-
El Edebül Müfred Sert Kapak 2 Cilt Takım
Sayfa sayısı : 1.cilt 742 sayfa / 2.cilt 744 sayfa Sünnet-i nebevînin kandili İmam Buharinin yüzyıllardır başucu kitaplarından biri olarak okunan, öğrenilen ve uygulanan el-Edebü'l-Müfred titiz bir çalışmayla iki cilt hâlinde yayınlandı. Hadis-i şeriflerin ışığını aktaran en önemli kaynaklardan biri olarak görülen eserde kısa açıklamalarla izah edilen çok sayıda konu başlığında yüzlerce hadis bulunuyor ve adı geçen sahabilerin hayatı hakkında da bilgiler yer alıyor. Mehmet Yaşar Kandemir hoca efendinin ince kaleminden.
1428.00 ₺ -
4000 Sünnet Müstehab Ve Edepler 2.Cilt
Bütün hamdlerKur’ân-ı Kerîmi’nde: “(Ey insanlar!) Eğer siz Allâh’ı seviyor olduysanız, bana hakkıyla uyun ki Allâh da sizi sevsin (sizden râzı olup sevap versin) ve sizin için günahlarınızı örtsün.”(Âl-i İmrân Sûresi:31) demesini Habîbi’ne emir buyuran Allâh-u Te‘âlâ’ya mahsustur. Sonsuz salât-ü selamlar Irbâzibni Sâriye(RadıyallâhuAnh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîflerinde: “Sizden kim (benim ardımdan) yaşayacak olursa çok ihtilaf (fikir ayrılıkları) görecektir. (Şerîatte aslı olmayıp dînî konularda) sonradan çıkartılan (bidat) işlerden sakının.Çünkü şüphesiz onlar tam bir sapıklıktır. Artık içinizden her kim buna (ihtilaf zamânına) kavuşursa,benim sünnetime ve hidâyete erdirilmiş olan o râşidhalîfelerin sünnetine sarılsın. (Hattâ bununla da yetinmeyip) siz onları azı dişlerinizle ısırın.” (et-Tirmizî, es-Sünen, el-‘Ilm:16, rakam:2676, 4/408; EbûDâvûd, es-Sünen, es-Sünne:6, rakam:4607, 2/611)buyuran Rasûlüllâh(Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in, ona hakkıyla tâbi olan sahâbe-i güzînhazarâtının ve kıymetli Ehl-i Beyti’nin üzerine olsun. Âmîn! Elinizdeki bu kıymetli eser kendilerine îtimâd ettiğim ve çok güvendiğim fıkıh âlimlerinden; Hüsamettin Hoca Efendi, Fatih Hoca Efendi, Abdullah Hoca Efendi ve Emin Ali Hoca Efendi tarafından kaleme alınmıştır. Bu eserde, Rasûlüllâh(Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)Efendimiz’inbeyân ettiği hayat düsturları; sünnetler, müstehaplar ve edepler bir araya getirilmeye çalışılmıştır. Tabî sünnet ve müstehaplarihâta edilemeyecek derecede çok olduğundan bu hususta kimse iddiâda bulunamaz. Lâkin zâhir olan ve herkese lâzım olanlar bu eserde cemedilmişir. Allâh-u Te‘âlâ cümlemizi bu eserden müstefîd eyleyerek dünyâ ve âhiretimizimâmûr eylesin. Âmîn!
299.75 ₺ -
Buhari ve Müslim İttifak Ettiği Hadisler 2Hm
El Lülü Vel Mercan Buhari ve Müslim İttifak Ettiği Hadisler Sahih-i Buhari ve Sahihi Müslim’in ittifak ettiği hadisler El-Lülüü Vel Mercan adlı eseri terceme ederken Allah Rasülü sallallahu aleyhi ve sellemin muradına en yakın manayı yakalayabilmek amacıyla Sahih-i Buhari’nin meşhur ve âlimler katında muteber olan İbnu hacer el-Askalanî’nin Fethul-bari adlı eserinden büyük ölçüde faydalandım. Asrımızda. müslümanların içinde bulunmuş oldukları duruma baktığımızda şunu görmekteyiz; Adil ve Hakim olan Allah’ın bir topluma gönderdiği belalar, onların isyanları. Allah ve RasülU’nün emirlerine muhalif davranmaları yüzündendir. Özellikle halkı müslüman olan ülkelerin fertleri Kuran ve sünnetten uzaklaşıp, şirk düzenlerinin hakimiyetinden dolayı bir çok fitne ve zorluklarla yüzyüzedir Neticede ister itikadi. ister ameli olsun kitap ve sünnetten uzaklaşma en korkunç sekliyle bugün gözler önündedir, islâm sadece namaz ve oruçtan ibaretmiş gibi kabul edilmektedir Sünnetin ise; yerini bid’at ve hurafeler almış, sünnete uygun İslâmi bir yaşayış tarzı üzerine Avrupai bir yaşayış tarzı her yönüyle tercih edilmiştir Nüfusun büyük çoğunluğunu teşkil ettikleri ülkelerde Müslümanlar, kendi inançlarına göre yaşayamazlar. Sebebi ise. islâm’ın hakim olmayışı, küfür rejiminin, tağutun Müslümanlar üzerindeki hâkimiyetidir. Buna da fırsat veren Müslümanların bizzat kendilerinden başkası değildir. Diğer nedenlerinden biri de. Müslümanların çeşitli fırkalara ve görüşlere ayrılmaları, ihtilâf ettikleri meselelerde İslâmi bir tavırla, kitap ve sünneti hakem kılmayışlarıdır Bugünkü din anlayışımız şundan ibarettir; falan hoca şöyle der, bizim görüşümüz budur, Biz böyle gördük, biz ayetten ve hadisten anlamayız ve buna benzer nice sorular Müslümanların çoğunda hakim olan yanlış bir anlayış ve davranış, kitap ve sünneti devreden çıkarıp onlan rafa kaldırıp hükümsüz kılmak asrın uğraşısı haline gelmiştir. Dolayısıyla Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem’in bütün insanlara örnek olsun diye ortaya koyduğu tertemiz sünneti ihmal ve gözardı edilmekdedir. Evet bugün Müslümanların zafere ulaşamamalarının en büyük sebebi; İslâm’dan uzak olmaları, nefiscilik, taassup, söz ve amellerinin bir olmayışından, ihtilâf ve anlaşmazlık anında, kitap ve sünneti hakem tayin etmediklerindendir. Oysa Allah ve Rasulü birlik, ve beraberliği emretmekte, açık delil olduğunda, ona tâbi olmayı, kesinlikle ayrılığa düşmemeyi emretmektedir. Şimdi bu gerçeğin ışığı altında ümmete düşen; Kur’ân ve sünnete ittibaın gerekliliğini ve sahih hadisle amel etmenin önemini, görev bilip artık boşa geçirmiş olduğu zamanlarını hatırlayıp, hemen Rabbani kaynak olan Allah’ın kitabına ve Rasulü’nün sünnetine dönmesidir. Kurtuluş ancak kitap ve sünnetle amel etmemizle mümkündür.Umarım terceme ettiğimiz El-Lü’lüü Ve’l-Mercan adlı eser hayra vesile olur ve ümmetin dirilişine fayda verir. Tevfik ve hidayet Allah’tandır. Selâm; Kur’ân ve sünnete tâbi olanların üzerine olsun
441.00 ₺ -
Şifa-i Şerif Tercümesi 2 Cilt Takım
Arapça Türkçe Karşılıklı Sayfadır Şifa-i Şerif Hakkında: Şifa-i Şerif, sahasında telif edilenlerin en mükemmeli olduğunda alimlerin ittifakı vardır. Bu eser, kadı Iyaz’ın en önemli eseridir. Kendisi, Peygamberimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) sevgisini tanıtmak, ümmete O’nu sevdirmek için bu eseri telif etmiştir. Aynı zamanda bu eseriyle bir çok konuyu inceleyip muhaliflere gerekli cevapları da vermiştir. Gerçekten bu eser, müslümanın Peygamberimize karşı olan sevgisini kalplere iyice yerleştirmektedir. Zira Nebi sallallahu aleyhi ve sellem hakkında öğrendiklerimizi çoğalttıkça, O’na karşı olan sevgimiz de çoğalmaktadır. Bu eserde zikredilen bir çok kıssa, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in özel hallerini beyan etmekle birlikte, O’nun vasıflarını da teferruatıyla açıklamaktadır. Hakkında bu kadar malumat beyan edilen başka bir Zat, alemde mevcut değildir. Müellif kadı Iyaz (r.aleyh) eserinde konuların evvelinde ayeti kerimeler ve hadisi şerifler zikretmiştir. Bunlarla zikredeceği konulara delil getirmiş olur. Ayrıca müfessirlerin açıklamalarını da zikrederek ayetlere nasıl mana verilmesi gerektiğini de tenbih etmiş olmaktadır. Eserinde, Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) özel hallerinden bir çok inceliği de zikretmektedir. Bunların ravilerini de zikrederek hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde Müslümanların Nebi sallallahu aleyhi ve sellem hakkındaki bilgilerini ve muhabbetlerini kuvvetlendirmektedir. Bu eserin Müslümanlar için ne kadar önemli olduğunu şimdi daha iyi anlamaktayız. Zira inkarcıların şüphe sokmaya çalıştığı bir çok konuyu Kadı Iyaz delilleriyle net bir şekilde zikretmiş ve Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in şanının yüceliğini ortaya koymuştur. Artık şüphelenenlerin, nifak ehli sapık kimseler olduğu açığa çıkmıştır. Aliyyul Kâri derki: Şifa kitabı, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in şemaili (sureti ve ahlakı) hakkında yazılanların en mücmel ve yeterli olanıdır. Şifa-i Şerif üzerine bir çok şerhler yazılmıştır.
525.00 ₺ -
Müslümanın Zihin Dünyasında Sünnet ve Hadis
Dirayet Yayınlarından çıkan yedi hocanın oluşturduğu bir heyetle hazırlanan Müslümanın Zihin Dünyasında Sünnet ve Hadis adlı bu kitabın tanıtım ve takdiminde şöyle deniliyor: Ümmet olarak büyük buhranlar yaşıyoruz. Belki tarihimizin hiçbir diliminde görülmemiş bir zillet, hiçbir bölümünde müşahade edilmemiş kadar büyük bir zafiyet ve savrulmuşluk bizimkisi. Bu keşmekeşten çıkabilmemiz için de herkes bir şeyi gösteriyor çare olarak ve herkes azab-ı elim içinde kıvranan müslümanlara kendince metotlar üretiyor kurtulması adına. Ne var ki bunca çözüm önerisine rağmen ne dertlerimizde bir azalma oluyor, ne de mevcut durumumuzda bir değişme ve ferahlama. Elimize uzatılan bunca kurtuluş reçetesi, sahil-i selamete çıkma adına bizlere sunulan çözüm önerileri efkarımıza efkar katmaktan başka bir işe yaramıyor ne yazık ki: Hepimizin zihninde aynı sorular ve hepimizin dilinde aynı arayışlar: "Ne olacak bu işin sonu böyle nasıl kurtulacak İslam Alemi?". Bu soruların cevabı ümmetin zihin dünyasındaki "Sünnet" ve "Hadis" mülahazalarının muradullaha muvafık bir zemine oturtulmasında yatmaktadır. elinizdeki Müslümanın Zihin Dünyasında Sünnet ve Hadis adlı bu eser, müstakim Müslümanın sünnet tasavvurunda gedik açma operasyonu yürütenlerin şüphe uyandırmak istedikleri belli başlı mühim meseleleri ihtiva etmektedir. Yazar Heyeti: - Ömer Faruk Korkmaz - Hasan Yaşar - İ. İhsan Bayraktar - Dursun Ali Yılmaz - Faruk Kemaloğlu - Hamza Burak Çiçek - İbrahim Delioğlu
175.00 ₺ -
Ahkam Hadisleri 2 Cilt Takım İmamı Azam Ebu Hanife
İmam-ı Azam Ebû Hanîfe’nin mezhebinin delillerinin Kütüb-i Sitte imamlarına veya bazılarına muvâfakat ettiği hadisleri içeren bu eserin (Ukûdü'l-Cevâhiri'l-Münîfe) müellifi, son asırlarda yetişmiş en büyük hadis hâfızlarından Seyyid Muhammed Murtazâ ez-Zebîdî (ö. 1205/1791)’dir. Hadis, fıkıh, lügat, tasavvuf ve nesep ilimlerinde çok büyük alimdir. İmam Ebû Hanîfe’nin rivâyet ettiği hadisler Kütüb-ü Sitte’de yoksa diğer hadîs musannefâtına tek tek müracaat eder. İmam Zebîdî “Mukaddime” kısmında: “Bu kitabı yazma amacım, “Ebû Hanîfe Kıyas’ı, Resûlullah (Sallallâhu aleyhi ve sellem)’in hadîsleri üzerine takdim eder” diyen doğru yoldan sapmış bazı mutaassıp kimseleri reddetmek içindir. Ömrüme yemin olsun ki böyle bir iddiayı ona nispet etmek doğru değildir” der. İmam Ebû Hanîfe şöyle derdi: “Anam babam feda olsun. Resûlullah’dan (Sallallâhu aleyhi ve sellem) bir hadîs geldiği zaman başım-gözüm üzerinedir. Biz ona muhâlefet etmeyiz. Sahâbeden bir fetvâ geldiği zaman ise onlardan birisi ile amel ederiz. Sahâbe dışında bir başkasından bir görüş gelirse, onlar nasıl içtihat ettilerse biz de içtihat ederiz.” “İmam-ı Azam Ebu Hanifenin Rivayet Ettiği Ahkam Hadisleri”nde (Ukûdü'l-Cevâhiri'l-Münîfe) tekrarları hariç olmak üzere toplam 615 hadis vardır. Tercüme esnasında senedde ravinin isminin geçtiği yerde cerh-ta’dil kitaplarından durumunu dipnotta gösterilmiştir. Ayrıca açıklanması gereken kelime, mevzu ve hadisleri yeri geldikçe “Açıklama” adı altında izah edilmeye çalışılmıştır. Kitabın sonunda İmam Ebû Hanîfe’nin (Rahmetullâhi Aleyh) hocalarının durumlarını özet olarak hususi başlık altında verilmiştir.
1700.00 ₺ -
Müntehab Ehadis Hadislerden Demetler
Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a âittir. Salât ve selam, peygamberlerin efendisi ve Hâtem’ün Nebiyyîn olan Muhammed sallallahu aleyhi vesellem ve onun ev halkı, onun bütün sahabeleri ve onlara kıyamete kadar ihsan ile tâbî olan, onların dâvetiyle dâvet edenler üzerine olsun. Şu bir gerçektir ki, bugün İslam âleminde en geniş, en etkili ve en faydalı (İslam’a) davet çalışması merkezi (Hindistan’ın) Delhi (şehrinin) Nizamuddin (semtin)’de bulunan Tebliğ Cemaatinin davetidir. Bunu hiçbir abartı yapmadan ve kimseye yaranmaya çalışmadan söylüyorum. Bu davetin çalışma ve tesir sahası sadece Hind diyârı ve Asya kıtası değildir. Bütün kıtalar, İslam memleketleri ve gayri müslim ülkelerdir. Dâvetler, hareketler, inkilâbî ve ıslahî çalışmaların tarihi bize haber vermek-tedir ki, bir dâvet ve hareketin üzerinden uzun bir zaman geçtikten sonra veya onun faâliyet alanı genişledikçe (özellikle onun sebebiyle îtibarlı ve etkili olmanın, önder ve lider olmanın menfaatleri görünmeye başladıkça) o davet ve harekete pek çok eksiklikler ve yanlış maksadlar karışmakta, asıl hedeften sapma ve gaflet baş-göstermektedir. Bunlar o dâvetin faydalı olmasını ve etkisini ya azaltmakta yada tamamen yok etmektedir. Ancak bu (sözünü ettiğimiz) tebliğ-i dâvet şu ana kadar (bu satırları yazan kişinin bildiği ve müşahede ettiği kadarıyla) büyük ölçüde bu gibi imtihan ve belâlardan korunmuştur. İnsanlığın faydası için fedakârlık cezbesi, rızâ-i ilâhiyi talep, sevab kazanma şevki, İslam ve müslümanlara hürmet ve onların değerini tanımak, tevâzu ve alçak gönüllülük, farzların edâsına önem vermek ve bu hususta terakki etme arzusu, yâd-ı ilahi ve zikri ilâhiyle meşgûliyet, faydasız ve gereksiz meşgûliyet ve amellerden mümkün olduğu kadar sakınmak, maksada ulaşmak ve Allah’ın rızasını kazanmak için uzun uzun seferler yapmak ve meşak-katlere katlanmak bu dâvetin içindeki esaslardır ve bu esaslarla amel edilmektedir. Cemâatin bu husûsiyeti ve imtiyâzı, kurucusu ve ilk dâvetçisi (olan Hz. Mevlâna İlyâs Kandehlevî rahmetullahi aleyh’)in ihlası, Allah’a teveccühü, duaları, fedakârlığı ve en önemlisi de Allahu Teâlâ’nın rıza ve kabuliyetini talebinden sonra bu ilk dâvetçinin dâvet için gerekli kıldığı ve dâima telkîn ve tebliğ edile gelen usûl ve kâidelerin de bir neticesidir. O usûller şunlardır: Kelime-i Tayyibe’nin mânâları ve talepleri üzerinde düşünmek. Farzlar ve ibadetlerin faziletleriyle ilgili ilmi öğrenmek. İlim ve zikrin faziletlerini hâtırda bu-lundurmak. Zikri ilâhi ile meşgûl olmak. Müslümana saygı göstermek, müslümanın hakkını tanımak ve edâ etmek. Her amelde niyeti düzeltmek ve ihlaslı olmak. Mâlâyaniyi (faydasız söz ve işleri) terketmek. Allah yoluna çıkmanın ve sefer yapmanın faziletlerini ve teşviklerini hatırda bulundurmak ve buna arzu duymak. İşte bu esas ve özelliklerdir ki, bu dâveti siyasi ve maddî hareket olmaya, bir takım menfaatler elde etmeye, makam ve mevkiye ulaşmaya vesile olmaktan ko-rumuş, böylece o katkısız bir dînî dâvet ve rızâ-ı ilahiyi elde etme vasıtası olarak kalmıştır. Dâvet ve cemaat için gerekli kılınan bu esâs ve usûller, Kur’an ve hadisler-den alınmışlardır. Bu usûller, rızâ-i ilahiyi elde etme ve dini muhafaza için bir bekçi ve muhâfız derecesindedirler. Bütün bunların kaynakları Allah’ın kitabı ile Peygamber sallallahu aleyhi vesellem’in sünnetleri ve hadislerdir. Bu ayetleri, hadisleri ve kaynakları, başlı başına ayrı bir kitapta toplama ihtiyacı vardı. Allah’a şükürler olsun ki, hadis kitapları üzerinde geniş ve derin bakışı ve araştırması olan, hayra dâvetin ikinci dâvetçisi ve bu yolun kurucusu Mevlâna Muhammed İlyâs rahmetullahi aleyh’in câneşîni ve oğlu Mevlâna Muhammed Yûsuf rahmetullahi aleyh bu usûllerin, kâidelerin ve ihtiyatların kaynaklarını bir kitapta topladı. Bu hususta, tam mânasıyla, konuları baştan sona kadar araştırarak, son bir gayretle çalıştı. Nihayet bu kitab, sadece o usûl ve kâidelerin ve yol gösterici esasların kaynağının mecmuası olmakla kalmayıp bir mevsûa (ansiklopedi) haline gelmiştir. Hiçbir tercih ve kısaltma yapılmaksızın kaynakların hepsi derecelerinin farklılıklarına göre zikredilmiştir. Şu da Allah’ın takdirinden ve tevfikindendir ki, şimdi bu kitab onun saîd ve sevimli torunu Mevlevî Sa’d efendinin (Allah ömrünü uzun etsin ve daha fazlası için tevfik versin) teveccüh ve gayretiyle daha çok istifâde edilmesi için yayınlanmaktadır. Allahu Teâlâ onun bu çalışmasını ve hizmetini kabul etsin ve insanların bu kitaptan bol bol istifâde etmesini nasib etsin. Ebu’l Hasen Alî en-Nedvî RaiBareli 20 Zilkade 1418 H.
325.00 ₺ -
Sünnete Göre Günlük Hayat 1 Ciltli
“De ki: Siz gerçekten Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.” (Âl-i İmran, 3:31.) Allah’ın sevdiği bir kul olmak ve Müslümanca yaşamak için en güzel örnek, Resûlullah aleyhissalâtü vesselâmdır. Onun yaşadığı gibi yaşamak imanımızın ve kulluğumuzun gereğidir. Peki Resûlullah’ın sünnetini derli toplu nasıl öğreneceğiz? İşte bu kitap sünneti merak eden ve hayatına taşımak isteyen herkese böyle bir fırsat sunuyor. Sevgili Peygamberimizin günlük hayatı nasıldı, İslâm’ı nasıl yaşardı, insanlara nasıl davranırdı; ibadeti, kulluğu, aile hayatı, oturup kalkması, yemesi içmesi, alışverişi, inceliği, zarafeti nasıldı? Şu müjdeyi hep hatırlayalım: “Kim benim sünnetimi yaşar ve yaşatırsa beni sevmiş demektir. Beni seven de cennette benimle beraber olacaktır.” (Tirmizî, İlim 16.)
375.00 ₺ -
Sünnete Göre Günlük Hayat 2 Ciltli
Sünnet, Peygamberimizin Kur’ân’ı yaşama biçimidir. Öyleyse Peygamberimizin sünnetini nereden, nasıl öğreneceğiz? İşte bu kitap sünneti merak eden ve hayatına taşımak isteyen herkese böyle bir fırsat sunuyor. Peygamberimizin günlük hayatı nasıldı, İslâm’ı nasıl yaşardı, insanlara nasıl davranırdı; cihadı, ahlakı, zikri, duası, şakası, eğlencesi, sporu, yöneticiliği nasıldı? Daha önce 1. cildi yayımlanan Sünnete Göre Günlük Hayat kitabı, bu çalışmayla bir taraftan Peygamber Efendimizin yaşayışını daha iyi anlamamıza yardımcı olurken aynı zamanda cihat, vesvese, nazar, büyü gibi günümüzde çok tartışılan konuları Peygamber Efendimizin izahları çerçevesinde kaleme alıyor.
30.00 ₺ -
Teşvik Eden ve Sakındıran Hadisler
“et-Terğib ve’t-Terhib”, günümüzde, birçok Müslüman’ın evinde bulunması ve çeşitli yerlerde ders kitabı olarak okutulması sebebiyle Müslümanların nezdinde hakkıyla yerini bulmuş olan bir eserdir. Ülkemizde çok ciddi bir bilgilenme açığı olduğu, insanımızın en temel konularda bile İslâmî bilgilerden yoksun olduğu gerçeğinden hareketle insanımızı doğrudan doğruya Kur’an ve hadislerle muhatap kılmak, bu sorunu çözmenin en iyi yöntemlerinden biridir. Bu nedenle “et-Terğib ve’t-Terhib”, ayet ve hadislerle İslâmî bir hayat ölçütü ve yaygın bir ümmet eğitimini hedeflemiş bir eserdir. Bu durumun ülkemiz insanları açısından ne kadar önemli olduğu aşikârdır. Bu eserde; ihlas, ilim, namaz, alım satım, edep, zühd, cennet ve cehennem gibi konularda dinin yapılmasını ve yapılmamasını istediği şeylere dair hadisler derlenmiştir. Bu eserdeki hadisler genellikle Kütüb-i Sitte, İmam Malik’in “el- Muvatta”ı, İbn Hibban ile İbn Huzeyme’nin “es-Sahih”leri, Ahmed b. Hanbel ile Ebu Ya’la el-Mevsıli’nin “el-Müsned”leri, yine Bezzar’ın “el- Müsned”i, Taberani’nin üç “Mu’cem”i, Hâkim en-Nisaburi’nin “el- Müstedrek”i, İbn Ebi’d-Dünya’nın kitapları, Beyhaki’nin “Şu’abu’l İman” ile “Kitabu’z-Zühd”ü ve Ebu’l-Kasım el-Isbahani’nin “et-Terğib ve’t-Terhib” gibi hadis kaynaklarından seçilerek konularına göre giriş bölümü ve yirmi dört bölüm halinde sıralanmasıyla meydana gelmiştir.
270.00 ₺ -
Sahihi Buhari Muhtasarı
Buharî, halk arasında Sahih-i Buhari diye şöhret bulan el-Cami‘u’s-Sahih adlı eseri 600.000 kadar hadis arasından seçerek 16 yılda meydana getirdiğini, her bir hadisi (veya babı) yazmadan önce mutlaka boy abdesti alarak iki rekât namaz kıldığını söylemiştir. Eserini tamamladıktan sonra onu devrin en büyük hadis otoriteleri olan Ahmed b. Hanbel, Yahya b. Main ve Ali b. el-Medini’ye göstermiştir. Bu âlimlerin hepsi es-Sahih’i beğenmiş, dört hadis hariç içindekilerin sahih olduğuna şehadet etmiştir. Ukayli, “Bu dört hadis hakkında son söz Buharî’nindir. Onlar da sahihtir” demiştir. Buharî, el-Cami‘u’s-Sahih’te bir hadisi çeşitli yerlerde değişik isnadlarla tekrar ettiğinden, eserdeki hadislerin yerlerinin eksiksiz tesbit edilmesi kolay olmadığı gibi sahabe ve tâbiin sözleri hariç muallak, mütabi‘ ve mükerrerlerle birlikte kitapta 9082 rivayetin ve 25.000’den fazla isnad zincirinin bulunması eserden yararlanmayı güçleştirmektedir. Bu güçlüğü gidermek amacıyla erken dönemlerden itibaren muhtelif çalışmalar yapılmış, bunlardan bazılarında tekrarlar ve isnadlar gibi sadece hadis uzmanlarını ilgilendiren hususlar ayıklanmıştır. Bu çalışmaların en önemlilerinden biri de Zebidî’nin et-Tecridü’s-Sarih’i, Sahih-i Buharî’nin en meşhur muhtasarlarındandır.Yazıldığı günden günümüze kadar gerek Sahih-i Buharî ve gerekse Tecrid-i Sarih adlı eser, İslâm dünyasının her yerinde alimlerin, ilim talebelerinin, vaizlerin, hatiplerin, özellikle de hadis okumak isteyen hemen her Müslüman’ın âdeta bir el kitabı olmuştur.
294.00 ₺ -
Riyazüs Salihin Karton Kapak
Buhranlı bir çağda yaşıyoruz. Problemlerimizi çözebilmek için en doğru yolun İslâm olduğunda hemfikiriz. İslâm'ı en doğru şekilde anlamanın yolu ise okumaktan geçer. İnsana en doğru yolu gösterecek birinci kaynağın Kur'an, ikinci kaynağın ise Hadis olduğunun bilincine vararak okumak. İnsanların en büyük felaketlere sürüklendiği asrımızda cehaletin her türlüsünden kurtulmak İslâm Kültürünün bu ana kaynaklarına sarılmakla ancak mümkündür. Bu vesile ile Yayınevimiz, hadis mecmualarının en önemlilerinden olan gerek tertibinin mükemmelliği, gerek içinde bulunan hadislerin sahihliği ve gerekse hacminin uygunluğu itibariyle İslâm aleminde yaygın bir şöhret kazanmış bulunan ilim çevrelerini aşarak geniş halk kitlelerine mal olmuş RİYÂZÜ'S SÂLİHÎN isimli eseri siz muhterem okuyucularımıza sunmaktan dolayı gururludur.
159.50 ₺ -
Riyazüs Salihin Salihler Bahçesi Büyük
Buhranlı bir çağda yaşıyoruz. Problemlerimizi çözebilmek için en doğru yolun İslâm olduğunda hemfikiriz. İslâm'ı en doğru şekilde anlamanın yolu ise okumaktan geçer. İnsana en doğru yolu gösterecek birinci kaynağın Kur'an, ikinci kaynağın ise Hadis olduğunun bilincine vararak okumak. İnsanların en büyük felaketlere sürüklendiği asrımızda cehaletin her türlüsünden kurtulmak İslâm Kültürünün bu ana kaynaklarına sarılmakla ancak mümkündür. Bu vesile ile Yayınevimiz, hadis mecmualarının en önemlilerinden olan gerek tertibinin mükemmelliği, gerek içinde bulunan hadislerin sahihliği ve gerekse hacminin uygunluğu itibariyle İslâm aleminde yaygın bir şöhret kazanmış bulunan ilim çevrelerini aşarak geniş halk kitlelerine mal olmuş RİYÂZÜ'S SÂLİHÎN isimli eseri siz muhterem okuyucularımıza sunmaktan dolayı gururludur.
390.00 ₺ -
Peygamber Efendimiz sav den 100 Konuda 100 Hadis
Bu eseri hazırlarken binlerce hadis içinden yüz tanesini seçmiş bulunuyoruz. Eser; 40 hadis, 100 hadis, 250 hadis, 500 hadis, Riyazü’s Salihin Tercümesi, Tecrid-i Sarih Tercümesi, Hadislerle İslam ve diğer hadis kitaplarından istifade edilerek hazırlanmıştır. Yararlandığım tüm kaynakları kitabın sonunda belirttim. Seçtiğimiz Hadis-i Şerifleri daha geniş bir anlamla ifade etmek mümkün iken, kitabın hacmi tasarlanan ölçüyü aşmaması için kısa tutulmuştur. Aslında kitap yazmak, tarihe bir damga vurmaktır. Birkaç asır sonra elbette bu eserler tahlile tabi tutulacak bugünkü Türkiye’nin ve burada yaşayan insanların inanç, ahlak ve muamelatları hakkında bir kısım bilgilere ulaşılabilecektir. Yani bu eser aynı zamanda tarihe de ışık tutacaktır.
132.00 ₺ -
Mişkatul Mesabih Cilt 6
Takriben hicrî V. (M.11.) asır sonlarından itibaren hadîs ilmi, daha doğrusu “hadîs metinleri üzerindeki çalışmalar” yeni bir renge bürünmüştür. Bu zamana kadar, hadîs metinlerinin zabta geçirilme muamelesi tamamlanmış, hadisler kitaplardaki yerini almış, kitap dışı bir metin pek bırakılmamıştır. Bu müddet zarfında kitaplarda senedleriyle birlikte yer almamış bir metin, şayet son asırlarda “hadis” olarak ortaya çıkmışsa, bunun hadis kabul edilmesi -prensip olarak- şüphe ile karşılanmıştır. Hicrî V. (M.11) asır sonlarına doğru ise yeni bir çalışma dönemine geçilmiştir. Artık eski metodla yapılacak yeni bir iş kalmamış; bütün sistem ve gelenekleriyle bir devir kapanmıştır. Öte yandan, bu devir vazifesini eksiksiz yapmış, fonksiyonunu şerefle icra etmiş ve haleflerine çok zengin bir miras bırakarak, nöbeti başkalarına devretmiştir. Bu yeni dönemin hadis çalışmaları, önceki dönemin çalışmalarından çok farklıdır. Artık çalışmaların esasını, rivayet sistemi usullerine göre şahıslardan senedli hadis toplayarak bunları tasnif edip kitaplaştırmak değil, hazine değerindeki bu malzemenin işlenmesi ve değerlendirilmesi teşkil etmektedir. Şahıs’tan rivayet bırakılarak, “kitap’tan rivâyet”e bu dönemde geçilmiştir. Sayıları oldukça artan hadis kitapları arasında dağınıklık arz eden metinlerin, senedleri atılarak bir araya toplanması ve müşterek metinlerin birleştirilmesi çalışmalarının çığırı bu dönemde açılmıştır. Bu dönemde ilk dikkati çeken çalışma mevcut hadis kitaplarından yapılan seçme hadislerin belli bazı gruplar içinde birleştirilmesidir. Hatîb Et-Tebrîzî’nin bu eseri; meşhur hadis kitaplarından olan; Buhârî, Müslim, Ebu Dâvud, Tirmizî, Nesâi, İbn Mâce, Dârimî, Muvatta, İmam Ahmed b. Hanbel’in “el-Müsned”i, İmam Şâfiî’nin “el-Müsned”i, Dârekutnî’nin “es Sünen”i, Beyhakî’nin “Şuabu’l-İman”ı, Rezîn’in “et-Tecrîd” ve az sayıda diğer kitaplardan seçilmiş, mana ve içerikleri açık ve delaletleri kesin hadisleri kapsamaktadır. Muhteviyatı; iman, ilim, ibâdet, ahlâk, edep, muamelât, siyer-i nebî ve ashabı kiram hakkında bilinmesi gereken îtikâdî ve fıkhî hükümleri kapsamaktadır. En kıymetli hükümleri ihtiva ederek edille-î şer’iyyeden sünneti seniyyenin her çeşidi yazılmış ve zikredilmiştir.
390.00 ₺ -
Mişkatul Mesabih Cilt 5
Takriben hicrî V. (M.11.) asır sonlarından itibaren hadîs ilmi, daha doğrusu “hadîs metinleri üzerindeki çalışmalar” yeni bir renge bürünmüştür. Bu zamana kadar, hadîs metinlerinin zabta geçirilme muamelesi tamamlanmış, hadisler kitaplardaki yerini almış, kitap dışı bir metin pek bırakılmamıştır. Bu müddet zarfında kitaplarda senedleriyle birlikte yer almamış bir metin, şayet son asırlarda “hadis” olarak ortaya çıkmışsa, bunun hadis kabul edilmesi -prensip olarak- şüphe ile karşılanmıştır. Hicrî V. (M.11) asır sonlarına doğru ise yeni bir çalışma dönemine geçilmiştir. Artık eski metodla yapılacak yeni bir iş kalmamış; bütün sistem ve gelenekleriyle bir devir kapanmıştır. Öte yandan, bu devir vazifesini eksiksiz yapmış, fonksiyonunu şerefle icra etmiş ve haleflerine çok zengin bir miras bırakarak, nöbeti başkalarına devretmiştir. Bu yeni dönemin hadis çalışmaları, önceki dönemin çalışmalarından çok farklıdır. Artık çalışmaların esasını, rivayet sistemi usullerine göre şahıslardan senedli hadis toplayarak bunları tasnif edip kitaplaştırmak değil, hazine değerindeki bu malzemenin işlenmesi ve değerlendirilmesi teşkil etmektedir. Şahıs’tan rivayet bırakılarak, “kitap’tan rivâyet”e bu dönemde geçilmiştir. Sayıları oldukça artan hadis kitapları arasında dağınıklık arz eden metinlerin, senedleri atılarak bir araya toplanması ve müşterek metinlerin birleştirilmesi çalışmalarının çığırı bu dönemde açılmıştır. Bu dönemde ilk dikkati çeken çalışma mevcut hadis kitaplarından yapılan seçme hadislerin belli bazı gruplar içinde birleştirilmesidir. Hatîb Et-Tebrîzî’nin bu eseri; meşhur hadis kitaplarından olan; Buhârî, Müslim, Ebu Dâvud, Tirmizî, Nesâi, İbn Mâce, Dârimî, Muvatta, İmam Ahmed b. Hanbel’in “el-Müsned”i, İmam Şâfiî’nin “el-Müsned”i, Dârekutnî’nin “es Sünen”i, Beyhakî’nin “Şuabu’l-İman”ı, Rezîn’in “et-Tecrîd” ve az sayıda diğer kitaplardan seçilmiş, mana ve içerikleri açık ve delaletleri kesin hadisleri kapsamaktadır. Muhteviyatı; iman, ilim, ibâdet, ahlâk, edep, muamelât, siyer-i nebî ve ashabı kiram hakkında bilinmesi gereken îtikâdî ve fıkhî hükümleri kapsamaktadır. En kıymetli hükümleri ihtiva ederek edille-î şer’iyyeden sünneti seniyyenin her çeşidi yazılmış ve zikredilmiştir.
390.00 ₺ -
Mişkatul Mesabih Cilt 4
Takriben hicrî V. (M.11.) asır sonlarından itibaren hadîs ilmi, daha doğrusu “hadîs metinleri üzerindeki çalışmalar” yeni bir renge bürünmüştür. Bu zamana kadar, hadîs metinlerinin zabta geçirilme muamelesi tamamlanmış, hadisler kitaplardaki yerini almış, kitap dışı bir metin pek bırakılmamıştır. Bu müddet zarfında kitaplarda senedleriyle birlikte yer almamış bir metin, şayet son asırlarda “hadis” olarak ortaya çıkmışsa, bunun hadis kabul edilmesi -prensip olarak- şüphe ile karşılanmıştır. Hicrî V. (M.11) asır sonlarına doğru ise yeni bir çalışma dönemine geçilmiştir. Artık eski metodla yapılacak yeni bir iş kalmamış; bütün sistem ve gelenekleriyle bir devir kapanmıştır. Öte yandan, bu devir vazifesini eksiksiz yapmış, fonksiyonunu şerefle icra etmiş ve haleflerine çok zengin bir miras bırakarak, nöbeti başkalarına devretmiştir. Bu yeni dönemin hadis çalışmaları, önceki dönemin çalışmalarından çok farklıdır. Artık çalışmaların esasını, rivayet sistemi usullerine göre şahıslardan senedli hadis toplayarak bunları tasnif edip kitaplaştırmak değil, hazine değerindeki bu malzemenin işlenmesi ve değerlendirilmesi teşkil etmektedir. Şahıs’tan rivayet bırakılarak, “kitap’tan rivâyet”e bu dönemde geçilmiştir. Sayıları oldukça artan hadis kitapları arasında dağınıklık arz eden metinlerin, senedleri atılarak bir araya toplanması ve müşterek metinlerin birleştirilmesi çalışmalarının çığırı bu dönemde açılmıştır. Bu dönemde ilk dikkati çeken çalışma mevcut hadis kitaplarından yapılan seçme hadislerin belli bazı gruplar içinde birleştirilmesidir. Hatîb Et-Tebrîzî’nin bu eseri; meşhur hadis kitaplarından olan; Buhârî, Müslim, Ebu Dâvud, Tirmizî, Nesâi, İbn Mâce, Dârimî, Muvatta, İmam Ahmed b. Hanbel’in “el-Müsned”i, İmam Şâfiî’nin “el-Müsned”i, Dârekutnî’nin “es Sünen”i, Beyhakî’nin “Şuabu’l-İman”ı, Rezîn’in “et-Tecrîd” ve az sayıda diğer kitaplardan seçilmiş, mana ve içerikleri açık ve delaletleri kesin hadisleri kapsamaktadır. Muhteviyatı; iman, ilim, ibâdet, ahlâk, edep, muamelât, siyer-i nebî ve ashabı kiram hakkında bilinmesi gereken îtikâdî ve fıkhî hükümleri kapsamaktadır. En kıymetli hükümleri ihtiva ederek edille-î şer’iyyeden sünneti seniyyenin her çeşidi yazılmış ve zikredilmiştir.
390.00 ₺ -
Mişkatul Mesabih Cilt 3
Takriben hicrî V. (M.11.) asır sonlarından itibaren hadîs ilmi, daha doğrusu “hadîs metinleri üzerindeki çalışmalar” yeni bir renge bürünmüştür. Bu zamana kadar, hadîs metinlerinin zabta geçirilme muamelesi tamamlanmış, hadisler kitaplardaki yerini almış, kitap dışı bir metin pek bırakılmamıştır. Bu müddet zarfında kitaplarda senedleriyle birlikte yer almamış bir metin, şayet son asırlarda “hadis” olarak ortaya çıkmışsa, bunun hadis kabul edilmesi -prensip olarak- şüphe ile karşılanmıştır. Hicrî V. (M.11) asır sonlarına doğru ise yeni bir çalışma dönemine geçilmiştir. Artık eski metodla yapılacak yeni bir iş kalmamış; bütün sistem ve gelenekleriyle bir devir kapanmıştır. Öte yandan, bu devir vazifesini eksiksiz yapmış, fonksiyonunu şerefle icra etmiş ve haleflerine çok zengin bir miras bırakarak, nöbeti başkalarına devretmiştir. Bu yeni dönemin hadis çalışmaları, önceki dönemin çalışmalarından çok farklıdır. Artık çalışmaların esasını, rivayet sistemi usullerine göre şahıslardan senedli hadis toplayarak bunları tasnif edip kitaplaştırmak değil, hazine değerindeki bu malzemenin işlenmesi ve değerlendirilmesi teşkil etmektedir. Şahıs’tan rivayet bırakılarak, “kitap’tan rivâyet”e bu dönemde geçilmiştir. Sayıları oldukça artan hadis kitapları arasında dağınıklık arz eden metinlerin, senedleri atılarak bir araya toplanması ve müşterek metinlerin birleştirilmesi çalışmalarının çığırı bu dönemde açılmıştır. Bu dönemde ilk dikkati çeken çalışma mevcut hadis kitaplarından yapılan seçme hadislerin belli bazı gruplar içinde birleştirilmesidir. Hatîb Et-Tebrîzî’nin bu eseri; meşhur hadis kitaplarından olan; Buhârî, Müslim, Ebu Dâvud, Tirmizî, Nesâi, İbn Mâce, Dârimî, Muvatta, İmam Ahmed b. Hanbel’in “el-Müsned”i, İmam Şâfiî’nin “el-Müsned”i, Dârekutnî’nin “es Sünen”i, Beyhakî’nin “Şuabu’l-İman”ı, Rezîn’in “et-Tecrîd” ve az sayıda diğer kitaplardan seçilmiş, mana ve içerikleri açık ve delaletleri kesin hadisleri kapsamaktadır. Muhteviyatı; iman, ilim, ibâdet, ahlâk, edep, muamelât, siyer-i nebî ve ashabı kiram hakkında bilinmesi gereken îtikâdî ve fıkhî hükümleri kapsamaktadır. En kıymetli hükümleri ihtiva ederek edille-î şer’iyyeden sünneti seniyyenin her çeşidi yazılmış ve zikredilmiştir.
390.00 ₺ -
Mişkatul Mesabih Cilt 2
Takriben hicrî V. (M.11.) asır sonlarından itibaren hadîs ilmi, daha doğrusu “hadîs metinleri üzerindeki çalışmalar” yeni bir renge bürünmüştür. Bu zamana kadar, hadîs metinlerinin zabta geçirilme muamelesi tamamlanmış, hadisler kitaplardaki yerini almış, kitap dışı bir metin pek bırakılmamıştır. Bu müddet zarfında kitaplarda senedleriyle birlikte yer almamış bir metin, şayet son asırlarda “hadis” olarak ortaya çıkmışsa, bunun hadis kabul edilmesi -prensip olarak- şüphe ile karşılanmıştır. Hicrî V. (M.11) asır sonlarına doğru ise yeni bir çalışma dönemine geçilmiştir. Artık eski metodla yapılacak yeni bir iş kalmamış; bütün sistem ve gelenekleriyle bir devir kapanmıştır. Öte yandan, bu devir vazifesini eksiksiz yapmış, fonksiyonunu şerefle icra etmiş ve haleflerine çok zengin bir miras bırakarak, nöbeti başkalarına devretmiştir. Bu yeni dönemin hadis çalışmaları, önceki dönemin çalışmalarından çok farklıdır. Artık çalışmaların esasını, rivayet sistemi usullerine göre şahıslardan senedli hadis toplayarak bunları tasnif edip kitaplaştırmak değil, hazine değerindeki bu malzemenin işlenmesi ve değerlendirilmesi teşkil etmektedir. Şahıs’tan rivayet bırakılarak, “kitap’tan rivâyet”e bu dönemde geçilmiştir. Sayıları oldukça artan hadis kitapları arasında dağınıklık arz eden metinlerin, senedleri atılarak bir araya toplanması ve müşterek metinlerin birleştirilmesi çalışmalarının çığırı bu dönemde açılmıştır. Bu dönemde ilk dikkati çeken çalışma mevcut hadis kitaplarından yapılan seçme hadislerin belli bazı gruplar içinde birleştirilmesidir. Hatîb Et-Tebrîzî’nin bu eseri; meşhur hadis kitaplarından olan; Buhârî, Müslim, Ebu Dâvud, Tirmizî, Nesâi, İbn Mâce, Dârimî, Muvatta, İmam Ahmed b. Hanbel’in “el-Müsned”i, İmam Şâfiî’nin “el-Müsned”i, Dârekutnî’nin “es Sünen”i, Beyhakî’nin “Şuabu’l-İman”ı, Rezîn’in “et-Tecrîd” ve az sayıda diğer kitaplardan seçilmiş, mana ve içerikleri açık ve delaletleri kesin hadisleri kapsamaktadır. Muhteviyatı; iman, ilim, ibâdet, ahlâk, edep, muamelât, siyer-i nebî ve ashabı kiram hakkında bilinmesi gereken îtikâdî ve fıkhî hükümleri kapsamaktadır. En kıymetli hükümleri ihtiva ederek edille-î şer’iyyeden sünneti seniyyenin her çeşidi yazılmış ve zikredilmiştir.
390.00 ₺ -
Mişkatul Mesabih Cilt 1
Takriben hicrî V. (M.11.) asır sonlarından itibaren hadîs ilmi, daha doğrusu “hadîs metinleri üzerindeki çalışmalar” yeni bir renge bürünmüştür. Bu zamana kadar, hadîs metinlerinin zabta geçirilme muamelesi tamamlanmış, hadisler kitaplardaki yerini almış, kitap dışı bir metin pek bırakılmamıştır. Bu müddet zarfında kitaplarda senedleriyle birlikte yer almamış bir metin, şayet son asırlarda “hadis” olarak ortaya çıkmışsa, bunun hadis kabul edilmesi -prensip olarak- şüphe ile karşılanmıştır. Hicrî V. (M.11) asır sonlarına doğru ise yeni bir çalışma dönemine geçilmiştir. Artık eski metodla yapılacak yeni bir iş kalmamış; bütün sistem ve gelenekleriyle bir devir kapanmıştır. Öte yandan, bu devir vazifesini eksiksiz yapmış, fonksiyonunu şerefle icra etmiş ve haleflerine çok zengin bir miras bırakarak, nöbeti başkalarına devretmiştir. Bu yeni dönemin hadis çalışmaları, önceki dönemin çalışmalarından çok farklıdır. Artık çalışmaların esasını, rivayet sistemi usullerine göre şahıslardan senedli hadis toplayarak bunları tasnif edip kitaplaştırmak değil, hazine değerindeki bu malzemenin işlenmesi ve değerlendirilmesi teşkil etmektedir. Şahıs’tan rivayet bırakılarak, “kitap’tan rivâyet”e bu dönemde geçilmiştir. Sayıları oldukça artan hadis kitapları arasında dağınıklık arz eden metinlerin, senedleri atılarak bir araya toplanması ve müşterek metinlerin birleştirilmesi çalışmalarının çığırı bu dönemde açılmıştır. Bu dönemde ilk dikkati çeken çalışma mevcut hadis kitaplarından yapılan seçme hadislerin belli bazı gruplar içinde birleştirilmesidir. Hatîb Et-Tebrîzî’nin bu eseri; meşhur hadis kitaplarından olan; Buhârî, Müslim, Ebu Dâvud, Tirmizî, Nesâi, İbn Mâce, Dârimî, Muvatta, İmam Ahmed b. Hanbel’in “el-Müsned”i, İmam Şâfiî’nin “el-Müsned”i, Dârekutnî’nin “es Sünen”i, Beyhakî’nin “Şuabu’l-İman”ı, Rezîn’in “et-Tecrîd” ve az sayıda diğer kitaplardan seçilmiş, mana ve içerikleri açık ve delaletleri kesin hadisleri kapsamaktadır. Muhteviyatı; iman, ilim, ibâdet, ahlâk, edep, muamelât, siyer-i nebî ve ashabı kiram hakkında bilinmesi gereken îtikâdî ve fıkhî hükümleri kapsamaktadır. En kıymetli hükümleri ihtiva ederek edille-î şer’iyyeden sünneti seniyyenin her çeşidi yazılmış ve zikredilmiştir.
390.00 ₺ -
Hanımlara Özel Hadisi Şerifler Karton Kapak
Bu eser; Müslüman hanımların elinde Allah’ın kitabından sonra Kütüb-i Sitte adı verilen eserlerden oluşan bir nasip kaynağının bulunması ve onlara ibadet etmelerinde yardımcı olmak maksadıyla, alimlerin kitaplarında topladığı hadislerden derlemek suretiyle meydana getirilmiş bir kitaptır. Ahmed Ubeyd ed-De’âs’ın “Riyâzu’l Müslimât” adlı eseri, zengin içeriği ve mükemmel tertibiyle dikkatleri üzerine çekmiş, önemli bir eser olma özelliğini kazanmıştır. Öyle ki, çeşitli seviyedeki dinî eğitim ve öğretim kurumlarının ders programlarında okunabilecek bir eser olmasının yanı sıra vaaz irşad faaliyetlerinin vazgeçilmez el kitabı özelliğiyle geniş bir kullanım alanına sahiptir.
210.00 ₺ -
Sufi Ajandan 2021
“Derde derman olan, derdine deva bulur.” “Âlem boşluk kaldırmaz,” der büyükler. Yani bizim iyilikle, müspet meselelerle dolduramadığımız köşeleri, bucakları menfi mevzular doldurabilir. Hepimizin malumudur ki 2020 birçok badireyi el birliğiyle, kolektif olarak atlatmamız gereken bir sene oldu. Günümüzün bireyselliği tetikleyen hızlı dünyasında hem fizikî hem ruhsal sağlığımızı etkileyen durumlara duçar olup Allah’tan bizleri bu zorluklardan halâs eylemesini dilerken yalnızlığımız, büyük bir toplumsal özverinin neticesi olarak vuku buldu. İşte tasavvuf kitapları yayıncılığında bir boşluğu doldurmak ve kadim medeniyetimizin hak ettiği değeri iade etmek üzere yıllardır sizlerle buluşan Sufi Kitap Yayınları olarak hazırlamaya niyet ettiğimiz ilk ajandamızın teması “Derde Derman” da buradan geliyor. Tasavvuf kültüründe dert ve derman, hususen önemli kavramlardır. Buna göre nihaî dert, Mâşuk’un derdi ve derman da yine Mâşuk’un kendisi olmakla birlikte bu derdin ve çaresinin boyutu kişinin istidadına ve hayata bakışına göre değişir. Tıpkı insanların nefesi kadar Allah’a giden yol olduğu gibi… Bu noktada da dertleri kıyaslamak yerine doğru dua ile derman aranmalıdır. Yine ulular, “Tasavvuf yâr olup bâr olmamaktır,” buyururlar. Biz de bu zorlu yılı geride bırakırken hayırlarla vâsıl olmayı niyaz ettiğimiz 2021 senesinde, satırlardan sadırlara akabilecek menkıbelerle, hikâyelerle, sözlerle ve anekdotlarla, gönüllere saplanmış olabilecek dikenleri mübarek isimlerin himmetiyle teker teker çıkarırken sizlerle hemdem olmak istedik. Özümüzü açabilmek, zor dönemlerde derdin dermanlığını hatırlamaya vesile kılınmak niyazıyla…
7.20 ₺ -
Hadislerle Müslümanın Edep ve Ahlakı ciltli
“Edep” kelimesi, insanın diğer insanlarla olan münâsebetlerinde veya günlük hayatında güzel ahlâk ve vasıflara sahip olması anlamına gelir. Çoğulu, “Âdab”tır. Fıkıh ıstılahına göre ise Edep, “Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem)’in sünnetine uygun olarak yapılan hareketlerdir.” Daha geniş ifadesiyle Allah’ın ve Peygamber’in emir ve yasaklarına uygun biçimde hareket etmektir. İmam Buhârî “el-Edebü’l-Müfred” isimli kitabını; Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem)’in ahlâkî yaşayış ve emirleri ile ilgili hadislerini derleyerek meydana getirmiştir. Genel olarak, bir ahlâk ve âdâp kitabı olma niteliğini taşımaktadır. “el-Edebü’l-Müfred”, günümüz İslam dünyasının her yerinde, alimlerin, ilim öğrencilerinin, vâiz ve hatiplerin ve özellikle de edep ve ahlâkla ilgili hadis okumak isteyen hemen her müslümanın adeta bir el kitabı olmuştur. Bu eser; Kişiyi; ahirete yöneltecek, İslamî edep kurallarını elde etmesini sağlayacak, insanların gönüllerini kötülük ile çirkinlikten alıkoyacak, vücut organlarının korunup manevî eğrilikleri gidermeyi sağlayacak, hayır ile iyilikleri özendirecek ve kötülük ile çirkinlikleri engelleyecek mahiyetteki hadislerden meydana gelen bir kitap olmayı hedeflemektedir.
330.00 ₺ -
Buhari ve Müslimin İttifak Ettiği Hadisler 3 Cilt
“Müttefekun Aleyh”; Sözlük bakımından “üzerine birleşilmiş olan şey” manâsında bir tabirdir. Buhâri ile Müslim’in her ikisinin ittifakla sahih kabul ederek kitaplarına (es-Sahîh' lerine) aldıkları hadîslere denir. Buhârî ile Müslim’in “es-Sahîh”leri, İslâm âlimlerinin tamamına yakın büyük çoğunluğu tarafından Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitap olarak kabul edilmiştir. Bu bakımdan her ikisinde birden yeralan hadîsler sahihin en yüksek derecesini teşkil ederler. Buhârî ile Müslim, İslâm ümmetinin kurup geliştirdiği rivâyet sistemini en iyi bilen ve onu en sağlıklı şekilde uygulayan iki hadîs otoritesidir. Onlar sadece bu özellikleriyle değil, çevrelerindeki insanları hayran bırakan anlayış, zekâ ve sağlam mantıklarıyla da tanınırlar. Bugün problemlerimizi çözmek için öncelikle İslâm âlimlerinin eserlerine başvurmak, cevabını bulamadığımız problemleri bizden daha iyi yorumlayabilecek âlimlere götürmek, bununla da sonuç alamadığımız da meselenin hallini zamana bırakmak en uygun davranış olacaktır. Günümüzde özellikle ülkemizde gerekli dini eğitimi alamayan insanların sayısının azımsanmayacak ölçüde olması hasebiyle, insanımızı doğrudan doğruya Kur’ân ve hadîslerle bilgilendirmek bu sorunu çözmenin en iyi yöntemlerinden biridir. Bu nedenle de bu çalışma, âyet ve hadîslerle “İslâmî hayat ölçütleri” ve yaygın bir “ümmet eğitimi”ni hedeflemiş bir eserdir. Bu durumun, ülkemiz insanları açısından ne kadar önemli olduğu aşikârdır.
450.00 ₺ -
Buhari ve Müslimin İttifak Ettiği Hadisler
“Müttefekun Aleyh”; Sözlük bakımından “üzerine birleşilmiş olan şey” manâsında bir tabirdir. Buhâri ile Müslim’in her ikisinin ittifakla sahih kabul ederek kitaplarına (es-Sahîh' lerine) aldıkları hadîslere denir. Buhârî ile Müslim’in “es-Sahîh”leri, İslâm âlimlerinin tamamına yakın büyük çoğunluğu tarafından Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitap olarak kabul edilmiştir. Bu bakımdan her ikisinde birden yeralan hadîsler sahihin en yüksek derecesini teşkil ederler. Buhârî ile Müslim, İslâm ümmetinin kurup geliştirdiği rivâyet sistemini en iyi bilen ve onu en sağlıklı şekilde uygulayan iki hadîs otoritesidir. Onlar sadece bu özellikleriyle değil, çevrelerindeki insanları hayran bırakan anlayış, zekâ ve sağlam mantıklarıyla da tanınırlar. Bugün problemlerimizi çözmek için öncelikle İslâm âlimlerinin eserlerine başvurmak, cevabını bulamadığımız problemleri bizden daha iyi yorumlayabilecek âlimlere götürmek, bununla da sonuç alamadığımız da meselenin hallini zamana bırakmak en uygun davranış olacaktır. Günümüzde özellikle ülkemizde gerekli dini eğitimi alamayan insanların sayısının azımsanmayacak ölçüde olması hasebiyle, insanımızı doğrudan doğruya Kur’ân ve hadîslerle bilgilendirmek bu sorunu çözmenin en iyi yöntemlerinden biridir. Bu nedenle de bu çalışma, âyet ve hadîslerle “İslâmî hayat ölçütleri” ve yaygın bir “ümmet eğitimi”ni hedeflemiş bir eserdir. Bu durumun, ülkemiz insanları açısından ne kadar önemli olduğu aşikârdır.
270.00 ₺ -
Riyazüs Salihin Tek Cilt İthal Kağıt
İslâm'ın iki ana kaynağı Kur'an-ı Kerim ve hadislerdir. İslâm âleminde neşredilmiş muhtelif hadis kitapları vardır. İslâm âlimlerinin üzerinde ittifak ettikleri hadis kitaplarından birisi de Riyazü's Salihîn adlı kitaptır. Büyük hadîs âlimi, Sahih-i Müslim'in sarihi merhum İmam-ı Nevevî hazretlerinin hazırladığı bu kıymetli eser, bütün Müslümanların başucu kitabı halindedir. Muhtelif baskıları ve şerhleri yapılan bu eseri halkımızın hizmetine arz etmenin bahtiyarlığını idrak ediyoruz. Kur'an-ı Kerim'den sonra en yüce kaynak olan nübüvvet pınarından akan ilim ve irfan nurlarından halkımızın nasiplenmesine yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bu konuda yayınevimiz gereken gayretin azamîsini yerine getirmiştir. Bu susuzluğun giderilmesindeki katkılarımız bizlere manevî bir haz bahşetmektedir. Yıllar boyu ülkemizin îman talebelerinin ellerinden bırakmadığı bu peygamber armağanını tercüme edip müslüman halkın hizmetlerine sunmak kolay bir iş değildir. Büyük bir çaba, gayret ve özveri ister. Ayrıca bu işe ehil olmak da lâzımdır. Biz de işi ehline tevdi etmek idraki ile çağımız âlimlerinden merhum A. fikri Yavuz Hoca efendinin kontrolü altında çalışmalarımızı sürdürdük. Eserin ortaya çıkarılmasıyla da ne kadar isabet ettiğimizi anlamış bulunuyoruz.
441.00 ₺