-
-
-
Allahım Sorularım Var
Prof. Dr. Soner Duman, gençlerin gönlünü bulandıran ve merakını celbeden birçok soruya bilgiyle, özenle ve hikmetle cevaplar sunuyor bu kitapta. Hayatın içinden örneklerle, akıcı bir üslup ve samimi bir edayla, adeta kol kola giriyor okuyucuyla, sadece zihne değil gönle de dokunuyor.
122.50 ₺ -
İslamda İtikadi Mezhepler
Tarihin farklı kültürlerinden ve değişik inançlarından gelen insanlar, diğerlerinin inancını, düşüncelerini, hayat tarzını ve dünya görüşünü merak etmiştir. Günümüzde ise değişen sosyo-ekonomik şartlar, farklı kesimlere mensup insanları birbirleri ile münasebete zorlamaktadır. İlişkilerin sağlıklı olabilmesi için de diğer insanların itibar ettiği veya kıymet verdiği değerleri öğrenmek ayrıca bir zorunluluktur. Bu açıdan ait olduğu sosyal ve kültürel çevreyi bilmek, kişi için daha da ehemmiyet arz etmektedir. Bu kitap size; Asr-ı Saadet’ten bu güne, Ehl-i Sünnet’in görüşlerinin yanında, Şia, Alevilik, Bektaşilik, Vehhâbîlik ve Kâdıyânîlik gibi fırkalar hakkında çok önemli bilgiler verecektir. Eserin içeriğinde de göreceğiniz gibi, mezhep ve fırkaların görüşlerini, düşünce ve inanç sistemlerini kendi kaynaklarına dayanarak belirttikten sonra o meselede Ehl-i Sünnet’e mensup âlimlerin izahlarına da yer verilmiştir. Bu sebeple konunun, bütün yönleri ile okuyucular tarafından daha doğru bir şekilde anlaşılmasına imkân sağlanmıştır. Kitabın hazırlanmasında akademik usûl ve esaslara riayet edilmekle birlikte okuyucunun anlayacağı şekilde sade bir dil kullanılmıştır.
204.00 ₺ -
Hz Musa Hz Harun Ahmet Cemil Akıncı
Kur'an ı Kerim'de isimleri geçen peygamberlerin kıssalarını anlatan bu seri İslam Kültüründeki 'kısas ı enbiya' edebiyatının modern bir devamı niteliğindedir. Uzun ve yoğun bir emek sonucu hazırlanan bu eserde konuyla ilgili ayetler aktarılmaya çalışılmış peygamberlerin mücadelesinin geçtiği yerler haritalarla gösterilmiş ve eser şiirlerle zenginleştirilmiştir. Yazar roman kurgusu içinde duygulu ve sürükleyici bir anlatım ile okuru peygamberlerin yaşadığı atmosfere çekebilmeyi başarmış ve eserine zevkle okunabilecek bir özellik kazandırmasını bilmiştir."Her ümmetin bir peygamberi vardır." (Yunus, 47) "Biz senden önce de birçok peygamber gönderdik. Onların bazısının kısslarını sana anlattık, bazısını ise anlatmadık." (Mü'min,78)
171.00 ₺ -
Osmanlının Ufkunda Son İslam Devleti
Millet Muhammed Ertuğrul Gazi'nin obasında Yüce Devleti mukaddesatını evini şehrini yurdunu korusun diye kurdu. Her bir mücâhidin gayesi Allah Azze ve Celle'nin adını yüceltmekti. Yüce Devlet yüce kitabın esaslarına riayet ederek güçlendikçe hem İslâm yeni diyarlara taşındı hem de dağılan ümmet yapısında bir toparlanma süreci başladı. Kudüs'ü korumaktan aciz olan Müslümanlar Devlet-i Aliyye ile ayağa kalktı Yemen'de getirilen tekbir sesleri Viyana'da duyuldu. Akıncılar bir zaferden diğerine at sürdü. Yüce devlette sultan ulemâya dini devlete göre değil devleti dine göre yönetmek için müracaat etti. Devlet bir makama memur tayin ederken insanların ırkına ve rengine değil ehliyetine ve liyakatine baktı. Cihat Devlet-i Aliyye'ye toprak katmak için değil zalimlerden mazlumların hesabını sormak ya da erenlerin dervişlerin davet yolunu açmak için yapıldı. Hakimiyetin ulaştığı noktaları hem maddesi hem de mânasıyla mamur kıldı Yüce Devlet. Yüce Devletin köklerinin doğduğu Semerkant'tan yola koyulan Anadolu'da mayalanan akıncı ruhuyla Rumeli'ye ulaşan büyük bir aşk vecd ve sadakat sağanağı ile Hind diyarına ulaşan Müslümanların imanî ilmî siyasi ve ictimaî hallerini yarınlara dair umutlarını ve Hilafet-i Aliyye'ye özlemlerini anlatmaya talip olan bu kitab Devlet-i Aliyye fikrinin yoğrulduğu fiiliyata taşındığı yeniden kuruluş mücadelesinin verildiği yokluğunda acısının çekildiği coğrafyada bazen yaşayanlar bazen de kabirdekilerle konuşarak yazıldı. Millet-i İslâm'da yeniden Devlet-i Aliyye fikrinin canlanmasına katkıda bulunmayı gaye-i asliyye edinen eserin son bölümünde Halifesi olmayan bir ümmetin ne hallere düşeceğinin misali olarak "Arakan" nazara verilmektedir. Müslüman gençleri küresel güçlerin kurduğu örgütlerde toplayarak yok edenlerin baş hedefi kurtaran koruyan ve yücelten Devlet-i Aliyye fikrinin milyonlar tarafından müdafaasına mani olmaktır. Mevsim kış olsa da önümüz bahardır. Şartlar bizi yeniden Yüce Devlet'e götürüyor.
105.00 ₺ -
Başarılı Emri Bil Maruf Nehyi Anil Münker Usulleri
“Dîn-i Mübîn-i İslâm’ın devam ve bekası Emr-i bi’l-Ma‘rûf Nehy-i Ani’l-Münker’in devamına, Dîn-i Mübîn-i İslâm’ın inkirâzı (yıkılması) Emr-i bi’l-Ma‘rûf Nehy-i Ani’l-Münker’in terkine bağlıdır.” Ali Haydar Efendi (Kuddise Sirruhû) İslam’ı anlatabilmenin iki şartı vardır: İslam’ı bilmek. İslam’ı anlatmayı bilmek. İşte bu kitapta İslam’ı anlatmayı bilmenin usulleri anlatılmıştır. Bu kitabın okuyucuya kazandırdıkları: İslam’ı insanlara nasıl sevdiririm? Hitâbet, akıcı konuşma ve muhâtabı tanıma yolları. Resmî makam, kahvehane, tekel bayii vb. 17 farklı mekânda konuşma örnekleri. 66 maddede etkili konuşma ve sözü dinlenir olmanın yolları. Özgüven eksikliğini giderme ve çekinmeden tebliğ yapma yolları. 38 maddede Resûlullâh’ın (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) hataları düzeltme yolları. İnsanları hizmete ve İslam’a destek vermeye teşvik yolları. Gözü namahremden koruma yolları. Maddî sıkıntıdan kurtulmanın yolları. Tebliğ yaparken, öncelik sırasını bilmenin yolları. Tartışma kuralları ve heyecanı yenmenin yolları. Öfkeyi kontrol altına almanın yolları. Resûlullâh’ın vazifelendirmede takip ettiği yollar. Anne-babaya, eşe, çocuklara ve namahrem kadınlara tebliğ yolları. Dua, telkin, ilgi, hediye, tebessüm, disiplinli olma, ses tonu, beden dili, takdir etme ve benzeri birçok usullerin gücünü ve insanoğlu üzerindeki etkisini öğrenmek ister misiniz?
126.00 ₺ -
İslam Hukuk İlminin Esasları
Usûlü’l-fıkh ilmi, dinî ilimlerin en değerlilerinden ve faydalılarındandır. Zira bu ilim, içtihadın temelini ve onu ayakta tutan ana direkleri oluşturur. Bu ilim olmaksızın, fıkıh ile meşgul olanlar onun kaynaklarını ve müçtehit imamların fıkhî hükümleri bu kaynaklardan hangi metotları izleyerek çıkardıklarını bilemezler. Müçtehit olsun olmasın fıkıh ile ilgilenen herkes bu ilme muhtaçtır. Müçtehit, içtihat ederken, diğer fıkıh mesleği mensupları da araştırma ve incelemelerinde veya uyduğu mezhebin esaslarına göre Fer’i çözümler çıkarmak için yahut mezhep imamının zamanında yaşanmamış olayların hükümlerini belirleyebilmek için bu ilimden faydalanır. İşte bu öneminden dolayı Müslüman bilginler çeşitli devirlerde bu ilme fevkalâde ilgi göstermişler ve bu alanda değişik metotlarla çok sayıda eser kaleme almışlardır. Ne var ki çeşit ve sayısının çokluğuna mukabil, bu eserler, ancak ihtisas sahiplerinin yahut bu ilmin meseleleri ile az çok meşgul olmuş kişilerin anlayabileceği durumdadır. Kısacası, fıkıh usulü ilmine dair kolay anlaşılır bir kitap kaleme alınması ihtiyacı doğmuş ve bu eser bu amaca hizmet gayesiyle kaleme alınmıştır.
270.00 ₺ -
-
İslamın Aynası Camiler
Dünya çapında ünlü felsefe ve estetik profesörü, Fransız Müslüman düşünür Roger Garaudy, bu eserinde üç kıtaya damgasını vuran İslâm sanat ve mimarisinin felsefî ve estetik açıdan son derece çarpıcı bir değerlendirmesini yapıyor. “Güzelliğin Dini İslâm” düşüncesinden yola çıkan yazar, “Allah güzeldir, güzelliği sever” hadisinin İslâm sanat ve mimarisinde nasıl somutlaştırıldığını en çarpıcı örnekleriyle gözler önüne seriyor. Yazar, evvelki dönemlerin ihtişamını gözler önüne sermekle yetinmiyor, Müslümanların Batı’yı ve geçmişi taklitten kurtularak yeni bir silkiniş ve yeni bir dirilişle İslâm’ı yaşamaya başladıkları an, eskiden olduğu gibi, yine muhteşem sanat ve mimari eserler ortaya koyabileceklerini de müjdeliyor. İslâm sanatı ve mimarisi konusunda hem dînî hem tarihî hem de felsefî ve estetik bilgilerle donatılmış bu eser, sahasında tek ve biricik olma özelliğine sahiptir. İslâm sanatı, Kur’ânî bakış açısının doğrudan doğruya ifadelendirilişidir. Bu, şu demektir: İslâm sanatının asıl misyonu, bize “Allah’ı yeniden hatırlatmak”, o ilk ve son gerçeği bize yakînen tanıtmak, var ettiği ve sonunda yok edeceği bu kâinatta Allah’ın gözle görülmeyen varlığının her zaman yeni ve her zaman hayran bırakan o keşfini bizlere yaşatmaktır. Allah ile insan arasında her türlü aracılığı reddeden İslâm ruhaniyetinin mekânı ise, merkezsiz bir mekândır. Orada sonsuzluk, organik bütünlükle değil aksine, ilâveler ve âhenkli tekrarlarla telkin edilir. Eski Yunan tapınağının simetri ve ölçülerinin aksine ve Hıristiyan bazilikasındaki âyin düzeninin tersine, bir caminin sütunları, insanlar veya eşya ile ortak noktası bulunmayan, ilâhî sonsuzluğa nispetle eşyanın nâtamam oluşunu ve sınırlılığını telkin eder ve âdeta bir hurma bahçesi şeklinde çoğalır. Kâbe’nin taştan süssüz küp şeklindeki mimarisinden, Sinan’ın İstanbul ve Edirne’deki en cesur mimarî şaheserlerine halel getiren Osmanlının barok camilerine kadar, kaynağını Kur’ân vahyinden alan yaratıcı ruhun coşkusu, dünyanın her yerinde bütün sanatların odak noktası olan camileri ortaya çıkarmıştır. Musikisi ve şiiri gibi İslâm’ın bütün görsel sanatları da, İslâm inancının temel hedefinin plâstik ifadesinden başka bir şey değildir; dolayısıyla İslâm’da bütün sanatlar insanı camiye, cami de ibadete götürür. Resmin “olmayışı”, tabiatın “reddi”, gerçekçilik “eksikliği” ve (cami gibi büyük) binadaki “boşluk” yüzünden İslâm sanatı hakkında “olumsuz” yorumlar ortaya atılabilir. Oysa bu kusur diye sayılanların hiçbiri ne reddediştir, ne de inkâr, tam aksine aşkınlığın (yani Allah’ın yüceliğinin) en tavizsiz tasdiki, teyidi ve vurgulanışıdır. Çünkü İslâm’da aracıya, ara bulucuya yer yoktur, tam aksine Allah ile tabiat arasında kesin ve tam bir ayırım vardır!
185.00 ₺ -
Zamanın Kıymeti Genişletilmiş Baskı
Sahip olduğumuz en büyük nimetlerden biri olmasına rağmen, en kolay harcadığımız nimet hiç şüphesiz ki zamandır. Bu eser, kum saati misali her gün eksilmeye yüz tutan hayatımızı en iyi şekilde verimli kılmanın yolunu aydınlatan bir meşale gibidir. Bunu yaparken de hayatlarını en güzel şekilde değerlendirmiş ve bizlere yüklü bir miras bırakmış İslam âlimlerinin hayatlarından ve sözlerinden bir demet sunmaktadır. Mazimizdeki güzellikleri ortaya koyan bu çalışma, vakitlerini dolu dolu geçirme hususunda herkesi teşvik etmektedir. Eserin sahibinin yetmişten fazla çalışmasının bulunması ve çağımızın en önde gelen hadisçilerinden biri olması kitabın kıymetini daha da artırmaktadır.
157.62 ₺ -
Esbabı Nüzul Kuran Ayetlerinin İniş Sebepleri
Muhaddis, fakih, dilbilimci ve şair olan Ebu’l-Hasan el-Vâhidî yaşadığı dönemde tefsirde asrın imamı olarak nitelenmiş bir müfessirdir. İmam Gazâlî kendisinin tefsir alanındaki üstünlüğünü kabul etmiş, hatta tefsir alanında bir eser vermemesini Vâhidî’nin telif ettiklerinin kafî olmasına bağlamıştır. Yine büyük bir müfessir olan Fahreddîn er-Râzî, hemen her ayetin tefsirinin başında Vahidî’den nakiller yapmıştır. Bir âyetin iniş sebebini bilmeden tefsirini yapmanın mümkün olmayacağını savunan Vâhidî’nin Esbâb-ı Nüzûl isimli kitabı bu alandaki en önemli eserlerdendir. “Âyetlerin iniş sebebi” anlamına gelen Esbâb-ı Nüzûl, daha sonra yazılan pek çok kitaba kaynaklık etmiştir. Necdet Çağıl ve Necati Tetik tarafından Türkçeye kazandırılan bu eser, gözden geçirilmiş yeni baskısıyla karşımızda
254.77 ₺ -
İslam Hukuku İftiralar Cevaplar
Yeryüzünün muhtaç olduğu maddi ve mânevi terakki yalnız İslâm’dadır. Çünkü akılla rûhun, maziyle âtinin, dünya ile âhiretin irtibatını yalnız İslâm kurmaktadır. Bunu dün yaptığı gibi yarın da yapacak bir muhtevaya sahiptir. Şarkiyatçılarla İslâm’ı keşfeden Batı, Müslümanların ruh köklerine yönelişlerine mâni olabilmek için dışarıda ve içeride İslâm Hukûku’nu aşağılayan, onu kölelik hukûku olarak yaftalayan bir bakış açışı geliştirdi. Bu yüzden İslâm’ı anlatmaya memur mustagribler fıkıh kitaplarındaki “kuyular bahsi” gibi fevkalâde husûsi bir mevzuyu gösterip; “Bugün hıfzıssıhha merkezlerinin verilerini mi yoksa ‘kuyular bahsinin esaslarını mı, dikkate alacaksınız?” diyerek zihinleri karıştırmaktadır. XVIII. yüzyıla kadar saraylarında dahî helâ yapılmasına direnen Batı’dan, İslâm’ın ne kadar âli olduğunu gösteren “kuyular bahsi” maalesef ki mustagribler için istihza mevzuu olmakta ve bir konu üzerinden binlerce mevzu perdelenmektedir. *** Batı uygarlığının devam ve bekâsını hedefleyen iradenin büyük oyununu gözler önüne seren bu eser, usûl ve esas itibariyle niçin insanlığın tek umûdunun İslâm Hukûku olduğunu da izah etmeye taliptir.
105.00 ₺ -
Sahabenin Faziletleri
Allah Rasûlü’nün en hayırlı nesil diye nitelediği kutlu nesil: Sahâbe-i Kirâm… Çoğu zaman kelimelerin anlatmaktan âciz kaldığı mübarek nesil... Hâkimler Hâkiminin kendileri hakkında; “İslâm’ı ilk önce kabul eden Muhacirler ile Ensâr ve iyilikle onlara tabi olanlar var ya, Allah onlardan razı olmuş, onlar da Ondan razı olmuşlardır.” (Tevbe 9/100) diye hükmettiği kuşak… Kutlu Elçinin ise kendilerine olan muhabbetini şöyle dile döktüğü faziletliler kervanı: “Ashâbıma dil uzatıp hakaret etmeyiniz! Sizden biriniz Uhud Dağı kadar altın harcasa, onların harcadıkları bir ölçek veya onun yarısına bile ulaşamaz. ” Şairin ifadesiyle de; Saf saf, kol kol, bölük bölük sahabî; İlkler, müjdeliler, daha ne ve ne? Ateşle mühürlü hepsinin kalbi; Hakta, aşkta, şevkte hepsi dîvane. (NFK) Elinizdeki bu eserde İmam Nesâî, Sahâbe-i güzînin sahip olduğu üstün vasıfları Allah Rasûlü’nün dilinden bizlere aktarıyor Bu eserle, faziletlerine Allah ve Rasûlü’nün şâhitlik ettiği o muazzam nesli bir nebze olsun tanıtmış olma temennisiyle…
72.00 ₺ -
İslam Tarihi Sireti İbn Hişam 4 Cilt
İslam kaynakları arasında yazılı kaynakların tarihi, Kur’an-ı Kerim’i oluşturan vahyin taşlara, derilere, liflere, kâğıtlara, ya da bezlere yazılmak sureti ile bir şekilde yazılı olarak kayıt altına alınması ile başlar. Zamanın ilerlemesi ve İslam beldelerinin daha geniş bir alana yayılması ile bazı rivayetlerin birbiri ile çelişmesi, farklı hükümler getirmesi ve Kur’an’a muhalif olması sebebiyle, sahih Sünnet’in tesbit edilmesi çalışması başlamıştır. Ulema, bu amaçla, İslam ümmetinin ibadet, inanç ve hayatlarında kendilerine yön verecek olan temel kaynakların doğrudan Hazreti Peygamber’den rivayet edilip edilmediğinin tesbit edilebilmesi için belirli kriterler oluşturmuş, ama Kur’an-ı Kerim üzerinde itiraz edilemeyecek bir ittifak sağlandığı için tartışmalar Sünnet’in rivayeti ile yoğunlaşmıştır. Böyle bir dönemde, Hz. Peygamberin (sav) hayatını yazmak, bir anlamda hadis rivayeti anlamına gelir. İbn-i Hişam da eserinde, bu anlamda, pek çok hadis rivayet etmiş durumdadır. Zaten, eserin Peygamberimizin kendi dönemi ile ilgili bilgileri içeren bölümü hadis rivayeti şeklindedir. Bu rivayetlerde konular, Peygamberimizin hayat kronolojisine göre düzenlenmiştir. Bunun içindir ki İbn-i Hişam’ın Es-Siretu’n Nebeviyye’si, bir tarih kitabı olmakla birlikte, çeşitli konularda fıkhî konu ve hükümlerin anlaşılması bakımından da bir kaynak kitab olarak kabul edilir. Aynı şekilde pek çok ayetin nüzûl sebebleri ile ilgili gelişmeleri aktarması bakımından da tefsir özelliği taşır. İslam âlimlerinden, Kıftî, Zehebî, İbn Kesîr, İbnü'l-İmâd, İbn Hallikân ve Sehâvî gibi âlimler, İbn-i Hişam’ın bu eserini Hz. Peygamber'in hayatına dair en sağlam ve en iyi siyer kitabı olarak kabul etmişlerdir. Asırlar boyunca büyük istifadelere vesile olan Sireti İbn Hişam kitabını değerli ilim adamı, pek çok ilmî ve İslâmî eseri bulunan Doç. Dr. Abdülvehhab Öztürk Türkçeye tercüme etti. 4 büyük boy cilt olan ve 2 bin sayfadan oluşan eser, tam metin ve eksiksiz tercümedir. Dili sade, akıcı ve sürükleyicidir. Her kütüphanede bulunmasında büyük fayda görülen İslam Tarihi Sireti İbn Hişam Tercemesi Kahraman Yayınları tarafından titiz bir baskı ile kültür hayatımıza kazandırılmıştır.
1200.00 ₺ -
Allah Resulünün Gençleri Eğitim Yöntemleri
Tarih boyunca çocuk ve gençlerin eğitimi önemli bir yere sahip olmuştur. Gençler bir toplumun en değerli hazinesi ve geleceğidir. Hz. Peygamber (s.a.v) de nübüvvet vazifesinin başından hayatının sonuna kadar genç sahâbîlerin eğitimine ayrı bir önem vermiştir. Onları dinî ve dünyevî pek çok yönden eğitmiş ve insanlara örnek nice genç sahabi yetiştirmiştir. Suat Demirtaş’ın kaleme aldığı, Nizamiye Akademi Yayınları’ndan çıkan Allah Resûlü’nün (s.a.v) Gençleri Eğitim Yöntemleri adlı bu çalışmada, Hz. Peygamber’in (s.a.v) gençleri eğitirken izlediği yöntemler tespit edilip incelenmeye çalışılmıştır. Hazırlanan bu çalışma, önsöz, giriş, iki ana bölüm ve sonuç kısımlarından meydana gelmektedir. Birinci bölümde; Allah Resûlü’nün (s.a.v) Kur’an ve Sünnet’te eğitimci (muallim) olarak vasıfları, Allah Teâlâ’nın onu özel terbiye etmesi, onun ilim, eğitim ve öğretim sahasındaki hizmetleri kısaca anlatılmış. İkinci bölümde ise; Hz. Peygamber’in genç sahabileri eğitim ve öğretim yöntemleri ile ilgili seçilen hadisler temel öğretim yöntemleri çerçevesinde incelenmiş ve gerekli değerlendirmeler sunulmaya çalışılmış. Sonuç kısmında ise genel bir değerlendirme yapılarak, çalışmanın sonunda gelinen noktalar, bazı temenni ve tavsiyeler belirtilmiştir.
142.80 ₺ -
Nereye Gidiyoruz
Nereye Gidiyoruz Takdim Rahman ve Rahîm Olan Allah’ın Adıyla... Bizleri Müslüman olarak yaratan, Peygamber ve Sahâbe sevgisiyle donatan Rabbimize hamd olsun (cc)... Yoluna kurban olduğumuz, hayatına hayran kaldığımız, her şeyini örnek alma çabasına girdiğimiz Peygamber Efendimize salât ve selâm olsun. O’nun etrafında pervane dönen, Ehl-i Beyt’ine, Ezvâc-ı Tâhirât’ına, Âl ve Ashâbı’na, Etbâı’na ve onların nurlu ve onurlu yollarını yol edinme gayretinde olanlara da, salât ve selâm olsun. O kutlu yolun kutlu yolcularına salât ve selâm olsun… Elinizdeki eser, önce düşünce ve fikirlerde, sonra ilim ve kültürde, sonra da hayatımızda yepyeni bir kapı aralaması arzusuyla kaleme alındı. Birçok tekniğin iç içe kullanıldığı bu eser; bir yönüyle radyofonik senaryo, bir yönüyle roman, bir yönüyle tiyatro, bir yönüyle deneme, bir yönüyle televizyon filmi, bir diğer yönüyle de drama tarzında yazıldı. Okuyucu, durum ve konumuna göre algılayıp değerlendirecek, gerektiğinde de rahatlıkla sahneleyecektir. Elinizdeki bu çalışma, ilk defa Ordu ili Kumru ilçesinde 1992 yılında "Adam Arıyorum” adıyla kısa ve bir perdelik tiyatro/ parodi olarak kaleme alınıp sahnelenmişti. Daha sonra yine Ordu’nun, tekraren Kumru, sonra Gölköy, Ulubey, Fatsa, Ünye ilçelerinde sahnelendi. Sonra da bütün ülkeye yayılarak, birçok il ve ilçelerimizde çokça sahneye kondu. Adını çok fazla duyurarak, yurt dışına taştı ve Avrupa ülkelerinde de çok yerde sahnelendi. Yani önceki adıyla "Adam Arıyorum” yurt içi ve yurt dışında birçok yerde defalarca sahnelenip, çok büyük bir ilgi toplamıştı. Sahnelerde seyircisi ile çokça buluşan bu çalışmanın, aynı zamanda özel matbaalarda çokça baskısı yapılmıştı. İstek üzerine tanınmış bir yayınevi imzasıyla on üçüncü baskısı ile okuyucunun karşısına tekrar çıkmıştı. Şimdi de daha büyük kitlelere ulaşması için, muhteva ve tekniği yeniden gözden geçirerek, ciddi bir yayınevi imzasıyla on dördüncü baskı ve "Nereye Gidiyoruz” adıyla okuyucu ile buluşmayı hedefliyoruz. Bilindiği gibi tiyatro olarak yayınlanan eser, sadece sahne işleri ile ilgilenenler tarafından alınıp sahnelenmektedir. Dolayısıyla herkese ulaşamamaktadır. Biz de bundan dolayı, muhteva ve tekniği zengin tutarak, ciddi bir yayıncı imzasıyla okuyucusuyla buluşturmak istedik. Bizi böyle bir çalışmaya sevk edip ciddi bir şekilde destekleyen Erkam Yayınları’na, özellikle Doğan Gökmen ve Salih Zeki Meriç kardeşlerime çok teşekkür ediyorum. Bu kardeşlerimizin ısrarlı istekleri karşısında böyle bir eser ortaya çıktı, hamd olsun. Nereye gittiğimizin şuuru ile yaşamak arzusu ve duasıyla… İstanbul, Nisan 2013 Âdem SARAÇ
56.00 ₺ -
-
Nureddin Mahmud Zengi Kudusun Fethinin Mimari
Küçük ülkesinin başına geçtiğinde bir tarafta Bizans diğer tarafta Urfa’dan Kudüs’e kadar yayılmış geniş bir coğrafyada Haçlılar hakimdi. Devri boyunca Haçlıların korkulu rüyası oldu. Coğrafyasında İslâm ahlâkını egemen kıldı. Kudüs’ün fethi ve Haçlıların İslâm dünyasından uzaklaştırılmasında payı olduğu gibi, bilgeliği ve kurucu önderliğiyle Moğolların İslâm dünyasından uzaklaştırılmasını sağlayan yapının da mimarıydı. Faaliyetleriyle Kudüs’ün manevi fatihi oldu. İstanbul’un fethi idealini yeniden canlandırdı. Kudüs için yaptırdığı minberi Mescid-i Aksâ’ya koymak, bizzat yetiştirdiği komutanı ve selefi Selâhaddîn-i Eyyûbî’ye nasip oldu. Bu minber 1969 yılında fanatik bir Yahudi tarafından yakılıncaya kadar orada kaldı. El-Melikü’l-Adil yani Adil Sultan Nûreddin Zengî’nin kimliğini, şahsiyetini, faaliyetlerini, mirasını ve hepsinden önemlisi İslâm tarihindeki yerini keşfedin.
64.97 ₺ -
Endülüs Alimleri
Endülüs İslam medeniyetinin inşasında ve toplumsal gündelik hayatta bilginlerin rolünü detaylıca ele alan bu çalışma, alanında bir ilk olma özelliği taşıyor. İslam kültür ve medeniyet tarihinin en güzide örneklerinden birinin yaklaşık sekiz yüz yıl boyunca ortaya konulduğu ve her açıdan Avrupa Rönesans’ının kaynak noktası olduğuna hem fikir olunan Endülüs, bu güzide örnekliğini hiç şüphesiz yetiştirdiği âlim ve bilginler sayesinde elde etmişti. Uzun yıllardır bütün yönleriyle Endülüs üzerine çalışan Prof. Dr. Lütfi Şeyban, elinizdeki bu çalışmada Endülüs’ün bir barış (Convivencia) ve huzur yurduna dönüşmesinde âlimlerin rolünü birincil kaynaklara dayanarak ortaya koyuyor. Bilgilenmenin aydınlatıcı zevkini tadarak okuyacağınızı ümid ederek beğeninize sunuyoruz
122.64 ₺ -
Popüler Tarih Türk İslam Tarihi 10 Kitap
Popüler Tarih setinin ilk serisi olan Türk-İslam Tarihi, Türk tarihini İslamiyet'ten öncesinden başlayarak anlatıyor. Milattan önce henüz Orta Asya bozkırlarında göçebe olarak yaşayan Türkler, savaşçı bir toplum olarak hayatlarını sürdürmektedir. Türklerin zaman içinde göçler yoluyla farklı toplumlarla karşılaşmaları değişimleri de beraberinde getirmiştir. İslamiyet'in doğduğu günlerden başlatarak Selçuklular devrine ve Anadolu fetihlerine kadarki sürece uzanan Türk-İslam Tarihi, sadece devletleri anlatmakla kalmıyor onların kültürel, ekonomik ve siyasi yapılarını da irdeliyor.
481.00 ₺ -
Selçuklular Döneminde Maduridilik
Bu kitapta, Selçukluların siyasî, içtimaî ve dinî durumuna kısaca temas edildikten sonra Mâturîdîliğin oluşumu ve yayılışı ele alınmaktadır. Bu çerçevede Mâturîdîliğin Selçuklular döneminde algılanışı/isimlendirilişi ve yayılışına etki eden sosyo-politik unsurlar tahlil edilmektedir. Yine bu kitapta, Selçuklular dönemine ait Hanefî-Mâturîdî âlimlerin eserleri ve onların hoca silsilesi verilmektedir. Elinizdeki bu kitap, Selçukluların dinî hayatına ve Türklerin İslâm anlayışının köklerine ışık tutmaktadır.
97.50 ₺ -
Osmanlıda Mezhep
Osmanlı'da Nizâm-ı Âlem ve Din ü Devlet'in bekâsı için öncelikle İslâm akâidinin muhafazası zarurî kabul edildiğinden Ehl-i sünnet itikadı mevzuunda büyük hassasiyet gösterilmiştir. Bu sebeple Nadir Şah'ın Safevîler zamanında ihdas olunan bir kısım bidatleri terk etmenin karşılığında Caferîliğin beşinci mezhep olarak tanınması isteği kabul edilmemiştir. Aynı şekilde Sultan II. Abdülhamid Han, dünya siyasetinin gereği İran ile ilişkileri geliştirmeye çalışırken bu durumun Şiilere mezheplerini yayma fırsatı vermemesi için oldukça hassas davranmıştır. Bu eseri okuyanlar, pek çok siyasî ve dinî mücadelenin mezhepler üzerinden yürütüldüğü günümüzde, tarihin bir kez daha nasıl tekerrür etmekte olduğuna şahit olacaklardır.
52.00 ₺ -
Nuhun Gemisindeki Gençler
İmam Hatip nesli artık biliyor ki, ümmet coğrafyasındaki dertlerimiz birbirinden farklı değil. Bunu ellerimiz birbirine uzandıkça daha iyi anlıyoruz. Yani derdimiz de, mücadelemiz de müşterek; bilinçlenme ve gelecek yürüyüşümüz de... İmam Hatip nesli elinden tuttuğumuz çocuğumuz, kardeşimiz, geleceğimiz. Derdimiz; öncülere, sabikuna ulaşabilmek. Asım'ın Nesliyle, Kur'an Nesliyle, Diriliş Nesliyle bütünleşecek imanlı bir nesil. Karanlıktan aydınlığa yürüyüşümüz bir ibadet; ibadetimiz, iki dünyayı da kazanma çabamız.
48.75 ₺ -
Mezheplere Göre Klasik Kaynaklar ve Özellikleri
Bu çalışma, çeşitli sebeplerden dolayı teşekkül eden itikadi ve siyasi ekolleri kendi kaynaklarından okuyup anlamayı arzu edenlere, mezheplerin klasik kaynaklarıyla alakalı derli toplu bir doküman sunma düşüncesinden hareketle ortaya çıkmıştır. Şüphesiz gelenek oluşturan klasik kaynakların kendilerine has özellikleri olduğu gibi, mensubu oldukları mezheplerin de bazı özellikleri vardır. Bununla birlikte klasik kaynakları belli bir mezhebi esas alarak tasnif etmenin bazı zorlukları bulunmaktadır. Aynı gelenek içinde olsa bile, eserler arasında bazı önemli farklılıkların olduğu malumdur. Bununla birlikte ana umdeler dikkate alınarak klasik kaynakların mezheplere göre tasnif edilmesi bazı kolaylıklar sağlamaktadır. Böyle bir tasnif, kronoloji dikkate alınarak temel kaynakların ortaya çıkış ve gelişim süreçlerini takip edebilmeye, bilgilerin sistemli bir şekilde ortaya konulabilmesine ve de belli bir geleneğe bağlı kalınarak yazılan eserlerin derli toplu bir listesini sunmaya imkân sağlamaktadır. Elinizdeki bu eser, klasik ekolleri esas alarak geleneğin önemli âlimlerini ve temel kaynaklarını tanıtmayı hedeflemektedir. Diğer bir ifade ile mezhepler tarihinin önemli şahsiyetlerini ve bunların vücuda getirdikleri ana kaynakları mezhebî geleneklere göre tasnif etmektedir. Mu'tezile, Şia ve Ehl-i Sünnet ekolleri özelinde hazırlanan bu çalışmanın mezhepleri kendi özgün kaynaklarından ve kronolojik olarak okuyup takip etmek isteyenlere, mezhepler tarihi sahasına gönül verenlere ve özellikle bu sahada çalışanlara ciddi bir kolaylık sağlayacaktır.
97.50 ₺ -
Mezhepler Tarihinin Klasik Kaynakları İçerik ve Özellikleri
Mezhepler Tarihi'nin de dayandığı temel kaynakları vardır. Bu kaynaklardan istifade; yazıldıkları dönem, dönemin ilmî ve ictimaî atmosferi ile etkilenmiş olabileceği ihtimaliyle kendisinden önceki kültürel mirasın bilinmesini de gerektirir. Biz de bu çalışmamızda söz konusu eserlerin mahiyetini, yazılma gerekçeleri ve sistemleri ile müelliflerini, müelliflerin aidiyetlerini ve bu aidiyetler üzerinden vardıkları sonuçları tespite çalıştık. Mezhepler tarihine dair temel kaynaklarımız ve müellifleri üzerinden günümüz okuyucusu ve yorumcusuna tarihsel süreci ve bu süreçte oluşan mirasın mahiyetini göstererek bugünlerini ve zihin dünyalarını yeniden gözden geçirmeleri gerektiğini hatırlatmak istedik.
58.50 ₺