-
Tesdidül Kavaid fi Şerhi Tecridil Akaid 3 Cilt takım
Osmanlı medreselerinde ders kitabı olarak okutulan Seyyid Şerîf el-Cürcânî'nin Hâşiyetü't-Tecrîd adlı eserinin ilk cildi ile inceleme cildi yayımlandı. Tahkik çalışmasının ana mihverini oluşturan bu haşiyeye bizzat Cürcânî'nin ve diğer bazı Osmanlı âlimlerinin notları eşlik etmektedir. Yapılan tahkik çalışmasında, a) Nasîrüddîn-i Tûsî'nin (ö. 672/1274) felsefi kelama dair eseri Tecrîdü'l-akāid'i, b) VIII. (XIV.) yüzyıl Eş'arî kelamcısı ve Şâfiî fakihi Mahmûd b. Abdurrahman el-İsfahânî'nin (ö. 749/1349) bu eser üzerine yazdığı şerhi Tesdîdü'l-kavâid'i, c) Çok yönlü Hanefî-Eş'arî âlimi Seyyid Şerîf el-Cürcânî'nin (ö. 816/1413) bu şerh üzerine kaleme aldığı haşiyesi, d) Bu haşiyeye dair kendisine ve bazı Osmanlı âlimlerine ait notlar yer almaktadır. Eser, Eşref Altaş, Muhammet Ali Koca, Salih Günaydın, Muhammed Yetim tarafından tahkik edildi. İslam Araştırmaları Merkezi'nin (İSAM) İkinci Klasik Dönem Projesi kapsamında hazırlanan ve bir ciltlik inceleme bölümü ile birlikte üç cilt olarak planlanan eserin ilk iki cildi (I. cilt: inceleme, II ve III. ciltler: Arapça metin) yayımlandı. Kendisinden sonra gelen çalışmaları etkileyen ve gelenek oluşturan klasik bir kelam metni olan Tecrîdü'l-akāid, bu geleneği oluşturan şerh, haşiye ve tâliklerle birlikte özellikle İslam eğitim tarihinde önemli bir yer edinmiştir. Tecrîd literatürünün erken şerhler kuşağının en meşhur metni İsfahânî'ye ait Tesdîdü'l-kavâid ise, bu şerh üzerine üzerine kaleme alınan haşiyeler arasında en önemlisi de hiç şüphesiz Cürcânî'nin haşiyesidir. Elinizdeki yayın, toplamda iki cilt tutacak olan ve özenli bir tahkikle ortaya konan Arapça metin kısmının ilk cildinin yanı sıra, Tecrîd literatürü üzerine Türkçe ve Arapça olarak kaleme alınan müstakil bir dirase/inceleme cildinden oluşmaktadır. Dört katmanlı metin ilişkisini ve muhakkik notlarını rahat takip edilebilir bir tasarımla okuyucuya
80.00 ₺ -
İrşadül Aklis Selim İla Mezayal Kitabil Kerim Ebussuud Tefsiri 9 Cilt Takım
TDV İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM), İslam medeniyetinin müteahhirîn dönemini ilmî ve fikrî boyutlarıyla incelemek üzere 2012 yılında başlattığı “İkinci Klasik Dönem Projesi” çerçevesinde İrşâdü’l-akli’s-selîm ilâ mezâya’l-Kitâbi’l-Kerîm adlı eserin tahkikli neşrini gerçekleştirdi. Toplam 9 cilt olarak neşredilen eserin bir cildi müellife ve esere dair kapsamlı bir inceleme (dirase) ve fihristlerden oluşmaktadır. Kanûnî Sultan Süleyman döneminde ve sonrasında otuz yıla yakın şeyhülislamlık yapan Ebussuûd Efendi’nin (ö. 982/1574) tefsiri, önde gelen dirayet tefsirleri arasında yer alıyor. Eserin geçmişte yapılmış çeşitli baskıları ve neşirleri bulunmakla birlikte, ilk kez müellif nüshasından müellifin bini aşkın notuyla (minhüvât) birlikte, müellifin bütün kayıtları ve harekeleri korunarak İSAM tarafından gerçekleştirilen bu neşir, diğer neşirlerin eksikliklerini tamamlamakta ve hataları düzeltmektedir.
4200.00 ₺ -
Temel İslam Ansiklopedisi 8 Cilt Takım
Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) tarafından “genel okuyucu”ya İslam ile ilgili temel konular, kavramlar, kişiler hakkında doğru bilginin anlaşılır biçimde ulaştırılması amacıyla yaklaşık on yılda hazırlanan Temel İslam Ansiklopedisi sekiz cilt halinde yayımlandı. 1426 madde başlığını içeren ansiklopedi farklı alanlardan 180 civarında ilim adamı ve uzmanın katkısıyla hazırlandı. Hedef kitle gözetilerek madde hacimleri olabildiğince kısa tutuldu, maddeler 383 bilgilendirici çizim (infografik) ve -peygamberler ile hakkında fazla malumat bulunmayan bazı tarihî şahsiyetler dışında kalan- biyografi maddeleri için hazırlanan 353 kimlik kartı ile zenginleştirildi. Temel İslam Ansiklopedisi, İslam’ın inanç, ibadet, ahlak ve insanlar arası ilişkilere dair ilkelerini işlemenin yanı sıra İslam ilimlerinin temel konu ve kavramları ile başta peygamberler olmak üzere önde gelen İslam âlimleri hakkında doğru ve yeterli bilgi sunmaktadır. Aynı zamanda Temel İslam Ansiklopedisi örgün eğitim, din hizmetleri ve irşat faaliyetleri için yardımcı kaynak olma özelliğine sahiptir. Maddeler 383 bilgilendirici çizim eşliğinde okura sunuldu Ansiklopedi maddelerinin infografilerle desteklenerek okuyucu kitlesi için kolay anlaşılabilir hale getirildiğine dikkati çeken Başoğlu, “Bu tür çizimler sayesinde anlattığınız bilgiyi okuyucu rahatça anlayabilir. TİA’nın fotoğraftan ziyade çizim ağırlıklı bir eser olduğunu söyleyebiliriz. Hemen tüm biyografilerin özet bilgi veren bir kimlik kartı var. Önemli pek çok kavramın ve ibadetlerin anlatılmasında çeşitli çizimlere başvurduk.” ifadelerini kullandı. Başoğlu, projede yaklaşık 180 ilim adamı ve uzmanın görev aldığını vurgulayarak, eserin özellikle azınlık olan Müslüman toplulukların dini bilgilenme ihtiyacını karşılamak üzere çeşitli dillere tercüme edilebileceğini ifade etti. Eserin bir Müslüman için gündelik hayatında karşılaşacağı birçok probleme çözüm sunacak bilgi ve bakış açısı sunduğunu kaydeden Başoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu eserde medya, banka, ekonomi, iletişim, spor gibi TDV İslam Ansiklopedisi’nde bulunmayan bazı genel maddeler de var. İslam’da inanç ve yaşayışla ilgili kişinin sosyal hayatta karşılaşacağı problemleri ele alan pek çok başlık bulunuyor. İçki, uyuşturucu, sigara gibi zararlı alışkanlıklara ve çeşitli sosyal problemlere yönelik konular da ele alındı. Bunların dışında merak edilen pek çok çağdaş fıkhi meseleye yer verdik. Dinin hükümlerini öğrenmek isteyenlere yeterli bilgi verecek nitelikte bir eser ortaya çıktı. Biz bu çalışmayla doğru bilgi ve dini şuur kazandırmayı hedefledik. Biyografileri verilen alimler arasında sadece dini ilimlerle meşgul olmuş olanlar kadar Ali Kuşçu gibi hem dini ilimlerle hem de matematik ve doğa bilimleriyle uğraşmış Müslüman alimler de var. Gençlerin, öğretmenlerin, genel okuyucunun faydalanabileceği bir eser.”
1440.00 ₺ -
Kelam Terimleri Sözlüğü
Temel İslâm ilimlerinden biri olan kelâm, II. (VIII.) yüzyıldan itibaren, kendine has mâna ve muhtevaya sahip kavramlar edinmeye başlamıştır. Başta Ebû Mansûr el-Mâtürîdî ve Ebü’l-Hasan el-Eş‘arî olmak üzere çeşitli kelâm âlimlerinin yürüttükleri çalışmalar neticesinde terimlerin sayısı artmış, diğer İslâm ilimleriyle birlikte bu disiplinin de terimlerini konu edinen eserler kaleme alınmıştır. Kelâm alanında telif edilen eserler içinde Seyyid Şerîf el-Cürcânî’nin et-Ta‘rîfât’ı ile Muhammed b. A‘lâ et-Tehânevî’nin Keşşâfü ıstılâhâti’l-fünûn’u en çok şöhret bulan kitaplardır. Kelâm Terimleri Sözlüğü, kelâm alanına girdiği kabul edilen veya başka ilim ve disiplinlere ait olmakla birlikte kelâmı da ilgilendiren terimlerden meydana gelmiştir. Sözlükte kelimenin kök kalıbı ve mânasından hareketle terim anlamı verilmeye çalışılmış, muhtevanın kısaca tanıtılmasına önem verilmiş, farklı görüş ve bakış açıları varsa onlara da temas edilip tercih ve değerlendirmeler yapılmıştır.
152.00 ₺ -
Allah İnancı
Bu kitap İslâm'da insanı dünya ve âhiret mutluluğuna eriştirecek Allah inancını konu edinmiştir. Zihni ve gönlü gerçeklere açık olan kimselere hitap eden eserde kâinatın yaratıcısı ve yöneticisinin varlığını ispatlamanın yöntemleri hakkında bilgi verildikten sonra O'nun birliği konusu işlenmiştir. Ardından duygu ve düşüncelerimizle yönelip dua edeceğimiz yüce varlığın bize lutuf ve inayetlerini gösteren, aynı zamanda O'nun bizi kabul ediş mertebelerini yansıtan isimleri anlatılmış, son olarak da diğer inanç ve düşünce sistemleri karşısında İslâmiyet’in ulûhiyyet anlayışını belli bir sistem çerçevesinde dile getiren ilâhî sıfatlar konusu işlenmiştir.
60.00 ₺ -
İslamda İman Esasları İnanç Kitap Serisi 1
İnanç esasları hakkında vatandaşlarımızı doğru bilgilendirmek ve inanç değerlerimizle ilgili aktüel sorunlara ve Başkanlığımıza yöneltilen sorulara ışık tutmak üzere Din İşleri Yüksek Kurulu ile birlikte Prof. Dr. Bekir Topaloğlu editörlüğünde yürütülen proje kapsamında hazırlanan 9 eserin basımı gerçekleştirilmiştir.
76.00 ₺ -
Tesdidül Kavaid fi Şerhi Tecridil Akaid 3 Cilt takım
Osmanlı medreselerinde ders kitabı olarak okutulan Seyyid Şerîf el-Cürcânî'nin Hâşiyetü't-Tecrîd adlı eserinin ilk cildi ile inceleme cildi yayımlandı. Tahkik çalışmasının ana mihverini oluşturan bu haşiyeye bizzat Cürcânî'nin ve diğer bazı Osmanlı âlimlerinin notları eşlik etmektedir. Yapılan tahkik çalışmasında, a) Nasîrüddîn-i Tûsî'nin (ö. 672/1274) felsefi kelama dair eseri Tecrîdü'l-akāid'i, b) VIII. (XIV.) yüzyıl Eş'arî kelamcısı ve Şâfiî fakihi Mahmûd b. Abdurrahman el-İsfahânî'nin (ö. 749/1349) bu eser üzerine yazdığı şerhi Tesdîdü'l-kavâid'i, c) Çok yönlü Hanefî-Eş'arî âlimi Seyyid Şerîf el-Cürcânî'nin (ö. 816/1413) bu şerh üzerine kaleme aldığı haşiyesi, d) Bu haşiyeye dair kendisine ve bazı Osmanlı âlimlerine ait notlar yer almaktadır. Eser, Eşref Altaş, Muhammet Ali Koca, Salih Günaydın, Muhammed Yetim tarafından tahkik edildi. İslam Araştırmaları Merkezi'nin (İSAM) İkinci Klasik Dönem Projesi kapsamında hazırlanan ve bir ciltlik inceleme bölümü ile birlikte üç cilt olarak planlanan eserin ilk iki cildi (I. cilt: inceleme, II ve III. ciltler: Arapça metin) yayımlandı. Kendisinden sonra gelen çalışmaları etkileyen ve gelenek oluşturan klasik bir kelam metni olan Tecrîdü'l-akāid, bu geleneği oluşturan şerh, haşiye ve tâliklerle birlikte özellikle İslam eğitim tarihinde önemli bir yer edinmiştir. Tecrîd literatürünün erken şerhler kuşağının en meşhur metni İsfahânî'ye ait Tesdîdü'l-kavâid ise, bu şerh üzerine üzerine kaleme alınan haşiyeler arasında en önemlisi de hiç şüphesiz Cürcânî'nin haşiyesidir. Elinizdeki yayın, toplamda iki cilt tutacak olan ve özenli bir tahkikle ortaya konan Arapça metin kısmının ilk cildinin yanı sıra, Tecrîd literatürü üzerine Türkçe ve Arapça olarak kaleme alınan müstakil bir dirase/inceleme cildinden oluşmaktadı
600.00 ₺ -
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Günahın Üç Rengi Madalyonun Öteki Yüzü
Genç ve yakışıklı bir gencin mazoşizmin acısıyla renklenmiş dünyası... Bu acıdan alınan haz, ölüme yaklaştıkça hissedilen doyum... Yaşlı, göbekli bir holding patronunun cinsel tercihi nedeniyle varoşların kasketli orta yaşlı erkeklerinde aradığı yakınlık... Üç kuşak boyunca sürüp gelen fahişeliğin kadının ruhunu paramparça edişi... Dr. Gülseren Budayıcıoğlu bu kitapta insan denen muhteşem ve bir o kadar da karmaşık varlığa ait sahici yaşam hikâyeleri sunuyor. Bazen dehşete kapılacak, çoğu zaman da hüzünleneceksiniz.
204.00 ₺ -
İlmul Mantık Mizanul Ukul
Mantık ilminde kaleme alınmış bu eser müptedi seviyesinde, kolay ve kısa bir kitaptır. Mantık ilmi alet ilimlerden olup düşüncede hataya düşmemeyi doğru düşünmeyi sağlar. Kitap ilk defa bilgisayar ortamına geçirilmiş olup görsel şemalarla zenginleştirilmiştir. Haceri nüshasında bulunan tansih hataları tashih edilmiş, bazı muğlak ve kapalı ibareler de açıklanmıştır.
146.25 ₺ -
El Avamilul Curcaniyye Darül Müderris Yayınları
“Avâmilu'l Cürcâniyye” yıllardan beri İslâmi eğitim kurumlarında Nahiv ilminde ilk ve temel ders kitabı olarak okutulagelmiştir. Bundan dolayı âlimler bu esere ayrıca önem ve itina göstermiş; üzerine birçok şerh, hâşiye ve talik yazmışlardır. En kıymetli şerhlerinden biri “Sadullah Sağîr”; en faydalı haşiyerinden biri de “Gerevî Hâşiyesi”dir. Dâru'l Müderris olarak; ilim talebelerinin daha fazla istifadesine sunmak için “Avâmilu'l Cürcâniyye” metnini “Sadullah Sağîr” şerhi ve “Gerevî” hâşiyesiyle yayınlamak istedik.
227.50 ₺ -
-
Mebadiul Usul Tahsil Yayınları
Allâme Şeyh el-Bâlenbûrî (h.1360-1441) rahimehullâh'ın kaleme aldığı "Mebâdiu'l-Usûl" eseri hanefi fıkıh usulüne dair telif edilen en kısa ve öz eserlerdendir. Bu mûcez eser medreselerde ilim ehlinin hüsnükabulü ile karşılaşmış, talebelerin kitaplığında müstesna bir yere sahip olmuştur. Mezkûr eser, Şeyh Abdulmecid et-Türkmânî'nin emeği ve kıymetli ta'lîkleri ile ayrı bir değer kazanmıştır. Hoş tertibi ve konuların özüne odaklanmasıyla temeyyüz eden eser hanefi fıkıh usulünü okuyan yahut okutan herkes için bir hazine, fukâhâ usûlünün inceliklerine yolculuk etmek isteyenler için önemli bir basamaktır.
274.55 ₺ -
Et Tefsirul Vadıhul Müyesser 2 Cilt
et-Tefsîru’l-Vâzihu’l-Müyesser: Muhammed Ali es-Sâbûnî Hoca Efendi’nin tefsir ile alakalı olarak kaleme aldığı çalışmalarından bir tanesidir. Müellifin bu eseri diğer çalışmaları gibi açık, kolay ve akıcı üslubu sayesinde islâm dünyasında pek yankı bulmuş ve birçok medresede ders kitabı olarak okutulmuştur. Şüphesiz yaşadığımız dönem içerisinde, tefsir alanında yazılmış en kıymetli eserlerden olan et-Tefsîru’l-Vâzihu’l-Müyesser; içerisinde tefsir ile alakalı naklî ve aklî ilimler cemedilmiş, âyet-i kerimelerin esbâb-ı nüzûlü beyan edilmiş ve sahih hadîs-i şeriflerden şahidler zikredilmiştir. TEFSİR NEDİR? Tefsir, lügat olarak; “açıklamak, beyan etmek” anlamındaki فَسْر fesr kökünden türeyen bir kelime olup “açıklamak, beyan etmek, ortaya çıkarmak, kelime veya sözdeki kapalılığı gidermek” demektir. Nitekim bir şeyin beyan ve izah edilmesini istemeye de (استفسار) “istifsâr” denilmiştir. Tefsir, terim olarak (Istılahta) ise; “Kur’ân-ı Kerîm’deki kelimelerin manalarını, âyetlerin içeriklerini, hükümlerini, kıssalarını, muhkem ve müteşabih olanlarını, nâsih ve mensûh olanlarını ve inişlerindeki sebepleri kendilerine açıkça delâlet eden lafız ve tabirlerle izah etmek, açıklamaktır.” Başka bir tarife göre de tefsir; “Kur’ân-ı Kerîm’in lafızlarının nasıl okunacaklarını, bunların manalarını Arap lügati ve dil kurallarını, kaidelerini uygulayarak beyan, âyetlerin manalarını, delâlet ettiği anlamlarını, hükümlerini ve içerdiği kıssaları izah, bu âyetlerin muhkem ve müteşabih olanlarıyla, nâsih ve mensûh olanlarını açıklama, aralarındaki irtibat ve uyumu gösterip izhar, bunlardaki nükte ve incelikleri, beşeriyetin gücü ölçüsünde beyan ve izah etmek”ten ibarettir. Tefsirler Başlıca İki Kısma Ayrılır Birinci kısım, seleften (Hazreti Peygamber, sahâbe ve tâbiînden) nakledile gelen rivâyetlere dayalı olan “tefsîr-i naklî”dir ki, buna “bi-tariki’r-rivâye (rivâyet yöntemiyle) tefsir” de denir. Bu kısım tefsirlerde âyetlerin manaları, nüzûl sebepleri, nâsih ve mensûh olanları gösterilir. Böyle rivâyet yöntemiyle yazılan tefsirlerin başlıca kaynakları hadîs-i şerif kitaplarıyla siyer ve tarih kitaplarıdır. Bunlara muhalif, aklın hükmüne ters olan rivâyetlere itibar ve itimat olunamaz. İkinci kısım, sonradan tedvin edilen lügat ilmi, belâgat ilmi gibi dil ilimlerine dayanan tefsirlerdir. Bunlar bir dereceye kadar rivâyet de içerirler. Bunlardan her birine de “bi-tarîki’d-dirâye” (dirâyet yöntemiyle) tefsir” adı verilir. Tenbih: Kur’ân-ı Kerîm’in yorumu hakkında tefsir dışında “te’vil, tebyin, beyan, tâlim, tafsil, tasrif, i‘rab, şerh, tavzih” gibi kelimeler de kullanılmaktadır. Te’vil, lügat olarak; “bir şeyin dönüp dolaşıp vardığı son nokta, sözün neticesi, işin âkıbeti, rüyanın yorumu” gibi anlamlara gelmektedir. “evl” kelimesinden türemiştir. Te’vil, terim olarak (Istılahta) ise; “Allah’ın Kur’ân lafzında açık olmayan muradını kelâmın akışına, Kitap ve Sünnet’e uygun düşecek tarzda ilgili lafzın muhtemel manalarından çıkararak açıklamak” demektir. Tenbih: Celâleddin es-Süyûtî Rahimehüllâh, tefsir ilmini öğrenmenin farz-ı kifâye olduğu konusunda ulemânın icmâ ettiğini bildirmekte ve İslâm’daki üç temel ilimden birini tefsir diye göstermektedir. Tefsirin konusu Allah’ın insanlar için gönderdiği son ilâhî tebliği incelemek, amacı ise bu tebliği her seviyeden insana anlatıp tanıtmak, bununla insanların yolunu aydınlatmaktır. Râgıb el-İsfahânî’ye göre tefsir ilmi, gerek konusu gerek maksadı gerekse insanların ona olan ihtiyacı sebebiyle ilimlerin en şereflisidir. ET-TEFSÎRU’L-VÂZİHU’L-MÜYESSER KİMİN ESERİDİR? et-Tefsîru’l-Vâzihu’l-Müyesser’inin müellifi, hiç şüphesiz ilim dünyasında ilmî şahsiyeti ve güzel ahlâkıyla kendini kabul ettiren ve birçok âlimin övgüsüne mazhar olan Şeyh Muhammed Ali es-Sâbûnî hazretleridir. Şeyh Sâbûnî hoca efendi, rivayet ve dirayet sahibi müfessirlerin güzide tefsirlerini süzerek büyük bir titizlikle Safvetü’t-Tefâsîr eserini hazırladığı gibi et-Tefsîru’l-Vâzihu’l-Müyesser çalışmasına da aynı şekilde ihtimam göstermiş, öyle ki büyük bir ustalıkla günümüze hitap eden ve özellikle ilim yolcularının kolay anlayabileceği bir üslupla ibareleri işleyip dokuyarak kaleme almıştır. ŞEYH MUHAMMED ALİ ES-SÂBÛNÎ HAZRETLERİ’NİN HAYATI Asrımızın önde gelen âlimlerinden biri olan Şeyh Muhammed Ali es-Sâbûnî Rahimehüllâh; 19 Mart 1930’da Suriye’nin Halep şehrinde doğmuştur. Küçük yaşlarda ilme adanmış, ilk tahsilini babası Şeyh Cemîl Efendi’den almıştır. Yanı sıra Suriye’nin ileri gelen âlimlerinden Şeyh Muhammed Necîb Sirâc, Şeyh Ahmed eş-Şemmâ, Şeyh Muhammed Saîd el-İdlibî, Şeyh Râgıb et-Tabbâh, Şeyh Muhammed Necîb Hiyâta ve diğer bazı âlimlerden dersler almıştır. Muhterem Babası Şeyh Muhammed Ali es-Sâbûnî hazretlerinin ailesi, ilim ile şöhret bulmuş soylu ve köklü bir ailedir. Muhterem babası Şeyh Cemil es-Sâbûnî’dir. Şeyh Cemil Efendi Rahimehüllâh, Haleb Emevî Camii Müdürü, belâgat, lügat ve dinî ilimler ile asrının âlimleri arasında şöhret bulmuş seçkin bir zattır. Oğlu (Sâbûnî Hoca Efendi’nin) ilk hocası olup çocukluğundan beri kendisine Kur’ân-ı Kerîm, lügat ve farz olan dinî ilimleri güzel bir şekilde öğretmiştir. Oğluna son derece değer vermiş ve pekçe ilgilenmiştir. Hatta oğlu henüz 17 yaşındayken kendisini evlendirmiştir. Şeyh Cemîl Efendi, âlim-âbid olmakla beraber aynı zamanda çok sağlam bir hafızlığa sahiptir. Öyle ki Kur’ân-ı Kerîm’i ezbere Fâtiha’yı okur gibi okur ve Arap kurrâları arasında şöhret bulmuş olan şu sözü sıkça tekrar etmiştir: “Her gün beş cüz tekrar eden kimsede unutkanlık olmaz.” Nitekim Şeyh Cemîl Efendi vefat edeceği gün ailesi etrafında toplanmış, oğlu Sâbûnî Hoca Efendi de Kur’ân okumaktadır. Hüznünden sebep âyetleri karıştırıyor ve bir sûreden başka bir sûreye geçiyordur. Şeyh Cemîl Efendi, sekerât-ı mevt hâlinde olmasına rağmen oğlunun hatalarını düzeltmiştir. Bu hal devam ederken ruhunu teslim etmiştir. Allah rahmet eylesin. Âmin. Muhterem Annesi Aynı şekilde Muhterem annesi (Esmâ Dervîş) de âbide, müttakî, zâhide, çokça oruç tutan, zikreden, geceyi ihya eden ve şükreden bir hanımefendidir. Çocuklarını takvâ ve Resûlüllâh Sallallâhü Aleyhi ve Sellem’in sevgisi ile yetiştirtirmiştir. Sâbûnî Hoca Efendi’nin annesi son derece rikkat sahibi, kalbi yumuşak olup Resûlüllâh Sallallâhü Aleyhi ve Sellem’in adı anıldığında her defasında gözünden yaşlar gelen, ibadeti ile meşhur olmuş bir kimseydi. Öyle ki 90 yaşında olmasına rağmen ikindiden yatsı vaktine kadar yürüyerek Kabe’yi tavaf ederdi. Son günlerini hastanede baygın geçirmesine rağmen her ezan vakti şehadet parmağını kaldırırdı. Bu durum vefat edene kadar devam etmiştir. Vefat edince Cennetü’l-Muallâ’ya defnedilmiştir. Allah rahmet eylesin. Âmin. Hocasının Duası Sâbûnî Hoca Efendi’nin anlattığına göre sürekli olarak yanında hazır bulunduğu hocası allâme Muhammed Saîd el-İdlibî (kendisini çok sever, ilgi gösterir ve) şöyle derdi: “Hocamın bana buyurduğu duası ile sana dua edeceğim; “Allah’ım! Ali’yi senin dinin üzerinde sabit kıl. Onu ihlaslı eyle.” Sâbûnî Hoca Efendi devamında; o gün için basit bir dua olduğunu düşünmüştüm. Halbuki yaşlanınca o duanın eserini gördüm ve bundan sonra bütün talebelerime bu şekilde dua etmeye başladım. İlmî şahsiyeti Şeyh Muhammed Ali es-Sâbûnî Rahimehüllâh hafızlık başta olmak üzere lügat, ferâiz ve diğer şer‘î ilimleri babasından öğrenmiştir. Öte yandan Suriye’nin ileri gelen âlimlerinden farklı farklı dersler tahsil etmiştir. İlim ve irfan yuvası bir evde yetişen Sâbûnî Hoca Efendi, 16 yaşındayken minbere çıkararak vaaz etmeye başlamıştır. Lise eğitiminin ardından 1952 yılında Ezher Üniversitesi Şeriat Fakültesini bitirmiş, daha sonra aynı üniversiteden İslam Hukuku (Şer‘î Kadâ) bölümünde tahassüs eğitimini de tamamlamıştır. Buradan (Ezher’den) şeref diploması alarak 1954 yılında mezun olmuştur. 1954 yılında Ezher’den, (günümüzde doktora olan) el-Âlimiyye diplomasını almaya hak kazanmış olan Sâbûnî Hoca Efendi, daha sonra tekrar Suriye’ye dönmüş ve 8 yıl tedrisat faaliyetinde bulunmuştur. Suriye’de 8 yıl tedris hayatından sonra Suudi Arabistan’a hicret etmiş ve Mekke-i Mükerreme Üniversitesi Eğitim Fakültesi ve Eş-Şerîa (Şeriat) Fakültesinde dersler vermeye başlamıştır. Burada 28 yıl tedris hizmeti yapmış birçok üniversite hocaları yetiştirmiştir. Aynı zamanda Ümmü’l-Kura Üniversitesi’nde birçok eserin tahkikini yapmıştır. Şunu da belirtelim ki Sâbûnî Hoca Efendi uzun yıllar Suriye Âlimler Birliği başkanlığını da yürütmüştür. Davet ve Nasihatlerindeki Üslubu Hiç şüphesiz bir kimseye hikmet (ince anlayış) verilmişse o kimse büyük bir manevî devlet (kazanç) sahibi olmuş demektir. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır: «Kime hikmet verilirse o kimse birçok hayra nâil olmuş demektir.» Şeyh Muhammed Ali es-Sâbûnî hazretleri de bu büyük devletle müşerref olmuş kimselerdendir. Zira Sâbûnî Hoca Efendi’nin oturduğu mahallede sesi güzel Cezayir’li olan bir imam vardı. Bu imam namazı çok uzatırdı. Sâbûnî Hoca Efendi’nin en küçük oğlu bu duruma rahatsız olmuş, ancak bu durumu nasıl imama izah edeceğini bilmemişti. Bu sebeple konuyu babasına anlatmış, babası da kendisine şu tavsiyede bulunmuştu: “İmama git ve ‘Sizden biriniz, insanlara namaz kıldırdığı zaman hafif tutsun. Çünkü onların arasında zayıf, hasta ve yaşlılar vardır. Herhangi biriniz kendi başına namaz kıldığında ise dilediği kadar uzatsın.’ hadisinin sıhhatini sor.” Çocuğu babasının kıymetli nasihatini dinleyip dediğini yapmıştır. Bu olaydan sonra imam çocuğun meramını anlamış ve bir daha namazı uzatmamıştır. Mekke’deki Fakirleri Gözetmesi Şeyh Sâbûnî Hoca Efendi her sabah namazından sonra gizlice çıkar, en güzel yemekleri alır Mekke fakirlerine dağıtırdı. Ayrıca harem etrafında bulunan fakirlere de para dağıtırdı. «Allah yolunda sevdiğiniz şeylerden harcamadıkça iyiliğe asla eremezsiniz.» âyeti gereğince eskimiş parayı değil, yeni parayı seçer koku sürer sonra verirdi. İhtiyaç sahibi kimseleri mümkün mertebe gözetir ihtiyaçlarını giderirdi. (Radıyallâh-Rahimellâh). Kur’ân-ı Kerîm ile Münasebeti Babası Şeyh Cemîl Efendi’nin “Her gün beş cüz tekrar eden kimsede unutkanlık olmaz.” nasihatiyle amel ederek bol bol Kur’ân-ı Kerîm’i tekrar ederdi. Nitekim bunun bereketini görmüş, 91 yaşına ulaşmasına rağmen unutkanlık yaşamamış, ilmî meseleleri ve yazdığı kitapların muhtevasını unutmamıştı. Güzel şahsiyeti İlim bakımından son derece bilgili ve insanlarla iletişimi çok sıcak olan Muhammed Ali es-Sâbûnî hazretleri, vakarlı bir kişilik sahibiydi. Peygamber Efendimizin ahlâkını aynen yaşayan bir şahsiyetti. İlmi tercih eden ve bunu da yaşantısına rehber eden birisiydi. İlmiyle âmil, ihlasıyla kâmil, ibadetleriyle âbid, zikriyle zâkir, şükrüyle şâkir ve islamın tervici için kendisini ilme adamış mümtaz bir din âlimiydi. Şunu da belirtmek gerekirse; Şeyh Sâbûnî Hoca Efendi’nin engin ilmi ve güzel şahsiyeti eserlerine de aksetmiş gerek metodu ve gerekse içeriği açısından kıymetli eserleri çok beğenilmiş ve dünyanın birçok yerinde ders kitabı olarak henüz okutulmaktadır. Son olarak; ünlü âlim Muhammed Ali es-Sâbûnî hazretleri, asırlarca Dîn-i Mübîn İslâm’ın bayraktarlığını yapmış olan Osmanlı’ya duyduğu sevginin neticesinde Türkler’e ve Türkiye’ye her zaman ayrı bir sevgi beslemekle tanınmış ve en küçük kızını da Türk olan bir gençle evlendirmiştir. Sâbûnî Hoca Efendi’nin Vefatı İslam dünyasının güzide âlimlerinden Suriye’nin Haleb şehrinde doğmuş, ilim ve irfan sahibi bir ailenin içinde yaşamış, 30 küsur sene ömrünü Mekke-i Mükerreme’de geçirmiş, birçok eser telif ederek özellikle Safvetü’t-Tefâsîr adlı tefsiriyle meşhur olmuş, “Hâdimü’l-Kitâb ve’s-Sünne” olan Şeyh Muhammed Ali es-Sâbûnî hazretleri, Türkiye’nin Yalova şehrindeki evinde 91 yaşında 19 Mart 2021 Cuma günü sabah saat 10:00’da Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Son saatlerinde Dönüş ancak onadır âyet-i kerîmesini tekrar ederek ruhunu teslim etmiştir. Allah Teâlâ, Kıymetli Hocamıza Rahmet Eylesin, Cennetiyle Cemaliyle Müşerref Kılsın. Âmin. ŞEYH MUHAMMED ALİ ES-SÂBÛNÎ HAZRETLERİ’NİN ESERLERİ Şeyh Sâbûnî Hoca Efendi, davet, tedris, fetva, sulh gibi birçok işlerine rağmen, Allah Teâlâ, onun vaktine bereketler vermiş de birçok telif, tahkik ve ihtisar çalışmaları yapmıştır. Arapça ve Şer‘î ilimlere dair birçok kitap telifinde bulunmuştur. Kitapları Türkçe, Farsça, Malayca, Urduca, İngilizce ve Fransızca gibi birçok dillere tercüme edilmiş ve dünyanın birçok yerlerine ulaşmıştır. et-Tefsîru’l-Vâdıhu’l-Müyesser (1 cilt). Safvetü’t-Tefâsîr (3 cilt), en meşhur kitabı budur. el-Mevârîs fi’ş-Şerî‘ati’l-İslâmiyye (1 cilt). Min Künûzi’s-Sünne (1 cilt). Ravâ’i‘u’l-Beyân fî Tefsîri Âyâti’l-Ahkâm (2 cilt). Kabes min Nûri’l-Kur’âni’l-Kerîm (8 cilt). es-Sünnetü’n-Nebeviyye Kısmün mine’l-Vahyi’l-İlâhiyyi’l-Münezzel. Mevsû‘atü’l-Fıkhi’ş-Şer‘iyyi’l-Müyesser. ez-Zevâcü’l-İslâmî el-Mübekkir Se‘âde ve Hasâne (Risâle). el-Hedyü’n-Nebeviyyi’s-Sahîh fî Salâti’t-Terâvîh (Risâle). Îcâzü’l-Beyân fî Suveri’l-Kur’ân (1 cilt). Mevkıfü’ş-Şerî‘ati’l-Garrâ’ min Nikâhi’l-Müt‘a (Risâle). Hareketü’l-Ardi ve Deverânuhâ Hakîkatün ‘İlmiyyetün Esbeteha’l-Kur’ân (Risâle). et-Tibyân fî ‘Ulûmi’l-Kur’ân (1 cilt). ‘Akîdetü Ehli’s-Sünne fî Mîzâni’ş-Şer‘i (Risâle). en-Nübüvve ve’l-Enbiyâ (1 cilt). es-Salât (Risâle). el-Mehdî ve Eşrâtu’s-Sâ‘a (Risâle). el-Muktetaf min ‘Uyûni’ş-Şi‘r (1 cilt). Keşfü’l-İftirâ’ât fî Risâleti’t-Tenbîhât Havle Safveti’t-Tefâsîr (Risâle). Dürretü’t-Tefâsîr (1 cilt). Cerîmetü’r-Ribâ Ahtaru’l-Cerâimi’d-Dîniyye ve’l-İctimâiyye (Risâle). et-Tebsîr bimâ fî Rasâili Bekr Ebû Zeyd mine’t-Tezvîr (Risâle). Şerhu Riyâzi’s-Sâlihîn (1 cilt). Şübühât ve Ebâtîl Havle Teaddudi Zevcâti’r-Resûl (Risâle). Risâle fî Hukmi’t-Tasvîr (Risâle). Me‘âni’l-Kur’âni’l-Kerîm li’n-Nehhâs (6 cilt). el-Muktetaf min ‘Uyûni’t-Tefâsîr li’l-Mansûrî (5 cilt). Muhtasar Tefsîri İbn Kesîr (3 cilt). Muhtasar Tefsîri’t-Taberî (2 cilt). Tenvîru’l-Ezhân min Tefsîri Rûhi’l-Beyân li’l-Bursevî (4 cilt). el-Munteka’l-Muhtâr min Kitâbi’l-Ezkâr li’n-Nevevî (1 cilt). Fethu’r-Rahmân bi-Keşfi mâ Yeltebisu fi’l-Kur’ân li’l-Ensârî (1 cilt). Ve daha buraya sığmayacak kadar başka eserleri de mevcuttur. ET-TEFSÎRUL-VÂDIHU’L-MÜYESSER ESERİN HAZIRLANIŞI Muhakkık Hoca Efendiler tarafından tashih edilmiştir. Güncel imla kurallarına uygun olarak hazırlanmıştır. Yeni mizanpaj yapılmıştır.
1100.00 ₺ -
-
Hanımlar İçin Hadisler 250 Hadis-i Şerif
“Kadın deyince aklımıza öncelikle üç kıymetlimiz gelir: Ayağının altında cennet yatan, başımızın tacı anamız, Sevincimizi, hüznümüzü paylaştığımız yol arkadaşımız eşimiz, ve ümidimiz, gözümüzün nuru olan kızımız. İnsan nesli onlar sayesinde devam eder. Yavrularımız, Allah sözünü ilk defa annelerinden duyar. Elleri öpülesi anneler yavrularını ninni gibi söyledikleri “lâ ilâhe illallah” kelime-i tevhidiyle uyuturlar. Çocuklarımız iyiyi, doğruyu ve güzeli ilk defa annelerinden öğrenirler. Allah ve Peygamber sevgisini, ibadet zevkini yuvalarında tadarlar. İşte bu sebeple kadınlarımız ilk öğretmenlerimizdir. Bu kitapta geleceğimizi yoğuran anneler ve anne namzetleriyle dertleşmeye çalıştım.” Nebevî mirasın ve hadis ilminin emektar üstadı Mehmet Yaşar Kandemir hocamızdan, kadınların kişisel ve sosyal hayatlarını ilgilendiren hadisleri kısa izahlar ve samimi hitaplarla bir araya getiren, gül kokulu bir demet...
612.00 ₺