-
İslam Düşüncesi Üzerine
Karanlık odada bulunan insanlar bir fili nasıl tanıyabilir? Onu görmeyenler bir fili nasıl tanır? Hiç kuşkusuz duyularının verisiyle! Peki sonra ne olur? Herkes kendisi bilgisine, alt yapısına, istidadına ve algısına göre "Fil şudur ve şöyledir; şunlardan müteşekkildir," der ve bitmez tükenmez bir kavga, bir ikna çabası başlar. Ta ki odanın dışındaki biri, filin "bütünü" hakkındaki asıl bilgiyi getirene kadar... Meşhur bir Mesnevî-i Şerîf hikâyesine dayanan bu kıssadan hissedeki odanın dışında kalan ve karanlıkta olmayıp gözleri açılmış bulunan kişinin dinî düşüncedeki karşılığı Peygamber'dir. "Dinî düşünce" ise Peygamber rehberliğinde mutlak hakikate doğru yolculuğun, arayışın sistematik yöntemine verilen addır. İslam Düşüncesi Üzerine, "mutlak hakikat" veya meşhur örnekle "filin tümü"nü görmekle ilgili insanlığın kadim talebine, dinî düşüncenin getirdiği önerme ve çözümlerle ilgili yazılardan ve aynı konularla ilgili değişik vesilelerle yapılmış röportajlardan oluşuyor. Birinci bölümde tasavvufun mahiyeti üzerine ilerleyen yazıyı İmam Gazzâlî’nin el-Munkiz’i hakkındaki hacimli bir yazı ve nihayet İbnü’l-Arabî düşüncesi hakkında yazı takip ediyor. Yazıların ana fikri, İslam metafizik düşüncesinde insanlığın "fili bütün görmek-tanımak" talebine nasıl bir karşılık verildiğinin tespiti iken ikinci bölümdeki röportajlar, İslam düşüncesinin çeşitli sorunlarıyla ilgili bahis konusu olan meseleler üzerine ilerliyor.
210.00 ₺ -
Sordum Sarı Çiçeğe
Molla Câmî’nin ‘‘Dervişlerin sohbetinden, Muhammed kokusu gelir.” sözündeki mânâ Şemseddin Sivâsi’nin bahçesinde cân bulur. Hz. Şems mis kokulu çiçek dervişlerinin sohbet meclisinden yayılan Muhammedi kokunun sırrına vasıl olabilmek için bizi bahçeye davet eder. Bu bahçeye girenler Muhammedî hakikati Gül’ün kokusunda keşfetmeye talip olanlardır. Şems’in bahçesinde toprağa rengarenk dokunmuş halı misali çeşit çeşit çiçeklerin birlikteliği ve güzelliği hayranlık uyandırır, yemyeşil ağaçlar sizi selâmlar, ağaçların olgun meyveleri bahçedekilere hizmet etmek için can atarak dokunsanız avcunuza düşüverir, cıvıl cıvıl şakıyan kuşlar bahçeye gelmiş olmanızı muhabbetle karşılar, başınızı kaldırdığınızda göz göze geldiğiniz kocaman bulutların sizi orada görme sevinci ılık bir yağmur olarak size dokunur, rüzgar ise yağmurun sevinç gözyaşları ile ıslanan toprağın kokusunu size taze bir nefes olarak hediye eder. Nihayetinde bu bahçede gülün kokusunu duyumsayanlar bahçenin daimî misafiri, gönüllüsü ve gülün dostu olur, kokunun sırrına varanlar ise nice sayısız gönül bahçesinde gül olur. Meryem Merve Öztürk sizi böylesi güzel bir tasavvuf bahçesine davet ederken birbirinden renkli, ahenkli ve hoş kokulu çiçek demetleri takdim ediyor.
210.00 ₺ -
Esrar ve Rumuz (Timaş)
İkbal’in öne çıkan taraflarından biri de ‘ben felsefesi’ denebilecek görüşüdür. Tasavvuftaki fena düşüncesi daha çok ‘ben’in yokluğuna, nefsi yok etmeye kadar giderken, İkbal bunun aksine bir şey söyler. Ona göre manevi kurtuluş ve olgunlaşma, ‘ben’in yok olmasında değil, kendini “Aşkın olan” ile yeniden tanımlamasında yatar. ‘Ben’i özellikle vurgular, diri ve dinamik bir ‘ben’in kuruculuğundan bahis açar. İslam’ın diri ve aktif bir şahsiyet öngördüğünü, bu şahsiyetin de dinamik bir toplum kuracağını söyler. Müslüman bireye ve toplumlara, kendi benlerini keşfetme çağrısında bulunur. İstediği, kâmil bir insan ve toplumdur.İkbal, yazdığı ilk mesnevi olan Esrar ve Rumuz’da, işte bu ‘ben felsefesi’ni anlatır. Prof. Dr. Ali Nihat Tarlan’ın titizlikle çevirdiği kitap, “Benliğin Sırları” ve “Benlikten Geçmenin Remizleri” isimli iki bölümden oluşur. İlk bölümde Müslüman ‘ben’in nasıl bir şey olduğunu izah eder, bu ‘ben’in dünyasını anlatır. Hayatın dinamik bir şey olduğunu, bu sebeple ancak var olabilmiş bir ‘ben’le hayatta kalınabileceğini söyler. İkinci bölümde ise bu ‘ben’den geçişin remizlerini aktarır. Çünkü o, var olabilmiş bir ben i işaret etse de, bu ‘ben’in kuracağı bir dünyayı önemser.
111.00 ₺ -
Edebüd Dünya ved Din Termo Deri Tek Cilt
Kendisinden sonra gelecek İmâm Gazalî ve Hatîb el-Bağdadî gibi büyük isimleri etkilemiş olan İmâm Mâverdî'nin, fakih titizliğiyle yazıp yüzlerce hikmetli söz ve şiirle süslediği ahlak, siyaset ve öğüt kitabıdır. Mâverdî üstün zekâsı, tevazusu, feraseti ve edebiyle övülmüş; eseri İbnü'l-Cevzî, İmâm Zehebî, İbni Hacer gibi büyük âlimler tarafından tam güvenle tavsiye edilmiştir. Ahlak kütüphanesinin baştacı bu eser, nefis bir tercümeyle şimdi Türkçe'de.
748.00 ₺ -
Temel Kavramlarıyla İslâm Ahlâkı
Temel Kavramlarıyla İslâm Ahlâkı kitabı, Osmanlı mâliye nâzırlarından Seyyid Hüseyin Hüsnü Efendi (ö. 1268/1849) tarafından yazılan Fihrist-i Ahlâk isimli risâleyi merkeze alarak yapılmış bir çalışmanın ürünüdür. Biri giriş olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde Seyyid Hüseyin Hüsnü Efendi ve Fihrist-i Ahlâk Risâlesi üzerine bir değerlendirme bulunmaktadır. Birinci bölümde Fihrist-i Ahlâk Risâlesi’nin sadeleştirmesi, ikinci bölümde ise transkripsiyonu ve metin neşri yer almaktadır. Fihrist-i Ahlâk Risâlesi, İslâm düşünce tarihindeki fikrî, ilmî ve amelî birikimi dikkate alarak yazılmış bir eserdir. İslâm ahlâkını ilgilendiren pek çok kavramı kısaca tanımlayıp tarif etmekte ve ahlâk ilminin problemleri arasına giren konuların büyük bir kısmına ismen de olsa değinmektedir. Ahlâk felsefesi ile başlayan risâlede, tasavvufun nazarî ve amelî verilerinden de yararlanılarak güzel ahlâkı elde etmenin yolları araştırılmaktadır. Bu yönüyle Fihrist-i Ahlâk Risâlesi’nin pratik ahlâk konularını da içerdiği görülmektedir. Güzel ahlâka ulaşmak için Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin (ö. 672/1273) şahsında sûfîlerin tavsiyelerine yer verilmektedir. Tasavvufî açıdan önem arz eden sahih îtikat ve ibâdet başta olmak üzere kıllet-i tâam, kıllet-i menâm, kıllet-i kelâm, riyâzet, dünyanın fâniliğini bilme ve zühd düşüncesinin, ahlâkı güzelleştirmeye yardımcı olacağı belirtilmektedir. Bu özelliklerinden dolayı Temel Kavramlarıyla İslâm Ahlâkı kitabında her insanın faydalanabileceği bir yön bulunduğu gibi konuyla akademik açıdan ilgilenen eğitim, İslâm felsefesi ve tasavvuf alanlarına da katkı sağlayacak bilgiler mevcuttur.
143.00 ₺ -
Ruh Giritli Sırrı Paşa
“Bu âciz kul, ruh ve ölüm hakkındaki bazı muteber nakilleri toplamakla şu risâleyi yazmış ki din kardeşlerine yadigâr olsun.” Anlaşılması en zor konulardan biri de ruhtur. Bunun için de âlimlere müracaat etmekten başka çare yoktur. Elinizdeki eser de bu cümleden olarak münevver bir âlimin eseridir. Giridli Sırrı Paşa (1844 Girid-Kandiye-1895 İstanbul), Osmanlının son döneminin devlet adamlarındandır ve başta Tefsir olmak üzere Kelâm, Mantık, Dinler ve Mezhepler Tarihi, Dil ve Edebiyata dair birçok eserler de kaleme almış önemli bir Osmanlı münevveridir. Giridli Sırrı Paşa, Rûh risalesini soru-cevap yani söyleşi tarzında kaleme almıştır. Eser, ruh ile ilgili eser ortaya koyan âlim ve âriflerden yararlanarak yeni bir tarz ve üslupla son derece veciz bir eser ortaya koymuştur. Onun risalesi, geleneğimizde bu hususta yazılan eserlerin bir özeti gibidir. Şamil Yayınevi’nin yayımladığı bu kitapta, eserin aslı ve çeviriyazısı karşılıklı olarak konmuştur. Böylece Osmanlı Türkçesini bilenler karşılaştırma yapabilecekler, yeni öğrenenler de takıldıkları yere bakabilme imkânı bulacaklardır. Risaleyi yayına hazırlayan Haydar Murad Hepsev, Sadeleştirme-Açıklama kısmında; Kuşeyri, İmam Gazali, Ragıb el-İsfahani, İbn Sina, Şehabeddin Sühreverdi, İmam Fahreddin Râzî, İmam Rabbani, Muhyiddin Arabi, ibn Kayyim el-Cevziyye, Şah Veliyyullah ed-Dihlevi, Abdülaziz ed-Debbağ, Mevlâna Halid Bağdadi, Şeyh Ali Behcet Efendi, Şeyh Abdülhakim Arvasi, Elmalılı Hamdi Yazır gibi büyük âlimlerin eserlerinden iktibaslar yaparak bu küçük ama yoğun eseri günümüz okurunun istifadesine sunmuştur.
136.50 ₺ -
Sultan İkinci Abdülhamide Medhiyeler
Dostu ve düşmanı tarafından anlaşılması zor ve örtülü şahsiyeti hakkında “velî, sırlı, acaib, efsunlu, bilmece” vesâir tâbirlerle yorumlar yapılan ve Üstad Necib Fazıl’ın “Abdülhamîd’i anlamak her şeyi anlamak olacaktır.” dediği Ulu Hakan Sultan İkinci Abdülhamîd Han Hazretleri… Her fikir ve aksiyonu, “zıtlar arası muvazenenin üstün nizâmı”nın örneklerini sergileyen Ulu Hakan’ı ancak Allah Resûlü sallallahu aleyhi vesellem’in “Allah’ın sır hazîneleri Arş’ın altındadır ve anahtarları şairlere verilmiştir.” dediği şâirler anlayabilir ve anlatabilirdi. Şiir idraki ile anlatılabilir ve anlaşılabilirdi. Her şair de elbette şuur ve ihlaslarınca O’nu anlayacaktı… Elinizdeki eser, zamanın üstüne çıkan kahraman hüviyeti ile hala fikir ve aksiyonlarımızda ikinci ömrünü süren Ulu Hakan’ı anlama zarûretimize büyük hizmet eden bir eser… 64 şairin kaleminden Sultan İkinci Abdülhamîd Han Hazretleri…
45.50 ₺ -
Peygamberlerin Masumiyeti
Mâturîdî kelâm geleneğinin önemli temsilcilerinden bir tanesi olan Nûreddin es-Sâbûnî (ö. 580/1184), talebeleri, eserleri ve tesiriyle mezhep içerisinde kıymetli bir mevkiye sahip olmuş mütekellimlerdendir. Nitekim es-Sâbûnî’nin kaleme aldığı el-Kifâye fi’l-hidâye, İmam Mâturîdî’nin (ö. 333/944) Kitâbu’t-tevhîd ve Ebu’l-Muîn en-Nesefî’nin (ö. 508/1115) Tebsiratü’l-edille eserinden sonra Mâturîdîlerin üçüncü kaynak kelam eseri kabul edilme hüviyetine sahiptir. Ayrıca el-Kifâye’nin muhtasarı olarak ele aldığı el-Bidâye fî usûliddîn eseri ise Mâturîdîliğin temel görüşlerinin özetlendiği veciz bir muhtasar eserdir. Dolayısıyla o, yazmış olduğu eserlerle hem Mâturîdîliğin gelişimine katkı sağlamış hem de mezhep içerisinde kendine yüksek kıymeti hâiz bir konuma sahip olmuştur. Tercümesini gerçekleştirdiğimiz el-Müntekâ min İsmeti’l-Enbiyâ isimli eser, âyet ve hadîslerde yer bulan ve zâhirî mânâsıyla peygamberlerin günahına delâlet eden buyrukların kavl-i sarîhini sunmak niyetiyle kaleme alınmış bir çalışmadır. Sâbûnî bu niyetini, el-Beşâgarî’nin aynı niyetle kaleme aldığı Keşfü’l-Ğavâmiz fî Ahvâli’l-Enbiyâ isimli eserini ihtisar ve tezhip yoluyla gerçekleştirmiştir.
195.00 ₺ -
Müsned-i Ebu Bekir Es-Sıddık
Hz. Ebû Bekir es-Sıddık, Müslümanların onun ağzından dökülen her harfi tabir-i caizse iğne ile kuyu kazarak araması gereken, peygamberlerden sonra en üstün makamı haiz kişidir. Bu husus mâlûm olduğu üzere Ehl-i Sünnet âlimlerin kaleme aldığı akâid metinlerine dahi yazılmış açık bir hakikattir. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in, Hz. Ebû Bekir’in kıymetli makamını ilan eden taltifleri pek çoktur. Hz. Ebû Bekir es-Sıddık bu derece-i kemâle, Nebiyy-i Zîşân’a bağlılıktaki titizliği ve dünya menfaatinin kokusunu dahi taşımayan muhabbeti ile erişmiştir. Okuyacağınız tercümede de geçen ve bizzat Hazret-i Ebû Bekir’in ağzından bir cümle bu bağlılığın belki de en güzel ifadesidir: “Ben bir şey (bile) hatırlamıyorum ki, onu Resûlullah aleyhisselâm yapsın da —Allah’ın izniyle— ben yapmayayım.” Hz. Ebû Bekir radıyallahu anh’ın ağzından dökülen ve Peygamber Efendimiz ile olan münasebetini gözler önüne seren yani hem Hz. Peygamber’i hem de Hz. Ebû Bekir’i bizlere aynı anda tanıtan, sözlerini ve hâllerini ulaştıran bu rivayetler işbu itibarla ayrı bir ehemmiyete ve öneme sahiptir
260.00 ₺ -
Kuranı Kerim'in Yazı Tarihi
“Müslümanların kıyamete değin câri olacak son hak din ile münasebetlerinin temel vasıtası olan Kur’ân-ı Kerîm’in tarihinin “karanlık” olduğunu beyan eden, 1450 senelik tarihi vetirede bir kısım âyetlerin “hiç kimse tarafından doğru anlaşılmadığını” söyleyen; bırakınız Hz. Peygamber (s.a.v.)’in, Hz. Âdem (a.s.)’dan itibaren hiçbir peygamberin “hissî mucizesi olmadığını” ifade edip tüm hissî mucizeleri bir kalemde inkâr kastıyla te’vil eden, Kur’ân-ı Kerîm’in ilâhî bir koruma altında olduğu vaadine rağmen “bir kısım âyetlerin Kur’ân’dan olmadığı halde ona dâhil edildiğini” ve cem esnasında bazı yanlışların yapılmış olabileceğini iddia eden, İlâhî vahyin bütünüyle peygamberin rüyası olduğunu dolayısıyla da “onun vahye değil, vahyin ona tâbi olduğunu” söyleyen zevatın günden güne artması elinizdeki eserin ortaya çıkmasının en büyük sebebidir. Elinizdeki bu çalışma, söz konusu iddiaları en özlü biçimde cevaplama amacına matuf olduğu gibi, Kur’ân-ı Kerîm’in -tamamıyla- Hz. Peygamber (s.a.v.)’in sağlında yazıya geçirildiğini isbat etmek niyetindedir.”
143.00 ₺ -
Kitabül Edeb
Büyük muhaddis Ebû Dâvud’un 40 kitâb ve 5272 hadîs-i şerîf’in rivâyetinden müteşekkil, “Kütüb-i Sitte”nin üçüncüsü, büyük hâdis külliyâtı meşhûr “Sünen-i Ebû Dâvud”un edeb mevzûsu ile alâkalı hadîsleri topladığı kitâbı “Kitâbü'l-Edeb”i okuyucunun istifâdesine sunmayı önemli buluyoruz. Bu kitâbda Peygâmber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’den nakledilen 502 hadîs-i şerîf’in açıklamalarında büyük İslâm âlimlerinin görüşlerini, mezheb imâmlarının duruşlarını, bu minvâlde çıkabilecek hükümleri, râvîler hakkında ki doyurucu bilgileri bulacaksınız. Bu zengin eser, kıymetli bir çalışmanın meyvesidir.
585.00 ₺ -
Kırk Hadis Şerhi
Büyük hadis alimi İmam Nebevinin kırk hadis derlemesi hadi edebiyatında üzerine birçok çalışma yapılmış meşhur bir eserdir. Nevevinin Kırk Hadisi üzerine yapılan bu çalışmalardan bir tanesi de büyük Osmanlı düşünürü İsmail Hakkı Bursevinin Türkçe olarak kaleme aldığı Hadisi Erbain Şerhidir. Bu kitapta kırk hadisin fıkhi irfani ve filolojik tahlilini yapan Bursevi, zengin ilmi birikimiyle İslam'ın zahiri ve batını boyutunu bir bütünlük içinde tasvir etmeye çalışmıştır.
61.75 ₺ -
İmam-ı Rabbani Hazretlerinin 1 Günü
Bu eser, İmam Rabbânî (k.s.) Hazretlerinin yakın hizmetinde bulunmuş olan Halifesi, Muhammed Salih Kûlâbî (k.s.) Hazretleri tarafından, onun izniyle hazırlanmıştır. Eserde İmam Rabbânî (k.s.) Hazretlerinin günlük olarak yaptığı ibadetleri, ibadetlerin öncesinde ve sonrasında okuduğu, hastalara şifa için ve bazı hususi durumlarda okuduğu duaları ihtivâ etmektedir. Eserde ehl-i sünnete vurgu yapan, sünnete ittibâyı vurgulayan, itikadî ve amelî bir takım konulardaki görüşlerini ihtivâ eden bir bölüm de bulunmaktadır. Eserin aslı Farsçadır. Tarihin tozlu sayfaları arasından kıymetli okuyucularımızın istifade etmesi için büyük bir gayretle türkçeye tercüme edilmiştir. Sa’y u gayret bizden muvaffakiyet Allah (c.c)’dandır.
91.00 ₺ -
İmam Maturidi Hayatı Eserleri ve İlmi Şahsiyeti
İslâm tarihinin en büyük ve etkili sîmâlarından bir tanesi olan İmam Ebû Mansur el-Mâturîdî (rahmetullahi aleyh), yakın zamanlarda ismi ve fikirleri etrafında en büyük spekülasyon ve istismarın yaşandığı âlimlerin başında gelmektedir. Bu büyük âlimi aslî hüviyeti ile tanımak adına gerçekleştirilen her çalışma hem ömrünü İslâm’a vakfetmiş bir âlime vefanın hem de söz konusu spekülasyon ve istismarı önlemenin gereğidir. Elinizdeki eser, işaret edilen hususlara katkı sunmak niyetiyle girişilen, imamın hayatı, eserleri ve ilmî şahsiyetine ışık tutmayı hedefleyen bir gayretin mahsulüdür.
156.00 ₺ -
İlm-i Kelamın Özü
Giritli Sırrı Paşa`nın &`;Nakdü`l-Kelâm fî Akâidi`l-İslâm” eseri üzerine bir &`;sadeleştirme ve açıklama” olarak sunulan bu kitap, zamanın yeni meselelerinin çözümlenmeye çalışılması ile orijinal eserden ayrışmaktadır. Bu meselelerin İslâm tarihi boyunca gelmiş en büyük itikadı tehdit ve zaaflarla gün yüzüne çıktığı göz önüne alınırsa, kitabın &`;Nakdü`l-Kelâm”ın yeni bir anlayışla yapılan şerhi olduğunu söyleyebiliriz. &`;Ehl-i Sünnet`in görüşlerini ve ona muhalif olan fırkaların temelsizliğini aklî ve naklî kesin delillerle ispat” vazifesini ifaya dönük bir cehdin ürünü olan kitap, yenilenmesi ve reform edilmesi gerekenin &`;ezelî ve ebedî yeni” İslâm`ın ölçülerinin değil, ona muhatap insan anlayışı/ona bakan göz olduğunu göstermeye kendini adamıştır.
325.00 ₺ -
El Fıkhul Ebsat
İmâm-ı Azam Ebû Hanife’nin kelam tarzı eserlerinden biridir. Talebesi Ebû Mutî’nin sorularına delilli bir şekilde verdiği cevaplardan oluşmaktadır. el-Fıkhu’l-Ebsat’ta; fıkhın tarifi, imanın mahiyeti, Allah’ın sıfatları, kader, büyük günah işlemenin hükmü, tekfir meselesi, meşîet (Allah’ın dilemesi) ve kader konuları geçmektedir. Bu risalede İmâm-ı Azam, kendi döneminde Hâricîler ile Mürcie’nin karşıt görüşler beyan ettikleri meselelerde kendisine yöneltilen sorulara cevap vermiştir. İmâm-ı Azam, şahsî görüşlerinin söz konusu mezheplerin düşüncelerinden farklı olduğunu belirtmeye ehemmiyet vermiştir. Muhammed Zâhid el-Kevserî’nin tahkikli çalışması esas alınan bu eserde Arapça ile Türkçe metin karşılıklı olacak şekilde hazırlanmıştır.
91.00 ₺ -
El Alim Vel Müteallim
İmâm-ı Azam Ebû Hanife’nin akaide dair risalelerinden biridir.Karşılıklı soru cevap olarak hazırlanan eserde kırk üç soru ve cevap bulunmaktadır. Müteallimin (talebenin) itikad konusunda kendisine sorulan bazı sorulara cevap veremediğini bundan dolayı da hak mezhebin temel prensiplerini öğrenmek ihtiyacında olduğunu açıklamakta, âlim de (Ebû Hanife) ilim öğrenmenin önemi ve ilimle birlikte amel-i sâlih işlemenin üstünlüğü anlatılarak esere başlanmaktadır. Sonra, şartların değişmesi sebebiyle, sahâbelerin araştırmaya girmediği itikadı konuları incelemenin kaçınılmaz olduğunu, ortada dolaşan görüşlerin hak ve bâtıl olanlarını birbirinden kesin çizgilerle ayırmanın gerektiği vurgulanmaktadır.
91.00 ₺ -
Devri Risalette İtikadi Meseleler
Bugün siyere, tarihe, hadîse, kelâma farklı bakmak çığırtkanlığı ile ortaya sunulan çalışmalarda hiç kimsenin bilmediği, görmediği, duymadığı yepyeni bir tarih inşa edilmekte, buradan da bambaşka bir peygamber, sahabî, risâlet türetilmektedir. Öte yandan yine aynı çevreler tarafından, kelâm âlimlerinin Kur’ân âyetlerini teolojik kaygılarla ters yüz ettikleri, onlar yüzünden nüzûl vasatındaki Kur’ânî anlamdan neredeyse tamamen uzaklaşıldığı dahi dile getirilmektedir. Biz bu iddianın da çok büyük oranda yanlış olduğu düşünmekteyiz. Aslında bu arızaya adına Tarihselcilik, şuculuk, buculuk her ne dersek diyelim bir başka teolojik-dinî kaygılı bakışın sebep olduğunu söyleyebiliriz. Elinizdeki çalışma, yanlış bulduğumuz tüm bu fikirlere risâlet günleri özelindeki bazı hâdiseler çerçevesinde özlü cevaplar sunma amacındadır.
130.00 ₺ -
Çeyiz Hatice Kübra Tongar
Anneler bazen kederlerini koyar kızlarının çeyizine bazen de kederlerini… Annemden aldım çeyizimi, Serdim dantel dantel ömrüme. Aldığım çeyiz değilmiş ki Kaderimmiş meğerse... Anneler kızları için ince ince danteller örer... Anneler kızları için iğne oyalı tülbentler bezer... Anneler kızlarının hem tahtını hem bahtını eyler... Nesilden nesile aktarılan korkuların, kederlerin, tebessümlerin, kırık kanatların, kabuk tutmuş yaraların, yarına saklanan umutların yaşamın bağrından akan iyileşme hikâyelerini bırakıyoruz sehpanızın üzerine. Çeyizlik dantel serer gibi...
167.50 ₺ -
Yara Hatice Kübra Tongar
Başlarda yara izlerin sana çirkin gelebilir. Ama o izler fark ettirir sana sevginin varlığını. İz varsa yara vardır, Yara varsa da sevgi! Kaybettiğinde üzülmezsin ki sevmediğin birini. Bu yüzden her yaranın ardında sevgi yatar. Eğer izin verirsen sevgiyle iyileşir bütün yaralar.
117.25 ₺ -
Toz Hatice Kübra Tongar
Çocuklarımız ekran önünde tozlanmasınlar diye… Tijen Hanım teyze pek bir hijyen meraklısı. Ona göre her yerde toz, toooz, tooooz var. Tüm günü silmek, süpürmek ve toz almakla geçiyor. Evi toz olacak diye hiç misafir çağırmıyor. Ama işte bir gün olanlar oluyor ve evine her yeri kirleten, dağıtan, evin tozunu attıran bir çocuk geliyor! Tijen Hanım teyze hijyenden vazgeçer mi hiç? Geçmeeeez. Çocuğu koltuğa oturtup evini tozlardan koruyacak bir yol buluyor tabii! Ama bulduğu bu çözüm başına hiç ummadığı bir iş açıyor… Teknoloji kullanımının okul öncesi yaşlara düştüğü bir dönemde, farkındalığımız için ailece okuyacağımız bir hikâye…
134.00 ₺ -
Huzur Defteri II
Cenâb-ı Hakk cennetteki nimetleri tavsif ederken mü’minlerin birbirleriyle konuşmalarını, sohbet etmelerini de nazarlarımıza vermiştir. Efendimizin (sav) sohbetine dâhil olanlara “ashâb” denmiştir. Sohbet etmek; kolay bir amel değildir çünkü sohbet, ilahî irşâdın üslubu ve sünnet-i seniyyenin bizlere intikal eden en önemli unsurudur. Dinimizin ve dinimizin esas kaynaklarından beslenerek kurulmuş güzide medeniyetimizin anlatılması, anlaşılması ve nesilden nesile aktarılmasında sohbet kültürü çok önemli rol oynamıştır. Huzur Defteri II mürşid huzurundan ve sohbetinden günümüze kadar gelen sözlü mirası bu mirası sarıp sarmalayacak, onun deryasına dalacak kıymetli okura aktarmaktadır. Kitabı okurken tarihe mal olmuş pek çok önemli hadiseye şâhitlik edecek, bunun yanı sıra Hazret-i Pîr Sünbül Sinan Âsitânesi, Hazret-i Pîr Muhammed Nûreddin Cerrâhî Âsitânesi ve sair dergâhlarda yaşananlara tanık olacaksınız. Fevkalâde ve fevkalbeşer bazı halleri okurken menkıbe ve kıssaların hikmet boyutunu satır aralarında bulacaksınız. Anlatılanlara inanıp inanmamak sizin bileceğiniz iş. Ama bu anlatılanların mânâsını anlamamak hatta daha da ileriye gidip inkâra yeltenmek sizinle bizimle olmayacak bir iş. İyi düşünüp iyi kararlar verelim, kendi medeniyetimizin zenginliğini geliniz bir de bu Huzur Defteri’nde beraberce keşfedelim.
196.00 ₺ -
Bil Bul Ol
İnsan, bilinmek isteyen o "gizli hazine”yi bilmek, Rabbini bulmak, hâsılı, murad edildiği gibi kemâlat yolunda ilerleme macerası için bu dünya zeminine indi. Ve yine insan, gönül kıblesini Sevgili’ye döndürmek, O'nun vechinden gayrısının yok olacağı Hakk Teâlâ’ya kul olmak için Yaratıcısının yanında itibarlı olduğu o ezel meclisinden, ebede uzanacak yolculuğu üzere dünya ayrılığına katlanıyor. Zira O'nun rızasından başka matlub, Kendisinden gayrı maksud yoktur.Bilmeye talip olmak gerek, bulmayı dilemek, olmaya didinmek... İnsanın payına düşen bu. Bir şeyhin elinden tutup ummâna dalmaya, vira bismillah... Başı hayır olanın sonu da hayırdır. Bil! Bul! Ol!, işte bu nüzûl ve urûcun ve seyr u sülûkla gelen hak-hakikat arayışının bir şeyh efendi tarafından bu üç vazıh kelimenin şerhi ile anlatılmaya çalışılan devridir. “Allah Teâlâ’ya hamd u sena ve Resûl-i Zî-şan’a salât u selâmdan sonra bu kitabı elinde tutan ey dost, bilmiş ol ki her Müslüman’ın ve her Âdem evladının bilmesi icap eden şeyleri ihtiva eden bu kelimeleri biz yazmadık. Hoş, bu sözler bu fakir, hakir, pür-günah dudaklardan çıktı amma aslı Allahu Azîmu’ş-Şân’ın ayetlerinden, Resûl-i Zî-şan’ın hadis-i şeriflerinden, iman ve irfan kılavuzu evliyaullah ve meşayih-i kiramdan toplandı; kendi inkişafımız ve ihvan evlatlarımın irşadı niyetiyle... Kırk küsur sene evvel rahmetli şeyhim Muzaffer Ozak Efendi, bu fakire irşad müsaadesi verdiği zaman şu ihtarda bulunmuştu: ‘Sakın kendinden laf söyleme, sana ilham olunsa da, hakikatinden ve dinleyenlerin müstefid olacaklarından emin olsan bile söyleme. Kur’ân-ı Kerîm’den, hadis-i şeriflerden, evliyaullahın sözlerinden ve meşayih-i kiramdan ve benden öğrendiğin şeyleri tekrar et ki âlemi doğru yola ileteceğin yerde şaşırtma...’ Biz cesaret edip bilenlerden anladıklarımızı, doğruluğunu tasdik edip hayatımızda tatbik etmeye çalıştığımız sözleri nakletmeye gayret ettik. Tevfik ve inayet Allahu zü’l-Celâl ve’l-Kemâl Hazretlerinden ola!” Şeyh Tosun Bayraktaroğlu el-Cerrâhî el-Halvetî
185.50 ₺ -
Tasavvuf Notları
"Tasavvuf, salih amel ve iyi ahlaktır. Sufi, hiç olandır." Tasavvuf çalışmalarında dünya çapındaki en yetkin isimlerden biri olan Profesör Annemarie Schimmel, Tasavvuf Notları'nda tasavvuf terminolojisi, seyr u sülûk ve nefis mertebeleri gibi temel konulara kısa bir giriş yapmak isteyenler için tasavvufun gerçekte ne olduğunu ve olmadığını evliya menkıbeleriyle net bir biçimde anlatan bir giriş kitabı sunuyor. Türkçede ilk kez yayımlanan Tasavvuf Notları, tasavvufî hakikatlerin özünü, bu geleneğin İslam tarihindeki gelişim ve değişim aşamalarını, tarikatlar ile bu tarikatların ortaya çıkıp yayıldığı bölgeleri dâhil ederek net bir şekilde açıklıyor. Halihazırda tasavvufla ilgilenenler için de bilinmeyen detaylardan bahseden ve ufak hatırlatmalar yapan bir el kitabına dönüşüyor.
87.50 ₺ -
Aşktır Asıl Şarap
Mürşidler aşkın sâkisi, dervişler de kadehtir. Aşk ise asıl şaraptır. Tasavvuf alanında anlatılan öğretiler ve hikâyeler eşsizdir. Bu kitabın da amacı, yaşayan tasavvuftan neşet eden lezzeti okuyuculara aktarabilmektir. Kitap, bu mistik geleneği Batı’ya taşıyan büyük bir tasavvuf üstadının gerçek öğretilerini içermektedir. Batı dünyasında Muzaffer Ozak, sadece bir avuç dolusu İngilizce kelime bilen fakat öğrencilerinin kalplerini çok iyi okuyan, asıl dili gönlü olmuş, hal dili muhabbete ve ilahî aşka boyanmış bir ziyaretçi idi. Dervişlerine bütün gücü, şefkati ve ilmiyle yıllarca hizmet etti. Muzaffer Efendi, birçok Batılı kalpte keşfettiği Allah’ı bulma arzusundan çok etkilenmiştir. Aşktır Asıl Şarap, onun bu arzuya cömertlikle verdiği cevaptır. Ozak’ın Amerika’da çeşitli zamanlarda yapmış olduğu sohbetler, onun vasıtasıyla İslam’la tanışan Prof. Dr. Robert Frager tarafından derlenmiş ve kitap haline getirilmiştir. Kitapta zevkle okuyacağınız birbirinden ilginç konular ve bu konuların daha iyi anlaşılmasını sağlayacak hikâyeler ve menkıbeler bulunuyor. Robert Frager, tasavvuf yolculuğunda yüreğine işleyen anekdotları insanın ortak bir hakikat arayışında olduğunu bildiğinden sarih, akıcı bir dille okuruna sunuyor. "Robert Frager'ın sohbetleri Cennet'in ırmakları gibi temiz, berrak ve tam da ruhun damağına layık."Pir Zia Inayat Khan
112.00 ₺ -
Kalplerin Keşfi İmam Gazzali Ciltli
Eş‘arî kelâmcısı, Şâfiî fakîhi, mutasavvıf, filozoflara yönelttiği eleştirilerle tanınan İslâm düşünürü Hüccetü’l-İslâm Ebû Hâmid el-Gazzâlî (Rahimehullâh) asırlar öncesi tasavvufa dair kalem aldığı “Mükâşefetül-Kulûb /Kalplerin Keşfi” adlı mükemmel bu eseri, ibâdete dair faziletli amellerin yanı sıra nefsin hilelerinden, şeytanın şerrinden, gönlümüze musallat olan manevi hastalıkların kurtulmasının çaresinin âdeta reçetesini veriyor. Allâh’a ve ve Resûlüne İtaatin faziletinden Zikrullâh’ın Faziletine, Şeytânın Düşmanlığından İçki İçenlerin Cezalarına; Kadının Kocası Üzerindeki Haklarından Kocanın Hanımı Üzerindeki Hakkına varınca kadar 111 konudan oluşuyor. Siz değerli kardeşlerimizin istifâde etmesi dileğiyle…
280.00 ₺