-
Müslüman Darbeci Olamaz
Yaş ve hastalığım itibariyle artık eskisi gibi yazamıyorum. Olan biteni dostlarım izah ettikçe kavramaya çalışıyorum. Bu yaşıma kadar ömrümü dinimizi yaşama, anlatma ve yazmayla geçirdim. En kötü zamanlarda bile ümidimi yitirmedim, çünkü İslâm ümit dini. Bize düşen Müslümanlığı yaşayabilmek, hayatımız haline getirebilmek. Yaşanan hadiseler, sıkıntılar ancak bununla aşılır, bizim gayemiz sadece Allah’ın rızasını kazanmak olmalıdır. Minyeli Abdullah’ı yazdığım tarihlerde, bugünkü Türkiye’yi hayal etmek rüya gibiydi. Şimdi devlet adamları, öğretmenler, öğrenciler, kadınlarımız, halkımız daha şuurlu. Adeta her yerde yaşayan Minyeli Abdullahlar var. Türkiye, 15 Temmuz 2016 Cuma günü çok tehlikeli darbe teşebbüsünden, büyük bir badireden kurtuldu çok şükür. Cumhurbaşkanımıza suikast düzenlenmesi, Meclisimizin bombalanması, tankların insanlarımızı ezmesi akıl alacak hadiseler değil. Allah’ın yardımıyla yüz binlerce insanların sokaklara çıkması, bombalara kurşunlara aldırmadan darbeyi engellemesi dünyada görülmüş değildi. Bu zamana kadar darbelere karşı çaresiz kalan, 60 İhtilali’nde rahmetli Menderes’in idamı karşısında bir şey yapamamanın acısını yıllarca yaşayan millet adeta bir istiklâl savaşı verdi. Bu şanlı milletimizin her birini kahraman gördüm. Cumhurbaşkanımıza şu mektubu yazdım. “Aziz ve Muhterem Kardeşim, Cumhurbaşkanım Tayyip Bey, Memleketimize, milletimize, Zât-ı Âlînize geçmiş olsun. Allah sizi korudu, daima da korusun. Meydanlara çıkıp şehit olan “Minyeli Abdullah”lara Allah rahmet etsin. Selam ve hürmetlerimle.” Darbe hakkında düşüncelerimi paylaştığım arkadaşlarım söylediklerimi not aldı. Ömrüm boyunca Müslüman anarşist olamaz, darbeci olamaz, Müslüman sadece İslâm’ı yaşamalı diye yazdım. Geçmişte ve bugün söylediğim, yazdığım bu konuları dostlarım bir araya getirdi ve bu kitabın ilk yazısı “Müslüman Darbeci Olmaz” makalesi ortaya çıktı. Yıllar önce buna benzer konularda kaleme aldığım, adeta bugünleri anlatan ve pek yayınlanmamış yazılarım da eklenerek bu kitabı meydana getirdik. Tekrar ifade etmek isterim ki, bizim vazifemiz İslâm’ı öğrenmek, anlamak ve yaşamaktır. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize şifa diliyorum. Herkese dua ediyorum. Allah devletimizi, milletimizi muhafaza etsin. *** 15 Temmuz 2016 kanlı darbe girişimini, anarşisini Minyeli Abdullah’lar önledi. Şehit ve gazi olan, sokaklara dökülen Minyeli Abdullah’ları gördüm. Anarşi yapıp, Meclis’i bombalayıp dindar Cumhurbaşkanımızı öldürmeye çalışanlar, insanlarımızı şehit edip binlercesini yaralayanlar, Minyeli Abdullah’lara mağlup olmuştur. Öz sinesine günah dinamitlerini yerleştirip cemiyetin dalâlet kibritiyle fitilini ateşleyen canlı bombalara Allah da acımaz. Çünkü bilerek zarara gidene merhamet olunmaz! Demek ki Müslümanın en büyük düşmanı da ve en büyük dostu da yine kendisidir. Kur’ân caddesinde yürüyenle, sapıtan bir değildir. Âlimle cahil müsavî olamaz. Haddini bilenle aşan, aynı terazide tartılamaz. Asıl vazifemizi bilmeli, dünyevi ve nefsani istekleri azaltmalıyız. Din için, İslâmiyet için, vatan için, millet için gibi lafları bile bir yana bırakmalıyız. Eğer sen İslâm bahçesine meyvalarını dökmek istiyorsan, her şeyden evvel o bahçede meyva ağacı olmaya çalış. Dünyayı sahibine bırak; sen, kendi kendine sahip olmaya çalış, kendine gel!.. Başkalarının derdine ağlarken, dert küpü haline gelme. Gafleti bırak, tövbe ateşiyle yan, karanlık dünyamıza bir mum ol, yeter.
66.60 ₺ -
Ölüm Yokluk Mudur?
"Ölüm bir varlık olunca, ölenlerin yokluğa gitmesi mümkün değildir. Ölüm hal değiştirmektir. Mesela biz daha evvel iki defa ölüp dirildik: Ruhlar âleminde ölüp annemizin vücudunda dirildik, annemizin vücudunda öldük, dünyada dirildik ve dünyada da öleceğiz, kabir kapısından geçip ahirette dirileceğiz. Ölüm hal değiştirmek olunca ağaç ölür, çekirdek olur. Çekirdeği de toprağa gömüp sulasak, parçalanıp dağılırken sümbüllenir, yani genç ve güzel şekilde dirilir. Kocaman kayısı ağacını küçültüp 'çekirdek' isimli tabuta sokan Allah, çekirdekte ölüm haliyle dirilik halini aynı anda bulundurmaktadır. Aynı şekilde tabutta giden insan da dünya cihetiyle ölü, ahiret cihetiyle diridir. Çünkü insan bir tohum, bir çekirdek gibi toprağa girecek, kabir kapısından geçip ahiret hayatına devam edecektir."Hekimoğlu İsmail, ölüm, hayat ve diriliş hakkında merak edilenleri cevaplıyor; ölüm ve ahiret inancıyla ilgili iman esaslarını kendine has üslubuyla anlatıyor.
22.20 ₺ -
Peygamberimiz (asm) Çocuklara Nasıl Davranırdı?
Peygamberimizle (asm) çocuk yetiştirmeye niyet etmek ebeveynin öncelikli olarak çocukça davranışlarını gidermesi demektir. Bunun için bu çalışmada yorumlar ve kurallar şeklinde bir yol izlemekten ziyade Peygamber Efendimizin dünyasına girmek öncelikli yol haritası oldu. Onun hayatından olaylara dayalı anlatımla kimi zaman dıştan onu seyretmeye, nasıl davrandığını izlemeye, o davranışta kendimizi bulmaya; kimi zaman da onun ellerinden tutup orada yaşıyor gibi olayı hissetmeye gayret ettik. Son zamanlar uzman yardımı almak artık her ebeveyn için kaçınılmaz hale geldi. Elbette bu faydalıdır. Biz burada bu desteklerin birincisi olarak Peygamber Efendimizin eğitim metodunu hatırlatıyoruz. Çünkü “Sünnet Pedagojisi” Rabbanîdir. Her çocuğun ruhuna ve fıtratına uyan eğitim metodudur. Peygamberimizin çocuk eğitimi uzun uzun metot bildirimi değildir. Onun bir davranışının, bir cümlesinin içerisinde, bir çocuğun hayatı boyunca psikolojisini güzelleştirecek, onu onaracak pek çok şey bulmak mümkündür. Hakikat birdir ama hakikate giden yollar çoktur. Peygamberimizin sünneti o hakikat yolunun en kısası ve Rabbanî olanıdır. Eğitimde her yol, her metot herkese uygun gelmeyebilir. Sünnetin Rabbanî oluşu onu her huya, herkese uygun kılmıştır. Nuriye Çeleğen, Peygamberimiz (asm) Çocuklara Nasıl Davranırdı kitabında “Peygamberim ile çocuk yetiştirmek istiyorum” diyenlere sesleniyor.
170.20 ₺ -
Rızık Bolluğu ve Zenginlik İçin Okunacaklar 1.Cilt
Şu bilinsin ki; yaşadığımız günlerde (2022 yılı) maddî kriz haddini aşmıştır. Çünkü Allâh-u Te'âlâ insanların mâneviyâta, cemâatle namaza ve haramlardan sakınmaya önem vermemesinin peşin azâbını âhiretten önce dünyâda kendilerine tattırmayı murâd etmiştir. Ayrıca Müslümanların birçoğu gece-gündüz saatlerinde, özellikle sabah-akşam vakitlerinde duâ ve zikri tamâmen terk etmiş, filimlerle, dizilerle vakit geçirir hâle gelmiş, bu yüzden de Allâh-u Te'âlâ bereketlerini mahvetmiştir. Zâten Allâh-u Te'âlâ maddî-mânevî tüm bereketleri îmân ve takvâya bağlamış, aksi takdirde kulları her anlamda kıtlıklarla ve bereketsizliklerle cezâlandıracağını açıklamıştır. arifankitapevi.com Artık bize düşen vazîfe; Ehl-i Sünnet ulemâsının görüşleri üzere îtikâdı tashîhden (inancımızı düzelttikten) sonra, fıkıh ulemâsının beyanları vechile; emirleri tutup yasaklardan sakınmak sûretiyle takvâya riâyet etmektir. Zâten bunlar yapıldığında rızık, bolluk ve bereket kendiliğinden gelecektir. Ayrıca fakirlikten kurtulup zenginliğe nâil olmak istiyorsak Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz'in öğrettiği, sahâbe-i kirâm hazarâtının naklettiği ve değerli meşâyihımızın vasiyet ettiği duâlardan özellikle bu kitapta zikredilenlerle amel etmeliyiz ve bu duâları sabah-akşam saatlerinde ve sâir vakitlerde okumalıyız ki ancak böylece iki cihanda da fakirlikten kurtulup maddî ve mânevî anlamda zenginliğe kavuşarak dünyâ ve âhiret saâdetine nâil olabiliriz. arifankitapevi.com Şu bilinsin ki; maddî anlamda sıkıntısı olanların mânevÎ olarak da huzur bulamadıkları, birçok kimsenin yuvasının bu yüzden dağıldığı ve maalesef bâzılarının bu nedenle intihâra kalkıştığı müşâhede edilmektedir. İşte biz bu konuda müstakil bir eser telif etmeyi bu nedenle önemsedik ve neşre çalıştığımız diğer kitaplarımız arasından öne aldık.arifankitapevi.com Artık îmân şartıyla, farzları yerine getirdikten sonra bu eserde zikredilen duâ ve zikirleri okuyan kimsenin iki cihanda fakir olması ve mahrûm kalması düşünülemez. Zîrâ bu kitapta nakledilenlerin birçoğu âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerden ibârettir. Allâh-u Te'âlâ cümlemizi bu eserde yazılan duâ ve zikirlerle amele muvaffak eyleyerek iki cihan zenginliğine kavuştursun. Amîn! Yâ Mücîbe's-sâilîn!
200.75 ₺ -
-
Peygamberliğin İspatı Haber Delili
Hz. Muhammed (s.a.v.) bir haberle geldi: “Cebrail benimle görüşüyor ve Allah’tan vahiy getiriyor.” dedi. Bu kitap bu “haber”in değerlendirmesini yapmaktadır. Kendine ait bir metodu olan bu eserde sadece deliller ortaya atıp bırakılmamaktadır. Bir gayrımüslimden gelebilecek muhtemel itirazlar kitap boyunca yazar tarafından kendisine yöneltilmiş ve cevaplandırılmıştır. Deyim yerindeyse “kapalı devre” bir nübüvvet ispatı yöntemi aktarılmıştır. Bu “haber kurgusu” dışında daha önce işaret edilmeyen bazı mucize iddiaları temellendirilmiştir. Yazar haber kaynağı olarak kullanacağı Kur’an’ın tahrif edilmediğini ispat etmektedir. Ayrıca İslam tarihi verilerinin güvenilirliğinin gayrımüslim bir okuyucuya anlatılmasının zor olması sebebiyle tarihî arka plan Müslüman olmayan yazarlardan nakillerle tasvir edilmiştir. Bu sayede gayrımüslimlerin sözleri ile Hz. Muhammed’in peygamberliği ispat edilmektedir.
345.00 ₺ -
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-