-
Elbette Allahuekber
Bu kitapla; İslam'ın en büyük haykırışı olan, kula kulluğun zincirlerini kıran, doğduğumuz andan itibaren kulağımızda çınlayan, Bilal'in ezanlarıyla her asır dalgalanan, cihadın parolası olan, mü'minin reflekslerinde dahi kendisine yer bulan tek gerçek: "Allahuekber" hayatlarımıza nakış nakış işlenecek ve kalplerimiz heyecanla "Elbette Allahuekber!" diyecek.
72.45 ₺ -
Herkes Seni Terk Etse Aşk Terk Etmez
Korkma, herkes seni terk etse O terk etmez! Herkes seni yalnız bıraksa O bırakmaz! O yokluktadır, O yokluktan doğandır. O her şeyi bilir. O Latif’tir, Emin’dir, Mülk ve Saltanat sahibi bir Emir’dir. O sığınaktır, cümle günahkârın sığınağıdır. Eşi ve benzeri olmayan bir Nur’dur. Gönüldeki her türlü acıyı, ıstırabı teskin edendir. Sen gizlesen de O senin bütün derdini bilendir. Herkes seni terk etse de O terk etmez. Hiçbir yerde seni yalnız, çaresiz bırakmaz. Gel, O’nun yüce gölgesine gir. Korkma, herkes seni terk etse AŞK terk etmez. Hz. Mevlânâ Hayat Nur Artıran Herkes Seni Terk Etse AŞK TERK ETMEZ’de Kur’an hükümlerinden, Sevgili Peygamberimiz’in hadislerinden ve başta Hz. Mevlânâ olmak üzere Allah dostlarının, manevi büyüklerimizin sözlerinden, kıssalarından yola çıkarak AŞK’ı anlatıyor: Allah aşkını, Peygamber aşkını, Ehl-i Beyt aşkını, evliyaullah aşkını. Bütün güzellere duyulan aşkı… Okura, “Onlara tutun ki düşmeyesin” diyor. Şekil ve surette gizlenen ilahi sırlardan bahsediyor. Herkes Seni Terk Etse AŞK TERK ETMEZ aydınlığın içine yeni bir aydınlık, karanlığın içine yeni bir ışık uyandırabilmek gayesiyle kurulmuş bir sohbet meclisi. Sözünü “aşk”la söyleyen bir gönül dostunun okurla samimiyetle söyleşmesi…
196.00 ₺ -
Risalei Halidiyye ve Rabıta Risalesi
MUKADDİME Bismillâhirrahmânirrahîm Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. O, Rahmân ve Rahîm’dir. Din Gününün Sahibidir… O Allah ki, dostlarına muhabbet kapısını açan, hidayet nuru ile onlara yardım edendir. Onlara eşsiz kudretini müşahede ettiren, dostlarının ruhlarına mukaddes Kemâl ve Celâl sıfatlarının perdelerini açan, kurbiyetiyle onların sırlarına hayat veren, böylece zat ve sıfatlarında tek olduğunu yakînen müşahede ettirendir. Noksansız salât ve selâm, mahlûkâtın Efendisi, Rabbânî âlimlerin imamı, sâliklerin numûne-i imtisâli, âlemlerin Rabbi’nin elçisi, gözlerimizin nuru Rasûlüllâh sallallâhu aleyhi ve sellem Efendimiz’e, O’nun âline, ashabına, tâbiinin ve kıyamete kadar onlara tâbi olanların üzerine olsun. Allah Sübhânehû ve Teâlâ, lütfu ve keremi, fazlı ve ihsanıyla, bu mübarek risâlenin tahkik ve tercüme edilip yayınlanmasını müyesser kıldı. Bu risâle, zâhir ve bâtın ilimlerinde büyük âlim, Rabbânî İmam, Samedî Kutub, Mevlânâ Hâlid ibnü Ahmed ibni el-Hüseyin eş-Şehrezûrî el-Bağdâdî el-Osmânî en-Nakşibendî kaddesellâhu sırrahu’l-azîz Hazretlerinin er-Risâletü’l-Hâlidiyye fî âdâbi’s-sâlikîne fi’t-tarîkati’l-aliyyeti’n-Nakşibendiyye adlı eseridir. Böyle bir eserin yayınlanmasına katkıda bulunmak, Allah Teâlâ Hazretleri’nin bizler için büyük bir nimeti ve çok kıymetli bir ikramıdır. Bu mübârek risâle, Yüce Nakşibendî Tarikatına mensup saliklerin ve diğer tarikat mensubu sûfîlerin riayet etmesi gereken edepleri ihtiva etmektedir. Hâlid-i Bağdâdî kuddise sirruhu, bu eserinde müridin bütün hallerinde riayet etmesi gereken sıdk, ihlâs, meşâyıha muhabbet, niyet, râbıta, kâmil şeyhe hizmet, mürşidin huzurunda bulunma ve konuşma, mürşidden feyiz almak için kalbi hazırlama, seyr-i sülûk ve nefisle cihad ve benzeri diğer edebleri zikretmiştir. Hak yolcusu müridin ihtiyaç duyacağı çok fâideli ve mühim olan bu edepleri, Kur’ân âyetlerinden, hadis-i şeriflerden, bu hususta tarikat erbabının ve ulemânın sözlerinden bir araya getirdiği delillerle birlikte zikretmiştir. Netice olarak –müellifin de zikrettiği gibi- lafızları kısa ve öz, fakat içerdiği manaları derin, faydası büyük bir risâle meydana gelmiştir. Hâlid-i Bağdâdî kuddise sirruhu, bu risâlede, bu yolun saliklerinin istifade etmesi için rabbânî mürşidlerinden, sûfîlerin eserlerinden elde ettiği ve Allah azze ve celle’nin kendisine ilham ettiği fâide ve hikmetlerden, mühim bilgiler koymuştur. Bunları da ibârelerde gereksiz zorlamalardan uzak, akıcı, selef-i sâlihini taklid eden bir üslupla ifade etmiştir. Mevlânâ Hâlid kuddise sırruhu’nun Risâle-i Hâlidiyye adlı bu eserinin sonuna faydalı olacağını düşündüğümüz için, eserde geçen râbıta ile ilgili bölümün daha detaylı ve dört mezhep âlimlerinden nakledilen delillerle açıklamasını ihtiva eden, Râbıta Risâlesi’ni ekledik. Mevlânâ Hâlid kuddise sırruhu, bu risâleyi, râbıtayı bidat sayan bazı görüşlerin ortaya çıkmasından dolayı, râbıta ve delillerini açıklamak üzere Osmanlı Devlet-i Âlî’sinin merkezinde bulunan büyük halifelerine göndermiştir. Allah celle celâlühü, O’nun nurlarından bizlere de akıtsın.
95.00 ₺ -
Risalei Halidiyye Ve Risalei Rabıta Tercümesi
MUKADDİME Bismillâhirrahmânirrahîm Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. O, Rahmân ve Rahîm’dir. Din Gününün Sahibidir… O Allah ki, dostlarına muhabbet kapısını açan, hidayet nuru ile onlara yardım edendir. Onlara eşsiz kudretini müşahede ettiren, dostlarının ruhlarına mukaddes Kemâl ve Celâl sıfatlarının perdelerini açan, kurbiyetiyle onların sırlarına hayat veren, böylece zat ve sıfatlarında tek olduğunu yakînen müşahede ettirendir. Noksansız salât ve selâm, mahlûkâtın Efendisi, Rabbânî âlimlerin imamı, sâliklerin numûne-i imtisâli, âlemlerin Rabbi’nin elçisi, gözlerimizin nuru Rasûlüllâh sallallâhu aleyhi ve sellem Efendimiz’e, O’nun âline, ashabına, tâbiinin ve kıyamete kadar onlara tâbi olanların üzerine olsun. Allah Sübhânehû ve Teâlâ, lütfu ve keremi, fazlı ve ihsanıyla, bu mübarek risâlenin tahkik ve tercüme edilip yayınlanmasını müyesser kıldı. Bu risâle, zâhir ve bâtın ilimlerinde büyük âlim, Rabbânî İmam, Samedî Kutub, Mevlânâ Hâlid ibnü Ahmed ibni el-Hüseyin eş-Şehrezûrî el-Bağdâdî el-Osmânî en-Nakşibendî kaddesellâhu sırrahu’l-azîz Hazretlerinin er-Risâletü’l-Hâlidiyye fî âdâbi’s-sâlikîne fi’t-tarîkati’l-aliyyeti’n-Nakşibendiyye adlı eseridir. Böyle bir eserin yayınlanmasına katkıda bulunmak, Allah Teâlâ Hazretleri’nin bizler için büyük bir nimeti ve çok kıymetli bir ikramıdır. Bu mübârek risâle, Yüce Nakşibendî Tarikatına mensup saliklerin ve diğer tarikat mensubu sûfîlerin riayet etmesi gereken edepleri ihtiva etmektedir. Hâlid-i Bağdâdî kuddise sirruhu, bu eserinde müridin bütün hallerinde riayet etmesi gereken sıdk, ihlâs, meşâyıha muhabbet, niyet, râbıta, kâmil şeyhe hizmet, mürşidin huzurunda bulunma ve konuşma, mürşidden feyiz almak için kalbi hazırlama, seyr-i sülûk ve nefisle cihad ve benzeri diğer edebleri zikretmiştir. Hak yolcusu müridin ihtiyaç duyacağı çok fâideli ve mühim olan bu edepleri, Kur’ân âyetlerinden, hadis-i şeriflerden, bu hususta tarikat erbabının ve ulemânın sözlerinden bir araya getirdiği delillerle birlikte zikretmiştir. Netice olarak –müellifin de zikrettiği gibi- lafızları kısa ve öz, fakat içerdiği manaları derin, faydası büyük bir risâle meydana gelmiştir. Hâlid-i Bağdâdî kuddise sirruhu, bu risâlede, bu yolun saliklerinin istifade etmesi için rabbânî mürşidlerinden, sûfîlerin eserlerinden elde ettiği ve Allah azze ve celle’nin kendisine ilham ettiği fâide ve hikmetlerden, mühim bilgiler koymuştur. Bunları da ibârelerde gereksiz zorlamalardan uzak, akıcı, selef-i sâlihini taklid eden bir üslupla ifade etmiştir. Mevlânâ Hâlid kuddise sırruhu’nun Risâle-i Hâlidiyye adlı bu eserinin sonuna faydalı olacağını düşündüğümüz için, eserde geçen râbıta ile ilgili bölümün daha detaylı ve dört mezhep âlimlerinden nakledilen delillerle açıklamasını ihtiva eden, Râbıta Risâlesi’ni ekledik. Mevlânâ Hâlid kuddise sırruhu, bu risâleyi, râbıtayı bidat sayan bazı görüşlerin ortaya çıkmasından dolayı, râbıta ve delillerini açıklamak üzere Osmanlı Devlet-i Âlî’sinin merkezinde bulunan büyük halifelerine göndermiştir. Allah celle celâlühü, O’nun nurlarından bizlere de akıtsın.
95.00 ₺ -
Son Kapı
Din kapısı er geç insanların çalacakları kapıdır. Her yolu denedikten sonra gelinecek, çalınacak kapıdır. İnsanlık aradığını bulamamanın sonucunda en son nokta olarak bu son kapıya yönelecektir. Ümit vaadeden, ebedî bir hayat hedefleyen kapı budur işte. Dünyaları, kâinatı yaratan Yüce Allah beyân buyurur: “Bilin ki dünya hayatı, ancak bir oyun, eğlence, bir süs, aranızda övünme ve daha çok mal ve evlâd sahibi olma yarışından ibarettir. Tıpkı bir yağmur gibi ki, onun bitirdiği bitkiler çiftçilerin hoşuna gider. Sonra da kurumaya yüz tutar. Öyle ki, sen onun sapsarı olduğunu görürsün. En sonunda da çer-çöp olup gider.” (Hadid 20) Dünyaya gelen, kendisine ayrılmış olan rolünü oynar ve vakti gelince sahneden çekilir gider. Fâni dünya denir. Geçicidir. “Fâni cihana bakma geçer, ömrü sevme kim Ömrün zevâli var ve cihanın bekâsı yok.” Nesimi
108.00 ₺ -
Ehl-i Beyt Risalesi
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, gayb-âşinâ nazarıyla görmüş ki, Âl-i Beyti, âlem-i İslâm içinde bir şecere-i nuraniye hükmüne geçecek. *** Âl-i Beytin efradı, itikad ve iman hususunda sairlerden çok ileri olmasa da, yine teslim, iltizam ve tarafgirlikte çok ileridedirler. Çünkü İslâmiyete fıtraten, neslen ve cibilliyeten taraftardırlar. Cibillî taraftarlık zayıf ve şansız, hattâ haksız da olsa bırakılmaz. (...) Ehl-i Beyt, işte bu şiddet-i iltizam ve fıtrî İslâmiyet cihetiyle, din-i İslâm lehinde ednâ bir emâreyi kuvvetli bir burhan gibi kabul eder. Çünkü fıtrî taraftardır. Başkası ise, kuvvetli bir burhan ile sonra iltizam eder. Said Nursî
18.75 ₺ -
Marifetnameden İrfan Damlaları
Marifetname'den İrfan Damlaları ERZURUMLU İBRAHİM HAKKI HAZRETLERİ,
273.00 ₺ -
Ruhun Miracı ve Vahdeti Vücud
Dünyanın en uzak köşelerini teknolojiyle keşfe çıkan insan; içindeki dünyanın mahiyetinden habersiz yaşamakta, lazeri keşfedebilen insan, içinin galaksilerinden habersiz... İnsan aslı olan sırrı müşahedeye devam ederse, ilahi sırrın hükmü zuhur eder ve eşyanın hakikatine ererek manevi miraç etmiş olur.
140.25 ₺ -
Rabıta Akli izahı Kitap Sünnet ve Kıyastan Delilleri
Ayna! Sır yumağı… Kum Tanelerince hakikat seninle kurar bağı Her güzel sende görür, Ne var kendi kendinde. Can aşık sende ölür, Hakkı görür kendinde Mahmut Eren Temiz ve pürüzsüz bir ayna doğru açıdan bakan herkese mutlaka hakikati gösterecektir
63.00 ₺ -
Şifai Şerif Şerhi 3 Cilt Deri
Şifâ-i Şerif; gönüllerde Peygamber sevgisini tutuşturmak, O’nu bütün yönleriyle tanıtıp anlatmak ve Müslümanlara, Sultân-ı Enbiyâ’nın haklarını savunmayı öğretmek maksadıyla yaklaşık 9 asır önce Endülüslü tanınmış alim Kâdî İyâz tarafından kaleme alınmış bir eserdir. Bu kıymetli eser, İlim ve fikir camiasının yakından tanıdığı, yarım asırdan beri akademik çalışmalarının yanı sıra kaleme aldığı eserleriyle bir nesle peygamber sevgisi aşılayan değerli ilim adamı Prof. Dr. Mehmet Yaşar Kandemir Hocamızın elinde yeniden hayat buldu. Eyüp Sultan Camii kürsüsünden sekiz yıldır her pazar günü yaptığı ‘Şifâ-i Şerif’ dersleriyle bu kıymetli eser özgün bir şerh hüviyetini kazanmıştır. Nureddin Yıldız Hocamızın araştırma ve inceleme desteği sunduğu bu nadide eser 3 cilt hâlinde başucu eseri olarak ilk defa Tahlil Yayınları tarafından istifadeye sunulmuştur.
2142.00 ₺ -
Risale-i Kudsiyye Cep Boy
Risale-i Kudsiyye Mustafa İsmet Garibullah'ın (K.S) yazmış olduğu Tasavvuf kitabıdır.
101.50 ₺ -
Kuranı Kerimin Faziletleri Ve Okuma Adabı
İstifadelerinize sunulan bu eser, Hicri 15. Asrın Müceddidi olan Mahmud Ustaosmanoğlu Efendi Hazretlerinin (Kuddise Sirruhu) eşi bulunmaz bir eser olan Rûhu'l Furkan isimli tefsirinden alınmıştır. Ayrıca, Kur'an'ın faziletleri ve okuma adabı hakkında hususi ve umumi vaazlarında buyurduğu veciz kelamlar da ilave edilerek neşr edilmiştir. İlave olarak da kitabın sonuna Efendi Hazretlerimiz'in Medine-i Münevvere'de Rasulüllah (sallallahu Aleyki ve Sellem) Efendimiz'in ve halifelerinin ziyareti esnasında okuduğu ve sair vakitlerde ise Arapça olarak yaptığı bir takım duaları, tashih ve terceme ederek dercettik. Rabbimiz'den niyazımız bu risaledeki duaları, siz okurlarımızın dünya ve ahiret saadetlerine vesile kılmasıdır. Cenab-ı Hak'tan Ümmet-i Muhammed'i bu eserden son derece faydalanmasını niyaz ederiz.
76.70 ₺ -
Gölgeler Koridoru Bir Sufinin Günlüğü
“Şayet benim kulağa tatlı gelen fısıltılarımı işitemiyorsan, o hâlde hayat öğretsin sana öğrenmen gerekenleri…” Amerika'da doğan, orada İslam'la tanışan, çeşitli Amerikan ve Avrupa üniversitelerinde psikolojik danışmanlık dersleri veren ve şu anda misafir öğretim üyesi olarak Türkiye’de bulunan Muhyiddin Şekûr’un yıllardır beklenen kitabı; Gölgeler Koridoru. Şekur’un tasavvufla tanışma serüvenini anlattığı ilk kitabı Su Üstüne Yazı Yazmak bugüne kadar yüzbinlerce kişiye ulaştı. Okuyan herkesi derinden etkiledi. Yaşadığımız hiçbir şeyin tesadüf olmadığını, her tecrübenin bizi bir hâlden başka bir başka hâle hazırladığını hissettirdi. Muhyiddin Şekûr, uzun zamandır beklenen Gölgeler Koridoru’nda, aynı akıcı üslupla hakikatte hepsi birer hikmete işaret eden hayat derslerine devam ediyor. İsmi Furkan Suresi’ndeki “Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını görmedin mi? Eğer dileseydi, onu elbet hareketsiz kılardı” ayetinden mülhem olan Gölgeler Koridoru’nda görünmeyen dünyayı keşfetme tecrübelerini daha ileriye taşıyor. Görünene odaklanıldığında kolayca üzerinden atlanıp geçilebilen sıradan olayların, görünenin ötesine nüfuz edildiğinde hakikate uzanan bir nişaneye dönüştüğünü gösteriyor. Gölgeler Koridoru, insana önce kendi bâtınına, enfüsî âlemine, sonra dış dünyadaki olayların iç yüzüne, yani aslında hakikate dair bir kavrayışa nasıl ulaşılabileceğine dair küçük ama etkileyici denemeler yaptırıyor. Bazen bir gece yürüyüşünden, bazen bir ateşböceğinden, bazen bir veranda inşaatından, bazen insanlığı tarif edilmez acılara sürükleyen savaşlardan yola çıkarak bakışımızın nereye odaklanması gerektiğine yönelik hatırlatmalarda bulunuyor. Gölgeler Koridoru, hakikat yolcularının kaçırmaması gereken bir roman. Âdeta karanlıkta kalan insana yolunu gösteren bir “altın iplik”…
210.00 ₺ -
Tasavvufa Giriş
"Tasavvufa Giriş", adı üzerinde bir giriş kitabı. Tasavvuf nedir, nasıl bir ilimdir ve hatta bir ilim midir, bugünün insanına neler söyler, sorularının cevaplarını arayan, bu soruları soranlarla söyleşen bir kitap. İçeriden bakan bir kitap "Tasavvufa Giriş". Bu yönüyle okuru bekleyen, akademik mesafesi olan, bilimsel bir ölçülülük içinde ilerleyen (ve hadi itiraf edelim) sıkıcı bir kitap değil, aksine sıcak, çarpıcı, kana karışan, kalbe dokunan bir eser. "Tasavvufa Giriş", özellikle modern eğitimden geçmiş, kafası haliyle bir parça karışık okur için sürprizlerle, beklenmedik yeniliklerle dolu. Niyazi-i Mısri’den bahsederken, aynı hızla kuantum fiziğine geçebilen, psikiyatriden dem vururken fenâ makamını söz konusu edebilen kıvrak, disiplinlerarası bir çalışma. Bu yönüyle, bütün insani ilimleri, bütün beşeri disiplinleri aynı potada eritmeyi deneyerek tasavvuf mektebinin tevhid ilkesini, üslubuyla da hatırlatan bir kitap. Tasavvufi bilginin mahiyeti nedir, seyrü süluk nasıldır, mürşid kimdir, ledünni bilgi nedir gibi, tasavvufun ana konularını bir de, hem maddi hem manevi dünyamızın dinamiklerini yorumlamada istisnai bir isim olan Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç’tan okuyun.
227.50 ₺ -
Reşehat Arapça Deri Yeşil
Yazarın, iş tecrübesinden yola çıkarak hazırladığı ve Dünya gazetesinde yayınlanan “Yönetici, Çalışan ve İşe Yeni Başlayanlar İçin Öneriler” başlıklı makalesinin genişletilmiş hâli olan bu kitapçıktaki öneriler, evimizden fazla bulunduğumuz iş ortamında hepimize rehberlik edecek, geleceğimizi şekillendirecek, profesyonelliğe adım atmak için altyapı sağlayarak bizi olgunlaştıracaktır.
220.00 ₺ -
Mevlânâ ve Akıl
Mevlânâ Celâleddîn Rûmî’nin Mesnevî’si, insanlığın düşünce dünyasının hârikalarından biridir. Tıpkı engin ve uçsuz bucaksız bir okyanus gibi. Çok az gemi bu dalgalı denizde yol alabilir. Mânâ ve hikmet derinliklerine varabilmek için elbette ki tehlikeli bir dalış, tehlikeleri göze alan bir yüzücülük gerekir. Aynen, ısrarla “Konuk Öldüren Mescid”e gitmek isteyen gözü kara yolcu gibi. Bu yolcu, canına yönelik herhangi bir zarar görmediği gibi, sonunda mescidin gizli hazinesi sayılan çok büyük sırları da öğrenir. Herkes bu tehlikelerle dolu, korkunç engine dalış gücüne sahip olamaz. Ölümden korkanlar, o tarafa dönüp bakamazlar bile. Bazı amaçsız maceraperestler olur, bunlar bazen avuçlarını açıp bu denize daldırırlar, ama enginliğini, sahilsizliğini fark eder etmez, hemen yüzünü çevirip kenara çekilirler. Artık bu okyanustan ne anlamışlarsa onunla yetinirler. Kimini tutup kenara fırlatan, kimini de içine çekip boğan dalgalardan biri “akıl” ve “düşünce”dir. Mevlânâ, aklı, ilk manevî varlık, daha doğrusu diğer yaratılmışlardan ayıran ve üstün kılan bir özellik olarak vasfeder. Akıldan yoksun kimseyi de insanlıktan çıkmış, hayvanlık derekesine inmiş bir varlık olarak tasvir eder. Fakat Mevlânâ’nın bu düşüncesi, varlığın yaratıcısı tarafından yaratılışın bir süsü olarak öngörülmüş “akl-ı selîm” ile ilgilidir; beşerin iç âleminde noksan bir özellik olarak yer alan cüz’i ve eksik akıl ile değil. Hevâ ve hevesten uzak ve Allah’ın emirlerine itaat eden akıl yani. Nitekim Mevlânâ “peygamberliği” kâmil akıl olarak isimlendirir ve genel aklın bu özel akla muhtaç olduğunu belirtir. Mesnevî, İslam düşüncesi alanında ansiklopedi ayarında bir eserdir. Nitekim İslâmî ve beşerî ilimlerin her dalından bir şeyler bulmak mümkündür. Bütün bunları anlamak da, ancak “Hüsameddin Çelebi” gibi kurcalayıcı bir zihne sahip, sırra susamış ve gafletten uzak duru zihinliler için mümkündür. Bu kitap akl-ı selîmin bir müdafaası olduğu kadar, bir ölçüde de Mevlânâ Celâleddîn’in “akıl muhalifi” olmadığını ortaya koymaktadır. Bu kitap, Mevlânâ’nın fikirlerini tümüyle içermese de, özellikle manzum eserlerinden hareketle onun düşüncesinin “öz”ünü gözler önüne sermektedir.
37.50 ₺ -
Gerçek Aşk
Fark vardır candan kopup gelen aşkla, iple bedene bağlanan sevgi arasında … İyi insan, erdemli insan, yücelere gönül veren insan… Elbette belli bir ahlâk düzenine ve ölçüsüne uyan; plânlanmış bir eğitimden, daha doğrusu değerler eğitiminden geçmiş insandır. Elinizdeki kitap, işte bu amaca katkıda bulunmak için ortada. İyi insan olabilmenin temel değerlerini ele alıyor ve yaşanan hayatla bir bağ kurarak açıklamaya çalışıyor. “Edep, sabır, ümit, nefis mücadelesi, kıymet bilmek, hakikat üzre olmak, üslup sahibi olmak, affedebilmek, riski göze almak, sorumluluk, üretmek, çaba göstermek... ” Bu değerler, hiç şüphesiz dün olduğu kadar bugün de önemli, yarın da önemli olacaktır
3.43 ₺ -
Zelzele Risalesi
“Şu misafirhane-i dünyada nazar-ı hikmetle baksan, hiçbir şeyi nizamsız, gayesiz göremezsin. Zelzele gibi vakıalar olan şu hâdisat-ı kevniye, tesadüf oyuncağı değiller. (…) Belki öyle hâdiseler, bir Hakîm-i Rahîm'in emriyle ehl-i imanın fâni malını, sadaka hükmüne çevirip ibka etmektir ve küfran-ı nimetten gelen günahlara keffarettir.” “O musibetteki gazab ve hiddet içinde onlara bir rahmet cilvesi var. Çünki o masumların fâni malları, onların hakkında sadaka olup, bâki bir mal hükmüne geçtiği gibi, fâni hayatları dahi bir bâki hayatı kazandıracak derecede bir nevi şehadet hükmünde olarak, nisbeten az ve muvakkat bir meşakkat ve azabdan büyük ve daimî bir kazancı kazandıran bu zelzele, onlar hakkında ayn-ı gazab içinde bir rahmettir.” Said Nursî
3.00 ₺ -
-
Amakı Hayal
"A'mâk-ı Hayâl, yeni harflerle ve sadeleştirilmiş olarak birçok kez basıldığı halde, ciddi bir değerlendirmeye neden konu olamamıştır? Bu sorunun yanıtı, yine yayınların kendisindedir. Bu yayınlar, ne yazık ki, eseri ciddi bir değerlendirme konusu kılabilecek bir titizlik ve özenden yoksundur. Sadeleştirme adına dili, metnin kavramsal yapısı altüst edilecek biçimde bilinçsizce bozulan; kimi söz bağlamları düşünülmeden komik biçimde okunan; ikinci basıı dizgi yanlışları, rahatlıkla doğrusu anlaşılabileceği ya da bulunabileceği halde, olduğu gibi bırakılan bir yapıtın ciddi bir değerlendirme konusu yapılabilmesi şöyle dursun, okunabilmesi bile mümkün değildir. A'mâk-ı Hayâl, roman tekniği ile geleneksel anlatı geleneğini birleştiren bir yapıttır. Bu yüzden, öğreticilik amacı güttüğü söylenebilirse de, tezli bir roman olma savı taşımaz. Kalkış noktası, hep vurgulandığı gibi, salt İslâm tasavvufu değildir. Hint ve eski İran inançları ve bilgeleri üç bölümün konusunu oluştururken, İslâm tasavvufundan da, bir tasavvuf önderinden de açıkça hiç söz edilmemiş, bir tarikat şeyhi ise olumsuz bir tip olarak sergilenmiştir. Bu nedenle, Ahmed Hilmi'nin tasavvufta içselleştirilmiş ortak Doğu bilgeliğine yaslandığını söylemek daha doğrudur."
13.52 ₺ -
Nefis Kusurları ve Tedavileri
NEFİS KUSURLARI VE TEDAVİLERİ - UYUBÜ'N-NEFS VE MÜDAVATÜHA Ehl-i sünnet âlimlerinin büyüklerinden ve tasavvuf yolunun önderlerinden Ebû Abdurrahman Sülemî?nin (k.s) hayatı, ilmî kişiliği, tasavvuf anlayışı ve nefsin kusur ve tedavilerini anlattığı eserinin tercümesi Semerkand Yayınları?ndan çıktı. Bu veciz eser, nefsimizi daha iyi tanımamıza, nefsimizin ayıp, kusur ve hastalıklarını görmemize ve gösterdiği tedavi yollarıyla da bunlardan kurtulmamıza vesile olması için hazırlanmış müstesna eserlerden biri. Tercümesi Abdullah Suat Demirtaş tarafından yapılan eser, editör tarafından yapılan konu başlıklarıyla daha kolay okunur bir hale geliyor.
67.20 ₺ -
Kendi Gerçeğine Seyir
“Kendini bilen, Rabbini bilir” sırrınca, insanın âlemlerin Rabbini tanımasının yolu, en başta kendisini tanımasından geçer. İnsanın Hakk’a kul olması Hakk’ı bilmesine bağlı olduğu gibi, Hakk’ı bilmesi ve tanıması da kendisini bilmesine ve tanımasına bağlıdır. Bu bakımdan, “Lâ ilâhe illallah” gerçeği içinde bir yolculuk için, insanın önce nefis ve benliğini ilahlaştırmaktan kurtulması ve ‘bana ait’ dediği ne varsa hepsinin O’nun malı ve emaneti olduğunu idrak etmesi gerekir. Elinizdeki eser, işte bu gerçekten hareket ediyor. Bir tasavvufî sohbet ve muhabbet üslubu içerisinde, insanı kendi gerçeğini seyre; ve bu seyr ile de, Rabbini tanımaya ve yalnız O’na kul olmaya davet ediyor.
9.00 ₺ -
Kenzü'l Esrar Sırlar Hazinesi
Doğu edebiyatı; hakikat ve sırları kavrayabilecek idraklere, latif bir dille seslenmeyi esas alır. Mevlânâ Celâleddin Rûmî'nin Mesnevî-i Şerîf'i, Genceli Nizâmî'nin Mahzenü'l-Esrâr'ı ve benzeri eserler hep bu üslup ile okuyan ve dinleyenlerin kulaklarına paha biçilemez birer küpe olmuştur. Onlar gibi, beş asır öncesinden bize seslenen Mostarlı Ziyâî'nin sırlar hazinesi de bu sözlerin, bu nasihatlerin şiir diliyle kelime kelime kalıba döküldügü kıymetli bir eserdir. "Dilin müşterisi kulaktır." Sizleri Ziyâî'nin sözlerine müşteri olmaya, hikâyelerinden ibret almaya, hikmetlerinden istifade etmeye çağırıyoruz.
127.50 ₺ -
Nefsini Bilen Rabbini Bilir
Varlığın birlenmesi demek her şeyi Bir görmek, her şeyi Bir'den görmektir. Bu ise kendini bilmekle yani kendi hakikatinle yüz yüze gelmekle, kendi hakikatinle buluşup onu ele geçirmekle mümkündür. însan nefsini bildiğinde, kendi derunî özüne yani varlığın merkezine eriştiğinde Rabbine ilişkin bilgiyi edinir, Rabbini bilir. Gerçek varlığın yalnız Cenâb-ı Hakk'a ait olduğunu, O'nun dışında kesinlikle hiç bir şeyin var olmadığını, 'aşk'ın birliği içinde kavrar. Ölmeden önce ölür!
107.20 ₺ -
Mesnevi Şerhi 9 Cilt Takım
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî (k.s.) hazretlerinin sadrından satırlara akıttığı Mesnevî-i Şerîf, bu toprakların mayasını karmış, çağrısı bütün cihanı tutmuştur. İşte bu müstesna esere de Mevlânâ âşığı Tâhirü’l-Mevlevî hazretleri kadar güzel yaklaşan ve anlatan olmamıştır. Tâhirü’l-Mevlevî, ömrünü Mevlânâ hazretlerinin düsturlarına bağlı kalarak yaşamış, Mesnevî’ye nüfûz etmiş bir âşıktır. Onun nezdinde Mesnevî, Kur’ân ve Sünnet’in aynası, Kur’ân’ın zübdesi ve özüdür. Tâhirü’l-Mevlevî’nin bu şerhi, kanalından şaşmadan, şaşırtmadan, Ehl-i Sünnet akidesine mutabık surette telif edilmiş sağlam bir kaynaktır. Bu şerh ile Mesnevî-i Şerîf’in güzelliklerine, inceliklerine daha bir farkına varacak onu tekrar tekrar okuyacaksınız. Tâhirü’l-Mevlevî hazretlerinin ömrü vefâ etmediği için eserini tamamlayamamış, 8024 beyitlik son bir buçuk defteri, talebesi merhum Şefik Can tarafından ikmal edilmiştir. Bu da bu neşrin son üç cildini teşkil etmektedir. Bu güzide eserin ilk neşrinin üzerinden hayli zaman geçmesi ve dikkatlerden kaçan kimi eksiklik ve hatalar sebebiyle eseri tekrar gözden geçirme ihtiyacı hâsıl olmuş, Tâhirü’l-Mevlevî’nin el yazısı ile tuttuğu Mesnevî Şerhi Takriri notları gözden geçirilmiş ve eksik yerler tamamlanmıştır. Ayrıca bu neşirde Mesnevî’deki bütün Farsça beyitlerin Türkçe okunuşları da beyitlerin yanına dercedilmiştir. Yine metin ve şerhte zikredilen hadislerin tahrici yapıldığı gibi, şerhte de yeri geldikçe istişhad niyetiyle kendisine atıf yapılan Mesnevî ve Dîvân-ı Kebîr beyitlerinin de kaynakları dipnotlarda gösterilmiş ve okuyucusunun lezzet duyacağı özenli bir neşir yapılmaya gayret edilmiştir.
5850.00 ₺