-
Arifler Yolunun Edepleri
Zâhirinde ve bâtınında edep hali üzere bulunmadan kim Hak yoluna girebilir? Nasıl yürüyüp mesafe alabilir? İslâm bütünüyle edep dinidir. Allah'a, insanlara, bütün mevcudata karşı edep. Tasavvuf yolunun başlıca hedefi de, hakiki kulluk edebine erişmektir. Bu da belli usul ve erkâna riayetle mümkündür
91.00 ₺ -
Kaynaklarıyla Tasavvuf Adab-Mürşit-Hizmet Tek Cilt
Tasavvuf ortaya çıkıp şekillendiği tarihten bugüne kadar sürekli gündemde olan ve insanları cezbeden bir ilim ve uygulamadır. Tasavvufun genel olarak hal ilmi olarak adlandırılması nedeniyle bir çok konusunun, tasavvufu tanımayan kişilerce bir sorgulamaya tabi tutulduğu da görülmektedir. Tarih boyunca bir çok tasavvuf büyüğü ve ilim adamı, bu türden sorgulamalara cevap vermişlerdir. Dr. Dilaver Selvi tarafından kaleme alınanan bu eser de tasavvufu ana hatlarıyla tanıtırken, bir yandan tasavvufu tanımak isteyen mübtedilere bir kılavuz sunmakta, öte yandan da ilgili olduğu alanı tanımak isteyen maneviyat yolcularına bir kaynak göstermektedir. Kaynaklarıyla Tasavvuf, tasavvuf, seyrü süluk, evliya, mürşid, biat, teslimiyet, hizmet, cemaat başlıkları altında derlenmiş doyurucu bölümleriyle bir başvuru kaynağı.
504.00 ₺ -
Can Kulağını Aç Hz Mevlanadan Özlü Sözler
CAN KULAĞINI AÇ Kimin Kalbinde Kapı Açılırsa Gönül Göğünde Yüzlerce Güneş Görür. İki Alemde de Allah'ın Baktığı Yer, Gönüldür Padişah Daima Gönle Bakar. Aşk Davaya Benzer, Cefa Çekmek de Şahide. Şahidin Yoksa Davayı Kazanamassın ki! Şehvet Yılanını Baştan Öldür. Yoksa Hemencecik Ejderhalaşır. Can, İbrahim Canı Olmalı Ki Nuruyla Ateş İçinde Cennetler, Köşkler Görsün İlaç,İlaç Olarak Kaldıkça Tesirsizdir. Fakat içildi, Yendi de Varlığından Geçti mi Tesir Eder.
154.00 ₺ -
Delailül Hayrat Hafız Boy
Bu eser, Şeyh Muhammed b. Süleyman el-Cezûlî hazretleri tarafından derlenmiş salât ve selâm risâlesidir. Eser, hicrî 1327 yılında yazılmış olan Delâilü'l-Hayrât'ın orijinali esas alınarak; bilgisayar yazılımlı olarak hazırlanmıştır. Ayrıca cep boyu, fermuarlı ve kılıflıdır.
252.00 ₺ -
Delailül Hayrat Cep Boy
Bir gece Süleyman el-Cezûli hazretlerinin hanımı yatağından kalkar, ortalıktan kaybolur. Bir süre sonra geri döndüğünde Süleyman el-Cezûli ile hanımı arasında şöyle bir konuşma geçer: - Gece vakti böyle kalkıp nereye gidiyorsun? - Medine-i Münevvere?ye Allah Resulü?nü ziyaret etmeye gidiyorum. - Peki böyle mübarek bir yolculuk için manevi dereceyi nasıl elde ettin? - Öyle kutlu bir salâvat-ı şerifeyi bana da öğretir misin? - Hayır, bunu ögretmeme izin yok. Fakat sen bütün salâvat-ı şerifeleri bir araya getir, eğer onların içinde varsa o salâvat-ı şerifeyi de okumuş olursun. Bunun üzerine Süleyman el-Cezûli hazretleri büyük bir çalışma sonucu Müslümanlar arasında okunan bütün salâvat-ı şerifeleri toplar, bir kitap haline getirir. Kitabı hanımına okuduğu zaman hanımı tebessüm ederek: Kitabınızın birkaç yerinde vardır, der. İşte Delailü?l Hayrat isimli kitap o kitaptır...
241.50 ₺ -
Şah-ı Nakşibend
Hâce Muhammed Bahâeddin k.s. Nakşibendiyye yolunun kurucusu ve "altın silsile"nin en görkemli halkalarından biridir. Onun menkıbe ve sohbetlerinin güldestesiyle gönlünü gül bahçesine çevirmek isteyenlere...
157.50 ₺ -
Gerçek Tasavvuf Avariful Mearif
Gerçek Tasavvuf Avariful Mearif, Abdülkadir-i Geylânî (k.s.)nin talebesi, İmam Şihâbuddîn Sühreverdî'nin (k.s.) Avarifü'l-Mearif adlı eserinin tercümesidir. Dr. Dilaver Selvi'nin tercüme ettiği eser, özellikle tasavvufî kelime ve kavramların hakiki anlamlarını, sûfîlik yolunun inceliklerini hedefler.
469.00 ₺ -
Seçme İlahiler (Sözlük ilaveli)
Bu eser hazırlanırken, en yaygın ve günümüz insanının rahat anlayabileceği ilahiler bir araya getirildi. Alfabetik olarak sıralandı ve sözlük ilave edildi.
97.50 ₺ -
Sufilerden Rızık Menkıbeleri Bir Sofrada Yüz Derviş
Rızık ve tevekkül anlayışı dünya hayatıyla ahiret arasındaki dengeyi kurmamızı sağlar. Ne için çalışılır, neyden korkulur onunla öğreniriz. Veliler bu anlayışı bir hayat düsturu edinmişlerdir. Bir Sofrada Yüz Derviş de derlediği rızık menkıbeleriyle bize bu düsturu anlatıyor.
94.50 ₺ -
Müminlere Armağan Tuhfei İsmailiyye
Marifet sahiplerinden çıkan irfan sözlerini dinle! O sözler gerçekte Kur'an ve hadisin hakikatleridir. Zira bu ikisinin dışında bir şey yoktur. Fakat herkes onlardan kabiliyeti kadar mana anlar, anlamayan anlayana tabiş olur ve ona kulak tutar. Çünkü anlayıp söyleyen, dinleyenlere Hakk'ın tercümanıdır. Bu yüzden perdeli olanlarla Hak arasında bir aracı lazımdır; imam cemaate ve vezir sultana tercüman olduğu gibi.
63.00 ₺ -
İyilik Çeşitleri
İslâm dünyasının çağımızda yetiştirdiği büyük âlimlerden biri olan Seyyid Muhammed Mekkî el-Hasenî'nin küçük hacimli fakat önemli eseri, modern dünyaya İslâm'ın "iyilik" anlayışını öğretiyor. İyilik çeşitleri ve iyilik yapma yollarını teşvikkâr bir üslûpla anlatıyor. Ali Başkar'ın titiz tercümesi.
49.00 ₺ -
Allah İçin Dostluk
Bu Kitapçık Ebu Tâlib el-Mekkî'nin (k.s.) meşhur eseri Kûtu'l-Kulûbun 44. bölümünün tercümesinden oluşuyor. "Ben" merkezli anlayışlarla kalbi daralan günümüz insanına, Allah için yaşamanın enginliğini hatırlatan bu kitap, okuyucunun hayatını derinden etkileyecek.
4.20 ₺ -
Ziyaret Edepleri ve Yolculuk Hükümleri
Dr. Dilaver SELVİ tarafından hazırlanan ve onbir kitaptan oluşan "Kaynaklarıyla Tasavvuf" serisi, herkesin anlayabileceği dili, akıcı anlatımı ve zengin referanslarıyla son yıllarda bu alanda yapılmış en başarılı çalışmalardan biri.
73.50 ₺ -
Gönülden Gönüle Hikmet ve Şiirler
giren kullar emin olur gel, gir gönül kabesine gören canlar safa bulur gel, gir gönül kabesine istersen hak ile huzur nefs ü hevadan uzak dur safanın kaynağı budur gel, gir gönül kabesine
88.00 ₺ -
Anahatlarıyla Tasavvuf Tarihine Giriş
Önceki baskıları Anadolu Üniversitesinde ve Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde ders kitabı olarak okutulmuş olan elinizdeki kitap; doğuşundan günümüze kadar tasavvufun macerasını öğrenmek isteyen her entelektüel okuyucunun merakına cevap verecek bir üslupta kaleme alınmıştır. Kitabı okurken tasavvufun doğuş ve gelişmesi, bunlarda rolü olan İslamî ve yabancı kaynaklar, günümüzdeki durum gibi konularda bir yolculuğa çıkacak, kitabın sonunda yer alan iki ekten birincisiyle tasavvufun dinler ve kültürler arası rolü; ikincisiyle, dinlerin en önemli problematiklerinden birisi olan “kadın”, daha doğrusu “insan” konusunda sufilerin ne düşündükleri hakkında belli bir bilgi sahibi olarak yolculuğunu tamamlayacak ve görecektir ki “aslında bize damarlarımızdan daha yakın olan Allah’a giden yol kısadır ama biz görelim için uzatılmıştır”. Bunu anlayanlar, aynı zamanda “cehennemliklerin bile cehennemde daha mutlu olduklarını, çünkü orada Allah’ı bildiklerini” de anlayacaklardır.
195.00 ₺ -
Fususül Hikem ve Tercüme Şerhi 3
Neşrini takdîm ettiğimiz Fusûsu l-Hikem Tercüme ve Şerhi, 1334-1346 hicrî ve 1915-1928 milâdî yılları arasında kaleme alınmıştır. Müellifi merhum Ahmed Avni Konuk Bey in el yazısıyla olan nüsha Konya Mevlânâ Müzesi Kütüphânesi nde 3853-3880 numaralarda kayıtlı bulunmaktadır. Tamâmı 28 defter olan bu müellif nüshasından, 4 cilt hâlinde neşre hazırladığımız bu eserin ilk cildini tamamlamış bulunuyoruz. İslâm tasavvuf ve tefekkür târihinin en mühim eserlerinden biri olan Fusûsu l-Hikem in, M. E. Bakanlığı tarafından basılmış bir tercümesi vardır. Geçmiş asırlarda yazılmış ve bir tanesi basılmış türkçe şerhleri bulunduğu halde son altmış senede bunların hiçbiri basılamamıştır. Cumhuriyet devrinin ilk yıllarında te lîf edilmiş, fakat yayınlanmamış olan bu şerhin, Kütüphâne de müellif nüshası olmasına rağmen, umûmun istifâdesinden uzak kalması, tasavvuf ve tefekkür târihimiz bakımından büyük bir kayıptı.
402.00 ₺ -
Fususül Hikem ve Tercüme Şerhi 1
Neşrini takdîm ettiğimiz Fusûsu l-Hikem Tercüme ve Şerhi, 1334-1346 hicrî ve 1915-1928 milâdî yılları arasında kaleme alınmıştır. Müellifi merhum Ahmed Avni Konuk Bey in el yazısıyla olan nüsha Konya Mevlânâ Müzesi Kütüphânesi nde 3853-3880 numaralarda kayıtlı bulunmaktadır. Tamâmı 28 defter olan bu müellif nüshasından, 4 cilt hâlinde neşre hazırladığımız bu eserin ilk cildini tamamlamış bulunuyoruz. İslâm tasavvuf ve tefekkür târihinin en mühim eserlerinden biri olan Fusûsu l-Hikem in, M. E. Bakanlığı tarafından basılmış bir tercümesi vardır. Geçmiş asırlarda yazılmış ve bir tanesi basılmış türkçe şerhleri bulunduğu halde son altmış senede bunların hiçbiri basılamamıştır. Cumhuriyet devrinin ilk yıllarında te lîf edilmiş, fakat yayınlanmamış olan bu şerhin, Kütüphâne de müellif nüshası olmasına rağmen, umûmun istifâdesinden uzak kalması, tasavvuf ve tefekkür târihimiz bakımından büyük bir kayıptı.
402.00 ₺ -
Fususül Hikem ve Tercüme Şerhi 2
Neşrini takdîm ettiğimiz Fusûsu l-Hikem Tercüme ve Şerhi, 1334-1346 hicrî ve 1915-1928 milâdî yılları arasında kaleme alınmıştır. Müellifi merhum Ahmed Avni Konuk Bey in el yazısıyla olan nüsha Konya Mevlânâ Müzesi Kütüphânesi nde 3853-3880 numaralarda kayıtlı bulunmaktadır. Tamâmı 28 defter olan bu müellif nüshasından, 4 cilt hâlinde neşre hazırladığımız bu eserin ilk cildini tamamlamış bulunuyoruz. İslâm tasavvuf ve tefekkür târihinin en mühim eserlerinden biri olan Fusûsu l-Hikem in, M. E. Bakanlığı tarafından basılmış bir tercümesi vardır. Geçmiş asırlarda yazılmış ve bir tanesi basılmış türkçe şerhleri bulunduğu halde son altmış senede bunların hiçbiri basılamamıştır. Cumhuriyet devrinin ilk yıllarında te lîf edilmiş, fakat yayınlanmamış olan bu şerhin, Kütüphâne de müellif nüshası olmasına rağmen, umûmun istifâdesinden uzak kalması, tasavvuf ve tefekkür târihimiz bakımından büyük bir kayıptı.
402.00 ₺ -
Fususül Hikem ve Tercüme Şerhi 4
Neşrini takdîm ettiğimiz Fusûsu l-Hikem Tercüme ve Şerhi, 1334-1346 hicrî ve 1915-1928 milâdî yılları arasında kaleme alınmıştır. Müellifi merhum Ahmed Avni Konuk Bey in el yazısıyla olan nüsha Konya Mevlânâ Müzesi Kütüphânesi nde 3853-3880 numaralarda kayıtlı bulunmaktadır. Tamâmı 28 defter olan bu müellif nüshasından, 4 cilt hâlinde neşre hazırladığımız bu eserin ilk cildini tamamlamış bulunuyoruz. İslâm tasavvuf ve tefekkür târihinin en mühim eserlerinden biri olan Fusûsu l-Hikem in, M. E. Bakanlığı tarafından basılmış bir tercümesi vardır. Geçmiş asırlarda yazılmış ve bir tanesi basılmış türkçe şerhleri bulunduğu halde son altmış senede bunların hiçbiri basılamamıştır. Cumhuriyet devrinin ilk yıllarında te lîf edilmiş, fakat yayınlanmamış olan bu şerhin, Kütüphâne de müellif nüshası olmasına rağmen, umûmun istifâdesinden uzak kalması, tasavvuf ve tefekkür târihimiz bakımından büyük bir kayıptı.
402.00 ₺ -
Tasavvuf ve Tarikatlar
Tasavvufu "insanın lehinde ve aleyhinde olan şeyleri bilip" hâlen yaşaması olarak da tarif edebiliriz. Din mücerret bir mefhum olmadığı gibi, sâdece şekil ve merasimler topluluğu da değildir. İlâhî olma özelliklerini kaybetmiş dinlerin kullandıkları müşterek sembollerin hakikat cihetinden değerlendirildiği ve her dinde değişmeyen asgarî müştereklerden hareket edildiği zaman farklı dinlere mensûb insanların birbirine yaklaşması daha kolay olacaktır. Kur ân-ı Kerîm de mevcûd kıssaları, ayrıca bu mülâhazalarla okuyup değerlendirmek ve günümüze kadar bu değerlendirmeleri yapanların eserlerini incelemek, irşâd noktasından önemli adımların atılmasına vesile olacaktır. Peygamberler ümmetlerinin istidadına uygun olanı tebliğ etmişlerdir. Peygamber (s.a.J den sonra gelen bütün insanlar kıyamete kadar Muhammedi istidada sahip olarak yaşarlar. Bu yüzden Muhammed ümmeti "ümmet-i icabet" ve "ümmet-i davet" olarak iki kısımda değerlendirilmiştir.
402.00 ₺ -
Tefcirut Tesnim Fi Kalbin Selim Tercümesi TK
Bütün hamd-ü sena her şeyi kaplayan rububiyeti ile mahlukatı devamlı ve ebedi olarak terbiye edip kabiliyetlerine göre her türlü kemale mazhar kılan Allahü Teala’ya mahsus ve racidir. Bütün salatü selam yaratılanların en faziletlisi ven mükemmeli , peygamberlerin imamı ve sonuncusu, Allahü Teala’nın habibi Hz. Muhammed Mustafa’nın mukaddes ruhuna aittir. Rabbimizin rahmet ve rızasının Rasulullah’ın al ve ashabı, onların yol ve izinden giden, kıyamete kadar da gidecek olan mü’minler üzerine olmasını mevlanın fazl-ı kereminden isteriz. Yüce Rabbimiz bizleri yaratmış, iman ve amel ile mükellef tutmuş, vazifelerimizi bildirmek, dinini tebliğ etmek içinde peygamberimizi göndermiştir. Efendimiz ‘sav) “Din nasihatle kaimdir” buyurarak vaaz ve nasihatin ehemmiyetine işaret buyurmuş, hayatı boyunca bizlere numune-i imtisal olmuştur. Asrı saadetten günümüze kadar da onun yolundan gidenler gerek va’z-u nasihatla ve gerekse kitaplar te’lif ederek Müslümanları irşad etmenin yollarını aramışlardır. Böylece sayısız eserler meydana gelmiştir. Elinizde bulunan bu kitap da itikad, ibadet, ahlak ve nasihat dalında Arapça olarak te’lif edilmiş çık kıymetli bir eser olmasına rağmen, bu güne kadar dilimize tercüme yapılmamıştı. Böylesine kıymetli bir eseri günümüz Müslümanlarının istifadesine sunmak maksadıyla Osmanlı Yayınevi sahibi Abdülkadir Dededoğlu beyin de teşvikleriyle tercümeye başladık. Rabbimizin inayeti ile tamamlamaya muvaffak olduk. Te’lif alsun tercüme olsun, her eserin defalarca tashih edilse bile noksanlarının bululnmamamsı mümkün değildir. İmam-ı Şafii ‘(ra) fıkha dair “ Kitab-ül ÜMm” adlı isimli kıymetli eserini yazıp noksanlarını tashih için baştan sona okur, bazı hatalar bulup düzeltir. Sonra tekrar okur, her defasında hatalar bulur. Yetmişinci okuyuşundan sonra bütün beşer adına beşerin acziyyetini ifade eden şu sözleri söyler: “Kitabı (Kuran-ı Kerimi)ni tashihten münezzeh olan Allahü Teala her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir.” Tercüme işi bittikten sonra tashih niyetiyle, büyük bir titizlik içinde baştan sona tekrar tekrar okuduk. Buna rağmen kitapta olabilecek hatalardan dolayı Rabbimizin affını, okuyucularımızın müsamahasını ümit ederiz. Aslıyla menfaatlandığı gibi tercümesiyle de menfaatlanması dileklerimizle
210.00 ₺ -
Terbiyei Nefs
Madde âleminden Arş'ın çok fevkindeki emr âlemine kadar büyük bir sefer ve yol var. Bu yol zorlu, engebeli ve hainler tarafından sarılmış bir yoldur. Her dönemeçte azgın düşman, yol kesicilik için fırsat gözlemektedir. Eser, bu yolun en emin şekilde nasıl katedilebileceğini ilmî ve nazarî lisanla izah eder. Emmâre, levvâme, mülheme, mutmainne, râdıye ve merdıyye nefs mefhumlarını tafsiliyle açıkladıktan sonra sadece izahla kalmaz, menfî olarak bu yolun tuzaklarını, avcılarını, zorluklarını ifşa eder ve müsbet olarak da yoldaki sığınma noktalarını, arkadaşlıkları bildirir ve yolcusunu hedefe emin bir sûrette ulaştırmak için ustalıkla a'zamî tedbirleri aldırtır. Bu yönüyle Müellif, en basit ruh sıkıntılarını da ihmal etmeksizin, insanın ömrü boyunca tâbi' tutulduğu imtihanda başarılı olabilmesi için ona hakîkî dost olur, okuyucusunun korunmasız, narin ve güçsüz ruhuna kol kanat gerer ve dostluğunu kabul eden her samimî Müslümanın yükünü, kardeşlik bağına ihtimam şartıyla paylaşmayı kabul eder. Ancak bu, sır davalardandır. Eser elde edilmeli, samimiyetle okunmalı, iç benliğe sindirilmeli, mehabbet ve teslimiyetle reçeteleri tatbik edilmeli ve yürüyen merdivende huzurla yol alınmalıdır. Boğaz köprüsü varken boğazın derin sularına kendini bırakıp, karşı kıyıya yüzerek geçmek isteyenler, ya boğulurlar ya da bütün güçleri tükenmiş halde karşı kıyıya ulaşır ve ötelere yol almakta başarısız olurlar. Bu aşırı hırs ve varlık gösterme arzusu, nefsin tuğyanının ve benliğinin ürünüdür. Halbuki akıl sahibi her insan, boğaz köprüsünü tercih eder, yorulmadan karşı kıyıya ulaşır ve öteleri de artık gücüne ve kabiliyetine göre adımlar. Bu manada eser, nefsin terbiye ve tezkiyesinde usulleri bildirirken, teslim ruhla okuyan okuyucusunun en yakın sırdaşı ve dostu olmaya talib muhteşem bir özelliğe sahibdir.
150.00 ₺ -
Kalbin Diriltilişi
Her bir insanda, iç ve dışa bakan, sol memenin iki parmak aşağısında kozalağı şeklinde bir kalb vardır. Ebedî saadete kavuşmak için “DİRİLMESİ” şart olan kalb, bu maddî kalbe bağlı ve insanın hakîkatine nisbet edilen “latîfe”dir. Bu latîfe, İlâhî nurların akislenmesine, kabullenilmesine elverişlidir. Ve bu latîfeyle insan saîd veya şakî, Mü'min veyahud kafir olur. İnsan ruhuna nazaran bu latîfe, bir babanın öz oğlu gibidir. İnanması yani İslam Dîni'ni kabullenmesiyle insan Mü'min, reddetmesiyle kafir, tereddüd etmek halinde ise münafık olur. Bütün belalar, manevî ölüm yahud hayat = diriliş, doğrusu hakîkî hayat, en önce kalbde meydana gelir. Dünya hayatına göre maddî kalbin ölmesiyle bedenin sair azaları öldüğü gibi, manevî hayata göre de kalb latîfesinin ölümüyle ruh, ebedî esarette kalır ve اَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا ادْخُلُوا فِى السِّلْمِ كَافَّةً “Ey iman edenler, bütünleşmiş olduğunuz halde islama girin." emrine uyarak dînin davetçisine icâbet etmediğinden dolayı da türlü ebedî azaba dûçar olur. “Kalbin Diriltilişi” adlı bu eserde, kalbî hayat açıklanmakta ve ancak diriltilmiş kalb sahiblerinin gerçek âlim olabileceği izah edilmektedir. Güzel işlerin başlama noktasının kalb olduğu, bu itibarla niyetin önemi ve hicretin kalbden başladığı açıklanmaktadır. Avama nisbetle tevbe, havassa nisbetle inâbe ve evbe'nin beyanından sonra mürid ve talebenin mürebbîsine karşı görev ve sorumlulukları, mürebbînin vazifeleri sıralanmakta, Kalbin Diriltilişi'ni gerçekleştirmek için gerekli olan bey'at ve intisab, bey'atin akabinde yerine getirilecek âdablar anlatılmakta ve diriltilişin usullerini tatbik demek olan tarîkat ve tasavvufun tarifi, faidesi, konusu, ğayesi, şartları, rükünleri izah edilmektedir. Tarîkatin âdablarının ardından müşteşriklerin ve felsefecilerin tasavvuf hakkındaki yorumlarının isabetsizliği konu edilmektedir. Tasavvufun İslam dînine eklenti olmadığı, bilakis Allah Teâlânın, Rasûlü Muhammed sallallâhu Teâlâ aleyhi ve sellem'le bize ulaştırdıklarını anlamaya kalbin elverişli hale getirilmesi ve böylece Allah Teâlâ'nın emr ve yasaklarına içtenlikle şiddetli arzuyla riâyet edilmesi demek olduğu bu eserin öz mesajı olsa gerektir. Din, Cibril vasıtasıyla Efendimiz Muhammed sallallâhu Teâlâ aleyhi ve sellem'e gönderilen, insanın bütün hayatını kuşatan bir nizamdır. Bu nizamın ismi, kalbin kabullenmesine, doğruluğuna hüküm etmesine nazaran iman, bilfiil yaşanmasına nazaran İslam, güzel ahlaka bürünülmesine, murâkabe, muhasebe ve ihlasa nazaran da ihsandır. Diğer ifadeyle tarîkat, şeriat ve hakîkattir. Diğer ifadeyle abdiyet, ubûdiyet ve ubûdedir. Her Müslüman her türlü nifak, ma'siyet ve fısktan kalbini arındırıp taat, ibadet, zikir gibi sebeb ve illetlerin tahsiliyle kalbini diriltmeye mecbur ve memurdur. Böylece İlâhî tecellîlere açılan kalb diri, ondan mahrum kalb de ölüdür.
37.50 ₺ -
İttiba Ehli Sünnetedir
"Hevası= istek ve arzusu getirmiş olduğum dini hükümlere tıpatıb uyuncaya kadar sizden biriniz iman etmiş olamaz." Ashabı tanımaksızın Peygamber'in getirmiş olduğu dini hükümlere uymak imkansızdır.Bu takdirde dini hükümleri anlayışımızla değil, şerefli üç asırda yaşayan ashab, tabiin ve tebe'-i tabiinin anlayışıyla anlayıp imamlarımıza uyarak Ehli Sünnet'e ittiba' etmeliyiz.Çünkü kurtuluş onların cemaatine dahil olmaktır.
450.00 ₺ -
Cana Can
Eser İslam Dîni'nin temelinin oluşturan birinci unsur Ulûhiyet ve Rubûbiyet Tevhîdine iman ve ikinci unsur Rasûlullah sallallâhu Teâlâ aleyhi ve sellem'in nübüvvet ve risâletine iman konusunda net, elzem, kısa bir girişle başlayıp, ardından Rasûlullah sallallâhu Teâlâ aleyhi ve sellem'in sevgisinin ve şefaatinin nasıl kazanılacağını, salavât-ı şerîflerin önemini ve Rasûl-u Ekrem sallallâhu Teâlâ aleyhi ve sellem'in kendisine salavat getirenden nasıl haberdar olduğunu izah etmektedir. Bu izahlardaki incelik ve ilim, müellifine zülcenâheyn olduğunu gizleme imkanı tanımamaktadır. Eserde daha sonra zâhirî ve bâtınî ilimlerde kutbiyet ve ferdiyet makamlarına ulaşan, ayet ve hadislerde işaret ve manalarını kemâliyle anlayan Ğavs-ı Semedânî ve Kutb-u Rabbânî Şeyh Abdulkâdir Geylânî aleyhi rahmet-ur-Rahmânî'nin "el-Kelimât-ul-Kudsiyye" adlı risâlesi, "el-Kenz-ul-A'zam vetTılsım-ul-Mübhem"iyle birlikte haftalık virdlere taksim edilmiş olarak yazılmıştır. Ayrıca eserde Şeyh Yûsuf Nebehânî kuddise sirruhu'nun "El-Müzdevice" adlı "Manzum Esmâu-l-Hüsnâ"sı ile, günahlarımızı gönlümüzün önüne getirerek yanık bir kalbe okuduğumuzda bize Allah Celle Celâluhu'nun "El-Ğafûr" ismini hatırlatacak, Muhyiddîn Arabî'nin İstiğfar Kasîdesi" yer almaktadır. Müellif diyor ki: "Amaçladığımız hedeflere ulaşabilmemiz için hangi kelimenin hangi rahmet kapısını açacağını, hangi şer kapısını kapatacağını, ne gibi habis ruhları kovacağını yahud öldüreceğini bilmemiz gerekir. Oysa kendisine vahiy gelmeyen hiçbir beşer bunu bilemez. Peygamberimiz sallallâhu aleyhi ve sellem bunu muşâhade etmiştir, bildirmiştir. Bildirdiği ayetin, duanın, hamdin, zikrin ve tesbîhin aynısının telaffuz edilmesi gerekir ki müessir olsun." Bu eser, Rasûlullah sallallâhu Teâlâ aleyhi ve sellem'in canımıza can olabilmesi için bize çağrıda bulunuyor ve yapılacak dua ve yalvarışlarıgül demeti misali kalbimize armağan ediyor. Güzel işlerimiz ve salavât-ı şerîfelerimiz bol, kalblerimiz Nûr-i Muhammediyye ile aydın olsun. Tevfîk Allah Teâlâ'dan.
112.50 ₺