-
Kalbin Sırları ve Faziletleri
İmam-ı Gazali'nin en büyük eseri olan İhyâu Ulumi'd-Din, her dönem Müslümanlar için ilk akla gelen başvuru kaynağı olmuş ve bu esere büyük güven duyulmuştur. ihyau Ulumi'd-Din, dört ana bölümden ve her bölüm de onar konudan oluşmaktadır. Ihyâu Ulumi'd-Din içinde yer alan konula-rın her biri, eserin orijinal anlatımı asla bozulmadan, akıcı ve duru bir dil kullanılarak çevirisi yapıldı ve başlı başına birer kitap haline getirildi. ihyau Uleımi'd-Din' in üçüncü bölümü olan Helak Edici Şeyler Bölümü' nün birinci konusu Kalbin Sırları ve Faziletleri'dir. imam-1 Gazali, Kalp, ruh, nefs ve akıl kavramlarını açıklayarak baş-ladığı bu eserinde; kalbin özelliklerini, akıl ve ilim ilişkisini, şeytanın kalbe girişi gibi konuları işlemektedir. "insanoğlunu Allah'a yaklaştıran şey kalptir. İnsanın şerefi ve bütün yaratıklara kendisini üstün kılan meziyeti; Allah'ın kudret ve azametini tanımaya ve onu bilmeye bağlıdır. O halde Allah'ı bilen kalptir." " Kalp, o nesnedir ki, insanoğlu onu tanıdığı zaman, muhakkak nefsini tanımıştır. Nefsini tanıdığı zaman da muhakkak Rabbini tanımıştır."
78.00 ₺ -
Et Tarikatül Muhammediyye
Muhammed Rahmetullah Hafız Muhammed Nazım En-Nedvi YayınEvi:Darül Kalem Zeynüddin Muhammed b. Pir Ali Er-Rumi El-Birgivi
561.00 ₺ -
Tasavvufta 7 Adımda Arşa Yolculuk
Tasavvuf kendini tanımanın ilmidir. İnsan nefsini bildiğinde, kendi özüne yani varlığının merkezine eriştiğinde Rabbine ilişkin bilgiyi edinir, Rabbini tanır. Cenâb-ı Hak ibadet için, marifet için yarattığı bu kuluna kendisini tanımasına yardımcı olacak sıfatlar ve haller ikram etmiştir. Sonradan yaratılmış olan bu kul, kendi sınırlı kudretine bakarak yaratıcısının ezelî ve sonsuz kudretini bir derece bildiği gibi, sıfat ve şuunatını da tefekkür eder. Ve insan bu haliyle kendinde ve kainatta yolculuğa başlar. İşte bu kitap, bu yolculuğu tamamlayıp geri dönmüş binlerce veliden örnekler ve tavsiyeler içermekte olup yapacağınız bu değerli yolculukta size rehber olacaktır.
175.00 ₺ -
Nakşibendi Şeyhlerinin Hikmetli Sözleri
Bu kitap, bir kaç risalenin bir araya gelmesiyle meydana gelmiş derleme bir eserdir. Eserde geçen risalelerin konusu tasavvufî menkıbeler ve vecizelerdir. Bu menkıbe ve vecizeler, irşadlarının aydınlığı yaşadığımız yıllara sarkan, yakın yıllarda yaşamış ve bu bakımdan zamanımızı etkilemiş, hatıraları henüz tüm canlılığı ile yaşayan şeyhlere aittir. Özellikle Doğu Anadolu yöremizde yaşamış ve irşad nurunu saçmış olan, Gavs-ül Azam Seyyid Sıbğatullah Ervasî, Seyda Şeyh Abdurrahman Tağî ve Şeyh Fethullah Verkansî Bitlisî gibi gönül sultanları bunlardandır. İnsan, bu büyük gönül sultanlarının menkıbe ve vecizelerini okurken onların gönüllerde nasıl taht kurabildiklerini, kalabalıkları nasıl büyüleyip eşiklerine bağlayabildiklerini kolayca anlayabilir. Kalplerindeki engin insan sevgisi, sözlerinin şaşırtıcı sadeliği, yalınlığı yanındaki derinliği ve düşündürücülüğü, muhteşem heybetleri ile ters orantılı alçakgönüllülükleri, hayatlarının gecesini-gündüzünü insanlara hem manen ve hem de maddeten iyilik edebilme hedefine adamış yoğun ve asla çıkar gözetmeyen tükenmez gayretleri hemen göze çarpmaktadır.
300.00 ₺ -
Rabıta Şahver Çelikoğlu
"Nâmütenâhî hamd Allâh'u Azîmüş'Şân Hazretlerine, salât ve selâm Habîb-i Edîbi, yüce Resûlü Peygamberimiz Efendimiz (s.a.v)'e, âl, ashâb ve kıyâmete kadar gelecek olan tâbîlerine olsun. İnsanı yaratan, ona beyânı öğreten ve onu eksiksiz bir nüsha, yeryüzünün ihtivâ ettiği şeyleri ona musahhar ve onu kendisine delil kılan, en yakın mânevî nîmetlenme yollarından, kendisine doğru varan seyr ü sülûk yolu açan Allâh'a hamd olsun. Öyle bir hamd ki, onunla bilginin çoğalması, mânâ âlemine âid ilimlerin devamı dilenir. Allah'dan başka ilâh olmadığına, O'nun birliğine ve O'nun ortağının bulunmadığına şâhitlik ederim. Hz. Muhammed (s.a.v)'in O'nun kulu ve elçisi olduğuna da şâhitlik ederim. Allah Teâlâ'dan O'na her zaman salât olsun. Çünkü O (s.a.v), Yüce Rabbin Habîb-i Edîbi ve Resûlüdür. Bütün isimleriyle kutsal olan Yüce Kudret, tüm kalbleri bir kap şeklinde yaratmıştır. En hayırlısı iyilik ve hidâyete en açık olanıdır. En kötüsü de fenalık ve fesada yakın olanıdır. Yüce Mevlâ, nefsin isteklerine karşı çıkıp mücâdelede başarılı olan kimselere cennet vaat etmiştir. Nefse tâbî olanları ise, cehennem ateşiyle cezâlandırmıştır. Âhiret hayâtına nisbetle bir saatlik zaman kadar kısa olan dünya hayâtının istek ve arzularına karşı çıkıp reddetmeyi vâcib kılmıştır. Hakk'a kul olmanın gerçekleşmesi mânevî yolculuk (seyr ü sülûk) ile mümkündür. Mânevî olgunluğa ermek için bâzı prensiplere riâyet etmek şarttır. Hiçbir şey kendiliğinden meydana gelmez. Okumadan âlim, gezmeden seyyah olunmadığı gibi, mücâdelesiz ve murakabesiz de sûfî olunmaz, tasavvuf yoluna girilmez. Tasavvuf ve tarikat mürşîdlerini mürşîd olarak tanımayan nasibsizdir. Onları mürşîd olarak tanımak, irşâd ve işâretlerine göre özümüzü, sözümüzü ve davranışlarımızı düzenlemek, şer-i şerîfe uygun ve güzel bir husustur ve güzel bir yaşam biçimi olur. Evet, tasavvuf, ahlâkî ve rûhî bir tasfiye yolu, tarikatler ise tasfiye ocağıdır. Bu tezkiye işi, bedenî varlığımızdan hareket ederek, Allâh'a varan mânevî bir yolculuğun sonunda kazanılan bir keyfiyettir. Bu yolculuk, sonu olan fânî varlığın, belirli mücâhede ve riyâzatlar neticesinde, henüz yaşarken sonsuzluğa tırmanışı, eğreti kalıptan kurtularak fenâdan bekâya geçişi ve kulun mânevî makamlara yükselişidir. Bu hâliyle dînin özünü, iç ve dış dünyamızda yaşanır hâle getirmek demek olan tasavvuf, bir taraftan sistemli ve disiplinli birer teşkîlat olan tarîkatler vâsıtasıyla içtimâî hayâta nizam ve intizam verici esas unsurlardan birisi olmuştur. Değerli okuyucu, elimizdeki bu kitab, hanımefendi kardeşlerimizin muhtelif suallerine cevaplardan meydana gelmiştir. Sualler muhtelif olmakla berâber daha ziyâde râbıta ile ilgili olduğundan, kitaba "Râbıta" adını vermeyi uygun gördüm. Cevaplar, şahsî mülâhazalarımızdan ziyâde, kaynağı Hz. Muhammed (s.a.v) Efendimizin rûhânî hayâtı olan tasavvuf ilmine vâkıf velîlerimiz, Nakşbend Tarîkati mensupları meşâyihimizin eserlerinden mülhemdir. Bilindiği üzere râbıta-ı şerîfe, nefsi zincirler, şeytanı kaçırır. Feyyaz-ı Mutlak olan Cenâb-ı Hak'dan gerçek feyze kavuşmaya bir vâsıta olur. Allah Teâlâ'ya vuslata götürür. Bâzı muhakkıklar, "Râbıta, Allâh'a ermeye müstakil bir yoldur, tek başına erdiricidir" demişlerdir. Ve râbıta her tarîkatte şarttır. Bu şartı kabul etmeyenler, ya râbıtanın ne olduğunu bilmeyenler, ya da tarîkatlerin mânâ ve mefhûmunu anlamayanlardır. Dikkat etmek gerekiyor. Mârifetiyle âriflerin kalblerini aydınlatan, büyük lütfu ile sâliklerin hallerini âlemlerden daha üstün tutan Allâh'a hamd, Habîb-i Edîbi'ne (s.a.v) salât ü selâm olsun. Allah Teâlâ'dan niyazımız, bu risâleyi okuruna ve bilhassa sual sâhiplerine faydalı kılması. Okuyucudan istirhamımız ise, görecekleri hatâ ve kusurları samîmiyetimize bağışlamaları ve duâlarında bizi de anmalarıdır. "Allâh'ım, bize dünyâda iyilik ver. Âhirette de iyilik ver. Bizi cehennem ateşinden koru. (Âmin)." Çalışma bizden, tevfîk ve hidâyet, kullarını yolların en doğrusuna ileten Cenâb-ı Hak'dandır. Şahver Çelikoğlu 08.02.2016/ESKİŞEHİR"
168.00 ₺ -
Haletiruhiye Nefs Felsefesi ve Mutluluk Dersleri
“Bil ki, Allah seni okuyor. Seni saniye saniye, satır satır, anbean okuyor. Sabah uyandıktan sonra, yatağa yeniden girinceye kadar ve uyuduğun saatlerde okuyor. Ayaktayken, beklerken, yürürken Rakîb ismiyle seni okuyor. Başkalarını da okuyor olmasının bölmediği bir okumayla seni kesintisiz ve fasılasız okuyor. Ara vermeksizin seyrediyor seni. Davranışlarını, okuduklarını, düşündüklerini, yürüyüş tarzını, endamını seyrediyor. Önünden ve arkandan, sağından ve solundan, içinden ve dışından sana bakıyor. Bugüne dek senden hiç ayrılmamış bakışıyla hep sana bakıyor. Bir an olsun vazgeçmedi O; senden, seni seyretmekten. Yaşamın iç içe geçmiş ve sınırsız sayıdaki iplerini, dizginlerini kendi elinde tutmaya çalışırsan, ağır bir yükümlülükle karşı karşıya kalırsın. O ağır yükler altındayken, dünya yaşamında mutluluk duyman nasıl düşünülebilir? Hayat keyiflidir. Yediğin yemekler, yaşadığın şehir, baktığın gökyüzü harikulade ve güzeldir. İhtiyaçlarından çok daha fazla imkâna da sahipsindir; ama bütün bunlardan lezzet alamazsın. Çünkü üzerine almaman gereken korkuları ve sorumlulukları yüklenerek manevi ve psikolojik hastalıklara tutulmuşsundur. Dünyanın dönüşü hakkında nasıl kaygılı değilsen, yerçekimi aniden yok olur diye nasıl telaşa düşmüyorsan, yarın gün doğar mı doğmaz mı, bu kıştan sonra bahar gelir mi gelmez mi diye nasıl endişelenmiyorsan, kendin hakkında da aynı rahatlığa ermelisin. Çünkü Rabbimiz, senin durumunu senden daha iyi bilmekte, içerisinde olduğun kederli psikolojiyi ve başında dönüp duran tehlikeleri senden çok daha iyi görmektedir. Rabbimize ait oluşun ve yaşadıklarının en ince detayına kadar ilahi dikkat altında olması, senin için en ümit verici müjde, yaşayacağın sorunlardan kesinkes kurtulacağının da en sahih garantisidir.” Denemek, değişmek, dönüşmek, var olmak, dirilmek ve yeniden yapılanmak için Hâletiruhiye, nefs felsefesi üzerinden mutluluk teorilerinin çağdaş bir örneğini sunuyor.
134.00 ₺ -
İhyau Ulumiddin 4 Cilt Ayfa
İmam-ı Gazâli, insanlık tarihinde nev’i şahsına münhasır büyük bir İslam mütefekkiridir. En mühim eseri de hiç şüphesiz ki İHYÂ-U ULÛMİ’D-DÎN’dir. Çünkü İslam tarihinde, ne şarkta ne de garpta bu mevzuda böyle bir eser yazılmamıştır. Gazâli hazretleri iki yönden yenilenmeye girişmiştir: a. Felsefeyi tenkid etmek, b. Kelam ilmini yeni bir tarzda arzetmek. Hazretin ikinci cephesini “İHYA” adlı eseri temsil etmektedir. Zira ‘İHYA’ müslümanların hayatını derinden etkileyen İslami kaynakların başında gelir. Alimler ve tedkikciler onu çokça övmektedir. Örneğin; hadis hafızı imam Zeyneddin Ebul-Fazl el-Irakî [806 Milad.] “İHYA” hakkında şunları söyler: “O İslâmî kitapların büyüklerindendir.” Gazâli’nin muâsırı ve İmamı Haremeyn’in talebesi Şeyh Abdul-Gafır El-Farisî: “İHYA, Gazâli’nin eşsiz eserlerindendir,” der. Şeyh Ebu-Muhammed el-Kâzerûnî: “Eğer bütün ilimler yok olsa, hepsi İHYA’dan çıkabilir.” der. İmam Nevevî hazretleri “İHYA” yı çok beğenir ve onu son derece takdir ederdi. Bu ve benzer sözlerin mübalağadan ibaret olduğunu farzetsek bile yine de bunlar en azından halkın bu kitabın tesirinde kaldığına delalet eder. Ayrıca alimlerin onu mütalaa ettiğinin delilidir. İHYÂÜ ULÛMİ'D-DİN 4 CİLT 12. yüzyılın büyük âlimi, Hüccetü’l-İslâm, yani İslâm’ın Delili sıfatlı İmam Gazâlî (rah.), kaleme aldığı eserlerle yalnızca yaşadığı dönemde değil, her asırda derin izler bırakan hemen her ilim dalında söz sahibi, büyük bir âlimdir. Bu değerli eserlerin arasında öyle bir kitap vardır ki fıkıh, ahlâk ve tasavvuf konularında, yazıldığı günden şimdiye dek İslâm âleminde derin saygı ve kabul görmüştür. İhyâü Ulûmi’d-Dîn isimli bu eser, yazıldığı dönemin yaralarına merhem olduğu gibi, günümüzde de dünya hayatı ile dini yaşantıyı birleştiren eşsiz bir rehber niteliğindedir. Abdullah Aydın tarafından tercüme edilen ölümsüz eser, hem çeviri dili hem de tasarımı yönüyle dikkat çekiyor. Namazın Sırları, Orucun Sırları, Haccın Sırları ve Kur’an Okuma Edepleri bölümlerinin bulunduğu 4 Cilt, Ayfa Basın yayınlarında
1240.00 ₺ -
-
-
Kalplerin Tesellisi Şamua
Bu kitap birçok ilimleri içine alan bir kitaptır, öyle ki ismi bunu gösterir. “Sülve” gönlü hoş eden, “Arifin” de bellidir. Tasavvuf düşüncesinde bir yeri vardır. Filan arif-i billah denir. Yani bu kitap her arif-i billah’ın gönlünü hoş eder demektir. Her arif-i billahın da nefsini teselli etmesi caizdir. Kitap çeşitli dallara el atmıştır; Arş’in, göklerin, yerin, güneşin, ayın, yerin altındakilerin yaratılmasıyla başlamış, Meleklerin yaratılmasını ele almış, Âdem’in yaratılmasını, Peygamberimiz’in (s.a.v) doğumunu, süt emmesini, gönderilmesini, evlenmesini ve mucizelerini anlatmıştır. Sonra ilmin ve alimlerin faziletine geçmiş, İslam’ın namaz, zekat, oruç ve hac gibi rükünlerini ele almış, Sonra kadınlara, evliliğe, sıla-i rahme, güzel ahlaka, çirkin şeylerden ve haramlardan uzak durmağa geçmiş, İslam’ın emrettiğini anlatmıştır. Sonra ölümü, kıyameti, hesabı ve suali, cennet ve cehennemin sıfatını anlatmıştır. Neşredilmiş bir çok kıymetli eseri bulunan İmam Gazali'nin, bu kitabını değerli ilim adamı, pek çok ilmî ve İslâmî eseri bulunan Doç. Dr. Abdülvehhab Öztürk Türkçeye tercüme etti. Büyük boy lüks ciltli olan ve sekiz yüz sayfadan oluşan eser, tam metin ve eksiksiz tercümedir. Dili sade, akıcı ve sürükleyicidir. Her kütüphanede bulunmasında büyük fayda görülen Sülvetülarifin, Kalplerin Tesellisi Kahraman Yayınları tarafından titiz bir baskı ile kültür hayatımıza kazandırılmıştır. Okuyucular, bu değerli hazineye, tüm seçkin kitapevlerinden ve e ticaret sitelerinden sahip olabileceklerdir.
422.50 ₺ -
Ehli İstişare
Kur'an ve Sünnet'te sıklıkla dile getirilen istişare, hem ferdî hem de toplumsal konularda önemli bir karar alma şeklidir. Sorunları ehil kişilerle istişare ederek çözmeye çalışan müminin hali, çiçeklerden bal toplayan arının haline benzer. Arı, muhtelif çiçeklerden öz toplayarak şifalı bal ürettiği gibi, istişare eden mümin de farklı düşünce ve tecrübelerden istifade ederek doğru ve isabetli bir iş ortaya koyar. Ehl-i İstişare adlı bu değerli eser, iştişarenin ne olduğunu ve hangi durumlarda istişareye başvurulması gerektiğini bütün detaylarıyla açıklıyor, bu sünnetin nasıl icra edilebileceğini, ehemmiyetini ve faziletini anlatıyor. S. Mübarek Elhüseyni tarafından kaleme alınan kaynak niteliğindeki eser, titiz bir çalışmayla Semerkand Yayınları'nda okurlarıyla buluşuyor.
77.00 ₺ -
Ne Varsa Sende Var
Kendini ucuza satma, çünkü değerin pek fazla senin. Sen değerinle ve düşüncenle iki âleme bedelsin. Ama ne yapayım ki kendi değerini bilmiyorsun. Yüce Allah buyuruyor ki: “Sizi de, soluklarınızı da, vakitlerinizi de, mallarınızı da, zamanınızı da satın aldım Ben. Bana harcarsanız, Bana verirseniz karşılığı ölümsüz cennettir.” Değerin budur işte. Fakat sen, tutar da varlığını cehenneme satarsan kendine zulmetmiş olursun. Hani o yüz dinarlık bıçağı duvara saplayıp ona bir kabak yahut bir testi asan kişi gibi… Yazıktır denize varıp da bir parçacık su içmeyi, yahut bir testi su almayı yeter bulmak! Denizden inciler, mücevherler, kuvvet veren yüz binlerce şeyler elde ederlerken, su alıp götürmenin ne değeri vardır ki? Aklı olanlar bununla övünür mü hiç? Ne yapmıştır ki bu işi yapan?.. Fîhi Mâ Fîh Mevlâna’nın sohbetlerinden oluşur ve düz yazı formundaki tek eseridir. Eserde, Hz. Mevlânâ’nın üslup sadeliği, mantık kudreti, çağrışım üstünlüğü, örnek verişteki erişilmez yeteneği hemen göze çarpmaktadır. Mevlânâ, tasavvufun soyut ve kompleks konularını bu özelliğiyle, anlaşılır ve somut bir hale getirir. Değerli akademisyen Osman Nuri Küçük, Mesnevî’yi anlamak için anahtar kabul edilen Fîhi Mâ Fîh bağlamında Hz. Mevlânâ’nın tasavvufî görüşlerini irdeliyor.
14.00 ₺ -
Kalp Nefs ve Ruh
Robert Frager “Aşk, tasavvufun özüdür ve aşkın mekânı kalptir.” Tasavvufun ele aldığıen önemli kavramlardan olan kalp, nefs ve ruh; günümüz psikoloji ekollerinin en önemlilerinden olan benötesi psikolojinin kurucusu Prof. Dr. Robert Frager’ın kaleminden meraklısıyla buluşuyor. Kalbin arındırılmasını, nefsin terbiye edilmesini ve ruhun tekâmülünü esas alarak bu üç kavramı çeşitli evliya menkıbeleri, hikâyeler, anekdotlar ve ilahiler eşliğinde, birer gelişim haritası sunarak aktaran bu eser, bölüm sonlarında okuruna sunduğu çeşitli gelişim egzersizleri ile de yirmi birinci yüzyılda manevî açlık içinde bulunan ruhlara seslenmeye çalışıyor. Birçok mürşid-i kâmilin, dervişin ve mutasavvıfın üzerinde en çok durduğu kavram olan “aşk” kapsamında şekillenen Kalp, Nefs ve Ruh: Tasavvuf Psikolojisinde Gelişim, Denge ve Uyum,aşkın neşet ettiği merci olan kalbin katmanlarını, bu katmanların tasavvuftaki seyr ü sülûk ile aşılan nefsin yedi mertebesinde hangi kısımlara tekabül ettiğinin derûnî boyutlarını detaylı bir şekilde ele alarak, günümüzde eksikliği duyulan manevî rehberliği vurguluyor.
192.50 ₺ -
Ben Sağırım Efendim
Hz. Mevlânâ’nın “birlik dükkânı” olarak tanımladığı, içinde birbirinden hikmetli hikâyelerin, kıssaların, mesellerin ve beyitlerin bulunduğu Mesnevî-i Şerîf‘in günümüze kadar birçok tercümesi ve şerhi yapıldı. Mesnevî‘deki bazı uzun hikâyeler de birçok dilde muhtelif girişimlerle derlenerek yayımlandı. Fakat Ben Sağırım Efendim: Mesnevî’den Hikmetli Hikâyeler, Fars dünyasının yerel ve hikemî eserler ile edebiyat alanındaki en itibarlı isimlerinden biri olup bu alanda hatırı sayılır bir ağırlığı bulunan, yıllarını özellikle gençleri ve çocukları kadim hikmete yönlendirmeye adamış Mehdi Azer Yezdî tarafından yayına hazırlanmış olması hasebiyle oldukça önem arz ediyor. Bu çalışmadaki hikâyeler, günümüzde unutulmaya yüz tutmuş kıssadan hisse ve mesel geleneği ile tekniğini belirli bağlamlar içinde, en gencinden en olgununa geniş bir okur kitlesine sunuyor. Fars dilinin özgünlüğü ehli tarafından korunarak hazırlanmış olan bu eser, geçmiş ile gelecek arasında, başta Hz. Mevlânâ’nın zamansız ve çağlar aşan dili ile bir köprü kuruyor. Çalışma, aynı zamanda barındırdığı seçkinin özgünlüğü ile de bir başucu kitabı olma niteliğinde.
91.00 ₺ -
Sufilerin Sırları
Bu eser, Hz. Mevlâna’nın Mesnevî’sinin çok veciz ve muhteşem bir özetidir. Bu eser, Hz. Mevlâna’nın o şaheserindeki sırların ve verdiği mesajların özlü bir açıklamasıdır. O yüzden mânevî etkisiyle okurun içine işler, yüreğine dokunur. Bu kitap, başta Hz. Mevlâna olmak üzere büyük velilerin Allah aşklarını dillendiren ve sûfîlerin bu dünya ve öte âlemle ilgili sırlarının bir kısmını okuyucularıyla paylaşan bir sırlar hazinesidir. Bu eser, insanı dünyaya ve geçici dünya zevklerine taparcasına bağlanmaktan kurtarıp, Allah aşkıyla coşturan bir irfan hazinesidir. Bu eser, insanları gafletten uyandırıp Hakk’a yönelten eşsiz bir rehber, çok değerli bir kılavuzdur. Bu eser, dünya hayhuyundan yakasını kurtarıp kalbini Allah’a yöneltmek isteyenlere kapılar açar. Bununla da kalmaz, okuruna öte dünyayı eliyle tutacak ve gözüyle görecek şekilde capcanlı olarak tasvir eder.
227.50 ₺ -
Neyin Feryadı
“Her an insana tesir eden nağmeler ortaya koyan nay, gerçekte neyzenden dem vurmaktadır.” Ney’in Feryâdı (Naynâme), İran tasavvufunun ve tasavvuf edebiyatının büyük isimlerinden Molla Abdurrahman Câmî Hazretlerinin Şerh-i Dü Beyt isimli Mesnevî-i Şerîf şerhininDivan şiirinin önemli isimlerinden Hoca Neş’et Efendi tarafından yapılmış tercümesidir. Hz. Mevlânâ’nın Mesnevî‘sindeki ney metaforu üzerinden ilerleyip Mesnevî-i Şerîf‘in ilk iki beytini baz alan bu eser, 115 beyite ek olarak mensur parçalardan oluşur. Molla Câmi, Naynâme‘de Mesnevî‘nin ilk on sekiz beytindeki Elest Bezmi’ndeki zâhirî ayrılık ve bu ayrılıkla birlikte dünyada başlayan hakikat arayışı üzerinden bir kâmil insan portresi çizer. İnsan, Allah’ın “Kün” emri ile yaratıldıktan sonra o güzel meclisten ayrılıp dünyaya gelmiş olsa da kendisine üfleyen o Ulu Yaratıcı’dan bir an bile ayrı değildir. Dünyadaki kesretin (çokluğun) içinde her daim vahdettedir (birlik halindedir), yeter ki o arayışta ve o yolda olsun. Bu anlamıyla Ney’in Feryâdı, Türkve İran tasavvufedebiyatının muhteva ve şekil bakımından birleşimini sunan bir ilahî arayış ezgisi olarak okuruyla buluşuyor.
42.00 ₺ -
Noktai Süveyda
En-noktatü’s-sevdâ ibaresi, nokta ve onun sıfatı siyahtan teşekkül etmiştir. Bu ifadede sıfat-mevsuf terkibiyle, mânâ vurgusu, "nokta” kelimesi üzerinde temerküz etmiştir. Nokta kelimesi lügatte, harekelemek suretiyle açıkca ifade etmek, noktalamak, küçük parça, nokta, azıcık bir şey, konu, iş anlamlarına gelmektedir. Sevdâ kelimesi ise lügatte, beyazın zıddı, siyahlaştırmak, birinin siyahî çocuğunun olması, toplumun büyük çoğunluğu, el ve alındaki çizgiler, insanın yüzü, siyah büyük yılan, iki siyah yani su ve hurma, gece ve gündüz, kalp habbesi, arka, kıç, hurmayı çok yemekten dolayı karaciğerde meydana gelen ağrı, sancı vs. gibi mânâları ihtiva eder.
70.00 ₺ -
Kalbin Aşk Vakti
Aşk bir elçidir, olup bitenden değil, olup bitmeyenden haber getirir. Başkalarıyla yaşamayı öğrenebiliyor da, kendisiyle yaşamayı bir türlü öğrenemiyor insan. Çünkü ilkinde hayatı tanımak, ikincisinde Allah’ı tanımak elzemdir. Oysa ‘perhizin’ yerini ‘diyet’, ‘eğlencenin’ yerini ‘şamata’, ‘neşenin’ yerini zemberekli ‘kahkaha’, ‘hüznün’ yerini ‘can sıkıntısı’, ‘kılıfın’ yerini ‘ambalaj’, ‘muhafazanın’ yerini ‘kullan at’, ‘ebedînin’ yerini ‘garanti’ , ‘şeffaflığın’ yerini ‘transparanlık’, ‘kulun’ yerini ‘ben’, ‘imanın’ yerini ‘bağımlılık’, ‘Tanrı’nın yerini ‘Star’ aldı. İbadet diye diye Allah hayattan ayırıldı. Oysa sokak da tapınak kadar kutsaldır. Oysa Allah’la insanın ilişkisinin asıl adı ‘ibadet’ değil, ‘hayat’tır. Şimdi hayatı ‘on’ üzerinden değil, ‘sıfırdan’ kurmak gerek. Mutlaka ama mutlaka çağrılıyorsun, kulak kabartmayı bil.
20.10 ₺ -
İstiklal de Sahneden İsmailağa da Secdeye
Değerli okuyucularım; elinizde bulunan bu çalışma hayatın anlamı olan ‘kulluğu’ farklı bir açıdan ifade etmek üzere kaleme alınmış bir çalışmadır. Kendi türleri içindeki farklılığı ise gerçeklere ışık tutması ve sadece doğrulara önder olabilecek bir vizyona sahip olmasıdır.
68.75 ₺ -
İslam Tasavvufu El Lüma
Serrâc der ki: Tasavvufun şu üç esâsını yerine getirmeyen, gökyüzünde yürüyüp hikmet konuşsa da, avâm ve havâssın kabûlüne mazhar olsa da yanılgı içindedir. Bu üç esâs şunlardır: 1- Büyük ve küçük bütün haramlardan sakınmak, 2- Kolay ve zor bütün farzları yapmak, 3- Hayâtın devâmı için zarûrî olan müstesnâ, dünyâyı ehl-i dünyâya bırakmak. Bu konuda ölçü Cenâb-ı Peygamber (s.a.)’in şu hadîs-i şerîfidir: "Dört şey vardır ki onlar dünyâlık sayılmaz: Açlığı giderecek lokmacıklar, avret mahallini örtecek giysi (hırka), başını sokacak bir yuva, huzûr verecek sâliha eş.” İslâm Tasavvufu, 492-493
371.00 ₺ -
Tasavvuf Yolu Başı ve Sonu
Bu kitap İmam Abdülkadir Geylani Hz.'lerinin en büyük eserlerinden biridir. Kitap, tasavvufun ve sülukun esaslarını ele almaktadır. Kaynakları ise; Allah Teala'nın yüce kitabı Resulün (s.a.v.) sünneti, sahabe ve tabii'nin menkul sözleridir. Bu kitap, büyük faydalar temin eden ulu bir kitaptır. İmam Hazretleri (rahmetullahi aleyh) bu kitapta Hakka vasıl olmak isteyenler için en çok lazım olan şeyleri bir araya getirmiştir.
26.00 ₺ -
Akidetul Geylaniyye
Şeyh Abdulkadir el-Geylani rahimehullah kendi asrında ilmi, takvası, zahidliği ve irşadı ile meşhur olmuş, lakin sonraki dönemlerde daha çok sufiler tarafından benimsenir olmuştur. Oysaki bahsi geçen bu sufiler, Şeyh Abdulkadir'in akidesinden uzaklaşarak Cehmiyye'ye yaklaşmışlar, Selefi Salihin'in akidesinde olmayan bazı itikadlara sahip olmuşlar, Şeyhin ruhaniyetinden istimdad ederek tevhidi bozmuşlar ve şeyhin hayatı döneminde karşı çıktığı musiki gibi unsurları kabullenerek hem akidede hem de amelde tamamen farklı bir yol tutmuşlardır.
104.00 ₺ -
Ben Dervişim Diyene
Ben Dervişim Diyene, usulü, erkanı, adâbı dervişlere tâlim etmek için cemal vasfıyla yazılmış iki risâlenin şerhini istifademize sunuyor. Mürşid-i Dervişan ve Terbiyename isimlerini taşıyan bu risâlelerin sâhipleri 18. asırda Osmanlı payitahtında mürîdlerini irşad ve terbiye eden iki mübarek zat: Hz. Pîr Muhammed Nureddin Cerrahi(ks) ve Şeyh Mehmed Sadık Erzincani Nakşbendi(ks). Kim bilir nice dervişler, pîrlerinin, mürşidlerinin tavsiyelerini bu eserlerden okudular, er meydanında da tatbik ettiler... Kim bilir nice canlar bu risâlelerden yolun edeplerini öğrendiler... Kimileri Cerrahi dergâhlarında, kimileri Üsküdar Sâdık Efendi Tekkesi’nde, kimileri şair zaviyelerde... O şeyh efendilerin hilmiyyetini ve sadece dervişlerini eğitmek için kaleme aldıkları bu eserlerin tadı, sıcaklığı ve rıfkını; o tâliplerin de samimiyet, gayret ve ciddiyetle yola sarılışını M. Fatih Çıtlak’ın anlatımıyla hissedecek, tarîkat âdâbına dâir açıklamaları okuyacaksınız.‘Ben dervişim’ diyene aşk olsun, vesselam.
182.00 ₺ -
Nefislerin Terbiyesi
Nefislerin Terbiyesi/Müzekki’n-Nüfus, Anadolu evliyasının büyüklerinden Eşrefoğlu Rûmî’nin duru bir Türkçeyle kaleme aldığı, bir nevi Müslüman şahsiyet eğitimi denilebilecek nefis terbiyesini bütün kavramlarıyla ele alan, seyr ü sülûk yollarında rehberlik eden pratik bir İslam ahlak kitabı. Yazıldığı 15. yüzyıldan bu yana, asırlar ve nesiller boyu hem âşıkların, âriflerin hem de geniş halk kitlelerinin irfanını besleyen, Türk toplumunun iman ve ahlak anlayışına tesir eden Müzekki’n-Nüfus, günümüz insanının derunî açmazlarına da manevî merhem sunmaya devam ediyor. Dosta gidenin yolu gönüller içre geçer, diyen Eşrefoğlu Rûmî Hazretleri, okurlarına Ezelî ve Ebedî olanın rızasını kazanma yolunda rehberlik ediyor. Elinizdeki eser, Nihat Dağlı’nın özenli çalışmasıyla, 15. yüzyılda yazılmış, asırlarca okunmuş, hayat olmuş bir metnin 21. yüzyılda yeniden hayata çağrılmasıdır.
227.50 ₺ -
Şerhu Halin Naleyn
İbnü’l-Arabî’nin İbn Kasî’ye âit Hal‘u’n-Na‘leyn ve İktibâsü’n-Nûr min Mevzi’i’l-Kademeyn adlı esere yaptığı bu şerh, tasavvuf târihi açısından büyük önem arz etmektedir. Edisyon-kritik ve tercümesi yapılan bu şerhin girişinde, Endülüs dînî ve siyâsî târihine ve her iki müellifin eser ve fikirlerine dair mevcut literatürü göz önünde bulunduran değerlendirmeler bulunmaktadır. Hal‘u’n-Na‘leyn metni, bir mukaddime ile birlikte, müellifinin suhuf yâni sahîfeler olarak isimlendirdiği sırasıyla Melekûtiyyât, Firdevsiyyât, Muhammediyyât ve Rahmâniyyât başlıklarını taşıyan dört bölümden oluşmaktadır. Eserin hacim bakımından en uzun bölümü Melekûtiyyât, en kısa bölümü ise Firdevsiyyât’tır. İbnü’l-Arabî kendi şerh anlayış ve yöntemini, İbn Kasî’nin Hal‘u’n-Na‘leyn’de tasavvufî meselelere yaklaşımına ve telif üslûbuna ilişkin yaptığı değerlendirmelerle irtibatlandırarak, eserde çeşitli vesîlelerle îzah etmiş; ayrıca Hal’u’n-na’leyn’i şerhediş gayesini de belirtmiştir. İbnü’l-Arabî metinde îzâha ihtiyaç duymayacak cümleleri şerhetmemiş, okuyucu tarafından anlaşılacağı düşünülen ibâreleri de zikre değer bulmamıştır. Ayrıca İbnü’l-Arabî, Hal‘u’n-Na‘leyn’i avam kitleye hitap eden bir metin olarak değerlendirmektedir. Çeviri ve edisyon-kritiğini Yrd. Doç. Dr. Ercan Alkan’ın gerçekleştirdiği çalışma, geniş bir inceleme yazısıyla birlikte Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı tarafından yayınlanmıştır.
36.40 ₺ -
Tasavvufun Dili
Bu kitapta verilen bilgiler, tasavvufun temel kaynakları olan eserlerden alınmış olup üzerinde mutabakata varılan ve ittifakla kabul edilen bilgilerdir. Tabiidir ki, sufiliğe ilişkin bilgiler, bu eserde verilen malumattan ibaret değildir. Ama burada verilen bilgilerin, hem sufiliğin, hem de bu alanda yazılan eserlerin kolay ve doğru anlaşılmasına yardımcı olacağı kanaatindeyiz. Bu eser, daha evvel Tasavvufun Dili adıyla üç kitap hâlinde yayınlanmıştır. Bu eserde ise, birbirini tamamlayan bu üç kitap, tek bir kitapta birleştirilerek, dokuz bölüm hâline getirilmiştir. Diğer bir eser olan Keşf ve Keramet de buna eklenmiştir. Önce, irşad-mürşid-mürid, tasavvuf, tarikat gibi temel tasavvufî kavramlar anlatılmış, ardından, çeşitli sufi akımlar ve zümreler, makbul ve muteber sufi akımlar, merdud ve sapkın(heretik) tasavvufî akımlar üzerinde durulmuş, özellikle ilk sufilerin sade ama derin tasavvufî deneyimlerine işaret edilmiştir. Sonra manevi hâller, yani dinî ve tasavvufî hisler, heyecanlar, coşkular, duygular, duyuşlar, duyumsamalar, tatma ve sufiliği yaşama gibi konular ele alınmıştır.
260.00 ₺ -
Tasavvuf ve Tıp Selim Kalbin Fizyolojisi
Elinizdeki kitap, el-K'nun fi't-Tıbb'ı yazan İbni Sinâ'dan; İyileşmen için önce hasta olman gerekir diyen ve Azdıran sağlıktan da şükürsüzlüğe sürükleyen hastalıktan da Allah'a sığınırım diye dua etmeyi tavsiye eden Mevlânâ'ya; Yemek dinin bir bölümüdür diyen Gazzalî'den; Suverî Tıb ve Rûhânî Tıb, İlâhî Anatomi gibi terimlerle tasavvufu anlatan İbnü'l-Arabî'ye; ve Anatomi'yi Allah'ın büyüklüğünü gösteren ilim diye tarif eden İbrahim Hakkı Erzurumî'ye kadar tasavvufun önde gelen bazı şahsiyetlerinin, hıfzussıhha/sağlığı korumak, sağlık, hastalık, tedâvi ve şekilleri; kalp temizliği, fena hali, korku, zikirde çığlık atma, muhabbet gibi hâllerin fizyolojileriyle ilgili tespitlerine ve sufilerin düçâr oldukları hastalıklar gibi birçok konuya yer vermektedir. Alanının ilki olan bu kitabın müellifleri, Gazzâlî'nin de belirttiği üzere, yazmanın, söz söyleme yollarından birisi olduğunun bilincinde olarak Allahım! Kalemimi de dilimi de günahtan/ hatadan koru diye dua etmektedirler.
130.00 ₺