-
Divan Tercümesi
İslâm âleminde yazılmış en güzel, en manidâr birkaç divândan biridir. Mevlâna Abdurrahman Câmî’nin ve Hâfız’ın divânları gibidir. Seyyid Abdülhakîm Arvasî hazretleri, Arabî divânlardan Ömer İbn-i Fârıd’ın, Fârisî’den Mevlânâ Hâlid efendimizin divânlarını takdim ve tercih ederdi. Mürşidi, Seyyid Fehim hazretlerinin torunu Tâhâ efendi’ye, Mevlânâ Hâlid’in DİVAN’ını hediye ettikleri zaman: “Bu Divân’ın kıymetini bil. Bunu çok oku. İstanbol’a bedeldir. Hâşâ! Yanlış söyledim, dünyaya bedeldir” buyurmuşlardı. Bizim tercümeye gelince: Çok büyük kısmı zâhirî bir tercüme olup kelimelerin lügat manâları esas alınmıştır. Mümkün mertebe vezin ve kafiye kalıblarına uyarlamaya gayret ettik. İşâret, manâ, teşbîh, temsil taraflarına çok eğilmedik. Şiir hâlinde çevirmeye giriştiğimizden, şiir icabı, bazı ufak ayrılmalar olmuş olabilir. Kafiye ve vezin gereğine bir de bizim eksikliğimizi eklersek, okuyanların bizi afv etmeleri belki daha kolay olur; yoksa Mevlânâ Hâlid hazretlerinin Divân’ını tercümeye, hem de şiir hâlinde tercümeye kalkışmak akıldan uzak olduğu kadar, edebden de uzaktır. Ancak Divân’ı okumak isteyenlere bir kolaylık olabilir. Yani bu tercümemiz, tam Divân olmayıp, ondan haber veren bir numûnedir.
105.00 ₺ -
Evliya Menkıbeleri Nefahatül Üns Şamua
Bu eser, tasavvufa dairdir. İçindekiler de tasavvufu sözde değil, özde yaşayanlardır. Bunların her biri, İslâm âleminin yetiştirdiği nadide çiçeklerdir. Koklamasını bilmek gerek. Bu eserde sizlere, halka halka veliler zinciri, bir başka deyişle ‘Mukaddes Makamlardan Huzur Nefesleri’ sunulacak. Doya doya içinize çekiniz. Zira ilâhi âlemden esip gelen lütuf rüzgârlarıdır. Öz kaynağı da rububiyet merkezidir. Bu nefesler her zaman bulunur; kendinizi onlara atmaya bakınız. Bu eseri okuyan kimselerin keremli huylarından, şefkat duygularından beklenen odur ki, Allah’ın veli kullarının uğurlu, pâk nefeslerinden, mukaddes ruhlarının feyizlerinden hallerini, vakitlerini hoş edeler. Bu eser, kudsiyet âleminde uçuşanları dile getirmekte, ünsiyet makamına iştiyak duyanların can burunlarına meşayihin pâk nefeslerinin kokularını ulaştırmaktadır.
420.00 ₺ -
Efe Hazretleri
Meşhur lakabı “Alvarlı Efe” olan Muhammed Lutfî Hazretleri (1868-1956) değeri yüksek ve derecesi yüce Allah dostlarındandır. Uzun yıllar Alvar Köyü’nde imamlık ve irşad vazifesini îfâ etmiştir. Hâl ve kemâl, ilim ve irfan sahibi insanlara hürmet ve muhabbet ifâdesi “Efendi” unvanının kısaltılmış şekli olan“Efe” namıyla anılmaktadır. Türk-İslâm medeniyetine hizmetleriyle tanınan, Efe Hazretleri Vakfı’nın kurucularından Hattat Hüseyin Kutlu Hocaefendi gönüllere hükmeden mânâ eriEfe Hazretleri’nianlatıyor. Efe Hazretleri’nin ilk hocası, muhterem babası, zâhirî ve bâtınî ilimlerde yed-i tûlâ sahibi Hâce Hüseyin Efendi ve şeyhleri Hacı Feyzullah Efendi ile Mîr Hamza Nigârî’yi; kudsî nazarı ve irşadıyla Alvar İmamı’nın Nakşibendî tarîkatinin altın halkasına dâhil olduğu Pîr Muhammed Küfrevî Hazretleri’ni; bıraktığı en önemli eseri, yegâne oğlu ve mümtaz halîfesi Seyfeddin Efendi’yi; mücahid kimliğini, cömertliğini kısaca Mâneviyât Efe’sinin hayatını okuyacaksınız.
177.60 ₺ -
Tasavvuf Düşüncesi
“Allah’a giden en güzel yol, Allah’ın mazhar-ı tammı olan insandan geçer.” “Ben insanı yarattım ve ona kendi ruhumdan üfledim.” diyorsa Allah, kul ile Rabbi arasında çok yakın, çok sıcak, birebir ilişki vardır, diyor Mahmud Erol Kılıç, Tasavvuf Düşüncesi’nde. İçimizden sadece seçilmişlerin yaşayabileceği bir derûnî tecrübeden bahsetmiyor. Başlangıcı kendini bilmek, nihayeti Rabbini bulmak olan bu dikey yolculuğa yaratılmış her can’ın talip olabileceğini anlatıyor. Yurt içinde ve yurt dışında sunduğu seminerler ve makalelerden oluşan bu eserde yazar; sosyolojik Müslümanlıktan hakiki kulluğa, felsefe-tasavvuf ilişkisinden gayb problemlerine, insan, kâinat, aşk ve hayata dair geniş bir yelpazede ele aldığı bütün meseleleri, İslâm âriflerinin âyetler, hadisler ve kendi derunî tecrübelerine dayanarak oluşturdukları İslâm tasavvufu penceresinden ele alıyor. Bu kitap modern zamanların kimlik bunalımından nasibini almış, kendini kendi referanslarıyla tanımlayamayan günümüz Müslümanına özüne yerleştirilmiş olan ilâhî cevheri, kalbinden Rabbine ulaşan yol haritasının merhalelerini ve Dost kokusunu hatırlatıyor. Bilme, akletme melekesinin asıl merkezi olan kalbe işaret ederek yitirdiği kimliğini orada bulacağını müjdeliyor. Hz. Ali’nin dediği gibi: “Devası kendindedir insanın…”
245.00 ₺ -
Risalei Halidiyye Ve Adabı Zikir Risalesi
Tasavvuf usül ve adabıyla ilgili bu eserde; hacimce küçük ve fakat ulaşmış olduğu kitle, yapmış olduğu tesir ve güncelliğini koruması bakımından oldukça büyük iki adet risale bulunmaktadır. Bunlardan birincisi; Nakşibendîliğin Hâlidiyye kolunun müessisi Hâlid-i Bağdâdî tarafından tarikat âdâb ve erkânı hakkında kaleme alınmış olan risâledir. İkincisi ise Mehmed Said isimli bir zât tarafından yazılmış tarikatin zâhirî, bâtınî ve sâir yirmi âdâbının açıklandığı bir risâledir. Adı geçen her iki risale de Mehmed Zahid Efendi tarafından "tenkîhan" sadeleştirilmiştir. (Tenkîh; bir şeyin iyisini kötüsünden, faydalısını fazla ve gereksiz kısımlarından ayıklama anlamına gelir.)
84.00 ₺ -
Sufilerin El Kitabı
Elinizdeki eser tasavvuf yolcusuna kılavuzluk edecek temel bir başvuru kaynağı. Tasavvuf terminolojisindeki, hâllere, makamlara ve bazı özel nitelikteki kullanımlara tahsis edilmiş yüz kırk üç terimi ele alıyor. Sufilerin kendi aralarında kullandıkları, eserlerinde çoğu kez açıklama ihtiyacı hissetmeden yer verdikleri terimler, özlü, vurucu ve iç bütünlüğe sahip bir üslupla açıklanıyor.Faslı sufi İbn Acîbe, on üç sene seyrü sülûk yaptıktan sonra tamamladığı kitabında, tasavvufî yolculuğun durakları olan makamların ve hâllerin dışında, bu yolculuğa talip olanların edindikleri niteliklere ve yolculukta kat ettikleri mesafelere göre aldıkları isimleri de açıklıyor. Kitap, hemen her terimde uyguladığı ve manevi mertebe açısından üç insan tipini (avam-havas-hâssatü’l-havas: sıradan mümin-manevi seçkin-seçkinlerin seçkinleri) kuşatan yaklaşımı nedeniyle benzerlerinden ayrılıyor, özgün bir nitelik kazanıyor.Kitabı Yalova Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Tasavvuf Bölümü Öğretim Üyesi Ahmet Murat Özel tercüme etti.
10.05 ₺ -
Sufilerde Bir Nefs Terbiye Yöntemi Olarak Açlık
“Bu marifete nasıl eriştin?” diye sorulduğunda Bayezid Bistâmî “Aç bir karın ve çıplak bir beden ile” diye cevap vermiştir. Açlık, ilk dönemlerden itibaren tasavvufta marifete eriştiren bir yöntem olagelmiştir.Bir tarife göre tasavvuf, nefsin tüm hazlarını terketmektir. Dünyevi olanı bırakarak İlahi olana ulaşmayı gaye edinen sufiler bu anlayış çerçevesinde “rağbet etmemek” anlamındaki zühdü hayatlarının her alanında uygulamaya çalışmış; bu açıdan zühdü; kıyafette zühd, yeme-içmede zühd, alışverişte zühd, konuşmada, bakmada, işitmede zühd, mülkiyette zühd şeklinde bir bütün olarak benimsemişlerdir.Açlık da zahitliğin kurucu bir unsuru olarak ilk dönemden itibaren farklı şekillerde uygulanmıştır. Sufiler aç kalarak ahlaklanma ve ahlaklanarak da marifetullaha erişme arasında kurdukları irtibat ile açlığı, tasavvufi eğitim sürecinin merkezine yerleştirmişlerdir.
117.25 ₺ -
Arifler ve Olağanüstü Hadiselerin Sırları
İbn Sina’nın son dönem eserlerinden biri olan el-İşârât ve’t-Tenbîhât, kapsam, üslup, konu sıralaması ve tahlil gücü bakımından filozofun bilgelik kitabı olarak nitelenmeyi hak eder. Zira İbn Sina bu eserde insan tecrübesinin bütününü dikkate alarak bu bütünü metafiziğin temel ilkeleriyle uyumlu olarak açıklamayı amaçlar. İşte Hayykitap’ın “Herkes İçin Tasavvuf” serisinden yayınladığı Arifler ve Olağanüstü Hadiselerin Sırları kitabı, İbn Sînâ’nın adı geçen eserinin son iki bölümü ile bu bölümlerin Fahreddîn Râzî’ye ait şerhinden oluşmakta. İbn Sînâ bu iki bölümde insanî bilginin en yüksek derecesi olan marifetullaha (Allah’ı bilmek) ulaşma yolunda âriflerin duraklarını ve gerek bu süreçte gerekse sürecin sonunda onlarda gözlemlenen olağanüstü durumların sebeplerini inceliyor. Bir ârifin kendisinden başlayıp Tanrı’ya uzanan ve Tanrı’dan tekrar kendisine ve diğer varlıklara dönen marifet yolcuğunu anlatıyor. Tasavvufun iki büyük ismini bir araya getiren Arifler ve Olağanüstü Hadiselerin Sırları zamanlar üstü bir sohbet tadında akıyor. İbn Sina tembih ediyor, işaret ediyor, nasihat veriyor. Gerçeğin özünü süzüyor, kelimelerin inceliklerinde hikmetlerin değerlisini lokma lokma yediriyor. Fahreddin Razi ise bunları daha iyi anlayabilmemiz için açıklıyor, detaylandırıyor. Konular da alabildiğine ilgi çekici. Allah yolundaki ariflerin makamları, özellikleri ve üstünlükleri. Söz ariflerden açılmışken metafizik alemin derinliklerine dalıveriyor ikili. Ve o berrak suyun gayblarında olağanüstü hadiselerin sırlarıyla, sözgelimi uzun süre gıda almadan yaşayabilmenin, imkânsız gibi görünen güç fiilleri yapabilmenin gizemiyle tanıştırıyorlar bizi.
117.25 ₺ -
Kadere Rıza
Dünyada dertsiz insan yoktur. Ama tesellisi olmayan, kendisini rahatlatacak, gönlünü huzura kavuşturacak bir arkadaşı olmayan çok insan vardır. Bir güzel söze, bir merhametli göze hasret kalıp derdini dökecek kimseyi bulamayan insanlar çoktur. Mevlana der ki: -"Dertli adamın,kararsızlıklarla, dumanlarla dolu bir evi vardır. Derdini dinlersen, o eve bir pencere açmış olursun." Şu kainatta meydana gelen her olay, her hadise en ince teferruatıyla tespit edilen bir plan ve program dahilindedir. Kainatın varoluşundan yokoluşuna kadar sergilenen ve sergilenecek olan her şey ilahi taktirle belirlenmiştir. İnsan hayatı, sırları ve geleceği de hep bu ilahi taktirin cilveleri ile doludur. Yüce Rabbimiz (c.c.) buyurur; "Biz her şeyi bir ölçüye göre (kader ile) yarattık. (Kamer Suresi,49) "Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki biz, onu yaratmadan önce bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allah'a göre kolaydır." Hadid Suresi,22 Selam Huda'ya tabi olanların üzerine olsun...
108.00 ₺ -
Seyru Suluk Risaleleri Adabus Suluk
Seyr ü sülük, Hakk'a doğru giden ve içinde pek çok imtihanlar ve ilâhi mevhibeler barındıran uzun bir yolculu-ğun hikâyesidir. Yola başlamanın, yolda olmanın ve vuslata ermenin ayrı ayrı şartları ve tatları vardır. Necmeddin Kübrâ, bu alandaki manevi tecrübelerini bizimle paylaşan ender sufilerden biridir. Elinizdeki kitapta Şeyh Kübrâ`nın Arapça olarak telif ettiği üç risâlesinin çevirisi yer almaktadır. Bunların ilki Adâbü's-Sülük ila Hazreti Mâliki'l-Mülk ve Meliki'l-Mülük ismini taşımakta ve kalbi-rühâni sefer ile zâhiri-bedeni seferi anlatmaktadır. Risâle Fil-Halve adındaki ikinci risâle, halvet edeblerinden ve halvette yaşanan bazı tecrübelerden bahsetmektedir. Müellifin el-menhec/yol/yöntem adını verdiği ve sekiz kısımdan müteşekkil Minhacii's-Salikin ve Mi'râcii't-Tâlibin adlı üçüncü risâle ise fakr, fakir sâlik, muhabbet, halvet, nefsin tanınması, fakirin nasihati ve irşâdı, fakrın mâsivâya üstünlüğü, dünyanın hakikati ve Allah yolunun vasıfları gibi konuları söz konusu etmektedir.
98.00 ₺ -
Nefsinin Arzularından Kalbini Temizle Edebun Nefs
Hakim et-Tirmizi, İslam tarihinin gurur duyduğu İslami şahsiyetlerin en büyüklerinden sayılır. İlmin parlak olduğu, uzun süre dünya medeniyetinde etkili olan marifet kaynaklarının açıldığı bir dönemde yaşamıştır. Bu dönemde insanlara yol göstermiş ve nefis eğitimi için bir metot ortaya koymuştur. Hakim et-Tirmizi, hadis ilmi alanında akla gelen en önemli isimlerden biri olmasının yanında, tasavvuf alınında da çok önemli eserler vermiştir. Bunlardan bir olan Edebu'n Nefs'de; kişinin nefsinin hevâ ve arzularını kontrol altına alabilmesinin kalbini temizlemesi ile mümkün olabileceği ayet ve hadislerle desteklenerek, son derece sade ve anlaşılır bir dil ile anlatılmıştır.
70.00 ₺ -
Hidayete İlk Adım Bidayetül Hidaye
Hüccetü'l İslam İmam-ı Gazâli muhteşem eseri İhyâ-u Ulûmi'd-Din'in özü olduğunu söylediği bu eseri için şunları söylüyor: Her şeyden önce şunu bilmelisin ki; ilmin semeresi olan hidayetin eweli ve ahiri, zahiri ve bâtını vardır. Hidayetin nihayetine ancak başlangıçtaki sağlamlıkla ulaşılabilir. Aynı şekilde hidayetin bâtınına da ancak zahirine vakıf olduktan sonra erişilebilir. İşte ben sana hidayetin başlangıcını gösteriyorum ki, onunla nefsini tecrübe edesin, kalbini onunla sınayasın! Eğer kalbini hidayete meylediyor, nefsini de hidayete boyun eğiyor şekilde bulursan ve nefsinin hidayeti kabul ettiğine ikna oluyorsun o zaman hidayetin nihayetine bakmak ve ilim deryasına dalmak için buyur!
72.00 ₺ -
Kuranın Cevherleri Cevahirul Kuran
Ey uğraş olarak Kur’ân ile meşgul olan, ancak bu hususta gevşek davranıp Kur’ân’ın sadece zâhirî mânâlarını ve lafızlarını hızlıca kapan kişi! Sen nereye kadar okyanusun sahilinde gözün kapalı dolaşarak Kur’ân’ın harikulâde ahvâlinden gâfil olacaksın? Artık Kur’ân’ın güzelliklerini görüp de, hoş ve tatlı şeylerini sahile çıkartma zamanı gelmedi mi? Onun derinliklerine dalarak mücevherlerini çıkartıp da, zengin olma zamanı gelip dayanmadı mı? Okyanusun sadece sahillerine ve manzarasına sürekli bakıp da inci ve mücevherlerinden mahrum kaldığın için nefsini kınama zamanın gelmedi mi? Kur’ân’ın engin bir okyanus olduğu haberi sana hiç ulaşmadı mı? Okyanusun sahillerinden farklı farklı nehir ve kanalların oluşması gibi, önceki ve sonraki nesillerin ilminin de Kur’ân’dan bu şekilde çeşit çeşit kol ve türlere ayrıldığı haberi sana gelmedi mi? Okyanusun coşkun dalgalarına dalıp da incileri çıkartan kavme gıpta etmiyor musun? Öyle ki o insanlar o derinliklere dalıp oradan kırmızı yakutlar, ışıldayan inciler ve yeşil zebercedler çıkartmışlardır. Onlar okyanusun sahillerinde yüzüp amber ve altınları toplamışlardır. O kişiler bunları adalarına çıkartarak bunlardan panzehir yapmışlardır. Ben sadece kardeşlik hukukuna istinaden seni uyarıyorum. Onların yüzmelerinin, denize dalmalarının ve yolculuklarının nasıl olduğunu göstererek senin duanın bereketini umuyorum.
174.00 ₺ -
Hüccetül İslam İmam Gazali
Bu eser, her ne kadar Gazâlî gibi sarsılmaz bir ilim dağını anlatıyorsa da, bu bağa giren okuyucu tarihe ün salmış İbn-i Sînâ gibi filozofları, Hallâc-ı Mansûr ve Sühreverdî gibi tasavvuf yolunda can vermiş büyükleri de ziyaret edecektir. Ve burada tasavvufun dereceleriyle beraber Abdülkadir Geylani, Ahmed er-Rufâî, Muhyiddin Arabî, Sâdî-i Şirazî, Ferîdüddin Attâr ve Celaleddin Rumî misali büyüklerle, Ömer Hayyam gibi çok renkli ve tartışmalı kimselerle de tanışacaktır. Sonra bunların karşısında yer almış olan Cebriye, Kaderiye, Mütezile gibi fırkaların yanlışlannı görüp Hanbelinin, Şafii'nin kim olduğunu anlayacaktır. Fakat bütün bunlar arasında yine Gazâlî'nin ve eserlerinin sırlarına vâkıf olmanın zevkini tadacak ve onları yeniden yeniye okumanın zevkini bulacaktır
196.00 ₺ -
Yaratılıştaki Sırlar El Hikmetu Fi Mahlukatillah
Mahlûkatı incelemek, onların harikulâde hâllerini tefekkür etmek, çeşit çeşit mahlûkatın yaratılma hikmetlerini düşünmek, mârifetullah yolunda Allah'a tazim göstermek demektir. Böyle davranmak kişideki yakini kökleştirir. Bu hususta müttakilerin dereceleri de farklı farklıdır. Ben bu kitabı akıl ve basiret sâhipleri için Kuran âyetlerinin birçoğunun işaret etmiş olduğu nimet ve hikmetlerin çeşitlerini târif ederek telif ettim. (Allah celle celâlüh) aklı yarattı ve o akla ahdi göstererek onu tekmil etti, akıl sâhiplerine de mahlûkata bakmalarını, o mahlûkatta bulunan harikulâde hâlleri tefekkür ederek onlardan ibret almalarını emretmiştir. Nitekim Allah (celle celâlüh) şöyle buyurmuştur: "De ki: Göklerde ve yerde neler var, bakın da ibret alın!' Yûnus Sûresi,101. "Her canlı şeyi sudan yarattık. Hâlâ inanmıyorlar mı? Enbiyâ Sûresi, 30. Buna benzer pek çok apaçık âyet ve delil vardır ki, bunları ancak selim akıl sâhibi insanlar idrak eder. İmam-ı Gazali
66.00 ₺ -
Sufilerin Edepleri
Bu kitap, dünyada huzur içinde yaşamanın ve ölüm korkusunu üzerinden atmanın altın anahtarlarını veren eşsiz bir eserdir. Peygamberimiz aleyhisselâm buyurdular: “Bir kimse, ibadet etmemesine rağmen, güzel ahlâkı sayesinde cennette en üst derecelere erişir. Durmadan ibadet eden kimse de, sırf kötü ahlâkı yüzünden cehennemin dibini boylar.” Bir sûfîye göre güzel ahlâk: “Hem insanlara eziyet etmemek, hem de eziyetlerine katlanmaktır.” Ebubekir el-Kettânî: “Bir müminin gönlünü hoş etmem, bana kabul edilmiş bir hacdan daha sevimli gelir.” Ebu Osman: “Yüce gönüllü özür diler, aşağılık kimse ise böbürlenir.” Sülemî’ye göre sûfîlerin ahlâkı: Yumuşak huyluluk, alçak gönüllülük, cömertlik, dünyaya gönül bağlamamak, dost ve ahbabına edepte örnek olmak, insanların erdemlerini, kendisininse kusurlarını görmek, herkese saygılı olmak, insanlara nasihatte bulunmak, onlar için servetini ve kendisini feda etmek.
98.00 ₺ -
-
Abdulkadir Geylani ve Şahı Nakşibend
Seyyid Abdulkadir-i Geylani hazretleri ve Şah-ı Nakşibend hazretlerinin hal tercümelerini ve bazı menkıbelerini içerir. “Evvelki güneşlerin, hepsi battı ve gitti, Bizim güneşimizse, batmayacak ebedi.” Seyyid Abdulkâdir Geylanî
42.00 ₺ -
Mektubat Tercümesi 1.Cilt Kırık Manalı
İmam-ı Rabbânî (kuddise sirruhû) hazretlerinin kadîm eseri “Mektûbât”ın, Farsça asıl nüshasıyla kontrol edilerek, terimlerinin açıklandığı ve Mahmud Efendi (kuddise sirruhû) hazretlerimizin sohbetlerinden kesitlerin yer aldığı tercümesidir. İmâm-ı Rabbânî (kuddise sirruhû)’nun en geniş hacimli eseri Mektûbât'tır. Eser genel olarak Ehl-i Sünnet inancının vazgeçilmez sabiteleri ekseninde kelâmî, fıkhî ve tasavvufî çok önemli bilgiler içermektedir. İmam-ı Rabbânî (kuddise sirruhû) mektuplarında yer yer sorulan sorulara cevap vermiş, bazen gördüğü bir hatayı ikaz etmiş, kimi zaman da İslâm’ın o dönemde bulunduğu durum hakkında müslümanları uyarıcı ve bilgilendirici bir dil kullanmıştır. Dolayısıyla asırlardır başta mutasavvıflar olmak üzere kelâmcılar, fıkıhçılar, hatta tarihçiler bu eserden istifade etmişlerdir. Muhterem üstadımız Hacı Mahmud Efendi (kuddise sirruhû) Mektûbât’ın her âlime gerekli olduğu konusunda şöyle buyurmuştur: “Mektubatsız hoca, silahsız askere benzer.” Eser, İmam-ı Rabbânî (kuddise sirruhû)’nun farklı zamanlarda müridlerine, dostlarına ve yakınlarına yazdığı mektuplar derlenerek oluşturulmuştur. Birinci cilt, on yedi yıl içerisinde yazılmış olan 313 mektubun 1025 (1616) yılında Yâr Muhammed Cedîd Talekânî tarafından derlenmesiyle meydana getirilmiştir. İkinci cilt 1028 (1619) yılında Mevlânâ Muhammed Masum (kuddise sirruhû)’nun emriyle Abdülhay Hisârî tarafından Esmâ-i Hüsnâ’ya muvafık olarak 99 mektuptan oluşacak şekilde derlenmiştir. Mektûbât’ta bu zata gönderilmiş olan birkaç adet mektup bulunmaktadır. Üçüncü cilt ise 1031 (1622) yılında Berekât-ı Ahmediyye sahibi Muhammed Haşim Kişmî tarafından derlenmiştir. Bu ciltte de 124 mektup bulunmaktadır. 1302 (1887) yılında Muhammed Murad Kâzânî tarafından iki cilt olarak Arapça’ya çevrilen eser 1316 (1901) yılında Mekke’de basılmış, 1963 yılında da İstanbul’da tıpkıbasımı yapılmıştır. Gulam Mustafa Hân’ın Farsça olarak neşrettiği nüshanın da 1977 yılında İstanbul’da tıpkıbasımı gerçekleştirilmiştir.
220.00 ₺ -
Sünnet Neden Garip
Sünneti Nebeviye İçin Bir Savunma Hattı Yaşadığımız zamanda kafirlerin ümmetimize saldırılarına planlamalar yaptığımız gibi, içimizdeki Peygamber kıymeti bilmez cahillerin saldırısına karşı da en ağır tedbirlerimizi kullanıp Peygamber aleyhisselamın şahsını ve hadislerini koruma altına almadığımız sürece onun peygamberliğini de korumuyoruz demektir. Bu artık bir iman meselesidir. Ya Resulullahın emaneti olan sünnetini ve onun yazıya dökülmüş şekli olan hadislerini imanımız kabul edeceğiz ya da Yahudiler ve Hıristiyanların başına gelen, peygamberlerini bir kenara bıraktıkları hâlde mümin olma hastalığı bizim de başımıza gelecektir.
102.00 ₺ -
Ehli Sünnet Ve Cemaat Muhkem Kapının Sağlam Kulpu
Muhkem Kapının Sağlam Kulpu Ehli Sünnet Ve Cemaat kavramı bizler için son nefesimize dek yaşamakla memur olduğumuz istikamet anlamını taşımalıdır. Zira Cenabı Hakk'ın hidayet üzere olmanın ölçüsü olarak tayin ettiği sahabe imanına erişebilmenin yegâne yolu budur.Toprak bütünlüğümüze vatanımıza ve her türlü mukaddesatımıza yönelik yapılabilecek fiili işgallerden daha tehlikelisi aynı mihrakların yürüttüğü zihnî işgallerdir. Zira zihnen işgal edilmiş Müslüman'ın fiilen hür kalmış olması dişleri sökülmüş tırnakları çekilmiş bir aslanın hayat sürüyor olmasından farksızdır. Her ikisi de asli özelliklerini yitirdikleri için bir anlam ifade etmezler.Elinizdeki bu eser istismar ve tahrif hareketlerinin muhtelif çarpıtmalarla içini boşaltıp bambaşka bir surete sokmaya çalıştıkları "Ehli Sünnet ve Cemaat" kavramının ne anlama geldiğine vurgu yapmaktadır. Ayrıca modern zamanda yaşayan bir Müslüman'ın yaşadığı çağda tezahür eden hadiselere müstakimce bakabilmesine mütevazi bir katkı olabilme gayretini gütmektedir.
105.00 ₺ -
İrşadül Müridin Sert Ciltli
İrşadül Müridin Ciltli Şeyhül İslâm İsmail Efendi (İsmail Ağa) Camii Şerîfi Em. İmâm-Hatibi Mahmud Ustaosmanoğlu Efendi Hazretlerinin kırk yıla yakın yapmış olduğu hususî ve genel sohbetlerinden derlenmiştir. Hak aşıklarını (taliblerini) Hakk’a irşad etmek manasında olan bu eser, 15. Asrın Müceddidi Gavs-u A’zâm, Delîl-ü Sâlikin (Hak yolcularının rehberi), İmâm-u Zaman , Şeyhül İslâm İsmail Efendi (İsmail Ağa) Camii Şerîfi Em. İmâm-Hatibi Mahmud Ustaosmanoğlu Efendi Hazretlerinin kırk yıla yakın yapmış olduğu hususî ve genel sohbetlerinden derlenmiştir. Bu, feyiz dolu eserde tasavvufun incelikleri, Tarikat-ı Âlîyye ’ de riâyet edilmesi gereken âdâb ve dusturlar, tevbe, züht, takva, güzel ahlâk konuları işlenmiştir.
292.90 ₺ -
Güvercin Gerdanlığı
Bu eseri okuyup da anlatılanların içinde kendisinden mutlaka bir şeyler bulmayan tek kişi gösterilemez. Çünkü sevgi ve dostluk bütün insanların ortak duygusudur. İlk insandan son insana kadar, dünyada aşkı az ya da çok tatmayan, o yüzden acılar içinde kıvranmayan birinin çıkmış olması mümkün değildir. Âşık ile sevgili arasında yaşanan acı tatlı bütün olup bitenler hakkında bilgi veren satırları okurken zaman zaman kendinizden bahsedildiğini hissedeceksiniz. Öte yandan dostlar, ahbaplar ve arkadaşlardan söz edildiği kısımlarda da, dost görünüp sizin yüzünüze gülen, arkanızdansa kuyunuzu kazmaya çalışan ikiyüzlü tanıdıklarınızla bu eserde sık sık karşılaşacaksınız. Bir bakıma da bu eser tam bir öğütler kitabı, ders alınması gereken bir ibretler demetidir. Ayrıca bu eser tarih sosyolojisi, Endülüs’te yaşanan olaylar, o dönemin toplum yapısı, sosyal yaşantısı gibi konularda da eşi benzeri bulunmaz bir kaynaktır. Kurtuba’ya Ağıt: Eserin ek bölümünde, kaybolmuşken sonradan bir İspanyol araştırmacı tarafından bulunan İbn Hazm’ın güzelim şehir Kurtuba’ya, kaybedilen diyar Endülüs’e yazdığı yürek yakan bir ağıt bulunuyor.
222.00 ₺ -
İmamı Rabbani Risaleleri
“Bu eser, İmâm-ı Rabbânî’nin tasavvufî görüşlerinin bir hulâsasını ihtiva ettiği için oldukça önemlidir ve ‘Mektûbât’ın özeti’ diye nitelenmesi mümkündür. Ayrıca Mektûbât’ta bulunmayan birçok yeni bilgiyi de içermektedir.” Prof. Dr. Necdet Tosun “İkinci Binyılın Yenileyicisi” (Müceddid-i Elf-i Sânî) olarak anılan İmâm-ı Rabbânî Ahmed Sirhindî’nin Mebde’ ve Me‘âd, Ma‘ârif-i Ledünniyye, Mükâşefât-ı Gaybiyye isimli üç risalesi, Nakşbendilik sahasında çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Necdet Tosun tarafından Farsça aslından özenle çevrildi. İmâm-ı Rabbânî Risaleleri, Hâcegân ve Nakşbendî büyüklerinin seyr u sülûk usulleri, mânevî yolculuğun mertebeleri, ruhlar âlemi, tecellîler, vahdet-i şuhûd, Allah’ın zâtı, sıfatları ve bunların dünya ile ilişkisi gibi hem kelâm hem de felsefenin temel konuları hakkında tasavvufî yorumlar ihtiva ediyor.
255.30 ₺ -
Mantıkut Tayr Kuşların İlahisi
Bu kitap, Hz. Mevlâna'nın "Attâr yedi aşk şehrini dolaştı, bizse hâlâ bir küçük sokağın başındayız!" diyerek övdüğü bir İslâm sûfî-şairinin şaheseridir. Bu eser, yine Hz. Mevlâna'nın, "Ben söz söylemede Şeyh Attâr'ın kulu kölesiyim! Ey dost, her ne söyledimse onu Attâr'dan duymuşum!" dediği bir üstadın kaleminden çıkmadır. Gülşen-i Râz'ın yazarı Şebüsterî, "Yüzlerce yıl geçer de Attâr gibi bir şair gelmez!" der. Hüsn-ü Aşk'ın yazarı, dâhî şairimiz Şeyh Galib de ilhamını Attâr'dan aldığını söyler. Hz. Attâr, bu eseri yazmak için şairliğini bir araya getirerek tasavvuf edebiyatında yepyeni bir çığır açtı. Batı dillerinin hemen hemen hepsine defalarca tercüme edilen, dünyanın pek çok diline aktarılan ve bütün insanlığa seslenen bu eser, herkesi etkileyen kendine özgü çok çarpıcı bir özelliğe sahiptir. Dünyanın seçkin aydınlarının sık sık göz atmak ihtiyacı duydukları bir başucu kitabıdır. Büyük psikolog ve psikiyatristlerin de insan ruh ve karakterini anlamak için kullandıkları bir kaynak eserdir. Bu kitabın en önemli özelliği, insanı eski hâlinde bırakmaması ve okuyucusunu gönül adamlığı yolunda ilerlemeye yönlendirmesidir. gizle
222.00 ₺ -
Kuranı Okumak ve Anlamak
Avrupa ve Amerikasıyla Batı dünyası hızla Müslümanlaşıyor… Bunda Gazzâlî’nin katkısı çok büyük... Çünkü Batı’da en çok okunan kitapların başında onun eserleri geliyor… Elinizdeki kitap dâhil, Gazzâlî’nin hemen hemen bütün kitapları Batı dillerine çevrilmiş bulunuyor. Ayrıca Gazzâlî, hakkında en çok tez yapılan ve kitap yazılan bir İslâm âlimi unvanını koruyor… İşte bu eserde, böyle güçlü bir âlim ve çok değerli bir sûfînin kaleminden Kur’ân’a nasıl bakılması, nasıl okunması ve nasıl anlaşılması gerektiğini okuyacaksınız… Bu eserle birlikte artık Kur’ân’ı daha bir duyarak, daha bir duygulanarak, daha bir ürpererek okuyacak, okudukça çok daha fazla mânevî haz alacak ve rûhen kanatlandığınızı hissedeceksiniz…
105.00 ₺ -
Fütuhul Gayb Alemlerin Keşfi
(Dünyanın) lezzet ve şehvetinden çıkan kerih kokuyu duyar duymaz tıkayıver burnunu. Kurtar kendini ondan ve onun âfatından. Sana taksim olunan elbet ki ulaşacak sana. Bir de bakmışsın ki sen bambaşka bir sen olmuşsun." İnsan, türlü olumsuzluklarla karşı karşıya kaldığında çoğu zaman ne yapacağını bilemez, bununla birlikte, durup bir düşünme payı da bırakmaz kendine. Hemen fiiliyata geçme isteği, insanda zuhur eden temel davranışlardan biri olur. Oysa yaratılmışların en makbulü olarak dünyaya gelen insan; özüne döndüğünde kendi içinin âlemlerini keşfetmeye, içinde ve dışında görüp tahayyül edemediği bütün âlemlerin Rabbine gönülden hamdetmeye başlar. Burada ise "âlemlerin keşfi" başlamış, gaybın yani insana bilinmeyen katmanların perdeleri kişinin istidadınca açılmaya başlamıştır. İşte, velîlerin velîsi, "Gavsü'l-Âzâm" Abdülkâdir Geylânî, sohbet usulünde vücuda gelmiş en önemli eserlerden biri olan Fütûhu'l-Gayb'da, okuyucuları âdeta, dizinin dibinde muhabbetli sohbetini dinleyen birer derviş misali manevî bir eğitime tâbi tutarak dünyanın süflî meseleleri ile münakaşadan bîzar olup kalbi temizlemeyi ve bu vesile ile Allah'a yaklaşmayı şiir gibi akan cümleleriyle öğretiyor. Fütûhu'l-Gayb, bir tasavvuf klasiği olmasının yanı sıra geleneksel eğitimin metodunu da içeren bir sohbet usulü klasiği özelliğini de taşıyor.
162.80 ₺