-
Tefsirde Metodolojik Sorunlar
Tefsirle ilgili metodolojik (usûlî) sorunlar İslâm dünyasında hep devam edegelmiştir. Bunun da İslâmî gelenekte tek bir metodolojiyi dikte ettirme düşüncesinin bulunmamasından kaynaklandığı söylenebilir. Çünkü tefsir metodolojisi Müslüman âlimlerin zihinlerinde hep çoğulcu bir yapıyı çağrıştırmıştır. Bunun doğal bir sonucu olarak tefsirdeki metodolojik arayışlar bir taraftan kendi alanında açılım gösterirken diğer taraftan da birçok soruna zemin hazırlamıştır. İşte biz bu mütevâzi çalışmamızda sözünü ettiğimiz sorunların önemli bir kısmını ele alıp değerlendirmeye çalıştık.
167.50 ₺ -
Günümüz Tefsir Problemleri
Müslümanlar için bilgi objesi olmasının ötesinde hayata yön veren ve bu anlamda varoluşsal bir değer ifade eden Kur'ân, ahlâkî değerlerin tamamen kaybolduğu bir zamanda insanlığa gönderilen bir hidâyet kaynağıdır. Bu kaynaktan gerektiği gibi yararlanmak hiç kuşkusuz Kur'ân'a dönmekten ve onunla hemdem olmaktan geçmektedir. Genelde bu bilinçte olan müslümanlar özelde de Türk toplumu Kur'ân'ı okuma, okutma, ezberleme ve ezberletme konusunda büyük bir hassasiyet göstermektedir. İşte biz de tamamen bu hissiyatla hareket ederek tefsirin tartışmalı konularıyla ilgili bir çalışma yapmaya gayret ettik. Amacımız hem Türkiye'deki İlâhiyat Fakültelerinin müfredat programlarında yer alan "Günümüz Tefsir Problemleri" adlı dersin içeriğine uygun bir kitap hazırlamak hem de genel okuyucu kitlesinin, Kur'ân muhtevasıyla ilgili tartışmalı meselelerde belli bir birikim sahibi olmalarına yardımcı olmaktır.
300.00 ₺ -
Şerhül Akaid Sadüddin Taftazani
Şerhu’l-Akaid, Mâtürîdî âlim Ömer Nesefî’nin Akaid-i Nesefî adıyla bilinen meşhur akaid risalesine Eş’arî âlim Sa’düddin Taftâzânî tarafından yazılmış bir şerhtir. Şerh, hacim olarak metne göre geniş olduğu gibi, dil ve problematik itibarıyla da seviye olarak metnin çok üstündedir. Bu bakımdan Taftâzânî’nin Şerhu’l-akaid’i üzerine geçmişten bugüne hayli çalışma yapılmış; gerek şerh, gerek haşiye türünden etrafında yüzlerce eserden oluşan zengin bir literatür oluşmuştur. Söz konusu şerh ve haşiyeler, bir yandan şerhin kapalı ve zor noktalarını açıklayarak diğer yandan Taftâzânî’nin şerhte gündeme taşıdığı bazı soru ve sorunları, getirdiği kimi cevap ve çözümleri tartışarak kelamî düşüncenin gelişimine önemli ölçülerde katkı sağlamışlardır. Nitekim Giritli Sırrı Paşa Şerhu’l-akaid’i tercüme ederken belirtilen şerh ve haşiyelerden önemli bulduklarını da çevirerek bir nevi Osmanlıca “Şerhu’lakaid Külliyatı” ortaya koymuştur. Gerek Şerhu’l-akaid dersi veren hocalar gerek Şerhu’l-akaid üzerine makale, tez çalışması yapan akademisyenler için bu şerh ve haşiyelerden yararlanmak bir mecburiyet olmuştur. Şerhu’l-akaid, günümüzde bazı geleneksel İslamî eğitim kurumlarının müfredatında yer aldığı gibi ilahiyat fakülteleri bünyesinde zaman zaman düzenlenen kelam seminerlerinde de temel metin olarak kabul görmektedir. Yeterli klasik Arapça eğitimi almamış olan bazı kelam okuyucuları ve bilhassa medrese ve ilahiyat talebelerinin metinle daha kolay ve sağlıklı biçimde temas kurabilmeleri için Şerhu’l-akaid’in günümüz Türkçesiyle tercüme edilmesi bir ihtiyaçtı. Elinizdeki çalışma böyle bir ihtiyaca cevap olarak ortaya çıkmıştır.
314.90 ₺ -
Tefsirin İlk Çağları
Tefsir tarihi genel olarak tedvin öncesi ve tedvin sonrası şeklinde iki ana döneme ayrılmakta ve bu iki kısmın her ikisinin de en nihayetinde hicri ilk üç asır içerisinde bütünüyle tekâmüle ermiş olduğu düşünülmektedir. Böylelikle tefsir tarihi, belli bir bilimsel disiplinin hazırlık, oluşum ve dönüşüm süreçlerini tamamlaması için öngörülebilecek bütün kriterlerden yoksun bir şekilde tasavvur edilmiş olmaktadır. Dahası tedvin dönemindeki faaliyetler ilk iki asırla sınırlı tutularak sonraki dönemler rivayet-dirayet, atomcu-bütüncül, kelâmî, fıkhî, mezhebî vs. şeklinde bir tasnif çerçevesinde ele alınmakta, böylece tefsir tarihinin tamamlandığı öngörülmektedir. Hâlbuki tarih bir silsileden ibaretse her adımda yeni olgular, yeni anlayışlar, yeni tarzlar ortaya çıkabilir. Tefsir için vâkıa da bizatihi böyle gerçekleşmiştir. Yani tefsirin Hz. Peygamber dönemindeki hâli ile sonrasındaki her bir kuşaktaki hâli arasında sürekli dönüşümler yaşanmış ve nihayet belli ana yapılar teşekkül etmiş, sistemleşme gerçekleşmiştir. Ancak bütün bunlar tabiatıyla uzunca sayılacak bir süreç içerisinde gerçekleşmiştir. Bu da tefsirin her bir kuşak içerisinde geçirdiği dönüşümlerin takip edilmesini, her dönemin kendine özgü etkin unsurları eşliğinde müstakil olarak -dönemler arası dikey bağlantılar ve kopuşları dikkate alarak- ele alınmasını gerektirmektedir. Çünkü tefsir eğer Müslüman toplumların Kur'an'ı anlama çabalarına işaret eden bir kavram ise ya da içeriğinde bu unsurları da barındırıyorsa, o takdirde söz konusu çabaların ardındaki siyasi, sosyal, kültürel etkenlerin dikkate alınmaması, tarih yazımı açısından anlaşılabilir bir tutum olmayacaktır. Bunun yerine Müslüman toplumların herhangi bir çağda Kur'an yorumu (tefsir) faaliyetine giriştiklerinde hem geçmişten tevarüs ettikleri birikimin etkisi altında olduklarını hem de kendi dönemlerinin etkin siyasi, sosyolojik, kültürel, entelektüel atmosferinin devreye girmesi ile geçmişten devralınan mirasın şu ya da bu ölçüde dönüşüme uğradığını hesaba katmak, nihayet yorumun tarih ve kültür ile iç içe gelişen bir hikâyesinin bulunduğunu düşünmek ve tefsir tarihi yazımında işte bu hikâyenin izini sürmeye çalışmak çok daha aydınlatıcı sonuçlara ulaştırabilir. Bu çalışmada tefsirin ilk Müslüman nesillerin geçirdiği sosyolojik, siyasi ve kültürel dönüşümlerle eşgüdümlü olarak şekillenişinin takip edilecek olması temelde böyle bir ana teoriye dayanmaktadır.
314.90 ₺ -
Çağdaş Dönemde Kur'an ve Tefsire Ne Oldu?
Mehmet Paçacı’nın son on yıllık çalışmalarının sonuçlarını ihtiva eden bu eserde, okuyucu, yoğun olarak çağdaş dönemde Kur’an ve tefsir bağlamında gerçekleşen tartışmalara ve gelişmelere dair kelami anlamda tespit, karşı çıkış, çözümleme, eleştiri ve sonunda teklif biçeminde metinlerle karşılaşacak. Eserde bir araya getirilen makaleler, meseleyi yöntemsel olmanın yanı sıra, belki de daha temelde kelami bir sorun olarak görüyor ve ele alıyor. Kitapta okuyacağınız çalışmaların temel problemini, düşünce dünyamız ve geleneğimiz üzerinde biriken çağdaş bir tortunun, yazarın uzmanlık alanı olan Kur’an ve tefsir üzerinden temizlenmesi oluşturuyor. Ayrıca özgün İslami bilimler geleneğini kendine has özellikleriyle olabildiğince ortaya çıkarmak, bu yazıların bir başka amacıdır. İki yüzyılı aşkın bir süredir katman katman biriken bu tortunun bir çırpıda temizlenmesi mümkün olmasa da, elinizdeki çalışma, söz konusu sorunumuz hakkında okuyucularında bir farkındalık yaratmayı hedefliyor.
37.10 ₺ -
Tefsirun Nesefi 2 Cilt Takım
Ebul Berekat Abdullah B Mahmud Nesefi El Mektebetül Asriyye Tefsirü'n-Nesefi - تفسير النسفي Ebü'l-Berekât Hafızüddin Abdullah b. Ahmed b. Mahmud En-Nesefi - أبي البركات حافظ الدين عبد الله بن أحمد بن محمود النسفي Yayıncı: Mektebetü'l-Asriyye Yayın Yeri: Beyrut Medariküt Tenzil Ebul Berekat En Nesefinin Kuranı Kerim Tefsiri Genellikle Tefsirun Nesefi veya Medarik diye anılan kitabın giriş kısmında müellif eserini ismini zikretmediği bir kişinin isteği üzerine kaleme aldığını ve kısa sürede tamamladığını ifade eder.Yaşadığı dönemde Maveraünnehir bölgesinde Mu'tezile Cehmiyye ve Kerramiyye gibi Ehli Sünnet dışı fırkalara ait görüşlerin yaygınlık kazanması müeellifin bu kararında etkili olmuş,esas itibariyle Ehli Sünnet itikadını ayetlerle destekleme amacı göz önünde bulundurularak yazılmıştır.
80.00 ₺ -
Muhtasar İbni Kesir Tefsiri 6 Cilt
Muhtasar İbn-i Kesir Tefsiri (6 Cilt+Şamua) / Kur'anı Kerim'in Hadislerle Tefsiri Gözden Geçirilmiş Yeni Dizgi İBN KESİR'İN HAL TERCEMESİ (özgeçmişi) VE TEFSİRİNİN ÖZELLİKLERİ
2047.50 ₺ -
Her Güne Bir Ayet
Hayır, ümit kesmedi Allah senden. Ardın sıra bunca dil döküşünden anlasana... Yanımdaki koltuğa oturur oturmaz yazmaya başladı. Yol boyunca başını kâğıttan kaldırmadı. Altıncı kâğıdı da önlü arkalı doldurdu ve nihayet durdu. Merakımı gidermek zorundaydım. Hafif yüzüne doğru dönüp “Epeydir kalemle mektup yazıldığını görmemiştim” dedim. Tebessüm etti. “Cezaevine yazıyorum!” dedi. “Eşim üç yıldır içeride…” “Allah kavuştursun!” demekle yetindim. “Eşime her gün mektup yazıyorum” diye ekledi. İnanamadım ama şüphe etmemin de anlamı yoktu. “Bir de şey…” diye devam etti, “bu sabah mektubum; bir de akşam yazacağım.” Samimi bir aşktan şüphe etmenin mahcubiyetiyle yol boyu tek satırına odaklandığım Kur’ân’a döndüm. Uçağın alçalışa geçtiğini anons etti kaptan. Tanıştık; adı Yelda imiş. Gaziantep Havalimanı’na indik. Kapıların açılmasını beklerken sordum: “Sizi yormuyor mu, her gün her gün…” “Asla…” diye diklendi, “bunu en çok ben istiyorum, korkuma iyi geliyor.” “Korku?” “Eşimin benim ondan ümit kestiğimi sanmasından korkuyorum.” Kapı açıldı. Kur’ân’ı çantama koymak üzereydim ki, ben de elimde bir mektup tuttuğumu fark ettim. Kalkmak üzere olan Yelda Hanımı durdurdum. “Az önce söylediğinizi bir daha söyler misiniz?” dedim. Tekrarladı: “Benim en büyük korkum eşimin benim ondan ümit kestiğimi sanması, yoksa o oradan çıkma ümidini kaybeder.” Elimdeki kalın 'mektub'u gösterdim ona. “Bugün bu mektubun bana niye yazıldığını anladım sayenizde…” dedim. “Nasıl yani?” diye bakan gözlerini görebiliyordum. “Dünyanın dert duvarları arasında ezilmiş, ağır günahların parmaklıkları ardında rehin alınmış bana bu mektubu gönderenin niyeti de aynı olmalı. “Benim en büyük endişem, benim senden ümit kestiğimi sanman…” Hayır, ümit kesmedi Allah senden. Ardın sıra bunca dil döküşünden anlasana..
154.10 ₺ -
Celaleyn Tefsiri Tercümesi 3 Cilt Takım
Muhterem okuyucu! Bu eser CELALEYN tefsirinin bir tercümesidir. Bu esere Celaleyn denmesinin sebebi: İsimleri CELAL olan iki alim tarafından yazılmış olmasıdır ki, Celaleyn, tesniye (iki varlığı ifade eden kelime) olup iki Celal demektir. Şöyle ki: Kur'an-ı Kerim'in: Bakara Suresi'nden itibaren İsra Suresi'nin sonuna kadar tefsirini: Celalüddin el-Mahalli (791-864) yazmış, vefat edince bunu bilahare Celaluddin es-Suyuti (849-911) aynı tarz üzere ikmal etmiştir. İşte bu sebeble TEFSİR-İ CELALEYN ünvanıyla ma'ruf bu mübarek tefsir, gayet muhtasar ve çok faydalı bir eserdir. Şafii mezhebine mensub olan her iki müfessir aynı üslubu takib etmiştir. Garib kelimelerin manaları gösterilmiş, kıraat farklılıklarına dikkat çekilmiş ve tercih edilen görüşlere itimad edilmiştir. Sadece İmam-ı Şafii'ye ait fikhi fetvalara yer verilmiştir. Bu veciz tefsire Lübbu't-Tefasir = Tefsirlerin özü, denilse layıktır. Allah-u Teala her iki müfessire rahhmet eylesin. Amin. İşte böyle kıymetli bir eseri Ali Rıza KAŞELİ hocaefendi tarafından yapılan tercemesini başından sonuna kadar satır satır kontrol ettim. Mütercimin usul ve üslubunu bozmadan ikmal ettim. Hatasız bir tercüme olabilmesi için mevcud bütün güç ve gayretimi sarfettim. Ancak şunu da unutmayalım ki: Hatasız, eksiksiz tek kitab, Kitabullah'dır = Kur'an-ı Kerim'dir. Binaenaleyh gözden kaçabilen ufak-tefek hatalar, eksiklikler müteakip baskılarda telafi edilecektir, inşaallah. Bu sebebi e ilim erbabının yapıcı tenkidlerini beklemekteyiz. Celaleyn Tefsiri, günümüzde İmam-Hatib . Liselerinde, İlahiyat Fakültelerinde ve Kur'an-ı Kerim Kurslarında ders kitabı olarak okutulmaktadır. Bu bakımdan bu terceme, öğrenci kardeşlerimize yardımcı bir ders kitabı olacak ve büyük bir boşluğu dolduracaktır, kanaatindeyiz.
1102.50 ₺ -
Ruhul Beyan Tefsiri 10 Cilt Arapça Takım
Eski Osmanlı Baskısıdır Dil: Arapça Sayfa Sayısı: 5120 Cilt: Sert Kağıt Cinsi: Şamua Kağıt Ebat: 17 x 24 cm Ruhul Beyan Arapça 10 Cilt Takım
2750.00 ₺ -
Ruhul Beyan Tefsirinden MİRAÇ
PEYGAMBER EFENDİMİZİN (S.A.V.) EN BÜYÜK MUCİZELERİNDEN MİRAÇ Meleklerin ettiği senâ, Peygamberlerin bile sonuna varamadıkları hamd, kevn-ü mekânın Hâlık'ına ins ve cinin Râzık'ına olsun. Bu fakir, hakir ve kusuru çok her an Hakk'a mutaçtan, 1993 yıllarında bazı hoca kardeşlerimin ricası üzerine Ruh'ul Beyân'ın eski nüshalarından noksan ve ilave olmadan tamamen kitaba sadık kalarak Mi'raç bölümünün tercümesini kaleme aldık. Bu Mir'aç makamı makamların en yücesi iken ehl-i siyer bu meseleyi kısa geçmişlerdir. Fakir bu bapta ne kadar rivayetler varsa bilhassa Ruh'ul Beyân'daki Mi'raç bölümünü Allah Teâlâ'nın izniyle, mürşidimin himmetiyle Türkçe olarak tercüme ettik. Bu sebeple bu Mi'raç kitabı sair siyerlerden yani Mi'raç kitabı sair siyerlerden yani Mi'raç konusunda mümtaz olur inşallah. Bu eserler İslam dinine hizmetlerde bulunduğuna şüphe götürmez bir gerçektir. Bu kitabın adını, Peygamberimiz (Sallallahü Aleyhi Ve Sellem)'in en büyük mucizelerinden olan Mi'raç ile isimlendirdik. Peygamberlerin sonuncusunun ismi şerifine telif ettim. Onun lütfu keremi hazinesinden umarım ki, büyük şefaatine ve yüksek yardımına mazhar olup vefatım sırasında şehadet telkinine kavuşayım. Âlim ve fâdıllardan rica ederim ki, bu kitapta vâki olan hatayı düzeltip beni ayıplamayalar. Ey Kerimû!, Ey Rahimû! İhsanı bol Bizi dostla dostluğuna kıl kabul. Amin.
105.00 ₺ -
Ruhul Furkan Tefsiri 19.Cilt Rahle Boy Ciltli
Ruhul Furkan 19.Cilt Ruhul Furkan Tefsiri Çıkan Son Cildi 19.Cilt RUHUL FURKAN TEFSİRİ HAKKINDA: Allame, fadıl, muhakkik, hicri 15.Asrın müceddidi, Şeyhü’l İslam İsmail Efendi (İsmail Ağa) Camii Şerifi emekli İmam Hatibi Mahmud Ustaosmanoğlu Efendi’nin riyasetinde kaleme alınmış, takriben 57 cilt olması beklenen mükemmel bir tefsirdir. Bu şaheser tefsirin hazırlanmasında Arapça, Farsça ve Türkçe birçok kitaptan istifade edilmiş olup, her sınıf insanın anlayabileceği sade bir dil ile yazılmıştır. Ayet-i Celileler, en ince ayrıntıları ile izah edilirken ihtiyaç duyulan kelam, fıkıh, tasavvuf ve genel kültüre dayalı malumat da verilmiştir. RUHUL FURKAN TEFSİRİNİN YAZILMA SEBEBİ: Mahmud Efendi Hazretleri (Kuddise Sirruhu) tefsir-i şerifin sebebi telifi hakkında şöyle buyuruyorlar: “Kuran-ı Azimüş-şanın manasının kelime-kelime anlaşılmasına çok hevesli olduğumuz, kardeşlerimiz tarafından yakinen bilinmektedir. Nice büyük âlimler, Kur’an-ı Kerim’i Türkçe tefsir ederek, bu büyük kitabın manasını anlama hususunda insanların ihtiyaçlarını karşıladıklarından, ziyade aciz olan bu kardeşiniz, böyle büyük bir işe girişmeyi düşünmüş dahi değildir. Ancak; hicri 1402 Şaban Ayı’nın Berat Gecesinde, Ravza-i Mutahhara’da yani Peygamberimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem)’in bulunduğu pâk cennet bahçesi olan mescid-i şerifinde bulunduğumuz sırada Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) tarafından vaki olan manevi bir işaretle bu mühim işe başladık. Ve yukarıda geçtiği gibi kelimekelime mana verilmesine ziyade ihtimam (dikkat) göstererek, bazı kardeşlerimizle beraber bu uzun yola çıktık. MUKADDİME: Bu tefsirin mukaddimesinde(giriş kısmında)evvela Kur’an-ı Azimü’ş-şan’ın fezâili (faziletleri) hakkındaki bazı âyet-i kerimeler mealleri ile beraber yazılmıştır. Sonra, Ali Haydar Efendi (kuddise sirruhu) Hazretlerinin kendi Kur’an-ı Kerim’inin baş tarafına yazmış olduğu Kur’an-ı Kerim ile alakalı bütün hadis-i şerifler ve tefsir heyetinin bulduğu bazı hadis-i şerifler tercüme edilerek, kaynaklarıyla beraber zikredilmiştir. Müteakiben yine Kur’an-ı Kerim hakkında Ali Haydar Efendi (kuddise sirruhu) Hazretlerinin kendi Kur’an-ı Kerim’inin evveline yazdığı, ayrıca tefsir heyetinin de bulduğu büyüklerin sözlerinden bazıları ilave edilmiştir. Bundan sonra Kuran-ı Kerimi gafil olarak okumanın zemmi (kötülenmesi) hakkındaki bazı hadis-i şerifler ve büyüklerin sözleri nakledilmiştir. Mukaddimenin sonunda da Kur’an-ı Kerim’i kendi görüşü ile tefsir etme hakkında varit olan (gelen) tehdit mahiyetindeki hadis-i şerifler zikredilmiştir. AYETLERİN TEFSİRİNDE TAKİP EDİLEN USUL 1-KELİME MANASI: Her ayetin tefsirinde takip edilen bu usul, Kur’an-ı Kerim’i kolayca anlayabilmek için çok büyük ehemmiyet (önem) taşımaktadır. Zira topluca mana verildiğinde, Kuran’ı iyice anlamayı ve tefsir etmeyi isteyen kardeşlerimiz hangi mananın hangi kelimeden alındığını anlayamamaktadırlar. Bu tefsirde ise herkesin Kur’an-ı Kerim’i kelime kelime anlayabilmesi çok istenildiğinden bu usüle riayet edilmeye çalışılmıştır. Bu arada kelimeleri ve cümleleri birbirine bağlayan mahzuf ibareler (gizlenmiş sözler) zikredilmiştir ki, dikkatli düşünüldüğü takdirde, sadece kelime manasından bile, âyet-i celilelerin manaları anlaşılabilecek bir hale gelmiş olsun. Ayrıca sarf ve nahiv ilimlerini okumuş kardeşlerimizin, fail, meful, hal gibi kelimelerin cümle içindeki durumlarını ayırt edebilmeleri için yardımcı edatlar kullanılmıştır. Ancak, terkib-i izafiler(isim tamlaması) gibi birbirinden ayırt edilmesi uygun olmayan yerlerde kelime manası verilemediğinden, terkip (toplu) manası verilmiştir. 2-MEAL-İ ŞERİF : Kelime manasından herkes istifade edemeyeceğinden ve âyetin toplu manası anlaşılamayacağından, her âyetin meâl-i şerifi (şerefli manası) kelime manasından sonra yazılmış ve bu meâl verilirken âyetin zahirinde (dış görünüşünde) bulunmayan kelime ve terkiplerin manaları katılmamaya dikkat edilmiştir. Ancak, âyet-i celilenin manası tam anlaşılabilmesi için, bir takım mahzuf (gizlenmiş) manaların ve bazı izahların zikredilmesine ziyade ihtiyaç duyulduğundan onlar parantez içinde ayrı bir yazı şekliyle açıklanmıştır. Böylece, meâl-i şerif tefsirli (açıklamalı) bir meâl haline gelmiştir. 3-İZAHAT Sadece meâl-i şerifle de iktifa edilmeyip (yetinilmeyip) her âyet, muteber tefsirlerde bulunan izahlardan istifade edilerek açıklanmaya çalışılmıştır. Şöyle ki: Tefsirlerde sebebi nüzulü beyan edilmiş olan âyetlerin, iniş sebepleri zikredilmiştir. Ahkâm âyetlerinden (şeri hükümleri beyan eden âyetlerden) çıkarılmış olan bir takım fetvalar da yeri geldiğinde açıklanmıştır. Âyet-i Celilelerle alâkalı hadis-i şeriflerin kaynakları ilmî usulle kaydedilerek yazılmaya gayret edilmiştir; Evvela hadis metninin alındığı kitap zikredilmiş, diğerleri ise ulema arasında bilinen sıralamaya göre yazılmıştır. Bazı âyet-i celilelerde bulunan yer ve şahıs isimlerininıstılahları (özel manaları) da, tefsirde derç edilmiştir(konulmuştur). Açıklanması gereken zor kelimelerin mehazları (asılları, kaynakları) müfret (tekil)sss ve cemileri (çoğulları) zaman zaman tefsirde yazılmıştır. Âyet-i celilelerin anlaşılmasını kolaylaştıracak olan veya onlarla alâkası bulunan kıssalar (hadiseler) de, muteber (kıymetli) tefsirlerden alınarak açıklamıştır. Zikirle alâkalı âyetlerde, yine güvenilen tefsirlerden ve kitaplardan alınan, tasavvufî manaların da katılmasına özen gösterilmiştir. Ayrıca, her âyetin izahının sonunda, o âyetin tamamı veya bir kısmıyla alâkalı diğer âyeti kerimeler bulunup, meâlleriyle yazılmaya gayret gösterilmiştir; Ta ki, vaaz ve nasihat etmek isteyenler, bir âyeti gözden geçirirken onu açıklayan diğer âyet-i kerimeleri de, önlerinde hazır bulup vaazlarını ziynetlendirsinler (süslesinler). Bu hususta en büyük rehber, Ali Haydar Efendi (kuddise sirruhu) Hazretlerinin, Mahmud Efendi Hazretlerine (kuddise sirruhu) verilmesini arzu ettiği kendi Kur’an-ı Kerimi’ninkenarlarına almış olduğu rakamlar (âyet ve sayfa numaraları), hatlar (çekilen çizgiler) ve izahlar olmuştur. Şu da bilinmelidir ki: Milletimizin, geçmiş büyüklerinin kıymetli lisanlarını terk etmeye başladığı şu günlerde Arapça, Farsça ve Türkçe karışımından meydana gelmiş olan Osmanlıcanın tamamen unutulmaması için Osmanlıca kelimelerin asılları yazılmış, nesiller arasında irtibat sağlamak için de kelimelerin karşılıkları parantez içinde zikredilmiştir. Bu büyük gaye hedeflendiğinden dolayı tefsirin uzamasından, akıcılığın bozulmasından ve dolayısıyla gelecek olan itirazlardan çekinilmemiştir
418.50 ₺ -
İhlas Sûresi Tefsiri
Az sözle çok şey anlatan ve muhtevâsı yönüyle son derece önemli olan İhlâs Sûresi üzerine, gerek mutasavvıflar, gerekse müfessirler tarafından pek çok tefsir yazılmıştır. Mevâridü Zevi'l-İhtisâs ilâ Makâsıdi Sûreti'l-İlhâs adlı eser de bunlardan biridir. VIII/XIV. yüzyılda yaşamış şâzilî sûfîlerden biri olan İbnü'l Meylak tarafından kaleme alınmış olan bu eser, şimdiye kadar yapılmış İlhâs Sûresi tefsirlerinde yer alan birçok bilgiyi ihtiva etmesi açısından büyük bir öneme sahiptir. Mevârid, zengin içeriğinin yanı sıra İhlâs Sûresi nezdinde, pek çok kelâmî ve ictimâî meseleye dikkat çekici atıfların yapıldığı bir eserdir. Diğer İhlâs Sûresi tefsirlerine göre hacminin geniş olmasının sebebi de bahsi geçen muhtevâ genişliğidir. Bu nedenle eserin, tefsir literatürünün güzel ve faydalı bir örneği olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
119.00 ₺ -
Ey İman Edenler
Hasan-ı Basri rahmetullahi aleyh diyor ki; "Allah Teâlâinın ey imân edenler hitabını duyunca ona bütün dikkatinle kulak ver. Çünkü onun içinde ya yapman gereken bir emir ya da kaçınman gereken bir nehiy vardır: Şunu samimiyetle ifade etmek isteriz ki, Allah dostlarının bu ve benzeri hatırlatmalarını dikkate alarak yola çıktık. Burada ele aldığımız ayetlerin etraflıca okunarak anlaşılması niyetiyle işe başladık. "İnnemeilmü'minüne" lafzı ile başlayan ayetlerle "Yâ eyyühe'llezine âmenü" hitabıyla başlayan mübarek ayetleri açıklamalarından derli toplu kolayca anlaşılır bir metin olmasına özen gösterdik. Ve bu çalışmada, mü'min şahsiyeti dokuyan erdemlerle Müslüman toplumu ayakta tutan değerlerin özetini bir kapak altında toplamaya gayret ettik. Burada ele aldığımız ayetlerin izahını, tefsirlerde getirilen açıklamalarla, bunlara dayanak teşkil eden hadis-i şeriflerin rehberliğinde yapmaya çalıştık. Ve her makalenin sonunda, konu çerçevesinde söylenebilecek olanları maddeler halinde hülasa etmeye gayret ettik. Birbirine yakın ve birbirinin tamamlayıcısı olan konu başlıklarını bölümler halinde bir araya getirip tanzim ettik. Böylece Ey İman Edenler isimli kitap on bir bölüm başlığı altında teşekkül etmiş oldu.
234.00 ₺ -
Tefsiri Mevakib Kuranı Kerim ve Osmanlıca Tefsir
Tefsiri Mevakib Kuranı Kerim ve Osmanlıca Tefsir Tıbkıbasım İsmail Ferruh Efendi tefsirinde, Hüseyin Vâiz Kâşifi’nin yazdığı Tefsîr-i Hüseynî olarak da bilinen Farsça el-Mevâhibü’l-Aliyye isimli tefsirini esas almıştır. Tibyân, Beyzavî, Keşşâf ve Hâzin tefsirleriyle tatbîk ettikten sonra ihtisâr ederek el-Mevâkib ismiyle Türkçe’ye tercüme etmiştir. Kitap, Tefsîr-i Mevâkib ismiyle meşhur olup sayfaların orta kısmında Kur’ân-ı Kerim vardır. Sayfa kenarlarında ise âyet-i kerîmelerin meali hâşiye şeklinde yan taraflara yazılmıştır. Rumeli ve Anadolu Kazaskerleri, Şeyhülislam, Nakîbüleşraf vesâir asrın âlim ve fazıllarından 13 kişilik bir heyetin tedkîkinden sonra Sultan İkinci Abdülhamid Han devrinde defâatle tab’ olunmuştur. Fazilet Neşriyat tarafından Bahriye matbaasında (1905 yılında) basılan nüshadan tıbkıbasımı yapılmıştır.
233.35 ₺ -
-
Hak Dini Kuran Dili 10 Cilt Şamua
Tefsir hususunda emsali az bulunan, merhum Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Efendi'nin bu güzide eserinde şu hususlar anlatılmıştır. 1- Kur'an-ı Kerim'in sonsuz nuruna işaret edilmiş, tercemelerin mahiyeti, tesfir ve te'vilin farkı gösterilmiştir. 2- Ayet-i kerimlerin tefsirleri sadelik içinde yapılmış, ayetlerin esbab-ı nüzulü yazılmış, aralarındaki münasebet mükemmel bir şekilde gösterilmiştir. 3- Bu eserde, Müslümanlara fazilet ve terraki yolları gösterilmiş, müsteşriklerin İslam hakkındaki hezeyanlarına ilmi cevaplar verilmiştir. 4- Bu tefsiri hazırlarken birçok tefsirin yanındaki en ziyade Fahreddin Razı, Ebu Hayyan, Kazı Beyzavi ve Ebbussuud tefsirlerinden faydanılmıştır. Bu nadide eseri bütün Müslüman halkımıza tavsiye ederiz.
1960.00 ₺ -
Bahrul Medid Tefsiri 11 cilt Takım
Bahrü’l-Medid fî Tefsiri’l-Kur’âni’l-Mecîd isimli tefsir, zahirî ve bâtınî ilimlerde üstat Ahmed İbn Acibe el-Hasenî es-Şazeli (k.s) ’ye aittir (1124/1809). Bu tefsir, baştan sona yüce Kur’ân’ın zahiri tefsiri ile tasavvufî işaretlerini bir arada sunan; zahirle batını, şeriatla hakikati, ilimle irfanı, nakille tecrübeyi, delille müşahedeyi, amelle edebi, dille gönlü, sözle askı kaynaştıran orijinal bir tefsirdir. İbn Acibe , elliye yakın eserin sahibi bir alim ve kâmil mürşit olarak bu tefsirini mürşitlerinin tavsiyesi ile ömrünün son döneminde yani en verimli devresinde yazmıştır. Eserin zahirî tefsir kısmı, Beyzâvî, Ebü’s-Suûd, Nesefî, Kurtûbî, İbn Atiyye ve İbn Cüzey gibi Ehl-i sünnetin en muteber tefsirlerinden oluşmaktadır. Tasavvufî işaretlerini ise, Kuseyrî’nin Letâifü’l-Isârât’ı, Baklî’nin Arâisü’l-Beyânı, Hikem-i Ataiyye basta olmak üzere Kûtü’l-Kulûb, İhya, Avarif gibi tasavvuf ’un ana kaynaklarından yapılan nakillerle, müelli‑ n müsahede, tecrübe ve tavsiyeleri oluşturmaktadır. 1.Cilt: 752 sayfa 2.Cilt: 752 sayfa 3.Cilt: 752 sayfa 4.Cilt: 768 sayfa 5.Cilt: 744 sayfa 6.Cilt: 736 sayfa 7.Cilt: 720 sayfa 8.Cilt:760 sayfa 9.Cilt: 712 sayfa 10.Cilt: 720 sayfa 11.Cilt: 384 sayfa Bilgilendirme : Bahrü’l Medid Tefsiri 11 Cilttir.
5264.00 ₺ -
-
Bahrül Medid Cilt 8
BAHRÜ?L-MEDÎD - fi-Tefsîri?l - Kur?âni?l-Mecîd (8.CİLT) el-Bahrü?l-Medid fî Tefsiri?l-Kur?âni?l-Mecîd isimli tefsir, zahirî ve bâtınî ilimlerde üstat Ahmed Ibn Acibe el-Hasenî es-Şâzelî (k.s) ?ye aittir. (1124/1809). Bu tefsir, baştan sona yüce Kur?ân?ın zahiri tefsiri ile tasavvufî işaretlerini bir arada sunan; zahirle batını, şeriatla hakikati, ilimle irfanı, nakille tecrübeyi, delille müşahedeyi, amelle edebi, dille gönlü, sözle aşkı kaynaştıran orijinal bir tefsirdir. İbn Acibe, elliye yakın eserin sahibi bir alim ve kâmil mürşit olarak bu tefsirini mürşitlerinin tavsiyesi ile ömrünün son döneminde yani en verimli devresinde yazmıştır. Eserin zahirî tefsir kısmı, Beyzâvî, Ebü?s-Suûd, Nesefî, Kurtûbî, İbn Atiyye ve İbn Cüzey gibi Ehl-i sünnetin en muteber tefsirlerinden oluşmaktadır. Tasavvufî işaretlerini ise, Kuşeyrî?nin Letâifü?l-İsârât?ı, Baklî?nin Arâisü?l-Beyânı, Hikem-i Ataiyye başta olmak üzere Kûtü?l-Kulûb, İhya, Avarif gibi tasavvufun ana kaynaklarından yapılan nakillerle, müellifin müşahede, tecrübe ve tavsiyeleri oluşturmaktadır. Bilgilendirme: Bahrü?l Medid Tefsiri 11 Cilt olacaktır.
486.50 ₺ -
Bahrül Medid Cilt 7
BAHRÜ?L-MEDÎD - fi-Tefsîri?l - Kur?âni?l-Mecîd (7.CİLT) el-Bahrü?l-Medid fî Tefsiri?l-Kur?âni?l-Mecîd isimli tefsir, zahirî ve bâtınî ilimlerde üstat Ahmed Ibn Acibe el-Hasenî es-Sâzelî (k.s) ?ye aittir (1124/1809). Bu tefsir, baştan sona yüce Kur?ân?ın zahiri tefsiri ile tasavvufî işaretlerini bir arada sunan; zahirle batını, şeriatla hakikati, ilimle irfanı, nakille tecrübeyi, delille müşahedeyi, amelle edebi, dille gönlü, sözle aşkı kaynaştıran orijinal bir tefsirdir. İbn Acibe, elliye yakın eserin sahibi bir alim ve kâmil mürşit olarak bu tefsirini mürşitlerinin tavsiyesi ile ömrünün son döneminde yani en verimli devresinde yazmıştır. Eserin zahirî tefsir kısmı, Beyzâvî, Ebü?s-Suûd, Nesefî, Kurtûbî, İbn Atiyye ve İbn Cüzey gibi Ehl-i sünnetin en muteber tefsirlerinden oluşmaktadır. Tasavvufî işaretlerini ise, Kuşeyrî?nin Letâifü?l-İsârât?ı, Baklî?nin Arâisü?l-Beyânı, Hikem-i Ataiyye başta olmak üzere Kûtü?l-Kulûb, İhya, Avarif gibi tasavvufun ana kaynaklarından yapılan nakillerle, müellifin müşahede, tecrübe ve tavsiyeleri oluşturmaktadır. Bilgilendirme: Bahrü?l Medid Tefsiri 11 Cilt olacaktır.
486.50 ₺ -
Bahrül Medid Cilt 6
BAHRÜ?L-MEDÎD - fi-Tefsîri?l - Kur?âni?l-Mecîd (6.CİLT) el-Bahrü?l-Medid fî Tefsiri?l-Kur?âni?l-Mecîd isimli tefsir, zahirî ve bâtınî ilimlerde üstat Ahmed Ibn Acibe el-Hasenî es-Sâzelî (k.s) ?ye aittir (1124/1809). Bu tefsir, baştan sona yüce Kur?ân?ın zahiri tefsiri ile tasavvufî işaretlerini bir arada sunan; zahirle batını, şeriatla hakikati, ilimle irfanı, nakille tecrübeyi, delille müşahedeyi, amelle edebi, dille gönlü, sözle aşkı kaynaştıran orijinal bir tefsirdir. İbn Acibe, elliye yakın eserin sahibi bir alim ve kâmil mürşit olarak bu tefsirini mürşitlerinin tavsiyesi ile ömrünün son döneminde yani en verimli devresinde yazmıştır. Eserin zahirî tefsir kısmı, Beyzâvî, Ebü?s-Suûd, Nesefî, Kurtûbî, İbn Atiyye ve İbn Cüzey gibi Ehl-i sünnetin en muteber tefsirlerinden oluşmaktadır. Tasavvufî işaretlerini ise, Kuşeyrî?nin Letâifü?l-İsârât?ı, Baklî?nin Arâisü?l-Beyânı, Hikem-i Ataiyye başta olmak üzere Kûtü?l-Kulûb, İhya, Avarif gibi tasavvufun ana kaynaklarından yapılan nakillerle, müellifin müşahede, tecrübe ve tavsiyeleri oluşturmaktadır. Bilgilendirme: Bahrü?l Medid Tefsiri 11 Cilt olacaktır.
486.50 ₺ -
Bahrül Medid Cilt 5
BAHRÜ?L-MEDÎD - fi-Tefsîri?l - Kur?âni?l-Mecîd (5.CİLT) el-Bahrü?l-Medid fî Tefsiri?l-Kur?âni?l-Mecîd isimli tefsir, zahirî ve bâtınî ilimlerde üstat Ahmed Ibn Acibe el-Hasenî es-Sâzelî (k.s) ?ye aittir (1124/1809). Bu tefsir, baştan sona yüce Kur?ân?ın zahiri tefsiri ile tasavvufî işaretlerini bir arada sunan; zahirle batını, şeriatla hakikati, ilimle irfanı, nakille tecrübeyi, delille müşahedeyi, amelle edebi, dille gönlü, sözle aşkı kaynaştıran orijinal bir tefsirdir. İbn Acibe, elliye yakın eserin sahibi bir alim ve kâmil mürşit olarak bu tefsirini mürşitlerinin tavsiyesi ile ömrünün son döneminde yani en verimli devresinde yazmıştır. Eserin zahirî tefsir kısmı, Beyzâvî, Ebü?s-Suûd, Nesefî, Kurtûbî, İbn Atiyye ve İbn Cüzey gibi Ehl-i sünnetin en muteber tefsirlerinden oluşmaktadır. Tasavvufî işaretlerini ise, Kuşeyrî?nin Letâifü?l-İsârât?ı, Baklî?nin Arâisü?l-Beyânı, Hikem-i Ataiyye başta olmak üzere Kûtü?l-Kulûb, İhya, Avarif gibi tasavvufun ana kaynaklarından yapılan nakillerle, müellifin müşahede, tecrübe ve tavsiyeleri oluşturmaktadır. Bilgilendirme: Bahrü?l Medid Tefsiri 11 Cilt olacaktır.
486.50 ₺ -
-
-
-
Bahrül Medid Cilt 11
Bahrü’l Medid 11 el-Bahrü’l-Medid fî Tefsiri’l-Kur’âni’l-Mecîd isimli tefsir, zahirî ve bâtınî ilimlerde üstat Ahmed Ibn Acibe el-Hasenî es-Sâzelî (k.s) ‘ye aittir (1124/1809). Bu tefsir, baştan sona yüce Kur’ân’ın zahiri tefsiri ile tasavvufî işaretlerini bir arada sunan; zahirle batını, şeriatla hakikati, ilimle irfanı, nakille tecrübeyi, delille müşahedeyi, amelle edebi, dille gönlü, sözle aşkı kaynaştıran orijinal bir tefsirdir. İbn Acibe, elliye yakın eserin sahibi bir âlim ve kâmil mürşit olarak bu tefsirini mürşitlerinin tavsiyesi ile ömrünün son döneminde yani en verimli devresinde yazmıştır. Eserin zahirî tefsir kısmı, Beyzâvî, Ebü’s-Suûd, Nesefî, Kurtûbî, İbn Atiyye ve İbn Cüzey gibi Ehl-i sünnetin en muteber tefsirlerinden oluşmaktadır. Tasavvufî işaretlerini ise, Kuşeyrî’nin Letâifü’l-İsârât’ı, Baklî’nin Arâisü’l-Beyânı, Hikem-i Ataiyye başta olmak üzere Kûtü’l-Kulûb, İhya, Avarif gibi tasavvufun ana kaynaklarından yapılan nakillerle, müellifin müşahede, tecrübe ve tavsiyeleri oluşturmaktadır. Bilgilendirme: Bahrü’l Medid Tefsiri 11 Ciltten oluşmaktadır.
399.00 ₺ -