-
Vahdeddinin Sırdaşı Avni Paşa Anlatıyor
Bu eser birilerine hoş veya nahoş görünmek için yazılmamıştır. Asıl hedefim ahlâka ve bizden sonra gelecek olan nesle hizmet olduğundan, gündeme getirirken ve yazarken, bu satırlara nakledilen her şahsiyetin gerçek kimliğiyle anlatılmasına ve bilhassa gerçeklere dayanarak kaydedilmesine dikkat edilmiştir. Ahmed Avni Paşa Osmanlı İmparatorluğu'nun en zor yılları, payitaht işgal altında, tahtta her fırsatta “Keşke padişah olmasaydım!” diyen Sultan Vahdeddin ve ölene kadar sultanı yalnız bırakmayan önce Bahriye Nazırı daha sonra siyaseti hiç sevmemesine rağmen başyaver olan gözüpek bir asker, Ahmed Avni Paşa. Bu kitap, imparatorluğun en zor zamanlarında Milli Mücadele'yi başlatması için Mustafa Kemal Atatürk’ü Anadolu'ya gönderen Sultan Vahdeddin’in ve bütün hazırlıkları yapan, Bandırma Vapuru’nu türlü imkansızlıklar içinde Paşa’nın emrine sunan ve en nihayetinde adı vatan haini olarak 150likler Listesi’ne son anda giren Ahmed Avni Paşa’nın gözüyle bir dönem tasviridir. Ahmed Avni Paşa, Sultan Vahdeddin’i hem saltanatı boyunca hem de San Remo’da sürgünde iken hiç yalnız bırakmamış, dikte ettiği her sözü yazmış ve bu defteri ölene dek yanından hiç ayırmamıştır. Kendisi vefat ettikten sonra torunlarına intikal eden ve özenle muhafaza edilen dede yadigârı bu defter, yazıldıktan 90 yıl sonra ilk defa okuyucularıyla buluşuyor. Sultan Vahdeddin’in kayıp hatıratı nerededir? Mustafa Kemal Paşa’yı, Anadolu’da milli hareketi başlatması için kim Samsun’a göndermiştir? Mustafa Kemal Paşa’yı Samsun’a götüren Bandırma Vapuru’nu kim bulmuş ve emrine vermiştir? Vatan Haini 150 kişi kimdi ve nasıl seçilmişlerdi? Bu ve buna benzer birçok sorunun cevabı ilk defa Vahdeddin’in Sırdaşı Avni Paşa Anlatıyor kitabında...
28.00 ₺ -
İslam Ümmetinin Geleceği
Gelecek çalışmaları üzerine dört ayrı makalenin yer aldığı bu kitapta konu başlıkları şunlardır: - Ümmetin Geleceğini Sorgulama: Alternatif Gelecekler Çalışmasına Yaklaşım ve Teorik Modeller - İslâm Dünyasının Geleceği - İslâmî Diriliş ve 21. Yüzyıl: Yeni Bir Çağda Eski Gündemleri Yeniden Tanımlama - Tarihin Sonu ve İslâm
33.75 ₺ -
İslami Devlet ve Hakimiyet
Bu çalışmada İslâm devletinin iki unsurla tanımlanması gerektiği ileri sürülmektedir: Gruplar arası faaliyetleri ve umumi sosyal ve iktisadî şartları olduğu kadar, İslâmî ideallerin gerçekleştirilmesi için gerekli siyasî müesseseleri de belirleyen kaideler sistemidir. Devletin İslâmiyeti ile devlet gücünün meşrûiyeti arasında ayırım yapılmıştır. Birincisi hukukun, ikincisi ise otoritenin kaynağı ile şekillendirilmiştir. Devlet, kuralları ve kaideleri ile şeriatın prensiplerine dayandığı ve onlardan türediği sürece İslâmîdir. Diğer yandan devletin meşrûiyeti, devlet örgütünün ve gücünün ümmetin iradesini yansıtma derecesine dayanır. Çünkü klasik hukukçuların ısrarla belirttikleri gibi, devlet müesseselerinin meşrûiyeti metne dayalı kaynaklardan türetilmiştir, fakat temel olarak icma prensibine dayanmaktadır.
33.75 ₺ -
İslam Düşüncesinin Bugünkü Meseleleri
Bu tebliğler demeti, her Müslüman aydına bugün İslâmî düşünceyi baskı altında tutan krizin büyüklüğünü anlatmayı, öte yandan da ümmetin âdeta tamamını uyandırmayı amaçlamaktadır. Böyle bir proje, Müslümanların dünyadaki rolünü güçlendirmek için bur krizi çözmeye dâvet eden yeni bir girişimdir. Okuyucu bu eserde entelektüel krizi ele alan bir dizi makale bulacaktır. İçtihadın rolü ve tarihi üzerine bir makale bunlar arasındadır, makale mühimdir. Çünkü entelektüel problemlerimizin âlimlerin bağımsız muhakemesi ve yaratıcılığı olmaksızın çözülmesi mümkün değildir. Taklidi tartışan bir diğer makale Müslüman âlimler ve aydınlara taklidi terk etmeleri ve modern problemleri çözmeye çalışırken geçmişi bugüne tercih etmeyi durdurmaları çağrısında bulunmaktadır. Bir başka makale ise insan haklarını ele almaktadır.
82.50 ₺ -
Kelimeler Kavramlar
İlk baskısı 1983 yılında yapılan kitabın bu 21. baskısında 15 yeni madde (azimet-ruhsat, cemaat, dava, hoşgörü, hurafe, ihlâs, ihtilâf, nasihat, örf ve âdet, rüşvet, temekkün, tevekkül, ümmet, vasiyet, zaruret) ilave edilirken adâlet, icma-i ümmet ve tağut maddeleri yeniden yazıldı. İçindekiler: Abd • Adâlet • Âdem • Afv-İstiğfar • Ahd • Ahlâk • Aile • Akıl emniyeti • Anayasa • Atalar dini • Âyet • Azimet-Ruhsat • Bağy • Bâtıl • Bel’am • Besmele • Bey’at • Bid’at • Câhiliyye • Can emniyeti • Cemaat • Cihad • Cin-Cinler • Cuma namazı • Cumhuriyet • Dalâlet • Dâr anlayışı • Dâvâ • Deccal • Dırar mescidi • Din emniyeti • Edebiyat • Fahşâ-Fuhuş • Fesad • Fıkıh • Fırka • Fısk-Fâsık • Fitne • Fütüvvet • Gayb • Günah • Halk • Helâl-Haram • Hevâ-Heves • Hicret • Hilâfet-İmâmet • Hoşgörü • Hudud • Hurâfe • Hüküm • Hürriyet • İcma-i ümmet • İctihad • İdeoloji • İhlâs • İhtilâf • İktidar-İtaat • İlâh • İman • İnfak • İrtidat • İsraf • Kavm-Kıyam • Kıyas-ı fukaha • Kur’ân-ı Kerim • Küfür • Ma’ruf-Münker • Mal emniyeti • Maslahat • Mele-Mutref • Millet • Mîsak • Mucize • Muhkem-Müteşâbih • Mülkiyet-Milkiyet • Münazara • Nasihat • Nesil emniyeti • Nifak-Münafık • Örf ve âdet • Rızık • Rüşvet • Sadaka • Siyaset • Sünnet • Şehid-Şehâdet • Şeriat • Şirk • Şûra-Müşavere • Şuur • Ta’zir • Tağut • Takiyye • Takvâ • Tasavvuf • Temekkün • Tevekkül • Ümmet • Vahy • Vakıf • Vasiyet • Velâyet • Zaruret • Zikir • Zulüm
90.00 ₺ -
Kitab-ı Mukaddes Allah Sözü Müdür
Ahmed Deedat bu eserinde, Tevrat ve İncil'in binlerce yıldır sayısız beşerî müdahalelere maruz kaldığını ve binlerce çelişki ile dolu olduğunu itiraza yer bırakmayacak şekilde gözler önüne sermektedir. Çarmıha Gerilme Mi, Yoksa Sözde Çarmıh Mı? O’nun İsmi Nedir? kitabın diğer bölüm başlıklarıdır.
52.50 ₺ -
Coğrafi Keşiflerin İç Yüzü
Coğrafî keşifler hangi saiklerle ve kimler tarafından yapıldı? Amerika’ya, Afrika’ya ilk gidenler gerçekte kimlerdi? Batılıların dilinden dinleyelim: "Onların herşeylerini tahrip ettik. Felsefeleri, dinleri mahvoldu. Artık hiçbir şeye inanmıyorlar. Derin bir boşluğa düştüler. Anarşi ve intihar için uygun bir hâle geldiler." (L. Masignon). "Bizim istismarcılar olduğumuzu biliyorsunuz. Bizim, önce altın ve madenlere el attığımızı, sonra da yeni kıtaların petrolünü eski ülkelere taşıdığımızı biliyorsunuz. Bunun muhteşem sonuçlarına şâhit olarak saraylarımız, katedrallerimiz ve büyük sanayi şehirlerimiz yeter..." (J. P. Sartre). "Kalküta’dan bakınca, etrafta pislik yığınları arasında, nasıl çalışabildiğine hayret edeceğiniz fakir, yoksul, pis insanlar göreceksiniz. Bunlar batı uygarlığının, refah ve mutluluğunun harcını karıştırıyorlar..." (M. Perneya). "Gerçeği gizlemeye ne gerek var? Sömürgecilik ilk uygarlık hareketi değildi. Çıkarların dürttüğü bir zor hareketi idi." (A. Sarraut, Fransız Sömürge Bakanı). "...Aşağılık makine zaferleri bunlar!.." (Montaigne). Bu kitapta okuyacaklarınız resmî bilgilerinizi sarsacak, doğruları bulmanız için gerçeğin üzerindeki perdeleri aralayacaktır.
71.25 ₺ -
Kuranda Ölçü ve Ahenk
Kur’ân'daki kelime tekrarları arasındaki benzerlik, eşitlik ve uyum ile ilgili bir çalışma. Herşeyin çiftler hâlinde yaratıldığı ve herşeyin zıddı ile kaim olduğu gerçeği bu kitapta sayılar ile karşılaştırılmıştır: "Dünya ve ahiret, hayat ve ölüm, şeytan ve melek, cehennem ve azap, insan ve elçi, kâfirler ve ateş, müslümanlar ve cihad.." vb. kelimelerin aynı sayıda tekrarlandıklarını biliyor muydunuz? Veya, ceza kelimesinin tekrarının bir katı da mağfiret kelimesinin geçtiğini... Ya da gün (yevm) kelimesinin 365 defa, günler ve iki gün gibi çoğul türevlerinin bir ayın günleri kadar, yani 30 defa tekrarlandığını, ay (şehr) kelimesinin de 12 defa geçtiğini biliyor muydunuz
52.50 ₺ -
Kuran ve Kainat Ayetleri Allah Kainat ve İnsan
Pakistanlı Fethullah Han’ın God, Universe and Man (l978) adlı eserinin çevirisi olan bu kitap "Allah, kâinat ve insan"ı konu alan geniş çerçeveli bir çalışma. Kitaptan bazı başlıklar: - Kur’ân'ı anlamak için gerekli vasıtalar; hikmet, akıl, iman ile ilgili bilgiler, Kur’ân'ın hikmet ışığını kavramak, Allah’ın insanlığa gönderdiği ilahî mesaj, bilgi. - Allah’ın Kur’ân'da kendini tanımlaması, uykuda, ölüm sonrası dirilmede zamansızlık kavramı, insandaki ruh ve can, Allah’ın yaratma fiili, kâinat, güneş, süpernova, madde ve enerji, anti-madde, ışık, insan, şeytan, günah ve tevbe. - Madde ve madde ötesi gerçekler hakkında Kur’ân'daki işaretler, Allah’ın insanlığa ihsan ettiği din: İslâm. - İnsanın üremesi, hayatın kaynakları, evrimciler ve yaratışçılar, erkek veya dişi oluş, hareketsiz genler, insanın genetik açıdan Allah tarafından programlandığını gösteren süpergen, DNA, insanın bilinmeyen gerçeği, - Görünmeyen ve gizli yaşayan varlıklar: Cinler ve melekler.
30.00 ₺ -
Tıbbın Hastalığı 1
70‘li yıllar, modern tıbdan duyulan hayal kırıklığının giderek arttığını gösteren işaretlere tanık oldu. Ivan Illich‘in “Medical Nemesis”, Barbara Gordon’un “I’m Dancing As Fast As I Can”i gibi tıb kurumunda ağır tenkitler getiren kitaplar çok satanlar listesine girdi. Bu arada alternatif tedavileri uygulayanlar benzersiz bir ilgi patlamasının odağı olmaya başladılar. Niçin? Brian Inglis nerde yanlış yapılmış olduğunu açığa çıkarabilmek için, kalp krizi ve kanserden basit bir soğuk algınlığına, hastalığın sebepleri ve seyri konusundaki delilleri gözden geçirmeye karar verdiğinde modarn ve alternatif tıbbın tarihini yazmış bulunuyordu. 40’lı, 50’li yılların harika ilâçlarının yarattığı zafer sarhoşluğuyla oluşan büyük hülyaları tıb bilimi neden gerçekleştirememişti? Inglis’in bulguları yapılan tenkitleri haklı çıkarıyor, güçlü prestij sahibi tıb camiasının, bu konumunu tehlikeye atmak istemediğini ortaya koyuyordu.
52.50 ₺ -
Tıbbın Hastalığı 2
Gittikçe artan sayıda insan ilaçlara ve doktorlara bağımlı hâle gelirken tarihteki en sağlıklı durumda olduğumuzu iddia etmek bir kandırmaca değil mi? Modern tıbbın kendisi de hasta olduğu için, toplumu saran ve klinik, sosyal, kültürel tesirlere sahip “Tıb kaynaklı bir salgın”dan söz edebiliriz. Üstelik, hastalığın ve ölümün önlenmesinde modern tıbbın zannedildiği kadar katkısı olmamıştır. Brian Inglis çağın hastalıklarını, modern tıbbı ve ona karşı gelişen muhalefeti irdeliyor; yeni bir yaklaşım teklif ediyor. Ve “gerçekleri” dile getirdiğinden “ayakları yere basıyor.”
52.50 ₺ -
Yahudi Tarihi ve Siyonist Liderlerin Protokolleri
Dörtbin yıllık bir geçmişe sahip Yahudi kavmi "dünyanın dört bucağı"nın tek hükümet tarafından yönetilmesi fikrini ta kral Hammurabi zamanından beri taşımaktadır. Sahip oldukları, İlâhî kanun altında bütün insanların eşitliğini temel alan tek tanrı inançları zaman içerisinde işledikleri şirk ile bozulmuştu. İbrahim aleyhisselâmın getirdiği saf tevhid inancı, kendilerini diğer kavimlerden farklı ve üstün görmeleriyle, dejenere olarak "başkalarına ait tanrıların varlığını kabulle birlikte, yalnızca kendi ırklarına has tanrı olduğu fikrine" dönüştü. İki nesil sonra bu abartılı ayrılıkçılık, sebebi olduğu hakikati tanınmaz hâle getirerek İbranileri ırkçı bir döneme soktu. Dinî uygulamaları Hz. İbrahim’in "tek ve üstün" olan Allah’ından, patriklerin "millî din" tanrısına dönmüştü... Bugün, Yahudilik ile birlikte akla gelen ikinci kavram, bir nevi “Yahudi ırkçılığı” olarak nitelendirilebilecek Siyonizm’dir. Yüz yıllık bir geçmişe sahip bu kavram, siyasî hedef ve faaliyete, 1897’de toplanan “Dünya Siyonist Kongresi” ile hayata geçirilmiştir. Siyonist Kongreleri konuşma tutanakları, gizli veya açık, muhtelif vesilelerle yayınlanmıştır. Kitabın ikinci bölümünü teşkil eden “Protokoller” de bu tutanaklardandır.
112.50 ₺ -
Mucizeler Mucizesi Kuran
İnsanoğlunun en eski zamanlardan beri süregelen ortak özelliği, yönlerini Allah’ın rızası, emri ve iradesine yeniden çevirmeleri için ne zaman kendilerine bir Elçi gelse insanların, gelen mesajın harikulâdeliğine bakmak yerine, Allah’ın elçilerinden tabiat ötesi deliller, alâmetler göstermelerini istemek olmuştur. Bu talep, Allah’ın Son Elçisi Hz. Muhammed (s.a.v)’e de yapılmış; müşriklerin ifadeleriyle, "göğe bir merdiven dayayarak gözlerinin önünde çıkıp Allah’tan bir kitap getirmesini" istemişler ve "o zaman inanırız!" ya da "şu dağı altına çevir, o zaman inanırız!" yahut "çöllerden nehirler çıkart, o zaman inanırız!" demişlerdir. O ise, "Ben size bir melek olduğumu mu söylüyorum? Ben size Allah’ın hazinelerinin elimde olduğunu mu söylüyorum? Size söylediğim yalnız bana vahyolunandır." cevabını vermiştir. Ahmed Deedat bu kitabında "mucize"nin bizzat Kur’ân-ı Kerîm’in kendisi olduğunu, ayrıca onun "Son Ahit" oluşuna dikkat çekerek, anlatımından, üslûbundan örnekler verip İncil ve Tevrat ile mukayese ederek göstermektedir.
15.00 ₺ -
Ümmet ya da Ulus: Kimliklerin Çatışması
Yazar bu çalışmasıyla günümüz İslâm toplumlarındaki kimliklerin çatışmasını ortaya koymaktadır. İslâm dünyasındaki uluşçuluğun gelişimi analiz edilerek, çağdaş Müslüman ulus devletlerdeki ümmet ve ulus-devlet kimliğinin konumuna ışık tutulmakta ve bu devletlerin İslâm Konferansı Teşkilâtı (İKT) vasıtasıyla gerçekleştirmeye çalıştıkları müşterek faaliyetleri incelemektedir. Eserde, İslâm dünyasındaki ulusçuluğun seküler bir kaynaktan neşet etmemesi sebebiyle, Avrupa'daki ulusçuluktan farklı bir nitelikte olduğu iddia edilmektedir. Dolayısıyla, ulusçu elitlerin başarısızlığından sonra Müslümanlar, ulusçuluğun ve ulusçu elitlerin meşruiyetini sorgulamaya başlamışlardır. İslâmî güçler uluşçu güçlerin yerini alamasa da, yönetimlere bazı İslâmî “sloganları” benimsetmeyi başarmıştır. Ancak toplum ümmet ve ulusçuluk arasında bir kimlik krizi yaşamaktadır.
10.50 ₺ -
Kuranda İhsan ve Muhsin Kavramları
Kur’ân-ı Kerîm, hedeflenen insan tipini mü'min, sâlih, sâbir, sâdık, muhlis, muttaki ve muhsin gibi vasıflarla nitelemiş, değişik sûre ve âyetler içerisinde bunlara yer vermiştir. Bu kavramların hepsiyle de anlatılmak istenen kâmil insandır. İhsan ve Muhsin kavramları Kur'ân'ın nüzülü ânında,hemen hemen her inzal devresinde kullanılmış, fakat ihsana Mekkî âyetlerde daha fazla yer verildiği hâlde, muhsin kavramı Medenî âyetlerde daha sık kullanılmıştır. İhsânın “cibril hadisi”ndeki manası, insanın Allah'ı görüyormuşcasına ibadet etme şuurudur. İbadeti, belirli görevleri yerine getirme olarak telakki etmemeliyiz. İbadet bir hayat tarzı ve bir zamana hâkim olma olayıdır; kısaca, Allah'a ait olan beden ve ruhun yine Allah'a verilmesidir.
9.00 ₺ -
Globalleşme Bir Aldatmaca mı?
Globalleşmeye farklı açılardan yaklaşan makaleler. 1. Globalleşmenin Kavramlaştırılması 2. Globalizasyon, İslam ve Batı: Benzerlik ve Tahakküm Arasında, 3. Globalleşme: Çağdaş İslami Bir Cevap Mümkün mü? 4. “Glokal” Siyasette Kimlik İnşâsı 5. Globalleşmenin 10 Yalanı
56.25 ₺ -
Kuran Coğrafyası Kavimler ve Yaşadığı Yerler
Kur’ân-ı Kerim'de doğrudan veya dolaylı olarak bahsedilen yer, kavim ve toplumlar üzerine kapsamlı sayılabilecek bir çalışma olan bu eserde Seyyid Süleyman Nedvi'nin Arzü’l-Kur’ân adlı Urduca kitabı esas alınmıştır. Kitaptaki başlıklardan bazıları: * Arabistan Coğrafyası * Nuh Tufanından Sonra İnsanoğlu * Samilerin Asıl Yurdu ve Göçleri * Helak Edilen Toplumlar * Ad, Semüd, Medyen Kavimleri ve Peygamberi * Cürhümiler, Lahmidler, Tasm ve Cadiler * Minalılar, Lihyaniler... Arkeolojik çalışmalardan istifade edilen ve harita ve fotoğraflarla zenginleştirilen bu kitap daha önce yapılmış araştırmaları da kapsamaktadır.
13.50 ₺ -
İspanya Müslümanları – Hıristiyanlaştırılmaları ve Sürülmeleri
İspanya toprakları, miladi 711'de Târık bin Ziyad'ın kumandasındaki Müslüman kuvvetler tarafından fethinden 1492'de son Gırnata Emîrliği'nin yıkılışına kadar 781 yıl bütünüyle veya bölgesel olarak Müslümanların yönetiminde kalmıştır. Bu süre zarfında tedricen İspanya nüfusunun yarısından fazlası İslâm ile şereflenmişti. Peki, 1492 sonrası bu Endülüs ya da İspanya Müslümanlarına ne oldu? Reconquista hareketi ile ülkeyi ele geçiren İspanya Krallığı neler yaptı da bunca Müslüman nüfus âdeta buharlaştı? Önce din adamları üzerinde baskı kuruldu, ardından kitapları toplatılıp yakıldı. İkna çabaları yetersiz kalınca tertiplerle erkekleri katledildi, kadınları köleleştirildi, çocukları Hıristiyan ailelere dağıtıldı. Diğer bölgelerdekiler zorla ve topluca vaftiz edildi, idarî görevde bulunanların işine son verildi. Etrafı duvarlarla çevrili mahallelerde yaşamaya zorlandılar. Evlilikleri geçersiz ilân edildi, isimleri değiştirildi. Domuz eti yemeye, içki içmeye zorlandılar. Yüzyıllardır giydikleri kıyafetleri yasaklandı. Arapça konuşmaları ve yazmaları yasaklandı. Camiler kiliseye çevrildi, hamamları yıkıldı, evlerinde dahi yıkanmaları istenmiyordu. Silâh taşımaları yasaklandı. Ödemek zorunda oldukları ve her geçen gün artırılan vergilere yeni yeni kalemler eklendi. Hayat alanları iyice daraltıldı. Bunlarla da yetinmediler. Sonunda “Eski Hıristiyanlar” dışındaki bütün unsurların İspanya'yı en kısa sürede terketmesi istendi ve gereği zorla yapıldı. Bütün nüfus bugünkü Fas ve Cezayir üzerinden Afrika'ya ve Fransa üzerinden Avrupa'ya dağıtıldı.
75.00 ₺ -
Uydurma Olduğunda İttifak Edilen Hadisler
Mevzu (uydurma) hadisler konusunda Türkçe'de telif ya da tercüme muhtelif neşriyat bulunsa da Aliyyü'l-Karî'nin eseri ihtilâftan uzak, ittifakla uydurma olduğu kabul edilen hadisleri söz konusu etmektedir. Uydurma Hadisler; Peygamberimiz'e yamanan, uydurulmuş, asılsız sözler ya da onun mübarek sözü olmadığı halde ona nisbet edilen başka zevata ait güzel sözlerdir. Sahabe ve Tabiîn döneminden sonra dini lekeleme ve karalama amacıyla kasıtlı olarak hadis uyduranlar olduğu gibi, ticarî kazanç arzusuyla hadis uyduran çıkarcılar, yöneticilere şirin görünmek amacıyla hadis uyduran dalkavuklar veya insanları ibadete, hayra, iyiliğe davet etme gibi kendilerine göre iyi niyetle hadis uyduran safdil kimseler de olmuştur. Ancak mütehassıs, münekkıd, müttekî İslam âlimlerinin ihlaslı gayretleriyle hadis uydurmacıları ve uydurdukları hadisler tek tek tesbit edilmiş, dinin nezaheti ve sâfiyeti asırlar boyunca aynen korunmuştur. Bu kitapta gerçekten asılsız uydurma hadisler ele alındığı gibi; halk arasında veya ilim dünyasında “Hadis” olmadığı halde çeşitli sebeplerle “Hadis” diye nakledilen sözler de ele alınmaktadır. Bir kısmı manâ itibariyle doğru olan, büyük zevata ait güzel sözler, zaman zaman halkın dilinde ya da bazı eserlerde, yazarlarının derinliğine inceleme imkânı bulamamaları sebebiyle olsa gerek, hadis olarak nakledilmiştir. Peygamberimiz (s.a.v)'in mübarek lisanından sâdır olmayan sözlerin, güzel sözler olsa bile, onun adına nakledilmesi, o söylemiş gibi kabul edilmesi, bu sözlerin “Uydurma Hadis” kapsamında değerlendirilmesi sonucunu doğurmaktadır. Türkçe'ye ilk defa tercüme edilen el-Masnu’ fî Ma'rifeti'l-Hadisi'l- Mevzû isimli bu kitap, uydurma hadisler konusunda yapılan ilmî çalışmaların özü ve hulâsası niteliğinde bir eser olup müellifi Molla Aliyyü'l-Karî'nin hassasiyet ve titizliği, merhum muhakkik Abdülfettah Ebu Gudde’nin dikkat ve itinası sebebiyle ilim dünyasında takdirle anılan eserlerden biridir.
204.00 ₺ -
İslâm Dünyasında Yüksek Eğitimi Yeniden Canlandırmak
Yüksek eğitimde reform ve yeniden canlandırma; Ümmetin uyanması ve medeniyet özlemlerinin tahakkuku ve küresel misyonunun başarısı için esas unsurlardır. Bu kitapçık, özellikle Bilginin İslâmîleştirilmesi yoluyla eğitime yaklaşımımızı gözden geçirmeye dâvet ediyor. Bu şekilde hem ilahî hem de beşerî kaynakları vahyedilmiş bilgi ile güçlü bir bütün hâline gelecek ve insan davranışı, evrensel kanunlar ve bu davranışın araçları olarak bilimsel ve teknolojik bilgi alanlarında kapsamlı, manevî ve ahlâkî rehberlik sağlayacaktır. 1984 yılında kurulan Malezya Uluslararası İslâm Üniversitesi, Bilginin İslâmîleştirilmesiyle ilgili fikirleri bir üniversite eğitim planına dönüştürme başarısını aydınlatmaya yarayacak bir vak’a incelemesi olarak alınmıştır.
22.50 ₺ -
Kur'an ve Siyaset – Siyasî Düşüncenin Mekkî Âyetlerdeki Temelleri
Kur’ân-ı Kerim, “siyasî düşünce” meselesini, genel hedefler ve referans çerçevelerini oluşturacak şekilde, kapsamlı bir bahis içinde ele almaktadır. Gerisi, tarihî tecrübelerden edindikleri ve ilim adamlarının âyetlerin realiteyle ilgisinden çıkarımlarıyla tamamlanması için, insan aklına bırakılmıştır. Bu çalışma siyasî düşüncenin kaynakları ve siyaset felsefesinin incelenmesiyle ilgilidir. Bu eser, toplumda kamu işleriyle ilgili ana güç kaynağı olarak devletin faaliyetlerini inceliyor. Ayrıca, hangi kamu faaliyetinin İslâm'ın tasvip ettiği başka değer sistemleri ile ilişkisinde iyi ya da kötü sayılabileceğini dikkatlerimize sunuyor. Bu eser Kur’ân'ın siyaset düşüncesinin ana unsurlarının Mekki âyetlere sağlam bir şekilde dayandığını ispatlamada benzersiz bir metodoloji kullanıyor. Burada bu âyetler ışığında, kurumların yükselişi ve ilişkilerin düzenlenmesinden önce hem toplum hem siyasî faaliyete rehberlik edecek kural ve ilkeler araştırılmaktadır.
75.00 ₺ -
Tarih ve Dilbilimi Kaynakları Işığında Kur'ân'ın 10 Kıraati
Çocukluğundan itibaren hâfızlık yapan ve Kur’ân üzerinde çalışmakta olan müellif Profesör Ahmed Ali İmam, Edinburgh Üniversitesi'nden “On Kıraat” hakkında doktora derecesi almıştır. Bu eser söz konusu doktora tezinin özü olup, Hz. Peygamber'den yazılı ve şifâhî olarak devralındıktan sonra nesilden nesile aktarılan Kur’ân metninin sıhhati üzerine özgün bir çalışmadır. Profesör İmam iyi araştırılmış, geniş kapsamlı, ciddî ve özenle hazırlanmış çalışmada Kur’ân'ın kendileriyle vahyolunduğu yedi harfin tarihini ve gelişimini, yanı sıra Hz. Osman mushafının derlenmesine götüren muhtelif gelişmeleri tetkik eder. Hıfzdan (ezberleme) harekeleme ve noktalamaya kadar yedi harfi, kıraatlerin manşe’lerini vs. yorumlayan âlimlerin görüşlerini incelemek suretiyle, okuyucuların Kur’ân ile ilişkisini derinleştirmek ve Kur’ân'ın nüzulüyle başlayan lenguistik canlanmaya vukuflarının artırılması hedeflenmiştir.
20.25 ₺ -
Medeniyetimizin Sosyal Dinamikleri
Bu kitap merhum İskilipli Mehmed Âtıf Efendi’nin Cemiyet-i İlmiyye-i İslâmiyye tarafından yayınlanan Beyanü’l-Hak dergisinde 1911-1912 yıllarında “Medeniyet-i Şer’iyye ve Terakkiyât-ı Dîniyye” başlığı altında yazdığı makalelerden oluşmaktadır Bu makaleleri kısmen sadeleştirerek Latin harflerine çevirip yayınlamaktan maksadımız, son dönem Osmanlı ulemasından Âtıf Efendinin İslâm, şeriat ve yaşadığı zamanın günlük meselelerine, siyasetine bakışı hakkında fikir edinmek, aynı zamanda bu değerli hocamızın ilmi ve görüşlerinden günümüz müslümanlarının istifade etmesine yardımcı olmaktır. Kitabın genel çerçevesi, insanların bir arada yaşarken muhtaç oldukları kanun, yönetim ve işbirliği olup bu konular, haklar ve görevler bakışaçısından ele alınmaktadır. Bu yönüyle eser, 1900’ler başında Avrupanın etkisiyle Osmanlı’da da sıkça gündeme gelen medeniyet, sosyal sözleşme, din ve terakki konularına ulemânın bir nevi cevapları niteliğindedir.
45.00 ₺ -
Ünlü Müslüman Kadınlar
Fatma Aliyye bu kitabının, şahsına müracaat eden bir çok yabancı kadının Paris'te açılacak olan sergide kısaca anlatılmak üzere hazırlamasını talep ettiği çalışmadan doğduğunu belirtmektedir. Yazar, eserin doğrudan doğruya anlatıldıktan sonra Fransızca'sının da yayınlanacağını ifadeyle, "insanın memleketine, vatanına olan muhabbeti, çalışıp meydana getirebildiği eser pek değerli olmasa da, ondan vatandaşlarının da istifâdesini düşündürüyor" diyerek "Nâmdârân-ı Zenân-ı İslâmiyân" üst başlıklı çalışmasını 1899-1901 yıllarında Malûmat Gazetesi'nde tefrika olarak yayınlamıştır. Seçilen "Büyük Kadınlar", doğum ve evlilik yoluyla büyük mevkilerde bulunmakla beraber, hayatlarmdâki olağanüstü hâller onlara tarih sayfalarında özel bir önem verdirmiştir. İşte bunların en meşhurları bu çalışmada anlatılmaktadır. Anlatımda, tarihî süreç gözönünde bulundurularak İslâmiyet'in ilk dönemlerinden, sırasıyla Emevîler, Abbasîler, Diğer hanedanlardan ve Osmanlılardan "Ünlü Büyük Kadınlar" incelenmiş, yine aynı dönemler ı başlıca" Şair Kadınlar" ilave edilmiştir.
37.50 ₺ -
Göklerin Kapıları Uzayın Derinliklerine Seyahat
Âlemlerin Rabbi, Kendisini eseriyle tanıtır. Kur’ân’ın insanı sürekli kâinat kitabına çağırması, bu sebeptendir. Gözümüz önünde uzayıp giden gökyüzü ise, O’nun kudret kaleminden çıkmış olup bize O’nu tanıtan bu büyük kitabın muhteşem bir sayfasıdır. “Bakmazlar mı göğe?” diye soran birçok âyet, bizi bu muhteşem sayfayı okumaya davet etmektedir. Elinizdeki kitap, işte bu gökyüzü sayfasını anlatıyor ve uzayın en esrarengiz olaylarının sır perdesini birbiri ardınca aralıyor. Göklerin Kapıları’nın satırları arasında dolaşırken, uzay-zamanın anlamı gibi ilginç kozmik sırlara dalacak ve fiziğin sınırlarına ulaşacaksınız. Gökyüzündeki tüm cisimlerin her biri; birer ibret levhası, mana sembolü ve hakikat habercisi olarak dile gelecek. Okuyucuyu uzayın tabakalarında ve derinliklerinde zihnî bir seyahate çıkaran bu kitabın, bilimin sevdirilmesi adına da önemli bir hizmette bulunacağına inanıyoruz. “Elinizdeki kitap, öncü bir çalışma. Hem özen ve titizlikle hazırlanmış, hem de kitabın nasıl başlayıp nasıl bittiğini hissettirmeyecek bir akıcılıkla kaleme alınmış. Okuyucuyu gezegenimizin üzerinden alarak kâinatın uçsuz bucaksız ufuklarında heyecanlı bir seyahate çıkarıyor; fakat bu seyahatin hiçbir yerinde kaybolmuşluk duygusunu yaşatmıyor. Bu özelliğiyle de, içinde yaşadığı kâinatı tanımak isteyen yolcunun el kitabı olma özelliğini hak ediyor. Dileğimiz, bu çalışmanın yeryüzünde ulaşmayacağı bir köşenin kalmamasıdır.”
6.75 ₺ -
Tarihte Yaşanmış Sırlı Olaylar
Tarihte Yaşanmış Sırlı Olaylar, ilgimizi çekiyor, bizi kendine celbediyor.Çünkü merakımıza hitap ediyor. Merakımız, üzerimizdeki ve etrafımızdaki hadiseleri evirip çeviren gizli ism-i ilahî ve sıfât-ı sübhâniye yüzünü dönmüş. Kıblemiz, isimlerin, sıfatların ve şelerin de ötesindeki Hz. Gizem! Gayemiz: Tarihten günümüze olayların yüzündeki Onun izlerini görebilmek, sürebilmek! Bu izler bizi Ona götürür. Biz bu çalışmamızda, Kuran ayetlerinde açıklanan sırlı olaylar ve sözlerden bahsettik. Onların insanoğluna verdiği mesajlara dikkat çektik. Daha sonrada yeryüzünün halifesi olarak yaratılan ve iradesinde serbest bırakılan insanoğlunun yeryüzünde tarih boyunca yaşamış olduğu sırlı olayları sunmaya çalıştık.
196.00 ₺ -
Sömürgeciliğin Hasat Mevsimi
Elinizdeki kitap, Tarsus Amerikan Koleji’nde 1953-1966 yılları arasında görev yapan genç öğretmenlerden Frank A. Stone’un, Anadolu’da kurulmuş olan Amerikan okullarının tarihçesini ele aldığı çalışmasıdır. Stone, incelediği okulların niçin ve nasıl kurulduğunu, Cumhuriyet’e kadarki serencamını, misyoner belgelerine dayanarak ortaya koyup yorumluyor. Ancak bütün bunları yaparken, bu okulları ABD’deki okullaşma hareketlerine paralel, doğal bir eğitim hareketi olarak değerlendiren Stone, bu okulların, salt Protestanlık telkininde bulunmak için kurulduklarını, öğrencilerinin çoğunluğunu oluşturan Gregoryen, Ortodoks ve Katolik gençlere, gittikleri yolun yanlışlığını göstermeye uğraştıklarını, mezunlarını da yine yerli Hıristiyan kitlelere gönderilecek yerli misyonerler ve yerli öğretmenler olarak yetiştirmeyi hedeflediklerini yansıtmaktan kaçınıyor.
225.00 ₺ -
Arap Olmayan Sahabiler
Hz. Peygamber'in elçilik görevini ifa ettiği dönemde hayatta bulunmuş, onunla karşılaşmış, ona iman etmiş ve iman üzere vefat etmiş olan kimselere "sahâbî" denir. Resûl-i Ekrem Efendimiz Arap asıllı olduğu ve Arap Yarımadasında yaşadığı için, kendisine iman eden sahâbîlerin buranın sakini olan Araplardan olması çok doğaldır. Peki Araplar dışındaki milletlerden Hz. Peygamber'e iman eden ve sahâbîlik şerefini elde eden kimseler var mıdır? Varsa hangi milletlerden kaç kişi bu şerefe nail olmuştur? Bu çalışma, çok kimse tarafından sorulan ancak cevabı bulunamayan bu konuya açıklık getirmek, ayrıca konu etrafında dolaşan asılsız bir takım bilgi ve iddialara cevap vermek maksadıyla hazırlanmıştır.
167.50 ₺