-
Hikmet Kavşağında-Edmund Burke ile Ahmed Cevdet
Batı'da teodise bizinin etkisiyle başlayan, modernizm denen yeni bir dünya kurma projesinin gerektirdiği doğru bilgi arayışı çok geçmeden hikmetin kaybına yol açtı. 1789 Fransız İhtilali, hikmetin kaybedildiği modern dünyanın doğuşunu simgeliyordu. Sonucu bakımından modernizm "hikmetin kaybı" olarak görüldüğünde postmodemizmin temel işlevi de kaybedilen evrensel anonim hikmeti yeniden keşif yolunu açmak olacaktır. Bunun yolu da gelenek ile modernliğin sınırında duran farklı coğrafyalardan düşünürlerin mukayeseli incelemesinden geçmektedir. Fransız İhtilali'ne karşı duran İngiltere'den Edmund Burke ile Osmanlı'dan Ahmed Cevdet, hikmete dayalı bu geleneksel dünya görüşünün son temsilcileri sayılabilirlerdi. İki düşünür, buluştukları ortak bir "hikmet kavşağında" Fransız İhtilali ile gelen modern düşünce ve hayat tarzının meydan okumasına şaşırtıcı derecede benzer dinamik bir karşılık verir. Ancak Burke, sünnetullah teriminin yorumunda olduğu gibi hikmet yerine Hıristiyan teolojinin etkisi altına girdiği yerlerde hikmete bağlılığını koruyan Cevdet'ten ayrı düşer. İslâm'da Modernleşme, 1839-1939 adlı çığır-açıcı kitabıyla tanınan Bedri Gencer, bu ikinci eserinde bir taraftan muhafazakârlık ile gelenekselciliği ayırmaya yarayacak modernleşme ideolojileri hakkında bir tipoloji geliştirmekle önemli bir teorik katkı yaparken diğer taraftan iki düşünür örneğinde günümüzde hararetle tartışılan sosyal ve siyasal teorinin merkezî problemlerinin çözüm yolları hakkında hayatî ipuçları verecek muhafazakâr düşünceyi tanıtmaktadır.
109.50 ₺ -
Kanuni Çağının Ruhu
Sultan olduğu 46 yılda Osmanlı İmparatorluğu’nu en geniş sınırlarına ulaştıran Kanuni Sultan Süleyman ve onun dönemi yüzlerce tarihçi tarafından incelendi, birçok eser kaleme alındı. Çünkü Kanuni çok yönlü bir kişilikti; hem başarılı bir komutan, hem başarılı bir siyaset adamı hem de başarılı bir sanat adamıydı. Özel hayatı da hayatının hiçbir döneminde çalkantılardan uzak olmadı. Joseph von Hammer ve Alphonse de Lamartine, ellerindeki arşiv kayıtlarına dayanarak Osmanlı’ya dair yazılmış en önemli tarihi kaynakları oluşturdular. Osmanlı Tarihinin en yetkin isimlerinden olan Hammer ve Lamartine’in Kanuni Sultan Süleyman ve dönemi hakkında yazdıkları şimdi tek bir kitap olarak okuyuculara sunuluyor.
288.35 ₺ -
Okları Kırılmış Kirpi
Refik Halid'in muhalif bir yazar olduğu dilden dile dolaşan bir söylencedir. Buna karşılık, bürokratik görevi bir yana bırakılarak tutumunu yansıtması gereken eserlerine bakıldığında, onun muhalifliğini gösterecek ciddi bir kanıta rastlanamaz. Bir yazarın muhalif tutumunun ancak yazarlık dışındaki bir alanla bağlantı kurularak dillendirilmesi ancak bizde görülebilecek bir garabettir. Öyleyse eserlerinin durumu, onun muhalif bir yazar olmadığım, hakkındaki söylencenin tümüyle bir yakıştırma ya da yanılsamaya dayandığını mı gösteriyor? Bu soruya paradoksal biçimde hem "evet" hem de "hayır" yanıtını verebiliriz. Evet, çünkü söz konusu eserlerin 1940'tan başlayarak yapılan yeni baskılarında, gerçekten de onun bir muhalif olduğunu gösteren ciddi bir veriye rastlamıyoruz. Hayır, çünkü bu eserlerin yeni basımları ile onun muhalif kimliğini belirginleştiren özgün basımları aynı içeriğe sahip değil. Başka bir deyişle onun muhalifliğini belgeleyen eserler, yeni basımlarında budanarak tek parti rejiminin kabul edebileceği bir içeriğe dönüştürülmüştür.
113.15 ₺ -
Kürt Meselesi ve Said Nursi
"Kürt meselesi" yakın dönemde Türkiye toplumunda en büyük acı ve ızdırap konusu olan ve en ziyade gerilim ve kutuplaşma üreten mesele niteliğinde.Peki "Kürt meselesi" nasıl ortaya çıktı? Daha doğrusu, bu toprakların bir sakini iken Kürtler nasıl bir "mesele"ye dönüştü veya dönüştürüldü?Elinizdeki kitap, işte bu can alıcı sorunun izini sürüyor. Anadolu'da din ortak paydasında beraberce buluşan iki kardeş milletin bilhassa son yüzyıl içinde yaşadıklarını, sebeplerini ve sonuçlarıyla, tarihsel bir perspektif içinde ve Bediüzzaman Said Nursi'nin bakış açısının ışığında inceliyor. Dahası, yaşanan gerilime birebir vakıf bir yazarın elinden çıkmış olmak itibariyle, bu konunun "mesele" olmaktan çıkabilmesi için, ufuk açıcı çözüm yolları öneriyor. Kürt Meselesi ve Said Nursi, bu meselenin barışçı çözümü için anahtar kelimeler niteliğindeki "müzakere"yi sahih ve insaflı bir zeminde geliştirme bakımından okunması gereken bir kitap. (Tanıtım Bülteninden)
10.50 ₺ -
Değişen Ortadoğu'da Kürtler
Tunus'ta alevlenen; Mısır, Yemen, Libya, Bahreyn ve Cezayir'i de saran değişim yangınının tüm bölgeye sirayet etmesi kaçınılmaz. Bugün tartışılan, değişimin olup olmayacağı değil, nasıl ve ne şekilde olacağı, değişim sonrası kimlerin iktidara geleceği ve ne şekilde bir düzen kurulacağı. Yeni Ortadoğu Federasyonu start almıştır. Ortadoğu'da İstanbul-Kahire-Şam-Bağdat-Diyarbakır-Erbil eksenli entegrasyon hızlanacak, ekonomik ve kültürel cazibe merkezi İstanbul olan Ortadoğu Federasyonu gerçekleşecektir. Türkiye, Ortadoğu başta olmak üzere tüm İslam dünyasını etkilemekte, bir başka yönden de mevcut gelişmelerden kendisi de etkilenmektedir. Ancak Türkiye'nin en büyük açmazı Kürt sorunudur. Kürtlerle birlikteliği ve Kürtlerin desteğini sağlayamayan bir Türkiye'nin değil Adriyatik'ten Çin Seddi'ne, Habur'dan öteye gitmeye bile gücü, mecali ve takati kalmayacaktır. Kürtler coğrafi, siyasi, ekonomik ve kültürel olarak bu entegrasyonun kavşak noktasındadır. Merkezdeki bir rahatsızlık tüm entegrasyonu allak bullak edecek, riske sokacaktır. Kürtlerin Türklerle bin yıldır olduğu gibi yine birlikte yaşamak istedikleri Kürtler tarafından hemen her fırsatta dile getirilmektedir. Ancak Kürtler, bundan sonra artık kimliksiz ve statüsüz yaşamak istemediklerini de hemen her fırsatta dile getirmektedirler...
14.00 ₺ -
Gurabahane-i Laklakan (osmanlı Türkçesi Aslı İle Birlikte)
Ahmet Haşim in bu eseri güncel yada genel konuları bir deneme mahiyetinde ele almasıdır. Haşim eserin bazı yerlerinde ise eleştirmekten geri kalmamiştır. Gurabahane-i Laklakan ın bir başka özelliği ise sanat konulu yazılara çok fazla yer vermesidir.
120.00 ₺ -
Osmanlı Sufiliğine Bakışlar
Alanında otorite olarak kabul edilen Ahmet Yaşar Ocak bu kitabında yer alan makaleleriyle projeksiyonunu Osmanlı dönemindeki tasavvufî figürlere ve Osmanlı tarihinde önemli bir yer tutan sufî zümrelere çeviriyor. Bu kitapta serinin ilk kitabı olan "Türkiye Sosyal Tarihinde İslamın Macerası"ndaki genel perspektif çerçevesinden daha özele inen makaleler var. Selçuklu döneminde Balkanlar’da önemli bir Türkmen kolonizasyon hareketine öncülük etmiş olup, buralarda İslam’ın yayılmasında ciddi bir payı bulunan Sarı Saltık, 16. yüzyılda Osmanlı merkezî yönetimiyle ciddî ideolojik problemler yaşayan Melâmî hareketinin temsilcilerinden Bünyamin-i Ayâşî ve İsmail Ma‘şukî gibi isimler bu makalelerin konularından bazıları. Kitapta Fuat Köprülü’nün Ahmed-i Yesevî ve Yesevîlik’le ilgili çalışmalarından bu yana geçen zaman içinde, bu konunun yeniden akademik tarihçiliğin ilgi alanına girdiğini gösteren yeni tartışmaları, Türkiye tarihinde siyasal iktidar ve sufi çevre ilişkilerini sentetik bir yaklaşımla değerlendiren makaleler de var. Ahmet Yaşar Ocak ayrıca Osmanlı'da Sufi Çevreler, Kalenderiler ve Kalenderi Dervişler, Bektaşilik, Bayramî Melamîleri gibi konuların yanısıra Zaviyeler, Evliya Menakıbnamaleri gibi konulara farklı bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Türkiye'de her zaman tartışılan ama üzerinde çok şey bilinmeyen hususlara dair derinlemesine incelemeler bulunan mühim bir eser...
218.30 ₺ -
Dış Göç Ve Din
Türkiye’den Almanya’ya göç eden, artık başka ve yeni statüleri olan Türk göçmenlerinin dini ve sosyal problemlerini araştırma ve betimlemeyi amaçlayan bu çalışma, araştırmacının bizzat içinde bulunduğu ortamı gözlemlemesi sonucundan hareketle başlatılmıştır. Almanya gurbet mi, bir göç ülkesi mi, yoksa yeni bir vatan mı sorularının cevaplarına göre statüsü değişen Türk topluluğu, bu tartışmalar arasında gerçek kimliğini oluşturmada zorlanmaktadır. Diğer taraftan kendi sorunlarını dile getirecek sosyal bilimcilerin hem nicelik hem de nitelik olarak henüz istenilen düzeye gelememiş olması da bir başka büyük açmazdır. Bu çalışmanın açıkça dile getirilmeyen, ama geri planda önemli bir motivasyon zeminini oluşturan gayesi bu olarak açıklanabilir.
11.90 ₺ -
Mehmed Akif Hakkında Araştırmalar I
"Mehmed Akif Hakkında Araştırmalar" adını taşıyan bu kitabımız, yüzden fazla yazı ve araştırmayı ihtiva eden müteaddit ciltlerden meydana gelmektedir. İlk iki cildini 1987 ve 1989 yıllarında yayınlamıştık. Şimdi o iki ciltle birlikte, devamı olan ciltler de basılacaktır. Kitabımızda, millî şâirimiz Mehmed Akif Ersoy un hayatı, eserleri, fikirleri, şahsiyeti, zamanı ve çevresi hakkında kaleme aldığımız, muhtelif derece ve genişlikte yazı ve araştırmalar bulunmaktadır. Eserde görülecek olan yazıların konulan, ana hatları ile şu şekilde çizilebilir: Hayatından safhalar: Çocukluğu, ailesi, tahsili, Meşrutiyet öncesi gençlik yılları ve edebî çalışmaları; Meşrutiyet, devrinde şiirleriyle tanınması, Sebilürreşad dergisinin başyazarı ve bir fikir adamı olarak ortaya çıkması; Mütareke günlerindeki faaliyetleri; Millî Mücâdele ye katılması, Birinci Millet Meclisi nde Burdur mebusu olarak çalışmaları, İstiklâl Marşı nı yazması ve Anadolu yu dolaşarak yaptığı konuşmalar; Mısır a göç etmeden önc
174.20 ₺ -
Kelam Araştırmaları Üzerine Düşünceler
Kelâm ilminin II. (VIII.) yüzyılın başlarından itibaren oluşmaya başladığı bilinmektedir. Onun teşekkül edişinin sebepleri arasında, sınırları genişleyen İslâm dünyasının içinde ve dışında dinin asıl bünyesini ilgilendiren problemlerin ortaya çıkışı önemli bir yer tutar. İslâm ın dış dünyaya açıldığı, çeşitli inanç ve düşüncelere bağlı insanların farklı amaçlarla ilgisini çekmeye başladığı o dönemlerde temel ilkelerinin sistemleştirilmesi gerekiyordu. Mu tezile âlimlerince başlayan bu faaliyet sonraki asırlarda Sünnî âlimlerce devam ettirilmiş, dinin iman esasları ve kesin hükümlerinin vahye ve akla dayanan "felsefe"si yapılmış, müslüman nüfusun yüzde doksanı aşan büyük çoğunluğunun kabulüne mazhar olmuştur. Gazzâlî ile birlikte felsefenin kelâm ilmine dahil olması, zaten Ebû Hanîfe ve özellikle Mâtürîdî den itibaren Sünnî kelâmında, ayrıca Mu tezile de var olan akla önem verme ve onun ışığı altında istidlâllerde bulunma faaliyetlerine katkıda bulunmuştur.
13.40 ₺ -
Kuruluşunun 43. Yılında İmam Hatip Liseleri 2. Hmr.
Cumhuriyet devrinde içine girdiğimiz eğitim sisteminde ve kültür hayatında akıl, doğa, deney bilgi kaynağı olarak asıl kabul edildiği için din eğitimi 1933lerden itibaren nihayete erdirilmiş, sonra bunun yanlışlığı esas alınarak 1946lardan itibaren kurslar, okullar ve ilahiyat fakülteleri şekliyle meseleye, vahye de bilgi kaynağı olarak yer verilmeye lutfedilip başlanmıştır. İ.H.Liselerinin müfredatı sistem itibariyle din ve dünya yani akıl, doğa, deney ve vahiy esasında bir eğitim vermektedir. İ.H.Liseleri ve Türkiyedeki din eğitim sisteminin Adan Zye sadece İ.H.Liseleri değil dünyada çok önemli bir örnek oluşturduğunu da düşünüyorum, müşahede ediyorum. Hem keyfiyette hem kemmiyette ve bu din ve dünyayı birleştiren bir eğitim sisteminin bu okullarda gerçekleştirilmek istenmesidir.
3.58 ₺ -
Dinler ve Misyonerler
Küreselleşme adı altında kurulmak istenen yeni dünya düzeni, aslında yeni bir hristiyan sömürge düzenidir. İnsanların köleleştirilmesi ise bu düzenin tabiatı gereğidir. Bu büyük projeyi yönetenlerin dünya çapında yürüttükleri psikolojik ve ekonomik operasyonlar da bu hedef doğrul-tusunda alt yapı oluşturmaya yöneliktir. Bu faaliyetin ilk basamağı, hedef seçilen kitlelerin sahip oldukları kültür değerlerini ve ekonomilerini yıkmak, sonra da onun yerine Batılı hayat tarzını ve Hıristiyan kültürünü ikame etmek, dolayısıyla insanları bunalıma itmek ve fakirliğe mahkum etmektir.
7.48 ₺ -
Müslümanların Diğer Dinlere Bakışları
İslam hakkındaki batılı görüşler, son yirmi yıl boyunca artan bir şekilde bilimsel bir ilgi kazanmış olsa da, müslümanların diğer kültürlere ve dinlere bakışı böyle bir ilgiye mazhar olmamıştır. Ancak başlangıcından itibaren müslüman medeniyeti, diğer kültür ve medeniyetlerle sürekli olarak ilişki halinde olmuştur. Atlantik?ten Pasifik okyanusuna ve uzun müddet kültür taşıyıcısı olan bölgelere yayılmıştır. Bunun bir sonucu olarak da müslümanlar, bir çok dinle ilişki kurmuşlardır. Bunlar arasında, Asya ve Afrika?daki okuma yazma bilmeyen insanların dinlerinden söz edilmese bile, yalnızca Hıristiyanlığın ve Yahudiliğin Ortadoğu içindeki ve dışındaki farklı şekilleri değil fakat aynı zamanda, Zerdüştçülük, Manicilik, Hinduizm ve hatta Budizm bile zikredilebilir.
260.00 ₺ -
Hadis ve Hadisçiler
Hadîslerin günümüzde eski dönemlere kıyasla daha çok eleştiriye uğradığı ve her önüne gelenin bilir bilmez Sünnet konusunu diline doladığı dikkate alınırsa Hadîsi, dolayısıyla Hz. Peygamberi savunma işini eskiden olduğu gibi yine Hadîs ehlinin üstlenmesinin zarureti ortaya çıkmaktadır. Muhammed Ebu Zehvin bu işi başarılı bir şekilde yaptığı ilgililerce bilinmektedir. Günümüzde çeşitli hadîs konularını güzel bir sistemle ele alan ve Hadîse yöneltilen ithamlara gerektiği şekilde yanıt veren eserler arasında onun el-Hadîs vel-muhaddisûn adlı kitabının ilk sıralarda yer aldığı da muhakkaktır. İşte bu nedenle bu önemli eseri Türkçemize kazandırmayı uygun bulduk.
227.50 ₺ -
İslâm İnancında Gayb Alemi
İslam medeniyetini anlamak için kuşkusuz İslamın müslüman hayatında ve tarihinde oluşturmuş olduğu etkiye bakmak gerekir. Bu etki kendisini ibadetlerde, kurumlarda, düşüncede ve manevi hayatta belirgin kılmıştır. İşte Armağan Kitaplar bu anlama faaliyetini gerçekleştirmek için yayınlanmaktadır. Gayb âlemi her zaman insanların ilgisini çekmiştir. Bu nedenle tarihin her devrinde peygamberler dışında da bu âlemle irtibatlı olduğunu iddia eden insanlar çıkmıştır. Kâhin, arrâf, müneccim, büyücü, şifa dağıtıcı, şifreci gibi değişik adlarla ortaya çıkan insanlar gaybdan haber verme, şifa dağıtma ve tabiata tasarrufta bulunma iddiasında bulunmuşlardır.
26.00 ₺ -
Çeşitli Yönleriyle Nübüvvet Kavramı
Elinizdeki eser, son yıllarda medya tarafından özellikle gündeme getirilen ve çoğu kez ehil olmayan kişilerce tartışmaya açılan "Nebi-Resül" Nübüvvet gibi hassas kavramları bütün yönleriyle ele almaktadır. Söz konusu kavramlarla ilgili yedi ayrı çalışmadan meydana gelen eser, bu mevzudaki bütün soruları cevaplayacak, tartışmaya açılan konulara gerçek anlamda açıklık getirecek niteliktedir. "Çeşitli Yönleriyle Nübüvvet Kavramı" adı altında kitaplaştırdığımız bu değerli çalışma, şu bölümlerden müteşekkildir. 1. Nübüvvet merasimi - Biset 2. Nübüvvet - Ciddiyet ilişkisi 3. Nübüvvet'in İspatı ve Önemi 4. Hz. Peygamber'de Sevgi 5. Nübüvvet - Cinnet İlişkisi 6. İslam Tarihi Açısından Melike Belkıs ve Diğer Meliklerle Mukayese 7. İslam Tarihi Açısından Sünnetin Yazıyla Tesbiti ve Önemi
97.50 ₺ -
Bizim Mahallede Müslümanlık
İslam, 2010 yılı Türkiyesinde sosyal hayatın merkezinde en dinamik ve belirleyici yapıdır. Ülkemizde, insanların doğuştan kazanmış oldukları, temel hak ve özgürlüklerin, eşit yurttaş, eşit insan olma taleplerinin kendi yerel kültürel değerleri üzerinden dile getirilmesi, doğal olarak İslamın merkezi ağırlığını artırmıştır. İslam çevrede ve toplumdaki mağdurların merkeze, yönetici ve hakim unsurlara karşı, hak arama, kendi varlıklarını ifade etme ve bulundukları zorlukları aşmada dayandıkları bir moral, fikir ve iddia olmuştur. Günümüz Türkiyesindeki sosyal değişim ve gelişimin en güzel yanı, bu gelişimin, artık ciddi bir birikimimizin de olduğu demokrasi içerisinde olmasıdır. Şöyle bir düşünürseniz, bu husus insanlık açısından dikkate değer bir örnektir. İslamiyet sağlıklı, mutlu ve dengeli bir toplum için bireylerin erdemli insanlar olmasını ister. Bir ülke sosyal alt yapısını ve kurumlarını çok mükemmel hale getirebilir. Müslümanlık bir yaşlı ve düşkünün elinden tutmak, bir yetimin yanağını ve başını her zaman okşamak, onların üzerinden bu şefkatli eli hiç çekmemektir. Bunları yapmak için insanoğlunun paraya pula da ihtiyacı yoktur. Bu şefkat öz anne babalığın yerini tutmasa da ondan daha önemlidir. Müslümanlık hak yememedir, hiç zarar vermeme, hep faydalı olmadır. Hiç kimseye, hiçbir zaman burada insanlık yok mu? dedirtmemektir. Sözümüzün özünü Yunus Emre ile tamamlayalım. Sevelim, sevilelim, Dünya kimseye kalmaz
6.18 ₺ -
Anahatlarıyla İslam Hukuku Cilt 3
İslâmın çağı, İslâmın uyanışı, yeniden İslâma gibi ifadeler, yalnızca XV hicrî asra teklif edilen isimler değil, aynı zamanda İslâmın yeniden anlaşılmasının, yeni baştan keşfedilmesinin işaretleridir. Bu keşif, bu anlayış ve yöneliş hareketi içinde İslâm Hukuku da nasibini almaya başlamıştır. Daha dün ölü hukuk sistemleri içine itilmek için hususî bir gayret mevzuu olan İslâm Hukuku bugün, yalnız İslâm dünyasında değil, bütün ilim dünyasında tedkik mevzuu hâline gelmiş, canlı bir hukuk olarak mukayeseli araştırmalarda taraf olmuştur. Elinizdeki kitap bu büyük ve mukaddes hukuku, milletimizin okuyan kesimine tanıtmak için yapılmış bir minyatür mâhiyetindedir.
130.00 ₺ -
Anahatlarıyla İslam Hukuku 1
İslâmın çağı, İslâmın uyanışı, yeniden İslâma gibi ifadeler, yalnızca XV hicrî asra teklif edilen isimler değil, aynı zamanda İslâmın yeniden anlaşılmasının, yeni baştan keşfedilmesinin işaretleridir. Bu keşif, bu anlayış ve yöneliş hareketi içinde İslâm Hukuku da nasibini almaya başlamıştır. Daha dün ölü hukuk sistemleri içine itilmek için hususî bir gayret mevzuu olan İslâm Hukuku bugün, yalnız İslâm dünyasında değil, bütün ilim dünyasında tedkik mevzuu hâline gelmiş, canlı bir hukuk olarak mukayeseli araştırmalarda taraf olmuştur. Elinizdeki kitap bu büyük ve mukaddes hukuku, milletimizin okuyan kesimine tanıtmak için yapılmış bir minyatür mâhiyetindedir.
130.00 ₺ -
Anahatlarıyla İslam Hukuku 2.Cilt
İslâmın çağı, İslâmın uyanışı, yeniden İslâma gibi ifadeler, yalnızca XV hicrî asra teklif edilen isimler değil, aynı zamanda İslâmın yeniden anlaşılmasının, yeni baştan keşfedilmesinin işaretleridir. Bu keşif, bu anlayış ve yöneliş hareketi içinde İslâm Hukuku da nasibini almaya başlamıştır. Daha dün ölü hukuk sistemleri içine itilmek için hususî bir gayret mevzuu olan İslâm Hukuku bugün, yalnız İslâm dünyasında değil, bütün ilim dünyasında tedkik mevzuu hâline gelmiş, canlı bir hukuk olarak mukayeseli araştırmalarda taraf olmuştur. Elinizdeki kitap bu büyük ve mukaddes hukuku, milletimizin okuyan kesimine tanıtmak için yapılmış bir minyatür mâhiyetindedir.
130.00 ₺ -
Kuranı Hayata Taşımak
Allahım mal verdiğin zaman saadetimizi, Kuvvet verdiğin zaman aklımızı, İktidar verdiğin zaman basiretimizi, Bela verdiğin zaman imanımızı, Nimet verdiğin zaman şükrümüzü ve mertliğimizi, Güzellik verdiğin zaman iffetimizi, Zorluk verdiğin zaman sabrımızı, Bizden alma Ya Rabbi! Kuranı nefsimize, nesillerimize sevdir. Günlerimizi ve gecelerimizi Kuran ile ziynetlendir. Bizleri, Kuran ile bilgilenen, aydnlanan ve dirilişi yaşayanlardan eyle...
16.25 ₺ -
Ahlak İbn Hazm
Bu kitap, Bursada Ekim 2007 yılında yapılan Uluslararası Katılımlı İbn Hazm Sempozyumunun bildiri ve müzakerelerinden oluşmaktadır. Felsefe, kelam, fıkıh, dinler tarihi ve diğer görüşleri olmak üzere beş bölümden oluşan kitap, yirmi sekiz tebliğ metnini ve on sekiz müzakereyi içermekte; Prof. Dr. Süleyman Uludağın değerlendirmesiyle sona ermektedir. İslâm hakkında size her şeyi söyleyecek bir kaynak olarak tek bir kişiyle sınırlandırılma durumunda kalsaydınız, tercihiniz İbn Hazm olurdu. O, her alanda bilgi sunar, bizatihi kendisi bir ansiklopedidir; fakat ansiklopediden farklı olarak, İbn Hazm sıkıcı özetler değil, ilginç detaylar verir. O edip ve şair, fakîh ve tarihçi, rasyonalist ve ilâhiyatçı, gelenekçi, filozof ve ahlâk ilmi uzmanı, mantıkçı ve muallim, eğitimci, teorisyen, fizikçi ve soy bilimci, biyografi ve otobiyografi yazarıdır. (Prof. Dr. Muhammed Ebû Leyle) İslâm tarihinin ilk beş asırlık dönemi boyunca İslâm tarihçileri arasında yazdıklarında tarihî eleştiriyi onun kadar kullanan birini görmediğimi burada belirtmeliyim (Prof. Dr. Abdülhalim Uveys) İbn Hazma Orta Çağın en büyük düşünür ve şairlerinden herhangi birinin emsali olarak bakılabilir. Şayet eserlerini Latince ya da Yunanca yazmış olsaydı, adı Dante ya da St. Thomas Aquinas kadar iyi bilinirdi (Claudio Sánchez-Albornoz) İbn Hazmın Milel ven Nihali, kendisine özgü bir bakış açısıyla, İslâm kelâmının mükemmel bir anlatımıdır ve sırf üslûbu bakımından, Arap literatürünün olağanüstü bir eseri olarak görülebilir. (Israel Friedlaender)
71.50 ₺ -
Dört İncil Farklılıkları ve Çelişkileri
Bu eserde Hıristiyanlığın kutsal kitabı İnciller ele alınmış, bunların yazılması ve toplanması tarihi seyri içinde incelenmiştir. Ayrıca İncillerde yer alan konular tesbit edilmiş, hangi konunun hangi İncil’de nasıl anlatıldığı karşılaştırmalı bir şekilde ortaya konarak İnciller arasındaki farklılıklar ve çelişkiler tesbit edilmiştir. Türkiye’de ve bütün İslam Dünyasında Hıristiyan misyonerleri tarafından yürütülen yoğun bir Hıristiyanlık propagandası vardır. Vatikan’ın Hıristiyan-İslam diyaloğu için sürekli çağrılar yapmasına rağmen, İslam ülkelerine yönelik bu misyoner çalışmalarını kiliselerin organize ettiği görülmektedir. Türkiye’de ve dünyanın diğer yerlerinde Hıristiyanlığı propaganda eden misyonerler, İncillerin sadece iyi ve güzel yanlarını tanıtmaktadırlar. Halbuki İncillerde bu iyi ve güzel şeylerin yanı sıra akla, mantığa ve bilime aykırı şeyler de bulunmaktadır. Misyoner propagandalarında yer almayan İncillerin bu yanını görebilmek için elinizdeki kitap dikkatle okunmalıdır. Bu araştırmanın hedefi, İncillere inanan Hıristiyanları rencide etmek değil, aksine objektif şekilde yer yer Hıristiyan kaynaklara da başvurarak İncillerle ilgili gerçekleri ortaya çıkarmaktır. Bu çalışma ile Hıristiyanları kendi inançlarından çevirmek amaçlanmamış, ancak Hıristiyan olmadığı halde bu dine çevrilmek istenen insanları uyararak onların gerçekleri görmeleri sağlanmak istenmiştir.
91.00 ₺ -
Eşsiz Mucize Kuran
“Eşsiz Mucize Kur’an”, Kur’an’ın ne bir şair, ne bir mecnun ne de bir sihirbaz sözü değil, aksine Yüce Kudret’in, kulu ve resulü Muhammed (s.a.v.)’a indirdiği ilahi bir vahiy olduğunu anlatıyor. “Eşsiz Mucize Kur’an” bir çeviri .... Yoğun, yorucu, teori ve mantıksal anlatımın ötesinde, dikkatleri insan tavırlarına pratik hayatta çeken rahat bir uslup O yüce kelamı, eşsiz mucizeye, hayatın içinden, tatlı, hoş ve saf, “su gibi” bir dokunuş... Yorulmadan, zevkle okuyacağınız bir eser. “Araştırın! İnanırsınız... Tabi kalbiniz hale oradaysa...” Grayy Miller
0.00 ₺ -
Haydin Felaha
Mü'min bir ferdin manevidünyasnın imârında namaz ibâdetin ne kadar ihyâ edici ise İslâm ümmetinin diriliş ve hayatiyetini devam ettirmesi bakımından da namazın cemaatle edâ edilmesi, aynı şekilde ehemmiyetlidir.Bu yüzdendirki cemaatla kılınan namaz yalnız kılınan namazdan 27 derece daha üstün kılınmıştır.Namaza davet ezanla başladığından cemaate iştirak, ezana iştirakla başlar .Dolayasıyla cemaatale namazın sırııda eren mümin, daima gönlü namazda kulağı ezanda olduğu için ,evinde,iş yeridne ve bulunduğu her yerde namaz şuuru içinde hayatını devam ettirmektedir.Bu ve benzeri vasıftaki kimselerin hususiyetleri El kârda gönül yârda" veciz szüyle ne güzel tasvir edilmiştir.
80.50 ₺ -
İslam Kültüründe Kardeşlik Ruhu
"Kardeşlik ruhunun” hedefi Kur’an ve sünnet etrafında gelişen, tarihi mirasımızla zenginleşen bir din kardeşliği örneğini sunmak ve okuru, bugünkü alışkanlıklarıyla bir iç hesaplaşmaya sevk etmektedir. Gençlere ve bu konuları kendilerine sorun edinen her kesime seslenen bir muhasebe çağrısı bu.. Efendimiz, Kur'ân-ı Kerim, İlim, ihlas, himmet, rûhânî devir, dostluk, fakr, derd, hizmet... gibi konular, Hz. evlânâ'nın görüşleri çerçevesinde açıklanıyor.
91.00 ₺ -
İslam Kültüründe Vakit Disiplini
Zaman iyi değerlendirme konusunda, yarına dair bir kaygı taşımayan bir düşünceyle, “sürat”, “telaş” ve “kazanım” adına, zaman yönetiminde sınır tanımayan bir anlayış, insanlık için bir huzur ve kurtuluş vesilesi olabilir mi acaba? Kırık bir kum saati düşünün üstten akan kum tanecikleri, saatin altındaki bölmesine değil de, dışarı dökülüyor. Amacımız bu deliğin kapatılmasını hatırlatmak…
84.00 ₺