-
Bilmece Bildirmece
Bilmecelerin en yaygın ve işlevsel olduğu ortam, her zaman evlerimiz olmuştur. Özellikle uzun kış gecelerinde yapılan toplantılarda oynanan oyunların yanı sıra bilmeleceler, en önemli eğlence öğesi olma özelliğine sahipti. İkiye ayrılan topluluk üyeleri, karşılıklı bilmeceler sorarak bu zeka oyununda üstün gelmeye çalışırlar, ileri sürdükleri koşullar ve yaptıkları pazarlıklarla bu etkinliği daha da çekci bir duruma getirirlerdi.
44.20 ₺ -
Batı Günlüğü
Batıyla ilk kez 1994 yalında karşı karşıya, yüz yüze geldim. İlk seyahatimi gizemli bir batı ülkesi olan İsviçre'ye yaptım. Bunu, Hollanda, Almanya, Fransa, Avusturya, Lüksemburg gibi diğer batı ülkelerine yaptığım seyahatler takip etti. Pek çok kez tekrarlanan seyahatlerimde edindiğim izlenimleri çok düzenli olmasada günlükler halinde yazmaya başladım. Bu yazın eyleminde üstad Nuri Pakdil'in Batı Notları başlıklı eseri benim için istikamet verici bir düşün, bir esin kaynağı oldu. Söz konusu günlüklerde batıya ilişkin tespitlerin, izlenimlerin yanı sıra batının açmazlarına, batılılaşmanın sathiliğine dair açılımlarda bulunmaya çalıştım. Daha çok da günlüklerde, neredeyse yarım asra varan bir süreden beri batı ülkelerinde yaşayan ve yürekleri bölmelenmiş, bir yarısı Anadolu'da diğer yarısı Avrupa'da kalmış insanımızın hüzünlerine, acılarına, elemlerine, aynı zamanda umutlarına, beklentilerine de yer vermeye çalıştım.
122.40 ₺ -
Ano Yemendir
19. yüzyılda, henüz petrol, hatta uranyum bugünkü ünlerine ulaşmamışken, dünyanın başka değerlerinden söz ediliyordu. Altın, gümüş, ipek, baharat ve ilaç sanayinde kullanılan çeşitli bitkiler bunların başında geliyordu. Bu kaynaklar açısından Yemen, o dönemde, yani 18. ve 19. yüzyıllarda dünyanın sayılı coğrafyalarından bir tanesiydi. Hele önceki dönemlerde, Sabâ krallığının altın çağlarında Yemen, kendisinden çok söz edilen ülkelerden bir tanesiydi. Bu nedenle Yemen, yüzyıllar boyunca her çevreden insanın merakını celbediyor, her biri kendi alanında araştırmalar yapmak için Yemene gitmenin yollarını arıyorlardı. Dünyanın pek çok yerini görmüş olmama rağmen senelerimi verip üzerinde araştırma yaptığım bu ülkeyi görmemiş olmam beni üzüyor, okuduğum binlerce belgede adları geçen yerleri merak ediyor, bir gün oralara gidip görmeyi hayal ediyordum. Çok şükür Allah bana böyle bir imkânı nasip etti. Ben de bunu sizlerle paylaşmak istedim. Bu vesile ile Yemeni birlikte gezecek, uzun tarihinin nefhalarından nasiplenecek, dağlarından çiçekler derecek, binlerce yıllık geçmişinin yaprakları arasında dolaşarak, Yemenin neden Yemen olduğunu göstermeye çalışacağım. Bir zamanlar, biz Yemenliyi, Yemenli de bizi anlamamış; yanlış davranışlarımızdan dolayı türküler yakmıştık Yemen için, Ano Yemendir/ Gülü çemendir/ Giden gelmiyor/ Acep nedendir? diye Şimdi ise birbirimizi anlıyor, doğru davranışlar yapıp değiştirmek istiyoruz içimizi burkan bu türküyü. Çünkü artık biz Yemeni ve Yemenlileri, Yemenliler de bizi seviyor.
272.00 ₺ -
Arabi Harfleri Terakkimize Mani Değildir
Milletlerin ve ülkelerin tarihlerinde akıl almaz arızalar vardır. Sonuna yaklaştığımız şu 20'inci asırda bizim de başımıza böyle tarihi kazalar gelmiştir. Bunlardan biri, bin yıldan beri kullandığımız yazının yasaklanıp değiştirilmesi ve yerine Latin yazısının kabul edilmesidir. Bugün bu inkılâp herkese tabiî geliyor ve bu değişim bir oldu bitti olarak kabul ediliyor. Peki, bunun getirdikleri ve götürdükleri nelerdir; bilançosu menfi mi, müsbet mi olmuştur? Orasını pek düşünen yok? (Önsöz)
150.00 ₺ -
Harflerimizin Müdafaası
Halide Edib Adıvar, Türkiye'de Şark Garp ve Amerikan Tesirleri adlı kitabında, Kemalizm’in Türkiye'de lisana ve tarihe yaptığı baskılar kadarını Stalin'in Sovyetler Birliğinde. Hitler'in Nazi Almanya'sında yapmadığını yazar. Gerçekten de böyledir. Memleketimizde 1928'de tepeden inme bir inkılâpla milletimizin bin yıllık millî yazısı yasaklanmış, yerine Latin harfleri getirilmiştir. Bugünkü Türkiye'deki maarif (milli eğitim), kültür, üniversite çöküşünün, toplumun yabancılaşmasının (aliénation) ve sosyal çözülme ve dağılmanın ana sebeplerinden biri de bu yazı devrimidir. Bu asrın başlarında kelime hazinesi 200 bini geçen Türkçemiz, yazı değişikliği ve sadeleştirme tahribatı yüzünden bugün, çoğu teknik terim olmak üzere, yirmi bin sözcüğün altına düşmüştür. Günlük gazeteler yayınlarında birkaç yüz kelime kullanabilmekte, halk kendi arasında iki-üç yüz kelime ile anlaşmaya çalışmaktadır. Millî-İslami yazımızın yasaklanması yüzünden arşivlerimizi, kütüphanelerimiz: dolduran milyonlarca kitap, risale, vesika anlaşılmaz hale gelmiş. İstanbul Üniversite'sinin kapısındaki büyük Türkçe kitabeyi profesörler bile okuyamaz hale düşmüştür.
16.25 ₺ -
Dil Davası Prof. Dr. Kadri Timurtaş ile Mülakat
Türkiye'nin en önemli on gündem maddesinden bir lisan ve edebiyat meselesidir. Lisanımız rejim ve resmi ideoloji terörü baskıları ve arılaşma inkılabı ile kansız ve cansız düşmüş ve güçlü bir devletin ve milletin ihtiyaçlarına cevap veremeyecek hale gelmiştir. Bu eser, lisan buhranının iki ayrı bölümde incelemektedir: Birincisi, Burhan Bozgeyik'in hacimli önsözü; ikincisi merhum üstad Prof. Dr. Faruk Timurtaş hocamızla bu konuda yapılmış olan bir röportajdır. Bu eser, lisan ve edebiyat krizini Türkiye'nin gündemine koymak ve bu mevzuda çare ve çözüm üretmek husunuda kendi çapında bir hizmet ifa edebilirse, hazırlayan ve yayınlayan bundan mutluluk duyacağı gibi, merhum Timurtaş hocanın da ruhunun şad olacağı ümidindeyiz.
66.60 ₺ -
Hayat Rehberi 7den 70e Sağlık Başarı ve Mutluluk İçin
Kitapta, bireyin öğrencilik yıllarında ve hayatta başarılı ve mutlu olması için gerekli bilgileri ve kuralları vermeye çalıştık.Bu çalışma; sevgi, ailede eğitim, zaralı alışkanlıklar, ahlak, sağlık, başarılı ve mutlu olmak ve eğitim ve kalkınma olmak üzere yedi bölümden ibarettir.Bu eser, anne ve babalara, on yaşından itibaren ilk, orta ve yüksek öğrenim görmekte olan öğrencilere, öğretmenlere, eğitimcilere, yöneticilere ve diğer meslek sahiplerine yardımcı bir rehberdir.
11.25 ₺ -
Hanımlara Püf Noktaları
Dört bölümden oluşan çalışmamızda Beslenme ve vitaminler, Sağlık bilgileri, Çocuk eğitimi, Günlük hayattan temizlikle ilgili pratik bilgiler ve püf noktalarını okuyacaksınız. Vitaminler, Tabiat eczanesi Meyveler, Sebzeler Sağlık Sigaranın zararları, Alkolizmin tedavisi Sporun faldaları Akciğerler, Bel fıtığı, Diş sağlığı, Göz sağlığı Kalbimiz, Şeker hastalığı, Tansiyon Zayıflama rejimleri
37.50 ₺ -
Güzel Sözler ve Tavsiyeler Başarı ve Mutluluk İçin
Akıl noksanlığı iki türlü olur, biri delilikten öbürü cahillikten Başında taç bulunan hiçbir imparator, kendi eliyle yamanmış bir hırka giyen, Muhammed (sav) kadar saygı görmemiştir. Bazıları büyük olarak boğar, bazıları sonradan büyük kazanır, bazıları da zorla büyük olurlar.
45.00 ₺ -
Büyük Türkiye Rüyası
Kitabın ana teması Türk milliyetçiliği ve bunun meseleleridir. Bu meyanda Türk dili, kültürü, sanatı, müesseseleri (ordu, devlet, cami, üniversite), sanayileşmenin boyutları, köyün kalkınması, Türkiye'de var olan veya dışardan gelen ideolojilerin durumları, aydın-halk ilişkisi, medeniyet anlayışları, dinin yeri ve önemi, demokrasi, felsefe-sanat meseleleri, gençlik konusu, eğitim davası, ilim anlayışı, millî sanat, millî edebiyat, öğretmenin yeri ve fonksiyonları gibi konularda kaleme alınan denemeler aynı zamanda M. Kaplan'ın fikir dünyasını aydınlatıyor.
187.50 ₺ -
Sigarayı Gülerek Bırakın!
Tıbbi süreçte sigaraya bağlı hastalık ve ölümlere şahit olmak en acı veren olaylardan birisidir. Değersiz bir bitki uğruna ölenler, genç yaşta hayata veda edenler, makinaya bağlı kalanlar, hayatını acı ve sıkıntılarla devam ettiren sorunlar ile boğuşan insanları görüyoruz. Bütün bunlara şahit olup bir şeyler yapmamak mümkün değildi, insanların kendilerinin sonlarını hazırlaması, zehirlenmesi ve ölmeleri konusunda her vicdanın titremesi gerekir.' Bu kitap, insanları ve insanlığı bu konuda bilgilendirmek, farklı bir yoldan kişileri sigara konusunda uyarmak ve tehlikeden korumak' için yazılmıştır. Psikiyatri, psikoloji, sosyal' çalışma, göğüs hastalıkları uzmanlarının bu ortak çalışmasının bütün dünyaya sağlık, güzellik ve bolluk getirmesi dileğiyle... Sizi seviyoruz... Sigarayı gülerek bırakın... Sigarasız hayata destek verin...
11.25 ₺ -
Sigara İçmeli mi İçmemeli mi? Cep Boy
Sigara hakkında tiryaki olan olmayan herkesin bilgilenmesi ve bilinçlenmesini sağlayan bir eser.
2.25 ₺ -
Yunus Meltemi
Yürekler gönül olunca; sevgiler aşk, aşklar ilâhî bir sevdaya dönüşür. Hoyrat karayeller susar, başta esen kavak yellerinin yerini sevgi meltemi alır. Alır da, efil-efil eser gönülden gönüle, dilden dile... Güzel şeyler hayâl etmek; yüreği mânâ âleminin eşiğine getirir ve yürek gönül olur... Hayalimizi, Yunus melteminin ipek kanatlarına serip; yıllar ve yüzyıllar öncesine estik... Yunusça sevmeyi bir demet hikaye olarak sunduk. Bu hikayelerle gönlümüzde duyduğumuz Yunus meltemini, yanık yüreklerde estirebildikse ne mutlu...
15.00 ₺ -
Ölüm Korkusu ve Şiddeti
Hasan el-Basrî'nin (r.a.) bildirdiğine göre Peygamberimiz (s.a.v.) ölümü, onun sıkıntı ve acısını anlatırken: "Onun yol açtığı acı üçyüz kılıç darbesininkine bedeldir" buyurdu. Peygamberimiz (s.a.v.)'e bir gün ölüm acısı hakkında sormuşlar. O da buyurmuş ki: "En kolay ölüm, yünlü kumaşa batmış dikene benzer. Yünlü kumaşa batmış diken, yanında yün liflerini söküp almadan çıkarmı?" Yine Peygamberimiz (s.a.v.) bir gün ağır bir hastayı ziyaret ederken buyurur ki: "Ben bunun ne çektiğini biliyorum. Tek tek bütün damarları aynı anda ölüm sancısı içindedir." Şeddat İbni Evs (r.a.) der ki: "Mümin için dünya ve âhiretin en korkunç olayı ölümdür. Onun acısı, testere ile biçilmekten, makas ile doğranmaktan ve kazanda kaynamaktan daha şiddetlidir. Eğer ölü dirilterek yaşayanlara başından geçenleri anlatsa, dünyalılar ne yiyip içip eğlenebilir ve ne de uykudan tad alabilirdi." Zeyd İbni Eslem'den, o da babasından naklen rivayet eder ki: "Mü'min dünyadaki ameli ile ulaşabileceği derecelerden birisine ulaşamamışsa kendisine şiddetli ölüm acısı çektirilir de ölümün sarsıntı ve acısı sayesinde cennetteki derecesini elde eder. Kâfirin de karşılığı verilmemiş bir iyiliği varsa canı kolay alınır da iyiliğin sevabını tüketerek cehenneme gönderilir." Rivayet edildiğine göre Hz. İbrahim (a.s.) bir gün Azrail'e: "Günahkar insanın canını alırken büründüğün kılığı bana göstere bilir misin?" diye sorar. Azrail (a.s.) ona: "Bunu görmeye dayanamazsın" diye cevap verir. Hz. İbrahim: "Dayanırım, sen göster diye ısrar edince Azrail ona: "Başını çevir" der. Bir müddet arkasını döndükten sonra tekrar yüzünü dönünce Hz. İbrahim, kapkara yüzlü, saçları diken diken, kötü kokulu, siyahlara bürünmüş, ağzından ve burun deliklerinden ateş ve duman çıkan bir adam ile karşılaşarak yere baygın düşer. Ayılınca Azrail ilk kılığına dönmüştür. Hz. İbrahim ona der ki: "Ey ölüm meleği, günahkâr insan ölüm anında senin bu kılığınla yüzyüze gelmekten başka bir felaket ile karşılaşmasaydı, bu ona yeterdi" der.
35.00 ₺ -
Nazar ve Büyüden Korunmanın Yolları
Maddi dertlerimiz, görülen problemlerimiz olduğu kadar manevi olan ve görülmeyen dertlerimiz de vardır. Yüce Allah verdiği her derdin devasını da lütfetmiştir. Manevi hastalıkların devası da manevi olmaktadır. Manevi dertlerin ızdırabını yaşayanlar, denize düşenin yılana sarıldığı gibi maddi hırs peşindekilerin ağlarına yakalanmaktadırlar. Kimi falcıdan, kimi de cinciden medet ummakta, derman verecek olan Yüce Allah âdeta unutulmaktadır. Her işte olduğu gibi manevi şifa yollarında da sahtekârlar mevcuttur. Menfaat uğruna yapılmayan kalmamaktadır. Bu istismar, din düşmanlarına da malzeme olunca en fazla zarar gören de samimi müslümanlar olmaktadır. Allah rızasına dayanmayan hiç bir işten hayır beklenmez... Bunları gördükçe çektiğim vicdan azabı beni bu eseri hazırlamaya şevketti. Bütün ömrümü okumaya, öğrenmeye vererek sunduğum din hizmetlerimde edindiğim bilgiler ve edindiğim tecrübeler neticesinde duanın tesirini, okumanın-nefes etmenin bir tedavi şekli olduğunu bizzat müşahede ettim ve şifa bulanların sevinçlerine ortak oldum. Bunun bir tek şartı vardır o da Allah rızasıdır. Bu eserde bunu görecek ve bununla manevi dertlerinizden kurtulacaksınız. Allah ile aranıza kimse girmeyecek. Dilekleriniz doğrudan Allah'a yönlenecektir. Şifa ve takdir Allah'tandır.
10.50 ₺ -
Mutluluk Yolları ve Aile Hayatı (2.Hm)
Kadın ve erkek, sahip oldukları becerileri evlilik sayesinde geliştirirler... Karşılaştıkları güçlükleri el birliği ile ortadan kaldırmaya çalışırlar... Eşler, kişisel ilgilerini ve akradaşlıklarını içtenlikle paylaşırlarsa, evlilik denilen görkemli serüven dünyanın en güzel gerçeği olur. Kadın da, erkek de, eskiden daha zor, daha kötü bir yaşam sürmek için değil, daha güzel, daha düzenli, daha insanca bir hayat için evlenirler. Kadına da, erkeğe de en çok yakışan ödül evliliktir. Eşler, bu ödülü elde etmek için biribirlerine sadakatle, fedakarlıkla, karşılıksız bir sevgiyle yaklaşırlarsa, isteklerine kavuşurlar. Mutlu ederler ve mutlu olurlar.. Nezaket, bütün gönül gümrüklerinde geçerli tek pasaporttur. Hiçbir kalbe kapıları kırılarak girilemez!
270.00 ₺ -
Mutluluk Yolları ve Aile Hayatı (1.Hm)
Kadın ve erkek, sahip oldukları becerileri evlilik sayesinde geliştirirler... Karşılaştıkları güçlükleri el birliği ile ortadan kaldırmaya çalışırlar... Eşler, kişisel ilgilerini ve akradaşlıklarını içtenlikle paylaşırlarsa, evlilik denilen görkemli serüven dünyanın e güzel gerçeği olur. Kadın da, erkek de, eskiden daha zor, daha kötü bir yaşam sürmek için değil, daha güzel, daha düzenli, daha insanca bir hayat için evlenirler. Kadına da, erkeğe de en çok yakışan ödül evliliktir. Eşler, bu ödülü elde etmek için biribirlerine sadakatle, fedakarlıkla, karşılıksız bir sevgiyle yaklaşırlarsa, isteklerine kavuşurlar. Mutlu ederler ve mutlu olurlar...
180.00 ₺ -
Mevlanadan Öğütler Hikayeler
Cömertliğiyle tanınan bir şeyh vardı. Cömertliği yüzünden bir türlü borçtan kurtulamazdı. Şeyh yıllar boyunca eline geçeni dağıttı, bundan dolayı da borcu arttıkça arttı, nihayet dört yüz dinara yükseldi. Bir gün şeyh hastalandı. Öleceğini anlayan alacaklıları başına toplandılar. Şeyhe kötü kötü bakıyor, onun hakkında fena şeyler düşünüyorlardı. O sırada helva satan bir çocuk sokaktan geçiyordu. Şeyh, hizmetçisine: -Git şu çocuktan helvanın tamamını satın al da bu alacaklılar yesin, hiç olmazsa bir süre gönülleri hoş olsun, dedi. Hizmetçi çıkıp helvacı çocuğu çağırdı, helvayı satın aldı, getirip şeyhin borçlularına ikram etti. Borçlular helvayı yiyip bitirdiler. Helvacı çocuk boş tepsiyi eline aldı ve ücretini istedi. Ölmek üzere olan Şeyh: -Ben zavallı ve ölmek üzere olan bir adamım, bende para ne arar, dedi. Bunu duyan helvacı çocuk ağlayıp inlemeye, feryat etmeye başladı. Alacaklıların bu duruma iyice canları sıkıldı, ileri geri söylenmeye başladılar. Çocuk sürekli ağlayıp durdu. Şeyh bu sırada gözlerini yummuş çocuğa hiç bakmıyordu. İkindi vaktinde bir hizmetçi elinde bir tabakla içeriye girdi, tabağı şeyhin önüne bıraktı. Şeyh hizmetçiye tabağı alacaklılarına vermesini söyledi. Hizmetçi tabağı alacaklıların önüne koydu. Tabağın örtüsünü açtıklarında herkes hayretler içinde kaldı. Zira tabakta dört yüz dinar vardı. Bu, oraya toplanmış alacaklılara olan borcunun tamamıydı. Tabağın bir kenarında da kağıda sarılı yarım dinar vardı. O yarım dinar da helvacı çocuğun parasıydı. Bu duruma şaşıran alacaklılar, hallerinden utandılar. Şeyh hakkındaki kötü sözlerine ve yanlış zanlarından dolayı pişman olarak, şeyhin ellerine sarıldılar. Hep bir ağızdan "Ey ulu kişi! Bu işin sırrı, hikmeti nedir, anlat bize." dediler. Bunun üzerine Şeyh şöyle dedi: -Ey insanlar, bunun sırrı şudur: Ben bunu Allah'tan diledim. Cenab-ı Hak bana doğru yolu gösterdi. O paranın gelmesi çocuğun ağlamasına bağlıydı. Helvacı çocuk ağlamasaydı rahmet denizi coşmazdı.
10.50 ₺ -
Lezzet Soframız 1.Hamur
Her yöreden tarifler, her sofradan tadlar... Zengin çeşitleriyle dünyanın en büyük beş mutfağı arasında yer alan türk mutfağından derlenen bu kitaptaki yemek tarifleri, mutluluğunuza mutluluk katacak, sağlıklı nesiller yetiştirmenize katkıda bulunacaktır. Kitapta, genel tariflerden ve bölümlerden ayrı olarak bir "yöresel yemekler" bölümü oluşturuldu. Bu bölümde ülkemizin birçok yöresinin en çok tercih edilen yemek tariflerine yer verildi. Bu yemek kitabı vesilesi ile yemek kültürümüzü gelecek nesillerimize ulaştırma konusunda bulunacağımız en küçük bir katkı bizi mutlu kılacaktır.
54.00 ₺ -
Kurana Göre İnsana verilen Değer ve Görev
İnsan, Allah'ın pek çok varlığı arasında en fazla değer verdiği ve sayısız nimetler ihsan ettiği kuludur. İnsanın, diğer canlılardan ayrılan en bariz özelliği; iyiyi ve kötüyü, hakkı ve batılı birbirinden ayırabilme yetenegine sahip, akıllı ve düşünen bir yaratık olmasıdır. Bu özelliği sebebiyledir ki insan, hayatı ve ölümüyle imtihana tabi tutulmuştur. İnsan, Allah'a ibâdet etmek için yaratılmış, sayısız nimetler de şükretmesi için verilmiştir.
12.00 ₺ -
İmamı Azam Ebu Hanife Hayatı ve Menkıbeleri
Büyük İmam... Büyük lider, büyük âlim... İmam, önder demektir. Mihrapta öride olduğu gibi, her güzel davranışın, her iyi hareketin başında olan demektir. İşte İmam-ı Âzam Ebu Hanife: İnsanların her problemini halleden kadı, hakim. Keskin zekâsı ve görüşü ile lider. Sevdirerek eğiten, ruh bilimine vâkıf eğitimci, ilmi ve kaynaklarını çok iyi bilen âlim. Bugünkü ilim hüviyeti tanınan ordünaryus profesör ünvânı bile, Ebu Hanife'nin ilmi otoritesini ifadede âciz kalmaktadır. Ebu Hanife'nin yetiştirdiği talebelerinden Ebu Yusuf şöyle demiştir. - "Ebu Hanife'nin bir ilim meclisine servetimin yarısını verirdim." Bu söz, onun ders halkasındaki ilâhi zevki ne güzel ifade etmektedir. "Ulema ile otur. Büyüklere sor. Hikmet ehli ile görüş!" (Taberânî: 323) Bizim tarihimizdeki ilim adamları kadar hiçbir millette âlim yetişmemiştir. Kültür ve medeniyeti bütün dünyaya yayan hep âlimlerimiz olmuşlardır. İşte bu büyük âlimi tanımak, onun hayatını bilmek, yaşayışımıza ayrı bir renk verecektir. Onun feyzinden istifade etmek, o vesile ile ilahi rahmetten nasip almak niyetiyle bu eseri hazırladım. Tevfik ve inayet Allah'tandır.
72.00 ₺ -
İlahiler
Dağlar ile taşlar ile Çağırayım Mevlam seni Seherlerde kuşlar ile Çağırayım Mevlam seni Su dibinde mâhi ile Sahralarda ahû ile Abdal olup yâ Hû ile Çağırayım Mevlam seni Gökyüzünde İsâ ile Tur dağında Musa ile Elindeki asâ ile Çağırayım Mevlam seni Derd-i aşkın Eyyûb ile Gözü yaşlı Yakûb ile Ol Muhammed Mahbûb ile Çağırayım Mevlam seni Hamd ü Şükrullah ile Vasf-ı "kul hüvallah" ile Daim zikrullah ile Çağırayım Mevlam seni Bilmişim dünya hâlini Terkettim kıyl-ü kâlini Baş açık ayak yalın Çağırayım Mevlam seni Yunus okur diller ile Kumrular bülbüller ile Hakkı seven kullar ile Çağırayım Mevlam seni
17.50 ₺ -
Hz Ömer Hak ve Adalet Güneşi
HAK VE ADÂLET GÜNEŞİ HZ. ÖMER Cennet ehline ışık, canlara candır Ömer, Ufkunda güneş batmaz, hepten imandır Ömer Vefâ bağının gülü ve safanın engini, Hakla bâtılı ayırt eden Sultândır Ömer!... Bu kitabı okurken Hz. Ömeri yaşayacaksınız... Hz. Ömeri bütün yönleriyle bu eserde bulacaksınız...
138.00 ₺ -
Hz Osman Haya ve Edep İncisi
Evet kocaman bir kitap için belki iki söz yazmak mümkündür amma, Hazret-i Osman’ı (Radıyallahu Anh) bir söze veya bir kitaba sığıştırmak zannedildiği kadar mümkün değildir. Mümkün değildir deyip bırakmak üstün insanların hayatına perde çekip onları kimseye göstermemek mânasına geleceğinden, Muhterem M. Necati Bursalı hocamı bu çalışmalarından dolayı takdir eder ve bu kitabın bana olduğu kadar herkese faydalı olacağını belirtmek isterim. Kimlerin hayatı okunmuyor ki? Bir gün kitapçı vitrinlerini dolaşınız. “Bu adamların hayatını ne diye yazmışlar?” diyeceksiniz. Sonra düşüneceksiniz: “Yazıldı diyelim, neden ve niçin okuyorlar?” Bu soruların cevabını bulsak bile, anlayamayacağız, biraz daha kafamızı zorlarsak: “Kötünün reklâmını yapan kötüler bunlar!” demekten kendimizi alamayacağız. Böylelerini kendileriyle baş başa bırakıp; biz, İslâmiyeti anlamış ve yaşamış olanlardan Hazret-i Osman (Radıyallahu Anh)’ın hayatını okuyup, üstün insan, iyi bir Müslüman olmasının sırlarını bulmaya, bulmuş isek, onları daha iyi anlamaya çalışalım. Uzun lafın kısası: Peygamber Efendimiz, cahiliyet devri insanlarını ele aldı, onları en iyi, en ilmi ve en medenî duruma getirdi. Bugünün Müslümanları aynı şeyi yapmakla vazifeli değil mi? Peygamber güneşinden bir yıldız: Hazret-i Osman!.. İster güneşe koş, gece gündüz yap; istersen bu kutup yıldızına bak, istikametini tayin et!.. HAYÂ VE EDEP İNCİSİ HZ. OSMAN Allah'ın Resûlü dediler ki: "Kardeşim Osman'ı kucakladım. Kimin bir kardeşi varsa, onu kucaklasın" Ve yine dediler ki: "Gökte Melekler bile Osman'ın hayâsına bakar da utanırlar!" Hilm, hayâ, edep, yumuşaklık ve âhlak âbidesi. Hz. Osmanın hayatı... Gönülleri tutşturacak, gözleri ağlatacak, kalpleri inceltecek bir kitap... Yayınevimiz böyle bir eseri sunmakla övünmektedir.
108.00 ₺ -
Hz Bilali Habeşi
PEYGAMBER BÜLBÜLÜ HZ. BİLÂL-İ HABEŞÎ Dünyayı İslam'a ezanla davet eden muhteşem mazlum... Kainatta ilk defa "Ezan-ı Muhehammedi'yi" O okudu. Yüzlerce sopanın altında inim inim inlerken bile "Allahü Ekber !" diye haykıran bu abide insanı yakından tanımak isteyenler için bu kitap hazırlandı... Bu kıymetli eseri okurken Hazret-i Bilal'in insanlık dünyasındaki izlerini bulup o izleri takip edeceksiniz... fâkı inletiyor ilâhi, ismin nâmın, Bu ezanlar ki elbet temelidir İslâm’ın. Nice yüz bin minareden revân olur göklere Kalb-i zemin titreşir, vahdetin iner yere. Vecde gelir bu sesle: Dağlar, taşlar, denizler; Şevk ile Arşa kadar artık yükseleyim, der! Cihan başka cihandır, yerde gökte her varlık, Rabbı tesbih ederler huzur içinde artık. Olur bütün gönüller gündüzler gibi aydın, Başlar dillerde tevhîd, başlar kalblerde yâdın. Kavuşur bütün âlem ebedî fecirlere, Binbir güneşler doğar o anda gönüllere. Artık hayat başkadır: Al, yeşil, mâvi, mâvi, Bir âlem yaşar kalbler Cennetlere müsavi. Diner cümle âşıkın bütün feryâdı, âhı, Seyre dalar gözleri, görür Cemalullah’ı. Kalbler Allah’a döner, öyle sevinç başlar ki, Mest olur bütün canlar kendinden geçer sanki. Nûr yağar gök kubbeden o anda kucak kucak, “Allah” der bütün zerre: Ne varsa büyük, ufak.
90.00 ₺ -
Helaller ve Haramlar
İmam Gazali "Helaller ve Haramlar" eserinde dinimizin günlük yaşam içinde uygulamamız gereken kurallarını incelikli ve detaylı bir biçimde bize anlatıyor. Kitabın birinci bölümünde; helali aramanın önemi ve değerleri, fazileti, haramın kötülüğü, helal ve haramın dereceleri anlatılıyor. İkinci bölümünde; şüphelilerin mertebeleri, bunların kaynağı, haram ile helalden bunların ayır edilmesi irdeleniyor. Üçüncü bölümünde; araştırma, sorgulama, bunların üzerine gitme ve ihmal durumlarının incelenmeleri aynı zamanda bunların helal ve haram sanılma nedenleri araştırılıyor. Dördüncü bölümünde; tövbekar olan kimsenin yapmış olduğu mali zulümlerden arınma mselesi inceleniyor. Beşinci bölümünde devlet büyüklerinin verdikleri maaşlar, hediyeler bunların helal ve haram olma sınırları tartışılıyor. Altıncı bölümünde; devlet büyükleriyle birlikte bulunmak, onlarla oturup kalkmanın kişi üzerindeki etkileri ve hükümleri inceleniyor. Yedinci bölüm olan son bölümde ise; farklı meseleler ve çözümlerine yer veriliyor.
144.00 ₺ -
Hac ve Umre Rehberi
Hacca gitmek için hazırlık yapan kardeşlerimize tavsiyelerle yolculuk esnasında okunacak dualar ve ziyaret adabından bahisler diğer ziyaret yerleri nerelerdir. Hepsini bulacaksınız.
24.00 ₺