-
İkindi Zamanı Hüzne Çağrı
“Yusuf’u zindana attıran Züleyha, Zindana kendisi girmişti de farkında değildi. ... O Züleyha ki, geçen zamanın farkında olmayarak. Yusuf’u ikindi zamanını bekler gibi bekledi. İstedi ki, Yusuf’u gelsin; isterse ikindi zamanı gelsin. Yüreği Yusuf’un hasretiyle yanan Züleyha. O’nun bu kadarcık bir gelişine bile razıydı. Heyhat! Yusuf geldiğinde... Züleyha gecenin karanlığına girmişti bile. Züleyha bu kadarını hiç aklına getirememişti. Çünkü o, herkesin zamanı aynı işler sanmıştı. Oysa herkesin günü aynı değildi ki... ... Nice sevdalar gün ışığında tohumunu çatlatıp filizlenirken, Nice aşkların üzerine göz göre göre kezzap dökülüyordu. Tıpkı nisan yağmurunun sedefin karnında göz kamaştırıcı inciye dönüşürken yılanın kesesinde zehre dönüşmesi gibi...”
8.25 ₺ -
Yol Ayrımında Statükodan Önce Son Çıkış
Türkiye'nin en önemli anayasacılarından biri olan Osman Can, anayasa tartışmalarına önemli ve çarpıcı bir katkı sunuyor bu kitabıyla. Tarihsel kaynaklara ve dünyadan örneklere başvurarak, ülkemizin nasıl bir anayasaya ihtiyacı olduğunu, demokratik, sivil ve hayatın içinden bir anayasayı nasıl yazabileceğimizi anlatıyor bizlere. Anayasa neden bu kadar önemli? Anayasal sistemin temel ilkeleri nelerdir? Nasıl bir anayasa? İhtiyacımız olan sivil ve demokratik anayasaya nasıl kavuşabiliriz? Bu yetkin ve titiz çalışmasında tüm bu soruların yanıtlarını arayan yazar, sadece hukukçuların değil her kesimden okurun ilgiyle okuyabileceği bir metinle karşımızda.
44.40 ₺ -
Anneme Soramadığım Sorular
Küçük yaşlarda cevapsız kalan, sorulamayan sorular büyüyünce tekrar tekrar sorulur. Çocuklarınızın size soramadığı sadece davranışlarıyla anlatmaya çalıştığı sorularını duymak ister misiniz? Hem de onların dilinden...
120.00 ₺ -
Ufuktaki Müjde
Hak, adalet, insaf, şefkat, insan hak ve özgürlükleri bütün insanlığın muhtaç olduğu ortak değerler. Gün geçtikçe vahiy eksenli olan bütün bu evrensel değerlerin yükseldiği küresel bir dünyada yaşıyoruz. Gelecekte haksızlığın yerini hakkın, zulmün yerini adaletin, acımasızlığın yerini şefkat ve merhametin alacağı bir dünyada yaşamak, sanıldığının aksine hayal değil. İslamın temel değer ve dinamiklerinin umum insanlığın akıl, kalp ve vicdanında makes bulduğu bir dünyaya her gün daha da yaklaşıyoruz. Bediüzzaman’ın yıllar önce bütün âleme ilan edip haykırdığı gibi, ufuktaki müjde belki de çok yakın: “Evet, ümitvâr olunuz. Şu istikbal inkılâbı içinde, en yüksek gür sada, İslamın sadası olacaktır!” Ufuktaki Müjde, çeşitli konulardan mürekkep bir dizi yazı değil sadece. Dünyaya farklı bir gözle bakmanızı da sağlayacak ufuk açıcı bir çalışma.
5.25 ₺ -
Risale-i Nur Hizmetkarları Ağabeyler Anlatıyor-5
Bediüzzaman Said Nursî çilelerle dolu hayat yaşadı. En büyük gayesi, çevresinde toplanan Nur pervanelerini iman nurunun aydınlığına ulaştırmaktı. Aynı gaye ve gayret Nur`un ilk halkalarında da kendisini gösterdi. Risale-i Nur`daki hakikatleri onlar da etraflarına yaymak için var güçleriyle çalıştılar. İman ve Kur`an kahramanı olmaya liyakat kazandılar. Ağabeyler Anlatıyor serisi, bu mümtaz hizmet ve dava erlerinin doğrudan birinci ağızdan hatırlarını aktarmaya devam ediyor. Ayrıca bu seri, yakın tarihimize aynalık yaptığı gibi, gelecek nesillere bir miras ve belge olma özelliğine sahip. Uzun ve yorucu çalışmaların neticesinde tespit edilen hatıralar tamamen orijinal, teyitli ve tashihlidir. Tamamına yakını geniş kitleler tarafından daha önce ya duyulmamış veya hiç neşredilmemiş bilgi ve belgeleri ihtiva ediyor... İşte bize ve gelecek nesillere Nur`un ilk kahramanları ve onların dilinden Nur`lu hatıralar...
270.00 ₺ -
Oblomov
Gonçarov’un tembelliğe yeni bir tanım getiren eseri Oblomov yazıldığı zamanda büyük ses getirmiş ve bir buçuk asır sonra bile tembellikten konuşurken akla gelen ilk isim olmuştur. Gonçarov’un, Oblomov’un tembelliği üzerinden bir ulusun içinde bulunduğu hali mizahi bir dille anlattığı bu roman her okuyana biraz “Oblomov” olduğunu fark ettirir. Oblomov ve ondan daha tembel uşağı Zahar, Rusya’yı; Oblomov’un her durumda yardıma koşan dostu Ştoltz disipliniyle Avrupa’yı temsil etmektedir. Bir de Oblomov’un hiç ummadığı bir anda tanıştığı Olga vardır, bakalım aşkın gücü Oblomovluğu yenecek midir? Evet, muazzam bir tembelsin; evet, miskinliğin yeryüzünü tozlandırıyor; evet, kaderin bile uyuşukluğa kapılıyor sen doğrulurken. İyi de, yüz elli yıldır nasıl oluyor da tembellik etmeden her birimizle ayrı ayrı ilgilenme zahmetine katlanabiliyorsun? Ve biz, nasıl oluyor da, "bize ne" diyemiyoruz "senin uyuşukluğundan…"
13.02 ₺ -
Şer İttifakı ve Sözcüsünü Arayan Bir Milyar Müslüman
Pakistan asıllı, eğitimini İngiltere’de yapmış, fakat yıllardır bizden biri olarak İstanbul’da yaşayan Muhammed Han Kayani bildiklerini, gördüklerini ve düşüncelerini bu kitabında dile getiriyor. Kitapta İslâm âlemi, Körfez Savaşı ve Türkiye başlıklarıyla dünyadaki dengeler ve halkı Müslüman ülkelerin bugünü tarihî temelleriyle ele alınıyor. Kitapta; İslâm’a karşı oluşturulan "şer ittifakı", halkı Müslüman ülkelerin elitinin ilgisizliği yahut ihaneti, Batı ülkelerinde bulunan Müslümanların durumu, Pakistan’ın kuruluşu ve başına gelenler, Müslüman ülkelerin geri kalmasının asıl sebepleri, Batı emperyalizminin Ortadoğu senaryoları, Nâsır’dan Saddam’a bir dönem, Birleşmiş Milletler Cemiyeti, Avrupa Topluluğu ve NATO gibi kuruluşların gerçek konumu üzerine tesbitlerde bulunulmaktadır.
75.00 ₺ -
Araplar ve İsrail
Hz. İbrahim’in oğlu İshak’ın soyundan gelen Yahudilerin, amca oğulları (diğer oğul İsmail’in soyundan gelen) Araplara çektirdikleri elem yüklü acılar... “Vâdedilen topraklar” kime vadedilmiş?... Güney Afrikalı yazar ve mübelliğ Deedat bu kitabında, alışkın olduğumuz samimi üslûbuyla Yahudileri, İntifadayı ve "vâdedilen topraklar"ı konu ediniyor. "İntifada’nın çocuklarına" ithaf edilen kitabın bazı başlıkları: Yahudi tepkisi ve kurnazlığı, Yahudiler içinde iyi olanlar, Kur’ân ve Yahudiler, Yahudilerin yeni nesli.
120.00 ₺ -
Bir Şehidin Notları Sedat Yenigün
Yaşı kırkın altında olanlar şehid Sedat Yenigün'ü (1950-1980) tanımazlar. Ancak eserlerinden, hâtıralarından ve toplumda bıraktığı izlerden tanımaya ve anlamaya çalışabilirler. Bir Şehidin Notları’nda Sedat Yenigün’ün düşünceleri, ihlâsı, vekarı, ilim, aşk ve cihadı sezilebilir. İnsanî ve İslâmî değerlerin altüst edildiği, pragmatizmin, bencilliğin, lâkaydîliğin toplumu bütünüyle sardığı günümüzde Sedat Hocamıza ve şahsında toplanan İslâmî değerlere her zamankinden daha fazla muhtacız. Merhum Cemil Meriç onun şehadeti üzerine şunları yazmıştı: "Şuurdu Sedat, samimiyet idi, imandı... Coşkun bir gönüldü. Zulmün kılıcını kanının ateşinde eritecek kadar coşkun bir gönül. İsa Peygamber zamanında yaşasa havari olurdu, Asr-ı Saadette bir sahabe... Konuştuğu gibi düşündü, düşündüğü gibi konuştu... Sevgi idi, ihlâs idi. Asırlardan beri hasretini çektiğimiz yiğit, pervâsız, içi-dışı bir, münevver. Çevresini ışığa boğmak için alev alev yandı..." Kitap, Şehidimizin muhtelif dergi ve gazetelerde çıkmış yazılarından derlendi. Şehadeti olan 5 Temmuz 1980’e kadar yazdıkları "Yeşildi Medeniyetimin Adı" ve "Görünür Kavgada Yerimiz" adlarıyla iki bölümde okuyucuya sunuldu.
22.50 ₺ -
Cuma Konuşmaları
İslam düşünce tarihinde müstesna bir yere sahip olan Mevdûdî, ömrü boyunca, mescid ve medreselere hapsedilmiş İslâm'ı hayatın bütün alanlarına çekmeye çalışmış; ibadetin yalnızca namazdan, oruçtan ibaret olmadığını, Allah’ın emirlerine ve Rasûlünün sünnetine göre yaşamanın da bizatihi ibadet olduğunu hatırlatmış; kendilerine has bir hukuk sistemi, kültür ve medeniyete sahip olmaları dolayısıyla Müslümanların ayrı bir millet olduklarını vurgulamış ve İslâm'ı tam bir hayat nizâmı olarak takdim etmiştir.
187.50 ₺ -
Karanlıktan Kaçış
Bu kitapta, Kimlik mücadelesinin edebî türdeki yansımaları Türkiye, İran ve Pakistan'dan verilen örneklerle dikkatimize sunulmaktadır. Birinci örnek, "Kaybolan Nesil" başlığıyla, çalışmak için Almanya'ya giden Ali'nin dramı ve ilgisiz kalınan çocukların yurtdışında kayboluşları anlatılmaktadır. İkinci örnekte; İran'lı yazar Mahmud Hakimî üç perdelik piyesinde Kitab-ı Mukaddes ile Kur’ân-ı Kerîm öğretilerinin dramatik mukayesesini çok güzel bir üslupla ortaya koymaktadır. Bu sahne Paris banliyölerinden birinde, küçük bir odada, iki Cezayirli ile kiliseden kovulmuş âmâ bir Fransız genci arasında geçmektedir. Üçüncü örnekte; Pakistanlı hanım yazar Bânu Kudsiye, Müslüman bir gencin İslâmî kimliğini koruma mücadelesini hikâyeleştirmektedir.
112.50 ₺ -
İmam Gazzali’in Mektupları
Bu kitap, İmam Gazzâlî'nin Selçuklu hükümdarlarına, vezirlerine, veliahtlarına ve zamanının münevver insanlarına hitaben yazdığı mektupların toplandığı bir eserdir. Bunlar arasında ünlü Başvezir Hasan B. Ali ile dirayetli bir idareci, zeki bir devlet adamı, mektupların hâmisi ve mektup yazanların gönül dostu muhteşem Nizamülmülk de vardır. Bu mektuplarda Gazzâlî, “resmi din”e başkaldırdı; bilgelik dolu tavsiyelerini hükümdarlara, idarecilere, hükümet yetkililerine ulaştırdı. Tenkit oklarını, sevilmeyen idarecilere, zâlimlere, ahlâken kokuşmuş yetkililere, mevkiini ve gücünü kötüye kullananlara yağdırdı.
5.25 ₺ -
Gözümün Nuru
Mahalle kahvesinde insanlar çaylarını yudumluyorlardı... Berber, boş dükkânında bazen TV reklâmlarına bazen de vitrinin gerisinden boş sokağa bakıyordu... Enteller Popper’ın yanlışlamacılığının İslâm düşüncesine uygulanmasının muhtemel sakıncalarını tartışıyorlardı... Âniden akşam ezanı okundu. Yüzlerce yıldır topraklarımız üzerinde yankılanan bir çağrıydı bu. Âlemlerin Rabbi insanları huzuruna dâvet ediyordu. Onlar ise ezanı hiç duymamış gibiydiler… Ve ömürlerden bir gün daha böylece eksildi… *** Yaşlı amcanın tepesi iyice atmıştı. Çocuklar aralarında gülüşüyor, fıkırdaşıyor; namaz kılanları rahatsız ediyordu. Hele birisi hiç utanmadan en ön safa geçmişti. Artık bu kadarı da fazlaydı. Bu çocuklara ana babaları hiç mi edep öğretmemişlerdi? Bastonunu kaptığı gibi çocukların üzerine yürüdü. Çocuklar amcanın ciddi olduğunu farketmekte gecikmediler. Hemen caminin dışına çıkıp oynamaya devam ettiler. Bir daha da içeri girmediler. Neme lâzımdı. Camideki asık suratlı ve öfkeli amcaların ne yapacağı belli olmazdı… *** İlahi! Senin çağrına en güzel şekilde icabet edenlerden, gönlü senin huzurunda rahatlayan kullarından eyle bizi! Senin kitabından ve rasûlünün sünnetinden tâviz vermeyen, çok secde eden kullarına dâhil eyle bizi! Senin huzuruna gelebilmek, boyun bükebilmek imkânı verdiğin için sana ne kadar şükretsek azdır. Sen ne kerimsin, ne lütufkârsın!
75.00 ₺ -
Gençlere Faydalı Bilgiler
Kültür tarihimizin önemli kilometre taşlarından biri olan Ahmed Cevdet Paşa, Hem âlim hem de devlet adamı kimliğiyle herkesin bildiği ve itibar ettiği bir şahsiyettir. Başta Mecelle olmaj üzere Kısas-ı Enbiya(Peygamberler Tarihi), Belâgat-ı Osmaniyye, Kavâid-i Osmaniyye gibi kitapları kaleme almıştır. Elimizdeki kitapçık Ahmed Cevdet Paşa'nın Mâlûmât-ı Nâfia(Faydalı Bilgiler) adını taşıyan risalesidir. Paşa bu risalesinde, zamanın Okullar Bakanı Kemâl Efendi' nin isteği üzzerine, genel kültürü zayıf olduğuna inanılan orta öğrenim gençlerine faydalı olmak maksadıyla din,mezhep, dünyadaki müslüman ve diğer din mensupları hakkında bilgiler vermiş, böylelikle bu konudaki genel bilgi eksikliklerini gidermek istemiştir. Bu risalenin Arap harfli, çeviriyazım ve sadeleştirme olmak üzere üç farklı şekilde yayınlanmasıyla risalenin orjinal yazılı şeklinin yaygınlaşmasına, çevirisiyle Osmanlıca bilmeyenlerin eline ulaşmasına, sadeleştirmeyle de yeni nesiller tarafından kolayca anlaşılmasına hizmet arzulanmıştır.
75.00 ₺ -
Can Boğazdan Çıkar
AN GRUBUNUZA GÖRE BESLENMENİN ÖNEMİ.. Beslenme şeklimiz hasta ediyor Bir klinikte yapılan ankette “İnsan niçin hasta olur?” sorusuna; insanların yüzde yetmiş üçü “Allah sevdiğine hastalık verir!” şıkkını işaretlemiştir. Birçok insan hastalığı kaderimizin ya da genetik yapımızın kalıtsal bir sonucu olarak kabul eder. Bu nedenle beslenme şeklimizin bizi hasta edebileceğini aklımıza getirmeyiz! Motorların farklı yakıtla çalıştığı gibi… Hastalıklarımızın büyük bir kısmının yediklerimiz ve içtiklerimizden kaynaklandığı bilimsel anlamda da ispat edilmiştir. Kişilerin mizaçlarına uygun beslenmemesi, hastalıklara davetiye çıkarmaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalarda, farklı motorlarda farklı yakıtlar kullanıldığı gibi; insanların da birbirinden farklı mizaç ve yapılara sahip olduğu, alınan gıdayı hazmettirecek enzimin her bünyede aynı güçte ifraz edilmediği belirlenmiştir. Kan grubunuza göre beslenin Bugün tüm dünyada, bu yeni bilgiler ışığında yeni bir beslenme tarzı önerilmekte; kişilerin, kan gruplarına (mizaçlarına) uygun beslenmeleri halinde şişmanlık ve hastalık probleminden kurtulacakları savunulmaktadır. Geleneksel tıp daha da ileri giderek her insanın kendine özgü sindirim sistemi ve enzimleri olduğu bilgisinden hareketle, kişiye özel beslenme programları önermektedir. Bilinçli beslenip sağlıklı yaşayın Kendi bünyenize göre bilinçli beslenmenin yol ve yöntemlerini öğrenerek sağlıklı yaşayın.
210.00 ₺ -
Burçlar
Astroloji, dünyanın en eski bilimi sayılmaktadır. Çağları aşarak zamanımıza ulaşmış ve bugün cazip bir endüstri haline gelmiştir. Günlük yaşamdaki yeri her gün biraz daha güçlenmektedir. Bilhassa gençlerin çoğu, sabah gazetelerini ellerine aldıklarında ilk önce yıldız fallarını okuyorlar. Haftalık ve aylık mecmualarda, hatta ciddi haber dergilerinde dahi “yıldız falları”na azımsanmayacak bölümler ayrılmış, hatta sadece bu konuyla ilgili aylık dergiler yayınlanmaya başlamıştır. Astroloji, yaşamın bir parçası ve günümüzde moda olmuş. Fakat acaba her ilgilenen, Astroloji’nin ne olduğunu biliyor mu? Hiç şüphesiz ki hayatımızın en büyük sorunu, anlayış. Zodyak-Hayvanlar kuşağını tanımamızın insanları anlamamızda yardımcı olacağı söyleniyor; ancak bu tama mıyla doğru mu? Görülmüştür ki âlem-i sagîr ve âlem-i kebîr’i (zamanımızdaki ifadesi ile mikro kosmos-makro kosmosu) bilmeden Astroloji’yi anlamak mümkün değildir. Bundan dolayı meseleye “Hayat ve Kâinat Gerçeği”nden başlayarak girildi, okuyan herkese faydalı olması temennisiyle ve saygılarımızla. Dr. Sevim Asımgil
21.00 ₺ -
Dirilt Kalbini
“Teknolojinin önümüze serdiği sınırsız imkânları düşündüğümüzde, bugünün insanını yakalayabilmek için samimi ve bilgece bir üsluba ihtiyacımız var. Gençlerimizin artık eski, kalın kitapları karıştırıp kafa yoracak ne vakitleri var, ne de istekleri. İslâm’ın ilkelerini ve güzelliklerini, tahrif etmeden ama muhatabı taltif ederek sunmamız gerekiyor. Buna ‘din dilinin restorasyonu’ dememiz caiz olursa eğer, yapmamız gereken tam da bu. Türkiye kamuoyunun yakından tanıdığı Nouman Ali Khan, çizmeye çalıştığım çerçeveyi gerçek anlamda dolduran bir isim. İslâm ve Kur’ân hakkındaki derin bilgisini keyifli ve bilgece bir üslupla dile getirip, bunu yaparken kendi hayatından aktardığı sıcak ve sıra dışı anekdotlarla okurunun ilgisini her an canlı tutabiliyor. Nouman Ali Khan’ın Dirilt Kalbini adıyla Türkçeye kazandırılan elinizdeki ilk kitabı, günümüze dair bazı meseleler hakkında Kur’ân ayetlerinden damıttığı kıymetli dersler içeriyor. Ayetlerin sadece mesajını değil, ayetlerde geçen ifadelerin dil özelliklerini de laf arasında aktarıyor. Kelimelerin anlamları, anlamlar arasındaki hoş nüanslar, bunların ayetlere kattığı derinlik ve zenginlik… Bütün bunlar, okuyucuyu hem anlatılan konuya hem de bir bütün olarak Kur’ân’ın harikulâde üslubuna yaklaştırıyor, ısındırıyor. Dirilt Kalbini’yi okurken, şu ayet hep hatırınızda olsun, zira ayette anlatılan şeyin ayniyle tezahür ettiğini göreceksiniz: ‘Allah, hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse, ona çok büyük bir hayr verilmiş demektir. Bunu ancak, temiz akıl sahipleri düşünüp anlar.’ (Bakara, 269)” Taha Kılınç
148.00 ₺ -
Sanat Ve Folklor
Bir ülkenin sanat tarihine tuvalleriyle damga vurmuş isimler. Nakış nakış işlenen yazılar,görülmeyi bekliyordu. Dergilerde kalan yazılar, röportajlar, anılar, taze fikirler, heyecanlar. Resim tarihinin bilinen simaları, artık unutulan sanatkârları, depolarda çürümeye bırakılmış tuvaller. Nazik bir üslup,genç Cumhuriyet in bir sanata yaklaşımları, davetler, sergiler, salonlar ve folklor. Malik Aksel, bir ”hafıza” olarak, bir sanatkâr olarak sayfalarda.Tekrar.
215.35 ₺ -
Türkiyenin ′Ölmeyen′ Babası
O kadar etkilendim ki “ Şimdi kalksa ve uyansa nasıl olur?” dedim. “Kalkar mı, gelir mi? Atatürk gelecek ve kurtulacağız. İnandım buna.” *** Atatürkçü gençlerle yapılan derinlemesine söyleşilerle zenginleşen Türkiye’nin Ölmeyen Babası, Türkiye’nin yakın tarihine ve çağdaş siyasal teoriye odaklanarak, tamamlanmayan bir yas sürecinin Atatürkçü gençlerin siyasetle ilişkisini nasıl etkilediğini gözler önüne seriyor. Cumhuriyetle birlikte inşa edilmeye başlanan, fotoğraflarla ve heykellerle canlı tutulan Atatürk imgesinin, hem günlük hayatımızı hem de siyaset dünyamızı nasıl şekillendirdiğini görüyoruz bu kitapta. Atatürk’ün manevi şahsiyetiyle değil, ‘Atatürk’ isminin neye işaret ettiği ve siyasal alanda ne tür bir işleve sahip olduğuyla ilgilenen Türkiye’nin Ölmeyen Babası, yeni yeni tartışmaya açılan bu konuyla ilgili yazılmış, entelektüel gücüyle ve akademik titizliğiyle öne çıkan, kalıcı bir eser.
8.22 ₺ -
Hayat Mektebi
Hayat mektebi çok çetrefilli okuması zor bir mektep.Görünenin bir de arka planı var.Btaından habersiz tek kanatlı yaşıyoruz.Eksiğimiz burada... Gözümüz,gördüğünü gerçek zannediyor,gönlümüzü inşa etmiyoruz.Bilsek ki,gönül gözümüz çok daha keskin görür.Aklımızın esiri olmuş,gidiyoruz;bilsek ki ruhumuz ötelerden aklın bilehaberinin olmadığı Rahmani bilgiler getirir...
157.50 ₺ -
Güzel İnsan Modeli
Arka kapak tanıtım metni; Cesaret, sadakat, affetme, paylaşma, cömertlik, alçakgönüllülük, özeleştiri, adalet ve diğerleri… Toplumun geneli tarafından kabul edilen bu ortak kavramlar; bir anlamda, mutluluğun standartlar kümesidir. Değerleri bir banka hesabına benzetirsek, iyi yatırımlar yapan kişinin hesabı ona kâr getirecektir. Ne kadar kâr ettiği hemen anlaşılmasa da bu, ileri yaşlarda faydasını göreceği bir birikim olacaktır. Doğaya ya da ailesine yatırım yapan kişinin, bu yatırımların kendisine geri döneceğini bilmesi gerekir. Bugünün toplumsal yapısına baktığımızda, değerler artık cümle içinde kullanılan kelimelerden ibaret. Oysa değerleri gölgeleyerek toplumları değiştiren bütün kötülükler, ağaçlarda saklı kurtlar gibidir. Nasıl ki kurtlar ağacı içten kemirerek devirirse, sosyal yozlaşma ve kuralsızlık da toplumu böyle çürütür. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bizleri toplumun manevi dinamikleri olan değerlerin hayatımıza yeniden hakim olması için bir adım atmaya çağırıyor, değer eğitiminin insandan başlayarak topluma yayılması gerektiğini söylüyor ve bir Güzel İnsan Modeli sunuyor.
18.16 ₺ -
Kirli Kramponlar
Arka kapak tanıtım metni; Bir Pazar sabahı, Türkiye henüz uykudayken ülke futbolunun çok önemli isimleri çete suçlamasıyla gözaltına alındı. Ne olduğunu daha kimse tam olarak anlayamadan ikinci dalga geldi ve soruşturma daha da genişletildi. Herkes büyük bir şok yaşıyor, yaşananlara inanamıyordu. Aslına bakılırsa şaşılacak bir şey yoktu. Hangi takımın taraftarı olursa olsun Türkiye’de herkesin zihninde şikeyle özdeşleşmiş bir maç çabucak canlanıverdi. Temiz Kramponlar soruşturması her ne kadar birkaç takıma yoğunlaşmış olsa da aslında hiçbirimiz masum değiliz; çünkü Türk futbolu kurulduğu günden itibaren siyasetin ve mafyanın markajı altında. Daha önce de maçlar bağlandı, teşvik primleri dağıtıldı, mafya babaları federasyon başkanlarını seçti, hakemler satın alındı ama bugün ilk defa bunların üzerine ciddiyetle gidiliyor. İşte bize şok yaşatan da bu! Elinizdeki kitap, başlangıçtan bugüne Türk futbolunun karanlık taraflarını ifşa ediyor. Yeşil sahalarda değil masa başında oynanan oyunları gözler önüne seriyor. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bizleri toplumun manevi dinamikleri olan değerlerin hayatımıza yeniden hakim olması için bir adım atmaya çağırıyor, değer eğitiminin insandan başlayarak topluma yayılması gerektiğini söylüyor ve bir Güzel İnsan Modeli sunuyor.
9.25 ₺ -
Söz Gümüş Nasihat Altın Olursa
İnsan ömrü; iyiyle kötünün, güzelle çirkinin, sıkıntıyla rahatlığın yan yana yürüdüğü bir yoldur. Kötü gördüklerimizi iyiye, çirkini güzele, sıkıntıyı rahatlığa çevirebilmek için bazen güzel, anlamlı bir SÖZ, insanı bulunduğu gaflet çukurundan çıkarıp doğru yolda yürümesine, her şeye olumlu yaklaşmasına ve de güzel bakmasına vesile olabilir. Çünkü... Güzel ve anlamlı SÖZ, bir kitaptır, bir ansiklopedidir, bir kütüphanedir. Anlamlı SÖZ ilhamdır. Anlamlı SÖZ sevgidir. Anlamlı SÖZ en güzel ikramdır. Anlamlı SÖZ tertemiz bir aynadır. Anlamlı SÖZ kötülük kapılarını kapatan perdedir. Atalarımızın, evliyaların, ariflerin ve düşünürlerin anlamlı, ibret alınacağını umduğumuz manidar sözlerinden oluşan bu kitap, iki bölüm halinde değerlendirilerek tamamlanmıştır
11.05 ₺ -
Yakıcı Yıldırımlar Es sevaikul Muhrika
Eğer alevilik, rafizilik ve şiilik Hazret-i Ali'yi, Hazret-i Hasan'ı, Hazret-i Hüseyin'i, Hazret-i Fatıma annemizi ve bütün Ehl-i Beyt'i ve Al-i Aba'yı (radiyallahu anhüm) sevmekten ibaret ise, bilmiş olunuz ki, biz de böyleyiz ve bu hususlarda beraberiz. Eğer alevilik, rafızilik, şiilik Hazret-i Ebubekir'e Ömer'e, Osman'a ve -küçük bir müstesna- Ashab'a, Hazret-i Aişe validemize (radiyallahu anhüm) buğz etmek, iftira etmek ise, iyi bilmiş olunuz ki, biz ehlisünnet ve cemaat müslümanları, bu çirkin işlerden de, bunları işleyenlerden de beriyiz.
240.00 ₺ -
Karizma Zamanları
“Karizma bahsi belli bir harekette veya şahısta bir karizmatik niteliğin bulunduğunu teşhis etmeyi sağlayan, tabiri caizse, müjdeleyici bir bahis değildir. Aksine daha ziyade ortaya çıktığı andan itibaren karizma etrafında toplanan, karizmanın davetine icabet eden kitlelerin, bu icabetle birlikte giderek zirvesine ulaşan karizmanın aynı zamanda inişinin de hazırlayıcıları olduklarını gösteren uyarıcı bir bahistir. Karizmanın ilk zamanlarında akıl almaz derecede fedakârca bir bağlılıkla hiç bir çıkar beklentisi içinde olmaksızın harekete intisap edenler, hareket belli bir başarıya ulaşıp daha da cazip hale gelmeye yüz tuttukça hasbilikten hesabiliğe doğru bir geçişin tanıkları, bazen de aktörleri olurlar. Bir kriz anının bütün zorlukları ve riskleri dolayısıyla ilk zamanlar özveriyle dahil olunan karizmatik hareket, karizmanın rutinleştiği bu aşamada bir tür ganimet paylaşımının adresi haline gelir.” Max Weber tarafından geliştirilen ve sosyal bilimler içerisinde çok önemli bir yere sahip olan karizma kavramı son yıllarda Türkiye’deki siyasal yaşamın ana motiflerinden biri haline geldi. Türkiye’nin önde gelen sosyologlarından Yasin Aktay, elinizdeki eserde, bir yandan karizma kavramının oluşum sürecini tartışırken diğer yandan Türkiye’de yaşanan siyasal gelişmeleri karizma sosyolojisi ışığında değerlendiriyor.
10.28 ₺ -
Kuranın Kalbine Yolculuk
Kur’an; Aziz olan izzet sahibi, Rahîm olan rahmet sahibi Allah’ın indirdiği hikmet yüklü bir kitaptır. Kur’an; bir hakikat çağrısı, bir hidayet rehberidir. Bu kitap Allah’ın sesidir, nefesidir; Allah’ın kelamıdır. İnsan, Kur’an’la ne kadar iç içe girerse Allah’ın sesini, nefesini, soluğunu o kadar içinde, iliklerinde hisseder. O soluk insanı pişirir; olgunlaştırır… Kur’an; arayış içindeki insanı esfel-i safilinden, bataklığın dibinden alıp Allah’ın rızasının istikametine sevk etmek için indirilmiş bir kitaptır. Kur’an hatırlatır… İnsanın fıtratından gelen devasa sorulara, arayışlarına cevap verir. İnsanın ruhuna, benliğinin derinliklerine hitap eder. Yeter ki insan içindeki o sese kulak verebilsin. Kur’an Peygamberimizin kalbine inmiştir; şahsiyetine ve benliğine inmiştir. Onu yemesiyle, içmesiyle, oturmasıyla, kalkmasıyla yaşayan Kur’an yapmıştır. Kur’an müminin de kalbine inmeli çünkü kalp, insanın şahsiyetinin, karakterinin, benliğinin merkezi ve başkentidir. Yasin Pişgin, Yasin Suresi tefsiri olarak hazırlanan Kur’an’ın Kalbine Yolculuk’ta Kur’an’dan mü’minin kalbine; mü’minin kalbinden Refîk-i A’lâ’ya uzanan yola işaret ediyor. Kur’an’ın Kalbine Yolculuk bu yolda gidenleri Kur’an’ın derinliklerine daldırıyor. Ta ki Kur’an’ın sırları gönüllere aşikar olsun.
203.50 ₺ -
Türkçenin Müdafaası
Milletimizn en esaslı bekaa şartlarından biri oan güzel türkçemiz üzerindeki tahribata bilerek veya bilmeyerek ayak uydurmak bugün -adeta- sari bir hastalıkm haline gelmiştir. Bir nevi moda durumunda olan bu mühlik (helak edici) hastalıktan din ve tarih şuurunu koruyarak dilde mukaavemeti temsil eden gerçek münevverlerin ikaz ve irşadlarına bugün herzamankinden daha fazla muhtacız .
19.75 ₺ -
İmam Şamil Dağıstan Aslanı
Dünyanın en zengin ve güzel ülkesi olan Kafkasya, insan ve tabiat güzelliğinin olduğu kadar kahramanlığın da eşsiz vatanı olarak bütün tarih boyunca daima başı göklerde kalmış bir cennet köşesidir. Tarihlerin hep bir ağızdan şahadet ettiklerine göre, beyaz ırk, beşiğine orada düşmüştü. Yunun esatirinin, insanlara Güneş' ten ilk ateşi alıp getiren medeniyet babası kabul ettiği Promete, o cennetin Alburuz isimli meşhur dağının başında yaşamış, boynuna vurulan suçluluk zincirlerini orada sürüklemişti.
23.70 ₺