-
Binbir Gündüz Masalları
Binbir Gündüz Masalları, birbir içine geçen birçok hikayeden oluşmaktadır. Keşmir hükümdarı Turan Bey'in kızı Ferahnaz'a, erkeklerin vefasız olduğu konusundaki olumsuz görüşlerini değiştirmek için dadısının anlattığı masallardan oluşuyor. Hain ve sadakatsiz olarak gördüğü erkeklere düşman kesilen ve bu yüzden bir türlü evlenmeye razı olmayan Ferahnaz'a dadısı güneş doğunca anlatmaya masalı akşama kadar sürdürür. Amacı anlattığı masallar ile onu erkeklerin vefalı olduğuna inandırmak ve içine düştüğü saplantıdan kurtarmaktır. Yayına hazırlayıp taktim ettiğimiz kitap, İran Masalları kategorisinde kabul edilen, yazarı/derleyeni bilinmeyen anonim bir eserdir. Kimi kaynaklarda Binbir Gece Masallarına nazire olarak çıralılmış olabileceğinden söz edilmektedir.
234.50 ₺ -
Mehmet Deveci Seti - 4 Kitap Takım
Setin İçindeki Kitaplar; Sevgili Yalnızlığım Sevgili yalnızlığım Benim romantik prensimÜtopyalar ülkemin başkenti İçimin gergefinin usulca dokunanı Berrak, gri, koyu, açık rengi Düş gezgini yüreğimin takılıp kaldığı, hep kaldığı Kimsem Zarar Fayda Ve herşeyim Anladım ki ben sadece senle mutluyum İyiki varsın. Yürüyelim mi Biraz Susmalar, sorgulamalar, içinden konuşmalar Dalıp gitmeler, gülümseten, düşündüren yazılar. Şiirin, öyküsünün, denemenin Kısa sözlerle süslendiği doyurucu bir kitap. Bir sayfasından sıkılmadığınız Kendinizi diğer sayfasında bulacağınız Evet, tam da bu; Kendinizi bulacağınız, kendinizi okuyacağınız bir kitap Sahabe-i Güzin Bizimkiler Bizimkiler? Hikaye gibi,şiir gibi,roman gibi? Biraz Ebu Zer,biraz Musab,biraz Hatice? Yağmur gibi,damla gibi,deniz gibi? Uzaklardan ışıkları görülen loş şehir evleri? Yıldız,gece,ay? Aniden önümüze çıkıp dalgınlıklarımızı şaşırtan bir şafak? Altından geçmek için can atılan gökkuşağı? Yok gibi,zor gibi,var gibi? Durup dinlenilecek bir yudum sığınak ? Can gibi? Yazının Şahitliği Ve kitap bitmiştir. Usulca kapatır kapağı. Ama hemen bırakmaz elinden. Gözleri arka kapağındadır. 'Bitirdin değil mi?'diye bir ibareye takılır gözü.Okumaya devam eder sonra: 'Kapağını kapadığın her şey bitti sanıyorsun,değil mi? Tıpkı göz kapaklarını kapatp görmemeye çalıştığın gibi. Hayır! Asıl okumaya o zaman başlarsın . Yarım kalmış cümleleri,söylenemeyen sözleri?. Yazılmamış ama hissettirilmiş duygular yakandan tutmuştur bir kere. Artık kapattığın tüm kapaklar bu okumaları bitiremez. Yarım kalmış bir cümlesindir.
285.00 ₺ -
Mavi Marmarada Beyaz Güvercinler
Mavi Marmara bir milada döndü hayatımızda... İşgal tarihi boyunca Filistin halkının yaşadığı katliamı, aynıyla o birkaç saatlik zaman diliminde yaşattı işgalci, tüm Mavi Marmara yolcularına... Bu defa Mavi Marmara'nın kadınları vardı kıyım sahnesinin içinde, yaralara kül basmaya çalışan... Mavi Marmara hayat seyrimizin rotasını pusulasını serdi gözlerimizin önüne...
48.75 ₺ -
Yazının Şahitliği
Ve kitap bitmiştir. Usulca kapatır kapağı. Ama hemen bırakmaz elinden. Gözleri arka kapağındadır. ‘’Bitirdin değil mi?’’diye bir ibareye takılır gözü.Okumaya devam eder sonra: ‘’Kapağını kapadığın her şey bitti sanıyorsun,değil mi? Tıpkı göz kapaklarını kapatp görmemeye çalıştığın gibi. Hayır! Asıl okumaya o zaman başlarsın . Yarım kalmış cümleleri,söylenemeyen sözleri…. Yazılmamış ama hissettirilmiş duygular yakandan tutmuştur bir kere. Artık kapattığın tüm kapaklar bu okumaları bitiremez. Yarım kalmış bir cümlesindir.
37.50 ₺ -
Sahabe-i Güzin Bİzimkiler
Bizimkiler… Hikaye gibi,şiir gibi,roman gibi… Biraz Ebu Zer,biraz Musab,biraz Hatice… Yağmur gibi,damla gibi,deniz gibi… Uzaklardan ışıkları görülen loş şehir evleri… Yıldız,gece,ay… Aniden önümüze çıkıp dalgınlıklarımızı şaşırtan bir şafak… Altından geçmek için can atılan gökkuşağı… Yok gibi,zor gibi,var gibi… Durup dinlenilecek bir yudum sığınak … Can gibi…
41.25 ₺ -
Safahat
20. yüzyıl Türk Edebiyatının temsilcileri içinde, milletimiz tarafından en çok sevilen şairler arasında Mehmet Akif ve en çok okunan şiir kitapları arasında da Safahât yer alır. Safahât okumak, milletimizin çok önemli bir tarih dönemecindeki yeniden var oluş hikâyesini, destansı kahramanlıklarını ve milletin bütün fertleriyle seferberlik yaşadığı bir dönemi de anlamak demektir. Bu nedenle her Türk vatandaşının, milletimizin var olma mücadelesinde ayrı bir yere sahip olan Mehmed Akifi ve onun muhteşem eseri Safahâti aslından okuması gerekir. Yağmur Yayınevi olarak, Safahâtin orijinal tıpkıbasımını okuyucularımızın daha rahat faydalanabilmeleri için Safahât Lügati ile birlikte sunmaktan mutluluk duymaktayız.
175.00 ₺ -
Aşk ve Gurur
Orta sınıftan, taşralı bir aileye mensup Elizabeth Bennet ile soylu ve varlıklı Fitzwilliam Darcy arasında geçen gerilimli bir aşk hikâyesini konu edinir Aşk ve Gurur. Elizabeth'in, Darcy'nin kibirli tavırları yüzünden geliştirdiği "önyargı"larla; Darcy'nin, Elizabeth'in toplumsal konumu karşısında takındığı "gurur"u çarpışır. Neredeyse nefretle başlayan ve tansiyonu hiç düşmeyen ilişkileri, dünya edebiyatına damgasını vuracak bir aşk hikâyesine dönüşür sonunda. Romanlarında 18. yüzyıl İngiltere'sindeki aşk, evlilik, asalet, servet, aile ve kadın olmak gibi birçok kavramı ustalıkla işleyen Jane Austen bugün de zevkle okunan, birçok sanat dalına uyarlanan eserlere imza atmıştır.
203.50 ₺ -
İffeti Kalp Hz Meryem
Ağlıyorum… Her anıma bir gözyaşı damlıyor. Biliyorum, kelimeydi o. Varlığı yokluğun ellerinden kurtaran kelamdı. En güzel kudretin kelimesiydi o. Üfledi, âmâ gözler açıldı; dermansız dertler iyileşti; ölüler dirildi. Kelimemdi o benim. Biricik kelimesiydi annesi Meryem’in. Vakit akşam… İsa’mın müjdesi kulaklarımda: “Ben gidiyorum, o gelsin! Faraklit gelsin Ahyet gelsin!” Nuriye Çeleğen Hz. İsa’nın mübarek annesi Hz. Meryem’i, “iffetini en güzel şekilde koruyan” o kalp çiçeğinin asırlara ışık tutan hikâyesini dupduru bir dille anlatıyor. Meryem olmanın, velayet mertebesinde bir “kul” olmanın, en büyük peygamberlerden birini yetiştiren bir “anne” olmanın kalplere nakış gibi işlenecek öyküsü… Nuriye Çeleğen, 9786050824506, Timaş Kitap, İffeti Kalp
140.60 ₺ -
Mehmed Akifle Başbaşa
Âkifin Vasiyeti Yabancı sesleri geldikçe reh-güzârımdan, Hep inkisâr-ı emel taştı, rûh-i zârımdan. Vatan-cüdâ olayım sînesinde İslâmın? Bu âkıbet, ne elîm intikamı eyyâmın! Benim - ki yaşlıyım artık - düşük kolum, kanadım; Bu intikamı çalışsın da alsın evlâdım!
42.00 ₺ -
Ölüler Evinden Anılar
Dostoyevski'nin ölüm cezası Çar tarafından son anda bağışlanmış ve hafifletilerek dört yıllık kürek mahkûmiyetiyle başlayan bir askerlik hizmetine çevrilmiştir. Büyük yazarın cezası süresince yaşadıkları, tanıştığı insanlar ve biriktirdiği hikâyeler Ölüler Evinden Anılar isimli bu otobiyografik romana temel şeklini verecektir. Diri diri mezara gömülmüş hayatların, yalnızca ayaklarındakilerden değil ruhlarındaki prangalardan kurtulmaya çalışan mahkûmların hikâyeleri; ezilmişliğin, mücadelenin, bencilliğin, dışlanmışlığın, yalnızlığın ve onları ayakta tutan en önemli şeyin, umudun kanıtıdır adeta. Leyla Şener’in Rusça orijinalinden eksiksiz çevirisiyle… “Dostoyevski hiçbir zaman Ölüler Evinden Anılar’ın sadece kendi hikâyesi olmadığına ikna edememiştir insanları. 1876 yılında, şöyle yakınır bu durumdan: ‘Ölüler Evinden Anılar’ı on beş yıl önce, kurgusal bir karakterin, karısını öldürmekle suçlanan bir adamın adına yazdım. Bir ayrıntı olarak eklemeliyim ki, o zamandan bu yana -bugün bile- insanlar karımı öldürmek suçuyla sürgün edildiğimi düşünüyorlar.’ […] Ölüler Evinden Anılar’ı geleneksel bir kurgusal metin olarak değerlendirmek mümkün değildir. Dostoyevski daha çok Suç ve Ceza, Karamazov Kardeşler gibi son dönem işleriyle tanınmasına rağmen, Tolstoy bu eseri onun en büyük başarısı olarak kabul eder.” The New York Times
25.90 ₺ -
Leyla Buradan Taşındı
Ne çok konuşuldu, ne çok yazıldı, ne çok yıpratıldı aşk. Çiğnendi kirli ağızlarda. Dişledi çamurlu sözler. Kırdı dallarını heva ve hevesler. Temizlendi şairler aşkla. Arındı kalp taşıyanlar aşkın bağrında. Sultanlar taçlandı. Esirler sıyrıldı prangalardan. Varlık, varlık kazandı. Yokluk borçlandı aşka. Kitaplar, hikâyeler, şarkılar ondan başka bir malzeme kullandığında eksik kaldı. Ona uğramayan sözler parlak değildi. Onun konu edilmediği mevzu mevzi dışıydı. Yeryüzünde tanımı en çok yapıldığı sanılan kavram aşk... Zira tanımı mümkün olmayan. Aşkın bir tarifi yok. Tarifine hacet de yok. Söze şöyle devam etmek daha doğru; mümkün olan bütün tarifler, tarifini aşka borçludur. Bütün tarifler aşk sayesindedir. Artan ama azalmayan bir kavramdır aşk. Azalmak; çok'tan geriye kalandır. Artan ama çoğalmayan bir kavramı parantez içine almak akıl işi değil. Bir tarife sıkıştırılmış olan aşk değil, ancak aşktandır. Aşk sayesindedir.
10.50 ₺ -
İnsanlar Uyurlar Ölünce Uyanırlar
Pek çok insan dünya hayatının geçici ışıltısına aldanıp istek ve arzularının peşinde yok yere tüketir ömrünü. Tıpkı bir yaprak misali savrulur durur yaşam içinde. Bir gün öleceği gerçeğini unutup ölüm sonrası için kayda değer bir hazırlık yapmadığı gibi, değersiz ve anlamsız bir şekilde yaşar hayatını. Oysa ölüm, yaşamın ikiz kardeşidir. Yaşamla birlikte var edilmiştir. Alınan her bir nefesin yarısı yaşam, yarısı ölüm için alınır. Ölüm bize bu kadar yakındır. Ömür, anne karnı ile toprak altındaki iki karanlık arasında yakılan bir kibrit alevi gibidir. Alev almasıyla sönmesi an meselesidir. Göz açıp kapar gibi geçecek ve bir gün son bulacaktır. Uyanmak için uyumak gerekiyordu önce. Ölmek için yaşamak. Ve biz yaşıyorduk. Yaşıyorken de uyuyorduk. Derin bir uyku içindeyken kendimizi, yaşıyor sanıyorduk. Bu gerçek ile yüzleşmeye, dünya uykunuzdan uyanmaya ve yaşamınızı sorgulamaya cesaretiniz var mı? Eğer yok ise bu kitabı elinizden bırakabilir, yaşantınıza kaldığınız yerden devam ederek sizin için ayrılan sürenin sonuna gelebilir ve hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayıp, hiç yaşamamış gibi ölebilirsiniz. Kaçınılmaz olan ölüm ile yüzleşmeden önce, yüzleşin kendinizle. Bir zamanlar, bir adam bir yandan buz satıyor, bir yandan ‘Sermayesi eriyen şu adama yardım ediniz’ diye bağırıyordu. Bir zât, bu sözleri duyar duymaz, yolun ortasına öylece yığılıp kaldı. Kendisine geldiğinde, sebebini sordular. Dedi ki: ? Satıcının eriyip giden buzları, bana eriyen ömür sermayemi hatırlattı.
9.00 ₺ -
Dile Benden Ne Dilersen
Tılsımlı hikâyeler seçtik size! Hem kendimizi ve dertlerimizi anlatacağız hem de sizin dertlerinize ortak olacağız. Kadim topraklardan bize miras kalan hikâyeler bunlar. Çin, Hint, Anadolu, Fars, Acem sözlerini devşirdik, okuduk, ağladık, derledik, yazdık. Yazdıkça içimizde büyüyen düğümü, sen çözeceksin okudukça. Aynı satırlarda gülümseyip, aynı satırlarda hüzünleneceğiz belki. Kimi zaman kendimize bile söyleyemediklerimizi söyleteceğiz birbirimize. Bazen ben senin dilin olacağım, bazen de sen benim kalemim. Birlikte içimiz ısınacak… Birlikte güleceğiz… Birlikte hissedeceğiz hikâyelerin tılsımını...
6.42 ₺ -
Kış Çayı
"Merhaba" diye fısıldıyorum; "Ben galiba sizi tanıyorum." "Tek sen değilsin, her giden geminin ardından bakakalan, Madagaskar limanlarından Çin'e yolculuk yapmayı, dünyayı fethetmek üzere ardına bakmadan her giden gemide olmayı özleyen, yelken olmayı, kürek olmayı, dümen, balık, su olmayı arzulayan tek sen değilsin," demek istiyorum ama düğümleniyor kelimeler boğazımda, konuşamıyorum... Bir şiir okur mu acaba Hülya Atakan Kış Çayı'nda İstanbul'dan başlayarak bütün dünyayı, şimdiki zamanın içinden bütün zamanları seyrediyor. Hülya Atakan'ın gözünden İstanbul bütün bir tarihiyle, sayısız öyküleriyle, Yahya Kemal, Tanpınar gibi yazarların eserleriyle, şiir dizeleriyle Osmanlı padişahlarıyla birlikte canlanıyor. Hülya Atakan nereye baksa orada hikâyeler görüyor. Bütün hikâyeleri edebiyat ve tarihle harmanlanıyor. Selimiye Sinan'la, Bağdat Köşkü Sultan Murad'la iç içe geçiyor Hülya Atakan'ın yazılarında. Her mimari eser, her çiçek, meyve, her eşya geçmişten zengin bir insan kalabalığıyla beraber, Atakan'ın bakışında yeniden diriliyor. Kış Çayı, sıradan gezi yazılarından oluşmuyor, bir mekânda içtiğiniz sıcak çay gibi bir his veriyor Hülya Atakan'ın dokunduğu her nesne. Oturduğunuz yerden, Mrs. Dallovvay'le Londra'ya, Marquez'in Kolera Günlerinde Aşk romanıyla Kolombiya'ya, ama hep geçmişe, bu yerlerden geçerek başka bir iç âleme doğru yolculuk yapıyorsunuz bu yazılarda.
164.25 ₺ -
Divan Mevlana Halidi Bağdadi
DİVAN - MEVLANA HALİD-İ BAĞDADİ (k.s) Yaşadığı dönemde hizmetleri ve yetiştirdiği halifeleriyle Osmanlı coğrafyasına damgasını vurmuş, Kürtçe'nin yanı sıra Arapça ve Farsça'ya da hâkim olan Mevlânâ Halid-i Bağdâdî (k.s) hazretlerinin divanı Semerkand Yayınlarından çıktı. Nakşî-Halidî koluna adını veren bir Allah dostu olan Mevlânâ Halid'in (k.s) divanı, normal divan geleneğinde olmakla birlikte içerisinde Arapça beyitler de bulunuyor. Divan?da Arapça, Farsça ve Kürtçe gibi üç dil, şiirlerde ustaca kullanılmış. Ayrıca Divan'da münacatlar, Nakşibendî silsilesi hakkında kasideler ve tasavvufî coşkunlukla söylenmiş şiirler yer alıyor. Bu değerli ve bir o kadar enfes şiirlerle bezenmiş olan Divan'ı Semerkand Yayınları için Abdulcebbar Kavak yayına hazırladı. Yazar Adı MEVLÂNÂ HALİD-İ BAGDÂDÎ Tercüme ABDULCEBBAR KAVAK
280.00 ₺ -
Cazın Irmakları
ahit Koytak Cazın Irmakları'nda caz ve blues üzerine kurduğu şiirlerle sesleniyor bu kez okuyucusuna. Cazın ve bluesun şiirle kardeşliğini en güzel Cahit Koytak anlatıyor. Şiirleri dinleyip, cazı okurken buluyorsunuz kendinizi. Zenci işçilerin çalıştıkları pamuk tarlalarından, çiftliklerden yükselen blues ve cazın acıyı ve kederi nasıl hayatın tadına dönüştürdüğünü izliyorsunuz hayretle. Beyaz adamın sinir uçlarına dikkat etmek zorunda olan siyah adamın cazına kulak veriyor, zengin çiftliklerin zalim kahyalarına karşı üflemek istiyorsunuz trompetinizi kölelerle birlikte. "Şiirin caz hali" Koytak'ın eşsiz kaleminden... "Bazı şairler vardır... Fazla tanınmasalar da 'fanatik'leri bulunur. Bu fanatikler, meftunu oldukları şairin her dizesini, her mısrasını okur; her virgülün üç farklı, her tamlamanın dört farklı anlamını bilirler. Türk şiiri mevzubahis olduğunda son dönemde bu isimler arasında başı çeken bir şair var: Cahit Koytak..." (İbrahim Zahid Altay) "Türk şiirini tamamlamaya ve yatağını daha da derinleştirmeye meyletmiş Cahit Koytak, her ne kadar mütevazı olmayı denese de görkemli şiiriyle senfonisini bestelemeyi sürdürüyor." (Özcan Ünlü) "Günlük Hayatın Resmini Çizen ve Valizinde gittikçe ağırlaşan dünyadan kaçan bir şair: Cahit Koytak" (Ali Dölek) "41 yıllık dostum Cahit Koytak, neden dokunduğu her şeyi şiire dönüştürüyor? Çünkü o hayatın her köşesine, her noktasına özgün ve özel bir dikkatle bakıyor."(Metin Önal Mengüşoğlu)
37.00 ₺ -
Popüler Tarih Osmanlı Tarihi 10 Kitap
Popüler Tarih setinin ikinci serisi olan Osmanlı Tarihi, 13. yüzyılda Kayı Boyu’nun Anadolu’ya gelişiyle başlayıp, dönemin Anadolu’sunda yaşanan sosyo-ekonomik ve toplumsal değişimlere değiniyor. Ertuğrul Gazi’nin lideri olduğu Kayı Boyu, Osman Gazi ile birlikte beylikten devlete dönüşmeye başlıyor. Gazalar, göçler ve fetihlerle devam eden büyüme kısa zaman sonra dünyaya hükmeden bir imparatorluğa dönüşüyor. Osmanlı Devleti’nin kuruluş, büyüme ve gerileme dönemlerinin ele alındığı 10 ciltlik serinin son kitabı ise Osmanlı Devleti’nin kültür, sanat, edebiyat, ekonomi, siyasi yönetim ve askerî yönetimi ile alakalı bilgileri barındırıyor. Her kitabı konunun anlaşılmasını sağlayan etkinliklerle ve akılda kalıcı eğlenceli bir içerikle süslenen Popüler Tarih Serisi, aynı zamanda okullardaki müfredata uygun bir eserdir…
412.50 ₺ -
Çocuklar İçin İslam Tarihi 100 Kitap Set
Çocuklar İçin İslam Tarihi Seti 100 Kitap Her biri 16 sayfalık 4 Renk resimli kuşe kağıt 15 x 21 ebadında, neler Öğrendim Kelime bulmaca ilaveli. 5-set kitap bir arada. 1.Set: Çocuklar İçin Peygamberlerin Hayatı (20 kitap Renkli Resimli) Neler Öğrendim ve Kelime Bulmaca İlaveli Prof. Dr. Seyyid Kutub – A. Cude Es-Sahhar İlk insan ve ilk peygamber : Hz. Adem... İnsanlığın başlangıcı ile peygamberler tarihi örtüşüyor bir bakıma. Buradan yola çıkan Kahraman Yayınları, çocuklara yönelik köklü bir çalışmaya imza attı. “Çocuklar için İslam Tarihi”. İnsanoğlunun var oluşundan itibaren bu serüveninin zincirleme olarak sunulduğu kitap dizisinin ilk serisi "Peygamberlerin Hayatı”ndan oluşuyor. 2.set Çocuklar İçin Peygamberimizin Hayatı (24 kitap Renkli Resimli) Neler Öğrendim ve Kelime Bulmaca İlaveli Prof. Dr. Seyyid Kutub – A. Cude Es-Sahhar yazdığı bu kitap serisi titizlikle yayına hazırlandı. Çocuklar İçin İslam Tarihi, “PEYGAMBERİMİZİN HAYATI” akıcı bir dil, öyküleyici anlatım ve en doğru bilgilerle yetişme çağındaki çocukların yararlanabileceği, tekrar tekrar okuyacakları kaynak bir kitap serisi. Çocuklar; renkli ve resimli sayfaları, farklı mizanpajı, kaliteli kuşe kağıt basımı ve çarpıcı kapaklarıyla bu diziyi kuşkusuz severek okuyacak. okulda ve evde eğitici kitaplar okurken din kültürlerini geliştirecek aynı zamanda insanoğlunun geçmişine zevkli bir yolculuk yapacaklar. Son dinin ahlak abidesi olan ‘emin’ elçisinin bütün dünyaya ulaşan evrensel mesajına dikkat çekilirken, ‘cahiliye’ denilen karanlık dönemle İslam’ın doğuşundan sonraki aydınlık ufuklar arasında ciddi bir karşılaştırma yapmak mümkün, özellikle sevgili Peygamberimizin davasını anlatırken yaptığı davetler, çektiği çileler ve verdiği mücadele göz yaşartıcı sahnelerle dolu. 3.Set: Çocuklar İçin Örnek Halifelerin Hayatı (20 kitap Renkli Resimli) Neler Öğrendim ve Kelime Bulmaca İlaveli Prof. Dr. Seyyid Kutub & A. Cude Es-sahhar İlk insan, aynı zamanda ilk peygamber: Hz. Adem... İnsanlık başlangıcı ile peygamberler tarihi örtüşüyor bir bakıma. Buradan yola çıkan Kahraman Yayınları, çocuklara yönelik köklü bir çalışmaya imza attı. “Çocuklar için İslam Tarihi”. İnsanoğlu’nun başından itibaren serüveninin zincirleme olarak sunulduğu dizinin ilk serisi "Peygamberlerin Hayatı” 20 kitap. İkinci serisi “Peygamberimizin Hayatı” 24, üçüncü serisi “Örnek Halifelerin Hayatı” 20 kitaptan oluşuyor. 4.Set: Çocuklar İçin Seçkin Sahabilerin Hayatı (Çevirmeli 20 Kitap Set) Neler Öğrendim ve Kelime Bulmaca İlaveli Hasan Kaluç, Hamza Keskin Çocuklar İçin İslam Tarihi, ‘SEÇKİN SAHABİLERİN HAYATI’ akıcı bir dil, öyküleyici anlatım ve en doğru bilgilerle yetişme çağındaki çocukların yararlanabileceği, tekrar tekrar okuyacakları kaynak bir kitap serisi. Çocuklar; renkli ve resimli sayfaları, farklı mizanpajı, kaliteli kuşe kağıt basımı ve çarpıcı kapaklarıyla bu diziyi kuşkusuz severek okuyacak. Okulda ve evde eğitici kitaplar okurken din kültürlerini geliştirecek aynı zamanda insanoğlunun geçmişine zevkli bir yolculuk yapacaklar. 5.Set: Çocuklar İçin Hanım Sahabilerin Hayatı (Çevirmeli 16 Kitap Set) Neler Öğrendim ve Kelime Bulmaca İlaveli Hasan Kaluç Çocuklar İçin İslam Tarihi, ‘HANIM SAHABİLERİN HAYATI’ akıcı bir dil, öyküleyici anlatım ve en doğru bilgilerle yetişme çağındaki çocukların yararlanabileceği, tekrar tekrar okuyacakları kaynak bir kitap serisi. Çocuklar; renkli ve resimli sayfaları, farklı mizanpajı, kaliteli kuşe kağıt basımı ve çarpıcı kapaklarıyla bu diziyi kuşkusuz severek okuyacak. Okulda ve evde eğitici kitaplar okurken din kültürlerini geliştirecek aynı zamanda insanoğlunun geçmişine zevkli bir yolculuk yapacaklar.
1170.00 ₺ -
Yenilgiden Dönerken
"Ben o yenilgiyi sevdiğimde, içimde bir zafer şarkısı vardı. Bir bakış, simitlere, sıcak çaylara, işçi tulumlarına, dilenci ellerine yapışıp kalmış bir bakış, nereye gitsem, uzun kirpikleriyle peşim sıra gelirdi. Kimdi o bakışın sahibi? O çavdarları yeşerten ırmak; kırıkları onaran platin; budandıkça irileşen ağaç, bunaldıkça insanlara doğru kaçan haylazlık! İnsan dönüp çözülmüş bir yumruğa bakınca hemen anlardı, parmak uçlarında hâlâ şeritlerin, apoletlerin, kravatların, incinmiş bir gururun, terk edilmiş bir bakışın nabzının attığını. Sonra yeni efendilerini gönderdi zaman; bütün eski kravatlar, apoletler, şeritler bir bir toplandı, yerlerine yenileri dikildi. İncinmiş gururlar, ıssız bakışlar eşyayla onarıldı. Öyle ustalıkla çözüldü ki yumruk, kimse fark edemedi bu yoksul gövdeye bu pahalı ipeğin nasıl giydirildiğini. Yeni yenilgi çağı böyle başladı..."
6.85 ₺ -
Gecenin İkinci Rüyası
Leyla İpekçi, zamanın, yolcunun, yolların, ötekinin, değişimin, değişmeyeni, vicdanın hayata ve ruha izini düşüren yüzlerine bakıyor. Erbil’den, İsfahan’dan, Erivan’dan, Paris'ten, Konya’dan, İskenderiye’den ve birçok farklı iklimden gündelik hayatı kıpırdatan sözlerle, bazen aynı duanın içinde, bazen aynı hikayenin, aynı acının içinde olduğumuzu sezdiriyor Gecenin İkinci Rüyası.
14.80 ₺ -
Kelimeler ve Kader
Esra Yalazan, kahramanlarının kaderini yazan, ama kendi kaderini tayin edemeyen yazarların hikâyelerinde dolaşırken, bu serüvene sadece kendi sesini, hayallerini, hatıralarını mı ekliyor? Yoksa hükümranı olmadığı kaderinin kelimelerini bulduğu için mi, bir edebî metni ustalıkla söküp kendi hayat örgüsü üzerinden yeniden dikiyor? Peki edebiyatla zenginleşen hayatlar, anlatıcının kalemine kader biçerken biz okurlar nerede duruyoruz? Nasıl oluyor da seyircisi olduğumuz bir temsilin tam da ortasına düşüyoruz? Birbirine dolanan bunca kader, hikâye mümkün mü sadeleşip derinleşsin? Ama nasıl öyle oluyor? Ve biz, Âdem’e isimlerin öğretilmesinden beri kelimeler’in kader olduğunu bilmeden mi biliyoruz? İlk yaratılışın anlamını? Ruhun ve kalbin irtifaını? Sahi biliyor muyuz? Woolf, Borges, Fowles, Joyce, Zweig, Hesse, Marquez, Buzatti, Sandor Marai, Gide, Pasternak, Tanpınar, A. Şinasi Hisar, Sabahattin Ali, Refik Halit Karay, Tezer Özlü ve diğerleri… Esra Yalazan’ın, okura kendi aynasında seyrettirdiği, denemenin sınırlarını aşıp kimi zaman hikâyeye dönüşen yazıları, Kelimeler ve Kader’de buluştu. Bir yazardan, bir hikâyeden, bazen bir andan yola çıkarak susmayı, anlatmayı, bakmayı, derinleşmeyi, vazgeçmeyi, açılmayı sonra yine kapanmayı isteyen yazılar, kaderlerine doğru savruluyorlar. “Kâinatta kaybolan kelimeler, talihin rüzgârıyla yer değiştiren nesneler, zihinlerde henüz açığa çıkmamış düşünce kırıntıları, yazının yetersiz kaldığı yerde tek başına kıvranan tarifsiz acılar... Kendilerini dinleyecek birilerini arıyor sanki. Ve bazen böyle harabelerin üst üste yığılmasıyla yenilenen şehirler gibi, çok katmanlı hikâyelerden, cevabı müphem sorulardan, hakikatin ruhundan beslenen incelikli bir romanda buluşuyorlar.”
10.28 ₺ -
Kalbinin Sesini Dinle
“Seyrisüluk. Bir uzun yol düşe kalka gidilen. Kişi kendinde yürür. Kişi kendince yürür. Her ne arar ise kendinde arar. Bulmak istiyorsan yitir kendini! Serkeş atlar ıslah edilmeli Çile ye ve sabır iç. Ki usta binici olasın.”
6.42 ₺ -
Firaklı Nameler Akifin Gurbet Mektupları
İstiklâl Marşı şâirimiz Mehmed Âkif Ersoy, 1914’ten sonra çeşitli sebeplere mebni Mısır’a gidip gelmiştir. Fakat 1925-1936 yılları arası dönmemek üzere ihtiyarî sürgünü tercih etmiştir. Arkadaşı Abbas Halim Paşa’nın daveti üzerine önce kendisi ve daha sonra iki oğlu Emin ve Tahir’le eşi İsmet Hanım’ı da alarak Mısır’ın Hilvan beldesine gitmiştir. Fakat ciğerpâreleri kızları Cemile, Suad ve Feride’den ayrılmış, torunlarına hasret kalmıştır. Mısır’da Câmiatü’l-Mısrîye’de Türk Edebiyatı dersleri vermeye başlayarak geçimini sağlayan Mehmed Âkif, diğer zamanlarında da Abbas Halim Paşa’nın çocuklarına özel dersler verir ve akıbeti bilinmeyen Kur’ân-ı Kerim çevirisini yapar. Mehmed Âkif Mısır’da kaldığı süre zarfında kızı Suad Hanım’a, damadı Ahmed Bey’e ve torunu Ferdâ’ya Mısır’daki yaşantılarını anlatan hasret dolu birçok mektup yazmış ve fotoğraflar çektirmiştir. Torunları Ferdâ Argun ve Selma Argun, hiçbir yerde yayımlanmamış ve dede yâdigârı olarak yıllar yılı sakladıkları bu mektupları, fotoğrafları kolleksiyoner M. Rüyan Soydan’a vermiş ve bu vesile ile Âkif’in ihtiyarî sürgün günlerine dair hiçbir kaynakta yer almamış bilgiler ihtiva eden bu vesikalar 2011 Mehmed Âkif Ersoy yılına özel Timaş Yayınları okuyucularına sunulmuştur.
27.41 ₺ -
Meleklerin Fısıltısı
Yazar, Türk efsanelerinden Düşen Meleklerin dünyasına adımını atıyor; günümüzde yaşayan böylesi doğaüstü güçleri olan özel bir Türk’ün (Fırat’ın) olağanüstü yeteneğini ve başından geçenleri anlatıyor. Üniversitede öldürülen hocası Hakan’ın cinayeti, kendi üzerine yıkılmak üzereyken, gizemli bir Fransız bakan ve ekibince kurtarılan Fırat’ın hikâyesini okuyacaksınız bu eserde. Bu Fransız kadın, onu elinden tutup Tibetli rahiplerin gizemli Agartha topraklarına sürüklüyor. Thule tarikatının gizemlerine… Türkiye-Paris-Ottawa-Kosova derken Tibet’te delicesine bir koşuşturma içinde buluyorlar kendilerini. Her şey çözüldü derken binbir düğümle başlarına bir çorap daha örülüyor ve aslında dost bildiklerinin düşman, düşman diye tanıtılanların dostane yüzü ile karşılaşıyorlar. Peki bu kadar mitin içinde ilginç isimler de yok mu? Adolf Hitler, Enver Paşa, Mustafa Kemal Atatürk, Karl Haushoffer… Ve tüm bunların içinde gerçekle hayali, harmanlayıp bizlere sunuyor kitap. Biraz hayal biraz mit! Meleklerin Fısıltısı, Fırat’ın romanıdır; ardından gelecek kitap ise kız kardeşi Dicle’nin romanı olacak. Babaları tarafından çok idealist düşüncelerle ad verilmiş iki özel yetenek, iki özel kahraman; Fırat ve Dicle… Meleklerin Fısıltısı; bu kardeşlerden Fırat’ın biraz fantastik biraz macera dolu hikâyesi…
9.80 ₺ -
Efe Türk Yavuz Han
Hakkında ileri sürülen çok lâf arasında, Yavuz Sultan Selim için en uygun sözü; 10 yaşına kadar yanında büyüyen torunu için Fatih Sultan Mehmet söyleyip; “Benden sonra tahta kim oturur bilmem de, bu EFE TÜRK’ ün yönetiminde, Devlet-i Aliyye en az üç misli büyüyüp dev bir imparatorluk olur!” keşfinde bulunmuştu. Sultan Yavuz, Mısır fethinde kendine hediye edilen dünya haritasını avucunun içine alıp, “bu bize bile az!” diyerek, dedesini doğruladı. Büyük cengâverin “ibret dolu” hayatı, tüm yaşanmışlarıyla.Ve O; gözlerden kaçan tüm gizemiyle bu ROMANDA!
19.60 ₺ -
Aşk Her Zaman Yarım Kalır
Gölge; “Aşk Her Zaman Yarım Kalır” diyor… Ülkemizde yetişmiş başarılı radyo programcıları arasında adı geçen, sadece radyo programları değil aynı zamanda birçok ilde yaptığı sahne gösterileri ve konserlerle de adından sıklıkla bahsettiren Talha Bora ÖGE nam-ı diğer GÖLGE’nin yeni kitabı “Aşk Her zaman Yarım Kalır” raflarda yerini aldı. Kitabın yanı sıra Talha Bora ÖGE’nin sevenlerine bir sürprizi daha var. 11 şiirini okuduğu yeni şiir ve müzik albümü de yeni kitabı “Aşk Her zaman Yarım Kalır” ın aynı adıyla Ramazan’da sevenleriyle buluşacak. Ona göre “ Aşk; ötede tamama erecek bir duygu, bu nedenle yarım kalmış, kalıyor ve her alanda yarım kalmaya mahkûm!...” Gölge’nin bu son kitabı; şiirin her şeklini barındıran kapsamlı bir eser… Hece ölçüsü de var, serbest vezin de ve rubailerini de okumak mümkün bu kitabında Şairin… Talha Bora Öge’ nin, amacını soranlara cevabı şöyle; “Şiir bende aşktı, ama Ülkemizde Başbakan okul kitaplarında da yer alan bir şiir okudu diye hapse girince o gün tutkuya dönüştü” diyor ve ekliyor “ şiiri daha fazla sevmeli ve sevdirmeliyim nasıl bir zulüm yapıldığı daha net anlaşılsın diye !...”
9.10 ₺ -
Evliya Çelebi Seyahatnamesinden Seçmeler
Evliya Çelebi başka milletlerin de dikkatini çekmiş, üzerinde birçok incelemeler yapılmış, yazılar ve tenkidler yazılmıştır. Bunların listesi Prof. Cavid Baysun'un İslâm Ansiklopedisi'ndeki makalesinde gösterilmiştir. Bu yazılar umumiyetle müsbettir. Fakat yukarda da işaret ettiğim gibi, Evliya Çelebi Seyahatnamesi hakkındaki son ve kesin hükmün verilmesi için önce, eserinin karşılaştırmalı ve doğru bir basımının yapılması lâzımdır. Evliya Çelebi'nin kendilerini ilgilendiren parçalarını Almanlar, Bulgarlar, Ermeniler, Farslar, Fransızlar, İngilizler, Macarlar, Romenler, Ruslar, Sırplar, Yunanlılar kendi dillerine çevirmişlerdir. Evliya Çelebi'den parçalar seçerken her şeyden önce Türk kültürü bakımından ehemmiyetli ve Türk gençleri için faydalı olduğuna kanaat getirdiğim parçaları aldım ve bu sevimli seyyah hakkında tam bir fikir vermiş olmak için onun mübalâğalı ve bazan da muhayyel olan bölümlerini ihmal etmedim. Genç okuyuculara kolaylık olması için onların güçlüğe uğrayabileceği birçok noktalarda küçük dip notlarıyla açıklamalar yaptım. 25 Kasım 1970 ATSIZ
270.00 ₺ -
Bana Yıldızını Söyle
İnsanlığı aydınlatan örnek neslin ufkumuzu genişleten hayatları... Fatih Okumuş’un “Hz. Muhammed’in(sav) Yaşam Öyküsü” isimli kitabı, Vahyin Öğretmeni’nin (sav) hayatına dair bir seyahatti. “Bana Yıldızını Söyle” ise o öğretmenin öğrencileri ve yol arkadaşlarının hayatlarına uzanan bir yolculuk… “Vaktimiz dar. Hemen yola çıkmamız gerekiyor. Yoksa bu kapının bir daha ne zaman açılacağını bilmiyoruz. Kuralı yok. Belki var ama biz bilmiyoruz henüz. Bekliyoruz kapıda. Açıldığında girebiliyoruz. Hele ilk seferde mutlaka bir rehberle yola çıkmalısın. Görmemize izin var; ama olaylara müdahale edemeyiz. Gelişmiş bir televizyon gibi... Düşün ki filmin içinde gezinebiliyorsun; fakat hiçbir şeye karışamıyorsun, hiçbir şeyi değiştiremiyorsun. Sadece şahit oluyorsun.” "Demek geliyorsun. Öyleyse tut ellerimi. Gözlerini kapa ve kalbini aç!" *** “Sevgili kardeşim Fatih Okumuş’u “Bana Yıldızını Söyle” diyerek Ashab-ı Kirâm efendilerimizi bize üstün özellikleriyle tanıtıp sevdirdiği için tebrik eder ve onun bu güzel çalışmanın devamını da getirmesini temenni ederim.” Takdim yazısından Prof. Dr. Mehmet Yaşar Kandemir Marmara Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi
10.28 ₺