-
Otizme Çözüm Var
“Kız mı olsun, oğlan mı?” diye sorarlar hamilelere. Cevap bellidir: “Eli ayağı düzgün olsun da, ister kız, ister oğlan olsun…” Bebeğin sağlıklı olması bütün anne babaların ortak rüyasıdır.Günümüzde öyle aileler var ki, sağlıklı doğan, 1-2 yaşına kadar sağlıklı gelişen, onlara agucuk yapan, gülen bebekleri yüzlerine bakmaz, onlarla iletişim kurmaz oluyor. Diğer çocuklarla oynamıyor, diğer çocuklar gibi davranmıyor. Otizm teşhisi konuyor. Aile kahroluyor.Çağımızın vebası diyorlar otizme. Salgın bir hastalık gibi yayılıyor. Suçlu hepimiziz… Dünyayı kirletenler…Analarının korunaklı rahminde bile kendilerini bulan zehirlerden kurtulamıyor bazı bebekler. Hastalanmasınlar diye vuruldukları aşıdan, antibiyotikten, başlarına sürülen şampuandan zehirleniyorlar. Kimi zaman renkli gazozun boyası, kimi zaman da elma kurtlanmasın diye kullanılan tarım ilacı vuruyor yavruları. Hamile annenin saç boyası, ruju; uyudukları odanın PVC pencere çerçevesi, duvar boyası da masum değil. Zehir vücutlarında geziniyor, en çok da beyin ve sinir hücrelerinde… Zehir onu ne kadar erken yakalamışsa, hastalığın şiddeti de o kadar ağır oluyor. Anne karnında yakalamışsa çok daha ağır…Mide-bağırsak sorunları, bunlara bağlı olarak gelişen vitamin, mineral ve amino asit eksiklikleri, başta süt ve buğday olmak üzere çeşitli gıda proteinlerine karşı gelişen besin tahammülsüzlükleri, yeteri kadar güneşlenmeme ve maruz kalınan çeşitli toksinler bir araya geldiğinde otizm tablosu oluşuyor.Herkesin gördüğü gibi göremiyor, işittiği gibi işitemiyor, kafalarının içinde bir ışık ve ses bombardımanıyla yaşıyor otizmli çocuklar… O küçücük vücutlarında binbir türlü sorunla uğraşıyor; beyin kan akımında azalma, sinir sistemi iltihabı (nöroenflamasyon), bağışıklık yetersizliği, oksidatif stres, mitokondri fonksiyon bozukluğu, sinir-ileticisi (nörotransmitter) bozukluğu, toksin temizleme sorunları ve bağırsak florası bozukluğu ile mücadele etmeye çalışıyorlar…Eskiden, otizm kelimesi nadiren duyulurdu. Belki de, “Yağmur Adam” filminde Dustin Hoffman’ın canlandırdığı karakterin hastalığı olarak tanıdık sadece. Şu anda ABD’de her 150 çocuktan biri otizmli. Otizm sorunu, Türkiye’de de bir çığ gibi büyüyor.Prof. Dr. Ahmet Aydın ve Uz. Dr. Cem Kınacı’nın birlikte hazırladıkları kitap, “otizm tedavi edilebilir” diyerek, otizmi ailesinde yaşayanlara yardımcı olmayı hedefliyor. Otizmin biyomedikal tedavisini detaylarıyla anlatıyor. Konuyla ilgilenen hekimlere ışık tutuyor, dünya çapındaki literatürü gösteriyor. Asıl hedefiyse başka, henüz doğmamış çocukları kurtarmak… Alacağınız önlemlerle, yiyip içtiğinize, kullanacağınız kozmetiğe, duvar boyasına göstereceğiniz özenle bu salgının önüne geçmek mümkün. Bir anne, sadece yoğurt mayalamakla bile çocuklarının hayatını değiştirebilir…Yuva kurmayı düşünenler, hamileler, emzikliler, küçük bebeği olanlar! Bu kitabı lütfen okuyun… Çocuklar bizden yardım bekliyor! Kitabın Bölümleri: • Otizmin tarihçesi • Otizmin tanı kriterleri ve sınıflaması • Otizmin özellikleri ve klinik belirtileri • Otizmin nedenleri ve oluşum mekanizması • Toksinler: Genel bilgiler • Otizm ve toksik maddeler • Probiyotikler: Genel bilgiler • Otistik çocuklarda mide-bağırsak sorunları • Otizm ve alerjik hastalıklar • Otistik çocuklarda vitamin ve mineral dengesi • Otizmin ana nedeni D vitamini eksikliği mi? • Otizm, iltihap ve balıkyağı • Otizmde amino asit yetersizlikleri • Otizm ve oksidatif süreç • Otizm – immünoloji – enfeksiyonlar • Otizm tanısında kullanılan laboratuar araştırmaları • Otizmde tıbbi görüntüleme yöntemleri • Biyomedikal tedavinin temel ilkeleri • Kazeinsiz-glütensiz diyet • Bağırsak florasının normale döndürülmesi • Oksalat diyeti ve otizm • Ağır metallerin ve diğer toksinlerin temizlenmesi • Otizm ve ilaçlar • Hiperbarik oksijen tedavisi (HBOT) • Özel eğitim • Otizm ve aşılar • Otistikler için diyet listesi • Otizmde kullanılan vitaminler • Sindirim preparatları • Oksalatlı gıdalar • Ağır metal kaynakları • Uyku sorunları • Amino asit kaynakları • Amino asit tahlilinin yorumlanması • Organik asit tahlilinin yorumlanması • Otizmden korunmanın yolları • Türkiye’deki hiperbarik oksijen tedavi merkezleri • Önemli bilgiler • T.C. Sağlık Bakanlığı, birinci basamağa yönelik zehirlenmeler tanı ve tedavi rehberleri
156.00 ₺ -
Nefs Diyeti
Her ne istiyorsan kendinde ara! Senin canının içinde bir can var, o canı ara! Dağının içinde bir hazine var, o hazineyi ara! Eğer yürüyen dervişi arıyorsan; Onu senden dışarıda değil, kendi nefsinde ara! Mevlana “Bir diyetisyen olarak, kilo vermek için çabaladığı halde aslında kilo vermeye korkan insanlarla tanıştım. Kendilerini sabote ediyorlar, birkaç kilo verip sonra fazlasıyla geri alıyorlardı… Diyet listeleriyle çözülebilecek bir sorun değildi bu. ”Uzman Diyetisyen Simge Çıtak bir türlü çözülemeyen bir sorunun temeline iniyor. Bu kitap ile çocukluğunuzdan beri yanlış kodlanan bir ilişkiyi düzeltecek, bedeninizin kontrolünü ele alacak, yiyeceklerle sağlıklı bir ilişki kurmanın yolunu keşfedeceksiniz. * Nefs Diyeti bir diyet kitabı değil. Nefs Diyeti birkaç kilo verip onlarcasını almanıza neden olan diyet listelerini hayatınızdan tamamen çıkaracak bir beslenme rehberi.* Nefs Diyeti okuyucusunu başarısızlığın, vicdan azabının kısır döngüsünden kurtarıp yemekle sağlıklı, keyifli bir ilişki kurmaya davet ediyor.* Nefs Diyeti’nin bedensel arınma programı ile bedeninizi sıfırlayacak, ruhsal arınmanın, maneviyatın gücünü keşfedeceksiniz.* Nefs Diyeti okuyucuyu daha sağlıklı bir yaşam için motive ederken, aynı zamanda içsel, spiritüel bir yolculuğa da çıkarıyor.Nefs Diyeti’nin 10 Emri 1. Bedenini dinle Bedeninizle iletişimi kopardığınızda, onu değil öfkenizi, kızgınlığınızı, yalnızlığınızı beslemeye başlarsınız. Artık bedeninizin sesini duyuyorsunuz. Bedeninizin ihtiyaçlarının farkındasınız, onu tam da hak ettiği gibi beslemeyi öğrendiniz. Nefs Diyeti’nin araladığı farkındalık kapısından geçtiniz, ilerlemeye devam edin… 2. Doğal beslen Doğal beslenin, vücudunuzu öz besinlerle besleyin. Onu doğal yiyeceklerle beslemeye başladığınız zaman bedeniniz de buna karşılık ver meye başlar. Bağışıklık sisteminiz güçlenir, enerjiniz artar ve en önemlisi de doğal yiyecekler tükettikçe canınız sağlıklı, öz besinler ister. 3. Mevsimsel beslen Bilin ki mevsiminde yediğiniz sebzeler, meyveler tam da o dönem ihtiyacınız olan besinler, antioksidanlar, vitaminlerle doludur. Sofranızı mevsim sebzeleriyle, mevsim yeşillikleriyle donatın. Doğal beslenmenin en önemli koşulu mevsimsel beslenmedir. 4. Bilinçli ye Sadece acıktığınızda yiyin, doyduğunuzda yemeyi bırakın. Sessiz, sakin bir ortam yaratın ve sadece yemeğe odaklanın. Yemek yerken sadece yemek yiyin. Her lokmanın tadına, lezzetine varın, iyice çiğneyin. Yediğinizin farkında olun. Bilinçli yemek farkındalık ister. 5. Yemek yap Yemek yapmak yediklerinizle ilişki kurmanızı sağlar. Yemek bilinci geliştirmenin en etkili ve basit yolu yemek yapmaktır. Yemek yaptığınızda ne yediğinize dair bir farkındalık geliştirir, sağlıklı beslenmek için motive olursunuz. 6. Kilona değil sağlığa odaklan Vücudunuzu doğru beslediğinizde kiloların da kendiliğinden gideceğini biliyorsunuz artık. Bedeniniz kilolu olmayı sevmez. Tartıdaki rakamlara, kaç beden olduğunuza değil sadece sağlığa odaklanın. Gerisi kendiliğinden gelir zaten. 7. Korkuya değil şifaya odaklan Yasakların olmadığı bir beslenme modelini keşfettiniz. Bedeninize saygı duyuyor, onun ihtiyaçlarına kulak veriyorsunuz. Yiyeceklerden korkmadan, onları kötü, zararlı ya da kalorili diye etiketlemeden beslenmeyi öğrendiniz. Çünkü pusulanız artık bedeniniz. 8. Şükretmenin gücünü unutma Kendinizle, vücudunuzla, ağzınıza attığınız her lokmayla kavganız bitti artık. Bedeninizle, yediklerinizle barıştınız. Bu dengeyi koruyun. Sahip olduklarınıza şükredin. Sevdiklerinize, aldığınız nefese, bedeninize şükredin. 9. Sadeleş ki önemli olana yer açılsın Hayatınız ne kadar çok gereksiz ayrıntıyla doluysa, sizin için önemli olandan o kadar uzaklaşırsınız. Evinizi, yaşamınızı sadeleştirin. Sadeleşmek sizin için gerçekten değerli olanı keşfetmek için mükemmel bir fırsattır. 10. Ruhunu besle Ruhunuzu aç bırakırsanız, ne yapsanız, ne yeseniz doyuramadığınız bir boşluk olur içinizde. Manevi yönünüzü besleyin. Dua edin, meditasyon yapın, doğada vakit geçirin… Ruhunuza iyi gelen neyse onun izinden gidin. İyilik yapın. İyilik yapmak kadar ruhu besleyen, hayatı anlamlandıran bir şey daha yoktur.
13.65 ₺ -
Mucize Annelik Okulu
Dostlarım bana sordu, niye ‘mucize annelik’ diye… Dedim ki ‘evet annelik mucizedir’, Allah’ın mucizesi! Bizlere, annelere düşense bu ilahi teveccühü, bu emaneti hakkıyla taşımak.Ben yıllardır aynı soru üzerine kafa patlatıyorum: ‘Nasıl iyi anne olunur? Bunun formülü nedir?’ İşte bu kitabın sayfalarına süzülenler bu çabaların sonucudur.Hem anne olarak deneyimlediklerimin hem de konu üzerinde yaptığım okuma ve çalışmaların özet formülüdür! Kuran-ı Kerim’in, Peygamber Efendimizin sünnetinin ve pedagojik öğretilerin bu topraklara uygun olan kısımlarının sentezidir. Ve dahi kimi zaman büyüklerimizin bilgelikle dolu sözlerini dinlemektir.
117.25 ₺ -
Kusursuz İnsanlar Nasıl Tedavi Edilir
* Asla hata yapmamalıyım. * Her şey kurallara uygun ve kusursuz olmak zorunda, aksi mümkün değil. * Bu işi de başaramadım, beceriksizin tekiyim. * Hata yaparsam bu her şeyin sonu olur. * Bir iş ya mükemmeldir ya da hatalıdır. * Hatalı olmaya tahammülüm yok. Her zaman kusursuz olmalıyım. * Ortalama başarı asla başarı olarak kabul edilemez. Kendinizi bu ve benzeri düşüncelerle sık sık baş başa buluyorsanız, tebrikler! Mükemmel bir mükemmeliyetçisiniz! Öfke, kaygı, korku, çökkünlük hissi yakanızı bırakmıyor, bir türlü huzur bulamıyorsunuz. Peki ne yapacaksınız?Bu kitabı okumakla işe başlayabilirsiniz! Uzman Klinik Psikolog Fatih Şiraz, Kusursuz İnsanlar Nasıl Tedavi Edilir? kitabında, mükemmeliyetçi kişilik özelliklerinin sebep olduğu ruhsal problemlere, davranışsal sorunlara ve ilişki problemlerine çözümler sunuyor.Bu kitap, mükemmeliyetçi düşünce ve davranış kalıplarından mustarip olan, mükemmeliyetçilikle ilgili terapi desteği alma imkânı olmayan bireylere yardımcı olmak ya da terapi sürecindeki bireylere destekleyici kaynak sunmak için hazırlandı. Okuyun, uygulayın ve ‘mükemmel kalıplarınızdan’ kurtulun!
93.80 ₺ -
Kuruluş
‘Tarihçilerin Kutbu’, ‘Tüm Zamanların Âlimi’, Prof. Halil İnalcık bildiklerinizi unutun diyor. Özellikle de tarihi, kronolojik olaylar dizisi olarak algılayarak popülerleştiren dedikodu tarihçilerinden öğrendiklerinizi… İnalcık kendine özgü sistematiği ile tüm zamanların belki de en önemli olayını, Osmanlı’nın kuruluşunu yeniden okuyor ve yeniden yazıyor. “Hayır” diyor İnalcık, hepimize öğretilenin aksine “Osmanlı 1299’da Söğüt’te kurulmamıştır.” İnsanlık üçüncü binyılın ilk on yılını geride bırakırken halen birçok tarihsel gerçeklik sırlarını koruyor. Bunların en önemlilerinden bir tanesi de şüphesiz küçük bir Anadolu Beyliği olan Osmanlıların nasıl olup da tüm dünyayı kuşatan bir cihan devletine dönüştüğüdür. Halil İnalcık son çalışmalarıyla Osmanlı Devleti’nin kuruluşuna dair yer ve zaman kabullülerini bozuyor; Osmanlı Devleti’ni anlama adına insanlığa yepyeni bir tarih perspektifi sunuyor. Bu perspektifte hem kendimize yönelen oryantalist metodolojik kabuller yıkılırken hem de tarihin perspektifinden yeni bir gelecek inşa ediliyor. Prof. İnalcık Osmanlı Devleti’nin nerede ve ne zaman kurulduğunu anlatmakla kalmıyor; bu cihan devletinin kuruluş mantığını, kurucusu Osman Bey’in stratejisini ve vizyonunu da masaya yatırıyor. Bir devletin var olma sebeplerini, bunları oluşturan koşulları, bu koşulların oluştuğu mekânın önemini ve mekân-zaman-insan arasındaki bağlantının şifrelerini gösteriyor okura. Başlangıçlar ve kuruluşlar önemlidir. Ama tarihi sadece geçmişimizi öğrenmek için okumayız. İnalcık ve yol arkadaşları bunun bilincinde. Kuruluş, okuru bir yandan gerçeğe, ilmi ciddiyete, tarihin arşiv odalarına çağırırken diğer taraftan bugünün ve geleceğin ‘güçlü’ Türkiye’si için ‘fütürist’ ipuçları veriyor!Kitabın önsözünden… Kuruluş, Osmanlı Devleti’nin kuruluş tarihini Halil İnalcık’ın tarih metodolojisi perspektifinden ele almaktadır. Kitap esasen üç bölümden oluşuyor. Tarih metodolojisi ve devlet kavramı perspektifinden Osmanlı Devleti’nin kuruluşunu ele alan ilk bölümde “devlet” kavramının etimolojik kökenine kadar iniliyor. Halil İnalcık tarafından tarihi vesikalara dayanılarak ortaya konan tespitlerin kavramsal ve metodolojik çerçevesi çizilmeye çalışılıyor. İkinci bölümde ise söz tarihçilerin… Prof. Dr. Halil İnalcık ve iki değerli öğrencisi Prof. Dr. Yusuf OĞUZOĞLU ile Prof. Dr. Özer ERGENÇ, Osmanlı Devleti’nin kuruluş öyküsünü, bir hanedan kurucusu olarak Osman Bey’i, dönemin siyasal ve sosyal koşullarını ele aldılar. Son bölümde ise Osmanlı Devleti’nin kuruluşunu fütürolojik bir perspektiften yeniden okumamız için Yakup Bilgin KOÇAL tarafından yeni bir pencere açılmaktadır. Kitabın sonunda ek olarak, Halil İnalcık Hoca’nın tarihe özel olarak ilgi duyanlar için Osman Beg başlıklı makalesi yer alıyor.
10.72 ₺ -
Kökler ve Kanatlar
Çocuğunuza sağlam bir kişilik kazandıracak KÖKLER, onları yaşamda yükseklere uçuracak KANATLAR!Sevgi, bir çocuğun yetişmesi için en verimli topraktır. Güven, anneyle bağlanmanın en temel şartıdır. İlişki, çocuğun ruhunu var eden en önemli ihtiyacıdır. Birlikte kaliteli zaman geçirmek ilişkinin ön şartıdır. Sabır, güvenle gelişebilmesi için olmazsa olmazdır. Açıklık, onun dürüst bir insan olmasını sağlar. Nezaket, her türlü ilişkisini yoluna koyar. Sorumluluk, onu ayakta tutar. Düzen, hayatını kolaylaştırır. Başarı, ona verilenlerin anlamlı bir sonucudur.Her birini nasıl hayata geçireceksiniz? Hangi engellerle karşılaşabilir, bu engelleri nasıl yenebilirsiniz? Çocuğunuzu nasıl daha iyi anlayabilirsiniz? Çocuğunuzla ilişkinizi onun gelişmesi için en iyi şekilde nasıl yönetebilirsiniz?İşte güçlü ve özgüvenli bir evlat yetiştirmek için uygulamaya ve sorun çözmeye yönelik 10 temel anahtar!
117.25 ₺ -
Karatay Diyetiyle Yaşam Boyu Sağlık
Çıktığı günden beri ‘en çok satanlar’ listesinden inmeyen Karatay Diyeti Türk insanının en büyük hayalini gerçekleştirdi: Aşırı kilolardan kurtularak hastalıklardan uzak, enerjik ve kaliteli bir yaşam sürmek…Bu diyeti uygulayan binlerce insan yüzde 100’e yakın bir başarı oranıyla, vücut yağlarından kurtuldu ve kilo verdi. Üstelik strese girmeden kendilerini mutlu ve dinç hissetti. Verdikleri kiloları geri almadı. Bu yaşam biçimi, ‘Türk halkı için en uygun’ olduğundan ve kilo vermenin önünde en büyük engel olan ‘acıkma korkusu’nu da tamamen yok ettiği için adeta bir fenomen haline geldi. Karatay Diyeti uygulayıcılarının sayısı her geçen gün katlanarak artıyor. Yeni beslenme doğrularıyla yeni hayatlarına başlayan binlerce Karatay Diyeti uygulayıcısı da (onları görüp imrenenler de), gerek kendi ‘özel’ hayatlarıyla ilgili gerekse daha detaylı bilgi talebi babında yeni yeni sorular soruyor.Prof. Canan Efendigil Karatay, ilk kitabı Karatay Diyeti’ni tamamlayan ve onun devamı niteliğinde olan Karatay Diyeti’yle Yaşam Boyu Sağlık’ta, okuyucularından gelen soruları yanıtlıyor, birçok konuyu detaylandırıyor. ‘Sağlıklı kilo verme’nin kapsamını genişletiyor, ‘tüm hayat’ı içine alan yeni bir yaşam biçiminin ipuçlarını veriyor. ‘Sağlıklı yeni nesillerin gelişmesi, her yaşta bağışıklık sisteminin güçlü olması ve ömür boyu hastalıktan uzak kaliteli bir yaşam sürmek için ne yapmalıyız?’ sorusunu yanıtlıyor. Her yaşta kendimizi dinç hissetmek, kilo problemi yaşamamak ve hastalıklarla aramıza kalın bir duvar örmek için, mevsimlere ve yaş dönemlerine göre, 365 gün 24 saat nelere dikkat etmemiz gerektiğinin altını çiziyor.Canan Hoca, ilk kitabında işin ABC’sini anlatmıştı. Şimdi alfabedeki harf sayısını artırıyor! Karatay Diyeti’yle Yaşam Boyu Sağlık kitabında yemek pişirilirken kullanılan yanlış yöntemlerden (una bulama vb) ya da metabolizmadaki engellerden (D vitamini, demir eksikliği, gıda alerjisi vb) dolayı kilo verememe ya da kilo vermenin zaman alması konusu ve bunun çözümü de anlatılıyor. Yeni kitapta kilo vererek dejeneratif hastalıklardan nasıl korunduğumuz konusu daha da detaylandırılıyor.Karatay Diyeti uygulayanların merak ettiği tüm kritik sorular da (hiç mi ekmek yemeyeceğim, bir kaşık bal yesem olmaz mı, ya yediklerim kolesterolümü yükseltirse, et yersem gut riski artmaz mı vb) tek tek yanıtlanıyor. Bu ikinci kitapta Karatay Diyeti’ne uygun, glisemik indeksi düşük yemek tariflerinin sayısı da artıyor.‘Şişmanlığa elveda, mutluluğa merhaba’ diyen Karatay Diyeti’yle Yaşam Boyu Sağlık adeta bir ‘doğal sağlık sigortası’. ‘İlaçlara veda kitabı’ olarak da ‘her yaşa uygun sağlıklı yaşam kılavuzu’ olarak da okunabilir, ‘hastalıklardan uzak sağlıklı yaşamın anahtarı’ olarak da kullanılabilir. Kitabın Bölümleri: NEDEN TÜRK HALKI İÇİN EN UYGUN DİYET? KİLO ALMAK, KİLO VERMEK NE DEMEK? KİLO VERMEYİ ENGELLEYEN ‘GİZLİ AJANLAR’! KARATAY DİYETİ’YLE ÖMÜR BOYU ŞİŞMANLIĞA ELVEDA… BUNLARIN MUTFAĞA GİRMESİ YASAK! EKMEK VE ŞEKER NEDEN ZEHİRLER? SAĞLIKLI YAŞAMIN OLMAZSA OLMAZI: FİZİK AKTİVİTE SAĞLIKLI YAĞLARIN SIRLARI! BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN EN GÜÇLÜ SİLAHI: KOLESTEROL YUMURTANIN GÜCÜ! KIRMIZI ET İLE İLGİLİ DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR! ZAYIFLAMANIN VE ZAYIF KALMANIN ANAHTARI: KURUYEMİŞLER 4 MEVSİM KARATAY DİYETİ HAYATINIZI DEĞİŞTİRECEK 24 SAAT! KOLAY UYGULANABİLİR TARİFLER FAYDALI BİLGİLER KOKTEYLİ! ANNE VE BABA ADAYLARINA ÖZEL TAVSİYELER KARATAY DİYETİ’NİN EN KÂRLI UYGULAYICILARI: ÇOCUKLAR VE GENÇLER PROF. KARATAY NASIL YAŞIYOR? GENÇLERE ÖNERİLERİ NE? ‘KARATAY DİYETİ’ KİTABINI OKUYARAK UYGULAMAYA BAŞLAYANLAR NE DİYOR?
184.25 ₺ -
Karatay Diyetiyle Obezite ve Diyabete Çözüm Var
“Obezite ve diyabet birbirinden ayrılamaz hastalıklardır. Yanlış beslenme ve sağlıksız yaşam biçiminin sonucunda gelişirler. Doğal beslenme ve yaşam biçimi değişikliği sayesinde her ikisi de düzelebilmektedir, diyabete bağlı tüm hastalık ve komplikasyonların önü de kesilmektedir. Zaman içinde takviye olarak alınan insülin ihtiyacı da azalmaktadır. Bu kitabı yazmamın temel amacı toplumumuzda büyük sorun haline gelmiş olan şişmanlık, obezite ve diyabet denilen metabolizma bozukluklarının neden olduğu erken ölümlerin ve sağlık problemlerinin en ucuz ve kolay çözümünü göstermektir. Ayrıca cumhuriyet tarihinin en önemli halk sağlığı projelerinden biri olduğunu düşündüğüm, Sağlık Bakanlığı’nın başlattığı Obezite ile Mücadele Programı’na naçizane bir destek vermektir.” Prof. Dr. Canan Karatayİstatistikî verilere göre Türkiye’de 20 milyon fazla kilolu, 20 milyon obez ve 10 milyon diyabetli insan var. Neredeyse hemen her evde bir obez ya da diyabetli görmek mümkün! Bunun en önemli nedeni ise sağlıksız ve yanlış beslenme. Halk sağlıksız besleniyor çünkü gerçekleri bilmiyor! Reklâmların ve toplu alışveriş kültürünün de etkisiyle, insanlar yediklerini sorgulamıyor. Market raflarını süsleyen paketli yiyecekleri, şekerli içecekleri sağlıklı (en azından zararsız) zannediyor.Prof. Canan Efendigil Karatay, Türkiye’de birçok ezberi bozmuş bir profesör. Halkın sağlığı için ne doğruysa cesurca söylemekten korkmuyor. Prof. Karatay, satış rekorları kıran Karatay Diyeti, Karatay Diyeti’yle Yaşam Boyu Sağlık ve Karatay Mutfağı kitaplarıyla Türkiye’de bir ‘sağlıklı halk hareketi’ başlattı. Bu kitapları okuyanlar hem kolayca zayıfladı hem de kalıcı kilo verdiren geleneksel Türk mutfağıyla tanıştı.Prof. Canan Karatay, yeni kitabında bu kez diyabete çözüm sunuyor. Ona göre şişmanlık, obezite ve diyabet birbirinden ayrılamaz hastalıklar. Hatta çoğu kez bunlara kalp ve damar hastalıkları da eşlik ediyor. Dolayısıyla beslenme ve yaşam biçimini Karatay prensiplerine yeniden düzenlemek, birçok metabolik hastalıktan da kurtulmak anlamına geliyor.Karatay Diyeti’yle Obezite ve Diyabete Çözüm Var! kitabı, diyabet hastalarından gelen yoğun talebe yanıt vermek için yazıldı. Prof. Canan Karatay her zamanki anlaşılır üslubuyla obezite ve diyabet hastalığının nasıl geliştiğini ve nasıl düzeltilip önlenebileceğini anlatıyor. Her tür şekerin vücuda nasıl zarar verdiğini gözler önüne seriyor. İnsülin direncinden, hipoglisemi ataklarından ve insülin takviyesinden kurtulmanın şifrelerini veriyor!Karatay Diyeti’yle Obezite ve Diyabete Çözüm Var! kitabındaki 20 basit adımı uygulayanlar sadece fazla kilolardan değil, diyabetten, kalp-damar hastalıklarından ve insülin yüksekliğine bağlı birçok metabolik hastalıktan kurtulabilecek. Bilindiği gibi kanda şeker ve insülin yüksekliği ile birlikte ortaya çıkan şişmanlık, obezite, karaciğer yağlanması, diyabet, hipertansiyon, kalp krizi, felç, inme, kronik artritler, kronik bel ağrıları, kanser çeşitleri gibi hastalıkların komplikasyonları sonucu meydana gelen sakatlıklar ve önlenebilir erken ölümler, günümüzde hem aileleri perişan etmekte hem de tüm dünya ülkelerinin sağlık ekonomisinde kocaman bir kara delik açmakta. Oysa artık bu hastalıklarının ‘önlenebilir” olduğu, tedavilerinin daha kolaylaşabildiği bilimsel olarak gösterildi. Başta beslenmenin düzeltilmesi ve hareketin artırılmasıyla bu hastalıklar gerileyebilmekte, düzelebilmekte ve önlenebilmektedir.Türkiye’deki 20 milyon fazla kilolu, 20 milyon obez ve 10 milyon diyabetliye şimdiden hayırlı olsun! Çünkü kitaptaki tavsiyelere uyarak ‘sağlıklı ve mutlu bir hayata tekrar merhaba’ demek artık çok kolay! Kitabın Bölümleri: 1. ŞİŞMANLIĞI HAFİFE ALMA! 2. KOLESTEROLÜN SUÇSUZ OLDUĞUNU ARTIK GÖR, ESAS SUÇLUYU BUL! 3. ‘YAĞLARI AZALT’ YALANINA İNANMA! 4. KOLESTEROLDEN DEĞİL, DAMARLARINI TIKAYAN ŞEKERDEN KORK! 5. FELÇ OLMAK İSTEMİYORSAN, ONU ‘TATLI TATLI’ DAVET ETME! 6. KAN ŞEKERİ VE İNSÜLİN DEĞERLERİNİ SIKI TAKİP ET! 7. İNSÜLİN DİRENCİNE GEÇİT VERME! 8. DÜŞÜK GLİSEMİK İNDEKSLİ YİYECEKLERİ TERCİH ET! 9. İNSÜLİN HORMONUNA FAZLA MESAİ YAPTIRMA! 10. ŞEKERİN NASIL ZARAR VERDİĞİNİ İYİ ANLA! 11. KALBİNİ KRİZE SOKMA! 12. AŞIRI MİKTARDA MEYVE TÜKETME! 13. DOĞAL DİYE BALA VE PEKMEZE SALDIRMA! 14. YAPAY TATLANDIRICI TUZAĞINA DÜŞME! 15. SIK SIK YEMEK YEME! 16. LEPTİNLE TANIŞ, ONA YARDIM ET! 17. METABOLİZMANDAKİ BOZUKLUKLARI DÜZELT! 18. AÇIK HAVADA YÜRÜYÜŞ YAP! 19. BUNLARI MUTFAĞINA SOKMA! 20. KARATAY DİYETİ’YLE SAĞLIKLI VE DİNÇ YAŞA 21. FİNAL: DİYABET HASTALARININ YAPMASI GEREKENLERİN ÖZETİ
134.00 ₺ -
Karatay Diyetiyle Beslenme Tuzaklarından Kurtuluş Rehberi
Halkta eksik olan, bilgi! Artık mızrak çuvala girmiyor, birtakım reklâm numaraları ile sağlıksız yiyecekler, sağlıklı gösteriliyor. Halkımız sağlıklı sanarak fazla miktarda sağlıksız yiyecek tüketiyor. Oysa insanlar bilinçli olarak yaşadıklarında, sağlıklarını korumakta güçlük çekmiyorlar ve mutlu oluyorlar.Prof. Dr. Canan Karatay bu kitabında da farklı bir şey yapmıyor, ‘çıplak’ gerçeği söylüyor! Hangi yiyeceklerin vücudumuzda hangi etkiyi yaptığını anlatırken, küresel beslenme tuzaklarını deşifre ediyor ve bu tuzaklardan kurtulmanın ipuçlarını veriyor.Prof. Karatay, Karatay Diyeti’yle Beslenme Tuzaklarından Kurtuluş Rehberi’nde sağlığını düşünen bilinçli bireyin en çok sorduğu soruya yanıt veriyor: “Neyi niçin yiyelim, neyi niçin yemeyelim?” Bu sorunun yanıtı önemli çünkü modern çağ, insanı hasta eden beslenme tuzaklarıyla dolu. Yanlış bilgilendirme, para uğruna gerçekleri gizleme, satışlar düşmesin diye belli ürünlerin zararlarını örtbas etme, geleneksel ve sağlıklı ürünleri karalama, endüstrinin sık başvurduğu taktiklerden… Bu ‘ambalajlı’ tuzaklara düşen masum insanlar da önce enerjisini ve sonra sağlığını kaybediyor!İnsan ancak binlerce enzim, onlarca hormon dengeli bir şekilde çalıştığı zaman sağlıklı bir vücuda sahip olabiliyor. ‘Beslenme tuzakları’ işte bizi tam da buradan vuruyor! Çünkü yediklerimiz ve yaşam biçimimiz hormonlarımızı ve metabolizmamızı çok çabuk etkiliyor, hassas dengeyi bozabiliyor! Bu denge bozucular arasında neler yok ki: 1980’li yıllardan sonra moda olan kalori hesabı, az yağlı beslenme, light ürünler, ‘mış’gibi üretilen fabrikasyon yiyecekler, bir türlü bırakılamayan tatlı ve şekerler, şekerli içecekler, trans yağlar…Ezber bozan Profesör Canan Karatay, özellikle hormonal dengesizliği ve metabolik bozukluğu olan hastalarından gelen yoğun taleple şimdi de 7’den 70’e herkesi ilgilendiren bu kitabı hazırladı. Prof. Karatay, Beslenme Tuzaklarından Kurtuluş Rehberi’nde sağlıklı proteinlerin, sağlıklı yağların ve sağlıklı karbonhidratların ne olduğunu, ne şekilde tüketilmesi gerektiğini, sağlıklı ve sağlıksız yiyeceklerin vücudumuza girdiği andan itibaren nasıl yol aldığını, hazmolduktan sonra nasıl etki yaptığını ve nelere sebep olduğunu yine bilimsel referanslar eşliğinde anlatıyor.Kitabın Bölümleri: KURTULUŞ REÇETESİ-1 PROTEİNİN ‘EN ÖNEMLİ’ GIDA OLDUĞUNU UNUTMA! KURTULUŞ REÇETESİ-2 YAĞ KÖTÜDÜR DİYENLERE İNANMA! KURTULUŞ REÇETESİ-3 YAĞLARIN HEPSİNİ AYNI KEFEYE KOYMA! KURTULUŞ REÇETESİ-4 YÜKSEK ORANDA KARBONHİDRAT TÜKETME! KURTULUŞ REÇETESİ-5 YAĞ YE, HASTA OLMA!KURTULUŞ REÇETESİ-6 İYİLEŞMEZ DENEN HASTALIKLARIN İYİLEŞECEĞİNE İNAN! KURTULUŞ REÇETESİ-7 KOLESTEROLÜNÜ SEV!KURTULUŞ REÇETESİ-8 İNSÜLİNİ ZIPLATACAK GIDALARDAN UZAK DUR! KURTULUŞ REÇETESİ-9 İNSÜLİN DİRENCİNİ ÖNEMSE! KURTULUŞ REÇETESİ-10 BÜYÜME HORMONUNUN DOSTU OLAN GIDALARLA SEN DE DOST OL! KURTULUŞ REÇETESİ-11 BEBEĞİNİ ‘BEBE BİSKÜVİSİ’ İLE BESLEME! KURTULUŞ REÇETESİ-12 ÇOCUKLARA ŞEKER VE ŞEKERLİ ÜRÜN YEDİRME! KURTULUŞ REÇETESİ-13 TATLIYA ELVEDA DE! KURTULUŞ REÇETESİ-14 DİYABETLİYSEN BU ÖNERİLERE KULAK VER!
117.25 ₺ -
Kapat Çocukları Sanal Dünyadan Koruma Kılavuzu
Türkiye’de ilk! Çocuğunu düşünen aileler için rehber kitap!Gereksizse kapat! Ailenle zaman geçiriyorken kapat! Ders çalışıyorken kapat! Yatarken kapat! Yemekte kapat!İyi güzel de “KAPAT” demekle olmuyor. Yasaklamakla olmuyor. Hepinizin sesini duyar gibiyiz: “Ne yapsak olmuyor!” Akıllı telefon, internet, sosyal medya ve sanal oyunlar getirdiği kolaylıkların yanında birçok risk ve tehlikeyi de barındırıyor. Bağımlılık başta olmak üzere çocuğunuz ve dahi sizde ciddi psikolojik rahatsızlıklara neden olabiliyor. Sizleri ekrana hapsedebiliyor! Oysa biz diyoruz ki hayat ekranın değil, ekran hayatın içinde, küçücük bir parça, ona hapsolma. Ve bunun çözümünü de sunuyoruz. Adım, adım, madde madde, anlaşılır biçimde… Çocuğunuzu korumanız için. Sanal dünyada(n) koru(n)manız için.Elinizdeki kitap bir ilk! Yabancısı olduğumuz bu yeni dünyanın dilini çözen dört dörtlük bir kılavuz! Sanal dünya gerçeğini anlayarak, onu hayatımızdan tamamen çıkarmanın mümkün olmadığı bilinciyle yazıldı. Bu ‘sahte varoluş, hakiki yalnızlık’ sorununa çözüm sunmak için… Anne babalara yardımcı olmak amacıyla… Herkes okumalı! Hatta okullarda ders olarak okutulmalı, tüm gençlere, ebeveynlere hediye edilmeli. Akıllı telefon satan firmalar biraz sosyal sorumluluk bilincine sahipse her telefonla birlikte bu kitabı da ücretsiz olarak vermeli!
93.80 ₺ -
Kansersavar Mutfak
Kanserle mücadele, kanser hücrelerinin aklı ile beden aklının mücadelesidir. Bedenimiz kanser hücrelerine karşı savunmasız değildir. Daha doğuştan, biz kanser olmadan bize bahşedilmiş bir ‘kanserle mücadele donanımı’ ile doğuyoruz ve bu donanım bir kanserojen denizinde yüzmemize rağmen kanser olmamızı engelliyor. Bir şekilde bu donanıma zarar verip de kanser olduğumuzda da iş bitmiyor; bu sistem iyileştirilirse bizim de iyileşmemizi sağlıyor ki burada da tabiat aklı devreye giriyor. Tabiat, bizim kanserle savaşan sistemimizi ‘kamçılayan’ cevherlerle dolu, beslenirken de ‘şifalanabiliyoruz’ eğer tabiattan bilim ışığında akıllıca istifade edebilirsek.Patoloji ve Fitoterapi Uzmanı Dr. Elif Güveloğlu, Kansersavar Mutfak kitabını, yılların tecrübesi ile işte tam da bunun için yazdı!Kuruyemişlerden baharatlara, sebzelerden baharatlara, iksirlerden şuruplara, çaylardan tatlılara, salatalardan çorbalara ve turşulara tüm kansersavar besinler, farklı tarifler eşliğinde bu kitapta. Bu besinlerle hem kanserden korunmak hem de kanser tedavisine destek olmak mümkün!Afiyet, şifa olsun… Kitabın bölümleri: 1. BESLENME VE KANSER İLİŞKİSİ 2. KANSERSAVAR KURUYEMİŞLER, ÇEKİRDEKLER 3. KANSERSAVAR BAHARATLAR 4. KANSERSAVAR SEBZELER 5. KANSERSAVAR MEYVELER 6. KANSERSAVAR İKSİRLER 7. KANSERSAVAR ŞURUPLAR 8. KANSERSAVAR SALATALAR 9. KANSERSAVAR ÇAYLAR 10. KANSER HASTASININ TÜKETEBİLECEĞİ SAĞLIKLI TATLILAR 11. KANSERSAVAR ÇORBALAR 12. KANSERSAVAR TURŞULAR
147.40 ₺ -
Kanserde Doğru Bilinen Yanlışlar
“Kanser tanısı konduktan sonra genelde önce Google doktorundan bilgiler aranır, deneyimleri olanların tecrübeleri okunur, onkoloji kliniklerinin yoğunluğu nedeni ile detaylı görüşme yapılamadığı için yetersiz tıbbi bilgiyle internetten bilgi öğrenilmeye çalışılır. Ülkemizde herkes her şeyden anladığı, bilginin ve eğitimin fazla ehemmiyeti olmadığı için öneriler havada uçuşur. İnternet, sosyal medya ve görsel basında anlatılanların büyük çoğunluğu hastaların gerçek anlamda işine yaramayacak bilgiler olmasına rağmen kanser isminin getirdiği çağrışım ve korku basit mucizevi çözümlere inanılmasına neden olur.21 yılı geride bıraktığım meslek hayatımda gördüm ki hastaların kafası, zakkum, DMSO, Kütahya’nın ısırgan otu, Akhisar’ın andızotu, Küba’ da kanserin çözümü, İsrail’de kimsenin kanser olmaması, kanserin ilaç firmalarının uydurması olduğu, köpekbalıklarının kanser olmadığı, kanserin basit bir vitamin eksikliği olduğu gibi çok sayıda ‘efsane’ ile karışmış durumda.Ve anladım ki insanların ihtiyacı aslında çok net: Bilimsel Tamamlayıcı Kanser Tedavisi.İşte elinizdeki kitabı yazma nedenim ve hekimlik misyonum budur. İnsanlardaki kafa karışıklığını gidermek ve onları bilinçlendirmek. ‘Çabucak inanılan mitler neler, en çok neler merak ediliyor?’ gibi sorulara ve sorunlara anlaşılır ve bilimsel referanslarla yanıt vermek. Kitapta kanserle ilgili 103 tane ‘doğru bilinen yanlışı’ ve 28 adet ‘gerçek iyileşme öyküsünü’ sizlerle paylaştım.Herkesin mutluluğu bulduğu anda bırakmaması, sevenlerine sıkı sıkıya sarılması, her şerde bir hayır olduğuna inanarak zorluklara metanetle göğüs germesi, hepimizin kansersiz, sağlıklı ve mutlu bir dünyada yaşaması dileğimle… ”Prof. Dr. Canfeza Sezgin
201.00 ₺ -
Kanser İyileşir
Hayykitap yıllarca gündemde kalacak bir kitabı daha Türk okuyucusuna sunuyor. Sağlıkta bir ‘ezber’ daha bozuluyor! Bu kitapla kanser algısı değişiyor…Yıllardır yanlış yaptık! Kanseri, ‘kötü hastalık’, ‘ölümcül hastalık’ gibi farklı isimlerle adlandırıp teşhis konulduğu anda ona ‘teslim’ olduk. Kimi doktorlar da ‘iyileşmez’ diyerek karamsarlığı körükledi durdu. Ama artık gerçekler gün yüzüne çıkıyor! Bu kitapla birlikte kanser hakkında bildiklerinizi unutma vakti! Vücudumuzda kansere karşı birçok savunma sistemi olduğu gibi, kanseri iyileştirecek güçler de var! Bedenimiz tamir mekanizmaları ile dolu. DNA tamiri ile kanserleşen hücrelerin bir kısmı normale döndürülebiliyor, döndürülemeyenleri ise oldukça güçlü bir ‘bağışıklık’ sistemi ordusu karşılıyor. Kısacası bizde zaten var olan ‘anti kanser’ bağışıklık sistemlerimizi yeterince çalıştırabilirsek, kanserin oluşmasını veya oluştuktan sonra ilerlemesini durdurmak mümkün.Dr. Elif Güveloğlu, patoloji uzmanı, ayrıca fitoterapi konusunda da yüksek lisans yapmış bir hekim. Patoloji ihtisası sırasında hem kanserleşmiş hem de normal dokuları mikroskop altında inceleme şansı bulmuş. Yıllardır kanser hastalarına danışmanlık yapıyor, yüzlerce hastanın iyileşmesine vesile oluyor. Dr. Güveloğlu kendinden emin: “Uzun araştırmalar sonrasında, bağışıklık sisteminin vücuttaki kanser hücrelerine neler yaptığını mikroskop altında gördüğümde dedim ki; insan bedeninin kanseri yenmesi bir mucize değil, yaratılışımızın doğal bir parçası!”Bu kitap hem kanser hastalarına ve hasta yakınlarına, hem kanserden korunmak isteyenlere, hem de tıp öğrencilerine ve doktorlarına eşsiz bir kaynak. Binlerce bilimsel araştırma okunup incelenerek yazılmış, 1800’ün üzerinde referans gösterilmiş.‘Kanserden nasıl korunuruz, nasıl kurtuluruz?’ sorusunun cevabı, kanser tedavisinde doğal güçler, en etkili bitkisel/hayvansal takviyeler ve onların kemoterapi/radyoterapi ile uyumları, mutfaktaki kanser savarlar, özel iksirler, çorbalar, salatalar, tatlılar, çaylar…Mutfağımızda her gün elimize aldığımız besinlerin, bilimsel araştırmalarda sergiledikleri marifetleri gördükçe, hayretler içerisinde kalacak, tabiatın gücünü daha iyi anlayacak ve Yüce Yaradan’a bir kez daha hayran olup şükredeceksiniz… Ve artık kanser size ‘teslim’ olacak!Kitabın Bölümleri: Birinci Bölüm: DOĞAL TIP İkinci Bölüm: KANSERDEN NASIL KORUNURUZ, NASIL KURTULURUZ? Üçüncü Bölüm: KANSER TEDAVİSİNDE DOĞAL GÜÇLER Dördüncü Bölüm: MUTFAKTAKİ KANSERSAVARLAR Beşinci Bölüm: HANGİ ŞEKER KANSERE DOST, HANGİSİ DÜŞMAN? Altıncı Bölüm: KEMOTERAPİ VE RADYOTERAPİ İLE UYUMLU BİTKİSEL İLAÇLAR Yedinci Bölüm: RUHA DOKUNMADAN TEDAVİ OLMAZ? Sekizinci Bölüm: KANSER HASTALARI İÇİN ÖZEL REÇETELER
268.00 ₺ -
Kaliteli Yaşamın Sırrı 3 ü 1 Arada
Sağlınızla ilgili her mesele hayatidir, sağlıklılık halini sürdürme çabanız bile…Bu yolda Kaliteli Yaşamın Sırrı hayatınızı kolaylaştıracak bir rehber! Bakış açınızı genişletmenizi sağlıyor, hastalıkların tedavisi ve kalıcı sağlık için 3’lü formülü bir arada veriyor!Fitoterapist ve Aromaterapist Diyetisyen Arzu Yamanel, pozitif zihinsel tavır, sonuç odaklı beslenme, etkin fitoterapi ve aromaterapi ile bütüncül bir yaklaşımla Kaliteli Yaşamın Sırrı’nı anlatıyor. Bu bütüncül yaklaşımla zihninizi ve bedeninizi en etkin biçimde severek yönetmeniz için ihtiyacınız olan kapsamlı bilgiyi size sunuyor. Hastalıklara göre diyet reçeteleriyle hayatınızı kolaylaştırıyor…Öğrenilmiş çaresizlikleri, karamsarlığı, umutsuzluğu, yetersizlik duygusunu vücudunuza aldığınız besinlerin inanılmaz zengin dünyasıyla yenin. Onları keşfedin ve ihtiyaçlarınız için en doğru biçimde kullanmayı tatlarını çıkararak öğrenin.Meseleye pozitif yaklaşıp kendinizi severek, anlayarak ve motive ederek, neyi neden vücudunuza alacağınızı iyi bilip sonuç odaklı beslenerek ve bitkilerden en etkin biçimde yararlanarak, hastalıkta ve sağlıkta hayatınızı maksimum kalitede tutmanın keyfini çıkarın.
120.60 ₺ -
İyileşmenin Şifresi Sende
İç Hastalıkları ve Tıbbı Onkoloji Uzmanı Dr. Betül Açıkalın şifanın evrensel kurallarını açıklıyor: Kural 1: Bedenini temiz tut, kimyasallardan uzak dur! Kural 2: Az, öz ve gerçek beslen! Kural 3: Açlığın ve iki öğün yemenin iyileştirici etkisinden faydalan! Kural 4: Damarlarının sesine kulak ver! Kural 5: Bitkileri ve takviyeleri bilinçli kullan! Kural 6: Vücudunun kendi kendini iyileştirme potansiyeline destek ol!
117.25 ₺ -
İyi Gıda Kötü Gıda
Nefsinin, neslinin, ailesinin ve sevdiklerinin sıhhatini düşünen hemen herkesin derdi aynı: Tamam! Hepimiz gıdanın iyisini, temizini istiyoruz! Peki, iyiyi nasıl anlayacağız, kötüyü nasıl ayırt edeceğiz? Dahası iyi gıda ne demek, hangi kıstaslar gıdayı iyi yapar? İyi gıdayı nereden bulacağız?Kemal Özer tam da bu sorulara cevap veriyor. Hazcılıktan uzak bir mutfakta olması gereken temel gıdaların iyisini ve kötüsünü anlatıyor. Bunu yaparken öncelikli rehberi, bizi açık açık uyaran Kur’an ayetleri; sonra gıdaların fıtratıyla oynanmadan yapılan geleneksel ziraatın o kadim güzelliği. Ve yıllardır Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi Başkanı olması nedeniyle edindiği engin tecrübe…İşte ekmekten ete, kefirden peynire, tereyağından margarine, meyve-sebzelerden tavuğa, süt ve mayadan baharatlara uzanan tertemiz bir yolculuk.İşte Türkiye’nin ilk İyi Gıda-Kötü Gıda Kılavuzu!Kitabın Bölümleri:Giriş Rasülullah (s.a.v.)’in Duası Ticaret Mektebi: Medine Pazarı İyi Gıda Kötü Gıda Tohumlar İyi Tohum Kötü Tohum Baharat İyi Baharat Mesir Macunu Demek Baharat Demektir Kötü Baharat Çay İyi Çay Kötü Çay Ekmek İyi Ekmek Kötü Ekmek Et İyi Et Kötü Et Hurma İyi Hurma Kötü Hurma Kahve İyi Kahve Kötü Kahve Kefir İyi Kefir Kötü Kefir Margarin Maya İyi Maya Kötü Maya Meyve-Sebze İyi Meyve-Sebze Kötü Meyve-Sebze Otlar ve Bitkiler İyi Otlar ve Bitkiler Kötü Otlar ve Bitkiler Peynir İyi Peynir Kötü Peynir Süt Sütün Önemi İyi Süt Kötü Süt Şeker (Rafine Tatlandırıcı) Kısa Tarihi İyi Şeker Kötü Şeker Tavuk İyi Tavuk Kötü Tavuk Tereyağı İyi Tereyağı Kötü Tereyağı Tuz İyi Tuz Kötü Tuz
117.25 ₺ -
İncinmiş Ruhlara Şifa
Dünya, anne babalarımızın bizim yaşlarımızdayken yaşadığı dünya değil, 10-15 yıl önceki dünya bile değil.Her şey hızla değişiyor ve biz en çok bedenimizin maruz kaldığı sorunları biliyoruz çünkü en görünür olanlar onlar.Oysa artık dijital çağdayız, bilgisayarlar, cep telefonları adeta vücudumuzun bir parçası.Sosyal medyanın ve medyanın hem kendimiz hem de uzak yakın ilişkilerimiz üzerinde muazzam bir etkisi var. Dünya değişti.Ruhumuz bu değişimden en çok etkilenen en hassas yanımız fakat aynı zamanda en az fark ettiğimiz, en örtük olan, kolayca ihmal ediverdiğimiz parçamız.Dişimizdeki bir küçük çürük başlangıcı bile bizi her şeyi bırakıp doktora koşacak hale getirirken, ruhumuz için aynı çabayı harcamıyoruz.Oysa ruhumuz bizim insanlığımız.Öfkemiz, sevgimiz, dürtülerimiz, mantığımız, içgüdülerimiz onlara kulak vermemizi, anlamamızı ve ona göre yaşamamızı istiyor.Bu kitapta, ruh sağlığıyla ilgili merak ettiğiniz her şeyi bulacaksınız.İçinizdeki incinmiş ruhu keşfedin ve ona yardım edin!
20.10 ₺ -
2. Abdülhamidin Hafiyeleri
Tarihin sırlı sayfalarında hiç anlatılmamış hikayeler vardır. Nasıl yakalandığını hiç bilmediğimiz casuslar, onları gören ama kimseye görünmeyen gözler, en gizli fısıltıları duyan ama sesi hiç çıkmayanlar… Belki yanı başınızdalar ama haberiniz yok..Sırlı Sultan’ın sırlı hafiyeleri kimlerdi? Nasıl çalıştılar? Nasıl gizlendiler? Planları nasıl bozdular, ne oyunlar kurdular? Bütün bunları ne için yaptılar? Kimin dostu oldular, kimlerin karşısına dikildiler? Tarihin sırlı sayfaları aralanıyor ve kimsenin bilmediği, duymadığı, anlatmadığı hikayeler gün yüzüne çıkıyor. Binlerce yıllık tarihimizin derinliklerine doğru yol almaya başladığımız serinin bu ilk kitabında, cennet mekan Sultan Abdülhamid Han’ın kuşatılmış dünyasını renklendiren hafiyeleri tanıyacak ve onların sırlanmış maceralarına katılacaksınız.Yazarımız Abdurrahman Erkan Akay gizemli olduğu kadar eğlenceli üç hikayesiyle okuyucularına heyecanlı serüvenler yaşatacak ve onları, ezberlenen değil merakla okunan ve hiç unutulmayan bir tarihle tanıştıracak. Serinin devamında farklı dönemlerden yine gerçek kahramanlar ve yine heyecan dolu sırlı hikayeler sizleri bekliyor olacak.
67.00 ₺ -
Hoşgeldin Bebek
İşte yeni annelere en güzel hediye! Bu kitap yeni anneler ve babalar için dört dörtlük bir kılavuz. Beden ve ruh sağlığı iyi, sağlıklı beslenen, huzurlu bir bebeğiniz/çocuğunuz olsun istiyorsanız hemen okumaya başlayın.Hoşgeldin Bebek, hemen doğum sonrasından başlayarak 0-5 yaş döneminde hem siz annelerin hem de bebeğinizin yaşayabileceği tüm sorunlara çözüm, tüm sorulara yanıt sunuyor.Anne sütünün öneminden sık karşılaşılan bebek/çocuk hastalıklarına, yapılan yanlışlardan gereksiz kaygılara, cinsel kimlikten ruh sağlığına, davranış bozukluklarının çözümünden doğru beslenmeye kadar iyi anne-baba olmanın basit formülleri bu kitapta!Sağlıklı bebek ve çocuk yetiştirmenin şifreleriyle Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hayri Gözlükgiller 24 saat başucunuzda!
20.10 ₺ -
Helal Aşk
Aşk, helaldir. İki kalbin birbiri için atması, gönüllerin sevgiyle çağlayıp aşk nehrine akması Allah’ın rahmetinin cilvesidir.İnsan varlığının devamı aşkladır. Âdem ile Havva’nın yaşadığı aşktır. Cennette saadetler yaşatan, dünyada ise “insan” diye bir neslin yaratılmasına vesile olan aşklarıdır. Kadını ve erkeği yaratan, kalbinin derinliklerine “aşk” duygusunu koyan Yaratıcı’dır. Aşkın sınırlarını belirleyen, kurallarını koyan da O’dur.Aşk helaldir, ama sınırları içinde yaşandığında, meşru dairede olduğunda, evlilikle bir yuvada buluştuğunda helaldir. Meşhur ifadeyle, “Helal daire keyfe kâfidir, harama girmeye lüzum yoktur.”Peki, helal daire nedir? Helal aşk nasıl yaşanır? Bu devirde helal yolla nasıl evlenilir? Mutlu bir aile olmanın, aşkla, sevgiyle, saygıyla huzurlu ve mutlu bir evlilik yaşamanın sırrı nedir? Geçmişte harama düşüp zina üzerine bir evlilik yapıldıysa, şu an pişmanlık, mutsuzluk ve geçimsizlik varsa çözüm yolu var mıdır? Helal yolla evlenildiği halde aile içi şiddet ve geçimsizlik varsa ne yapılmalıdır?Mehmed Paksu, Helal Aşk kitabında evlilik öncesi ve sonrasıyla ilgili merak edilen tüm sorulara cevap veriyor. Kadın, erkek hepimizin ruhuna, gönlüne dokunuyor. Soru ve sorunlarımıza çözüm yolu sunuyor… Aşkı, sevgiyi yaşarken günahlardan korunup sevaplar kazanarak, iki cihanda mutluluğu yaşamanın, dünyada ve ahirette cennet nimetlerine kavuşabilmenin anahtarını elimize veriyor!
26.80 ₺ -
Hastalıklar Öğretmendir
Çevrenizde şahit olmuşsunuzdur; bir gün bir tanıdığınız çok ağır bir hastalık geçirir. Bu hastalıkla birlikte doktor doktor gezer, derdine derman arar, tedavi süreci başlar. Bir yandan da o insanın hayatı gözle görülür bir şekilde değişmeye başlar. Daha sağlıklı beslenir, yürüyüşe spora başlar ama daha da önemlisi ruhun kırılgan yapısına biraz daha özen gösterilir. Hastalanmış insan ilgi ister, sevgi ister. İnsan aslında bunları her zaman ister ama hastalıktan sonra idrak eder.Dr. Elif Güveloğlu, insanların birbirlerine sokulamadığı, açılamadığı bu garip soğuk çağda biraz da ruhumuza bakmaya çağırıyor bizi. Havuçtaki beta karoten, domatesteki likopen oranına, kimyasal katkı maddelerine odaklanmış olanlarımıza bambaşka yerlere bakmayı öneriyor. Çünkü kin, nefret, hırs, öfke, affedememe duyguları her türlü katkı maddesinden daha beter; bağışlama, sevgi, şefkat, merhamet duyguları bütün vitaminlerden daha kuvvetli.Dr. Elif Güveloğlu, kitabının başlığı olarak bir Çin atasözünü seçmiş: Hastalıklar Öğretmendir. Nasıl mı? Kendinize bile itiraf edemediğiniz en derinlerdeki yaraları gösterir size. İçinize ayna tutar. Kininizin, öfkenizin, sevgisizliğinizin, içinize attıklarınızın ne kadar yıkıcı olabileceğini gösterir. Söylediklerini anlar da düşüncelerinizi, duygularınızı, hayatınızı değiştirebilirseniz hastalık da çeker gider; işi bitmiştir artık!Kanser İyileşir kitabının da yazarı olan Dr. Elif Güveloğlu tam da en ihtiyaç duyduğumuz zamanda iyileşmenin, ruhumuzu okşamanın yollarını gösteriyor. Aslında her türlü hastalığın en önemli ilacı içimizde, kalbimizdeki sevgide…Bağışıklık sistemini güçlendirmek için neler yapabileceğimiz Kanser İyileşir kitabında yazıldı. Bu kitapta da ruhumuza, düşüncelerimize neler yapabileceklerimiz var.Kitabın arka kapak yazısı:Sebepsiz çalmaz kapınızı hastalık… Bedeninizin size mutlaka söylemek istediği şeyler vardır… Dilinizin söyleyemediklerini bedeniniz söyler çoğu zaman! Siz de ‘bu yaşta ne romatizması bu’ veya ‘damla alkol almam, sarılık da geçirmedim ne sirozu şimdi’, ‘MS mi? Benim daha çok işim vardı yapacak!’ ya da ‘beslenmeme o kadar da dikkat ediyordum, nasıl bağırsak kanseri oldum’ der durursunuz. Oysa söylemek istedikleri vardır eklemlerinizin, karaciğerinizin, yoldan çıkmış kontrolsüz ‘isyan eden’ hücrelerinizin size! Ve bedeninizin diline kulak verip ruhunuzdaki sesi duyabilirseniz, hastalık gider, görevi bitmiştir çünkü artık…
167.50 ₺ -
Etik Hackerlığa Giriş 2
Bu kitap, internet dünyasında çeşitli bilişim suçları işleyen Siyah Şapkalı Hackerların “Hacking” alanında kullandıkları araçları ve yöntemleri öğretmek için hazırlanmıştır. Kitapta yer alan her konu özenle hazırlanarak hem daha kolay öğrenmeniz, hem de uygulamanız amaçlanmıştır.* Kali Linux Kurulumu * RAT, Stealer, Keylogger * Antivirüs Atlatma * Web Uygulama Güvenliği * Temel Bilgiler * Bilgi Toplama * Aktif Bilgi Toplama * Pasif Bilgi Toplama * OSINT, SHODAN * XSS Çeşitleri ve Saldırısı * Cross-site Request Forgery * SQL Enjeksiyonu Çeşitleri ve Saldırısı * SSI Zafiyeti * LDAP Enjeksiyonu * Komut Enjeksiyonu * Servis Dışı Bırakma Saldırıları * Ransomware“Achei o livro muito interessante, mostrando passo a passo como são realizadas as atividades maliciosas pelos blackhats. Acredito que a melhor maneira de se defender é aprendendo como os ataques são efetuados e o livro explica muito bem isto.”“Hackerların kötü amaçlı faaliyetlerini nasıl gerçekleştirdiklerini adım adım anlattığı için kitabı oldukça ilginç buldum. Kendimizi savunmanın en iyi yolunun saldırıların nasıl gerçekleştirildiğini anlamak olduğu kanısındayım. Kitap da bunu oldukça iyi anlatıyor.”Marcelo – “Zone-h.org” Administrator
50.25 ₺ -
Etik Hackerlığa Giriş
Siber güvenlik, dönüşen dünyanın en ciddi silahı. Artık tankla, topla verilemeyecek zararlar, dakikalar içinde klavyeyle verilebiliyor.Hepimizin vahşice kullandığı sosyal medya bile neredeyse 24 saat izleniyor. Yemek yeme alışkanlıklarından, nelerden hoşlandığımıza ve her türlü eğilimimize kadar her şey bir yerlerde depolanmakta. Bir çocuk, tablet kullanmaya başladığı o ilk andan itibaren ekrana dokunduğunda alınan parmak izi sayesinde hayatı boyunca izlenmekte…Siber güvenlik, futbol mantığı gibi işlerse daha etkili olur. Ofansif olanlar her zaman bir adım öndedir. Defansif olanlar ise ancak ve ancak saldırıya karşı sürekli tedbir almaktadır. Bir hackerın görevi sisteme sızmaktır, asla sistemi korumak değildir. Ancak bir sistemi en iyi koruyacak kişiler de hackerlardır.“Nasıl hacker olacağım?” sorusuna yanıt bulacağınız teknik bir kitap bu. Deneyimlerden çok, adım adım sizi sonuca götürecek teknik bilgiler sunuyor. Kitapta bir hackerın gözünden düşmanın bize doğrulttuğu silahı kendisine nasıl çevireceğinizi göreceksiniz. Öyleyse haydi klavyeler omuza!
120.60 ₺ -
Gülen Şeytanlar Tarihi
Aslında bu ‘tarih’, şeytanın kibri yüzünden Allah-ü Teâlâ’nın, Âdem (a.s.)’a yani insana secde/tazim emrine isyanıyla başlamış, O ve zevcesi Hz. Havva’yı, ‘yasak ağaç’ ile aldatmasıyla devam etmiştir. İblis ile insanın mücadelesi o gün bugün aralıksız sürüyor.Şeytan, Kuran’ı Kerim’de de açıkça beyan edildiği üzere, sırat-ı müstakime ulaşan Müslümanları bu yoldan uzaklaştırmak, Âdem’in çocuklarını Hakk yola yaklaştırmamak ister. Bunun için içimizden bazılarını kendine çırak olarak alır, kalfalığa kadar terfi ettirir. Bu iki ayaklı şeytanlar ise ustalarıyla beraber fitne ateşi yakarlar. İsterler ki; şüphecilik artsın, akıl ve lider putlaşsın, Müslümanlar kendi arasında fırkalara bölünüp parçalansın, herkes sadece kendini doğru yolda görsün, fitne, fesâd alsın yürüsün, Hakk ile batıl karışsın…İşte bu kitap, şeytan ve onun emrine giren kalfaların ifsad tarihidir. Sion, Bilderberg, Gül Haç, CIA, MOSSAD, BND, NATO, Cizvit, Moon, Opus Dei, Sayntoloji, mason locaları ve dahi FETÖ gibi illüzyonist şer şebekelerinin yazdığı ‘kanlı’ bir tarih… Başka bir ifadeyle, başrolünde sahte peygamberlerin, sahte şeyhlerin, Pavlus, İbn-i Sebe, Hasan Sabbah, Sabetay Sevi gibi hannâsın oynadığı ‘büyülü’ bir film…Bir daha aldanmamak, kanmamak, tuzağa düşmemek ve evet şeytanın kalfalarıyla savaşmak, bir eşrefi mahlûkat olarak bize verilen emaneti hakkıyla taşımak için okunmalı! Düşmanı yakından tanımak için… İlk kez yayımlanan belgeler, bini aşkın referans eşliğinde, bir ‘korunma’ ve ‘fetih’ duası niyetine…Kitabın Bölümleri:* İFSAD VE FİTNE HAREKETLERİ * PAVLUS: ŞEYTANIN KALFASI * İBN-İ SEBE: GÜLEN’İN FİKİR ATASI * EHLİ SÜNNET VE’L-CEMAAT MEZHEPLERİ * HASAN SABBAH: ŞEYTANIN KALFASI * THUG’LAR: AZ BİLİNEN CİNAYET ŞEBEKESİ * OSMANLI MİLLET SİSTEMİ VE RUM PATRİKHANESİ * SABETAY SEVİ: ŞEYTANIN KALFASI * CEMALETTİN EFGĀNÎ: MODERNİST, REFORMCU, MÜFSİD * EBÛ REYYE: HADİS KARŞITI VE TARİHSELCİLERİN ŞEYHİ * FAZLUR RAHMAN: MODERNİST MÜFSİD * MUSA CARULLAH: MODERNİST, ŞAŞKIN MÜFSİD * TAHİR’ÜL KADRİ: PAKİSTAN’IN FETÖ’SÜ * MASONİK MANEVİ CİHAZLANMA ÖRGÜTÜ * İNGİLİZLER SAHNEDE * MODERN ŞEYH BÖYLE OLUR * YABANCI OKULLARIN İSLAM VE TOPLUMA ETKİSİ * ADI AYLİN: PEKİ KENDİSİ KİM? * KASIM GÜLEK: GÜLEN’İ NATO, CIA VE PAPA’YA SUNAN ADAM * YAŞAR TUNAGÜR: FETÖ’NÜN MUCİDİ * HERKÜL HAREKETİ: YA DA TERÖR ÖRGÜTÜ FETÖ * GÜLEN’İN NESEBİ * HİTĀM * FETÖ ÖRGÜTÜ KAVŞAKLARI VE KIRILMA KRONOLOJİSİ * ARAŞTIRMADA FAYDALANILAN ESERLER * DİZİN
46.90 ₺ -
Göbeğimi Nasıl Eritirim
Türk halkında kadın-erkek neredeyse herkesin ‘ortak’ bir problemi var: GÖBEK!Bir verilip bir alınan kilolarla göbekler gün geçtikçe daha da büyüyor. Tatil, nişan, düğün ya da önemli bir davet için hazırlık yaklaşırken ise ‘aç kalma’ seansları ile göbekler eritilmeye çalışılıyor… Sonrasında da göbeklere eklenen kalça, basen gibi sorunlarla bu kısır döngü devam ediyor!Bu kısır döngüden kurtulmak, “Göbeğimi nasıl eritirim?” sorusuna basit bir formülle cevap bulmak istiyorsanız hemen bu kitabı okumaya başlayın.Aylarca çok satanlar listesinde kalan Beden Aklıyla Zayıfla kitabının yazarı Dr. Fevzi Özgönül, diyet mantığını bir kenara bırakarak, bedenimizin isteklerini ve ihtiyaçlarını yerine getirdiğimizde, kilo derdinden, aşırı iştah probleminden, tatlı krizlerinden, abur cubur yeme alışkanlıklarından kolaylıkla ve aç kalmadan nasıl kurtulabileceğimizi bu kitapta anlatıyor.Dr. Özgönül’ün ’50 basit adımı’yla göbeğinizi eritmek ve fit bir vücuda sahip olmak artık çok kolay.Bu kitaptaki 50 kurala uyarsanız… İlk olarak, sindirim sisteminiz güçlenecek. İkinci olarak, bedeniniz yeniden yapılanma dönemine girecek. Ve en önemlisi göbek, kalça ve basen yağlarınıza geri dönülmeyecek bir şekilde veda edeceksiniz!Kitabın Bölümleri:Birinci Bölüm: GÖBEĞİMİZ VE BASENİMİZ NEDEN SPOR VE DİYETLE KAYBOLMAZ? Göbek ve basenimizde neden yağlanma oluşur? Gece yemek neden kilo aldırır? Tatlı ve hamur işi gıdalar kilo aldırır mı? Göbek ve baseni inceltmek için spor yaparken nelere dikkat etmeliyiz? Amaç, bakış açınızı değiştirmek İkinci Bölüm: SABAH KAHVALTISININ ÖNEMİ Kahvaltıyı neden mutlaka evde yapmalısınız? Kahvaltının olmazsa olmazları Kahvaltının diğer püf noktaları Kahvaltı yapacak vaktiniz yoksa! Kahvaltı saati kaç olmalı? Kahvaltıdan sonra nasıl hissetmeniz gerekir?Üçüncü Bölüm: KAHVALTIDAN SONRA YAPMANIZ GEREKENLERDördüncü Bölüm: EN ÖNEMLİ İKİNCİ ÖĞÜN: ÖĞLEN YEMEĞİ Öğlen yemeğinde neler yemeliyiz?Beşinci Bölüm: SPOR YAPMAK VE HAREKET ETMEK Spor yapmanın en doğru zamanı nedir? Spor, kişiye uygun olmalı! Altıncı Bölüm: AKŞAM YEMEĞİ Akşam yemeğinde dikkat etmemiz gerekenlerYedinci Bölüm: KOLAYCA ZAYIFLAMANIN 50 BASİT KURALI! Kural 1: Bu kitapta yazılan 50 kuralın tamamını okumadan herhangi bir şekilde uygulamaya başlamayın! Kural 2: Kesinlikle tartılmayın, ölçülmeyin, sadece tok ve sağlıklı hissedin. Gerisi kendiliğinden gelir Kural 3: Kimseye göbek ve baseninizden kurtulmak için neler yaptığınızı anlatmayın! Kural 4: “Ne kadar küçülmüşsün” cümlesi sizin sihirli cümleniz olsun! Kural 5: En kısa zamanda aile hekiminize giderek gerekli tetkikleri yaptırın! Kural 6: Sabah mutlaka erken uyanın! Kural 7: Sabah kalkınca mutlaka oda ısısında 1 bardak su için! Kural 8: Sabah kahvaltınızda çok soğuk/sıcak su veya içecek içmeyin! Kural 9: Güne hafif bir egzersiz ile başlayın! Kural 10: Güne kocaman bir kahkaha ile başlayın! Kural 11: Her sabah mutlaka kahvaltı yapın! Kural 12: Kahvaltıda şunları yiyin Kural 13: Kahvaltıda şunları yemeyin Kural 14: Kahvaltınızı en geç saat 08.00’de bitirin! Kural 15: Çay ve kahveyi mutlaka şekersiz için! Kural 16: Haftada bir gün, pazar günü kahvaltınızı brunch gibi yapın! Kural 17: Kahvaltıdan mutlaka tam doyarak kalkın! Kural 18: Öğün aralarında bir şey yemeyin, ara öğünler kesinlikle yasak! Kural 19: Şekerli veya tatlandırıcılı sakız çiğnemeyin! Kural 20: Her kahve ve çay sonrası 1 bardak su için! Kural 21: Öğün aralarında başınız döner, şekeriniz düşerse süt, ayran için veya çiğ badem yiyin! Kural 22: Öğlen yemeği olmazsa olmaz! Kural 23: Öğlen yemeğini en geç saat 15.00’te bitirin! Kural 24: Öğlen yemeğinde mutlaka hayvansal protein alın! Kural 25: Sindirim için öğlen yemeğinde mutlaka sebze de yiyin! Kural 26: Çorbayı yemekten sonra için! Kural 27: Öğlen yemeğinde sos kullanabilirsiniz! Kural 28: Ekmek ve hamur işi gıdalardan, haşlanmış makarna ve pilavdan kesinlikle uzak durun! Kural 29: Yemekte kola ve benzeri içecekler içmeyin! Kural 30: Meyveyi 1 porsiyonu geçmeyecek şekilde öğlen yemeğinde veya kahvaltıda yiyin! Kural 31: Herhangi bir öğünü sadece meyve yiyerek geçiştirmeyin! Kural 32: Soda içmeyin, doğal maden suyunu tercih edin! Kural 33: Yemekten sonra şişkinlik hissederseniz Kural 34: Etli yemekleri mutlaka gündüz tüketin! Kural 35: Öğlen yemeğinden sonra akşama kadar bir şey yemeyin! Kural 36: Yemeğinizi yavaş yavaş ve iyi çiğneyerek yiyin! Kural 37: Çay ve kahveyi öğünlerden en az 2 saat sonra için, yanında sakın bir şey yemeyin! Kural 38: Yazın çok acıkırsanız saat 18.00-19.00 arası bir öğün daha yiyin! Kural 39: Gün içerisinde tatlı krizi olursa, gece 22.00’den sonra yiyin! Kural 40: Sporu sabah aç karnına değil, akşam üzeri yapmaya çalışın! Kural 41: Akşam sporu sonrası maden suyu ve ayran için! Kural 42: Akşam iyice acıkana kadar bir şey yemeyin! Kural 43: İyice acıkana kadar sıvı içecekler tüketin! Kural 44: Akşam yemekli bir davete katılacaksanız sakın sabah ve öğlen öğünlerinizi atlamayın! Kural 45: Akşam hava karardıktan sonra midenizi yoracak gıdaları yemekten kaçının! Kural 46: Gece yatmadan önce zıplayın! Kural 47: Sindirim için probiyotik toz veya kapsül kullanın! Kural 48: Mutlaka erken yatın! Kural 49: Önce beden sağlığınızı düşünün! Kural 50: Vücudunuz gece yapılanır ve sizi gençleştirir, bunu unutmayın!Sekizinci Bölüm: GÖBEK VE BASENİNİZDEN KURTULMAK İSTİYORSANIZ 50 kurala uyarsanızDokuzuncu Bölüm: AKLINIZDA BULUNSUN Tembel ve uyuşuklar Karbonhidrat delisi olanlar Aşırı çalışkan ve işkolik olanlar Sabırsızlar Kararsızlar Abur cubur ve hazır yemek yiyicileri Israra dayanamayanlar Israrcı olanlar
117.25 ₺ -
Glisemik İndeks Diyeti
“Fazla kilolu bir kişinin kilo vermesi onun ömrünü uzatır ve hastalıklara yakalanma riskini büyük ölçüde azaltır. 10 kg’lık kilo kaybıyla ölüm riski yüzde 20’den fazla azalmaktadır. Yine 10 kg’lık bir zayıflama büyük tansiyonda 1 cmHg, diastolik yani küçük tansiyonda 2 cmHg’lık azalma olmaktadır. Şeker hastalığı varsa 10 kg zayıflayınca açlık kan şekerinde yüzde 50 oranında azalma olmaktadır. 1 kg zayıflamakla kandaki toplam kolesterol düzeyinde 2,28 mg/dl, LDL kolesterolde 0,91 mg/dl ve trigliserid düzeyinde 1,54 mg/dl düşme olmaktadır. Kilo verildiğinde, kan dolaşımında bulunan ve yükseldiğinde kalp hastalığına neden olan C-reaktif protein (CRP) adı verilen iltihap yapıcı proteinler ile kan pıhtılaşmasını artırarak kalp krizine neden olan proteinlerde de ciddi azalmalar olur.” Prof. Dr. Metin ÖzataGlisemik indeksi düşük gıdalarla beslenince insülin hormonunda azalma ve enerji artması oluştuğu gibi yağ depolanması azalır ve mevcut yağlar yakılmaya başlar. Sonuçta da kilo kaybı oluşur. Düşük glisemik indeksli beslenme, hem doygunluğu hem de yağların yakılmasını artırarak kilo kaybını iki mekanizmayla sağlar. Düşük glisemik indeksli gıdalar yüksek glisemik indeksli gıdalara göre daha uzun süre tok tutar ve bu nedenle sonraki öğünde daha az yemeyi sağlar. Bir yemekteki glisemik indeksli oranını yüzde 50 artırdığınızda doygunluk hissinde yüzde 50 azalma olmaktadır.Diğer diyetlere karşılık Glisemik İndeks Diyeti’nin faydalı olmasının nedeni, insülin direncini kırmasıdır. 1.200 kalorinin altında diyet yapmak insülin direncini artırır ve kilo aldırır. Kilo vermek için acıkmanın ve tatlıya saldırmanın önlenmesi gerekir. Bunun yolu da düşük glisemik indeksli gıdalarla beslenmekten geçmektedir.• Fazla kilolarınız canınızı sıkıyorsa… • İştahınızı kontrol edemiyorsanız… • Diyet yapmanıza rağmen vücudunuzdaki inatçı yağlar bir türlü erimiyorsa… • Göbeğiniz hayatınızı zorlaştırıyorsa… • Yürürken nefes nefese kalıyorsanız… • Sürekli stresliyseniz… • Sık sık hipoglisemi atakları yaşıyorsanız… • Metabolizmanızın yavaşsa… • Ve gizli şekerden şüpheleniyorsanız…Glisemik İndeks Diyeti tam size göre…Bu beslenme modelinde işiniz çok kolay. İştah kontrolü için bağırsakta sindirimi uzun süren ve bu nedenle kan şekerini hızla artırmayan düşük glisemik indeksli gıdaları seçmeniz yeterli. Ülkemizin önde gelen endokrinoloji, metabolizma ve diyabet uzmanlarından Prof. Dr. Metin Özata, bu kitapta aşırı iştahın ve kilo almanın en önemli sebebi olan insülin direncini ve beslenmede yapılacak küçük değişikliklerle bu direnci nasıl çözebileceğimizi anlatıyor. Alternatifli diyet mönüleri ile her kilodan herkese zayıflamanın formülünü veriyor.Glisemik İndeks Diyeti Kimler İçin Faydalı? • Kilolular ve obezler, • Tip-1 şeker hastaları • Tip-2 şeker hastaları • Pre-diyabet (gizli şeker) hastaları • Gebelik şekeri olanlar • Reaktif hipoglisemisi olanlar (kan şekeri düşük olanlar) • Trigliseridi yüksek olanlar • Metabolik sendromu olanlar • Polikistik over sendromu olanlar • Karaciğeri yağlı olanlar • Gözdeki makula dejenerasyonunu önlemek isteyenler • Kanser, kalp hastalığı ve felçten korunmak isteyenlerGlisemik İndeksi Düşük Gıdalarla Beslenmenin Sonuçları: • Kilo kaybı • Kan basıncı ve yağlarda azalma • İnsülin direncinde azalma • Kan şekerinde düşme • Kanda antioksidanlarda artma • Sistemik enflamasyonda azalma • Enerji artışı • Konsantrasyon artışı • Psikolojide düzelmeKitabın Bölümleri: • FAZLA KİLONUN NEDENLERİ • KİMLER AŞIRI KİLOLU VEYA OBEZDİR? • İNSÜLİN DİRENCİ KİLO ALDIRIR • GİZLİ ŞEKER • REAKTİF HİPOGLİSEMİ (ANİ KAN ŞEKERİ DÜŞMESİ) • NE KADAR KİLO VERMELİ? • İLK ADIM: YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİĞİ • GLİSEMİK İNDEKS NEDİR? • DÜŞÜK GLİSEMİK İNDEKSLİ BESLENMENİN FAYDALARI • GLİSEMİK İNDEKS DİYETİ’NİN UYGULANMASI • DÜŞÜK GLİSEMİK İNDEKSLİ MÖNÜ ÖRNEKLERİ • METABOLİZMA NASIL HIZLANDIRILIR? • ATIŞTIRMALARI NASIL ÖNLERİZ? • HAREKETLİ OLMANIN ÖNEMİ • BAZI KİŞİLER NEDEN ZAYIFLAYAMAZ?
117.25 ₺ -
Enerjinin İktidarı
“Dünya herkesin ihtiyacına yetecek kadarını sağlar, fakat herkesin hırsını karşılamaya yetecek olanı değil.” Mahatma Gandhi“Enerji kaynaklarını kontrol edemeyen bir ulus, kendi geleceğini de kontrol edemez.” Barack Obama“ … ne Başkan Wilson ne de bir başkası, Dicle ve Fırat’ın çevresindeki geniş toprakları Osmanlı’ların denetimine bırakmak isteyecektir. Bu durumda sormak isterim: Mezopotamya’daki Küçük Zap Suyu’na kadar veya yeterli derecede zengin su kaynaklarını denetim altına alacak şekilde, ordularımızla ilerlememizin büyük yararı yok mudur? Bunu başardığımızda, petrol yataklarının büyük çoğunluğu da elimize geçmiş olacaktır.” Arthur J. Balfour, İngiltere Dışişleri Bakanı 13 Ağustos 1918Enerji, her şeydir! Enerji kaynaklarını, transfer olanaklarını elinde tutan, dünyayı elinde tutar. Bugün Orta Doğu’da yaşanmakta olan, milyonlarca insana ülkesini terk ettiren, yüz binlercesinin ölümüne neden olan, kimilerince 3. Dünya Savaşı olarak adlandırılan “savaş”, enerji kaynakları için yapılan savaştır. Dünyanın öküzün boynuzları üzerinde olduğu bir hurafedir ama dünyanın, bir kuyudan fışkıran petrolün üzerinde durduğunu söylemek yanlış olmaz. 21. yüzyılda enerjinin kanlı tarihi yazılmaya devam ediliyor.Enerji öylesine hayatımızın merkezindedir ki, enerji kaynaklarına erişebilmek, enerjiyi kesintisiz kullanabilmek, enerjide bağımlı olmamak gibi kavramlar, ülkelerin sadece enerji güvenliklerini değil, ona bağlı olarak ekonomik ve ulusal güvenliklerini, daha da önemlisi, ekosisteme verilen zararlar açısından da insanlığın ve dünyamızın geleceğini doğrudan ilgilendirmektedir.Enerji konusunun duayeni Necdet Pamir, kitabında, “Enerji nedir? Günlük yaşamımızdaki önemi nedir? Ülkelerin gelişimlerinde, hatta var olmalarındaki rolü nedir? Enerji güvenliği ne demektir? ABD, AB, Rusya’nın enerji politikalarının temel unsurları nelerdir? Enerji kaynakları bakımından zengin olan ülkelere yönelik işgallerin, sivil katliamlarının ardında büyük güçlerin ne gibi ihtirasları, kirli planları var? Türkiye’nin bir enerji politikası var mı? Enerji alanındaki sorunlarımız çözümsüz mü? Dışa bağımlılığımız kader mi? Ne yapmalı?” gibi sorulara yanıt arıyor.“Çevremizdeki ülkelerde çok zengin petrol rezervleri var da bizde nasıl olmaz? Petrol denizi üzerinde yüzüyoruz ama yabancılar engelliyor. Petrol bulunuyor ama üzerini cıva ya da çimento ile kapatıyorlar” gibi yorumlara teknik ve jeopolitik açılardan açıklık getirmeye çalışıyor.Kitapta Rusya ile yaşanan son enerji kriziyle ilgili de özel bir bölüm var.
23.45 ₺ -
Doğru Beslenmeyle İlgili Yanlış Bildiklerimiz
Modern tıp, medya ve gıda endüstrisi, sistematik bir çalışmayla, beslenmeyle ilgili çoğu asılsız “iddia”yı gerçekmiş gibi zihnimize kazımak istiyor. Bu “iddia”ları desteklemek için “ısmarlanmış” araştırmaların cımbızla ayıklanmış sonuçları kamuoyuna duyuruluyor. Bu sözde iddiaları çürüten, hatta tam tersini ispat eden bilimsel araştırmalar ise hasıraltı ediliyor.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aydın’ın tıbbi editörlüğünü üstlendiği bu kitap, birçoğumuzun artık “sarsılmaz bir gerçek” olarak algıladığı beslenme balonlarını tek tek patlatıyor.Kolesterolü kötü bir şey, kalp krizinin baş tetikçisi olarak mı bilirdiniz? Yanıldınız. Pastörize sütün sağlıklı olduğu mu söylendi size? Kandırmışlar. Kalori kısıtlayan diyetle kilo vermeye mi çalışıyorsunuz? Orta vadede şansınız yüzde 1’in altında. Çocuğunuz soyalı mamaları çok mu seviyor? Başınız dertte.Serkan Yimsel, bilimsel araştırmalar eşliğinde modern zamanların 8 beslenme mitini tek tek çürütüyor. Annelerimizin, dedelerimizin geleneksel olarak tükettiği ancak şık ofislerde “hizmet” veren diyetisyenlerin öcü gibi korkuttuğu gıdaları tekrar soframıza kazandırıyor.Yimsel, tek tip beslenme piramitlerinin, light, düşük yağlı, yağsız ürünlerin, aspartamın, “kalp dostu” margarinlerin, tuz ve kolesterol düşmanlarının foyasını meydana çıkarıyor. Tarafsız bakış açısıyla, sağlıklı beslenme hakkında bize söylenmeyenleri söylüyor.
117.25 ₺