-
Tuhaf Deniz Kasabası Efsaneleri Seti -5 Kitap
Thomas Taylor'ın eşsiz kalemi ve sınır tanımaz hayal gücü, "Tuhaf Deniz Kasabası Efsaneleri" serisinde bir araya geliyor. Bu seri, okuyucuları daha önce hiç görülmemiş türden karakterlerin olduğu bir deniz kasabasına götürüyor. Burada olağanüstü maceralar, esrarengiz yaratıklar ve büyülü sırlarla dolu bir dünya keşfediliyor. Her kitap, kasabanın efsanelerini konu alıyor. Maceraperest ikili Herbie ve Violet bu efsanelerin peşinden gidiyor, bazen canavarlarla savaşıyor bazense kasabayı koruyor. "Tuhaf Deniz Kasabası Efsaneleri" serisi, genç ve yetişkin herkesin keyifle okuyacağı bir yolculuk sunuyor. Bu tuhaflıklarla dolu seriyi keşfetmeye hazır mısınız?
1008.75 ₺ -
Sosyolojik Basiret
Benim eleştirilerim genelde doğrudan şahıslara, markalara, ideolojilere yönelik olmuyor. Meseleyi kişiselleştirmemeye ciddi bir özen gösteriyorum. Benim de içinde yaşadığım, bir parçası olduğum toplumsal vasata, onun içindeki bazı tipolojilere odaklamaya çalışıyorum eleştirilerimi. Elbette üslup da çok önemli benim için. “Le style c’est l’homme même.” Yani üslup ayniyle insandır. Buffon’un bu sözünü çok severim. Kurduğunuz cümlenin hakikat içeriği, ötekine nüfuz kapasitesi asla üslubunuzdan bağımsız değildir. Bence işler böyle olduğunda eleştiri yapıcı, inşa edici, taş üstüne taş koyan bir role sahip olabiliyor. Bence Türkiye’nin en önemli eksikliklerinden biri de polemik ve eleştirinin genelde böyle bir işleve sahip olmamaları. Besim F. Dellaloğlu, Sosyolojik Basiret: Duvar ve Perspektif Yazıları’nda bir sosyolog olarak üzerinde çok durulan, tartışılan ve çözülemeyen kavramlar etrafında bir Türkiye panoraması çiziyor. Dellaloğlu bu yazılarında, faşizm, toplum, ideoloji, muhafazakârlık, burjuvazi, futbol, kültür, maarif, kamu, oryantalizm, akademisyenlik, kanon, gelenek, edebiyat, aydın, entelektüel, okuryazarlık, ahlak gibi meselelere gündelik hayatı ve siyaseti dahil ederek Türkiye merkezli, olgunlaştırılmış, terbiye edilmiş tespitler ve “okumalar” sunuyor. Dellaloğlu, Sosyolojik Basiret: Duvar ve Perspektif Yazıları’yla “okuryazar”ların zihin masasında yer bulması elzem yol haritalarına bir yenisini ekliyor.
166.50 ₺ -
Karanlıktakiler
Ema Vašková, kendini hep farklı hissetti. Ailesindeki kimse batıl inançlara, lanetlere ya da o tür şeylere inanmıyordu ancak Ema, kemiklerinin derinliklerinde bir şeyler hissettiğine dair yemin edebilirdi! Ema, en ümitsiz anında Silvie ile tanışır ve sonunda kendisini anlayan birini bulmuştur! Ne var ki Silvie, kendinden beklenmeyen açıklamalarla dolu bir mektupla ortadan kaybolur. Artık Ema’nın tek amacı, Silvie’yi bulmaktır. Onu bulmak demek gece yarılarında evden gizlice çıkmak, karanlık dehlizlerden tek başına geçmek, kimliğini saklamak ve gizemli bir birliğin tüm sırlarını açığa çıkarma zahmetine katlanmak olsa bile! SAHİPSİZLER’in yazarından tüylerinizi diken diken edecek yepyeni bir macera!
221.25 ₺ -
Çatalın Neden Tadı Yoktur?
Çatalın neden tadı yoktur? Su şeffafken buz küpleri neden beyazdır? Ya da mikrodalga nasıl yemeği ısıtıp tabağı ısıtmaz? Yaşadığımız evde cevaplanmayı bekleyen birçok soru var. Onların hepsini yanıtlamak, hem de bunu kafanızı karıştırmadan yapmak bu kitabın işi. Evinizde bir gezintiye çıkmaya ve yanıtlarını anlayamamaktan çekindiğiniz için sormaktan korktuğunuz soruları sormaya hazır olun!
93.75 ₺ -
Bukalemunlar Kitabı
Félix Ventura bir anı tüccarı, bellek satıcısı. Geçmişinden utanan, toplumdaki konumunu yükseltmek isteyen iş adamlarına, politikacılara, generallere gurur verici başarılarla dolu zengin bir soy ağacı yaratıyor, yepyeni geçmişler uyduruyor. Bir gün Angola kimliğini arayan gizemli bir yabancının gelişiyle her şey baş döndürücü bir büyüyle tepetaklak oluyor, geçmiş bugünü istila ediyor. Bir gekonun ağzından anlatılan bu roman değişen toplumun başkalaşan insanlarından farklı farklı haller, hikâyeler sunuyor. Félix Ventura’yla yolu kesişen karakterlerin her biri bukalemun gibi yeni gerçekliklere bürünüyorlar, fakat toplumsal hafızaya kazınmış geçmişlerinin şiddetinden kaçamıyorlar. Bukalemunlar Kitabı, Franz Kafka, Gabriel García Márquez, Jorge Luis Borges gibi yazarların izinde büyülü gerçekçiliğin araçlarını kullanarak hafızanın tutarsızlıklarını adalet ve bireysel kimliğin inşaası zemininde sorgulayan bir roman. Hakikatin doğasına ve hikâye anlatımının gücüne dair döngüsel bir anlatı… "Değişen kimliklerin incelikli ve büyüleyici hikâyesi." –Kirkus"J. M. Coetzee ile Gabriel García Márquez'i bir araya getirdiğinizde Portekiz'in Nobel Ödülü için bir sonraki adayı José Eduardo Agualusa'yı elde edersiniz." –Alan Kaufman "Kuşkusuz kendi kuşağının Portekizce yazan en önemli yazarlarından" –Antonio Lobo Antunes
166.50 ₺ -
Beyaz Zambaklar Ülkesinde (Antik Dünya Klasikleri)
Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Kuzey Avrupa'nın Finlandiya gibi küçük ve geri kalmış bir ülkesinin eğitim ve kültür alanlarında nasıl kalkındığını anlatan büyük, toplumsal bir yapıttır. Fin halkı önceleri nasıldı, sonradan ne duruma geldi? Bunda okulun, büronun, dinin, kışlanın rolleri nedir? Tek tek kahramanlar, Fin halkını nasıl yiğit bir ulus yapmıştır? Grigory Petrov eserinde, bize işte bunları gösterir. Kitabın değerli yazarı Petrov'un söylediği gibi; bir ülkenin refahı, devletin sağlamlığı, ulusun onuru yurttaşlarının istek ve kararına bağlıdır. Finlandiya gibi küçük ve yoksul bir ülke, buna parlak ve inandırıcı bir örnek oluşturmaktadır.
56.25 ₺ -
Vesvesen
Hisler, hayaller ve takıntılar... Düşünce sokağımızın fıtri ve kaçınılmaz misafirleri. Bu misafirleri seçemiyoruz, evet. Fakat sokaktaki herkesi de evimize almak zorunda değiliz. Sen istemediğin takdirde evine kimse giremez. Evinin penceresini ve kapısını kontrol etmen yeterli. O zaman pencerelerden seyret, içlerine girme! Kitapları ve videolarıyla milyonlara ulaşan Mehmet Yıldız Vesvesen’de, vesveselerden, takıntılardan veya bunalımlardan artık korkmaya gerek olmadığını, onlara nasıl hükmedilebileceğini anlatıyor.
148.00 ₺ -
Ingeborgun Tollakı
Yaşlı keresteci Tollak çelişkilerin adamı; gururlu ve öfkeli, dürüst ve şefkatli. Ona uzun zamandır bir anlam ifade etmeyen dünyaya lanetler yağdıran, bir süre önce ortadan kaybolan güzel karısı Ingeborg’a duyduğu aşkla dolup taşan… Ama şimdi ölüyor Tollak. İki çocuğu uzakta; annesi ondan vazgeçtiğinden beri Tollak’ın baktığı yarım akıllı Oddo var yanında yalnız. Ancak Tollak, çocuklarının gelmesi için ısrarcı; çok geç olmadan onlarla konuşması ve sırrını paylaşması gerekiyor. Hem büyük bir aşk hikâyesi hem de bir psikolojik gerilim anlatısı gibi okunan bu romanda Tore Renberg, dünün dünyasından bir adamın, bugünle çarpıştığı dokunaklı, karmaşık ve rahatsız edici portresini incelikle işliyor. Eleştirmenler tarafından Cormac McCarthy, John Williams ve Tarjei Vesaas gibi yazarların eserleriyle karşılaştırılan ve Renberg’in en seçkin işi gösterilen Ingeborg’un Tollak’ı aşk, şiddet ve modern hayata direnişe dair baş döndüren bir roman. “Kurgu teknik olarak muhteşem, bu trajik yalnız adamın hayatında geçmiş ve bugün iç içe geçiyor. Tollak, kentleşmeye, dijitalleşmeye, pragmatizme, medyaya, [...] karşı yüksek sesli bir HAYIR. Onu gerçekten harekete geçiren tek şey sevgi. Tore Renberg’in Tollak’ı yakın geçmişten bize bağırıyor. Çünkü o, zamanımıza ayak uydurmak istemeyen ya da uyduramayan, dolayısıyla bu dünyada nasıl var olacağını çözemeyen karakterlerden biri. Bu roman inanılmaz derecede güçlü bir portre ve yoğun bir aile draması. Ingeborg'un Tollak’ı, Renberg’in yazar olarak geçirdiği yirmi beş yılın değerli bir kutlaması.” – Marta Norheim, NRK “Bu sonbaharın en güçlü kitabı. Bir adamın portresi, trajik bir aile hikâyesi, bir parça kültür eleştirisi, güzel bir aşk hikâyesi... ve bir gerilim. […] Ingeborg’un Tollak’ı güçlü ve muhteşem bir anlatımla olay örgüsünü katman katman açıyor. Ve yazarın bu kitabının bana Hamsun’u hatırlattığını söylememde bir sakınca göreceğini sanmıyorum. Koşun ve hemen alın!” – Jan Ø Helgesen, Nettavisen
148.00 ₺ -
Yenidoğanla İlgili 101 Soru ve Cevapları
Bebeğin dünyaya gözlerini açtığı yenidoğan dönemi hayata dair ilk adımların atıldığı çok önemli bir başlangıç evresidir. Bu süreçte emin ellerde olmak annenin de bebeğin de en doğal hakkıdır. Yıllarını çocuk sağlığına, daha da geniş çerçevede sağlıklı ve hastalanmadan yaşamak ülküsüne adayan Dr. Hüseyin Tapik bu kritik süreçte annelerin tereddütlerini gidermek, bebeklerin gözlerini daha güvenli, sağlıklı ve doğal koşullara açmalarını sağlamak için kırk yılın semeresini kısa, öz, açık ve anlaşılır bir rehber kitaba dönüştürdü. Göbek kordonunun doğumda hemen kesilmesi doğru bir işlem midir? Bebeğim ilk banyosunu ne zaman yapmalı? Kolostrum (ilk süt) neden çok önemlidir? Meme reddi nasıl önlenebilir? Anne sütü alan bebeklere su verilmez deniyor. Ne zararı olabilir ki? Bebeğim uykusuz, geceleri çok uyanıyor, ne yapmalıyım? Yenidoğan sarılığı tehlikeli midir, tedavi gerekir mi? Bebeğimin ağzında pamukçuk var. Neden olur, nasıl geçer? Bebek doğar doğmaz niçin K vitamini yapılır? Doğar doğmaz aşı yapılması gerekli mi? Bu dönemde hangi aşılar var? Bebeğimin gaz sancıları için ne yapmalıyım? Bebeğimin kakası bazen yeşil bazen de müküslü geliyor. Bu neden olabilir? Bebeğimin göbek kanaması oluyor. Ne yapmalıyım? Bebeğimle ne zaman yolculuğa çıkabilirim? Nelere dikkat etmeliyim? Ve daha nice soru ve cevapları anne ve bebek dostu bu kitapta. “Umarım bu kitap, bebek sahibi olanlara ve olacaklara ışık tutacak, bebeklerin hastalanmadan, sağlıklı ve zinde yaşamalarına, huzurlu ve başarılı bireyler olarak yetişmelerine faydalı olacaktır.” Dr. Hüseyin Tapik
203.50 ₺ -
Asi Gökler
Mikoşima İmparatorluğu çalkalanıyor! Yer şehirleri ve gök şehirleri arasındaki mücadele, başına buyruk kâğıt canavarların saldırıya geçmesiyle daha da ilginç bir hâl aldı. Kurara’nın bildiği tek evi yerle bir olunca, kaçarken yaralanan en yakın arkadaşı Haru’yu kurtarmak için bir savaş gemisine atlayıp yeni bir maceraya yelken açmaktan başka bir şansı kalmadı. Hünerbaz Kurara’nın kimsede olmayan yetenekleri bir lütuf olduğu kadar aynı zamanda başına bela da açabiliyor. Kurara bu savaşta hangi tarafı seçecek?
206.25 ₺ -
Jungiyen Rüya Analizi - Psikoloji 3
Rüya görmek insanlığın evrensel bir deneyimidir. Fenomenolojik olarak, uyku esnasında zihinde gerçekleştiğini sonradan kabul ettiğimiz bir deneyimdir ama bunlar rüyada bize uyanıkken yaşadıklarımız kadar gerçek görünür. Yani her şey, rüya âlemi olduğunu ancak sonradan kabul ettiğimiz ve ‘gerçek’ olduğu izlenimini veren bir dünyada gerçekleşmiştir. Rüyaların, rüya görenin kişisel psikolojisi, tavırları ve davranış örüntüleriyle yakından ilişkili olduğuna dair modern inanç, bilinçdışının rüyalarda can kazandığını gösteren İsviçreli psikiyatr Carl Gustav Jung'un öncü nitelikteki çalışmalarına çok şey borçludur. Bu kitap Jung'un Analitik Psikolojisinin temel ilkeleri ışığında rüyaları anlamaya yardımcı olacak kapsamlı ve pratik bir rehberdir. Kitapta Jung'un psişe modeli, pek çok klinik rüya örneği verilerek ve bunların bağlam içinde nasıl yorumlanabileceği gösterilerek tanımlanmış ve anlatılmıştır. Jungiyen analist James A. Hall’un yaygın ve tekrarlayan rüya motiflerini, travmatik rüyaları, rüyaların telafi edici ve amaçlı işlevlerini, hastalık veya fiziksel değişimin habercisi olarak rüyaları ve rüyaların rüya görenin yaşam evresi ve bireyleşme süreciyle ilişkisini özenle açıkladığı Jungiyen Rüya Analizi, Özgür Ertana’nın nitelikli çevirisi ve son derece özverili bir çabayla dipnotlar ve eklerle metni zenginleştirmesiyle Türkçe yazında bu sahada önemli bir kaynak haline geldi. Rüyaları anlamak, aynı hataların farklı şekillerde yinelendiği örüntüleri keşfetmeyi mümkün kılar ve tekrar eden bu örüntüleri egonun gözleri önüne serer. Bu çatışmalar berrak bir şekilde görüldüğünde sorumlu bir tavır alma fırsatı doğar. Rüya psişenin tamamının hizmetindedir; ancak bu esas görevden sonra, ikincil bir görev olarak, herhangi bir ego tavrına veya bakış açısına karşı çıkmakla ilgilenir. Uyanıklık hali egosu rüyaların neyi başarmaya çalıştığına bakarak kendi konumunu değerlendirebilir ve arzu ederse daha derin süreçlere katılabilir.
166.50 ₺ -
Mermedusa (Bez Cilt Şömizli)
TUHAF DENİZ KASABASI’NDA YAŞANAN HER ŞEYE İNANIN ÇÜNKÜ BUNLARIN TEK NEDENİ MERMEDUSA! Malamander macerasının üzerinden tam bir yıl geçer ve kış yeniden Tuhaf Deniz Kasabası'nın kapısına dayanır. Kasabadaki efsaneleri duyunca bunu bir haber fırsatına çevirmek isteyen ünlü Doğaüstü Fenomenler Podcast ekibi, kasabayı ziyarete gelir. Maceraperest ikili Herbie ve Violet içinse ayaklarına dolanan meraklı yabancılar en son istedikleri şeydir. Çünkü kasabada yolunda gitmeyen bir şey onları derinden rahatsız ediyor: kasabanın derinliklerinden gelen tuhaf bir uğultu! Herbie ve Violet, geçmiş maceralarında bulamadıkları cevapları ve kasabayı tehdit eden uğultuyu çözebilmek için cesaretle kasabanın derinliklerine inmek zorunda kalır. Serinin son kitabında artık yalnız değiller. Tuhaf Deniz Kasabası'nın En Derin Sırrı, belki de kendileri ve hatta Malamander'in kendisiyle ilgili gizemi çözme yolunu açacak. “Tuhaf Deniz Kasabası’nı ziyaret etmek; kalın çoraplarınızı giymek, kendinizi bir battaniyeye sarmak ve içinizi sıcacık yapan bir fincan çay eşliğinde kitap okurken koltuğunuzun en sevdiğiniz köşesine sokulmak gibi bir his.” -NetGalley
240.00 ₺ -
Masal Kız
Ne vakit kalbimde yıllardır sönmeyen o ateşi tutuşturan hikâyemi hatırlasam, şifresi çözülmeyen o efsunlu bakışların düşer aklıma... İnanır mısın bilmiyorum, ben işte tam da o günden sonra, kalbimi dağlayan alevlerin bir daha sönmemek üzere tutuştuğuna şahit olmuşum. Gönül desenlerimdeki efkârın hangi derinliklerde olduğunu bilmiyordum belki, ama bildiğim bir şey vardı benim... Kan bağı aile olmaya yeter mi? İhanet en yakınımızdan gelince geriye sığınacak liman kalır mı? Yozlaşmışlıkların çağında erdemli bir hayat sürmek mümkün müdür? Elli yılı aşan yazarlık kariyeri boyunca eserleriyle kalplerde derin izler bırakan Ahmed Günbay Yıldız, yeni romanı Masal Kız’da kıskançlık ve yalanlarla örülü bir dünyada masum bir aşka dönüşen dürüst bir dostluğun hikâyesini okurla buluşturuyor.
218.30 ₺ -
Gargantis (Fleksi Cilt)
Tuhaf Deniz Kasabası’nın üzerinde patlamaya hazır fırtına bulutları dolaşıyor. Balıkçıların söylediğine göre buna sebep olan şey efsanevi bir canavar. Ve bilirsiniz ki efsanelerin, yeniden hayat bulmak gibi bir alışkanlığı var. Biri, bu ürkütücü sahil kasabasının altındaki sulu mağaralarda uyuyan antik Gargantis’i uyandırıyor. Görünüşe göre Gargantis bir şeyin peşinde: Su altı sığınağından çalınan bir hazine. Belki de bu hazine Büyük Nautilus Oteli’nin Kayıp Eşya Sorumlusu Herbert Limon'un gözetimindedir. Cesur Violet ve sadık dostu Herbert, Gargantis'in ne istediğini ve hazinesini kimin çaldığını bulmak için elinden geleni yapacak. Fakat gizemli karakterlerle dolu bir kasabada suçlu, yoldan geçen herhangi biri olabilir! İki maceraperestin, suların hiç durulmadığı Tuhaf Deniz Kasabası’nda başlayan, denizin soğuk ve karanlık derinliklerinden geçen olağanüstü macerası devam ediyor!
262.50 ₺ -
Balivernanın Çöküşü
İtalyanca edebiyat söz konusu olduğunda yaratıcı gücü ve özgün kurgularıyla sivrilen romancı, öykü ve oyun yazarı Dino Buzzati’nin sanatının zirvesine işaret eden öykülerin ilk durağı: Baliverna’nın Çöküşü. Kitaba adını veren hikâye “Baliverna'nın Çöküşü”nde sıradan bir adam, serseriler ve haydutlar için bir sığınak haline gelmiş, harabe bir manastır olan Baliverna’nın duvarına gizlice tırmanmaya karar verir. Bu düşüncesiz hareketiyse binanın çökmesiyle cezalandırılır ve bunu kaçınılmaz yüzleşme takip eder. “Einstein ile Karşılaşma”da, dehanın bilimsel keşiflerini teşvik eden gizli gücün sırları ortaya çıkar. “Rigoletto” ya da “Makine” gibi öykülerde, mitler ve doğanın gerçeğiyle karşı karşıya gelen, insanın tüm olumsuz yönlerini cisimleştiren otonom bir kişiliğe bürünen modern makineler başroldedir. “Tanrı’yı Gören Köpek” ise karakterlerin betimlenişiyle, olayların dramatik gelişimiyle ve beklenmedik sonuyla kusursuz bir bütünlüğe sahiptir. Birdenbire ortalıkta dolaşmaya başlayan ve Tanrı’yı görmüş olabilecek bir köpeğin insanların iyiliklerini ve kötülüklerini yargılayan bakışlarına karşı koymak mümkün müdür? “Gelecek nesillerin asla unutmayacağı isimler vardır şüphesiz. Dino Buzzati de bunlardan biri.” -Jorge Luis Borges “Buzzati bütün kitaplarında gerçekçilik ile inanılmazı, akılcılık ile tuhaflığı, ciddiyet ile delişmenliği, metodik olan ile kuralsızlığı harmanlamayı başarmıştır. […] Buzzati bu dünyayı, her şeyden öte işlevsel, nahif, yalın, kimi zaman dokunaklı, dahası romantik bir dille ‘düşsel’ kılar.” -Claudio Toscani “Gözünü ısrarla kötülüğe çeviren, inatla ‘pişmanlık’ ve ‘acı’ gibi sözcükleri kullanan Buzzati, insanoğlunun büyük bir yıkıma neden olduğu halde kendini yumuşak, hoşgörülü ve süslü yalanlarla kandırdığı bir çağda sert bir yazar olarak görülebilir. Aslında Dino Buzzati, tam da bu nedenle, insan aklının gizemi yenmek ve unutmak için kılık değiştirmekten tamamen vazgeçtiği bir geleceğin yazarıdır.” -Fausto Gianfranceschi
247.90 ₺ -
Neden Yazıyorum
Yazıyorum çünkü ifşa etmek istediğim bir yalan, dikkat çekmek istediğim bir gerçek, sesini duyurmak istediğim şeyler var. George Orwell, totaliterlik karşıtı, sözünü sakınmayan toplumsal eleştirileriyle edebiyat sahnesine adım attığı günden beri adından daima söz edilen, gözlemleri hiçbir dönemde güncelliğini yitirmemiş cesur bir kalem. Politik amaçla sanatsal amacı bütünleştirmeyi birincil görevi addeden Orwell, 1936-1947 yılları arasında farklı mecralar için kaleme aldığı yazılarda, kitapçılık yılları anılarından onu yazmaya iten saiklere, dünya edebiyatının önde gelen isimlerine dair incelemelerinden sansürle gölgelenmiş roman ve şiir türleri üzerine gözlemlerine kadar, okura dönemin politik atmosferiyle bütünleşen bir edebî panorama sunuyor.
148.00 ₺ -
Sevgiler Clementine
Clementine bir dâhi. Su içerken matematik denklemleri çözüyor, rüyalarını Latince görüyor, düşünürken etrafına ahududu kokusu yayıyor.O, aynı zamanda bir fare.Ve doğduğu laboratuvardan kaçırıldığında, dünyanın en zeki faresi olmanın, tek başına hayatta kalmak için yeterli olmadığını öğreniyor. Özellikle de araştırmacılar onun peşindeyken! Clementine, yeni edindiği insan arkadaşlarının yardımıyla özgürlüğünü kazanmak için eşsiz bir maceraya atılıyor. Bunu yaparken, çok sevdiği arkadaşı Rosie’ye mektuplar düşünmeyi de ihmal etmiyor.“Mektuplar hakkında başka bir şey daha, Rosie. Eğer yazarsan, var olursun. Eğer kendi hikâyeni yazıyorsan o zaman kendi hikâyeni anlatıyorsundur. Bunu senin için başka kimsenin anlatmasına izin vermezsin.”
180.00 ₺ -
Ayıyla Konuşan Kız
“Bana Ayı Yanka diyorlar. Beni buldukları yerden dolayı değil, bu hikâyeyi sadece birkaç kişi biliyor. Bana Ayı Yanka diyorlar çünkü ben çok büyük ve güçlüyüm.” Bebekken bir ayı mağarasında terk edilmiş halde bulunan Yanka, hayatı boyunca nereden geldiğini merak eder. Köylülerin garip fısıltılarını ve bakışlarını görmezden gelmeye çalışır, ‘keşke içim de dışım kadar güçlü olsaydı’ der. Ancak gerçekte kim olduğuna dair cevaplar aramak için evinden kaçmak zorunda kaldığında, hayal ettiğinin çok ötesinde bir yolculuk başlar. Maceraları buzlu nehirlerden, yanan dağlara uzanır ve yol boyunca sürekli büyüyen olağanüstü bir arkadaş sürüsüyle tanışır. "Özel ve samimi hissettiren eski peri masallarına dayanan, sevgi ve aidiyet duygusunun gerçek büyüsüyle parıldayan bu hikâye bir cevher." -Catherine Doyle, Çok Satan Gençlik Kitapları Yazarı
232.50 ₺ -
Beyniniz Bir Zaman Makinesi
Hepimiz zamanın içerisinde yaşarız. İster geniş vakitleri kullanalım, ister sıkı sıkıya belirlenmiş saatleri; zaman hayatımızı kucaklar. Zaman, insanların hakkında en çok soru sorduğu, en merak edilen konuların başında gelir. Üstelik tüm bu çabalara rağmen zamanı anlama konusunda diğer alanlara nazaran çok az aşama kaydedilebilmiştir. Ancak son dönemde sinirbilimde ve fizikte yaşanan ilerlemeler, zaman hakkında bildiklerimizi somutlaştırdı. Bu alanın en ünlü isimlerinden, geçmişte beyin konusunda en çok satan kitaplardan birini yazmış Dean Bunomoano, zamanla ilgili soruların cevaplarını bir araya getiriyor. Buonomano, zamanın beynin bir fonksiyonu mu olduğu ya da doğada serbest halde bulunup bulunmadığından, zamanın beynimiz tarafından nasıl algılandığına kadar sorulması dahi güç birçok soruyu cevaplandırıyor. Ünlü sinirbilimci bu soruları yanıtlarken hem felsefi hem de bilimsel yönlerden beslenerek gündelik hayattan örneklere de başvuruyor. Buonomano’ya göre beynimiz, şaşırtıcı derecede iyi çalışan bir zaman makinesi. Zamanı sadece algılamıyor, bir yandan da zamanı var ediyor. Hepsinin ötesinde beynimiz, benliğimizi geçmişe ve geleceğe yansıtarak simülasyonlar yaratıyor ve zihinsel zaman yolculuğunu mümkün kılıyor. Beyniniz Bir Zaman Makinesi, hem fizikteki hem de sinirbilimdeki son gelişmeleri bir potada eriterek okuyucuya bu alandaki birçok sorunun cevabını sunuyor. "İyi yazılmış, basitçe ve ikna edici şekilde temellendirilmiş bir kitap. Buonomano bizi yerimizden kaldırıp aydınlatıcı bir bilimsel yolculuğa çıkarıyor." Carol Tarvis - Wall Street Journal "Buonomano, zamanı nasıl algıladığımız hakkındaki en son, en iyi, en bilimsel gelişmeleri önümüze sererek insan olmanın temel meselelerinden birini aydınlatıyor." Thomas MacMillan - New York Times
218.30 ₺ -
Mona Lisa Senfonisi
“Huzur ancak gökyüzünde vardır. Biz ise yeryüzündeyiz.” İstanbul Yerebatan Sarnıcı'ndan Edirne Selimiye Camii’ne kadar uzanan aksiyon dolu koşuşturmacanın kazananı iyiler mi olacak yoksa kötüler mi? Yüzyıllardır ayakta kalmayı başarmış Yerebatan Sarnıcı’nda bulunan Mona Lisa kostümlü gizemli bir ceset, Şifre Bilimci Milas Ulukan’la Şifreli Dosyalar ekibini harekete geçirir. 16. yüzyıl İtalya’sında aynalı yazı tekniğiyle kaleme alınmış ve Güçsüz Karınca lakaplı birine hitaben yazılmış sırlı mektupların sahibi, Dedektif Milas’ın bu macerasında en büyük yardımcısı olacaktır. Bu kişi, en önemli Rönesans sanatçılarından ve bilim insanlarından biri olan Leonardo da Vinci’nin ta kendisidir! “Bazı icatların gizliliği, keşfinden daha önemlidir!” Tarihin gizemli gerçekleriyle şifreli ipuçlarını bir araya getiren sürpriz sonlu bir Dedektif Milas polisiyesi!
105.00 ₺ -
Veda
Profesör Choi, bir yapay zekâ geliştirme kampüsünde robotlar ve hümanoidler üzerine çalışmaktadır. Oğlu Cheol’ü okula göndermek yerine evde bizzat eğitmekte, dış dünyayla iletişimine müsaade etmemektedir. Cheol, babası ve ikisi robot biri gerçek olmak üzere üç kediyle birlikte güvenli bir ortamda yaşıyorken dış dünyada yapay zekâ ve insanların çarpışmasından kaynaklanan bir kaos hâkimdir. Görevliler bir gün insan ya da hümanoid olduğuna dair herhangi bir kaydı olmayan Cheol’ü bir toplama kampına götürürler. Burada, artık kullanılmayan eski hümanoid ve robotlarla bir araya gelen Cheol, varlığına dair keşfettikleri karşısında kamptan kaçmaktan başka çaresi olmadığını anlar. Cheol ve arkadaşları bir noktada insana karşı robot denkleminde toplumca yargılanacaklardır. Peki kimdir gerçekten insan? Hayatın ötesindeki anlamın peşine düşecek olan?.. Yıllar süren bekleyişin meyvesi Veda, Kim Young-ha’nın edebi gücünün özünü koruyarak bilim kurgu ve distopyaya selam durduğu bir başyapıt. “Veda, Kim Young-ha’nın şimdiye kadar yayımladığı en iyi romanı. Başlangıçta sert bir şekilde vuran ve sonra yavaş yavaş hafifleyen, insan olmanın doğasında var olan nitelikleri takdir etmenizi sağlayan zekice yazılmış bir roman. Hikâyenin başında yazar, insan olarak kabul ettiğimiz nitelikleri acımasızca ortadan kaldırarak büyük bir boşluk yaratıyor, ardından ‘insanlığımıza’ yavaş yavaş hayret etmemizi sağlayan ustaca bir düzenekle hepsini teker teker geri veriyor. Okur, yazarın ciddi meselelerden geçip hikâyede serbestçe akmasına izin veren ustaca tekniğini takip ederken sonunda ölümle yüz yüze geliyor. Ölüm karşısında titreyip çıplak kaldığımızda, varlığımızın kaçınılmaz özüyle sert bir şekilde yüzleştiğimizde, ancak o zaman güzelleşiriz.” - Jeong Ah-eun, The Hankyoreh
185.00 ₺ -
Batak
Batak, yazar başkahramanın sanatsal üretiminin sancısına, eylemsizliğine odaklanır. Bu kahraman çırpınan fakat ilerleyemeyen bir kişinin hikâyesini merkeze aldığı “Batak” adlı romanına çalışmaktadır. Bir bakıma Vergilius’un Tityre’ini anlatır; onunkine benzer bir tarlaya sahip ana karakter oradan çıkmak yerine, orada kalmaktan mutludur. Başkahramansa, romanının anlatıcısının aksine, münzeviden başka her şeydir. Dostlarıyla vakit geçirmekten keyif alır, Paris edebiyat dünyasında yazdığı kitabı anlatır, onların düşüncelerini dinler –ki bu pek de gurur verici değildir ve elbette bunlar kitabın bir parçası haline gelir. André Gide bir bakıma yazma sanatını ve çelişkilerini de ortaya koyar. Batak, André Gide’in kendini hicvettiği tek eser, güçlü ve nitelikli bir üstkurmaca çalışması… “André Gide, sade adı söylendiği zaman bir medeniyeti, bir kültürü en iyi taraflarıyla hatırlatan nadir insanlardandır.” –Ahmet Hamdi Tanpınar
59.20 ₺ -
Müpteladır Gemiler Benim Denizlerime
Nurullah Genç'in hayata armağan ettiği kelimeler, şiirin en güzel duraklarına götürüyor okuru yeniden. ey benim aynalarda gülümseyen çokluğum nar tadında umutlar taşıyan çocukluğum gözlerinin ışığı yayıldı mahzenime ey benim can sarayım, ey benim eşsiz kuğum asil tebessümünü düşürdün izlerime müpteladır gemiler benim denizlerime gülümsedin; kalmadı kederim, burukluğum çehresinde hâtıran büyüyor bebeklerin gizemine âşina varlığım ve yokluğum
81.40 ₺ -
Yürüyelim Seninle İstanbulda
Nurullah Genç nice yazarların, şairlerin ilham kaynağı olan İstanbul tutkusu üzerinde duruyor, pek çok aşina semtin sokaklarında yürüyor şair duyarlığıyla... yağmurun inceden yağdığı yerde açan gül acıyı damıtır solar ağustos böceği düşünce derde içine kuşların sevdası dolar ölü bir mahzene gömüldü kibir artık sevsen de bir, sevmesen de bir
125.80 ₺ -
Ezber Bozan Hayat (Ciltli)
Psikiyatri profesörü, emekli albay, yazar, aktivist, Üsküdar Üniversitesi kurucu rektörü, yenilikçi bir akademisyen, girişimci bir doktor; Nevzat Tarhan. Merzifon’dan başlayıp Kuleli Askeri Lisesi’ne oradan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne ve ülkenin pek çok şehrine uzanan askerlik ve hekimlik yılları, akademide yapılan hummalı çalışmalar, otuzu aşkın kitap, binlerce atıf, şifasına vesile olunan on binlerce hasta ve hayata atılmasına destek verdiği sayısız öğrenci… Prof. Dr. Nevzat Tarhan Ezber Bozan Hayat’ta yetmiş yıla sığdırdığı onca tecrübeyi, ailesini, eğitim hayatını, üniversite ve askeriye yıllarını, askeriyeden emekli olduktan sonra ülkenin ilk özel psikiyatri hastanesine ve ilk tematik üniversitesine uzanan yolculuğunu anlatıyor. Ailesi, sosyal çevresi, eğitim hayatı, anlam arayışı, aile olmaya verdiği önem, mücadeleci duruşu ve başarı hikâyesi, Türkiye’nin zor dönemleri ve demokrasi mücadelesi, inanç-bilim ilişkisi, zamanın ruhunu yakalama çabası, dijital dünya, sosyal medya ve Z kuşağına bakışını ezber bozan bir bakış açısıyla ve samimi bir dille okurlarıyla paylaşıyor.
351.50 ₺ -
Duyarlı Gürültülü Hızlı ve Sürekli Üstümüze Gelen Dünyada Aşırı Hassas Olmanın Saklı Gücü
Çevrenizden sıklıkla “aşırı hassas davranıyorsun” ya da “fazla tepki veriyorsun” gibi cümleler mi işitiyorsunuz? İnsanları iyi okuyor, duygudurumlarından kolayca etkileniyor, hatta duygularını sünger gibi çekiyor musunuz? Ya da öfke, endişe gibi yoğun duygular hissettiğinizde etkisinden çıkmanız vakit mi alıyor? Endişelenmeyin, yalnız değilsiniz. Sadece gürültülü, hızlı ve sürekli üstümüze gelen bu dünyada yadsınamaz bir güce sahipsiniz ve dönüştürücü bir yetenekle kuşatılmışsınız. Herkesin duyarlı bir tarafı var, ancak dünyada yaklaşık her üç kişiden biri hem fiziksel hem de duygusal anlamda başkalarından daha duyarlı olma eğilimine sahip. Bu kişiler detaylarla yakından ilgileniyor, çoğunluğun gözden kaçırdığı bağlantıları kuruyorlar. Zeki, cömert ve yaratıcılar. Duyarlı bireylerin iç dünyalarına odaklanan bu kitap, bugüne kadar yeterince değer verilmeyen bu özelliğin potansiyelini nasıl ortaya çıkaracağınızı ve hayatın her alanına nasıl entegre edeceğinizi anlatıyor; uygulanabilir alıştırmaları, anekdotları ve güncel bilimsel araştırmaları bir araya getirerek derin bir içgörü sunuyor. Duyarlı insanlara yönelik dünyadaki en kapsamlı internet sitesi Sensitive Refuge’un kurucuları olan Jenn Granneman ve Andre Soló, duyarlılık kavramını tüm yönleriyle masaya yatırarak yavaşlamanın, derinden bağlanmanın ve sıradan yaşamlarımızda anlam yaratmanın kıymetini hatırlatan bu özelliği kucaklamak gerektiğinin altını çiziyorlar. “Bilimsel gerçekler, tavsiyeler ve ufuk açıcı bilgilerden oluşan bu kitap, gittikçe daha gürültülü hâle gelen dünyada hassas bireyin gücünü ortaya koyuyor.” –Cal Newport, Dijital Minimalizm ve Pürdikkat’in yazarı “Bu önemli kitap duyarlılık hakkındaki düşüncelerimizi şekillendirmeye yardımcı oluyor.” –Susan Cain, Sessiz: Konuşmadan Duramayan Bir Dünyada İçe Dönüklerin Gücü’nün yazarı “Duyarlılık konusundaki bilgi zenginliğiyle okuru düşündüren bir bakış…” –Judith Orloff, The Empath's Survival Guide’ın yazarı
218.30 ₺ -
Kalpsizler
Olumsuz duyguları hissetmemek için tüm insanlığın kalplerini aldırdığı bir dünyada kalbi olan tek kişi siz olsaydınız ne yapardınız? Diğer insanlara uyum sağlamak için kalbinizi aldırmaya boyun eğer miydiniz yoksa kalbinizi her ne pahasına olursa olsun korur muydunuz?Kısa bir süre önce Bilgin, kalbinizi aldırdığınızda tüm üzüntü, endişe ve öfkenin yok olduğunu keşfetti. Bu işlem iyi duyguları da bastırmasına rağmen çok geçmeden hastanenin kapısında kuyruklar oluşmaya başladı.June ise ailesi ve arkadaşları arasında, hatta okulda kalbini aldırmamış tek kişi. Üzerindeki baskı günde güne June, bir gün sokakta terk edilmiş bir kavanozun içinde bir kalp bulur ve bu kalple ablasını normale döndürmeyi umar. Kalbini aldırmasına rağmen yeniden hissetmeye başlayan Max ile tanıştığında, June sandığından daha büyük bir sorun olduğunu anlar ve tüm insanlığı kurtarmak için maceraya atılır.
296.25 ₺ -
Birkaç Deli Güvercin
Birkaç Deli Güvercin, lirizm ile tarihi iç içe sunuyor. İstanbul temasının ağır bastığı kitap bir na’atı şerifle açılıyor. Hüzün tonu yüksek şiirlerle devam ediyor. Nurullah Genç bu kitabında Yağmur şiiriyle klasikleşen üslubuyla devam ediyor. bilmem neyi aradım bir ömür kışlarında binbir gece yürüdüm hangi muamma için zümrüd-ü ankâ uçar senin bakışlarında benim rüyâlarımda birkaç deli güvercin
81.40 ₺