-
Ahi Evran Efsanesi - Kayıp Zaman
Kaybolan, unutulan bir zaman… Sekiz yüz yıl öncesine yapılan bir yolculuk… Kahramanlarımızla birlikte Ahi Evran’la ve ahilikle tanışacak, dehşet saçan bir ejderhanın alevden soluğunu ensenizde hissedeceksiniz!
88.80 ₺ -
Ahi Evran Efsanesi - Ejderhanın Dönüşü
Bu kez zaman yolculuğuna çıkan yalnızca Sır Saklayıcılar değil. 21. yüzyılda bir ejderha!.. Ahi Evran, ejderha Ebren’le Sır Saklayıcıları göreve çağırıyor. Kayıp, kutsal bir asanın peşine düşen genç ahiler bu görevi tamamlayabilecek mi? Ebren, Kara Ejder’e karşı girdiği mücadeleden nasıl çıkacak?
88.80 ₺ -
Acı Vatanda Bir Garip Kul / Birinci Neslin Almanya Hatıraları
“Birçok yerde küçük küçük mescitler ve bir fabrikanın 5. katında Türklerin Berlin’deki ilk camisi olan Mehmet Akif Camii’ni açtık. Daha sonra ilk Kur’ân Kursu’nu açtık. Bir daktilo ve bir teksir makinesi aldık. Yazılarımızı orada çoğaltıyor, bütün lojmanları adım adım gezerek insanlara dağıtıyorduk. Artık Almanya’daki Türkler bizim bir teşkilatımız var diyebiliyorlardı.” Ali Özdemir Hayatının büyük bir kısmını bir zamanların "acı vatan"ı Almanya'da geçiren Ali Özdemir, samimiyetin ve ihlâsın müşahhas bir örneği olarak bizlere yakın tarihimizi ve çekilen çileleri anlatıyor. Şikâyetsiz bir şekilde, tevekkül ve azimle, dikenlerle dolu bir bahçenin nasıl gül bahçesine dönebileceğine bizleri de şahit ediyor. II. Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’ya, özellikle Türkiye’den işçi olarak çok insanımız gitmiştir. Bu gidişler dönem dönem devam etmiş, iki kültür arasında birçok vatandaşımız yetişmiştir. Ali Özdemir, Türkiye’den giden birinci nesle imamlık etmek üzere Almanya’ya kendi tabiriyle hicret etmiştir. Daha sonra eşini de yanına alarak hizmetlerine devam eden Ali Özdemir, hatıratında Almanya’da Millî Görüş gazetesinin basımından, yine Avrupa’da Millî Görüş Teşkilatı’nın kurulmasına; Helâl Gıda Sertifikası çıkartmak için verilen mücadeleden, Almanya’da ilk hac organizasyonunu düzenlemeye; Necip Fazıl Kısakürek, Osman Yüksel Serdengeçti, Necmettin Erbakan, Hasan Aksay, dönemin iç işleri bakanı Oğuzhan Asiltürk ve Süleyman Demirel gibi tarihî ve siyasi şahsiyetlerin Almanya’da misafir edilmesinden, Türklerin Almanya’daki Türklerin de rahatça istifade ettiği Kanal Offener’daki konuşmalarına kadar birçok önemli işlere imza atarak gayretin ve imanın önünde hiçbir engelin duramayacağını bi’l-fiil hayatını anlatarak bu kitapta gözler önüne seriyor.
48.10 ₺ -
27 Mayıs Darbesi ve Bizler - Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın Kızı Anlatıyor
Türk demokrasi tarihinin en önemli kırılma noktalarından biri muhakkak ki 27 Mayıs 1960 Darbesi’dir. Bu elim hadise neticesinde Demokrat Parti kapatılmış ve dönemin cumhurbaşkanı Celal Bayar, başbakanı Adnan Menderes ve diğer devlet erkânı tutuklanarak yargılanmak üzere Yassıada’ya götürüldüler. Artık ne onların hayatı eskisi gibi devam edecekti ne de ailelerinin… - Darbeden önce ne gibi olaylar yaşandı ve ülkenin genel havası nasıldı? - Darbeden sonra bu hava nasıl değişti ve gazeteler olayları nasıl yansıttı? - 27 Mayıs günü ve sonrasında Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın ve diğer Demokrat Partililerin evlerinde neler yaşandı? - Evler askerler tarafından nasıl arandı ve bu aramalar sonunda neler oldu? - Aileler evlerinden koparılıp nerelerde göz hapsinde yaşamaya zorlandı? 27 Mayıs Darbesi ve Bizler kitabı, bu ve benzeri birçok sorunun cevabını vermekle birlikte; 27 Mayıs 1960 tarihinden itibaren Yassıada duruşmalarının başladığı 14 Ekim 1960’a kadarki süreci, Celal Bayar’ın kızı Nilüfer (Bayar) Gürsoy’un samimiyetle paylaştığı anılarla aktarıyor. Yassıada süreci ve sonrası, şimdiye kadar hep Demokrat Partililerin hatıraları, mahkeme zabıtları ve o günlerin siyasi sürecinden bahseden eserlerle sınırlıydı. Fakat Gürsoy’un tüm tutuklu ailelerinin yaşadıklarıyla beraber kendi ailesine tatbik edilen özel muameleyi de anlattığı bu eser, önemli bir tarihî boşluğu doldurarak, Türk demokrasi tarihinin gözden kaçmış, karanlık bir dönemini aydınlatıyor.
118.40 ₺ -
Cemal Paşanın Son Günleri
Yakın tarihimize siyasî ve askerî kimlikleriyle damga vurmuş ve bir dönem Osmanlı Devletinin kaderini belirlemede önemli mevkilere gelmiş İttihat ve Terakkinin üç önemli erkânı olan Enver-Talat ve Cemal Paşaların ölümleri, aradan uzun bir zaman geçmesine rağmen, sıcak bir gündem olarak tazeliğini korumaktadır. Ölümleri de yaşamları kadar sisli, ilginç ve talihsiz olan bu üç şahsiyet içinde, içindeki komplo öğelerinin fazlalığı dolayısıyla en muamma olanı Cemal Paşanın öldürülmesidir. Hayatı, kişiliği, kritik görevleri ile araştırmalara konu olan Cemal Paşanın aradan nerdeyse bir asır geçmesine rağmen, hâlâ bir muamma halinde çözülemeyen ve tartışılan ölümünü anlatan en önemli ve en çok faydalanılan kaynak Feridun Kandemirin Cemal Paşanın Son Günleri başlıklı tefrikasıdır. Bu kitaptaki bilgiler ve fotoğraflar, Cemal Paşa ve ailesinin hayatına dair önemli bir kaynak niteliğindedir.
52.50 ₺ -
Yakın Maziden Hatıra Kırıntıları
Paşalarla görüşmesinden sonra: Tehditler korkunçtu, gerçi ömürümün çok senelerini geride bırakmıştım, önde kalan üç beş senenin nazarımda hiç kıymeti yoktur. Fakat meclis dağıtılacak, seçimler iptal edilecek, partiler kapatılacak, askeri idare devam ettirilecek ve bütün bu felaketler benim yüzümden kopacaktı. Yani İnönü - Bayar düşmanlığı şeklinde yeniden hortlayacaktı. Allah bunu bana göstermesin. Memleketini seven bir insan sıfatıyla ben elbette buna razı olamazdım.
70.00 ₺ -
Cinlerin Baronu Azazil
Hamd, âlemlerin Rabb’i Allahu Teâlâ’ya (celle celaluhu); salat ve selam, onun elçisi Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem) üzerine olsun. Umulur ki bu ilmî çalışmamız riyadan uzak olur. Biz de Hak Teâlâ’nın fazl-u keremi ile ümmet-i Muhammed’in dualarında oluruz. Üzülerek görüyoruz ki insanımızın derdinden istifade ederek rahatsızlıklarının daha da artmasına vesile olan şarlatanlar her geçen gün artıyor. İyi niyetli olan milletimizin namusuna ve parasına göz diken bu şarlatanları tanıyabilmenin en önemli ve tek yolu Kur’an-ı Kerim’i bilmektir ve çalışmalarımızın kaynağı olan bu mucizevi İlahî armağandan tecrübe edindiğimiz yöntemleri sizlerle paylaşabilmektir. MESUT KALALI
77.00 ₺ -
Safahat
20. yüzyıl Türk Edebiyatının temsilcileri içinde, milletimiz tarafından en çok sevilen şairler arasında Mehmet Akif ve en çok okunan şiir kitapları arasında da Safahât yer alır. Safahât okumak, milletimizin çok önemli bir tarih dönemecindeki yeniden var oluş hikâyesini, destansı kahramanlıklarını ve milletin bütün fertleriyle seferberlik yaşadığı bir dönemi de anlamak demektir. Bu nedenle her Türk vatandaşının, milletimizin var olma mücadelesinde ayrı bir yere sahip olan Mehmed Akifi ve onun muhteşem eseri Safahâti aslından okuması gerekir. Yağmur Yayınevi olarak, Safahâtin orijinal tıpkıbasımını okuyucularımızın daha rahat faydalanabilmeleri için Safahât Lügati ile birlikte sunmaktan mutluluk duymaktayız.
175.00 ₺ -
Rıza Tevfikin İtirafları
Kandemir, Lübnanın Cünye Köyünde inzivaya çekilen Rıza Tevfikle bir ay beraber kalmış, kendisiyle görüşmeler yapmış, daha sonra bunları Türk okurlarına ulaştırmıştır. Rıza Tevfikin İtirafları, 21 yıl süren gurbet hayatının ardından 1943 yılında Türkiyeye dönen Rıza Tevfikin olgunluk ve vatandan ayrılmanın verdiği ıztırap yüküyle ciddi bir muhasebe içinde olduğu bir dönemde kaleme alınması bakımından son derece kıymetli itiraflardır. Bu itirafların satır aralarında Rıza Tevfikin büyük bir iç hesaplaşma içinde olduğu net bir şekilde görülmektedir. Kandemir, 1943 baskısında eserin Başlarken bölümünde bu yazı serisini uzun bir röportaj, maceralarla dolu bir ömrün romanı olarak nitelendirmiştir. Rıza Tevfik eserde çocukluk ve öğrencilik yıllarını, bin bir macera dolu gençliğini, şiire ve felsefeye nasıl merak saldığını, İttihat ve Terakkiye giriş ve çıkış nedenlerini, Tevfik Fikret, Abdülhak Hâmid, Hâlide Edible nasıl tanıştıklarını ve dostluklarını, birçok siyasî, edebî ve içtimaî hâdiseye dair düşüncelerini açık yüreklikle dile getirmiştir.
70.00 ₺ -
Osmanlıda Hoşgörü
"Güzel gören güzel düşünür Güzel düşünen hayatından lezzet alır." Hoşgörü sağlıklı insan davranışıdır. Bakışı güzel, niyeti hayırlı ve işleri faydalı olanların özelliklerindendir. Her olumlu davranışların başında hoşgörü olduğu gibi bütün olumsuz davranışlarında da hoşgörü eksikliği olduğu görülmektedir.
70.00 ₺ -
Aşk ve Gurur
Orta sınıftan, taşralı bir aileye mensup Elizabeth Bennet ile soylu ve varlıklı Fitzwilliam Darcy arasında geçen gerilimli bir aşk hikâyesini konu edinir Aşk ve Gurur. Elizabeth'in, Darcy'nin kibirli tavırları yüzünden geliştirdiği "önyargı"larla; Darcy'nin, Elizabeth'in toplumsal konumu karşısında takındığı "gurur"u çarpışır. Neredeyse nefretle başlayan ve tansiyonu hiç düşmeyen ilişkileri, dünya edebiyatına damgasını vuracak bir aşk hikâyesine dönüşür sonunda. Romanlarında 18. yüzyıl İngiltere'sindeki aşk, evlilik, asalet, servet, aile ve kadın olmak gibi birçok kavramı ustalıkla işleyen Jane Austen bugün de zevkle okunan, birçok sanat dalına uyarlanan eserlere imza atmıştır.
203.50 ₺ -
Tuhaf Şeyler Dükkânı
Kırık dökük tahta oyuncaklardan, binlik tespihlere, usturlaptan, parfüm şişelerine kadar kimsenin arayıp da bulamadığı, düşleyip de soramadığı envai çeşit eşya ile dolu bu dükkân... Bu bir rüya mı? Hayır değil... Bu bir gerçek mi? Hayır değil... Ve bu dükkânda hiçbir şey satılık değil...
6.42 ₺ -
Aile ile Bağlanma Aidiyet
Aidiyet ihtiyacı insanın en karmaşık duygusudur. Bir yandan özgürlüğe düşkündür insan ruhu, diğer yandan tutunacak dal arar. Tutunabildiği kadar kendini emniyette hisseder. Kişilik gelişimi sağlıklı olan çocuklar, küçük yaşlardan itibaren aidiyet ihtiyacına doğru rehberlik edilmiş çocuklardır... Çocuğun elleri tamamen bırakıldığında bireyselleşirken; kendi olmasına izin verilmezse, bağımlı hale gelir. Temeli “Güvenli Bağlanma” olan aidiyet duygusunun oluşumu ve gelişimini anne-babaların dikkatine sunmak oldukça önemlidir; çünkü kişi, yaşama aidiyet duygusu ile tutunur… Pedagog Adem Güneş, Tutunma Çabası: Aidiyet'te çocukluk döneminden itibaren aidiyet duygusunun oluşumunu adım adım ele alıyor. Aidiyeti bozan durumlara, aidiyet yanılgılarına, kırılmış aidiyet duygularının nasıl yeniden yapılanacağına değiniyor. Kişinin fiziksel ve ruhsal gelişimini olumlu etkileyen, değerler edinimini kolaylaştıran, problem çözme yeteneği kazandıran aidiyet kavramını açıklarken, cevapsız kalan birçok soruyu yanıtlıyor.
203.50 ₺ -
İffeti Kalp Hz Meryem
Ağlıyorum… Her anıma bir gözyaşı damlıyor. Biliyorum, kelimeydi o. Varlığı yokluğun ellerinden kurtaran kelamdı. En güzel kudretin kelimesiydi o. Üfledi, âmâ gözler açıldı; dermansız dertler iyileşti; ölüler dirildi. Kelimemdi o benim. Biricik kelimesiydi annesi Meryem’in. Vakit akşam… İsa’mın müjdesi kulaklarımda: “Ben gidiyorum, o gelsin! Faraklit gelsin Ahyet gelsin!” Nuriye Çeleğen Hz. İsa’nın mübarek annesi Hz. Meryem’i, “iffetini en güzel şekilde koruyan” o kalp çiçeğinin asırlara ışık tutan hikâyesini dupduru bir dille anlatıyor. Meryem olmanın, velayet mertebesinde bir “kul” olmanın, en büyük peygamberlerden birini yetiştiren bir “anne” olmanın kalplere nakış gibi işlenecek öyküsü… Nuriye Çeleğen, 9786050824506, Timaş Kitap, İffeti Kalp
140.60 ₺ -
Kutsal Mekana Yolculuk (Salavat-ı Şerifler)
Bir gün Ubeyb.Ka'b (r.a.) Efendimi(Sallallahu Aleyhi Vessellem)'e sordu: "Ya Rasûllallah ! Ben Çok Salavat-ı şerife getiriyorum.Acaba bunu ne kadar yapmam gerekir?" "Dilediğin kadar yap." buyurdu. "Dualarımın dörtte birini salavât-ı şerifeye ayırsam uygun olur mu?" diye sordum. "Öyleyse duamın yarısını salavat-ı şerifeye ayırayım."dedim. "Dilediğin kadarını yap. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olu." buyurdu. "Ben yine: "ş"u halde üçte ikisi yeter mi?" diye sordum. -"İstediğin kadar. Ama artırırsan senin için iyi olur buyurdu. -Öyleyse duaya ayırdığın zamanın hepsinde sana salavat-ı şerife getirsem nasıl olur?" deyince: -"O takdirde Allâh bütün sıkıntılarını giderir. ve günahlarını bağışalar ." buyurdu.
55.00 ₺ -
Mehmed Akifle Başbaşa
Âkifin Vasiyeti Yabancı sesleri geldikçe reh-güzârımdan, Hep inkisâr-ı emel taştı, rûh-i zârımdan. Vatan-cüdâ olayım sînesinde İslâmın? Bu âkıbet, ne elîm intikamı eyyâmın! Benim - ki yaşlıyım artık - düşük kolum, kanadım; Bu intikamı çalışsın da alsın evlâdım!
35.00 ₺ -
Eğitimde Temel Boyut İnsan
Hoş geldin Söylemek istediğimiz çok şey var, Hayata dair, sevdaya, hasrete dair, Hayal gücüne, siyasete, ahlaka dair, Kültüre, sanata, edebiyata dair, Ve elbette EĞİTİME dair... Ve sadece söylemeyi değil, Dinlemeyi, paylaşmayı, tartışmayı, Söyleşmeyi ve yazışmayı, Ve elbette biraz daha insanlaşmayı... Ve heyecanla, umutla, sevdayla, Ama kendimizden azaltarak değil, Çokta yok olarak değil, Birlikte çoğalarak... Sen de misafir olma hayata, ev sahibiyiz çünkü yaşamın... TAHSİN AKÇAY
56.00 ₺ -
Modern Ezberlerin Sonu
Modern zamanların ezberleri arasında herhalde en etkilisi, bilim ve din ile ilişkili olanlardır. Din ile bilimin çatıştığı tezi, bu ezberlerin ilkidir. Dinin ‘dogma,’ bilimin ise ‘en hakiki mürşid’ olduğu, bir diğeridir. Evrim teorisinin ispatlanmış gerçek, ateizmin bilimselliğin zorunlu sonucu olduğu, yine bu ezberlerden ikisidir. Bu modern ezberlere göre, ‘inanmak’ dindarların, ‘düşünmek’ inanç- sızların işidir. Modern ezberciler, düşünerek inanma gibi bir seçeneğe kapalı oldukları gibi, ‘ateizme inanma’ gibi bir olguya da kapalıdırlar. Newton başta olmak üzere, büyük bilim adamlarından birçoğunun aynı zamanda Allah’ın varlığına ve birliğine inanan insanlar olduğu gerçeğine de… Elinizdeki kitap, bilim, din ve ateizme dair, bir ‘düşünce meselesi’ olmaktan ziyade ‘inanç meselesi’ olagelmiş bütün bu modern ezberleri masaya yatırıyor. Kitabın sayfaları arasında ilerlerken, modern maddeci bilimsel anlayışa karşı, ‘post-materyalist’ bir bilimin ayak seslerini siz de işiteceksiniz...
11.25 ₺ -
Cumhuriyet Efsaneleri
"Türkiye'de 1923 yılından itibaren yürürlüğe konulan programın adını koyuyorum: Osmanlısızlaştırmak. Elinizdeki kitap, ülkemizde 1918-23 yıllarında ama daha kesin olarak 1924'ten sonra adım adım sahneye konulan bu Osmanlısızlaştırma politikasının tersine çevrilmesini, yani Yeniden Osmanlılaştırma yöneliminin altını çizilmesini ama en önemlisi de aslında birer barbarlık ürünü olan bin yıllık alfabenin unutturulması veya sanat eserlerinin kazınıp yıkılması gibi eylemlerin nasıl da el çabukluğu marifetle başarıymış gibi sunulabildiğini tespit etmeği amaçlıyor." -Mustafa Armağan- 1918 Osmanlı Devleti'nin yenildiği yıldır. Gerçi Alman İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan çifte tacı ve Bulgaristan da bizimle beraber yenilmişti ama hiçbirinin anavatan toprakları işgal edilmemiş, yalnızca -Weimar'da olduğu gibi- ağır ekonomik ve askerî yaptırımlarla cezalandırılmışlardı. Yalnızca Osmanlı Devleti'nin anavatan toprakları ve başkenti işgal edilmiş ve yönetim merkezi İstanbul ele geçirilmişti. Neden? 1918'in bu manzarası ne kadar hazin ise sonrasındaki siyasi ve askerî gelişmeler de o kadar hazindi. Osmanlı Devleti'ni tarihe postalamak ve bir daha bu topraklarda böyle tehlikeli bir oluşuma meydan vermemek için onu barışa zorlayacak bir Yunan savaşı planlandı ama bütün tehditlere rağmen Sevr'i Osmanlı Sultanı Vahdettin'e imzalatmak mümkün olmadı. Barışa yanaşmamasının cezasını da anlaşmayı başka bir kadroyla yaparak kendisini devre dışı bırakarak verdiler zaten; sonra da yurt dışına kaçırarak… Neden? Böylece Sultan'sız ve devletsiz kalan millet bu defa Ankara hükümetiyle bir devlet olabilmek için Lozan kapılarında İtilaf devletlerinin merhametine muhtaç hâle gelecek, uluslararası camiada tanınması karşılığında feragat, rıza ve tavizler istenecek ve Lozan'da bunlar fazlasıyla verildikten sonra başka sözler de istenecekti. Bir daha bu topraklarda Osmanlı'nın lafı geçmeyecek, Hilafet'inden Medeni Kanun'una, Ayasofya'sından alfabesine, kılık kıyafetinden laikliğine kadar garanti kapsamına giren temel hususlarda mutabık kalındıktan sonra Cumhuriyet'in ilanına izin verilecekti. Neden? Mustafa Armağan'dan sıkı bir yakın tarih hesaplaşması daha: Cumhuriyet Efsaneleri. (Tanıtım Bülteninden)
111.00 ₺ -
Mutluluk Bakış Açımızda0
Şöyle hayal edelim: Çocuğunuzun ya da eşinizin bir hareketine çok sinirlendiniz. Kelimeleri taramalı gibi saydıracakken kapının zili çaldı. Çoktan beri görmediğiniz ve çok sevdiğiniz bir arkadaşınızı kapının önünde görüverdiniz. Arkadaşınız da kucağını açmış gülerek size doğru yaklaşıyor. O anda ister istemez psikolojiniz değişecektir. Arkadaşınız birkaç saat kalıp yanınızdan ayrıldıktan sonra, muhatabınızın gönlüne sıkacağınız kelimeleri, yine aynı şekilde kullanabilir misiniz? “Kesinlikle hayır.” değil mi? Peki, sürekli muhatap olduğumuz kişiler, evimizde birkaç saat kalan arkadaşımız kadar değerli değil mi? Hadi bağırdık, çağırdık, karşımızdakinin kalbini paramparça ettik. Daha sonra çok mu rahatladık? Şeytanı güldürdük, meleği üzdük. Bu kitabı okuduktan sonra, sevdiklerinizi ve melekleri daha çok sevindireceksiniz. “Ahir zamanda şükrün, vefanın, mutluluğun ne olduğunu unutan insanların, bu duyguları hatırlayacağı ve sığınabileceği bir liman misali bir kitap.”
203.00 ₺ -
SON ADRES
“İnsan, imtihanlarla saflaşır ve özüne erer. Ruh, imtihan gördüğü nispette olgunlaşır ve büyük işleri göğüsleyebilecek hâle gelir. Geçirilen imtihanın ağırlığı nispetinde fert, insanlık mektebinde sınıf geçmeye hak kazanır. Sabah akşam onların çevrelerinde dolaşıp duran endişeler, sıkıntılar kişiyi istikbale hazırlar. Bunun böyle olduğunu bilen hakikate aşina bir gönül için her imtihan, ona güç ve canlılık kazandıran bir ab-ı hayattır. Böyle birinin nazarında ateşlere atılmak, Yaratıcının dostluğuna doğru atılmış en güçlü bir adımdır.” Bu kitapta; yazar Azra Khara’nın onu uçurumun kenarına kadar götüren yaşadığı imtihanları, kimi zaman duygulanarak okuyacak; umutsuzluktan umuda, isyandan teslimiyete doğru nasıl yol aldığına yakından şahit olacaksınız.
7.00 ₺ -
Sevda Geri Dön
Gören herkesin imreneceği bir evliliğe ve aileye sahipti Sevda. Pırıltılı yaşamları ve debdebeli hayatlarıyla karı-koca cemiyette örnek olarak gösteriliyordu. Fakat Sevda, son zamanlarda his dünyasında garip bir çelişki yaşıyordu. Ve bu garip çelişkiyi kocasının bilmesini hiç arzu etmiyordu. Ruhunun derinliklerinde tahlili imkânsız duyguların bazen onu çok bunalttığını nasıl anlatabilirdi kocasına? Bütün dünyevi saadetler ayaklarının altına serilmişken, neden mutlu olamıyordu? Elinizdeki kitapta; bu soruların cevabını bulacak, genç ve güzel bir kadın olan Sevda’nın hayatının birdenbire nasıl değiştiğini yakından göreceksiniz…
59.50 ₺ -
Dindarların Para ve İktidarla İmtihanı
Dinini yaşamak isteyenlerin, bir gün Müslüman topraklarında çeşitli zorbalıklarla ve baskılarla karşılaşacağını kim bilebilirdi? Türkiye’de, dindarlar çok ezildi. Kimi yüksek öğrenimini tamamlayamadı, kimi dindar kimliğinden ötürü iş bulamadı. Osmanlı medeniyetinden sonra Cumhuriyet döneminde, dindar kesime yapılan haksızlıklarla Türkiye Türkleri’nin tarihinde kara bir leke oluştu. Ve sonra tüm engelleri aşarak, muhafazakâr bir parti iktidar oldu. Bu partinin iktidarlığında Türkiye’de çok büyük değişimler oldu. Ülke makûs talihini yenerken, aynı zamanda para ve iktidarın gücüyle, dindarların yıldızı da parlamaya başladı.
17.50 ₺ -
Korkma Ayrılıktan Aşk Var
Hayat ayrılıkla başlar ve bize verilenler birer birer geri alınır. Bu gerçekten her birimiz haberdar olsak da direniriz var gücümüzle ayrılıkları kabullenmemek için. Ayrılık acısının verdiği hararetten ne koruyabilir ki insanı? Bu romanda Hace’nin yaşadığı ayrılık karşısında bir yaprak gibi nasıl kuruyup kavrulduğuna şahit olacaksınız. Ölüm kısa süreli bir ayrılık olsa da, Hace’nin hayatında bıraktığı derin izleri takip ederken, kendi hayatınıza yolculuğa çıkacaksınız. Onun umutsuzluk dergâhından zincirlerini koparmasına kadarki süreçte, iç dünyasındaki gelgitlerde kendi dünyanızdan bir parça bulacaksınız. Korkma Ayrılıktan Aşk Var ile yazar, sizi hayata bambaşka bir açıdan bakmaya davet ediyor.
24.50 ₺ -
Kabirde İlk Gece 3 Cehennem Yolcuları
Azrail’in nefesi, yaşayanlar için surun birinci üfürülüşüdür. Bu nefesi duyanın, dünya ile bağları kopuverir. Başının üstündeki güneş söner, dağlar un ufak olur. Birinci surun tesiriyle günahkâr ilk gecesinde, mezarından açılan cehennemdeki yerini temaşa ederek acı üstüne acı yaşar. Kahreder geçmişine ve yapması gerekirken yapmadıklarına. Hüzün, ilk gecenin mirası olarak boynuna dolanır. "Kabirde İlk Gece" ve "Sırat Köprüsünde Heyecan" kitaplarında olduğu gibi, bu kitabında da yazar; sizlere farklı bir ufuk açarak düşünmenize katkı sağlamayı amaçlamış, bize sunulan sağlam referanslardan yola çıkarak, insanlığı kendi geleceğiyle yüzleştirmeye çalışmıştır.
17.50 ₺ -
Kabirde İlk Gece 2 Sırat Köprüsünde Heyecan
İnsanların heyecanı yüzlerinden, bakışlarından, duruşlarından okunuyor. Nasıl geçeceğiz, bu kıl gibi sıratın üzerinden? Üzerimden ayakları kaydığında, ağzını açıp beklemekte olan hararetli ateşin tam içine düşecekler. Ölüm kurtuluştur, cehennemde yanmaya göre.
17.50 ₺ -
Kabirde İlk Gece
Kabirde İlk Gece, sıradan bir roman değil. İnsan hayatının en önemli hakikati olan ölümün ilk durağı kabirde geçen ilk geceyi akıcı bir üslupla dile getiren roman, sıradışı bir özellik taşıyor.
28.00 ₺ -
Osmanlının Çöküşü
Kimi "Hasta Adam" dedi... Kimi kendi menfaati uğruna hastayı iyileştirmeye kalkıştı... İsyanlar, darbeler, Jön Türkler, İttihat ve Terakki, Balkan Harbi derken, Osmanlılar, ellerinde kalan son toprak parçasını kurtarma derdine düştüler. Ancak bilanço ağır oldu. İmparatorluk, pek çok parçasını geride bırakırken bambaşka bir hâle dönüştü. Türkiye Cumhuriyeti, kalan topraklarda, dokuz asırlık bir imparatorluğun üzerinde kuruldu. Bütün bu olup bitenlerin ardında yatan gerçekler neydi? Sultan Abdülhamid nasıl tahttan indirildi? Osmanlı hanedanının başına neler geldi? İttihatçılar kahraman mıydı, hain miydi? Çanakkale geçilseydi neler yaşanırdı? İzmir'i kim ateşe verdi? Son padişah tahtını nasıl kaybetti? Halifeliğin kaldırılmasının perde arkası neydi? İnkılâplara halkın reaksiyonu ne oldu? Yeni devir, hayatımızda neleri değiştirdi? Ayasofya neden kapatıldı? İmparatorluğun dağılan tespih taneleri nereye saçıldı? Bilinen tarihî hâdiselerin bilinmeyen arka planına temas eden Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci'nin kalemiyle Osmanlı İmparatorluğu'nun son günlerinden yola çıkarak Cumhuriyet'i anlayacak ve ardından yaşananlara dair pek çok tartışmanın cevabını bulacaksınız: Osmanlı'nın Çöküşü / İmparatorluk İttihatçıların Elinde. (Tanıtım Bülteninden)
203.50 ₺