-
Kazım Karabekir′in Gözüyle Yakın Tarihimiz
"19 Nisan 1919’da Trabzon’a çıktım…" Kazım Karabekir Paşa İstiklal Savaşı'nın bugüne kadar göz ardı edilen, gösterilmeyen, yazılmayan taraflarını inceliyor. Tarihe yeni bir gözle bakmak isteyenler için muhteşem bir araştırma... İnkılap tarihlerimizin neden “Tarih” sıfatını hak etmediğini anlamak için Kâzım Karabekir Paşa’nın hayatına bakmak yeterli olacaktır. Sadece bir kaç fersiz cümlede geçer ismi. Resmi bile son yıllara kadar ders kitaplarında hemen hiç yer almazdı. Hatta bazılarına kalırsa “rejim düşmanı, Hilafetçi ve hain”di. İyi ama ne yapmıştı Paşa bu hakaretleri hak etmek için? Karabekir Paşa’nın askeri ve siyasi hayatında haksızlıklara uğraması yetmiyormuş gibi, tarih kitaplarından da emekleri silinmişti. Doğu Cephesi’nde zafer üstüne zafer kazanarak makûs talihimizi yenen Paşa, Sevr’i yırtan ilk antlaşmanın altına imza atmıştı. Savaş sonunda adına “Şark Arslanı” diye posterler basılıyor, özellikle Doğu’da savaşın gerçek kahramanı sayılıyor, adı efsaneleşiyordu. Ne olduysa savaş sonunda oldu ve Karabekir önce ordudan uzaklaştırıldı, derken Meclis’te mücadele ederken görüldü, sonra partisi kapatıldı ve ertesi yıl İstiklal Mahkemesi’nde idamla yargılandı. Gözetim altında tam 13 yılını geçirdi. İstiklal Savaşı’nı birlikte başlattığı ve en zayıf anında “Emrinizdeyim Paşam” diye desteklediği Mustafa Kemal Paşa ve çevresine eserleriyle muhalefet etti. İstiklal Savaşı’nı kardeşlik duygularıyla bağlı bir kadroyla vermiştik. Ancak asıl savaş bundan sonra başlamış, iktidar rüzgârı, İstiklal Savaşı’nın İlk Beş’inden 4’ünü idam sehpasının önüne fırlatmıştı. Suçları neydi? Muhalefet etmek. Peki savaşı esaretten kurtulmak için yapmamışlar mıydı? Şimdi de hem kendi haklarını, hem de milletin haklarını savundukları için darağaçlarının gölgesinde bir hayata mahkûm ediliyorlardı. İşte herkesin sustuğu bir zamanda Karabekir tek başına muhalefet bayrağını açtı ve basının önüne çıktı. İstiklal Savaşı’nı sanki sadece Mustafa Kemal Paşa yapmış gibi anlatılıyordu. Oysa Karabekir Paşa diyordu ki: “Onu Anadolu’ya gelmeye ben ikna ettim. Hatta bir ay önce, 19 Nisan 1919’da Trabzon’a çıktım…” MUSTAFA ARMAĞAN, Karabekir’in 1918-1922 dönemini kendi ağzından aktarıyor. Yıllardır susturulmuş olan Paşa’yı konuşturuyor. Onun gözüyle tarihimizi sarsan 4 yılın hikâyesini yazıyor. Konuşan ne de olsa bir kahramandır. Kahraman olmayanlara düşen ise onu saygıyla dinlemektir, diyor.
11.31 ₺ -
Defterimden Portreler
TARİHTEN... SEZAR, İMPARATOR AUGUSTUS, FATİH SULTAN MEHMED, YAVUZ SULTAN SELİM, V. ŞARL, KANUNİ VE HÜRREM, MİMAR SİNAN, EVLİYA ÇELEBİ, BEETHOVEN, KÖSEM SULTAN, III. SELİM, ÇARİÇE II. KATERİNA, KAVALALI MEHMET ALİ PAŞA, TOLSTOY, PUŞKİN, II. ABDÜLHAMİD... GÜNÜMÜZDEN... LATİFE HANIM, KAZIM KARABEKİR, OSMAN ERTUĞRUL EFENDİ, NESLİŞAH SULTAN, MEHMED AKİF ERSOY, BÜLENT ECEVİT, CEMİL MERİÇ, HALİL İNALCIK, İSMAİL CEM, RECEP YAZICIOĞLU, YAHYA KEMAL, ATTİLÂ İLHAN, HÜSEYİN HATEMİ, YILMAZ ÖZTUNA, REŞAD EKREM KOÇU, IRENE MELIKOFF, OKTAY ASLANAPA, ÖZDEMİR İNCE, SUREYYA FARUKİ... Türkiye'nin önde gelen tarihçilerinden İlber Ortaylı bu sefer defterini okurlarıyla paylaşıyor. Okuduklarını, tanıdıklarını, hocalarını kendi gözünden okuyucularıyla paylaşıyor. Tarihe yön veren kişiler, günümüzün tanınan, tartışılan, konuşulan isimleri Ortaylı'nın kaleminden yeniden canlanıyor. "Her zaman portre kaleme almayı sevdim. Portre çizmek başlı başına bir sanattır. Ayrıntılı bilgilerle çizilen büyük tarihi portreler bizde mevcut değil. Sebebi açık, sanatçı değiliz. Bir tarihi kişiliği çizmek için her şeyden evvel edebiyatçı olmak, öyle bir gelenekten gelmek lazım. Bu nedenle benim girişimim bir eskizdir, okuyucunun tepkisini ve ilgisini bekliyorum." İLBER ORTAYLI
129.50 ₺ -
Haçkalı Baba
Yerinde çok ciddi ve celâlli, yerinde şakacı, lâtifeci pür-cemâl bir veli olan Haçkalı babanın asıl adı Mustafa Tarhan dır. (1849-1949 Trabzon-Akçaabat-Düzköy)Kad efleha men tezekka (Arınan iflah eder) ayeti doğrultusunda hep arınmayı tavsiye ederek,akl-ı selim, kalb-i selim ve zevk-i selim bütünlüğünde Muhammedi Neşeyle miraç etmiş bir kutup yıldızıdır. Bu kitabta bu yıldızdan parıltılar sunmaya çalışacağız sizlere. Yâ Selâm!..
98.00 ₺ -
Ladikli Ahmed Ağa
Ladikli Ahmed Ağa (1888-1969) Ümmi bir insan. Okuması yazması yok: ama, zaman ve mekan duvarını aşan, bilginin ötelerine ulaşan bir gayb adamı deniliyor. İslam tasavvuf literatüründe gayb ricali diye geçen, işlerine güçlerine akıl sır ermeyen has kullara Gayb adamı deniliyor. Hayatın bilinen ve bilinmeyen, görünen ve görünmeyen boyutları arasında gidip gelen, akılları zorlayan sırlarla yüklü bir ömür süren Ladikli Ahmed Ağanın hayatınızdan ilginizi kanatlandıracak tablolar sunan bu kitabı okumaya doyamayacaksınız! Yâ Selâm!
154.00 ₺ -
Nasreddin Hoca
Nasreddin Hoca, bütün dünyada, yediden yetmişe, her dilden ve her dinden insana ulaşan çok zarif bir arif. Hakdan, Hakikat tan taviz vermeden herkese ve her kesime hitab eden cihânşumul bir bilge. Hiçbir şekilde yozlaşmadan herkesle ve her kesimle uzlaşan bir cilve çiçeği. Aykırı görüntülerle doğruları abideleştiren bir dahi. Eğri duyguları, eğri düşünceleri, eğri davranışları zerafetle doğrultan bir eğitimci. Güzelim İslamiyeti makyajla kirletmeyen sade ve berrak bir fakih. Herkesin ilgisini çeken, fakat hiçkimseyi fitneye sürüklemeyen fitnesiz bir güzel. Her şeyde varolan hikmeti, gaflete gelip atlamayan, yakalayan bir hâkim. Zora şere başvurmadan zafere ulaşan bir kahraman. En kaba saba insanları bile nükteyle törpüleyip inceltebilen bir lâtifeci. Her alanda söz sahibi münevver bir mütefekkir. Kırkkandilin kandil kitabları arasında, dünyanın en net en berrak adamı olan Nasreddin hocanın bulunmaması Bir eksiklikti.Bu derlemeyle o eksikliği kapatmaya çalıştık. Yâ Selâm!...
84.00 ₺ -
Tarihte Yaşanmış Sırlı Olaylar
Tarihte Yaşanmış Sırlı Olaylar, ilgimizi çekiyor, bizi kendine celbediyor.Çünkü merakımıza hitap ediyor. Merakımız, üzerimizdeki ve etrafımızdaki hadiseleri evirip çeviren gizli ism-i ilahî ve sıfât-ı sübhâniye yüzünü dönmüş. Kıblemiz, isimlerin, sıfatların ve şelerin de ötesindeki Hz. Gizem! Gayemiz: Tarihten günümüze olayların yüzündeki Onun izlerini görebilmek, sürebilmek! Bu izler bizi Ona götürür. Biz bu çalışmamızda, Kuran ayetlerinde açıklanan sırlı olaylar ve sözlerden bahsettik. Onların insanoğluna verdiği mesajlara dikkat çektik. Daha sonrada yeryüzünün halifesi olarak yaratılan ve iradesinde serbest bırakılan insanoğlunun yeryüzünde tarih boyunca yaşamış olduğu sırlı olayları sunmaya çalıştık.
196.00 ₺ -
Yaman Dede
Asıl adı (Mehmed Abdülkâdir Keçeoğlu 1887-1962)YAMAN DEDE Kayserinin Talas ilçesinde dünyaya gelmiştir.Aslen gayr-i Müslim bir ailenin ferdi iken bilahere fıtratında zaten var olan İslâmiyetle müşerref olmuştur.İçinde bulunduğu şartlar gereği uzun zaman Müslüman olduğunu gizliyen Yaman Dede,Hukuk tahsilini müteakiben bir yandan maişet için çalışırken,bir yandan da Galata Mevlevihânesinde Ahmed Celaleddin ve Ahmed Remzi Dedelerden Mesnevî dersleri almış,uzun yıllar sessiz bir volkan gibi kaynayıp duran imanını dili ile ikrarla âşikar etmiş ve hayatını büyük bir aşkla İslâmın hizmetine adamıştırElinizdeki eser;son devrin bu mümtaz gönül ehlinin müstesna hayatından kesitler sunmakta olup,cennetmekân merhumun şiirleri,konferansları,konuşmaları,edebiyat ve tasavvuf harikası mektublarının yanı sıra öğrenci ve dostlarının kendisiyle ilgili hatıralarından müteşekkildirYâ Selâm!...
280.00 ₺ -
Lâle Devri
Bu işler yapılırken bir gece daha geçmişti, isyanın üçüncü gününe girilmişti. Padişah, Patrona notasına henüz ne müsbet ne menfi cevap verdiği gibi, Patrona da sarayı muhasara etmiş değildi. İbrahim Paşa bu vaziyetten istifade ile bostancıları, içoğlanlarını silahlandırmak istedi. Namert heriflerin hepsi bir deliğe saklandığından, eline silah verilecek yirmi otuz kişi bile bulunamadı. Patrona, külfetsizce muzaffer olmak üzereydi ve koca bir padişah, çorapsız bir tellalın önünde sukut ediyordu... Turhan Tan'ın Yedigün dergisinde tefrika edilen bu romanı, yıllar sonra ilk defa kitap olarak yayımlanıyor. Osmanlı tarihinin en ilgi çekici dönemlerinden Lâle Devri'ni, debdebeli saray hayatıyla, lale bahçeleriyle, Sadabad gezmeleri ve tüm bunları takip eden kanlı isyanla birlikte, bu defa usta romancının kaleminden okuyoruz.
116.07 ₺ -
Osmanlı Tarihi Kutulu Set
Devlet-i Aliyye-i Osmâniye, dünyâ târihindeki en büyük devletlerden biridir ve aynı zamanda muazzam bir medeniyetin de kurucusu ve en mühim temsilcisidir. Onu bilmek, onun târihini yazmak; neredeyse dünyayı bilmek ve dünya târihini yazmakla eşdeğerdir. Bugün, bir zamanlar Osmanlı'nın hüküm sürdüğü topraklar üzerinde, kırk beş ayrı ülke vardır ve bu ülkelerde dört yüz milyondan fazla insan yaşamaktadır. Bu yüce devleti anlayabilmek, onun yalnız siyâsî ve askerî târihini bilmekle mümkün olmaz. Hattâ, onun ictimâî, iktisâdî, hukûkî ve idârî teşkilâtını anlamak; dinî, tasavvufî, ilmî ve fikrî husûsiyetlerini öğrenmek, öncelikle şarttır. Günümüzde maalesef Osmanlı Devleti hakkında bilinenler, bilinmeyenlere nispetle çok azdır. Yayınevimiz tarafından neşre hazırlanan Osman Gâzî'den Sultan Vahidüddin Han'a OSMANLI TARİHİ isimli çalışmamız, 6 cilt olarak tamamlanmış bulunmaktadır. Eserde Osmanlı'nın siyâsî, askerî, iktisâdî ve ictimâî târihi; başta pâdişâhlar ve valide sultanlar olmak üzere hânedân mensuplarının ve bazı mühim devlet erkânının hayatları, şahsiyetleri, hizmetleri ve hayrâtı; yabancı devletlerle olan münâsebetler ve teşkilat tarihi mevzuları ele alınmaktadır. Metin, anlatılan hâdiselerle mütenâsip târihî menkıbelerle süslenmiş, kuru ve sıkıcı bir anlatımdan uzak durulmuştur. Arşiv vesîkaları, gravürler, resimler, fotoğraflar ve haritalarla eserimiz, daha da zenginleştirilmiştir.
2080.00 ₺ -
Arif Nihat Asyadan Seçmeler
Bir sanatçının göz nuru dökerek, fikir sancılarıyla ve iç burkulmalarıyla, “kalp ağrıları” içinde, “kalemine ciğerinden kan çekerek”, belki hiçbir “nesle âşîna olamadan”… yazdığı her eser, değerlidir. Sanatçının her yazdığını, fırsat yaratarak, “zaman yok” bahanesine sığınmadan okumak gerekir. Ama, zamanımızda, her yazdığı zevkle okunan bir sanatçıyı bile “seçerek okumak” zarureti doğmuş bulunuyor. Bu seçmede, Ârif Nihat’taki tematik çeşitliliğin, hayatı kavrayışındaki çok yönlülüğün gözler önüne serilmesine önem verilmiştir. Sanat adamının, çoğu zaman, en çok öne çıkan özellikleriyle tanındığına ve sırf bu yüzden, asıl sanat gücünün yeterince ortaya çıkmadığına dair birçok örnek verilebilir. Bu düşünceyle, seçilen örneklerin, “bütün”ü ifade edebilecek nitelikte olmasına dikkat edilmeye çalışılmıştır. Şiiri olsun, nesri olsun, Ârif Nihat’ın eserleri, bir kültür ve bilgi birikimiyle kaleme alınmıştır. 1920’li yıllardan başlayıp 50 yıldan fazla süren bu sanat faaliyetinin arkasında, Birinci ve İkinci Dünya Savaşı’nı, İstiklâl Savaşı’nı, Osmanlı Devleti’nin yıkılışını, Cumhuriyet’in kuruluşunu, siyasal ve ideolojik çekişmeleri… içinden geçerek yaşayan bir aydın vardır. Bu sebeple, bugünün gençlerinin kolay anlayamayacağı bazı yönlerin bulunması normaldir. Onun için, bugün “eskimiş” bulunan bazı kelimelerin metindeki karşılıkları her metnin altında verilmiş; bazı tarihî olaylar ve kişiler hakkında kısa açıklamalar yapılmıştır.
120.00 ₺ -
Selçukluların Haçlılarla İmtihanı
“Salâhaddin sağ olduğu ve Müslümanlar arasında birlik ve beraberlik bulunduğu müddetçe Kudüs’ü muhasara etmek mümkün değildir.” İngiltere Kralı Aslan Yürekli Richard Müslümanların bu gazâdan duydukları sevinç bizim aramızdaki ihtilâf sebebi ile kedere dönmesin. Kinimi söndürmek için düşmanları Müslümanlara güldürecek bir yolu elbette tercih etmem.” Sökmen “Beni vuran bu ok, bütün Müslümanlara isabet eden bir musibettir.” Belek Gazi “Allah’a yemin olsun ki, şahsım ve İslâm’ın intikamını almadıkça çardak altında gölgelenmeyeceğim.” el-Melikü’l-Âdil Sultan Nureddin Mahmud b. Zengî Kudüs’ün Müslümanların elinde olması bahanesiyle ama aslında büyük bir ekonomik yıkım içerisinde bulunan Hristiyan Avrupa’ya yeni ekonomik çıkarlar sağlamak amacıyla organize edilen Haçlı Seferleri 1096 yılından itibaren pek çok kez düzenlenmiştir. Bu seferler İslâm dünyasında birçok olumsuzluğun yaşanmasına neden olmuştur. Bu bağlamda, Selçukluların Haçlılarla İmtihanı kitabında 1096 yılında başlayan bu Haçlı Seferlerinin günümüzde de farklı şekillerde devam ettiğini söyleyen Muharrem Kesik, bugün yaşananları anlayabilmek için bu seferlerin başlangıç hikâyesini iyi bilmek gerektiğini vurgulamaktadır. Kesik, bu çalışmasıyla bin yıllık Hilal ile Haç’ın mücadelesiyle birlikte, Sultan I. Kılıçarslan’dan Sultan I. Mesud’a, Danişmend Gazi’den Nureddin Zengî ve Selahaddin Eyyûbî’ye kadar adları unutulmuş kahramanların hikâyelerini tarihin tozlu sayfalarından çekip gün yüzüne çıkarmaktadır. Bu kitapta şanlı tarihimizin gerçek kahramanlarının hikâyesini bulacaksınız…
240.50 ₺ -
Leyla Yokuşu
Farklı inançlara sahip kalplerin ortak gönüllerde buluşmasının hikâyesi bu… Bambaşka dünyalara ait insanların kesişen kaderleri… Gerçek huzurun ve aşkın peşinde beşerî aşkın manevi aşkla karşı karşıya gelmesi… Yıllara yayılan hazin bir ayrılık hikâyesi ve arayış içindeki kalplerin İslam’la tanışmasına vesile olan olaylar… Elliyi aşkın eseriyle Türk edebiyatının en üretken yazarları arasında yer alan Ahmed Günbay Yıldız, Leyla Yokuşu’nda farklı dünyalara ait insanların aşkın peşinde kesişen yollarının zorluklarını anlatıyor. Aşka, hayata ve inanca dair sorularla dolu etkileyici bir roman: Leyla Yokuşu…
185.00 ₺ -
Sömürgeciliğin Hasat Mevsimi
Elinizdeki kitap, Tarsus Amerikan Koleji’nde 1953-1966 yılları arasında görev yapan genç öğretmenlerden Frank A. Stone’un, Anadolu’da kurulmuş olan Amerikan okullarının tarihçesini ele aldığı çalışmasıdır. Stone, incelediği okulların niçin ve nasıl kurulduğunu, Cumhuriyet’e kadarki serencamını, misyoner belgelerine dayanarak ortaya koyup yorumluyor. Ancak bütün bunları yaparken, bu okulları ABD’deki okullaşma hareketlerine paralel, doğal bir eğitim hareketi olarak değerlendiren Stone, bu okulların, salt Protestanlık telkininde bulunmak için kurulduklarını, öğrencilerinin çoğunluğunu oluşturan Gregoryen, Ortodoks ve Katolik gençlere, gittikleri yolun yanlışlığını göstermeye uğraştıklarını, mezunlarını da yine yerli Hıristiyan kitlelere gönderilecek yerli misyonerler ve yerli öğretmenler olarak yetiştirmeyi hedeflediklerini yansıtmaktan kaçınıyor.
150.00 ₺ -
Arap Olmayan Sahabiler
Hz. Peygamber'in elçilik görevini ifa ettiği dönemde hayatta bulunmuş, onunla karşılaşmış, ona iman etmiş ve iman üzere vefat etmiş olan kimselere "sahâbî" denir. Resûl-i Ekrem Efendimiz Arap asıllı olduğu ve Arap Yarımadasında yaşadığı için, kendisine iman eden sahâbîlerin buranın sakini olan Araplardan olması çok doğaldır. Peki Araplar dışındaki milletlerden Hz. Peygamber'e iman eden ve sahâbîlik şerefini elde eden kimseler var mıdır? Varsa hangi milletlerden kaç kişi bu şerefe nail olmuştur? Bu çalışma, çok kimse tarafından sorulan ancak cevabı bulunamayan bu konuya açıklık getirmek, ayrıca konu etrafında dolaşan asılsız bir takım bilgi ve iddialara cevap vermek maksadıyla hazırlanmıştır.
167.50 ₺ -
Bilinçli Aile Olmak
Evlilik öncesinde veya aile içi iletişimde yaşadıklarınız her zaman tozpembe olmayabilir. Önemli olan, çözüm bekleyen sorunlara nasıl yaklaştığınızdır. Problemleri çözmeye yönelik tavrınız, dünyayı size ve ailenize dar eden sıkıntıları bir anda uzun vadeli mutluluğunuz için fırsata dönüştürebilir. Kitaplarıyla yüz binlerce okura aile içi iletişim konusunda pratik ipuçları sunan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kendinizi ve muhatabınızı daha iyi tanımanız için testlerle başlattığı “Bilinçli Aile” olma yolcuğunuzu, hayatın her aşamasından örnek olaylar ve çözüm önerileriyle destekliyor. Aile içi iletişimde “fırsat eğitimi” kavramını okuyucularıyla paylaşıyor. Bilinçli Aile Olmak, başından sonuna kolay okunabilir bölümler ve elektronik afişlerle desteklenen somut önerilerle, her zaman mutlu çiftler ve huzurlu aileler için…
166.50 ₺ -
Bilinçli Genç Olmak
Dünya değişiyor. Diğer gençler gibi, sen de ailenden çok daha farklı bakabiliyorsun dünyaya… Ebeveynlerin ve öğretmenlerinle ufak tefek tartışmalar yaşaman çok normal. Özgür olmak istemen, gelecek hakkında kaygılanman, teknolojiye kolayca adapte olman gayet doğal… Çünkü anlaşılmaya ve anlamaya ihtiyaç duyuyorsun. Seni duyuyorum ve seni gerçekten anlıyorum… Ben, Prof. Dr. Nevzat Tarhan. Bu kitabı sana nasihat vermek için yazmadım. Bir dostunun, yol arkadaşının tavsiyeleri olarak görebilirsin yazdıklarımı. Sorunlarını arkanda bırakabilmen, hayata sevgi ve güvenle bakabilmen, yani gençliğinin tadına bilinçli şekilde varabilmen için tüm söylediklerim. Senin çok akıcı bulacağından emin olduğum bu kitabı, ebeveynlerin ve öğretmenlerin de – seni daha iyi anlamak istediklerinde – rahatlıkla açıp okuyabilecekler… Böylece belki de senin söyleyemediklerini de okuyabilir, seni daha iyi anlamaya çalışabilirler… Belki onlara sen tavsiye edersin, kim bilir? Genç dostum… Emin ol, önünde hayal ettiğinden çok daha güzel, umut dolu bir gelecek var… Hadi, oku ve tadını çıkarmak için, gençliğinin bilincine var…
125.80 ₺ -
Evin Mahremi Olmak Beyit Şerhleri
EVİN MAHREMİ OLMAK Biz biliriz ki bütün varlık âleminin bir zahiri, bir de bâtını vardır. Aslolan, hakikat olan "bâtın”dır ve tabiatı gereği saklı, örtülü, mahrem bir alandır. Buna rağmen bâtına zahirden yol bulunarak ama zahirde kalmadan ulaşılabilir. İslâm medeniyetinde, her sahada olduğu gibi sözün en hâlisi, en süzülmüşü olan şiirde de "bâtındaki hakikatin zahirdeki mecaz ile örtülmesi” kanununa riayet edilmiştir. Bu yüzden şiirlerde kendi içinde mana bütünlüğü olan en küçük bölüme "beyit” denir. Beyit "ev” demektir. Nasıl bir evin hakikatini, içine girmeden, sadece dıştan bakarak anlayamazsanız, bizim şiirimizi de çoğu zaman zahirî görüntüsüyle kavrayamazsınız. Evin mahremi değilseniz o eve giremezsiniz. Hakikate vakıf olmak istiyorsanız, evin, yani sözün, şiirin, beytin mahremi olmanız; bunun için de zahirdeki sözlerin birer sembol olarak nereye kapı açtığını bilmeniz gerekir.
160.50 ₺ -
Kuranın Kalbine Yolculuk
Kur’an; Aziz olan izzet sahibi, Rahîm olan rahmet sahibi Allah’ın indirdiği hikmet yüklü bir kitaptır. Kur’an; bir hakikat çağrısı, bir hidayet rehberidir. Bu kitap Allah’ın sesidir, nefesidir; Allah’ın kelamıdır. İnsan, Kur’an’la ne kadar iç içe girerse Allah’ın sesini, nefesini, soluğunu o kadar içinde, iliklerinde hisseder. O soluk insanı pişirir; olgunlaştırır… Kur’an; arayış içindeki insanı esfel-i safilinden, bataklığın dibinden alıp Allah’ın rızasının istikametine sevk etmek için indirilmiş bir kitaptır. Kur’an hatırlatır… İnsanın fıtratından gelen devasa sorulara, arayışlarına cevap verir. İnsanın ruhuna, benliğinin derinliklerine hitap eder. Yeter ki insan içindeki o sese kulak verebilsin. Kur’an Peygamberimizin kalbine inmiştir; şahsiyetine ve benliğine inmiştir. Onu yemesiyle, içmesiyle, oturmasıyla, kalkmasıyla yaşayan Kur’an yapmıştır. Kur’an müminin de kalbine inmeli çünkü kalp, insanın şahsiyetinin, karakterinin, benliğinin merkezi ve başkentidir. Yasin Pişgin, Yasin Suresi tefsiri olarak hazırlanan Kur’an’ın Kalbine Yolculuk’ta Kur’an’dan mü’minin kalbine; mü’minin kalbinden Refîk-i A’lâ’ya uzanan yola işaret ediyor. Kur’an’ın Kalbine Yolculuk bu yolda gidenleri Kur’an’ın derinliklerine daldırıyor. Ta ki Kur’an’ın sırları gönüllere aşikar olsun.
185.00 ₺ -
Türkçenin Müdafaası
Milletimizn en esaslı bekaa şartlarından biri oan güzel türkçemiz üzerindeki tahribata bilerek veya bilmeyerek ayak uydurmak bugün -adeta- sari bir hastalıkm haline gelmiştir. Bir nevi moda durumunda olan bu mühlik (helak edici) hastalıktan din ve tarih şuurunu koruyarak dilde mukaavemeti temsil eden gerçek münevverlerin ikaz ve irşadlarına bugün herzamankinden daha fazla muhtacız .
19.75 ₺ -
İmam Şamil Dağıstan Aslanı
Dünyanın en zengin ve güzel ülkesi olan Kafkasya, insan ve tabiat güzelliğinin olduğu kadar kahramanlığın da eşsiz vatanı olarak bütün tarih boyunca daima başı göklerde kalmış bir cennet köşesidir. Tarihlerin hep bir ağızdan şahadet ettiklerine göre, beyaz ırk, beşiğine orada düşmüştü. Yunun esatirinin, insanlara Güneş' ten ilk ateşi alıp getiren medeniyet babası kabul ettiği Promete, o cennetin Alburuz isimli meşhur dağının başında yaşamış, boynuna vurulan suçluluk zincirlerini orada sürüklemişti.
23.70 ₺ -
Macar İhtilali
Rus Emperyalizminin acı çilesi içindeki muazzam esir kitlenin elli milyonu bizim özbeöz Türk olan kardeşlerimizdir. Onların da Kırım, Kafkasya ve Türkistan'da giriştikleri her kurtuluş hareketi, Macaristan'daki gibi kan ve ateşle bastırılmıştır. Eğer Türk'ün ezeli ve edebi düşmanı moskof eliyle dökülen mübarek kanı, "Taklamakan Çölü"nde toplanıp biriktirilmiş olsaydı, Orta Asya'da gerçekten bir içdeniz teşekkül edebilirdi. Böyleyken, Babıali'nin yüksek tirajlı gazetelerinin itibarlı köşelerini dolduran adi propagandaların ağızları şampanya köpükleri ile salyalanmış sarhoş kalemşörleri, Rusya'yı kuzu postuna sarmakta ve kanlı rus istibdadının masum kurbanlarının acı hatıralarını küllemeğe çalışmaktadırlar .
19.75 ₺ -
Kadirbeyoğlu Zeki Beyin Hatıraları
Değerli okuyucu! II. Türkiye Büyük Millet Meclisinin 2. Devresine yegane, müstakil Milletvekili olarak girebilen Gümüşhane Milletvekili Kadirbeyoğlu Zeki Bey'in Milli Mücadele başlangıcındaki Trabzon ve Erzurum Kongrelerinden itibaren müşahadelerini bir objektif sadakatiyle anlatan ve ilk defa yayınlanan hatıratı..
19.75 ₺ -
Osmanoğullarının Son Padişahı Vahideddin Gurbet Cehenneminde
Birbiri ardınca dokuz harbiye nazırına yaverlik eden ve Sultan Vahideddin' in gurbet hayatında da, vefatına kadar yanında bulunan Tarık Mümtaz Göztepe' nin kaleme almış olduğu bu hatıralar, mevzuunda ilk ciddi ve bakir dökümanlardır. Yakın tarihe dair en doğru ve şahsiyetli eserleriyle milli ve dini neşriyata öncülük eden Sebil Yayınevi böyle bir eseri takdim etmekten şeref duyar.
11.85 ₺ -
Kavuklu İhtilalci Şeyh Bedreddin
Değerli okuyucu!.. Daha önce Kanlı Düğün Uzunca Sevindik ve Kırık Kılıç isimli romanlarla Osmanlı tarihini kronolojik bir tertib ile Yıldırım Beyazıd Devri nihayetine kadar nakletmiştik. Elinizde tuttuğunuz Kavuklu İhtilalci Şeyh Bedreddin isimli eserle de fetret devri vukuatına ışık tutulmuş bulunmaktadır. Bunu müteakıben Düzmece Mustafa ve Cem Sultan gibi eserlerle bu yolda ilerlenilecek ve inşallah bütün bir Osmanlı Tarihi romanlaştırılarak imanlı ve tarih sever gençlerimizin istifadesine sunulacaktır.
15.80 ₺ -
Bostan Sebil
Şeyh Sadii Şirazi İran' ın birinci derecede ehemmiyetli şair ve mütefekkirlerinden biridir. Yazdığı "Bostan" ve "Gülistan" isimli eserlerinin cihanşumul bir şöhreti vardır. Şark klasikleri arasında mümtaz bir mevkii olan bu eserler, İran' ın şiilik' e bulaşmadan evvelki devirlerde kaleme alınmış bulunduğundan temiz Ehl-i Sünnet inanç ve anlayışını aksettiren hikaye ve nasihatler mecmuasıdır. Yakın zamanın muktedir muallimlerinden Kilisli Rıfat (Bilge) Bey' in sağlam Türkçesiyle lisanımıza kazandırılmış olan bu değerli eserler, şimdiye kadar bir çok yayınevlerince defaatle yayınlanmış bulunmaktadır.
15.80 ₺ -
Latifeler ve Letaif
“Gezdim Halep ile Şam’ı eyledim ilm-i taleb Meğer ilim bir hiç imiş, illa edep illa edep” İnsanı diğer canlılardan ayıran özelliklerin başında düşünme, düşüncesini söz, yazı, işaret ve sanatla ifade edebilme kabiliyeti gelmektedir. “Latife latif gerek.” diye güzel bir söz vardır. “Leb demeden leblebiyi anlamak” gibi. Ya da “Kıssadan hisse almak” gibi bir şey. Günümüz insanları, birbirlerine latife ederken edep dairesinde aşırılığa ve yanlış anlaşılmaya meydan vermeyecek şekilde davranmalıdır. Eskiler böyle yaparmış. Konuşurken, yazarken veya hitap ederken, düşüncelerini karşıya daha iyi ifade edebilmek, muhatabının daha iyi anlamasını sağlamak için geçmiş bir olayı, fıkrayı anlatır ve anlatacağı konuyla ilişkilendirir. Böylece muhatap, hem sıkılmaz hem de anlatılmak istenen konu, verilmek istenen mesaj fıkra ve latifeyle ilişkilendirilerek daha iyi anlaşılır. Eser; bu amaçla hazırlanmıştır ve yılların birikimi sayılabilecek uzun bir çalışmanın ürünüdür. Kıssadan hisse almak ve yorum yapmak okuyucuya bırakılmıştır. Hisse almak dileğiyle…
108.80 ₺ -
Akıl Defteri
Bilgi tembelliğine ilaç. Aklını kullanamayanlara reçete. Gel-git yaşayanlara deva. Yan tesiri çok. Boş boş gezenlere faydası yok. İşte böyle bir kitap “Akıl Defteri” “Her söylediğini bil, her bildiğini söyleme.” “Söz sarrafı ol, çok söz söyleme.” “Sözü, ya güzel söylemek ya da susmak gerek.” Akıl, Rabbimizden bize hediye edilen önemli bir emanet, gönül terazisini şekillendiren güç, ruhtan doğan ışık, görülen ile görülmeyen arasında bağ kuran kuvvet, Allah ile kul arasında rabıta kaynağıdır. Akıl, hayatı ve okunacak eserleri doğru okumaktır. Aklını devreye sokarak doğruları, güzellikleri paylaşmak, hayatı anlamlı ve nitelikli kılmak erdemli insanların temel özelliğidir. Akıl sahipleri doğru, güzel ve iyi olan her söz ve davranışı daima etkili bir değer olarak kavramış, korumuş ve aktarmıştır.
136.00 ₺ -
Endülüs Cihat
Gerçekte Endülüs milleti Arap, Berberi, Romen ve Vizigot melezi olup özgün niteliklere sahip farklı bir millettir. Bu millet 1497’den itibaren İspanyolların uyguladığı sistemli bir soykırıma maruz kalmış ve yitip gitmiştir. Onlardan geriye kalan kültürel miras ise tüm insanlığa mâlolmuş şekilde yaşamaya devam etmektedir. Elinizdeki kitapta, Endülüs İslam toplumunun hem kendi içindeki gayrimüslim topluluklarla ve hem de dışarıdaki hristiyanlar ile sağladığı siyasi, askeri, toplumsal ve kültürel iletişim ve etkileşim ayrıntılarıyla ortaya konmuştur. Aynı şekilde, Endülüslülerin bilim ve medeniyet alanlarında sergilemiş oldukları her zaman örnek gösterilecek gayret ve gelişmeler de bu kitabın konuları arasında yer almaktadır. Bu konuların sunumunda üç kavram öne çıkmaktadır: Cihat, Reconquista ve Convivencia. Bugünkü uluslararası şartlardan farklı olarak, güçlü olanın güçsüz olanı ele geçirmek amacıyla silahlı saldırıda bulunabildiği bir dünyada, İslam fetihleri ve Endülüs tecrübesi, insaflı ve tarafsız okuyucu için adeta bir “mürûcü’z-zeheb’tir, altın saçılmış çayırlar gibidir. Endülüs, İslam’ın hukuki düzeni içerisinde çokkültürlü yapısıyla, temel insani değerlere bağlı olarak birarada yaşama sanatı demek olan Convivencia’yı gerçekleştirmiş bir toplum olması yönüyle, bugün arzu edilen birlikte yaşama düzeninin oluşturulması çabalarına kaynaklık edebilecek nitelikte bir tecrübe alanıdır.
168.63 ₺