-
Bireysel Psikoloji
Bireyin düşüncelerini anlamaya, hayatta karşılaştığı problemler karşısında aldığı tavrı öğrenmeye, kısacası, hayatın bize bildirdiği manayı araştırmaya yardımcı olacak hiçbir manasını anlamasında en etkili yol; onun kendi psikolojisini çözmesi ve bunun ışığında sosyal hayatta kendine ait yeri almasıdır. Hayatın gerçek manası, ancak bireyin kendini bilmesi ve karşılaştığı olaylar karşısında gösterdiği sağlıklı tavırla belli olur. İlk çocuklukta yaşanan olayların, hayatımızın daha sonraki dönemlerini de derinden etkilemesi, Freud'dan beri psikolojik araştırmalarda, en çok üzerinde durulan konulardan biri olmuştur. Fakat Adler, bu etkiyi Freud'un psikanaliz metodundan ziyade, bireysel psikoloji ve bunun gelişmesi ışığında açıklamaktadır.
6.30 ₺ -
Beyaz Kalpler
Günümüzde modern etkilerle beslenen kadın ve erkek, "kurgu dünya"da sunulan manken ve aktrisleri kendine model almaktadır. Bu modellemeler, evliliğe ve evlilik içi duygusal ilişkilere yönelik beklentileri de derinden etkilemektedir. Modern tüketim kültürü bir anlamda; erkeği kadına, kadını erkeğe kışkırtarak kendine özgü bir pazar oluştururken, yıpranan değerlerin etkisiyle aileler de sarsılmaktadır. Erkek ve kadın ergenlik ve gençlik döneminden başlayarak kadın erkek dünyasının TUTKU (beklentiler) ve SEVGİ (öz değerler) DÜNYA'yı fark etme becerisini geliştirebilmelidir. Sevgi dünya'ya açılan kapıları bir bir geçerken kurgu dünya'nın kendilerine sunduğu parlak ve pembe dünyayı değil; insan olmanın ve sevginin gerçeğini yakalayabilmeliler. Hedeflerinde yapay olarak kurgulanmış ve kendilerine hazır sunulmuş "kurgu hayal dünyası" değil; her birinin farklılık ve zenginlikler taşıyan kendi benlik özlerinde oluşmuş olan ya da çabalayarak oluşturacakları, "doğal hayal dünyası"nı kurmak olmalı. Böylece herkes, modern zamanların dayatılan değerlerinin farkında olarak "yeni evlilik bilincini" keşfetmeye başlamalı. Evlilikler flört ve görücü usulünün analizinden başlanarak bütün süreç, başı ve sonuyla birlikte ele alınarak; "evlilik dünyası" yeniden oluşturulmalı. Hem toplum hem de tek tek kişiler olarak, modern zamanlara ait fakat aynı zamanda, geleneği sindirmiş olan, yeni bir "evlilik bilinci"ne ihtiyacımız var. Buna serinin birinci çalışmasında "sevgi anlayışı analizi" ile başladık. Bu kitap, evlenecek gençlerimizin sevgi analizlerini, konunun uzmanı bir toplumbilimcinin kaleminden sizlere sunuyor.
9.10 ₺ -
Basit Yaşa Mutlu Ol
Basit Yaşamak çok mu zor? Hayatımızın her anını ve her düşüncemizi çözülmez bir ip gibi Birbirine bağlayıp kör düğüme çeviren sayısız ayrıntının içinde boğulmaktan be zaman Kurtulacağız? İnsan olduğumuzu bize hatırlatacak o basitliğe çok ihtiyacımız var. Düşünün, yaşamın karmaşıklığı karşısında daha hızlı düşünmek, daha hızlı karar vermek Zorundasınız. Eğer yavaş kalırsanız işiniz zor demektir. Hatta işlerinizin ayrıntıları ile öylesine Uğraşmak zorunda kalırsınız ki bazen ayrıntılarda kaybolabilirsiniz! Eh, tabi bu arada evden çıkarken otomatik fırını ayarlamayı unutmamalı, kombinin çalışma saatini kurmayı ihmal etmemelisiniz. Gerçi dışarıdan telefonla da arayarak onu kumanda edebilirsiniz ama, onun şifresi neydi sahi? Yok yok, o sizin e-maililinizin şifresiydi. Belki de değildi, aman boşverin gitsin! Şair Yalçın Ergin “Basit yaşayacaksın” diyor. “Basit yaşayacaksın, basit. Sanki yaşamın bir gün sona erecekmiş gibi basit…” Ancak biz hiç ölmeyecekmiş gibi karmaşık yaşıyor ve karmaşanın hengamesinde dağılıp gidiyoruz. Öyle dağılıyoruz ki bir daha hiç toparlanmayacak gibiyiz. Hatta en basit ve insani şeyleri bile yapamaz hale gelerek ayrıntılarda boğulacak gibiyiz. Ne dersiniz artık biraz daha basit yaşamanın zamanı gelmedi mi?
10.50 ₺ -
Yetenekli Çocuğun Dramı
Deneyimlerimizden ruhsal rahatsızlıklarla mücadele ederken her zaman kullanabileceğimiz çok önemli bir araca sahip olduğumuzu öğrendik. Bu araç tek ve benzersiz olan kendi çocukluk öykümüzün gerçeğini duygusal yönüyle kavrayabilmemiz, duygularımızla ona ulaşabilmemizdir…
149.60 ₺ -
Yeme Bozuklukları Anoreksiya Bulimia ve Diğerleri
Yeme Bozuklukları tabiri yeme davranışına yönelik tüm sorunları kapsar. En çok bilinen bozuklukları, anoreksiya ve bulimiadır. Bu iki hastalık, günümüzde pek çok kişinin sağlığını ciddi biçimde tehdit eder boyuta ulaşmıştır.Çok sayıda genç, "ideal" kiloya ulaşmak adına yeme-kusma tekniğini doğal bir davranış olarak uygulamaktadır. Bu kitapta, Uzman Psikolog Hande Sinirlioğlu Ertaş, modern çağın "gizli" sorunlarından biri olan yeme bozukluklarının psikolojik boyutlarını anlatıyor. Uzman kimliğini empati yeteneğiyle besleyerek, rahatsızlığın altında yatan nedenleri ve tedavi sürecinde aileye düşenleri ele alıyor.
8.57 ₺ -
Evlilikte İdeal Duruşlar
“Servet Hocaoğulları uzun yıllar aile, evlilik, cinsellik, kadın-erkek ilişkileri üzerine kafa yormuş, konuşmuş, tartışmış, teoriler geliştirmiş, danışmanlık yapmış bir uzmandır. Onun engin tecrübesinin şairâne bir üsluba bürünerek okurun kucağına süzülmesi heyecan verici… Birbirine yakın kelimeleri kavramlaştırarak aralarındaki farklara dikkat çeken, çoğu kez kendini inşa eden bir üslûbu benimseyen yazar, Evlilikte İdeal Duruşlargt;’ da hazır bir model sunmak yerine, özgün teorilerin yardımıyla sizi evlilik ve aile konusunda düşünmeye adeta zorluyor. Lütfen çok ısrar ettirmeden onun dünyasına girmeyi kabul ediniz. O zaman, kitapla yolculuğunuzun daha zevkli hale geleceğini göreceksiniz. Servet’in kitabı hazır bir model sunan değil; imbikten süzülmüş tecrübeleri özgün teorilerle destekleyerek sizi evlilik, aile, cinsiyet, cinsellik ve kadın-erkek ilişkileri konusunda düşünmeye adeta zorlayan bir eser. Yazarın aslında bu bağlamdaki yüzlerce soruya ve soruna cevabı ve çözümü var; bunu fark ediyorsunuz. Fakat kendi cevaplarını size dikte ettirmiyor. İpuçlarını göstererek kendi kendinize bu cevaplara ulaşmanızı bekliyor. Yıllar önce Bursa’da bir gece… Yazarın evinde… Servet, bir gece sabaha kadar bize bu kitabı anlattı; fikirlerini bir de bizimle sınadı… Şimdi nur topu gibi bir kitap duruyor kucağımızda. Bağrıma basıyorum, öpüp başıma koyuyorum.”
6.17 ₺ -
Kendinize Hoş geldiniz
Terapi, danışanın ruh dünyasına yapılan bir yolculuktur. Aslında bu, bir anlamda insanın kendisini daha yakından tanıma talebidir. Kişi uzun yıllardır kendisi için psikolojik baskı oluşturan duygusal yükleri yavaş yavaş omuzlarından bırakmaya başlar. Terapistinin yardımıyla dünü, bugünü, hataları ve sevaplarıyla yüzleşir ve kendi gerçeğini keşfeder. Deneyimli psikoterapist Yasemin Uçal, öyküleme ile çözümleme dengesini hakkıyla gözeterek kme aldığı “Kendinize Hoş Geldiniz”de okura psikoterapi sürecinde yaşananların bir fotoğrafını sunuyor. Kitabı okuyup bitirdiğinizde sadece öykülerde ele alınan kişilerin gerçeklerini değil, kendi gerçeğinizi de keşfettiğinizi görüyorsunuz.
6.16 ₺ -
Evli misiniz Eşli misiniz
Danışman Psikolog Yasemin Yalçın Aktosun, evli çiftlere “Evli misiniz, eşli misiniz?” diye soruyor. Evli çiftlere olduğu kadar evlenme hazırlığında olanlara da seslenen bu soru, bizleri evlilik olgusu üzerine bir kere daha düşünmeye çağırıyor.Evlilik ve Aile Terapisi konusunda uzmanlık eğitimi alan Aktosun, Zaman gazetesinin Ailem dergisinde yazdığı yazılar ve STV, Mehtap TV ve Burç FM’de yaptığı programlarla okurların tanıdığı bir isim. Aktosun, “Evli misiniz, Eşli misiniz”de evlilikte “eş olma” bilincinin önemi günlük hayatın içinden örneklerle gösteriyor. Kitapta insanın eşine “aklen, kalben, ruhen ve bedenen evet” diyebilmesinin önemini anlatan yazar, evlilik denince akla gelecek hemen her konuya değiniyor. Evlilik öncesinde karşı tarafı tanıma, evlilik için ideal yaş, nişanlılık döneminde yaşananlar, düğün hazırlıkları, evlilik arefesi bunalımları, evlilik anlaşması, eşle arkadaşlık, evlilik ve iş hayatı, evlilik ve ebeveynlik, evlilik ve cinsel hayat gibi konulara değiniyor. “‘Teklifine cevabım; aklen, kalben, bedenen, ruhen evet…’ Yıllar önce, işte bu cevabı veren ve evliliğe merhaba diye genç kız bendim. Çok şükür ki eşime ‘evet’ demişim. Evli misiniz, Eşli misiniz’de, mesleki ve bireysel tecrübelerimin yardımıyla evlilikte ‘eş olma’ bilincinin önemini anlatmaya çalıştım. ‘Evlilik nedir? Neden önemlidir? Evlilikte karşılaştığımız problemlere yaklaşımımız nasıl olmalı? İdeal bir eş nasıl davranır?’ gibi sorulara cevap aradım. Amacım, sağlıklı seyreden evliliklerin kurulmasına küçük bir katkı sağlamaktı. Bunun için, ideal evliliğe dair bir tablo çizmeye gayret ettim. Şimdi sizleri kitap sayfaları arasında seyahate davet ediyorum.”
6.85 ₺ -
Takıntılı Aşklar
Aşk, her yaştan, her tabakadan insanın hayatında çok önemli bir yer işgal eden bir duygu. Cemal Süreya’nın deyişiyle, “en büyük sayrılık, en büyük sağlık” olan aşk, hayatımızın tadı tuzu. Ama tadında acılık da yok değil. Yüzyıllardır aşkla ilgili birçok şey yazıldı, söylendi. Kimi aşkın acısından, kimi hüznünden dem vurdu. Kimi yaşadıklarını şiire döktü, kimi roman yazdı. Leyla ile Mecnun’un, Kerem ile Aslı’nın, Ferhat ile Şirin’in aşkı dilden dile dolaştı. Dilden dile dolaşan aşk öykülerinin yanı sıra, sıradan gibi görünen hayatlarda da birbirinden ilginç aşk öyküleri var. Toplum tarafından bilinmeyen aşk öyküleri de, bilinenler kadar etkileyici ve çarpıcı. Çünkü aşk insanın tüm varlığını etkileyecek kadar güçlü bir duygu. Uzman Psikolog Zehra Erol ve Uzman Doktor Funda Güdücü Sağır, bırakın patolojik durumları, olağan seyrinde bile kimi zaman kişiyi psikolojik desteğe ve yardıma muhtaç bırakan aşk yaşantılarını yazdılar. Âşık bir insanın neler yaşadığını anlayabilmek için, psikolojik, nörolojik ve biyolojik boyutuyla aşkı anlattılar. “Takıntılı Aşklar”, “aşk nedir?” sorusuna cevap verdikten sonra, aşkın anlamını, yaşını, yaşanışı, aşka eşlik eden diğer duyguları, kadınların ve erkeklerin aşka farklı bakışlarını ele alıyor ve aşkın nörobiyolojisini anlatıyor. Böylece aşk ile takıntılı düşünce arasında nasıl bir benzerlik olduğunu somut olarak görebiliyoruz. Aşk mı Takıntı mı? Âşıkların bitmek bilmeyen tekrarlayıcı nitelikteki düşünce ve yorumlarının kendilerini ve karşılarındaki kişiyi yorduğunu biliriz. İşte bu, bir takıntının göstergesidir. Takıntı hastalarının serotonin düzeylerinin düşük olduğu tespit edilmiştir. Hatta obsesif kompülsif bozuklukla aşk arasında serotonin farklılığını karşılaştıran bir çalışmada, takıntı hastalığı olan ve tedavi görmeyen kişilerle âşık olan kişilerin serotonin düzeyi, sağlıklı bireylerden oluşan kontrol grubuna göre daha düşük bulunmuştur. Bu deney, romantik aşk ile bedensel serotoninin düşük seviyesi arasında bir bağlantı olduğunu ortaya koyar. Çünkü aşk saplantı haline geldiğinde, beyindeki serotonin dengesi bozulur. Bu yönüyle aşk ve takıntı arasında ciddi bir benzerlik vardır. “Takıntılı Aşklar”, birer aşk patolojisi olarak görülen aşk yaşantılarının yanı sıra, başka psikiyatrik sorunların kişilerin aşk yaşantılarını nasıl etkilediğini de konu ediyor. Kişilik bozukluklarını, bunların seyrini, farklı kişilik bozukluğu olan kişilerin aşkı nasıl yaşadığını ele alan yazarlar, kitapta sık sık mesleki pratiklerine başvurup örnek hikâyeler anlatıyorlar. “Takıntılı Aşklar”, her ne kadar ismiyle ve konusuyla aşkın daha ziyade sayrılık olan kısmına odaklansa da, okuyucuya sağlıklı bir ilişkinin nasıl olması gerektiği konusunda da ufuk açıcı bilgiler sunuyor. Sağlıklı aşkla hayatında olumlu değişiklikler görülen kişilerin yanı sıra, aşkıyla başa çıkamayan, sevdiğini de kendisini de mutsuz eden kişilerin öykülerini okumak, onları tanımak ve anlamak adına yol gösterici oluyor.
8.91 ₺ -
Sosyal Fobi
Sosyal Fobi, birçok kişinin yaşamdan kaçmasına neden olan, gerçekte var olan performansını göstermesini engelleyen psikolojik bir rahatsızlık. Hiç de azımsanmayacak sayıda kişi bu dertten mustarip.Gençlik yıllarını sosyal fobiden kaynaklanan sorunlarla, özgüven eksikliğiyle geçiren Psikolog Yıldız Burkovik kendi yaşadıklarından da faydalanarak konuya hem bir hasta hem de uzman gözüyle yaklaşmayı başarıyor. Kitapta kişiyi sosyal fobiye götüren sebepler, sosyal fobinin gündelik yaşamdaki tezahürleri ve tedavi yöntemleri etraflıca inceleniyor. Dışarıdan bakanların görebildiklerinin çok ötesinde duygusal kırılmalara, fiziksel rahatsızlıklara yol açan sosyal fobinin iç yüzünü yakından bilen yazar, bu hastalığa nasıl yaklaşılması gerektiğine dair kayda değer önerilerde bulunmayı da ihmal etmiyor.
18.50 ₺ -
Kendinizle Barışık Olmak
Ruh sağlığını korumanın yolu, insanın kendisiyle ve çevresiyle barışık olmasından geçer. Kendimizle barışmak; duygularımızı denetim altına almayı başarmak ve hayatımızı amaçlarımız doğrultusunda yönlendirebilmek demektir. Bunun için duygularımızı eğitmeyi öğrenmemiz gerekir. Çünkü duygularımızı yönetebilmek bizim elimizdedir. Profesör Doktor Nevzat Tarhan, “Kendinizle Barışık Olmak” kitabında, tıbbın ve psikoloji biliminin verileriyle, kendinizle ve çevrenizle uyum içinde bir yaşama kavuşmanın ipuçlarını veriyor. Kitaptan Bazı Başlıklar: - Beyin Hazinesini Yönlendirebilmek - Ruh Sağlığımızı Koruma Yoları ve Tıp - İçimizdeki Güç - Ahlak Eğitimi - Toplumsal Hayat; Sorunlar ve Çözümler - Sağlıklı İletişim: İyi Diyalog - Röportajlar
155.40 ₺ -
Türklerin Psikolojisi
Düşünce dünyasının önde gelen isimlerinden Erol Göka, tarihe bugünden geriye doğru bakıyor, Türklerin bugün öne çıkan topluluk psikolojilerinin geriye doğru izini sürüyor. Sözlü potlaç kültürü mirasına sahip olan ve halen göçebeliğin izlerini büyük ölçüde davranış kalıplarına yansıtan Türklerin ruh dünyasının objektif bir fotoğrafını sunuyor. Kitabı okuyup bitirdiğinizde bugün sokakta, dün Türk tarihinde gördüğünüz birçok olguya yorum getiebileceksiniz. “Türkler, savaşçı-göçebe, oldukça enteresan ama dinleri pek gelişmemiş bir topluluktu. İslamiyet’le karşılaşmaları, dağılıp gitmeye mahkûm olan yapılarına adeta can suyu kattı. O dönemde şaha kalkan Türk varlığı, modernlikle karşılaşınca yeni bir sorunlar yumağının ortasında buldu kendini. Bu öykü, Türklerin Psikolojisi’nde ruhsal yapı ve dışa vuran davranışlar ölçeğinde ele alınıyor. Denemelerden oluşan, okuyanın seveceği, hatta gülüp eğleneceği ama en çok da kara kara düşüneceği bir kitap Türklerin Psikolojisi.”
15.41 ₺ -
Şizofreni Bin Parça Akıl
Psikiyatri Uzmanı Dr. Adnan Çoban, bu kitapta, yıllardır üzerinde çalıştığı şizofreni hastalığını hepimizin anlayabileceği bir dille anlatıyor. Bilinenin aksine, erken fark edildiği takdirde tedavi şansı her geçen gün artan şizofreni hakkında en güncel bilgiler ve yaşanmış örnekleri içeren kitap, teknik detaylar yerine akıllardan geçen sorulara odaklanıyor. Şizofreni ile mizah, evlilik, doğum, çalışma hayatı, okul, sigara, çay-kahve tüketimi, sanat, kültür gibi konular arasındaki ilişkleri inceleyen Adnan Çoban, şizofreni hastaları, hasta yakınları ve bu konuyla ilgilenen herkes için bir başvuru kaynağı ortaya koyuyor.
247.90 ₺ -
Depresyon
Psikiyatri Uzmanı Dr. Oğuz Tan, depresyon konusunda merak edilen tüm soruları yanıtlıyor. Kitapta, hastaların ve doktorların dilinden vaka örnekleriyle depresyonun sebepleri, belirtileri ve tedavi yöntemleri ele alınıyor. Depresyondan kurtuluşta profesyonel tedavinin yanı sıra, kişinin düşünce sisteminin değiştirilmesinin de son derece önemli olduğunu vurgulayan yazar, sunduğu pratik çözümlerle depresyonu alt etme yollarını gösteriyor. Kitapta ayrıca, depresyonun zıddı diyebileceğimizi Manik hastalığı da vaka örnekleriyle ortaya konuyor. Depresyonun belirtileri ve sebepleri Maskeli depresyon ve distimi Vaka örnekleri Psikoterapi, antidepresanlar, elektroşok, manyetik uyarım ve diğer tedavi yöntemleri Manik depresif hastalık ya da iki uçlu mizaç bozukluğu Sinemada manik depresif hastalık Ünlü manik depresifler Depresyon ve kadın Loğusalık depresyonu ve âdet öncesi gerginlik sendromu Çocuk ve ergenlerde depresyon Yaşlılarda depresyon Depresyonla baş etme yolları Ve depresyonda olup olmadığınızı gösteren anket ve ölçekler
222.00 ₺ -
Kaygılanacak Ne Var
“Sosyal Fobi” ve “Korkacak Ne Var!”dan sonra Uzman Psikolog Yıldız Burkovik’ten yeni bir kitap daha: “Kaygılanacak Ne Var!” Kaygıyla yaşamak her an kaygan bir zemin üzerinde yürümeye benzer. Ancak kaygılar ne yapar eder hayatın her alanında, her yaşta hepimizi bir yerden yakalamayı başarır. Kaygı mı gelir bizi bulur, biz mi kaygıyı üretiriz, bilemeyiz. Ancak bilinen bir şey var ki, her kaygının mutlaka bir çözümü de vardır. “Kaygılan cak Ne Var!” zihnimizde uğuldayıp duran kaygının sesini kesecek önerilerle dolu bir kitap… Kaygılara elveda, huzurlu ve kendimizle barışık bir hayata merhaba!
166.50 ₺ -
Mükemmeliyetçi Kişilik
Uzman Psikolog Zehra Erol’dan, sürekli “her şeyin en iyisini yapmalısın”, “sen en iyi olmalısın” mesajına maruz kalan modern çağ insanının kusursuzluk çabasını anlatan bir kitap. Yazar, mükemmeliyetçiliğin nedenlerini, mükemmeliyetçilik-yetersizlik ilişkisini, bu duyguya zemin hazırlayan kişilik özellikleri ve anne baba tutumlarını, daima “mükemmel” olma çabasını ve mükemmeliyetçi kişilerle yaşamanın zorluklarını vaka örnekleriyle ele alıyor. Aşırıya varmış mükemmeliyetçiliği “optimal düzeye” çekme önerileriyle desteklenen kitap, bir türlü yakamızı bırakmayan “mükemmel olma” çabasını yeniden gözden geçirmemizi sağlıyor. “Hayatı boyunca kusursuzluğu ararken kendini unutan çok sayıda danışanım oldu. Zamanını bu uğurda harcayan ama tükenenin kendi yaşamı olduğunun farkına varmayan, bu arayış içinde sevdiği kişileri hatta kendini kaybeden... Mükemmeliyetçi olduğunu düşünüp bu etiketlemeyle kendi gelişimini sınırlayanları da çok gördüm… Mükemmeliyetçilik, hepimizin bildiği, bazen eksik bazen yanlış da olsa sıklıkla kullandığımız bir kavram. Bu özelliklere sahip kişilerin kendilerini tanımaları, onlar için geliştirici ve koruyucu olacaktır.”
111.00 ₺ -
İnanç Psikolojisi ve Bilim
Prof Dr. Nevzat Tarhan, bu kitapta “inanç” konusuna bilimsel bir yöntemle yaklaşıyor. Bunun ötesinde, sağlam inancın ve onun oluşturduğu dinî geleneğin ruh sağlığı için gerekliliğini vurguluyor. Dünyanın yaradılış gayesi nedir? İnancın psikolojik sağlığa etkileri nelerdir? Kanıta dayalı din nasıl olur? İnsan kendini hem özgür, hem de yaratıcının varlığına teslim olmuş hissedilir mi? İnanç geni var mıdır? Din bir takıntı mıdır? Ruh nasıl bir programdır? Ruh, beyin, beden ilişkisi nasıl olur? Bilim ne zaman dinin alanına müdahale eder? Dua ve ibadetin psikolojik ve fizyolojik faydaları nelerdir? Modern dünya, aklı ve bilimi yegane değerler sayıp kutsarken; inanç konusunu bilim ile birlikte anmaktan, iki olguyu aynı çizgide buluşturmaktan adeta kaçındı. OKUR YORUMU: Prof.Nevzat Tarhan ın en son kitabı olan inanç psikolojisinin inançla bütünlük sağlaması açısından sağladığı yararların yanında yeni tezlerin hazırlanıp bilim tarihine ve üniverstelere kazandıracağına eminim.Çünkü inanç bana göre globalleşen düünya,sekülerizm, küresel ısınma küresel kriz gibi medyatik cümlelerin arkasında kaldı.Tamam insanların din merakı inançlarının ayrıntılarını araştirma gibi hırsları var ama bunu bilimle yaklaştrmak yada şöyle söyliyeyim inançl a bilimi kafakafaya vermek yada onun psikolojik boyutunu düşünmek gibi bir derdi varmıydı? Geçen gün kanal d de adınıda vermek istiyorum genç bakış programında çıkan Darwinden-hala bazı bilim dergileri kendilerini kapak yapma cahilliğini gösteriyor malesef esefle kınıyorum- bin beter ateist bir profösörün anlattıklarına bu gün Nevzat hocanın yazdığı kitap bir şamardır.İnancın bilimin içinde ne işi var diyerek bilimi sadece akıl ve mantıka dayandıranlara iyi bir cevap.Yani günümüz yüzyılında inanç psikolojsinin perdesini açmak ve bilimsel verilerle anlatmak daha bile geç kalmıştır.Kitabın çıkması bu açıdan sevindirici konuyla ilgili geç kalınmış olsada Nevzat Tarhan gibi işini v psikoloji ilmini iyi bilen bir ekolün yazması bizim adımıza yinede şanstır.Kitabın sonundaki testte benca etkileyici ve kitabı okunur kılan diger özelliklerden... ....Ben özellikle meraklısına tavsiye ederim kitabı.İmkanım oldukca da bilimin yanına inancı yakıştıramayanlara göndereceğim bu kitap için Nevzat tarhan hocaya ve timaş yayınlarına kitabtan haberdar olmamı sağlayan konya fm radyosuna teşekkür ederim.
207.20 ₺ -
Var mı Beni Anlamak İsteyen
Var mı Beni Anlamak İsteyen” dünyanın değişimine ayak uydurmaya çalışırken bir yandan da kendileri değişen gençler için hayatı kolaylaştıracak bir kitap… Prof. Dr. Nevzat Tarhan bu kez, sorunlarını arkasında bırakıp hayata sevgi ve güvenle bakacak gençler için yazdı… “Var mı Beni Anlamak İsteyen”, günümüz gençleri, ebeveynler ve eğitmenler için bir rehber niteliği taşıyor. İçinde bulunduğumuz zamanın koşulları göz önünde bulundurul rak gençlerin dünyalarına ilişkin yapılan nitelikli analizler ve sorunlarına karşılık sunulan öneriler kolay okunabilir, akıcı bir üslupla gençlere sunuluyor. Kitap, “Gençliğin getirdiği sorunlar ve baş etme yolları”, “Eğitim ve kariyer yolunda başarı rehberi”, “Duygularını yönet kötü duygulardan arın” şeklinde üç bölümden oluşuyor. Bu üç bölümde duygusal zeka, dürüstlük, okul başarısı ve sınav kaygısı, karar verme, özgürlük kavramı ve sınırlar, büyüklük hastalığı olarak narsisizm, nankörlük, psikolojik yaralanmalar, şiddet, gelecek kaygısı, meslek seçimi, acelecilik, inatçılık, kuşkuculuk, baskıcı kültürün etkileri, teknoloji bağımlılığı ve zamanın değerlendirilmesi gibi; gençlerin kişiliklerine, gündelik hayatlarına ve geleceklerine dair birçok önemli konu ele alınıyor. Yazarın, tam da gençlik basamağının önünde duran bu konuları çeşitli başlıklar altında sunması, kitabın kolay okunmasını ve akılda kalmasını sağlıyor. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Anlattıklarımı nasihat olarak değil, senden daha kıdemli bir yol arkadaşının tavsiyeleri olarak değerlendirmeni diliyorum.” diyerek gençlere samimi ve içten bir şekilde yaklaşıyor kitabında. Yazar, gençlik döneminde yoğun bir şekilde yaşanan sorunları ele alarak hem gençlere hem de yetişkinlere çözüm önerileri sunuyor. Gençlerin yanı sıra, kitabında eğitimci ve ebeveynlere de tavsiyelerde bulunan yazar, ailevi ve toplumsal huzurun yolunu “gençleri anlamak” olarak gösteriyor ve eğitimcilere ve ebeveynlere soruyor: “Gençleri anlamak istiyor musunuz?” “Var mı Beni Anlamak İsteyen”, yetişkinler için gençleri anlama kılavuzu, kendi yaşadıklarını anlamlandırmaya ve sevdikleri tarafından anlaşılmaya ihtiyaç duyan gençlerin ise el kitabı olacak nitelikte.
7.54 ₺ -
Toplum Psikolojisi
Annesini öldüren kız öğrenci, evini terk eden karısını ve ailesini katleden genç koca, Anne-baba ve kardeşlerinin hayatına son veren kadın, sevgilisini öldürüp, kafasını keserek çöpe atan genç adam… Bu haberler artık manşetlik değer taşımıyor. Dünya geçmiş asırlara göre daha müreffeh fakat hayat standartlarının yükseldiği, zenginliklerin arttığı toplumlarda şiddet azalmıyor, hatta artıyor. O halde toplum neden böyle oldu? Dünya topluluğu nereye gidiyor? Her gün önünden geçtiğimiz bir toplumsal histeriyle karşı karşıyayız. Suçluların çoğu da akıl hastası değil. O halde sebep nedir? Tahammülsüzlük mü? “Öteki”nin duygusuna kayıtsızlık mı? Yoksa empati eksikliği ve bencillik yükselen bir trend mi? Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kitabında dikkat çekici tespitlerde bulunuyor. Yazar, bireysel ve toplumsal şiddet ilişkisini irdelerken, sosyal şizofreniden bahsediyor ve şizofreninin bireyden topluma doğru yayıldığını söylüyor. Bireyler arasında olduğu gibi, toplumlar arasında da güç ve kişilik çatışmalarının temel psikolojik dinamiği taşıdığından bahsediyor. Hem geçmişteki toplumları inceliyor hem de günümüz toplumunu, bireyler üzerinden biyolojik ve psikolojik verilerle tahlil ediyor.
19.53 ₺ -
Koruyucu Psikoloji
Zaman geçiyor, hayat hızlanıyor, günümüzde her şey gibi anne babalık tutumları da yeniden tanımlanıyor. Bugün çok sayıda aile çocuklarıyla sorun yaşıyor ve sayısız kaynaktan gelen bilgilerin bombardımanı altında kafaları karışıyor. Ne yapmalıyız? Doğru bir anne-babalık nasıl olmalı? Çocuklarımızı rekabetçi kişiler olarak mı yetiştireceğiz yoksa erdem sahibi insanlar olarak mı? “Koruyucu Psikoloji”, merhamet ve vicdan sahibi çocuklar yetiştirirken onları dış dünyanın getirebileceği gerginliklerden nasıl koruyacağımızı tartışıyor. Çocuklarımıza erdem, dürüstlük, ahlak, vicdan gibi değerleri aktarırken onlarla en güzel biçimde iletişim kurmanın yollarını ortaya koyuyor. Hedefi, 'duygusal ve ahlaksal zekâsı yüksek insanlar’ yetiştirmek olarak belirliyor. Ve ısrarla, hiçbir zaman hiçbir şey için geç kalınmış olmadığını; iyi niyet, çaba ve kararlılıkla yüründüğünde yaşananların hayatı anlamlandıracak ve kolaylaştıracak birer tecrübeye dönüşebileceğini vurguluyor. Prof. Dr. Kemal Sayar ve Psikolog Feyza Bağlan’dan, modern dünyada her aileye gerekli olan anne babalık tutumları üzerine kapsamlı ve farklı bir kılavuz.
236.80 ₺ -
Psikoloji Sohbetleri
Psikoloji Sohbetleri, kökeninde çoğu zaman psikolojik ve belki de psikiyatrik sorunların var olabildiği "hayata dair" durumlar hakkında Prof.Dr. Nevzat Tarhan'dan Oğuz Tan'a, Yıldız Burkovik'ten Adnan Çoban'a, Zehra Erol'dan Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Ali Köse'ye kadar geniş bir uzman kadro ile yapılan röportajlardan oluşuyor. Eser, hayatımızın her alanında karşılaşabileceğimiz güncel sorunlara çözüm önerileri sunarken, psikologların danışanlarıyla yaşadığı tecrübelerden yola çıkarak okurlara yol gösteriyor. Uğur Canbolat'ın hazırladığı kitap, "Sorunsuz evlilik mümkün mü?, Şizofreni müzikle tedavi edilebilir mi?, Unutkanlığın nedenleri nelerdir?, İnternet bağımlılığında ölçü ne olmalıdır?, Televizyon ve bilgisayar aile içi iletişimi bitiriyor mu?" gibi sorulara cevap ararken, güncel bilgiler ve pratik çözüm önerileri ile cevabını hep merak ettiğimiz birçok ilginç konuyu da mercek altına alıyor.
10.96 ₺ -
Kadınlar Erkekler Aşıklar
Ne Marslı ne Venüslü, hepimiz Dünyalıyız! Dünyanın en eski ama en çok merak edilen hikâyelerinden biri; kadınlar, erkekler ve bu iki cinsi birbirine bağlayan kuvvetli duygu aşk… Erol Göka ve Sema Göka kadınları, erkekleri ve âşıkları anlattılar. Kadınlar ve erkekler arasında var olduğuna inanılan ‘fark’a dayalı ‘çağdaş önyargıları’, başta ‘kadınlar Venüs’ten erkekler Mars’tan’ olmak üzere, bilimsel olduğu iznimi verilen yanlış inanışları esprili bir dille ortaya seren yazarlar, aşka yeniden ve ‘insanca’ bakmayı denediler. İndirgemeciliğin, kültürcü ve cinsiyetçi fanatizmin tuzaklarına düşmeden özgün bir bakış geliştirdiler. Belki de ilişkilerde yaşanan sorunların çözümü bu bakışta gizlidir. Kadınlar ve erkekler hakkındaki önyargılarımız neler? Toplumsal cinsiyet nasıl oluşur? Kadın ve erkek beyinleri arasında ne fark var? Kadınların ve erkeklerin duygu ve davranışları birbirinden ne kadar farklı? Farklı cinsler aşkı farklı biçimlerde mi yaşar? Aşkın aşamaları nelerdir? Aşk bitince ne başlar? Bir ömre kaç aşkı sığar? Nefretten aşk doğar mı? Aşkın büyüğü küçüğü olur mu?
185.00 ₺ -
Türklerde Liderlik ve Fanatizm
Doç. Dr. Erol Göka, bu kez merceğini Türk toplumunda liderlik ve fanatizm olgularına tutuyor. Hemen her kesimden insanın “lider”lik yarışında yer almaya çalıştığı günümüzde, Türk toplumunda asırlara meydana okuyarak değişmeden kalan liderlik kodlarını, yöneten-yönetilen ilişkisini, toplum olarak etnik-dini-siyasi düzlemde fanatizme eğilim gösterip göstermediğimizi deşifre ediyor. Göka, Türklerde liderlik kavramını; uhrevi ve manevi tanımlamalardan, lider mer zli itaat kültüründen, en önde görüneni “baba” olarak kabul etmeye meyyal alt yapımızdan başlayarak ele alıyor. Savaşçı zihniyetimizden ve segmentler üreten toplum yapımızdan yola çıkarak fanatizm karşısındaki tavrımızı ortaya koyuyor. Türk toplumunun ruhunda “liderlik” ve “fanatizm”in izini sürmek isteyenler için alternatifi olmayan bir kitap.
10.97 ₺ -
Ölme Ölümün ve Geride Kalanların Psikolojisi
Doç. Dr. Erol Göka bu kez dünyaya gelen herkes için en kaçınılmaz gerçek olan ölümü yazdı. Batı ve Doğu dünyasında ölüm kavramı, modern insanın ölüm bilinci ve ölümden kaçma çabası, kendi ölümümüzü ve yakınlarımızın ölümünü karşılama biçimlerimiz, ölüm deyince yaşadığımız korkular, ölümsüzlük arzusu ile ölme isteği arasında salınan ruh halleri, kayıplar karşısında hissettiklerimiz, acılarımız, kederlerimiz, matem süreci ve bitmeyen matemler, çocuk ve ölüm, dinin ve kültürel unsurların ölüm acısını sağaltmada üstlendiği rol ve ölüm deyince akla gelecek her türlü sorunun cevabı “ÖLME”de. Teorik ve felsefi altyapıyı zengin uzmanlık deneyimiyle destekleyen yazar, hepimize soğuk gelen ölüm gerçeğiyle “başımızı hoş etmenin” anahtarlarını sunuyor. Ancak ölümü inkâr etmeden, onunla yüzleşerek ve barışarak daha anlamlı bir hayat yaşayabileceğimizi hatırlatıyor “ÖLME” bizlere. “ÖLME” modern insanın psikolojisine İslam dünyasından, çağdaş Müslüman’ın ruh haline varoluşçuluk ve psikanalizden keşfe çıkan ilk çalışma.
9.60 ₺ -
Türkün Göçebe Ruhu
Önceki kitaplarıyla Türklerin psikolojisinin temel dinamiklerini tarihsel özelliklerinden beslenerek etraflıca çözümleyen Erol Göka, bu kez merceğini ruhumuzdaki göçebelik izlerine doğrultuyor. Göçebeliğin toplumsal yaşantımızda ve psikolojimizde nasıl etkiler gösterdiğini ve bu etkilerden bugüne ne gibi izler kaldığını inceliyor. Türk göçebeliğinin kendine özgü özelliklerine vurgu yaparak, Anadolu’ya gelişimizden itibaren yerleşik yaşama geçişimizin hikâyesini ele alıyor. Neden kent yaşamına geçişte bu kadar zorlandığımızı ve aynı şekilde, büyük ölçüde yerleşik yaşama geçmiş olmamıza rağmen neden toplumsal psikolojimizdeki göçebelik mirasını silip atamadığımızı anlatıyor. Türk’ün Göçebe Ruhu, göçebeliğin toplumsal yaşantımızda ve psikolojimizde nasıl etkiler gösterdiğini ve bu etkilerden bugüne ne gibi izler kaldığını inceliyor. Yıllardan beri “Türk grup davranışı”, “Türklerin psikolojisi” gibi başlıklar altında Türklerin tarihsel psikolojisi üzerine çalışan yazar, tarih boyunca değişmeyen davranış kalıplarımızın neler olduğunu göstermeye gayret ediyor. Bu kitapta da bugün hemen tamamı yerleşik olan toplumumuzda evde, dilde, mekânla bağımızda, kültürümüzde, ruhumuzda, sosyal hayatımızda, ilişkilerimizde, eğlence biçimlerimizde yani hayatımızın her cephesinde göçebelik etkilerinin nasıl sürdüğünü gözler önüne seriyor.
13.70 ₺ -
Aşk Her Şeyi Affederse
"Aşkın ahlakla bağlarının her geçen gün daha da koptuğu, 'Aşk her şeyi affeder mi?' diye şarkıların söylendiği, sadakatsizlikle aşkın aynı yerde olamayacağını bir türlü anlayamamış bir dünyada yaşıyoruz uzunca bir zamandan beri. Teknomedyatik dünyada ruhlarımız bir türlü huzur bulmuyor. Bu dünyaya daha fazla barış ve adalet, sevgi ve merhamet katılabilmesi için, aşkın yeniden ahlakla birlikte tanımlanması gerektiğini düşünüyoruz. İşte bu nedenle, teknomedyatik dünyada aşk ve ahlakı masaya yatırıyoruz." Erol Göka'dan yepyeni bir çalışma: Aşk Her Şeyi Affederse Teorik ama samimi, yabancı düşünür adları ve alıntılarıyla dolu ama bizden, yerli ama yüzü insanlığa dönük, dışarıdan bakıyor ama tepeden değil, objektif ama içimizdekini yakalamaya çalışıyor, insanlığını bizimle paylaşıyor, bizi daha çok insan hissettiriyor.
166.50 ₺ -
Merhamet Kalbe Dönüş İçin Son Çağrı
Ümit ve merhamet. ‘Bir düş kuruyorum’ diyebilmek. Soluduğumuz havayı zehirleyen ve bizi birbirimize düşman kılmak isteyen zalimlere inat, merhamet. Çünkü zalimlik ötekini utandırarak, aşağılayarak, onun saygınlığını ayaklar altına alarak, haklarını değersizleştirerek zulmünü icra eder. Merhamet, insan onur ve saygınlığının çiğnenmesine karşı durmaktır. Kemal Sayar, bizleri dağılmış pazar yerlerine’ benzeyen güzel ülkemizi merhametle onarmaya çağırıyor. Komşumuzun acısını kendimizin bilerek, konuşarak, anlayarak, farklılığı kabullenerek, severek… Merhamet aşısı ümidin kandillerini yeniden yaksın…
11.99 ₺ -
Kendine İyi Bak
Kemal Sayar’dan ruhlara şifa olacak bir kitap daha: Kendine İyi Bak “Şöyle bir bakın etrafınıza: İnsan ilişkilerinde bir kirlenme, ruh dünyamıza sinmiş bir çirkinleşme yok mu? Hayatın pek çok alanında, güzelliğin izini sürmek dururken, çirkinliğe mağlup olmuyor muyuz? Dikkatlerimizi güzel olanı seçip ayıklamak yerine çirkin olanı teşhire yöneltmiyor muyuz? Çirkinliği konuşmaya ve yaşamaya ayırdığımız saatler arasında, güzellikle dolu nların bir hükmü, sahiciliği ve heyecanı kaldı mı?” … “İnanmak güzelliği görmeyi, güzellikle hemhal olmayı mümkün kılmıyorsa, ortada önemli bir sorun var demektir. İnandığını söyleyen insanlar hâlâ ‘Tanrı’nın sözlerini işitme kıtlığı’ çekiyorlarsa, bu sorunu iyi teşhis etmek gerekir.” … “Aslolan güzelliktir ve kâinatı temaşa eden kişi şerrin hayra, çirkinliğin de güzelliğe inkılâp edebileceğini fark eder. Ki insana verilen görev, bozulmuş olanı onarmak, yıkılmış olanı yerine koymaktır.”
9.25 ₺