-
Meczup Fatih Duman
Nereye gidersem gideyim yanımda kendimi de götürmek zorunda olmak ne kadar kötü. Bunca gidişimin sebebi kendimden kaçacak bir yer bulmak aslında. Bir çare aramak. Ama olmuyor, insan derdinden kaçsa kendinden kaçamıyor. Belki de bunun tek çaresi aklından kaçmak. Kendinden kaçmak için aklını kaybetmek gerekiyor galiba. Ama bir de gitmeyen, terk etmeyen ve hep bekleyenler var. İşte onlar gitmelerin de ayrılığın da ve hatta ölümün de sevdayı bitirmediğini biliyorlar. Cânım kâri, beklemenin güzel olduğunu söylemiştim daha önce. Beklenen güzelse diye de bir şart eklemiştim. Bu kez bir insanın neyi, niye ve ne kadar bekleyeceğini anlatmaya gayret ettim. İşte bu okuyacağın bir bekleyiş öyküsü, sevdanın bir cüzünün de beklemek olduğunu anlatan bir öykü. Zira ben anladım ki sevmek, beklemektir. Gelmeyeceğini bilsen de beklemek...
90.00 ₺ -
Rahlede Başlayan Sevda
İslam dininin en büyük şiarlarından olan Kur'an-ı Kerim'i öğrenmek, talim ve tecvid üzere okumak ve onu ezberlemenin en kolay ve kalıcı yaşı ikinci çocukluk dönemidir. Çocukluğumuz öyle bir hazinedir ki; içinde barındırdığı duygu ve davranışlar bizim ileride nasıl bir birey olacağımızı ortaya koyar. Davranışta disiplin, duygu da özgür ruhlu yetiştirilmiş çocuklar, bilinçli aile ve donanımlı bir hocanın elinde elbette başarılı bir hafızlık hikayesi ortaya koyarlar. "Her çocuk hafızlık yapabilir mi?" sorusunun cevabı ise ailedeki huzur ve güven ortamında saklıdır. Ruh dinamikleri sağlam olan bireylerin kurdukları yuvada yetişen çocuklara Allah, Peygamber ve Kur'an-ı Kerim sevgisinden bahsedildiğinde bunu elinin tersiyle itmesi düşünülemez. Tam aksine çocuklukta sıcak bir ses tonuyla süslenmiş Peygamber kıssaları, dini hikayeler ve hafızlığın değeri ile büyüyen çocuklar kendi isteği ve gayreti ile hafız olurlar. Bıkmadan, bıktırmadan, yorulmadan, yormadan... Bu kitabın yazılışında ki gaye; bizlere Allah'ın emaneti, hanelerimizin aziz misafirleri olan çocuklarımızı doğru zamanda, doğru alt yapı ile ve doğru yerlerde severek hafızlık yapmalarına katkı sağlamaktır. Şu anda hafızlık yapan çocuklarımız ve ailelerine ışık tutacağını düşünüyorum. Yazı bir büyüdür, sırrı ile söylenirse yaşama sevinci oluşturur.
59.50 ₺ -
Betül Üniversiteden Medreseye
Mevlamız. "Ben ilmi isteyene, zenginligi istedigime veririm. buyurdu. Ben de ilmi istiyordum. Bu istegim devam edecek miydi?Asik masugu icin cilelere katlanabildigi gibiben de ilim askiyla nefsimin zor gosterdigi şeylere katlanabilecek miydim?
100.00 ₺ -
Geçmişimi Yaktım Geldim
Bu kitap, geçmişini yakıp da gelmiş bir gencin hikâyesi... Yolunu kaybetmiş, kafası sorularla dolu, söz dinlemez, asi bir gencin... Sayfaları çevirip okumaya başladığında bu hikâyenin hayat kadar gerçek olduğunu göreceksin... Kendini bir anda merak ve heyecan içinde bulacaksın. Öyle ki; her cümlesi bir kor gibi yüreğine düşecek. Duygu yüklü ve hayret verici olaylar seni alıp götürecek. Bu yaşanmış içli hikâyeyi okumaktan ziyade yaşayacaksın. Bu hisle kitap bitene kadar elinden bırakamayacaksın. Ve en sonunda da; “Böyle bir son olamaz!” diye çok şaşıracaksın. * * * Günlerce etkisinden çıkamayacağın bu kitapla yeni bir hayata var mısını
120.00 ₺ -
Cengiz Hana Küsen Bulut
“Güç yozlaştırır, mutlak güç mutlak yozlaştırır!” Cengiz Han’a Küsen Bulut, büyük usta Cengiz Aytmatov’un olgunluk döneminin en güzel yapıtlarından biri, belki de en güzelidir. Bir yandan adaletsizliğin, totalitarizmin ve mutlak güç talebinin nihai sonuçlarını ve yarattığı emsalsiz tahribatı, bir yandan da her sonun bir başlangıç olduğunu, umudun direnmek demek olduğunu son derece edebi ve estetik bir biçimde anlatır.
56.94 ₺ -
Dişi Kurdun Rüyaları
Cengiz Aytmatov, ustalık dönemi eserlerinden biri olan Dişi Kurdun Rüyaları’nda insana, yaşama ve doğaya dair etkileyici bir hikâye anlatıyor. İnsan hırsının, acımasızlığının ve açgözlülüğünün doğada ‒ve ruhlarımızda‒ yarattığı yıkımı büyük bir ustalıkla okuruna sunan Aytmatov, romanında yaşamın; doğumla ölüm, sevinçle keder ve iyilikle kötülük arasındaki bitimsiz salınımını dile getiriyor. İdeallerinin peşinden koşan Avdiy’in adanmışlığının, afyon kaçakçıları ve avcıların zalimliğinin, Issık-Göl’ün kıyısında kendilerine sade bir hayat kuran çiftçilerin ve elbette dişi kurt Akbara’nın bozkırın engin topraklarında düğümlenen serüveni bir bakıma insanın yeryüzü tecrübesinin de hikâyesi...
94.90 ₺ -
Ahi Bir Ahi Evran Romanı
Bu kez sana, bütün bu derdime bir dert daha katıp birini anlattım. Hatta şöyle bir cümle kurdum kitabın içinde; “Kitaplar bazen birilerini hatırlatmak için değil başka birilerini unutturmak için yazılır ama biz bilmiyoruz diye onlar yok mânâsına gelmez ki.” İşte bu sefer öyle birini anlattım sana; Ahî Evran’ı. Elbette ismini duydun ve biliyorsun. Ama o kadar. Aslında kimdi? Neden önemliydi ve neden unutturuldu? Pek çoğuna cevap verebilirim belki ama hepsine değil. Zira dedim ya “söylemediklerim de var.” … Zamanı aşacak bir hikâyem var sana anlatacağım. Bugünü, dünü ve maziyi bir arada bulacağın bir hikâye.
142.50 ₺ -
Arzuhal
“İçinde mektup olan Mektubat’ı bir süre aradım, tahmin ettiğim gibi üst rafta duruyordu. Hemen tanıdım, tanımamak imkânsızdı, çocukluğumdan beri bu iki cildin kavuşma hikâyesi beni hep çok etkilemişti. İçeriği hakkında hiçbir şey bilmiyordum, ilgimi de çekmemişti. Ama Hâce’min her gün mutlaka bir parça okuduğu, özel zamanlarını ayırdığı kitaptı. Onları ayırmaya kıyamayıp her ikisini de raftan aldım, dayımın yatağının ucuna oturdum, kitabın sayfalarını biraz karıştırdıktan sonra sararmış zarfı buldum. Zarfın üzerinde, ‘Emanetime, Zühre’me’ yazıyordu. Ellerim titriyor, akan gözyaşlarım zarfın üzerine damlıyordu. Sakinleşmeye çalıştıkça içimdeki yangın daha da alevleniyordu. Zarfı aldım öptüm, kokladım. Nadide bir emanetmiş gibi titizlikle açtım. İç içe katlanmış sayfalardan uzunca bir mektup yazıldığını anladım. Hem bedenen hem ruhen sakinleşmeyi bekledim, yavaşça katlanmış kâğıtları açıp okumaya başladım.”
180.00 ₺ -
Gözyaşı Ülkesi
“Kimsenin hikâyesine gülmeyin, sizinkisi daha bitmedi. Ne yaşayacağınızı bilemezsiniz…” “Şimdi hüzünlerin en koyusunu giyindim ve ümitler senin yanında tazeydi. Ah, Ahmet! Beni yarım bıraktın. Bu yarım kalmışlık kaderime öyle yansıdı ki her yarım beni buldu. Senden sonra hiçbir yarım tama ermedi. Pansuman edilmeyi unutulmuş bir yara gibiyim sensiz. Kaldım bir başıma, düştüm büyük bir kavganın ortasına. Geleceğe dair tüm ümitlerimi yitirdim. Sonumuz ne olur bilmem. Sensizken bir numara büyük çekiyorum acıları. Nasıl olsa seneye de gelmeyeceksin sen.” diyerek ağladı Mone… Bu kitap; Suriye savaşında eşini, çocuklarını ve tüm yakınlarını kaybetmiş bir kadının gerçek hayat hikâyesidir. Harap olmuş, yakılmış, yıkılmış bir ülkenin anatomisidir…
245.00 ₺ -
Eylül Vurgunu
“Hani, bizi sadece ölüm ayırırdı? Söylesene, hangimiz öldük?” “Aklımdan çıkmıyorsun, aklım çıkıyor sen çıkmıyorsun. Olmuyor işte… Bugün yine seni özlerken yakaladım kendimi. Demek ki içimde hâlâ sana rastlayan duraklar var. Takvimler değişti, hasret yine aynı... Oysa ikimiz de aynı şeyi düşünüyoruz; ben seni, sen kendini! Bazı günler hiç aklıma gelmiyorsun. İşte o günler iyiyim. Ama bugün o günlerden biri değil. Anlaşılan yarın yine devam edeceğim gözlerinden... Dudağımın kenarında kabuk bağlamayan yara gibi oldun. Azıcık gülsem kan, hiç gülmesem koca bir hüzünsün. Canımın içi, çok acıyorsun, çok acıtıyorsun...”
203.00 ₺ -
Can Kırığı
Olmadı... Olamadı... Dinlediğim o nefes de sustu. Onun gidişiyle bendeki tüm sesler de sustu... Hayallerim sustu... Sevinçlerim, kahkahalarım sustu... Kadınlığım sustu... Akif’ten sonra bende kalan tek şey analığımdı. Üzerini bal mumuyla sıkıca mühürleyip kapadığım ve en tenha köşelere sakladığım kadınlığımın yerinde şimdi dimdik duran bir analık vardı. Ben artık ölümden korkmuyorum, ölümlerden korkuyorum. Birincisinde sadece ben varım. Ama ikincisinde tüm sevdiklerim var... Tıpkı şairin dediği gibi, içim hep bir “Hoşca Kal Ülkesi” oldu. Tüm sevdiklerim gidiyordu. Bir bendim geride kalan. Tıpkı yatağı değişmeyen ırmak gibi... Tıpkı yerinden bir santim bile ayrılmayan kıtalar gibi, dağlar gibi... Gidenler gidiyor, dönmüyorlardı... Ben ise hep bekliyordum. Ağlıyordum... Özlüyordum... En insanî yanımla, kayıplarımın yasını tutuyordum... Ama toprak aldığını geri vermiyordu...
140.00 ₺ -
Aşk Yağmuru Sever
“Geç kalma iki gözüm. Burada her yer hazan, her yer hüzün...” Anadolu’nun küçük, şirin bir ilçesi… Ve bu ilçede kaderleri kesişen dört insan… Hayatın zorluklarına karşı birbirine tutunmaya çalışan bu insanlar aşklarıyla, hüzünleriyle, yanlışlarıyla, günahlarıyla, özlemleriyle yüzleşiyorlar… Tüm bu dünya keşmekeşi içerisinde doğruyu bulma, güzele ulaşma, iyiliklerle donanma yolunda karşılarına çıkan her türlü zorluğu aşma adına İlknur’un teslimiyeti, Uğur’un metaneti, Yasemin’in isyanları, Ahmet’in özlemleri acaba bu insanları nereye götürecek? Aşk Yağmuru Sever romanının satırları arasında kendinizden bir şeyler bulacaksınız. Aşk, özlem, isyan, acı, hasret, gözyaşı ile yoğrulmuş hayatlar sizi bekliyor…
122.50 ₺ -
Martı Jonathan Livingston Dördüncü Bölüm İlaveli
Durgun denizin minik dalgacıkları üzerinde, güneşin altın gibi ışıldadığı pırıl pırıl bir sabahtı. Sahilden bir mil uzaklıkta, denizi kucaklarcasına ilerleyen bir balıkçı teknesi, martılara kahvaltı zamanının geldiğini haber veriyordu. Binlerce martı, bir lokma yiyecek için mücadeleye girişmişti bile. İşte zor bir gün daha başlıyordu.
22.13 ₺ -
Kehribar Geçidi Ciltli
Roma üzerinden bir insanlık tarihi ve insanlık durumları okuması sunan roman aynı zamanda incelikle işlenmiş detaylarıyla Roma İmparatorluğu'nun toplumsal, siyasal ve dinsel öğelerini de ustalıkla resmediyor. Nazan Bekiroğlu, Kehribar Geçidinde hem İslam hem Hristiyan kültürlerinde yer bulan yedi uyurlar anlatısı ve Roma İmparatorluğu'nun dağılmadan önceki son yüzyılı üzerine bir roman kurguluyor.
418.10 ₺ -
Kehribar Geçidi
Roma üzerinden bir insanlık tarihi ve insanlık durumları okuması sunan roman aynı zamanda incelikle işlenmiş detaylarıyla Roma İmparatorluğu'nun toplumsal, siyasal ve dinsel öğelerini de ustalıkla resmediyor. Nazan Bekiroğlu, Kehribar Geçidinde hem İslam hem Hristiyan kültürlerinde yer bulan yedi uyurlar anlatısı ve Roma İmparatorluğu'nun dağılmadan önceki son yüzyılı üzerine bir roman kurguluyor.
351.50 ₺ -
Sensizlik Gitsin Sen Gel
Nice kafiyelere takıldı yüreğim, Bir umudun sallantısına kapıldı içim. Onca zamandır yokluğunu kabullenemedi, Düşündükçe incindi ve kırıldı sevda niyetim. Geçmiş gözlerimin önüne bir perde çekti, Hayat anıları savururken yüzüme, Yüreğim titredi üşürken sensizlikte... Yaralı gönlüm unutmak isterken adını, Sana kavuşmak için attım her adımı... "Özür beyanım, af dilekçem, son arzum budur... Ah! Sevdan ki ömrüme aşk'ı hümayundur. Hayattan azat, deryadan namzet gözlerin, özüm, ruhumdur, Adın ile pişmanlığım ufkumu hüzünle doldurur... Vuslat iniltisiyle bekleyen bu yüreğime affınla gel! Sensizlik gitsin sevdiğim, sen gel!"
72.00 ₺ -
Allahla Tanışma Defteri
GÖZÜNLE GÖRMEDEN İNANMA!Her şey Çetin dedemle zeytinlikte sohbet ederken başladı. Dedem bana ‘Evladım gözünle görmediğin hiçbir şeye inanma!’ dedi.Neeee?! Gözümle görmediğim hiçbir şeye inanmayayım mı?– Ama ben Allah’ı da gözümle görmüyorum ki?!!!Meğer Allah’ı görüyormuşum.Ama gözümle değil de başka türlü görüyormuşum.Nasıl oluyor diye merak ediyorsan doğru yerdesin.Çünkü ben de merak ettim ve dedeme, nineme, anneme, babama onlarca soru sordum.Bu soruların cevaplarını da Allah’la Tanışma Defterim’e yazdım.Bazı insanlar çok soru sorduğumu düşünüyor olabilir.Ama N’eedim? Bari Sorayımdedim!
134.00 ₺ -
Bir Adın Kalmalı Geriye
Tarihi okumanın değerini, yaşınız ilerledikçe daha iyi anlıyorsunuz. Tecrübeye kulak verenler için geçmişten çıkarılacak dersler çok önemlidir. Çünkü akıllı kimseler bilir ki her şeyin bir başlangıcı var... İlk defa keşfedilen bilgilere yaklaşımları okumak, fikir sahibi olarak değerlendirmek ve kendi keşiflerimiz için çözüme ulaşmak daha kolay olmaz mı? Fikir insanı geliştiren yegâne faktördür, diyoruz. Peki, sizden geriye kalacak olan, hayır dua kapısına vesile olacak eseriniz kıymetsiz olabilir mi? Unutma! Bir adın kalmalı geriye... Bir yararın dokunmalı insanlığa ve geleceğe. Bir de samimiyetin ve muhabbetin ile yoğurduğun keşfin yol göstermeli yolundan yürüyeceklere..." Cezeri ne diyordu? Denenmemiş her bilgi doğru ile yanlış arasında bir yerde asılı kalır... Gelin beraber deneyelim, beraber keşfedelim.
78.00 ₺ -
Süleyman Han
Vehimi, Koca Kurt! Her köşe başından çıkıp dünyanın her yerinde düşmana aman vermeyen gözü kara yiğit! “İnsanın doğası nedir Vehimi? İktidar hırsına kapılıp riyakarların fitnesine kanan insana hırs neler yaptırır?” Değil mi ki kılıcın iki tarafı da keskindir, değil mi ki Sultan Süleyman en çok sana güvenmiştir… Anlat Vehimi, sorgucuların keskin gözlerinin içine bakarak anlat. Sen mi vurdun Sultan Süleyman’ı sırtından? Sağ kolu olduğun Hünkarına sen mi kıydın? “Süleyman Han’ın yanına, vefatından yalnızca yarım saat kadar önce girme fırsatı buldum. Derin, gürültülü soluklar alıp veriyordu Süleyman Han… Fısıldadım usulca, ‘Sultanım… Ben geldim Sultanım…’ Sessizlik… Ruhun umuda bakan aydınlık yüzü ile aklın gerçeğe bakan karanlık tarafı arasında bir gölge vardır. Beni o gölgeye iten de Süleyman Han’ın göz kapaklarında gördüğüm o bir anlık kıpırtıydı. Üzerine eğildim, ‘Hünkarım beni işitiyor musunuz?’ Biraz daha eğildim, yüzümü yüzüne yaklaştırdım, ellerimi yastığının iki yanına dayadım… Sonra…” Muhteşem bir devir kapanıyor! Görkemli bir rüya son buluyor! Kanuni ve Sultan kitaplarıyla okurları heyecanlı bir serüvene sürükleyen ödüllü romancı Okay Tiryakioğlu, üçlemenin son kitabı Süleyman Han ile karşınızda. Nefesinizi tutun; gerçek ile kurgu arasında ki bu kararsız yürüyüşte ihtiyacınız olacak.
196.10 ₺ -
Akdenizin Doğusu
Modern Arap Edebiyatı’nın en büyük temsilcilerinden Abdurrahman Münif’ten Ortadoğu’nun yıllardır değişmeyen siyasi atmosferine ilişkin çarpıcı bir eser. Münif’in tüm renkleriyle betimlediği Orta Doğu’da geçen roman, cezaevinde gördüğü işkenceler sonucunda sağlığını kaybetmiş Recep’i tedavi için Avrupa’ya taşıyan bir gemide başlar. Entelektüel bir muhalif olan kahramanımız beş yıl cezaevinde çeşitli işkencelere maruz kalır. Münif bu romanı ile bir mahkûmun gözünden özgürlüğü, yıllarını cezaevinde geçirmiş bir Doğulu’nun bakışıyla Batı’yı görmemizi sağlıyor. Arap toplumunun sosyal ve bireysel yaşamına dair sadece edebiyatın bizlere verebileceği bilgiler ise paha biçilmez. “Susuyordum... Fakat dış dünya kafamda bir ateş topu gibi koşmaya devam ediyordu... Bu dünya gerçekten var mı? İnsanlar hâlâ sinema kuyruğuna giriyorlar mı? Gülüyorlar mı? Bahçelerde oturuyorlar mı? Arabalar! Hâlâ caddelerde ilerlemiyorlar mı? Satıcılar, bakkallar ve müzeler? Ah ne çok özledim müzeye gitmeyi, ya kadınlar? Kadınlar büyük şehirde binlerce, on binlerce, her bir kadın çılgınca ve sıcak bir dünya...”
108.04 ₺ -
Abbara Bir Umudun Masalı
Kâfirun ve Sarı ile darbeler dönemine İç Anadolu bozkırından ışık tutan Ahmet Tezcan uzun bir aradan sonra çarpıcı bir şehir romanı ile Mezopotamya ve Mardin'in büyülü dünyasının kapılarını aralıyor. Abbara; Houston, Matera, Mardin üçgeninde umutsuz bir arayışın, hayâl ile hakikat arasında sürprizlerle dolu masalsı öyküsü. Şehir ve insanın; ihanetler, yalanlar ve zulümler karşısında, aşka, dostluğa ve umuda sarılarak sonsuza ulaşma çabası.. Her insan bir abbaradır, her abbara bir umut! Oysa ben; hayatıma yabancı bu şehirde, yerin metrelerce altında, umarsız yarasaların nemli kaya çentiğine tutunup baş aşağı uyuduğu soğuk, ıslak, küf karanlık su kanalında, bana dair bir iz bulmak ümidiyle, pili bitti bitecek el fenerinin sarı, titrek ışığında sürüklenen gölgeydim. Işık ve gölgeler şehri Mardin’de, ışıkla buluşmayı arzulayan siyah bir leke...
122.64 ₺ -
24 Saat Müslümanca Bir Hayat
Mü’mini, imandan amele, abdestten namaza, zikirden istiğfara, selamdan musâfahaya, misafir ağırlamadan uğurlamaya, kalemden kelama, projeden inşaya, nişandan izdivaca, para kazanmadan infak etmeye, düğünden derneğe, taziyeden cenazeye, fertten cemiyete, evden çarşıya kilim dokur gibi ilmek ilmek hayatını irfanla dokumaya çağıran bu eser, Allah’a, Rasûlüne (s.a.v) ve cemiyete karşı onda ve terbiyesiyle memur olduğu evladında bir farkındalık oluşturmaya ve buna bağlı olarak bir şuur inşa etmeye taliptir. Evlerde, medreselerde ve iş yerlerinde kurulacak ders halkalarında babalar, muallimler, amirler ve tacirler nezaretinde bu eser okunur, Allah’a (c.c) ve Rasûlü’ne (s.a.v) ait ayetler, hadisler ezberlenir ve gereğince amel edilirse mekân değişir, zaman mübarek çağlarla irtibat kurar, işte o zaman ev de, iş yeri de İslâm okulu olma noktasında önemli mesafeler kat eder. Özlemini çektiğimiz müeddeb nesil, fabrikalarda değil, Allah (c.c) ve Rasûl (s.a.v) buyruğunun hâkim olduğu evlerde yetişecektir. İslam evinden mahrum olan Batı, bilimde-sanayide terakki ettikçe ahlakta tedenni etti. Büyük İslâm medeniyetinin ruh vereceği yeni dünyanın yüce devletinin tebâsı böyle bir sendrom yaşamayacak. Çünkü madde planında terakkinin yoluna açacak âlim ve arif gibi sanayici de mühendis de İslam okulu gibi faaliyet gösteren evlerde yetişecek.
105.00 ₺ -
Cenazene Mahalle Bakkalı Gelir
İnsan derdini anlatmak için onlarca yol bulabilir belki kâri. Kimi söyler, kimi ağlar, kimi kaçar gider ve kimi de yazar. Ama bence en asil olanı susmak. Ben yazmayı söylemekten değil de susmaktan bir cüz olarak görenlerdenim. Yazarak susmak diye bir hâl bu bahsettiğim. Kendine saklamaya gücünün yetmediklerinin ardına saklanmak bir çeşit. Tanımadığın, tanışmadığın biriyle dertleşmek gibi. Hem söylemek hem de söylememek yani. … Bu kez sana değişen, başkalaşan hatta bence kötüleşen ne varsa –elbette kendimce– ondan bahsetmek istedim. Bizim mahallemizden, bizden, bizim gibilerden. Bir mahalle bakkalında leblebi tozunu, eski bir kıraathanede şekerli oraleti, mahalle aralarında top oynayan, ip atlayan çocukları aradım bu kez. “Sen de değiştin be abi!” diyenlere hak vererek biraz değişmesini istemediklerimi, eski ve güzel olanları yazdım.
105.00 ₺ -
Sensiz Olmaz
İsmini Sen’siz Olmaz adlı yazıdan alan bu kitapta, kimin ne bulacağını bilmiyorum. Duâm şu: Allah, sorularınızın cevâbını, çıkmazlarınızın çıkış kapısını, dertlerinizin devâsını bu kitapla lûtfeylesin. Böylece sâdece kitabı değil, vesîlesiyle yaşanan her türlü huzûru ve ferahlığı da sadakalarımız arasına dâhil eylesin.
77.00 ₺ -
Namazla Yeniden Doğdum
Bir manken olarak benim yaşadıklarım, ömrümün 45 yılına sığdırdıklarını, sizin için ne kadar önemlidir, bilmiyorum. Mankenlerin ve sanatçıların şöhret oldukları dönemde nasıl yaşadıkları, ne yaptıkları çok ilgi çeker ve merak edilir. Ama ya sonar ? Çoğu kez unutulur gider. Hele de eskiyen mankenlere hayatın ne yaptığıyla bu günlerde, bunca debdebe arasında kaç kişi ilgilenir ve kaç kişi böylelerinin yaşadıklarından süzülüp kalanlardan kendisine bir ders çıkarır, bilemiyorum. Tek bildiğim, bu dünyaya geldim ve gidiyorum. Geride kalacak olanlara bir "selam" verebilmek ümidiyle bu satırları yazıyorum. Bazen büyük bir toplulukta, bir camiada tek kişinin yaşadığı her şey, orada bulunanların tamamının yaşadığı ve yaşayacağı her şeyin özeti olabilir. Yani belki de anlatacaklarım, kendi başıma gelenlerle birlikte bir neslin yaşadıklarıdır... Çünkü şöhret, tek kişilik bir hayat değildir! Şöhret, bir insanın bedeninde kalabalıkların bir yöne doğru akışı gibidir.
137.50 ₺ -
-
Gerçek Bir Kahramanın Hikayesi Civanmert
Dikkatli ol,demişti, Kalbin su toplayabilir, onun hikâyesi bildiğin hikâyelerden değil. Esrarengiz kelimesinin anlamını bütün bu satırları yazmaya başladıktan sonra kavradım. Sonra civanmert kelimesi girdi düşlerime ve böylelikle hikâye başladı. Öyle bir hikâye ki binyıllarca Civanmert'in heybesinde savaşları, rüyaları, rivayetleri ve esrarengiz olayları eksiksiz bir şekilde bugünlere taşımış. Sonunda da benim muradım olmuş. Civanmert, dualarımda adını anıyorum, buna hakkım var mı? Civanmert, çorbandan bir yudum da ben içebilir miyim? Yeryüzünde her şey görebildiklerimizden ibaret değil. Aslında bütün gizem bizim göremediklerimizde. Ey civanmertler! Yiğitçe davranın ve mert olun, çünkü yük ağırdır.
14.30 ₺ -
Bir Vicdan Uyanıyor
Kuru toprağa hayat verip oradan güller, sümbüller fışkırtan yüce Allah'ın rahmeti, nice ölü kalplere hayat vermiştir, nicelerine verecektir. Sonsuz kereminin bir neticesi olarak bu kitabımızı bir tek ferdin uyanışına sebep kılarsa maksat hâsıl olmuş, mükafat elde edilmiş demektir. Bundan ayrı ve başka bir iddianın sahibi olmadığımızı beyan ederek kitabımızı açıyor, samimiyetle okuyan dostlarımıza doğru yolda başarılar diliyoruz.
97.50 ₺