-
Osmanlı Devletinde Kölelik
İnsanlığın tarih sürecince yapmış olduğu kötülüklerin en çirkini, insan neslini koruma gayesiyle kurulmuş olan kölelik müessesesinin, kendi hemcinsini her türlü haktan mahrum edecek, hatta yaşama haklarına son verecek şekilde uygulamasıdır. Genelde hukuk açısından kölelere herhangi bir maldan daha fazla yer vermeyen kölelik müessesesinin, İslâm dininde değişik bir tarzda yer alıp yirminci yüzyıla gelinceye kadar Müslümanlar arasında tatbik edilmiş olması bir hakîkat olmakla beraber, bunun nasıl olduğu hakkındaki bilgi pek azdır. Çağımız insanları için tamamen yabancı veya sadece Batı ülkeleri ve özellikle Amerika daki kölelik sisteminin, roman ve filmlerde işlendiği şekilde olduğu zannedilen kölelik müessesesi, zamanımızın Müslümanları tarafından da aynı şekilde mülâhaza edilmektedir. İslâmiyeti bir hayat nizâmı olarak benimsemiş kişiler, zaman zaman İslâmî kölelik konusunda muhatap oldukları sorulara cevap vermekte zorlanmaktadırlar.
13.40 ₺ -
Türk Memlukler Döneminde Saray Ağalığı Üstadarlık (1250-1382)
Memlükler ( 648-923/1250-1517), tarihte kurulmuş en büyük Müslüman-Türk devletlerinden biridir.BU devleti kuran Türk asıllı Memlükler, Aynicalut savaşı'nda Moğollar'ı hezimete uğratarak onların ilerleyişini durdurmuş, Suriye ve civarındaki Haçlı prensliklerini ortadan kaldırarak da bölgedeki Müslüman hakimiyetini kesin bir şekilde temin etmişlerdir. Dönemin tarihçileri tarafından "Türk Devleti" (ed-Devletü't-Türkiyye) olarak nitelendirilen Memlükler, Osmanlı Devleti'nin de bir çok bakımdan istifade ettiği güçlü bir askeri ve idari teşkilat kurmuşlardır.Abbasiler'den itibaren Müslüman devletlerin teşkilatları içeri- sinde görülmeye başlayan ve Selçuklu-Eyyubi kanalıyla Memlükler Devletine geçen saray ağalığı (Üstadarlık), bu teşkilatın en önemli unsurlarından biri olarak dikkati çekmektedir. Bu çalışma, saray ağalığını, başındaki idarecilerden en alt kademedeki görevlilerine, işleyişi ve üstlendiği vazifelerden kurumsal hususiyetlerine kadar bir çok açıdan derinlemesine ele almaktadır.
13.40 ₺ -
Kuruluş ve İmparatorluk Sürecinde Osmanlı
Osmanlı İmparatorluğu'nun gerçek tarihini Prof. Dr. Halil İnalcık'ın kaleminden okuyun. Kuruluş ve İmparatorluk Sürecinde Osmanlı'nın devlet politikası, diplomatik ilişkileri ve Avrupa’ya karşı verdiği savaşların detayları... Bir Osmanlı Padişahı nasıl yetişir, ne gibi özelliklere sahiptir ve kendini nasıl geliştirir, yönetim biçimini nasıl belirler, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman'ın yönetim anlayışı nasıldır... Avrupa Türklerden neden korkuyordu, “Türk korkusu”nun temelleri nelerdir… Türkler Avrupa’yı nasıl fethettiler, yaşayan en büyük Osmanlı tarihçisi Halil İnalcık okurları için yıllarca araştırdı ve yazdı... 60 yılın ürünü olan bu eser Osmanlı hakkında yeni bilgiler veriyor… Milletleri millet yapan tarihleri ve kültürleridir. Tarihsiz bir millet, kişiliğini kaybetmiş bireye benzer. Osmanlı tarihi, Türk tarihinin görkemli bir dönemidir. Avrasya imparatorluklarına kadar inen bir tarihî gelişimin son halkasıdır. Avrasya’da Çin ve Hint medeniyetleriyle alışverişte bulunmuş atalarımızın nihayetinde İslâm medeniyeti içinde oluşturduğu yüce bir devlet ve kültür kompleksidir. Bu kitapta okurlar; Kuruluş ve İmparatorluk Devrinde Osmanlı, İslâmlaşma, Osmanlı padişahları, ordu sistemi ve imparatorluktan Cumhuriyet'e geçiş dönemine dair başlıkların yanında, 16. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin Avrupa devletler dengesinde büyük bir devlet olarak oynadığı rol üzerinde detaylı bilgi bulacaklardır. Prof. Dr. Halil İnalcık Köprülü ve Barkan zamanın büyük âlimiydiler, Halil İnalcık tüm zamanların büyük âlimi… Bernard Lewis Harvard’da onuruna düzenlenen sempozyumda söylenen şu söz bence de çok doğrudur: “Onun çalışmalarını çıkarır ve bir kenara koyarsanız Osmanlı tarihinde hiçbir şey kalmaz.” Mark L. Stein
59.94 ₺ -
Büyük Oyun
"Kuran-ı Kerim yok edilmedikçe Avrupa’ya barış gelmeyecektir" William Ewart Gladstone 19. YÜZYIL... Kırım Savaşı'nda karşınıza çıkar. Eflak ve Boğdan’ın bağımsızlık mücadelesinde karşınıza çıkar. Bulgaristan olaylarında, Mısır’ın işgalinde karşınıza çıkar. Ermeni sorununun uluslararası alana taşınmasında, Yahudilerin Filistin’e yerleştirilmeleri sürecinde de karşınıza çıkar. O Türkleri Avrupa'dan atmaya çalışan bir Haçlı Savaşçısı... O İngiltere Başbakanı William Ewart Gladstone. Uzun yıllar Sultan Abdülaziz ve Abdülhamid'le mücadele eden, Osmanlı Devleti'ni yıkma planları yapan İngiliz siyasetçi... 19. YÜZYIL emperyalizmin doruk noktasında uygulandığı bir yüzyıldı. Batılı devletlerin aralarında yaptıkları bu emperyal mücadele yine Avrupalı tarihçiler tarafından “BÜYÜK OYUN” olarak tanımlandı. Hiç şüphesiz emperyal politikalarının odağında Osmanlı Devleti bulunuyordu. İngiltere’nin dış politikasını değiştirerek Osmanlı Devleti’ni yıkıma sürükleyen en önemli isim ise William Ewart Gladstone oldu. Prof. Dr. Taha Niyazi Karaca uzun yıllar Gladstone'u araştırdı, öğrencilik yıllarını, üniversite eğitimini, politik yaşamını inceledi ve en önemlisi Osmanlı Devleti'nin parçalanmasındaki rolünü tüm detaylarıyla yazdı. Bir İmparatorluğun yıkılışının nedenlerini görmek ve 19. yüzyılda çizilen ve günümüze kadar gelen yeni dünya düzenini anlayabilmek için BÜYÜK OYUN'u mutlaka okumalısınız.
277.50 ₺ -
Tılsımlı Gömlekler
Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonundan TILSIMLI GÖMLEKLER, Topkapı Sarayı’nın, Padişah Elbiseleri Koleksiyonu’nda bulunan seksen yedi adet tılsımlı gömlek, bir takma yaka, beş takke, on yazılı örtü ile yaklaşık yüz parçayı içeren tasarımıyla göz kamaştıran koleksiyonluk bir kitap... Doç. Dr. Hülya Tezcan’ın araştırmaları Ersu Pekin’in göz alıcı tasarımıyla birleşerek ortaya muhteşem bir eser çıkardı… Sarayda padişahların ve saray ehlinin normal kıyafetlerinin altına giydikleri tılsımlı gömleklerin, kişileri nazara, her türlü kötülüğe karşı koruduğuna, hastalara şifa verdiğine inanılırdı. Savaşa veya sefere çıkılmadan önce üzerinde Fetih Suresi veya fethi müyesser kılacak farklı bazı ayetlerin yazılı olduğu tılsımlı gömlek giyilirdi. Saraya ait bu koleksiyonda Cem Sultan'dan III. Murad’a kadar belgeli, Veysel Karani'den Abdülkadir Geylani'ye kadar onlara atfedilen, İslâm sembolizminin örneklerini taşıyan pek çok gömlek bulunur. Tılsımlı Gömlekler kitabında gömleklere daha çok sanatsal açıdan yaklaşılmış, üzerlerindeki hat ve motiflerin muhteviyatı üzerinde hususiyetle durulmuştur. Kitabelerde adı geçen sultanların ve devlet büyüklerinin bu gömlekleri ne sebeple yaptırmış olabilecekleri araştırılmıştır. Kaynaklarda o kişilerin hayatıyla ilgili bilgilere ulaşılmaya çalışılmış ve bazı gömleklerin ne amaçla hazırlandığı hakkında tatminkâr yorumlar yapılabilmiştir. Kitapta her eser için katalog bilgisi verilerek son kısım kataloga ayrılmıştır. Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde bulunan iki sultan gömleği de kataloga dâhil edilmiştir. Bu iki gömlekten birisi 15. yüzyıl başına ait olması ve Osmanlı padişahlarının erken dönem modasını yansıtması bakımından çok mühimdir. İkincisi Türk ve İslam Eserleri müzesinin kuruluşu sırasında Türk müzecilere danışmanlık yapan Alman Frederick Sarre’nin Avrupa’da satılmak üzereyken Türk devletinin satın alması konusunda yardımcı olduğu gömlektir. Ünlü müzeci Sarre’nin yayınlarında bahsettiği fakat akıbetinin ne olduğunun bilinmediği bu gömleğin Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde olduğu tespit edilerek kitaba konmuştur. Tılsımlı Gömlekler, üzerlerindeki yazı ve süslemelerle hat ve tezhip sanatında ulaşılan mertebeyi gösteren, dönemin sosyal yaşamını ortaya koyan adeta konuşan tarih niteliğindedir. Çözülemeyen şifreli kodlarıyla gizemini hâlâ koruyan giysiler, geçmişle günümüz arasında köprü kuran eşsiz bir kültür mirasıdır.
118.40 ₺ -
Cemaat
Cemaat, sadece beş vakit namazı camide kılmak için toplanmaktan mı ibarettir? Gerçek cemaat, Ehli Sünnet velCemaat itikadı üzere hak olan dört mezhebin tarifiyle İslamî tatbikat mıdır? Bu asrın Müslümanlarının cevabını aradığı ve çözmeleri gereken en önemli konularından biri de bu olsa gerektir. Eser bu sorunun cevabını tafsilatıyla işlemektedir. Müslümanlık sadece avam tabakasının dîni değildir. Sadece havas tabakasının da dîni değildir. Hepsinin dînidir. En âdi bir cahilin, dîne bağlanması, alnını Allah için yere koyması, zinadan sakınması gerekli olduğu gibi, en âlî bir âlimin veya zenginin de başını Allah için yere koyması, zinadan, faizden ve bütün günahlardan arınması farzdır. İşte cemaatin manası, her tabakadan insanları biraraya getirmek, kalblerini birleştirmek ve İslam ruhuyla ihyâ etmektir. Günde beş vakit namaz kılmakta cemaatleşmek bunun içindir. Gençlerimizin şuurlanması gerekir. Şuurlanmak da câmideki cemaatten başlar. İmamın şuuru cemaate, cemaatin şuuru imama intikal eder. Cemaat ferdleri imamlarının ilmi nispetinde, imam da cemaatin ğayreti nispetinde şuurlanır. Herşeyden önce bilelim ki İslam, Allah Teâlâ'nın emr ve yasaklarına boyun eğmekle, boyum eğmek de cemaatleşmekle mümkün olur. Eserde cemaatin her yönü, hem ibadet hem itikad kanadından izah edilmiştir; bahse mevzû' her hükmün temel mesnedi, sahih, hasen hadisler ve şârihlerin şerhleridir. Meseleler ele alınırken, mümkün mertebede dört mezhebin ittifâkî yolları alınmakla beraber, ihtilaf olduğu takdirde Hanefî mezhebinin fıkıh kitablarından nakledilmiştir. Eserde hiçbir şahıs veya grubun lehinde veya aleyhinde kalem oynatılmamış olup, bilakis vahdete ve kardeşliğe teşfik edilmiştir. Eserde ayrıca cum'a namazı ile ilgili bütün bilgiler en sağlam ölçüler dahilinde aktarılmıştır. Özellikle dâr-ul-harb meselesi ve Türkiye'de cum'a namazının sahiliği konusunun işleniş şekli takdire şâyandır. Eser, Müslümanların birliğini bozan fitnelerin hadîs-i şerîfler ışığında tafsilatı şerhedilmesinin ardından şu cümlelerle hitam bulur: Rabb'imiz bir; kıblemiz bir; Peygamberimiz bir; dînimiz bir; maksadımız bir, yani: İ'lâu Kelimetillâhi hiyel'ulyâ... Öyleyse tefrika ne için?!.. Nifaksız cemaat olalım... Müslüman, hangi mezhebde, hangi meşrebde, hangi ırkta olursa olsun; İslam Dîni'ni hâkim kılmak için, olduğu gibi safa gelmeli... ve bir tek can olmalıdır... Milli bütünlük...
135.00 ₺ -
Endülüs Tarihi
Endülüs, Müslümanların yaklaşık 9. yüzyıl boyunca hüküm sürdükleri ve bu müddet zarfında göz alıcı bir kültür ve medeniyet merkezi haline getirdikleri yarımadanın ismi-dir. Arap ve İslâm tarihçileri Endülüsten İslâm memleketlerinin süsü olarak bahsetmiş-ler ve düşüşünden sonra tıpkı kayıp bir cennet gibi hasret ve hüzünle anmışlardır. Arap ve Müslüman tarihçilerin, 9 yüzyıl boyunca aralıksız olarak süren İslâm hakimiyeti hakkında birçok kitap yazmalarına rağmen bu külliyatın büyük bir bölümü haçlıların cehaleti ve taassubu sonucu yok olmuş ve İslâmın bu topraklarda geçirdiği 900 yıllık serüvenin üstüne adeta kara bir örtü örtülmüştür. Bu taassup ve düşmanlığı anlamak için bugün İspanyada okutulan çeşitli tarih kitaplarına göz atılacak olursa, bu kitaplarda Vandal, Roma ve Vizigotların hâkimiyeti anlatıldıktan sonra İspanyayı 900 yıl boyunca yöneten İslâmî devletlerin, bir iki sayfayla geçiştirildiği görülecektir. Oysa bu dönem boyunca Müslümanların kurmuş olduğu kültür ve medeniyet tüm İspanya milletleri için övünç ve iftihar vesilesi olup, İslâmın İspanyada bıraktığı mu-azzam eserler bu ülkenin önemli gelir kaynaklarından birini teşkil etmekte ve her yıl iki milyondan fazla ziya-retçi bu eserleri ziyaret etmektedir.
9.10 ₺ -
Anahatlarıyla Dinler Tarihi
Yaşayan dünya dinlerini konu alan bu çalışma, mevcut dinleri taraftarlarının yaşamlarında yansımasını bulduğu şekliyle okuyucuya tanıtmayı amaçlamaktadır. Bu nedenle bu kitapta dinlerin nihai kökeni ve dinlerdeki hakikat sorunu ele alınmamakta ve Tanrının, Mutlak Varlığın, meleklerin, peygamberlerin ve onların mesajlarının gerçekte olup olmadığı hususu tartışma konusu yapılmamaktadır. Bu çalışma, inceleme konusu yaptığı dinleri içeriden bir bakış açısından hareketle tarih, inanç ve uygulama/ibadet olarak üç ana bölüm halinde ilgili dinin kendi taraftarının yaşamında yansımasını bulduğu şekilde ortaya koymaya çalışmaktadır. Bu eserin, başta yaşayan dünya dinleriyle ilgili çok az ya da hemen hemen hiç bilgisi olmayanlar olmak üzere dünya dinlerini tarihleri, inanç yapıları ve ibadetleri bağlamında tanımak ve anlamak isteyenlere yararlı olacağını ümit ediyoruz.
208.00 ₺ -
Haremde Yaşam Saray ve Harem Hatırları
Arka Kapak Yazısı: Özellikle haremdeki yaşantı hakkında Osmanlı kaynaklarında bilgi bulma olanağı çok zordur. Çünkü “Harem ve haremde olup bitenler” Osmanlı sosyal yaşamında bir “yasak bölge” olarak kalmıştır. Bu nedenle de Osmanlı vakanüvis ve tarihçileri, burasının içyüzü hakkında bilgi edinme imkânından oldukça yoksun kalmıştır. Söz konusu olumsuz şartlardan dolayı da harem; yerli, yabancı tarihçi ve yazarlar tarafından daha çok hayallerde biçimlendirilen; fakat gerçekte pek bilinmeyen bir “bilinmezlik dünyası” olarak sürekli gizemliliğini korumuştur. Şair Leyla Saz’ın hatıraları ise “saray çevresi ve harem hayatı” konularında gözleme dayanan çok önemli bir kaynaktır. Leyla Saz, hatıralarında, yaşadığı altı padişah döneminin saray çevresini, insanlarını, gelenek ve göreneklerini, saz âlemlerini, saray teşkilatını ve ünlü düğünleri tüm yönleriyle anlatmıştır. Hazırlayan: Sedat Demir
85.00 ₺ -
Erken Modern Osmanlılar
İMPARATORLUĞUN KURUCULARI... 1453’te İstanbul’un fethedilmesinden 1839’da Tanzimat’ın ilan edilmesine kadar olan Osmanlı İmparatorluğu’nun yükseliş dönemi hakkında yepyeni bir değerlendirme. Geleneksel görüşe göre bu yıllar, gücünün doruğundaki imparatorluğun küreselleşme ve Avrupa üstünlüğü karşısında kendini modernleştirmeyi başaramayıp gerilemeye başladığı bir dönemdir. Bu kitabın yazarlarıysa bu görüşe karşı çıkarak aslında Osmanlıların nasıl kendi koşulları içinde modern hale geldiklerini gösteriyorlar. Osmanlıları siyasetçi ve diplomat, askeri reformcu, sanatçı ve tarihçi kimlikleriyle inceleyen yazarlar, bir yandan da Osmanlıların içinde yaşadıkları mahkeme, mezarlık, bahçe gibi maddi dünyaları ayrıntılı olarak ele alıp yeniden tarif ediyorlar. Osmanlı İmparatorluğu’nun entelektüel tarihinde bir dönüm noktasını ifade eden bu kitap öğrenciler, akademisyenler ve Osmanlı dünyasıyla ilgilenen herkes için temel bir metin haline gelmeyi vaat ediyor. "Bu kitabın yazarları, erken modern Osmanlı Devleti ve toplumunun kendine özgü bir hikâyesi olduğunu ve bu hikâyede bir modernleşme arayışından, Avrupa ülkeleriyle karşılaştırmadan ve Batı’yla rekabetten çok daha fazla şey bulunduğunu kavramışlardır. Bu kitaptaki makaleler erken modern Osmanlı Medeniyeti’nin karada ve denizde kendi sınırlarını ne kadar eksiksiz bir şekilde çizmiş olduğunu göstermektedir." Virginia H. Aksan-Daniel Goffman “Modern Osmanlı’nın doğuşuna tanıklık eden bu çalışma, takriben 16. yüzyılın sonu ile 19. yüzyılın başlarını kapsayan çağa odaklanıyor. Osmanlı siyasetinden diplomasiye, askeriyeden haritacılığa, Osmanlı saray tarihçiliğinden kültürel hayata kadar geniş bir içeriğe sahip olan Erken Modern Osmanlılar, alanında uzman zengin bir akademik kadro tarafından hazırlanmış olmakla beraber her bir bölümü okurlar için kapsamlı ve tatmin edici.” Donald Quataert Yazarlar: Virginia Aksan, Daniel Goffman, Palmira Brummett, Gábor Ágoston, Molly Greene, Douglas A. Howard, Baki Tezcan, Najwa Al-Qattan, Leslie Peirce, Edhem Eldem, Dina Rizk Khoury, Shirine Hamadeh
25.90 ₺ -
Rüyadan İmparatorluğa Osmanlı İmparatorluğunun Öyküsü
Kuruluşundan 1923’e kadar Osmanlı tarihi... Caroline Finkel′in Osmanlı arşivleri yanında Osmanlı′nın hükmettiği topraklardaki devletlerin de arşivlerinde çalışarak yazdığı, Osmanlı′nın 600 yıllık tarihini, detaylarıyla anlatan dev eser... Sırasıyla İngiltere ve Amerika’da yayımlanan ve tarihçiler tarafından olumlu eleştiriler alan kitap, ciltli, özenli baskısıyla şimdi Türkçe’de. “Tarih yazımını eski büyük geleneği olan Osmanistik çerçevesinde kaleme alınmış, kendi şartları içinde değerlendirildiğinde geniş okuyucu kitlesinin yanında uzmanları bile uyaracak ve bazı konuları hatırlatacak bir eser...” İLBER ORTAYLI "Caroline Finkel′ın yapıtının çok uzun süre Osmanlı İmparatorluğu′nun tek ciltlik standart tarihi olarak kalacağına şüphem yok." ANDREW MANGO Osmanlı tarihleri ilk padişah Osman’ın kuracağı hanedanın rüyasını gördüğünü kaydederler – rüyada Osman’ın göbeğinden çıkan tam gelişmiş bir ağaç onun torunlarının gücünü ve topraklarının büyüklüğünü simgeler. Osman’ın soyu göçebe kökenlerinin becerilerini, fethettikleri Bizans’ın emperyal dünya görüşüyle birleştirdi. Sonuçta altı yüzyıl boyunca, en güçlü döneminde Macaristan’dan Basra Körfezi’ne, Kuzey Afrika’dan Kafkaslar’a kadar uzanan bölgeleri kontrol eden, çok etnisiteli bir devlet doğdu. Osmanlı’nın moderniteye geçişi Habsburglar ya da Romanovlar’ınki kadar karmaşık bir süreçti. Osmanlılardan askerî cesaretleri nedeniyle korkulur, devlet idarelerine ise saygı duyulurdu; Kanunî Sultan Süleyman ve II. Abdülhamid gibi padişahlar dönemlerine egemen kişilerdi. Ancak, padişahın ve ailesinin gözden uzaklığında örneklendiği gibi, imparatorluğun işleyişi bir sır perdesiyle örtülmüştü. Bugün bile modern Türkiye’yi ve komşularını ziyaret edenler Osmanlı’nın miras bıraktığı anıtsal mimariye ve incelikli sanat eserlerine hayranlık duyarken, Avrupa ve Ortadoğu halklarının çoğunluğu Osmanlı geçmişlerinin tarihlerini ve kültürlerini nasıl biçimlendirdiğini görmekte zorluk çekmektedir. Osman’ın vizyonunun gerçekleşmesi, zamanla çöküntüye uğraması ve Birinci Dünya Savaşı’nın muharebe alanlarında yok olması, modern dünyanın kavranması için temel önemde, gerçekten dramatik bir destandır.
133.20 ₺ -
Osmanlı Denizgücü
Prof. Dr. İdris Bostan’ın danışman editörlüğünde hazırlanan bu kitap 16. yüzyıl tarihinin yeniden değerlendirilmesinde Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa, Avrupa-Asya ve dünya tarihine daha fazla dahil edilmesini öneriyor. Eserde Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğu’daki yayılması evrensel egemenlik iddiaları, Doğu Akdeniz’de güç elde etmeye yönelik politikalar ve Doğu ticaretinin kontrolünü ele geçirme mücadelesi bağlamında inceleniyor. Bu yeniden kavramlaştırmanın amaçları, Osmn Devleti’ni bir başrol oyuncusu olarak görmek, Keşifler Çağı temasında öne çıkarılmamış cephelere dikkat çekmek ve Avrupa-Asya dünyasındaki ilişkiler anlayışını fark söyleminin oluşturduğu sınırların ötesine taşımaktır. Kitabın odak noktaları ticaret ve siyasettir; Osmanlı İmparatorluğu’nun biricik, etkisiz ve diğerlerinden uzak bir devlet olduğu görüşünü desteklemektense akademik tartışmalar ile ortaçağ sonundaki ve erken modern dönemdeki devletlerle ilgili mukayeseli analizlerde Osmanlı Devleti’nin ve Osmanlı seçkinlerinin ticarette bilinçli hareket ettikleri görüşünün yer almasına imkân tanımaktadır. “Bu kitabın dikkate değer bütün tespitleri arasında bana göre belki en önemli olanı, daha çok Avrupalılar için “Coğrafi Keşifler Çağı” olması gereken 16. yüzyıl başlarında Doğu Akdeniz Havzasında yürütülen üstünlük mücadelesinde artık etkinliğini kaybetmiş Memlükler’le sahneye yeni çıkan Safeviler’in, kendileri gibi Türk ve Müslüman olan Osmanlılara karşı savaşırken bölgede söz sahibi olmak isteyen Venedik ve Portekiz’le işbirliği yapmalarına dikkat çekmesi yanında, yeniden şekillenen Akdeniz Dünyasındaki Osmanlı egemenliğinin Kızıldeniz’e taşınma teşebbüslerinde, bölgedeki uluslararası siyasetin ve siyasi dengelerin değişmesinde ve şimdiye kadar pek dikkat edilmeyen Osmanlı iç ve dış ticaretinin etkin konuma gelmesinde Osmanlı Denizgücünün rolüne işaret etmesidir.” İDRİS BOSTAN “Osmanlı Devleti’nin rakipleri arasında bir deniz imparatorluğu olması konusunda sunduğu ikna edici görüşler Osmanlı İmparatorluğu’ndaki merkantilizmin genellikle göz ardı edildiği 16. yüzyıl genel tarihi için taze bir nefes.” VIRGINIA H. AKSAN “Brummett′in özellikle "Batı" tarihçiliğinde ortaya çıkan çarpıtmayı (kendi ifadesiyle distortion′u) sergilemesi bu alanda onarılması gereken önyargıları belirlemiştir ki çok önemli ve cesaretli bir görev olarak takdir edilmelidir.”
25.90 ₺ -
İmparatorluğun Sonu 1914
* Osmanlı İmparatorluğu Birinci Dünya Savaşı’na neden ve nasıl girdi? * Savaş öncesinde İngiltere, Fransa ve Almanya ile ne gibi pazarlıklar yapıldı? * Enver Paşa savaşa katılarak neler kazanmak istiyordu, neler kaybetti? Enver Paşa "Bir çocuğumuz oldu" derken müjdeli mi yoksa kara bir haber mi veriyordu? * Osmanlı Donanmasına katıldıktan sonra adları Yavuz ve Midilli olarak değiştirilen Alman gemileri Goben ve Breslau′nun gizli görevleri neydi? * Almanya′nın Osmanlı ile ittifak yapmasının ardındaki gerçekler nelerdi? * Bugüne kadar Türkiye′de üzerinde az araştırma yapılan Alman Askeri Misyonu′nun Osmanlı ordusundaki görevi neydi? * II. Wilhelm′in Almanların en gözde generallerinden biri olan Liman von Sanders′i İstanbul′a göndermesinin nedeni neydi? * Alman İmparatorluğu, Osmanlı′nın hangi gücünden yararlanmak istiyordu, ne kadar başarılı oldu? Birinci Dünya Savaşı süresince Osmanlı ordusunda görev alan, Alman Askeri Misyonu heyetinin başındaki General Liman von Sanders’in emireri Carl Mühlman, Alman Devlet Arşivi (Reichsarchiv), Deniz Kuvvetleri Arşivi (Marine-Archiv) ve Dışişleri Siyasi Arşivi’ndeki (Politisches Archiv des Ausvärtiges Amtes) belgeleri ve tanık olduğu olayları birleştirerek Osmanlı İmparatorluğu′nun savaşa giriş sürecini, savaş süresince yaşananları ve sonuçlarını bu kitapta anlatıyor.
129.50 ₺ -
Yurtsuz İmparator Vahdeddin
Prof. Dr. Metin Hülagü’nün kaleme aldığı “İngiliz Belgeleriyle Vahdettin Osmanlı Hanedanı” adlı kitap büyük gürültü kopartacak. Kitap hem şahsiyeti hem de izlemiş olduğu siyaseti bakımından bu devrin önemli isimlerinden biri olan Sultan Vahdeddin’in hayatı, karakteri, İngiltere’ye iltica edişi ve İstanbul’dan ayrılışı gibi hususlar yanında Saltanat’ın kaldırılışı, Veliahd Abdülmecid Efendinin halife seçilmesi, Hilafet’in ilgası ve Osmanlı Hanedanı’nın sınır dışı edilmesi ve maddî yardım arayışları konuları üzerinde duruluyor. Tarihin karanlıkta kalan birçok noktasına ışık tutacak ve beraberinde yeni tartışmalar başlatacak olan çalışma Londra’da bulunan Foreign Office’te (Yabancılar Ofisi) uzun yıllar süren bir çalışmanın ürünü... * Sultan Vahdeddin′in Milli Mücadeleye Bakışı... * Sultan Vahdeddin-Mustafa Kemal arasındaki derin ilişki… * Sultan Vahdeddin neden Osmanlı topraklarını terketti? * Mustafa Kemal′in saraydaki casusları kimlerdi? * Sultan Vahdeddin′in Saltanat ve Hilafet vazgeçmemesi... * Sultan Vahdeddin’in İstanbul’dan Ayrılış Nedenleri... * Sultan Vahdeddin’in Mekke’de Yayımladığı Beyanname... * Osmanlı Hanedanı′nın sürgünde yaşadıkları acı olaylar... * İtalya′nın faşist lideri Mussolini Vahdettin′e niçin para teklif etti? * İtalya ve Almanya, Atatürk′e kaç kez suikast girişiminde bulundu? B Planları neydi? * Vahdettin dünya liderlerine yazdığı mektuplarda ne tip ricalarda bulunuyordu? Ve daha birçok sorunun cevabı BELGELERİYLE bu kitapta…
114.70 ₺ -
Adriyatikte Korsanlık Osmanlılar Uskoklar Venedikliler 1575 1620
Prof. Dr. İdris Bostan’ın uzun yıllar süren araştırmaları sonucu ortaya çıkan Adriyatik’te Korsanlık kitabı korsanlığın geçmişine ışık tutuyor. 16. yüzyılın başlarından itibaren Adriyatik’te saldırılarını arttıran Uskoklar ve onların Osmanlı hedeflerine yönelttikleri saldırılar, Adriyatik’te Osmanlı korsanlığının doğmasına ve Uskoklar kadar onların yardımcısı olduklarına inandıkları Venediklilere yönelmesine yol açmıştı. Bu durum ise korsanlık h ketlerinin ortaya çıkmasına ve giderek önem kazanmasına sebep oldu. Hatta Adriyatik’in dışında da olsa gerek Mağribli ve gerekse Moralı Osmanlı korsanlarının Adriyatik’e girerek buradaki ticaret ve korsanlık hareketlerine katılmışlardı. Prof. Dr. İdris Bostan, Batılı tarihçilerin şimdiye kadar korsanlar üzerine sadece kendi arşivlerindeki belgelere dayanan araştırmalarına ek olarak Osmanlı arşivlerini de kullanıldığı, alanında bir ilk olan Adriyatik’te Korsanlık kitabını Başbakanlık Osmanlı Arşivi ve Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi’ndeki çalışmalarının yanı sıra, muazzam Osmanlı belgeleri külliyatına sahip Venedik ve İspanya arşivlerindeki Osmanlı belgelerini inceleyerek kaleme aldı. Batılılar tarafından "haydut" olarak gösterilen Osmanlı korsanlarının yanlış tanıtıldığını belirten, Osmanlı korsanları hakkındaki imajın düzetilmesi gerektiğini belirten İdris Bostan Adriyatik’te Korsanlık kitabında; Osmanlı Devleti′nin korsanlığa bakış açısı, Adriyatik′teki politikası, Venediklilerin korkulu rüyası haline gelen Novalı Levendler, Osmanlılara karşı yapılan ittifaklar, İnebahtı Savaşı gibi birçok konuyu ilk defa günyüzüne çıkarılan arşiv kaynaklarından istifade ederek ayrıntıları ile anlatılıyor.
37.00 ₺ -
Kurtuluş Savaşı
DÜNYADAKİ TÜM ULUSLARA ÖRNEK OLAN KURTULUŞ SAVAŞI TÜM YÖNLERİ VE GERÇEKÇİLİĞİYLE BU KİTAPTA! Bu belgesel kitap, Prof. Dr. Osman Özsoy’un 12 yıllık çalışmasının ürünüdür. Yerli yabancı çok sayıda kaynağa ve belgeye dayanarak hazırlanmıştır. 2115 dipnotu,1300 a belgesiyle Kurtuluş Savaşı’nın Birinci Dünya Savaşı& 8217;ndan 29 Ekim 1923’e kadar olan sürecini tüm yönleri ve gerçekçiliğiyle anlatan bu referans eser, tarihe olan ilginizi daha da artıracaktır. İnsanlık tarihi o güne kadar böyle bir savaş görmedi. Bu savaş her yönüyle bir ilkti. Birinci Dünya Savaşı, senaryosu çok evvelden yazılmış bir oyunun sahnede sergilenmesiydi. Amaç; Türkleri yaşadıkları topraklardan söküp atmaktı. O günün en güçlü devletleri, Osmanlı’yı yok etme hayallerinde son aşamaya geldiklerini düşünürken, her şeyi planlamışlar, Türk Milletinin gücünü ve bir alev gibi ruhunu saran bağımsızlık ateşini hesaba katmayı unutmuşlardı. O güne kadar gelişmeleri sessizce izleyen Anadolu insanı, İzmir’in işgaliyle ayağa kalktı. İş başa düşmüştü. Türk Kurtuluş Savaşı, imkânsızı başaran, olağanüstü çabaya dayanan, bir milleti tek yürek haline getiren bir inanç savaşı oldu. İstanbul’a işgalcilerin ayak basması üzerine, Osmanlı tarihinde hiçbir paşaya verilmeyen yetkilerle Anadolu’ya gönderilen Mustafa Kemal Paşa, “geldikleri gibi giderler” derken, Türk Milleti’nin Çanakkale’de şahit olduğu azmine güvenmekteydi. Bağımsızlık mücadelesini, oluşturduğu bir parlamento etrafında yürüten, bu konudaki yetkiyi de tamamen temsile dayalı bir yöntemle ve günümüzün çağdaş demokrasilerini kıskandıracak şekilde savaş ortamında gerçekleştiren dünyanın ilk ulusu Türk Milleti olmuştur. Kurtuluş Savaşı başlarken Türk Milleti’nin karşısında yer alan dünyadaki hiçbir iktidar sahibi, savaşın sonunda yerini koruyamamıştır. Bu büyük zafer, dünyadaki tüm ezilen uluslara da hem örnek, hem de bir umut oldu. Saltanattan Cumhuriyete KURTULUŞ SAVAŞI, tüm olumsuz şartlara rağmen bir halkın vatanını nasıl kurtardığını tüm detaylarıyla ve akıcı bir üslupla ele almaktadır. Okurken milletinizle gurur duyacaksınız.
19.19 ₺ -
Osmanlı Coğrafyasına Yolculuk
Balkanlar′da; Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan, Bosna-Hersek, Macaristan, Romanya... Afrika′da; Tunus, Cezayir, Libya, Mısır... Ortadoğu′da; Suriye, Irak, Lübnan, İsrail, Ürdün... Kafkaslar′da; Kırım, Gürcistan, Azerbaycan... Ve daha birçok devlet… Tüm bu devletlerin ortak özelliği bir zamanlar Osmanlı Devleti′ne yani Devlet-i Aliyye′ye bağlı olmalarıydı. Bu yüzden Osmanlı Coğrafyası denince akla üç kıtadan, yaklaşık yirmi milykilometrekareden oluşan bir coğrafya gelir. TRT 2′de ‘Tarih ve Mekan’ adlı programı hazırlayıp sunan, Ayasofya Müzesi Başkanı Haluk Dursun, bu kitapta Balkanlar’dan Ortadoğu′ya, Kafkaslar′dan Afrika′ya Osmanlı Coğrafyasını anlatıyor. Uzaklardaki Osmanlı eserlerini, atalarımızın geride bıraktıklarını, üç kıtanın değişik yerlerinde unutulanları bize hatırlatıyor… Bu kitabı okurken; Osmanlı′yı Osmanlı yapan özelliklerin farkına varacak, kimi yerde gururlanacak, kimi yerde derin bir “ah” çekeceksiniz…
20.35 ₺ -
Sahipsiz Sandılar
Anadolu’da yüzbinler can verirken, sislerin uzağında neler kayda geçiriliyordu? 1918. Osmanlı’nın son günleri. Dört bir yanda savaşlar, acılar, sıkıntılar. Tüm bunların arasında yurtdışından gözlemciler, uluslar arası politikadan yerel gerçekliklere, iç çekişmelerden farklı fraksyonlara onlarca yorum, Osmanlı’nın kuruluşundan Birinci Dünya Savaşı’na kadar yaşadığı süreçleri, Hasta Adam olmasına neden olan olaylar ve Binci Dünya Savaşı’ndan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna kadar geçen dönemde Türk Devleti’nin dış politikasını ele almaktadır. Titiz bir araştırma ile seçilen makalelerin derlemesinden oluşan bu kitap okura Yabancıların gözünden Osmanlı İmparatorluğu’na dair görüşlerine, düşüncelerine, büyük devletlerin Osmanlı üzerindeki emellerine, Kurtuluş Savaşı’nın yurtdışında nasıl algılandığına dair daha önce gün ışığına çıkmamış bilgiler, kamuoyunun bilgisine sunulmaktadır.
88.80 ₺ -
Saray Mücevher İktidar
Sultan V. Murad ve annesi nasıl bir borç girdabındaydı? Sultan V. Murad’ın borçlandığı özel bankeri kimdi? Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilişi sırasında haremi nelere maruz kalmıştı? Sultan Abdülaziz hanedanının mücevherlerine ne şekilde ve kimler tarafından el konuldu? Osmanlı Sarayı’nda İki Valide Sultan’ ın ikidar ve mücevher mücadelesi nasıl cereyan etti? Sultan V. Murad’ın borçlarına karşılık Abdülaziz Hanedanı mücevherleri hangi Bankere rehin verildi? Rehin edilen mücevherlerin çeşitleri ve kıymetleri ne idi? Mücevherler banker tarafından niçin Paris’e götürüldü? II. Abdülhamid, V. Murad′la alakalı cevaplamaları için devlet meclisine hangi üç soruyu yöneltti? Padişahın V. Murad’a özel olarak gönderdiği mektubun içeriği neydi? Sultan Abdülhamid neden mücevherlerin peşine düştü? Bir Osmanlı Padişahı ile bir Galata Bankeri’nin uzun süren mücevher pazarlığı nasıl gerçekleşti? II. Abdülhamid’in mücevherlere karşı rehine verdiği padişah mülkleri hangileriydi? II. Abdülhamid’in binbir zorlukla İstanbul’a getirttiği mücevherlerin sonu ne oldu? Sultan Abdülaziz, V. Murad ve Sultan Abdülhamid üçgeninde, yukarıdaki sorular SARAY MÜCEHER İKTİDAR’da cevap buluyor. Mücevherler dünya kurulduğundan bu yana insanoğlu için ihtişam ve gücün sembolüdür. Kitapta ele alınan dönemde ise mücevherler iktidar mücadelesinin kahramanlarından biridir. Zira XIX. yüzyılın ikinci yarısından sonra iktidarı ele geçirmek veya elde tutmak için paradan başka hiçbir şeyin işe yaramayacağını kabul etmek gerekir. Birikmiş iç ve dış borçların olduğu ve paranın bulunmadığı bir ortamda dönemin tahvilleri ve hisse senetlerinden çok daha kıymetli olan mücevherlerin gücüyse tartışılamaz. Bu çalışma, çok kısa ve gizemli zaman diliminde tarih sahnesinde gizli kalmış pek çok önemli detayı içermekte ve bugüne kadar bilinen bazı yanlışları da düzeltmektedir. Bu kitapta Osmanlı İmparatorluğu Arşivleri’nde bugüne kadar saklı kalan belgeler ışığında Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilmesiyle başlayan, Sultan Murad’ın kısa saltanatıyla devam eden ve Sultan II. Abdülhamid’in taht’a çıkışının ilk yıllarına kadar süregelip nihayetlenen, şimdiye kadar ele alınmamış, mücevher ve iktidar ekseninde bir saray trajedisi Doç. Dr. Arzu Terzi’nin akıcı diliyle okurunun karşısına çıkıyor.
8.91 ₺ -
Abdülhamidin Mirası Petrol ve Arazi
Osmanlı her şeyin farkındaydı amma….. Düvel-i muazzama’nın Bağdat–Musul bölgesindeki petrole ilgisinin artmaya başlamasıyla, bölgedeki zengin petrol yataklarını içine alan önemli arazi parçalarının Osmanlı tarihinde ilk kez bir padişahın -Sultan II. Abdülhamid’in- şahsi mülkü haline getirilmesinin aynı döneme denk gelmesi şüphesiz bir rastlantı değildir. Zira çalışmada ilk defa gün ışığına çıkarılarak okurların istifadesine sunulan döneme aorijinal fotoğraflardan ve petrol yatakları hakkında verilen detaylı bilgilerden de anlaşılacağı üzere bölge topraklarında kendiliğinden nehir gibi petrol akmaktadır. Böyle bir tablonun dönemin sömürgeci devletlerinin iştihanı kabartmaması ise mümkün değildir. Her detayında tamamen Osmanlı Arşiv belgelerinin kullanıldığı bu eser kendi sahasında bir ilk olma özelliğini de taşımaktadır. Eserde konu edilen bölgedeki gelişmeler aslında günümüzdeki olayların da başlangıcını oluşturmaktadır. Çalışmada sömürgeci devletlerin başta petrol olmak üzere verimli araziler ve doğal kaynaklara sahip olmak, stratejik olarak önemli köşe başlarını tutmak ve bazı merkezleri etkisiz hale getirmek için ilgilendikleri en önemli bölgeler içinde yer alan Bağdat ve Musul bölgesindeki, asıl mücadelenin başladığı II. Abdülhamid dönemine gizemli bir yolculuk yapılmıştır. Bu mücadelenin kaynağı ve tarihi boyutu tam olarak bilindiğinde, Batılıların bugün Ortadoğu diye adlandırdığı bu bölgede niçin huzur ve adaletin hâlâ sağlanamadığı ve hangi çıkarlar uğruna nelerin feda edildiği daha iyi anlaşılacaktır.
24.05 ₺ -
Osmanlı Klasik Çağında Siyaset
Osmanlı siyasi ve askeri tarihi, üzerinde en çok araştırma yapılan alanlardan biri olmasına rağmen tarihçilikteki son yönelimler sebebiyle giderek ilgi alanı olmaktan uzaklaşmaktadır. Osmanlı siyasi tarihinin değişik meselelerini, bazen genel hatlarıyla belirli zaman dilimi içerisinde, bazen belirli hadiseler zincirinde inceleyen ve her birinin belirli bir tezi ve amacı olan yazılardan oluşan Osmanlı Klasik Çağında Siyaset′te, iyi etüt edilmemiş, ama yaygınlık kazanmış konular bir ba açıdan değerlendirilmektedir. İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü, Yeniçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Feridun Emecen, uzun yıllar süren araştırmalarının ürünü olan bu kitabında, Osmanlı Devleti′nin İmparatorluğa dönüşüm sürecini içine alan Klasik Çağ′daki siyaset anlayışını, geleceğe dair öngörüsünü ve planlarını masaya yatırıyor. Öncelikle, merkezi eksenli Doğu-Batı siyasetini, merkez dışı uçlara yönelik yeni politikaları, Osman Gazi′den Kanuni Sultan Süleyman′a kadar bir Cihan Devleti′ne giden aşamaları, Fatih Sultan Mehmet′in akılcı politikalarını, "Şark Meselesi"ni, İmparatorluğun komşu devletlerle ilişkisini, bugüne kadar göz ardı edilen ama merkezi yönetim anlayışının mahiyetini ve uzun vadeli stratejik planlamaların niteliğini gösteren yaklaşımları, detaylarıyla ele alıyor.
20.56 ₺ -
Osmanlı Klasik Çağında Savaş
Osmanlı Devleti Bizans’a, Avrupalı güçlere, Memluk ve Safeviler’e karşı nasıl üstünlük sağladı? Savaşlarda nasıl galip gedi? Barutun keşfiyle ateşli silahların önem kazandığı çağda Avrupa’da ilerleyen Osmanlıların farkı neydi? Osmanlı muharebe stratejisinin temeli neydi? Osmanlılar askeri açıdan teknolojik üstünlüğe sahip miydi? Avrupa’da yeni bir dönüşümün habercisi olarak tanımlanan “Askeri Devrim”in neresinde yer aldılar? Osman Gazi’den Fatih Sultan Mehmet’e, beylikten cihan devletine giden yolda askeri gücü ve teknolojisi ile akılcı, uzun soluklu stratejilerin sonucu ortaya çıkan, üç kıtaya yayılan büyük imparatorluğun öyküsü, Prof. Dr. Feridun Emecen’in kalemiyle yeniden ele alınıyor. Yeniçerilerin kullandığı ateşli silahlar, savaş usülleri ve taktikler, harp oyunları, top, tüfek üretim ve kullanımının incelikleri, Uzakdoğu’ya kadar uzanan ateşli silah ticaretinde Osmanlı ve Batı rekabeti, Osmanlı askeri teknolojisi ve sistemi üzerine bir başucu eseri. Osmanlı savaş taktiğinin açık olarak şekillendiği I. Kosova ve Niğbolu Savaşı’ndan başlayarak, yine ilk ateşli silahların devreye sokulduğu (Wagenburg/ Araba-kale sistemi) II. Kosova Savaşı, 16. yüzyıl başlarında hafif el silahlarının yani tüfekli piyadenin etkisini gösterdiği Mercidabık ve Ridaniye savaşlarıyla tüfekli askerlerin savaşın kaderini bir ölçüde tayin ettiği Mohaç ve en son Haçovası meydan muharebelerini tüm detaylarının bulunduğu kitap; Osmanlı savaş tekniklerini, taktiklerini ve Osmanlı askeri teknolojisini merak eden okurlar için kaçırılmayacak bir kitap.
22.20 ₺ -
Osmanlının Gayrimüslim Askerleri
“Hangi alçaktır ki vatanı muhafaza şerefinden mahrum olmak ister? Varsa böyle alçaklar, askere gitmek yerine, soğuk kanlarını kurtarmak için para ödemeyi sürdürsün” İstanbul mebusu Vasilaki Efendi, 2 Haziran 1877 Osmanlı Devleti’nin son yüzyılına damgasını vuran en kritik ve en hassas gelişmelerden biri de, 1835 yılından itibaren, gayrimüslimlerin silâhaltına alınmasıdır. İmparatorluğun nüfus yapısının ve sosyo-ekonomik dengelerinin Müslümanlar aleyhine bozulmasına, iktisadi ve siyasi çöküşün hızlanmasına sebep olan ve 84 yıl boyunca devlet erkanı arasında bitmez tükenmez tartışmalara yol açan bu serüven, 1919 yılında Mondros Mütarekesi’yle son bulur. 1835-1919 yılları arasını kapsayan ilk ve tek çalışma özelliğini taşıyan bu kitabın temel kaynağını, Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nin değişik fonlarında bulunan devletin resmi belgeleri oluşturmuştur. Ayrıca Osmanlı Mebûsan Meclisi Zabıtları, yayımlanmış belgeler, devrin gazeteleri ve hatıralar ile konuyla ilgili literatürden de geniş ölçüde yararlanılmıştır. Prof. Dr. Ufuk Gülsoy’un kaleme aldığı bu kitap, özellikle askeri ve sosyal tarihimiz ile Türkiye’nin demokratikleşme ve azınlık sorunlarına ilgi duyanların kitaplığında, tarih literatürümüzün vazgeçilmez bir başvuru kaynağı olarak kendine müstesna bir yer açacaktır.
13.70 ₺ -
Osmanlı Zaferleri
Askerlik Osmanlıların′ın seçkin bir özelliğidir′ diyerek kitabına başlayan ünlü Osmanlı Tarihçisi Ahmed Refik, Osmanlıca yazma eserlerinden yararlanarak, tarihimizin kahramanlık sayfalarını anlatıyor. ′Osmanlıların Savaş Yöntemi′nin incelendiği kitapta, Kosava′dan Mohaç′a zafer geçitlerini renkli resimleriyle beraber izliyoruz.
17.02 ₺ -
Cem Sultan
Fatih Sultan Mehmet′in gözde şehzadesi Cem Sultan′ın hayatı, hazin bir tarih misali gibidir. Kardeşi Bayezid ile taht mücadelesine girişen Cem Sultan′ı kader gurbet ellerine sürmüş, karşılaştığı bütün felaketlere rağmen asil şehzade Osmanlı hanedanına leke sürecek en küçük bir davranış göstermemiştir.
6.85 ₺ -
Eski İstanbul Manzaraları
İstanbul, Osmanlı medeniyetinin en berrak aynası... Çağdaşları tarafından ′′tarihi sevdiren adam′′ olarak nitelenen Ahmed Refik, bu kitabında akıcı, rahat diliyle eski İstanbul hayatını anlatıyor. Eski İstanbul′u tarihi ve tabii güzellikleriyle tanımak isteyenlere...
4.11 ₺ -
Maziye Bir Bakıver
Kültür tarihçilerimizden Dursun Gürlek, "Maziye Bir Bakıver" diyerek, geçmiş zaman bağlarından ve bahçelerinden zengin bir demet sunuyor.Dersaâdet′in cumbalı evlerinde, eski İstanbul hanımlarının yaptıkları "pencere sohbetleri"ni, ahşap evlerin cephelerinde yer alan "Ya Hafız!" levhalarının ne anlama geldiğini, bir zamanlar Ayasofya′nın etrafını saran farelerin nasıl ürkütüldüğünü, Sultan İkinci Abdülhamid′in Beylerbeyi Sarayı′nda Enver Paşa′ya söylediği ibretâmiz sözleri, Fatih′teki Şekerci Hnı′nı mesken hale getiren şeker insanların; şairlerin, yazarların hallerini, Galata Mevlevîhanesi′nde icra edilen sema törenlerini ve hatıralarda kalması gereken daha pek çok tabloyu gözlerinizin önüne seriyor.
218.30 ₺ -
Karınca Huzura Varınca
Karaların ve denizlerin hakimi Kanuni Sultan Süleyman aynı zamanda "Muhibbi" mahlasını kullanan büyük bir şairdi. Önemsediği, fakat karıncaların bürüdüğü bir ağacı kesmek için Şeyhülislam Ebussuud Efendi'ye bir tezkire yazar ve konuyu sorar: Dırahta ger ziyan etse karınca ziyanı var mıdır anı kırınca Şeyhülislam aynı yolda cevap verir: Yarın Hakk'ın divanına varınca Süleyman'dan hakkın alır karınca! *** Dursun Gürlek hazine dairlerine giriyor, saray bahçelerinden güller deriyor, geçmiş zaman güzelliklerini yansıtan bu tablolardan isteyen herkese veriyor. Ayrıca yorgunları ve dargınları Osmanlı çınarının altında dinlenmeye çağırıyor. Tarihin yaprakları arasında gözden kaçmış, unutulmuş pek çok ilgi çekici anekdotu sayfalarına taşıyor. Kitabın sayfaları arasında gezinirken, okuduklarınız karşısında tarihimize ait birçok detayı öğrenme fırsatı bulacaksınız.
218.30 ₺