-
Osmanlı Devletinin Yıkılışında Yemen İsyanları
Din Unutulup, onu yerini asabiyyet, yâni kan üstünlüğü, yâni milliyetçilik alınca, Müslümanlar küfre karşı birleşip cihat edeceklerine, Batı'nın emir ve arzuları doğrultusunda, birbirlerini yoketme savaşlarını başlattılar. " An'o Yemendir Gülü çemendir Giden gelmiyor Acep nedendir?" gibi türkülerin neden yakıldığını bileniniz var mı? Oraya gidenler, neden dönmüyorlardı? Batıya gırtlağına kadar borçlanmış Osmanlı, binlerce kilometre ötede bulunan Yemen'de ne arıyordu? İşte elinizdeki kitapla, sizlere bunlardan bir tanesinin hazin öyküsünü anlatmaya çalıştım... Yemen'de olup bitenleri okuduktan sonra göreceksiniz ki bugün İslam coğrafyasında cereyan eden hadiselerin, aslında onlardan farkı yoktur. Farkı yok ise, bazı gerçekleri öğrenebilmemiz için neden bir asır bile yetmiyor? İşte biz Müslümanların kangrene dönüşmüş olan yaralarının dini sebeblerini, Yemen örneğinde göstermeye çalıştık.
129.20 ₺ -
Osmanlı Devletinde Şeyhülislamlık
Osmanlı Devleti'nin altı asır boyunca mevcudiyetini devam ettirmesinin en önemli sebebi, köklü müesseselere sahip olmasıdır. Kadim bir gelenekten ve önceki İslam devletlerinin uygulamalarından etkilenerek idari, hukuki, ilmi, askeri ve mali sahalarda pek çok müesseseyi kuran Osmanlılar, en yüksek dini ve ilmi merci kabul edien Şeyhülislamlığı son dönemlere kadar teşkilatları içinde muhafaza etmişlerdir. Bu çalışma, kuruluşundan XIII/XIX.asır başlarına kadar Şeyhülislamlığın tarihi gelişimini, devlet teşkilatındaki yerini, bağlı bulunan görevlileri ve vazifelerini incelemeye çalışmaktadır.
166.60 ₺ -
Belgelerle 2. Abdülhamid Dönemi
II. Abdülhamid, Sultan Abdülaziz'in, sebebi hala çözülmemiş olan esrarengiz ölümünden ve V. Murat'ın iki ay kadar süren kısa saltanatından sonra, Osmanlı tahtına oturdu. Osmanlı Devleti'nin en çileli döneminde otuzüç yıl gibi uzun bir süre idareyi kullanan Sultan II. Abdülhamid, çok değişik şekillerde ele alınıp incelenen tarihi bir şahsiyet olarak, tarihteki yerini almış bulunmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu'nun kişiliği ve dönemi en çok tartışılan padişahların biri olan II. Abdülhamid, sadece kendinden önceki dönemlerden intikal eden ekonomik güçlüklerle değil, aynı zamanda"Doksanüç Harbi"nin ortaya çıkardığı dış baskıyla ve Osmanlı imparatorluğu'nun dağılma süreciyle karşı karşıya kaldı. Belgelerle II. Abdülhamid Dönemi'nde Osmanlı İmparatorluğu'nun geçirmekte olduğu bu özel zaman diliminin yansıtılması amaçlanmakta ve bu döneme ilişkin farklı alanlardaki gerçekler, belgelerle gün yüzüne çıkarılmaktadır.
136.00 ₺ -
Yakın Tarihimizde Camii Kıyımı
Yakın tarihimizde, Selçuklular, Beylikler ve Osmanlılar devrine ait; on bin kadar cami, mescit, tekke, medrese, imaret, türbe ve sıbyan mektebi gibi, hepsi tek tek çok önemil birer kültür mirası olan milli varlıklarımız yok edilmiştir. Bu kitapta, o eserlerin binden fazlasına dair bilgiler ve belgeler var... Bu vatan topraklarının bize ait olduğunu gösteren o hüccetler, o tapu senetleri acaba niçin yok edildiler? Niçin binlerce cami kapatıldı, satıldı veya kiraya verilerek, gayesi dışında, yanlış hatta çirkin işlerde kullanıldı? Depo, sevkiyat merkezi, düğün salonu, CHP ocağı, spor kulübü lokali, saz evi, ahır, hatta meyhane haline getirildi? Bu eserler, titizlikle bakılmaları, korunmaları ve restore edilmeleri gerekirken, niçin kıyıma tabi tutuldular? Bu kıyım 1950-60 arasında da devam ederek, yol açma bahanesiyle nice tarihi caminin temellerine kadar yıkılmasına sebep olur?
210.00 ₺ -
Osmanlı Devletinde Mevlevi Tarikatının Klasik Öncesi Dönemi 13-17. Yüzyıllar
Yazar bu kitapta, Mevlevi Tarikatının klasikleşmesinden önceki dönemde (13.-17. yüzyıllar) siyasî iktidarlarla kurduğu münasebetlerin yanısıra, tasavvuf anlayışı, bu anlayışın tarihî süreç içindeki değişimi, tarikat içindeki farklı yapılanmalar, adab ve erkânı ve diğer tarikatlarla olan münasebetleri üzerinde, birincil kaynaklarla beraber bu alanda yapılmış en son çalışmalardan da faydalanarak, detaylı bir şekilde durmuştur. Hz. Mevlana, unutulmamalıdır ki bir Mevlevi değildi. Onun döneminde yaşamış ve kendisine tabi olanlar da kendilerini Mevlevi olarak değil sadece birer Müslüman olarak isimlendiriyorlardı. Mevlevîlerin bir tarikat içinde teşkilatlandırılmaları ise Çelebi Hüsâmüd-Dîn ve Sultan Veled zamanında gerçekleştirilmiştir. Mevleviler inançları yolunda daha rahat hizmet edebilmek için hem devlet büyükleri ile hem de gayrimüslim ahali ile iyi geçinmeyi bir prensib olarak kabul etmişlerdir. Öyle ki Hz. Mevlana, bugün dünyanın en çok okunan yazarlarından biri olarak, vefat ettiği zaman cenazesini binlerce Hristiyan, Yahudî ve Süryanî gözyaşları içinde kabristana kadar izlemişlerdir.
150.00 ₺ -
Tarihi Vehhabiyan Vehhabiler Tarihi
Vehhabiler hisarın cihet-i şarkisinde ve metin metin ebniyeler içinde mahsur olanlara dahi mühaceme gösterdiler ise de bunları ele geçirmeye muvaffak olamadıklarından gurub-ı şemse kadar üzerlerine yağmur gibi kurşunlar yağdırarak biçareleri iz'ac ve çoğunu kal'a-i firdevse inhac ederek ba'de gurubi'ş-şems gerüye çekilüp yolları kesdiler... (Kitap'tan sf. 45)
180.00 ₺ -
İkinci Meşrutiyet ve II. Abdülhamid Hakkında
Muarızlarının yerin dibine batırdıkları, kötüleyip durdukları, aleyhinde bin çeşit iftira uydurdukları Sultan Abdülhamid Han bir siyaset dahisiydi. 1908'de İkinci Meşrutiyet'i ilan etmeye mecbur kalınca, zamanın şartlarına hemen intibak ederek meşruti bir hükümdar rolünü de büyük bir başarıyla oynamıştır. Düzmece 31 Mart Vak'ası ile tahttan indirilmemiş olsaydı, Osmanlı Devleti Balkan harbini ve Rumeli'yi kaybetmeyecek, Birinci Dünya Savaşı'na girmemiş olacaktı. Abdülhamid Han'ın şefkatli ve merhametli istibdadı, İttihatçıların ve Jön Türklerin sahte ve kanlı hürriyetinden bir kat daha yararlı idi bu devlete, bu millete.
72.00 ₺ -
Hayatımın Acı Ve Tatlı Günleri
Şadiye Sultan, merhum ve mağfur Sultan Abdülhamid-i Sani hazretlerinin kızı olarak yakın tarihimizin birçok önemli hadisesini bizzat yaşamış tafrihi bir şahsiyettir. Sultan Abdülhamid bilfiil saltanat sürmüş ve hakikaten halifelik yapmış bir hükümdardı. Dindar, müteşerri, birkaç tarikata intisabı olan; devletinin, ülkesinin, halkının huzur, güvenlik, refah ve saadeti için çalışan bir devlet reisiydi. Hakkında çok iftiralar edilmiş, yalanlar uydurulmuştur. Onu tahttan indiren sahte hürriyetçiler , koskoca imparatorluğu on senede bitirdiler, batırdılar. Şadiye Sultan binti Abdülhamid Han'ın hatıralarını duygulanarak, zaman zaman üzülerek okuyacağınızdan eminiz
66.60 ₺ -
Yalan Söyleyen Tarih Utansın Kutulu 12 Cilt
Esefle kaydetmek mecburiyetindeyiz ki, bugün tarih adına yazılanların pek azı hariç cümlesinin gerçek tarihle alakası yoktur!... Bu, gerçek tarihle alakası olmayan yayın, tarihi, günlük politikanın oyuncağı haline getirip, ikbal sahiplerinin arzuları istikametinde yazıp söylemeyi adet edinen sözde tarihçelerle yapılmış ve ortaya atılan o yalan laflar yıllar boyu, mektep sıralarından gazete ve dergi sütunlarına kadar her yerde o kadar çok tekrarlanmıştır ki, o yalan lafların gürültüsünden gerçek tarihin sesi duyulmaz olmuştur!... Bu korkunç hak ve hakikat kalpazanlığı karşısında biz, şu seri kitabımızla bazı tarihi olaylara ışık tutarak yalan söyleyen tarihi utandırmaya çalıştık. Devam edegelen laf ü güzaf gürültüsü arasında gerçek tarihin sesini duyurabilirsek, vazife yapmış insanların bahtiyarlığına kavuşacağız.
376.00 ₺ -
Tireboludan Simalar
Eskiden tercüme-i hal, bugün biyografi-özgeçmiş denilen hal tercümesi kayıtları, şahısların hayat hikayelerini içeren tarihin önemli kaynaklarından birisidir. Hal tercümeleri, Orta Çağda, İslam dünyasında yaygın şekilde yazılırken önemli şahsiyetlerin çevresini, devrimi, yetişme şartlarını bildirmesi bakımından çok önemliydi. Osmanlı döneminde padişahla, devlet erkanı, ulema, sanatkarlar ve diğer kişiler hakkında hal tercümeleri yazıldığı bilinmektedir. Günümüzde bilhassa şehirlerde, kasabalarda yetişen ve meşhur olarak nitelenen şahıslar daima ilgi çekmiş, hayatları hakkında bilgiler veren çalışmalar yapılmıştır. Bu hal tercümeleri kitaplarında yer alan şahıslar mensup olunan şehir ve kasabalar için birer övünç kaynağı olmuştur
90.00 ₺ -
Seyyit Ahmet Arvasi Hayatı Eserleri ve Eğitim Üzerine Görüşleri
Seyyit Ahmet Arvasi, ülkemizde Cumhuriyet döneminde yetişen önemli bir mütefekkirdir. Çok yönlü kişiliği olan, değişik konularda görüşler ortaya koyan, arkasında çok sayadı eser bırakan, Türk Milli Eğitimine binlerce öğretmen yetiştiren ve fikirleriyle Türk gençliğine rehberlik eden Arvasi, aynı zamanda önemli eğitimcilerimizdendir. Arvasi, eğitimin yanı sara pek çok alanla ilgili görüşlerini ortaya koymuştur. Onun farklı alanlara ilişkin görüşlerini ele alan değişik çalışmalar yapılmıştır. Ancak eğitimcilik yönünü ele alan müstakil bir eser bulunmamaktadır. Bu çalışma ile Arvasi'nin eğitimle ilgili düşünceleri ve eğitim problemlerinin çözümüne yönelik geliştirdiği öneriler oratya çıkarılmaya gayret edilmiştir.
52.50 ₺ -
Osmanlı Mahkemeleri Tanzimat ve Sonrası
Devlet, hukuk demektir.Hukukun tezahürü de mahkemelerdir.Osmanlı adliyesini ve bunun Tanzimat Fermanı sonrasında aldığı biçimi tasvir eden bu eser, aynı zamanda, Tanzimat'ı hazırlayan sebepleri, Batı'nın baskı ve dayatmalarını, adliye ıslahatına neden ihtiyaç duyulduğunu, bu ıslahatta akınan modeli, bunun İslam hukukuna ne derece uyduğunu, karşılaşılan güçlük ve reaksiyonları gözler önüne sermektedir.Bu arada Avrupa devletleriyle de çarpıcı mukayeseler yapılmaktadır.Böylece Osmanlı Devleti tarihinin çok önemli bir devresine de ışık tutulmuş olmaktadır.
210.00 ₺ -
Osmanlı Hukuku
Adalet, Osmanlı Devleti’ni asırlarca ayakta tutan en mühim unsurdu. Bu hissin zayıflaması, çöküşün hem sebebi, hem de neticesi oldu. Padişahlar bile, hukukun önünde boyun eğdiler. Bir seferden dönerken, askerin, ekinlerini çiğnediklerinden yakınan köylüye, Kanunî Sultan Süleyman; “Peki bizi kime şikâyet edersin?” diye latife edince, köylü; “Kanuna şikâyet ederiz, kanuna!” demişti. Adalete verilen bu ehemmiyet, Osmanlılara büyük bir itibar kazandırdı. Hıristiyan halklar, kendilerine hüsnükabul gösterdi. Osmanlıların, Ortadoğu, Kafkasya ve Balkanlar gibi problemli bir coğrafyada, çeşitli kavim ve kültürleri bir arada nasıl yönettiğini, bugün insanlar merak ediyor. Pax Ottomana adı verilen dünya düzeninin unsurları nelerdir? Osmanlı Devleti’ni asırlarca dünyanın süper gücü yapan tutan hangi prensiplerdir? İngiltere kralını, bir heyet göndererek Osmanlı hukuk sistemini inceletmeye sevk eden sır nedir? Bu kitap unutulmuş bir maziye ışık tutuyor.
322.50 ₺ -
İz Bırakanlar Nasıl başardılar
Tanzimat döneminde yazarlar tarafından ara ara okuyucuya açıklama ihtiyacı hissedilmiş "ey kari" yani "ey okuyucu" diye yorumlar yapılmış. Günümüzde de hangi türden olursa olsun her kitaba bir önsöz yazma zorunluluğu hissedilmiştir. Bizim de bu adet üzerine "Önsöz" yazıyor ve yazarken de diyoruz ki: "Artık kuralcılığı bir yana itip, eğer gerekmiyorsa illa da bir önsöz yazmak için ter dökeceğimize, bırakalım okuyucu aldığı kitabıyla başbaşa kaldım." Böylesine daha samimi buluyorum. Adı üstünde işte. Bu hayatlar romanlaşmış. Zaten siz de bu insanların hayatlarını merak ettiğiniz için elinize almadınız mı bu kitabı? Öyleyse sizi daha fazla bekletmeye gerek yok. Saygılarımla..
123.75 ₺ -
Dünden Bugüne Tirebolu
Bu kitabı, değişik konulu parçaların sunulduğu bir sergiyi gezer bigi okuyacaksınız. Buna, anılarla, açıklamalı küçük bir Tirebolu albümü dense de olabilir
54.00 ₺ -
Osmanlı Tarihi Arapça
Osmanlı tarihiyle alâkalı tarihi, fikri ve edebi çalışmalar yapmış biri olarak şunu söyleyebilirim: Elinizde olan kitabı gönül rahatlığıyla size tavsiye ediyorum. Çoğu tarih kitabında anlaşılması güç meselelerin bu kitapta sade bir üslubla ve hakkaniyetle anlatıldığından daha fazla istifade edeceğinize inanıyorum. Prof. Dr. Muhammed Harb Her şeyi çoktan denediğime inanıyordum ve kaderime razı olmuş, yaşamımı yalnız geçirmeye karar vermiştim. Bu taktikler bana koca bulma konusunda binlerce yeni fikir verdi.. en önemlisi de işe yaradılar. Sally, 60 yaşında
42.25 ₺ -
Osmanlılar
OSMANLILAR Fütühat, İmparatorluk, Avrupa ile İlişkiler Altmış yılın ürünü; Halil İnalcık Osmanlılar'ı Yazdı… Halil İnalcık, Osmanlı sosyal-ekonomik yapısını, onu belirleyen belli başlı kurum ve kanunları, tahrir sistemini, Osmanlı'nın kuruluşuna dair merak edilen soruları, Osmanlı fetih yöntemlerini, tarihten günümüze Avrupa ile ilişkilerle alakalı bugüne kadar bilinmeyen birçok şeyi Osmanlılar kitabında anlatıyor. Bu kitabı okuyanlar umuyoruz ki, Osmanlı Devlet-i ‘Aliyye’sinin (İmparatorluğunun) ortaya çıkışı ve gelişimi, fetih yöntemleri, devlet sistemi ve nihayet ezeli rakibi Hıristiyan Avrupa ile ilişkileri üzerine altmış yıla varan araştırmalarımın genel çizgisini bulacaktır. Prof. Dr. Halil İnalcık Halil İnalcık, bu sahanın en seçkin uygulayıcılarından biri… Dünya bilimine katkıları su götürmez. Çabalarının hedefi haline gelmiş konu üzerinde bize sadece teşekkür etmek düşer. Immanuel Wallerstein O yıllarda Yunanistan “cahiliye” dönemindeydi, İnalcık’ın “Fatih Devri Üzerine Tetkikler ve Vesikalar” kitabı çıkmıştı. Seminerde tanıştığım, bilgisiyle beni büyüleyen bu genç adam Türklere hayranlık duymamı sağladı. Prof. Dr. Elizabeth Zacharidou Çok etkileyici, biraz ciddi ve çok fazla gülmeyen bir insan olarak hafızama kaydettim. Aramızda çok fazla yaş farkı vardı, bir süre dostluk anlamında sorunsuz bir ilişki sürdürdük ve bu dostlukta, ilginçtir, yaş farkını hiç hissetmedik. Onunla ilgili yaygın deyiş “Osmanlı Tarihinin Babası”ydı… Bu zaten çok açıktı. Prof. Gilles Veinstein
70.30 ₺ -
Gelenekten Geleceğe
İlber Ortaylı bu kitabında; gelenek kavramından edebiyata, tarihçiliğimizin eleştirisinden tiyatroya, demokrasi tarihimizden Hammer ve Cevdet Paşa′ya, Harf Devrimi′nden Mimar Sinan′a birçok alanda geleneğimizin geleceğimize eklemleneceği mihverleri tesbite yöneliyor... "Gelenekle geleceği bir arada düşünmek ve tartışmak aslında her aydının görevidir. Geleneği reddetmek kimsenin haddi değ amma velâkin geleneğin ne olduğunu bilmek ve tarifini doğru yapmak şartıyla... O zaman geleceğin ne olacağını biraz daha iyi biliriz, daha doğrusu kendimiz kuracağımız için biliriz." İLBER ORTAYLI
20.35 ₺ -
Abdülhamidin Kurtlarla Dansı 2
ABDÜLHAMİDİN KURTLARLA DANSI 2 Oyun yeni baştan başlıyor... Tarih yeniden yazılıyor... Kurtlarla Dans devam ediyor... Abdülhamid′siz bir yüz yıl yaşadık. Onun yokluğunda bir imparatorluğun un ufak oluşuna ve o enkazın içinden ′küçük Osmanlı′ diyebileceğimiz Misak-ı Milli fikrinin doğuşuna tanık olduk. Şimdi toparlanıyoruz ve yeniden küresel bir aktör olma yolundayız. Artık ufuklara bakarken kendimizden daha eminiz. Bu açılımlar döneminde bir tarih açılımı, dolayısıyla Abdülhamid açılımı kaçılmaz. Mustafa Armağan Abdülhamid′in Kurtlarla Dansı 2′de yine özgün belge ve bilgilere dayanarak Sultan Abdülhamid′in bugüne kadar anlatılmayan yönlerini okurlarına sunuyor. Türkiye′ye eğitimde altın çağ yaşatan, Küba′ya ajan gönderen, Singapur′a cami yaptıran, Sri Lanka′ya okul açtıran, New York′taki Webb′den Londra′daki Quilliam′a özel görevler veren, Belarusya′nın ıssız köylerinde adı hala camilerde anılan bir Abdülhamid bu... Her sayfasında şaşıracağınız bir kitap...
122.64 ₺ -
Çanakkale Savaşları Günlüğü
Onların kemikleri dağ gibi yığıldı, kanları dere gibi aktı... Mermileri tükenince imanlarını süngülerinin ucunda parıldattılar ve devleştirler, cins cins takviyeli insan sürülerini göğüsleriyle durdurdular. Ne ölüm indiren gökler yıldırdı onları, ne ölü püskürten yer... İstilacı düşmana Boğaz'ı dar ettiler; denizden de, karadan da geçit vermediler; sağ kalanlar mütevazı birer gâzi, toprağa düşenlerse Cennet'e Tanrı konuğu oldular; hem yedi düvele nam saldılari hem nesillerine şeref bıraktılar... Onların destanını okuyalım: Öpelim onlardan kalan Bayrağımızı, temizse dudaklarımız... Gezelim şehitliklerini, temizse ayaklarımız... Dua sağnaklarımız erişsin onların yüce ruhlarına; böylece, belki o yüceliğin sırrı da açılır gönüllerimize, nesillerimize...
105.00 ₺ -
Tarih Sohbetleri 3
Biz bir cihan imparatorluğunun varisleriyiz. Geleceğimize dair görüşler ileri sürer, programlar yaparken geçmişteki bu muazzam siyasî ve medenî tecrübelerimizden sonuna kadar istifade etmek bizim en tabiî hakkımızdır. Millet ve devlet olarak misyonumuzu belirlemekte en sağlam ölçüyü de böyle bir tarih şuuru ile getirebiliriz. Bu itibarla aydınlarımızın ve gençlerimizin kendi tarihleri hakkında muhtelif cihetlerden bilgi edinebilecekleri eserlere ihtiyaç duydukları muhakkaktır.Ötüken, işte bu mülahazalarla, Türk tarih ve mûsıkîsine yaptığı değerli hizmetler ve verdiği kıymetli eserlerle haklı bir şöhret kazanan değerli yazar Yılmaz Öztuna'nın "Tarih Sohbetleri"ni üç cilt halinde sunmaktan şeref duyar.
243.75 ₺ -
Tarihi Değiştiren İmparatorluklar
‘Tarihi Değiştiren İmparatorluklar’ sizi nefes kesen bir maceraya çağırıyor Timaş’ın Popüler Tarih serisinin lokomotifi Tarihi Değiştirenler, bu kez imparatorlukları masaya yatırıyor. Yazar Ali Çimen sizleri, Asya steplerinden rengârenk ipeklerle süslü Çin saraylarına; Avrupa’nın rutubet kokulu şatolarından güneşten kavrulan Yunan kıyılarına; Bizans’ın gizemli kiliselerinden Arap yarımadasının gölgeli cami avlularına; devasa dalgalara beşiklik eden Okyanuslardan dünyanın en el değmemiş diyarlarına; Afrika’nın balta girmemiş topraklarından Hindistan’ın nemli vadilerine; Avrupa’nın kasvetli sokaklarından Moskova’nın dış mahallelerine; Amerika’nın dört bir köşesinden Kore’nin sarp dağlarına, Vietnam’ın güneş geçirmeyen ormanlarına uzanan; dünyayı avuçlarınızın arasına alacağınız bir serüvene ortak olmaya davet ediyor. Gelin, Çin’in iki bin yıllık imparatorluk geçmişinin ilmek ilmek örülüşüne tanıklık edin, Çin’i alt üst eden ayaklanmaların, suikastların ve saray oyunlarının bir parçası olun! Büyük İskender ile boğazı geçip Pers diyarlarına girin, Asya steplerini aşın, ormanlarında fillere karşı savaşın. Perslerle bir olup Persepolis’i İskender’e karşı savunun! İslam ordularının bir parçası olun; hak için kılıç sallayın. Emevilerle Endülüs kapılarına dayanın, Avrupa tarihini değiştirin! Sezar’la bir olun Roma yürüyün! Senato’daki dedikodulara kulak kabartıp, Romalıların arasına karışın. İmparatorları alkışlayıp, idamlarına şahit olun, Roma’nın kan üzerinde yükselişini izleyin. Bizans şövalyeleriyle bir olun, Konstantinopol’ün surlarından düşmana ok atın; Fatih Sultan Mehmed’in cengâverleri arasına karışıp Konstantinopol’ün surlarını aşın, çağ kapayıp çağ açın! Hunlarla bir olun, Avrupa’yı tir tir titretin; Roma’nın kapılarına dayanın, Papalar sizden af dilesin. Moğolların saflarına karışın, taş üzerinde taş bırakmayın, atlarınız çatlayana dek dünyayı fethe soyunun! İtalyan kâşiflerin arkadaşı, İspanyol, Portekizli ve Hollandalı gemicilerin yoldaşı olun; bilinmezlere yelken açın. Ardınızdan gelip dünyayı yağmaya soyunan acımasız şövalyelerin kıyımlarına tanıklık edin; Haç’ı sırtlayıp yerli halkları ‘aydınlatmaya’ soyunan din adamlarına tanıklık edin. Yağmurla yıkanmış İngiliz saraylarının karanlık koridorlarında turlayın. Yürekleri, üzerinde güneş batmayacak topraklar için çarpan kral ve kraliçelerin sofralarına misafir olun. İngiliz denizcileri, askerleri ve siyasetçileriyle aynı karavanaya kaşık sallayıp, Kuzey Amerika’dan Avustralya’ya uzanan İngiliz İmparatorluğu’nun doğuşunu izleyin. Amiral Nelson’ın mürettebatına karışıp, Fransızları topa tutun! Napolyon’a asker yazılıp Mısır çöllerinde, Akdeniz’in tuzlu sularında ve buza kesmiş Rus steplerinde kılıç sallayın; dünyayı Fransız yapmanın hayallerini kurun! Münih’in varoşlarında ateşli ve kışkırtıcı konuşmalar yapan Adolf Hitler’e kulak kabartın, dünyayı kasıp kavuran Nazi terörünü iliklerinizde hissedin. Küf, ter ve kan kokulu trenlerle toplama kamplarına yolculuk edin. Hitler’in son saatlerini onunla birlikte sığınağında yaşayın. Nazilerin yıkılan hayallerinin çıkarttığı toz bulutunda kaybolun… Lenin ile Petrograd varoşlarında nutuklar atın, devrimci işçi kalabalığına kapılıp Çar’ın sarayına yürüyün. Monarşiyi devirip, Sovyetler Birliği’ni kurun. Ve dünyayı dehşete boğan Kızıl İmparatorluğun mimarlarıyla tanışın! Stalin’den korkun, Gorbaçov’u alkışlayın. Soğuk Savaş’ın sıcak cephelerinde terleyin. Amerikalı devrimcilerle İngilizlere karşı savaşın; Amerika Birleşik Devletleri’ni kurun! Uzaya çıkın, atom bombasının dehşetine tanıklık edin. ‘Amerikan Emperyalizmi’nin ayak izlerini takip edip, Sovyetleri yıkın! Dünyanın ayakta kalan son imparatorluğunun şifrelerini çözün. Gelin; tarihi okumayın, bizzat yapın…
15.07 ₺ -
Tarihi Değiştiren Kadınlar
Tarihi değiştiren, dünyayı titreten kadınlar! “Geçmişe baktığımızda, erkek egemen bir seyrüseferin hüküm sürdüğünü görürüz. Kılıç kuşanıp fetih yapan, çağ açıp çağ kapatan, yaptığı bir konuşma ya da aldığı kararla kitleleri coşturan, atomu parçalayarak insanoğluna sınırsız enerjinin kapılarını açan, bazen kabul etmek istemesek de, çoğunlukla erkekler olmuştur. Peki bu, tarihin beyaz perdesinde hep erkeklerin başrol oynadığı lamına mı gelir? Ne yani, kadınlara düşen rol, her zaman ‘en iyi yardımcı oyuncu’ rolü oynamak mıdır? Tabii ki hayır. Yüzyılların üzerine oturduğu mayınlı tarih tarlasından sıyrılıp çıkan öyle kadınlar olmuştur ki, teşbihte hata olmaz, o çok ‘bilindik’ erkekler, bu kadınların azametlerinin gölgesinde bile terlemeden edememiştir!” Gazeteci yazar Ali Çimen “Tarihi Değiştirenler” dizisinin son kitabı Tarihi Değiştiren Kadınlar’a böyle başlıyor ve 30 ünlü kadını sayfalarında konuk ediyor. Bu 30 kadın arasında Mısır İmparatoriçesi Cleopatra, ünlü kadın casus Mata Hari, Nobelli Madam Curie, Osmanlı İmparatorluğu’nun bir dönemine damgasını vurmuş ‘iktidar avcısı’ Hürrem Sultan gibi isimler de var; insanlığın özgürlüğe giden yolda devrim niteliğinde adımlar atmasını sağlayan siyahi kadın eylemci Rosa Parks ve Tom Amca’nın Kulübesi isimli romanıyla Amerika’daki kölelik kurumuna kalemiyle savaş açan Harriet Beecher Stowe da. Bir fabrika işçisiyken kendisini uzayda bulan Tereşkova ve okyanusları aşan havacılık sevdasıyla hayatını uçmaya adayan Amelia Earhart da yüksek tempolu hikâyeleriyle listede yerlerini alıyor. Kitabın önemli bir bölümü de iktidar peşinde koşan kadınlara ayrılmış: Pakistan’ın ve aynı zamanda İslam coğrafyasının ilk kadın Başbakanı Benazir Butto; düşman kardeşi Hindistan’da yine ailece ülke siyasetine damga vurmuş, ülkesinin ilk Başbakanı İndira Gandi; Fransa’ya 40 yıl boyunca hükmeden İtalyan Catherine de Medici; Rusya’yı çağının en güçlü ülkelerinden biri yapan Alman kökenli Katerina; İngiltere’den Kraliçe Elizabeth, Kraliçe Victoria ve onların bıraktığı yerden bayrağı devralarak İngiltere’yi bir küresel aktöre dönüştüren ‘Demir Lady’ Margaret Thatcher. İktidarda olan kadınların yanı sıra iktidarda olan erkeklerin yanındaki ihtiraslı kadınlara da şahitlik ediyor tarih ve dolayısıyla kitap da. Komünist Çin’in en korkulan simalarından biri olan Jian Qinq ya da daha çok bilinen ismiyle Bayan Mao; oğlunu padişah yapmak için bir diğer oğlunu kurban eden Kösem Sultan ve Arjantin Devlet Başkanı Juan Peron’u efsaneye dönüştürme yolunda kendisi bir efsane olan Eva Peron. Kitap ayrıca, bol görsel malzemesi, Hürrem ile Kanuni arasında gelip giden aşk mektuplarından satırlar, Simone de Beauvoir ve Jean Paul Sartre’ın ölümsüz aşkı ve bu 30 kadının gündelik hayatlarına ilişkin daha birçok ayrıntılı ile adeta kahramanlarını ete kemiğe büründürüyor. * I. Elizabeth İspanyol hanedanına karşı Osmanlı’nın himayesindeydi. Sultan III. Murad“Siz dahi südde-i sa’adetime ita’at ve inkıyada sabit-kadem olup, ol caniblerde vakıf ve muttali olduğunuz ahbarı arz ve ila’m etmekden hali olmıyasız” diyordu Kraliçe’ye. Buna karşılık o da III. Murad’ın annesi Nurbanu Sultan ve eşi Safiye Sultan’a hediyeler gönderiyordu. * Jeanne d’Arc Orleans’ta başına geçtiği Fransız ordusu ile İngilizleri hezimete uğrattığında henüz 17 yaşındaydı. * Kösem Sultan torunu IV. Mehmet’i tahta geçirmek için oğlu I. İbrahim’i gözünü kırpmadan katlettirdi. Ancak daha sonra IV. Mehmet için de sinsi planlar yaptığını sezen Turhan Sultan, kayınvalidesi için Başlala Uzun Süleyman Ağa’ya kısa ve net bir emir verdi: “Kösem’i canlı görmek istemiyorum!” * Osmanlı sultanlarına Rusya namıma kök söktüren, ülkesini kısa zamanda modernleştiren Büyük Katerina aslen Almandı. * Feminist düşünür Simone de Beauvoir hayatı boyunca bir adamı aşkla sevdi: Jean Paul Sartre * Çin Kültür Devrimi’nin silahlı gücü Kızıl Muhafızlar’ı kuran Mao değil, eşi Jiang Qing idi. * 1981’de Altın Mabed’i ele geçiren Sihleri acımasızca bastıran İndira Gandhi bir şeyin farkında değildi: Yakın korumalarından ikisi Sihti ve onu ortadan kaldırmaya niyet etmişlerdi. * Arjantin’in efsane First Lady’si hayatını kaybettiğinde 33 Eva Peron’un naaşı ülkesine eşi Hugo’nun kendisinden sonra evlendiği Isabel Peron tarafından getirildi.
240.50 ₺ -
Tarihi Değiştiren Askerler
“TARİHİ DEĞİŞTİRENLER” SERİSİ DEVAM EDİYOR… Daha önce “Tarihi Değiştiren Savaşlar”, “Tarihi Değiştiren Konuşmalar”, “Tarihi Değiştiren Olaylar” adlı kitapları çıkan Ali Çimen, “Tarihi Değiştiren Askerler” kitabı ile seriye devam ediyor. Çimen, yeni çalışmasla dünya tarihinde nam salmış başlıca kumandanların hayatlarını, hayatlarındaki dönüm noktalarını, onları tarihi değiştiren kouma getirsavaşların öncesini ve sonrasını ele alarak okurlarının beğenisine sunuyor. Serinin diğer başlıkları olan tarihi değiştiren ‘Konuşmalar’, ‘Savaşlar’ ve ‘Olaylar’da olduğu gibi, bu çalışmada da aynı yol haritası takip ediliyor. Askerlerin kitaptaki dizilişi kronolojik sırayı izlese de, asıl hareket noktası; günümüz medyasındaki aktüel-popüler bilgi akışı esnasında kendisine en fazla atıfta bulunulan; Hitler, Napolyon, Büyük İskender, MacArthur, Sezar gibi askerlerin okuyucuya daha iyi tanıtılması oldu. Bununla birlikte Pearl Harbor limanını bombalayarak Amerika’nın İkinci Dünya Savaşı’na girmesine sebep olan Japon Amiral Yamamoto, yine İkinci Dünya Savaşı’nda Nazileri geri püskürten ve belki de gerçek anlamda savaşın kaderini değiştiren Rus Mareşal Zhukov, Napolyonik Savaşlar sırasında Fransızları Akdeniz’den silerek İngiltere’nin neredeyse bir asır boyunca ‘denizler hakimi’ olmasını sağlayan Amiral Nelson ve Güney Amerika’yı kılıcıyla İspanyollaştırıp, Yeni Dünya’nın zenginliklerini Avrupa’ya taşıyan Cortes gibi; tarihte köklü izler bırakmış, lakin ülkemizde pek gündeme gelmeyen isimler de kitapta yer alıyor. Tüm bunların yanı sıra ‘Tarihi Değiştiren Askerler’ ile Halid Bin Velid, Alparslan, Selâhaddin Eyyübi, Fatih Sultan Mehmet, Barbaros Hayreddin Paşa, Kanuni Sultan Süleyman ve tabiî ki Atatürk gibi, tarafı olduğumuz siyasal kültürel sahnenin önemli aktörlerinin dünyasına da misafir olabileceksiniz. Kitapta Yer Alan Askerler Bir kitapla onlarca askere zafer kazandıran general; SUN TZU, Makedonya’dan yola çıktı, tüm dünyayı fethe kalktı; BÜYÜK İSKENDER, Roma’nın belalısı Kartaca Generali; HANNİBAL, Roma’nın muzaffer komutanı dünyayı fethe çıkıyor; JÜL SEZAR, Göçmen kabilelerini topladı; Roma İmparatorluğu’na kan kusturdu; ATİLLA, Allah’ın Kılıcı, 100 savaşa girdi hiç birini kaybetmedi; HALİD BİN VELİD, Cermen prensliğinden Roma İmparatorluğu’na koşan Frank Kralı, Birleşik Avrupa hayalinin mimarı; CHARLEMAGNE, Anadolu’nun kapısını Türklere açan büyük savaşçı, Malazgirt Fatihi; SULTAN ALPARSLAN, Haçlıların Kudüs iştahını kesen İslam kumandanı; SULTAN SELÂHADDİN EYYUBİ, İngilizlerin ‘Arslan Yürekli’ İngilizce bilmeyen Kralı; I. RICHARD, Moğol steplerinden dünyayı fethe çıktı, Hazar’dan Japonya’ya uzanan bir imparatorluk bıraktı; CENGİZ HAN, İstanbul’u fethetti, Roma’yı istedi, Avrupa’yı Osmanlı’nın ayakları altına serdi; FATİH SULTAN MEHMET, Korsanlıktan Amiralliğe yükseldi, Akdeniz’i Haçlılara dar etti; BARBAROS HAYRETTİN PAŞA, Aztek medeniyetini yıkan, Güney Amerika’yı İspanyollaştıran kaşif; HERNAN CORTES, At üzerinden inmedi Osmanlı’yı cihan imparatorluğu yaptı; KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN; Kralcıları ezdi, mezarından çıkarılıp asıldı ama İngiltere’yi süper güç yaptı; OLIVER CROMWELL; Osmanlı ‘deli’, Batı ‘büyük’ dedi; Rusya’yı dünya devi yaptı; BÜYÜK PETRO, Yerlilerle, Fransızlarla, İngilizler için ve İngilizlere karşı savaştı; Amerika’nın ilk başkanı oldu; GEORGE WASHINGTON, Napolyon’a denizlerde nefes aldırmadı, İngiltere’yi denizler hakimi yaptı; AMİRAL NELSON, Asker, konsül, imparator; Fransız Devrimi’nin savaş makinesi; NAPOLYON BONAPARTE, Dünyayı ‘özgürleştiren’ kızıl diktatör; JOSEF STALİN, İki Dünya Savaşı’ndan Kore Harekatı’na Amerikalılara hep o komuta etti; DOUGLAS MACARTHUR, Büyük hayalleriyle büyük bir imparatorluğu küçülten asker; ENVER PAŞA, Çöken bir imparatorluğun subayıydı, kurduğu devletin cumhurbaşkanı oldu; MUSTAFA KEMAL ATATÜRK, Japon donanmasının beyni, Pearl Harbor’ın fikir babası; AMİRAL ISOROKU YAMAMOTO, Tanklara aşıktı, her iki dünya savaşında da tanklarla Amerika’yı zafere taşıdı; GENERAL PATTON, Üstün Irk sevdasıyla dünyayı ateşe veren Faşist lider; ADOLF HİTLER, Üniversite okuyamadı; önce asker, sonra kahraman, ardından da Amerika’ya başkan oldu; DWIGHT DAVID EISENHOWER, Hitler’i yendi, hiç savaş kaybetmedi, Rus liderlerini gölgede bıraktı; MAREŞAL ZHUKOV.
17.13 ₺ -
Büyük Osmanlı Projesi
Bir bakıyorsunuz Belçika’da bir “Türk köyü”, bir bakıyorsunuz Himalayaların eteklerinde bulunan Keşmir eyaletinde de kendilerine “Osmanî” diyen Türk Köyleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği… İngiltere Parlamentosu üyesi olup şimdilerde Londra Belediye Başkanlığı yarışına giren Boris Johnson’ın son Osmanlı İçişleri Bakanı’nın torunu olduğu haberi gazete manşetlerinde çınlarken, Meksika’da bir Osmanlı çeşmesinin ortaya çıktığı düşüyor önümüze. Nicolas Sarkozy’nin de, Fidel Castro’nun da atalarının Osmanlı Yahudisi çıkması yetmiyormuş gibi, besteci Wagner’in Sultan Abdülaziz’den para yardımı istediğini, Abdülhamid’in Pasteur’e beraber çalışma teklifinde bulunduğunu okuyoruz hayretle. Ve düşünüyoruz: Acaba tarihimiz hakiki çehresiyle arz-ı endam ettiğinde nasıl bir manzara karşısında kalacağız? Misak-ı Millî sınırları içinden görmeye ve düşünmeye alıştırılmış bir neslin dramıdır yaşadığımız. “Biz neydik?” sorusu, ete saplanan bir kurşun gibi hemen her adımda karşımıza çıkıyor veya biz hatırlamak istemesek de, başkaları tarafından çıkarılıyor. Bunun en son örneğini, Avusturya sağının temsilcisi Andreas Möller’in, “Türkler AB’ye girerse Viyana’yı kaybederiz’ mealindeki demecinde gördük. Demek ki, dedik, bu demeci okuyunca, biz unutsak da dünya bizi unutmuyor. Mustafa Armağan son kitabı Büyük Osmanlı Projesi’nde bu nicedir unuttuğumuz dünyanın kapılarını açıyor önümüze ve bize bir hafıza tazelemesi çalışması öneriyor. “Hatırla onu!” ikazı, kitabın her satırında karşımıza çıkıyor ve giderek “Hatırla kendini!” uyarısına bürünüyor. Osmanlı’yı, yaşadığı çağların küresel aktörü olarak konumlandıran ve bu yüzden de küreselleşmekte olan dünyamızda bunu daha önce tecrübe etmiş bulunan Osmanlıların birikiminden yararlanmanın önümüzü görmemize yardım edeceğini vurgulayan yazar, hem “küresel tarih” çalışmalarına Osmanlı’nın katkılarına atıfta bulunuyor, hem de Osmanlı tecrübesinin kendiliğinden bir ‘oluşum’ değil, bilinçli bir ‘proje’ olduğuna dikkat çekiyor. Armağan, “Büyük Osmanlı Projesi” adını verdiği bu projenin ana hatları hakkında ufkumuzu genişletecek bilgiler veriyor ve daha da önemlisi, Türkiye’nin içine girdiği yeni bir gelişme çizgisinde ‘Bir kere başarılan neden bir kere daha başarılamasın?’ sorusunun umut vadeden kuyusu içine gömüyor okurunu.
11.99 ₺ -
Avrupanın 50 Büyük Yalanı
Kitapta Rönesans, Gutenberg, Don Kişot, Kopernik, Galile, Voltaire, Florence Nightingale, Magna Carta, Shakespeare, Einstein gibi Batının üstünlüğü tezine kaynak oluşturan efsanelerin yalan olduğu açıklanıyor. Böylece Doğu Despotizmi ve Batı üstünlüğü tezi çürütülüyor. Türk aydınının 1,5 asırdır peşinde koştuğu ‘Avrupa mucizesi’ yalanı, farklı ve şaşırıcı yönleriyle bu kitapta birer birer deşifre edilip ortaya konuluyor. İlginizi çekeceğine inandığımız başlıklardan bir kısmını tadımlık olarak şöyle bir hatırlamaya ne dersiniz? - Florence Nightingale’in İngiltere’de ölüm meleği olarak tanındığını, - Galile’nin kiliseye karşı çıkmış bir bilim kahramanı olmadığını, - Magna Carta’nın Avrupa tarihinde ileri değil, geri bir adım olduğunu, - Hitler’in aslında Avrupa’yı işgal planı olmadığını, - Einstein’ın son yıllarında beyninin yavaşladığını, - İlk feministlerin fabrikalardaki kadınları evlerine kapatma için kampanyalar düzenlediklerini, - Don Kişot’ta Endülüslü Müslümanlarla ilgili şifreler bulunduğunu, - Kopernik ve Kepler’in güneşe tapanlar tarikatından olduklarını, - Rönesans insanlarının Ortaçağ’daki atalarından daha pis yaşadıklarını, - Haritaların emperyalizmin sözcülüğünü yaptığını, biliyor muydunuz? Bunlar ve bunlardan başka Avrupa’nın büyük yalanlarını, Mustafa Armağan’ın hakikaten büyük emek mahsulü Avrupa’nın 50 Büyük Yalanı’ndan okuyacak ve her satırında eminiz ki, şaşıracaksınız. Yazarın amacı da bu zaten: Düşünmek, şaşırmakla başlar ona göre. Mustafa Armağan’a göre Osmanlı tarihini de hakkıyla anlayabilmek için Avrupa tarihinin gerçeklerini bilmek gerekir. Osmanlı ve yakın tarih üzerine yazdığı ufuk açıcı kitaplarından sonra Armağan’la Avrupa tarihinin bilinmeyenlerine doğru nefes nefese bir yolculuğa hoş geldiniz.
24.82 ₺ -
Peygamberimizin Hayatı
Kâinât'ın Sevgilisi, Peygamberlerin Sultanı, Allah'ın Habîbi Muhammed Müstafi Salla'llahu aleyhi ve Sellem'e âşık olmayan var mı? Rehberimiz, Önderimiz Sevgili Peygamberimizi tanımak O'nu sevmek sevginin en üst noktasıdır. O tanındıkça daha çok sevilmiş ve sevildikçe de sevenlerin kurtulmasına vesile olmuştur. O'nun sevgisi dünya hayatına güzel bir nizam verdiği gibi âhire mutluluğuna da ayrı bir lezzet bahşedecektir. Peygamberimizi sevmek insan kurtaracaktır. Bu sevgi insanı ayrı bir insan haline getirecek âdete melekleştirecektir. O'nu sevenler, herkes tarafından sevilmiş, O'na bağlananla herkes tarafından hürmetler görmüştür. Sevgili Peygamberimizin adını ananlarır dilleri ve gönülleri nûrlandığı gibi, şemailini hayaline alanların da dünyalar aydınlanmıştır. O'nu hatırlatan herşey berekete vesile olmuş, insanlık O'nı düşündükçe teselli bulmuştur. Kâinat'ta O'nun kadar anılan O'nun kadaı sevilen kimse olmamış. Hayatının her ânı ayan beyan açıklanan, anlatılan bilinen bir başka şahıs bulunmamıştır. Kâinât'ın her yerinde, yeryüzünde ve semâda her an O'nun adı okunmuştur. Ezanda-kamette, namazda ve duâ da hep Hazret-i Muhammed adı duyulmuştur. İsmi anılmayan bir an yoktur. O'ndan bahsedilmeyen bir mekân yoktur.
17.50 ₺ -
İslam Tarihi Büyük Boy 8 Cilt
1. Hamur, Sert Kapak Özel Kutulu 8 Cilt İslam Tarihi Büyük Boy (8 Cilt) ÖNSÖZ Bizi, herşeyi yaratan, bitmez tükenmez nimetleri içinde yaşatan Yüce Allah’a hamd ve sena eder; sevgili Peygamberimiz, dünya ve âhirette en büyük rehber ve önderimiz Hz. Muhammed Aleyhisselam Efendimizi ve bütün ev halkını, kendisiyle sohbet ve İslâm dâvâsına hizmet edenleri sevgi ve saygı ile selamlarım. İtalyan müsteşrik Caetani’nin; İslâmiyet ve Peygamberimiz hakkında bazı müsteşrik, profesör ve rahiplerin yardımlarıyla yazdığı ve Hüseyin Cahid’in dilimize çevirip İslâm Tarihi adıyla yayınladığı 10 ciltlik kitabı beş yıl inceleyerek tesbit ettiğimiz sayısız yanlışlar, isnad ve iftiralar hakkındaki “Reddiye”mizi yazdıktan sonra -ki, onu yazmamış olsaydık Peygamberimiz Aleyhisselamın hayatına ve İslâmiyete ait bilgileri, başta Kur’ân-ı Kerîm ile hadis ve sünnet mecmuaları olmak üzere, kaynaklarımızdan derleyip yaymak ve yabancı tercümanları aradan çıkarmak gücünü, azim ve cesaretini belki de kendimizde bulamazdık- Hz. Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet adını verdiğimiz kitabımız için, ilk işimiz, 31 yıldan beri çalışmakta bulunduğumuz Diyanet İşleri Başkanlığındaki vazifemizden emekliye ayrılmak oldu. İlk önce, muhtasar birer cilt halinde Mekke ve Medine devirlerini yazmayı kararlaştırıp hemen işe başladık. Mekke devrini bitirdikten sonra, bu kararımızdan vazgeçip Medine devrinin muhtasar bir özeti yerine, onbir ciltlik geniş bir tarihini yazdık ve bu onbir ciltlik çalışmada: - Mekke devrine ait muhtasar ciltte dayandığımız kaynakları her bahis sonunda topluca göstermemizin yerine; okuyanlara itimad gelsin, araştırma yapacak olanlara da kolaylık olsun diye, her sahifenin altında, o bahsin kısmen veya tamamen bulunduğu kaynakları, cilt ve sahife numaraları ile gösterdik. - Kitabımızda kaynakları konuşturmakla yetindik. - Şahsî görüşlerimizle araya girmekten kaçındık. - Karşılaştığımız müphem noktaları, uzun araştırmalar yaparak bulduğumuz bilgilerle aydınlatmaya çalıştık. Her türlü acz ve noksanımıza rağmen giriştiğimiz bu işte, Yüce Allah lutuf ve yardımını bizden esirgemedi, kesmedi. Yalnız Peygamberimiz Aleyhisselamın hayatının değil, İslâm dininin de bir tarihi niteliğinde sayılabilecek olan; eskilerin de, yenilerin de yadırgamayacakları açık, sade ve akıcı bir dille kaleme alınmış bulunan bu kitabımızdan, her sınıf okuyucunun yararlanacağına ve memnun kalacağına inanıyoruz Hayatımızın en mes’ud, en mutlu devri; her türlü güçlük ve ağırlığına rağmen, bu kitabı yazmakla geçirdiğimiz devir olmuştur. Çünkü, başından sonuna kadar, bütün bir devri, olanca çileleri ve mutlulukları ile, sevgili Peygamberimiz Aleyhisselamın ve ashabının yanında yaşamış gibi idik. Kitabımızı okuyanların da bu kanaate varacaklarını sanıyoruz. Peygamberimiz Aleyhisselamın hayatını okumak ve öğrenmekte; erkek-kadın her Müslüman için, hatta herkes için, temiz, ibretli ve mutlu bir hayatı örnek edinip kendilerini kötü örneklerin etkilerinden kurtarmak, başka bir deyişle İslâmiyeti öğrenmek, yaşamak, dünya ve âhiret mutluluğunu kazanmak vardır. Peygamberler Peygamberi Muhammed Aleyhisselam ve İslâmiyet adıyla okuyucularımıza 8 cilt halinde sunduğumuz bu kitap; 12 cilt olarak hazırlanmış ve Pakistan hükûmetinin Sîret Kitapları Milletlerarası Yarışmasında 1984 yılında birinciliğe layık görülerek ödüllendirilmiş ve sonradan 18 cilde çıkarılmış olan kitabımızın özlü bir özeti olarak hazırlanmıştır. Tevfik ve inayet ancak Allah’tandır. Mustafa Âsım Köksal - M.Asım Köksal - İslam Tarihi 8 Cilt - Erkam Yayınları
3230.00 ₺