-
İşaret Çocukları
Cahit Zarifoğlu'nun şiiri bunca anlaşılmaz, kapalı ya da zor anlaşılır bulunmasına rağmen, şimdiye kadar hiçbir aklı başında şiir okuyucusu (eleştirmen ya da okuyucu olarak) bu şiirleri reddetmek, yok saymak cesaretini gösterememiştir. -Rasim Özdenören- Cahit Zarifoğlu'na ait hangi metin olursa olsun, O'nun dünyasına, bir iklime geçer gibi girerseniz. Yeni bir iklime girmenin ne gibi etkileri oluyorsa, nasıl değiştiriyorsa insanı öylece değişirsiniz. -Alim Kahraman- Kendinden sonra yazmaya başlayan genç Müslüman şairlere, hangi özellikleriyle yol göstermiş olursa olsun, O'ndan sonrakiler, O'nda ders alınacak bir taraf bulacaklardır. Hem şiirin kendine mahsus kaliteleri bakımından, hem Müslüman bir şairin dünya hayatındaki temayülleri bakımından. -İsmet Özel- Cahit Zarifoğlu o hale gelmişti ki, kendi dünyası içinde bir şiir dili kurmuştu ve bunu çok iyi kullanırdı. Yani şiire, o anlatılmaz olana ait bir durum çıktığı zaman, bir algılama olduğu zaman, onu hemen anında şiire döküverirdi. -Erdem Bayazıt- Kanaatimce Cahit'in şiiri belli bir kalıp içerisinde hemen formüle edilebilecek, anlatılabilecek bir hüviyet taşımıyor. Cahit, eski tabirle şair-i maderzat, anadan doğma şair idi. -Akif İnan- Türkçe'de hem ahenge ulaşmak hem de duygu iletişimini sağlamanın belki de en çetin bir şairlik görevi olduğu günümüzde, bir de buna 'avucunda kor tutmayı' eklemişti. 'Hâl'ini iyiye doğru sürekli yüceltirken, 'şiir'ni de yeni 'hâl'ine uydurma savaşımında idi. -Prof. Dr. Hüseyin Hatemi- Ece Ayhan'a sordum, ona göre "Cahit Zarifoğlu" şiirde yapı sorunun en iyi kavramış bu konuda örnek gösterilebilecek sanatçılardan biri. Kolsuz Bir Hattat'ta da ayrıca belirtmiş bunu. -Cemal Süreya- Cahit Zarifoğlu'nun şiirini ve düzyazısını o uzaklık, ayrılık gayrılık içinde ancak kendi uzlet köşemden izleyebiliyordum. Kamplaşma havasında kendine yer bulamayacak bu ince şiir, kapalı ama mutlaka sanatkârca düzyazı, kendine özgü değerleri daima korurdu. -Selim İleri- Cahit Zarifoğlu'nun şiiri, bütün diğer yapıp ettiklerini de, hatta müstear adla yazdığı 'okuyucuya cevaplar'a varıncaya kadar bir çok şeyi aydınlatan veriler olarak alınabilir sanıyorum. Bu şiir, insanı çok yalın halinde kavrayan bir şiir. -Nâbi Avcı-
68.00 ₺ -
Menziller
Cahit Zarifoğlu'nun şiiri bunca anlaşılmaz, kapalı ya da zor anlaşılır bulunmasına rağmen, şimdiye kadar hiçbir aklı başında şiir okuyucusu (eleştirmen ya da okuyucu olarak) bu şiirleri reddetmek, yok saymak cesaretini gösterememiştir. -Rasim Özdenören- Cahit Zarifoğlu'na ait hangi metin olursa olsun, O'nun dünyasına, bir iklime geçer gibi girerseniz. Yeni bir iklime girmenin ne gibi etkileri oluyorsa, nasıl değiştiriyorsa insanı öylece değişirsiniz. -Alim Kahraman- Kendinden sonra yazmaya başlayan genç Müslüman şairlere, hangi özellikleriyle yol göstermiş olursa olsun, O'ndan sonrakiler, O'nda ders alınacak bir taraf bulacaklardır. Hem şiirin kendine mahsus kaliteleri bakımından, hem Müslüman bir şairin dünya hayatındaki temayülleri bakımından. -İsmet Özel- Cahit Zarifoğlu o hale gelmişti ki, kendi dünyası içinde bir şiir dili kurmuştu ve bunu çok iyi kullanırdı. Yani şiire, o anlatılmaz olana ait bir durum çıktığı zaman, bir algılama olduğu zaman, onu hemen anında şiire döküverirdi. -Erdem Bayazıt- Kanaatimce Cahit'in şiiri belli bir kalıp içerisinde hemen formüle edilebilecek, anlatılabilecek bir hüviyet taşımıyor. Cahit, eski tabirle şair-i maderzat, anadan doğma şair idi. -Akif İnan- Türkçe'de hem ahenge ulaşmak hem de duygu iletişimini sağlamanın belki de en çetin bir şairlik görevi olduğu günümüzde, bir de buna 'avucunda kor tutmayı' eklemişti. 'Hâl'ini iyiye doğru sürekli yüceltirken, 'şiir'ni de yeni 'hâl'ine uydurma savaşımında idi. -Prof. Dr. Hüseyin Hatemi- Ece Ayhan'a sordum, ona göre "Cahit Zarifoğlu" şiirde yapı sorunun en iyi kavramış bu konuda örnek gösterilebilecek sanatçılardan biri. Kolsuz Bir Hattat'ta da ayrıca belirtmiş bunu. -Cemal Süreya- Cahit Zarifoğlu'nun şiirini ve düzyazısını o uzaklık, ayrılık gayrılık içinde ancak kendi uzlet köşemden izleyebiliyordum. Kamplaşma havasında kendine yer bulamayacak bu ince şiir, kapalı ama mutlaka sanatkârca düzyazı, kendine özgü değerleri daima korurdu. -Selim İleri- Cahit Zarifoğlu'nun şiiri, bütün diğer yapıp ettiklerini de, hatta müstear adla yazdığı 'okuyucuya cevaplar'a varıncaya kadar bir çok şeyi aydınlatan veriler olarak alınabilir sanıyorum. Bu şiir, insanı çok yalın halinde kavrayan bir şiir. -Nâbi Avcı-
81.60 ₺ -
Korku ve Yakarış
Cahit Zarifoğlu'nun şiiri bunca anlaşılmaz, kapalı ya da zor anlaşılır bulunmasına rağmen, şimdiye kadar hiçbir aklı başında şiir okuyucusu (eleştirmen ya da okuyucu olarak) bu şiirleri reddetmek, yok saymak cesaretini gösterememiştir. -Rasim Özdenören- Cahit Zarifoğlu'na ait hangi metin olursa olsun, O'nun dünyasına, bir iklime geçer gibi girerseniz. Yeni bir iklime girmenin ne gibi etkileri oluyorsa, nasıl değiştiriyorsa insanı öylece değişirsiniz. -Alim Kahraman- Kendinden sonra yazmaya başlayan genç Müslüman şairlere, hangi özellikleriyle yol göstermiş olursa olsun, O'ndan sonrakiler, O'nda ders alınacak bir taraf bulacaklardır. Hem şiirin kendine mahsus kaliteleri bakımından, hem Müslüman bir şairin dünya hayatındaki temayülleri bakımından. -İsmet Özel- Cahit Zarifoğlu o hale gelmişti ki, kendi dünyası içinde bir şiir dili kurmuştu ve bunu çok iyi kullanırdı. Yani şiire, o anlatılmaz olana ait bir durum çıktığı zaman, bir algılama olduğu zaman, onu hemen anında şiire döküverirdi. -Erdem Bayazıt- Kanaatimce Cahit'in şiiri belli bir kalıp içerisinde hemen formüle edilebilecek, anlatılabilecek bir hüviyet taşımıyor. Cahit, eski tabirle şair-i maderzat, anadan doğma şair idi. -Akif İnan- Türkçe'de hem ahenge ulaşmak hem de duygu iletişimini sağlamanın belki de en çetin bir şairlik görevi olduğu günümüzde, bir de buna 'avucunda kor tutmayı' eklemişti. 'Hâl'ini iyiye doğru sürekli yüceltirken, 'şiir'ni de yeni 'hâl'ine uydurma savaşımında idi. -Prof. Dr. Hüseyin Hatemi-
81.60 ₺ -
Yedi Güzel Adam
Cahit Zarifoğlu'nun şiiri bunca anlaşılmaz, kapalı ya da zor anlaşılır bulunmasına rağmen, şimdiye kadar hiçbir aklı başında şiir okuyucusu (eleştirmen ya da okuyucu olarak) bu şiirleri reddetmek, yok saymak cesaretini gösterememiştir. -Rasim Özdenören Cahit Zarifoğlu'na ait hangi metin olursa olsun, O'nun dünyasına, bir iklime geçer gibi girerseniz. Yeni bir iklime girmenin ne gibi etkileri oluyorsa, nasıl değiştiriyorsa insanı öylece değişirsiniz. -Alim Kahraman Kendinden sonra yazmaya başlayan genç Müslüman şairlere, hangi özellikleriyle yol göstermiş olursa olsun, O'ndan sonrakiler, O'nda ders alınacak bir taraf bulacaklardır. Hem şiirin kendine mahsus kaliteleri bakımından, hem Müslüman bir şairin dünya hayatındaki temayülleri bakımından. -İsmet Özel Cahit Zarifoğlu o hale gelmişti ki, kendi dünyası içinde bir şiir dili kurmuştu ve bunu çok iyi kullanırdı. Yani şiire, o anlatılmaz olana ait bir durum çıktığı zaman, bir algılama olduğu zaman, onu hemen anında şiire döküverirdi. -Erdem Bayazıt Kanaatimce Cahit'in şiiri belli bir kalıp içerisinde hemen formüle edilebilecek, anlatılabilecek bir hüviyet taşımıyor. Cahit, eski tabirle şair-i maderzat, anadan doğma şair idi. -Akif İnan Türkçe'de hem ahenge ulaşmak hem de duygu iletişimini sağlamanın belki de en çetin bir şairlik görevi olduğu günümüzde, bir de buna 'avucunda kor tutmayı' eklemişti. 'Hâl'ini iyiye doğru sürekli yüceltirken, 'şiir'ni de yeni 'hâl'ine uydurma savaşımında idi. -Prof. Dr. Hüseyin Hatemi Ece Ayhan'a sordum, ona göre "Cahit Zarifoğlu" şiirde yapı sorunun en iyi kavramış bu konuda örnek gösterilebilecek sanatçılardan biri. Kolsuz Bir Hattat'ta da ayrıca belirtmiş bunu. -Cemal Süreya Cahit Zarifoğlu'nun şiirini ve düzyazısını o uzaklık, ayrılık gayrılık içinde ancak kendi uzlet köşemden izleyebiliyordum. Kamplaşma havasında kendine yer bulamayacak bu ince şiir, kapalı ama mutlaka sanatkârca düzyazı, kendine özgü değerleri daima korurdu. -Selim İleri Cahit Zarifoğlu'nun şiiri, bütün diğer yapıp ettiklerini de, hatta müstear adla yazdığı 'okuyucuya cevaplar'a varıncaya kadar bir çok şeyi aydınlatan veriler olarak alınabilir sanıyorum. Bu şiir, insanı çok yalın halinde kavrayan bir şiir. -Nâbi Avcı
81.60 ₺ -
Rilkenin Romanında Motifler
Şairin, Rilkeyle bağlantısının en belirgin örneği üniversiteden mezun olmak için hazırladığı bitirme tezidir.Tezin yazılış tarihi 1971 yılıdır. Zarifoğlu artık mezun olmak ister. Bunun için de bir bitirme çalışması yapmak zorunda kalır. Böylece Rilkeyle yakınlığını kullanır ve tezini bu Alman şairin bir eseri üzerine yazmaya karar verir.Zarifoğlunun, fikirlerini ve sanatını önemsediği bir şairin eserleriyle ilgili tez yazması şaşırtıcı değildir. Fakat ilginç olan o ki tezin konusu olarak kendisi gibi bir şair olan Rilkenin şiirlerini seçmez. Bunun yerine onun tek romanı olan Malte Laurids Briggenin Notlarına odaklanır. Bu seçimin asıl sebebi nedir? Bu soruya net bir cevap vermek ne yazık ki imkansız. Ancak görünen o ki Zarifoğlu bu romanı, Rilke, karakter Malte aracılığıyla bizzat kendisini anlattığı için seçmiştir.
74.80 ₺ -
Radyo Oyunları
Cahit Zarifoğlu'nun vefatından kısa bir süre önce el yazısıyla yazmış olduğu ve hiçbir yere göndermediği anlaşılan üç kısa oyununun adları Deve ile Uçuç Böceği, Cırcır Böceği ile Kaplumbağa, Vişne Reçelli Ekmek'tir. Zarifoğlu'nun radyo oyunları okunduğunda şiirinde kullandığı yansıtma yöntemini radyo oyunlarında da sürdürdüğü kolayca fark edilir. Cahit Zarifoğlu'nun şiirinde, hikâye, roman, günlük ve çocuk kitapları anlatılarında yansıtma yönteminin bilinçli bir tercih olduğu burada da tekrar edilebilir: Cahit Zarifoğlu'nun toplam edebiyatı, metafizik bağlamda bir iç gövdede doğar ve dışa açılır; şiiri, hikâyesi, günlük-roman anlatısı ve radyofonik oyunları da yansıtma yöntemine dayanır. Zarifoğlu, radyo oyununda gerekli olan dramatik dili, metinlere yalın biçimde yansıtır. Bu yönüyle, radyo oyunlarının dayandığı 'konuş ki seni seyredeyim' benzetmesine uygun metinlerdir radyo oyunları. Vişne Reçelli Ekmek ile beş bölümlük çocuk oyunu taslağı ve yetişkinler için tasarladığı Muzip Hancı ve Üç Çoban oyunu taslaklarının dışındaki bütün radyo oyunlarının kahramanları çoğunlukla hayvan tipleri ağırlıklıdır. Fantastik türde en gelişmiş radyo oyunu örneği ise Katıraslan'dır. Cahit Zarifoğlu'nun radyo oyunlarında tipler çocuk kitaplarındaki kahramanlara benzer ve yaşları büyük çocuklar gibi bakarlar dünyaya. Zarifoğlu'nun radyo oyunları zekice düzenlenmiş ve oyuna dinleyiciyi dahil eden sözel zekâ oyunlarıdır.
88.40 ₺ -
Okuyucularla
Cahit'in bu kitapta toplanan değerlendirmelerini okuyucu belki üç-beş saatte okuyup bitirecektir. Bu değerlendirmelerin yayınlandığı tarihteki aktüel süreç dikkate alınmazsa onların etkisi hakkında kesin bir fikir edinmek mümkün olmayabilir. Düşünülsün ki, her sayıda okuyuculara verilen cevaplar en az 1 ay boyunca aktüalitesini ve etkisini sürdürmektedir. Oradaki nüanslar üzerinde o değerlendirmelerle ilgili aktüel zamanı içinde şifahi yorumlar yapılmakta ve o cevaplar muhataplarını bir anlamda yoğurmaktadır. Buradaki muhatap yalnızca kendisine hitap edilen kimse değil; derginin bütün okuyucularıdır. Cahit genelde gerek genel olarak sanat üzerine gerekse kendi şiiri üzerine konuşma hususunda ketum davranırdı. Bu değerlendirmeler, bir bakıma Cahit'in poetikası olarak da ele alınabilir. Bu değerlendirmelerin üslubu Cahit'in kişiliğini de bir ölçüde yansıtır diyebilirim: Onun fikrini açıktan, cesaretle ve içinden geldiği gibi söylemesi; yerine göre pervasızlığı, fakat daima kendisi olarak kalma eğilimi... Ne var ki, bu eğilim asla zorlama ve yapay değildir. Şiirlerinde ve öteki yazılarında olduğu gibi bu değerlendirmelerinde de onu ne ise o olarak görürüz. Bu bakımdan bu değerlendirmelerin bir kitapta toplanması bize Cahit'i daha yakından tanıma imkânı verecektir. Cahit'i anlamamıza, hatta şiirine nüfuz etmemize katkı sağlayacaktır.
210.80 ₺ -
Romanlar
Lagman vilayetinin güney-batısındaki dağ yumaklarının arasındaki bu köyde doğacaktım. Hemen her dağlı gibi, iri iri kayaların, büyük sularla buluşmak üzere çırpınan suların yakınında, onların seslerini duyarak . - Büyük lagman suyu, taa aşağılarda, büyük şelaleyle, doğduğumuz dakikadan itibaren bize seslenmektedir. Emeklemeye başlar başlamaz kolaylıkla ucurumların kenarına doğru gidişimiz bundan.Analar can havliyle yetişip bizi içeri götürürken ağlayışımız da. Uçsuz bucaksız dar ve keskin vadiler, onların üzerine sarkmakta olan çelik gibi kayalarla döşeli uçurumlar işte bizim tabiatımız. Nil vadisi buharlarını yayarak alabildiğine bir genişlikle suyunu akıtır. Şehre yaklaştıkça ağzı genişler suyun. Ve yucağına dışarı çıkararak ve daha da genişleyerek denize kavuşur.Binlerce millik bir koşunun sonunda, Afrika suyunun tuzlu suyla kaynaşması, ancak tarihi bir dikkatle etrafına bakmasını bilenlerin duyabildği bir çığlık gibi duyulur.Bunun dışında her şey insanların çıkarıp yaydığı sıcak, çapraşık ilişkilerin bir hercümerci sayılır. Çocuklar doğar, insanlar azarlanır, kuşlar saçaklarda baygın durur, meydanların girişleri tıkanır, sokaklar insan kalabalığı altında ezilir...
142.80 ₺ -
Günümüzde Müslüman Gençliğin Vazifeleri
Günümüzde Müslüman Gençliğin Vazifeleri Prof. Dr. Yusuf el-Karadavi BEYAN YAYINLARI
88.40 ₺ -
Arapça Türkçe Deyimler Kalıp İfadeler ve Atasözleri Sözlüğü
Yabancı dilde yazılmış metni veya konuşmayı anlayabilmek için, dilin sadecegramer kaidelerini bilmek yeterli sayılmaz; aynı zamanda o dilin tipik ifade kalıplarını, kaidelere uymadığı halde yerleşmiş deyim, atasözü ve vecizeleri de bütün incelikleriyle kavramış olmak gerekir....
340.00 ₺ -
Konuşmalar
Bir konuşma mı? Tam da zamanı... Doğrusu böyle bir şeye hiç gelemem. Çok uzun zamandır sadece yazmaktan başka edebiyatla hiçbir ilgim yok. Seyrek olarak, elime geçtikçe, dostlar yolladıkça bazı dergileri okuyorum. Ben zaten fazla düşünmem. Muayyen konularda, muayyen sorulara derli toplu, kuru ve sistemli karşılıklar verecek şekilde düşünmem. Onun için sorulu cevaplı bir konuşma yerine sohbet edelim, notlar alınır, sonra ben onları gözden geçiririm. Yarı sohbet, yarı röportaj, yarı düzyazı bir şey çıkar ortaya, yayınlarsınız onu.
129.20 ₺ -
Örgütlü Ölüler
Örgütlü Ölüler; gündelik hayatta her zaman karşılaşacağınız olaylarla örülü. Gazeteler tuhaf haberler olarak sürekli dikkat çekerler. Mega makinanın insan merkezli olmayışını, şehirlerin ölümden ibret almayan duygusuzluğunu anlatan bir roman. Sistem, güvenliği için ölülerin bile örgütlendiği vehmine kapılabilir. Sistemin kuruntuları insanlara hayatı zehir eden uygulamalar içine girebilir. Yine de gülümseyen bir ironi ile yaklaşmak hayatı güzelleştirir. Zor zamanlarda, sıkıntılı anlardaki tercihlerimiz bizi insan yapar; ölümü munisleştirir, iptilaları izzetle karşılamanızı sağlar. Örgütlü ölüler, yalın, sade kurgusuyla, ötelerin bilinmezliğini elle dokunur hale getiriyor. Herkesin başına her an gelme ihtimali yüksek bir macerayı mizah diliyle anlatıyor. Sizin öykünüze içerden bir bakış sağlıyor. Şehirlerde dışlanan ölümün kendini nasıl hatırlattığını anlatıyor.
68.00 ₺ -
Mektuplar
Cahit Zarifoğlu’nun bu kitapta yer alan mektupları daha çok Mavera dergisinin çıktığı yıllara aittir. Ve hemen hepsi bu dergiyle münasebeti olan kişilere yazılmıştır.bunlardan bir bölümü onun beraber yola çıktıkları yazar şairdostlarına bir bölümü de dergiye ürün gönderen yazar-şair adaylarına yazılmıştır. İçlerinde çok azı da ailesine yazdıklarıdır. Zarifoğlu’nun mektuplarında onun sanat edebiyat anlayışını da çok özel bir dille anlatılmış görürüz. Sanat ve edebiyata nasıl bakıyor, nasıl bakmamız gerektiğini söylüyor? Bu mektuplardan bütün bu soruların cevabını bulabiliyoruz. Bu bakımdan bu metinler tıpkı açık mektupları gibi onun poetik anlayışını da yansıtırlar ki asıl önemleri de belki burada aranmalıdır. Yine onun yazdıklarında kişiliğine ve dünya görüşüne dair ipuçları da yer alır. Bütün bunları birlikte düşündüğümüzde bu mektuplar onun şahsiyet ve sanat tutumunun anlaşılması konusunda bize önemli imkanlar sunmaktadır.
102.00 ₺ -
Zengin Hayaller Peşinde
Cahit Zarifoğlu şiirden hikâyeye, günlükten çocuk masallarına kadara birçok alanda at koşturmuş bir şairimizdir. Bununla beraber kalem oynattığı her alanın ön sırasında yer almıştır. Her zaman Zengin Hayâller Peşinde koşan merhum şairin, elinizde bulunan düşünce ve sanat yazıları, O'nun bilinen yönlerini daha bir zenginleştirirken, bilinmeyen yönelerini ve çok az tanıdığımız taraflarını da ortaya koymaktadır. Cahit Zarifoğlu'nun sanatın teorik yönü üzerine "düşünmekten değil ama, konuşmaktan" fazla hoşlanmadığı öne sürülür. Bu kitapta, O'nun sanat ve edebiyatın teorik yönüyle de ilgilendiğini, düşündüğünü görüyoruz.
129.20 ₺ -
Yürekdede İle Padişah
Eşeğini kaybeden Yürekdede, pazardan küçük bir deve satın alır. Her yıl çıktıkları yaylaya gitmek üzere hanımı Ayşe Nine ile yola çıkarlar. Az giderler, uz giderler, dere tepe düz giderler. Konakladıkları yerde atlılar çıkar karşılarına. Onları doyurmak için "bir güzel söz, bir sevgiye" aldığı deveciği keser Yürekdede. Padişahın atlıların arasında olduğunu fark edemezler. Saraya davet edilirler. Sonra ne oldu, dersiniz. "Yürekdede ile Padişah" kitabı bu mutlu sona adım adım yaklaştıracak sizi.
51.00 ₺ -
Yunus Emre Divanından Seçmeler
unus Emre'nin ölümünden bu ana geçen yaklaşık sekiz asır, bize Yunus gerçeğini, Yunus felsefesini daha çok anmamız ve anlamamız gerektiği hususunda apaçık düşünceler sunmaktadır. Her ne kadar ölümünün 750. yıldönümüne denk düşen 1991 yılı, Birleşmiş Milletler bünyesinde yer alan Unesco tarafından tüm dünyada Yunus Emere Sevgi Yılı olarak ilan edilip muhtelif etkinliklerle kutlanılmış olsa da bu anışın yeterli olduğu söylenemez. Bu toplumun, bir gönül insanı olan Yunus'a borucunu ödeyebilmesi için onu tüm kuşaklara bıkmadan usanmadan anlatması gerektiğini unutmamalıyız.
68.00 ₺ -
Yaşamak
Yeni Türkçe'deki hatıra türünün en yetkin örneklerinden biri olan Yaşamak, toplumsal olarak bir ışığa dönüştürmek istediğimiz acıya, bireysel bir dünyada aydınlık sağlamaktadır. Zarifoğlu, çevremizde gelişen olayların gözümüzü yorduğu ve bizim, hayatın bütünsel akışıyla olan bağlarımızı güçlükle koruduğumuz dönemde, o bağlara canlılık veren birkaç şairimizden biridir. Yaşamak, şiirindeki derinliğin yol açtığı açılım getiren ve şaire ait iç dünyanın zenginliğini gözler önüne seren bir eserdir. Şair, yaşamayı varlık ve oluşun özüne dokunan bir derinlik içinde algıladığı ve arka planındaki hikmetle anlaşarak yaşadığı için, aynı hikmetin onun anlatımında parıldaması pek tabiidir.
108.80 ₺ -
Yalnız Efe
Ömer Seyfettin, en önemli hikayecilerimizden biridir. Hikayelerinde, çocukluk anılarını, bizzat yaşadığı Balkan Savaşı'nın üzücü olaylarını, bu olayların sebep olduğu acıları gerçekçi bir şekilde işlemiştir. Bazı hikayelerinde de Osmanlı kahramanlığını ve faziletini anlatır. Hikayelerinde, kişileri idealize ederek ama sadece bir üslupla verir.
44.20 ₺ -
Yaban Bağcı
romanımın kahramanı ipekböceği, kendi çevresine ördüğü kozasının içinde ölümü beklerken bir mucize oldu. Yüreğindeki sonsuz sevgi, ona hava oldu, nefes almaya başladı. Dürüstlüğü; su oldu kuruyup yok olmasını önledi. Adaleti yemek oldu; karnını doyurdu. Kozasının içinde bunlarla beslendi, büyüdü gün geldi kozasına sığamaz oldu. İşte o zaman koza dayanamadı çatladı. Özgür oldu. Bu yüzyılda, bu çağda bu masallara kim inanır derseniz, hadi başlayın hemen okumaya...
156.40 ₺ -
Türkülerden Seçmeler Karanfil Oylum Oylum
İnsan, içinde yaşadığı kültür ve uygarlıkla karşılıklı etkileşim içindedir. Kültür ve uygarlığı kuran insan, diğer yandan bu kültür ve uygarlık tarafından yeniden biçimlendirilir, özgün bir kimliğe kavuşturulur. Bu nedenle türkülerimiz, insanımızın dünya görüşünü, inanç ve değerler sistemini, kimliğini yansıttığı kadar kültür ve uygarlığımızın da izlerini taşır. Karanfil Oylum Oylum'u okurken, türkülerimize bu açıdan bakmayı da unutmamalıyız.
57.80 ₺ -
Türkiye'nin Demokratik Gelişimi ve Avrupa Birliği
Türkiye, insan hakları yolundaki çabalarını, kendi insanı ve kendi geleceği için yapmaktadır, AB istediği için değil. Esasen insan hakları kavramı Anadolu'da kul hakkı şeklinde sürekli var olmuştu, zaten Mevlana ve Yunus Emre'nin getirdiği insancıl değerler, süper güç olan ABD'nin Irak'ta, İsrail'in Filistin'de ve Avrupa'nın Bosna'da uyguladığı insan hakları anlayışından çok daha üstün ve derindedir. Çünkü tarihimizin dinamiklerinden gördüğümüz insan hakları kavramı, çok daha sindirilmiş, içselleştirilmiş ve özümsenmiş bir insan hakları anlayışıdır. Bu nedenle, özellikle teorisi, aslı ve özü itibariyle, günümüzün insan hakları demokrasi evrensel değerler anlayışı, kültür ve medeniyetimizle asla yabancı değildir.
248.20 ₺ -
Türkçede Deyimler
Deyimler, bir toplumun konuşma ve yazma dili için vazgeçilmez ifade araçlarıdır. Toplumun ortak anlayışını ve zevkini yansıtır. Ortak bir dil ve anlatım gücü kazandırır. Duygu ve ifade birliği oluşturur. Bu nedenle deyimler bir dili gerçek anlamda bilmenin en önemli göstergesi sayılabilirler. Deyimlerin anlamını bilmeyenler o dili gerçek anlamda biliyor sayılmazlar.
47.60 ₺ -
Tevhid Ve Şirk
Tevhid ve Şirk basit iki olgu değil, evrenin düzeninin temeli olan olgulardır. Tevhid, basit bir "Allah birdir" inancı değil, bilinçsizce birtakim hareketler gerektiren bir inanç değil, evreni içindeki tüm varlıklarla A' dan Z' ye kapsayan bir sistemdir. Tevhid yeryüzü için bir düzen, bir dünya görüşü, bir yaşantı biçimi, bir inanç ve kurallar bütünüdür. Şirk de aynı şekilde, insanların ve toplumların hayatını tümüyle kuşatan dinin adıdır.
61.20 ₺ -
Tekerlemeler
Tekerlemeler halk edebiyatımızın renkli ve ilginç bir yönüne ışık tutmaktadır. Diğer türler gibi sınırları kesinleşmemiş, özellikleri belirginleşmemiş, ama bu yüzden inanılmaz bir biçimsel zenginliğe kavuşmuş tekerlemeler, belki en çok çocuk zihnini okşayan, onu besleyip geliştiren ürünlerdir. Özellikle dilin etkili ve incelikli kullanımı konusunda ondan öğreneceğimiz çok şey olacaktır.
44.20 ₺ -
Tefsirde İsrailiyyat
Miladi yedinci asrın birinci çeyreğinde Mekke'de doğan İslam güneşi, mü'minlere yepyeni bir ruh ve aşk zerketti. Bu aşkla her tehlikeyi fütursuzca göğüsleyen bu yeni imanın sahipleri az zamanda o günün eğilmez zannedilen nice başlarını eğdiler ve İran ile Bizans gibi iki büyük imparatorluğa kendilerini kabul ettirdiler. Sulh nurundan mahrum ve karanlıkta kalmış ülkelere bu imamın ışığını, aydınlığını götürmek için gaza ruhuyla doluydular. Meydana atıldığı zaman Allah yolunda, vatan ve din uğrunda şehaddetten daha büyük mertebe tanımayan bu inanmışlar ordusu, dünyanın önemli bir bölümünü kısa zamanda hükümleri altına aldılar. İslam'a karşı olan gruplar, bütün kuvvet ve kudretlerinin bu yeni din önünde kırıldığını esef ve korkuyla müşahede ettiler ve kuvvetle karşı koyamayacaklarını anladıktan sonra, hile ve desise yoluna sapmaktan başka çıkar yol göremediler.
183.60 ₺ -
Tarihe Adanmış Sözler
Bu kitaptaki sözler için; işte bu benim düşündüğüm, hissettiğim, yaşadığım fakat bir türlü anlatamadığım, kelimelere dökemediğim duyguların öz bir ifadesi diyeceksiniz. Böylece çok farklı çevrelerden insanların, çeşitli görüşleri, duyguları ve inançları bir araya getirilip, aralarındaki birlik ve bütünlük gösterildiğinde; insanlığın yücelmesi ve mutlu olması yolunda "hikmet müminin yitiğidir" kutlu sözünün değeri bir kez daha anlaşılmış olacak...
74.80 ₺ -
Tarih Şuuru
Geçmişin, ya da içinde yaşadığımız zamanın bilgilerini, olayların cereyan tarzı ve yorumlarını, ibret olsun diye aktarılmasına vasıta olan ilme tarih diyorsak; tarihçinin ve özellikle İslam tarihçisinin takınacağı tavır ve takip edeceği usul konusunda, Kur'an çok açık ve kesin hükmünü koymuştur. Başka bir deyişle, Allah, genel manada alimin, özel manada da -bu görevi yüklendiğinden dolayı- tarihçinin, ilahi mesajın getirdiği sorumlulukla hareket etmesini emrediyor.
95.20 ₺ -
Şiirler
Cahit Zarifoğlu'na ait hangi metin olursa olsun, onun dünyasına bir iklime geçer gibi girersiniz. Yeni bir iklime girmenin ne gibi etkileri oluyorsa, nasıl değiştiriyorsa insanı öylece değişirsiniz. - Alim Karaman Türkçe'de hem hem âhenge ulaşmak, hem de duygu iletişimini sağlamanın belki de en çetin bir şairlik görevi olduğu günümüzde, bir de buna "avucunda kor tutmayı" eklemişti. "Hal"ini iyiye doğru sürekli yüceltirken, "şiir"ini de yeni "hal"ine uydurma savaşında idi. - Prof. Dr. Hüseyin Hatemi Cahit Zarifoğlu o hale gelmişti ki, kendi dünyası içinde bir şiir dili kurmuştu ve bunu çok iyi kullanırdı. Yani şiire, o anlatılmaz olana ait bir durum çıktığı zaman, bir algılama olduğu zaman onu hemen anında şiire döküverirdi. - Erdem Beyazıt -
238.00 ₺