-
Karacaoğlan Hayatı ve Bütün Şiirleri
Karacaoğlan, Türk Halk edebiyatının klasik şairlerinin başında geldiğinden onun şiirleri, gözden geçirilmiş 4. baskısıyla birlikte “Türk klasikleri” arasındaki hususi yerini muhafaza etmeye devam ediyor. Halk edebiyatımızın önemli şairlerinden biri olan Karacaoğlan hakkında pek çok araştırma yapılmış, kitaplar yazılmıştır. Halen bile kesin olarak ne zaman yaşadığı, nerede doğup nerede öldüğü bilinmeyen şairin şiirleri sözlü kaynaklardan, cönklerden, mecmualardan derlenerek bir araya getirilmiş ve defalarca yayımlanmıştır. Bu şiirler bize yüzyılların ötesinden gelmektedir. Pek çoğu geçen zaman içinde değişikliklere uğradığı gibi, ünlü şairin şöhretinden istifade maksadı ile onun mahlası kullanılarak başka şiirler de söylenmiş, maalesef bu şiirlerle gerçek Karacaoğlan şiirleri neredeyse birbirlerinden ayrılmayacak derecede karışmıştır. Artık halis Karacaoğlan şiirini diğerlerinden ayırt etmek bir uzmanlık işi gibidir. Ama şairin şiirlerini gözden geçirenler, onun söyleyiş özellikleri, imaj dünyası ve ifade imkânları ile yakın temas kuranlar, halis Karacaoğlan şiirinin sesini hemen yakalayabilirler. Eserin başında Karacaoğlan’ın hayatı, sanatı ve edebî kişiliği ve şiirleri üzerine geniş bir inceleme yazısı vardır. Şiirleri verirken içlerinde geçen bazı açıklamaya muhtaç kelimeler için kitap sonuna sözlük verilmiştir.
180.00 ₺ -
Leyla vü Mecnun Fuzuli
Arap, Fars ve Türk edebiyatlarında eski ve geniş bir geleneğe sahip olan Leyla vü Mecnun mesnevisi Türk edebiyatında en büyük temsilcisine Fuzulî ile kavuşmuştur. Metin ayrıca Latin harflerine aktarılmış, nesre çevrilmiş ve sonuna Osmanlıca neşirlerden biri orijinal hali ile eklenmiştir.
240.00 ₺ -
Mevlid
Hz. Peygamber'in hayatı ve menakıbını şiir diliyle anlatan Türkçe Mevlid metinleri arasında Süleyman Çelebi'nin eseri hem dili hem de hissiyatı ve etkileri itibariyle istisnai bir yere sahiptir. Ayrıca Türk halkının dinî telakkisi ve hissiyatı üzerinde de çok etkili olmuştur. Hazırlayan: Necla Pekolcay
90.00 ₺ -
Niyazı-i Mısrinin Hatıraları
Büyük mutasavvıf Niyazî-i Mısrî birçok tasavvufî ve tarihî meseleyi yazdığı Hatıralar'a tahminen Rodos'a neyfinden (1083-1673) sonra başlayıp çoğunu Limni'ye birinci sürülüşünde yazmıştır. Hatıralar'ın 1693'te ölümünden bir yıl önce -ikinci sürgün sırasında- da yanında olduğu yazılarından anlaşılıyor. Bu bakımdan bazı şiir ve yazılarının altındaki tarih kayıtları konuya açıklık getiriyor. Hatıralar'da sürgün hayatının sıkıntıları, acıları, psikolojik çöküntüsü şairin kendi ağzıyla aktarılmıştır ve eserin içinde biri mükerrer biri de kendi el yazısıyla olmayan 22 şiiri de vardır. Bu şiirlerin çoğunun ne zaman, hangi tarihte yazıldığı hatta bazen ne gibi psikolojik bir duygu ve hâlin etkisinde yazıldığı bile belirtilir. Ayrıca eserde Limni'nin idarî ve sosyal yapısı hakkında parçalar halinde bilgilere de rastlamaktayız. Çeşitli görevlerde olan kişilerden bahsedilip, kendileri hakkındaki şikayetler kaleme alınmıştır. Kitap haline getirilen bu eseri orjinal metni de tıpkı basım halinde ek olarak sona eklenmiş, Niyazî-i Mısrî'nin hayatı, eserleri ve edebî kişiliği hakkında da eserden önce bilgi verilmiştir.
225.00 ₺ -
Yunus Emre Divanı
Yunus Emre Divanı'nın yazma nüshaları pek çoktur. Bunlar daha ziyade sözlü kaynaklara dayanılarak tertip edilmişlerdir. Bu açıdan aynı şiirlerin ayrı divanlarda farklı şekillerine rastlamak mümkündür. Yayınevimizin yayımladığı divan esas itibarı ile Fatih Ktp. Nüshasına dayanmaktadır. Ancak bu divanda bulunmayan fakat halkımızın "Yunusundur" diyerek ezberleyip ona mâlettiği pek çok şiir de esere alınmıştır. Dolayısıyla bu divan hemen hemen bugüne kadar yayımlanmış en geniş Yunus Divanı olmuştur. Kitaba ayrıca Yunus Emre'nin hayatı, edebî kişiliği ve eseri üzerine bilgiler veren giriş kısmı ile tasavvuf hakkında bir bölüm ve şiirde geçen ıstılahlarla isimleri ele alan geniş bir açıklamalar bölümü eklenmiştir.
225.00 ₺ -
Babailer İsyanı Aleviliğin Tarihsel Altyapısı
Babailer İsyanı sıradan bir ayaklanma değil, Anadolu'nun siyasî, dinî ve toplumsal tarihinde önemli bir yer işgal ediyor. Türkiye tarihindeki halk hareketlerinin, günümüzde çok tartışılan Bektaşilik ve Aleviliğin sağlıklı bir yaklaşımla incelenip anlaşılması bakımından bir hareket noktası. Türk siyasî tarihi, devlet-halk ilişkileri ve tasavvuf tarihi araştırmaları için vazgeçilmez bir kaynak.
247.50 ₺ -
Hanya Girit Mevlevihanesi
Bir zamanlar Girit'te Hanya şehrinin Suda-Zirtop-Tuzla mevkiinde bulunan, şimdilerde ise "soyulmuş" ve metruk hale gelmiş olan bir ecdad hanesi. O hanede bir kısmı o dönemde ora toprağında olupta şimdi ise Anadolu toprağında olan, diğer kısmı ora toprağında gömülü unutulanlar.. Hanya / Girit Mevlevîhânesi bir defa dâru'l-İslâm olmuş bir beldenin Mevlevihanesini, Şemsi Dede'yi hala bitmemiş hikâyesinin bizlere, "uzaklaşan"ların da yakınlaşması için İsmail Kara'nın kaleme aldığı unutulmuş bir hazinedir.
127.50 ₺ -
Hürriyet ve İtilaf Fırkası 2. Meşrutiyet Devrinde İttihat ve Terakki'ye Karşı Çıkanlar
Hürriyet ve İtilâf Fırkası, II. Meşrutiyet devrinde faaliyet gösteren ikinci, ancak bu devrede kurulmuş olanlar içinde birinci büyük partidir. Kuruluşundan kısa bir müddet sonra İstanbul araseçimlerini kazanmış, bundan ötürü iktidar olma yolunda büyük ümitlere kapılmış, bu durum ise İttihat ve Terakki'yi ürküterek Meclis'in feshiyle neticelenen siyasî gelişmeleri başlatmıştı. Çok partili siyasî hayatımızın, 1946 seçimleriyle birlikte en çok tartışılan 1912 seçimlerinde, Hürriyet ve İtilâf Fırkası Meclis'ten tasfiye edilerek siyaset sahnesinden uzaklaştırılmıştır. Fırka hakkındaki bu çalışma, fırkanın kurulduğu 21 Kasım 1911'den 11 Haziran 1913 tarihine kadar olan devrenin de anahatları ile siyasî hikâyesini vermektedir. Yine ilk defa bu çalışma ile Hürriyet ve İtilâf Fırkası hakkında devam eden birçok yanlış hüküm birinci elden kaynaklara dayanılarak irdelenmekte ve siyasî muhalefet fikri tahlil edilmektedir.
225.00 ₺ -
Siyasetname
Nizamülmülk'ün meşhur eseri, hem muhteva hem de etkileri itibariyle siyasetname ve vasiyetname türünün en iyi örneği. Doğrudan sultana hitaben kaleme alınan metin aynı zamanda bir siyasî düşünce ve siyasî üslup metni. Selçuklular devrinde İslâm'ın çatısı altında İslâmiyet öncesi Türk ve İran siyasî geleneklerinin, Maveraünnehir kültür havzasının, Hint bilgeliğinin, Bizans siyasî kurumlarının harmanlandığını da görmek mümkün. Türkçe'de tam tek tercüme.
90.00 ₺ -
Tarih Uğrunda Matbuat Âleminde Birkaç Adım
Tarih, matbuat tarihi, hatırat ve biyografi alanında yayınlanmış kitapların tenkidine dair yazıları bir araya getiren Tarih Uğrunda, XIX ve XX. Yüzyıl kültür ve yayın hayatımız için çok nadide bilgiler ve değerlendirmeler ihtiva eder. Sadeleştirme ve Latin harflerine aktarma türündeki çalışmaların, metodolojik ve bilgi zaafları konusunda ise bir ders kitabı mahiyetinde. Kilisli Balhasanoğlu Necip Asım Yazıksız'ın aziz hatırasına.
150.00 ₺ -
Tarih Yolunda Yakın Mazînin Siyasî ve Fikrî Ahvâli
İttihat ve Terakki tarihi başta olmak üzere yakın dönem siyasî tarihimizin, cemiyetleşme ve partileşme teşebbüslerinin, propaganda risâlelerinin seyri ve muhtevelarına ilişkin vazgeçilmez bir kaynak. Ayrıca hususi hikâyeleri olan bazı tarih ve düşünce tarihi kitaplarına ve matbuat yasaklarına uğramış risâlelerin ve yazarlarının dikkat çekici yönlerine dair araştırmalar da yer alıyor. Prof. Dr. Osman Turan'ın aziz hatırasına.
165.00 ₺ -
Tasavvuf ve Tarikatların Tarihi
Hem bir yaşama biçimi hem de bir bilgi edinme yolu olarak tasavvufun İslâm kültüründe çok etkin ve yaygın bir yere sahip olduğu bilinen bir gerçektir. 1918 yılında sırf İstanbul'da faaliyette bulunan dergâh sayısının üçyüze yaklaşması bu konuda bir fikir verebilir. Bu eserde tasavvuf ve tarikatlar, tarih içindeki gelişme çizgileri de gözönünde bulundurularak, ana hatlarıyla verilmeye çalışılmış; Giriş'te genel bilgiler, tasavvuf, sufî ve ilgili terimler, 1. bölümde tasavvufun Kur'an ve hadisteki kaynakları, 2. bölümde tasavvufun seyri, 3. bölümde tarikatlar hakkında genel bilgi ve belli başlı tarikatlar, 4. bölümde vahdet-i vücut, 5. bölümde tasavvufun tesirleri ve tenkidi üzerinde durulmuş, bütün bu bölümlerde belli başlı terimler, unsurlar ve kitaplar tanıtılmıştır. Konular özellikle de terimler üzerinde durulurken edebî verimlerden örnekler verilmesi bu çalışmanın ayrı bir özelliğidir.
165.00 ₺ -
Veysel Karani Ve Üveysilik
Tasavvuf tarihinde ve müslüman halkın İslâm anlayışında destansı ve önemli bir figür olan Veysel Karanî hem gerçek hayatı hem de menkıbevî kişiliğiyle ele alınıyor. Tasavvuf ve tarikatlar tarihinde bir neşve ve seyrüsülûk tarzı olan üveysîlik, Veysel Karanî'ye nisbeti dolayısıyla genişce ele alınıyor.
90.00 ₺ -
Asr-ı Saadette Siyasi Konuşmalar
Kitapta, Hz. Peygamberin ve hulefa-i râşidîn'in her biri tarihi değere sahip siyasî içerikli konuşmalarından oluşturulmuş bir derlemedir. Bu konuşmalar, belirli konularla ilgilidir ve seçmece yapılarak derlenmiştir. Esere Asr-ı Saadette Siyasî Konuşmalar adını vermemizin sebebi, İslam tarihinin bu özellikleri taşıyan ilk siyasî konuşmaları oluşlarından dolayıdır. Bu "ilk" oluş, yalnızca İsâm tarihinin ilk ve erken dönemine ait bulunmalarından kaynaklanmaz. Bunun yanısıra pekçoğu anıtsal niteliktedir ve bütün İslâm tarihi boyunca yön verici özellik kazanmıştır.
135.00 ₺ -
Bilim İle Siyaset Arasında Hatıralar
İbn Haldun, kısa adı el-İber olan dünya tarihine dair kitabına yazdığı Mukaddime'siyle, dünya sosyal bilim tarihine çok ilginç teoriler ve kavramlar kazandırmış bir yazardır. Onun başka bir ilginç yanı, İslâm kültür mirasında örneği çok görülmeyen otobiyografi ve hatırat yazarlığıdır. Dünya siyaset ve sosyal bilim tarihinin yetiştirdiği ender ve çok dikkate değer kişilerden biri olan İbn Haldun'un bizzat kendi kaleminden öğrendiğimiz hayatı, hatıraları kuşkusuz çok ilgi çekici olmalıdır. Onun teori ve kavramlarını bilenler ve inceleyenler, bu ilginç teori ve kavramların ne tür bir eğitim süreci içinde ve hangi gözlemler ve olaylar sonucunda oluştuğunu bu hatıralar sayesinde daha yakından görebileceklerdir. İbn Haldun, et-Ta'rîf adlı bu otobiyografisinde, yalnızca kendi hayatıyla ilgili bilgiler vermekle yetinmez. Tanık olduğu veya içinde yaşadığı toplumsal, siyasî, tarihî, edebî ve kültürel etkinlikler hakkında da geniş açıklamalar yapar. İbn Haldun, öncelikle kendi ailesine dair, atalarına ve kendi dönemindekilere değinerek bilgiler verir. Yetişmesinde payı olan hocalarını ve onlardan okuduğu kitapları geniş biçimde tanıtır. Şehirleri, kurumları, siyasî liderleri, gündelik hayatı, çok yönlü ilişkiler ağını anlatır. Bu bölümlerin, İslâm kültür ve siyaset tarihi açısından büyük önem taşıdığı açıktır.
225.00 ₺ -
Doğuş Devrinde Tasavvuf Taarruf
Kelâbâzî başta hadis olmak üzere fıkıh ve diğer İslâmî ilimlerle de ciddi şekilde ilgilenmiştir. Köklü bir tasavvuf kültürü yanında diğer İslâmî ilimlere de vakıf olması, tercümesini sunduğumuz eserin değerini artıran unsurlar arasındadır. Doğuş devri İslâm tasavvufunun ana kaynaklarından biri olan Ta'arruf, sûfîlerin itikadî görüşleri açısından da ilk akla gelen eserlerden biridir.
180.00 ₺ -
Dört Kapı Kırk Eşik İslam Toplumlarında Sufi Gelenekler ve Derviş Tipleri
Tasavvuf İslâm tarihinin bütün dönemlerinde müslüman toplumların en yaygın ve etkin temayüllerinden, anlama ve yaşama biçimlerinden biridir. Aslında her dinin hatta her ideolojinin bir mistik tarafı ve buna göre şekillenip gelişmiş mistik tipleri vardır. Züht, tasavvuf ve tarikat dönemlerinden geçerek gelişen ve kendine mahsus bir kavramlar dünyası, bir nazariyat inşa eden, peşisıra kurumlaşan İslâm mistisizmi tasavvuf, irfan ve işrakîlik adları altında İslâm düşüncesinin ana damarlarından biri olmuştur. Zahit, mutasavvıf, mürit, derviş, sûfi, abdal, şeyh, mürşit, kutup, melâmi, ehli tarikat, sultan, çelebi, dede, pîr, baba, hurufî, veli, bektaşî, ahi, rind, kalender, evliya, ârif, meczup, âşık, mecnun... gibi hem tasavvuf kitaplarında hem de edebiyat başta olmak üzere İslâm kültür alanlarının hemen hepsinde rastladığımız tipler İslâm tasavvufu ve tarikat kültürünün ortaya çıkardığı büyük bir zenginliğin ve derinliğin işaretleridir. Süleyman Uludağ’ın elinizdeki eseri, hangi ad altında ortaya çıkmış olursa olsun ve hangi nitelikte bulunursa bulunsun; uzun tarihi boyunca müslüman toplumlarda ortaya çıkan başlıca tasavvufî hareketleri ve bunların tiplerini tasvir etmek, değerlendirmek maksadıyla kaleme alınmıştır. Bu yönüyle tasavvuf ve edebiyat başta olmak üzere İslâm ilimleri, kültürü ve sanatlarıyla ilgilenecek herkesin müstağni kalamayacağı özelliklere sahiptir.
180.00 ₺ -
Felsefe - Din İlişkileri Faslu'l-Makal el-Keşfan minhaci'l-edille
İbn Rüşd'in, tercümeleri sunulan iki kitapta çözmeye çalıştığı problem felsefe-din ilişkileri, bir başka deyişle akıl-vahiy ilişkisidir. Yazarın temel görüşü bu iki alan arasında bir çatışma olmayacağı fakat iki alanın anlaşılmasının akıl ve idrak seviyelerinde farklı olabileceği istikametindedir. Tercümenin başında İbn Rüşd'ün hayatı ve problemin İslâm düşünce tarihindeki seyrini veren bir giriş bulunmaktadır.
165.00 ₺ -
Hakikat Bilgisi
Farsça telif edilmiş tasavvuf kitapları arasında hususi bir yeri olan Keşfu'l-Mahcûb, muhteva ve üslup itibariyle de istisnai bir tasavvuf klasiği metnidir. Özellikle tasavvufî kavramları ve makamları temel bir itikadî kavram veya ana ibadetlerden biri etrafında inşa etmesi ona mahsus bir tarzdır. Ayrıca büyük mutasavvıfların hayat ve menkıbelerine de yer verilmiştir. Tercümenin başında Hucviri, eseri ve tasavvuf anlayışına dair uzunca bir giriş bulunmaktadır.
270.00 ₺ -
İslam Siyaset Üslubu
İbnu'l Mukaffa, İslâm siyasî düşüncesi ve siyasetname geleneğinin ilk ürünlerini veren müelliflerden biridir. Bu açıdan aynı konuda daha sonra yazılan eserlerin üslup ve muhteviyatını etkilemiştir. Bu eserde İbnu'l Mukaffa'nın bütün siyasî metinleri ve siyasî öğütleri bir araya getirilmiştir. I. Kısım: El-Edebü's-Sagîr II. Kısım: El-Edebu'l-Kebîr (1. Sultan, 2. Dostlar) III. Kısım: Devlet Seçkinleri ve Reform (Risâletü's-Sahâbe) IV. Kısım: Ed-dürretü'l-yetîme / Hikem (1. Ed-Düretttü'l-Yetîme /Eşsiz İnci, 2. Hikem / Hikmetler) Dizin
75.00 ₺ -
Tasavvufi Hayat
Necmüddin Kübra tarikatlar sonrası tasavvuf için mühim bir isimdir. Kübreviye tarikatının kurucusu olan Kübra, eserlerini kaleme alırken, tasavvufi ıstılahları mücerred olarak değil de, tasavvufa yeni intisab etmiş bir kişiye yol gösterecek bir usül takip etmeyi tercih etmiştir. Elinizdeki eserde tercümelerini bulacağınız üç risaleden ilk ikisi olan "Usulu aşere" ile "Risale ile'l-haim", süfilerin ehemmiyet atfettikleri on ıstılah esas alınarak kaleme alınmıştır. Bunlar aynı zamanda adab-ı süfiye kitabı olarak da değerlendirilebilir.
97.50 ₺ -
Tasavvufi Hikmetler
"Taleb şan değildir. Razı ol, şan da senin, nam da senin. Varlığnı bilinmezlik toprağına göm. Gömülmeyen şey nabit olmaz. Dünya suretlerinin bulaştığı ayna nasıl parlar? Huzura girmeden önce tevbe sularında yıkan. Kader teneffüs ettiğin her nefeste seninle. Eşyadan eşyaya seyahat edip durma. Kendine uzaktan bakmayı öğren. Bir dolap beygirine benziyorsun. Öyle ahmak, öyle hüzün verici." Ataullah İskenderî'nin hikmetleri dinî-ahlâkî-tasavvufî ve edebî açıdan manevî coşkunluk veren bir eser. Eserin sonunda Arapçası da yer almaktadır. Sunuş Giriş: İbn Ataullah İskenderî ve Hikem'i/Mustafa Kara el-Hikemul'l-Atâiyye tercümesi Hikem-i Atâiyye şerhlerinden birkaç örnek Hikem-i Atâiyye kitabiyatı-Şerh ve tercümeleri Kitabiyat Hikem-i Atâiyye'nin Arapça metni Hikem-i Atâiyye baskılarından örnekler
97.50 ₺ -
Tasavvufta İnsan Meselesi
İnsan-ı kâmil tasavvufun ulaşmak istediği insan tipolojisini çizmeye çalıştığı kadar tasavvuf felsefesinin bilgi-varlık problemini de ele almaktadır. Nesefî'nin eserinin özelliği dervişlere anlatıyormuş gibi bir üslup takip etmesi ve bu yolla her seviyede insana meseleyi anlatma başarısını göstermesidir. Bu açıdan eserin etkileri ve okuma oranı benzer eserlere göre yüksek olmuştur.
157.50 ₺ -
Tasavvufun Mahiyeti
Büyük İslâm düşünürü İbn Haldun'un kaleminden çıkan eser, yazarın devrinde tartışılan tasavvufî konulara açıklık getirmek için yazılmıştır. Ana konu şudur: Marifet ve hakikat adı verilen tasavvufî bilgiyi elde etmek ve süfiyane bir hayat yaşamak için yol gösterici mürşid bir şeyhe ihtiyaç var mıdır, yok mudur? Bu mesele bütün boyutlarıyla tartışılırken Kur'an ve hadisteki manevî hayat, bu hayatın İslâm dünyasındaki gelişimi, tasavvufun ve ardından tarikatların ortaya çıkmasına zemin hazırlayan dinî, siyasî iç sebepler ve dış tesirlerden etkilenmeler de bütünüyle ele alınmaktadır.
127.50 ₺ -
Altın Suyunu Batırılmış Bir Hayat Abdülhak Hâmid Tarhan
Eserleri kadar yaşayış tarzıyla da ilgi uyandırmış, kıskanılmış bir şahsiyet olan ve Türk edebiyatına 1870'lerden itibaren verdiği eserle giren Abdülhak Hâmid hakkında pek çok söz söylenmişse de eserlerinin harf devriminden sonra yeni harflerle basılması geciktiği için bir bakıma unutulmaya terkedilmiştir. İhsan Safi'nin hazırladığı bu kitapla Hâmid hakkındaki resmi biyografik bilgilerin düzeltilmesinde önemli bir adım atılmış olmaktadır. Arşiv belgelerinin ortaya çıkarılması, yazarın hatıra ve mektuplarındaki bilgilerle karşılaştırılması sonucu ortaya edebiyat tarihimiz için önemli bir çalışma çıkmıştır.
108.75 ₺ -
Bir Eleştirmen Olarak Ahmet Hamdi Tanpınar
Ahmet Hamdi Tanpınar edebiyatımızda daha çok şair, hikâyeci, romancı ve edebiyat tarihçisi olarak tanınır, eleştirmenliği ise pek fark edilmez. Oysa eleştirmen olarak bilinen çağdaşı yazarlardan türünde daha başarılı ve işlevseldir. Ahmet Hamdi Tanpınar, eleştiride bir düşünceyi ispat etme ya da benimsetme çabasına girmez. Elindeki malzemeyi yeni eleştirilere açık kapı bırakacak tarzda yorumlar. Böylece eleştiriye süreklilik niteliği katar; kendinden öncesi ile sonrası arasında bir köprü kurmaya çalışır. Onun eseri ve düşüncesini önemli kılan ve geleceğe taşıyan bu yönüdür. Bu yüzden onu atlayan eleştiri, geçmişle sağlıklı bir ilişki kuramayacağı gibi geleceğe yönelik tasarılarında da köksüz kalmaya mahkûmdur. Çünkü Ahmet Hamdi Tanpınar, eseri ve düşüncesiyle büyük bir toparlayıcıdır ve modern Türk eleştirisinde kurucu şahsiyet misyonuna sahiptir. Ona böyle bir misyonu lâyık görmeyenler, ya ideolojik kaygıyla hareket etmekte ya da onun eserini gereği gibi incelemeden ön yargıyla hüküm vermektedir. Ahmet Hamdi Tanpınar, düşüncesi ve sanatıyla Türk edebiyatını etkilemeyi ve beslemeyi sürdürmektedir. Eleştiriye yön veren tarafı da zaman içinde daha iyi anlaşılacaktır.
6.00 ₺ -
Bir Tartışmanın Hikayesi Dekadanlar
Türk edebiyatında güçlü bir edebiyat eleştirisi bulunmadığı öteden beri söylenmektedir. Bu görüş muhtemelen, Divan edebiyatı hakkındaki kuram bilgilerinin az oluşu ve bunların uygulamalı olarak büyük şairler üzerinde incelenmemesinden kaynaklanmaktadır. Halbuki son yirmi, otuz yıldan beri araştırıcılar daha farklı gözlerle eski şiirimize bakmakta, onların şiir sanatı anlayışlarını ortaya koymaya çalışmaktadırlar. Yeni Türk edebiyatı başladıktan sonra eski edebiyata karşı takınılan tavrın, yeni modalar doğurmasına rağmen, onun sağlam temellerini sarstığını söylemek zordur. Her şeyden önce yeni Türk edebiyatçılarının hepsi bu kaynaktan beslenmişler, başlangıçta onun terbiyesinden geçmişlerdir. Ancak batı edebiyatının ve eleştirisinin dayandığı kaynak, felsefedir. Türk kültüründeki bu noksan, eleştiricileri de hayli dağınık yazılar yazmaya sevketmiştir denilebilir. Hele bir edebiyat akımı doğuracak ciddiyetteki eserler, inanılmayacak suçlamalarla karşılaşmıştır. İşte Türk edebiyatını derinden etkileyen Servet-i Fünun etrafında toplanan gençler de bir kelime ile suçlanmışlardır: Dekadan. Bu suçlamayı yeni Türk edebiyatının sayılan, önemli bir şahsının, Ahmet Midhat’ın yapması önemlidir. Bu itham bir kıvılcım gibi “İkinci Edebiyat-ı Cedide” hareketini yadırgayanları harekete getirmiş ve Türk edebiyatında yer yer çok ciddi, yer yer kötü polemik örneği olabilecek birçok yazının ortaya çıkmasına yol açmıştır. Aslında bu tartışma pek de yararsız olmamıştır. Dergi ve gazete sütunlarında ithamların yanı sıra, Servet-i Fünun yazarlarının da kendilerini savunan, her yeni edebiyat hamlesinin kendinden öncekilere dayandığını ortaya koyan ve Fransa’daki “dekadan” sayılan edebiyat akımları ve şairleri hakkında değerli yazılar yazılmıştır. Bu tartışmanın Servet-i Fünuncuları kendi edebiyat anlayışları üzerinde düşündürdüğü de şüphesizdir. Prof. Dr. Birol Emil’in metin derlemesine dayanan, basılmamış bitirme tezi dışında, dekadanlık tartışması müstakil bir çalışmaya konu olmamıştır. Bu kitapta Fazıl Gökçek üzerinden uzun zaman geçtiği için, süreli yayınların sayfalarında kaybolmuş olan malzemenin büyük kısmını derlemiş ve onları yorumlamıştır. Edebiyatımızdaki öteki tartışmaların da bu tür incelemelerle ortaya konulması, edebiyat eleştirisinin gerçek durumunu göstermek açısından önemlidir. Görülen odur ki, hücuma maruz kalanlar, genellikle yenilikleri dolayısıyla yadırgananlardır. Edebiyat dünyasındaki gelişmeler de çoğunlukla yadırgananların eserleriyle gerçekleşmiştir. Bu kitaptaki malzemeyi okurken unutulanlarla hâlâ hatırlananlar arasındaki fark da açıkça görünmektedir.
105.00 ₺ -
Eski Türk Edebiyatı Tarihi
Eski edebiyatımızın tam bir özeti ve "envanter defteri" değerindedir. Kitapta eski edebiyat ve kültür tarihimizin seyri içerisinde rol alan şair, yazar ve eserler kronolojik bir sıralamayla özlü olarak kısaca anlatılmış ve okuyucunun önünden adeta film şeridi gibi geçirilmiştir. Eser bu yönüyle gerek öğrenciler gerekse konu ile ilgilenen okuyucular için tam bir kaynak ve müracaat kitabı değerindedir. Üniversiteler İçin Eski Türk Edebiyatı Tarihi'nin önemli yönlerinden birisi de, Türkiye Üniversitelerinde "Eski Türk Edebiyatı" sahasında yapılan yayımlanmamış yüksek lisans ve doktara tezlerinden, yurt içi ve dışındaki en güncel neşriyata kadar hemen bütün çalışmaları zengin bir bibliyografya ile ilgilenenlere sunmasıdır. Eseri elinde bulunduranlar eski edebiyat sahasında ulaşmak istedikleri bütün kaynakların bir listesini de karşılarında bulacaklardır.
450.00 ₺