-
Nebevi Sünnetin Gerçekliğinde Hadis ve Sünnet Çözümlemeleri
Kur'ân'ın mübelliği ve mübeyyini olan Hz. Peygamber'in yaşam felsefesi ya da hayat tarzı diyebileceğimiz Nebevî Sünnet'in tespiti ve tayini sahabeden günümüze değin bütün Müslümanların en önemli meselelerinden birisi olmuştur. Zira Nebevî Sünnet Kur'ân'ın bir beşer tarafından hayata aktarılmış somut örneğini teşkil etmektedir. Kur'ân'a bir bütün olarak bakmak isteyen Müslümanlar da yaşamlarının her safhasını Peygamberin örnekliğinden yola çıkarak belirlemeye çalışmışlardır. Nebevî Sünnet'i tespit etmek için de Peygamberle alâkalı sözlü ya da yazılı her türlü bilgi ve belgeyi, bazen en ince ayrıntılarına varıncaya kadar araştırmışlar, bazen de yüzeysel denilebilecek farklı usul ve metodlarla değerlendirmişlerdir. Hangi usul ve yöntemle olursa olsun Müslümanların dinî yaşam tarzlarını belirlemede Nebevî Sünnet olgusu daima ön planda yer almış ve onların hayatlarını tanzim etmede önemli bir faktör olmuştur.
130.00 ₺ -
Nebevi Fiil ve Terklerin Anlam ve Yorumu
Sünnetin Kur'ân'ı beyan etme işlevi sözlü sünnetle gerçekleştiği gibi, fiilî sünnetle de gerçekleşmektedir. Nebevî fiiller aklî veya vaz'î yollarla değil, şer'î yöntemlerle teklifî hükümlere delâlet etmektedir. Her bir nebevî fiil vücûb, nedb ve ibâha hükümlerine delâlet etme ihtimalini taşımaktadır. Hz. Peygamber (s.a.v.) tarafından yapılan fiiller onun sahip olduğu farklı sıfatlardan kaynaklanmakta ve farklı hükümlere konu olmaktadır. Hz. Peygamber'in (s.a.v.) bir insan, bir nebî/resûl, bir kâdı, bir komutan, bir yönetici, bir devlet başkanı vb. sıfatlarla yaptığı fiiller, toplumun farklı katmanlarına hitap etmekte ve farklı özellikleri taşımaktadır. Nebevî fiillerden birini örnek almak, bu fiilin hangi nebevî sıfattan kaynaklandığını bilmek ve bu sıfatla o fiili yapmakla mümkündür. Aynı şey, nebevî sözler için de geçerlidir. Usûlcüler nebevî fiillerin delâleti konusunda farklı düşündükleri gibi nebevî terklerin delâleti hususunda da farklı düşünmektedirler. Bazı usûlcüler nebevî terklerin haram veya mekruh hükmüne delâlet ettiğini söylemektedir. Usûlcülerin kahir ekseriyeti ise nebevî terklerin karineden bağımsız olarak ibâha hükmü dışında herhangi bir hükme delâlet etmediğini savunmaktadır. Nebevî terklerin hücciyeti konusunda usûlcüler arasında meydana gelen ihtilaf, bid'at kavramına yüklenen anlamda da kendini göstermektedir. Nebevî terki, hüccet olarak kabul edenler, Hz. Peygamber (s.a.v.) ve ashâbı tarafından yapılmayan/terk edilen bütün hususları bid'at kapsamına dâhil etmektedirler. Nebevî terkleri delil olarak görmeyenler ise bunun yerine, bir şeyin nassların kapsamına girip girmediğini ve İslâm'ın temel hedeflerine uygun olup olmadığını bid'atın ölçütü olarak kabul etmektedirler. Elinizdeki bu kitap, Müslümanca yaşamamızın alternatifsiz örnekliğini sunan ve bunun yolunu beyan eden Hz. Peygamber'in (s.a.v.) fiil ve terklerini fıkıh usulü perspektifinden ele almaktadır.
65.00 ₺ -
Namazın Sırları Ahmet Altun
İslam'ın ilk farzı, Hz. Peygamberin ümmetine son vasiyeti ve semada emredilen tek farzı olan namaz, Allah'a imandan sonra en büyük hakikattir. Dinin direği. İslam'ın ve Müslümanların sembolüdür. Bütün iyiliklerin kaynağı, bütün ibadetlerin özü ve özeti olan namaz bütün peygamber ve ümmetlere farz kılınan bir ibadettir.
32.50 ₺ -
Namazı Yaşamak
Günümüz Müslümanları ve özellikle de Türkiye Müslümanları, namazın önemini ve güzelliklerini yeterince bilmediği gibi onun olmazsa olmaz bir ibadet olduğunun da bilincinde değiller. İnanıyoruz ki, Müslümanları, namazın diğer ibadetler dahil olmak üzere üzerlerine düşen tüm İslami vecibelerin uygulanmasına da zemin hazırlayarak din binasını bir bütün halinde inşa eden ve hayatın tüm alanlarını kuşatarak muazzam bir umrana/medeniyete vücut veren mucizevi dönüştürücü özelliğini keşfedip dosdoğru namazlar kılmayı başardıkları zaman tekrar ayağa kalkacaklardır. Bir başka ifade ile Ümmet-i Muhammed'in yeniden tarihin öznesi haline gelmesini sağlayacak olan topyekün dirilişimiz namazı yaşamamıza yani namazla dirilişimize bağlıdır.
52.00 ₺ -
Namaz Hocası İslamda İman ve İbadet Ömer Öztop
Namaz, imandan sonra gelen en büyük ibadettir. Namaz, dinin direği, her hayrın anahtarıdır. Namaz, Müslüman´ı Allah´a bağlayan İlahî bir bağdır. Müslüman, namazla Mi'rac´a, yücelikler alemine yükselir. Kıyamet günü, hesabı ilk sorulacak ibadet namazdır. Dinde olgunlaşmanın açık ölçüsü de namazdır. Bu kitapta, namaz ibadetinin yanı sıra, her Müslüman'ın, yapmakla sorumlu olduğu emirler ve yasaklar ve bilmesi gereken önemli temel dinî bilgiler, herkesin anlayabileceği bir üslubla anlatılmaktadır.
71.50 ₺ -
Nabia Abbott ve Hadise Yaklaşımı
Nabia Abbott'un görüş ve kanaatlerini incelediğimiz zaman onun, batı ve İslâm dünyasında bir oryantalist olarak bilinmesine rağmen, hem Kur'ân-ı Kerîm hem de hadis hakkında olumlu görüşler belirttiğine şahit olmaktayız. Örneğin Abbott'un Kur'ân-ı Kerîm hakkında şöyle dediği rivayet edilmektedir: Muhtevası ne olursa olsun, Kur'ân-ı Kerîm kesinlikle beşer ürünü değildir. Onun Allah'tan geldiğini inkâr etmemiz, Muhammed'i bizzat ilâh saymamız anlamına gelir. Abbott, hadis kültürüne olan hayranlığını da şu veciz sözlerle ifade etmiştir: İslâm'ın ilk döneminin herhangi bir aşamasını çalışan araştırmacı, başlangıçta, az okunan ama çokça mahkûm edilen İslâmî kaynak olan hadis külliyatı ile karşılaşır. Mahkûmiyet büyüktür, ama tümüyle hak edilmemiştir. Hadis doğrudur ama buğday tarlasında yaban otu da yetişir. Zararlı otlarla dikkatli bir uğraşma sonucu açıktır ki, bunlar temizlenecektir. Seçici bir göz, geride bir veya iki yabani ot toplama tehlikesine karşın, güzelce hasat edilmiş altın buğday tarlalarını görecektir. İnsanlık tarihinin kaynaklarını derleme çabalarının hangisi tümüyle tehlikeden uzaktır ki? Bunların yanında bıktırıcı ve zararlı otları temizleme görevine karşılık, tedbirli bir biçici başka bir biçimde ödüllendirilir. Bu hadisler, konuşma ve anekdot damarından beslenen kayıtlar ile sıklıkla, tatsız, kuru, yavan yıllıklarda hacimli ve düzenli hale getirilmiş derlemelerde kaybolan insani öğeleri korumuşlardır.
32.50 ₺ -
Müslüman Olarak Kuranı Kerim Hakkında Neler Bilmeliyiz
Bin dört yüz yıldan beri bir tek harfi bile yıpranmamış bir mucizedir, hayat fışkıran bir mucizedir Kuran-ı Kerim. Dünya haşr gününde hesaba çekilse, Kuran-ı Kerimin kendisine gönderilmesini bir kurtuluş, bir şan belgesi olarak ileri sürer ve beraat eder. Allahın yarattığı güzellikleri Kuranla görür Müslüman, Kuranla düşünür, Kuranla anlar, hilkatin sırlarına Kuranla erer Müslümanlar Kurandan uzaklaştı uzaklaşalı gün yüzü görmediler. İnsanlık aya çıksa, Zühreyi bir martı gibi avlasa, Merihten petrol getirse, Kurana dönmedikçe ruh yıkıntısını, çöküşünü durduramayacaktır. Bize getirdiğin namazlarla, oruçlarla, hayat bağışlayan kısasla, Allahtan başkasının önünde eğilmeyen peygamber örnekleriyle, ay bölen, ölü dirilten, susuz kayadan pınar fışkırtan, büyücülerin en ustalarını mahcup bırakan ve terbiye eden, bir asaya ruh üfleyen mucizelerle ne kutlu bir kitapsın sen şanlı Kuran!
39.00 ₺ -
Muhteşem Fatih Sultan Mehmed
Hasrete vuslat yaklaşmıştı... Toplar hazır, ordu hazır, Çandarlı'nın çevresindeki birkaç vezir dışında, komutanlar da hazırdı... Onca dil dökülmüş, ancak Çandarlı'yı ikna etmek mümkün olamamıştı. Seferin hüsranla sonuçlanacağına inanıyor, son ana kadar, Padişah'ı bu seferden vazgeçirmeye çalışıyordu. O kadar ısrar etmişti ki, Padişah öfkelenmiş, Ya gel, ya kal demişti, artık kararını ver Çandarlı! Çarnaçar o da yola koyulmuştu. Ancak yüreğinde değişen bir şey yoktu: Hâlâ hüsran bekliyordu. Osmanlı ordusu, 1452 senesi Ocak ayının sonlarında Edirne'den yola çıktı. Büyük topların önünde, Kraç Bey komutasında on bin akıncı süvarisinden meydana gelen gözü pek bir birlik gidiyordu... Koca toplardan her biri elli çift öküzle çekiliyor, dengesini sağlamak için de iki tarafında iki yüzer asker bulunuyordu. Ayrıca yolları düzeltmek için de elli arabacı ile ikiyüz kazmacı önden gönderilmişti. Edirne'den İstanbul'a geliş o kadar zor oldu ki, yol tam iki ay sürdü. Fakat zahmet kimsenin umurunda değildi, yürekler hedefe kilitlenmiş, gözler başka bir şey görmemeye başlamıştı...
104.00 ₺ -
Modern Zamanlarda Hadisi Savunmak
Hadîs ve sünnetle ilgili iddia ve dedikodular günbegün artıyor. Bir gün geçmiyor ki, bir muhaddise itibar suikastı, bir hadîse akılcı bir saldırı olmasın! Günümüz Türkiye'sindeki fotoğrafa baktığımızda artık mesele ilmî anlamda bir hadîs eleştirme, bazı hadîslere eleştirel yaklaşma meselesini aşmıştır. Mesele gelip, Bu dinde hadîs olacak mı olmayacak mı?, Peygamber'in bu dinde Kur'an dışında bir bağlayıcılığı var mı, yok mu?, hatta o kadar ki, Dinde, Kur'an dışında Hz. Peygamber'in(s.a.v) otoritesi bulunuyor mu, bulunmuyor mu? noktasına gelmiştir. Bu duruma belki birileri sevinebilir, surda bir gedik açtık bahtiyarlığıyla meseleye bakabilir, ancak bilinmelidir ki, bu gidişat, ümmetin birliği ve dirliği adına iç burkan bir tehlikeyi işaret etmektedir. Pek çok çalışmamızda bu tehlikeli gidişatı, tabiri caizse bu yangını söndürme adına bir yığın iddiayı gündeme getirip cevaplar vermeye çalıştık. Bu kitapta, ümit ediyoruz ki, hadîs ve sünnetin anlaşılmasına bir nebze de olsa katkı sunmuşuzdur
162.50 ₺ -
Milli Şair Mehmet Akif Ersoy Hayatı ve Ölümsüz Şiirleri
Erdemli bir hayat yaşadı, hayatı eserleri kadar güzeldi. Rehberi Kur'an idi, Peygamberimize (sav) hayrandı. İmanlı, ahlaklı, mesleğini çok iyi yapan, doğruluktan ayrılmayan, haksızlığa karşı çıkan, vatanını ve milletini yüceltmek için gayret eden, Müslümanların birlik ve beraberliği için çalışan bir gençlik yetiştirmek için ömrünü harcadı. Bu eseri Asım'ın Nesli'nin el kitabı olsun diye yazdık. Erdemli gençliğin başucu eseri, mutlaka okunmalı.
65.00 ₺ -
Mezheplere Göre Klasik Kaynaklar ve Özellikleri
Bu çalışma, çeşitli sebeplerden dolayı teşekkül eden itikadi ve siyasi ekolleri kendi kaynaklarından okuyup anlamayı arzu edenlere, mezheplerin klasik kaynaklarıyla alakalı derli toplu bir doküman sunma düşüncesinden hareketle ortaya çıkmıştır. Şüphesiz gelenek oluşturan klasik kaynakların kendilerine has özellikleri olduğu gibi, mensubu oldukları mezheplerin de bazı özellikleri vardır. Bununla birlikte klasik kaynakları belli bir mezhebi esas alarak tasnif etmenin bazı zorlukları bulunmaktadır. Aynı gelenek içinde olsa bile, eserler arasında bazı önemli farklılıkların olduğu malumdur. Bununla birlikte ana umdeler dikkate alınarak klasik kaynakların mezheplere göre tasnif edilmesi bazı kolaylıklar sağlamaktadır. Böyle bir tasnif, kronoloji dikkate alınarak temel kaynakların ortaya çıkış ve gelişim süreçlerini takip edebilmeye, bilgilerin sistemli bir şekilde ortaya konulabilmesine ve de belli bir geleneğe bağlı kalınarak yazılan eserlerin derli toplu bir listesini sunmaya imkân sağlamaktadır. Elinizdeki bu eser, klasik ekolleri esas alarak geleneğin önemli âlimlerini ve temel kaynaklarını tanıtmayı hedeflemektedir. Diğer bir ifade ile mezhepler tarihinin önemli şahsiyetlerini ve bunların vücuda getirdikleri ana kaynakları mezhebî geleneklere göre tasnif etmektedir. Mu'tezile, Şia ve Ehl-i Sünnet ekolleri özelinde hazırlanan bu çalışmanın mezhepleri kendi özgün kaynaklarından ve kronolojik olarak okuyup takip etmek isteyenlere, mezhepler tarihi sahasına gönül verenlere ve özellikle bu sahada çalışanlara ciddi bir kolaylık sağlayacaktır.
97.50 ₺ -
Mezhepler Tarihinin Klasik Kaynakları İçerik ve Özellikleri
Mezhepler Tarihi'nin de dayandığı temel kaynakları vardır. Bu kaynaklardan istifade; yazıldıkları dönem, dönemin ilmî ve ictimaî atmosferi ile etkilenmiş olabileceği ihtimaliyle kendisinden önceki kültürel mirasın bilinmesini de gerektirir. Biz de bu çalışmamızda söz konusu eserlerin mahiyetini, yazılma gerekçeleri ve sistemleri ile müelliflerini, müelliflerin aidiyetlerini ve bu aidiyetler üzerinden vardıkları sonuçları tespite çalıştık. Mezhepler tarihine dair temel kaynaklarımız ve müellifleri üzerinden günümüz okuyucusu ve yorumcusuna tarihsel süreci ve bu süreçte oluşan mirasın mahiyetini göstererek bugünlerini ve zihin dünyalarını yeniden gözden geçirmeleri gerektiğini hatırlatmak istedik.
58.50 ₺ -
Medeniyetimizin Mimarları
Hz. Âdem ile başlayan medeniyet yolculuğumuz kıyamete kadar devam edecektir. Bu medeniyet yolculuğunda tarihte iz bırakmış peygamberlerden âlimlere, fatihlerden komutanlara, askerlerden kadınlara, şehitlerden gazilere, sporculardan musikişinaslara, mimarlardan şairlere binlerce güzel insanımız gelip geçmiştir. Dünyanın hayranlıkla seyrettiği bu güzel insanları tanımak ve geleceği inşa etmek için onların mirasından güç almak gerekir. Bizim için harika örneklerle dolu olan tarihimiz, geleceği kurgulamak için bize çok önemli fırsatlar sunmaktadır. Geçmişi Hatırla, Geleceği Hayal Et.
90.68 ₺ -
-
Kütübi Sitte ve Kütübi Hamse İmamlarının Hadis Kabul Şartları
Genel planda sahip oldukları ayrıcalığa istinaden başta Buhârî ve Müslim olmak üzere kütüb-i sitte musanniflerinin eserlerini tasnîf aşamasında dikkate aldıkları şartlar; müteahhir ulemâyı meşgul etmiş, tarihi süreç içerisinde farklı boyutlarda pek çok tetkike konu olmuştur. Hiç kuşkusuz bu alanda yapılmış çalışmalardan ikisi de Ebü'l-Fazl Muhammed b. Tâhir el-Makdisî (v. 507/1113)'nin Şürûtu'l-eimmeti's-sittesi ve Hâfız Ebû Bekr Muhammed b. Mûsâ el-Hâzimî (v. 584/1188)'nin Şürûtu'l-eimmeti'l-hamse isimli risâleleridir. İşte elinizdeki bu kitap, hacmi küçük, ancak ilmî değeri büyük bu risâlelerin tarafımızdan yapılan tercümesini ihtiva etmektedir. Tercümede eserin aslına sadık kalınmış, ancak zaman zaman maksadı daha net bir şekilde ortaya koyma amaçlı bazı tasarruflarda bulunulmuştur. Metin içerisinde geçen rivâyetlerin tahrîci yapılmış, ihtiyaç görüldüğü yerlerde bazı dipnotlar eklenmiş, ancak eserin matbu baskısına (Dâru'l-Kütübi'l-İlmiyye, Beyrut-1983/1405) konmuş dipnotlar çeviriye dahil edilmemiştir. Ayrıca orijinal metinle çevirinin karşılaştırılmasına imkân vermek açısından her iki metne ait parağraflar numaralandırılmıştır.
52.00 ₺ -
Eğitim Yazıları
Kurban Çocuklar, gençliğimizin eğitimi için yılların vermiş olduğu bir birikimin sonucunda ortaya çıkmış bir kitaptır. Ezberden yazılmamış; yaşayarak, gözleyerek ve deneyerek kaleme alınmıştır. Bu nedenle canlıdır, hayattandır. Bu kitapta, eğitimi tartışırken işin kolayına kaçmadım; beş duyuyla sınırlı bir eğitimi de hedef almadım. Eğitimi, fıtratın kendi doğasında bir gelişim süreci olarak ele aldım ve bu doğrultuda yazmaya çalıştım. Çay Rize'de, pamuk da Adana'da nasıl yetişiyorsa, insanın da fıtrat toprağında yetişeceğine inandım ve uzun yıllar öğretmenlik hayatımda bunu bizzat gözlemledim, yaşadım. İçinde sonsuzluğa yurt kuramayan insanların nasıl savrulduklarını görerek, yaşayarak, okuyarak acılar çektim. İşte tarifsiz derin acılarım, içimde yıllarca demlenerek bu kitap ortaya çıktı. Okuduğunuzda size içinizden bir Hımm! dedirtebilirse ve gözlerinizi uzaklara dikerek sizi düşüncelere sevk edebilirse kendimi mutlu hissedeceğim.
65.00 ₺ -
Peygamberler ve Tevhid Mücadelesi
Kuran-ı Kerimde adı geçen peygamberlerin tevhid mücadelesini anlatan bu kitap, ayetler esas alınarak hazırlanmıştır. İmkan nisbetinde hadis-i şeriflerden yararlanılmıştır. Bu kitap, peygamberlerin hayatı ve mücadelelerini, mücadele usullerini merak edenler için hazırlanmıştır. Bu eser, onların tümünün ruh dokusunu verecektir. İşte bu kitap, ilk insan ve ilk Peygamberden beri insanın tevhid mücadelesi yolunda söylenmiş sözlerin demetidir. Onun evlerimizde mutena bir yeri olacağını, yuvalarımıza bir tevhit ışığı taşıyacağını ve yepyeni bir tevhit eğitimi çığırı açacağını ümid ve temenni ediyoruz.
292.50 ₺ -
Kuranı Kerimden Kadınlara
Kur'ân-ı Kerim'den Kadınlara adlı kitabımız ile -Toplumun yarısını oluşturan kadınlarımız, -Yani annelerimiz, eşlerimiz, kardeşlerimiz, gelinlerimiz, -Ayrıca, İmam hatip liselerinde ve İlâhiyat fakültelerinde ekseriyeti teşkil eden güzide kız öğrencilerimiz Kur'ân'ın kendilerini daha çok ilgilendiren mesajlarıyla doğrudan buluşmuş olacaklardır. Yalnız, şu unutulmamalıdır ki; -Kadınlara yönelik ayetler, elbette erkeklere de hitap etmektedir. -Ve sadece bu ayetler değil, Kur'ân'ın tamamı kadınlara yöneliktir. Maksadımız; tamamını okuyup içselleştirmekte zorlanan kadınlarımızı daha evveliyetli ve evleviyetli ayetlerle buluşturmaktır. Tamamı elde edilemeyen bir şeyin tamamı terkedilmez [Mâ lâ yudraku kulluhû lâ yutraku kulluh
71.50 ₺ -
Kuranı Kerim Kıraatinde Dad Harfi ve Dudak Talimi
Dad Harfi ve Dudak Ta'liminin ilmî boyutlarıyla ele alındığı bu kitabın birinci bölümünde; dad sesinin tarihi bir değerlendirilmesi yapılarak, ilk dönemlerde kullanılan dad sesinin günümüzde kullanılıp kullanılmadığına kanıt arandı. Ayrıca dad harfinin mahreci, sıfatları, ihtilaflar ve fukaha görüşleri ele alınıp değerlendirilerek dad harfinin en doğru telaffuzunun hangisi olduğu hususu delillerle açıklanmaya çalışıldı. İkinci bölümde; dudak ta'limi ve ülkemizde bu alanda öne çıkmış kurralardan bahsedildi. Reisü'l-Kurra Mehmet Rüşdü Aşıkkutlu (1901-1980), Reisü'l-Kurra (asker hafız) Mehmet Eren (1918-2007), Şeyhu'l-Kurra Ali Haydar Özak (1911-1984) ve Şeyhu'l-Kurra (Akrepoğlu) Osman Nuri Taşkent (1880-1942) gibi yakın dönem kıraat üstadlarının dudak ta'limindeki hassasiyetleri ve bu alana katkı niteliği taşıyan yönlerin keşfine çalışılarak bu sahada çalışanlara derli toplu bilgi verilmeye çalışıldı.
39.00 ₺ -
Kurandan Evrensel İlkeler
İslam medeniyetini anlamak için kuşkusuz İslamın müslüman hayatında ve tarihinde oluşturmuş olduğu etkiye bakmak gerekir. Bu etki kendisini ibadetlerde, kurumlarda, düşüncede ve manevi hayatta belirgin kılmıştır.İşte Armağan Kitaplar bu anlama faaliyetini gerçekleştirmek için yayınlanmaktadır. İlâhi kitaplar içerisinde günümüze kadar özgünlüğünü koruyan yegâne kitap hiç kuşkusuz Kurândır. Kurânda hukûki, ahlâkî, iktisâdî ve sosyal alanlara ait bir takım evrensel ilkeler yer almaktadır. İşte biz bu mütevazi çalışmamızda sözünü ettiğimiz evrensel ilkelerden bir kısmını ele almak istiyoruz.
26.00 ₺ -
Kuranda Cehalet Kavramı
'Cahil', 'cehalet' ve 'cahiliye' kavramları, genelde yanlış algılanmakta, hatta Kur'an'ın yüklediği manaya zıt anlamda kullanılabilmektedir. Bu kitapta, bu yanlışlığın köklerini tespit etmek ve anlaşılması gereken şekli ortaya koymak düşüncesiyle konuyu detaylarıyla ele aldık. Bu arada, bu konuya dair yazılmış çeşitli çalışmalardan haberdar olmaya gayret ettik ve bunlardan olabildiğince istifade ettik. Bu gayretimiz, çalışmanın seyri içerisinde görülecektir. Her konu ve alanda olduğu gibi, İslam'ı da kendi öz kaynaklarından öğrenmek esas olmalıdır. Unutulmamalıdır ki, İslam'ın gerektiği şekilde anlaşılması, bir anlamda karşıtı olan cehalet/cahiliye kavramını iyi tanımayla doğru orantılıdır. Biz de konuyu olabildiğince ilk İslamî kaynaklardan temellendirmeye çalışmakla beraber, kimi bilgileri, kısmî de olsa müsteşriklerden almayı ihmal etmedik.
130.00 ₺ -
Kurana Tarihsel ve Modern Yaklaşımların Eleştirisi
Bu kitapta, İslâm modernistlerinin yorumlarına temel aldıkları ve düşüncelerini üzerine inşa ettikleri, Hermenötik, Tarihsellik, v.b. Batı menşeli kavramların Kur'ân'a yaklaşımını ele alıyoruz. Bilahere modernistlerin Batılı felsefi düşünce ve yorumlarla eleştirdiği ayetlerin üzerinde duruyor ve bu ayetlerin, varsa önceki kutsal kitaplar, Tevrat, Zebur, İncil'deki durumlarına da değinerek, çağa ve tarihsel dünyaya meydan okumalarını ortaya koyuyoruz. Bu bağlamda Batı'da üretilen kavramlarla Allah (c.c.)'ın ayetlerini anlamanın mümkün olamayacağını belirterek, Kur'ân hükümlerinin güncel ve tarihsel tüm zamanlarda uygulanabilirliği gerçeğini dile getiriyoruz. Konuların tarihsel arka planını işlerken; Tevrat, Zebur, İncil ile ayetler ışığında tefsirlerden faydalandık. Hadisler ışığında İslâm hukukçularının eserlerinden de istifade ettik. Bu konularla ilgili yazılmış ilk ve son dönem eserlere de başvurduk.
162.50 ₺ -
Kurana Göre İnsan ve Sorumlulukları
Yüce Allah'ın yeryüzünde halifelik görevini yerine getirmek üzere üstün bir donanıma sahip olarak yarattığı insan, yapıp ettiklerinin sonuçlarından sorumlu tutulsun diye özgür bırakılmıştır. Buna göre insanın sorumluluğu özgürlüğünün bir sonucudur. Bunun da Allah katında tek bir karşılığı vardır, o da insanın yaratanına karşı kulluk görevini yerine getirmesidir. Zira insanın Allah'a karşı sunacağı kulluk, esasen Allah'ın ona olan sonsuz ihsan ve ikrâmlarına karşılık bir nevi şükrân borcudur. Yapılan iyiliklere karşı nankörlük etmeyip aksine şükrünü yerine getirmek ise, ancak fıtratı bozulmamış insan için söz konusudur. İyiliklerin ve güzelliklerin gerçek kaynağı da Allah olduğuna göre, O'na kulluk etmenin olumsuz şekilde cereyan etmesi tabii ki, vicdanının sesini dinleyen insan için hiç de hoş bir durum değildir. O halde insan, nimete mazhariyetinin bir sonucu olarak büyük bir sorumluluk taşımaktadır. İşte bu çalışma insanın sözünü ettiğimiz sorumluluklarının neler olduğunu ortaya koymak üzere kaleme alınmıştır.
22.75 ₺ -
Nasreddin Hoca
Nasreddin Hoca, tüm dünya milletleri arasında tanınmış bir Türk bilginidir. Hakiki manada bir tasavvuf ehlidir. Fıkralarının tamamında, mevcut olan dünya görüşünü, tasavvufi mana olarak açığa çıkaran bir güzellik hâkimdir. Herhangi bir aşırılığa, onun zıddı ile karşılık verir. Yıkıcı değil, yapıcıdır. İnsanı önce güldürür, sonra düşündürür. Her sözünde bir hikmet, her hareketinde bir güzellik mevcuttur. Günlük hayatın her safhasını, onun fıkra ve hikâyelerinde görmek mümkündür. İşte biz de bu kitap sayfalarında, Hocanın fıkralarını, onun bizlere duyurmak istediği derin uyarı ve ibretleri, çeşitli kaynaklardan elde ettiğimiz bilgiler ışığında hem zahiri, hem tasavvufi olarak, aynı zamanda bize ilham olunan ilahiler ile Allahın lütfettiği idrak ve anlayış miktarınca ifade etmeye çalıştık.
182.00 ₺ -
Kuran Ne Diyor Biz Ne Anlıyoruz
Kur'ân ayetlerinin, doğru anlaşılması çabalarına katkı mahiyetinde, bugüne kadar neşrettiğim makale ve tebliğlerim, Dostlar alışverişte görsün! kabilinden, suya sabuna dokunmayan uğraşılar değildi; hem rahatsız edici, hem de ezber bozucu sayılabilecek nispeten farklı yaklaşımlardı... Bu çalışmaların, toplumumuzu ilgilendiren yaklaşık yirmi beş tanesinin, İlahiyat meraklılarına derli toplu bir şekilde arz edilmesi düşüncesi doğunca, bu farklı konu ve kavramları mümkün mertebe uzlaştırıp, aralarında insicam sağlayarak, neşretmeye karar verdim. Elinizdeki kitapta, girizgah niteliğindeki iki makalenin akabinde, İslamiyet'in en belirgin mükellefiyetleri ve bunlara dayanak teşkil eden fıtrat ve mes'uliyet kavramları, on başlık altında incelenmekte; takip eden üç konuda, öteki' anlaşılmaya çalışılmakta; kader çerçevesindeki üç çetrefil konudan sonra, din - bilim çatışmalarının halli çerçevesinde bir öneri ve Kur'ân mealleri hakkında teknik bir değerlendirme sunulmaktadır. Kitap, Kur'ân mesajını, günümüz insanına iletirken nelere dikkat edilmesi gerektiği ile son bulmaktadır.
195.00 ₺ -
Kuran Kıssalarını Siret Bağlamında Okumak
Bu kitap, Kur'an'ın en sağlıklı yorumunun, Kur'an âyetlerinin târihsel ve metinsel bağlamını dikkate almakla mümkün olabileceğinden hareketle, Kur'an kıssalarını sîret bağlamında okuma çabasının bir ürünüdür. Kur'an kıssaları üzerine pek çok kitap yazılmıştır. Ancak bunların önemli bir kısmı, birbirinin tekrarı mahiyetindedir. Bu çalışma ise, Kur'an kıssalarını farklı bir bakış açısıyla okuma önerisindedir. Şöyle ki, Kur'an'daki kıssalar, mümkün mertebe kronolojik tertip yapıldıktan sonra Hz. Peygamber'in (s.a.v.) sîreti ile paralel bir şekilde okunduğunda, kıssaların muhtevasını teşkil eden olayların anlatımı aracılığıyla verilen mesajların, onun sîretinde yaşanan olaylarla birebir örtüştüğü görülmektedir. Bu durum, Kur'an'da serd-i kıssanın seyr-i sîrete muvâfık olduğunu göstermektedir. İşte elinizdeki kitap, bu meseleyi teorik ve pratik açıdan sistematik bir bütünlük ve özgün bir bakış açısıyla ele alma amacını taşımaktadır. Hz. Musa kıssasını, Hz. Muhammed'in (s.a.v.) sîreti tadında okuyacağınız bu kitap göstermiştir ki, Kur'an'da anlatılan kıssalar, tarihe dair bilgi vermekten öte, tarihte yaşanmış olayların anlatımı üzerinden bir bilinç inşâ etmeyi hedeflemektedir. O bilinç de şudur: Tarih boyunca hak-bâtıl, tevhîd-şirk, ihlâs-nifâk çatışması hep olagelmiştir. Kahramanlar ve figürler değişmiş, ancak bu mücadelenin temel özellikleri hep aynı olmuştur. Dolayısıyla Hz. Musa'nın mücadelesi, geçmişte yaşanmış-bitmiş bir mücadele değildir. Tıpkı Hz. Muhammed'in (s.a.v.) mücadelesinin olmuş-bitmiş bir mücadele olmadığı gibi. Bu mücadele, şimdi de olmakta ve yaşanmaktadır. Kıssadan hisse şudur ki, mâzîde yaşananlar, Müminlere ışık tutmalıdır. Zira tarih tekerrür etmekte, yeniden yinelenmektedir.
178.75 ₺