-
Mevlanadan Aşk İncileri Fihi Ma Fih
Aşktır denizi tencere gibi kaynataN Aşktır dağı ezen kum gibi yapan Aşktır göğü yüz yerden yaran Aşktır arza vasıtasız damlayan - Mevlana Hak aşığı mevlana celaleddin-i rumi, rasûlüllah aleyhissalatü vesselam'dan aldığı ilahi aşk incilerini bütün insanlığın üzerine saçtı. Bu sebeple dünyanın her yerinde insanlar hangi kültür ve medeniyete sahip olursa olsunlar, O'nun aşk dolu sözlerinde kendilerinden çok şey buldular. Açmış olduğu Muhammedi kucağa koştular.Engin gönlünden kaynayan ilahi pınarın sularından kana kana içtiler...
84.00 ₺ -
Hayatımıza Yön Veren 111 Hayat Ölçüsü
Hayatımıza Yön Veren 111 Hayat Ölçüsü (4 kitaplık Set) - Erkam Yayınları Ürün Kodu: 9789944838375 Hayatımıza Yön Veren 111 Hayat Ölçüsü (4 kitaplık Set) Yayınevi: ERKAM YAYINLARI Yazar: Dr.Murat Kaya Karton Kapak Kitap Kağıdı,Tek Renk Baskı Hz.Ebubekir 111 Hayat Ölçüsü ; 264 Sayfa Hz.Ömer 111 Hayat Ölçüsü ; 272 Sayfa Hz.Osman 111 Hayat Ölçüsü ; 232 Sayfa Hz.Ali 111 Hayat Ölçüsü ; 256 Sayfa Hz. Ebubekir'den 111 Hayat Ölçüsü İki Cihan Güneşi Efendimizin en yakınında bulunmuş yol arkadaşları, can yoldaşları... Birbirinden değerli bu üç kitapta, reşîd halifelerin şemailini, kısaca hayatlarını ve özenle seçilmiş hatıralarını bir arada bulacaksınız... Kalplerimizde taht kurmuş güzel insanların hatıraları bu kadar yalın anlatılmamıştı. Mesajları bu netlikte ümmete aktarılmamıştı. Murat Kaya'nın akıcı üslubuyla, gül kokulu hatıraları bir çırpıda okuyabilirsiniz. Hz. Ömer'den 111 Hayat Ölçüsü 111 Hâtıra Serisi İki Cihan Güneşi Efendimizin en yakınında bulunmuş yol arkadaşları, can yoldaşları... Birbirinden değerli bu üç kitapta, reşîd halifelerin şemailini, kısaca hayatlarını ve özenle seçilmiş hatıralarını bir arada bulacaksınız... Kalplerimizde taht kurmuş güzel insanların hatıraları bu kadar yalın anlatılmamıştı. Mesajları bu netlikte ümmete aktarılmamıştı. Murat Kaya'nın akıcı üslubuyla, gül kokulu hatıraları bir çırpıda okuyabilirsiniz. Hz. Osman'dan 111 Hayat Ölçüsü 111 Hâtıra Serisi İki Cihan Güneşi Efendimizin en yakınında bulunmuş yol arkadaşları, can yoldaşları... Birbirinden değerli bu üç kitapta, reşîd halifelerin şemailini, kısaca hayatlarını ve özenle seçilmiş hatıralarını bir arada bulacaksınız... Kalplerimizde taht kurmuş güzel insanların hatıraları bu kadar yalın anlatılmamıştı. Mesajları bu netlikte ümmete aktarılmamıştı. Murat Kaya'nın akıcı üslubuyla, gül kokulu hatıraları bir çırpıda okuyabilirsiniz. Hz. Ali'den 111 Hayat Ölçüsü Hz. Ali taçocukluğundan itibaren Peygamber Efendimiz’in elinde yetişen; ilmi, hikmeti, ameli, ahlâkı ve hizmetiyle gönüllere taht kuran nâdide bir İslâm bahâdırıdır. Allah’ın şerefli bir kulu, Peygamber Efendimiz’in en yakın akrabalarından biri, dâmâdı ve dördüncü halîfesi; ümmet-i Muhammed’in de gözbebeğidir. Hz. Ali’nin, Rasûlullâh Efendimiz’in terbiyesiyle kemâle eren mâneviyat âlemi engin bir derya hâlini almış, ilâhî aşkla dalgalandıkça fazilet ve kemâlinden bütün ümmet-i Muhammed istifâde etmiştir. Elinizdeki eserde Hz. Ali’nin faziletini, ilmini ve ahlâkını gösteren bazı hâtıralar okuyacaksınız. Bunları zihnimizde topladığımızda, onun ruh portresi ana hatlarıyla ortaya çıkmış olacaktır.
136.50 ₺ -
Gönlümüzün Sultanı Habibullah
Gönüller Sultânı Habîbullah Efenimiz, sadece Cenâb-ı Hakk'ın sevgilisi değil, bizim de sevgilimizdir... Üstelik biz O'nu sevmeye mecburuz; çünkü O'nu bizden de çok seven Kâinatın Rabbi, bizi O'nu sevmeye mecbur ediyor ve bize O'nu sevdiğimiz kadar değer veriyor. Asıl sevgi, sevgilinin sevdiğini sevmek ve onun her istediğini severek yerine getirmektir. Sevginin zirvesi işte budur... Şimdi kendimize soralım; Habîbullah Efendimiz bizden ne istemişti? Kısaca belirtecek olursak: Kendisine tâbi olmamızı, izinden gitmemizi, dinimizi onun gibi yaşamaa gayret etmemizi yani sünnet-i seniyyesini yaşama üslûbu haline getirmemizi istedi. Elinizde tuttuğunuz bu kitaptaki yazılar, Peygamber muhabbetini gönlümüzde hep canlı tutmak için yazıldı. Fahr-i Âlem Efendimizin hadis ve sünnetine sarılmadan bir yerevarılmayacağını ve kendimizi dünya kapanından kurtarmanın mümkün olmaycağını anlatmak için kaleme alındı.
343.00 ₺ -
Hızırla Sohbet
RUHU'L BEYÂN'DAN MENKÎBELER Hızır'la Sohbet Allah’a hamd eder, Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem Efendimize, âline ve ashabına salat eder, yolunca gidenlere de selam ederiz. Rabbimiz Zü’l-Celal ve’l-Kemâl hazretleri yüce kitabımız Kur’ân-ı Azimuşşan’da pek güzel kıssalar anlatır. Yarattığı kulunun ebedi seadeti, ebedi mutluluğu için ona yol gösterir. Hikmet dolu bu kıssaları değişik vesilelerle hatırlatarak kullarının dikkatini çeker ve gafletten uyanmasını arzu eder. Hikmetli sözler, kıssalar ve Allah dostlarının menkîbeleri gönüllere ferahlık verir, kalbleri dinlendirir. Sevgili Peygamberimiz hikmet ehli insanlara şöyle dikkat çeker: “Bir kul dünyâya karşı zâhid olduğu zaman Allah onun kalbinde hikmeti bitirir, diline hikmeti konuşturur,ona dünyânın ve nefsinin ayıplarını gösterir. Bir kardeşinizin zühd yolunu tuttuğunu görürseniz ona yakınlaşın ve onu dinleyin. Çünkü ona artık hikmet verilmiştir” buyurur. (Deylemî, Hadis no: 6215.) Hazreti Ali (r.a.) “Kalbini öğütle yaşat, hikmetle aydınlat!” buyurur. “Kalbleri dinlendirin ve onlar için hikmetli, hoş sözler araştırın. Çünkü bedenler yorulduğu gibi kalbler de yorulur. İnsanları, düşündürücü hikmetli sözlerle îkaz edin ki, kalbleri huzur bulsun.” tavsiyesinde bulunur. Hikmet, ilham ile vesveseyi birbirinden ayıran bir nurdur. Bu nur kalbde tefekkür ve ibretten meydana gelir. Tefekkür ve ibret ise hüzün ve açlıkta daha kolay elde edilir. Hikmet ehli bir zat şöyle demiştir: “Bedenlerin azığı yiyecek ve içecekler, aklın azığı ise hikmet ve ilimdir. Kula dünyada verilen en üstün şey hikmet, âhirette verilecek en üstün şey ise rahmettir. Bedenler için tıp ilmi ne kadar mühim ise, ahlak için hikmet de o kadar mühimdir.” Ebû Bekir Verrâk (k.s.): “Hikmet, işi sağlam yapmaktır. Hikmetin ilk işareti de dile sahip olmak ve sükuttur. Zaruret olmadıkça, ihtiyaç duyulmadıkça konuşmamaktır” buyurmuştur. Îsâ aleyhisselam bir gün havarileriyle otururken etrafındakilere: “Tohum nerede biter?” diye sordu. Onlar da: “Yerde biter” dediler. Bunun üzerine Îsâ aleyhisselam: “Aynı şekilde hikmet de ancak yer gibi olan kalbde biter” buyurdu. “Hikmet pınarları kalbden geçip dilde zuhur eder” buyurulmuşdur. Çünkü suyun kaynadığı yer, pınarlar, ancak yerde toprakta olur. İnsan kendini tevazuda toprak gibi bilirse kalbinde hikmetler biter. “Kime hikmet verilmişse ona pek çok hayır verilmiştir” demektir. (Bakara: 26). “Kim tevazu sahibi olursa, Allah Teâlâ onu yükseltir” buyurulmuştur. “Rûhu’l-Beyân’dan Menkîbeler” üst başlığı ve “HIZIRLA SOHBET” adıyla neşredilen bu kitab, “Altınoluk Dergisi”nde yayınlanan menkîbelerden teşekkül etmiştir. İbret dersleri veren bu menkîbeler yeniden gözden geçirilerek tab’a sâlih hale getirilip baskıya verilmiş ve kitab haline getirilerek okuyucuların istifadesine sunulmuştur. Menkîbelerin çoğunluğu “Rûhu’l-Beyân Tefsiri”nden seçilmiştir. Ancak hadislerde anlatılan ve Allah dostlarının hayatlarında geçen menkîbe ve kıssalardan da istifade edilmiştir. Rabbimizden bu nâçiz eserin, rızasını kazanmaya vesile olmasını ve okuyucularımızın da istifadesine medar olmasını niyâz ederiz. Gayret bizden, tevfik Yüceler Yücesi Allah’tandır. Mustafa Eriş 2 Ekim 2014 / 9 Zilhicce 1435
140.00 ₺ -
Namazla Diriliş
Peygamber Efendimiz’in, “Dinin Direği”, “Gözümün Nuru” diye tavsif ettiği namaz, dinini ayakta duruşunu sağlayan en önemli ibadettir. Kulun bütün hayatı bu temel üzerine direk olur. Buna göre İslam, insanın ve toplumun ruhuna yerleşmiş ulu bir ağaçsa, bu ağacın kökü iman; gövdesi namaz ve namaz sütununun etrafında halkalanmış olan oruç, zekat ve hac; daireleri, dalları ve budakları da iyi ahlak; meyveleri ve çiçekleri de bütün iyilik ve doğruluklarıdır. Namaz, bir ucu imana açık, öbür ucu iyilikler, doğruluklara ve üstünlüklere bağlı “din köprüsü”; Sezai Karakoç’un dediği gibi, adeta bu dünyanın “sırat köprüsü”dür. Bütün bu vasıflar ile anılan “namaz ibadeti”ni konu edinen bu eser, önce namazın insanın inşa ve ıslah etmedeki önemine dair bazı konuları kısa bazı anekdotlarla ele alıyor. Ardında da namazın Batı Ülkelerinde tebliğ ve temsildeki önemini irdeliyor. Yine bu meydanda namazın, gayr-i müslim ülkelerde yaşayan Müslüman nesillerin İslam Dini ile irtibatlarını diri tutma ve gayr-i müslimleri diriltmede ne derece önemli bir ibadet olduğunu, “namazla hidayete erenler”in anlatımlarıyla ortaya koymaya çalışıyor.
70.00 ₺ -
Efendimizden Ahlak Ölçüleri
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)' in getirdiği dini hakkıyla anlayıp yaşamanın yolu, onun hayatını çok iyi kavrayıp ona tâbi olmaktan geçer. Kur'ân-ı Kerîm' de Resûlullah' a tâbi olmanın gerekliliğini ifade birçok âyet vardır. Peygamberimiz de sözlerini/sünnetini belleyip başkalarına aktaran kimselere hayır duada bulunmuş, ayrıca ümmetini birçok hadîs-i şerîfleriyle dini tebliğe ve dâvete teşvik etmiştir. Dolayısıyla başlangıçtan itibaren meselenin bilincinde olan sahâbe ve sonraki nesiller onun her husustaki hadislerini detaylı bir şekilde öğrendikleri gibi, hizmet amaçlı zapt etmeye/kitaplaştırmaya gayret göstermişlerdir. Günümüzde de benzer heyecan ve mesâiler vardır ve var olmaya devam edecektir. Nitekim elinizdeki eser, bir nebzecik de olsa söz konusu mesâilere katkı sağlama düşüncesiyle kaleme alınmıştır. Çalışmada "Müslüman şahsiyetinin Temel Vasıfları" ve "Beşerî Münasebetleri" başlıkları altında Kütüb-i tis'a diye bilinen muteber dokuz hadis kitabından toplam 150 kadar hadis tespit edilmiş, bunların tercüme ve açıklamaları yapılmıştır. Böylece hadis okumak, neticede Nebevî pınardan beslenmek isteyenlere bazı ab-ı hayat katreleri sunulmuştur.
210.00 ₺ -
Peygamberimizin Kızları ve Kız Torunları
Peygamberimizin Kızları ve Kız Torunları Onlar eşyanın kölesi olmadılar. Dünyaya geriğinden fazla değer vermediler. Allah'a samimi kul olabilmeyi her şeyin üstünde tuttular. Onların evlilikleri, düğün merasimlerindeki sadelik ve komşuluk münasebetleri birer güzeL numune... Hayâtımıza, onların hayatlarından esintiler taşıdığımız ölçüde, müslümanca yaşamakta başarılı olacağız.
105.00 ₺ -
İslam ve Rahmet Toplumu
Ahmet Taşgetiren'den İslam ve toplum ilişkisine dair ufuk açıcı değerlendirmeler. Kuşkular ve arayışlar çağında som bir müslüman olmak için bizzat cevaplamamız gereken sorular var. Ve bizler, vahyin özünü arayan samimi yönelişlere teveccüh etmekle yükümlüyüz. Büyük bir coğrafyada İslam'ın sesini yeniden duyuracak düşünce egzersizleriyle buluşmalıyız. İslam, 15 asır önce bir saadet çağı inşa etmişti. O altın çağa yaraşır müslümanlar olmak için, insanlığın hayrına neler yapabiliriz diye düşünmek. İslam'ı mesele edinmek. Ferdî hayatta, ailede, iş yerinde müslümanca yaşamak... Her şeyden evvel tebliğ sorumluluğu var omuzlarımızda. Rahmet Toplumu; vazifelerini bilen şuurlu bir müslüman neslin inşası için okumayı, düşünmeyi, öğrenmeyi ve gereğince yaşamayı öneriyor.
94.50 ₺ -
Allaha Bağlı Bir Hayat
“Allah'a sımsıkı sarılın” diye bir çağrı ile karşılaşsanız. “Allah'a koşun” diye bir nida ulaşsa yüreğinize... “Allah'a dua edin” diye bir hitaba mazhar olsanız... “Dönüş O'nadır, Hüküm Allahındır.” bilgisi iletilse aklınıza, kalbinize... Ne yaparsınız? Bir hayatın içindesiniz. Yaşıyorsunuz. Nefes alıp veriyorsunuz. Görüyorsunuz, yürüyorsunuz, yiyor, içiyorsunuz, tad alıyorsunuz. Yoktunuz, var edildiniz. Biliyorsunuz ki bunların hiçbiri sizin marifetinizle olmuyor. Her nefesi O veriyor. Ve O, sizi size bırakmıyor. Sizin Onunla irtibatınızın bir an bile aksamaksızın diri olmasını istiyor. Hayatınız kadar diri mesela. Nefes alıp verişinizden daha diri mesela. Bütün varlığınız O'ndan ise, O'ndan gafil olamazsınız. O'nu unutamazsınız. Onsuz olamazsınız.
70.00 ₺ -
Zikir
Tasavvuf, Cenâb-ı Hakkın iradesinin hayatın her aşamasında uygulamasının, yani hâle tam olarak geçirilmesinin yanısıra, İslâm’ın ihsan boyutu olarak tarif edilmektedir. Tasavvufun özü ise, insanın kendini bilmesidir. İnsanın kendini bilmesinin en önemli tezâhürü de zikirdir. Tasavvufta zikir, kişinin benliğinden kurtulup, evrensel benlikle var olma yoludur; Allah’a vâsıl olma iştiyâkıdır. Kişinin nefsânî arzularından kurtulup, ebedî olana yönelmesidir. Zikir, dirilmek ve hayat bulmaktır. Bu mânâda fenâ-bekâ düşüncesi tasavvufta üzerinde çok durulan iki kavramdır. Fenâ, benlikten, nefisten kurtulma; bekâ ise, kendi bütünlüğünü kazanıp evrensel benlikle bütünleşme olarak değerlendirilmiştir. Zikir insanın fenâ haline ulaşması için tarîkatların uyguladığı en önemli usüllerden biridir. Zikir, aynı zamanda tarîkat uygulamalarının en önemli unsurlarından birisidir. Tarîkatlardaki ilk derstir. Zikrin “lisanî zikir”, “kalbî zikir”, “toplu zikir”, “semâ”, “hatm-ı hâce”, “darb-ı esmâ,” “kayamî zikir,” “deverân” gibi şekilleri tarîkatların meydana geliş süreciyle birlikte ortaya çıkmış hususlardır. Zikir ve musiki arasında da irtibat kurulmuştur. Dinleme, musiki anlamına gelen sema Mevlevîlik tarîkatının zikridir. Ayakta dönerek icrâ edilir. Buna “Mukabele” de denilir. Bugünkü şekliyle semâ, sonraki asırlarda ortaya çıkan bir uygulamadır. Mesela,“Hatm-i Hace” Nakşbendî tarîkatında kişinin şeyhin huzurunda oturarak icrâ ettiği zikirdir. Sessiz yapılır. “Büyük hatme”, “küçük hatme” diye ayrılır. Râbıta ile başlar, duâ ile sona erer. Gözler kapalı olarak yapılır. İntisâbı olmayan iştirak edemez. “Darb-ı Esmâ” ise, Halvetîlerde icrâ edilen zikirdir. Bunun gibi tarîkatların farklı zikir uygulamaları olsa da hepsi özü itibariye birdir. Rabbimiz (c.c.), insanın kendisiyle bütünleşme ve varoluş kazanma hakîkati olan zikrin ehemmiyetini “Siz Beni zikredin ki Ben de sizi zikredeyim” (Bakara, 152) ifadesiyle beyan buyuruyor. Mevlânâ, Mesnevî’sinde bu konuyla ilgili şöyle bir hikâye anlatır: Adamın biri her gece Allah’ı zikreder ve bu zikrinden de zevk almaktadır. Bir gece Şeytan ona şöyle vesvese verir: -“Bunca Allah demene karşılık Onun lebbeyk (buyur) demesi nerede? Böyle ne vakte dek “Allah” deyip duracaksın?” Adam bu vesveseden üzülür, eleme düşer, başını yere koyup yatar. Rüyada Hızır (a.s.)’ı yeşiller giymiş olarak görür. Hızır ona: -“Niçin zikri bıraktın? Zikretmekten niye vazgeçtin?” der. -“Lebbeyk” sesi gelmiyor. Kapıdan kovulacağımdan korkuyorum” -Senin “Allah” demen, sana aynı zamanda “lebbeyk” denilmesidir. Senin o derde düşmen, çareler araman kapıya kabul edilmendendir. Her Allah demende sana gizlice “Lebbeyk” (buyur) denilir.” Dolayısıyla insanın arayış içinde olması, âh u fîgan etmesi, ahh çekmesi, zikredebilmesi hep Cenâb-ı Hakkın bir lütfudur. İnsan gidecek başka kapının olmadığını bilerek, bu şuur içinde hayatını sürdürebilmelidir. Bu kitapta tasavvufun en önemli mevzularından biri olan zikir konusu temelde tasavvufî bir bakış açısıyla ele alınmaya çalışılmıştır. Kitap; önsöz, iki bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır. Birinci bölümde, İslâm’da zikir, Kur’ân-ı Kerîm’de zikir, Efendimiz (s.a.v.)’in hayatında zikir, tasavvufta zikir, zikrin üç hâli, zikrin önemi, zikrin sürekliliği, zikrin benlik inşâsına tesiri, tefekkür zikir birlikteliği, zikrin evrensel yönü, zikrin sosyal-psikolojik yönü, zikrin kuşatıcılığı, dâimî zikrin önemi ve tesiri, zikrin kişiliğin oluşumuna ve insan-ı kâmil olmaya tesiri, zikir tefekkür ilişkisi, zikir ma’rifet ilişkisi, zikir vuslat ilişkisi, zikir mekân ilişkisi, zikir şükür ilişkisi, zikrin diğer ibadetlerle münâsebeti gibi konular işlenmiştir. İkinci bölümde ise, farklı zikir uygulamaları başlığı altında, hafî zikir, cehrî zikir, tevhid zikri gibi konulara temas edildikten sonra tarîkatlarda zikir başlığı altında Kâdirî, Nakşî, Rıfâî, Kübrevî, Sühreverdî, Halvetî, Gülşenî, Mevlevî gibi tarîkatlarda zikrin farklı icrâ ediliş şekilleri ve farklı isimlendirmeler ortaya konulmuştur.
84.00 ₺ -
Yolculuk Nereye?
Yolculuk nereye? Yolculuk, hiç şüphesiz oraya... Rabbin huzuruna... Peki, ama oraya nasıl varmalı? Bu soru çok daha hayati. İnsan, yolculuğun sona doğru ilerlediğinin bir şekilde farkına varır da, asıl “Oraya nasıl varmalı?” sorusunu sormayı, cevabı üzerinde yoğunlaşmayı, daha önemlisi doğru bir cevabı bulmayı ıskalayabilir. İnsan, dünyaya, Rabbin bünyesinde sakladığı türlü çeşitli potansiyellerle gelir. Sonra bu potansiyel imkânlar, gün yüzüne çıkar, insanın gücünü - kuvvetini oluşturur. Bir süre böyle “Güçlü” olarak devam eder insan hayatı. Sonra şakaklara ak düşer. Zirve dönülür. Güç azalır, azalır ve azalır. Son nefes, insanın son gücüdür. O da gittiğinde, insanda, dünya varlığından bir şey kalmaz. Bu durumda insanı, ebediyet kapısı gibi duran kabre götürürler. Kabre konulduğunda, insanın malı, mülkü, ünvanları, evladü ıyali, her şeyi ama her şeyi bu tarafta kalmıştır. Artık hayatın gerçeği öte dünyadır. Ebediyyet âlemidir ve orada Rabbin huzuruna çıkılacaktır.
70.00 ₺ -
Yaratılana Şefkat ve Merhamet
Şefkat.. Bazen bir babanın bakışlarında, bazen bir annenin kucağında, bazen bir arkadaşın omuzunda, bazense bir dostun içten dokunuşunda gösterir sıcaklığını.. Bazen de hiç tanımadığımız birinin yardım çabalarında.. Her daim özlenir, ne kadar güçlü olunsa da ihtiyaç duyulur.Biri size şefkat gösteriyorsa eğer, bu, ne verenin kudretinden, ne de verilen kişinin güçsüzlüğündendir; bu, insanlığın yüz yıllardır bir türlü akıl sır erdiremediği ve fakat hissedebildiği karmaşık hayat denklemindendir...
49.00 ₺ -
Hasan Basri
Müellifin Önsözü Her türlü hamd ve senâ , ona lâyık Allah Teâlâ Hazretlerine mahsûstur. O, hamdi yalnız kendi zât-ı ulûhiyetine mahsûs kılarak bunu biz kullarına vâcip kılmıştır. Cenâb-ı Hak, öncesi olmayan, kadim, sonu bulunmayan bâkî ve ebedîdir. O’nun hiçbir benzeri yoktur. Herşeyi işiten ve gören O’dur. O’nun birliğine, eşi ve ortağı olmadığına iman eder; Hz. Muhammed (s.a.)’in Allah’ın kulu ve Rasûlü olduğuna şehadet ederim. Yine şehadet ederim ki, O, Rasûlünü hak din ve hidâyyet ile bütün dinlere üstün olmak üzere göndermiştir. - Ey okuyucu! Cenâb-ı Hak şanını yükselterek sana yardımcı olsun. Muvaffakiyetini artırarak seni doğru yoldan ayırmasın. Senin Hasan el- Basrî hakkındaki arzu ve merakını biliyorum. İşte bu yüzden muhtelif kitablarda dağınık bir halde bulunan O’nun hayatı, âdâbı, zühdü ve mev’izeleri ile ilgili hussusları imkân nisbetinde bir araya toplamaya çalıştım. Bütün bunları senin arzunu yerine getirmek ve bu konuda üzerimde bulunan hakkını ödemek için yaptım. Her türlü yardımı Allah’tan dilerim. Zîra O bana kâfidir. Ve O ne güzel vekildir. Hasan el-Basrî hakkındaki bilgileri sekkiz ayrı bölüme ayırdım: Birinci Bölüm: Hasan el-Basrî’nin Yetişmesi, Fiil ve Davranış özellikleri İkinci Bölüm: Edeb ve Güzel Ahlâka Dair Sözleri Üçüncü Bölüm: Kısa vaaz ve Hikmetli Sözleri Dördüncü Bölüm Dünyayı Kötülemesi ve Ona Bağlılıktan Sakındırması Beşinci Bölüm: Dua ve İstiğfara Teşvik ile Riyâ ve Yapmacıktan Sakındıran Öğütleri Altıncı Bölüm: Kur’an-ı Kerim Okurken Söylediği Hikmetli Sözler Yedinci Bölüm: Halife ve Valilerle olan Yazışma ve Görüşmeleri Sekizinci Bölüm: Muhtelif Konulardaki Nasihatları
77.00 ₺ -
Vakıf İnfak Hizmet
Muhterem Osman Nuri Topbaş Bey'den dinimizin mali fedakarlıkla ifa edilen yönlerine dair bir eser Elinizdeki kitap Osmanlı'yı hayranlık derecesinde seven bir gönülden doğmuş... Vakıf İnfak Hizmet adıyla tecessüm etmiş bir insan gibi günümüz insanına rehberlik ediyor. Çıkar çatışmalarının tozu dumana kattığı dünyamızda, sevgi ve merhamete susayan insanlığın yüreğine su serpiyor. Bu kitapta, Osmanlı'nın hizmette açtığı hayırlı çığırı yeniden ihya etmenin heyecanını bulabilirsiniz: Öşrü, unutulmaya yüz tutan sadaka taşlarını, kuş evlerini, hastalanan hayvanlara yardım için kurulan vakıfları, evlenemeyen yoksullara çeyiz temini maksadıyla tesis edilen hayır müesseselerini... Ve ecdada layık olmanın yolunu bulabilirsiniz. Kitap nadide bir çiçek buketi gibi; özenle seçilmiş cümlelerden oluşuyor. Albenisiyle kendini okutuyor ve damarlarınıza hizmet aşkını zerk ediyor. Bu kitap okundukça, yeryüzünde iyilik ve hayır yarışı yeni bir ivme kazanacak.
147.00 ₺ -
Üsvei Hasene 2
Üsve-i Hasene -2 Peygamber Efendimizin hayâtı, seciyesi bu güne kadar ciltler dolusu kitaplarla anlatılır... Kütüphaneler dolusu kitaplara, şimdi iki ciltlik bir ekip çalışması katıldı. O, insanlara nasıl yaklaşır, eşyaya nasıl bakardı?
343.00 ₺ -
Üsvei Hasene 1
Üsve-i Hasene (2 Cilt) Peygamber Efendimizin hayâtı, seciyesi bu güne kadar ciltler dolusu kitaplarla anlatılır... Kütüphaneler dolusu kitaplara, şimdi iki ciltlik bir ekip çalışması katıldı. O, insanlara nasıl yaklaşır, eşyaya nasıl bakardı?
343.00 ₺ -
Üç Sevgili
Onlarca aile içinden seçkin unvanını hak eden bir aile. Herbirferdi ayrı ayrı RasûLullah'ın sevgisine, iltifatına mazhar olmuş; baba, oğul ve annesi... Üç sahabinin hayâtından ibretâmiz öyküler...
108.50 ₺ -
Uhud Gazvesi
O vakit Resuli Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- "Acaba Sa'd İbni'r-Rebi ne haldedir? Şüheda arasında mıdır? Yoksa yaralılar içinde midir? Ona doğru oniki kargı ile hücum olunduğunu gördüm." diye buyurdu. Ve onu arayıp bulmak için Muhammed İbni Mesleme -radıyallahu anh-'ı gönderdi. Muhammed bin Mesleme onu şüheda arasında bulup gördü ki pek çok kılınç kargı ve ok yaralarıyle cismi delik deşik olmuş ve haleti nez'a gelmiş. O halde Sa'd İbni'r-Rebi -radıyallahu anh- gözünü açdı ve Muhammed bin Mesleme'ye hitaben: - "Resulullah'a benim selamımı tebliğ eyle ve söyle ki ben cennetin kokusunu duyuyorum. Kavmine de benden selam eyle ve söyle ki: kirpikleriniz kımıldadıkça Peygamberlerinize ihlas hususunda indallah ma'zur olamazsınız!" dedi. Ve derakab teslimi ruh etti, -radıyallahu anh-.
77.00 ₺ -
Tebük Gazvesi
Ca'feri Sadık -kuddise sırruh- der ki: "Ey Adem oğlu! Kendi kadir ve kıymetini Allah'ın bildirdiği şekilde bil ki, Allah senin fiatının cennetten aşağı bir şey olmasına razı değildir! Dikkat etmek lazımdır ki, satın alan Allah, satın alınan kul, fiat da cennettir. Bilmek gerekir ki, cennet talebinde nefsini feda edene cennet vardır. Bu cihada cihadı asgar denilir. Kalbini ve ruhunu Allah'ı taleb kılmakta feda eden ise cennetin sahibine kavuşur, buna nail olmak için çalışmak ise cihadı ekberdir. Çünkü kalbi tasfiye yolu ve ahlakı kötüden iyiye tebdil etmek zahiri düşmanlarla savaşmaktan daha zordur. Çünkü nefis düşmanını öldürmek zahiri düşmanı öldürmekten zordur."
91.00 ₺ -
İmandan İhsana Tasavvuf
İmandan İhsana Tasavvuf ...eserimizde tasavvufun umûmî olarak muhtevâsını verdikten sonra, onun ana mevzûunu teşkileden mârifetullâh, muhabbetullâh, tezkiye-i nefs, tasfiyei kalb, tasavvufî üslûb vb. hususları îzâh etmeye gayret ettik. Başta Peygamber aleyhissalâtü vesselâm olmak üzere, o mübârek varlığın vârisleri olan İslâm büyüklerinin davranışlarından örnekler sunmaya çalıştık. Yer yer de tasavvufun derinlik ve incelikleriyle ilgili birtakım tereddüt ve muhalif görüşlere cevap mahiyetinde şahısları hedef alarak değil sadece fikir bazında mâlumat arz ettik.Ayrıca eser de, tasavvufun arzu ettiği mânevî terbiyeden uzak bâzı kimselerin, ya iyi niyetle fakat câhilâne ya da gafletlerinden ötürü aksak, kifâyetsiz ve yersiz uygulamalarının bu mübârek yol ile bir alâkasının bulunmadığına temas ettik. Hâsılı bütün bu yönleriyle eser, zâhirde müellifinin, ancak hakîkatte Hak dostlarının bir te’lîfidir.Yâni eserdeki bütün feyz ve güzellikler, ehlullâhı gönül âlemlerinden bizlere yansıyan ulvî akislerdir.Bizim vazîfemiz, günümüzün lüzûm ve şartlarına göre bunları derlemek gayretinden ibâret olmuştur. Yâ Rabbî! İlim ve idrâkimizin kifâyetsizliğine rağmen,engin tasavvuf âlemi hakkında izhâr ve ifâdesine cür’et ettiğimiz his ve fikirlerimizin, muhterem okuyucularımızda inşâallah hâsıl edeceği feyz ve tesirlere sonsuz bir teselsül bereketi ihsân eyle! Allâh’ım! Bu âcizâne gönül hizmetimiz vesilesiyle bizi muhterem okuyucularımızla birlikte sonsuz nîmetlerine lutfen ve keremen nâil eyle! Bu nîmetleride kendi şân-ı ulûhiyyetinin azamet ve îcâbına göre muhteşem bir muhtevâ ile lutfeyle! Âmîn!..
367.50 ₺ -
Takva Yolculuğu Umre
İnsan ve yolculuk… Öteki âlemden yolculuk ederek geldik bu âleme. Ve yine yolcuyuz geldiğimiz yere. Büyük yolculuğun içinde nice yolculuklar gizli. Değerimiz yolculuğun kıymetiyle eş değer. Nice yolculuklar yaptık bu zamana kadar. Şimdi onların zirvesinde bir yolculuğa çıkıyoruz. Onu diğerlerinden farklı kılan büyük yolculuğun, küçük bir talimi. Bedenimizle Mekke‘ye ve Medîne‘ye gidiyoruz. Kalbimizle Allah‘a ve Rasûlü‘ne. Bunun için kutsal bir yolculuk bu. İbâdete, arınmaya ve takvâya yolculuk. Sevgiye, Sevgili‘ye yolculuk.
77.00 ₺ -
Şiirden Şuura
Bu kitapta Divan edebiyatından Tasavvuf edebiyatına, Halk edebiyatından Tanzimat edebiyatına, Cumhuriyet döneminden günümüze, yüzden fazla şairimizin duygu ve düşünce anlamında insana yol gösterip kılavuzluk edebilecek binlerce mısra, beyit, dörtlük ve bendi yer almaktadır. Her biri birer eser niteliğine sahip berceste, müfred ve sehl-i mümteni özelliği taşıyan bu şiir parçaları, manevî anlamda insanın düşünce ufkunu genişleterek ifade gücünü zenginleştirecek; şiire, şiirlere, şairlere ve onların eserlerine açılan birer kapı, uzanan birer yol olabilecek hüviyete sahiptir. Birer ‘hoş sadâ’ hükmündeki bu müstesna mısralar; çoğu zaman duygularımızı, düşüncelerimizi, hayallerimizi, istek ve arzularımızı kısa yoldan özlü bir şekilde anlatmamıza, bazen ders alıp bazen ders vermemize de yardımcı olacaktır. Şiiri ve şairaneliği seven okuyucular için uzun soluklu bir derleme çalışması olan Şiirden Şuûra, şiirlerin kalbi olarak da isimlendirilebilir. Şiirlerin kalbine iyi yolculuklar…
122.50 ₺ -
Süneni Ebi Davud Ve Tercemesi 5 Cilt
Sünen-i Ebi Davud Ve Tercemesi Alemlerin Rabbı, Rahman ve Rahim olan Allah'a hamd eder, Peygamberlerin sonuncusu efendimiz Muhammedi Mustafa'ya sallallahu aleyhi ve sellem ve O'nun aline, eshabına sonsuz salat-u selâm sunarım. İslâm'ın ana kaynakları dörttür; 1. Kitap, 2. Sünnet, 3. îcma', 4. Fukahanın kıyasıdır. SÜNNET: Peygamber Efendimizin sallallahu aleyhi ve sellem sözleri, hareketleri ve takririnden ibarettir. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in sünnetini bize en iyi şekilde haber veren kaynaklar hadîs mecmualarıdır. Bunlardan Buharî, Müslim, Ebû Dâvud, Tirmizî, Nesâî ve İbn-i Mâce'nin mecmuasına Kütüb-i Sitte ( Altı Kitap ) adı verilir, işte biz burada bu altı kitaptan Ebû Davud'un Sünen'i üzerinde duracak ve Müslim'den ayrılan taraflarını göstermeye çalışacağız. Bu konuyu işlerken önce müellifin kimliği, ilmî seviyesi ve kitabının hakkında söylenenleri özetliyecek, sonra da Buharî ve Müslim'den ayrılan taraflarını göstereceğiz.
1750.00 ₺ -
Sohbeti Arifan Büyüklerin Sohbetleri
Bizleri yoktan yaratan Rabbimize sonsuz hamd ü senâ, Âlemlere rahmet olarak gönderdiği Rasûl-i Ekrem’e yeryüzüne inen yağmur taneleri adedince salât ü selâm, âline, pâk ehl-i beytine, ashâb-ı güzîne ve cümle etbâına tahiyyat ve selâmdan sonra… İlk eserimiz için takdim yazısını 20 Nisan 2006 tarihinde yazmıştık. Yani yaklaşık üzerinden altı yıl geçmiş. Rabbimiz, nasib etti, sağlık ve âfiyet lutfetti; biz de Şebnem Dergisi’ndeki yazılarımıza devam ettik. Şimdi bu yazıları derleyip toplayıp tekrar bir eser hâlinde takdim etmeye karar verdik. Daha önce küçük bir kitapçık hâlinde neşredilip birkaç baskısı yapılmış olan “Hâtıralar Geçidi”ni olduğu gibi bu eserimizin başına aldık. Çünkü oradaki yazı ve sohbetler, bu kitabın ana bölümlerini ve mayasını oluşturmaktadır. Zira merhum Mahmud Sâmî Ramazanoğlu ve Mûsâ Topbaş Efendilerimiz hakkında kaleme almaya çalıştığımız “Örnek Hayatları” ilgili hâtıra ve notlar, kitabın bütünlüğü 6 Sohbet-i Ârifân için gereklidir. Eğer onlar bu kitabın içinde yer almamış olsaydı, kitapta bir eksiklik oluşacaktı. Bu eserde yer alan diğer bölümlere gelince, ikinci bölüm “Eskimeyen Sohbetler” başlığı altında sunulmuştur. Bu bölümdeki yazılar, Şebnem Dergisi’nin -2006 Haziran’ından 2012 Aralık ayına kadarmuhtelif sayılarında yer alan yazı ve sohbetlerin bir araya getirilmiş hâlidir. Dergide yayınlanış sırasına göre bunları yerleştirdik. Her ne kadar mevzu gereği, birbirine yakın konular yer alsa da, tamamıyla birbirinin aynısı şeklinde yazılar yer almamasına dikkat ettik. Üçüncü bölüm, muhterem Halime Demireşik’in bizimle yapmış olduğu bir röportajdan oluşuyor. Bu röportaj da Şebnem Dergisi’nin 49 ve 50. sayılarında (Ocak-Şubat 2009), iki bölüm hâlinde yayınlandı. Bizi tanımak, bizimle tanışmak ve bizim vesilemizle büyüklerin dünyasına adım atmak isteyen okuyucularımıza, bu röportajı dikkatle okumalarını tavsiye ederiz. Son bölümde ise, muhterem zevcim, hayat yoldaşım Mehmet Topcu Bey’in bir-iki dergiye vermiş olduğu röportajları ekledik. Böylece büyüklerin kervanında beraberce geçirdiğimiz bu ömrün ve bu ömür boyunca edindiğimiz intibâ ve hâtıraların hakkını vermek, gençlere düşen vicdânî borcumuzu ödemek istedik. Şunu belirtmemiz gerekir ki, bizim üç kuşak boyunca tanıştığımız, görüştüğümüz ve kendilerinden istifade ettiğimiz Allah dostları, burada dile getirdiklerimizden ibaret değil!.. Onların mânevî hâlleri, sohbet ve irfan mektepleri “insanları hâl ile irşad” üzerine kurulmuş. Biz bu “sohbet-i ârifân”dan, kendi meşrebimizce ve kendi kabımızca bir şeyler devşirmeye çalıştık. İnşâallah, farkında olmadan bir hata irtikab etmiş olmayız. Fakat okuyucularımıza gönül rahatlığı ile şunu söyleyebiliriz ki, burada derlediklerimiz, bizim sözlerimiz değildir. Bunların hemen hepsi, sohbetlerinden istifade ettiğimiz büyüklerin sözleridir. Eskilerin dediği gibi, “Kelâm-ı kibâr, kibâr-ı Zahide Topcu - Mehmet Topcu 7 kelâmdır; yani büyüklerin sözleri, sözlerin büyükleridir”. Rabbim, cümlemizi, bu kıymetli sözlerin mânevî değerlerinden hissedâr eylesin. Kendileriyle bu dünyanın sayılı nefeslerinde birlikte olduğumuz gibi, âhirette de onlarla ve onların gerçek dostları olan nebîler, sıddîklar, şehîdler ve sâlihlerle beraber bizleri cem etsin. Bu büyük kervanın ardından gücümüz nisbetinde, yavaş yava ş, ama kararlı bir şekilde takipçisi olmaya çalıştık. Rabbimiz, son nefesimizde de bizi kendi rızası yolundan ayırmasın. Bizi, râzı olduğu ve kendisinden râzı kıldığı kulları arasına dâhil eylesin. Âmin. Zâhide Topcu/Mehmet Topcu Erenköy, 20 Ocak 2013
94.50 ₺ -
Sevgi Toplumu
Bu kitapta altı adet çalışma bulacaksınız. Bir kitapta toplamaya çalıştığımız, her biri birbirinden değerli altı örnek şahsiyet. Bunların beşi Sahâbe, biri de Muhadram. Hz. Peygamber döneminde yaşayıp, O’na îmân ettiği ve O’nu örnek aldığı halde, içinde bulunduğu şartlardan dolayı Hz. Peygamberi göremeyen Müslümanlara Muhadram denir. Bunların da başında Veysel Karânî hazretleri gelmektedir. Biz de örnek olarak buraya onu aldık… Hazreti Habbâb b. Eret Hazreti Ümmü Ümâre Nesîbe bnt. Ka’b Hazreti Ukkâşe b. Mıhsân Hazreti Esmâ bnt. Yezîd Hazreti Abdullah b. Zeyd Veysel Karânî (Allah Hepsinden Razı Olsun) Her biri alanlarında ayrı ayrı birer kitap olan bu çalışmalar, radyofonik senaryo tarzında tek kitap halinde elinize geçmiş bulunmaktadır.
108.50 ₺ -
Sevda Çağlayanı
O bir Öğretmen idi; öğretiyordu… O bir sevgi ve muhabbet eriydi; seviyor, seviliyor ve sevdiriyordu. insanın özü sevgi ve muhabbet üzerine kurulmuştur. Sevgi ve muhabbet içinde olanlar, sevgi ve muhabbet gülleri yetiştirirlerdi. Her taraf sivri dikenler istilâ etse de, o dikenlerin özünde ya da içinde mutlaka güller filiz verecektir. Yeter ki güzelim güle, gülümsemesi için uygun bir ortam hazırlansın. Onun yapmaya çalıştığı da buydu işte; gülistan oluşturmak… Abdülkerim Öğretmen’in gözünde ve gönlünde her öğrenci bir tomurcuktu, bir güldü; okul da gülistan, yani gül bahçesi… Ona göre her fert gül adayı iken, her toplum da gülistan adayı idi. Bütün mesele onların içlerindeki insanlık özünü, aslın ve güzelliğin merkezini bulmak ve bütün güzelliği ile onlar ortaya çıkarmaktı. Bu da sevgisiz olmazdı. Sevgi de yetmez, sevda çağlayanı olmak lâzımdı! Kumru, böyle bir güzelliğin eşiğindeydi işte…
122.50 ₺ -
Senaryo Yaklaşımlı ve Etkinlik Temelli Siyer Öğretimi
Senaryo Yaklaşımlı Ve Etkinlik Temelli SİYER ÖĞRETİMİ (Ortaokul Seviyesi Seçmeli Hz.Muhammed'in (s.a.v) Hayatı Dersi İçin Siyer öğretiminde ortaya çıkan problemlerden biri de uygulanmakta olan kronolojik ve tematik yaklaşımdır. Zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin Hz. Muhammed öğrenme alanında ve bu yıl uygulanan Seçmeli Hz. Muhammed’in Hayatı dersinde yer alan bazı üniteler kronolojik anlatıma yer vermekte ve Hz. Peygamberin hayatını tarihi bir olgu olarak aktarmaktadırlar. Hâlbuki bu durum Hz. Peygamberi tarihi bir şahsiyete indirgeyen, onun örnek alınmasını engelleyen bir yaklaşımdır. Bu olumsuzluğu gidermek için kullanılan tematik yaklaşımda ise Hz. Peygamberin çeşitli özelliklerine dair (cesareti, adaleti, merhameti vb.) birkaç örnek verilmektedir. Tematik yaklaşım ise bu şekliyle olayları bağlamından koparmakta, dramatik etkiyi azaltmakta ve fıtri bir yaklaşımdan uzaklaşmaktadır. Bu sorunları göz önünde bulundurarak oluşturmaya çalıştığımız “senaryo yaklaşımlı ve etkinlik temelli siyer öğretimi” senaryo ilkelerini temele almakta ve kronolojik yaklaşımla tematik yaklaşımı birleştirmeyi öngörmektedir. Siyer öğretiminin senaryo ilkeleri çerçevesinde ele alınması dersin sıkıcı bir hal almasını engelleyecektir. Çünkü özellikle dünya çapında ün salmış olan “Lost”, “Prison Break”, “Monk” gibi diziler 6 sezon izleyiciyi heyecanla ekran başında tutabilmiş dizilerdir. 6 yıl boyunca insanlara bıktırmadan bir hikâye anlatmalarındaki başarı da senaryo ilkelerine bağlılıklarından kaynaklanmaktadır. Hz. Peygamberin hayatı da bu ilkeler çerçevesinde 4 yıllık bir sürece yayıldığı takdirde tekrara düşmeden ve öğrencileri sıkmadan anlatılabilecektir.
84.00 ₺ -
Riyazüs Salihin Hadis-i Şerif Tercümesi Lüks Baskı 8 Cilt Takım
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlileri Prof. Dr. M. Yaşar Kandemir, Prof. Dr. İsmail L. Çakan ve Doç Dr. Raşit Küçük'ün 6 yıllık emeğinin sonucu meydana gelen, İmam-ı Nevevi'nin meşhur eseri Riyazü's-Salihin'e yaptıkları tafsilatlı şerh çalışması. Türkiye'de bir çığır açmak.Var olan bir güzel yolu genişletmek. Sâlihler Bahçesine varan güzergahın kullanılırlığını arttırmak... Bu sözler Erkam Yayınevi'nin yeniden şerh ve tercüme ettirip yayınladığı Riyazü's-Sâlihîn hakkında söylenirse, bir gerçeğin teslimi olur. Yayınevimizin ricası üzerine Prof. M. Yaşar Kandemir, Prof İ. Lütfi Çakan ve Prof. Raşit Küçük beyler, Huzûr-ı Risâletpenâhîye sunulacak kıvamda bir esere omuz verdiler. İnsanımızın severek okuduğu Riyazü's-Sâlihîn'i büyük bir titizlikle yeniden tercüme ettiler. Hemen herkesin azami derece istifade edebileceği bir üslupla konuları açıkladılar. Bu eser hazırlanırken her yönüyle en iyisi, en güzeli olsun arzu edildi. Hoca efendiler, talebeler belli başlı konulardaki hadis-i şerifleri ve açıklamalarını, güvenilir bir tercüme ve şerhte kolayca bulabilsinler diye düşünüldü. Dost meclislerinde, evlerde okunup istifade edilsin istendi. Hadis-i şerifler, ilgili ayet-i kerimelerle ve diğer hadislerle izah edildi. Her hadis-i şeriften sonra; hadisten alınan dersler maddeler halinde sıralandı. Bu ümmet hadis-i şeriflerin sahibidir. Bu millet Riyâzü's-Sâlihîn'e sahip çıkmıştır. Camilerde, okullarda, kütüphanelerde, evlerde onu baş tacı etmiştir. Okumak, dinlemek ve anladığı ile amel etmek üzere onu benimsemiştir. Ümmetin ittifakla sahiplendiği şeyde hayır vardır. Riyâzü's-Sâlihîn okumalar sünnete sarılmanın canlı örnekleridir. Bu sofrada sizin de nasibiniz olsun.
4800.00 ₺