-
En Yangın Aşklar Yemekte Başlar
Günümüzde en çok ilgi çeken konu olan afrodizyakları artık internet sayfalarında aramanıza gerek yok Afroditten Klaopatraya, Osmalı hareminden sultan sofralarına, Egeden Karadenize ve oradan denizin derinliklerine Anadolunun tüm afrodizyakları bu kitapta buluştu. En Yangın Aşklar Yemekte Başlar hem erkeklerin hem de kadınların afrodizyaklar konusunda merak ettiği soruları cevaplıyor. Hikâyeleri ile birlikte geçmişten bugüne Anadolu topraklarında yetişen afrodizyak gıdaları, beslenme uzmanlarının tavsiyeleri eşliğinde size sunuyor. Artık sentetik afrodizyaklara ihtiyacınız kalmayacak! Evet, en yangın aşklar yemekte başlıyor. Bu aşkı taze tutmanın, cinsel gücü korumanın, hem erkeklerde hem de kadınlarda doğal gıdalarla bu gücü artırmanın ve evlilikte mutlu bir cinsel yaşamın yolu da, Nedim Atillanın uzun yıllar yaptığı araştırmalar sonucu yazdığı bu kitaptan geçiyor. Rehberiniz gazeteci ve mutfak araştırmacısı Nedim Atilla ile Anadolu topraklarında yapılan geziler birbirinden zevkli. İsterseniz denizin köpüklü dalgalarından doğmuş Afroditle, ak güvercinlerin çektiği bir gök arabasına binip Olymposa gidin. Dilerseniz zamanında cinselliğin doruklara çıktığı haz merkezi Datçaya uğrayın. Oradan Osmanlının o meşhur sultan sofralarına, haremde gece dersleri öncesi zihin açıklığı veren sofralara konuk olun! Muğlaya gidin sonra, Koca Karia ilaçlarının anası, Kleopatranın aşk iksiri olan sığla ağacını seyrederken incir, kavun çekirdeği, harnup, cezerye atıştırın, mesir macununu ısırın ucundan. Hızlanın biraz, Karadenize zıplayın, Karadenizlileri hop hop oynatan yerli viagralarla tanışın. Isındınız mı, denize atlayın! Ahtapotun düğmesini, subyenin mürekkebini, karadikenin içini emin! Sonra yavaşlayın tekrar! Bu kitapta tarifi verilen 30 afrodizyak yemeği romantik bir ortamda en sevdiğiniz insanla yediğinizi düşleyin. Ne dersiniz? Muhtaç olduğunuz kudret Anadolu topraklarındaki asil narda mevcutken, sentetik desteklere gerek var mıymış? KİTABIN İÇİNDE NE VAR? GİRİŞ Afroditin Ülkesine Hoş Geldiniz... Aşk Her Dilde Güzeldir... Aşk, Her Koşulda Güzeldir... Antik Çağdan Osmanlı Sultan Sofralarına... Koca Karia İlaçlarından Keçiboynuzuna... AFRODİT VE AFRODİSİAK Afroditin Anavatanı Anadolu! Bir Afrodit Öyküsü - Anadolu Efsanesi En Eski Afrodisiak: Bal Bal, Balık, Badem... Bir Kış Güzeli Kereviz OSMANLININ BİTMEK TÜKENMEK BİLMEZ GÜCÜ Haremin Güç Veren Yiyecekleri Sarayda Matbah-ı Âmire ve Helvahane... Helvanın Faydaları Kozak Helvası, İncir Dolması ve Mesir Macunu Mesir Macunundaki Baharatlar ve Faydaları Sarayda Gece Dersleri Osmanlı Afrodisiakları... Sultan Sofralarının Meşhur Yemekleri MODERN HAYAT VE AFRODİSİAKLAR Koca Karia İlaçları... Sığla: Hipokratın İlacı, Kleopatranın Aşk İksiri! Kudretli Bir Meyve: Kudret Narı Güçlü Antioksidan Alıç Hafsa Sultan Macunu Pontus Kralının Panzehir Macunu Orkidenin Tohumundaki Cinsel Güç: Salep Sarayların Afrodisiakı Sakız İnsanoğlunun Şeker Tutkusu YERLİ VİAGRALAR Savaşma Seviş! Anadolunun Bir Numaralı Afrodisakı İncir Viagraya Hayır, İncire Evet! Ege Mutfağından Özel Reçeteler Kavun Çekirdeğinin Sırrı Nar Ülkesi Anadolu Aşıkıye Macunu Yeryüzünün En Eski Bitkisi: Harnup Havucun Bitmeyen Gücü Sarı Havuçtan Cezerye... KARADENİZDEN AFRODİSİAK YİYECEKLER Ölümsüzlük Özlemi ve Hedonizm Aganigi Naganigi... Yani Fındık... Karayemiş Yiyen Yerinde Duramıyor Karadenizlilere Kuvvet Veren Üç Yemek Balıkların Şahı DENİZLERDEKİ AFRODİSİAKLAR Ahtapotun Düğmesi, Subyenin Mürekkebi SAĞLIKLI BESLEN CİNSEL GÜCÜNÜ ARTIR Mutlu Bir Cinsel Yaşam İçin Nasıl Beslenmeli? Cinsel İsteği Artıran Gıdalar Cinsel İştahı Körükleyen Anadolu Bitkileri Giritli Uzman Macidakisin Önerileri? Cinsel Uyarıcı Sentetik Maddelerin Zararları Etkinliği Şüpheli Maddeler Seks İsteğini ve Sperm Miktarını İkiye Katlayanlar Afrodisiak Masaj Yağı Genç Kalmanın Sırları Anadoluda Saklı! ANADOLU HALK TIBBINDA YAYGIN OLARAK KULLANILAN AFRODİSİAK BİTKİLER Ademotukökü Aksöğüt Anemon Lalesi Cezayir Menekşesi Civanperçemi (Akbaşlı, Barsamaotu, Kandilçiçeği) Çakşır Otu Dağ Papatyası ( Dağ Tütünü, Öküzgözü) Damkoruğu Deniz Üzümü (Kaya Koruğu) Gengel-Kenger Geven Güzelavratotu Hezaren Keklik Üzümü Kuşburnu (Gülburnu, İtburnu, Gülelması, Şillan) Melekotu Meyankökü Pelinotu (Acıpelin, Akpelin, Büyükpelin) Tarçın
6.03 ₺ -
7 Makam 7 Nefs
İnsanoğlunun kalbinde yedi budağı olan bir hevâ (nefsin dünyevi istek ve arzuları) ağacı vardır. Bu budakların her biri bir tarafa yönelmiş durumdadır. Biri göze, biri dile, biri kalbe, biri nefse, biri halka, biri dünyaya ve biri de âhirete bakar. Ayrıca her bir budağın meyveleri vardır. Göz tarafındaki budağın meyveleri töhmet ve şehvettir. Dil tarafında bulunan budağın meyvesi boş konuşmak ve dedikodudur. Kalp tarafında olan budağın meyvesi sevgisizlik ve düşmanlıktır. Dünyaya ve halka giden budağın meyvesi süs, şöhret ve riyakârlıktır. Âhirete bakan budağın meyvesi ise hasret ve pişmanlıktır. Kanuni Sultan Süleyman'ın ordularının maneviyatına destek vermekle görevlendirilmiş bir sufi olan Sofyalı Bâlî Efendi, 7 Makam 7 Nefs adlı bu eserde tasavvufun önemli meselelerinden biri olan nefsi ele alıyor. Eserde nefsin mertebeleri ve seyr u sulukla ilişkisi konu ediniliyor. Kitapta Allah yolundaki salikin 7 makamı ve bu makamlardaki nefsin halleri anlatılıyor.
16.75 ₺ -
Tıbbı Bitkileri Doğru Kullanma Rehberi
İlaç firmalarının sözünden çıkmayan bir kesim, güzelim tıbbi bitkileri ot-çöp diye aşağılamaya çalışırken, bir kısım uyanık pazarlamacılar da bunları mucize, her derde deva, kesin çözüm olarak lanse ediyor. Bitkileri kullanmanın çok zor olduğu yönünde bir intiba yaratmak isteyenler de var. Hepsi yanılıyor! Bu kitap, tıbbi bitkilerle ilgili zihinlerde yer etmiş yanlışları düzeltmek için yazıldı. Tıbbi ve Aromatik Bitkiler eğitimi görmüş ve çocukluğundan beri işin mutfağında yer almış Nazım Tanrıkulu, bitki gerçeğini pratik formüllerle açıklıyor. Kitap, bitkileri yetiştirmeden toplamaya, kurutmadan saklamaya, hangi bitkinin hangi kısımlarının kullanılacağına kadar yararlı ipuçları içeriyor. Farklı çay yapımlarından şurup kaynatmaya, tentürden macuna, kremden merheme, buğudan losyona, gargaradan banyoya, aromaterapiden doğal boyamaya kadar tıbbi bitkilerle ev ortamında yapabileceklerinizi toplam 89 reçete eşliğinde anlatıyor. Evet, bunların adı reçete. Çünkü birileri kabul etse de etmese de tıbbi bitkilerle tedavi artık modern tıbbın içinde! Sonuçta bu kitapla artık her evde bir yeşil eczane olacak. Bundan sonra Lokman Hekimi uzakta aramaya gerek kalmayacak.
120.60 ₺ -
Karıncanın Ne Olduğunu Bilmeyen Karıncayiyen
Bu, Pim. Pim bir karıncayiyen. Annesi öyle söylüyor. Ama Pim daha yeni doğdu ve karıncanın da karıncayiyenin de ne olduğunu bilmiyor... Hayykitap, 25'in üzerinde dile çevrilen hayvan öyküleri serisine bir kitap daha ekliyor: Karıncanın Ne Olduğunu Bilmeyen Karıncayiyen. Karıncanın Ne Olduğunu Bilmeyen Karıncayiyen yavru bir karıncayiyenin büyürken kendini ve çevresini keşfetmesini anlatıyor. Pim daha yeni doğmuş. Annesinden süt emiyor ve hiç karınca görmemiş. Şekli nasıl, tadı nasıl bilmiyor. Aklını karıştıran şeyler var. Madem sadece süt emiyor, adı neden karıncayiyen? Karınca yemese olmaz mı? Karınca nasıl bir şey? Neden toprağın altında yaşıyorlar?.. Pim'in merak ettiği çok şey var ve büyüdükçe sorularına cevap buluyor. Üstelik büyürken sadece kendini keşfetmekle kalmıyor, karşılaştığı kendinden çok farklı yavru hayvanlarla birlikte hayatı, yaşadığı dünyayı öğreniyor.
12.73 ₺ -
Mahremin Göçü
O bir sosyal bilim zanaatkârı. Görüyor, seziyor, araştırıyor! Toplumu sekülarizm, Marxizm, feminizm gibi meta anlatılarla ‘sorgulamak’ yerine, onu ince işçilikle anlamaya, kavramaya çalışıyor. Toplumun DNA’sına bakarak ayrıntılardan bütünü resmetmeye gayret ediyor. Yeni bir toplumsal muhayyilenin yollarını açmak için, varolan zihinsel kalıpları, kemikleşmiş dili, algıyı kırıyor, oyunu bozmaktan haz alıyor. Kendi cemaati tarafından ‘yok sayılmak’ pahasına başörtüsü gibi, mahrem gibi ‘marjinal’ konularla ilgileniyor. Ama apoletli bilim çevrelerince marjinal olarak yaftalanan bu konular bir zaman sonra ‘ana akım’ oluveriyor. Ve Nilüfer Göle öngörülerinde haklı çıkıyor. Ona karşı çıkanlar sobeleniyor. 1970’lerin aceleci devrimci Türk solu, başörtülüleri ‘gerici’ tırnağına hapsedenler, ‘Batı dışı modernlik olamaz’, ‘modernle mahrem yan yana gelemez’ diyenler… Bu kitap bir anlamda Göle’nin akademisyen olarak hangi sırat köprülerinden geçtiğinin öyküsü. Onun entelektüel biyografisi… Fonda ise ‘yeni tespitler’ var. Darbelerle, AKP’yle, 68 gençliğiyle, mahremiyetle, feminizmle, kadınla, öteki Avrupa’yla ilgili tespitler. Ve tabii ki İslam ve Müslümanlarla ilgili fütürist öngörüler. Göle “Müslümanlık Avrupa’yı belirleyecek” diyor. Okuyucuyu İslam’ın söz sahibi olduğu bir dünya deseninin derinliklerine davet ediyor.
9.38 ₺ -
Turşu/Ata Usulü 60 Geleneksel Tarif
Hayykitap “Doğal Beslenme” serisinin yedinci kitabını yayımladı. Kitapta A’dan Z’ye turşu yapımı, turşu kurmanın püf noktaları, Anadolu kültüründe turşunun önemi ve özellikle Osmanlı saray mutfağında –sultanların tercih ettiği- turşular ve bu turşuların şifalı etkileri anlatılıyor. Turşu atalarımızdan bize kalan en değerli miraslardan… Nesiller boyunca mutfakların vazgeçilmezi olmuş, sofralarda baş tacı edilmiş, kendi kültürünü de beraberinde getirmiş. Sema Temizkan bu kültürün içinde büyüdü, uzun yıllar ‘aile büyüklerinin’ yanında pişti. Dile kolay, annesi Markiz, Lebon ve İnci gibi müstesna pastanelerin usta şekerlemecisi, kayınvalidesi ise Eskişehir düğünlerinin baş aşçısı! Yazar geleneksel usulle yapılan turşu reçetelerini, bu Anadolu kültürünü yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak için bizlerle paylaşıyor. Kitapta, dört mevsim turşu keyfini sürebilmeniz için, kolaylıkla yapabileceğiniz birbirinden lezzetli 60 farklı tarif bulunuyor. Tabii bu tariflerin yanında, en ünlü turşu ustalarının çok özel turşu sırları da yer alıyor... Otlar, meyveler ve sebzelerle, mis kokulu ve göz alıcı renkte turşuları kurmak için ne bekliyoruz?
100.50 ₺ -
Karatay Diyeti
Hocaların hocası diye kabul edilen Prof. Dr. Canan Efendigil Karataydan kendi yöntemleriyle geliştirdiği sağlıklı beslenerek kilo vermenim abcsi kitabı Karatay Diyeti. Daha önce yayımladığımız Taş Devri Diyeti ve 7den 70e Taş Devri Diyeti kitaplarının yazarı Ahmet Aydının da hocası olan Prof. Dr. Cana Efendigil Karatay sağlık, beslenme ve diyet konusunda alanında otorite kabul ediliyor
147.40 ₺ -
Dalga Dalga Geliyorlar! / Ve Siz Farkında Değilsiniz
Radyasyon çok sinsi! Gözle görünmüyor, varlığını hissetmek kolay değil. Genellikle 'birlikte yaşadığımız' cihazlardan yayılıyor. Dalgalar halinde yol alıyor, çocukların, insanların içine giriyor! Onların organlarına temas ediyor, ısıtıyor, yakıyor! Kansere ve baştan hesaplanamaz bir sürü biyolojik etkiye neden olabiliyor! Radyasyon çağımızın en tehlikeli 'şey'i. Çünkü teknolojinin ikiyüzlülüğünü kullanıyor. Teknolojinin sadece iyi tarafını gören birçok insan, radyasyon yayan aletlerin hasta eden, ölümcül tarafını görmemezlikten geliyor. Cep telefonları, telsiz telefonlar, kablosuz internet, bluetooth, bilgisayar monitörleri, plazma televizyonlar, tasarruflu ampuller, mikrodalga fırınlar, saç kurutma makineleri, tıbbi görüntüleme cihazları ve uzayıp giden bir liste. İlk bakışta hepsi faydalı, hepsi hayatı kolaylaştırıyor. Ama hepsi de radyasyon kaynağı. Onlarsız yapamayız ama... Alıştık bir kere ama... Prof. Dr. Süleyman Daşdağ bu kitapta 'amaların peşine düşüyor. Önce radyasyon kaynaklarını tek tek tanıtıyor. Sonra bu radyasyonların olası risklerinden nasıl korunacağımızı, 'görünmez' tehlike kapımızı çaldığında hangi tedbirleri almamız gerektiğini anlatıyor.
12.73 ₺ -
Müslümanın Diyeti
İşte bunca diyet savaşı ve öneri bombardımanı arasında, ‘temelleri en sağlam’ beslenme modeli! Temelleri en sağlam çünkü bu yeni yaşam ve beslenme modeli, Kur’an’ın tavsiyelerine ve Hz. Muhammed’in yeme içme adabına göre oluşturuldu. Müslüman’ın ‘temiz ve sağlıklı” diyeti, sadece Müslümanlar değil tüm insanlar için bir kurtuluş reçetesi olabilir. Hastalıklardan, şişmanlıktan, oburluktan, hedonizmden, haramdan, bencillikten ve hatta kısırlıktan kurtuluş reçetesi! Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi Lideri Kemal Özer, hileli ve şaibeli gıdalar konusunda Türk kamuoyunun en çok güvendiği ve fikirlerine en çok başvurduğu isimlerden biri. Özer, yeni kitabı Müslüman’ın Diyeti’nde haz eksenli tüketim biçiminin ve kirletilmiş gıdaların, şişmanlık, obezite ve diğer hastalıklarla olan ilişkisini ele alıyor. İnsanları şişmanlıktan ve mutsuzluktan kurtarmak için ‘temiz ve sağlıklı’ bir beslenme modeli inşa ediyor. Nefsinizi, az ve öz yemeye ikna etmenin yolunu gösteriyor. Kur’an’da önerilen ve Hz. Peygamber’in de bilfiil hayatında uyguladığı ‘doğru beslenme ilkeleri’ni açıklıyor. ‘İslam’ın mutfağı’nı ve ‘Hz. Peygamber’in yeme-içme prensipleri’ni daha önce benzeri yapılmamış bir bütünlükle derliyor. Kemal Özer’e göre, kitaptan sadece Müslümanlar değil herkes faydalanabilir: “İslam, sadece kendine inanan Müslümanların değil, tüm insanların ve gezegende yaşayan tüm canlıların sağlığıyla ilgilenir. Ben de Müslüman’ın Diyeti’ni herkese yazdım. Şifa arayanlara, iyileşmek isteyenlere, az yemeyi başaramayanlara, hazcı tüketimden sıkılanlara, hayatında ‘temiz’ bir sayfa açmak isteyen herkese…” Kemal Özer, “Soframız nasıl olmalı?” sorusunu, “Sofranız, evinize misafir olan Hz Peygamber’in de yiyebileceği bir sofra olmalı!” şeklinde yanıtlıyor. Bu kısa yanıt bile, yıllardır reklâmların ve diğer yanıltıcı bilgilerin etkisiyle ‘şüpheli’ gıdaları mutfağının baş tacı edenlere ciddi bir uyarı niteliğinde. Aslında tüm kitap ‘bir’ uyarı! Özer, halkın çok merak ettiği soruları yanıtlarken, kötüye karşı uyarıyor, iyiyi ve doğruyu öğütlüyor: Beslenme ve kısırlık arasında ilişki var mı, kısırlıktan kurtulmak için nasıl beslenmek gerekir? Batı tıbbının da kabul ettiği orucun, insan vücudundaki iyileştirici etkisi ne? Şişmanlamamak/zayıflamak için atılacak ilk üç adım hangisi? Çocuklarının da geleceğini düşünen ‘akıllı’ bir ailenin mutfağında neler olmalı, neler olmamalı? Yemekleri hangi sırayla yemeli? Gıdaları canlandırmak/öldürmemek için ne yapmalı? Kitapta ayrıca Ramazan için de özel bir bölüm var. “Sahur ve iftarda hangi yiyecekleri, hangi sırayla, hangi miktarda ve ne kadar arayla yemeli?” sorusuna net yanıt veriliyor bu bölümde. Ramazan’da arınıp huzur bulmak, kilo almamak hatta biraz kilo vermek isteyenler mutlaka okumalı.
33.50 ₺ -
Korkma Hep Varsın
Bir zamanlar yoktuk, şimdiyse varız. Önce hiçbir şeydik, sonra pek çok şey olduk. Bunun ardından yeniden “hiçbir şey” olacağımızı öne sürmek akla yatkın bir açıklama değildir. İnsan için en önemli mutluluk kaynaklarından biri, ölüm ötesindeki sonsuz yaşama inanmaktır. Ahiret bilgisi, insanın -daha bu dünyada- ağlamalarını gülmeye, endişelerini şükre çevirecek olan bir bilgidir. Vakti dolan insan dünyadan ayrılır ayrılmaz “artık hep ama hep varsın” cümlesinin içine doğar. Bu ne güzel bir müjde, ne harika bir karşılamadır. Yokluğun ve ebedi ayrılıkların çözümsüz ikliminde yaşayan insan için ne paha biçilmez bir mutluluktur bu! Ebediyen var olma nimeti, şüphesiz ki nimetlerin en büyüğüdür. Ebediyyete daha şimdiden sahip olduğunu hissetmek, nasıl da farklı bir duygudur. Varsın ve hep varsın ve hep varsın. Ebediyen, ilelebet, sonsuza dek hep ama hep varsın. Yoktun, var oldun ve hep var olacaksın.
120.60 ₺ -
Dervişin Teselli Koleksiyonu 2
Her insanda “destekleyici bir iç ses” vardır. Bu sesi bulmak, kısılmışsa sesini açmak, durmuşsa harekete geçirmek gerekir. Destekleyici iç sesi açığa çıkarabilmek büyük bir kazanımdır. O ses susmuşsa ya da kısıklığı sebebiyle artık işitilmiyorsa insan, yaşadığı hadiselerin en olumsuz yanlarına odaklanmaya başlar. Bu da sonu gelmez bir mutsuzluğun başlangıcı olur. “Destekleyici iç ses” işitilmeye başlanınca insan ne yalnızdır ne de çaresiz. Ondan insana daima teselliler de akar. Kendini onarma yeteneğini kaybeden, ruhundan iyileştirici sinyallerin artık doğmadığını fark eden birinin birtakım tedbirler alması gerekir. Kendi kendine, harici bir etkiye muhtaç olmadan da mutlu olabilen… Hadiselerin olumlu taraflarını görüp onları hayra yorabilen… Başka bir meşguliyete veya insana mecbur kalmaksızın zihnini huzurlu ve dingin hâle getirebilen… Kendi mutluluğunu her an, gereken her yerde yeniden üretebilen biri olabilmek, esasında her insan için mümkündür. Ruhtan doğan iç teselliyi işitebilmek, kazanılabilir bir yetenektir. Bu sesi elde etmenin kestirme yollarından biri de ruhundan onu başarıyla keşfedip çıkarabilmiş insanların oradan getirdiği mesajlara kulak kesilmektir. Dervişin Teselli Koleksiyonu 2 – Klasik Metinlerle İyileşme kitabı Doğu’nun ve Batı’nın kadim öğretilerini kullanarak içimizdeki teselli sesini uyandırıp canlandırmayı hedefliyor.
147.40 ₺ -
II Abdülhamidin Çocukluk Düşleri
Kosova, İpek. Şu ilerideki Kurşunlu Camii yıkıntıları. Bahçesindeki iki küçük çocuk da define avcıları. Sandıktan bir define çıktı. Sultan II. Abdülhamid'in mektupları. Yok yok, Şehzade Hamid'in mektupları onlar. Mektuplardan sesler mi çıkıyor ne. Bir şehzade atına atlayıp saraydan kaçıyor. Evet evet, kaçıyor. Bak düştü, başını yaraladı. Bir adam sırtına aldı Şehzade Hamid'i, götürüyor. Yoksa... Kaçırıyor olmasın? Kediler miyavlıyor. Tekir mi o? Bir de kuş var sanki. Aciz. Cüce İbrahim Efendi de orada. Beylerbeyi Sarayı'nın muhallebicisi de var, evet. "Bici bici, muhallebiciii!" diye bağırıyor. Sonradan Sultan II. Abdülhamid olarak Osmanlı tahtına oturacak olan Şehzade Hamid, annesiyle oyun oynuyor şimdi de. O da ne, şehzade yazı masasında yine, mektup yazıyor. Eğilmeliyim, bir bakalım ne yazıyor. "Annem öldü... " Eğilip bir kere daha bakmam lazım. Başka bir mektup daha. "Babam Abdülmecid baloda... " Ve Şehzade Hamid'i Ulu Hakan II. Abdülhamid yapan sırların yazılı olduğu bu mektupları okumaya başlıyorum... Siz de buyurmaz mısınız?
100.50 ₺ -
Rabbim Yol Sanadır
Gidenlerden bahsediyorsun, gitmeyen var. Aldatanlardan bahsediyorsun, yalanlardan büyük Bir gerçek var. Anlamayanlardan bahsediyorsun, yüreğindeki sevgiyi bilen var. Yalnızlıktan bahsediyorsun, sen fark etmesen de ruhuna Bir dokunan var. Yüzlerce yüzünden bahsediyorsun insanoğlunun, yüzlerce yüzünün içinde saklı riyasından, hilesinden, çıkarından, talanından… Unutmasana! Senin yüzüne hep Bir gülümseyen var. “Yoruldum” diyorsun güzel dostum, eğer duyarsan, “yanındayım” diyen var. “Yanındayım” diyen ve görürsen yanından bir adım öteye gitmeyen
20.10 ₺