-
Çocuklara Muhammed Ve Ahmed İsimlerini Takmanın Faziletleri
Çocuklara Muhammed ve Ahmed İsimlerini Takmanın Fazîletleri Hakkında Kırk Hadîs-i Şerîf ve Rivâyet Mâlûmunuz olsun ki; elinizdeki bu eser birçok mûteber hadîs kaynağından derlenmiştir ki bu hadîs-i şerîflerin ekseriyeti hadîs hâfızlarından el-Huseyn ibnü Ahmed ibni Abdillâh ibni Bükeyr es-Sayrafî (Rahimehullâh)a âit olan ve “Ahmed ve Muhammed isimlerini koymanın fazîletleri” mânâsına gelen “Fezâilü’t-tesmiye bi Ahmed ve Muhammed” isimli eserden alınmıştır. Bu îtibarla her hadîs-i şerîfin altında ilk olarak bu kaynak zikredilmiş, daha sonra bu kaynağa ilâveten araştırmamız hasebince ulaştığımız diğer kaynaklar kaydedilmiştir. Bu kıymetli eser çocuklarımıza Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)in isimlerini, özellikle de Ahmed ve Muhammed isimlerini takmamızın ehemmiyetini beyân etmektedir. Bu kitabın birinci bölümünün ikinci bâbını dikkatle ele alırsanız orada yazılanlar ile amel etmenin ve çocuklarına güzel isim takmaları husûsunda insanlara tavsiyede bulunmanın yarın âhirette elli sıddîk, yüz şehîd mükâfâtı kazandıracağı hakkındaki hadîs-i şerîfleri okuduğunuzda sizlerin de çok etkilenerek herkese teblîğde bulunacağınızı düşünüyorum. Dünyâlık konularda en ufak bir menfaat için her tehlikeyi göze alan insanların çoğaldığı bugünlerde sizin gibi âhiret dertlisi olan kimselerin bu sevapları kazanmak için gayret etmemelerini ise akla ziyan bir hüsrân olarak telakkî ediyorum. Dolayısıyla siz okuyucularımız Müslümanların çocuklarına takacağı isimler husûsunda emr-i bi’l-ma‘rûf yapma noktasında çok hassas olmalı ve bu eseri okuyup herkese tavsiye etmelisiniz. Zîrâ bu konuda iyiliği emredip kötülükten nehyetmenin kazandıracağı mükâfatlar azımsanacak kabîlden değildir. Bu müjdeleri ancak âhirete inanmayanlar hafife alabilir. Sizler: “Biz hoca değiliz, dolayısıyla bu vazîfe bize düşmez.” diyerek bu mesûliyetten kendinizi sıyıramazsınız. Zîrâ biz ananızın dilinde kolayca okuyabileceğiniz bu eseri yazarak hepinize bu ilimleri arz etmiş bulunmaktayız.
123.20 ₺ -
El Yazma Sohbetler 2. Cilt - Takriz Cübbeli Ahmet Hoca
El Yazma Sohbetler 2. Cilt - Cübbeli Ahmet Hoca (Silsile-i ‘aliyyemizin 9. halkasında sertâc-ı ‘urefâ olan) Yûsuf el-Hemedânî (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’ne “Bu devir geçer ve gerçek şeyhler âhirete göçerse selâmete ulaşmak için ne yapalım?” diye sorulduğunda o zât: “Her gün onların kelâmlarından sekiz verak (on altı sayfa) okuyun (ki onlardan feyizyâb olasınız). (Kişi) böyle yaptığı takdirde, bu sözler onun gönlünün yaşamasına sebep olur.” diye cevap vermiştir. (Ebû Ya‘kûb Yûsuf ibnü Eyyûb el-Hemedânî, Risâle der Seyr-i Sülûk, Millet Kütüphânesi, Ali Emîrî Farsça Yazmalar, rakam:1028, vr:13a) Hattâ bu söz Ferîdüddin Attâr (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’nin Tezkiretü’l-evliyâ’yı kaleme almasına vesîle olmuştur. (Ferîdüddîn ‘Attâr, Tezkiratü’l-evliyâ, Mukaddimetü’l-müellif, sh:24-25) Mâlûmunuz Yüce Mürşidimiz ve Üstâdımız Mahmûd Efendi Hazretleri’nin mûtâd olarak yapmış oldukları sohbetleri hanım hoca kardeşlerimiz doksanlı yıllarda yazarak cemetmişlerdi. Evvelâ (ilk olarak) bu mühim hizmeti gördüklerinden dolayı Ümmet-i Merhûme adına kendilerine teşekkürü bir borç addederiz. Sâniyen (ikinci olarak) şunu ifâde etmek isterim ki; gerek Efendi Hazretlerimizin süratli konuşması, gerek hanım kardeşlerimizin yazmaya yetişememesi, gerekse Efendi Hazretlerimizin telaffuz ettiği bâzı kelimeleri doğru anlayamamaları nedeniyle Sohbetler’in fotokopilerinde azîm hatâlar vâki olmuştur. Elbette ki bunda bir kasıt yoktur ama okuyan insanların yanlış anlaması kaçınılmaz olduğu için bunları düzenlemek de aynı şekilde zarûrî olmuştur. İşte bu sadette Ahıska Yayınevi bu işi üstlenip çalışmayı belli bir kıvâma getirdikten sonra neşre hazırlanmasını bu fakîr kardeşinize tevdî ettiler. Ben de şeyhimiz Mahmûd Efendi (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’nin “Ahmed! Benim adıma çıkacak hiçbir kitap sen görmeden basılmasın.” sözünü yerine getirmek üzere elimden geldiğince gayret ederek sizlere bu eseri arz etmiş bulunmaktayım. Ahmet Mahmut Ünlü (Cübbeli Ahmet Hoca)
288.40 ₺ -
Delailül Hayrat Arapça Çanta Boy
Sonsuz hamd-ü senâlar: “Şüphesiz ki Allâh(-u Te‘âlâ) ve melekleri, o Nebî’ye sürekli salât (ederek, onun şânının yüceliğini ve şerefinin büyüklüğünü açıklamaya pek ziyâde önem atf)etmektedirler. (Böylece Allâh-u Te‘âlâ ona rahmetler, feyizler ve bereketler yağdırmakta, melekler de ona yüce makamlar ve fevka’t-tecellîler dileğiyle duâ ederek şeref kazanmakta ve onu zikrederek bereketlenmektedirler.) Ey îmân etmiş olan kimseler! Siz (onun şefâatine muhtaç olduğunuzdan, salât-ü selâm okumak en ziyâde size yakışır, o hâlde: ‘Ey Allâh! Efendimiz Muhammed’e salât eyle.’ diye) ona salât edin ve (‘Ey Nebî! Selâm olsun sana.’ diyerek) tam bir selâmlamakla selâm verin.” (el-Ahzâb Sûresi:56) buyuran Allâh-u Te‘âlâ’ya mahsustur. Sınırsız salâtlar ve nihâyetsiz selâmlar: “Her kim bana bir kere salât ederse Allâh-u Te‘âlâ ona mukabil kendisine on kere salât (ve rahmet) eder (ve ona feyizler, nurlar yağdırır).” (Ahmed ibnü Hanbel, el-Müsned, rakam:6568, 2/168; Müslim, es-Sahîh, rakam:384, 1/288; Ebû Dâvûd, es-Sünen, rakam:523, 1/144; et-Tirmizî, es-Sünen, rakam:3614, 5/586; en-Nesâî, es-Sünen, rakam:678, 2/25; İbnü Hibbân, es-Sahîh, rakam:1690, 4/588) buyuran Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz’in ve ona ziyâdesiyle salât-ü selâm okuyan Ehl-i Beyti’nin ve cümle sahâbesinin üzerine olsun. Her sene Mevlid ayında Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) hakkında bir eser telif etme husûsunda evvelce (2002 yılında Bandırma Cezâevi’nde) yaptığımız nezri îfâ etmek (adağı yerine getirmek) üzere bu sene de elinizdeki bu eseri hazırlamaya bizleri muvaffak kılan Kerem Sâhibi Rabbimiz’e sonsuz hamd-ü senâlar ederiz. “Delâilü’l-hayrât” kitabının birçok baskıları mevcut ise de bu eseri diğerlerinden ayıran özelliği dört mezheb müftüsü, evliyânın kutbu ve evtâdın ğavsı Alî Hayder el-Ahıshavî (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’nin ilâve ettiği duâ ve zikirlerin, ilgili yerlerine parantez içerisinde kırmızı bir hat ile eklenmiş olmasıdır.Bundan dolayı neşrettiğimiz eserlerin sırasını tamamlayarak bu eserimizi 94. risâle olarak kabûl ettik. Allâh-u Te‘âlâ bizlere 94. risâlemizi neşretmeyi nasîb ettiği gibi, hayırlı uzun ömürle, sıhhat-ü âfiyetle 194. risâlenin neşrini de müyesser eylesin, sizlere de hayırlı, uzun ömürlerle okuyup amel edebilmeyi müyesser eylesin. Âmîn!
154.00 ₺ -
Delailül Hayrat Arapça Hafız Boy
Sonsuz hamd-ü senâlar: “Şüphesiz ki Allâh(-u Te‘âlâ) ve melekleri, o Nebî’ye sürekli salât (ederek, onun şânının yüceliğini ve şerefinin büyüklüğünü açıklamaya pek ziyâde önem atf)etmektedirler. (Böylece Allâh-u Te‘âlâ ona rahmetler, feyizler ve bereketler yağdırmakta, melekler de ona yüce makamlar ve fevka’t-tecellîler dileğiyle duâ ederek şeref kazanmakta ve onu zikrederek bereketlenmektedirler.) Ey îmân etmiş olan kimseler! Siz (onun şefâatine muhtaç olduğunuzdan, salât-ü selâm okumak en ziyâde size yakışır, o hâlde: ‘Ey Allâh! Efendimiz Muhammed’e salât eyle.’ diye) ona salât edin ve (‘Ey Nebî! Selâm olsun sana.’ diyerek) tam bir selâmlamakla selâm verin.” (el-Ahzâb Sûresi:56) buyuran Allâh-u Te‘âlâ’ya mahsustur. Sınırsız salâtlar ve nihâyetsiz selâmlar: “Her kim bana bir kere salât ederse Allâh-u Te‘âlâ ona mukabil kendisine on kere salât (ve rahmet) eder (ve ona feyizler, nurlar yağdırır).” (Ahmed ibnü Hanbel, el-Müsned, rakam:6568, 2/168; Müslim, es-Sahîh, rakam:384, 1/288; Ebû Dâvûd, es-Sünen, rakam:523, 1/144; et-Tirmizî, es-Sünen, rakam:3614, 5/586; en-Nesâî, es-Sünen, rakam:678, 2/25; İbnü Hibbân, es-Sahîh, rakam:1690, 4/588) buyuran Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz’in ve ona ziyâdesiyle salât-ü selâm okuyan Ehl-i Beyti’nin ve cümle sahâbesinin üzerine olsun. Her sene Mevlid ayında Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) hakkında bir eser telif etme husûsunda evvelce (2002 yılında Bandırma Cezâevi’nde) yaptığımız nezri îfâ etmek (adağı yerine getirmek) üzere bu sene de elinizdeki bu eseri hazırlamaya bizleri muvaffak kılan Kerem Sâhibi Rabbimiz’e sonsuz hamd-ü senâlar ederiz. “Delâilü’l-hayrât” kitabının birçok baskıları mevcut ise de bu eseri diğerlerinden ayıran özelliği dört mezheb müftüsü, evliyânın kutbu ve evtâdın ğavsı Alî Hayder el-Ahıshavî (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’nin ilâve ettiği duâ ve zikirlerin, ilgili yerlerine parantez içerisinde kırmızı bir hat ile eklenmiş olmasıdır.Bundan dolayı neşrettiğimiz eserlerin sırasını tamamlayarak bu eserimizi 94. risâle olarak kabûl ettik. Allâh-u Te‘âlâ bizlere 94. risâlemizi neşretmeyi nasîb ettiği gibi, hayırlı uzun ömürle, sıhhat-ü âfiyetle 194. risâlenin neşrini de müyesser eylesin, sizlere de hayırlı, uzun ömürlerle okuyup amel edebilmeyi müyesser eylesin. Âmîn!
176.40 ₺ -
Kuranı Azim ve Tefsirli Kelime Meal 6.Cilt
Kur’ân-ı Azîm, üstadımız Mahmûd Efendi Hazretleri’nin usûlü üzere kıymetli Hoca Efendiler tarafından; dinî terviç adına, özelde ilim taliplerinin genelde ise her Müslümanın yüce kitabını anlamaları için “Kur’ân-ı ‘Azîm ve Soru Edatlı Kelime Mânâsı” olarak kaleme aldıkları nadide eserdir. Bu güzide eser hazırlanırken bal arısının peteğini işlemesi gibi hassas bir şekilde ele alınmış ve işlenmiştir. Ayrıca bu güzel Kur’ân çalışmanın her cildinde 5 cüz bulunmak sûretiyle Kur’ân-ı Kerîm’in tamamı 6 cilt içerisinde yayımlanacaktır. ESERİ HAZIRLAYAN MÜELLİFLER Bu nadide eserin müellifleri, hiç şüphesiz üstadımız Mahmûd Efendi Hazretlerimiz’in iltifatını celp etmiş, ilmi şahsiyet sahibi ve üstadımız ile beraber yaklaşık 36 sene kadar “Rûhu’l-Furkân Tefsîri” üzerine çalışıp gayret gösteren değerli ilmî heyet hocalarımızdır. Ahmet Mahmut Ünlü (Cübbeli Ahmet Hoca) Efendi. Ahmet Abdullah Kozlu Hoca Efendi. Yusuf Çelener Hoca Efendi. Allah Teâlâ, geçmişten günümüze kadar dini terviç adına okuyan, okutan, eserler bırakan her Mümin ve Müslümandan razı olsun, çalışmalarını kabul etsin, gayretlerini ahiret azığı kılsın. Özellikle islamın garip kaldığı günümüzde bu ve nice eserlerin telifiyle meşgul olan ilim erbabı Hoca Efendilere âfiyetle hayırlı uzun ömürler versin ve birçok eseri tamamlamaya muvaffak kılsın. Ayrıca tüm Müslümanların ölmeden evvel Kur’ân-ı Kerîm’in tamamını okuyup anlamalarını ve gereğince amel etmesini nasib etsin. Allâhümme Âmin. ESERİN HAZIRLANIŞ ŞEKLİ Her kelimenin manasının bilinmesi için “kelime manası” verilmiştir. Kelimelerin siyak ve sibaklarının anlaşılması için “soru edatlı” hazırlanmıştır. Yanı sıra tam istifade için “Tefsirli Meâl-i Şerîfi” ilave edilmiştir. Âyet-i kerîmelerin meâl-i şerîfi yapılırken bağlamlarının anlaşılması için “parantezler içinde bilgiler” verilerek hazırlanmıştır. Bazı âyet-i kerîmeler de geçen kelime veya cümlelerin farklı mühim manaları müfessirler tarafından beyan edilmişse; ikinci ve üçüncü manalar taksim (/) işaretiyle ve farklı yazı biçimiyle belirtilmiştir.
295.00 ₺ -
Delailül Hayrat Tercümesi Çanta Boy Ciltli
Sonsuz hamd-ü senâlar: “Şüphesiz ki Allâh(-u Te‘âlâ) ve melekleri, o Nebî’ye sürekli salât (ederek, onun şânının yüceliğini ve şerefinin büyüklüğünü açıklamaya pek ziyâde önem atf)etmektedirler. (Böylece Allâh-u Te‘âlâ ona rahmetler, feyizler ve bereketler yağdırmakta, melekler de ona yüce makamlar ve fevka’t-tecellîler dileğiyle duâ ederek şeref kazanmakta ve onu zikrederek bereketlenmektedirler.) Ey îmân etmiş olan kimseler! Siz (onun şefâatine muhtaç olduğunuzdan, salât-ü selâm okumak en ziyâde size yakışır, o hâlde: ‘Ey Allâh! Efendimiz Muhammed’e salât eyle.’ diye) ona salât edin ve (‘Ey Nebî! Selâm olsun sana.’ diyerek) tam bir selâmlamakla selâm verin.” (el-Ahzâb Sûresi:56) buyuran Allâh-u Te‘âlâ’ya mahsustur. Sınırsız salâtlar ve nihâyetsiz selâmlar: “Her kim bana bir kere salât ederse Allâh-u Te‘âlâ ona mukabil kendisine on kere salât (ve rahmet) eder (ve ona feyizler, nurlar yağdırır).” (Ahmed ibnü Hanbel, el-Müsned, rakam:6568, 2/168; Müslim, es-Sahîh, rakam:384, 1/288; Ebû Dâvûd, es-Sünen, rakam:523, 1/144; et-Tirmizî, es-Sünen, rakam:3614, 5/586; en-Nesâî, es-Sünen, rakam:678, 2/25; İbnü Hibbân, es-Sahîh, rakam:1690, 4/588) buyuran Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz’in ve ona ziyâdesiyle salât-ü selâm okuyan Ehl-i Beyti’nin ve cümle sahâbesinin üzerine olsun. Her sene Mevlid ayında Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) hakkında bir eser telif etme husûsunda evvelce (2002 yılında Bandırma Cezâevi’nde) yaptığımız nezri îfâ etmek (adağı yerine getirmek) üzere bu sene de elinizdeki bu eseri hazırlamaya bizleri muvaffak kılan Kerem Sâhibi Rabbimiz’e sonsuz hamd-ü senâlar ederiz. “Delâilü’l-hayrât” kitabının birçok baskıları mevcut ise de bu eseri diğerlerinden ayıran özelliği dört mezheb müftüsü, evliyânın kutbu ve evtâdın ğavsı Alî Hayder el-Ahıshavî (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’nin ilâve ettiği duâ ve zikirlerin, ilgili yerlerine parantez içerisinde kırmızı bir hat ile eklenmiş olmasıdır. Bu fakir kardeşiniz “Delâilü’l-hayrât” okuma husûsunda pîrimiz Müceddid Mahmûd Efendi (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’ne mürâcaat ettiğimde bana: “Efendi Babamız Alî Hayder Efendi (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’nin ilâveleriyle birlikte oku.” buyurduğu için bu konu o günden beri içime dert olmuştu. İşte ileride (sh:14-17) tafsîlâtını beyân edeceğim üzere; Alî Hayder Efendi (Kuddise Sirruhû)nun “Delâilü’l-hayrât”ın kenarına kaydettiği duâ ve zikirlere ulaşıp sizlerle paylaşmak bu sene bizlere nasîb oldu. Rabbimiz Tebârake ve Te‘âlâ cümlemizi her cumâ gecesinde ve gününde veyâ haftada bir yâhut ayda bir, en azından yılda bir defâ da olsa “Delâilü’l-hayrât”ın hatmine muvaffak eylesin. Âmîn! Burada şunu ifâde edeyim ki; sıraya bakılırsa bu kitabımızın risâle rakamı 92 olarak görünüyor. Lâkin bundan evvel basılan kitaplarımız içerisinde Muhammed Hakkı en-Nâzillî (Rahimehullâh) Hazretleri’ne âit “Mefza‘u’l-halâik” isimli eserin mukaddimesi ile “Sahîhu’l-Buhârî” mukaddimesi bu tertibe dâhil kılınmadığından dolayı iki rakam eksik olduğunu fark ettik. Bundan dolayı neşrettiğimiz eserlerin sırasını tamamlayarak bu eserimizi 94. risâle olarak kabûl ettik. Bundan dolayı “Arada iki risâle bizde yok.” vehmine kapılmayın, eğer elinizde mevcut değilse o iki risâleyi temin edebilirsiniz. Allâh-u Te‘âlâ bizlere 94. risâlemizi neşretmeyi nasîb ettiği gibi, hayırlı uzun ömürle, sıhhat-ü âfiyetle 194. risâlenin neşrini de müyesser eylesin, sizlere de hayırlı, uzun ömürlerle okuyup amel edebilmeyi müyesser eylesin. Âmîn!
165.20 ₺ -
Salatül Fatih Sigai Şerifesi
“Ben (bütün hayırları başlatan) Fâtih’im ve (peygamberleri nihâyete erdiren) Hâtim’im.” (ez-Zehebî, Târîhu’l-İslâm, 1/33; Cemâlüddîn es-Sürremerrî, Hasâisu Seyyidi’l-‘âlemîn, sh:409) buyuran Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz’in üzerine olsun. Yine salât-ü selâmlar bütün hayırların anahtarları olan Ehl-i Beyti’nin ve şerlere kilit olan cümle sahâbesinin üzerine olsun. Her sene Mevlid ayında Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) hakkında bir eser te’lîf etme husûsunda evvelce (2002 yılında Bandırma Cezâevi’nde) yaptığımız nezri îfâ etmek üzere bu sene de elinizdeki bu eseri hazırlamaya bizleri muvaffak kılan lütf-u kerem sâhibi Allâh-u Te‘âlâ’ya sonsuz hamd-ü senâlar ederiz. Bu sene cemâatten bâzı kardeşlerimizin talebi üzerine, yüce velî Muhammed el-Bekrî (Kuddise Sirruhû)nun, kendisi hakkında: “Bu salât öyle büyük bir salâttır ki Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)in mânâ âlemindeki beyânı vechile: ‘Ömründe bir kere dahî bu salâtı okuyan kişi cehenneme girmez. (Cehenneme girmesi mukadder olana okumak nasîb edilmez.)’” (Ahmed es-Sâvî, el-Esrâru’r-Rabbâniyye, sh:45; en-Nebhânî, Efdalü’s-salevât, sh:258; Muhammed Fethâ es-Sûsî, ed-Dürratü’l-Harîde, 4/308) buyurduğu Salâtü’l-Fâtih sîğa-i şerîfesinin lafzı hakkındaki rivâyetleri, mânâlarını, şerhlerini ve fazîletlerini beyân sadedinde bu kıymetli eseri hazırlamak bizlere müyesser oldu. Ayrıca bu eserde Rasûlüllâh (Sallellâhu Te‘âlâ Aleyhi ve Sellem) Efendimiz’in bütün âlemlerin yaratılmasının yegâne vesilesi olduğu ve kendisin hayât-ı hakîkiyye ile kabr-i şerîfinde diri olduğu ve dilediği meşâyiha zuhûr edip nice ilimler bildirmeye devâm ettiği gibi birçok konuda kıymetli bilgiler bulacaksınız. Allâh-u Te‘âlâ vefât edeceğimiz seneye kadar Rasûlüllâh (Sallellâhu Te‘âlâ Aleyhi ve Sellem) hakkında her Mevlid-i Şerîf ayında bir eser yazabilmeyi bizlere nasib eylesin, sizleri de okuyup amel etmeye muvaffak eylesin. Âmîn!
238.00 ₺ -
Mahmud Efendi Hazretlerinden Mesmu Edebi ve İrfani Şiirler 1
Mahmûd Efendi Hazretleri'nden Mesmû Edebî ve İrfânî Şiirler MUKADDİME Yüce Kitâbı Kur’ân-ı Kerîm’inde: 1r “Şâirler (var ya); onlara da sapıtanlar iyice tâbi olur. (Sana uyanların ise dalâletle hiçbir alâkası yoktur, çünkü sen şâir değilsin). Ancak (şâirlerden) o kimseler müstesnâ(dır) ki; onlar (Kur’ân’a ve o Rasûl’e) îmân etmiştirler, (namaz, oruç, hac ve zekât gibi) sâlih ameller de işlemiştirler. Ayrıca Allâh’ı çokça zikret(meyi şiir söylemeye tercih et)miştirler (şiir söylediklerinde ise İslâm’ı yüceltme uğrunda çaba harcamıştırlar) ve (kötülemeyi kendileri başlatmayıp, kâfirler tarafından hicvedilerek) zulme uğratılmalarının ardından (misliyle mukabelede bulunarak) intikam almıştırlar.” (eş-Şu‘arâ Sûresi:224, 227’den) buyuran Allâh-u Te‘âlâ’ya hamd-ü senâlardan sonra Abdullâh ibnü Ömer (Radıyallâhu Anhümâ)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfinde: 2r “Bâzı beyanlar gerçekten büyüleyicidir, bâzı şiirler de elbette çok hikmetlidir.” (Ebû Dâvûd, es-Sünen, el-Edeb:94, rakam:5011, 7/358) buyuran Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)e ve söyledikleri şiirlerle onu müdâfaa eden âl-i ashâbına, dünyâ kurulduğundan kıyâmet kopuncaya dek söylenmiş ve söylenecek tüm manzûmeler ve şiirler adedince salât-ü selâmlar olsun! “Âlûsî Tefsîri”nde Şu‘arâ Sûresi’nin 227. âyet-i kerîmesinde beyân edildiği üzere; Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)in şiir söylemediği, söylemesi hâlinde bunun vahiyle karışıklığa sebebiyet vereceği gerekçesiyle kendisine şiir öğretilmediği: 3r “Biz ona şiir öğretmedik, zâten de bu ona yakışmaz.” (Yâsîn Sûresi:69’dan) âyet-i celîlesinde zikredildiği vechile; Kur’ân-ı Kerîm’in sarîh beyânıdır. Zâten Kendisinin okuma-yazma bilmemesinin nedeni de: 4r “(Habîbim!) Sen bu (Kur’â)ndan önce hiçbir kitabı okumakta değildin, onu sağ elinle de yazamıyordun. Öyle olsaydı, bâtılda ısrarcı olanlar elbette şüpheye düşerdi (ve bu konuda bir nevî haklı olurlardı. Zîrâ bu durumda Müşrikler senin hakkında: ‘O, Kur’ân’ı evvelki kitaplardan alıyor.’ diyerek, Ehl-i Kitâb ise: ‘Kitaplarımızda tanıtılan zât, okuma yazma bilmeyen biridir, bu ise okuma yazma biliyor.’ demek sûretiyle insanları şüpheye düşürürlerdi).” (el-Ankebût Sûresi:48) âyet-i kerîmesinde hakkı iptâle çalışanların şüpheye düşmemeleri olarak açıklanmıştır. Ama Kendisinin bâzı edebî şiirleri naklettiği sahîh hadîs-i şerîflerle sâbittir. Sahâbesini de şiir söyleyerek müşrikleri susturmaya teşvîk buyurdukları ve onlara Cibrîl-i Emîn’in desteğinin ulaşması için duâcı oldukları mütevâtirdir. Sahâbe-i kirâm içerisinde Ebû Bekr, Ömer, Alî, Abdullâh ibnü Ravâha, Hassân ibnü Sâbit ve Ka‘b ibnü Mâlik (Radıyallâhu Te‘âlâ Anhüm) gibi bâzı zevât şiir söylemekte çok mahâretli fasîh ve belîğ kimselerdir ki hulefâ-i râşidîn hazarâtı dâhil diğer birçok sahâbe (Radıyallâhu Te‘âlâ Anhüm) şiir inşâd etmişlerdir. (İbnü Ebî Hâtim, et-Tefsîr, rakam:16077, 9/2835; İbnü ‘Asâkir, Târîhu Medîneti Dımeşk, 28/92) Rasûlüllâh (Sallellâhu Te‘âlâ Aleyhi ve Sellem), Hassân ibnü Sâbit (Radıyallâhu Te‘âlâ Anh) için mescidinde, üzerine çıkarak şiirler inşâd edeceği bir minber yaptırmış ve ona: 5r “Onları (beyitler söylerek müşrikleri) hicvet, şüphesiz Cibrîl seninle berâberdir (sana yardım edecektir).” (el-Buhârî, es-Sahîh, rakam:5801, 5/2279) buyurmuştur. İbnü Büreyde (Radıyallâhu Anh)ın rivâyetine göre; Rasûlüllâh (Sallellâhu Te‘âlâ Aleyhi ve Sellem)i methetmesi için Cibrîl (Aleyhisselâm) Hassân (Radıyallâhu Te‘âlâ Anh)a, yetmiş beyitle yardım etmiştir. (İbnü Sa‘d, et-Tabekat, 4/326) Abdullâh ibnü Mes‘ûd (Radıyallâhu Te‘âlâ Anh)ın rivâyeti ne göre; Allâh-u Te‘âlâ İslâm’ı yaşayarak ölen şâirlere cennette, eşlerine şarkı söyleyecek hûrilere bâzı şiirler öğretmelerini emredecektir. (Şîreveyh ed-Deylemî, el-Firdevs, rakam:3613, 2/362) Şirk üzere ölen şâirler ise cehennemde kendi helâkları için nefisleri aleyhine bedduâlarla uğraşacaklardır. Âlûsî (Rahimehullâh)ın beyânına göre; demek ki şiir de diğer kelâmlar gibidir, güzeli güzel, çirkini çirkindir. Sahâbe-i kirâmın, ulemânın ve evliyânın, tevhîd, Allâh-u Te‘âlâ’yı medh-u senâ, ibâdete teşvîk, hikmet, mev‘ıza, dünyâya karşı zühd, dünyâya meyletmekten ve yaldızlarına aldanıp onun fânî lezzetlerine meftûn olmaktan terhîb (sakındırma), Allâh-u Te‘âlâ nezdindeki mükâfatları tahsîle terğîb (teşvîk), dinleyenlerin kalplerinin derinliklerine sevgisi nakşolsun diye Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)in mehâsin ve medâyıhini (güzel sıfatları ile övgülerini) neşr ve âl-i ashâbı ile sulehâ-i ümmetini methetmek üzere inşâd ettikleri şiirler elbette ki Allâh-u Te‘âlâ’nın emrettiği zikr-i kesîrden ma‘dûddur. (el-Âlûsî, Rûhu’l-me‘ânî, 19/324-326) Âlûsî (Rahimehullâh)ın bu beyanlarından anlaşıldığı üzere; dînî konularda söylenen şiirler amel-i sâlih kabîlindendir. O hâlde meşâyih-ı kirâmın da bu amel-i sâlihi ihmâl ettiklerini düşünmemiz doğru olmaz. Nitekim silsilemiz ricâlinin birçoğunun vesâir turuk-u aliyye meşâyihının ekserîsinin fasîh birer şâir oldukları bilinmektedir, bu hususta tertîb ettikleri eserleri de zâten bunun şâhididir. Bâhusûs tarîkat-i aliyyemizin müessisi Muhammed Bahâüddîn Şâh-ı Nakşibend el-Buhârî, bu yüce yolun müceddidi Mevlânâ Hâlid Ziyâüddîn el-Bağdâdî, velî nîmetimiz Büyük Şeyh Efendi Muhammed Mustafâ ‘Ismet Ğarîbullâh el-Yanyavî ve Üstâdımız Hacı Mahmûd Efendi Hazretleri’nin mürebbîsi Mevlânâ Alî Hayder el-Ahishavî (Kaddesallâhü Sırrahümü’s-Samedânî) hazarâtı nice şiirler söyleyerek birçok hikmetli ilimler izhâr etmişlerdir. Nitekim Mevlânâ Hâlid (Kuddise Sirruhû)nun mürşidine ulaşmak üzere çıkmış olduğu Hindistân seferinde uğradığı ziyâret yerleri hakkında ve nihâyet yüce şeyhi Abdullâh ed-Dehlevî (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’ne kavuşma nîmetine şükür sadedinde inşâd ettiği: 6r “Beklentilerin kâbesi (olan şeyhime ulaşma devleti)nin mesâfesi tamamlandı, Bu ikmâli lutfeden Zât’a tam bir hamd ile (hamdolsun).” diye başlayan Arapça kasîdesi ve ekseriyeti Farsça beyitlerden oluşan “Dîvân”ı, Mollâ Câmî (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’nin “Dîvân”ına rakip olacak niteliktedir. Gerçi o da Ubeydullâh Ehrâr (Kuddise Sirruhû)nun halîfelerinden olmak cihetiyle Nakşî meşâyihından sayılmıştır. Büyük Şeyh Efendi Mustafâ ‘Ismet Ğarîbullâh (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’ne âit “Risâle-i Kudsiyye”si tamâmıyla ilhâm-ı Hakk (Celle Celâlühû) olup, kendi beyân-ı âlîlerince misli yazılamayacak yüceliktedir. Alî Hayder Efendi (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’nin, onun sonuna ilâveten inşâd ettiği şiirler, silsile-i şerîfeye dâir inşâd buyurduğu beyitler ve birçok ihvânın elinde bulunup sonra, 1960 ihtilâli gibi müessif birtakım hâdiseler netîcesinde imhâ edilmiş olmaları nedeniyle cemedilemeyen muhtelif eş‘ârı kendisinin şiir konusunda akrânına fâik olduğunun delîlidir. Bu büyüklerin günümüzdeki yegâne temsilcisi olan Kutbu’l-Ektâb ve Ğavsü’l-Evtâd Hacı Mahmûd Efendi (Kuddise Sirruhû) Hazretlerimiz de ulemânın ve meşâyihın şiirlerini çokça nakletmiş ve hemen hemen her sohbetinde, özel irşâd meclislerinde ve katıldığı ihvân cemiyetlerinde birer ikişer beyit naklederek sâliklerin kalplerini ferahnâk etmiştir. Bu fakîr kardeşiniz kırk seneyi mütecâviz olan uzun sayılabilecek bir zaman diliminde Üstâdımız Mahmûd Efendi (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’nden işittiğim beyitlerin birçoğunu hıfzetmiş, bir kısmını da kaydetmiştim. Başıma gelen birçok vak‘alar netîcesinde eski kayıtlarımı kaybetmişken, bu kayıtlarımı muhtevî bulunan defterimi yirmi sene sonra Ömer Mahmûdoğlu Hoca Efendi’nin yanında birkaç sene önce bulduğumda bu kayıtlarımı, ezberimdekilerle birlikte bir kitap hâline getirerek meraklılarına arz etmeye niyet ettim. Sonra bu fikrimi Şeyh Efendi (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’ne arz ettiğim zaman çok hoş karşıladılar ve eseri kendilerinin de okutup dinleyeceklerini beyân ettiler ki, bu da beni bu hususta son derece müşevvik oldu. Birinci cild Üstâdımız Hazretleri’nin okuduğu Arapça beyitleri ve mısrâ‘ları ihtivâ etmekte, ikinci cild ise Arapça ibâreler ile Farsça ve Osmanlıca beyitleri cemetmektedir. Tabî ki bizim gibi ilimde sermâyesi kıt olanların, Efendi Hazretlerimiz’in erişilmez ilmine ihâta vechi üzere vâkıf olmamız düşünülemeyeceği için, kendisinin bu iki ciltte bulunan ebyât dışında hiçbir beyit okumadığı gibi bir iddiâmız söz konusu olamaz. Ama gerçek şu ki tüm sohbetlerinde okuduğu beyitlerin ekseriyeti bu derlememizde mevcuttur. Fakat bu beyitlerin bâzen bütün kıt‘alarını bir mecliste, bâzen de farklı meclislerde okuduğu husûsundan da sarf-ı nazar edilmemelidir. Ayrıca biz bâzı beyitleri hangi münâsebetle, hangi zaman ve mekânda okuduğunu ve öncesinde ya da sonrasında bir şey buyurmuşsa onları kasır hâfızamızın bize müsâade ettiği nisbette açıklamaya çalıştık ama yine de bu konuda yeterli hizmeti yapmış olduğumuzu düşünmemekteyiz. Ancak Müceddid Hazretlerimiz’in himmet-i âliyeleri ve sizin kıymetli duâlarınız bereketiyle cemedilen bu kifâyetsiz sermâyemizin, teşnedil tâliblere ve Efendi Hazretlerimiz’in râbıtasına devâm eden mürîdlere bir nebze de olsa ferahlık bahşetmesini Mevlâ-yı Müte‘âl’den niyâz ederiz. Nihâî olarak; bu eserin Farsça beyitlerinin tashîhinde benimle birlikte âzamî gayret gösteren Murat Soydan kardeşime, Pîrimiz Hazretleri’nin yüce himmetlerinin vusûlünü Yüce Mevlâ’dan istirhâm eder ve bu eserden istifâde edecek olan herkes adına kendisine teşekkürü bir vazîfe addederim. Sa‘y-ü gayret biz âcizlerden, tevfîk ve hidâyet ise ancak Rabb-i Kerîmimiz’dendir. 1 Muharrem 1445 / 19 Temmuz 2023
400.40 ₺ -
Kuranı Azim ve Tefsirli Kelime Meal 5.Cilt
Kur’ân-ı Azîm, üstadımız Mahmûd Efendi Hazretleri’nin usûlü üzere kıymetli Hoca Efendiler tarafından; dinî terviç adına, özelde ilim taliplerinin genelde ise her Müslümanın yüce kitabını anlamaları için “Kur’ân-ı ‘Azîm ve Soru Edatlı Kelime Mânâsı” olarak kaleme aldıkları nadide eserdir. Bu güzide eser hazırlanırken bal arısının peteğini işlemesi gibi hassas bir şekilde ele alınmış ve işlenmiştir. Ayrıca bu güzel Kur’ân çalışmanın her cildinde 5 cüz bulunmak sûretiyle Kur’ân-ı Kerîm’in tamamı 6 cilt içerisinde yayımlanacaktır. ESERİ HAZIRLAYAN MÜELLİFLER Bu nadide eserin müellifleri, hiç şüphesiz üstadımız Mahmûd Efendi Hazretlerimiz’in iltifatını celp etmiş, ilmi şahsiyet sahibi ve üstadımız ile beraber yaklaşık 36 sene kadar “Rûhu’l-Furkân Tefsîri” üzerine çalışıp gayret gösteren değerli ilmî heyet hocalarımızdır. Ahmet Mahmut Ünlü (Cübbeli Ahmet Hoca) Efendi. Ahmet Abdullah Kozlu Hoca Efendi. Yusuf Çelener Hoca Efendi. Allah Teâlâ, geçmişten günümüze kadar dini terviç adına okuyan, okutan, eserler bırakan her Mümin ve Müslümandan razı olsun, çalışmalarını kabul etsin, gayretlerini ahiret azığı kılsın. Özellikle islamın garip kaldığı günümüzde bu ve nice eserlerin telifiyle meşgul olan ilim erbabı Hoca Efendilere âfiyetle hayırlı uzun ömürler versin ve birçok eseri tamamlamaya muvaffak kılsın. Ayrıca tüm Müslümanların ölmeden evvel Kur’ân-ı Kerîm’in tamamını okuyup anlamalarını ve gereğince amel etmesini nasib etsin. Allâhümme Âmin. ESERİN HAZIRLANIŞ ŞEKLİ Her kelimenin manasının bilinmesi için “kelime manası” verilmiştir. Kelimelerin siyak ve sibaklarının anlaşılması için “soru edatlı” hazırlanmıştır. Yanı sıra tam istifade için “Tefsirli Meâl-i Şerîfi” ilave edilmiştir. Âyet-i kerîmelerin meâl-i şerîfi yapılırken bağlamlarının anlaşılması için “parantezler içinde bilgiler” verilerek hazırlanmıştır. Bazı âyet-i kerîmeler de geçen kelime veya cümlelerin farklı mühim manaları müfessirler tarafından beyan edilmişse; ikinci ve üçüncü manalar taksim (/) işaretiyle ve farklı yazı biçimiyle belirtilmiştir.
295.00 ₺ -
Rızık Bolluğu ve Zenginlik için Okunacaklar 2.Cilt
Şu bilinsin ki; yaşadığımız günlerde (2022 yılı) maddî kriz haddini aşmıştır. Çünkü Allâh-u Te‘âlâ insanların mâneviyâta, cemâatle namaza ve haramlardan sakınmaya önem vermemesinin peşin azâbını âhiretten önce dünyâda kendilerine tattırmayı murâd etmiştir. Ayrıca Müslümanların birçoğu gece-gündüz saatlerinde, özellikle sabah-akşam vakitlerinde duâ ve zikri tamâmen terk etmiş, filimlerle, dizilerle vakit geçirir hâle gelmiş, bu yüzden de Allâh-u Te‘âlâ bereketlerini mahvetmiştir. Zâten Allâh-u Te‘âlâ maddî-mânevî tüm bereketleri îmân ve takvâya bağlamış, aksi takdirde kulları her anlamda kıtlıklarla ve bereketsizliklerle cezâlandıracağını açıklamıştır. Artık bize düşen vazîfe; Ehl-i Sünnet ulemâsının görüşleri üzere îtikadı tashîhden (inancımızı düzelttikten) sonra, fıkıh ulemâsının beyanları vechile; emirleri tutup yasaklardan sakınmak sûretiyle takvâya riâyet etmektir. Zâten bunlar yapıldığında rızık, bolluk ve bereket kendiliğinden gelecektir. Ayrıca fakirlikten kurtulup zenginliğe nâil olmak istiyorsak Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz’in öğrettiği, sahâbe-i kirâm hazarâtının naklettiği ve değerli meşâyihımızın vasiyet ettiği duâlardan özellikle bu kitapta zikredilenlerle amel etmeliyiz ve bu duâları sabah-akşam saatlerinde ve sâir vakitlerde okumalıyız ki ancak böylece iki cihanda da fakirlikten kurtulup maddî ve mânevî anlamda zenginliğe kavuşarak dünyâ ve âhiret saâdetine nâil olabiliriz. Şu bilinsin ki; maddî anlamda sıkıntısı olanların mânevî olarak da huzur bulamadıkları, birçok kimsenin yuvasının bu yüzden dağıldığı ve maalesef bâzılarının bu nedenle intihâra kalkıştığı müşâhede edilmektedir. İşte biz bu konuda müstakil bir eser telif etmeyi bu nedenle önemsedik ve neşre çalıştığımız diğer kitaplarımız arasından öne aldık. Artık îmân şartıyla, farzları yerine getirdikten sonra bu eserde zikredilen duâ ve zikirleri okuyan kimsenin iki cihanda fakir olması ve mahrûm kalması düşünülemez. Zîrâ bu kitapta nakledilenlerin birçoğu âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerden ibârettir. Allâh-u Te‘âlâ cümlemizi bu eserde yazılan duâ ve zikirlerle amele muvaffak eyleyerek iki cihan zenginliğine kavuştursun. Âmîn! Yâ Mücîbe’s-sâilîn!
193.20 ₺ -
Rızık Bolluğu ve Zenginlik İçin Okunacaklar 1.Cilt
Şu bilinsin ki; yaşadığımız günlerde (2022 yılı) maddî kriz haddini aşmıştır. Çünkü Allâh-u Te'âlâ insanların mâneviyâta, cemâatle namaza ve haramlardan sakınmaya önem vermemesinin peşin azâbını âhiretten önce dünyâda kendilerine tattırmayı murâd etmiştir. Ayrıca Müslümanların birçoğu gece-gündüz saatlerinde, özellikle sabah-akşam vakitlerinde duâ ve zikri tamâmen terk etmiş, filimlerle, dizilerle vakit geçirir hâle gelmiş, bu yüzden de Allâh-u Te'âlâ bereketlerini mahvetmiştir. Zâten Allâh-u Te'âlâ maddî-mânevî tüm bereketleri îmân ve takvâya bağlamış, aksi takdirde kulları her anlamda kıtlıklarla ve bereketsizliklerle cezâlandıracağını açıklamıştır. arifankitapevi.com Artık bize düşen vazîfe; Ehl-i Sünnet ulemâsının görüşleri üzere îtikâdı tashîhden (inancımızı düzelttikten) sonra, fıkıh ulemâsının beyanları vechile; emirleri tutup yasaklardan sakınmak sûretiyle takvâya riâyet etmektir. Zâten bunlar yapıldığında rızık, bolluk ve bereket kendiliğinden gelecektir. Ayrıca fakirlikten kurtulup zenginliğe nâil olmak istiyorsak Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz'in öğrettiği, sahâbe-i kirâm hazarâtının naklettiği ve değerli meşâyihımızın vasiyet ettiği duâlardan özellikle bu kitapta zikredilenlerle amel etmeliyiz ve bu duâları sabah-akşam saatlerinde ve sâir vakitlerde okumalıyız ki ancak böylece iki cihanda da fakirlikten kurtulup maddî ve mânevî anlamda zenginliğe kavuşarak dünyâ ve âhiret saâdetine nâil olabiliriz. arifankitapevi.com Şu bilinsin ki; maddî anlamda sıkıntısı olanların mânevÎ olarak da huzur bulamadıkları, birçok kimsenin yuvasının bu yüzden dağıldığı ve maalesef bâzılarının bu nedenle intihâra kalkıştığı müşâhede edilmektedir. İşte biz bu konuda müstakil bir eser telif etmeyi bu nedenle önemsedik ve neşre çalıştığımız diğer kitaplarımız arasından öne aldık.arifankitapevi.com Artık îmân şartıyla, farzları yerine getirdikten sonra bu eserde zikredilen duâ ve zikirleri okuyan kimsenin iki cihanda fakir olması ve mahrûm kalması düşünülemez. Zîrâ bu kitapta nakledilenlerin birçoğu âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerden ibârettir. Allâh-u Te'âlâ cümlemizi bu eserde yazılan duâ ve zikirlerle amele muvaffak eyleyerek iki cihan zenginliğine kavuştursun. Amîn! Yâ Mücîbe's-sâilîn!
176.00 ₺ -
Kuranı Azim ve Tefsirli Kelime Meal 4.Cilt
Kur’ân-ı Azîm, üstadımız Mahmûd Efendi Hazretleri’nin usûlü üzere kıymetli Hoca Efendiler tarafından; dinî terviç adına, özelde ilim taliplerinin genelde ise her Müslümanın yüce kitabını anlamaları için “Kur’ân-ı ‘Azîm ve Soru Edatlı Kelime Mânâsı” olarak kaleme aldıkları nadide eserdir. Bu güzide eser hazırlanırken bal arısının peteğini işlemesi gibi hassas bir şekilde ele alınmış ve işlenmiştir. Ayrıca bu güzel Kur’ân çalışmanın her cildinde 5 cüz bulunmak sûretiyle Kur’ân-ı Kerîm’in tamamı 6 cilt içerisinde yayımlanacaktır. ESERİ HAZIRLAYAN MÜELLİFLER Bu nadide eserin müellifleri, hiç şüphesiz üstadımız Mahmûd Efendi Hazretlerimiz’in iltifatını celp etmiş, ilmi şahsiyet sahibi ve üstadımız ile beraber yaklaşık 36 sene kadar “Rûhu’l-Furkân Tefsîri” üzerine çalışıp gayret gösteren değerli ilmî heyet hocalarımızdır. Ahmet Mahmut Ünlü (Cübbeli Ahmet Hoca) Efendi. Ahmet Abdullah Kozlu Hoca Efendi. Yusuf Çelener Hoca Efendi. Allah Teâlâ, geçmişten günümüze kadar dini terviç adına okuyan, okutan, eserler bırakan her Mümin ve Müslümandan razı olsun, çalışmalarını kabul etsin, gayretlerini ahiret azığı kılsın. Özellikle islamın garip kaldığı günümüzde bu ve nice eserlerin telifiyle meşgul olan ilim erbabı Hoca Efendilere âfiyetle hayırlı uzun ömürler versin ve birçok eseri tamamlamaya muvaffak kılsın. Ayrıca tüm Müslümanların ölmeden evvel Kur’ân-ı Kerîm’in tamamını okuyup anlamalarını ve gereğince amel etmesini nasib etsin. Allâhümme Âmin. ESERİN HAZIRLANIŞ ŞEKLİ Her kelimenin manasının bilinmesi için “kelime manası” verilmiştir. Kelimelerin siyak ve sibaklarının anlaşılması için “soru edatlı” hazırlanmıştır. Yanı sıra tam istifade için “Tefsirli Meâl-i Şerîfi” ilave edilmiştir. Âyet-i kerîmelerin meâl-i şerîfi yapılırken bağlamlarının anlaşılması için “parantezler içinde bilgiler” verilerek hazırlanmıştır. Bazı âyet-i kerîmeler de geçen kelime veya cümlelerin farklı mühim manaları müfessirler tarafından beyan edilmişse; ikinci ve üçüncü manalar taksim (/) işaretiyle ve farklı yazı biçimiyle belirtilmiştir.
295.00 ₺ -
Rasullullah SAVin Muhammed ve Ahmed İsmi Şeriflerinin Hususiyetleri
Allâh-u Te‘âlâ şöyle buyurmaktadır: ﴿ وَاِذْ قَالَ ع۪يسَى ابْنُ مَرْيَمَ يَا بَن۪ٓي اِسْرَٓاء۪يلَ اِنّ۪ي رَسُولُ اللّٰهِ اِلَيْكُمْ مُصَدِّقًا لِمَا بَيْنَ يَدَيَّ مِنَ التَّوْرٰيةِ وَمُبَشِّرًا بِرَسُولٍ يَأْت۪ي مِنْ بَعْدِي اسْمُهُٓ اَحْمَدُۜ ﴾ “Hani Meryem oğlu Îsâ (peygamber olarak gönderildiği Yahûdî milletine hitâben): ‘Ey İsrâîloğulları! Gerçekten de ben, kendimden önceki Tevrât’ı doğrulayan ve ismi Ahmed olup benden sonra gelecek olan pek kıymetli bir Rasûl’ü müjdeleyen biri olarak Allâh’ın size elçisiyim.’ demişti.” (es-Saff Sûresi:6’dan) Cübeyr ibnü Mut‘ım (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edildiğine göre; Fahr-i Kâinât Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurmuştur: عَنْ جُبَيْرِ بْنِ مُطْعِمٍ رَضِيَ اللّٰهُ تَعَالٰى عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ تَعَالٰى عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «... أَنَا مُحَمَّدٌ، وَأَحْمَدُ...» “… Ben Muhammed’im ve Ahmed’im…” (el-Buhârî, es-Sahîh, el-Menâkıb:15, rakam:3532, 4/185; Müslim, es-Sahîh, el-Fezâil:34, rakam:6254, 7/90; Mâlik, el-Muvatta’, rakam:844, 5/1461; )
99.00 ₺ -
Delailül Hayrat Tercümesi Hafız Boy Ciltli
Hacı Halîfe (Rahimehullâh)ın beyânı vechile; Muhammed el-Cezûlî (Rahimehullâh)a âit olup Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) husûsunda yazılmış olan bu kitap Allâh-u Te‘âlâ’nın âyetlerinden büyük bir âyettir. Meşrıklerde ve mağriblerde (doğuda-batıda) kırâatine devâm edilmektedir. Özellikle bilâd-ı Rûm’da (Osmanlı coğrafyasında) bu kitap çok mûteberdir.
249.20 ₺ -
Adabül Mürid Vel Murad Sohbetin Edepleri
Sonsuz ve nihâyetsiz hamdler bizlere rahmet olarak inzâl buyurduğu Kurân-ı Kerîminde : وَلَا تَمْشِ فِي الْاَرْضِ مَرَحًاۚ اِنَّكَ لَنْ تَخْرِقَ الْاَرْضَ وَلَنْ تَبْلُغَ الْجِبَالَ طُولً Yer(yüzünde)de kibirlice yürüme. Şüphesiz ki sen (ne kadar güçlü ve sağlam bir şekilde ayağını bassan da) aslâ yerde bir yarık açamazsın, (ne kadar kasılsan da) uzunluk bakımından dağlara da kesinlikle erişemezsin. (el-İsrâ Sûresi: 37) buyurarak bizlere yürürken dahî edebi gözetmenizi emreden Allâh-u Teâlâya mahsustur. Bî-had salât-ü selâmlar: مَا نَحَلَ وَالِدٌ وَلَدًا مِنْ نَحْلٍ أَفْضَلَ مِنْ َأَدَبٍ حَسَنٍ Hiçbir baba evlâdına güzel terbiyeden daha üstün bir hediye vermemiştir. (et-Tirmizî, es-Sünen, el-Birru ves-Sıla:33, rakam:1952, 4/338) buyurarak edep ve hayânın ehemmiyetine dikkat çeken Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimizin, onun Ehl-i Beytinin ve sahâbesinin üzerine olsun. Kıymetli okurlarım! Elinizdeki bu eser; evvelden beri Büyük Şeyh Efendi es-Seyyid Muhammed Mustafâ İsmet Ğarîbullâh (Kuddise Sirruhû)nun Risale-i Kudsiyyende ismini, müellifinin adını ve medhiyesini gördüğümüz fakat kendisine muttalî olamadığımız bir eser idi. Bu fakir bu eseri bulmak için çok heves ettiysem de yoğun çabalarımıza rağmen ilk başta buna muvaffak olamamıştık. Daha sonraki araştırmalarımızda bu eserin Suûdî Arabistanda ve Mısırda olduğuna vâkıf olduk fakat oralardaki nüshalar henüz dijital ortama aktarılmadığından onları almaya muvaffak olamadık. Ardından araştırmalarımıza devâm ederken bu eserin Almanyadaki Leipzig Üniversitesinde bir nüshasının olduğunu öğrenince eseri oranın kütüphânesinden temîn edip Arapça olarak tahkîkine ve neşrine elhamdülillâh muvaffak olduk ki bu çalışma ile Mustafâ İsmet Ğarîbullâh (Kuddise Sirruhû)nun medhettiği bu eser ilk defâ basılmış olmaktadır. Mustafâ İsmet Ğarîbullâh (Kuddise Sirruhû) bu eseri ve müellifini Risâle-i Kudsiyye isimli eserinin 387. beytinde (sh:88) şöyle medhetmektedir. Ebû Bekr ibni Şeyh Sâlih Dâvûd, Hanbelîdir bu zât bir bahr-i Mabûd. Kitabı Âdâbül-Mürîdîn telîfî mevcûd, Bu bahs oldî zelîle anda meşhûd. İbadet sır olup Hakka gidelim, Cemâli bâ kemâle seyr idelim. Görüldüğü üzere; Mustafâ İsmet Ğarîbullâh (Kuddise Sirruhû) eserin müellifi hakkında Bahr-i Mabûd yâni İbâdet olunmayı hak eden Allâh-u Teâlânın deryâsı tâbirini kullanmıştır ki bu zât Ebû Bekr İbni Dâvûd el-Hanbelî es-Salihî (Rahimehullâh)tır. Terceme-i hâlinden kısaca bahsetmek gerekirse; müellifin tam adı Takiyyüddîn Ebus-Safâ Ebû Bekr ibni Dâvûd ed-Dimeşkî es-Sâlihî el-Hanbelî el-Kadirîdir. Bu zatın birkaç tâne eseri olmakla birlikte en meşhurlarından biri ed-Dürrül müntekal-merfû fî evrâdil-yevmi velleyle vel-üsbû adlı eseridir. Bu eser müellifin mahdûmu olan Abdurrahmân ibni Ebî Bekr (Rahimehullah) tarafından Tuhfetül-ubbâd ve edilletül-evrâd adıyla mufassalen şerhedilmiştir. Ben bu eserlerin de mahtût nüshalarını temîn edip sizler için hazırladığım Ezkâr ve Deavât Külliyâtında bunlardan nakiller yapmaktayım. Bu eseri, kendisinden haberdâr olmamıza vesîle olan Büyük Şeyh Efendimiz ve velî nîmetimiz es-Seyyid Muhammed İsmet Ğarîbullâh (Kuddise Sirruhû) Hazretlerinin rûhâniyetlerine ithâf etmiş bulunmaktayım. Dolayısıyla Allâh-u Teâlâ rûhâniyetini haberdâr eyleyip cümlemizi dünyâda himmetine, âhirette şefâatlerine nâil eylesin. Allâh-u Teâlâ ebedî olan âhiret hayâtımıza göre çok kısa olan şu dünyâda cümlemizi âmâl-i sâlihaya muvaffak eyleyip cennetiyle ve cemâliyle şerefyâb eylesin. Âmîn! 10 Muharrem 1441 / 9 Eylül 2019
77.00 ₺ -
Kuranı Kerimde Geçen Otuz Yedi Tehlilat
Kurân-ı Kerîmde Geçen ve Bütün Hastalıkların Şifâsı ve Belâların Defi İçin Okunacak Otuz Yedi (37) Tehlîlât (Kelime-i Tevhîd) Kur’ân-ı Kerîm’i bizlerin maddî-mânevî şifâsı için inzâl buyuran Allâh-u Te‘âlâ’ya sonsuz hamd-ü senâlardan ve: “Şifâsını Kur’ân’dan aramayana Allâh-u Te‘âlâ şifâ vermesin.” (es-Süyûtî, Câmi‘u’l-ehâdîs, rakam:23853, 21/407; el-Kurtubî, et-Tefsîr, 10/315; ‘Alî el-Müttakî, Kenzü’l-‘ummâl, rakam:28106, 10/9) buyuran Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz’e, Ehl-i Beyti’ne ve sahâbesine sınırsız salât-ü selâmlardan sonra! Herkesin mâlûmu olduğu üzere; zikirlerin en fazîletlisi Kelime-i Tevhîd’dir ki tehlîl de Kelime-i Tevhîd söylemekten ibârettir. Ulemânın tesbîti vechile; Kur’ân-ı Azîmüşşân’da 37 âyet-i kerîmede Allâh-u Te‘âlâ’dan başka ilâh bulunmadığını ifâde eden tehlîl zikri mevcuttur. İmâm-ı Beyyûmî ve Hâdimî (Rahimehumellâh) gibi bâzı ulemâ bunları okumanın bâzı havâs ve fazîletlerini beyân etmişlerdir. Abdülhakîm (Rahimehullâh) bu tehlîlâtı evliyânın kutbu Seyyid Ahmed er-Rifâ‘î (Kuddise Sirruhû)dan rivâyet etmiştir. Ahmed Zıyâüddîn Gümüşhânevî (Kuddise Sirruhû) da bütün evliyânın ve ulemânın hızb (vird)lerini cem ettiği 2000 sayfalık “Mecmû‘atü’l-ehzâb” isimli eserinin 1. cildinin 290-294. sayfalarında bu âyetlerin tümünü bâzı ilâvelerle berâber cem etmiş ve bu virde “Hızbü Tehlîlâti’l-Kur’âni’l-‘Azîm” ismini vermiştir. İşte biz bu risâlede sizlere bu hızbi, havâssını ve mânâlarını zikredeceğiz. Allâh-u Te‘âlâ cümlemizi bu tehliller hürmetine maddî-mânevî her türlü sıkıntıdan ve hastalıktan halâs eyleyip Kelime-i Tevhîd ile çene kapamayı bizlere nasîb eylesin. Âmîn!
49.50 ₺ -
El Kadr Suresinin Faziletleri
“Her kim Kadr Sûresi’ni okursa kendisine Ramazân (-ı Şerîf) ayını oruçla geçirmiş ve Kadir Gecesi’ni ihyâ etmiş kimse gibi ecir (sevap) verilir.” Ey kāri-i kerîm (Kıymetli Okuyucu)! Rahmân ve Rahîm olan adıyla (başlıyorum). Bütün hamdler âlemlerin Rabbi olan Allâh-u Te‘âlâ’ya mahsustur. Salât-ü selâm Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)e, Ehl-i Beyti’ne ve sahâbesinin tümünün üzerine olsun. Âmîn! Bizlere bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesi’ni ihsân ettiğini bildirmek üzere Kadr Sûre-i Celîlesi’ni inzâl buyuran Allâh-u Te‘âlâ’ya sonsuz hamd-ü senâlar eder, Kadr Sûresi’nin nüzûlünün yegâne vesîlesi olan Muhammed Mustafâ (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)e ve Kadr Sûresi’ni en iyi sûrette tilâvet eden ashâbına, özellikle Kadr Sûresi’nin fazîletlerini beyân eden Ehl-i Beyti’ne sınırsız salât-ü selâmlar ederim. Şunu ifâde etmek isterim ki; bizlere Kadir Gecesi’nin bağışlandığını açıklayan Kadr Sûre-i Celîlesi’nin Allâh-u Te‘âlâ nezdinde ne kadar kadr-u kıymete sâhip olduğunu ve maddî-mânevî hâcetlerin husûlü (isteklerin meydana gelmesi) husûsunda bu sûreyi okumanın ne kadar çok havâssı (özel fazîletleri) bulunduğunu bugüne kadar mütâlaa ettiğim eserlerde görünce bu mübârek sûreyi ne zaman, hangi sayı üzere okumamızın bizlere dünyâ ve âhirette neler kazandıracağını beyân sadedinde bir risâle telîf etmeyi münâsip gördüm. Böylece risâlemiz beş bölümden derlenmiş oldu ki: Birinci bölüm: “Kadr Sûresi’nin Fazîletleri Hakkında Hadîs-i Şerîfler” başlığı altında kaydedilmiştir. İkinci bölüm: “Kadr Sûresi’ni Belli Vakitlerde Okumakla İlgili Sahâbe-i Kirâmdan, Ehl-i Beyt İmamlarından ve Meşâyihtan Rivâyetler” başlığı kaydıyla tasnîf edilmiştir. İmâm-ı Şâfi‘î’nin en büyük talebesi ve yakını İmâm-ı Müzenî (Rahimehümellâh) şöyle demiştir: “Bir kitap yetmiş kere gözden geçirilse de mutlakā onda bir hatâ bulunur. Çünkü Allâh-u Te‘âlâ Kendi Kitabı dışında hiçbir kitabın hatâsız olmamasına karar vermiştir.” Yine İmâm-ı Müzenî (Rahimehümellâh) şöyle demiştir: “(Üstâdım) İmâm-ı Şâfi‘î (Rahimehullâh)a (kendisine âit) ‘er-Risâle’ kitabını seksen kere okudum. Her keresinde illâ bir hatâ buluyordu. Bunun üzerine İmâm-ı Şâfi‘î (Rahimehullâh): ‘(Yâ Rabbi!) Beni (ilim cihetinden) ziyâde et. Allâh-u Te‘âlâ Kendi kitabından başka hiçbir kitabın sahîh (hatâsız) olmamasına kesin karar vermiştir.’ buyurdu.” (‘Abdülazîz el-Buhârî, Keşfü’l-esrâr ‘an usûli Fahri’l-İslâmi’lPezdevî, 1/9; İbnü ‘Âbidîn, Reddü’l-Muhtâr, 1/60)
121.00 ₺ -
Aişe Validemizin Evlilik Yaşı
Şu bilinsin ki; yaşamakta olduğumuz şu günlerde İstanbul Sözleşmesi’nin iptali söz konusu olunca eşcinselliği savunan birtakım guruplar Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz’in Âişe annemizle hâşâ çocuk yaşta evlendiği iftirâsını ortaya atarak Müslümanları rahatsız etmeye çalıştılar. Tabî ki bu, ilk olarak onların ortaya attıkları bir iftirâ değildir. Evvelce bâzı müsteşrik (özellikle dînî konularda doğu dünyâsının ilimlerini araştıran ve bâhusûs İslâm ilimlerini inceleyen) kâfirler de bu iftirâları dillendirmişlerdir ki Avrupa’da Dozy denen kâfir, Türkiye’de de evvelce müftülük yapıp daha sonra mürted olan Turan Dursun kâfiri bu konuyu gündeme getirmişlerdi. İşte biz şu anda tekrar hortlatılmaya çalışılan bu iftirâyı bu risâlemizde ilmî ve kavî (çok güçlü) delillerle inşâallâh çürüteceğiz. Biz bu risâlemizin birinci bölümünde Rasûlüllâh (Sallellâhu Te‘âlâ Aleyhi ve Sellem) Efendimiz’in dönemindeki evlilik yaşlarıyla ilgili genel mâlûmâtı üç babda değerlendireceğiz. İkinci bölümde ise Âişe (Radıyallâhu Te‘âlâ Anhâ) Vâlidemiz’in Rasûlüllâh (Sallellâhu Te‘âlâ Aleyhi ve Sellem) Efendimiz ile evlendiği dönemde yaşının büyük olduğuna dâir delilleri sekiz başlık altında sizlere arz edeceğiz. Maksadı hidâyete erişmek olanlara zikrettiğimiz deliller elbette yeterli gelecektir. Derdi fitne çıkarıp insanları İslâm’dan uzaklaştırmak olanlara ise cehennem kâfî gelecektir. Allâh-u Te‘âlâ bizlere husn-i ifâde, sizlere de husn-i istifâdeler nasîb eylesin. Âmîn! 1 Cemâziyelâhir 1442 / 14 Ocak 2021
46.00 ₺ -
İki Ayeti Kerimenin Sırları
Cübbeli Ahmet Hocaefendi'nin Yeni Kitabı 29 Harf Sadece Kendilerinde Bulunan, Bütün Dileklerin Kabûlüne ve Hastaların Şifâsına Vesîle Olan... "İki Ayet'i Kerime'nin Sırları"
68.75 ₺ -
Emrazı Sariye 2 Bulaşıcı Hastalıklar
Bulaşıcı hastalıkları geçmiş ümmetler için azap, bu ümmet için ise rahmet ve şehâdet (şehîdlik) vesîlesi kılan Allâh-u Te‘âlâ’ya sonsuz hamd-ü senâlar olsun. Nihâyetsiz salât-ü selâmlar kendisi hürmetine azapların rahmete dönüştüğü Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)in, kendilerinin yüzü suyu hürmetine salgınlardan Allâh-u Te‘âlâ’ya sığındığımız Ehl-i Beyti’nin ve tâûn gibi bulaşıcı hastalıklar nedeniyle şehîd olan ashâbının ve cümle sahâbesinin üzerine olsun. Şu bilinsin ki; bu risâle “Corona” adıyla ortaya çıkan bulaşıcı bir hastalığın Çin’de başlayıp tüm dünyâyı sarması ve bizim memleketimize de uğraması nedeniyle telîf edilmiştir. Bu risâle; bulaşıcı hastalıkların geçmiş ümmetler hakkında büyük bir azap olduğu hâlde bu ümmet hakkında ne türlü keffâretlere ve türlü rahmetlere sebep olacağı ve ölümle sonuçlanırsa şehîdliğe vesîle olacağını beyân etmektedir. Ayrıca bundan korunma ve kurtulma sebepleri hakkında hadîs-i şerîf ve rivâyetlerde zikredilen duâların beyânı gibi önemli konuları ihtivâ etmektedir. Tabî ki bütün belâlar nefislerimizin şerlerinden kaynaklanmaktadır. Nitekim وَمَٓا اَصَابَكُمْ مِنْ مُص۪يبَةٍ فَبِمَا كَسَبَتْ اَيْد۪يكُمْ وَيَعْفُوا عَنْ كَث۪يرٍۜ “Size isâbet eden herhangi bir musîbet, kendi ellerinizin (bi’l-fiil) kazanmış olduğu (kötü) şeyler(in uğursuzluğu) sebebiyledir. Yine de O, birçoğunu affetmekte (ve onlara cezâ vermemekte)dir. (Aksi takdirde yeryüzünde hiçbir canlı bırakacak değildir.)” (eş-Şûrâ Sûresi:30) kavl-i şerîfi bu hakîkati nâtıktır. Bütün belâların günahlarımız sebebiyle başımıza geldiği husûsundaki bâzı hadîs-i şerîfleri risâlemizin içinde bulacaksınız. Hazreti Mevlânâ (Kuddise Sirruhû) da: أَبْر بَرْ نَابَدْ پَي۪ى مَنْعِ زَكَاةْ وَزْ زِنَا أُفْتَدْ وَبَا أَنْدَرْ جِهَاتْ “Zekâtlar tam verilmediğinden bulutlar gelmiyor, Zinâ çoğaldığındandır ki altı yönden vebâ yayılıyor.” beyitlerinde zekât verme farzı terk edildiğinden dolayı yağmurların yağmamasından, mahsullerin eksikliğinden ve bereket kalmadığından bahsediyor. Vebâ gibi bulaşıcı hastalık mikroplarının da zinâ gibi fuhşiyât yüzünden yayıldığına dikkat çekiyor. Zâten Abbâs (Radıyallâhu Te‘âlâ Anh)ın, yağmur duâsı öncesinde buyurmuş olduğu: اَللّٰهُمَّ إِنَّهُ لَمْ يَنْزِلْ بَلَاءٌ إِلَّا بِذَنْبٍ وَلَمْ يُكْشَفْ إِلَّا بِتَوْبَةٍ “Ey Allâh! Şu bir gerçektir ki; her belâ(ya sebep olan kader) mutlakā bir günah sebebiyle (gökten) inmiştir ve o (yazının meydana getirdiği sıkıntı) ancak tevbe ile açılmıştır.” (ed-Dînevrî, el-Mücâlese, rakam:727, 3/102; İbnü ‘Asâkir, Târîhu Medîneti Dimeşk, 26/358; İbnü Hacer el-‘Askalânî, Fethu’l-Bârî Şerhu Sahîhi’l-Buhârî, rakam:1010, 2/497; el-Kastallânî, İrşâdü’s-sârî, rakam:1010, 2/238; Aynı mlf., el-Mevâhib, 3/374) şeklindeki âyet ve hadîslere dayanan bu beyânı da aynı noktaya temâs etmektedir. Hâl böyle olunca bizlere de bütün günahlarımızdan tevbe-i nasûh ile Allâh-u Tebârake ve Te‘âlâ’ya dönerek çokça tevbe istiğfâr etmek düşüyor.
121.00 ₺ -
Emrazı Sariye 1 Bulaşıcı Hastalıklar
Emrazı Sariye Bulaşıcı Hastalıklar ve Korunma Yolları Bulaşıcı hastalıkları geçmiş ümmetler için azab bu ümmet için ise rahmet, şehadet ve şehîdlik vesilesi kılan Allahü Tealaya sonsuz hamd-ü senâlar olsun. Nihâyetsiz salât-ü selâmlar kendisi hürmetine azapların rahmete dönüştüğü Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)in, kendilerinin yüzü suyu hürmetine salgınlardan Allâh-u Te‘âlâ’ya sığındığımız Ehl-i Beyti’nin ve tâûn gibi bulaşıcı hastalıklar nedeniyle şehîd olan ashâbının ve cümle sahâbesinin üzerine olsun. Şu bilinsin ki; bu risâle “Corona” adıyla ortaya çıkan bulaşıcı bir hastalığın Çin’de başlayıp tüm dünyâyı sarması ve bizim memleketimize de uğraması nedeniyle telîf edilmiştir. Bu risâle; bulaşıcı hastalıkların geçmiş ümmetler hakkında büyük bir azap olduğu hâlde bu ümmet hakkında ne türlü keffâretlere ve türlü rahmetlere sebep olacağı ve ölümle sonuçlanırsa şehîdliğe vesîle olacağını beyân etmektedir. Ayrıca bundan korunma ve kurtulma sebepleri hakkında hadîs-i şerîf ve rivâyetlerde zikredilen duâların beyânı gibi önemli konuları ihtivâ etmektedir. Tabî ki bütün belâlar nefislerimizin şerlerinden kaynaklanmaktadır. Nitekim وَمَٓا اَصَابَكُمْ مِنْ مُص۪يبَةٍ فَبِمَا كَسَبَتْ اَيْد۪يكُمْ وَيَعْفُوا عَنْ كَث۪يرٍۜ “Size isâbet eden herhangi bir musîbet, kendi ellerinizin (bi’l-fiil) kazanmış olduğu (kötü) şeyler(in uğursuzluğu) sebebiyledir. Yine de O, birçoğunu affetmekte (ve onlara cezâ vermemekte)dir. (Aksi takdirde yeryüzünde hiçbir canlı bırakacak değildir.)” (eş-Şûrâ Sûresi:30) kavl-i şerîfi bu hakîkati nâtıktır. Bütün belâların günahlarımız sebebiyle başımıza geldiği husûsundaki bâzı hadîs-i şerîfleri risâlemizin içinde bulacaksınız. Hazreti Mevlânâ (Kuddise Sirruhû) da: أَبْر بَرْ نَابَدْ پَي۪ى مَنْعِ زَكَاةْ وَزْ زِنَا أُفْتَدْ وَبَا أَنْدَرْ جِهَاتْ “Zekâtlar tam verilmediğinden bulutlar gelmiyor, Zinâ çoğaldığındandır ki altı yönden vebâ yayılıyor.” beyitlerinde zekât verme farzı terk edildiğinden dolayı yağmurların yağmamasından, mahsullerin eksikliğinden ve bereket kalmadığından bahsediyor. Vebâ gibi bulaşıcı hastalık mikroplarının da zinâ gibi fuhşiyât yüzünden yayıldığına dikkat çekiyor. Zâten Abbâs (Radıyallâhu Te‘âlâ Anh)ın, yağmur duâsı öncesinde buyurmuş olduğu: اَللّٰهُمَّ إِنَّهُ لَمْ يَنْزِلْ بَلَاءٌ إِلَّا بِذَنْبٍ وَلَمْ يُكْشَفْ إِلَّا بِتَوْبَةٍ “Ey Allâh! Şu bir gerçektir ki; her belâ(ya sebep olan kader) mutlakā bir günah sebebiyle (gökten) inmiştir ve o (yazının meydana getirdiği sıkıntı) ancak tevbe ile açılmıştır.” (ed-Dînevrî, el-Mücâlese, rakam:727, 3/102; İbnü ‘Asâkir, Târîhu Medîneti Dimeşk, 26/358; İbnü Hacer el-‘Askalânî, Fethu’l-Bârî Şerhu Sahîhi’l-Buhârî, rakam:1010, 2/497; el-Kastallânî, İrşâdü’s-sârî, rakam:1010, 2/238; Aynı mlf., el-Mevâhib, 3/374) şeklindeki âyet ve hadîslere dayanan bu beyânı da aynı noktaya temâs etmektedir. Hâl böyle olunca bizlere de bütün günahlarımızdan tevbe-i nasûh ile Allâh-u Tebârake ve Te‘âlâ’ya dönerek çokça tevbe istiğfâr etmek düşüyor.
121.00 ₺ -
Ezkar ve Deavat Külliyatı 2.Cilt
Dâreyn Saâdeti Kazanmak İçin Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)'den ve Sâlihlerden Rivayet Edilen Fazîletli Sûre-i Celîle ve Âyet-i Kerîmelerden İbâret MUHTEVİYAT -Sabah ve Akşam Vakitleri Her Devrettiğinde Okunacak Sûre-i Celîleler, -Âyeti-i Kerîmeler, Fazîletli Duâlar ve Zikirler -Sâdece Sabahları ve Yalnızca Akşam Olduğunda Okunacaklar
203.50 ₺ -
Evladı Rasul Hazaratı
“(Habîbim! Bütün ümmetine): ‘Ben buna mukābil (size İslâm’ı öğretmem karşılığında) sizden hiçbir menfaat istemiyorum, lâkin o (Alî, Fâtıme ve onların çocukları gibi) yakınlar(ım) hakkında sevgi müstesnâ. (Zîrâ onları sevmenizi sizden bekliyorum ve zâten sizin üzerinizdeki haklarımdan dolayı bunu hak ediyorum.)’ de. Artık her kim (Benim Habîbim’in Ehl-i Beyti’ni sevmek gibi) güzel bir amel kazanırsa, onun hakkında Biz kendisine (sevap katlaması yaparak) bir güzellik artırırız. Şüphesiz ki Allâh, (kullarının günahlarını çokça örten bir) Ğafûr’dur, (en ufak bir ameli dahî bolca mükâfatlandıran bir) Şekûr’dur.” İmâm-ı Şâfi‘î’nin en büyük talebesi ve yakını İmâm-ı Müzenî (Rahimehumellâh) şöyle demiştir: “Bir kitap yetmiş kere gözden geçirilse de mutlakā onda bir hatâ bulunur. Çünkü Allâh-u Te‘âlâ Kendi Kitabı dışında hiçbir kitabın hatâsız olmamasına karar vermiştir.” (el-Hatîb, Mûzıhu evhâmi’l-cem‘ı ve’t-tefrîk, 1/14) Ey kāri-i kerîm (kıymetli okuyucu)! “Bir ayıp görürsen (aleyhime konuşacağına) o (hatâyı düzelterek) boşluğu kapat, ne kadar yüce ve üstündür kendisinde ayıp bulunmayan O Zât!” (el-Haskefî, ed-Dürru’l-muhtâr, 6/812)
88.00 ₺ -
Ezkar ve Deavat Külliyatı 1.Cilt
Dareyn Saadeti Kazanmak İçin Resulullah Sallahu Aleyhi ve Sellemden ve Salihlerden Rivayet edilen Faziletli Surei Celile ve Ayeti Kerimeler Duanın Fazileti ile İlgili konular Uyanış Kazai Hacet ve Giyinme Hallerinde Abdest Alırken Teheccüd İmsak ve Güneşin Doğuş Batış Vakitlerinde Okunacaklar
203.50 ₺ -
4000 Sünnet Müstehab Ve Edepler 2.Cilt
Bütün hamdlerKur’ân-ı Kerîmi’nde: “(Ey insanlar!) Eğer siz Allâh’ı seviyor olduysanız, bana hakkıyla uyun ki Allâh da sizi sevsin (sizden râzı olup sevap versin) ve sizin için günahlarınızı örtsün.”(Âl-i İmrân Sûresi:31) demesini Habîbi’ne emir buyuran Allâh-u Te‘âlâ’ya mahsustur. Sonsuz salât-ü selamlar Irbâzibni Sâriye(RadıyallâhuAnh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîflerinde: “Sizden kim (benim ardımdan) yaşayacak olursa çok ihtilaf (fikir ayrılıkları) görecektir. (Şerîatte aslı olmayıp dînî konularda) sonradan çıkartılan (bidat) işlerden sakının.Çünkü şüphesiz onlar tam bir sapıklıktır. Artık içinizden her kim buna (ihtilaf zamânına) kavuşursa,benim sünnetime ve hidâyete erdirilmiş olan o râşidhalîfelerin sünnetine sarılsın. (Hattâ bununla da yetinmeyip) siz onları azı dişlerinizle ısırın.” (et-Tirmizî, es-Sünen, el-‘Ilm:16, rakam:2676, 4/408; EbûDâvûd, es-Sünen, es-Sünne:6, rakam:4607, 2/611)buyuran Rasûlüllâh(Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in, ona hakkıyla tâbi olan sahâbe-i güzînhazarâtının ve kıymetli Ehl-i Beyti’nin üzerine olsun. Âmîn! Elinizdeki bu kıymetli eser kendilerine îtimâd ettiğim ve çok güvendiğim fıkıh âlimlerinden; Hüsamettin Hoca Efendi, Fatih Hoca Efendi, Abdullah Hoca Efendi ve Emin Ali Hoca Efendi tarafından kaleme alınmıştır. Bu eserde, Rasûlüllâh(Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)Efendimiz’inbeyân ettiği hayat düsturları; sünnetler, müstehaplar ve edepler bir araya getirilmeye çalışılmıştır. Tabî sünnet ve müstehaplarihâta edilemeyecek derecede çok olduğundan bu hususta kimse iddiâda bulunamaz. Lâkin zâhir olan ve herkese lâzım olanlar bu eserde cemedilmişir. Allâh-u Te‘âlâ cümlemizi bu eserden müstefîd eyleyerek dünyâ ve âhiretimizimâmûr eylesin. Âmîn!
266.75 ₺ -
-
Adetli Hanımlar İçin Koruyucu Dualar
Cübbeli Ahmet Hoca Efendinin hazırlamış olduğu bu kitapta; Adetli hanımlar için cinlerden, büyülerden ve şerlerden koruyucu dualar bulunmaktadır.
63.25 ₺