-
Güldeste
Şiir, görülmez; ancak kalbe doğabilir. Kalpleri titreten de, çizik çizik eden veya süsleyen de bir hissin ilhamıdır genellikle; bir zamanın akışı, bir ruh sıkıntısı yahut bir hazzın coşmasıdır. Heykel gibi, resim gibi bütüne dayalı bir sanata dönüşüveren bu küçük kitap, edebiyat dünyasında ünlü olmuş simalara ait, orada burada rastladığımız küçük anekdotların derlemesinden ibarettir. Büyük insanların şakaları, konuşmaları, hatta küfürleri de büyüktür. Eskilerin "Taşı gediğine koymak" dedikleri birtakım espriler ise konuşma anında birdenbire kalbe doğan bir ilhamın ürünleridir. Manzum olsun, mensur olsun konumuzun ağırlık noktasını oluşturan bu esprilerin birçoğu düşünülerek ve planlanarak söylenmediği için, gerçekten büyük sözler olarak kabul edilirler.
105.85 ₺ -
Baki
Güzeller mihribân olmaz dimek yanlışdur iy Bâkî Olur Vallâhi Billâhi heman yalvarı görsünlerEy Bakî! Güzellerde sevgi ve muhabbet olmaz demek yanlıştır. Hem Vallahi, hem Billahi olur; yeter ki (âşıklar) yalvarı görsünler (veya sevgililer "yalvar" adı verilen parayı görsünler.)
6.08 ₺ -
Nedim
Nedim namına bir şair-i cihan var imiş Kemend-i zülfüme düşsün ilahî ol ayyar Nedim adında bir cihan şairi var imiş; Tanrım, inşallah o söz sihirbazı benim zülüflerim kemendine düşsün!..
6.08 ₺ -
Aşina Güzeller
Yüksek medeniyetler, millete ait maddî ve manevi değerlerin tümünü, zaman içerisinde kendisine has duyuş, düşünüş ve ifade ediş tarzı ile kültürlerine sindirirler ve gelecek nesillerini onunla korumuş olurlar. Osmanlı medeniyetinin söze verdiği değer, nesirden ziyade şiirde kendini göstermiş ve en çarpıcı, en gizemli ifadeler daima şairlerce telâffuz edilegelmiştir. Divan şiiri, asırlardan süzülerek akan bir kültür tecrübesinin sarraf titizliğiyle işlenmiş bir ifadesinden ibarettir. Kitabımızın sayfaları arasında gezinirken klâsik şiir zevkimizin güzellerine rastlayacağınızı ve onlarla, aranızda bir göz ve ses aşinalığı bulacağınızı umuyoruz. Çünkü onlar, bizatihi biz demektir, siz demektir.
108.77 ₺ -
Kırklar Meclisi
Millî olmadan milletler olunmaz. Kendimizi bilmeden, başkalarına kimliğimizi nasıl bildirebilelim? Millî hafızamız, atalarımızı ve bize bıraktıkları mirası tanımakla zenginleşecektir. Onların pek çoğu, bugün ibretler okunacak ömürler yaşamışlar, bizim zaman zaman karşılaştığımız hâllerle karşılaşmışlar, bir miktar da bize hayret ve gıpta telkin eden işler başarmışlardır. Yaptıkları ve yapamadıkları, söyledikleri ve dinletemedikleri, yazdıkları ve okutamadıklarıyla bize hem ibret hem de örnek olan atalarımızın hayat hikâyeleri, biraz da bizim bugünkü hayat hikâyelerimizdir. Gönüllerimizin o meclisleri özlemesi, hiç şüphesiz, onların bizim meclisimize gönüllerini bırakarak bir gönül medeniyeti kurmak istemelerindendi. Bu çalışmada, o gönül medeniyetinde yaşamış kırk kişinin hayatından kesitler yer alır.
83.95 ₺ -
İki Dirhem Bir Çekirdek
Anlatımı güzelleştirmek, savunulan fikir ve düşünceyi daha etkili kılmak üzere her dilde kalıplaşmış bazı sözler bulunur. Atasözleri, dua ve temenni cümlecikleri, sövgü ve ilençler. bilmece ve tekerlemeler... Bu tür kalıplaşmış sözler arasında, dilin bünyesinde en sık rastlanılanlar ise deyimlerdir. Dilin bünyesinde kalıplaşmış ve kökleşmiş olarak değişmeden kullanılan deyimler, hiç şüphe yok ki anlatıma canlılık ve güç katarlar. Bu sayede düşüncelerin ve olayların muhataba daha etkili biçimde yansıtıldığı bir gerçektir. Bazı kişilerle ilgili anılar ve hikâyeler, tarihten alınmış olaylar, vs. deyimlerin ortaya çıkış nedenleri arasında ön sıraları paylaşırlar. Bu bakımdan deyimlerin kaynaklarını arayıp bulmak, oldukça meşakkatli bir iştir. Bazen rastgele bir sayfada, bazen bir dipnotta, bazen de hiç ummadığınız bir el yazması sayfasında bir deyimin ortaya çıkış hikayesiyle karşılaşmak mümkündür. Deyimlerimizin ortaya çıkış hikâyelerini bilmenin, dilimizin kültüre yansıyan yüzüne bir renk katacağı kesindir. Umarız, bu konuda daha geniş araştırma yapacaklar için bu küçük kitap bir başlangıç olur.
91.25 ₺ -
Müstesna Güzeller
Bu kitap, bilimsel bir gayretin ürünü olmaktan çok, öz kültürümüze karşı hissedilen bir vefa borcunun yerine getirilmesi için düzenlenmiştir ve yazdığımız makaleler arasından seçilen 50 adet yazıyı içerir. Divan şiiriyle tarihî ve şimdiki hayatımızı buluşturma gayesiyle kaleme alınan bu yazılarda tuttuğumuz yol, yüründükçe uzayan ve her durağında bir başka hayranlıkla seyrettiğimiz, asude güzellikleri olan bir yoldur. O vadide görülecek daha nice menziller, gidilecek daha nice yollar vardır. Buyurunuz bu güzellikleri beraberce seyredelim ve sohbetlerle yoldaşlık kuralım. Zaten gayemiz de altı yüzyıl boyunca soluduğumuz bir güzellikler manzumesini, sizlere yeniden tanıtabilmek ve sevdirebilmektir. Rastladığımız o müstesna güzellikleri sizinle paylaşmaktan mutluyuz.
108.77 ₺ -
Şairlerin Dilinden
Şairler vardı... Şiiri gönülde duyup fikirde hummaya dönüştürerek tam altı asır yaşamışlardı. Onlar, yürekleri ürpertmekten ziyade, zihni sarhoş etmek için mısralar yazarlardı. Aynı dilber için sevdaya tutulup sonsuz acılar çekerlerken, aynı medeniyetin genel kabulleri içerisinde bilimin, sanatın, felsefenin, edebiyatın tarihini oluştururlardı. Asırlar geçse de hiç değişmeyen acılarının terennümüyle akılları ürperten bu silsile, aynı kaderi yaşamak üzere hak edilmiş gönül erleri gibiydiler.
142.35 ₺ -
Divan Edebiyatı
Edebiyatsız millet, dilsiz insana benzer. Altı asırlık Osmanlı çınarının asude bir gölgesi olan divan edebiyatı da atalarımızı bize gösteren bir ayna, onları bizimle konuşturan bir ilham ve aradaki tanışıklık bağlarını sağlamlaştıran bir vasıtadır.Her şeyiyle bizim olan eski Türk şiirini tanımak için biz bir kapı aralamaya çalıştık. O kapıdan girenlerin eski güzellikleri yeniden keşfetme fırsatı bulacaklarına inanıyoruz.
69.35 ₺ -
Perişan Gazeller
Bu kitaptaki gazeller, hem kronolojik tasniften uzak kalmış, hem tesadüfen ses kaydı yapılmış, hem de yüzyıllar sonra şairlerinin pejmürde evrakı arasından tesadüfen seçilmiş olmak bakımından perişan sıfatını üzerinde taşıyordu. Bu yüzden adına \"Perişan Gazeller\" dedik. Divan şiirinden tanıdığımız, sabah mahmuru bir sevgilinin yastık üzerine dağılmış saçları gibi... Her bir telinde ayrı bir güneş parlar, her bir kıvrımında farklı bir dünya görülür. Perişan Gazeller, bir medeniyetin, kaybolduğu yerde bulunmuş hazineleri gibidir, okurken bunu hissedeceksiniz.
65.70 ₺ -
Gül Şiirleri
Gül!.. Şarkın ateş renkli çiçeği! Mazlume; bir güle taktığım ad. Sen her çağda yeniden doğar, her bahçede yeniden açarsın mazlume, yanmak ve yakmak için. Yanışta mısın mazlume ve seni yandırmak için yarışta mı sefiller? Yanmaktan yakmaya an bulunmuyor mu gülüm?.. Sen bana mı benziyorsun mazlume?!.. Gel ağlaşalım... Mazlume!.. De bana, kim çizdi yüreğini serin acılarla?!.. Kim savurdu yapraklarını?!.. Kim düşürdü başından destarını?!.. Bir bülbül yanmasın mı? Dalına konmasın mı? Aşkına kanmasın mı mazlume, adını anmasın mı? Eleminle kuruyunca can evi, gazele dönmesin mi?!..
35.77 ₺ -
Kahve Molası
Bir kahve molasından meram, bir çift sözdür ki, o söz ruhumuzu dinlendirsin, dimağımızı sarhoş etsin. Hani denilmiştir: "Gönül ne kahve ister ne kahvehane Gönül sohbet isler kahve bahane." Bu kitabın içindekiler de bir kahve molasında okunabilecek, belki okumayı eğlenceye dönüştürebilecek küçük hikâyeler, hatıralar, nükteler ve bercestelerden ibarettir. Bu satırlar arasında verilecek bir kahve molasında, yahut bir kahve içiminde olsun açılacak bu sayfalarda geçmiş zamanların neşeleri ve sevinçlerini, hüzünlerini ve acılarını görmek, hissetmek, yaşamak ve ibret almak, kahve tadında lezzetlerle tanışmak pekâlâ mümkündür. Ve biz onları keşfettiğimiz vakit adını tarih koyarız.
164.25 ₺ -
Hayriyye
Klasik edebiyatımızın önde gelen temsilcilerinden biri olan nabi'nin değerli eseri, 1857' de Paris'te Türkçe aslı ve Fransızca tercümesiyle birlikte, Pavet de Courteille verilen değer nispetinde yaşar ve yücelir. Hayriyye, hikmet şairi Nabi'nin en tanınmış eseridir. Halep'te iken oğlu Ebu'l Hayr adına telif ettiği bu mesnevi için bir görgü, öğüt ve ahlak kitabıdır denilebilir. Bu bakımdan edebniyatımızın, sahasındaki en sevilen ve yararlanılan klasik eseridir.
105.85 ₺ -
Şeyh Galip
Gencinede resm-i nev gözettim.Ben açtım o genci ben tükettim. Söz hazinesinde yeni bir üslup gözettim; Ben açtım o hazineyi, yine ben tükettim.
6.08 ₺ -
Nabi
Nabi ile ol afeyin ahvalini nakl et Efsane-i Mecnun ile Leyla'dan usandık Biraz da Nabi ile sevgilisi olan afetin aşklarından bahset; Mecnun ile Leyla'nın hikayesinden usandık artık!..
6.57 ₺ -
Nefi
Tuti-i mucize-gayem ne desem laf değil, Çerh ile söyleşemem ayinesi saf değil. Mucize gibi sözler söyleyen bir papağanım ben, söylediklerimi alelade zannetmeyiniz sakın! Felek ile söyleşmeye tenezzül etmem ben, çünkü onun gönül aynası saf (berrak) değil!
6.08 ₺ -
Naili
Kültür savaşlarının yapıldığı günümüzde aydın kimliğine / sahip olacak insanlar, mutlaka kendi klâsiklerini tanımak ve ` geçmiş güzellikleri gözler kamaştıran kültür hazinelerinden yararlanmak zorundadır. Kapı Yayınları olarak bizler, Türk klâsik şiirinin söz ustalarından on adedine ait gazellerin yer aldığı bazı cep kitapları hazırlamayı bir kültür hizmeti olarak gördük. Türk klâsik şiirinin ister lirik ve âşıkane, ister rindane ve şûhane, isterse mistik ve felsefî eda ile söylenmiş gazellerini, ama mutlaka en "Şahane Gazeller"ini sizlere sunmayı plânladık. Böylece elinize ulaşan her kitapçıkta, ünlü bir şairin yine ünlü gazellerinden ve güzelliklerinden örnekler bulacaksınız. Hepsi bizim olan, bizim atalarımız olan, bize ait duyguları, aşkları anlatmış olan bu şairlerin dizelerini okudukça, inanıyoruz ki, onlarla aramızdaki tanışıklık bağları pekişecek ve eski asude zevklerden yeni ve estetik bakış açıları devşireceğiz. Belki şimdiki şairlerimiz o gazellerden damıtılmış ilhamlar ile soneler yazacak, belki şimdiki âşıklar sevgililerine yeni sevgi sözcüklerini bu dizelerden devşirerek fısıldayacaklardır. Buna çok ama çoook ihtiyacımız var.
32.85 ₺ -
Aşki
Vasf-ı dendanınla dürr-i nazma deryadır gönül Nutk sahil, akl gavvas u dürr-i şehvar şi'r Ey sevgili! Gönlüm, senin dişlerinin özelliklerini anlatmak bakımından şiir dizeleri gibi incilere bir denizdir gönlüm. Öyle ki, bu denizde sözler sahil, akıl dalgıç, şiir de şahlara yaraşır yegane incidir!..
32.85 ₺ -
Ahmed Paşa
Ey fitnesi çok, kavli yalan, yandım elinden Bir naz ile bin gönül alan, yandım elinden Ey (süzgün bakışıyla aşıkları arasında) fitneler çıkaran ve söz verip de sözünde durmayan sevgili, yandım elinden! Ey bir nazlı tavır ile bin gönlü kendine bağlayan güzel, yandım elinden!.. Ahmed Paşa Şahane Gazeller 10 - İskender Pala - Kapı Yayınları
35.77 ₺ -
Kırkıncı Kapı
Hiç ikiyüzlü olmadın bana karşı, değil mi? En azından öyle olduysan bile, bana hissettirmediğin için minnettarım sana, Fuzuli’yi, Baki’yi, Galib’i, Nedim’i yeniden gündemine aldığın, onlarla arandaki uzak mesafeleri kalemimin ucundan damlayan mürekkeplerle boyadığın ve kendi medeniyet birikimimizi yeniden keşfe çıktığın için pişman olduğunu hiç sanmıyorum. Üstelik ey okuyucu, düşün hele, acaba gök kubbenin altında gül ve bülbülle alışık, şiir ve aşkla barışık seninle benim gibi kaç bahtiyar kul vardır ve kaç insan bir hayatı bu kadar derinlikli yaşar?!.. Çevrene bir bak istersen, aşkı ve sevgiyi, şiiri ve şarkıyı, çiçeği ve böceği ıskalayıp da mutlu yaşayabilen kim var?!.. Seninle ben ey okuyucu, seninle ben... Söyle Allah aşkına, ayrı mıyız?!..Bu mektup tertemiz bir gönül ile ta Kırkıncı Kapı’ya gidecekler için yazıldı vesselam...
65.70 ₺ -
Kadılar Kitabı
Elinizdeki küçük kitapçık, bilimsel bir iddiadan öte, kültürel bir gaye taşır. İstedik ki, kadılarla ilgili birtakım anekdotlar, epizotlar, uydurma da olsa tarihe yansımış öyküler ve fıkralar kenarda köşede kalmasın, derlenip iki kapak arasına girsin ve böylece okuyucu tarih boyunca hukuk serüvenimizle alâkalı fikirlerini kendisi oluştursun, eğer hukuk ile yakından ilgiliyse tavırlarını ona göre düzenlesin, eski meslektaşlarının hayatlarından kesitler görerek kendisini yeniden formatlayabilsin. Çünkü denilmiştir: Bulunmazsa adalet milletin efrâdı beyninde Geçer bir gün zemine, arşa çıksa pâye-i devlet Vatandaşlar arasında adalet ve eşitlik kaybolunca,itiban arşa çıkmış olsa da, devlet, bir gün yerin dibine geçer.
47.45 ₺ -
Kırk Ambar
Aşk ve sevgi... Tecellisi gönülde beliren, gönlü muhatap alan duygular... Belki biri diğerinin vasıtası, diğeri ötekinin hedefi. Asıl hedefe giden yolda kâh temrin, kâh oyalanıp aldanma... Aşk ve sevgi... İçinde muhabbet, alâka, yakınlık, dostluk, meveddet, mürüvvet ve daha pek çok insanî hasletlerin gizlendiği dünya... Bazen şefkatin, bazen himayenin, bazen merhametin adı. İlâhî anlamda yalnızca bir hedefe, "Sevgili"ye bakmak, beşerî anlamda ise aynı hedefe birlikte bakmak...İskender Pala, kendine özgü üslubuyla aşkı, hasreti, güzeli, güzelliği, şiiri, şairi, geçmişi ve geleceği, kısacası bizi anlatıyor ve okuyucuyu zaman içinde harmanlanıp demlenmiş hikâyelerle buluşturuyor.
101.47 ₺ -
Yunus Emre
Yunus, Anadolu'daki Türk şiirinin halka mâl olmuş en önemli mimarı, eseri ise yıkılmayan tek mimarîsidir. Onun efsaneleşen hayatı Anadolu insanının gönlüne, Mevlana'ların, Hacı Bektaş Veli'lerin, Hoca Dehhanî'lerin, Şeyyad Hamza'ların çağında parlayan bir yıldız gibi yansır.Yunus, şu Bizim Yunus, şu Aşık Yunus... Güzel Türkçemiz'in bayrak ismi... Bölümler: - Şiirin Efsane Yiğidi: Yunus Emre - Şiirler - Diğer Yunus'ların Şiirleri - Ansiklopedik Lügatçe
6.08 ₺ -
Aziz Mahmud Hüdayi
Yunus Emre Seyyid Nesîmî Eşrefoğlu Rûmî Aziz Mahmud Hüdâyî Ümmî Sinan Sun’ullah Gaybi Niyazi Mısrî İsmail Hakkı Bursevi Hasan Sezayi Edip Harâbî Sermâye-i sa’adet Hakdan inayet ancak Varlık tasarruf anın gayrisi âlet ancak Aziz Mahmud Hüdayi Gül ile Gülü Tartanlar 4 - Ömer Ceylan - Isbn: 9789944486170
43.80 ₺ -
Leyla İle Mecnun
Bir bütün idim ben Leylâ ile. Sense Leylâ'yım diyorsun. Sen Leylâ isen eğer; beni yakmaya hayalin yeter, takatim yok sana kavuşmaya. Varlığı olmayan bir zerreye aynadan ne fayda? Canım gideli hayli zamandır, cismindeki bir başka candır; bir özge candır. Sensin beni benden ayıran, uzaklaştıran. Ben yokum, senin tecellin var. Vuslatının ağır yükünü kaldıramam ki. Önceleri sen vardın, şimdi ben yok oldum. Manevi dünyamda dostum daima sensin. Dış görünüşe değer verme bahsi ortadan kalktı artık. Gönül çok önceleri sana koştu canım seninle gitti. Şimdiki canım Leylâ'ya değil, Mevlâ'ya yönelik. Bir'lik yolunda seninle olmam, yanarım. Şimdi, gözümün nuru, gönlümün aydınlığı! .. Ben maskaralığa nam salmışım nam salmışım bari sen bu yola girme. İçinden çıkma namus perdesinin. Mecnun olan benim; bana yaraşır delilik, kınamışlık. Şimdi git, aşk töresini, âşıklık geleneğini, maşuk gidişatını bozma. Gir şimdi, ey vefalı! Açtırma kötü söz arayanların dudaklarını; sakız verme dedikodu arayanların ağızlarına. Beni aramaya çıktığını âleme bildirip deliliğine ferman yazdırma. Kimse seni burada görmeden git. Ben ki varım; sen içimdesin, bunu bil! ..
69.35 ₺ -
Dört Güzeller
Bilim ilerledikçe dört elementin sayısı her gün birkaç tane daha artıyor ve periyodik cetvelin listesi gittikçe uzuyor. Şimdilik bu sayı 121 olarak biliniyor. Ve biz artık elmasın bir tek elementten oluştuğunu, sofra tuzunun iki, şekerin üç element bileşimi olduğunu, cep telefonunun kırk element içerdiğini, insanın otuz elementten yaratıldığını acı gerçekler olarak biliyoruz. Dört element ise insanların hayatı yaşarken bir an olsun farkına varmadıkları bir detay gibi duruyor artık. Yine de, ne zaman bir kum tanesinde dünyayı görsek, ne zaman bir nisan yağmurunda ıslansak, ne zaman güzel bir müzik veya hoş bir koku duysak, ne vakit bir ocağın çıtırtısında hayallere dalsak, değil dünyayı, cenneti görmüş gibi oluyoruz. Bize o duyguyu veren işte o önemsemediğimiz dört öğedir. Gözünüz ister gökyüzüne ve yıldızlara, ister okyanusa veya yağmura, ister bir yangına veya ışığa, isterse bir ağaca veya mezara bakıyor olsun... Anasır her yerde bizi kuşatıyor, sarıp sarmalıyor. Şefkatli bir anne gibi... Bu kitabın içinde "Dört Güzeller"in kültür ve medeniyet boyutuyla tanışacaksınız.
142.35 ₺ -
Mevlid Süleyman Çelebi
Ol gice kim doğdu ol hayru'l-beşe Ânesi anda neler gördü neler Dedi gördüm ol Habîb'in anesi Bir aceb nûr kim güneş pervanesi 1880'li yılların başlarında, Tanzimat ve Servet-i Fünûn edebiyatının ünlü şairleri bir araya geldikleri bir gün, söz Süleyman Çelebi'nin mevlidinden açılmış. Muasırlaşmak, İslamlaşmak Türkleşmek fikirlerinin tartışıldığı, edebiyatımızın Batı'ya açıldığı, hatta Batı'ya kapılandığı yıllar. Aralarında bir karar alıp "500 yıla yakın zamandır okunan mevlidin bazı kelimeleri artık eski ve anlaşılmaz durumdadır, üstelik o vakitten bu yana dilimiz de, edebiyatımız da değişmiştir. İşte bu yüzden mevlidi yeniden yazmalıyız!" demişler. İçlerinden bazıları kalemi ele alıp yeni tarzda manzum bir mevlid yazmaya da başlamışlar. Yazdıklarını birbirlerine okuyor, karşılaştırıyor ve uygun olan beyitleri alıp alt alta diziyorlarmış. Nihayet sıra "Bir aceb nûr kim güneş pervanesi" mısraına gelince düşünmüşler, taşınmışlar ve içlerinden biri kalemi yere çalmış. Ağzından dökülen cümleler , aslında hepsinin birbirlerine itiraf edemedikleri kanaatleri imiş: "Bu derece muhteşem bir beyit dururken bunu yeniden yazmaya kalkışmaktır. Bırakınız yenisini yazmayı, benzerini bile kaleme almak mümkün değildir!"
65.70 ₺ -
Şahane Gazeller 1 Ahmet Paşa Necati Fuzuli
Sabrım inayetin gibi az ise çoğa say Cevrin gözüm yaşı gibi çok ise aza tut Ahmet Paşa Yol eri oldur k'ola yârin ayağı toprağı Eğledin ey gam beni yolumda yalan eyledin Necati Kime kim derdimi izhâr kıldım isteyip derman Özümden bin beter derd ü belâye mübtelâ gördüm Fuzili
47.45 ₺