-
Ruhul Beyan Tercümesi 5.Cilt
Şeyh İsmâîl Hakkı Bursevî Hazretleri’nin rivâyet, dirâyet ve özellikle tasavvufî yönü ağır basarak kaleme aldığı muazzam eseri; “Rûhu’l-Beyân fî Tefsîri’l-Kur’ân”ın tercemesi 5. Cilt Ahıska Yayınevinden çıktı. Kur’ân-ı Kerîm’in soru edatlı kelime manaları da yayınevimiz tarafından ilave edilerek gerekli görülen bir takım yerlere izahlar getirilmiş ve siz değerli okurlarımızın istifadesine sunulmuştur. Eser 8. cilde kadar hazır olup baskı aşamasındadır. Diğer ciltleride en kısa zamanda sizlerle buluşturmak niyetiyle çalışmalarımız hızla devam etmektedir. Tercüme Hüsameddin Vanlıoğlu Fatih Kalender Emin Ali Yüksel
254.80 ₺ -
Efendi Babam Ali Haydar Efendi Buyururduki Deri Cilt
Mahmud Efendi Hazretleri'nin, sohbetlerinde yeri geldikçe Şeyhi. Dört Mezhep Müftüsü Ahıskalı Ali Haydar Efendi'den yaptığı nakillerin toplanarak bir araya getirildiği maneviyatı yüksek bir eser...
120.40 ₺ -
Çocuklara Muhammed Ve Ahmed İsimlerini Takmanın Faziletleri
Çocuklara Muhammed ve Ahmed İsimlerini Takmanın Fazîletleri Hakkında Kırk Hadîs-i Şerîf ve Rivâyet Mâlûmunuz olsun ki; elinizdeki bu eser birçok mûteber hadîs kaynağından derlenmiştir ki bu hadîs-i şerîflerin ekseriyeti hadîs hâfızlarından el-Huseyn ibnü Ahmed ibni Abdillâh ibni Bükeyr es-Sayrafî (Rahimehullâh)a âit olan ve “Ahmed ve Muhammed isimlerini koymanın fazîletleri” mânâsına gelen “Fezâilü’t-tesmiye bi Ahmed ve Muhammed” isimli eserden alınmıştır. Bu îtibarla her hadîs-i şerîfin altında ilk olarak bu kaynak zikredilmiş, daha sonra bu kaynağa ilâveten araştırmamız hasebince ulaştığımız diğer kaynaklar kaydedilmiştir. Bu kıymetli eser çocuklarımıza Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)in isimlerini, özellikle de Ahmed ve Muhammed isimlerini takmamızın ehemmiyetini beyân etmektedir. Bu kitabın birinci bölümünün ikinci bâbını dikkatle ele alırsanız orada yazılanlar ile amel etmenin ve çocuklarına güzel isim takmaları husûsunda insanlara tavsiyede bulunmanın yarın âhirette elli sıddîk, yüz şehîd mükâfâtı kazandıracağı hakkındaki hadîs-i şerîfleri okuduğunuzda sizlerin de çok etkilenerek herkese teblîğde bulunacağınızı düşünüyorum. Dünyâlık konularda en ufak bir menfaat için her tehlikeyi göze alan insanların çoğaldığı bugünlerde sizin gibi âhiret dertlisi olan kimselerin bu sevapları kazanmak için gayret etmemelerini ise akla ziyan bir hüsrân olarak telakkî ediyorum. Dolayısıyla siz okuyucularımız Müslümanların çocuklarına takacağı isimler husûsunda emr-i bi’l-ma‘rûf yapma noktasında çok hassas olmalı ve bu eseri okuyup herkese tavsiye etmelisiniz. Zîrâ bu konuda iyiliği emredip kötülükten nehyetmenin kazandıracağı mükâfatlar azımsanacak kabîlden değildir. Bu müjdeleri ancak âhirete inanmayanlar hafife alabilir. Sizler: “Biz hoca değiliz, dolayısıyla bu vazîfe bize düşmez.” diyerek bu mesûliyetten kendinizi sıyıramazsınız. Zîrâ biz ananızın dilinde kolayca okuyabileceğiniz bu eseri yazarak hepinize bu ilimleri arz etmiş bulunmaktayız.
123.20 ₺ -
Siracül Müttekin Cep Boy Arapça Osmanlıca
Bu kitap, Kur'an-ı Kerim'den sonra en sağlam kitabımız olan Buhari Şeriften seçme bazı hadis-i şerifleri ihtiva eden Zübtetü-l Buhari isimli kitaptan derlenen bazı hadis-i şeriflerden oluşmaktadır. Zübdetül-Buhari kitabının musannifi olan Ahmed Ziyaüddin Dağıstâni Hazretleri, hadis-i şeriflerde ihtisar yapmak maksadıyla aslı, Buharide daha geniş olan, birçok hadis-i şeriflerde çoğunlukta Peygamber Efendimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem)'in sözlerine yer vererek metinde geçen sahabenin sözlerine yer vermemiştir. Ayrıca bazen Buhari'deki hadis-i şeriflerin baş kısmında bulunan esbab-ı vürudu (söyleniş sebeplerini) kaldırarak, bunu kısaca kendi sözleriyle hadis-i şerifin son kısmında zikretmiştir. Bu kıymetli eser, Mahmud Efendi Hazretlerinin (kuddise sirruhu) talebelik devirlerinde hadis-i şeriflere olan merakı ve muhabbeti sebebiyle Zübtetü'l Buhari isimli kitaptan ezberlemiş olduğu hadis-i şerifleri cem etmektedir. Mahmud Efendi Hazretleri (kuddise sirruhu) Sultan Selim Camii Şerifi'ndeki sohbetlerinin sonrasında ve Cuma hutbelerinde bu kıymetli eserdeki hadis-i şerifleri sırasıyla okuyup yıllar boyu cemaatini irşat etmişlerdir.
92.40 ₺ -
El Yazma Sohbetler 2. Cilt - Takriz Cübbeli Ahmet Hoca
El Yazma Sohbetler 2. Cilt - Cübbeli Ahmet Hoca (Silsile-i ‘aliyyemizin 9. halkasında sertâc-ı ‘urefâ olan) Yûsuf el-Hemedânî (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’ne “Bu devir geçer ve gerçek şeyhler âhirete göçerse selâmete ulaşmak için ne yapalım?” diye sorulduğunda o zât: “Her gün onların kelâmlarından sekiz verak (on altı sayfa) okuyun (ki onlardan feyizyâb olasınız). (Kişi) böyle yaptığı takdirde, bu sözler onun gönlünün yaşamasına sebep olur.” diye cevap vermiştir. (Ebû Ya‘kûb Yûsuf ibnü Eyyûb el-Hemedânî, Risâle der Seyr-i Sülûk, Millet Kütüphânesi, Ali Emîrî Farsça Yazmalar, rakam:1028, vr:13a) Hattâ bu söz Ferîdüddin Attâr (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’nin Tezkiretü’l-evliyâ’yı kaleme almasına vesîle olmuştur. (Ferîdüddîn ‘Attâr, Tezkiratü’l-evliyâ, Mukaddimetü’l-müellif, sh:24-25) Mâlûmunuz Yüce Mürşidimiz ve Üstâdımız Mahmûd Efendi Hazretleri’nin mûtâd olarak yapmış oldukları sohbetleri hanım hoca kardeşlerimiz doksanlı yıllarda yazarak cemetmişlerdi. Evvelâ (ilk olarak) bu mühim hizmeti gördüklerinden dolayı Ümmet-i Merhûme adına kendilerine teşekkürü bir borç addederiz. Sâniyen (ikinci olarak) şunu ifâde etmek isterim ki; gerek Efendi Hazretlerimizin süratli konuşması, gerek hanım kardeşlerimizin yazmaya yetişememesi, gerekse Efendi Hazretlerimizin telaffuz ettiği bâzı kelimeleri doğru anlayamamaları nedeniyle Sohbetler’in fotokopilerinde azîm hatâlar vâki olmuştur. Elbette ki bunda bir kasıt yoktur ama okuyan insanların yanlış anlaması kaçınılmaz olduğu için bunları düzenlemek de aynı şekilde zarûrî olmuştur. İşte bu sadette Ahıska Yayınevi bu işi üstlenip çalışmayı belli bir kıvâma getirdikten sonra neşre hazırlanmasını bu fakîr kardeşinize tevdî ettiler. Ben de şeyhimiz Mahmûd Efendi (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’nin “Ahmed! Benim adıma çıkacak hiçbir kitap sen görmeden basılmasın.” sözünü yerine getirmek üzere elimden geldiğince gayret ederek sizlere bu eseri arz etmiş bulunmaktayım. Ahmet Mahmut Ünlü (Cübbeli Ahmet Hoca)
288.40 ₺ -
Ruhul Beyan Tercümesi 4.Cilt
TERCÜME Hüsameddin VANLIOĞLU Fatih KALENDER Emin Ali YÜKSEL Zamanın büyük velisi ve âlimi Şeyh İsmâîl Hakkı Bursevî el-Aydosî el-Üsküdârî el-Celvetî Hazretleri “Rûhu’l-Beyân fî Tefsîri’l-Kur’ân” adlı Arapça eserinde önce şer‘î esasları ve hükümleri, ardından tasavvufî yorumları zikretmiş, bu arada tergîb ve terhîbe dair hususları da eklemiştir. Önceki tefsirlerde bulunmayan bazı ilâveler yapmış, kendi görüşlerini “fakir der ki...” sözüyle belirtmiş, uygun yerlere Farsça beyitler eklemiştir. Ona göre “Rûhu’l-Beyân” ibare, işaret ve Rabbânî ilhamın faydalarını bir araya getiren, her türlü ilim ve mârifeti ihtiva eden sade bir tefsirdir. Eserde âyetler bir veya birkaç kelime halinde ele alınarak sarf, nahiv, iştikâk ve mana yönünden tahlil edilmiştir. “Rûhu’l-Beyân” da ibretli kıssa ve hikâyelere geniş yer verilmiştir. Bu özelliği sebebiyle eser, vâizler için önemli bir kaynak olmuştur. Nitekim Büyük Allâme Muhammed Zâhidü’l-Kevserî, vâizlerin kalplere rikkat (incelik) veren hikâyeler ihtiva etmesi sebebiyle “Rûhu’l-Beyân” a çok önem verdiklerini söylemiştir. Bunlarla beraber Kur’ân-ı Kerîm’in soru edatlı kelime manaları da yayınevimiz tarafından ilave edilerek gerekli görülen bir takım yerlere kısa izahlar getirilmiş ve siz değerli okurlarımızın hizmetine sunulmuştur. Sa’y-u gayret bizden, muvaffâkiyet Allah-u zü’l-Celal’den.
254.80 ₺ -
Şifai Şerif Tercümesi 2. Cilt Ahıska Yayınevi
Fahri Kâinat Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) hakkında günümüze değin nazım ve nesir türlerinden çok yönlü birçok eserler kaleme alınmıştır. Bu eserlerden 6./12. yüzyılda Endülüs’ün önde gelen âlimlerinden Kadı Iyâz’ın Peygamber sevgisine ve Hz. Peygamber (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)’in Müslümanlar üzerindeki haklarına dair telif etmiş olduğu eş-Şifâ isimli nadide eseri, hem âlimler ve hem de halk nezdinde ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Telif edildiği tarihten itibaren üzerine şerh, haşiye, ihtisar ve tercüme türünden birçok çalışmaların yapılmış olması, medreselerde ilim taliplerine, camilerde halka okutuluyor olması, düşman tehlikesi, amansız hastalıklar ve sair afetlerden korunmak için evlerde teberrüken bir nüshasının bulunduruluyor olması ve yine muteber İslâm âlimlerinin eser hakkındaki övgü dolu ifadeleri gibi hususlar, bu eşsiz eserin ihraz ettiği haklı şöhret ve kabulün en önemli nişanelerindendir. Dört bölümden meydana gelen bu eserin birinci bölümünde Hz. Peygamber (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)’in sahip olduğu maddi-manevi özellikler, Allah Teâlâ katındaki mümtaz makamı ve mucizeleri beyan edilmiş, ikinci bölümde ise Peygamber’e iman, itaat, gönülden sevgi beslemek ve ona salât-ü selam getirmenin önemi gibi hususlar işlenmiştir. Giriş mahiyetindeki bu ilk iki bölümden sonra kitabın asıl omurgasını teşkil eden üçüncü bölüm, Allah Resûlü’nde (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) bulunabilecek ve kesinlikle bulunamayacak özellikleri, Allah Teâlâ’nın onu günahlardan ve kötülüklerden koruduğu gerçeğini ve bir beşer olması itibariyle sergilediği davranışları ele almaktadır. Dördüncü ve son bölümde ise, Resûlullah (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)’e dil uzatanların dini hükümleri hususunda bilgiler verilmiştir. Şifâ-i şerif’in genel manada Türk halkı tarafından anlaşılabilmesi yolunda giriştiğimiz bu çalışmanın en mühim hedeflerinden birisi; bir sayfası Arapça, diğer sayfası Türkçe olacak şekilde dizayn etmemizden de anlaşılacağı üzere, eserin Arapça metnini okuyan talebe kardeşlerimizin ihtiyaç duydukları noktalarda bu naçiz hizmetimizden istifade edebilmeleridir. Bu çalışma ile ilgili belirtmemiz gereken bir diğer husus ta, tercümemizde Ali el-Kârî’nin Şerhu’s-Şifâ’sı başta olmak üzere, birden çok şerh esas alınmış, eserin edebi ruhunu muhafaza edebilmek ve insicamını bozmamak amacıyla tercüme metninde olabildiğince Arapça metne ve ifadelere bağlı kalınmış ve ihtiyaç duyulan yerlerde dipnotlar verilerek gerekli izahlar yapılmaya çalışılmış olduğudur. Peygamber (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) sevdalılarına mütevazı bir hizmet sunabilmek amacıyla giriştiğimiz bu çalışmamızda bulunacak tüm hata ve kusurlar tarafımıza, bütün kemâlât ve güzellikler ise yalnızca O’na aittir.
252.30 ₺ -
Şifai Şerif Tercümesi 1. Cilt Ahıska Yayınevi
Fahri Kâinat Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) hakkında günümüze değin nazım ve nesir türlerinden çok yönlü birçok eserler kaleme alınmıştır. Bu eserlerden 6./12. yüzyılda Endülüs’ün önde gelen âlimlerinden Kadı Iyâz’ın Peygamber sevgisine ve Hz. Peygamber (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)’in Müslümanlar üzerindeki haklarına dair telif etmiş olduğu eş-Şifâ isimli nadide eseri, hem âlimler ve hem de halk nezdinde ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Telif edildiği tarihten itibaren üzerine şerh, haşiye, ihtisar ve tercüme türünden birçok çalışmaların yapılmış olması, medreselerde ilim taliplerine, camilerde halka okutuluyor olması, düşman tehlikesi, amansız hastalıklar ve sair afetlerden korunmak için evlerde teberrüken bir nüshasının bulunduruluyor olması ve yine muteber İslâm âlimlerinin eser hakkındaki övgü dolu ifadeleri gibi hususlar, bu eşsiz eserin ihraz ettiği haklı şöhret ve kabulün en önemli nişanelerindendir. Dört bölümden meydana gelen bu eserin birinci bölümünde Hz. Peygamber (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)’in sahip olduğu maddi-manevi özellikler, Allah Teâlâ katındaki mümtaz makamı ve mucizeleri beyan edilmiş, ikinci bölümde ise Peygamber’e iman, itaat, gönülden sevgi beslemek ve ona salât-ü selam getirmenin önemi gibi hususlar işlenmiştir. Giriş mahiyetindeki bu ilk iki bölümden sonra kitabın asıl omurgasını teşkil eden üçüncü bölüm, Allah Resûlü’nde (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) bulunabilecek ve kesinlikle bulunamayacak özellikleri, Allah Teâlâ’nın onu günahlardan ve kötülüklerden koruduğu gerçeğini ve bir beşer olması itibariyle sergilediği davranışları ele almaktadır. Dördüncü ve son bölümde ise, Resûlullah (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)’e dil uzatanların dini hükümleri hususunda bilgiler verilmiştir. Şifâ-i şerif’in genel manada Türk halkı tarafından anlaşılabilmesi yolunda giriştiğimiz bu çalışmanın en mühim hedeflerinden birisi; bir sayfası Arapça, diğer sayfası Türkçe olacak şekilde dizayn etmemizden de anlaşılacağı üzere, eserin Arapça metnini okuyan talebe kardeşlerimizin ihtiyaç duydukları noktalarda bu naçiz hizmetimizden istifade edebilmeleridir. Bu çalışma ile ilgili belirtmemiz gereken bir diğer husus ta, tercümemizde Ali el-Kârî’nin Şerhu’s-Şifâ’sı başta olmak üzere, birden çok şerh esas alınmış, eserin edebi ruhunu muhafaza edebilmek ve insicamını bozmamak amacıyla tercüme metninde olabildiğince Arapça metne ve ifadelere bağlı kalınmış ve ihtiyaç duyulan yerlerde dipnotlar verilerek gerekli izahlar yapılmaya çalışılmış olduğudur. Peygamber (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) sevdalılarına mütevazı bir hizmet sunabilmek amacıyla giriştiğimiz bu çalışmamızda bulunacak tüm hata ve kusurlar tarafımıza, bütün kemâlât ve güzellikler ise yalnızca O’na aittir.
252.30 ₺ -
İrşad Sohbetleri
Erenler sohbet ile kemale erer. Yarım saat oturarak dinlediğin sohbetten aldığın sevabı, sabahlara kadar namaz (nafile) kılsan alamazsın. Sahabe-i Kiram efendilerimiz, sohbet dinleyerek yüceldi. Dereceleri yüksek oldu... Melekler 50 bin yıllık mesafeden gelip, gökyüzünü bırakıp sohbet yapılan yere, cennet bahçesine inerler. Ve sohbete gelen kimseler ile bereketlenirler, kanatlarını ayaklarının altına edeple sererler. Efendimiz ﷺ hadis-i şeriflerinde, “Ya âlim ya ilim öğrenen ya dinleyen ya da bunları seven kimse ol. Sakın beşincisi olma! Yoksa helak olursun.” buyurmuştur. Tarikat büyüklerimiz, “Yolumuz sohbettir.” diyerek sohbetin bizzat Allah’a ulaştıracağını beyan etmişler... Sohbete Rabbimiz öyle makam vermiş ki, rızası için gelmeyeni bile rızasından mahrum etmiyor.
249.20 ₺ -
Delailül Hayrat Çanta Boy Arapça
Sonsuz hamd-ü senâlar: “Şüphesiz ki Allâh(-u Te‘âlâ) ve melekleri, o Nebî’ye sürekli salât (ederek, onun şânının yüceliğini ve şerefinin büyüklüğünü açıklamaya pek ziyâde önem atf)etmektedirler. (Böylece Allâh-u Te‘âlâ ona rahmetler, feyizler ve bereketler yağdırmakta, melekler de ona yüce makamlar ve fevka’t-tecellîler dileğiyle duâ ederek şeref kazanmakta ve onu zikrederek bereketlenmektedirler.) Ey îmân etmiş olan kimseler! Siz (onun şefâatine muhtaç olduğunuzdan, salât-ü selâm okumak en ziyâde size yakışır, o hâlde: ‘Ey Allâh! Efendimiz Muhammed’e salât eyle.’ diye) ona salât edin ve (‘Ey Nebî! Selâm olsun sana.’ diyerek) tam bir selâmlamakla selâm verin.” (el-Ahzâb Sûresi:56) buyuran Allâh-u Te‘âlâ’ya mahsustur. Sınırsız salâtlar ve nihâyetsiz selâmlar: “Her kim bana bir kere salât ederse Allâh-u Te‘âlâ ona mukabil kendisine on kere salât (ve rahmet) eder (ve ona feyizler, nurlar yağdırır).” (Ahmed ibnü Hanbel, el-Müsned, rakam:6568, 2/168; Müslim, es-Sahîh, rakam:384, 1/288; Ebû Dâvûd, es-Sünen, rakam:523, 1/144; et-Tirmizî, es-Sünen, rakam:3614, 5/586; en-Nesâî, es-Sünen, rakam:678, 2/25; İbnü Hibbân, es-Sahîh, rakam:1690, 4/588) buyuran Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz’in ve ona ziyâdesiyle salât-ü selâm okuyan Ehl-i Beyti’nin ve cümle sahâbesinin üzerine olsun. Her sene Mevlid ayında Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) hakkında bir eser telif etme husûsunda evvelce (2002 yılında Bandırma Cezâevi’nde) yaptığımız nezri îfâ etmek (adağı yerine getirmek) üzere bu sene de elinizdeki bu eseri hazırlamaya bizleri muvaffak kılan Kerem Sâhibi Rabbimiz’e sonsuz hamd-ü senâlar ederiz. “Delâilü’l-hayrât” kitabının birçok baskıları mevcut ise de bu eseri diğerlerinden ayıran özelliği dört mezheb müftüsü, evliyânın kutbu ve evtâdın ğavsı Alî Hayder el-Ahıshavî (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’nin ilâve ettiği duâ ve zikirlerin, ilgili yerlerine parantez içerisinde kırmızı bir hat ile eklenmiş olmasıdır.Bundan dolayı neşrettiğimiz eserlerin sırasını tamamlayarak bu eserimizi 94. risâle olarak kabûl ettik. Allâh-u Te‘âlâ bizlere 94. risâlemizi neşretmeyi nasîb ettiği gibi, hayırlı uzun ömürle, sıhhat-ü âfiyetle 194. risâlenin neşrini de müyesser eylesin, sizlere de hayırlı, uzun ömürlerle okuyup amel edebilmeyi müyesser eylesin. Âmîn!
154.00 ₺ -
Delailül Hayrat Hafız Boy Arapça
Sonsuz hamd-ü senâlar: “Şüphesiz ki Allâh(-u Te‘âlâ) ve melekleri, o Nebî’ye sürekli salât (ederek, onun şânının yüceliğini ve şerefinin büyüklüğünü açıklamaya pek ziyâde önem atf)etmektedirler. (Böylece Allâh-u Te‘âlâ ona rahmetler, feyizler ve bereketler yağdırmakta, melekler de ona yüce makamlar ve fevka’t-tecellîler dileğiyle duâ ederek şeref kazanmakta ve onu zikrederek bereketlenmektedirler.) Ey îmân etmiş olan kimseler! Siz (onun şefâatine muhtaç olduğunuzdan, salât-ü selâm okumak en ziyâde size yakışır, o hâlde: ‘Ey Allâh! Efendimiz Muhammed’e salât eyle.’ diye) ona salât edin ve (‘Ey Nebî! Selâm olsun sana.’ diyerek) tam bir selâmlamakla selâm verin.” (el-Ahzâb Sûresi:56) buyuran Allâh-u Te‘âlâ’ya mahsustur. Sınırsız salâtlar ve nihâyetsiz selâmlar: “Her kim bana bir kere salât ederse Allâh-u Te‘âlâ ona mukabil kendisine on kere salât (ve rahmet) eder (ve ona feyizler, nurlar yağdırır).” (Ahmed ibnü Hanbel, el-Müsned, rakam:6568, 2/168; Müslim, es-Sahîh, rakam:384, 1/288; Ebû Dâvûd, es-Sünen, rakam:523, 1/144; et-Tirmizî, es-Sünen, rakam:3614, 5/586; en-Nesâî, es-Sünen, rakam:678, 2/25; İbnü Hibbân, es-Sahîh, rakam:1690, 4/588) buyuran Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz’in ve ona ziyâdesiyle salât-ü selâm okuyan Ehl-i Beyti’nin ve cümle sahâbesinin üzerine olsun. Her sene Mevlid ayında Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) hakkında bir eser telif etme husûsunda evvelce (2002 yılında Bandırma Cezâevi’nde) yaptığımız nezri îfâ etmek (adağı yerine getirmek) üzere bu sene de elinizdeki bu eseri hazırlamaya bizleri muvaffak kılan Kerem Sâhibi Rabbimiz’e sonsuz hamd-ü senâlar ederiz. “Delâilü’l-hayrât” kitabının birçok baskıları mevcut ise de bu eseri diğerlerinden ayıran özelliği dört mezheb müftüsü, evliyânın kutbu ve evtâdın ğavsı Alî Hayder el-Ahıshavî (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’nin ilâve ettiği duâ ve zikirlerin, ilgili yerlerine parantez içerisinde kırmızı bir hat ile eklenmiş olmasıdır.Bundan dolayı neşrettiğimiz eserlerin sırasını tamamlayarak bu eserimizi 94. risâle olarak kabûl ettik. Allâh-u Te‘âlâ bizlere 94. risâlemizi neşretmeyi nasîb ettiği gibi, hayırlı uzun ömürle, sıhhat-ü âfiyetle 194. risâlenin neşrini de müyesser eylesin, sizlere de hayırlı, uzun ömürlerle okuyup amel edebilmeyi müyesser eylesin. Âmîn!
176.40 ₺ -
İslam'a Adanmış Bir Hayat Karton Kapak
Kitabımızda çok zor ve sıkıntılı zamanlarda büyük hizmetler vermiş hakîkatli bir Allâh dostunun, Müceddid Mahmud Efendi Hazretleri’nin mücadelelerle geçen uzun ve meşakkatli hayatını temaşa edip, o istikrar ve istikamet numunesinin ihsân-ı İlâhî ile elde ettiği büyük muvaffakiyetlerine tanık oluyoruz. İstifâde ve istifâza temennisiyle!
86.80 ₺ -
Sohbetler Deri 9. Cild
Bu kıymetli eser muhterem üstadımız 15. asrın müceddidi Mahmud Efendi (Kuddise Sirruhu) Hazretlerinin pazar günü erkek cemaate, pazartesi günü de kadın cemaate, sabah namazından sonra Sultan Selim Camii Şerifi’nde yapmış olduğu vaaz-u nasihatleri cem etmektedir. Efendi Hazretlerimiz (Kuddise Sirruhu) , Efendi Babamız Ali Haydar Efendi (küddise sirruhu) Hazretlerinin âdeti üzere pazar sabahı Hatm-i Hacegan’da hafız efendinin okumuş olduğu âyeti kerimelerden ve Mustafa İsmet Garibullah (Büyük Şeyh Efendi) (Kuddise Sirruhu) Hazretlerinin, Risale-i Kutsiyye isimli veciz eserindeki beyitlerden sohbet yaparlardı. Bu sohbetler çok gayretli ve fedakâr kardeşlerimiz tarafından bir araya getirilmiş ve siz değerli kardeşlerimizin istifadelerine sunulmuştur.
344.40 ₺ -
El Yazma Sohbetler 1. Cilt Takriz Cübbeli Ahmet Hoca
(Silsile-i ‘aliyyemizin 9. halkasında sertâc-ı ‘urefâ olan) Yûsuf el-Hemedânî (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’ne “Bu devir geçer ve gerçek şeyhler âhirete göçerse selâmete ulaşmak için ne yapalım?” diye sorulduğunda o zât: “Her gün onların kelâmlarından sekiz verak (on altı sayfa) okuyun (ki onlardan feyizyâb olasınız). (Kişi) böyle yaptığı takdirde, bu sözler onun gönlünün yaşamasına sebep olur.” diye cevap vermiştir. (Ebû Ya‘kûb Yûsuf ibnü Eyyûb el-Hemedânî, Risâle der Seyr-i Sülûk, Millet Kütüphânesi, Ali Emîrî Farsça Yazmalar, rakam:1028, vr:13a) Hattâ bu söz Ferîdüddin Attâr (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’nin Tezkiretü’l-evliyâ’yı kaleme almasına vesîle olmuştur. (Ferîdüddîn ‘Attâr, Tezkiratü’l-evliyâ, Mukaddimetü’l-müellif, sh:24-25) Mâlûmunuz Yüce Mürşidimiz ve Üstâdımız Mahmûd Efendi Hazretleri’nin mûtâd olarak yapmış oldukları sohbetleri hanım hoca kardeşlerimiz doksanlı yıllarda yazarak cemetmişlerdi. Evvelâ (ilk olarak) bu mühim hizmeti gördüklerinden dolayı Ümmet-i Merhûme adına kendilerine teşekkürü bir borç addederiz. Sâniyen (ikinci olarak) şunu ifâde etmek isterim ki; gerek Efendi Hazretlerimizin süratli konuşması, gerek hanım kardeşlerimizin yazmaya yetişememesi, gerekse Efendi Hazretlerimizin telaffuz ettiği bâzı kelimeleri doğru anlayamamaları nedeniyle Sohbetler’in fotokopilerinde azîm hatâlar vâki olmuştur. Elbette ki bunda bir kasıt yoktur ama okuyan insanların yanlış anlaması kaçınılmaz olduğu için bunları düzenlemek de aynı şekilde zarûrî olmuştur. İşte bu sadette Ahıska Yayınevi bu işi üstlenip çalışmayı belli bir kıvâma getirdikten sonra neşre hazırlanmasını bu fakîr kardeşinize tevdî ettiler. Ben de şeyhimiz Mahmûd Efendi (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’nin “Ahmed! Benim adıma çıkacak hiçbir kitap sen görmeden basılmasın.” sözünü yerine getirmek üzere elimden geldiğince gayret ederek sizlere bu eseri arz etmiş bulunmaktayım. Ahmet Mahmut Ünlü (Cübbeli Ahmet Hoca
288.40 ₺ -
Sohbetler Deri 10.Cild
Bu kıymetli eser muhterem üstadımız 15. asrın müceddidi Mahmud Efendi (Kuddise Sirruhu) Hazretlerinin pazar günü erkek cemaate, pazartesi günü de kadın cemaate, sabah namazından sonra Sultan Selim Camii Şerifi’nde yapmış olduğu vaaz-u nasihatleri cem etmektedir. Efendi Hazretlerimiz (Kuddise Sirruhu) , Efendi Babamız Ali Haydar Efendi (küddise sirruhu) Hazretlerinin âdeti üzere pazar sabahı Hatm-i Hacegan’da hafız efendinin okumuş olduğu âyeti kerimelerden ve Mustafa İsmet Garibullah (Büyük Şeyh Efendi) (Kuddise Sirruhu) Hazretlerinin, Risale-i Kutsiyye isimli veciz eserindeki beyitlerden sohbet yaparlardı. Bu sohbetler çok gayretli ve fedakâr kardeşlerimiz tarafından bir araya getirilmiş ve siz değerli kardeşlerimizin istifadelerine sunulmuştur.
344.40 ₺ -
Sohbetler 10. Cilt Özel Baskı Ciltli
Bu kıymetli eser muhterem üstadımız 15. asrın müceddidi Mahmud Efendi (Kuddise Sirruhu) Hazretlerinin pazar günü erkek cemaate, pazartesi günü de kadın cemaate, sabah namazından sonra Sultan Selim Camii Şerifi’nde yapmış olduğu vaaz-u nasihatleri cem etmektedir. Efendi Hazretlerimiz (Kuddise Sirruhu) , Efendi Babamız Ali Haydar Efendi (küddise sirruhu) Hazretlerinin âdeti üzere pazar sabahı Hatm-i Hacegan’da hafız efendinin okumuş olduğu âyeti kerimelerden ve Mustafa İsmet Garibullah (Büyük Şeyh Efendi) (Kuddise Sirruhu) Hazretlerinin, Risale-i Kutsiyye isimli veciz eserindeki beyitlerden sohbet yaparlardı. Bu sohbetler çok gayretli ve fedakâr kardeşlerimiz tarafından bir araya getirilmiş ve siz değerli kardeşlerimizin istifadelerine sunulmuştur.
232.40 ₺ -
Delailül Hayrat Çanta Boy Ciltli
Sonsuz hamd-ü senâlar: “Şüphesiz ki Allâh(-u Te‘âlâ) ve melekleri, o Nebî’ye sürekli salât (ederek, onun şânının yüceliğini ve şerefinin büyüklüğünü açıklamaya pek ziyâde önem atf)etmektedirler. (Böylece Allâh-u Te‘âlâ ona rahmetler, feyizler ve bereketler yağdırmakta, melekler de ona yüce makamlar ve fevka’t-tecellîler dileğiyle duâ ederek şeref kazanmakta ve onu zikrederek bereketlenmektedirler.) Ey îmân etmiş olan kimseler! Siz (onun şefâatine muhtaç olduğunuzdan, salât-ü selâm okumak en ziyâde size yakışır, o hâlde: ‘Ey Allâh! Efendimiz Muhammed’e salât eyle.’ diye) ona salât edin ve (‘Ey Nebî! Selâm olsun sana.’ diyerek) tam bir selâmlamakla selâm verin.” (el-Ahzâb Sûresi:56) buyuran Allâh-u Te‘âlâ’ya mahsustur. Sınırsız salâtlar ve nihâyetsiz selâmlar: “Her kim bana bir kere salât ederse Allâh-u Te‘âlâ ona mukabil kendisine on kere salât (ve rahmet) eder (ve ona feyizler, nurlar yağdırır).” (Ahmed ibnü Hanbel, el-Müsned, rakam:6568, 2/168; Müslim, es-Sahîh, rakam:384, 1/288; Ebû Dâvûd, es-Sünen, rakam:523, 1/144; et-Tirmizî, es-Sünen, rakam:3614, 5/586; en-Nesâî, es-Sünen, rakam:678, 2/25; İbnü Hibbân, es-Sahîh, rakam:1690, 4/588) buyuran Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz’in ve ona ziyâdesiyle salât-ü selâm okuyan Ehl-i Beyti’nin ve cümle sahâbesinin üzerine olsun. Her sene Mevlid ayında Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) hakkında bir eser telif etme husûsunda evvelce (2002 yılında Bandırma Cezâevi’nde) yaptığımız nezri îfâ etmek (adağı yerine getirmek) üzere bu sene de elinizdeki bu eseri hazırlamaya bizleri muvaffak kılan Kerem Sâhibi Rabbimiz’e sonsuz hamd-ü senâlar ederiz. “Delâilü’l-hayrât” kitabının birçok baskıları mevcut ise de bu eseri diğerlerinden ayıran özelliği dört mezheb müftüsü, evliyânın kutbu ve evtâdın ğavsı Alî Hayder el-Ahıshavî (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’nin ilâve ettiği duâ ve zikirlerin, ilgili yerlerine parantez içerisinde kırmızı bir hat ile eklenmiş olmasıdır. Bu fakir kardeşiniz “Delâilü’l-hayrât” okuma husûsunda pîrimiz Müceddid Mahmûd Efendi (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’ne mürâcaat ettiğimde bana: “Efendi Babamız Alî Hayder Efendi (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’nin ilâveleriyle birlikte oku.” buyurduğu için bu konu o günden beri içime dert olmuştu. İşte ileride (sh:14-17) tafsîlâtını beyân edeceğim üzere; Alî Hayder Efendi (Kuddise Sirruhû)nun “Delâilü’l-hayrât”ın kenarına kaydettiği duâ ve zikirlere ulaşıp sizlerle paylaşmak bu sene bizlere nasîb oldu. Rabbimiz Tebârake ve Te‘âlâ cümlemizi her cumâ gecesinde ve gününde veyâ haftada bir yâhut ayda bir, en azından yılda bir defâ da olsa “Delâilü’l-hayrât”ın hatmine muvaffak eylesin. Âmîn! Burada şunu ifâde edeyim ki; sıraya bakılırsa bu kitabımızın risâle rakamı 92 olarak görünüyor. Lâkin bundan evvel basılan kitaplarımız içerisinde Muhammed Hakkı en-Nâzillî (Rahimehullâh) Hazretleri’ne âit “Mefza‘u’l-halâik” isimli eserin mukaddimesi ile “Sahîhu’l-Buhârî” mukaddimesi bu tertibe dâhil kılınmadığından dolayı iki rakam eksik olduğunu fark ettik. Bundan dolayı neşrettiğimiz eserlerin sırasını tamamlayarak bu eserimizi 94. risâle olarak kabûl ettik. Bundan dolayı “Arada iki risâle bizde yok.” vehmine kapılmayın, eğer elinizde mevcut değilse o iki risâleyi temin edebilirsiniz. Allâh-u Te‘âlâ bizlere 94. risâlemizi neşretmeyi nasîb ettiği gibi, hayırlı uzun ömürle, sıhhat-ü âfiyetle 194. risâlenin neşrini de müyesser eylesin, sizlere de hayırlı, uzun ömürlerle okuyup amel edebilmeyi müyesser eylesin. Âmîn!
165.20 ₺ -
Tembihat Deri Cilt
Dervişlerin Sultanı, Muhterem Üstadımız, 2004-2005 yıllarında nisbeten ifakat bulduğunda şehir içinden ve şehir dışından kendisini ziyaret etmek için gelen ihvanları ve sevenlerini ilk zamanlarda hane-i saadetlerinde, sonra yoğun ilgi sebebiyle izdiham oluşunca, İsmail Ağa Camii Şerif’inde kabul buyurmuştur. Bu vesile ile imkân ve takati nisbetinde sayıları yüzlere, binlere ulaşan ziyaretçilerine nasihat ve tembihler de bulunmuştur. İşte onun bu tembihleri büyük bir itina ile kaleme alınarak kitaplaştırılmıştır. TEMBİHAT ismi verilen bu eser hak ile batılın, sünnet ile bidatın herc-ü merc edip, ahir zaman fitnelerinin zuhur bulduğu bu devrede ehl-i sünnet ve’l cemaatin müdafii olan Mahmut Efendi Hazretleri'nin lisanından, iman ve İslam selametleri adına tüm müminlerin istifadesine sunulmuştur.
249.20 ₺ -
Kuranı Mecid ve Tefsirli Meal Hafız Boy Sert Ciltli
Hicri 15. Asrın Müceddidi, Şeyhü'l İslâm İsmail Efendi (İsmail Ağa) Camii Şerîfi Em. İmâm-Hatibi Mahmud Ustaosmanoğlu riyasetinde, ilmî bir hey'et tarafından hazırlanmış, Kur'an-ı Azim-uşşân'ın yüce meâlinden ibâret bir eserdir. Bu eserin en önemli özelliği diğer meâllerden farklı olarak tefsirli (açıklamalı) olmasıdır. Zîra; gerekli parantez içi açıklamalar ve dipnotlar verilmeksizin yapılan meallerde hataya düşmemek, yanlış anlamamak mümkün değildir. Bunun temel sebebi ise Kur'an-ı Kerimin Mûciz, Arapça lisanının takdir ve hazifler üzere kurulan edebî bir lugât oluşudur. Nitekim, bu eserin farkı ve son derece faydalı oluşu, tetkik edenlerine aşikârdır.
274.40 ₺ -
Salatül Fatih Sigai Şerifesi
“Ben (bütün hayırları başlatan) Fâtih’im ve (peygamberleri nihâyete erdiren) Hâtim’im.” (ez-Zehebî, Târîhu’l-İslâm, 1/33; Cemâlüddîn es-Sürremerrî, Hasâisu Seyyidi’l-‘âlemîn, sh:409) buyuran Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz’in üzerine olsun. Yine salât-ü selâmlar bütün hayırların anahtarları olan Ehl-i Beyti’nin ve şerlere kilit olan cümle sahâbesinin üzerine olsun. Her sene Mevlid ayında Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) hakkında bir eser te’lîf etme husûsunda evvelce (2002 yılında Bandırma Cezâevi’nde) yaptığımız nezri îfâ etmek üzere bu sene de elinizdeki bu eseri hazırlamaya bizleri muvaffak kılan lütf-u kerem sâhibi Allâh-u Te‘âlâ’ya sonsuz hamd-ü senâlar ederiz. Bu sene cemâatten bâzı kardeşlerimizin talebi üzerine, yüce velî Muhammed el-Bekrî (Kuddise Sirruhû)nun, kendisi hakkında: “Bu salât öyle büyük bir salâttır ki Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)in mânâ âlemindeki beyânı vechile: ‘Ömründe bir kere dahî bu salâtı okuyan kişi cehenneme girmez. (Cehenneme girmesi mukadder olana okumak nasîb edilmez.)’” (Ahmed es-Sâvî, el-Esrâru’r-Rabbâniyye, sh:45; en-Nebhânî, Efdalü’s-salevât, sh:258; Muhammed Fethâ es-Sûsî, ed-Dürratü’l-Harîde, 4/308) buyurduğu Salâtü’l-Fâtih sîğa-i şerîfesinin lafzı hakkındaki rivâyetleri, mânâlarını, şerhlerini ve fazîletlerini beyân sadedinde bu kıymetli eseri hazırlamak bizlere müyesser oldu. Ayrıca bu eserde Rasûlüllâh (Sallellâhu Te‘âlâ Aleyhi ve Sellem) Efendimiz’in bütün âlemlerin yaratılmasının yegâne vesilesi olduğu ve kendisin hayât-ı hakîkiyye ile kabr-i şerîfinde diri olduğu ve dilediği meşâyiha zuhûr edip nice ilimler bildirmeye devâm ettiği gibi birçok konuda kıymetli bilgiler bulacaksınız. Allâh-u Te‘âlâ vefât edeceğimiz seneye kadar Rasûlüllâh (Sallellâhu Te‘âlâ Aleyhi ve Sellem) hakkında her Mevlid-i Şerîf ayında bir eser yazabilmeyi bizlere nasib eylesin, sizleri de okuyup amel etmeye muvaffak eylesin. Âmîn!
238.00 ₺ -
-
Mahmud Efendi Hazretlerinden Mesmu Edebi ve İrfani Şiirler 1
Mahmûd Efendi Hazretleri'nden Mesmû Edebî ve İrfânî Şiirler MUKADDİME Yüce Kitâbı Kur’ân-ı Kerîm’inde: 1r “Şâirler (var ya); onlara da sapıtanlar iyice tâbi olur. (Sana uyanların ise dalâletle hiçbir alâkası yoktur, çünkü sen şâir değilsin). Ancak (şâirlerden) o kimseler müstesnâ(dır) ki; onlar (Kur’ân’a ve o Rasûl’e) îmân etmiştirler, (namaz, oruç, hac ve zekât gibi) sâlih ameller de işlemiştirler. Ayrıca Allâh’ı çokça zikret(meyi şiir söylemeye tercih et)miştirler (şiir söylediklerinde ise İslâm’ı yüceltme uğrunda çaba harcamıştırlar) ve (kötülemeyi kendileri başlatmayıp, kâfirler tarafından hicvedilerek) zulme uğratılmalarının ardından (misliyle mukabelede bulunarak) intikam almıştırlar.” (eş-Şu‘arâ Sûresi:224, 227’den) buyuran Allâh-u Te‘âlâ’ya hamd-ü senâlardan sonra Abdullâh ibnü Ömer (Radıyallâhu Anhümâ)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfinde: 2r “Bâzı beyanlar gerçekten büyüleyicidir, bâzı şiirler de elbette çok hikmetlidir.” (Ebû Dâvûd, es-Sünen, el-Edeb:94, rakam:5011, 7/358) buyuran Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)e ve söyledikleri şiirlerle onu müdâfaa eden âl-i ashâbına, dünyâ kurulduğundan kıyâmet kopuncaya dek söylenmiş ve söylenecek tüm manzûmeler ve şiirler adedince salât-ü selâmlar olsun! “Âlûsî Tefsîri”nde Şu‘arâ Sûresi’nin 227. âyet-i kerîmesinde beyân edildiği üzere; Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)in şiir söylemediği, söylemesi hâlinde bunun vahiyle karışıklığa sebebiyet vereceği gerekçesiyle kendisine şiir öğretilmediği: 3r “Biz ona şiir öğretmedik, zâten de bu ona yakışmaz.” (Yâsîn Sûresi:69’dan) âyet-i celîlesinde zikredildiği vechile; Kur’ân-ı Kerîm’in sarîh beyânıdır. Zâten Kendisinin okuma-yazma bilmemesinin nedeni de: 4r “(Habîbim!) Sen bu (Kur’â)ndan önce hiçbir kitabı okumakta değildin, onu sağ elinle de yazamıyordun. Öyle olsaydı, bâtılda ısrarcı olanlar elbette şüpheye düşerdi (ve bu konuda bir nevî haklı olurlardı. Zîrâ bu durumda Müşrikler senin hakkında: ‘O, Kur’ân’ı evvelki kitaplardan alıyor.’ diyerek, Ehl-i Kitâb ise: ‘Kitaplarımızda tanıtılan zât, okuma yazma bilmeyen biridir, bu ise okuma yazma biliyor.’ demek sûretiyle insanları şüpheye düşürürlerdi).” (el-Ankebût Sûresi:48) âyet-i kerîmesinde hakkı iptâle çalışanların şüpheye düşmemeleri olarak açıklanmıştır. Ama Kendisinin bâzı edebî şiirleri naklettiği sahîh hadîs-i şerîflerle sâbittir. Sahâbesini de şiir söyleyerek müşrikleri susturmaya teşvîk buyurdukları ve onlara Cibrîl-i Emîn’in desteğinin ulaşması için duâcı oldukları mütevâtirdir. Sahâbe-i kirâm içerisinde Ebû Bekr, Ömer, Alî, Abdullâh ibnü Ravâha, Hassân ibnü Sâbit ve Ka‘b ibnü Mâlik (Radıyallâhu Te‘âlâ Anhüm) gibi bâzı zevât şiir söylemekte çok mahâretli fasîh ve belîğ kimselerdir ki hulefâ-i râşidîn hazarâtı dâhil diğer birçok sahâbe (Radıyallâhu Te‘âlâ Anhüm) şiir inşâd etmişlerdir. (İbnü Ebî Hâtim, et-Tefsîr, rakam:16077, 9/2835; İbnü ‘Asâkir, Târîhu Medîneti Dımeşk, 28/92) Rasûlüllâh (Sallellâhu Te‘âlâ Aleyhi ve Sellem), Hassân ibnü Sâbit (Radıyallâhu Te‘âlâ Anh) için mescidinde, üzerine çıkarak şiirler inşâd edeceği bir minber yaptırmış ve ona: 5r “Onları (beyitler söylerek müşrikleri) hicvet, şüphesiz Cibrîl seninle berâberdir (sana yardım edecektir).” (el-Buhârî, es-Sahîh, rakam:5801, 5/2279) buyurmuştur. İbnü Büreyde (Radıyallâhu Anh)ın rivâyetine göre; Rasûlüllâh (Sallellâhu Te‘âlâ Aleyhi ve Sellem)i methetmesi için Cibrîl (Aleyhisselâm) Hassân (Radıyallâhu Te‘âlâ Anh)a, yetmiş beyitle yardım etmiştir. (İbnü Sa‘d, et-Tabekat, 4/326) Abdullâh ibnü Mes‘ûd (Radıyallâhu Te‘âlâ Anh)ın rivâyeti ne göre; Allâh-u Te‘âlâ İslâm’ı yaşayarak ölen şâirlere cennette, eşlerine şarkı söyleyecek hûrilere bâzı şiirler öğretmelerini emredecektir. (Şîreveyh ed-Deylemî, el-Firdevs, rakam:3613, 2/362) Şirk üzere ölen şâirler ise cehennemde kendi helâkları için nefisleri aleyhine bedduâlarla uğraşacaklardır. Âlûsî (Rahimehullâh)ın beyânına göre; demek ki şiir de diğer kelâmlar gibidir, güzeli güzel, çirkini çirkindir. Sahâbe-i kirâmın, ulemânın ve evliyânın, tevhîd, Allâh-u Te‘âlâ’yı medh-u senâ, ibâdete teşvîk, hikmet, mev‘ıza, dünyâya karşı zühd, dünyâya meyletmekten ve yaldızlarına aldanıp onun fânî lezzetlerine meftûn olmaktan terhîb (sakındırma), Allâh-u Te‘âlâ nezdindeki mükâfatları tahsîle terğîb (teşvîk), dinleyenlerin kalplerinin derinliklerine sevgisi nakşolsun diye Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)in mehâsin ve medâyıhini (güzel sıfatları ile övgülerini) neşr ve âl-i ashâbı ile sulehâ-i ümmetini methetmek üzere inşâd ettikleri şiirler elbette ki Allâh-u Te‘âlâ’nın emrettiği zikr-i kesîrden ma‘dûddur. (el-Âlûsî, Rûhu’l-me‘ânî, 19/324-326) Âlûsî (Rahimehullâh)ın bu beyanlarından anlaşıldığı üzere; dînî konularda söylenen şiirler amel-i sâlih kabîlindendir. O hâlde meşâyih-ı kirâmın da bu amel-i sâlihi ihmâl ettiklerini düşünmemiz doğru olmaz. Nitekim silsilemiz ricâlinin birçoğunun vesâir turuk-u aliyye meşâyihının ekserîsinin fasîh birer şâir oldukları bilinmektedir, bu hususta tertîb ettikleri eserleri de zâten bunun şâhididir. Bâhusûs tarîkat-i aliyyemizin müessisi Muhammed Bahâüddîn Şâh-ı Nakşibend el-Buhârî, bu yüce yolun müceddidi Mevlânâ Hâlid Ziyâüddîn el-Bağdâdî, velî nîmetimiz Büyük Şeyh Efendi Muhammed Mustafâ ‘Ismet Ğarîbullâh el-Yanyavî ve Üstâdımız Hacı Mahmûd Efendi Hazretleri’nin mürebbîsi Mevlânâ Alî Hayder el-Ahishavî (Kaddesallâhü Sırrahümü’s-Samedânî) hazarâtı nice şiirler söyleyerek birçok hikmetli ilimler izhâr etmişlerdir. Nitekim Mevlânâ Hâlid (Kuddise Sirruhû)nun mürşidine ulaşmak üzere çıkmış olduğu Hindistân seferinde uğradığı ziyâret yerleri hakkında ve nihâyet yüce şeyhi Abdullâh ed-Dehlevî (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’ne kavuşma nîmetine şükür sadedinde inşâd ettiği: 6r “Beklentilerin kâbesi (olan şeyhime ulaşma devleti)nin mesâfesi tamamlandı, Bu ikmâli lutfeden Zât’a tam bir hamd ile (hamdolsun).” diye başlayan Arapça kasîdesi ve ekseriyeti Farsça beyitlerden oluşan “Dîvân”ı, Mollâ Câmî (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’nin “Dîvân”ına rakip olacak niteliktedir. Gerçi o da Ubeydullâh Ehrâr (Kuddise Sirruhû)nun halîfelerinden olmak cihetiyle Nakşî meşâyihından sayılmıştır. Büyük Şeyh Efendi Mustafâ ‘Ismet Ğarîbullâh (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’ne âit “Risâle-i Kudsiyye”si tamâmıyla ilhâm-ı Hakk (Celle Celâlühû) olup, kendi beyân-ı âlîlerince misli yazılamayacak yüceliktedir. Alî Hayder Efendi (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’nin, onun sonuna ilâveten inşâd ettiği şiirler, silsile-i şerîfeye dâir inşâd buyurduğu beyitler ve birçok ihvânın elinde bulunup sonra, 1960 ihtilâli gibi müessif birtakım hâdiseler netîcesinde imhâ edilmiş olmaları nedeniyle cemedilemeyen muhtelif eş‘ârı kendisinin şiir konusunda akrânına fâik olduğunun delîlidir. Bu büyüklerin günümüzdeki yegâne temsilcisi olan Kutbu’l-Ektâb ve Ğavsü’l-Evtâd Hacı Mahmûd Efendi (Kuddise Sirruhû) Hazretlerimiz de ulemânın ve meşâyihın şiirlerini çokça nakletmiş ve hemen hemen her sohbetinde, özel irşâd meclislerinde ve katıldığı ihvân cemiyetlerinde birer ikişer beyit naklederek sâliklerin kalplerini ferahnâk etmiştir. Bu fakîr kardeşiniz kırk seneyi mütecâviz olan uzun sayılabilecek bir zaman diliminde Üstâdımız Mahmûd Efendi (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’nden işittiğim beyitlerin birçoğunu hıfzetmiş, bir kısmını da kaydetmiştim. Başıma gelen birçok vak‘alar netîcesinde eski kayıtlarımı kaybetmişken, bu kayıtlarımı muhtevî bulunan defterimi yirmi sene sonra Ömer Mahmûdoğlu Hoca Efendi’nin yanında birkaç sene önce bulduğumda bu kayıtlarımı, ezberimdekilerle birlikte bir kitap hâline getirerek meraklılarına arz etmeye niyet ettim. Sonra bu fikrimi Şeyh Efendi (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’ne arz ettiğim zaman çok hoş karşıladılar ve eseri kendilerinin de okutup dinleyeceklerini beyân ettiler ki, bu da beni bu hususta son derece müşevvik oldu. Birinci cild Üstâdımız Hazretleri’nin okuduğu Arapça beyitleri ve mısrâ‘ları ihtivâ etmekte, ikinci cild ise Arapça ibâreler ile Farsça ve Osmanlıca beyitleri cemetmektedir. Tabî ki bizim gibi ilimde sermâyesi kıt olanların, Efendi Hazretlerimiz’in erişilmez ilmine ihâta vechi üzere vâkıf olmamız düşünülemeyeceği için, kendisinin bu iki ciltte bulunan ebyât dışında hiçbir beyit okumadığı gibi bir iddiâmız söz konusu olamaz. Ama gerçek şu ki tüm sohbetlerinde okuduğu beyitlerin ekseriyeti bu derlememizde mevcuttur. Fakat bu beyitlerin bâzen bütün kıt‘alarını bir mecliste, bâzen de farklı meclislerde okuduğu husûsundan da sarf-ı nazar edilmemelidir. Ayrıca biz bâzı beyitleri hangi münâsebetle, hangi zaman ve mekânda okuduğunu ve öncesinde ya da sonrasında bir şey buyurmuşsa onları kasır hâfızamızın bize müsâade ettiği nisbette açıklamaya çalıştık ama yine de bu konuda yeterli hizmeti yapmış olduğumuzu düşünmemekteyiz. Ancak Müceddid Hazretlerimiz’in himmet-i âliyeleri ve sizin kıymetli duâlarınız bereketiyle cemedilen bu kifâyetsiz sermâyemizin, teşnedil tâliblere ve Efendi Hazretlerimiz’in râbıtasına devâm eden mürîdlere bir nebze de olsa ferahlık bahşetmesini Mevlâ-yı Müte‘âl’den niyâz ederiz. Nihâî olarak; bu eserin Farsça beyitlerinin tashîhinde benimle birlikte âzamî gayret gösteren Murat Soydan kardeşime, Pîrimiz Hazretleri’nin yüce himmetlerinin vusûlünü Yüce Mevlâ’dan istirhâm eder ve bu eserden istifâde edecek olan herkes adına kendisine teşekkürü bir vazîfe addederim. Sa‘y-ü gayret biz âcizlerden, tevfîk ve hidâyet ise ancak Rabb-i Kerîmimiz’dendir. 1 Muharrem 1445 / 19 Temmuz 2023
400.40 ₺ -
El Yazma Sohbetler 10 Cilt Takım
Uzun zamandır ihvan ve muhibbanın, Efendi Hazretlerimizin birbirinden değerli vaaz-u nasihatlerini barındıran 10 ciltlik “El Yazma Sohbetler” e olan iştiyakını biliyorduk. Bundan sebep bu çalışmayı ele almak istedik. Bu kıymetli sohbetleri okuyanlara, özellikle kendisine ders edinen talebe ve hocalarımıza kolaylık olması niyetiyle de bazı çalışmalar yaptık. Her sohbeti başlı başına ele alarak baş taraflarına; sohbetin tarihi ve yapıldığı yeri, sohbet ayetlerini, Risâle-i Kudsiyye'den okunan beyti, sohbet hadislerini ve sohbette zikri geçen konuları zikrettik. Bazı sohbetler, hazırlayan kardeşlerimizden kaynaklı olsa gerek tekrar edilmiştir. Tekrar olan bu sohbetleri daha önce geçen yerlere atıf yaptık. Sirâcül-Muttekîn ve Terhîb-Tergîb eserlerini yazan hattatlardan kaynaklanan hadis metnindeki bazı hatalı yazıları düzelterek Arapçalarını da ekledik. Bu vesile ile eserde geçen feyiz menbaı olan vaaz-ı nasihatlerin, tüm ihvan ve muhibbanın gönül bahçelerini ihya etmesini Cenâb-ı Hakk'tan niyaz ediyoruz.
2150.40 ₺ -
İslama Adanmış Bir Hayat Mahmud Efendi Hazretleri
Kitabımızda çok zor ve sıkıntılı zamanlarda büyük hizmetler vermiş hakîkatli bir Allâh dostunun, Müceddid Mahmud Efendi Hazretleri’nin mücadelelerle geçen uzun ve meşakkatli hayatını temaşa edip, o istikrar ve istikamet numunesinin ihsân-ı İlâhî ile elde ettiği büyük muvaffakiyetlerine tanık oluyoruz. İstifâde ve istifâza temennisiyle!
193.20 ₺ -
Kuranı Mecid Ve Tefsirli Meali Alisi Arapça 2 Cilt Takım
Kuranı Mecid Ve Tefsirli Meali Alisi Arapça 2 Cilt Takım Ehl-i sünnet’in ve sahih tasavvuf’un kalesi Mahmud Efendi Hazretleri’nin (Kuddise Sirruhu) türkçe olarak kaleme almış olduğu, adeta bütün Kur’an ı kerim tefsirlerinin bir özeti mahiyetinde olan ilim yüklü muhteşem eseri; “Kurân-ı Mecîd ve Tefsirli Meâl-i Âlîsi” Mederese talebelerimize yeni bir neşve vermesi ve genel anlamda Arap halklarının da faydalanması için Arapça tercemesi ile Ahıska Yayınevinde… Müceddid Mahmut Efendi Vakfı ve Ahıska Yayınevi olarak; Zamanının ender büyüklerinden, davet ve irşad’ın önderlerinden olan büyük bir zatın, zamanın gereksinimlerini de dikkate alarak hazırlanmış bulunduğu bu kıymetli eserinin dünya dillerine çevirilerek bütün insanlığın istifadesine sunulması noktasında kararlıyız. Bu minvalde Rusça çevirisini basmış ve Kazakça çevirisini de basıma hazırlamış bulunuyoruz. Ayrıca; Özbekçe, Kırgızca ve Azerice çevirileri de hazırlık aşamasında bulunmaktadır. Büyüğümüz Mahmud Efendi Hazretleri’nin (Kuddise Sirruhu) Kur’an ı kerim ve Sünnet-i seniyye esasları üzerine temellendirdiği ve İlim, Amel, İhlas sacayağı üzerine inşa ettiği büyük hizmetleri ile o’nun ilmî ve fikrî eserlerini, İslam âlemine ulaştırmak için kararlılıkla ve olanca gücümüzle çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Gayret bizden, muvaffakiyet Rabbimiz’dendir.
593.60 ₺ -
Rızık Bolluğu ve Zenginlik için Okunacaklar 2.Cilt
Şu bilinsin ki; yaşadığımız günlerde (2022 yılı) maddî kriz haddini aşmıştır. Çünkü Allâh-u Te‘âlâ insanların mâneviyâta, cemâatle namaza ve haramlardan sakınmaya önem vermemesinin peşin azâbını âhiretten önce dünyâda kendilerine tattırmayı murâd etmiştir. Ayrıca Müslümanların birçoğu gece-gündüz saatlerinde, özellikle sabah-akşam vakitlerinde duâ ve zikri tamâmen terk etmiş, filimlerle, dizilerle vakit geçirir hâle gelmiş, bu yüzden de Allâh-u Te‘âlâ bereketlerini mahvetmiştir. Zâten Allâh-u Te‘âlâ maddî-mânevî tüm bereketleri îmân ve takvâya bağlamış, aksi takdirde kulları her anlamda kıtlıklarla ve bereketsizliklerle cezâlandıracağını açıklamıştır. Artık bize düşen vazîfe; Ehl-i Sünnet ulemâsının görüşleri üzere îtikadı tashîhden (inancımızı düzelttikten) sonra, fıkıh ulemâsının beyanları vechile; emirleri tutup yasaklardan sakınmak sûretiyle takvâya riâyet etmektir. Zâten bunlar yapıldığında rızık, bolluk ve bereket kendiliğinden gelecektir. Ayrıca fakirlikten kurtulup zenginliğe nâil olmak istiyorsak Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz’in öğrettiği, sahâbe-i kirâm hazarâtının naklettiği ve değerli meşâyihımızın vasiyet ettiği duâlardan özellikle bu kitapta zikredilenlerle amel etmeliyiz ve bu duâları sabah-akşam saatlerinde ve sâir vakitlerde okumalıyız ki ancak böylece iki cihanda da fakirlikten kurtulup maddî ve mânevî anlamda zenginliğe kavuşarak dünyâ ve âhiret saâdetine nâil olabiliriz. Şu bilinsin ki; maddî anlamda sıkıntısı olanların mânevî olarak da huzur bulamadıkları, birçok kimsenin yuvasının bu yüzden dağıldığı ve maalesef bâzılarının bu nedenle intihâra kalkıştığı müşâhede edilmektedir. İşte biz bu konuda müstakil bir eser telif etmeyi bu nedenle önemsedik ve neşre çalıştığımız diğer kitaplarımız arasından öne aldık. Artık îmân şartıyla, farzları yerine getirdikten sonra bu eserde zikredilen duâ ve zikirleri okuyan kimsenin iki cihanda fakir olması ve mahrûm kalması düşünülemez. Zîrâ bu kitapta nakledilenlerin birçoğu âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerden ibârettir. Allâh-u Te‘âlâ cümlemizi bu eserde yazılan duâ ve zikirlerle amele muvaffak eyleyerek iki cihan zenginliğine kavuştursun. Âmîn! Yâ Mücîbe’s-sâilîn!
193.20 ₺ -
Ruhul Furkan Tefsiri Orta Boy Ciltli Takım 19 Cild
* 19 Cild * Fatiha Suresi, Bakara Suresi, Âli İmran Sûresi, Nisa Sûresi, Maide Sûresi , En'âm Sûresi, A'râf Sûresi, Enfâl Sûresi, Tevbe Sûresi, Yunus Sûresi (1-109) RUHU’L- FURKAN HAKKINDA GENEL MALUMAT Alllame, fâdıl, muhakkik, hicri 15.Asrın müceddidi, Şeyhü’l İslam İsmail Efendi (İsmail Ağa) Camii Şerifi emekli İmam Hatibi Mahmud Ustaosmanoğlu Efendi’nin riyasetinde kaleme alınmış, takriben 37 cilt olması beklenen mükemmel bir tefsirdir. Bu şaheser tefsirin hazırlanmasında Arapça, Farsça ve Türkçe birçok kitaptan istifade edilmiş olup, her sınıf insanın anlayabileceği sade bir dil ile yazılmıştır. Âyet-i Celileler, en ince ayrıntıları ile izah edilirken ihtiyaç duyulan kelam, fıkıh, tasavvuf ve genel kültüre dayalı malumat da verilmiştir. RUHU’L- FURKAN TEFSİRİNİN YAZILMA SEBEBİ Mahmud Efendi Hazretleri (Kuddise Sirruhu) tefsir-i şerifin sebebi telifi hakkında şöyle buyuruyorlar: “Kur’an-ı Azîmü’ş-şan’ın manasının kelime-kelime anlaşılmasına çok hevesli olduğumuz, kardeşlerimiz tarafından yakinen bilinmektedir. Nice büyük âlimler, Kur’an-ı Kerim’i Türkçe tefsir ederek, bu büyük kitabın manasını anlama hususunda insanların ihtiyaçlarını karşıladıklarından, ziyade aciz olan bu kardeşiniz, böyle büyük bir işe girişmeyi düşünmüş dahi değildir. Ancak; hicri 1402 Şaban Ayı’nın Berat Gecesinde, Ravza-i Mutahhara’da yani Peygamberimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem)’in bulunduğu pâk cennet bahçesi olan mescid-i şerifinde bulunduğumuz sırada Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) tarafından vaki olan manevi bir işaretle bu mühim işe başladık. Ve yukarıda geçtiği gibi kelimekelime mana verilmesine ziyade ihtimam (dikkat) göstererek, bazı kardeşlerimizle beraber bu uzun yola çıktık. TAKİP EDİLEN USUL MUKADDİME: Bu tefsirin mukaddimesinde(giriş kısmında)evvela Kur’an-ı Azimü’ş-şan’ın fezâili (faziletleri) hakkındaki bazı âyet-i kerimeler mealleri ile beraber yazılmıştır. Sonra, Ali Haydar Efendi (kuddise sirruhu) Hazretlerinin kendi Kur’an-ı Kerim’inin baş tarafına yazmış olduğu Kur’an-ı Kerim ile alakalı bütün hadis-i şerifler ve tefsir heyetinin bulduğu bazı hadis-i şerifler tercüme edilerek, kaynaklarıyla beraber zikredilmiştir. Müteakiben yine Kur’an-ı Kerim hakkında Ali Haydar Efendi (kuddise sirruhu) Hazretlerinin kendi Kur’an-ı Kerim’inin evveline yazdığı, ayrıca tefsir heyetinin de bulduğu büyüklerin sözlerinden bazıları ilave edilmiştir. Bundan sonra Kur’an-ı Kerim’i gafil olarak okumanın zemmi (kötülenmesi) hakkındaki bazı hadis-i şerifler ve büyüklerin sözleri nakledilmiştir. Mukaddimenin sonunda da Kur’an-ı Kerim’i kendi görüşü ile tefsir etme hakkında varit olan (gelen) tehdit mahiyetindeki hadis-i şerifler zikredilmiştir. ÂYETLERİN TEFSİRİNDE TAKİP EDİLEN USUL 1-KELİME MANASI: Her âyetin tefsirinde takip edilen bu usul, Kur’an-ı Kerim’i kolayca anlayabilmek için çok büyük ehemmiyet (önem) taşımaktadır. Zira topluca mana verildiğinde, Kuran’ı iyice anlamayı ve tefsir etmeyi isteyen kardeşlerimiz hangi mananın hangi kelimeden alındığını anlayamamaktadırlar. Bu tefsirde ise herkesin Kur’an-ı Kerim’i kelime kelime anlayabilmesi çok istenildiğinden bu usüle riayet edilmeye çalışılmıştır. Bu arada kelimeleri ve cümleleri birbirine bağlayan mahzuf ibareler (gizlenmiş sözler) zikredilmiştir ki, dikkatli düşünüldüğü takdirde, sadece kelime manasından bile, âyet-i celilelerin manaları anlaşılabilecek bir hale gelmiş olsun. Ayrıca sarf ve nahiv ilimlerini okumuş kardeşlerimizin, fail, meful, hal gibi kelimelerin cümle içindeki durumlarını ayırt edebilmeleri için yardımcı edatlar kullanılmıştır. Ancak, terkib-i izafiler(isim tamlaması) gibi birbirinden ayırt edilmesi uygun olmayan yerlerde kelime manası verilemediğinden, terkip (toplu) manası verilmiştir. 2-MEÂL-İ ŞERİF : Kelime manasından herkes istifade edemeyeceğinden ve âyetin toplu manası anlaşılamayacağından, her âyetin meâl-i şerifi (şerefli manası) kelime manasından sonra yazılmış ve bu meâl verilirken âyetin zahirinde (dış görünüşünde) bulunmayan kelime ve terkiplerin manaları katılmamaya dikkat edilmiştir. Ancak, âyet-i celilenin manası tam anlaşılabilmesi için, bir takım mahzuf (gizlenmiş) manaların ve bazı izahların zikredilmesine ziyade ihtiyaç duyulduğundan onlar parantez içinde ayrı bir yazı şekliyle açıklanmıştır. Böylece, meâl-i şerif tefsirli (açıklamalı) bir meâl haline gelmiştir. 3-İZAHAT Sadece meâl-i şerifle de iktifa edilmeyip (yetinilmeyip) her âyet, muteber tefsirlerde bulunan izahlardan istifade edilerek açıklanmaya çalışılmıştır. Şöyle ki: Tefsirlerde sebebi nüzulü beyan edilmiş olan âyetlerin, iniş sebepleri zikredilmiştir. Ahkâm âyetlerinden (şeri hükümleri beyan eden âyetlerden) çıkarılmış olan bir takım fetvalar da yeri geldiğinde açıklanmıştır. Âyet-i Celilelerle alâkalı hadis-i şeriflerin kaynakları ilmî usulle kaydedilerek yazılmaya gayret edilmiştir; Evvela hadis metninin alındığı kitap zikredilmiş, diğerleri ise ulema arasında bilinen sıralamaya göre yazılmıştır. Bazı âyet-i celilelerde bulunan yer ve şahıs isimlerininıstılahları (özel manaları) da, tefsirde derç edilmiştir(konulmuştur). Açıklanması gereken zor kelimelerin mehazları (asılları, kaynakları) müfret (tekil)sss ve cemileri (çoğulları) zaman zaman tefsirde yazılmıştır. Âyet-i celilelerin anlaşılmasını kolaylaştıracak olan veya onlarla alâkası bulunan kıssalar (hadiseler) de, muteber (kıymetli) tefsirlerden alınarak açıklamıştır. Zikirle alâkalı âyetlerde, yine güvenilen tefsirlerden ve kitaplardan alınan, tasavvufî manaların da katılmasına özen gösterilmiştir. Ayrıca, her âyetin izahının sonunda, o âyetin tamamı veya bir kısmıyla alâkalı diğer âyeti kerimeler bulunup, meâlleriyle yazılmaya gayret gösterilmiştir; Ta ki, vaaz ve nasihat etmek isteyenler, bir âyeti gözden geçirirken onu açıklayan diğer âyet-i kerimeleri de, önlerinde hazır bulup vaazlarını ziynetlendirsinler (süslesinler). Bu hususta en büyük rehber, Ali Haydar Efendi (kuddise sirruhu) Hazretlerinin, Mahmud Efendi Hazretlerine (kuddise sirruhu) verilmesini arzu ettiği kendi Kur’an-ı Kerimi’ninkenarlarına almış olduğu rakamlar (âyet ve sayfa numaraları), hatlar (çekilen çizgiler) ve izahlar olmuştur. Şu da bilinmelidir ki: Milletimizin, geçmiş büyüklerinin kıymetli lisanlarını terk etmeye başladığı şu günlerde Arapça, Farsça ve Türkçe karışımından meydana gelmiş olan Osmanlıcanın tamamen unutulmaması için Osmanlıca kelimelerin asılları yazılmış, nesiller arasında irtibat sağlamak için de kelimelerin karşılıkları parantez içinde zikredilmiştir. Bu büyük gaye hedeflendiğinden dolayı tefsirin uzamasından, akıcılığın bozulmasından ve dolayısıyla gelecek olan itirazlardan çekinilmemiştir.
5479.60 ₺ -
Ruhul Furkan Tefsiri 19. Cilt Orta Boy Ciltli
Yûnus Sûresi ( 15 - 109 ) *919 Sayfa RUHU’L- FURKAN HAKKINDA GENEL MALUMAT Alllame, fâdıl, muhakkik, hicri 15.Asrın müceddidi, Şeyhü’l İslam İsmail Efendi (İsmail Ağa) Camii Şerifi emekli İmam Hatibi Mahmud Ustaosmanoğlu Efendi’nin riyasetinde kaleme alınmış, takriben 57 cilt olması beklenen mükemmel bir tefsirdir. Bu şaheser tefsirin hazırlanmasında Arapça, Farsça ve Türkçe birçok kitaptan istifade edilmiş olup, her sınıf insanın anlayabileceği sade bir dil ile yazılmıştır. Âyet-i Celileler, en ince ayrıntıları ile izah edilirken ihtiyaç duyulan kelam, fıkıh, tasavvuf ve genel kültüre dayalı malumat da verilmiştir. RUHU’L- FURKAN TEFSİRİNİN YAZILMA SEBEBİ Mahmud Efendi Hazretleri (Kuddise Sirruhu) tefsir-i şerifin sebebi telifi hakkında şöyle buyuruyorlar: “Kur’an-ı Azîmü’ş-şan’ın manasının kelime-kelime anlaşılmasına çok hevesli olduğumuz, kardeşlerimiz tarafından yakinen bilinmektedir. Nice büyük âlimler, Kur’an-ı Kerim’i Türkçe tefsir ederek, bu büyük kitabın manasını anlama hususunda insanların ihtiyaçlarını karşıladıklarından, ziyade aciz olan bu kardeşiniz, böyle büyük bir işe girişmeyi düşünmüş dahi değildir. Ancak; hicri 1402 Şaban Ayı’nın Berat Gecesinde, Ravza-i Mutahhara’da yani Peygamberimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem)’in bulunduğu pâk cennet bahçesi olan mescid-i şerifinde bulunduğumuz sırada Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) tarafından vaki olan manevi bir işaretle bu mühim işe başladık. Ve yukarıda geçtiği gibi kelimekelime mana verilmesine ziyade ihtimam (dikkat) göstererek, bazı kardeşlerimizle beraber bu uzun yola çıktık. TAKİP EDİLEN USUL MUKADDİME: Bu tefsirin mukaddimesinde(giriş kısmında)evvela Kur’an-ı Azimü’ş-şan’ın fezâili (faziletleri) hakkındaki bazı âyet-i kerimeler mealleri ile beraber yazılmıştır. Sonra, Ali Haydar Efendi (kuddise sirruhu) Hazretlerinin kendi Kur’an-ı Kerim’inin baş tarafına yazmış olduğu Kur’an-ı Kerim ile alakalı bütün hadis-i şerifler ve tefsir heyetinin bulduğu bazı hadis-i şerifler tercüme edilerek, kaynaklarıyla beraber zikredilmiştir. Müteakiben yine Kur’an-ı Kerim hakkında Ali Haydar Efendi (kuddise sirruhu) Hazretlerinin kendi Kur’an-ı Kerim’inin evveline yazdığı, ayrıca tefsir heyetinin de bulduğu büyüklerin sözlerinden bazıları ilave edilmiştir. Bundan sonra Kur’an-ı Kerim’i gafil olarak okumanın zemmi (kötülenmesi) hakkındaki bazı hadis-i şerifler ve büyüklerin sözleri nakledilmiştir. Mukaddimenin sonunda da Kur’an-ı Kerim’i kendi görüşü ile tefsir etme hakkında varit olan (gelen) tehdit mahiyetindeki hadis-i şerifler zikredilmiştir. ÂYETLERİN TEFSİRİNDE TAKİP EDİLEN USUL 1-KELİME MANASI: Her âyetin tefsirinde takip edilen bu usul, Kur’an-ı Kerim’i kolayca anlayabilmek için çok büyük ehemmiyet (önem) taşımaktadır. Zira topluca mana verildiğinde, Kuran’ı iyice anlamayı ve tefsir etmeyi isteyen kardeşlerimiz hangi mananın hangi kelimeden alındığını anlayamamaktadırlar. Bu tefsirde ise herkesin Kur’an-ı Kerim’i kelime kelime anlayabilmesi çok istenildiğinden bu usüle riayet edilmeye çalışılmıştır. Bu arada kelimeleri ve cümleleri birbirine bağlayan mahzuf ibareler (gizlenmiş sözler) zikredilmiştir ki, dikkatli düşünüldüğü takdirde, sadece kelime manasından bile, âyet-i celilelerin manaları anlaşılabilecek bir hale gelmiş olsun. Ayrıca sarf ve nahiv ilimlerini okumuş kardeşlerimizin, fail, meful, hal gibi kelimelerin cümle içindeki durumlarını ayırt edebilmeleri için yardımcı edatlar kullanılmıştır. Ancak, terkib-i izafiler(isim tamlaması) gibi birbirinden ayırt edilmesi uygun olmayan yerlerde kelime manası verilemediğinden, terkip (toplu) manası verilmiştir. 2-MEÂL-İ ŞERİF : Kelime manasından herkes istifade edemeyeceğinden ve âyetin toplu manası anlaşılamayacağından, her âyetin meâl-i şerifi (şerefli manası) kelime manasından sonra yazılmış ve bu meâl verilirken âyetin zahirinde (dış görünüşünde) bulunmayan kelime ve terkiplerin manaları katılmamaya dikkat edilmiştir. Ancak, âyet-i celilenin manası tam anlaşılabilmesi için, bir takım mahzuf (gizlenmiş) manaların ve bazı izahların zikredilmesine ziyade ihtiyaç duyulduğundan onlar parantez içinde ayrı bir yazı şekliyle açıklanmıştır. Böylece, meâl-i şerif tefsirli (açıklamalı) bir meâl haline gelmiştir. 3-İZAHAT Sadece meâl-i şerifle de iktifa edilmeyip (yetinilmeyip) her âyet, muteber tefsirlerde bulunan izahlardan istifade edilerek açıklanmaya çalışılmıştır. Şöyle ki: Tefsirlerde sebebi nüzulü beyan edilmiş olan âyetlerin, iniş sebepleri zikredilmiştir. Ahkâm âyetlerinden (şeri hükümleri beyan eden âyetlerden) çıkarılmış olan bir takım fetvalar da yeri geldiğinde açıklanmıştır. Âyet-i Celilelerle alâkalı hadis-i şeriflerin kaynakları ilmî usulle kaydedilerek yazılmaya gayret edilmiştir; Evvela hadis metninin alındığı kitap zikredilmiş, diğerleri ise ulema arasında bilinen sıralamaya göre yazılmıştır. Bazı âyet-i celilelerde bulunan yer ve şahıs isimlerinin ıstılahları (özel manaları) da, tefsirde derç edilmiştir(konulmuştur). Açıklanması gereken zor kelimelerin mehazları (asılları, kaynakları) müfret (tekil)sss ve cemileri (çoğulları) zaman zaman tefsirde yazılmıştır. Âyet-i celilelerin anlaşılmasını kolaylaştıracak olan veya onlarla alâkası bulunan kıssalar (hadiseler) de, muteber (kıymetli) tefsirlerden alınarak açıklamıştır. Zikirle alâkalı âyetlerde, yine güvenilen tefsirlerden ve kitaplardan alınan, tasavvufî manaların da katılmasına özen gösterilmiştir. Ayrıca, her âyetin izahının sonunda, o âyetin tamamı veya bir kısmıyla alâkalı diğer âyeti kerimeler bulunup, meâlleriyle yazılmaya gayret gösterilmiştir; Ta ki, vaaz ve nasihat etmek isteyenler, bir âyeti gözden geçirirken onu açıklayan diğer âyet-i kerimeleri de, önlerinde hazır bulup vaazlarını ziynetlendirsinler (süslesinler). Bu hususta en büyük rehber, Ali Haydar Efendi (kuddise sirruhu) Hazretlerinin, Mahmud Efendi Hazretlerine (kuddise sirruhu) verilmesini arzu ettiği kendi Kur’an-ı Kerimi’ninkenarlarına almış olduğu rakamlar (âyet ve sayfa numaraları), hatlar (çekilen çizgiler) ve izahlar olmuştur. Şu da bilinmelidir ki: Milletimizin, geçmiş büyüklerinin kıymetli lisanlarını terk etmeye başladığı şu günlerde Arapça, Farsça ve Türkçe karışımından meydana gelmiş olan Osmanlıcanın tamamen unutulmaması için Osmanlıca kelimelerin asılları yazılmış, nesiller arasında irtibat sağlamak için de kelimelerin karşılıkları parantez içinde zikredilmiştir. Bu büyük gaye hedeflendiğinden dolayı tefsirin uzamasından, akıcılığın bozulmasından ve dolayısıyla gelecek olan itirazlardan çekinilmemiştir. * Ciltli Sert Kapak * Hamur Kağıt * 599 Sayfa * Fatiha Suresi (1-7) Bakara Suresi (1-141)
288.40 ₺