-
Erzurumun Kandilleri
Tarihi kayıtlar, Erzurum’da çokça camiinin, medresenin, tekkenin, zaviyenin varlığından bahsetmektedir. Tarihi eserler, onu vücuda getiren milletlerin yeryüzündeki milli imzası, tapu senetleridir. Bu şuurda olan milletler, milli imzalarını pekiştirmek ve gelecek nesillere birer tarihi eser bırakabilmek için her türlü fırsatı değerlendirmişlerdir. Erzurum, kurulduğu günden bugüne kadar, tarihi eserleriyle birlikte bağrından nice manevi mimarlar yetiştirmiş ve onları günümüze kadar yaşatmış önemli bir yerleşim yeridir. Bu şehrin asırlardır canlı ve diri olması, bilim adamlarının, din âlimlerinin ve gönül sultanlarının bu bölgeyi mekân tutmalarından ileri gelmiştir. Bu şehir binlerce Allah dostuna ev sahipliği yapmıştır. Bu kutlu beldede yaşayan velî zatlar, hem yaşadıkları dönemde hem de kendilerinden sonraki dönemlerde manevi feyizleri sayesinde insanımızın ruhunu daima okşamıştır. Bu feyiz kaynağı olan büyüklerimizin kabr-i şerifleri, Erzurumlunun ziyaretiyle, okunan hatimlerle ve yapılan hayırlarla her daim ihya edilmiştir. Elbette ki Erzurum’un kandilleri bu kitapta bulunan zatlar kadar değil, pek çok sayıda kıymetli zatlar var. Ancak yüzyıllardır meydana gelen istilalarda yakımlar, yıkımlar, seller, depremler bu şehrin tarihi adına ne varsa toprağın derinliklerine gömmüş ya da o zatlar kendilerini şöhret olmamak düşüncesiyle sonsuza dek gizlemişlerdir. Gönül sultanlarının yeri ve mekânı olmaz. Asırlardır Erzurum toprağında yaşamış, etrafına sevgi ve ışık saçmış güzel insanların örnek hayatlarını günümüze taşımak ve önce kendi insanımızın dikkatine sunmak, gelecek nesillerimize aktarmak ve bunları örnek alacak nesillerin sayısını artırmaktır gayemiz.
198.75 ₺ -
Seyyid Abdülhakim Arvasi
“Gâyem, imandır. İstanbul câmilerinde 25 sene imanı anlattım. Din, Allah’ın razı olduğu hükümleri yerine getirmektir. Yalnızca iki rek’at namaz kılmak değildir. İslâmiyet ferdlerde kaldı. Amma pek nâdir ve gizli ferdlerde…” “Tasavvuf yolcusuna, üç mühim şart vardır: 1- Ehl-i sünnet itikadından kıl ucu kadar ayrılmamak. 2-Resulullah’ın sünnetine uyup, bid’atlerden kaçınmak. 3-Hocasına tam bağlılık… Bunlara riâyet etmeyen, hiçbir şeye kavuşamaz…” Seyyid Abdülhakîm Arvâsî- Son asırda hem zâhirî din bilgilerini, hem tasavvufu bir arada öğreten ender şahsiyetlerden… Hem kendi kurup masrafını karşıladığı medresesinde talebe yetiştiren; hem de dergâhında ilahî marifeti gönüllere nakşeden son mürşidlerden… Yeni devirde, medrese ve tekkeler kapatıldıktan sonra bile vaaz ve irşaddan geri durmayarak, doğru dinin öğrenilmesinde ve yaşanmasında hassasiyet göstermiş bir müceddid… Bu yolda hayatını hep sıkıntılarla geçirmiş ve bu şekilde âhirete göçmüş büyük bir mücâhid… Elinizdeki kitapta, son asrın mümtaz âlimlerinden Seyyid Abdülhakîm Arvâsî’nin hayatı, âdetleri, sözleri, kendi kaleminden, vesikalardan ve sevenlerinin dilinden anlatılıyor… Bu büyük İslâm âliminin şahsında, o devrin ilim hayatına, tekke kültürüne ışık tutuluyor...
367.50 ₺ -
Topal Osman Osman Ağa
Giresunlu Osman Ağa; Babası tarafından bedeli ödenmesine rağmen Balkan harbi’ne gönüllü katılır, savaşta yaralandığı için “topal” lâkabı takılır. I. Cihan harbi’ne doğu cephesinde iştirak eder. Rusların Harşıt Çayını dayanması üzerine Gönüllü milisleriyle birlikte Ruslara karşı mücadele eder. Milli Mücadele kahramanı Topal Osman Ermeni ve Rum çetelerine karşı Karadeniz boylarında mekik dokur. Mustafa Kemal’in muhafız Birliği komutanlığına getirilir. Daha sonra Dumlupınar ve Sakarya Meydan Muharebelerine katılır… Gösterdiği mücadeleden dolayı İstiklal madalyasıyla taltif edilir ve Milis Yarbay rütbesi verilir… Osman Ağa diyor ki: “Ben bu millet uğrunda bacağımı zayi ettim. Düşmanı denize dökünceye kadar icap ederse sedye ile muharebe edeceğim.” “Eğer geri çekilirken veya yara alır da yürüyemezsem beni düşmana sağ teslim etmeyin. Beni vurun ondan sonra çekilin” “Paşa Hazretleri’nin muhafazası yalnız ve yalnız size aittir. O’nu her yerde siz koruyacaksınız. Uçan kuşlardan dahi. Paşa Hazretleri’ne en ufacık bir şey olursa kendinizi yok bilin. Hatta ve hatta geride bıraktıklarınızı da…
21.00 ₺ -
Hukukun Serüveni
Hukuk, insanlık tarihinin belki de en eski müessesesidir. Hatta kanunların sık değiştirilmediği zamanlarda, tarihin ta kendisi idi. Bir şeyi tanımanın en iyi yolu, onun mazisini bilmektir derler. Antik Çağ’a ait bir kaide, asırlar sonra bambaşka bir coğrafyada karşımıza çıkabilmektedir. Hukuk sistemlerinin birbirine tesiri şaşırtıcı derecededir. Hukukun Serüveni, okuyucusunu, Antik Mısır’dan başlayıp, Mezopotamya’ya, Hititlere, Japonya ve Çin’e, Arabistan ve Türkistan’a, İran ve Hindistan’a, Yunan ve Roma’ya, Yahudilik ve Hıristiyanlık’tan İslâmiyet’e uzanan, nihayet Avrupa’da sona eren bir yolculuğa çıkarıyor. Bu yolculukta nice enteresan sahneye şahit olunabilir: Düello, ateş tecrübesi, kız kaçırma, çok kadınla evlilik, borcu sebebiyle kölelik, insan kurbanı, çocuk satışı, seyyar hâkimler, cezalandırılan hayvan ve eşyalar, kast sistemi, ölen kocasıyla yakılan Hindu kadınları, hâkimliğin parayla satılması, kanunları ezberleyip her sene halka okuyan kanun sözcüleri…. Hukukun Serüveni, yalnızca bir umumi hukuk tarihi kitabı değil. Ayrı zamanda insanlık mirasını gözler önüne sermeye çalışan bir dünya tarihi sayılabilir. Hâkimlerin hükümdarlarla mücadelesi, parlamentonun doğuşu, kilise reformu, laikliğin ortaya çıkışı, yazılı kanunların hazırlanışı gibi meraklı hadiseleri de kitapta okumak mümkün. Hukukun Serüveni, adalet mücadelesinin de tarihidir.
262.50 ₺ -
Hüzünlü Hayat
Hüzünlü Hayat’ı okuduğumda aklıma başucu kitabım, Norveç'li Yazar Knut Hamsun'un ''Açlık''adlı romanı geldi. Doğaçlama bir romandı. Öztürk'ün romanında da aynı duygular hakimdi. Sanki yaşaya yaşaya yazılmış. Soyutluktan ziyade doğallığın hakim olduğu, içtenlikle yazıldığı apaçık ortada. Zorluklarla geçen bir hayatı anlatırken de ustalığını ortaya koymuş. Yunus Bey'in durumunu anlatırken, cezaevinden çıktıktan sonraki süreçte de göstermiş olduğu vefa örneğini okuduğum zaman bölgenin yardımseverliğini anlamamam için bir neden yoktu. Değerlendirmemin başında da belirttiğim gibi, sanki Fatma Öztürk ''Öyle bir hayat yaşayacağım ve kesitlerden yararlanarak bir roman oluşturacağım'' düşüncesini gütmüş...
4.88 ₺ -
Yönetim Sanatı
Yönetim sanatı; yönetimin, temel değerlerini koruyarak başarıya ulaşmasıdır. Yönetimler temel değerleri korumadan da başarıya ulaşabilirler. Ancak o zaman, başarıda sanat yerine zulüm söz konusu olur. Bu kitapta kişi, kurum, kuruluş ve devletin yönetilmesinde gerekli olan bilgileri ve kuralları vermeye çalıştık. Bu eser, onbeş yaşından itibaren öğrencilere, öğretmenlere, eğitimcilere, yöneticilere, politikacılara ve diğer meslek sahiplerine yardımcı bir rehberdir.
67.50 ₺ -
Yeşilyurt Treni
Şehitlik, Yeşilyurt ve güneyde olsa da, Başka başka yerlerde bulunsa da, tenimiz.. Kalbi sevgiyle dolu, gönül insanlarının, Aynı kaderi paylaşan ağaçlarıyız hepimiz.. Çam, Ihlamur, Akçaağaç fark etmez, / Tümünü sevsek bile, Meyvelerden şeftali ve limona, / Esen yelde, Meltem`edir sevgimiz. ... Çam ve Ihlamur Ağacı, kendi aralarında konuşuyorlardı. Ihlamur bir ara durgunlaştı. Anılarıyla sarmaş-dolaş olunca, hep böyle olurdu. Yeniden Çam Ağacı`na döndü: -Sevenler en çok neye üzülüyor biliyor musun? dedi. -Neye? -Sevgiliye en son sözü söyleyemediğine.. Bu sözler üzerine, Çam Ağacı, acı acı tebessüm etti: -Ben en çok neye üzülüyorum biliyor musun? dedi. -Neye? -Bir cevap verilecek kadar bile değerimin olmadığına!. Eğer sevgi ve aşk varsa, her şey dillenir. Dağlar, taşlar, Ağaçlar, kuşlar.. Esen rüzgâr bile, dile gelmekte gecikmez..
90.00 ₺ -
Ülkem Varsa Ben Varım
Milletçe ölüm-kalım savaşı veriyoruz. Bu savaş, harf silahlarıyla yapılan bir savaş değildir; görünmeyen savaştır! Ülkemize göz diken dış güçlerin aile, millet ve devlet varlığımızı hedef alarak, bizi yok etmek için bize oynadıkları oyunlar ve kurdukları tuzaklar, bu savaşın birer parçasıdır. Dış güçlerin hedef ülkelerde tertip ettikleri anarşi, terör ve isyan olaylarının gerçek failleri, casuslar, misyonerler, ajanlar, kiralık ajanlar, kışkırtıcı ajanlar ile dışarıdan güdümlü medyadır. Niyetimiz, bu ölüm-kalım savaşının farkında olmayanlara bu felaketi anlatmak, aile, millet ve devlet varlığımızı savunmak ve geleceğimizi güvenli kılmak için gerekli önlemlerin alınmasını sağlamaktır. İstiklal Savaşımızda Ordumuzun ihtiyacı olan keşif uçaklarını bir tüccarımız İtalya'dan satın alıp, Ordumuza bağışladığı zaman dostları ona şöyle demişti:
75.00 ₺ -
Türkiyeye Yönelik Tehditler
Milletçe ölüm-kalım savaşı veriyoruz. Bu savaş, harp silahlarıyla yapılan bir savaş değildir; görünmeyen savaştır. Ülkemize göz diken dış güçlerin aile, millet ve devlet varlığımızı hedef alarak, bizi yok etmek için bize oynadıkları oyunları ve kurdukları tuzaklar, bu savaşın birer parçasıdır. Devlet ve millet olarak dostumuzu ve düşmanımızı tanıyıp, milli güvenliğimiz için gerekli önlemleri almamız hayati önem taşımaktadır. Çünkü, bizi hedef alan dış güçler vatanımızı paylaşmak için her yola baş vurarak, bizi millet ve devlet yapan temel ve öz değerlerimizi tahrip ediyorlar. Felaketten habersiz olmak gafleti kabul etmemek dalalettir. Her karış toprağı şehiterimizin kanı ile sulanmış olan aziz vatanımızı savunmak, hepimiz için milli bir görevdir.
63.75 ₺ -
Tireboludan Simalar
Eskiden tercüme-i hal, bugün biyografi-özgeçmiş denilen hal tercümesi kayıtları, şahısların hayat hikayelerini içeren tarihin önemli kaynaklarından birisidir. Hal tercümeleri, Orta Çağda, İslam dünyasında yaygın şekilde yazılırken önemli şahsiyetlerin çevresini, devrimi, yetişme şartlarını bildirmesi bakımından çok önemliydi. Osmanlı döneminde padişahla, devlet erkanı, ulema, sanatkarlar ve diğer kişiler hakkında hal tercümeleri yazıldığı bilinmektedir. Günümüzde bilhassa şehirlerde, kasabalarda yetişen ve meşhur olarak nitelenen şahıslar daima ilgi çekmiş, hayatları hakkında bilgiler veren çalışmalar yapılmıştır. Bu hal tercümeleri kitaplarında yer alan şahıslar mensup olunan şehir ve kasabalar için birer övünç kaynağı olmuştur
90.00 ₺ -
Sultanların Aşkı Taht Sultanı Hürrem Gönül Sultanı Hümeyra
"Tutkunun dünü, bugünü, yarını yok. İnsan varoldukça ve güç istedikçe, tutku var olmaya devam edecek. Sultanların Aşkı, tutkuyu ve tutkunun neler yaptırabileceğini anlatıyor. Hürrem Sultan; tarihin en güçlü sultanlarından Muhteşem Süleyman'ın biricik aşkı... Kölelikten özgürlüğe kavuşmak yetmiyor ona, güce olan tutkusu, onu hesaplar içine itiyor. Hesaplarını gerçekleştirmek için; kendi kızının mutluluğunu hiçe sayacak, yolundakileri ortadan kaldırtacak kadar kuvvetli... Peki, hesapları tutacak mı? O kadar yaşayabilecek mi? Hümeyra ise günümüzden biri. Onun tutkusu, güç arayanların karşısında olmak. Zengin ve güçlü bir ailenin, haksızlığa uğramış idealist kızı. Elinden alınan gücüne rağmen, ideallerinden vazgeçmeyecek kadar inatçı. Farkında olmadan benliğiyle savaşıyor. Farkına varmasını gizemli bir olay sağlayacak. Bu farklılığı, onu gönül sultanlığına götürecek mi? Aradığı sevgiyi bulabilecek mi? Hep birlikte göreceğiz. "Sultanların Aşkı" hikâyeciliğe farklı bir yorum getiriyor. Okuyucuyu sıkmadan, anlatmak istediğini, farklı bir kurguyla sunuyor. Hikâyeyi zaman zaman sizin hayal gücünüze bırakıyor. Sona geldiğinizde bile, kafanızda hep bir belirsizlik ve merak payı bırakıyor. "Her son bir başlangıç değil midir aslında?" Diyerek hayatın belirsizliğini ve derinliğini, anlaşılır bir biçimde irdeliyor."
60.00 ₺ -
Seyyit Ahmet Arvasi Hayatı Eserleri ve Eğitim Üzerine Görüşleri
Seyyit Ahmet Arvasi, ülkemizde Cumhuriyet döneminde yetişen önemli bir mütefekkirdir. Çok yönlü kişiliği olan, değişik konularda görüşler ortaya koyan, arkasında çok sayadı eser bırakan, Türk Milli Eğitimine binlerce öğretmen yetiştiren ve fikirleriyle Türk gençliğine rehberlik eden Arvasi, aynı zamanda önemli eğitimcilerimizdendir. Arvasi, eğitimin yanı sara pek çok alanla ilgili görüşlerini ortaya koymuştur. Onun farklı alanlara ilişkin görüşlerini ele alan değişik çalışmalar yapılmıştır. Ancak eğitimcilik yönünü ele alan müstakil bir eser bulunmamaktadır. Bu çalışma ile Arvasi'nin eğitimle ilgili düşünceleri ve eğitim problemlerinin çözümüne yönelik geliştirdiği öneriler oratya çıkarılmaya gayret edilmiştir.
52.50 ₺ -
Sevgi Borcu Öyküler ve Şiirler
Okul sıralarında öğretmenimiz sorardı! Çocuklar büyüyünce ne olmak istiyor sunuz? Birinci sırada orturan 216 Emine kalkar Hemşire derdi. Yanında oturan 109 Mehmet Polis derdi. Bir arka sırada oturan 143 Sibel Doktor derdi. Sıra bana gelmişti. 807 Ferhat yüksek sesle Öğretmen derdim.. Okulumuz iki derslikten oluşan küçük bir köy okulu idi. Kışın normal soğuklarda iki odun, çok soğuklarda üç, dört odun götürerek ısınırdık. Ben 807 Ferhat öğretmen olamadım, olmadı. Üzgünüm, özür dilerim öğretmenim. Şu dünyada kaç kişi vardır düşlediği hayatı yaşayan. Hayat süprizlerle dolu. Yarınların ne getireceği bilinmiyor.
39.75 ₺ -
Sevdikçe
Tüm dertlerim bitiyor Yüzüm devamlı gülüyor Gönlüm umut doluyor İnan seni sevdikçe Gönül bağımda çiçekler açar Açınca mis gibi kokar Çileler benden kaçar İnan seni sevdikçe Kalemin mutluluk yazar Sensiz günlere kalbim kızar Sanki ömrüm uzar İnan seni sevdikçe Sen engin denizlerdeki Yorgun gemi Dayan dayana bildiğin kadar Azgın dalgalarla Elbet dinecektir bu fırtına Sabret bak az kaldı Sığınacağımız o limana.
58.50 ₺ -
Seni Seviyorum Pembe Düşler
Seni Seviyorum O güzel yüzünü, benden gizleme, Saklayıp kendini, beni izleme, Gönlünü başka bir, yarla sözleme, Seni seviyorum aşığım sana... Yüreğime hançer gibi saplandın, Değerli altınsın, kalbe kaplandın, Düğümlendin cana bende toplandın Seni seviyorum aşığım sana... Aklımdan gitmiyor, bana gülüşün, Yüzüme bakarken, tatlı dönüşün, Bebeğim, talibin oldum bir düşün, Seni seviyorum, aşğım sana..
52.50 ₺ -
Saydamlaşma
Bir gün aklıma geldi: Susabilir miydim? "Sahi" dedim kendi kendime "sen ep bulutlara bakıyordun. Onların içindeki, derinlerindeki o mucizeyi arıyordun sen, susan Adam'dan. Konuşamazdın. Eksikliğini sessizliğe büyüyen, sessizlikten bir eksikliği yaşatan, o bakan: bulutlara uzaklara, uzayana bakan adam sen, evet sen, susarken de konuşabilir miydin? Uzadıkça bakan, uzaktan bir sessizliği okuyan sen; Sessiz Adam, susabilir miydin? Bulutlarla aranızda gidip gelenin sessiz bir konuşma olduğunu anladığımın bilmem kaçıncı asrında aklıma geldi bu.
55.50 ₺ -
Rüyada Zaman
İnsanoğlu, değişen ve modernleşen dünyada, geçmişi ne kadar ansa da, doğası gereği, bir daha geriye dönmek istemez. Ancak dünde kalan öyle anılar vardır ki, ılık bir deniz meltemi gibi, ruhumuzda eser durur!... Artık dönemeyeceğimiz mazide onlarla elele dolaşır dururuz…. …… Kaleme alınan her şey, ölümün elinden bir şeylerin kurtulduğunu gösterir!...
54.00 ₺ -
Renkler ve Yaşam
1966 yılında çalışmaya başladığı özel bir kuruluşun aylık Petek dergisinde ilk kez şiirleri yayınlanan Talat Semiz günümüze değin 40 yılı aşkındır şiir yazıyor. Ekmek kavgasının öncelik kazandığı yaşamında sanata öncelik verememenin üzüntüsünü yaşamıştır. Şiiri karanlık labirentlerden aydınlığa çıkarmak, daha çok okurun anlayacağı ölçü ve yalınlığa ulaştırma çabası verir. Kişiselliği doruk noktasına çıkarırken, kişinin içsel bütünlüğünde sınırsız evrene sahip olduğunu düşünür. O yaşamın tümünü şiir olarak görür. Şiir bireysel ve toplumsal iletişimin ilk ve terkedilmez unsurudur. Ona göre şiir kültürün kendisidir.
45.00 ₺ -
Osmanlı Mahkemeleri Tanzimat ve Sonrası
Devlet, hukuk demektir.Hukukun tezahürü de mahkemelerdir.Osmanlı adliyesini ve bunun Tanzimat Fermanı sonrasında aldığı biçimi tasvir eden bu eser, aynı zamanda, Tanzimat'ı hazırlayan sebepleri, Batı'nın baskı ve dayatmalarını, adliye ıslahatına neden ihtiyaç duyulduğunu, bu ıslahatta akınan modeli, bunun İslam hukukuna ne derece uyduğunu, karşılaşılan güçlük ve reaksiyonları gözler önüne sermektedir.Bu arada Avrupa devletleriyle de çarpıcı mukayeseler yapılmaktadır.Böylece Osmanlı Devleti tarihinin çok önemli bir devresine de ışık tutulmuş olmaktadır.
210.00 ₺ -
Osmanlı Hukuku
Adalet, Osmanlı Devleti’ni asırlarca ayakta tutan en mühim unsurdu. Bu hissin zayıflaması, çöküşün hem sebebi, hem de neticesi oldu. Padişahlar bile, hukukun önünde boyun eğdiler. Bir seferden dönerken, askerin, ekinlerini çiğnediklerinden yakınan köylüye, Kanunî Sultan Süleyman; “Peki bizi kime şikâyet edersin?” diye latife edince, köylü; “Kanuna şikâyet ederiz, kanuna!” demişti. Adalete verilen bu ehemmiyet, Osmanlılara büyük bir itibar kazandırdı. Hıristiyan halklar, kendilerine hüsnükabul gösterdi. Osmanlıların, Ortadoğu, Kafkasya ve Balkanlar gibi problemli bir coğrafyada, çeşitli kavim ve kültürleri bir arada nasıl yönettiğini, bugün insanlar merak ediyor. Pax Ottomana adı verilen dünya düzeninin unsurları nelerdir? Osmanlı Devleti’ni asırlarca dünyanın süper gücü yapan tutan hangi prensiplerdir? İngiltere kralını, bir heyet göndererek Osmanlı hukuk sistemini inceletmeye sevk eden sır nedir? Bu kitap unutulmuş bir maziye ışık tutuyor.
322.50 ₺ -
Munzurdaki Mutluluk
Zalo önde, Yalçın da onu arkadan takip ediyordu... Kamer efendi ve Safiye Hanım gözden kaybolana kadar Yalçını takip ettiler... Yalçın'ın babasının boynuna sarılıp onu öpmesi Kamer efendiyi hayli etkilemiş olmalı ki gözleri yaşarmıştı. Aslında bu toplumda anne, baba ile çocuklar arasında böylesi açık sevgi gösterilerine pek yer yoktu. Bu yörelerade babalar sadece o derin sevgilerini yüreklerinde saklarlar... Kamer efendi sırtını hafiften eşine dönmüş, kendi yüz ifadesini karısından gizlemeye çalışıyordu ama Safiye hanım kocasının üzüldüğünün farkındaydı... Annenin sevgisi hiç bir koşula bağlı değildir, babanın sevgisi ise birazcık koşullara bağlıdır... Anneyi biraz daha sevmek lazım çünkü anneler daha çaresiz ve güçsüzdüler...
37.50 ₺ -
Mekke İlahisi Seçme İlahiler
Sultân-ı müeyyedsin efendim Sen şâh-ı rusül fahr-i mümeccedsin efendim Divân-ı ilâhide ser-âmedsin efendim Menşur-ı “le-amrük”le müeyyedsin efendim Bî-çârelere devlet-i sermedsin efendim Sen Amedü Mahmudu Muhammed’sin efendim Hak’dan bize sultân-ı müeyyedsin efendim Hutben okunur minber-i iklim-i bekâda Hükmün tutulur mahkeme-i ruz-i cezâda Gül-bâng-ı kudûmün çekilir arş-ı hudâ’da Esmâ-yı şerîfen anılır arzu semâda Sen Amedü Mahmudu Muhammed’sin efendim Hak’dan bize sultân-ı müeyyedsin efendim Şeyh Galip Dede
45.00 ₺ -
Liberal Demokrasi Eleştirisi
Liberal demokrasinin içerisinde bir yandan ontolojik ve ahlaki öte yandan da siyasi anlamda bir takım yetersizlikleri barındırdığını göz önünde bulundurarak onu temelden bir eleştiriye tabi tutan C.P.Macpherson’un düşüncelerinin bir yönüyle Liberal Demokrasinin bir kritiği, diğer yönüyle de Liberal Demokrasinin kendisini yeniden inşa etmesi için önemli bir katkı niteliği taşıdığını söyleyebiliriz...
63.75 ₺ -
Kültür Emperyalizmi ve Soykırımlar Dünya'da ve Türkiyede
Milli kültür olmadan millet, millet olmadan devlet var olamayacağı gibi, milli kültürlerini kaybeden milletler yok olmaya mahkumdur. Tarihte bunu sayısız misalleri vardır. Kültür emperyalizmi, milli kültürü tahrip etmeyi hedef alan sinsi savaştır. Türkiye, Tanzimat'tan itibaren emperyalistlerin kültür emperyalizmine maruz kalan öncelikli hedef ülkedir. Emperyalistlerin kafalarında Türkiye ile ilgili olarak, yüzyıllardan beri şu söz, saplantı halinde bulunmaktadır. Endülüs'ü, sildik, burası hala duruyor! Kültür emperyalizminin en korkunç şekli soykırımdır. Emperyalistlerin uyguladıkarı soykırım tarihe kara bir leke olarak geçecektir...
73.50 ₺ -
Keşke Onu Anlayabilseydik
Derin bir sadakatin, İhlaslı bir ibadetir, İsrafsız bir hayatın Kibirsiz bir yaşantının, Güçlü bir imanını, Güzel bir ahlakın Geniş bir merhametin, Ulaşılmaz bir takvanı…, Birleşip bütünleştiği nokta, Hz.Muhammed (s.a.v.) *** And olsun ki Allah’ın Resulünde sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çokça ananlar için güzel bir örnek vardır. (Ahzab süresi; 21)
63.00 ₺ -
Keşişleme Şiirler- Bütün Şiirleri 3
Sevda; fırtınalar yaratır zaman zaman. En zor tayfunlarda ayakta kalan gönüllerin oluşturduğu bir gül bahçesidir büyük aşk. Ilık bir keşişleme bozuyorsa aşkın dengelerini; ve ayrılık yaratıyorsa, böyle birlikteliklere sevda değil, bir bahar bir yaz tutkusu denir.
52.50 ₺ -
Kaye Başı Sonu Olmayan Hikayeler
Öyle derin uykulu bir hayalle bakmıştım ki ona… Girdaba dönüşen, körleşmiş bir kuyu gibi… Gün ışığının sızamayacağı, dipsiz derinlerde bir rüya gibi… Ki, hikâyesi açıldı önümde… Hayır, uyumuyordum. Onun hemen arkasındaydım. Ki, hikâyesine yürüdüm adımsız… *** Hekimoğlu’nun çarpıcı anlatımı okuru daha ilk satırlardan Kavrıyor, teslim alıyor. Çağdaş Türk Hikâyeciliğini iyi özümsemiş bir yazarla karşı karşıyayız….. Mario Levi
47.25 ₺ -
Kainatın Efendisi
Her Peygamber,kendi zamanında, kendi mekanında, kendi kavminin hepsinden, her bakımdan üstündür. Muhammed aleyhisselam ise, her zamanda, her memlekette, yani dünya yaratıldığı günden, kıyamet kopuncaya kadar, gelmiş ve gelecek, bütün varlıkların, her bakımdan en üstünüdür. Hiç kimse, hiçbir bakımdan Onun üstünde değildir. Bu güç bir şey değildir. Dilediğini yapan, her istediğini yaratan, Onu böyle yaratmıştır. Hiçbir insanın Onu medh edecek gücü yoktur. Hiçbir insanın, Onu tenkid edecek iktidarı yoktur. Bu birkaç günlük hayat, eğer O'na tabi olarak geçirilirse, saadeti ebediyye, sonsuz kurtuluş umulur. Yoksa O'na tabi olmadıkça, herşey, hiçtir. Ona uymadıkça, her yapılan hayır, iyilik, burada kalır, ahirette ele bir şey geçmez.
247.50 ₺