-
El Umm Cilt 2 Şafii Fıkıh Külliyatı
Hicrî 150/Miladî 767 yılında Filistin'in Gazze şehrinde doğdu. Babası İdris bir iş için Gazze'ye gitmiş, orada iken vefat etmişti. Dedelerinden biri olan Şafiî İbn es-Sâib'e nisbeten Şafiî olarak bilinir. Soyu Kureyş kabilesinden Abd-i Menâf'ta Hz. Peygamber'in soyuyla birleşir. Henüz küçük yaşta iken babasını kaybeder. Fakir bir şekilde yaşayan annesi, oğlunu alıp Mekke'ye gitmeğe karar verir. Mekke'de, daha küçük yaşta kendisini ilme veren İmam Şafiî, yedi yaşında Kur'ân-ı Kerim'i; on yaşında da İmam Mâlik'in el-Muvatta' adlı hadis kitabını ezberlemiş ve on beş yaşına geldiğinde, fetva verebilecek bir seviyeye ulaşmıştı. Bundan sonra yirmi yıla yakın bir süre çölde, Huzeyl kabilesi içinde yaşayarak fasih Arapça'yı ve câhiliye şiirlerini öğrendi. Hatta Asmaî, onun hakkında; "Huzayl'in şiirlerini Kureyş'ten Muhammed b. İdris denen bir genç ile düzelttim" demiştir. Böylece edip ve Arapçada söz sahibi olmuştur. Akabinde birçok alimden hadis okudu. Mekke valisinin bir tavsiye mektubu ile Medine'ye gitti. Burada İmam Mâlik'e el-Muvatta adlı eserinin tamamını arzetti. Daha sonra tamamen fıkha yönelerek İmam Mâlik'ten Hicaz fıkhını öğrendi. Şafiî'nin eşsiz kavrayış ve üstün zekâsını müşahede eden İmam Mâlik, ona şu anlamlı tavsiyede bulundu: "Muhammed! Allah'tan kork, günahtan sakın; çünkü ben senin büyük bir şahsiyet olacağını ümid ediyorum. Gönlüne Allah'ın koymuş olduğu bu nuru günahla söndürme." Medine'de İmam Mâlik'ten fıkıh ve hadis ilmi aldı. Süfyan b. Uyeyne'den, Fudayl b. İyâz ve amcası Muhammed b. Şâfi' ve diğerlerinden hadis rivayet etti. İmam Şâfiî, bu arada çalışmak zorunda olduğu için bir süre Yemen'e gitti. Yemen kâdısı Mus'ab b. Abdillah el-Kureşî orada kendisine resmî bir iş bulmuştu. Bu arada, Halîfe Hârun er-Raşîd Hz. Ali taraftarlarının bir harekâtından korkuyordu. Yemen tarafından yakalanıp getirilen Şiîler arasında -Şiî olmadığı halde- Şâfiî de Medîne'de Halîfe'nin huzuruna çıkarıldı. Suçsuzluğu anlaşılınca Halife onu serbest bıraktırdı ve maddî yardımda bulundu. Sonra H.183 ve 195'te Bağdat'a gitti. Orada Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî'den Irak fakihlerinin kitaplarını okudu. Onunla fikir alış verişinde bulundu. İmam Şâfiî bundan sonra H. 187'de Mekke'de ve 195'te Bağdat'ta İmam Ahmed b. Hanbel (Ö. 241/855) ile buluştu. Ondan Hanbelî fıkhını ve usulünü, Kur'an'ın nâsih ve mensuhunu öğrendi. Bağdad'ta onun eski mezhebinin esaslarını ihtiva eden "el-Hucce" adlı eserini yazdı. Sonra H. 200'de görüşlerinin en çok yaygınlaşacağı Mısır'a gitti. 204/819'da Receb'in son cuma günü Mısır'da vefat etti ve orada defnedildi (el-Hudarî, Tarihu't-Teşrîi'l-İslâmî, Kahire 1358/1939, s. 254 vd.; Muhammed Ebû Zehra, Usulü'l-Fıkh, Kahire, t.y., s.12 vd.; ez-Zühaylî, el-Fıkhu'l İslâmî ve Edilletüh, Dimaşk 1405/1985, I, 35, 36; Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslâm Hukuku, İstanbul 1983, 9, 78 vd). İmam Şâfiî'nin "er-Risâle" adlı eseri fıkıh usulünde ilk kaleme alınan usul kitabıdır. Hanefilerde, usul müctehid imamlar devrinde yazılı bir eser haline getirilmemiş daha sonra fürûdan hareket edilerek usûl kaideleri belirlenmiştir. İmam Şâfî, işin başında er-Risâle'yi yazarak sonraki Şâfiî bilginlerini bu külfetten kurtarmıştır. İmam Şâfii'nin "el-Ümm" adlı eseri ise Mısır'da mezhep görüşlerini kapsayan bir fıkıh eseridir. Onun ilmî ve edebî şahsiyeti yanında, takvâsı, olgun karakteri ve güzel ahlâkı da zikredilmesi gereken hususlardandır. Kendisine Sıffın meselesi, sorulunca şu anlamlı cevabı vermişti: "Ömer b. Abdülazîz'e Sıffîn'da ölenler sorulunca o; "Allah'ın elimi bulaşmaktan koruduğu kanlardır" demişti. Şimdi ben de dilimi bu kana bulaştırmak istemiyorum." Öğrencileri onun hakkında, "Şafiî Hz'leri bir âyeti tefsir etmeye başlayınca, sanki o âyetin indirilişini görmüş gibi büyük bir vukufla konuşurdu" derler.
72.00 ₺ -
El Umm Cilt 1 Şafii Fıkıh Külliyatı
Hicrî 150/Miladî 767 yılında Filistin'in Gazze şehrinde doğdu. Babası İdris bir iş için Gazze'ye gitmiş, orada iken vefat etmişti. Dedelerinden biri olan Şafiî İbn es-Sâib'e nisbeten Şafiî olarak bilinir. Soyu Kureyş kabilesinden Abd-i Menâf'ta Hz. Peygamber'in soyuyla birleşir. Henüz küçük yaşta iken babasını kaybeder. Fakir bir şekilde yaşayan annesi, oğlunu alıp Mekke'ye gitmeğe karar verir. Mekke'de, daha küçük yaşta kendisini ilme veren İmam Şafiî, yedi yaşında Kur'ân-ı Kerim'i; on yaşında da İmam Mâlik'in el-Muvatta' adlı hadis kitabını ezberlemiş ve on beş yaşına geldiğinde, fetva verebilecek bir seviyeye ulaşmıştı. Bundan sonra yirmi yıla yakın bir süre çölde, Huzeyl kabilesi içinde yaşayarak fasih Arapça'yı ve câhiliye şiirlerini öğrendi. Hatta Asmaî, onun hakkında; "Huzayl'in şiirlerini Kureyş'ten Muhammed b. İdris denen bir genç ile düzelttim" demiştir. Böylece edip ve Arapçada söz sahibi olmuştur. Akabinde birçok alimden hadis okudu. Mekke valisinin bir tavsiye mektubu ile Medine'ye gitti. Burada İmam Mâlik'e el-Muvatta adlı eserinin tamamını arzetti. Daha sonra tamamen fıkha yönelerek İmam Mâlik'ten Hicaz fıkhını öğrendi. Şafiî'nin eşsiz kavrayış ve üstün zekâsını müşahede eden İmam Mâlik, ona şu anlamlı tavsiyede bulundu: "Muhammed! Allah'tan kork, günahtan sakın; çünkü ben senin büyük bir şahsiyet olacağını ümid ediyorum. Gönlüne Allah'ın koymuş olduğu bu nuru günahla söndürme." Medine'de İmam Mâlik'ten fıkıh ve hadis ilmi aldı. Süfyan b. Uyeyne'den, Fudayl b. İyâz ve amcası Muhammed b. Şâfi' ve diğerlerinden hadis rivayet etti. İmam Şâfiî, bu arada çalışmak zorunda olduğu için bir süre Yemen'e gitti. Yemen kâdısı Mus'ab b. Abdillah el-Kureşî orada kendisine resmî bir iş bulmuştu. Bu arada, Halîfe Hârun er-Raşîd Hz. Ali taraftarlarının bir harekâtından korkuyordu. Yemen tarafından yakalanıp getirilen Şiîler arasında -Şiî olmadığı halde- Şâfiî de Medîne'de Halîfe'nin huzuruna çıkarıldı. Suçsuzluğu anlaşılınca Halife onu serbest bıraktırdı ve maddî yardımda bulundu. Sonra H.183 ve 195'te Bağdat'a gitti. Orada Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî'den Irak fakihlerinin kitaplarını okudu. Onunla fikir alış verişinde bulundu. İmam Şâfiî bundan sonra H. 187'de Mekke'de ve 195'te Bağdat'ta İmam Ahmed b. Hanbel (Ö. 241/855) ile buluştu. Ondan Hanbelî fıkhını ve usulünü, Kur'an'ın nâsih ve mensuhunu öğrendi. Bağdad'ta onun eski mezhebinin esaslarını ihtiva eden "el-Hucce" adlı eserini yazdı. Sonra H. 200'de görüşlerinin en çok yaygınlaşacağı Mısır'a gitti. 204/819'da Receb'in son cuma günü Mısır'da vefat etti ve orada defnedildi (el-Hudarî, Tarihu't-Teşrîi'l-İslâmî, Kahire 1358/1939, s. 254 vd.; Muhammed Ebû Zehra, Usulü'l-Fıkh, Kahire, t.y., s.12 vd.; ez-Zühaylî, el-Fıkhu'l İslâmî ve Edilletüh, Dimaşk 1405/1985, I, 35, 36; Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslâm Hukuku, İstanbul 1983, 9, 78 vd). İmam Şâfiî'nin "er-Risâle" adlı eseri fıkıh usulünde ilk kaleme alınan usul kitabıdır. Hanefilerde, usul müctehid imamlar devrinde yazılı bir eser haline getirilmemiş daha sonra fürûdan hareket edilerek usûl kaideleri belirlenmiştir. İmam Şâfî, işin başında er-Risâle'yi yazarak sonraki Şâfiî bilginlerini bu külfetten kurtarmıştır. İmam Şâfii'nin "el-Ümm" adlı eseri ise Mısır'da mezhep görüşlerini kapsayan bir fıkıh eseridir. Onun ilmî ve edebî şahsiyeti yanında, takvâsı, olgun karakteri ve güzel ahlâkı da zikredilmesi gereken hususlardandır. Kendisine Sıffın meselesi, sorulunca şu anlamlı cevabı vermişti: "Ömer b. Abdülazîz'e Sıffîn'da ölenler sorulunca o; "Allah'ın elimi bulaşmaktan koruduğu kanlardır" demişti. Şimdi ben de dilimi bu kana bulaştırmak istemiyorum." Öğrencileri onun hakkında, "Şafiî Hz'leri bir âyeti tefsir etmeye başlayınca, sanki o âyetin indirilişini görmüş gibi büyük bir vukufla konuşurdu" derler.
180.00 ₺ -
Kuranla İletişim Nasıl Kurulur
Kur'an bir hidayet kaynağıdır. Onun rehberliğinde adresimizi nasıl bulabiliriz? Kur'an bir nurdur. Onunla hayatımız nasıl aydınlatabiliriz? Kur'an hayattır. Onunla nasıl yaşarız? O bir hazinedir. Ondan nasıl istifade edebiliriz? Kur'an sevgili bir dosttur. Onunla nasıl iletişim kurmamız gerekir? Kur'an insan için yararlı yemişlerini biteviye veren verimli bir ağaçtır. Bizler onun gölgesinde nasıl bir hayat sürdürebilir, yemişlerini nasıl toplar ve onlarla nasıl beslenebiliriz? Zira onsuz bir hayat düşünülemez.
12.00 ₺ -
İnancımız
Gün gelmiş, ülkemizde acı küfür rüzgarları estirilmiş ve insanımız bu imandan koparılmak istenmiştir. Korkunç bir yalan ve aldatma kampanyası açılmış, ülkemizin gerilemesinin bu iman bağından olduğu söylenmiştir. Beceriksiz devlet adamları, kendi aptallıklarını örtmek için, bütün suçu bu imana yüklemişlerdir. Ve milletimiz bu imanı bırakmadıkça ülkenin ilerlemeyeceğini savunmuş, bu hezeyanları adeta sistemleştirmişlerdir. Bütün bu yalan ve aldatma kampanyaları, insanımızın kalbinde kökleşmiş olan imanı söküp atamamıştır. Ama inançları sarstığı, özellikle yeni yetişen gençlik üzerinde etkili olduğu da bir gerçektir. Oysa gönüllerin ve kafaların İslâm inancıyla aydınlanmadığı bir toplumda huzur ve mutluluktan bahsedilemez. Hele hele İslâmî hayattan hiç söz edilemez. İşte elinizdeki kitap, bütün yalanlara rağmen, kendi özünden ve imanından kopmamış olan inançlı gençliği, bu konuda derli toplu bilgilerle aydınlatma amacını taşıyor.
21.00 ₺ -
İbn Hazm
İbn Hazm, milletler tarihini, dinleri, fırkaları çok iyi bilir ve bunları tartışır. O, nesir ve nazımda kudretli bir şairdir, şiirleriyle büyük şairlere yaklaşır. Edebi nesirleri, mana üstünlüğü, hayal güzelliği, kelime ustalığı, parlak üslup akıcılığı ile seçkindir. Yazdığı nesir yazıları, edebi eserleri, üstün ifade, parlak tabir, güzel tasvir, sağlam ve doğru mana ve derin fikirlerle doludur. Ruhların coşkunluğunu, yüreklerin atışını, gönüllerin heyecanını, duygu fışkıran ibarelerle, parlak ve kıvrak ifadelerle tasvir eder. Bu bakımdan o nesir ustaları, arasında birinci sırada sayılır. Onun nesiri, bir söz kalabalığı, kelime gürültülerinden ibaret edğildir. Parlak ve düzgün şık kelimelerle bürünmüş, güzel ve derin manalar yüklü bir ifadedir. İbn Hazm, sadece fıkhı yeni bir renk almış, fukaha arasında yetişmiş bir edip olmakla kalmaz. O, zamanında İslam diyarının cenneti sayılan bir ülkede yetişmiş kişidir ki şimdi orası yalnız anılarımızda yaşamaktadır. O, anısı kalplerde hala kanayan, gönülleri hasretle yakan, gözleri yaşartan, imanlı yürekleri türlü üzüntülerle dolduran Endülüs’dür. Orası gerçekten İslam tarihinin en acılı bir tarajedisi olmuştur.
48.00 ₺ -
Güzel Ahlak
Kardeşim! Allaha yakarışta bulunmanın en güzel vakti, insanlar uyurken, varlık alemi sessizliğe bürünmüşken ve gece yavaş yavaş perdelerini kaldırmışken Rabbinle başbaşa kaldığın vakittir. O zaman kalbini feyze hazırlar, Rabbini hatırlarsın. Rabbinin yüceliğini göz önünde canlandırırsın. O anda ısrarla dua eder ve mağfiret dilemeye çalışırsın.
24.00 ₺ -
Gerçek Hayattan Hikmetli Kıssalar
İslami bilgilerin nasıl anlaşılması lazım geldiği hep tartışma konusu olmuştur. İslam'ın kavramlarını İslamın ruhuna uygun olarak tanımlamak ve öylece inanmak gerekir. Kitap hassas bilgileri asıllarına uygun izah etmektedir. Tevhidin anlamı, iman, kelime-i şehadet, şehadeti bozan hususlar, toplumsal ahlak, inanç özgürlüğü gibi konu ve kavramlar yetkin bir şekilde anlatılmıştır.
18.00 ₺ -
El Camiu Li Ahkamil Kuran Kurtubi Tefsiri 20 Cilt Takım
Ebu Abdullah Muhammed b. Ahmed el-Kurtubi Ensari ve Hazrecli bir soydandır. Endülüse yerleşmiş bir aileden gelmedir. Hicri 640 / m. 1242-1243 yılında Kurtubada doğmuş, Endülüsden Mısıra hicret ederek hicri 671 / m. 1273 yılında Minyede vefat etmiştir. Kurtubinin birçok eseri mevcuttur. Fıkıh, siyer, akaid vs. Tüm İslam coğrafyasınca bilinen en meşhur eseri Kuran Tefsiri olan el-Camiu li Ahkamil-Kuran adlı eseridir. Kurtubinin tefsiri, ahkam tefsiridir. Fıkhi incelikleri detaylı bir şekilde anlatan tefsirdir. Kitabın telif amacını söyle açıklar. Ömrüm boyunca Allahın kitabıyla meşgul olmayı, bütün takatimi Kuran hakkında özlü bir açıklama yazmaya harcamayı uygun gördüm. Bu açıklama; tefsir, dil, irab ve kıraatlere dair nükteler ve incelikler ile sapıklık ve doğrudan, haktan uzaklaşmış yolları izleyenlerin kanaatlerini reddini ihtiva etsin. Sözünü edeceğimiz ahkam (Kuran hükümleri) ve ayetlerin nuzülüne dair hususlara tanıklık edecek pek çok hadisler, ayet ve hadislerin manalarını bir arada telif eden, onların müşkil (problemli zorlu) delillerini, selefin ve selefe tabi olan halefin sözleri ile beyan eden bir muhtevaya sahip olsun, istedim. Ben bunu kendim için bir hatırlatma ve öğüt, kabre gireceğim gün için bir azık, ölümümden sonra da salih bir amel olsun diye hazırladım. Kurtubi tefsirinde, ilk önce Kuran ı, Kuranla izaha çalışır. Ele aldığı konuyla alakalı ayetlere atıflarda bulunur. Sonra hadisleri zikr eder, hadis ile ilgili bolca malumat verir ve yorumlarda bulunur. Sahabe ve tabiinden gelen nakillere yer verir, onların kritiğini yapar. Dilbilgisi yönünü detaylı inceler. Kelimenin yapısını, kendi dönemine kadar kelimenin nasıl kullanıldığını, cümle yapısı içindeki yerini detaylıca inceler. Dil alimlerinin farklı görüşlerini serdeder. Sonra da o kelimeye yüklediği manayı, hükmü dille bağlantılandırır ve kanaatini izhar eder. Çokça Arap şiirinden örnekler verir. Dilin dayanaklarını sağlam bir zemine oturtur. Kurtubi kıraat farklılıklarına da çok yer verir ve her bir mezhebin delillerini de açıklar. Fıkhi bir meseleyi açıklarken tafsilatlı açıklamalarda bulunur. Ayetten çıkan fıkhi hükümleri maddeler halinde zikreder. Sadece bağlı bulunduğu Maliki mezhebiyle sınırlı kalmaz. Tüm mezheplerin görüşlerini delilleriyle açıklar. Zaman zaman diğer mezhepleri tercih ettiği de görülür. Bazen de derim ki diye başlar ve kendisine ait özel kanaatini belirtmekten çekinmez. Kurtubi Tefsirinde Kuranı anlamak isteyenler için bolca malzeme vardır. Kuranı anlamak ve yaşamak isteyenler, el-Camiu li Ahkamil-Kurana kayıtsız kalamazlar. Anlaşılır bir dil, itinalı bir baskı ile okuyucuya sunulmuştur.
1440.00 ₺ -
Arınma Yolu 2
Şirk ve Zulüm karanlığına karşı direnen, onu aydınlatmaya çalışan muvahhidlerin önüne, zalim ve bağiler engeller koymakta, yeşermekte olan İslam ağacını kurutmaya çalışmaktadırlar. Bilali Arınma Yolu-II de muvahhidlerin susuzluğunu giderecek kaynakları, sığınacakları kaleleri, küfre ve zulme karşı korunma yollarını göstermektedir. Kitabın, Allah davasını dava edinenlerin iman ve amellerinin korunmasına katkısı olur inancındayız.
18.00 ₺ -
Arınma Yolu 1
Şirk ve Zulüm karanlığına karşı direnen, onu aydınlatmaya çalışan muvahhidlerin önüne, zalim ve bağiler engeller koymakta, yeşermekte olan İslam ağacını kurutmaya çalışmaktadırlar. Bilali Arınma Yolu-II de muvahhidlerin susuzluğunu giderecek kaynakları, sığınacakları kaleleri, küfre ve zulme karşı korunma yollarını göstermektedir. Kitabın, Allah davasını dava edinenlerin iman ve amellerinin korunmasına katkısı olur inancındayız.
30.00 ₺