-
Bir İstiklâl Aşığı Mehmet Âkif
Arka Kapak Yazısı: “İstiklâl Âşığı” olan Âkif, muhteşem eserleri ile bir an olsun vazgeçilmemesi gerek zengin bir “vaha”. Safahat, sadece devrinin sosyal manzaralarını aktaran bir şiir kitabı değil zaman zaman “sessiz çığlıklarıyla” devrin dramını en çarpıcı şekilde ortaya koyan bir “ayna”, devri için aykırı fikirleri en açık şekilde dile getiren bir “işaret fişeği”, bazen karanlıktan aydınlığa çıkışı gösteren güvenli bir “patika” ve çoğu zaman da mütevekkil bir ruhla hakikati bütün acıtıcı yönlerine aldırmadan, dobra dobra haykıran bir “vicdan”… Şair, mütercim, milletvekili, baytar, ülkesini savunan inançlı bir kahraman, İstiklâl Marşımızın yazarı…. Ülkemizde, bütün bu sıfatları her anlamda dürüstçe taşıyabilen kaç insan var? Âkif, bu sıfatları layıkıyla taşıyabilme yürekliliğini hayatının her anında başarıyla üstlenmiş, “inanmış”, “örnek alınması gereken” bir kişilik… “Sessiz yaşadım, kim beni, nerden bilecektir?” dizesinde dile getirdiği gibi “mütevazi”, “Hiç çağlamadan, gizli inen yaş gibi aktım.” dizesindeki gibi “elemli” bir ruha sahip olan Âkif, “mücadeleli”, “çileli”, “saf”, “ibretlik”, içten içe “ufuk açıcı” ve “harikulade” hayatı ve “muhteşem” eseriyle, ne mutlu ki hâlâ “yaşıyor!”. Elinizdeki bu eser, Âkif ile ilgili farklı fikirler, Âkif’in sanatıyla ilgili ayrıntılar, hayatıyla ilgili ilk defa ortaya çıkarılan belgelerle onu ve onun idealini “yaşatmaya” çalışıyor…
21.25 ₺ -
Balkan Harbi Hatıraları
Ömer Seyfettin Türk Edebiyatı tarihinde her şeyden önce hikâyeleriyle öne çıkmış bir kişiliktir. Bununla beraber o, hikâyelerinin yanında makale, deneme, eleştiri, fıkra, anı, tiyatro ve şiir türlerinde de eserler vermiştir. Bu yönleriyle tanıdığımız Ömer Seyfettin’in bir de esaret günleri söz konusudur. Şöyle ki: Ömer Seyfettin, Aralık 1908 ile Ocak 1909 arasında, Selanik’teki Üçüncü Ordu’nun Nizamiye Taburu’na tayin edilmiştir. Burada eşkıya takip maksadıyla, birçok yerleşim merkezini gezmiş, Türk ve İslâm düşmanı komitecilerin Müslümanlara karşı yaptıkları pek vahşi ve son derece barbarlık örneği hâdiseleri yerinde müşahede etmiştir. Savaşın toplum düzeninde meydana getirdiği sarsıntıları, acıları, yıkıntıları yakından gören ve yaşayan Ömer Seyfettin, Yanya Kalesi’nin savunmasında Yunanlılara esir düşmüş, önce farklı yerlerde tutulmuş, daha sonra Nafplion kasabasında yaklaşık bir yıl esir kalmıştır. Kitaptaki hatıraların bir kısmı da bu dönemi kapsamaktadır. Çalışma dört bölümden oluşmaktadır: İlk bölümde Ömer Seyfettin’in hayatı, sanatı, eserleri ve eserlerinde Balkanlar ile ilgili yazılar; ikinci bölümde, Balkan Harplerinin kısa tarihi; üçüncü bölümde, Ömer Seyfettin’in Balkan Harbi Hatıraları; son bölümde ise konuyu tamamlayıcı yazılar yer almaktadır. Son bölümde yer alan ilk iki yazı, Ömer Seyfettin’in İbrahim Alaattin Gövsa’ya ve Kenan Hulusi Koray’a anlatımlarından oluşmaktadır. Bu bölümde ayrıca, Ömer Seyfettin’in Balkan Harplerinde ve esareti döneminde Ali Canip Yöntem’e gönderdiği mektuplar da yer almaktadır.
21.25 ₺ -
Çanakkale Savaşında Siyonistler
Yayınlanışından 95 yıl sonra Türk okuyucusuyla buluşan bu kitap, Gelibolu Harekâtında Zion Mule Corps (ZMC / Sion Katır Birliği) komutanı olarak görev yapan İrlandalı Yarbay J. H. Pattersonun o dönemle ilgili anılarını kapsıyor. Modern İsrail Ordusunun temeli kabul edilen birliğin komutanının gözüyle bir döneme şahitlik eden hatıra, Çanakkale Savaşının farklı bir yönünü ortaya çıkarıyor. Özellikle Seddülbahir cephesiyle ilgili savaşın dehşetine dair çok çarpıcı tespitler yapan Pattersonun, komuta ettiği askerlerden Siyonistler olarak bahsetmesi, Çanakkale Savaşına katılan birliğinin asıl davasının ne olduğunu açıkça belirtiyor. ZMC, Mart 1915 sonunda Gelibolu Cephesine gitmek üzere İskenderiyeden ayrılırken yapılan törende, Başhaham La Pergola Komutan Yarbay Pattersonu Yahudilerin çıkış efsanesini yeniden yaşatacak, İsrailoğullarını Mısırdan Filistine ulaştıracak II. Musa olarak ilan etmişti! Patterson, Gelibolu'dan sonra Filistin'de de İngiliz ordusundaki Yahudi birliklerini yönetmişti. Bu birliklerin içerisinde ileride İsrailin ilk başbakanı olacak olan David Ben Gurion, 1967de Araplarla yapılan 6 Gün Savaşı sırasında İsrail Başbakanı olan Levy Eskhol, yine İsrail Cumhurbaşkanlarından Yitzhak Ben Zvi de görev almıştır. Yine bu birliklerdeki birçok Yahudi asker, İngiliz mandası döneminde Araplara ve İngiliz yönetimine karşı çarpışan Haganah adlı paramiliter örgütün çekirdeğini oluşturmuştur. Dönemin Siyonist liderlerinin çoğu ile tanışıklığı olan Pattersonun, en yakın dostlarından birisi de şimdiki İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahunun babası Cornell Üniversitesi Tarih Profesörlerinden Ben Zion Netanyahu idi.
25.50 ₺ -
Haremde Yaşam Saray ve Harem Hatırları
Arka Kapak Yazısı: Özellikle haremdeki yaşantı hakkında Osmanlı kaynaklarında bilgi bulma olanağı çok zordur. Çünkü “Harem ve haremde olup bitenler” Osmanlı sosyal yaşamında bir “yasak bölge” olarak kalmıştır. Bu nedenle de Osmanlı vakanüvis ve tarihçileri, burasının içyüzü hakkında bilgi edinme imkânından oldukça yoksun kalmıştır. Söz konusu olumsuz şartlardan dolayı da harem; yerli, yabancı tarihçi ve yazarlar tarafından daha çok hayallerde biçimlendirilen; fakat gerçekte pek bilinmeyen bir “bilinmezlik dünyası” olarak sürekli gizemliliğini korumuştur. Şair Leyla Saz’ın hatıraları ise “saray çevresi ve harem hayatı” konularında gözleme dayanan çok önemli bir kaynaktır. Leyla Saz, hatıralarında, yaşadığı altı padişah döneminin saray çevresini, insanlarını, gelenek ve göreneklerini, saz âlemlerini, saray teşkilatını ve ünlü düğünleri tüm yönleriyle anlatmıştır. Hazırlayan: Sedat Demir
85.00 ₺ -
II. Meşrutiyetten Cumhuriyete Elli Yıllık Hatıralarım
Arka Kapak Yazısı: Kültür ve edebiyat tarihimiz biraz da vefasızlık ve unutulmuşlukların tarihidir. Çok önemli işlere imza atmış kişilerin hemencecik göz ardı edildiğine tarihin tanıklık ettiğini görürüz. Bu vefasızlıktan nasibini alanlardan biri de Süleyman Tevfik’tir. O birçok alanda yüzlerce eser vermiş, çok sayıda gazete çıkarmış, basın hayatının olmazsa olmazlarından biri olarak Babıâli’de yer etmiştir. “İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı”nda dünyaya gelen Süleyman Tevfik “Şeyhü’l-matbuat” olarak anılmıştır. Sultan Abdülaziz, II. Abdülhamid, Mehmed Reşad, Vahdeddin ve Cumhuriyet’le birlikte Atatürk dönemlerini yaşayıp olayların merkezinde yer alan Süleyman Tevfik, bize “II. Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e” son devrin panaromasını bir roman tadında anlatmıştır. Türk Yunan Harbi, Trablusgarp Harbi, Balkan Harpleri, 1. Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı’na kadar birçok savaşta gördüklerini ve duyduklarını anlatan yazar, hatıralarında Osmanlı’nın yıkılış devrinin siyasi ve kültürel hayatına da ışık tutmuştur. Hazırlayanlar: Tahsin Yıldırım-Şaban Özdemir
46.75 ₺