-
Erdem Bayazıtla Sana Bana Vatanıma Dair Konuşmalar
Eğitimci, yayıncı, dergi yönetmeni ve editör, siyasetçi gibi sıfatların yanında Erdem Bayazıt’ı bugün aramızda yaşatan en önemli vasıfları hiç şüphesiz şairliği ve bir nesle ağabeylik yapmış olmasıdır. Lise yıllarından başlayarak şiiri, edebiyatı gündelik hayatlarında yaşatan Yedi Güzel Adam’ın gür seslilerinden biri. Büyük Doğu’dan Diriliş’e, Edebiyat’tan Mavera’ya kadar son 60-70 yıllık İslamî edebiyat ortamında yer almış, bu dergilerde yazıp çizmiş, gençlere yol göstermiş, onlara okuma aşısı yapmış bir ağabey. Erdem Bayazıt’ın dünya görüşünü, şiir ve deneme yazılarının yanında gazete ve dergilere verdiği röportajlarda da görüyoruz. Görüş ve düşüncelerini sadece şiir ve düzyazı ile ifade etmemiş, söyleyecek sözü olan bir kimse olarak aynı zamanda konuşarak ve anlatarak dile getirmiştir. Ünlü şiirinden mülhem “Sana Bana Vatanıma Dair Konuşmalar” adı ile yayımlanan elinizdeki kitap, ömrünün son 25 yılında kendisiyle yapılmış röportajlardan meydana gelmektedir.
46.72 ₺ -
Düşünsene Hızır Bendim
“Düşünsene Hızır Bendim”, hayatlarında en az bir defa Hızır’a ihtiyaç duyanların hikâyesini anlatıyor. En az bir defa insan olmanın neredeyse zorunlu şartı olan çaresizliğini fark edip göğe bakanların,en az bir defa yağmur getiren fırtınalardan medet umanların… Yani hepimizin.
100.74 ₺ -
Divan Edebiyatında Tevhidler ve Muamma
Elinizde tuttuğunuz kitap, ‘hocaların hocası’ Prof. Dr. Ali Nihad Tarlan tarafından kaleme alınmış olan “Divan Edebiyatında Tevhidler” ve “Divan Edebiyatında Muamma” isimli iki kitabın tek ciltte toplanmış hâlidir. Dört fasikülden meydana gelen Divan Edebiyatında Tevhidler’de Ahmedî, Şeyhî, Sadrî, Rabbânî, Fuzûlî, Nâbî, Şeyhî, Cevrî, Niyâzî-i Mısrî, Âlî, Arpaemîni-zâde Sâmî ve Yenişehirli Avnî’nin meşhur tevhidlerinin ayrı ayrı şerhlerinin yanı sıra ayrıca İran edebiyatında yazılmış olan tevhidlerdeki şer’î ve tasavvufî umdeler de incelenmiştir. Metinler incelenirken örnekler çok detaylı bir şekilde verilmiş, ayrıca verilen metinler üzerinden metin şerhinin seçkin numuneleri göz önüne serilmiştir. Divan Edebiyatında Muamma isimli eserde ise muammaların çözülebilmesi için gerekli teorik bilgiler izah edildikten sonra, çözümlenmiş misâller verilerek, konu etraflıca ele alınmıştır. Türk edebiyatının ilk doktoru, ‘Metinler Şerhi Profesörü’ Ali Nihad Tarlan’ın bu iki büyük eseri, uzun yıllar sonra yeniden okuyucunun karşısında.
122.64 ₺ -
Dadaloğlu
Bir elinde sazı, diğer elinde tüfeği ile haksızlığa boyun eğmeyen, doğru bildiği ve inandığı değerler için mücadele eden bir kahramanlık şairidir Dadaloğlu. Toroslar’dan vurduğu sazının teli tüm Anadolu’da yankılanmış; sesi, özgür yaşama arzusu yüreğinde tutuşan kimselerin nefesi olmuştur. O, yaşamı boyunca güzellemelerin yanı sıra kavgaları, cenkleri anlatan koçaklamalar söylemiştir fakat bugün epik bir şiir üstadından çok daha fazlasıdır. Onu, yaşamını ve yazdığı şiirleri anlamak, şüphesiz çağını ve bizzat Anadolu insanını anlamak demektir.
72.27 ₺ -
Borges mi Ben mi
Remzi Şimşek, kendisiyle yapılan bir söyleşide, neden öykü yazdığı sorusuna kısa ve net bir cevap veriyor: “Küçük bir çocukken sürekli oyunlar kurardım, şimdiyse öyküler yazıyorum.” Onun öykülerindeki şenlikli eda, tam da bu ifadenin gölgesinde düşünülmeli. Öykülerinde, rol yapmanın, komplo kurmanın, yalan söylemenin doğası üzerine düşünen yazar, kurmaca ve insan belleği üzerine, küçük “muamma”ları andiran şaşırtıcı manzaralar ortaya koyuyor. Üstelik tüm bunları Tarantinovari diyaloglarla örülü ve neredeyse tuhaflık derecesinde güçlü bir atmosferin içinde kalmayı başararak inşa ediyor. Borges mi Ben mi?, aynı zamanda hem bir çocuk oyununun saflık ve sahiciliğini hem de kadim bilmecelerin cazibesini taşıyor.
86.87 ₺ -
Batı Aklına Karşı Türkiye
Batı dünyasından gelen amansız hücumların asırlar boyunca bizlere neler getirdiğini ve nelere mal olduğunu ortaya koymak için Batı'da hâkim olan akıl çeşitlerinin işleyiş tarzını yine Batı'nın tanınmış filozoflarının ifadeleriyle ortaya koymak gerekir. Biz bu kitapta Batı'nın aklını Descartes'in Romalı filozof Seneca'nın aklı için kullandığı "müşrik akıl" nitelemesinden hareketle tasnif edip değerlendirdik. Üçlü tanrı anlayışına bağlananların aklına "müşrik akıl" dedik, Alla'a, dine ve peygambere inanmayanların aklına "münkir akıl" sıfatı zaten biliniyordu. Allah'ın birliğine, peygamberine ve kitabına inananların aklını da "mü'min akıl" şeklinde ifade ettik. Bütün düşünceleri ve hareketleri bu üç akıl anlayışına göre değerlendirmeye gayret ettik.
199.29 ₺ -
Başlangıçların Sonsuz Mutluluğu
Kökleri çok derinde olan hikayeler yazıyor Aykut Ertuğrul. Zamanlar arası dolaşan bir gezgine benziyor. Kahramanları seviyor, muhtemelen kendisi bir kahraman ve kendi kahramanlığını bu şekilde gizliyor. Elindeki kılıcı kalem gibi gösterecek kadar mahir bu konuda.Dördüncü öykü kitabında yeni bir serüvene başlıyor. Dinlenmiş, atını mahmuzlamış, kalemini kuşanmış. Başlangıçların Sonsuz Mutluluğunu yaşamaya hazır. ” Güray Süngü Onun öyküleri ;ileri çağırarak geri döndüren,durmanı isteyerek hareket ettiren, susmanı söyleyerek konuşturan harikulade bir çemberdir. Nihayetinde anlamın, dağın zirvesinde kümelenmiş bekleyişini bir çığ gibi okurunun üzerine düşürecek olan sesi de başlangıçların sonsuzluğunda yankılanır durur. Şüphe yok ki, çığın altında kalmak mutluluktur diyenlerin yazarıdır Aykut Ertuğrul.” Furkan Çalışkan “Aykut Ertuğrul, kavramın yerli yerinde kullanımıyla söyleyecek olursak, “yeniliklere bütünüyle açık” bir anlatıcı. Hayır, sizi şaşırtmayı sevmiyor fakat kendi şaşkınlığına, daha doğrusu kendi hayret duygusuna sizi sürekli ortak ediyor. Kuşağının belirgin, hatta belirleyici anlatıcısı olmasını da şaşkınlığını ve hayretini hiç yenmemesine borçlu zaten bence. “Anlatıcı diyorsun diyorsun da adam hikayeci yahu” mu dediniz? Efendim, “iyi hikaye”, anlatmaktan başka nedir ki?” İsmail Kılıçarslan
130.67 ₺ -
Aşık Ruhsati
Bir zaman Îcâdî bir zaman Cehdî ve en sonunda şeyhinden ruhsat alıp Ruhsatî mahlasını alan ozanımız Ruhsatî Baba, Nakşî bir halk şairidir. İslam erkânı ve Peygamber sünneti onun şiirlerinin en büyük dayanağıdır. 70 yıllık dünya hayatında kendisi gibi gurbette olan “dünyazedelere” şiirleriyle sılanın yolunu işaret eder, nefsin ve dünyanın oyunlarına karşı bizlere nasihatlerde bulunur. İçini ve dışını bir tutmayı, kardeşlik hukukunu gözetmeyi, yoksulu ve mazlumu korumayı ve haksızlıklara karşı durmayı şiirlerinde öğütlemiş ve bu sayede ümmet bilincini aşılayarak toplumsal huzuru sağlamayı amaçlamıştır. Ruhsatî’nin koşmalarının en temel özelliği kutsal bir murat taşıyor olmasıdır. O kutsal murat gâh hoşgörü olarak karşımıza çıkar, gâh namaz, gâh oruç, gâh sabır… Bir yoldur onun şiiri, okuyanı iyiye ve güzele doğru götüren.
73.00 ₺ -
Akdenizin Doğusu
Modern Arap Edebiyatı’nın en büyük temsilcilerinden Abdurrahman Münif’ten Ortadoğu’nun yıllardır değişmeyen siyasi atmosferine ilişkin çarpıcı bir eser. Münif’in tüm renkleriyle betimlediği Orta Doğu’da geçen roman, cezaevinde gördüğü işkenceler sonucunda sağlığını kaybetmiş Recep’i tedavi için Avrupa’ya taşıyan bir gemide başlar. Entelektüel bir muhalif olan kahramanımız beş yıl cezaevinde çeşitli işkencelere maruz kalır. Münif bu romanı ile bir mahkûmun gözünden özgürlüğü, yıllarını cezaevinde geçirmiş bir Doğulu’nun bakışıyla Batı’yı görmemizi sağlıyor. Arap toplumunun sosyal ve bireysel yaşamına dair sadece edebiyatın bizlere verebileceği bilgiler ise paha biçilmez. “Susuyordum... Fakat dış dünya kafamda bir ateş topu gibi koşmaya devam ediyordu... Bu dünya gerçekten var mı? İnsanlar hâlâ sinema kuyruğuna giriyorlar mı? Gülüyorlar mı? Bahçelerde oturuyorlar mı? Arabalar! Hâlâ caddelerde ilerlemiyorlar mı? Satıcılar, bakkallar ve müzeler? Ah ne çok özledim müzeye gitmeyi, ya kadınlar? Kadınlar büyük şehirde binlerce, on binlerce, her bir kadın çılgınca ve sıcak bir dünya...”
108.04 ₺ -
Abbara Bir Umudun Masalı
Kâfirun ve Sarı ile darbeler dönemine İç Anadolu bozkırından ışık tutan Ahmet Tezcan uzun bir aradan sonra çarpıcı bir şehir romanı ile Mezopotamya ve Mardin'in büyülü dünyasının kapılarını aralıyor. Abbara; Houston, Matera, Mardin üçgeninde umutsuz bir arayışın, hayâl ile hakikat arasında sürprizlerle dolu masalsı öyküsü. Şehir ve insanın; ihanetler, yalanlar ve zulümler karşısında, aşka, dostluğa ve umuda sarılarak sonsuza ulaşma çabası.. Her insan bir abbaradır, her abbara bir umut! Oysa ben; hayatıma yabancı bu şehirde, yerin metrelerce altında, umarsız yarasaların nemli kaya çentiğine tutunup baş aşağı uyuduğu soğuk, ıslak, küf karanlık su kanalında, bana dair bir iz bulmak ümidiyle, pili bitti bitecek el fenerinin sarı, titrek ışığında sürüklenen gölgeydim. Işık ve gölgeler şehri Mardin’de, ışıkla buluşmayı arzulayan siyah bir leke...
122.64 ₺ -
59 Yüz Portreler
Fırtınalara yön veren kelebeklerin kanat çırpışıdır, Necmettin Asma bu kitapta fırtınalı dönemlerde feveran etmiş, insan olmanın yükümlülüklerini üstlenmiş 59 yüzü çizgisine taşıyor. Çizimlerini Necmettin Asma'nın yaptığı, metinlerini Güven Adıgüzel'in yazdığı "59 Yüz: Portreler", alışılmış portre çalışmalarından çok uzak. Kitap; Malcolm X, Şeyh Şamil, Necmettin Erbakan, Muhammed Ali ve Rachel Corrie gibi kuşandıkları vazife şuuruyla hareket eden isimlerin hem portrelerini içeriyor hem de bu isimlerin ışık tuttukları izleği ve şiar edindikleri meseleleri de okura işaret ediyor.
122.64 ₺ -
40 Makam 40 Anlam
Bu kitapta makâmların hem anlamlarını hem de duygu dünyalarını sizlere açıyoruz. Müziği ‘eğlence’ değil, bir ‘kendini ve özünü bilme’ aracı olarak gördüğümüz için makâmları da anlamlarıyla sizlere tanıtmak istedik. Hem zihninize hem de zevkinize hitap ederek... Bunun için bugün bilinen 119 makâmdan 40’ını seçtik. Bu kitapta 40 makâmın her birinin taşıdığı anlamı sizlerle paylaşmak istiyoruz. Elbette çağrışım kişiden kişiye değişir. Biz makâmların anlamlarını hem mûsikî mirasımıza hem de kendi mûsikî birikimimize dayanarak ortaya koymaya çalıştık. Kitabımızı iki kısma ayırdık. İlk kısımda sizlere müziğimizin temel kavramları olan perde, makâm ve usûlün ne olduğunu teknik ayrıntılara girmeden sâde bir üslup ile anlatmaya çalışıyoruz. İkinci kısımda ise 40 makâmın özelliklerini, anlamını, çağrışımlarını açıklamaya çalıştık. Bir yandan da sazlarımız, bestekârlarımız, müziğimiz üzerine sohbet ettik. Size tavsiyemiz, her makâm için verdiğimiz örnek eseri dinleyerek o bölümü okumanız. Bir yandan kulağınız, bir yandan gözünüz ve ikisinin hitap ettiği gönlünüz o makâmla dolarak sohbetimize katılınız.”
178.85 ₺ -
16. Yüzyıl Osmanlı Düşüncesinin Kaynakları
Elinizdeki kitap, Osmanlı tasavvur dünyasına katkı sağlamış üç büyük isim olan Çivizâde, Ebussu’ûd ve Birgivî’nin ortak tartışma alanlarından hareketle 16. yüzyıl Osmanlı düşüncesine dair bir kesit sunmaktadır. Hususen 16. yüzyıl Osmanlı fıkıh ve tasavvuf düşüncesi üzerinden ilerleyen eser, ilk bölümünde ‘aklın teorik örgütlenmesi’ başlığıyla zihniyet kavramı üzerinde durmaktadır. Dâru’l-hadîslerin, aklî tasavvur imkânını nasıl etkilediği Kanunî devrinde açılan Süleymaniye Dâru’l-hadîsi etrafında tartışılmaktadır. İkinci bölümü oluşturan ‘ahlakın pratik yansıması: tasavvuf’ başlığı altında üç âlimin ortak münakaşa konuları olan raks-devran, sema ve vahdet-i vücud gibi konular yer alırken üçüncü bölümde ise her üç bilgine ait, ‘adaletin fıkhî biçimlenmesi’ olan fetvalara yer verilmiş ve adaleti inşa tarzları tahlil edilmeye çalışılmıştır.
30.66 ₺ -
Küller Altında Yakın Tarih Seti 6 Kitap Takım
Öncesi ve sonrasiyla tek parti devri Küller altinda yakin tarih 1 Yakin tarihin karadelikleri Yakin tarihte efsaneler ve gerçekler Korku duvarini yikmak Paşalarin hesaplaşmasi
135.78 ₺ -
Yakın Tarihte Efsaneler Ve Gerçekler
Mustafa Armağan yakın tarihi sorgulamaya devam ediyor. Armağan, bir yandan Cumhuriyetin Altın Çağı kabul edilen 1930’lu yıllarda Türkiye’nin Hitler Almanya’sına ekonomik yönden bağımlı hale geldiğini gösterirken, diğer yandan İstiklal Savaşı’nın başlangıcında bir ABD Başkanından yardım istenmesi hadisesine ışık tutuyor ve bu sorgulamalar kitap boyunca temposu hiç düşmeden devam ediyor. Kitabın satırlarında ilerlerken yakın tarihin örtülerinden sıyrılışına tanık olacaksınız. Kitaptan bazı ilginç başlıklar: * Musul defterini nasıl ucuza kapattık? * M. Kemal hangi karikatürcüye “artık çizme” demişti? * Hangi Cumhurbaşkanı darbecilere silah çekmişti? * Kim Amerikancı: Menderes mi, İnönü mü? * Mevhibe İnönü başını nasıl açmıştı? * CHP gençliği hangi Çanakkale rezaletine imza atmıştı?
37.23 ₺ -
Yavuz Sultan Selim Han Davasına Adanmış Bir Ruh
Yavuz Sultan Selim’i hiç böyle okumadınız! Fatih’in kalem ve kılıç örsünde dövdüğü, Bayezid’in sabır ateşinde şekillendirdiği bu “altın zincir”in halkaları nihayet Yavuz’un usta ellerinde titizlikle işlenmiştir. Mustafa Armağan, Osmanlı’yı yeniden kuran sıra dışı sultan, zamanın İskender’i, şarkın fatihi Yavuz Sultan Selim’in hayatını, bilinmeyen yönleriyle Yavuz Sultan Selim Han kitabında anlatıyor. - 40 bin Alevi’yi kesti mi? - Portekizlilerin Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) mezarını kaçırma girişimine nasıl dur dedi? - Hilafeti devralmadı mı? - Neden Batı’ya değil de Doğu’ya seferler düzenledi? - Küpe takar mıydı? - İnsan olarak nasıl bir padişahtı? Hobileri ve ilgi alanları nelerdi? - Suriye-Mısır seferlerine dair bilinmeyenler... - Ders kitaplarında neden yanlış anlatılıyor? - Okur ve “kitap kurdu” olarak Yavuz’u ne kadar tanıyoruz? - Kürtler aleyhine söylediği iddia edilen sözlerin gerçeği... - Can dostu Hasan Can’ın kaleminden Yavuz Sultan Selim! Merak edilen bütün bu soruların cevabı Mustafa Armağan’ın sevilen diliyle bu kitapta.
140.89 ₺ -
Nureddin Mahmud Zengi Kudusun Fethinin Mimari
Küçük ülkesinin başına geçtiğinde bir tarafta Bizans diğer tarafta Urfa’dan Kudüs’e kadar yayılmış geniş bir coğrafyada Haçlılar hakimdi. Devri boyunca Haçlıların korkulu rüyası oldu. Coğrafyasında İslâm ahlâkını egemen kıldı. Kudüs’ün fethi ve Haçlıların İslâm dünyasından uzaklaştırılmasında payı olduğu gibi, bilgeliği ve kurucu önderliğiyle Moğolların İslâm dünyasından uzaklaştırılmasını sağlayan yapının da mimarıydı. Faaliyetleriyle Kudüs’ün manevi fatihi oldu. İstanbul’un fethi idealini yeniden canlandırdı. Kudüs için yaptırdığı minberi Mescid-i Aksâ’ya koymak, bizzat yetiştirdiği komutanı ve selefi Selâhaddîn-i Eyyûbî’ye nasip oldu. Bu minber 1969 yılında fanatik bir Yahudi tarafından yakılıncaya kadar orada kaldı. El-Melikü’l-Adil yani Adil Sultan Nûreddin Zengî’nin kimliğini, şahsiyetini, faaliyetlerini, mirasını ve hepsinden önemlisi İslâm tarihindeki yerini keşfedin.
64.97 ₺ -
Hoş Sada İbnülemin Mahmut Kemal
Bugün bestelerini, güftelerini, nağmelerini, sazlarını büyük bir zevkle dinlediğimiz musiki üstadlarını bir araya getiren İbnülemin Mahmut Kemal İnal’ın konağı adeta bir musiki akademisiydi. İbnülemin, devrin büyük musiki üstadlarıyla dostluklar kurdu, konağındaki musiki ziyafetlerinde onlarla birarada bulundu. Kimini uzaktan, kimini yakından tanıdı. Son devrin musikişinaslarına dair birçok farklı kaynaktan topladığı bütün bilgileri Hoş Sadâ’da biraraya getirdi. “Üstad, Hoş Sadâ isimli eserinden sık sık bahsederdi; biz o tarihlerde bestekârlar ve musiki tarihimiz hakkında bilgi edinecek kaynak bulamazdık ve bu eserin bir an evvel yayınlanması için dua ederek bekleşirdik. Eserin musiki kitaplığımızdaki yeri emsalsizdir.” Prof.Dr. Nevzad Atlığ “İbnülemin Mahmut Kemal, seksen yedi yıllık hayatının yetmiş yılını okumak, aramak ve yazmakla geçirmiştir. Onu, bütün cepheleri, bütün hizmetleriyle birkaç sütuna sığdıramayız. Ama iki büyük sanatçımız, Süleyman Nazif ile Yahya Kemal, şu iki mısraya sığdırmışlardır: Hezâr gıpta o devr-i kadim efendisine, Ne kendi kimseye benzer, ne kimse kendisine!”
140.16 ₺ -
Endülüs Alimleri
Endülüs İslam medeniyetinin inşasında ve toplumsal gündelik hayatta bilginlerin rolünü detaylıca ele alan bu çalışma, alanında bir ilk olma özelliği taşıyor. İslam kültür ve medeniyet tarihinin en güzide örneklerinden birinin yaklaşık sekiz yüz yıl boyunca ortaya konulduğu ve her açıdan Avrupa Rönesans’ının kaynak noktası olduğuna hem fikir olunan Endülüs, bu güzide örnekliğini hiç şüphesiz yetiştirdiği âlim ve bilginler sayesinde elde etmişti. Uzun yıllardır bütün yönleriyle Endülüs üzerine çalışan Prof. Dr. Lütfi Şeyban, elinizdeki bu çalışmada Endülüs’ün bir barış (Convivencia) ve huzur yurduna dönüşmesinde âlimlerin rolünü birincil kaynaklara dayanarak ortaya koyuyor. Bilgilenmenin aydınlatıcı zevkini tadarak okuyacağınızı ümid ederek beğeninize sunuyoruz
122.64 ₺ -
Osmanlının Mahrem Tarihi Bilinmeyen Yönleriyle
Farklı tarih okumalarıyla tanınan Mustafa Armağan bu kez özgün bir eserle çıkıyor karşınıza. Sizi sarayın mahrem dünyasına götürüyor. Bütün kapılar kapandığında kendisiyle baş başa kalan padişahların kişisel dünyalarını açıyor önünüze. - Padişahlığı sırasında İstanbul’a adım atmayan sultan... - Kendi eliyle kazıdığı mühürleri çarşıda sattırıp parasını fakirlere dağıtan padişah... - II. Abdülhamid’in en sevdiği atı bir Bulgar eşkıyasına ödül olarak kimler vermişti? - Sigara aleyhine makale yazan padişah... - Annesinin ismi bilinmeyen Osmanlı padişahı... - Hangi padişahlar spor kulübü kurmuşlardı? - Vahdettin tahta çıkarken hangi uğursuz sözü söyledi? - Peygamber Efendimizin ayak izini başında taşıyan padişah kimdi? - Kuyumculuk, marangozluk, urgancılık yapan padişahlar... - Divan edebiyatının gazel rekortmeninin bir padişah olduğunu biliyor muydunuz? - Annesinin adına cami yaptırıp içine kendi eliyle “Cennet anaların ayakları altındadır” hadisi hangi padişaha aitti? Osmanlı’nın Mahrem Tarihi, görünen tarihin görünmeyen yüzünü aralayan ufuk açıcı bir çalışma. Zevkli üslubu, yüzlerce kaynaktan süzülmüş bilgileri, çarpıcı dikkatleriyle bitirmeden elinizden bırakamayacağınız bir eser.
122.64 ₺ -
Doğu Batı Arasında İslam Aliya İzzetbegoviç
Son yüzyılın en önemli Müslüman düşünür ve devlet adamlarından birisi olan Aliya İzetbegoviç’in başyapıtı sayılan Doğu Batı Arasında İslam, büyük bir bilgi birikimini derin bir tefekkür ile harmanlayarak geniş bir bakış açısı sunuyor. Felsefe, sanat ve sosyoloji gibi disiplinlerin kültürel öğelerle etkileşimlerini temel alan bir düşünce sistematiği inşa eden İzetbegoviç, İslam’ın kuşatıcı ve dönüştürücü özüne doğru bir yol izliyor. Doğu’da ve Batı’da, İslam’ın bütün güzelliklerini tıpkı güneşin hareketlerini takip eder gibi modern dünyanın karanlık yanlarına ulaştırmak isteyen bu eser aynı zamanda örnek bir yaşamın da ürünü. “İslam, adını kanunlarından, emir ve yasaklarından, talep ettiği bedensel ve ruhsal çabadan değil, tüm bunları kapsayan ve aynı zamanda aşan, bir marifet anından, ruhun zaman ile yarışma kuvvetinden, bir mevcudiyetin sunabileceği her şeye tahammül etme dirayetinden, tek kelime ile teslimiyet hakikatinden almıştır. Ey teslimiyet, senin adın İslam’dır!
218.27 ₺ -
Kazım Karabekirin Gözüyle Yakın Tarihimiz 1
Karabekir Paşa’nın askeri ve siyasi hayatında haksızlıklara uğraması yetmiyormuş gibi, tarih kitaplarından da emekleri silinmişti. Doğu Cephesi’nde zafer üstüne zafer kazanarak makûs talihimizi yenen Paşa, Sevr’i yırtan ilk antlaşmanın altına imza atmıştı. Savaş sonunda adına “Şark Arslanı” diye posterler basılıyor, özellikle Doğu’da savaşın gerçek kahramanı sayılıyor, adı efsaneleşiyordu. Ne olduysa savaş sonunda oldu ve Karabekir önce ordudan uzaklaştırıldı, derken Meclis’te mücadele ederken görüldü, sonra partisi kapatıldı ve ertesi yıl İstiklal Mahkemesi’nde idamla yargılandı. Gözetim altında tam 13 yılını geçirdi. İstiklal Savaşı’nı birlikte başlattığı ve en zayıf anında “Emrinizdeyim Paşam” diye desteklediği Mustafa Kemal Paşa ve çevresine eserleriyle muhalefet etti. MUSTAFA ARMAĞAN, Karabekir’in 1918-1922 dönemini kendi ağzından aktarıyor. Yıllardır susturulmuş olan Paşa’yı konuşturuyor. Onun gözüyle tarihimizi sarsan 4 yılın hikâyesini yazıyor.
18.25 ₺ -
İslam Deklarasyonu ve Tarihi Savunma
Aliya İzetbegoviç’in fikir dünyasının temel taşı, 1969 yılında kaleme aldığı ve ertesi yıl kendi imkânlarıyla, zorlu şartlar altında Belgrat’ta yayınlattığı, İslam Deklarasyonu’dur. Bu eser, hacim itibariyle küçük olsa da, hem yerel ölçekte, hem de dünya çapında etkili olmuş, büyük yankı bulmuştur. Öyle ki, eski Yugoslavya’nın Tito rejimi tarafından açık bir tehdit olarak algılanmıştır. 1983 yılında Saraybosna’da görülen Genç Müslümanlar (Mladi Muslimani) davasının en önemli delili olarak sunulmuştur. İslam Deklarasyonu’nu kıymetli kılan; Saraybosna’da yaşayan bir Bosnalı tarafından kaleme alınmış olmasına rağmen, tüm İslam dünyasına hitap etmesidir. Aliya İzetbegoviç, sadece Yugoslavya Müslümanlarının değil, tüm dünya Müslüman halklarının sorunlarına dair tespitlerde bulunmuş ve reçeteler önermiştir. Bu tespit ve reçeteler bugün de geçerliliğini korumaktadır. Aliya İzetbegoviç'in, 1983 yılında verilen 14 yıllık mahkûmiyet kararı aleyhindeki kanun yararına bozma başvurusu yani ünlü savunması ise ilk kez Türkçeye kazandırılarak, kitabın ikinci bölümünde yer almaktadır.
108.77 ₺ -
Bilinmeyen Yönleriyle İsmet İnönü Gerçeği
Geldi İsmet, kesildi kısmet Mustafa Armağan, İnkılap Tarihi’nin hesabı verilmemiş dosyalarından birini daha açıyor. Karşınızda “Tek Adam”ın “İkinci Adam”ı İnönü’nün gerçek yüzü. Görünüşte hep kazanmış gibiydi. Genelkurmay Başkanı, Garp Cephesi Kumandanı, Hariciye Vekili, Lozan “kahramanı”, Başvekil, bir daha Başvekil, CHP Genel Başkanı, Milli Şef, Reisicumhur, bir daha Başvekil… Bir zamanlar hakkında kahramanlık destanları yazılırdı. Karşılığında da kise-i şahaneden binlerce lira ihsanlar dağıtırdı İsmet Paşa. 1950’lerde Demokrat Parti karşısında üç seçim kaybederek hezimete uğradı. Milletin kendisini istemediğini anlamamakta inat etti. Tabii iktidardan düştükten sonra etrafı tenhalaştı, Tek Parti devri boyunca baskıyla mühürlenen ağızlar açıldı, eleştiriler ve suçlamalar birbirini takip etti. 27 Mayıs o cenazeyi diriltmeyi denedi, silah zoruyla yeniden başbakan yapıldı. Sonra kendi partisi ona isyan bayrağı açtı ve nihayet bu defa CHP’deki koltuğunu Ecevit karşısında kaybetti. Böylece daha hayattayken tarihin en büyük ‘loser’larından biri unvanını mezar taşına kazıttı. Ne o halkını sevdi, ne de halkı onu. Geldi İsmet, kesildi kısmet sözü 1940’larda halkın dilinden düşmedi. Mustafa Armağan, İnönü efsanesini belgeler ve bilgiler ışığında çürüttüğü kitabında “Zafersiz Kahraman”ın iç yüzünü olanca çıplaklığıyla ortaya koyuyor.
85.41 ₺ -
Yeni Çağın Sıradışı Bilgeleri
Capra daha önce yayınladığı Tao of Phsiycs ve Turning Point kitaplarıyla doğu ve batı düşüncesini harmanlayarak büyük bir üne kavuştu. Bu kitapta ise yazdığı bu iki kitabın öyküsünü ve o sırada görüştüğü seçkin düşünürlerle olan diyaloglarını otobiyografik olarak dile getiriyor. Kitapta Heisenberg, Schumacher, Krişnamurti Alan Watts, İndira Gandhi gibi ünlü şahsiyetlerle görüşmeleri ve kitaplarını yazma aşamasında onların görüşlerinden nasıl yararlandığı anlatılıyor. Genel olarak otobiyografik bir anlatım var. Fizik, psikiyatri, psikoanaliz, sağlık bilimi gibi konularda Batıda o dönemin yeni yaklaşımları ve Doğu ilimleriyle ilişkisi ele alınıyor.
30.66 ₺ -
Sermayem Yok Derdimden Başka
Olmanın bilgisi kitaplarda vardır ama kendisi olanla hemhal olmadan ele geçmez. Hal sirayet eder demişler. Derdin ne ise,ona sahip olanlarla beraber ol ki derman bulasın. Eşkıya olmak istiyorsan evliya eşiğinde tüketme ömrünü, velayet derdine düşmüşsen kendi kalbine eşkıyalık eyleme ! Kişi sevdiğinin kaderinden pay alırmış, hemderdini öyle bir sev ki derman senin olmamaya utansın
126.00 ₺ -
99 Soruda Lozan
1922-1923 şartlarını düşünerek ve Türkiye'nin o günkü uluslararası konumunu dikkate alarak bugüne kadar yapılan Lozan Konferansı ve Antlaşması değerlendirmeleri anlayışla karşılanmalıdır. Artık Cumhuriyetimizin 100. yılına yaklaştığımız bu yıllarda, Lozan Konferansı ve Antlaşması, uluslararası, bölgesel ve Türkiye açısından yeniden değerlendirilmelidir. Arşivlerin çeşitliliği, yayımlanan sayısız hatıraların varlığı ile yapılan binlerce ' araştırmanın ortaya koyduğu bilimsel gerçekler, bu sürecin yeniden değerlendirilmesini mümkün kılmaktadır. Bu kitap, burada ifade ettiğimiz görüşler çerçevesinde yeni bir "Lozan Konferansı ve Antlaşması" okuma önerisi getirmektedir. Mevcut değerlendirmeleri önemli bulmakla beraber benim önerim, bu sürecin uluslararası sistem ve ilişkiler açısından çok taraflı bir şekilde yeniden okunması ve değerlendirilmesidir. 99 Soruda Lozan, Türk kamuoyunun yıllardır merak ettiklerini 'soru-cevap' tarzında bilimsel bir metotla cevap vermeye çalışan bir eserdir.
118.99 ₺ -
Cemil Meriçin Dünyası
Biz hakikatların sadece bir tarafını görmeye mahküm edilmişizdir. Oysa yalnız bir tarafını görmek, hiçbir şeyi görmemektir. Cemil Meriç Cemil Meriç'in Dünyası, onun dünyasına girmek isteyenlere bir davetiye ve onu bütünüyle tanımak isteyenlere bir anahtar kitap niteliğinde. Cemil Meriç hakikatleri peşin olarak verilmiş kabul etmeyen, bir başka deyişle onları 'çantada keklik' olarak, yani bir kere sahip olundu mu, ömür boyu elimizde kalacak bir meta olarak görmeyen; ancak uzun ve sabırlı arayışlar sonucunda kendisine adım adım yaklaşabileceğimiz kısmi ve geçici doğrular olarak gören bir yazar. Mustafa Armağan, Cemil Meriç'in eserlerinden yaptığı bu seçkide, daima 'arayan' cins bir kafanın, aynı zamanda nasıl 'susamış' bir gönüle dönüştüğünü, malumatla dolu bilgi ülkesinden bilgelik bahçelerinin coştuğu irfan diyarına doğru nasıl yoğun bir emekle kulaç attığını gözler önüne seriyor. Geniş bir bahçe, yasaklarla çevrili bir dünya. Ağaçlar, su ve hürriyet içinde dolaşan hayvancıklar. Trenler uğramaz o ücra yere. Petrol lambasının bir tarafında babam otururdu, bir tarafında ben. Konuşmazdık. Bazan ikimiz de okurduk. Bazan yalnız ben okurdum.
131.40 ₺