-
Tuş Beyinl 7 Kitap Set Yusuf Asal
Gıcıklığın Lüzumu Var / Tuş Beyinli Serisi 1 Hey, eğer sen de benim kalın kafalı bir çocuk olduğumu düşünüyorsan, bu kitabı aldığın yere koy. Çünkü ben kuş beyinli değil tuş beyinliyim. Ara sıra saçmaladığım oluyor belki. Ama aslında çok fedakâr, güvenilir ve cana yakın biriyimdir. Buna rağmen beni her konuda destekleyecek bir arkadaşım yok! Yanlış anlama hiç arkadaşım yok demedim, bir arkadaşım yok dedim. Aramızda Kalmasın / Tuş Beyinli Serisi 2 Yusuf Asal NESİL ÇOCUK YAYINLARI “Bir tuş beyinli için kahraman olmak zor olmasa gerek.” İşte tam böyle düşünüyordum. Ta ki kahramanların özelliklerini alt alta sıralayana dek... Belki de önce hazır kahramanları gözlemek gerekiyordu. Ama biliyor musunuz, insanın çevresinde bir kahraman bulması öyle pek de kolay bir iş sayılmaz. Tam kahramanınızı buldum zannediyorsunuz... Bir de ne görün, o da sıradan mı sıradan biriymiş. Her Şey Umurumda / Tuş Beyinli Serisi 3 Yusuf Asal, İbrahim Çiftçi NESİL ÇOCUK YAYINLARI Başım Aklımda Değil / Tuş Beyinli Serisi 4 Yusuf Asal GENÇ NESİL İtiraf ediyorum: Ben olağanüstü bir çocuğum. Bir dünya yeteneğim var. Yeteneklerimin ne olduğunu sormayın; çünkü ben de bilmiyorum. Ama suçlu ben değilim. Suçlu kim, biliyor musunuz? Yeteneklerimi görmezden gelen herkes! Nazlı, Yiğit, kardeşim, öğretmenim, annem ve babam. Bazılarının “Senin hiç mi suçun yok?” dediğini duyar gibi oluyorum. Cevap veriyorum: Benim hiç suçum yok! Not: Sahi siz kimden yanasınız? Benden yana değilseniz lütfen bu kitabı aldığınız yere koyun! Tuş Bakışı / Tuş Beyinli Serisi 5 Yusuf Asal GENÇ NESİL Gıcıklık Okulu var, biliyor musunuz? Ve tahminlerime göre bizim Nazlı da o okula gidiyor. Anlamıyorum şu kızı. Sadece onu değil birçok şeyi ve birçok kimseyi anlamıyorum; Mustafa’yı, Yiğit’i, kardeşimi, matematik sınavında çıkan soruları... İneklerin neden uçamadığını da anlamıyorum. (Bu kısım şakaydı, gülün lütfen.) Ama en çok da kendimi anlamıyorum. Eğer siz de benim anlaşılmaz bir çocuk olduğumu düşünüyorsanız bu kitabı aldığınız yere koyun. Çünkü ben KUŞ BEYİNLİ değil, TUŞ BEYİNLİ’yim. Tembel miyim? Dahi mi? / Tuş Beyinli 6 Yusuf Asal GENÇ NESİL Biraz kalın kafalı, biraz tembel olduğumu biliyorum. Onları unutun. Süper Dahi Ömer’ geliyor. Ben sınavlardan değil, sınavlar artık benden korkacak. Kararımı verdim Bilim İnsanı olacağım. Sonunda suçluyu buldum. Bütün suç bilgisayarın, akıllı telefonun ve tabletinmiş. Evet evet, yanlış duymadınız. Onlara ayırdığım vakti derslere ayırsaydım, sınıfın süperi olurdum. Artık uydurma ve sanal başarılara, dur diyorum. Kork benden matematik! Artık tuş beyinli değilim! Dünyanın En Gıcık Bakkalı / Tuş Beyinli 7 Yusuf Asal GENÇ NESİL Hey... Kitabı elinde tutan çocuk! Sana sesleniyorum, evet. Bence bu kitabı aldığın yere koy! Neden mi? Çünkü GÜLMEKTEN BAYILABİLİRSİN. Bayılmak iyi bir şey değil. Ambulans, doktor, iğne ve bir dünya ilaç... Başımdan geçen tuhaf olaylara şahit olursun bu kitabı okursan. Sırlarımı öğrenirsin. Çılgın ve komik arkadaşlarımı tanırsın. Ama yine de sen bilirsin. Komik kitapları çok seviyorum diyorsan, işine karışmam. Belki seni de katarız grubumuza. En büyük hedefim: İYİ BİR İNSAN OLMAK.
367.50 ₺ -
Hakan Türkler Müslüman Oluyor
Türk cihan hakimiyeti mefkuresinin mimarı... Karahanlı Hakan’ı Abdülkerim Satuk Buğra Han’ın Türk milletini İslam’la tanış ve biliş kılma mücadelesi... Altaylardan Tuna’ya İslam’ın son çağını yürütme ve göklere yükseltme azminin hikayesi. İstanbul’dan Pekin’e oradan da bozkırın kalbi olan Kaşgar’a yapılan esrarengiz bir seyahat. Tanrı Dağları’nın doruklarında ve uçsuz bucaksız İç Asya steplerinde hüküm süren mevsimlerin yorumları ve bozkıra İslam’ın mayasını çalan Hakan... Ve bozkırda ezan sesleri... Hakan’da, ilk Müslüman Türk devleti Karahanlılar’ın gözü pek Hakan’ı Abdülkerim Satuk Buğra Kara Han’ın olağanüstü çabalarını yazar Mürsel Gündoğdu’nun destansı kaleminden okuyacak ve bozkırın orta yerinde dünya tarihinin en önemli olaylarından birisine tanıklık edeceksiniz...
60.00 ₺ -
Vezir Nizamülmülk
Zaman ırmağı 1092 yılının Ekim ayında çağıldarken, Nizamülmülk, yetmiş dört yılın bütün yorgunluğunu sırtlamış olarak çıkmıştı Bağdat yolculuğuna. Hüzünlüydü; kederin güçlü kolları yüreğine taşıyamayacağı kadar tortu biriktirmişti ama korkuları yoktu, çünkü umudu vardı. Ebu Tahir Arrani’nin hançeri göğsüne sapladığı anda Koca Vezir, en önce onun yüzüne baktı. Canı yanıyor, yüreği kanıyordu. Acıyla dolmuştu bütün bedeni ama o tebessüm ediyordu. Zira yüce Allah, onun dualarını kabul etmişti ve onu ne bir dost bilinenin ne de bir tanıdığın elleriyle kendi katına almıştı. “Siyasetname” adlı şaheserin yazarı, Nizamiye medreselerinin kurucusu, Haşhaşilerin can düşmanı, Büyük Selçuklu Devleti’nin koca veziri Nizamülmülk’ün baş döndürücü hayat hikâyesi. Siyasi entrikaların girdabında yuvalanan bir suikastın elem verici sırrı... Yaklaşık bin yıl önce yaşanmasına rağmen “Ne kadar da az şey değişmiş!” dedirtecek benzerlikler...
45.00 ₺ -
Yolbaşı
Kol kola üç kadın. Çok yaşlı olanı çarşaflı, orta yaşlısı mantolu, genç kız ise mini etek giymiş. Saçları mor bir berenin altında taşkın, adımları şahsiyetindeki tenakuz kadar mütereddit. Yaşayan üç kuşağın üç temsilcisi. Üç türlü düşüncenin, üç ayrı yaşama tarzının ve üç çeşit dünya görüşünün temsilcileri. Meşrutiyetin annesi, Cumhuriyetin annesi, bir de istikbalin annesi. Nine Osmanlı terbiyesinin izleriyle hala yaşayan bir imparatorluk. Anne kafasına cebren sokuşturulmuş Batı kültürünün tesiriyle muhayyer, yerine göre değişken, "Zaman sana uymazsa sen zamana uy" düşüncesiyle mefluç... Ve genç kız boşlukta bırakılan yeni neslin savrukluğuyla yarı meczup. Ardından sorular, cevaplar ve bunlarla yoğrulan roman.
10.50 ₺ -
Ve Aşk Evliliğin Ellerinden Tuttu
İki insanın ömür boyu birlikteliği hem zordur hem de hoştur. Zordur; çünkü insanın belirsizliği ve kolayca çerçeveye girmemesi, ilişkiyi bir maceraya dönüştürür. Hoştur; çünkü her şeye rağmen insan, kalbine mukabil bir kalbi bulmakla, neşelerini ve sevinçlerini çoğaltır, hüzünlerini ve kaygılarını azaltır. Evliliklerin aşksız kaldığı, aşkların evliliğe erişemediği çağımızda Senai Demirci bizlere yeni bir kapı aralıyor, "Gelin ideal yuvayı eşimizle birlikte kuralım" diyor. Ve asla unutmamamız gereken bir gerçeği hatırlatıyor: "Evliliğimize anlam ve aşk kazandırmak bizim elimizde" önemli olan, sahip olduklarımızın kıymetini bilip, fırsatları değerlendirebilmek...
15.00 ₺ -
Tükenmişlik Sendromu
Aşırı strese maruz kalmaktan kaynaklanan ‘tükenmişlik sendromu’ modern insanı kırıp geçiriyor şimdilerde... Sahip olmanın ve tüketmenin yüksek statüyle eş değer görüldüğü bu zamanda modern insanı, farkında olmadan satın aldığı ve başa çıkmak zorunda olduğu yeni bir sorun bekliyor: Tükenmişlik Sendromu “Sanki dünya üzerime üzerime geliyor”, “Hiçbir şeyden keyif alamıyorum”, “Parmağımı kıpırdatacak enerjim yok”, “İşe gitmek istemiyorum”, “Geceleri uyuyamıyor, sabahları uyanamıyorum”, “Her şeyin sonuna gelmişim gibi hissediyorum” ve “Sürekli ağlamak istiyorum” gibi çevremizdeki kişilerden her gün duyduğumuz bu tanıdık cümleler belki de bir hastalığa; Tükenmişlik Sendromu’na işaret ediyor. Vücutta aşırı yorgunluk hissi, mutsuzluk ve bıkkınlık gibi belirtilerle kendini gösteren bu sağlık sorunu, kişinin iş hayatından aile hayatına, eşiyle ilişkisinden arkadaşlık ilişkilerine varana dek hayatının hemen hemen her alanında çeşitli sıkıntılar yaşamasına neden oluyor. Elinizdeki bu kitap, çağın hastalığı olan Tükenmişlik Sendromu’nun ne olduğunu ele alırken iş, aile ve kişilerarası ilişkilerdeki yerini de geniş bir yelpazede inceliyor. Ayrıca tükenmişlikle başa çıkma konusunda pratik öneriler sunarak Tükenmişlik Sendromu hakkında bir farkındalık kazandırıyor. Dikkat: Eşinizi, işinizi, arkadaşınızı tüketirken tükenmeyin...
22.50 ₺ -
Sünnete Göre Günlük Hayat 2 Ciltli
Sünnet, Peygamberimizin Kur’ân’ı yaşama biçimidir. Öyleyse Peygamberimizin sünnetini nereden, nasıl öğreneceğiz? İşte bu kitap sünneti merak eden ve hayatına taşımak isteyen herkese böyle bir fırsat sunuyor. Peygamberimizin günlük hayatı nasıldı, İslâm’ı nasıl yaşardı, insanlara nasıl davranırdı; cihadı, ahlakı, zikri, duası, şakası, eğlencesi, sporu, yöneticiliği nasıldı? Daha önce 1. cildi yayımlanan Sünnete Göre Günlük Hayat kitabı, bu çalışmayla bir taraftan Peygamber Efendimizin yaşayışını daha iyi anlamamıza yardımcı olurken aynı zamanda cihat, vesvese, nazar, büyü gibi günümüzde çok tartışılan konuları Peygamber Efendimizin izahları çerçevesinde kaleme alıyor.
30.00 ₺ -
Söz Yangını
Sen, ey diliyle kardeşini yaralayan kardeş... Sözüyle kardeşinin yakasına bir daha hiç çıkaramayacağı en yapışkan, en kirli etiketi takan gafil ey... Bilmez misin ki, kıymetini kardeşlerinin bilmediği bir kardeş, güzeller güzeli Yûsuf da olsa, ucuza satılmıştır artık. Bilmez misin ki, onuru ayaklar altına alınmış bir kardeş, rüyaların sultanı Yûsuf da olsa köle pazarına sürülmüştür. Gıyabında kötülüğünü andın ya kardeşinin; bil ki, artık baba ocağından sürdün onu. Yâkub gibi eseflere boğdun ona emek vereni. İşitmeyişini fırsat bilerek ayıbını açık ettin ya kardeşinin, bil ki, ana kucağından düşürdün onu. Anası bile pak edemez artık kirlerini. Bir daha bilemeyeceğini bile bile, günahıyla andın ya kardeşini, sığınacağı köşelerin hepsinden kovdun onu. Tesellilerin hiçbiri yetmez hüznüne artık. Azıcık da olsa savunma hakkı tanımadan suçladın ya kardeşini, örtüneceği örtülerin hepsini çektin üzerinden. Çıplak kalmıştır artık soğuk bakışların ayazında... Farkındasındır artık, dilin ve dudağın Yûsuf’un kardeşlerinin eylemine özenmiş. Gıybetini ettiğin kardeşini gözlerden ırağa atıyorsun, gönüllerden uzağa itiyorsun. Haydi, kuyudan çıkar kardeşini... Susmayı dene. Olmaz mı?
15.00 ₺ -
Seyahat Terapi
İnsan hayatı ömür boyu bir arayıştır. O kapkaranlık okyanusta dalgalar bizi kâh o yana kâh bu yana atar, durur. Biz ise bize hayat bahşedecek bir ‘ada’nın hayali içinde yaşarız. Tüm arayış ve iştiyakların ardında o hayal yatar. Rukiye Hanım’ın, “seyahatin iyileşmeye vesile olacağı, insanı yenileyeceği, insanın bir şeyleri daha başka görmesini sağlayacağı” görüşleri kitabın meydana çıkış dinamiğini oluşturuyor. Seyahatin bazı önemli hususiyetleri, Rukiye Hanım’a has güzel bir haslet olan itina ve ciddiyet çeşitli başlıklar altında sunuluyor. Asrımızda sanal bağımlılık, anlamsız tüketim, sahte kimliklere sığınma, narsisizmin her türlüsü ile baş etmeye çalışan bir insanlık var. Seyahati bu kaosa karşı bir şifa vesilesi olarak hayatınıza katmayı bir deneyin, Rabbü’l-Âlemîn cemâlini öyle bir gösterir ki, geriye kalan her sıkıntı teferruat olur...
12.50 ₺ -
Sevda
SEVDA, gençlik hayalleri peşinde, hayatını çıkmaz sokaklarda tüketen bir genç kızın ibret dolu hayatını anlatıyor. Olaylar zinciri o kadar etkileyici, o kadar şaşkınlık verici ki insan kendini tutamıyor “Bu kadar da olur mu?” diyerek kendinden geçiyor. SEVDA, günümüz gençliğinin yaşamakta olduğu hayalperest ve çarpıcı hayatını yansıtan bir kitap. İçinde hemen her gencin hayatından sahneler mevcut. Kitapta okuyacağınız her sahnede, hayatın ibretli kesitini görecek, kendi hayatınızı da sorgulama ihtiyacı duyacaksınız. Daha da önemlisi bu SEVDA`yı bir an önce dostlarınızla paylaşma çabasına düşeceksiniz.
82.50 ₺ -
Seçilmiş Kadın Hz Meryem
Unutma! Allah dilerse dağlar yürür, denizler kum olur, gökyüzü dürülür, yıldızlar dökülür. Her şeyin sahibi Allah, kulunu yalnız bırakmaz. Allah’a güven, iman ipine sımsıkı sarıl, tevekkülü elden bırakma. Her şey bir adak ve bir dua ile başladı. Meryem, Allah’a ibadet edendi. Meryem Allah’a adanmıştı. Meryem, İmran’ın yetimi, Meryem, Hanne’nin hasreti, Meryem, Mabed’e kabul edilen ilk kız, Meryem, Mabed’in hizmetkârı, Meryem, iyilik meleği... Meryem’in başı önde, gözleri yerdeydi. Meryem, Rabbiyle baş başa, O’nun yolundaydı, O’nun huzurundaydı. Elbette huzurluydu. Meryem, iffetin kendisiydi. İffet, Meryem’in her hâliydi. Gözlerinde iffet, kalbinde iffet, dilinde iffet, yürüyüşünde iffet, duruşunda iffet... Korkusuzdur Meryem. Ne ölümden, ne insanoğlundan... Tek korkusu, beklenen Mesih’e, emanete iyi bakamamak. Allah’ın Kelimesi’ni insanlıkla buluşturamamak... İmran’ın kızı, Meryem! Sen sükûtunla kazanacaksın! İlla edep, illa iffet...
30.00 ₺ -
Ömer Seyfettinden Seçmeler
Ömer Seyfettin, Türk edebiyatının önde gelen hikâye yazarlarındandır. Türk kısa hikâyeciliğinin ve edebiyatta Türkçülük akımının kurucularındandır. Türkçe’nin sadeleştirilmesinin savunucusu olmuştur. Kısa ömrüne pek çok eser sığdırmıştır. Bu eser, Ömer Seyfettin’in seçme eserlerinden oluşmaktadır. Kültürümüzün sonraki nesillere taşınması adına bir katkı olması dileğimizle...
10.50 ₺ -
Mahşer Ahiret Hesabına Hazırlanan Genç
Mahşer, yönünü Boğaz’a çevirdi. Suların üzerinde akıp giden gemileri seyrederken maziye daldı. Gedikpaşa’da ayakkabıcılık yaptığı günleri hatırladı. Mercan’da çanta satmıştı. Adana’dan Samsun’a, uyuşturucu pazarlanan kahvelerden komilik yaptığı lokantalara, okuyup adam olma kararı aldığı günlere, Halim Bey’in nasihatlerine kadar… Yokluk günlerini varlık günleri kovalamış, çok büyük nimetlere kavuşmuştu. O günden bugüne... Öğretmenlik ve yazarlık… Her şeyi Allah veriyordu. Aşı da eşi de... Durdu, eşine ve çocuklarına baktı. Çocuklar büyümüş, serpilmişlerdi. Duygulandı, gözleri nemlendi. Sonra öğretmenlik günlerini ve kendisini perişan eden rüyayı anlattı. “İşte böyle yavrularım” dedi Mahşer. “Rüyadan sonra her günü, mahşeri düşünerek yaşıyorum. Mahşeri unuttuğum gün, yüreğim pişmanlıkla kavruluyor. Namaza o günü düşünerek duruyor, secdeye hesabın dehşetini düşünerek kapanıyorum. Her günümü mahşere göre yaşamaya çalışıyorum.” Masayı derin bir sükût kapladı. Herkes duygulanmıştı.
15.98 ₺ -
L afedersin
Bir l’afedersin, insanı başka bir zamana taşır; bir l’afedersin, unutulursun. Sözler candan cana, candan fezaya bir köprüdür. İşte tam da bu yüzden L’afedersin diyoruz... Orhan Gül’ü, Canfeza namıyla tanıyorsunuz. Söz söyleme sanatının müzikle sinerjisinden oluşan bir performansa imza atıyor. Şiir okur, söz söyler, gönül verir, kadir bilir... Canfeza... Duygulara dokunur, düşünceleri kamaştırır. Aşka, sevgiye, hasrete, hüzne, özleme, mutluluğa, umuda dair şiir yazar. Evet yazar ama yalnız kâğıda değil gönle de yazar. *** Canfeza’nın şarkılarının arka planına, zihin dünyasına şahit olacağınız bir kitap L’afedersin. Kapağını aralamanızı bekliyor...
12.75 ₺ -
Köprübaşı
İşgal günleri...Yetim minarelerin, öksüz camiilerin, Issız türbelerin eşliğinde varlık arayanların umutları, hayal kırıklıkları…
6.95 ₺ -
Kırk Gram Tebessüm
Fırtınalı bir dünyada bocalayan insanoğlu, yaşanılan her zorluğun kolaylık ve güzelliğe açılan bir kapı olduğunu bilmiyorsa; o dehşetli fırtınada kuru bir yaprak gibi savruluyor. Bu arada bir yerlere sığınmak istese de, seçtiği yanlış mekânlar onu barındırmıyor, yanlış kişiler de ona sahip çıkmayıp, bazen hem kendisini, hem de sevdiklerini perişan ediyor. Bu duruma düşenler, ümitsizlik nedeniyle geleceğe bakmaktan korktukları için, gününü gün etmeye, hiçbir sınır tanımadan mutluluk peşinde koşmaya başlıyorlar. Ne yazık ki elde ettikleri şey, sahte bir mutluluktan ve sahte gülümsemelerden öteye gidemiyor. “Ruhen ağlayan kişiler gerçek anlamda gülemez.” diyenler doğru demiş. Ruhlar güldüğü takdirde insan da güler. Üstelik her iki cihanda da inşallah. … Elinizdeki kitap, size bambaşka bir tefekkür kapısı açacak ve edepli mizahın seçkin örnekleriyle, ruhunuzun yanı sıra yüzünüzü de güldürecektir inşallah.
12.50 ₺ -
İtbarak
Türkler “Barak” derlerdi, kara tüylü köpeğe, Böyle ad verirlerdi, büyük soylu köpeğe. Aslında efsaneler, bir köpek anarlardı. Onu da köpeklerin, atası sayarlardı. Bu köpek soylu idi, çok büyük boylu idi, Av çoban köpekleri, hep onun oğlu idi. Kuzey-batı Asya’da güya “İt-Barak” vardı, Türklerse İç Asya’da, onlara uzaklardı. Başları köpek imiş, vücutları insanmış, Renkleriyse karaymış, sanki Kara Şeytanmış. Kadınları güzelmiş, Türklerden kaçmaz imiş, İlâç sürünürlermiş, ok mızrak batmaz imiş. Destanda denilmiş ki, Oğuz-Han yenilmişti, Bir adaya sığınıp toplanıp derilmişti. On yedi sene sonra, Oğuz onları yendi. Kadınlar yardım etti, orada savaş dindi. Oğuz bu bölgeleri, “Kıpçak-Beğ”e il verdi, Bunun için Türkler de, oraya “Kıpçak” derdi... Oğuz Kağan Destanı
18.75 ₺ -
İçimizden Bir Peygamber
Allah Resulü’nün hayatı, sadeliği içinde harikalığı, harikalığı içinde sadeliği barındıran ve ikisinin de renkleri birbirini kapatmayan bir cennet elbisesi gibidir.Bu elbisenin her bir nakşının içerisine sinmiş olan denge, sosyal hayatın içinde bir pusula vazifesi görür arayışta olanlar için... Evinde, sokağında, ailesinin yanında veya arkadaşlarıyla sohbetinde hep bu dengenin güzel kokusu hissedilir bütün uhreviliğiyle.Elinizdeki eserde işte bu nurlu pusula, hayatın tüm alanlarına verdiği ışıkla ele alınıyor. İçimizden bir Peygamberin yaşadığı hayatı, tavırları, sözleri, ahlakı aktarılıyor arayışta olan zihinlere...
8.33 ₺ -
Harp Sanatı Muallimi Fatih Sultan Mehmed
Namık Kemal, Tanzimat Dönemi’nde düşünce, sanat ve siyaset alanlarında oldukça önemli bir konuma sahiptir. Namık Kemal’in bu dönemde yapmış olduğu çalışmalar ve vermiş olduğu eserler Türk edebi ve fikir dünyasına yeni boyutlar kazandırmıştır. Namık Kemal’in kaleme aldığı önemli eserleri arasında, Fatih Sultan Mehmed Dönemi’nin siyasi tarihini irdelediği ve nihayetinde nitelikli bir ‘Fatih Sultan Mehmed’ okuması sağlayan çalışması da yer alıyor. Bir Harp Muallimi Fatih Sultan Mehmed kitabında: II. Mehmed’in şehzadeliği sırasındaki eğitim süreci, Sahip olduğu ince zekâsı, Tahta çıkış süreci, Fatih’i fatih eden hâllerinin inceliği, Fatih’in İstanbul’a niyet etmesi ve bunu başarmak için bütün imkânlarını seferber etmesi, Harp sanatında bir deha olduğunu ispat edercesine İstanbul’un fethi esnasında geliştirdiği askerî icatları değerlendirilip aktarılıyor.
22.50 ₺ -
Hanım Sahabeler
Bu kitabın önceki baskısı Hanım Sahabeler Ansiklopedisi yeni baskıda adı Hanım Sahabeler olarak değişti Günümüz Müslüman kadını, kendisine empoze edilmeye çalışılan, ancak fıtratı ile tutarlı olmayan şahsiyet ve kimlikler altında ciddi bir rol karmaşası yaşamaktadır. Bu gün insanlığın, bilhassa yeni nesillerin yetiştirilmesinde en önemli rol sahibi olan kadının örnek alabileceği şahsiyetlere her zamankinden daha çok ihtiyaç var. Hz. Peygamber’in (a.s.m.) rahle-i saadetlerinde terbiye görmüş, Güllerin Efendisi’nin eğitiminden geçmiş sahabe neslinin örnek hayatı bu ihtiyaca en güzel şekilde cevap verecek örnek hayatlardır. Çözümsüz gibi görünen ya da çözümü İslam dışında aranan nice problemin çözümü, yolumuzu ve karanlık dünyamızı aydınlatan yıldız mesabesindeki sahabilerin örnek hayatlarında saklıdır. Bu hayatlar, yaşamımızın her karesi için canlı ve pratik çözümlerlerle süslü birer hazinedir. En başta Allah Resûlü’nün (a.s.m.) hane-i saadetlerinde yetişen kızları torunları... Hz. Ebû Bekir, Hz. Osman, Ebû Hüreyre, Zeyd b. Sâbit gibi yıldızların anneleri... İslam’ın ilk günlerinde Müslüman olup işkencelere maruz kalan Nehdiyye binti Ümeyye. Dikenler arasında nadide bir gül gibi açan Büsre binti Saffân. Eşini gerdekten şehâdete uğurlayan Cemile binti Abdullah. Allah Resûlü’nü (a.s.m.) evinde ağırlayan Ümmü Eyyûb. Yâd ellerde eşini kaybedip inancından taviz vermeden bir başına ayakta duran Ramle Hatun. Eşi, kardeşi, oğlu şehit olmuşken, "Allah Resûlü (a.s.m.) hayatta olduktan sonra bütün musibetler hafif kalır" diyerek darlık ve zorluklara meydan okuyan Peygamber âşığı Hint binti Amr. Hemşire, doktor, âlime Ümmü Atiye. Ve kadınlar aleminin gökkubbesinde yıldız misali parıldayan daha nice hanım sahâbeler... Gelin o yıldızlar sizin âleminizi de aydınlatsın.
22.50 ₺ -
Gülnihal
Kaleme aldığı kitapları büyük bir ilgiyle takip edilen Ferudun Özdemir, bu sefer bir romanla okurlarının karşısına çıkıyor. Gülnihal, dün ile bugün arasında köprü kuran, bugünün insanına dünün atmosferinden esintiler sunan bir roman... Bir şarkının sözlerinden yola çıkarak mazisinde araştırmaya çıkan Murat, İstanbul’a ve özellikle Eyüp Sultan semtine dair bir çok bilinmeyeni keşfediyor. Murat bu yolculuğuna, Ali dedenin ruhaniyetinin bilgelik ve hikmet dolu rehberliğiyle devam ediyor. Ali dede ile Gülnihal’in zamanın ötesine geçen vefa ve sadakat dolu aşkı da gönül dünyasına ışık olmaktan geri durmuyor. Diğer taraftan kalbe ve ruha Allah aşkı sağanaklarını besteleriyle yağdıran İsmail Dede Efendi, Zekâi Dede Efendi gibi gönül ehillerini de tanıma fırsatı sunuyor. Roman ayrıca sıkıntılı ruh hâllerinin çepeçevre sardığı zamanlarda şükretmenin ne kadar büyük bir teselli kaynağı olduğunu gösteriyor ve sıkıntı imtihanını sabır çiçeğiyle süslemenin tatlılığını okuyanların gönlüne nakşettiriyor.
48.75 ₺ -
Gül Kokulu Resulden Mucizeler
Sa’d bin Ebu Vakkas, Yüce Allah tarafından henüz dünyadayken cennetle müjdelenen on kişiden biriydi. O anlatıyor: “Uhud Harbi sırasında Allah Resulü ile beraberdik. Peygamberimiz, o gün yayı kırılana kadar ok attı. Daha sonra oklarını bana vererek: ‘Haydi at!’ dedi. Verdiği okların arka kısmında, onların uçuran tüyler bulunmuyordu. Buna rağmen atmamı istiyordu. Attığım bütün oklar, sanki kanatlıymış gibi uçtuktan sonra, müşriklerin vücuduna yerleşiyordu. Tam o sırada, Katâde bin Numan'ın gözüne bir ok saplandı. Gözü çıkıp yuvasından aşağı aktı. Efendimiz hemen onun yanına koştu ve Katâde’nin yuvasından çıkan gözünü, mübarek elleri ile yerine koydu. Katâde’nin gözü bir anda şifa buldu, hatta öbür gözünden güzel görmeye başladı.” … Bulutlar ve melekler, tâ küçük yaşlardan beri onu gölgelemişti. Örümcek ve güvercinler, saklandığı mağaranın ağzında yuva yaparak müşrikleri yanılttı. En vahşî hayvanlar bile ona itaat etti, bir insan gibi konuşup derdini ona döktü. Çölde susuz kalan İslam ordusu, mübarek parmaklarından akan suyu içerek hayata tutundu. Ay onun işaretiyle ikiye ayrılırken, taşlar onun avucunda Rabbimizi zikretti. En ağır hastalar bile yine onun eliyle şifa buldu. Çünkü o ‘En son’ ve ‘En büyük’ Peygamberdi. Bizleri de canından fazla seviyordu.
12.75 ₺ -
Gençlerin Gözünden Allah Resulü sav
Bu kitabı yazarken, gençlik yıllarımı hatırlamadan edemedim. Tam yarım asır önce ortaokul ya da lise yıllarındayken, kendime bir soru sorup dururdum: “Gençliğe adım atarken ‘ÖRNEK’ olarak kimi seçmeliyim? Kime benzemeliyim ki hayatım ona göre şekillensin?” O günlerde belki yaşım gereği, düşündüğüm tek şey meşhur olmaktı. Herkes beni tanıyıp sevmeliydi. Saygı duymasalar bile bana özenmeliydi. Zaten uzun yıllar boyu önüme konan örnekler hep meşhur kişilerdi: Müzisyenler, aktörler, sanatçılar… Yani herkes tarafından alkışlananlar… ‘68 Kuşağı’ndan biri olarak, sonunda bir gitarla yola çıktım. Ve en değerli yıllarımı o nedenle harcadım. Ama sonra fark ettim ki ‘gerçek alkış’ meleklerin alkışlarıymış. Allah’ın ve Resulünün rızasındaymış. Madem hakikat budur, ben de Allah Resulü’nün hayatından bahsederek ‘EN GÜZEL ÖRNEK’i göstermeye çalıştım. Öyle bir örnek seçmek, ebedî gençliğin anahtarıdır.
82.50 ₺ -
Fabrika Ayarlarımıza Dönüyoruz
Her insanın fıtratı onu bekleyen yazgıyla uyumludur. Bir kişinin yaşayacaklarını kaldırabilmesinde, hayatta başarıyı ve mutluluğu yakalayabilmesinde; ‘fıtrat’ını, yani ‘fabrika ayarları’nı, ömür boyu muhafaza etmesi önem taşır. Zira, kişi fıtratını muhafaza ettiği ölçüde içsel ve çevresel kaynaklarını sorunlar karşısında verimli bir şekilde kullanabilir. İşte, Fabrika Ayarlarımıza Dönüyoruz adlı bu kitap; kişinin hayatını zorlaştıran, onu gereksiz yere yoran; duygusal ve düşünsel açıdan yük veren ağırlıkları atmaya, hayatın geri kalanında karşılaşılan olaylara sağduyulu ve hikmet boyutunu hatırlayarak bakabilmeye ve bunları fıtrata dönüştürmeye yardımcı olmaya çalışıyor. Ayrıca; kaygılı, stresli ve korku dolu anlarda acil bir müdahale yöntemi olarak ne yapılması gerektiğini EFT (Duygusal Özgürleştirme Tekniği) ve RET (Hızlı Göz Hareketleri Tekniği) uygulamalarıyla anlatıyor...
15.00 ₺ -
Cennetin Elçileri Peygamberler Tarihi
Yarattığı her canlıyı birer nazlı çocuk gibi besleyen; her birinin isteğini eksiksiz şekilde veren Yüce Rabbimiz, böylelikle kullarını ne kadar sevdiğini açıkça gösterdi. Ve onların ‘en şereflisi’ olan bizleri, yine merhameti ile ebedî cennetlere davet etti. Fakat en düz yolda bile şaşıran insanoğlu, cennete ulaşmak için takip edeceği yolu bilemiyordu. Zaten bilmesi de mümkün değildi. O yolu bilenlerse, Allah’ın elçilerinden başkası olamazdı. Merhametli Rabbimiz, bunun için Hz. Âdem’den başlayıp, onlara her asırda peygamber gönderdi. Sayıları 100 bini aşan bu elçiler, Peygamber Efendimizle sona erene kadar, o kıymetli yolculara doğrularla yanlışları göstermeye çalıştı, o cennete ulaşmanın sadece Allah’ı bulup onu razı etmekle mümkün olduğunu, bunun için gerekenleri tarif etti. Fakat peygamberlik vazifesi ağırdı. Onlar bu vazife için hiçbir şey beklemese de çileler ve işkenceler onları bekliyordu. Bu yüzden birçok peygamber işkence gördü, bir kısmı da hayatını bu yolda kaybederek şehit düştü. Elinizdeki kitapta o yüce peygamberlerin zorlu hayatlarından kesitler bulacaksınız.
13.50 ₺ -
Cennet Bir Adım Ötende
Nur Dede'nin tatlı sohbetleri çocukları, gençleri, yaşlıları kendine bağlıyor.En zor meseleleri bile kolayca anlayabileceğimiz bir uslupla izah ettiği için Nur Dede'nin sohbetlerini çok seviyoruz. Nur Dede Anlatıyor 1 ve Nur Dede Anlatıyor 2 kitapları bunun için çok sevildi, çok okundu. Mehmet Paksu hoca, şimdi de Nur Dede Anlatıyor 3'ü kaleme aldı. Biliyorsunuz Nur Dede bütün kitaplarında, bütün yazdıklarında hayatı boyu yaptığı sohbetlerinde tek konu üzerinde durmuş:İman... Bu kitapta da, iman eksenli konular yer alıyor. Ömrümüzü nasıl uzatabiliriz? Cennet ne kadar ucuz? Hz.Adem cennetden neden çıkarıldı? Hızır Peygamber yaşıyor mu? Niçin korkuyoruz? Rüya nasıl yorumlanır? Bu kitabı da diğerleri gibi zevkle, ibretle okuyacak ve hayatınıza rehber edineceksiniz.
30.00 ₺ -
Canım Peygamberim Büyük Boy
Efendimizin (a.s.m.) ifadesiyle “cennet kokusu” ve “gözümüzün nuru” çocuklarımıza, O Güzeller Güzeli’nden pek çok defa bahsetmişizdir. Onun hayatına dair masal tadında kıssalar anlatmış, küçücük kalplerinin onun sevgisiyle dolmasını istemişizdir. Çünkü biliyoruz ki, o insanların en güzeli ve bize en güzel örnek… Sevgili Peygamberimiz (a.s.m.) 571’den 632 yılına kadar süren mübarek hayatı boyunca örnek bir hayat yaşadı. Peygamber olarak Rabb’inden gelen hakikatleri bize ulaştırdı, yaşayışıyla da bize nasıl iyi insan ve nasıl iyi mümin olunabileceğini öğretti. Sözleri, yaşadıkları, olaylar karşısında verdiği tepkiler herkes tarafından dikkatle izlendi. Bu kitapta Peygamberimizin (a.s.m.) örnek hayatı bütün detaylarıyla ele alınıyor. Dünyayı şereflendirişinden Rabb’ine kavuştuğu güne kadar neler yaşadığı, ilköğretim çağındaki çocukların seviyesine göre anlatılıyor. Nesil Çocuk Yayınlarından çıkan eser, usta yazar Yavuz Bahadıroğlu’nun kaleminden yayınlandı. İftihar vesilesi Peygamber Efendimizi (a.s.m.) anlatan bu kitap, aynı zamanda Millî Eğitim Bakanlığı’nca okullara tavsiye ediliyor.
292.50 ₺ -
Bu Aralar Gelsen
Gözlerimden damla damla aşk süzülürken... Düşecek avuçlarının içinden başka yer bulamazlar sanıyordum! Oysa tek tek yalnızlığa birikiyorlar şimdi... Bir bir sessizliğe yazılıyorlar. “Senin parmağın kanasa benim canım acır!” sözlerin geliyor aklıma... Kalbime doğru gidiyor elim... “Ya-lan-mış... Ya-lan-mış...” diye attığını fark ediyorum. İnanmak gelmiyor içimden! Ben aşk’a inanmayı seçiyorum... Bir kuş uçuyor Bir çiçek dalından kopuyor Bir çakıl taşı denizde sekiyor Ben sensin sanıyorum Millet beni deli sanıyor Bu aralar gelsen hiç fena olmaz...
26.25 ₺