-
Moğolların Gölgesinde Sultan ve Emirleri
2000`ler Türkiye`sinde, araştırmaya meraklı bir genç... Bir gün tarih kitabına gömülmüşken hülyalara dalar ve Moğolları düşünürken film kopar... Başındaki müthiş ağrıyla gözlerini açmaya çalışırken hiç tanımadığı bir sesle irkilir: " Sen nerden geldin buralara!" Kahramanımız Selçuklular zamanında Konya`da bir yerde bulmuştur kendini... Etrafı biraz inceler ve yakındaki bir hana gider. Handaki herkesin dikkatini çekmiştir kahramanımız ve meraklı gözlerle süzülmektedir. Çünkü gözlere hiç tanıdık gelmeyen bir kıyafet vardır üzerinde: Pantolon ve belde biten gömlek... Kendisini "çok uzak bir ülkeden gelmiş birisi" olarak tanıtır kahramanımız... Kendisini parasız pulsuz gören hancı bir iş teklifinde bulunur, bu garip giyimli yabancıya... handa kalma ve yemek karşılığında şüphelendiği bir Frenk`i izlemesini, yani casusluk etmesi ister... Selçuklu emirleri, Moğollar, Frenk, Hancı ve kahramanımızın örgülediği olaylar dizisi sizi de bir çırpıda içine çekecek... Heyecanın zirvelerinde macera dolu bir serüvene hazır olun...
6.19 ₺ -
Gazi Osman Paşa Plevne`ye Saplanan Tuğ
Gazi Osman Paşa`nın Plevne Savunması, tarihimizin hem şanlı hem de ibretli bir sayfasıdır. Şanlıdır; çünkü milletimizin en zor şartlar altında bile neler yapabileceğini gözler önüne sermiştir. İbretlidir; çünkü Osmanlı Devleti`nin üst üste darbeler aldığı bir zaman diliminin aynasıdır. Plevne Savunması`nı, "Tuna Nehri akmam diyor" diye başlayan, nesillerin zihnine nakşolan bir marş bugünlere getirmişti. Yarınlarda da yaşamak isteyen bir milletin, Gazi Osman Paşa ve benzeri kahramanları sadece böyle marşlarla değil, sanatın bütün dallarında anması ve anlamaya çalışması zorunludur. Çünkü tarihin en büyük işlevi geleceğin inşasıdır. Bir büyük savunmayı, Plevne Savunması`nı yaptıran ruhu bu eserle daha iyi tanıyacak ve hissedeceksiniz.
5.63 ₺ -
Sessiz Adalet
"Kalbi özlem doluydu. Onun zarif endamını, narin yüz hatlarını, zekâ fışkıran menekşe gözlerini hayal etti. Bu Fransız kızında öylesine çekici bir şey vardı ki, fakülte koridorlarında tanıştığı kızların hiçbirine benzemiyordu, bambaşka biriydi. Hissettiği daha öncekilere benzemeyen çok yeni, çok tatlı bir şeydi. Baktığı her yerde Mari'yi görüyor, onu kendine bağlayan sırrın ne olduğunu çözmeye çalışıyordu." *** İç içe girmiş hayatlar, üst üste atılmış düğümler, kendisini insanlığın hizmetine adamış kahramanlar... Ve kaderin "sessiz adaleti"yle çözüme kavuşan bir yığın olay... Soluk soluğa, heyecanla ve sürprizlere doya doya okunacak bir roman...
6.75 ₺ -
Yusufhan
Kaderin başına ördüğü amansız imtihanlara, sıkıntılara sabır ve metanetle göğüs geren Yusufhan'ın yaşam mücadelesi. Acımasız suç tuzaklarının arasında sevgi ve aşk dolu bir yüreğin çaresiz çırpınışlarına şahit olacaksınız. Okuma hevesiyle yanıp tutuşan bir gencin köyden kente doğru uzanan hayat mücadelesini, bu kitapta bulacaksınız.
3.75 ₺ -
Yağmur Yüklü Sevdalar
Yağmur Yüklü Sevdalar, genç ve güzel bir kız olan Sahra`nın iç dünyasını ve ibret dolu yaşam öyküsünü anlatıyor. Özellikle her gencin ruh dünyasındaki fırtınaları, kasırgaları ve depremleri içeren kitap her kesime hitap eden bir eser. Gerçek yaşantıların ürünü olan bu roman, var oluşun sebeplerini ve önemini Kur`an`a dayalı olarak anlatmaktadır. Her kesimden insanın yaşantısında yer edinecek olan Sahra`nın öyküsü, özellikle genç kesimin iç dünyasına sefer yaparak bir takım bunalımlarına rehber olacak ve yaşantılarına ışık tutacak bir çalışma.
8.63 ₺ -
Sevgili Gelinim
"Sevgili Gelinim" yeni yuva kuran dört ailenin fertleri arasında gelişen olayların bütün heyecan ve sürükleyiciliğiyle anlatıldığı bir roman. Aile ve gelin-kaynana ilişkileri başarılı bir biçimde veriliyor. Damatlar, kardeşler ve diğer aile bireyleri olayların içinde rollerini güzel oynuyorlar. Bir solukta okunabilecek, sürekli diyaloglarla ilerleyen bir roman. En önemli özelliği canlı ve sürükleyici oluşu. Olaylar baş döndürücü bir hızla gelişiyor ve aynı akıcılıkla devam ediyor. Dinini yaşayan insanların sabrı, yardımseverliği, mutluluğu, huzuru; nefsani zevklerine göre yaşayan insanların da huzursuzluğu, çaresizliği ve başkalarına da yansıyan olumsuzlukları romanın temel mesajı.
6.38 ₺ -
Son Nefesten Önce
Büyük bir deprem, her tarafı yerle bir etmiştir. Aslında hep söylenip beklenmesine rağmen, herkes hiç beklemiyormuş gibi bu büyük depreme yakalanıvermiştir. Hayatları alt üst eden ve hayatları bitiren depremdir yaşanan. Bu romanda, bir apartmanda yaşayanların deprem sonrası geçmişle, yaşadıklarıyla, gelecekleriyle hesaplaşmalarını anlatıyor. Prof. Numan, karısı Zeliha, özürlü olduğu için bodruma kapatılan, herkesten gizlenen ve böyle yaratıldığı için işkence gören kızları Karsu, Numan"ın ablası Ruziye, komşuları Muhtar ile karısı Laika, en üst katta tavuğuyla yaşayan Hasibe hemşehri, sesiyle herkesi etkileyen ve Karsu"yu kapatıldığı bodrumda keşfeden Müezzin ve diğer apartman sakinleri, her birinin hayat hikayeleri, günahlar, yanlışlıklar, vicdan azapları, kendi kendilerine yaptıkları itiraflar, son pişmanlıklar.... Son Nefesten Önce, usta kalem Muhterem Yüceyılmaz" dan bir "ölüm öncesi" romanı. İbretle, hayretle ve tefekkürle okuyacaksınız.
7.50 ₺ -
Girdap
Girdap... Bir ailenin Mardin"in bir köyünde zorluklar içinde yaşayıp giderken, kendilerini birden İstanbul"un fırtınalı ortamında bulmalarının ve bir girdaba kapılmalarının hikayesidir. Köyün en gariban ve fakirlerinden biri olan Hasan, Mardin"in bir köyünde ailesi ve güngörmüş annesiyle birlikte kendi halinde yaşayıp giderken, günlerden bir gün hayatını değiştirecek bir tarihi gömü bulur. Bu, gerçekten eşsiz bir hazinedir. Hasan zengin birisi olmuştur artık. İstanbul"da bir akrabasıyla işbirliği yaparak ticarete atılır. Ticarette de başarılıdır. Büyük kızı Saliha, üniversiteyi okurken kayıplara karışır. Onun dağlara çıkıp örgüte katıldığını öğrendiklerinde ailecek yıkılırlar. İkinci kızı Selma babasının şirketinde her kademede çalışır ve koca şirketi yönetecek hale gelir. Hasan onunla gurur duyar, artık gözü arkada kalmayacaktır. Kızını ortağının oğluyla evlendirir ve işin başına getirir. İbrahim ve Kenan Hasan"ın diğer çocuklarıdır; ikisi de doktor olacaktır. Ama ikisi de farklı fıtrattadırlar. Hasan annesi ile birlikte gittiği Mardin"den gelirken kaza geçirip vefat edince bütün iş Selma"ya kalır. Hasan"ın karısı Hamşe, artık aileyi korumaya çalışan bir büyüktür. Dindar İbrahim ile Kenan"ın birbirleriyle geçinememesi, Kenan"ın zenginlik hırsıyla mesleğini kürtaj işyerinde kullanması, ayrıca Selma ile şirketin işleri konusunda kavga etmesi, öbür yandan terörist bir örgütün elemanı olan Saliha"nın belirsiz durumu, beraberinde bir sürü olayları getirir. Bir televizyon dizisi seyreder gibi soluk soluğa okunacak bu roman, gerçek bir girdabı gözler önüne seriyor.
9.00 ₺ -
Dayan Kalbim
Namazını bitirdiğinde bir müddet seccadenin üzerinde kaldı. Titreyen ellerini gecenin karanlığına şahit yaparak içini Rabbine döktü: "Allah'ım kaçak kulun kapına geldi. Bütün kapıları denedim; herkes bir yere kadar götürebiliyor, sonra terkediyor. Anladım ki terkedilmeyen tek merci sensin Allah'ım, her şey seni bilmek ve emirlerini uygulamakla anlam kazanıyormuş." Murat bey, gözyaşlarına aldırmadan Rabbine yalvarmaya devam ediyordu.
4.13 ₺ -
Unutulmuş Günler
Ben düşbozumların çocuğuyum, hayal kırıklıklarıyla sarmaş dolaş büyüdüm ve yolum hep yıkıma uğradı. Davayla aşkı, kavgayla sevdayı birarada yürütmek istedim, olmadı. İkisinde de başarısız kaldım. Aşkım da, inancım da güven duygusundan yoksundu. Yeterince sevemedim insanları, yeterince inanamadım ardından gittiğim düşüncelere. Doğru-dürüst bir hayat felsefem bile yoktu benim. Bana verilen sevgilere karşılık veremedim, yakınlaşmalara uzak durdum. Hep aldım fakat vermesini bilemedim. Bencilliğimle başkalarını da acılara sürükledim. Sevgi denizinde, aşkın başdöndürücülüğünde kendimden geçmek isterken, karşıma gerçekler dikiliyordu. Aldanışlar bitiyor, büyü bozuluyor ve o zaman gerçekler ortada kalakalıyordu. Artık gidiyorum bir tanem. Artık gidiyorum. Ne olur, sakın gelirim sanma. Sevgimizi yüceleştirmek için terkediyorum seni. Unutulmamışların dünyasına gidiyorum. Renklerin, kokuların, seslerin ve ışığın bile seni hatırlattığı bir dünyada yaşayacağım artık. Sevmek bir bakıma unutamamaya mahkum olmaktır. İkimizde unutulmamışlığın sevinciyle ayakta kalacağız. Canevimden alıp götürmeden bunları, çiçeklerin solduğunu görmeden, tüm iyi duyguların gidişini görmeden, şimdi ben gidiyorum. Hoşçakal Begüm. Tüm dualarım senin için olacak!
6.75 ₺ -
Gölgelerle Oyun
Gölgelerle Oyun, sınırsız sevgilerin bile, küçücük bir darbeden nasıl yara aldığını, kin ve inadın gölgesinde yaşayanların yüreklerinin nasıl buzlandığını anlatıyor.Ebediyete aşk, sonsuzluğa hasret insanın özünde var. Fıtrat bunu arzu ediyor. Günebakan çiçekleri gibi, sevmeyi arzu edip saadeti hayal ediyoruz. Tıpkı, sadegül gibi, Gül Bahar gibi... Gölgelerle oyun, hayallerimizin süslediği sahnelerde geçiyor. Zaman ve kişiler ayrı olsa da roller hep aynı. Gölgelere bile bu kadar meyilli, bu kadar aşık, bu kadar muhtaç olan insan için, kim bilir asıllar ne kadar lazım? Gölgelerle Oyun`da gönül yamaçlarımızı titreten feryatları, yürek vadilerine sığınmış endişeleri, inanmayı arzulayan kalplerin arayışlarını, katıksız sevgileri yaşar gibi olacaksınız. Bu kitapta, gölgeler alemini bu kadar muhteşem ve muazzam yaratan Yaratıcının, kim bilir asıllar alemini nasıl yarattığını düşünmeye sevk eden arayışları bulacaksınız.
6.38 ₺ -
Bizim Mahalle
Bizim mahalle, sımsıcak bir çocuk romanı. Çünkü sıcak bir ev, sıcak ailelerden oluşmuş bir mahalle var bu romanda. Gazetecilik mesleğini sürdüren Nusret Özcan, usta gözlemleri ve elbette çocukluk hatıralarıyla ortaya nefis bir çocuk romanı çıkarmış. Aile içinde her zaman yaşanan çocoklar arası rekabet, yaramazlar, uysallar, anne, baba ve çocuk ilişkileri, kıskançlıklar, sokak aralarında oynanan oyunlar, uçurulan uçurtmalar, zorda kalanlara mahallecek yapılan yardımlar, yanlış hareketlerde bulunan gençlere büyükjler tarafından verilen öğütler, şefkat dolu ihtiyarlar; kısaca bir mahalle bütün özelliğiyle bu romanda yansıtılıyor. Bizim mahalle sıcak bir çocuk romanı dedik ama bu sıcaklık büyükler için de geçerli. Çünkü onlar da, çocukluklarına dönerek o sıcaklığı yaşayacaklar. Gerçekten tadına doyamayacağınız, defalarca okuyacağınız ve okutacağınız bir eserle karşı karşıyasınız.
5.25 ₺ -
Kırmızıyı Hiç Sevmem
Kırmızıyı Hiç Sevmem, son dönemlerin sosyal olaylarını ilginç bir aşk hikayesi etrafında yansıtan farklı bir roman. Sağcı bir gençle, solcu bir kızın herkesi hayretlere düşüren aşkı, romanın temel konusu. Bu iki farklı görüşü savunan gençlerin şahsında ideolojilerin sorgulanması, birbirini anlayıp anlamaması, tanıyıp tanımaması noktasında yaşanan çatışmaların psikolojisi ise romanın bir başka temel unsuru. Durduğu yerde duramayan, davası için gözü kapalı her istenileni gereğinden fazla yapan, komünizmi temsil ediyor diye kırmızıdan bile nefret eden Levent ve yine kendi davası için eylemlerin içinde olan Suzan... Birbirlerinin düşüncelerine ölesiye düşman olmalarına rağmen, aşk onları birbirine bağlar. Kalpler birleşir ama düşünceler hala farklıdır. Söz düelloları, laf dokundurmalar, psikolojik gerilimler, tahammülsüzlükler, bitmez tükenmez Türkiye`yi kurtarma nutukları... Levent ile Suzan`ın macerası, sizleri de sarsacak.
6.38 ₺ -
Yaşanmamış Anılar
"Yaşanmamış Anılar" tarihimizde "Ulu Hakan / Kızıl Sultan" sarkacında sıkışmış II. Abdülhamid`in biyografik romanıdır. Oğlunun gözünden Osmanlının son yüzyılı iç ve dış gaileleriyle veriliyor. Anı olarak kaleme alınışı ile tarihteki "insan" unsuru, zaaf ve kudretiyle sergilenmesini sağlıyor. Yazarı, Tarih profesörü Mim Kemal Öke`ye göre; tarih, bir milletin kollektif anılarıdır. Hatıralar, eğer hipnotize edilmemişse milletin kültürel hüviyetini yansıtırlar... Eserde işlenen, Sultan Hamid`in şahsında bir milletin vicdanıdır. Önemli olan, tarihi değerlendirenlerin, söz konusu kişileri karalamadan ilgili zaman ve mekan atlası için yerleştirmesi; o günü adeta yaşayarak nihai tahlile varmasıdır...
4.50 ₺ -
Cihan Hatun
Büyük arap bilgini Cahız "Türkler`in Faziletleri" adındaki eserinde "Türkler çok namuslu insanlardır. Savaşta ve barışta hile nedir bilmezler. Eğlenceleri ise at ve silahtır" diyor. Abbasi halifesi Mu`tasım Türkler`in bu meziyetine hayran olduğu için, iş başına gelir gelmez onları devletin en yüksek kademelerine kadar çıkardı. Kendileri için Samarra şehrini kurdurdu. Başkumandanını ve büyük bir bölümünü Türkler`in oluşturduğu halife ordusu, o devirde islam dünyasının başına bela olan Babek Hurremi`yi, çapulcu adamlarıyla birlikte ortadan kaldırdı. Beş ciltlik "Medeniyet-i İslamiye Tarihi" nin de yazarı olan Corci Zeydan, "Cihan Hatun" adındaki bu eserinde Abbasiler devrinde meydana gelen önemli olaylara ışık tutuyor. İranlıların ve Bizanslıların İslam ülkelerine gerçekleştirdikleri hücumları gözler önüne seriyor, Türkler`in tarihte oynadığı büyük rolü öne çıkarıyor. Eserin asıl kahramanı olan Cihan Hatun ile, Türk komutan Aydoğdu arasında geçen temiz ve nezih aşk, usta bir romancı üslubuyla dile getiriliyor.
8.25 ₺ -
Hz. Davud
Yere neredeyse toprağa değecek kadar yaklaşan kapkara bir buluttan köşeli kavisler çizerek korkunç bir yıldırım düştü. Ardından kulakları sağır eden dehşetli bir çatırtı koptu. Herkes titriyordu! Davud onun daha fazla kendisine yaklaşmasına izin vermedi. "Ya Allah" diye bir feryad kopararak, yel değirmeni gibi döndürdüğü sapanın iplerinden birini aniden bıraktı. Deriden yapılan yuvasından büyük bir hızla kurtulan ağır taş, karşısındaki zalim ve hilekar yüze doğru yöneldi. Havada dönen ve düşmanına doğru ıslık çalarak süzülen bu zafer müjdecisi, neler olduğunu kestiremeyen Calut`un alnında patladı. Dev adam afallamıştı! Yıldırım isabet etmiş gibi hareketsiz duruyor, alnında açılan derin yarıktan oluk gibi kan fışkırıyorudu. Sağ elinin parmakları yavaş yavaş çözülerek ağır gürzü elinden düştü çamura saplandı.
6.75 ₺ -
Çalınan Mutluluk
Bir aşk romanı... Hem de iç içe işlenmiş beş farklı aşk hikayesi. İç içe oldukları kadar birbirlerinden kopuk. Kimileri meşru daire içinde oldukça masum duygularla birbirlerini severlerken, bazıları tamamen dünyevi heveslerle ve bir o kadar da ihtiraslarla aşk adına hayatlarını zehir ediyorlar. Kıskançlık, öfke, yuva yıkma teşebbüsleri, dayaklar, mutsuzluklar, sıkıntılar, huzursuzluklar, aldatılmışlıklar, intihara teşebbüsler, cinayetler "haram aşk" yaşayanların kaçamadığı, eninde sonunda varacakları duraklar. Roman kahramanı Hicran ile ablası Hilal, iki farklı karakter. Hicran şımarık, kendine güvenen, hırçın, dediğini yaptırmaya alışkın, Ferhat` deli gibi tutkun güzel bir kız. Hilal ise olgun, kardeşinin yanlış yollara gitmesini engellemeye çalışan, fedakar ve temiz kalpli bir abla. Hicran, Ferhat, Feyza, Metin, Sinan, Mehlika, Fatih, Hilal, Tunahan gibi gençlerin duyguları, yaşadıkları olaylar o kadar hızlı bir ritme sahip ki, romanı okurken başınız dönebilir. Çalınan mutluluk, tam bir gençlik romanı.
9.00 ₺ -
Gönül Yolcusu
Gülay bir gece babasını rüyasında görür. "Bir misafir gelecek" der babası. "Onunla git" Sarsıntıyla uyanır, gece yarısı kapıyı sarsan kimdir?.. "Kapıya gider. Bir kadın konuşur. "Aç kızım kapıyı, seninle yolculuk yapacağız.." "Siz kimsiniz?.." der Gülay şaşkınlıkla. "Ne yolculuğu?.." Sultan hanımdır, Gülay`ı yolculuğa götürecek kişi. "baban benim geleceğimi sana haber vermedi mi?.." Rüyasını hatırlar Gülay. Hiç kimseye haber verilmeden ve yanına hiçbir şey alınmadan çıkılan bir yolculuk. Önce Taksim, sonra Üsküdar oradan Haydarpaşa garına gelinir ve bir trenle başlar gönül yolculuğu. Tren başka bir alemdir sanki, bütün dertliler, ders vermesi gerekenler, Gülay`ın karşısına çıkar. Kardeşi Aygül`le tanışır, dertleşir. Kardeşi de dönüşü olmayan yolculuğa çıkmıştır. Çocuklarını Gülay`a emanet eder. Rüya mıdır bütün bunlar, gerçek midir?.. Bu kitabı okurken pekçok soruyu siz de kendinize soracaksınız. Gönül yolcusu, hepimizi farklı alemlerde gezintiye çıkaran bir roman. Bu yolculuğu herkese anlatacaksınız.
6.38 ₺ -
Asanın Gücü
"Allah adına!" diye bağırarak asasını suya hızla vurdu. Aniden müthiş bir şey oldu. Çaresiz bir anda, bütün ümitsizlikleri dağıtan umulmadık bir kurtuluş yolu açıldı. Asanın doğrultusu boyunca Kızıldeniz ikiye ayrılıyor, iki yana çekilen suyun arasında, yürüyerek geçilebilecek çok geniş bir yol açılıyordu. Denizin tuzlu suyu yolun iki tarafında sıradağlar gibi yükseldi. Bu, insan aklının asla hayal edemeyeceği bir manzaraydı. Önlerinde karşıya geçebilecekleri kupkuru bir yol meydana gelmişti. Bu mucizeyi gören İsrailoğulları hiç düşünmeden korkunç su duvarları arasında ilerlemeye başladı. Yol binlerce insanın yanyana yürüyebileceği kadar genişti. Yanlarında masmavi iki dağ gibi yükselen sudan duvarların arasında karşıya bir insan seli akmaya başladı. O kadar hızlı hareket ediyorlardı ki, kısa zamanda topluluğun yarısı karşı kıyıya varmıştı bile...
6.75 ₺ -
Gülcan
Gülcan, Ünal Bolat'tan yeni bir roman. Annesini terkedip sevdiğine giden Gülcan'ın yaşadığı fırtınalı hayat. Bütün şehri korkuya salan katil hırsız. Ve bu hırsızın robot resmini çizerek polislerin yakalamasını sağlayan ama öldürülmek korkusuyla yaşayan ressam Tevfik. Gülcan ve Tevfik'in heyecan dolu hayatları... Tevfik'i öldürmak için yemin eden katilin hapishaneden kaçmasıyla başlayan büyük bir kovalamaca... Fırtınalı, soluk soluğa, heyecan dolu bir roman sizi bekliyor.
6.19 ₺ -
Ayrılık Olmasaydı
- Bakın Pervin... Size teminat verebilirim. Ben her ne kadar öyle bir toplumdan geldiysem de, şu an kendimi yeni bir kimlik arayışı içinde hissediyorum... Hatta, bu konuda Taner`le ağız kavgası bile ettik... - Benim konuşmam yüzünden kendinizi aşağılamaya kalkışmayın... - Hayır! İnanın ki, sizin arzu ettiğiniz şekilde bir değişimi yaşamak istiyorum Pervin!.. - Peki Naci?.. Bir soru daha soracağım size. - Buyurun sizi dinliyorum... - Neden, çevrenizde bulunan birçok türbanlı kız varken, beni veya benim gibi birilerini tercih ediyorsunuz? Niye onlarla arkadaşlık kurmaya niyetlenmiyorsunuz? - Diyorum ya size? O kızlar, bu tur arkadaşlık tekliflerine hoş bakmıyorlar... Zaten ben de İstanbul"a gelene kadar benimsediğim o zihniyetten kaçmak istiyorum... Çünkü, siz ve sizin gibilerin yaşayışları beni adeta büyülüyor Pervin?.. - Anlıyorum Naci... Fakat bu konuda ani dönüşler çok zararlıdır... Hemen karar vermek olmaz... Sizin bu teklifinizi değerlendirmeliyim... Ünal Bolat"ın kaleminden, akıcı üslubu olan, bir solukta okuyacağınız bir roman.
6.75 ₺ -
Sökeli Cafer Efe
Okurken dehşete kapılacağınız, gözyaşlarınızı tutamayacağınız müthiş bir eser. Sökeli Cafer Efe... Kurtuluş Savaşı`nın kahramanlarından Sökeli Cafer`in hayatı, düşmanla yaptığı mücadele ve bir milletin şahlanışı ancak böyle destansı bir üslupla kaleme alınabilirdi. Sabahattin Burhan, sadece usta bir roman yazarı değil, çok iyi bir araştırmacı, iyi bir gözlemci. Üstelik üslubu son derece akıcı. Dev gibi eserleri onun kaleminden bir solukta okuyabiliyorsunuz. Sökeli Cafer Efe, mazimizden bugüne açılan bir perde. Bizlere bu perde vasıtasıyla, ülkemizin ve insanımızın yaşadığı zor ve dehşet dolu günleri gösteriyor. Neredeyse unuttuğumuz değerler, kahramanlarla birlikte gözlerimizin önüne geliyor. Ayrıca unutmaya yüz tuttuğumuz bazı gerçekleri de bizlere hatırlatıyor. Bir milletin kurtuluşu için neler yapıldı, nasıl büyük zorluklar yaşandı öğrenmek isteyenler için Sökeli Cafer Efe ideal bir kitap. Bebekleri gözlerimin önünde öldürülen kadınların çığlıklarına, kuyuya atılan genç kızlarımızın feryatlarına, herkesin önünde gözleri çıkarılan, ağızları burunları kesilen, bağırsakları deşilen delikanlıların durumuna tahammül ederek okuyun bu kitabı. Okuyun ve memleketi ne pahasına bize bırakan yiğitlerimize ve böylesi muhteşem bir eseri yıllarca emek harcayarak bizlere kazandıran yazara teşekkür.
11.63 ₺ -
Yörük Ali Efe - 3
"Bazıları o zamanlarda yapılan işlerin bir çoklarını bana ve başkasına mal ederler. Bu yanlıştır. Bir kişinin, beş kişinin elli kişinin böyle büyük davalarda ne ehemmiyeti olur ki? Gönülde vatan muhabbeti taşıyan her vatansever o günlerde bizim gibi düşünmüş, bizim gibi duymuş, ondan sonra da bizimle beraber olmuştur. Millî mukavemette arslan payını kendine ayırmakta hatâ vardır. Bir elin şamatası olur mu ki?" Yörük Ali Efe
19.50 ₺ -
Yörük Ali Efe - 2
Bazıları o zamanlarda yapılan işlerin bir çoklarını bana ve başkasına mal ederler. Bu yanlıştır. Bir kişinin, beş kişinin elli kişinin böyle büyük davalarda ne ehemmiyeti olur ki? Gönülde vatan muhabbeti taşıyan her vatansever o günlerde bizim gibi düşünmüş, bizim gibi duymuş, ondan sonra da bizimle beraber olmuştur. Millî mukavemette arslan payını kendine ayırmakta hatâ vardır. Bir elin şamatası olur mu ki?" Yörük Ali Efe
19.50 ₺ -
Yörük Ali Efe - 1
"Bazıları o zamanlarda yapılan işlerin bir çoklarını bana ve başkasına mal ederler. Bu yanlıştır. Bir kişinin, beş kişinin elli kişinin böyle büyük davalarda ne ehemmiyeti olur ki? Gönülde vatan muhabbeti taşıyan her vatansever o günlerde bizim gibi düşünmüş, bizim gibi duymuş, ondan sonra da bizimle beraber olmuştur. Millî mukavemette arslan payını kendine ayırmakta hatâ vardır. Bir elin şamatası olur mu ki?" Yörük Ali Efe
15.00 ₺ -
Çete Ayşe - 2
İstiklal savaşı sırasında pek çok vatansever bir araya gelip düşmanı topraklarımızdan atabilmek için silaha sarılmıştır. Hiçbir mecburiyet yokken teşkilat kurup savaşan bu kahraman gruplara "Çete", teşkilatı kuran kişilere de "Çeteci" denmiştir. Çete Ayşe de bu kahramanlardan birisidir. Hem de ilk Çetecilerden, ilk defa Kuva-yı Milliye tarihinde efe elbisesi giymiş, ilk defa "Efe" ünvanını almış mücahit bir kadındır. Kastamonu`da Halime Çavuş, Erzurum`da Kara Fatma (Seher), Adana`da Melek Hanım, Erzurum`da Nene Hatun neyse; dağlarından yağ, ovalarından bal akan, efeler diyarı Aydın Eli`nde de Çete Ayşe odur.
8.63 ₺ -
Çete Ayşe - 1
İstiklal savaşı sırasında pek çok vatansever bir araya gelip düşmanı topraklarımızdan atabilmek için silaha sarılmıştır. Hiçbir mecburiyet yokken teşkilat kurup savaşan bu kahraman gruplara "Çete", teşkilatı kuran kişilere de "Çeteci" denmiştir. Çete Ayşe de bu kahramanlardan birisidir. Hem de ilk Çetecilerden, ilk defa Kuva-yı Milliye tarihinde efe elbisesi giymiş, ilk defa "Efe" ünvanını almış mücahit bir kadındır. Kastamonu`da Halime Çavuş, Erzurum`da Kara Fatma (Seher), Adana`da Melek Hanım, Erzurum`da Nene Hatun neyse; dağlarından yağ, ovalarından bal akan, efeler diyarı Aydın Eli`nde de Çete Ayşe odur.
9.75 ₺ -
Gönül Doktoru
Orhan yaz tatilinde akrabalarının yaşadığı köye gelir. Şehirli bir çocuk olan Orhan, köyü ve köylüleri kısa zamanda çok sever. Kendi yöresel diliyle konuşan temiz kalpli köylüler, tarlalar, bahçeler, yeşillikler, hayvanlar, sürekli çalışmakla geçen hayat; Orhan`a bambaşka bir dünyayı tanıtmıştır. Arkadaşı Mıstık`la tarlalarda bahçelerde dolaşırlar, hayvanları otlatırlar. Köy insanlarının çoğu iyilik yapmayı sever. Hepsi de ağız birliği etmişçesine, "Selim hoca bize anlatmıştı ki..." diye açıklarlar niye iyilik ettiklerini. Köyün imamı Selim Hoca, her meseleyi Peygamber Efendimizin hayatından örnekler vererek çözer, yanlışları düzeltir. Selim Hoca ile tanışınca Orhan`ın da dünyası değişir. Onun tatlı diliyle Peygamberimizi anlatarak nice insanları etkileyip değiştirdiğini görür. Selim Hoca, tam anlamıyla Gönül Doktoru`dur. Bu romanı okurken, içiniz kıpır kıpır ederek sevimli bir köy hayatını gerçekmiş gibi yaşayacaksınız ve kendinizi Selim Hoca gibi Gönül Doktoru hissedeceksiniz.
6.00 ₺