-
Kuranla Gülmek Kuranla Ağlamak
Gülmek ve ağlamak. İnsanoğlunun olmazsa olmaz özellikleri; görünenin dışında, insan ruhunun derinlikleriyle irtibatlı iki eylem. Ve hayatımıza yön veren yüce kitabımız Kuran-ı Kerim. "Kuranla Gülmek Kuranla Ağlamak" derken insanı tebessümle birlikte düşünmeye sevk eden Süleymanvari (as) bir gülüşten söz ediyoruz. Ağlamak derken de kuran ışığında ahvalimizi anlamaya Rabbimize yakınlığa vesile olan bir hüznü kastediyoruz. Hasan Taşdelen titiz çalışmasıyla bizlere Kuran-ı Kerim’in sahabe devrinden itibaren inanan insanların ruhlarında ne derin izler bıraktığını gösteriyor. Hem gülerken hem de ağlarken daima Kuran-ı Kerim’le iç içe olduğumuzu hissettiriyor. Kuran’la Gülmek, Kuran’la Ağlamak okuyanı duaya tefekküre, şükre, kurbiyete davet eden bir kitap…
81.40 ₺ -
Musab Bin Umeyr
İslamiyet’in ilk yıllarında, henüz 25’inde iken katılır iman kervanına… En yakınlarından gördüğü eza ve cefa karşısında dik duruşunu muhafaza eder; zerre kadar geri adım atmadan yoluna devam eder; ta ki Uhud’da şehid oluncaya kadar… Mus’ab, Resulullah’ın şanlı sahabelerindendir… 1500 yıl öncesinden bugünün modern insanına çok şeyler söyler… Sözün özü, ibret alınası bir hayat, gıpta edilesi bir şehadettir Mus’ab’ın… İbret almak, istikamet kazanmak, model görmek isteyenler için… Ömer Döngeloğlu’nun hayatı yorumlayan enfes kaleminden Mus’ab b. Umeyr…
103.60 ₺ -
Peygamberimiz (asm) Kadınlara Nasıl Davranırdı?
Aynaydı O (asm)... O aynada herkes kendini görürken kendini de bizlere gösterirdi. O aynada yansıyan kadını çoğu kez göremedik. Ya da görmek istemedik. O aynadaki kadın nasıldı? O hiçbir kadını mutsuz etmiş miydi? Hiçbir kadını kırmış mıydı? İncitmiş miydi? Eleştirmiş miydi? En önemlisi, hiçbir kadını dövmüş müydü? Sorular uzatılabilir. O hayatında hiçbir kadını ve köleyi dövmemiş, şahsına yapılan haksızlıktan dolayı intikam almamıştı. Bütün bunlar, Onun kadına davranışı ve sünnetiydi. O çevresindeki her kadının ruhunda yansıyan esmaları parlattı. Bizlere düşen o aynadaki kadını öğrenip öncelikli olarak hayata sünnet olarak geçirmekti. Çünkü Onun kadına davranışı öğrenilmeden kadın gülmezdi, çocuk gülmezdi, eş gülmezdi. Kadına yönelik şiddet olaylarının çok arttığı ve dinin kimi kültürel yorumlarından ötürü ataerkillikle İslam'ın birbirine eş görüldüğü bir zamanda Hz. Peygamberin (asm) kadınlara yönelik tutumunu öğrenmeye ve yeniden hatırlamaya her zamankinden çok ihtiyacımız var.
81.40 ₺ -
Okyanus ve Damla
Hayatın kendisi başlı başına Rabbimize doğru bir yolculuktur; durmaksızın devam eder... Burada kalıcı olduğunu zanneden insan en büyük yanılgı içerisinde değil midir? Yaşanan küçük büyük her bir olay, her bir duygu, yapageldiğimiz her bir hata O'nu hatırlatmak içindir... Böyle olduğu için severiz hatalarımızı ve tekrar etmemek üzere azmederiz. O'nun içindir ki zora talip olur da büyük cihada girişiriz nefsimizle... Okyanus olmaya talip oluruz damla olmanın tüm çilesine katlanmayı göze alarak.Bir damlacık su “ben”lik davasından geçtiği zaman, artık içerisinde bulunduğu okyanustan haber verir; adeta okyanus oluverir... Rabbimize ait her bir hakikat damlası muhatabının gönlünde akacak mecrayı bulduğu zaman enginlere yol açmaya başlamış demektir.Kitle iletişimi araçlarıyla haberleşmenin artık çok hızlı bir şekilde sohbet kültürünün yerini almaya başladığı günümüzde, Mahmut Toptaş enginlere yelken açmaya namzet damla hükmünde, sohbet tadındaki tefekkürleriyle okurlarını okyanusun enginliğine davet ediyor. Okuru satır aralarından soyutlayarak adeta geçmiş zamanda kurulan sohbet meclislerine götürüyor; ta ki konuşulan hakikatler kalplere nakşolsun...
88.80 ₺ -
Nasıl Dayandın Ya Rasulullah
Yer O’nun için... Gök O’nun için... Deniz kıyısındaki kum tanelerinin her biri O’nun için... Tüm alem O’nun, O ise tüm alem için... Kul ve resul planında vücuden en evvel, manen en ahir... O ki Allah’ın sevdiği kulu, son resulü... Hürriyetini bulmak isteyen O’na esir olsun. Allah’a kul olmak isteyen O’na uysun. Kurtuluş O’nda... Ferahlık O’nda... Selamet O’nda... Aranıp da bulunamayan hiçbir güzellik yok O’nda... Öyleyse bugün kimin gönlü bunalıyorsa, kim başına gelen imtihanlardan yorgunsa, kim sıkıntılar içinde göğüs kafesi çatlayacakmış gibi hissediyorsa, kim her şeyi olmasına rağmen hâlâ huzursuzsa, kim aldatılmışsa, kim ağlatılmışsa Resulullah’la arasındaki bağa baksın... Kim de hayatına yeni bir başlangıç yapmak istiyorsa bir besmele çekip bundan sonra O’na biraz daha benzeyebilmek için adım atsın. Allah’ın bizlere yol göstermek için gönderdiği Peygamber Efendimize(sav) tutunursak aklımızdaki birçok soru cevap bulacak, kalbimizdeki birçok şüphe yerle bir olacak ve karanlıklar aydınlanacak.
177.60 ₺ -
Aşk Neden Can Yakar?
Ne yaparsan yap olmaz bazen. Ama o kadar güzel olmaz ki, “Ancak bu kadar güzel olmayabilirdi,” dersin. Ve aklına gelir: “Kadere iman eden kederden emin olur.” Sonra anlarsın ki, nar tanelerini teker teker yerli yerine yerleştiren Rabbin, seni de hangi gönle yerleştireceğini bilir. Tek yapman gereken kara geceleri kudret kalemiyle güneşe boyayan, kahverengi odundan pembe çiçekler açtıran Allah'a inanmak. O'na inanırsan yaklaşmak için tuttuğun elin aslında Allah’tan uzaklaştırdığını anlarsın. O'na inanırsan batıp gidenlerden medet ummaz kalbin esas sahibine yönelirsin. O'na inanırsan Aşk neden can yakar, anlar ve sabır ipliğiyle diktiğin tüm yaralarını tedavi edersin. İstemez misin kor ateşler etrafını sararken yanmayan bir İbrahim olmayı... Kitapları ve videolarıyla milyonlarca insana ulaşan Mehmet Yıldız, Aşk Neden Can Yakar'da da akıcı ve keyifli üslubuyla Allah'ı, nefsi ve ibadeti anlatmaya devam ediyor.
118.40 ₺ -
Özgenin Dirilişi
Hayatını, âlemde namaz kılmayan tek kişi kalmayıncaya kadar namazı anlatmaya adamış olan İlahiyatçı yazar Ahmet Bulut, yeni kitabı Özge’nin Dirilişi’nde ateist olduğuna inanan genç bir kızın hakikati buluş hikâyesini anlatıyor. Eğlence ve sefahat dolu bir hayattan, kalbinin ve vicdanının sesini dinleyerek yaşayacağı zorluklar, sıkıntılar, buhranları göze alıp çıkışının hikâyesi bu. Bizzat yaşanmış bir hidayet öyküsü. Bu dünyaya gönderiliş maksadının peşine düşen Özge’nin en başta nefsi ve ailesiyle verdiği mücadele… Ahmet Bulut’un kaleminden Özge’nin yaşadığı dönüşüme şahitlik etmeye davetlisiniz; kim bilir belki de bu kendi dönüşümünüzü yaşamaya bir davettir… “Allah'ım kaçak kulun geldi, tut ellerimden. Beni bana bırakma. Beni bana bırakırsan nereye sürükleneceğimi biliyorsun. Bu zamana kadar nasıl uzak kaldım Senden? Affet beni."
103.60 ₺ -
Aşk 5 Vakittir
Gelirken getirmediğin, giderken de gitmelerine mani olamadığın hiçbir şeye benim diyemezsin. Benim diyemediğin şeyden hak talep edemezsin. Hak talep edemediğin şeyden şikâyet edemezsin. Ama aldandın bir kere. Damarlarına kadar işlemiş haram sevdaya mukabil, sana şah damarından daha yakın olduğunu söyleyen bir Rabbin vardı. Duymadın! Kimse bilmez diye derinlere gömdüğün dertlerine mukabil, yarattığı kalbin atomlarına kadar işiten Rabbin vardı. Anlamadın! Onların batıp giden sevgilileri çiçek alırken, bizim Sevdiğimiz (c.c.) tüm çiçekleri yarattı. Görmedin! Şimdi hüzünlü yüreğine şöyle söyle dostum: Geçmez sandığın ne varsa geçiyor. İçin geçiyor önce. Sonra anıların gözlerinin önünden geçiyor. Geçmez sandığın kabuk tutan yaraların da geçiyor. Ben de gidiyorum artık, gözümün önünden kabrim geçiyor. Kestiğim elimi ispat olsun diye gözlerimin önünde tamir eden Allah’ım! Kırık gönlümü başka cerrahlara götürdüğüm her gün için affet! Tırtıl öldüm demiş, Allah kelebek yaratmış... Kitapları ve videolarıyla milyonlarca insana ulaşan Mehmet Yıldız, Aşk 5 Vakittir'te de akıcı ve keyifli üslubuyla Allah'ı, ibadeti ve namazı anlatmaya devam ediyor.
148.00 ₺ -
Allah ile Konuşturan Namaz
Dünyada nereye bakarsan bak her yer kalabalık... Tek bir yer hariç! Hastaneler tıklım tıklım. Sanki herkes hastalanmış ve doktora gelmiş gibi... Mağazalar insan kaynıyor. Sanki tüm insanlar aynı anda alışverişe çıkmış gibi... Caddelerde adım atacak yer yok. Dünya sokağa dökülmüş gibi... Bir de camiye gidiyorsun bomboş. Sanki namaz farz değilmiş gibi... Çünkü bu asır namazı işine, eşine, yoğunluğuna, yorgunluğuna feda edenlerin asrı… Bahanelerin imanın önüne geçtiği, müsait zaman Müslümanlarının asrı… Öyle ki çoğu insan vakti veren Allah’a vakit ayıramaz hale gelmiş, “çalışmak ibadettir” deyip çalışma uğruna tüm ibadetleri terk etmiş… Kitapları ve videolarıyla milyonlara ulaşan Mehmet Yıldız, Allah ile Konuşturan Namaz’da da akıcı üslubuyla Allah'ı, imanı ve namazı anlatmaya devam ediyor…
170.20 ₺ -
İyileştir Kalbini
Kalbimiz niçin bu kadar çabuk kırılıyor? Duyduğumuz acılar aslında neyin işareti ve nasıl yorumlanmalı? Kalbimizin hassas ve savunmasız yaratılmış olması arınma yolculuğumuzun bir parçası olabilir mi? Her an mutlu olmak gerçekçi bir beklenti değilse acı ve ıstıraba bakışımız nasıl olduğunda içimizdeki boşluk hissi anlamla dolar? Dünya çapında konferansları milyonlar tarafından takip edilen Yasmin Mogahed, İyileştir Kalbini adlı yeni kitabında bizi kalbimizle yüzleştirip ruhumuza doğru bir yolculuğa çıkarıyor ve içimizde hissettiğimiz boşluğun nedenleri üzerinde duruyor. İnsanı üzen, boşluğa düşüren asıl nedenin, hayatımızın ve kalbimizin merkezine Allah’ın sevgisini yerleştirmememiz olduğunu anlatan Mogahed, önceliklerimizi yaradılış gerçeğimize uygun hale getirdiğimizde açılacak yolları, içinden geçtiğimiz imtihanlardan selim bir kalple çıkabilmemiz için hatırda tutmamız gerekenleri paylaşıyor. Duygusal ve ruhsal iyilik için bir rehber niteliğinde olan İyileştir Kalbini, içimizdeki boşluk hissini dolduracak kaynakları, insanlık için apaçık bir rehber olan Kur’an ayetlerinden ve Peygamberimizin hayatından örneklerle sunuyor.
177.60 ₺ -
İnsan ve Peygamber olarak Hz. Muhammed (sav)
Hz. Peygamber’in(sav) ahlakı Kur’an’dı. Hz. Peygamber’in ahlakının Kur’an ahlakı olması demek, Onun(sav) Kur’an’ı en ince detayına kadar yaşaması demektir. O(sav), ilahi emirleri ve nehiyleri sadece tebliğ etmekle kalmamış aynı zamanda büyük bir aşkla öncü ve örnek olarak kendisi yerine getirmiş ve engin bir takva duygusu ile haramlardan sakınmıştır. Kur’an’ın fazilet olarak saydığı sıfatların hepsi bilâ istisna Onda(sav) mevcuttur ve O(sav) Kur’an’ın nehyettiği her türlü karakter özelliğinden ve davranıştan uzaktır. Onun(sav) ahlakının Kur’an olması demek, yapı taşlarını Kur’an’ın belirlemesi ve ahlakının her cüzünü başka hiçbir şeye yer kalmayacak şekilde Kur’an’ın ruhunun doldurması ve donatması demektir. Peygamberimize tabi olmak, insana kurtuluşu, Allah’ın rahmetini ve aydınlığında yürüyeceği bir nuru kazandırır. Bu nur da o kimseyi karanlıktan aydınlığa sevk eder. İnsan ve Peygamber olarak Hz. Muhammed(sav), Hz. Peygamber’in(sav) insan ve peygamber yönleriyle bir bütün olduğunu ispat ederken Efendimiz’e hakkıyla tabi olmaksızın sırat-ı müstakim üzere olamayacağımız hakikatinden hareketle okurunu Hz. Peygamber üzerinde yeniden ve derinlikli bir tefekküre davet ediyor.
148.00 ₺ -
Bir Vaizenin Penceresi
Bir Vaizenin Penceresi, “kul” olma sancısı çeken bir vaizenin renkli ve paylaşımcı kişiliğini, olaylara bakışını, alemle ilişki kurma biçimini, anladıklarını anlatma şevkini, okuma iştiyakını, meraklarını, kitap tavsiyelerini, yazma serüvenini, gezip gördüklerini, izlediklerini, okudukları üzerine düşüncelerini, Kur’an’ın hayata hayat olma yollarını, Peygamberimizin örnekliğini; olayları, insanları, çiçeği, böceği, mimariyi anlamlandırma biçimini, zaman zaman inzivaya çekilme duygusu uyandıran hallerini okuyacağımız kısa ve derinlikli yazılarından oluşuyor.
140.60 ₺ -
Bediüzzaman ve Talebelerinin Hukuk Mücadelesi
Ankara′da tutuklu bulunan Nur talebelerine, mahkemeden mahkemeye koşarak Nur davalarıyla ilgilenen Bekir Berk sorar: "Sizin bir an evvel buradan kurtulmanız için mi çalışayım... Yoksa davanızı mı savunayım?" Talebeler davalarının savunulmasını isterler: "Biz hapse razıyız, yeter ki fikirlerimizin haklılığı ortaya çıksın." Silaha sarılmayan, otoriteye direnmeyen, rejimi zorla yıkmayı hedeflemeyen... Ama öte yandan da davasının hakkaniyetini sonuna kadar savunan Nur talebeleri... Ve çekilen tüm sıkıntılarla birlikte, aylarca süren tüm davalardan çıkan ortak sonuç: Suçsuz!
148.00 ₺ -
Çağın Vicdanı Bediüzzaman
"Bediüzzaman kadar yanlış anlaşılmış bir insana tarihte çok az rastlanır. Onun hakkında kalem oynatmak mayınlı araziye girmek gibiydi. Türkiye’mizin tarihinde ‘Psikolojik Savaş’ın kurbanı olan bu değere sahip çıkmazsak tarih bizi ayıplar diye düşündüm. Balık okyanusta doğar, büyür, yaşar ve ölür; fakat okyanusu bilemez. Bunun gibi, hakikatin kölesi olmuş hür adam Bediüzzaman’ı bilememişiz. Sahici bir insan, şefkatli bir üstad, yoksul ama kanaat zengini bir hoca, müthiş bir bellek, keskin bir zekâ, şaşırtıcı bir muhakeme gücü ile karşı karşıyaydım. Bu bilgileri okuyup kendime saklayamazdım çünkü kendimi borçlu ve sorumlu hissediyordum. Gerçekleri arayanlara vasıta ve vesile olmam gerekir, diye düşündüm." Prof. Dr. Nevzat Tarhan Çağın vicdanı Bediüzzaman, doğup büyüdüğü topraklar, İslâm dünyası ve bütünüyle dünya büyük acılar yüklü zorlu bir sınanmadan geçerken, maddî-manevî her türlü savrulma ve bunalımın yaşandığı bir dönemde, bunca kargaşa ve gürültüye rağmen vicdanının sesine kulak vererek çağın ‘vicdanî normlarını’ belirlemiştir. Onun akıl ile kalbi buluşturan düşünce sistemi ve akıldan kalbe yolculuğu içeren yaşama modeli ise, bu vicdanî değerleri herkes için yaşanabilir hale getiren bir yol haritası niteliğindedir. Çağın Vicdanı Bediüzzaman, ‘çağın vicdanı’ olabilmiş bir düşünürü, hayatı ve tefekkürüyle gündeme taşıyor. Bu çağda kelimenin tam anlamıyla ‘insan’ olmak ve ‘insan’ kalmak isteyenler için, elinizdeki kitap çok şey söylüyor…
148.00 ₺ -
Hz. Ömerin Liderliği ve Yöneticiliği
İnsanlık asırlardır zor zamanlardan geçi(rili)yor… Tüm dünya milletlerinin ve özelde Müslüman toplumların modern zamanlarda çektikleri varlık buhranlarını, maruz kaldıkları insanlık dışı muameleleri, zihin-kalp eksenindeki parçalanmışlıkları bertaraf etmede rehber ve referans olabilecek güçlü bir modeldir Hz. Ömer. Hz. Ömer’in hayatını gerek bireysel, gerekse siyasal ve idari yönleriyle mercek altına aldığımızda, karşımıza günümüz dünyasının aramakta olduğu “lider” portresi çıkar. Ömer’ini Arayan Yüzyıl yüksek performanslı takım oluşturmasından stratejistliğine, sabır ve tahammülünden proaktifliğine kadar pek çok özelliği ile “ideal lider” portresinin kodlarının Hz. Ömer’in yöneticilik anlayışında saklı olduğunu gösteriyor. Dahası günümüz dünyası için bir umut ışığı sunuyor. Ömer’ini Arayan Yüzyıl, Hz. Ömer’in hayatını, özellikle de halifeliği döneminde sergilediği idareciliği Modern Liderlik Teorileri ışığında incelerken, günümüzün dünyasına çok önemli doneler vermekle kalmıyor, “Liderlik Teorileri” ortaya atarak bu işi bildiğini iddia eden batı dünyasını, yaşadığı örnek hayatıyla uygulayıcısı olduğu Peygamber modeline hayran bırakıyor. İster bir şirket yöneticisi olun, isterse bir devlet… İsterse yalnızca bir aile babası, bir öğretmen… Hz. Ömer’den alınacak çok sırlar var.
207.20 ₺ -
Akıldan Kalbe Yolculuk
* Bediüzzaman, düşünce sistemini oluştururken ve inancını delillendirirken mantık ilmini nasıl kullandı? * Maddeci ve tabiatçı anlayışın ileri sürdüğü tezleri nasıl çürüttü? * Atom içi dünyalardan tevhid hakikatine nasıl bir yolculuk gerçekleştirdi? * Bediüzzaman’ın ‘iki hikmet’ analizi nedir ve neden önemlidir? Bu kitap, Bediüzzaman’ın hayret verici kişiliğini ve eserlerini anlamaya yönelik bir çalışma. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Bediüzzaman Said Nursî’nin tefekkür sistemini, kâinat görüşünü ve ulaştığı imanî sonuçları analiz ediyor. Bediüzzaman'ın eserlerini yazarken modern bilimlerin hangi metotlarından faydalandığını tespit edip Bediüzzaman'ın görüşlerini hem akademik olarak doyurucu ile hem de anlaşılır bir şekilde anlatıyor. Diğer bir deyişle, Bediüzzaman’ın hayatı ışığında, insanın "Akıldan kalbe yolculuğu"nu…
133.20 ₺ -
Kalbin Simyası
"Kalbi kararmış olanlar zulmederler; buna karşılık, saf kalpli kimseler kendilerine zulmedeni affetmekle kalmaz, onu itibar ve ahlaken yükseltirler. Kendimizi manevî olarak temizlemek için, önce bu gerçeğin farkına varmamız gerekiyor. İşte elinizdeki, tamamen bununla ilgili bir kitap: Kalbi arındırmanın ve kurtuluşun el kitabı."Neredeyse tamamıyla dış görünüş ve maddiyat odağında seyreden günümüzün dünyası, manevî gelişime daha fazla ihtiyaç duyar hale geldi. İnsanoğlunu boşluğa sürükleyen asıl neden ise manevî dayanak noktalarının kaybolması sonucunda nefsin isteklerinin doğru yönlendirilemeyip kalbin kibir, cimrilik, düşmanlık duygusu gibi birçok olumsuz nitelik tarafından kuşatılmış olması. İşte; ABD'deki ilk Müslüman beşerî ilimler üniversitesi olan Zaytuna College'in kurucusu, dinî meseleleri samimiyetle, ulema-halk ayrımı yapmadan anlatabilen, aynı zamanda sosyal bilimlere dair entelektüel birikimi ve disiplinlerarası metoduyla, kadim İslam geleneğini esas alan bir âlim ve mutasavvıf olan Hamza Yusuf, bu anlam arayışına ket vuran kalbî rahatsızlıkları irdeliyor. Kendisi de önemli bir âlim olan İmam Mevlüd’ün manzum eserinden yola çıkarak, kalbin manevî hastalıklarını teşhis edip bu hastalıklara Kur’ân, gelenek ve ilim eksenli sürdürülebilir tedavi yöntemleri öneriyor.
88.80 ₺ -
Elmalılı Hamdi Yazır ile Kuran Sohbetleri
“Kur'an insanın Rabbiyle, alemle ve diğer insanlarla ilişkilerinden bahseden bir kitaptır.” Elmalılı Hamdi Yazır “Kur’an öyle bir nimettir ki bizi, inançlarımız, nihai hedeflerimiz ve hakikat konusundaki algılarımız hususunda yanılmaktan korur.” diyor Fatma Bayram. 35 yıllık vaizelik hayatı boyunca okudukça Elmalılı'nın mantığının sağlamlığına, bir konuyu dört başı mamur bir şekilde ele alışına, hukukçu olmasına rağmen felsefî, kelâmî tartışmaları derinlemesine analiz edip kişisel kanaatini cesurca ortaya koymasına, dili ustalıkla kullanmasına ve tefsirin yazıldığı dönemin ağır şartlarının temel kavram ve hükümlerini etkilememesine hayran kaldığı Hak Dini Kur’an Dili tefsirini camilerin hanım cemaatine, Osmanlıca tefsir metinlerini sadeleştirip hayatın içinden örneklerle zenginleştirerek kendine has üslubuyla anlattı; o anlattıkça dinleyenler de kendisi gibi bu dile aşina oldu, aşina oldukça sevdi, sevdikçe Kur’an’la olan hakikat bağları güçlendi. Bu gayret şimdilerde sosyal platformlarda ilk günkü heyecan ve dikkatle devam ediyor. Elmalılı Hamdi Yazır ile Kur’an Sohbetleri, Rabbini tanımaya ve O’nu muhtaç gönüllere anlatmaya vakfedilen bir ömrün, 1986 yılından beri bir kanaviçe gibi ilmek ilmek işlenen, işlendikçe zerafeti daha da ortaya çıkan meyvesidir.
177.60 ₺ -
Özgür ve Bilge Lider Aliya İzzetbegoviç
Tarihin muhtelif dönemlerinde, insanlık bunalımının yaşandığı zamanlarda, insanlığın bir nebze nefes almasını sağlayan diri nefesli insanlar gelmiş, ölmeye yüz tutmuş kalpleri yeniden uyandırmışlardır. Modern zamanların diri nefesli insanlarından biridir Aliya İzzetbegoviç. 1970’li yılların totaliter rejimli Yugoslavya’sında Genç Müslümanlar Hareketi ile başlayan insanlık mücadelesi, İslam Deklarasyonu’nu yayınlamasıyla yeni ve diriltici bir ışık saçmaya başlamış, Bosna'nın bağımsızlık mücadelesine yön veren bilge liderlikle doruk noktasına ulaşmıştır. Dr. Halit Çil, İslam dünyasının ihtiyaç duyduğu "Bilge Kral" modelinin yakın dönemli bir temsilini sunuyor Özgür ve Bilge Lider Aliya İzzetbegoviç'te...
111.00 ₺ -
İyiliğin Kaynağı
Bu kitapta Dünyada iyiliğin kaynağı nedir? Maddi ve manevi organlarımız nelerdir? Bu organlarımızı nasıl çalıştırmalıyız? vb gibi merak ettiğiniz daha pek çok sorunun cevabını bulabileceksiniz.
22.20 ₺ -
Hz. Peygamberi Yeniden Düşünmek
Hz. Peygamber’e uymak; zerreden küreye, tepeden tırnağa, iğneden ipliğe bütün eşyayı kuşatan derin bir nazar, merhamet, marifet, muhabbet ve gayret yüklü bir aksiyondur. Bugün Efendimiz’i (sav) anlamak, somut ve spesifik birtakım sünnetleri hayatımıza tatbik etme ile başlayan ama burada kalmaması gereken, Efendimiz’in (sav) nazarıyla, hassasiyetiyle, derdiyle, değerleriyle insana, topluma, havadaki kuşa, denizdeki balığa, saksıdaki çiçeğe, sokaktaki köpeğe, kediye hasılı iğneden ipliğe her şeye Onun ümmeti olduğumuzun şuuru ve nazarıyla bakmak demektir. Hz. Peygamber aşk ile özdeştir. Onun sünnetine uyarak Onu sevmeyen, Onun sevgisiyle içini ısıtmayan, hiç kimseyle ünsiyet kuramaz; hakikatte kendi nefsinden başka hiç kimseyi de sevemez. Onun sünneti ümmet duvarının her bir tuğlasını birbirine bağlayan harçtır. Onun sünnetine uymadan Ona ümmet olunamaz. O halde şimdi Hz. Peygamber’i “Yeniden” Düşünmek, şimdi ümmet olmak zamanıdır…
177.60 ₺ -
Kuranda Karakter İnşası
Modern çağda ulvi yönelişini kaybeden insan, tarihte yaşanan cahiliye devirlerini aratacak derecede özünden kopmuş, Yüce Yaratıcı'nın bahşettiği erdemleri elinin tersiyle bir kenara itmiş, süfli hedefleri doğrultusunda inşa ettiği profan dünyada nefsi ve şeytanıyla baş başa kalmış ve böylece dünyayı kendisine zindan etmiştir. Artık insan, içine düştüğü bu buhrandan kurtulmak için özeleştiri yapmak, kendisini yeniden tanımak ve tanımlamak, maddî ve manevî varlığını; olumlu ve olumsuz yönlerinin farkında olarak en sahici ve samimi bir biçimde yeniden inşa etmek zorundadır. Bunu yaparken de kendisini bir amaç doğrultusunda yaratan, onun zafiyet ve erdemlerini en iyi bilen Yüce Yaratıcı'nın hakikat çağrısı olan Kur’an’ın ışığında hareket etmek mecburiyetindedir. Çünkü vahye alternatif olarak ileri sürülen seküler ‘izm’ ve ideolojilerin, insanlığı günbegün nasıl bir uçurumun kıyısına sürüklediği artık herkesçe malumdur. İnsan, nasıl ki, sağlıklı bir hayat için havaya, suya ve gıdaya muhtaç ise mutlu ve faziletli bir yaşam için de vahye muhtaçtır. O, kendi varlığını, var edicisinden; fazilete giden yoldaki tekâmülünü de vahiyden ve Hz. Peygamber'in rehberliğinden bağımsız düşünemez, düşünmemelidir. Tefsir ilminin yanı sıra Din Psikolojisi ve Din Eğitimi gibi alanlardan da istifade edilerek kaleme alınmış inter disipliner bir çalışma olan Kur'an'da Karakter İnşası'nda Doç. Dr. Yasin Pişgin, vahyin karakter inşa metodunu "aklın inşası", "kalbin inşası" ve "davranışların inşası" olmak üzere üç ana başlık altında derinlemesine analiz ederken modern devrin insanına, ahlakî erdemlere ulaşma ile sonuçlanan tatbiki bir metot sunuyor.
203.50 ₺ -
Zübeyr Bin Avvam (R.A.)
Yiğitliği ile aleme nam salmış, Allah yolunda çekilen ilk kılıcın sahibi Zübeyr b. Avvâm(ra), iyi bir savaşçı, korkusuz bir civanmerttir. O, günaha girmemiş bir bedenle iman ile tanışmış, kalemler daha yeni kendisi için lehte veya aleyhte yazmaya başlamışken nurdan halkaya dahil olmuştur. Buna rağmen Allah’ı razı etmek için girişilecek hiçbir mücadeleden geri durmamış ve Bedir’de müşriklerin korkulu rüyası, Uhud’da Allah Resûlü’nü(sav) savunan bir kılıç, Hendek’te Ahzâb ordularını dağıtan ve Hayber’de Yahudi kalelerini deviren yiğit olmuştur. O yaşarken cennet ile müjdelenmesine rağmen bütün ömrünü cehd ve gayretle geçirmiş ama bizler böyle bir müjde almamamıza rağmen cennet garantiliymişiz gibi bir hayat yaşıyoruz. Allah’ım! Bizlerin doğru bildiğimiz eğri yaşantılarımızı düzeltmemiz için Zübeyr’in(ra) gayreti ile gayretlenmeye çok ihtiyacımız var. Sen(cc) nasip et…
51.80 ₺ -
Sad Bin Ebi Vakkas (R.A.)
İslâm adına havaya kalkan ilk yumruğun, atılan ilk okun sahibi olan Hz. Sa’d(ra) harp sevdalısı, cesaret ve kahramanlık sahibi biridir. Öyle ki kendisi Uhud’da o güne kadar hiç kimsenin elde edemeyeceği bir şeref elde etmiştir. Uhud’un en çetin zamanında Efendimiz’in(sav) rubâi dişleri kırıldı, Allah Resûlü(sav) kazılan çukura düştü, başındaki miğferin demir halkaları yanaklarına saplandı ve her taraftan okların, kılıçların, mızrakların muhatabı oldu. O’nu(sav) koruma adına yanında olan sahabelerden kimi kılıç salladı, kimi bedenini Efendimiz’e(sav) kalkan etti. Bu tabloda Sa’d b. Ebî Vakkâs(ra) ise Resûlullah’ın(sav) önüne oturdu, en büyük yeteneği olan ok atma maharetini ortaya koydu, eline aldığı okları beklemeden düşmanın üzerine attı. O attıkça Efendimiz(sav) arkadan ona ok uzattı, Sa’d’ın(ra) her atışında da: “At! (Ey Sa’d) Anam, babam sana feda olsun.” dedi. Efendimiz(sav) bir hadîs-i şerifinde: “Büyük cihad: nefsin heva ve hevesine karşı yapılan cihaddır.” buyurmuştu. Hz. Sa’d’ın(ra) küçük cihatta attığı oklar ona Resûlullah’ın(sav) rızasını kazandırdı. Belki bizim de bu Asr-ı Felâket’te nefsimize attığımız iman okları bize ahirette Resûlullah’ın(sav) rızasını kazandırır. Sırf bu umut için bile Sa’d(ra) gibi yaşamaya, nefse karşı savaşmaya değmez mi?
51.80 ₺ -
Abdurrahman Bin Avf (R.A.)
“Rahmân’ın tüccarı” lakaplı Abdurrahmân b. Avf(ra) ideal bir tüccar nasıl olunuru bize yaşantısı ile öğreten en zengin sahabedir. Kendisi Allah Resûlü’ne(sav) namazda imam olma şerefine nail olan ilk kişidir. Efendimiz(sav) ona “Allah’ım! Abdurrahmân’ın işlerini bereketlendir, ona hayırlı kazançlar nasip et.” diye duada bulunmuş ve hayatının en büyük kazancı Resûlullah’tan(sav) aldığı bu dua olmuştur. Abdurrahmân ibni Avf(ra) çok ciddi bir servete sahiptir ve defalarca malının tamamını Allah yolunda infak etmiş, elinde avucunda ne varsa vermiştir. Onun dünyayı böyle elinin tersiyle iterek gaye-i hayaline koşmasına mukabil Allah onu yine defalarca zirveye çıkartmış ve en zenginlerden etmiştir. Bu dünyada zengin olmanın yolu ne çok çalışmakta ne de hırsla dünyaya sarılmaktadır. Tek yol Allah’ın davasına yardım etmekte, Hz. Abdurrahmân(ra) gibi bir hayat sürmektedir. Zira siz Allah yolunda verdiği için fakir olan gördünüz mü hiç?
51.80 ₺ -
Ebu Ubeyde Bin Cerrah (R.A.)
Efendimiz'in(sav) "Ümmetin Emini" buyurduğu, Hz. Ömer'in(ra) "Yaşıyor olsaydı, halife tayin ederdim." dediği bu kutlu sahâbe, teslimiyet ve emniyet denince akla gelen ilk isimlerdendir. Kendisi iman yolunun yolcusu olunca baba Abdullah küfürde inat etmiş ve Bedir’de inkar cephesinin saflarına katılmıştır. O gün baba ile oğul birbirlerine kılıç sallamışlar ve Ebû Ubeyde(ra) iman yolunda babasını öldürmek zorunda kalmıştır. O, bu hareketi ile cahiliye insanın çok değer verdiği asabiyet bağını ayaklar altına almış ve İslâm’ın her şeyden yüce olduğunu kanıtlamıştır. Ebû Ubeyde(ra) Kudüs’ü fetheden komutandır ve Hz. Ömer(ra) Kudüs’ün anahtarlarını almak için oraya gittiğinde onun çadırına girmiş, gördüğü manzara karşısında gözyaşlarını tutamayarak: “Ey kardeşim! Dünya seni hiç değiştiremedi ve değiştiremeyecek. Sen dünyanın değiştiremediği adamsın.” demiştir. Çünkü üç kıtaya yayılmış İslâm ordularının genel komutanının çadırında sadece bir tane keçeden döşek vardır. Bizlerin değişen gündemlerle sürekli ruh hali değişiyor. Ama insanları ve dünyayı değiştirmek için Ebû Ubeyde(ra) gibi dünyanın değiştiremediği biri olmak gerekiyor.
51.80 ₺ -
Said Bin Zeyd (R.A.)
Saîd b. Zeyd(ra), cahiliyenin zifiri karanlığında yaşamış ama şirke bulaşmamış muvahhid bir babanın kabul olmuş duasıdır. Kendisi o dönem şirkin yuvası Mekke’de doğmasına rağmen putlara tapılmayan, cahiliye âdetlerine değer verilmeyen, kız çocuklarının diri diri toprağa gömülmesine şiddetle karşı çıkılan bir evde büyümüştür. Babası nübüvvetin mesajlarına yetişememiş lakin ölmeden evvel “Ya Rabbi! Ben gönderilecek son elçiden mahrum oldum. Ne olur sen oğlum Saîd’i ondan mahrum etme!” diye dua etmiştir. Tevhid evinin yiğidi olan Saîd(ra) ise babasının duasına yakışır bir hayat sürmüş, nurlu ve bereketli ömrünü iman davası uğrunda harcamış, her zaman ve her yerde Resûlullah’ın(sav) sadık bir dostu olduğunu hayatının bütün safhalarında göstermiştir. Bugün toplumun çoğu; gençlerin, evlatlarının bozulan ahlakından ve ahvalinden şikayet ediyor. Bunu düzeltmenin yolu ise sadece konuşmaktan değil evvela evlerimizi, kendimizi ve dualarımızı düzeltmekten geçiyor. Zira biz gül ektik de diken mi biçtik?
51.80 ₺ -
Hz. Osman (R.A.)
Canını Allah yolunda sarf ettiği gibi canının yongası malını da defalarca Allah’ın davası için veren Hz. Osman(ra) Mekke’nin soylu şahsiyeti, İslâm’ın zeki tüccarıdır. İnfaka doymayan bu güzide sahabe Tebük Seferi’ndeki zorluk ordusunun donatıcısıdır. Kendisi Peygamber(sav) evine iki kez damat olma şerefine nail olmuş ve “Zinnûreyn / İki nur sahibi” lakabını almıştır. Çok güzel yazı yazan bir vahiy katibi olan Hz. Osman(ra) aynı zamanda çok da güzel konuşur. Hatta talâkat denilen güzel konuşma sanatının ondan tevarüs ettiği söylenmektedir. Allah Resûlü’nün(sav) ikinci Yûsuf(as) olarak nitelendirdiği bu eşsiz güzellik, güzelliğinin yanında son derece de iffet sahibidir. Onun için kendisinden değil insanlar melekler bile hayâ etmiştir. Günümüzde hayâsızlığın kol gezdiği sokaklarda senin iffetine; menfaatin, yalanın ve faizin azık edinildiği ticarette senin kolaylığına, doğruluğuna ve tevekkülüne her şeyden çok ihtiyacımız var Ey Osman(ra)!
59.20 ₺