-
Vahdeddinin Sırdaşı Avni Paşa Anlatıyor
Bu eser birilerine hoş veya nahoş görünmek için yazılmamıştır. Asıl hedefim ahlâka ve bizden sonra gelecek olan nesle hizmet olduğundan, gündeme getirirken ve yazarken, bu satırlara nakledilen her şahsiyetin gerçek kimliğiyle anlatılmasına ve bilhassa gerçeklere dayanarak kaydedilmesine dikkat edilmiştir. Ahmed Avni Paşa Osmanlı İmparatorluğu'nun en zor yılları, payitaht işgal altında, tahtta her fırsatta “Keşke padişah olmasaydım!” diyen Sultan Vahdeddin ve ölene kadar sultanı yalnız bırakmayan önce Bahriye Nazırı daha sonra siyaseti hiç sevmemesine rağmen başyaver olan gözüpek bir asker, Ahmed Avni Paşa. Bu kitap, imparatorluğun en zor zamanlarında Milli Mücadele'yi başlatması için Mustafa Kemal Atatürk’ü Anadolu'ya gönderen Sultan Vahdeddin’in ve bütün hazırlıkları yapan, Bandırma Vapuru’nu türlü imkansızlıklar içinde Paşa’nın emrine sunan ve en nihayetinde adı vatan haini olarak 150likler Listesi’ne son anda giren Ahmed Avni Paşa’nın gözüyle bir dönem tasviridir. Ahmed Avni Paşa, Sultan Vahdeddin’i hem saltanatı boyunca hem de San Remo’da sürgünde iken hiç yalnız bırakmamış, dikte ettiği her sözü yazmış ve bu defteri ölene dek yanından hiç ayırmamıştır. Kendisi vefat ettikten sonra torunlarına intikal eden ve özenle muhafaza edilen dede yadigârı bu defter, yazıldıktan 90 yıl sonra ilk defa okuyucularıyla buluşuyor. Sultan Vahdeddin’in kayıp hatıratı nerededir? Mustafa Kemal Paşa’yı, Anadolu’da milli hareketi başlatması için kim Samsun’a göndermiştir? Mustafa Kemal Paşa’yı Samsun’a götüren Bandırma Vapuru’nu kim bulmuş ve emrine vermiştir? Vatan Haini 150 kişi kimdi ve nasıl seçilmişlerdi? Bu ve buna benzer birçok sorunun cevabı ilk defa Vahdeddin’in Sırdaşı Avni Paşa Anlatıyor kitabında...
28.00 ₺ -
Osmanlının Şifreleri
Öteki Gündem programıyla reytingleri alt üst eden Cansu Canan Özgen Osmanlı tarihi hakkında en çok merak edilen soruları soruyor, yediden yetmişe herkese ulaşan ve tarihi günümüze taşıyan üslubuyla göz dolduran Talha Uğurluel, bu sorulara konuyla alakalı hiçbir yerde bulunmayan görseller eşliğinde cevap veriyor. * Osmanlı’nın kuruluş döneminde düşünceleriyle hem halkı hem de yönetimdeki kişileri derinden etkileyen Mevlana ve Ahi Evran’ın hayatları… * Osmanlı Beyliği’nin en önemli kadın liderlerinden Hayme Ana’nın yönetimdeki yeri ve önemi… * Harmankaya Tekfuru Köse Mihal’in Osmanlı’nın kurucusu Osman Gazi ile bağlantısı ve Osmanlı tarihindeki yeri… * Orhan Gazi’nin, tahtı tacı reddeden oğlu Rumeli Fatihi Süleyman Paşa’nın cihatla geçen yaşamı… * Osmanlı’nın “first lady”lerinin yetiştiği Harem ve yönetici ekibin yetiştiği Enderun hakkında hiç bilinmeyen gerçekler… * Topkapı Sarayı duvarlarındaki yazılar ve anlamları… * Osmanlı sarayının en önemli görevlileri; Dârüssaâde ağası, akağalar ve karaağalar ve günümüze kalan hayır eserleri… * Osmanlı toplumunda insanların kimlikleri görünüşlerinden nasıl belli oluyordu? * Tanzimat sonrasında değişen ve Batılılaşan kıyafetler… * Sürgün gibi görünen Osmanlı iskân politikasının tüm detayları… * Osmanlı yönetim sisteminde bütün kararları padişah tek başına mı alıyordu? gibi birçok konu, benzersiz görsel sunum eşliğinde Osmanlı’nın Şifreleri kitabında… Osmanlının Şifreleri, Cansu Canan Özgen, Talha Uğurluel, Timaş Yayınları, 978-605-08-2213-7
59.20 ₺ -
At Üstünde Selçuklular Türkiye Selçuklularında Ordu ve Savaş
11. yüzyıla gelindiğinde Türkler Müslümanlığı kabul ederek batıya göç etmeye başlamış, Selçuklu Devleti'ni kurarak Orta Asya ve Orta Doğu'nun büyük bir bölümünü ele geçirmişlerdi. O döneme kadar İslam dünyasıyla büyük çaplı bir çatışmaya girmemiş olan Avrupalılar, yükselen bu gücün farkına vararak ilk Haçlı Seferleri’ni Selçuklulara karşı düzenlemişlerdi. Henüz yeni kurulan devlet, kısa zamanda Haçlılara karşı verdiği mücadelelerin sonunda bölgedeki çoğu İslam toprağına hakim olmuştu. Dahası Selçuklular; Batı Anadolu dahil bütün Ortadoğu ülkeleri, Akdeniz sahilleri, Kuzeybatı Afrika, Hicaz ve Yemen'den Rusya içlerine kadar yayılan hakimiyetin, muazzam bir kültür ve medeniyetin temsilcisiydiler. “Selçukluların Asya ve Anadolu’daki bu başarısının sırrı neydi?” “Haçlı Seferleri’ne karşı ne gibi taktikler uygulamışlardı ki başarıyı elde etmişlerdi?” “O zamanlarda bile var olan casusluk faaliyetlerinin Selçuklular neresindeydi?” “Bizans gibi köklü bir imparatorluğa karşı bu devlet nasıl üstünlük sağlamıştı?” “Selçuklu askerî teşkilatı nasıl bu kadar gelişmişti de birçok devlet tarafından örnek alınır olmuştu?” Savaşlarda izledikleri taktiklerden kullandıkları silah ve gereçlere, denizcilik alanında sağladıkları gelişmelerden İslamiyet’in yayılışındaki etkilerine kadar pek çok konuyu, özellikle “Kim bu Selçuklular?” konusunu Doç. Dr. Muharrem Kesik birinci el kaynaklardan araştırdı ve yazdı.
185.00 ₺ -
Avrupa Tarihi Roma İmparatorluğu'ndan Hitler Almanyası'na
Avrupa, halihazırda içinde yaşadığımız dünyanın değerlerini ve hakim anlayışını belirleyen en önemli kıta durumunda... Ancak bu kıtanın geçmişi hakkında yazılmış Türkçe kitap sayısı oldukça az... Elinizdeki kitap bu amaçla, İlkçağ’dan 20. Yüzyıl'a kadar uzanan süreçte Avrupa’nın yaşadığı bazı önemli olaylar incelenerek hazırlandı. Dünyanın en görkemli imparatorluklarından biri olan Roma’nın kuruluşu ve düşmanlarına karşı elde ettiği zaferler, filmlere konu olan 300 Spartalı'nın ilginç hikayesi ve yaşantılarından çarpıcı örnekler, Roma'ya kök söktüren Kartaca'ya dair detaylı bilgiler, kendisini suyun kaldırma kuvvetini bulduğu için tanıdığımız Arşimed’in Roma’ya karşı uyguladığı kuşatma taktikleri, Ortaçağ'da çocuklardan oluşan ordunun kuruluş hikayesi, Habsburg Hanedanı'nın tarihi, Amerika kıtasının ilk kaşifleri Vikingler, Akdeniz'i paylaşmak için karşı karşıya gelen iki büyük amiral; Barbaros ve Andrea Doria'nın hesaplaşması, Avrupa Tarihi'nde İnebahtı Savaşı, Osmanlılar ve Avrupa mizahı, Almanya'nın kuruluş hikayesi ve Hitler Almanyası'nın bilinmeyen yönleri... Birçok çarpıcı başlıkta Avrupa tarihini resimler, fotoğraflar eşliğinde okumak isteyenlerin kaçırmaması gereken bir kitap...
12.34 ₺ -
Aşkın Ev Hali
Erkek: İnsanın dünyadaki cennetidir yuvası. Ben seninle cennetimi kurmak istiyorum. Cenneti dünyama taşımak istiyorum. Kadın: Var Eden, bizi birbirimiz için yarattı. Ben bende olmayanda seni buldum. Bende olmayanlara teslim oldum. Bir tarafta ailesini koruyan ve idare eden, mantığın sesi erkekler; diğer tarafta ise şefkatiyle yuvasına sevgi aşılayan, kalbin sesi kadınlar... Ahmet Bulut’un Gülseren Gümüş’le birlikte kaleme aldığı Aşkın Ev Hali, hem kadın hem de erkek bakış açısına yer verirken, eşleri birbirine yakınlaştırarak cennet gibi bir yuva sunuyor. Çift renkli baskısı, özel renkli kâğıdı, illüstrasyonları ve zenginleştirilmiş içeriği ile Aşkın Ev Hali sonsuza dek aşk için bir başucu kitabı.
166.50 ₺ -
Keje: Bir Gecede Büyümek
Güneydoğu’da Çocuk Olmak Bir Gecede Büyümek Demek Bütün çocuklar kadar mutlu, bütün çocuklar kadar tasasızdılar. Kasabanın bütün bağlarına girebilir, bütün bahçelerinden yiyebilir, meyve ağaçlarına dalabilirdiler. Bir yaz gecesi aniden patlayan silah seslerine kadar... Önce özgürlüklerini, şenliklerini kaybettiler, sonra evlerinin bir ateş topu olduğunu gördü gözleri. Büyükler onlara bir şey söylemiyor, kendi aralarında “dışardakiler” dedikleri birilerinden bahsediyorlardı. Kimdi bu dışardakiler? Çocukluğunu 80’li yıllarda Güneydoğu’da geçiren yazar Emine Uçak Erdoğan, iki ateş arasında sıkışan bölge halkının bir yaz gecesi ansızın alt üst oluşunu anlatıyor: “Hayatın ve imkânların bütün yoksunluğuna rağmen, hayal dünyamızın ve zihinlerimizin alabildiğince özgür ve zengin olduğu o günleri biraz da olsa bugüne taşımak istedim. Savaş, göç, molotof kokteyli, acı, öfke ve daha nice olumsuz kelimeyle yâd edilen o topraklarda bir zamanlar bambaşka kelimelerin, hayatların hüküm sürdüğünü hatırlatmak için...” *** “Emine Uçak Erdoğan, kalemini kamera gibi kullanıyor. Acının kutsal bir vahşiye dönüştüğü bir coğrafyanın yazgısını, gerçekçi fotoğraflar pozlayarak anlamaya ve anlatmaya çalışıyor. İçeriden bir gözlemin, gerçekçi anlatımın ve daha önce bakılmayan yerlerden bakmanın getirdiği bir zenginlik bu. Yıllar önce Fikret Otyam ve Yaşar Kemal’in yaptığını ama eksik bıraktığını daha gerçekçi bir biçimde, şiiriyeti yalınlığında saklı bir dille tamamlıyor. ‘Bölge’nin acıtıcı, gerçekçi manzarası, Erdoğan’ın kalemiyle bir kez daha dile geliyor...” Sadık Yalsızuçanlar
6.16 ₺ -
Mahrem ve Münzevi
Peygamber efendimize yazdığı ödüllü naatı Yağmur ile gönüllere taht kuran şair Nurullah Genç’in tüm şiirleri tek bir kitapta toplandı: Mahrem ve Münzevi. Usta şairin kaleminden hayata armağan ettiği kelimelerle Allah ve Peygamber sevgisini yaşatan, aşkla tanıştıran, ayrılık acısını tattıran, hasret çektiren ve yalnızlığa merhem olan şiirlerinin bulunduğu bu özel eser, okura Nurullah Genç hissiyatından oluşan bir hayat serüvenine tanık olma fırsatı sunuyor: Ömür denilen nehre lirik bir akıntı oluyor Yağmur’la gelen şair... Mahrem ve Münzevi, şairin kendi çektiği fotoğraflar ve şiir severlerin göz zevkine hitap edecek ciltli baskısıyla edebiyatımızdaki güzide yerini alıyor.
81.40 ₺ -
Geçimsizler Kişilikleri Tanıma ve Geçinmeyi Kolaylaştırma Kitabı
Kişilik kavramını anlamak, kişiliğin içinde barındırdıklarını ve oluşumunu keşfetmek, bazı kişilik özellikleri sebebiyle birlikte yaşamakta zorluk çektiğiniz insanlarla daha uyumlu bir hayat sürebilmek istiyorsanız elinizde tuttuğunuz kitaba bir göz atmanız yeterli. İlişkilerinizde yaşadığınız sıkıntılarda danıştığınız, kendisine güvendiğiniz, tecrübeli, bilgili insanlara koşma alışkanlığınız bu kitapla dönüşüme uğrayacak. Çıkmaza girdiğinizde farkında olmadan hangi savunma mekanizmalarına sığınıyorsunuz? Mükemmeliyetçi patronunuza yaptığınız işi nasıl beğendirirsiniz? Cimri misiniz, değil misiniz? Ya babanız cimriyse? Ondan nasıl harçlık alacaksınız? Şüpheci eşinizin arkasından dolap çevirmediğinizi ona hangi metotlarla ispatlayabilirsiniz? Pasif-agresif elemanınıza işini yaptıramıyor musunuz? Yapacağı sahtekârlığa sizi de ortak etmek isteyen arkadaşınızdan kurtulmanın yollarını bulamadınız mı? Prof. Dr. Erol Göka ve Uzm. Dr. Murat Beyazyüz bunları ve daha fazlasını hayatınızı tadına vararak yaşayabilmeniz için “GEÇİMSİZLER”de kaleme aldılar.
14.73 ₺ -
Azade 10 Numaradaki Sır
Birden “Bu, böyle olmak zorunda değil.” dedim kendi kendime. Hayatının baharında bir öğretmenin, Elvan’ın intiharı, genç gazeteci Azade’nin dikkatini çeker. Eldeki kanıtlar olayın “sıradan”lığına işaret ederken ve polis dosyayı rafa kaldırmışken Azade, hiçbir intiharın sıradan olamayacağı gerçeğinden hareketle olayın peşine düşer. “Araştırdıkça kafam karışıyordu, işin içinden çıkamıyordum… Elvan beni şaşırtmıştı. Tüm tanıdıklarıyla konuştum, odasını, eşyalarını inceledim. Kimse onun intihara eğilimli olduğuna inanmıyordu. Derken, ona ait defterlerden birindeki şu not dikkatimi çekti: İncisini Yitirmiş İstiridye...” Çıkar ilişkilerinin ve ihtirasların darmaduman ettiği bir toplumda inancın, cesaretin, adaletin, yardımseverliğin ve zekânın üstünlüğüne inanan bizden biri: Azade!
6.51 ₺ -
Tarihin Gölgesinde
Gazeteci Yazar Taha Akyol soruyor, Türkiye’nin önde gelen tarihçilerinden İlber Ortaylı geçmişe ve günümüze dair akılda kalan sorulara, gündemi sarsacak cevaplar veriyor... Kanuni Sultan Süleyman'dan Hürrem Sultan'a, dizilerde yanlış anlatılan Harem'den Osmanlı Medeniyeti'nin inceliklerine, Arap Baharı'ndan Osmanlı'nın modernleşme sürecini anlatan "İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı"nın detaylarına, Ortadoğu'daki Yahudi Sorunu'ndan İsrailoğulları'nın tarihine, Osmanlı Padişahları’nın özelliklerinden Hanedan'ın Sürgün Öyküsü’ne tarihle alakalı pek çok sorunun cevabı İlber Ortaylı’nın tartışmalara yol açacak sözleriyle... KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN VE DEVRİ Kanuni Sultan Süleyman diğer padişahlardan ayıran özellikler neydi? Batılılar neden Harem'i çarpıtarak anlatıyorlar? Şehzade Mustafa’nın katlinde Hürrem Sultan’ın rolü nedir? Osmanlı’nın Türk düşmanı olduğu yalanını, kimler neden çıkardı? Matbaanın Osmanlı'ya geç gelmesinin gerçek nedenleri nedir? İMPARATORLUĞUN EN UZUN YÜZYILI 16. yüzyılda dünyaya hâkim olan Osmanlı 19. yüzyılda neden “hasta adam” durumuna düşüyor? 19. yüzyıl neden Osmanlı İmparatorluğu’nun “En Uzun Yüzyılı”dır? Osmanlı’da sanayi devriminin gerçekleşmemesinin ardında ne gibi gerekçeler var? Sultan Abdülhamit’in tarihimizdeki önemi nedir? İSRAİLOĞULLARI VE YAHUDİ TARİHİ Hıristiyan Ortaçağı’nda ortaya çıkan Yahudi düşmanlığının sebepleri nelerdir? İsrailoğulları ilk defa nerede ortaya çıktılar? Neden sürgün edildiler ve nereye gittiler? Yahudilerin dünyayı ele geçirme planlarının yazılı olduğu iddia edilen Siyon Protokolü gerçek mi? Osmanlı Sarayı’nda Musevi doktorların seçilmesinin sebebi nedir? Osmanlı'nın Yahudileri iskan politikası doğru muydu? Arap milliyetçiliği nasıl doğdu? BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI VE MİLLİ MÜCADELE Osmanlı Birinci Dünya Savaşı'nda neden yenildi? Anadolu’dan başlatılan bu küçük hareket nasıl oldu da başarılı oldu? Lozan Antlaşması’yla ilgili tartışmalara dair yorumlarınız nedir? Ve daha birçok sorunun cevabı TARİHİH GÖLGESİ'nde..
11.31 ₺ -
Yenilgiden Dönerken
"Ben o yenilgiyi sevdiğimde, içimde bir zafer şarkısı vardı. Bir bakış, simitlere, sıcak çaylara, işçi tulumlarına, dilenci ellerine yapışıp kalmış bir bakış, nereye gitsem, uzun kirpikleriyle peşim sıra gelirdi. Kimdi o bakışın sahibi? O çavdarları yeşerten ırmak; kırıkları onaran platin; budandıkça irileşen ağaç, bunaldıkça insanlara doğru kaçan haylazlık! İnsan dönüp çözülmüş bir yumruğa bakınca hemen anlardı, parmak uçlarında hâlâ şeritlerin, apoletlerin, kravatların, incinmiş bir gururun, terk edilmiş bir bakışın nabzının attığını. Sonra yeni efendilerini gönderdi zaman; bütün eski kravatlar, apoletler, şeritler bir bir toplandı, yerlerine yenileri dikildi. İncinmiş gururlar, ıssız bakışlar eşyayla onarıldı. Öyle ustalıkla çözüldü ki yumruk, kimse fark edemedi bu yoksul gövdeye bu pahalı ipeğin nasıl giydirildiğini. Yeni yenilgi çağı böyle başladı..."
6.85 ₺ -
Yeni İnsan: Kaderle Tasarım Arasında
Bilim ve tıp alanında olağanüstü gelişmelerin yaşandığı günümüzde, biyoteknoloji ve biyogenetik bu yenilikleri insanlar üzerinde uygulamaya başladı. Kaderi değiştirmeye talip olan, ölüme meydan okuyan, insan doğasını biçimlendirmeye çalışan bir mühendislikle karşı karşıyayız. Yeni insan işte böyle bir yol ayrımında: Kadere teslim olmak mı, yoksa sınır tanımayan bir müdahale mi? Nazife Şişman, günümüzün ve geleceğin bu önemli sorununu konu edindiği kitabında, bizleri konuyu ahlaki ve toplumsal açıdan düşünmeye davet ediyor. Türkiye'de konuya ilgili ilgili yayımlanmış sınırlı sayıdaki yetkin eserden biri olan Yeni İnsan, sosyoloji ve bilim etiği kitaplığımıza önemli bir katkı niteliğinde.
8.56 ₺ -
Gecenin İkinci Rüyası
Leyla İpekçi, zamanın, yolcunun, yolların, ötekinin, değişimin, değişmeyeni, vicdanın hayata ve ruha izini düşüren yüzlerine bakıyor. Erbil’den, İsfahan’dan, Erivan’dan, Paris'ten, Konya’dan, İskenderiye’den ve birçok farklı iklimden gündelik hayatı kıpırdatan sözlerle, bazen aynı duanın içinde, bazen aynı hikayenin, aynı acının içinde olduğumuzu sezdiriyor Gecenin İkinci Rüyası.
14.80 ₺ -
Karanlık Oda
Ergenekon operasyonları başladığı günden bu yana akademisyenlere, askerlere, hukukçulara varana kadar birçok kişi gözaltına alındı, tutuklandı. Hadiseleri ‘medya’dan takip ederken, Ergenekon’un sağlam ayaklarından birinin, medya olduğu ihtimali, gazeteciliğin darbe ile örgüt ile ne ilgisi olabilir düşüncesini sorgulattı. Bu zincir içerisindeki en önemli halkalardan biri de Oda TV operasyonlarıydı. Bir ‘basın’ kuruluşuna Ergenekon Davası kapsamında operasyon düzenlenmesi ve gazetecilerin gözaltına alınması, kamuoyunda ve basında tepkilere yol açtı. Ergenekon Terör Örgütü, darbe zemini hazırlama planını yürütmek için kaçınılmaz olarak medyayı kıskaca aldı ve Ergenekon’un medya faaliyeti Oda TV ile sınırlı değildi. Ulusal Kanal, Cem TV, Halk TV, Akşam ve Cumhuriyet gazeteleri de bu faaliyet kapsamındaydı. Erkan Acar bu kitapla Oda TV operasyonlarını çıkış noktası alarak fotoğrafı geniş bir perspektiften okuyor. “PKK’yla ilgili sıkıntı çıkaracak haber yapılmaması konusu… Örgütü tek bir yapı olarak lanse etmeli. Örgüt kürt hareketinin tek temsilcisi.” - Yalçın Küçük “Veli Paşa basında örgütleniyordu. Bir devlet görevlisi hakkında üç ay yayın yaptırdın mı mesele bitiyor zaten.” - Tuncay Güney “Akşam, Oda TV’de servise konan haberlerin dağıtım üssü.” - Emre Uslu “Peki ben ne yazacağım abi?” - Oray Eğin
8.57 ₺ -
Dirilt Kalbini
“Teknolojinin önümüze serdiği sınırsız imkânları düşündüğümüzde, bugünün insanını yakalayabilmek için samimi ve bilgece bir üsluba ihtiyacımız var. Gençlerimizin artık eski, kalın kitapları karıştırıp kafa yoracak ne vakitleri var, ne de istekleri. İslâm’ın ilkelerini ve güzelliklerini, tahrif etmeden ama muhatabı taltif ederek sunmamız gerekiyor. Buna ‘din dilinin restorasyonu’ dememiz caiz olursa eğer, yapmamız gereken tam da bu. Türkiye kamuoyunun yakından tanıdığı Nouman Ali Khan, çizmeye çalıştığım çerçeveyi gerçek anlamda dolduran bir isim. İslâm ve Kur’ân hakkındaki derin bilgisini keyifli ve bilgece bir üslupla dile getirip, bunu yaparken kendi hayatından aktardığı sıcak ve sıra dışı anekdotlarla okurunun ilgisini her an canlı tutabiliyor. Nouman Ali Khan’ın Dirilt Kalbini adıyla Türkçeye kazandırılan elinizdeki ilk kitabı, günümüze dair bazı meseleler hakkında Kur’ân ayetlerinden damıttığı kıymetli dersler içeriyor. Ayetlerin sadece mesajını değil, ayetlerde geçen ifadelerin dil özelliklerini de laf arasında aktarıyor. Kelimelerin anlamları, anlamlar arasındaki hoş nüanslar, bunların ayetlere kattığı derinlik ve zenginlik… Bütün bunlar, okuyucuyu hem anlatılan konuya hem de bir bütün olarak Kur’ân’ın harikulâde üslubuna yaklaştırıyor, ısındırıyor. Dirilt Kalbini’yi okurken, şu ayet hep hatırınızda olsun, zira ayette anlatılan şeyin ayniyle tezahür ettiğini göreceksiniz: ‘Allah, hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse, ona çok büyük bir hayr verilmiş demektir. Bunu ancak, temiz akıl sahipleri düşünüp anlar.’ (Bakara, 269)” Taha Kılınç
140.60 ₺ -
Öğretmenin Not Defteri Set 3 Kitap
Yıllar önce başladığım ve bir türlü bırakamadığım mesleğimin bir hatırasıdır bu notlar. Her notta, sevgili öğrencilerimin tertemiz yüzleri parıldamaktadır. İstedim ki, onlarla satırlarda ve sayfalarda konuşayım. Onları sayfalarda da dinleyeyim, hep sorsunlar ve ben hep söyleyeyim. Çünkü onlar dinlemek ve anlamak istiyorlar. Onların yetişmelerine katkıda bir adımcık olabilirse bu kitap, benim gönlüm yine sevinçlerle kanatlanacak. İlk öğrencimden son öğrencime kadar, hepinize hasretle ve en içten sevgilerimle… “Bizi, sevgiyle sevgisinden yaratmış olan Yüce Allah, sevgiyi emretti. Kini, kanı ve düşmanlığı yasakladı. Canlı, cansız bütün varlık dünyası, aynı yaratıcının eseri olarak birbirini sevgiyle bütünledi, tamamladı, destekledi. Böylece evrende bir müthiş uyum, ahenk ve düzen meydana geldi. Sevgisizleşmiş insan, habire bu düzeni bozuyor. Günübirlik bencillikleri uğruna, dünyayı yaşanmaz bir hale getiriyor. Sürekli veren cömert topraktan, daima ışıl ışıl neşe dağıtan güneşten, canımıza can katan tertemiz sulardan ibret almadan... Olumsuzluğu, cimriliği, çıkarcılığı kışkırtıyor birileri... Bütün bu aksiliklere "dur!" diyebilecek bir ses olmalıyız. Bir mıknatıs gibi insan kardeşlerimizi iyiye, doğruya, güzele çekmeliyiz. Öğretmenin Not Defteri bunu yapmak istiyor.”
39.00 ₺ -
Paradokya Adalet Yıldızı ve Kayıp Pusula
Bu kadar korktuğunu hatırlamıyor belki de bundan daha heyecanlısını yaşayacağını sanmıyorsun. Yanılıyorsun... Bu gece, geçmişin izlerini saklayan bilinçaltınla yüzleşmeye hazır mısın? Paradokslarla çevrilmiş rüyalar alemine hoş geldin. Gecenin gizemli oyunu senin için başlıyor!. Paradokya günümüzde gençlerin ilgilsini en çok çeken fantastik roman türünde sürükleyici bir örnek. İlgi çekici kurgusu, anlatım sadeliği sayesinde ilköğretim ikinci kademe ve lise seviyesindeki öğrencilerin ilgiyle takip edeceği bir eser. Paradokya'nın bir diğer önemli özelliği ise bizden, kültürümüzden beslenen bir hikayeye sahip olması. Tüm müspetleri macera ve eğlenceden ödün vermeden içinde barındıran bir ilk eser!..
210.90 ₺ -
Evliliğimize Aşk Olsun
Farklı kültürlerde yetişmiş iki insan, hayatlarının en önemli kararını verirler ve bir araya gelirler. Önceleri her şey yolunda giderken bir zaman sonra bazı aksaklıklar kendini göstermeye başlar. Anlayamayan ve anlaşılamayan çiftler bazen hafif, bazen şiddetli tartışmalarla evliliklerini test ederler. Anne babalar, arkadaş ilişkileri, çocuklar, iş hayatı, ekonomik sıkıntılar, değişmeyen mizaç ve daha pek çok sebep eşlerin arasındaki mesafeyi umulmadık zamanlarda açıverir. Aile danışmanı Muhittin Korucu, kitabında eşler arasında yaşanan problemleri önermeler halinde başlıklandırarak bize aktarıyor. Başlıklandırılmış her problemin muhtemel nedenleri, yan etkenleri ve hayatta karşılığını bulan pratik, uygulanabilir çözüm yolları okuyucuya sunuluyor.
8.22 ₺ -
Türkiyenin ′Ölmeyen′ Babası
O kadar etkilendim ki “ Şimdi kalksa ve uyansa nasıl olur?” dedim. “Kalkar mı, gelir mi? Atatürk gelecek ve kurtulacağız. İnandım buna.” *** Atatürkçü gençlerle yapılan derinlemesine söyleşilerle zenginleşen Türkiye’nin Ölmeyen Babası, Türkiye’nin yakın tarihine ve çağdaş siyasal teoriye odaklanarak, tamamlanmayan bir yas sürecinin Atatürkçü gençlerin siyasetle ilişkisini nasıl etkilediğini gözler önüne seriyor. Cumhuriyetle birlikte inşa edilmeye başlanan, fotoğraflarla ve heykellerle canlı tutulan Atatürk imgesinin, hem günlük hayatımızı hem de siyaset dünyamızı nasıl şekillendirdiğini görüyoruz bu kitapta. Atatürk’ün manevi şahsiyetiyle değil, ‘Atatürk’ isminin neye işaret ettiği ve siyasal alanda ne tür bir işleve sahip olduğuyla ilgilenen Türkiye’nin Ölmeyen Babası, yeni yeni tartışmaya açılan bu konuyla ilgili yazılmış, entelektüel gücüyle ve akademik titizliğiyle öne çıkan, kalıcı bir eser.
8.22 ₺ -
Kelimeler ve Kader
Esra Yalazan, kahramanlarının kaderini yazan, ama kendi kaderini tayin edemeyen yazarların hikâyelerinde dolaşırken, bu serüvene sadece kendi sesini, hayallerini, hatıralarını mı ekliyor? Yoksa hükümranı olmadığı kaderinin kelimelerini bulduğu için mi, bir edebî metni ustalıkla söküp kendi hayat örgüsü üzerinden yeniden dikiyor? Peki edebiyatla zenginleşen hayatlar, anlatıcının kalemine kader biçerken biz okurlar nerede duruyoruz? Nasıl oluyor da seyircisi olduğumuz bir temsilin tam da ortasına düşüyoruz? Birbirine dolanan bunca kader, hikâye mümkün mü sadeleşip derinleşsin? Ama nasıl öyle oluyor? Ve biz, Âdem’e isimlerin öğretilmesinden beri kelimeler’in kader olduğunu bilmeden mi biliyoruz? İlk yaratılışın anlamını? Ruhun ve kalbin irtifaını? Sahi biliyor muyuz? Woolf, Borges, Fowles, Joyce, Zweig, Hesse, Marquez, Buzatti, Sandor Marai, Gide, Pasternak, Tanpınar, A. Şinasi Hisar, Sabahattin Ali, Refik Halit Karay, Tezer Özlü ve diğerleri… Esra Yalazan’ın, okura kendi aynasında seyrettirdiği, denemenin sınırlarını aşıp kimi zaman hikâyeye dönüşen yazıları, Kelimeler ve Kader’de buluştu. Bir yazardan, bir hikâyeden, bazen bir andan yola çıkarak susmayı, anlatmayı, bakmayı, derinleşmeyi, vazgeçmeyi, açılmayı sonra yine kapanmayı isteyen yazılar, kaderlerine doğru savruluyorlar. “Kâinatta kaybolan kelimeler, talihin rüzgârıyla yer değiştiren nesneler, zihinlerde henüz açığa çıkmamış düşünce kırıntıları, yazının yetersiz kaldığı yerde tek başına kıvranan tarifsiz acılar... Kendilerini dinleyecek birilerini arıyor sanki. Ve bazen böyle harabelerin üst üste yığılmasıyla yenilenen şehirler gibi, çok katmanlı hikâyelerden, cevabı müphem sorulardan, hakikatin ruhundan beslenen incelikli bir romanda buluşuyorlar.”
10.28 ₺ -
Şükûfe Nihal
Hülya Argunşah’tan, Türk tarihinin siyasî, edebî ve kültürel anlamda Cumhuriyet dönemine geçişini Şükûfe Nihal’in hayat hikâyesine ve eserlerine odaklanarak ortaya koyan titiz bir çalışma. Şükûfe Nihal; Fatma Aliye Hanım, Şair Nigâr Hanım ve Halide Edip’lerin başlattığı Türk edebiyatının kadın yazarı olma çizgisini hemen onların yanı başında ama aynı öncü ve özverili kimlikle sürdüren bir Cumhuriyet aydınıdır. İstanbul İnas Darülfünunu’nun ilk dönem öğrenci ve mezunu, Sultanahmet Mitingi’nin ateşli hatibi ve Cumhuriyet öğretmeni olan yazarın hayat hikâyesi, eşitlikçi Türk feminizminin ve Türk kadınının siyasî hayata kazandırılışının ciddî başlangıçlarıyla zenginleşir. Bütün bunlar Şükûfe Nihal’in hayatına ve eserine kadın-edebiyat-Cumhuriyet aydını olma noktalarından bakılmasını gerekli kılar. Cumhuriyetin aydınlarını ve ediplerini toplayan bir salonun kibar sahibi ve pek çok âşığın etrafında pervane olduğu Şükûfe Nihal, anlaşılmaz bir şekilde daha sağken unutuluşun en uzak iklimlerine düşer. Hayatının parlak başlangıçları mahiyeti açıklanamayan karanlıklarla gölgelenir. Arayışlar, beklentiler; kadın ruhunun dalgalı, çekingen çırpınışları ve hayatın bin türlü cilvesi ona derin sessizlikleri getirir. Ve susar Şükûfe Nihal... Kendisini anlamak, anlatmak, ona hayatının en güzel döneminin ışıltısını kazandırmak ve tam o noktada yeniden canlandırmak isteyenler için bile hâlâ suskun durmaktadır...
22.20 ₺ -
Nâr-ı Aşk
Sultan kızı, sultan kardeşi, amcam I. Abdülhamid’in en gözde yeğenlerindenim; güzelliğim dillere destan… On sekiz yıllık hayatım boyunca ne arzu ettiysem yerine getirildi. İsteklerime amade, etrafımda pervane gibi dönen nedimeler, cariyeler… Tüm bunlara rağmen bendeniz, Beyhan Sultan öyle bedbahtım ki! Gönlüm aşk ateşiyle yansa da derdimi kimselere diyemem… *** Ben Şeyh Galip; tasavvuf ehli, aşk ehli bir şair… Yirmi yaşında divan sahibi oldum, yirmi altı yaşında Hüsn ü Aşk’ı yazdım. Ama asıl aşkı, aşkla yıkanan Konya’da, Beyhan Sultan’ın suretinde buldum. O gün onun gül yüzüne nazar ettim de pervane misali yanmaya durdum. Kendi ayaklarımla bile bile aşkın yangınına girdim… *** Mine Sultan Ünver’den 18. yüzyıl İstanbul’unda bir aşk masalı… Nâr-ı Aşk tasavvuf, saray hayatı, ıslahat hareketleri ekseninde soluk soluğa okuyacağınız bir roman…
9.60 ₺ -
Kanuni ve Şarlken
Bir yanda şanlı padişah Kanuni Sultan Süleyman, diğer yanda Kutsal Roma-Germen İmparatoru Şarlken… İkisi de birer şair… İkisi de geniş görüşlü… Daha da önemlisi ikisi de kendi kıtalarının en güçlü adamları… Kanuni Sultan Süleyman'ın Yeniçerilerinin yırtıcılıkları ve yetenekleri sayesinde Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırları tarihinde hiç olmadığı kadar genişlemişti. Bu arada Avrupa’da iç karışıklıklar devam etmekteydi. Şarlken ile Papa arasındaki gerilim gitgide artıyor ve tahta yeni çıkmış olan Fransız kralı I. Francis, Şarlken'in topraklarını karadan ve denizden tehdit altında tutuyordu. Avrupa ayaklarının üzerinde durmaya çalışır, Osmanlılar ise dizginlenemez bir canlılıkla topraklarını genişletirken, Macaristan’dan Rodos’a, oradan da her iki tarafın da Türklerin muzaffer olacaklarına inandıkları Viyana’ya kadar çeşitli çarpışmalar ve epik zaferlerle şekillenecek olan drama için koşullar olgunlaşmış durumdaydı. Kendi kıtalarında gösterdikleri üstün başarılarla güçlerine güç katan bu iki hükümdar, sonunda tarih sahnesinde karşı karşıya geliyordu… Belgrad ve Rodos’un fethi, Mohaç Meydan Muharebesi’nin ve Viyana Kuşatması’nın ayrıntıları... Çok satan kitaplarıyla tanınan ABD’li tarihçi James Reston, dünyayı sarsan yılları – Rönesans çağını sonlandıran ve İslamiyet’i Viyana kapılarına taşıyan, Avrupa ile Osmanlı arasındaki epik çatışmayı – birbirinden etkileyici ve bir o kadar da inandırıcı karakterlere süslüyor. Batılı bir yazarın kaleminden okuyacağınız Kanuni-Şarlken çekişmesi; Kanuni’nin en iyi arkadaşı ve sağ kolu İbrahim Paşa, ne zaman ne yapacağı belli olmayan, belagat sahibi Martin Luther; sefahat düşkünü Papa X. Leo; hırslı I. Francis; kaba saba ve kendine güvensiz VIII. Henry ve diğerleri. Bu karakterlerin huysuzca, kimi zaman da eğlenceli olabilen karşılıklı ilişkileri, Reston’ın ayrıntıları kaçırmayan gözüyle birleşince; titiz bir araştırmanın sonucu olan bu tarihî hikâyeye romanlara has bir gerilim ve canlılık katıyor.
15.41 ₺ -
Gerçek Tarihin Peşinde
Osmanlı hangi tarihte kuruldu? Padişahın özel odasında ne gibi şifreler var? Kanunî Nuh’un gemisini aramış mıydı? Günümüzde Kanuni’ye ne gibi iftiralar atılıyor? “Muhteşem Yüzyıl” mı? “Muhteşem Rezalet” mi? Mithat Paşa bizim Neron’umuz muydu? Eyüp Sultan’ın kardeşi hangi ilimizde yatıyor? Özgürlük Heykeli’ni Sultan Abdülaziz mi yaptırdı? Mimar Sinan, Mihrümah Sultan’a gerçekten aşık oldu mu? Tarihine hayret nazarlarıyla bakmayanlar ondaki canlılığı, renkliliği ve ilginçliği de göremezler. Oysa tarihe delici bir nazarla bakıldığında bugün olup bitenlerden çok daha fazla hayret edilecek olaya rastlamak mümkündür. Eski ABD başkanlarından Harry Truman’ın dediği gibi “Bilmediğimiz geçmiş dışında dünyada yeni bir şey yoktur”. Mustafa Armağan asıl tarihteki olaylara hayret etmeyenlere hayret eden araştırmacı zihinlerden biri. Öğrencilerin nasıl olup da tarih derslerinde esneyebildiklerini, tarihin, idrakimizi diken diken edecek nice süngülenmiş olayla örülü olduğunu ve aslında insanlardaki merak duygusu bilenirse tarihin bize söyleyebileceği çok sözü bulunduğunu iddia eden Armağan, bu yeni kitabında “okurlarıyla birlikte” gerçek tarihin peşine düşüyor, tarih okyanusundan bulup çıkardığı incileri onlarla cömertçe paylaşıyor. Gerçek Tarihin Peşinde tarihimizde bilinmeyen, unutulan ve yitirilmiş gerçeklerin fark edilmesi yönünde cesurca bir girişim. En önemlisi de, “bu tarih”in, Türkiye’nin geldiği noktaya yakışmadığı kanaatinde.
11.31 ₺ -
Kolej Günleri
Kızıl saçlı Yannick, müzik öğretmeninin bitmek bilmeyen alay ve aşağılamalarına maruz kalmaktadır. Sébastien, okuldaki "büyük çocukların" şamar oğlanı hâline gelmiştir. Günlük hayatta normal sayılabilecek bir takım söz ve hareketlerin aşırısı büyük bir drama yol açmıştır. Samira başörtüsünü çıkartmayı kabul etmeyince okuldan atılmış; yakın arkadaşı Claire de başını örterek ona destek vermiştir. Sekizinci sınıftaki bir grup arkadaş tişörtlerine yeni bir hava vererek müthiş modacılar olmuşlardır. Fransızca öğretmenine hayranlık duyan Lisa, gönderilmemek üzere mektuplar yazmaktadır. Beş güçlü öykü üzerinden unutulmaz okul yılları... Yannick, Thomas, Sébastien, Samira, Lisa; çekingen, asi, karmaşık, tutkulu, âşık, korkak ya da dayanışma içinde, hepsi birbirinden farklı ama hepsi de genç. Hayat gibi çelişkilerle dolu, kimi eğlenceli kimi dokunaklı beş farklı yaşam... Okul yıllarını anlatan birbirinden güçlü ve duygu dolu beş farklı öykü... "Kolej Günleri" okul hayatını yakından tanıyan bir öğretmenden bu hayatın farklı yüzlerini yansıtan çarpıcı bir fotoğraf albümü.
9.25 ₺ -
Sevginin Dünyası Cep Boy
Tarihî romanlarıyla tanınan Ahmet Yılmaz Boyunağa, ilk defa duygu yüklü bir romanla genç okurlarının karşısında... Karamsarlık ile ümit arasındaki çizgi bazen çok incedir. Oysa sevgi emek ister. O sevgi ki nice tehlikelere sürükler insanı; acılara beklenmedik davetiyeler çıkardığı da olur... Ama en umulmadık anda gri tonlar renklenir, bahar olur dört bir yan. Sevgi'nin Dünyası, yirmili yaşlarında üniversiteden yeni mezun bir genç kızın hayata tutunma mücadelesini anlatıyor. Ailesini kaybettikten; akrabaları ve nişanlısı ona sırt çevirdikten sonra Sevgi'nin yapabileceği tek şey kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenmektir. Sevgi'nin Dünyası: Bir genç kızın dokunaklı ama iyimser öyküsü...
19.24 ₺ -
Firaklı Nameler Akifin Gurbet Mektupları
İstiklâl Marşı şâirimiz Mehmed Âkif Ersoy, 1914’ten sonra çeşitli sebeplere mebni Mısır’a gidip gelmiştir. Fakat 1925-1936 yılları arası dönmemek üzere ihtiyarî sürgünü tercih etmiştir. Arkadaşı Abbas Halim Paşa’nın daveti üzerine önce kendisi ve daha sonra iki oğlu Emin ve Tahir’le eşi İsmet Hanım’ı da alarak Mısır’ın Hilvan beldesine gitmiştir. Fakat ciğerpâreleri kızları Cemile, Suad ve Feride’den ayrılmış, torunlarına hasret kalmıştır. Mısır’da Câmiatü’l-Mısrîye’de Türk Edebiyatı dersleri vermeye başlayarak geçimini sağlayan Mehmed Âkif, diğer zamanlarında da Abbas Halim Paşa’nın çocuklarına özel dersler verir ve akıbeti bilinmeyen Kur’ân-ı Kerim çevirisini yapar. Mehmed Âkif Mısır’da kaldığı süre zarfında kızı Suad Hanım’a, damadı Ahmed Bey’e ve torunu Ferdâ’ya Mısır’daki yaşantılarını anlatan hasret dolu birçok mektup yazmış ve fotoğraflar çektirmiştir. Torunları Ferdâ Argun ve Selma Argun, hiçbir yerde yayımlanmamış ve dede yâdigârı olarak yıllar yılı sakladıkları bu mektupları, fotoğrafları kolleksiyoner M. Rüyan Soydan’a vermiş ve bu vesile ile Âkif’in ihtiyarî sürgün günlerine dair hiçbir kaynakta yer almamış bilgiler ihtiva eden bu vesikalar 2011 Mehmed Âkif Ersoy yılına özel Timaş Yayınları okuyucularına sunulmuştur.
27.41 ₺ -
Düello / Menderes ve İnönü
"Tek kaygım, İkinci Dünya Savaşı’ndan kurtardığımız ülkenin Üçüncü Dünya Savaşı’nın öncesinde yönetimsiz kalışıdır… Abartmayayım ama bir yıl sonra duruma bütünüyle egemen olacağız. Bize teslim olacaklardır.” İsmet İnönü “Bunlar boş sözlerdir. Bugüne kadar bu memleketin hürriyetini elinden alan onlardır ve hürriyeti getiren Demokrat Parti’dir.” Adnan Menderes Türk siyasal yaşamının en önemli aktörlerinden Adnan Menderes ve İsmet İnönü'nün soluk kesen mücadelesi üzerine eşsiz bir araştırma... 14 Mayıs 1950 genel seçimleriyle başlayan, 27 Mayıs 1960 askerî müdahalesiyle son bulan, Menderes ve İnönü arasındaki DÜELLO'nun; dönemin gazetelerinde, dergilerinde ve en önemlisi Meclis Zabıtları'nda yer alan ayrıntıları ilk defa bu kitapta… Adnan Menderes'in Demokrat Parti'yi kurmasından beraber başlayan ve 27 Mayıs Darbesi'ne kadar devam süreci Doç. Dr. Şerif Demir büyük bir titizlikle araştırdı ve kaleme aldı. Tamamı birinci el kaynaklara dayanan bu eser Türk Siyasi Tarihi'ni derinden etkileyen ve hala üzerinde sis perdesi olan yılları merak edenler için yazıldı. -İnönü ve Menderes'in ilk karşılaşmalarında ne yaşandı, İnönü'nün Menderes'le ilgili düşünceleri neydi? -İnönü’nün Millî Şef kimliği karşısında Adnan Menderes ne yaptı? -Menderes’in İnönü’yü siyaset dışına itme çabalarının sebebi neydi? -Adnan Menderes halkın gözünde nasıl “kahraman” olmuştu? -İktidarının zirvesinde olan Adnan Menderes’e erken seçimleri kabul ettiren sebepler neydi? -İki lider arasında dönem dönem esen “Bahar Havası” ne derece samimiydi? -27 Mayıs Darbesi öncesi DP ve CHP arasındaki atışmaların gerçek nedenleri neydi? -İnönü'nün ihtilal hakkında ne düşünüyordu? -İsmet İnönü Adnan Menderes’i hangi siyasetçiyi örnek göstererek tehdit etti, Menderes’in cevabı ne oldu? -Adnan Menderes’in idamında İnönü'nün rolü neydi? -27 Mayıs Darbesi'nde medyanın ve askerin rolü neydi? Bunlar ve daha birçok sorunun cevabı DÜELLO’da…
8.23 ₺