-
Ailede Cinsel Eğitim
Çocuklarımızın cinsel gelişimlerinin bilincinde miyiz? Cinsellikle ilgili yeri ve zamanı belli olmayan sorularına ne kadar hazırlıklıyız? Bu sorularla er ya da geç yüzleşeceğimizin farkında mıyız? Anne baba olarak cinsellik ve cinsel gelişimle ilgili bilgilerimizden ne kadar eminiz? Bilgilerimizden eminsek bunları çocuklarımıza aktarabiliyor muyuz? Elinizdeki kitap, cinsel eğitimle ilgili akla gelebilecek her soruya farklı pencerelerden cevap verebilmesi için üç farklı uzman tarafından titizlikle hazırlandı. Birinci bölümde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülhanım Bayrak, çocuklardaki ve ergenlerdeki cinsel gelişimi kendi uzmanlığının bakış açısıyla aktardı. İkinci bölümde Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şaziye Senem Başgül yine çocuklardaki ve ergenlerdeki cinselliği ruhsal gelişimlerini göz önünde bulundurarak ele aldı. Dr. Başgül kendi bölümünde özel gereksinimli çocuklarda cinsellik ve eğitimi konusuna da yer verdi. Kitabımızın son bölümünde Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Turgay Gündüz dinlerin cinsellikle ilgili değerlendirmelerinden çocuk ve ergenlerin yaş gruplarına göre cinsel eğitimlerinde dikkat edilmesi gereken hususlardaki en ince detaylara kadar birçok konuyu, manevi hassasiyetlerimizin ışığında verilen tavsiyelerle birlikte sundu. Ve kitap, düşündüren çizimler, vurgulu çerçeveler ve konulara paralel hayat öyküleriyle zenginleşti. “Ailede Cinsel Eğitim” çocuk ve ergen eğitiminde bu konuda kaynak kitap arayışında olan tüm anne babalar ve eğitimciler için vazgeçilmez bir rehber…
9.25 ₺ -
Abdülaziz
“Bizim yapamadığımızı siz yapın Efendim.” dedi. Arkasını dönüp, hiçbir şey söylemeden yürümeye başladı Gökalp. “Seni nerede bulabilirim?” diye sordu Abdülhamit. Usulca dönen Gökalp, “Güneş doğar, vakti gelince batar. Şüphesiz, batması doğmasına delildir.” dedi. Abdülhamit, bu gizemli adamın ne demek istediğini anladı. Tebessüm etti. Elindeki yüzüğe baktı. “Doğu ve Batı… Bir gün kudretli bir adam gelir de ikisini bir ederse…” diye mırıldandı. Bahçeye düşen eflatuni ışık şavkları, siyah zemin üzerinde iç içe geçmiş turkuaz renkli çift hilali mesh etti. Çiçek tarhları arasında yürüyen adam kısa zaman sonra gözden kayboldu. Hanedan’ın son demleri… Borç içindeki saltanat… Sonu gelmeyen taht kavgaları, türlü entrikalar… Dış mihrakların eliyle oynanan sayısız oyun; gizli örgütler, saltanat karşıtları, Masonlar… Dostun düşmana karıştığı zamanda yalnız bir sultanın devletin bekasını sağlama çabası… Her şeyden arda kalan hal olmuş bir padişah, kanlı bir gömlek… İmparatorluğun Son Akşamı, Yeniçeri ve Cem’in yazarı başarılı romancı Hakan Kağan’ın güçlü anlatımıyla; 32. Osmanlı padişahı ve 111. İslam halifesi Abdülaziz’in hal oluş hikâyesi dile geliyor.
6.17 ₺ -
93 Harbi Tuna'da Son Osmanlı Yahudileri
Osmanlının Balkanlardaki hâkimiyeti boyunca, yönetenler ile tebaaları arasında karşılıklı uyum hâkim olmuştur. Osmanlı idaresi altındaki Yarımada, yine bir siyasi yapıya dâhil edilmiştir. Rumeli, Osmanlı İmparatorluğunun bu düzensiz, çalkantılı bölgeye hükmetme hakkını elinde tuttuğunu kanıtladığı bir laboratuvar işlevi görmüştür. Bulgar Tarihçisi Prof. Dr. Rossitsa Gradeva 93 Harbi olarak bilinen 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı hakkında birçok kitap ve makale yazılmasına rağmen, savaş sırasında ve sonrasında Osmanlı bünyesinde birleşen milletlerin bu savaştan nasıl etkilendikleri ve devamında hayatlarını ne şekilde devam ettirdikleri hususunda çok az birincil kaynak bulunmaktadır. Araştırmacı yazar Erol Haker, Prof. Dr. Kemal Karpatın danışmanlığında, mensup olduğu cemaatin bu serüvenini, Balkanlarda birçok eziyete, kırıma maruz kalmış Osmanlı İmparatorluğu tebaasının bugüne kadar gözardı edilmiş tarihini, ailesinden, arşiv belgelerinden ve bu konuda yazılmış bütün kaynaklardan derleyerek emsaline ender rastlayacağımız 93 Harbi kitabını yazmıştır. Millet Sistemi Osmanlı İmparatorluğunun devamı ve bekasının en önemli unsuru olarak kabul edilir. Erol Haker, bu kitabında belirli bir coğrafî, etnograf ik ve dönemsel sınır içinde, bu sistemin işleyişini Tuna Vilayetine yerleştirilmiş İspanya Yahudileri örneğiyle çok güzel sunmuş ve literatüre kazandırmıştır. Bu kitap, yarı biyografi, yarı bir dinî ya da etnik cemaatin yaşam hikâyesidir.
20.35 ₺ -
Karizma Zamanları
“Karizma bahsi belli bir harekette veya şahısta bir karizmatik niteliğin bulunduğunu teşhis etmeyi sağlayan, tabiri caizse, müjdeleyici bir bahis değildir. Aksine daha ziyade ortaya çıktığı andan itibaren karizma etrafında toplanan, karizmanın davetine icabet eden kitlelerin, bu icabetle birlikte giderek zirvesine ulaşan karizmanın aynı zamanda inişinin de hazırlayıcıları olduklarını gösteren uyarıcı bir bahistir. Karizmanın ilk zamanlarında akıl almaz derecede fedakârca bir bağlılıkla hiç bir çıkar beklentisi içinde olmaksızın harekete intisap edenler, hareket belli bir başarıya ulaşıp daha da cazip hale gelmeye yüz tuttukça hasbilikten hesabiliğe doğru bir geçişin tanıkları, bazen de aktörleri olurlar. Bir kriz anının bütün zorlukları ve riskleri dolayısıyla ilk zamanlar özveriyle dahil olunan karizmatik hareket, karizmanın rutinleştiği bu aşamada bir tür ganimet paylaşımının adresi haline gelir.” Max Weber tarafından geliştirilen ve sosyal bilimler içerisinde çok önemli bir yere sahip olan karizma kavramı son yıllarda Türkiye’deki siyasal yaşamın ana motiflerinden biri haline geldi. Türkiye’nin önde gelen sosyologlarından Yasin Aktay, elinizdeki eserde, bir yandan karizma kavramının oluşum sürecini tartışırken diğer yandan Türkiye’de yaşanan siyasal gelişmeleri karizma sosyolojisi ışığında değerlendiriyor.
10.28 ₺ -
İmparatorluk Çağı / Dünya Savaş Tarihi 3 (1776-1914)
Dünya Savaş Tarihi serisi, Ortaçağ ve Erken Modern Çağ'ın ardından İmparatorluk Çağı'yla devam ediyor. 1776'dan 1914'e, Afrika, Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika'daki muharebe yöntemlerini inceleyen muhteşem bir eser. Dünya Savaş Tarihi: İmparatorluklar Çağı, 1776'dan 1914’e, Afrika, Asya ve Kuzey Amerika’da geçerli muharebe yöntemlerini anlatıyor. Kitap, İngiltere, Fransa ve İspanya’nın dev denizaşırı imparatorluklar kurdukları ve yerli halkların bağımsızlıkları için sömürgecilere direndikleri bir çağda mücadeleyi kazanabilmek için gerek duyulan eşsiz taktikleri inceleyip, savaş sanatında, bir bakıma ne kadar az şeyin değiştiğini gözler önüne seriyor. Beş bölümden oluşan kitabın ilk bölümü, imparatorluklar çağı ordularının belkemiğini teşkil eden piyadeleri, bunların giydiği kıyafetler ile kullandıkları teçhizatı ve nasıl harp ettiklerini, değişen teknolojinin sağladığı avantajları inceliyor. İkinci sırada, süvarilerin oynadıkları rol, özellikle de hareket üstünlükleri ve istihbarat toplama yeteneklerinin sömürge savaşları üstündeki etkisi mercek altına alınıyor. Güney Amerika’ya bağımsızlığını kazandıran tayin edici Ayacucho Muharebesi (1824) bu bölümde inceleniyor. Müttefik İngiliz-Fransız ordusunun Çin imparatorunun yazlık sarayını yağmalamasıyla sonuçlanan Balikiyao Muharebesi (1860) ve Adova’daki feci İtalyan bozgununu (1896) sahneye taşıyan üçüncü bölüm, imparatorluklar çağında profesyonel subayların önemini ve talim ile terbiyenin etkisini tartışıyor. Kitabın dördüncü bölümü, imparatorluklar çağına kagir perde surlar ve geleneksel tekniklerle başlayan kuşatma harbinin teknolojik dönüşümle beraber toprağa kazılan siperler ve dikenli tel barikatlarına evrimini anlatıyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin bağımsızlığını garantileyen Yorktown Kuşatması (1780) ve efsanevi Alamo Savunması (1836) da bu bölümde yer alıyor. Son bölüm, bahriyelerin imparatorluk inşaatında oynadıkları düşük profilli ama hayati rolü konu ediniyor. Buharlı gemilerin ortaya çıkışıyla, batılıların o zamana dek giremedikleri Asya ve Afrika’nın kalbine nehir yollarından ilerleyişi, üstün ateş gücü ve zırh levhalar sayesinde adeta yenilmez olan yeni batılı savaş gemilerinin İskenderiye Bombardımanı (1882) gibi “gambot diplomasisi” faaliyetleriyle yerküre üstünde baskı kurmaları, Garp Ocakları korsanları ile Afrika kıyılarındaki köle tüccarlarına karşı yürütülen polis faaliyetleri etraflıca anlatılıyor. Dünya Savaş Tarihi: İmparatorluklar Çağı, çağın savaş, silah ve taktiklerini tasvir eden özel olarak hazırlanmış renkli ve siyah beyaz çizimler eşliğinde, ‒ Sömürgeci güçlerin renkli orduları, Habeş imparatorları ve topçeker filotillaları gibi ‒ düşmanları karşısında zafere ulaşan orduların kullandığı yöntemleri ve diğer orduların neden bu denli başarılı olamadıklarını bütün ayrıntılarıyla betimliyor. Bu kitap, imparatorluklar çağının destansı askeri seferlerine ilgi duyanların en sıkı dostlarından biri olacaktır.
555.00 ₺ -
Yeni Başlayanlar İçin Metafizik
şairin kaderi şiiridir / ve işini iyi yapanların kaderi / kendilerine yazdırılır. Modern şiirin sınırlarını genişleten Cahit Koytak şiiri, bu kez Yeni Başlayanlar İçin Metafizik başlığı altında hakikatin özünü, varlığın ruhunu keşfe çağırıyor okuru. Kainatı şiir gören, şiir bilen, şiire dönüştüren bir şairden; aklın ve ruhun yaralarını saracak, soruları çoğaltıp cevapları sağaltacak bir kitap. Hangi kitabı okurken, ruhun, Çeşmenin önündeki kap gibi Tanrıyla dolup taşıyor – ya da Yağmurun altında kül gibi Sevgiden ve erinçten eriyip akıyorsa, Korkma, oku o kitabı, Korkma, o kitap sana indirildi. Cahit Koytak “Başka bir yaşam kültürü içinde gördükleri için Cahit Koytak'ın şiirlerine uzak duranlar, yaşayan bir büyük şairi tanımamış olurlar.” Semih Gümüş “‘Yüzyılın’ demek belki aceleci olur, ama onyılların en önemli şiir kitabı olduğu duygusuna kapıldım.” Sevan Nişanyan “Koytak’ın şiirlerini tehlikeli ustalık ürünleri olarak görüyorum. Koytak’ın şiirlerini el yazısı olarak değil, aynı zamanda alın yazısı olarak yazdığını da düşünüyorum. Bu onun nasıl bir vicdana sahip olduğunun gösteriyor. Sadece kendi dünyasını değil, farklı dünyaların şiirlerini kaleme alıyor.” Haydar Ergülen
37.00 ₺ -
Alışverişkolik
Alışverişkolik misiniz? Alışverişkolik olmak; ilk anda insana keyif veren ama arkasından suçluluk hissini davet eden bir alışkanlık, belki de bir tür bağımlılık. Peki neden son yıllarda alışverişe bu kadar bağımlı hale geldik? Psikiyatri Uzmanı Dr. Barış Önen Ünsalver, sürekli tüketimin pompalandığı bir zamanda bizi alışverişe bu kadar tutkun hale getiren psikolojik sebepleri, kişilik tipleriyle alışveriş arasındaki ilişkiyi, alışverişkolik tiplerini, aşırı alışveriş davranışına eşlik eden psikiyatrik durumları ve alışveriş yapma güdüsünü nasıl dizginleyebileceğimizi yazdı. “Acaba bu ayakkabıya da ihtiyacım var mı?” demeden önce bu kitaba bir göz atmalı.
24.05 ₺ -
Yitip Giden İstanbul Kaybolan Mirasın Peşinde
Şehr-i İstanbul, tarihsel süreç içinde pek çok olay yaşamış, devrilen imparatorluklara sahne olmuş önemli bir yerleşim yeridir. Her şehrin bir ruhu olduğu söylenir ki bu durum İstanbul için de fazlasıyla geçerlidir. Mimar Sinan gibi büyük bir ustanın eserleri ile süslediği İstanbul, ne yazık ki yakın zamanda yıkımlara sahne olmuş, pek çok güzelliğini kaybetmiştir. Bu semtlerin başında Aksaray, Laleli, Bayezid, Tarlabaşı ve Beyoğlu gibi muhitlerin gelmesi ise, meselenin vahametini daha da büyük hale getirmiştir. Şehir tarihçisi Önder Kaya bir zamanlar İstanbul'un en güzel köşelerinde yer alan, içleri cıvıl cıvıl olan ama tarihe, bilgisizliğe, beceriksizliğe yenik düşmüş mimari eserlerin peşine düşüyor... Bir kısmı, yazarın baskısı tükenmiş olan “Yarim İstanbul” kitabında yer alan yazılarda birbirinden önemli tarihi eserler ele alınıyor: Ahi Çelebi Camii, Aya Poliektos Kilisesi, Fatih Medreseleri, Acemoğlu Hamamı, Şehzade Aşhanesi, Amcazade Yalısı, Cellat Mezarlığı, Revani Çelebi Camii, Darüşşafaka, Ayastefanos Anıtı, Bayezid Yangın Kulesi, Ayaspaşa Mezarlığı… İstanbul’un kaybolan önemli yapılarının, unutulan kıymetli mirasın hikayesi akıcı bir şekilde dile geliyor.. Yitip Giden İstanbul'u merak edenlerin kaçırmaması gereken bir kitap...
11.31 ₺ -
Kazım Karabekir′in Gözüyle Yakın Tarihimiz
"19 Nisan 1919’da Trabzon’a çıktım…" Kazım Karabekir Paşa İstiklal Savaşı'nın bugüne kadar göz ardı edilen, gösterilmeyen, yazılmayan taraflarını inceliyor. Tarihe yeni bir gözle bakmak isteyenler için muhteşem bir araştırma... İnkılap tarihlerimizin neden “Tarih” sıfatını hak etmediğini anlamak için Kâzım Karabekir Paşa’nın hayatına bakmak yeterli olacaktır. Sadece bir kaç fersiz cümlede geçer ismi. Resmi bile son yıllara kadar ders kitaplarında hemen hiç yer almazdı. Hatta bazılarına kalırsa “rejim düşmanı, Hilafetçi ve hain”di. İyi ama ne yapmıştı Paşa bu hakaretleri hak etmek için? Karabekir Paşa’nın askeri ve siyasi hayatında haksızlıklara uğraması yetmiyormuş gibi, tarih kitaplarından da emekleri silinmişti. Doğu Cephesi’nde zafer üstüne zafer kazanarak makûs talihimizi yenen Paşa, Sevr’i yırtan ilk antlaşmanın altına imza atmıştı. Savaş sonunda adına “Şark Arslanı” diye posterler basılıyor, özellikle Doğu’da savaşın gerçek kahramanı sayılıyor, adı efsaneleşiyordu. Ne olduysa savaş sonunda oldu ve Karabekir önce ordudan uzaklaştırıldı, derken Meclis’te mücadele ederken görüldü, sonra partisi kapatıldı ve ertesi yıl İstiklal Mahkemesi’nde idamla yargılandı. Gözetim altında tam 13 yılını geçirdi. İstiklal Savaşı’nı birlikte başlattığı ve en zayıf anında “Emrinizdeyim Paşam” diye desteklediği Mustafa Kemal Paşa ve çevresine eserleriyle muhalefet etti. İstiklal Savaşı’nı kardeşlik duygularıyla bağlı bir kadroyla vermiştik. Ancak asıl savaş bundan sonra başlamış, iktidar rüzgârı, İstiklal Savaşı’nın İlk Beş’inden 4’ünü idam sehpasının önüne fırlatmıştı. Suçları neydi? Muhalefet etmek. Peki savaşı esaretten kurtulmak için yapmamışlar mıydı? Şimdi de hem kendi haklarını, hem de milletin haklarını savundukları için darağaçlarının gölgesinde bir hayata mahkûm ediliyorlardı. İşte herkesin sustuğu bir zamanda Karabekir tek başına muhalefet bayrağını açtı ve basının önüne çıktı. İstiklal Savaşı’nı sanki sadece Mustafa Kemal Paşa yapmış gibi anlatılıyordu. Oysa Karabekir Paşa diyordu ki: “Onu Anadolu’ya gelmeye ben ikna ettim. Hatta bir ay önce, 19 Nisan 1919’da Trabzon’a çıktım…” MUSTAFA ARMAĞAN, Karabekir’in 1918-1922 dönemini kendi ağzından aktarıyor. Yıllardır susturulmuş olan Paşa’yı konuşturuyor. Onun gözüyle tarihimizi sarsan 4 yılın hikâyesini yazıyor. Konuşan ne de olsa bir kahramandır. Kahraman olmayanlara düşen ise onu saygıyla dinlemektir, diyor.
11.31 ₺ -
Defterimden Portreler
TARİHTEN... SEZAR, İMPARATOR AUGUSTUS, FATİH SULTAN MEHMED, YAVUZ SULTAN SELİM, V. ŞARL, KANUNİ VE HÜRREM, MİMAR SİNAN, EVLİYA ÇELEBİ, BEETHOVEN, KÖSEM SULTAN, III. SELİM, ÇARİÇE II. KATERİNA, KAVALALI MEHMET ALİ PAŞA, TOLSTOY, PUŞKİN, II. ABDÜLHAMİD... GÜNÜMÜZDEN... LATİFE HANIM, KAZIM KARABEKİR, OSMAN ERTUĞRUL EFENDİ, NESLİŞAH SULTAN, MEHMED AKİF ERSOY, BÜLENT ECEVİT, CEMİL MERİÇ, HALİL İNALCIK, İSMAİL CEM, RECEP YAZICIOĞLU, YAHYA KEMAL, ATTİLÂ İLHAN, HÜSEYİN HATEMİ, YILMAZ ÖZTUNA, REŞAD EKREM KOÇU, IRENE MELIKOFF, OKTAY ASLANAPA, ÖZDEMİR İNCE, SUREYYA FARUKİ... Türkiye'nin önde gelen tarihçilerinden İlber Ortaylı bu sefer defterini okurlarıyla paylaşıyor. Okuduklarını, tanıdıklarını, hocalarını kendi gözünden okuyucularıyla paylaşıyor. Tarihe yön veren kişiler, günümüzün tanınan, tartışılan, konuşulan isimleri Ortaylı'nın kaleminden yeniden canlanıyor. "Her zaman portre kaleme almayı sevdim. Portre çizmek başlı başına bir sanattır. Ayrıntılı bilgilerle çizilen büyük tarihi portreler bizde mevcut değil. Sebebi açık, sanatçı değiliz. Bir tarihi kişiliği çizmek için her şeyden evvel edebiyatçı olmak, öyle bir gelenekten gelmek lazım. Bu nedenle benim girişimim bir eskizdir, okuyucunun tepkisini ve ilgisini bekliyorum." İLBER ORTAYLI
129.50 ₺ -
Selçukluların Haçlılarla İmtihanı
“Salâhaddin sağ olduğu ve Müslümanlar arasında birlik ve beraberlik bulunduğu müddetçe Kudüs’ü muhasara etmek mümkün değildir.” İngiltere Kralı Aslan Yürekli Richard Müslümanların bu gazâdan duydukları sevinç bizim aramızdaki ihtilâf sebebi ile kedere dönmesin. Kinimi söndürmek için düşmanları Müslümanlara güldürecek bir yolu elbette tercih etmem.” Sökmen “Beni vuran bu ok, bütün Müslümanlara isabet eden bir musibettir.” Belek Gazi “Allah’a yemin olsun ki, şahsım ve İslâm’ın intikamını almadıkça çardak altında gölgelenmeyeceğim.” el-Melikü’l-Âdil Sultan Nureddin Mahmud b. Zengî Kudüs’ün Müslümanların elinde olması bahanesiyle ama aslında büyük bir ekonomik yıkım içerisinde bulunan Hristiyan Avrupa’ya yeni ekonomik çıkarlar sağlamak amacıyla organize edilen Haçlı Seferleri 1096 yılından itibaren pek çok kez düzenlenmiştir. Bu seferler İslâm dünyasında birçok olumsuzluğun yaşanmasına neden olmuştur. Bu bağlamda, Selçukluların Haçlılarla İmtihanı kitabında 1096 yılında başlayan bu Haçlı Seferlerinin günümüzde de farklı şekillerde devam ettiğini söyleyen Muharrem Kesik, bugün yaşananları anlayabilmek için bu seferlerin başlangıç hikâyesini iyi bilmek gerektiğini vurgulamaktadır. Kesik, bu çalışmasıyla bin yıllık Hilal ile Haç’ın mücadelesiyle birlikte, Sultan I. Kılıçarslan’dan Sultan I. Mesud’a, Danişmend Gazi’den Nureddin Zengî ve Selahaddin Eyyûbî’ye kadar adları unutulmuş kahramanların hikâyelerini tarihin tozlu sayfalarından çekip gün yüzüne çıkarmaktadır. Bu kitapta şanlı tarihimizin gerçek kahramanlarının hikâyesini bulacaksınız…
240.50 ₺ -
Leyla Yokuşu
Farklı inançlara sahip kalplerin ortak gönüllerde buluşmasının hikâyesi bu… Bambaşka dünyalara ait insanların kesişen kaderleri… Gerçek huzurun ve aşkın peşinde beşerî aşkın manevi aşkla karşı karşıya gelmesi… Yıllara yayılan hazin bir ayrılık hikâyesi ve arayış içindeki kalplerin İslam’la tanışmasına vesile olan olaylar… Elliyi aşkın eseriyle Türk edebiyatının en üretken yazarları arasında yer alan Ahmed Günbay Yıldız, Leyla Yokuşu’nda farklı dünyalara ait insanların aşkın peşinde kesişen yollarının zorluklarını anlatıyor. Aşka, hayata ve inanca dair sorularla dolu etkileyici bir roman: Leyla Yokuşu…
199.80 ₺ -
Bilinçli Aile Olmak
Evlilik öncesinde veya aile içi iletişimde yaşadıklarınız her zaman tozpembe olmayabilir. Önemli olan, çözüm bekleyen sorunlara nasıl yaklaştığınızdır. Problemleri çözmeye yönelik tavrınız, dünyayı size ve ailenize dar eden sıkıntıları bir anda uzun vadeli mutluluğunuz için fırsata dönüştürebilir. Kitaplarıyla yüz binlerce okura aile içi iletişim konusunda pratik ipuçları sunan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kendinizi ve muhatabınızı daha iyi tanımanız için testlerle başlattığı “Bilinçli Aile” olma yolcuğunuzu, hayatın her aşamasından örnek olaylar ve çözüm önerileriyle destekliyor. Aile içi iletişimde “fırsat eğitimi” kavramını okuyucularıyla paylaşıyor. Bilinçli Aile Olmak, başından sonuna kolay okunabilir bölümler ve elektronik afişlerle desteklenen somut önerilerle, her zaman mutlu çiftler ve huzurlu aileler için…
177.60 ₺ -
Bilinçli Genç Olmak
Dünya değişiyor. Diğer gençler gibi, sen de ailenden çok daha farklı bakabiliyorsun dünyaya… Ebeveynlerin ve öğretmenlerinle ufak tefek tartışmalar yaşaman çok normal. Özgür olmak istemen, gelecek hakkında kaygılanman, teknolojiye kolayca adapte olman gayet doğal… Çünkü anlaşılmaya ve anlamaya ihtiyaç duyuyorsun. Seni duyuyorum ve seni gerçekten anlıyorum… Ben, Prof. Dr. Nevzat Tarhan. Bu kitabı sana nasihat vermek için yazmadım. Bir dostunun, yol arkadaşının tavsiyeleri olarak görebilirsin yazdıklarımı. Sorunlarını arkanda bırakabilmen, hayata sevgi ve güvenle bakabilmen, yani gençliğinin tadına bilinçli şekilde varabilmen için tüm söylediklerim. Senin çok akıcı bulacağından emin olduğum bu kitabı, ebeveynlerin ve öğretmenlerin de – seni daha iyi anlamak istediklerinde – rahatlıkla açıp okuyabilecekler… Böylece belki de senin söyleyemediklerini de okuyabilir, seni daha iyi anlamaya çalışabilirler… Belki onlara sen tavsiye edersin, kim bilir? Genç dostum… Emin ol, önünde hayal ettiğinden çok daha güzel, umut dolu bir gelecek var… Hadi, oku ve tadını çıkarmak için, gençliğinin bilincine var…
136.90 ₺ -
Kuranın Kalbine Yolculuk
Kur’an; Aziz olan izzet sahibi, Rahîm olan rahmet sahibi Allah’ın indirdiği hikmet yüklü bir kitaptır. Kur’an; bir hakikat çağrısı, bir hidayet rehberidir. Bu kitap Allah’ın sesidir, nefesidir; Allah’ın kelamıdır. İnsan, Kur’an’la ne kadar iç içe girerse Allah’ın sesini, nefesini, soluğunu o kadar içinde, iliklerinde hisseder. O soluk insanı pişirir; olgunlaştırır… Kur’an; arayış içindeki insanı esfel-i safilinden, bataklığın dibinden alıp Allah’ın rızasının istikametine sevk etmek için indirilmiş bir kitaptır. Kur’an hatırlatır… İnsanın fıtratından gelen devasa sorulara, arayışlarına cevap verir. İnsanın ruhuna, benliğinin derinliklerine hitap eder. Yeter ki insan içindeki o sese kulak verebilsin. Kur’an Peygamberimizin kalbine inmiştir; şahsiyetine ve benliğine inmiştir. Onu yemesiyle, içmesiyle, oturmasıyla, kalkmasıyla yaşayan Kur’an yapmıştır. Kur’an müminin de kalbine inmeli çünkü kalp, insanın şahsiyetinin, karakterinin, benliğinin merkezi ve başkentidir. Yasin Pişgin, Yasin Suresi tefsiri olarak hazırlanan Kur’an’ın Kalbine Yolculuk’ta Kur’an’dan mü’minin kalbine; mü’minin kalbinden Refîk-i A’lâ’ya uzanan yola işaret ediyor. Kur’an’ın Kalbine Yolculuk bu yolda gidenleri Kur’an’ın derinliklerine daldırıyor. Ta ki Kur’an’ın sırları gönüllere aşikar olsun.
203.50 ₺ -
Çocuklarımıza Peygamberimizi Nasıl Anlatalım
O’nun hakkında onlarca kitap okumuşuzdur şimdiye kadar. Adını onlarca kez ibadetlerimizde ve dualarımızda zikretmişizdir gün içerisinde. Yaptıklarını ve söylediklerini uygulayabilmek için sarf ettiğimiz çaba ise hiç gözümüze görünmez. Her şey ama her şey insanların en güzeline, en iyisine biraz daha yaklaşabilmek, gül kokusunu biraz daha hissedebilmek için… Peki ama biz bu kadar Peygamber sevgisi ile doluyken ve O’nun yolunda ilerlemek için gayret ederken çocuklarımızı nasıl dahil edeceğiz bu kutsal havaya? O’nun huzur veren gül kokusunu nasıl sindireceğiz evimizin odalarına? “Biliyor musun yavrum, Peygamberimiz seni çok seviyor,” deyince çocuğumuzun tarif edilemez bir mutluluk yaşamasını, bunun ne demek olduğunu anlamasını nasıl sağlayacağız? Eğitimciler ve ebeveynler bütün bu soruların cevabını ve daha fazlasını siyer ödüllü yazar Salih Suruç’un sımsıcak anlatımı ve Kudret Eren Yavuz’un pedagojik danışmanlığı ile kaleme alınan Çocuklarımıza Peygamberimizi Nasıl Anlatalım‘da bulabilirler. Var mısınız, Peygamberimizi geleceğe taşıyan zincirin kuvvetli bir halkası olup gül kokulu çocuklar yetiştirmeye?
177.60 ₺ -
Cezasız Eğitim 2
Çocuk bir türlü söz dinlemiyor, kardeşine kötü davranıyorsa… Ödevini yapmıyor, okuldan sürekli şikâyet geliyorsa… Aile içindeki sorumluluklarını yerine getirmiyor, yetişkinlere saygısızlık yapıyorsa… “Bu davranışların karşılığını görmeli,” deyip cezalandırmalı mı? Yoksa “Artık baş edemiyorum,” diye ilaca mı başlamalı? Kızarak, azarlayarak, ceza vererek çocuğun davranışları düzeltilebilir mi? Yoksa ceza, yetişkinin çaresizlik gösterisi midir? Evet, ceza bir eğitim aracı değil, bir aşağılama davranışıdır… Cezasız Eğitim kitabında çocukla çatışmanın onun kişilik gelişimini nasıl etkilediğini, tepkisel hale getirdiğini, öfke kontrolünü bozduğunu… Cezanın kısa vadede işe yarasa da uzun vadede çocuğa değersizlik hissi yaşattığını ayrıntılarıyla anlattık. Peki, kızmadan, ceza vermeden çocuk eğitimi olur mu? Olursa nasıl olur? Cezasız Eğitim 2’de işte bu soruların cevabını aradık. Pedagog Adem Güneş, Cezasız Eğitim 2‘de ‘öğrenme’ yerine, ‘edinmeyi’ tarif etti. Edinebilmek için ‘merak-heves-istek’ üçlüsünün önemini anlattı. ‘Kalıcı Öğrenmenin Üç Derinlik Boyutu’na değindi. Çocuğun kişilik gelişimini önemseyen anne babalar ve eğitimcilerin bakış açısını değiştirecek bir kitap…
203.50 ₺ -
Ergenekon Fay Hattında Erzincan
Türkiye tarihinde ilk defa, özel yetkili bir savcı; bir ilin başsavcısını, MİT bölge müdürünü ve jandarma komutanını tutuklama talebiyle gözaltına aldırdı. Gözaltına alınan devlet görevlileri Ergenekon terör örgütüne üyelikle suçlanıyorlardı. Üst üste yapılan bu operasyonlar sonucu ülke ayağa kalktı. Türkiye’nin gözü kulağı, geçmişte yaşadığı depremlerle ve Başbağlar katliamıyla anılan Erzincan’a çevrilmişti. Erzincan bir kez daha fay hattının merkezindeydi. Ancak bu kez yaşanan Ergenekon depremi, ülkeyi ikiye böldü. Operasyonu başlatan Savcı Osman Şanal HSYK tarafından görevden alındı. Yargı, eleştiri oklarının hedefi haline geldi ve 12 Eylül referandumuna gidildi. Elinizdeki kitap, anayasayı değiştiren şehir Erzincan’da gazetecilik yapan, yaşanan süreçte altına imzasını attığı haberlerle gündemi sarsan Kemal Özdemir’in sıcak takibi sonucu ortaya çıktı. Başsavcı Cihaner, Emniyet mensuplarına makamında neden direndi? Gizli sorgu odasına neden ihtiyaç duydu? Cemaatlere ait soruşturma dosyasını neden kasasında saklıyordu? İlhan Cihaner cezaevinden firar etti mi? Cezaevine sokulmaya çalışılan sim kartla kimlerle görüşecekti? Savcı Şanal’a gönderilen tehdit mektubunun arkasında kimler vardı? Şanal arama için gittiği 3.Ordu’da neler yaşadı? 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk’in ifadesi adliyeye gelmeden nasıl servis edildi? Dokuz askerimizin göz göre göre şehit olmasında hangi jandarma komutanının ihmali vardı? Jandarma komutanı kimden aldığı emirleri yerine getirmişti? PKK kimlik kartlarının Ergenekon sanıklarının yatak odalarında ne işi vardı? Üst düzey MİT görevlileri operasyondan önce Osman Şanal’ı neden ziyaret etti? MİT personeli cezaevindeyken dışarıyla nasıl haberleşiyordu? CHP milletvekilleri tanık ifadelerini değiştirmek için hangi yollara başvurdu? Erzincan’daki cemevi neden hedefteydi? Ergenekon Emniyet’e nasıl tuzak kurdu? Göyne Barajı’ndan çıkan bombalar kimlere aitti? Cihaner’in vedasında neden hiçbir meslektaşı yoktu? Bu soruların ve daha birçok sorunun cevabı bu kitapta!
9.25 ₺ -
Mesnevi Öyküleri
Tasavvufî kodları henüz yeterince çözemeyen, ince mecazları, kimi zaman özellikle gizlenmiş detayları kavrayamayan gençler için Mesnevi Öyküleri, sonsuz bir okyanusa uzanan iskele niteliğinde. Yorulmadan okunacak, keyif alınacak her Mesnevi öyküsü, aslında bir insanlık dersi taşıyor. Her öykü, daha kapsamlı düşüncelerin kavranabilmesi için okurunun zihnini harekete geçiriyor. Bu öyküleri okuyup anlayan genç, bir bakıma kendini işte o okyanusun, asıl Mesnevi’nin kapısından girmeye hazırlamış demektir. Öyleyse Mesnevi Öyküleri, asıl Mesnevi’ye adım atabilmenin bir vizesi olarak da kabul edilebilir. Ne duruyorsun, bilgelik seni çağırıyor!
4.11 ₺ -
Biraz Hiperaktifiz Galiba
Yerinde duramayan kıpır kıpır çocuklar, onlara tahammül etmeye çalışarak başarılı olacakları günü iple çeken anne babalar Hiperaktivite, dikkat eksikliği ve öğrenme güçlüğünün kıskacında kalan çocuklar büyük bir ümitle kendilerini anlayacak ve sıkıntılarına çare olacak büyüklere ulaşmak istiyorlar. Psikolojik Danışman M. Kemal Hayta Biraz Hiperaktifiz Galiba ile DEHB ve öğrenme güçlüğü çeken çocukların hem ev hem de okul hayatlarını göz önünde bulundurarak bu konuda sıkıntı yaşayan ebeveynlere rehberlik ediyor.
22.20 ₺ -
Maya
Son olarak "Ateş ve Bahçe" isimli romanı ile okurlarıyla buluşan Leylâ İpekçi'nin yayımlanmış ilk romanı, yeniden... Milliyet Sanat Dergisinin "İlk Kitap, İlk Baskı" ödülünün sahibi. İlk baskısı Mart 1998'de yapılmış kitap, Ağustos 1998'de beşinci baskısına ulaşmış. Şu anda piyasada baskısı bulunmayan kitabın bazı internet portallarında "aranan kitap" olarak anıldığını söylemek mümkün.Bir küçük kızın gözünden , çarpıcı bir hikâye anlatıyor Leyla İpekçi romanında. Annesini, babasını, onlarla kurduğu ilişkiyi, çocukluktan ergenliğe geçiş sürecini hem saf, kırılgan bir çocuk duyuşuyla hem de başkaldıran, sorgulayan bir ilk genç edasıyla.
6.85 ₺ -
Osmanlı Klasik Çağında Hanedan
Osmanlı Klasik Çağı Serisi tamamlanıyor. Kısa sürede büyük beğeni toplayan ve üniversitelerde ders kitabı olan Osmanlı Klasik Çağında Siyaset ile Osmanlı Klasik Çağında Savaş kitaplarından sonra birçok kitaba ve belgesele danışmanlık eden Prof. Dr. Feridun Emecen, Osmanlı Klasik Çağında Devlet ve Hanedan kitabıyla seriyi tamamlıyor. Son günlerde tartışılan Osmanlı Padişahlarını, Osmanlı'da Harem'i, Osmanlı İmparatorluğu'nun dış politikasını, sömürgeci devletlerden farkını bilimsel ve akıcı bir şekilde kaleme alan Emecen ayrıca Kanuni Sultan Süleyman dönemine kitabında geniş yer ayırıyor. Bu kitap tarihçiler tarafından çok tartışılacak...
20.56 ₺ -
Milleti Sadıkada İsyan
Türkiye'de ilk defa yayınlanan Ermeni İsyancılarının mektuplarıyla Ermeni Meselesi'ne farklı bir bakışİSYAN/Ermeni Komitelerinin Mektupları 1878-1923 yıllarına ait Başbakanlık Osmanlı Arşivinden seçilmiş 100 mektuptan oluşmaktadır.Mektuplarda Ermeni komitelerinin terör eylemlerine dair her türlü bilgi vardır. İngiltere, Fransa gibi devletlerden istenen yardımlar, isyan için yapılan hazırlıklar, şiddet eylemlerine yönelik çalışmaların hepsi mektuplarda ayan beyan gözükmektedir.Prof. Dr. Haluk Selvi'nin hazırladığı kitap alanında bir ilktir.
203.50 ₺ -
1915 Osmanlı Ermenilerine Ne Oldu
ABD'nin önde gelen tarihçilerinden Prof. Dr. Guenter Lewy kaleme aldığı, Ermeni lobisinin yayınlanmasına engel olmak için yoğun gayretler sarf ettiği, yayınlandığı zaman büyük tartışmalar çıkartan, hakkında davalar açılan kitabı artık Türkçede. Yıllardır çarpıtılmış şekilde sunulan Ermeni meselesi'ni yeni bilgilerle okumak, 1915'te neler olduğunu anlamak istiyorsanız bu kitabı mutlaka okuyun!
277.50 ₺ -
Yaşayan Kur′an Hazreti Peygamber
“Hz. Peygamber(asm) kimdir?” sorusuna verilebilecek en isabetli cevap, “O Yaşayan Kur’an’dır…” olacaktır. Yaşayan Kur’an’ı(asm) rehber edinmenin yolu, onu Kur’an ölçeğinde Misyonu, Vizyonu ve Aksiyonuyla tanımaktan geçer. Hz. Peygamberin(asm) sünnetinin kıymet ve değerini tespit amacına yönelik olarak hazırlanan bu çalışmanın en can alıcı noktası, Hz. Peygamberin(asm) şahsiyetini ve onun sünnetini Kur’ân’ın bütünüyle temellendirme gayreti; Hz. Peygamberin(asm) Kur’ân nezdindeki konumunu, yetki ve sorumluluğunu açığa kavuşturma çabasıdır. Prof. Dr. Ali Akyüz’ün Hz. Peygamberin(asm) Misyonu, Vizyonu ve Aksiyonunu baz alarak kaleme aldığı “114 KOD”dan sonra “Yaşayan Kur’an” da dipdiri bir peygamber bilinci ve sevdasıyla hayatını tatlandırmak isteyenler için bir başucu kitabı niteliğinde…
10.28 ₺ -
Bağımlılık Sanal veya Gerçek
Prof. Dr. Nevzat Tarhan ve Uzman Dr. Serdar Nurmedov’dan çağımızın en mühim problemlerinden biri olan bağımlılık konusunda en yeni bilimsel gelişmeler ışığında hazırlanmış bir kitap. Bağımlılığı “tedavisi olan bir beyin hastalığı” olarak niteleyen Tarhan, konuyu sebepleri, koruyucu faktörleri ve her geçen gün gelişen tedavi yöntemleriyle etraflı bir biçimde inceliyor. Nurmedov’un katkısıyla sadece alkol ve madde bağımlılığı değil, gerçek veya sanal her türden bağımlılığın gelişim seyri ve tedavi aşaması detaylı olarak ele alınıyor. Kitabın sonuna eklenen anket ve ölçekler okuyucunun “bağımlılık”la kendisi arasındaki mesafe konusunda içgörü kazanmasını sağlıyor. Bugün neredeyse hepimizin hayatının bir parçası haline gelen bilgisayar oyunları ve sanal paylaşım sitelerinin yanı sıra, alışveriş ve istifleme çılgınlığı ve kumar bağımlılığı da kitabın esaslı uyarılarda bulunduğu konular arasında yer alıyor.
259.00 ₺ -
Erken Modern Çağ / Dünya Savaş Tarihi 2 (1500-1763) Ciltli
“Olağanüstü… Mükemmel yapılmış bir tarih araştırması ve en önemli savaşların ustalıkla hazırlanmış görselleri bir arada.” New York Times Birçok dile çevrilen, uzman tarihçiler tarafından hazırlanan, Türkiye'de ilk defa özel çizim renkli, üç boyutlu savaş haritalarıyla, illüstrasyonlarla tarihin bir araya geldiği DÜNYA SAVAŞ TARİHİ dizisi devam ediyor. Erken Modern Çağ, 1500’den 1763’e Asya, Avrupa ve Amerika’da geçerli muharebe yöntemlerini anlatıyor. Kitap, hafif ateşli silahların gitgide savaş meydanlarını ele geçirdiği bir çağda mücadeleyi kazanabilmek için gerek duyulan eşsiz taktikleri inceleyip, savaş sanatında, bir bakıma ne kadar az şeyin değiştiğini gözler önüne seriyor. Beş bölümden oluşan kitabın ilk bölümü, erken modern dönem orduların bireysel unsurları olan piyade ve süvarileri, bunların giydiği ve kullandığı teçhizatı ve işbirliği içinde nasıl harp ettiklerini inceliyor. İkinci bölümde, teknolojik gelişme ve barutun doğurduğu değişimleri ve mızraklı piyadenin yerini gün geçtikçe iyi talimli tüfekli askerlere bıraktığı savaş meydanlarının bu değişimlerden nasıl etkilendiğini ele alıyor. Osmanlı askerleri bu bölümde inceleniyor. Marlborough dükünün Blenheim Zaferi’ni (1704) ve Rossbach’taki (1757) Prusya Zaferi’ni sahneye taşıyan üçüncü bölüm, generalliğin ne olduğunu ve muharebenin başında birlikleri doğru yerleştirmenin hayatî önemini tartışıyor. Kitabın dördüncü bölümü, ağır kuşatma topları ve hücum metrislerinin yanı sıra, en ileri istihkâmlara karşı girişilen kuşatma harekâtlarında kullanılan özel teknik ve araç gereçlere yer veriyor. Tarih boyunca yaşanan en kanlı savaşlardan biri olarak gösterilen, Kanuni Sultan Süleyman devrinin en büyük kuşatmalarından, Hospitalier Şövalyeleri ile Osmanlı leventlerini karşı karşıya getiren Malta Kuşatması (1565) ve Kara Mustafa Paşa komutasındaki Osmanlılar’ın büyük bir titizlikle hazırlandıkları ama istedikleri sonucu alamadıkları II. Viyana Kuşatması (1683) bu bölümde yer alıyor. Son bölüm, deniz savaşlarını enine boyuna, askerlerin yanlarında taşıdığı silahlarla savaştığı gemilerden İnebahtı’daki (1571) Osmanlı-Haçlı mücadelesi ve İspanyol donanmasının Downs’ta (1639) kendinden daha ufak, daha hızlı ve daha gözü pek bir Felemenk filosu tarafından imha edilmesine kadar geniş bir yelpazede irdeliyor. Dünya Savaş Tarihi 2: Erken Modern Çağ, çağın savaş, silah ve taktiklerini tasvir eden özel olarak hazırlanmış renkli ve siyah beyaz çizimler eşliğinde, ‒ Osmanlı’nın gözü kara yeniçerileri, Gustavus Adolphus’un İsveç ve Büyük Friedrich’in Prusya kuvvetleri gibi ‒ düşmanları karşısında zafere ulaşan orduların kullandığı yöntemleri ve diğer orduların neden bu denli başarılı olamadıklarını bütün ayrıntılarıyla betimliyor. Bu kitap, erken modern çağ askerî dünyasına ilgi duyanların en sıkı dostlarından biri olacaktır. Alanında uzmanlar tarafından hazırlanan bu kitapta bulacaklarınız… •Taktikler, savaş teknikleri, silahlar ve askeri gereçlerin siyah-beyaz ve renkli çizimlerle hikayeleri… •Tarihin akışını değiştiren 20 savaşın detaylı analizleri, öncesi-sonrası ve renkli haritalarla savaşların taktikleri; Malta Kuşatması, Viyana Kuşatması, İnebahtı Deniz Savaşı gibi OsmanlıTarihi’nin dönüm noktaları… •Kanuni Sultan Süleyman, Büyük Friedrich, Turgut Reis, Kara Mustafa Paşa, Kılıç Ali Paşa, Yedi Yıl Savaşları, İngiliz İç Savaşı, Haçlı Donanması, İspanyol Armadası, Hospitalier Şövalyeleri, Yeniçeriler vb. Erken Modern Çağ’a damga vurmuş kişiler, özel birlikler, olaylar… Yazarlar: Christer Jörgensen, Michael Pavkovic, Rob Rice, Frederick Schneid, Chris Scott
555.00 ₺ -
Vefa Apartmanı
‘Allah var. Büyük Allah var. Her şeyi görüyor, biliyor. Gördüğüne ve bildiğine inanıyorum. Gerisi laf u güzaf. Yapılacak tek şey tebessüm etmektir. Size mal mülk, servet bırakmadım. Yalnız, size, şerefli, namuslu, erkek bir ad bırakabildim. Hiçbir zaman başınız yere bakmayacaktır. Bununla müteselliyim, siz de bununla iftihar edeceksiniz.’ Tevfik İleri 24.9.1961, Kayseri Cezaevi Ulaştırma, Milli Eğitim ve Bayındırlık Bakanı olarak yıllarca başarıyla çalışmış, Adnan Menderes’in yakınında bir devre tanıklık etmiş, Yassıada'da yargılanıp idama mahkûm edilmiş bir bürokrat… İdam cezası ömür boyu hapse çevrilen, kanserin pençesinde kısa sürede mum gibi eriyen Tevfik İleri… Ailesine yalnız şerefli, namuslu bir ad bırakan Hemşinli Tevfik… Tevfik İleri’nin Hemşin’den Vefa Apartmanı’na uzanan hikâyesinde yalnız bir “adam”ın hayatı değil, bir ailenin, bir ülkenin tarihi gizleniyor satır aralarına. Çalışma hayatı boyunca tuttuğu günceler ile Yassıada ve Kayseri Cezaevi günlükleri, Tevfik İleri’nin şahsında bir dönemin tarihini anlatıyor.
12.34 ₺