-
Cezasız Eğitim 2
Çocuk bir türlü söz dinlemiyor, kardeşine kötü davranıyorsa… Ödevini yapmıyor, okuldan sürekli şikâyet geliyorsa… Aile içindeki sorumluluklarını yerine getirmiyor, yetişkinlere saygısızlık yapıyorsa… “Bu davranışların karşılığını görmeli,” deyip cezalandırmalı mı? Yoksa “Artık baş edemiyorum,” diye ilaca mı başlamalı? Kızarak, azarlayarak, ceza vererek çocuğun davranışları düzeltilebilir mi? Yoksa ceza, yetişkinin çaresizlik gösterisi midir? Evet, ceza bir eğitim aracı değil, bir aşağılama davranışıdır… Cezasız Eğitim kitabında çocukla çatışmanın onun kişilik gelişimini nasıl etkilediğini, tepkisel hale getirdiğini, öfke kontrolünü bozduğunu… Cezanın kısa vadede işe yarasa da uzun vadede çocuğa değersizlik hissi yaşattığını ayrıntılarıyla anlattık. Peki, kızmadan, ceza vermeden çocuk eğitimi olur mu? Olursa nasıl olur? Cezasız Eğitim 2’de işte bu soruların cevabını aradık. Pedagog Adem Güneş, Cezasız Eğitim 2‘de ‘öğrenme’ yerine, ‘edinmeyi’ tarif etti. Edinebilmek için ‘merak-heves-istek’ üçlüsünün önemini anlattı. ‘Kalıcı Öğrenmenin Üç Derinlik Boyutu’na değindi. Çocuğun kişilik gelişimini önemseyen anne babalar ve eğitimcilerin bakış açısını değiştirecek bir kitap…
185.00 ₺ -
Ergenekon Fay Hattında Erzincan
Türkiye tarihinde ilk defa, özel yetkili bir savcı; bir ilin başsavcısını, MİT bölge müdürünü ve jandarma komutanını tutuklama talebiyle gözaltına aldırdı. Gözaltına alınan devlet görevlileri Ergenekon terör örgütüne üyelikle suçlanıyorlardı. Üst üste yapılan bu operasyonlar sonucu ülke ayağa kalktı. Türkiye’nin gözü kulağı, geçmişte yaşadığı depremlerle ve Başbağlar katliamıyla anılan Erzincan’a çevrilmişti. Erzincan bir kez daha fay hattının merkezindeydi. Ancak bu kez yaşanan Ergenekon depremi, ülkeyi ikiye böldü. Operasyonu başlatan Savcı Osman Şanal HSYK tarafından görevden alındı. Yargı, eleştiri oklarının hedefi haline geldi ve 12 Eylül referandumuna gidildi. Elinizdeki kitap, anayasayı değiştiren şehir Erzincan’da gazetecilik yapan, yaşanan süreçte altına imzasını attığı haberlerle gündemi sarsan Kemal Özdemir’in sıcak takibi sonucu ortaya çıktı. Başsavcı Cihaner, Emniyet mensuplarına makamında neden direndi? Gizli sorgu odasına neden ihtiyaç duydu? Cemaatlere ait soruşturma dosyasını neden kasasında saklıyordu? İlhan Cihaner cezaevinden firar etti mi? Cezaevine sokulmaya çalışılan sim kartla kimlerle görüşecekti? Savcı Şanal’a gönderilen tehdit mektubunun arkasında kimler vardı? Şanal arama için gittiği 3.Ordu’da neler yaşadı? 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk’in ifadesi adliyeye gelmeden nasıl servis edildi? Dokuz askerimizin göz göre göre şehit olmasında hangi jandarma komutanının ihmali vardı? Jandarma komutanı kimden aldığı emirleri yerine getirmişti? PKK kimlik kartlarının Ergenekon sanıklarının yatak odalarında ne işi vardı? Üst düzey MİT görevlileri operasyondan önce Osman Şanal’ı neden ziyaret etti? MİT personeli cezaevindeyken dışarıyla nasıl haberleşiyordu? CHP milletvekilleri tanık ifadelerini değiştirmek için hangi yollara başvurdu? Erzincan’daki cemevi neden hedefteydi? Ergenekon Emniyet’e nasıl tuzak kurdu? Göyne Barajı’ndan çıkan bombalar kimlere aitti? Cihaner’in vedasında neden hiçbir meslektaşı yoktu? Bu soruların ve daha birçok sorunun cevabı bu kitapta!
9.25 ₺ -
Mesnevi Öyküleri
Tasavvufî kodları henüz yeterince çözemeyen, ince mecazları, kimi zaman özellikle gizlenmiş detayları kavrayamayan gençler için Mesnevi Öyküleri, sonsuz bir okyanusa uzanan iskele niteliğinde. Yorulmadan okunacak, keyif alınacak her Mesnevi öyküsü, aslında bir insanlık dersi taşıyor. Her öykü, daha kapsamlı düşüncelerin kavranabilmesi için okurunun zihnini harekete geçiriyor. Bu öyküleri okuyup anlayan genç, bir bakıma kendini işte o okyanusun, asıl Mesnevi’nin kapısından girmeye hazırlamış demektir. Öyleyse Mesnevi Öyküleri, asıl Mesnevi’ye adım atabilmenin bir vizesi olarak da kabul edilebilir. Ne duruyorsun, bilgelik seni çağırıyor!
4.11 ₺ -
Biraz Hiperaktifiz Galiba
Yerinde duramayan kıpır kıpır çocuklar, onlara tahammül etmeye çalışarak başarılı olacakları günü iple çeken anne babalar Hiperaktivite, dikkat eksikliği ve öğrenme güçlüğünün kıskacında kalan çocuklar büyük bir ümitle kendilerini anlayacak ve sıkıntılarına çare olacak büyüklere ulaşmak istiyorlar. Psikolojik Danışman M. Kemal Hayta Biraz Hiperaktifiz Galiba ile DEHB ve öğrenme güçlüğü çeken çocukların hem ev hem de okul hayatlarını göz önünde bulundurarak bu konuda sıkıntı yaşayan ebeveynlere rehberlik ediyor.
22.20 ₺ -
Maya
Son olarak "Ateş ve Bahçe" isimli romanı ile okurlarıyla buluşan Leylâ İpekçi'nin yayımlanmış ilk romanı, yeniden... Milliyet Sanat Dergisinin "İlk Kitap, İlk Baskı" ödülünün sahibi. İlk baskısı Mart 1998'de yapılmış kitap, Ağustos 1998'de beşinci baskısına ulaşmış. Şu anda piyasada baskısı bulunmayan kitabın bazı internet portallarında "aranan kitap" olarak anıldığını söylemek mümkün.Bir küçük kızın gözünden , çarpıcı bir hikâye anlatıyor Leyla İpekçi romanında. Annesini, babasını, onlarla kurduğu ilişkiyi, çocukluktan ergenliğe geçiş sürecini hem saf, kırılgan bir çocuk duyuşuyla hem de başkaldıran, sorgulayan bir ilk genç edasıyla.
6.85 ₺ -
Osmanlı Klasik Çağında Hanedan
Osmanlı Klasik Çağı Serisi tamamlanıyor. Kısa sürede büyük beğeni toplayan ve üniversitelerde ders kitabı olan Osmanlı Klasik Çağında Siyaset ile Osmanlı Klasik Çağında Savaş kitaplarından sonra birçok kitaba ve belgesele danışmanlık eden Prof. Dr. Feridun Emecen, Osmanlı Klasik Çağında Devlet ve Hanedan kitabıyla seriyi tamamlıyor. Son günlerde tartışılan Osmanlı Padişahlarını, Osmanlı'da Harem'i, Osmanlı İmparatorluğu'nun dış politikasını, sömürgeci devletlerden farkını bilimsel ve akıcı bir şekilde kaleme alan Emecen ayrıca Kanuni Sultan Süleyman dönemine kitabında geniş yer ayırıyor. Bu kitap tarihçiler tarafından çok tartışılacak...
20.56 ₺ -
Milleti Sadıkada İsyan
Türkiye'de ilk defa yayınlanan Ermeni İsyancılarının mektuplarıyla Ermeni Meselesi'ne farklı bir bakışİSYAN/Ermeni Komitelerinin Mektupları 1878-1923 yıllarına ait Başbakanlık Osmanlı Arşivinden seçilmiş 100 mektuptan oluşmaktadır.Mektuplarda Ermeni komitelerinin terör eylemlerine dair her türlü bilgi vardır. İngiltere, Fransa gibi devletlerden istenen yardımlar, isyan için yapılan hazırlıklar, şiddet eylemlerine yönelik çalışmaların hepsi mektuplarda ayan beyan gözükmektedir.Prof. Dr. Haluk Selvi'nin hazırladığı kitap alanında bir ilktir.
203.50 ₺ -
1915 Osmanlı Ermenilerine Ne Oldu
ABD'nin önde gelen tarihçilerinden Prof. Dr. Guenter Lewy kaleme aldığı, Ermeni lobisinin yayınlanmasına engel olmak için yoğun gayretler sarf ettiği, yayınlandığı zaman büyük tartışmalar çıkartan, hakkında davalar açılan kitabı artık Türkçede. Yıllardır çarpıtılmış şekilde sunulan Ermeni meselesi'ni yeni bilgilerle okumak, 1915'te neler olduğunu anlamak istiyorsanız bu kitabı mutlaka okuyun!
259.00 ₺ -
Yaşayan Kur′an Hazreti Peygamber
“Hz. Peygamber(asm) kimdir?” sorusuna verilebilecek en isabetli cevap, “O Yaşayan Kur’an’dır…” olacaktır. Yaşayan Kur’an’ı(asm) rehber edinmenin yolu, onu Kur’an ölçeğinde Misyonu, Vizyonu ve Aksiyonuyla tanımaktan geçer. Hz. Peygamberin(asm) sünnetinin kıymet ve değerini tespit amacına yönelik olarak hazırlanan bu çalışmanın en can alıcı noktası, Hz. Peygamberin(asm) şahsiyetini ve onun sünnetini Kur’ân’ın bütünüyle temellendirme gayreti; Hz. Peygamberin(asm) Kur’ân nezdindeki konumunu, yetki ve sorumluluğunu açığa kavuşturma çabasıdır. Prof. Dr. Ali Akyüz’ün Hz. Peygamberin(asm) Misyonu, Vizyonu ve Aksiyonunu baz alarak kaleme aldığı “114 KOD”dan sonra “Yaşayan Kur’an” da dipdiri bir peygamber bilinci ve sevdasıyla hayatını tatlandırmak isteyenler için bir başucu kitabı niteliğinde…
10.28 ₺ -
Bağımlılık Sanal veya Gerçek
Prof. Dr. Nevzat Tarhan ve Uzman Dr. Serdar Nurmedov’dan çağımızın en mühim problemlerinden biri olan bağımlılık konusunda en yeni bilimsel gelişmeler ışığında hazırlanmış bir kitap. Bağımlılığı “tedavisi olan bir beyin hastalığı” olarak niteleyen Tarhan, konuyu sebepleri, koruyucu faktörleri ve her geçen gün gelişen tedavi yöntemleriyle etraflı bir biçimde inceliyor. Nurmedov’un katkısıyla sadece alkol ve madde bağımlılığı değil, gerçek veya sanal her türden bağımlılığın gelişim seyri ve tedavi aşaması detaylı olarak ele alınıyor. Kitabın sonuna eklenen anket ve ölçekler okuyucunun “bağımlılık”la kendisi arasındaki mesafe konusunda içgörü kazanmasını sağlıyor. Bugün neredeyse hepimizin hayatının bir parçası haline gelen bilgisayar oyunları ve sanal paylaşım sitelerinin yanı sıra, alışveriş ve istifleme çılgınlığı ve kumar bağımlılığı da kitabın esaslı uyarılarda bulunduğu konular arasında yer alıyor.
222.00 ₺ -
Erken Modern Çağ / Dünya Savaş Tarihi 2 (1500-1763) Ciltli
“Olağanüstü… Mükemmel yapılmış bir tarih araştırması ve en önemli savaşların ustalıkla hazırlanmış görselleri bir arada.” New York Times Birçok dile çevrilen, uzman tarihçiler tarafından hazırlanan, Türkiye'de ilk defa özel çizim renkli, üç boyutlu savaş haritalarıyla, illüstrasyonlarla tarihin bir araya geldiği DÜNYA SAVAŞ TARİHİ dizisi devam ediyor. Erken Modern Çağ, 1500’den 1763’e Asya, Avrupa ve Amerika’da geçerli muharebe yöntemlerini anlatıyor. Kitap, hafif ateşli silahların gitgide savaş meydanlarını ele geçirdiği bir çağda mücadeleyi kazanabilmek için gerek duyulan eşsiz taktikleri inceleyip, savaş sanatında, bir bakıma ne kadar az şeyin değiştiğini gözler önüne seriyor. Beş bölümden oluşan kitabın ilk bölümü, erken modern dönem orduların bireysel unsurları olan piyade ve süvarileri, bunların giydiği ve kullandığı teçhizatı ve işbirliği içinde nasıl harp ettiklerini inceliyor. İkinci bölümde, teknolojik gelişme ve barutun doğurduğu değişimleri ve mızraklı piyadenin yerini gün geçtikçe iyi talimli tüfekli askerlere bıraktığı savaş meydanlarının bu değişimlerden nasıl etkilendiğini ele alıyor. Osmanlı askerleri bu bölümde inceleniyor. Marlborough dükünün Blenheim Zaferi’ni (1704) ve Rossbach’taki (1757) Prusya Zaferi’ni sahneye taşıyan üçüncü bölüm, generalliğin ne olduğunu ve muharebenin başında birlikleri doğru yerleştirmenin hayatî önemini tartışıyor. Kitabın dördüncü bölümü, ağır kuşatma topları ve hücum metrislerinin yanı sıra, en ileri istihkâmlara karşı girişilen kuşatma harekâtlarında kullanılan özel teknik ve araç gereçlere yer veriyor. Tarih boyunca yaşanan en kanlı savaşlardan biri olarak gösterilen, Kanuni Sultan Süleyman devrinin en büyük kuşatmalarından, Hospitalier Şövalyeleri ile Osmanlı leventlerini karşı karşıya getiren Malta Kuşatması (1565) ve Kara Mustafa Paşa komutasındaki Osmanlılar’ın büyük bir titizlikle hazırlandıkları ama istedikleri sonucu alamadıkları II. Viyana Kuşatması (1683) bu bölümde yer alıyor. Son bölüm, deniz savaşlarını enine boyuna, askerlerin yanlarında taşıdığı silahlarla savaştığı gemilerden İnebahtı’daki (1571) Osmanlı-Haçlı mücadelesi ve İspanyol donanmasının Downs’ta (1639) kendinden daha ufak, daha hızlı ve daha gözü pek bir Felemenk filosu tarafından imha edilmesine kadar geniş bir yelpazede irdeliyor. Dünya Savaş Tarihi 2: Erken Modern Çağ, çağın savaş, silah ve taktiklerini tasvir eden özel olarak hazırlanmış renkli ve siyah beyaz çizimler eşliğinde, ‒ Osmanlı’nın gözü kara yeniçerileri, Gustavus Adolphus’un İsveç ve Büyük Friedrich’in Prusya kuvvetleri gibi ‒ düşmanları karşısında zafere ulaşan orduların kullandığı yöntemleri ve diğer orduların neden bu denli başarılı olamadıklarını bütün ayrıntılarıyla betimliyor. Bu kitap, erken modern çağ askerî dünyasına ilgi duyanların en sıkı dostlarından biri olacaktır. Alanında uzmanlar tarafından hazırlanan bu kitapta bulacaklarınız… •Taktikler, savaş teknikleri, silahlar ve askeri gereçlerin siyah-beyaz ve renkli çizimlerle hikayeleri… •Tarihin akışını değiştiren 20 savaşın detaylı analizleri, öncesi-sonrası ve renkli haritalarla savaşların taktikleri; Malta Kuşatması, Viyana Kuşatması, İnebahtı Deniz Savaşı gibi OsmanlıTarihi’nin dönüm noktaları… •Kanuni Sultan Süleyman, Büyük Friedrich, Turgut Reis, Kara Mustafa Paşa, Kılıç Ali Paşa, Yedi Yıl Savaşları, İngiliz İç Savaşı, Haçlı Donanması, İspanyol Armadası, Hospitalier Şövalyeleri, Yeniçeriler vb. Erken Modern Çağ’a damga vurmuş kişiler, özel birlikler, olaylar… Yazarlar: Christer Jörgensen, Michael Pavkovic, Rob Rice, Frederick Schneid, Chris Scott
555.00 ₺ -
Vefa Apartmanı
‘Allah var. Büyük Allah var. Her şeyi görüyor, biliyor. Gördüğüne ve bildiğine inanıyorum. Gerisi laf u güzaf. Yapılacak tek şey tebessüm etmektir. Size mal mülk, servet bırakmadım. Yalnız, size, şerefli, namuslu, erkek bir ad bırakabildim. Hiçbir zaman başınız yere bakmayacaktır. Bununla müteselliyim, siz de bununla iftihar edeceksiniz.’ Tevfik İleri 24.9.1961, Kayseri Cezaevi Ulaştırma, Milli Eğitim ve Bayındırlık Bakanı olarak yıllarca başarıyla çalışmış, Adnan Menderes’in yakınında bir devre tanıklık etmiş, Yassıada'da yargılanıp idama mahkûm edilmiş bir bürokrat… İdam cezası ömür boyu hapse çevrilen, kanserin pençesinde kısa sürede mum gibi eriyen Tevfik İleri… Ailesine yalnız şerefli, namuslu bir ad bırakan Hemşinli Tevfik… Tevfik İleri’nin Hemşin’den Vefa Apartmanı’na uzanan hikâyesinde yalnız bir “adam”ın hayatı değil, bir ailenin, bir ülkenin tarihi gizleniyor satır aralarına. Çalışma hayatı boyunca tuttuğu günceler ile Yassıada ve Kayseri Cezaevi günlükleri, Tevfik İleri’nin şahsında bir dönemin tarihini anlatıyor.
12.34 ₺ -
Meşhur Olan Fakir Çocuklar
Her biri kendi sahasında meşhur olmuş büyük şahsiyetlerin biyografilerinin, çocuk ve gençlerin yetişmesinde önemli bir yeri vardır. Mimar Sinan, Henry Ford, T. Alva Edison binbir güçlük ve yoksulluklar içerisinde yetişmelerine rağmen büyük bir üne sahip olmuş insanlardan sadece bir kaçı. Bu kitap, gençlerimize yeni pencereler açarak onları ufuklar ötesine taşıyacaktır.
81.40 ₺ -
Muhafazakârlık
Özipek’in bu eseri muhafazakârlık üzerine teorik bilgi eksikliğinin doldurulmasına yönelik ilk ciddi girişimdir. Bu çalışma ilk olmanın ötesinde bu alanda bir klasik olmaya da adaydır. Muhafazakâr felsefenin ve politikaların gerçekte ne olduğunu öğrenmek isteyen Türk okuru ve siyasetçisi için, Özipek’in eseri gerçek anlamda bir müracaat kitabı olacaktır. Taha Akyol Muhafazakârlık, Türkiye’de gündelik siyaset dilinde ve doğrusu ondan pek de fazla ayrışamayan!- siyaset bilimi literatüründe, yüzeysel, ‘düz’ bir tanımla kullanılageldi. Bu kullanımlar çerçevesinde esasen, olumlu çağrışımlarıyla “dindarlık”, olumsuz çağrışımıyla da “gericilik”ten ibarettir! Oysa muhafazakârlık, modernleşme ve Aydınlanma sürecini anlamak için mutlaka hesaba katılması gereken bir kavram ve düşünce üslûbu. Bekir Berat Özipek’in kitabı, muhafazakârlığı bu ‘anlam ve önemi’ içinde düşünmeye kapı açıyor. Muhafazakârlığın “akıl”la, “toplum”la ve “siyaset”le ilgili tasavvurlarını, iç gerilimleriyle beraber, tahlil ediyor. Tanıl Bora Bu çalışma, bir siyaset teorisi araştırmasında yer alması gereken bütün noktaları gözeten bir yaklaşımla, muhafazakâr toplumsal-siyasal teoriyi kapsayıcı bir şekilde ele almış ve irdelemiştir. Bu eser Türkiye’de şimdiye kadar muhafazakârlığın teorisi hakkında yazılmış ilk ciddî ve orijinal çalışmadır, sahici anlamda bir “tez”dir. Prof. Dr. Mustafa Erdoğan
10.28 ₺ -
Kadın Sultanlar
Onlar, bir rüyadan devlet çıkaran milletin, bir devleti rüya ile ayakta tutmaya çalışan anneleriydiler... Asırlarca yedi iklime, adaleti, barışı, insana saygıyı ve onuru, refahı ve dayanışmayı götüren, Osmanlı’yı bir medeniyet mührü kılan ruh, onların tezgâhında dokundu. Çoğu kez tarihin solgun, eskimiş ve öne çıkarılmayan sayfalarında kaldılar, öne çıkanların ise kadınlık, eş ve annelik hisleri ya yadsındı ya da başka türlü yorumlandı... Güzelliklerinin ötesinde, pek çok meziyetlere sahip, cihana hükmeden devletli padişahlara eş olan, anne olan Sultanlar, Hasekiler kendi hikâyelerini anlatmak için geliyorlar Sibel Eraslan’ın yazı masasına bu defa. Osmanlı Devleti’nin kuruluş, yükseliş, duraklama ve çöküş dönemlerinden seçilmiş padişah eşlerinin, kızlarının gerçek hikâyeleri, yaşadıkları dönemlerin kayda değer olayları çerçevesinde dile geliyor.
177.60 ₺ -
Çanakkalenin Kadın Kahramanı Safiye Hüseyin
Tarihin en kanlı savaşlarından birinde, Çanakkale’de kahraman askerlerimizin yanında görev yapan bir Türk kadını, ilk Türk Hemşiresi Safiye Hüseyin. Bu memleketin evlâtları, vatan için hiç sakınmadan en onulmaz yaraları alırken, onlara var gücüyle destek olan bir kadın kahraman doğuyor; Safiye Hüseyin… Gözlerini kırpmadan cepheye koşan kahraman Mehmetlere, Bekivuşlara cephe gerisinde destek olan yüce gönüllü kadınlarımızdan biri. Bir an bile tereddüt etmeden vatan uğruna toprağa düşmeyi göze alan, vazifelerini yerine getirmeyi her şeyden aziz bilen cengâverlerin, yaralı yiğitlerin özlediği anne şefkati Safiye Hüseyin’in inanç dolu yüreğinde cisimleşiyor. “Besim Ömer Paşam, yiğitlerimizin yarasını sarmak gibi bir ulvi görevi yerine getirme saadetini tecrübe etmeme izin veriniz. İyileştirdiğim her yara benim için küçük bir madalya olacak… Bu hizmete koşarken hiçbir ödül beklemediğimi açık ve kesin bir dille ifade etmek isterim. Görevimiz efendim... Görevden de hangi şartlar altında olursa olsun kaçmam. Kaçamam. Canlarını sakınmayan bunca yiğidin yarasını sarmak için gitmekten ben neden imtina edeyim? Yolumuzda denizaltılar olsa bile. Ne fark eder? Ne gam ki Besim Ömer Paşam?.. Şunu iyi biliniz Paşam, içime doğmaktadır ki, Rabbim bizi bu görevimizin aciliyetinden, öneminden dolayı inşallah koruyacak ve esirgeyecektir. Gözetecektir. Oraya sağ salim gideceğiz ve yaralılarımızı alıp İstanbul’a yine sağ salim döneceğiz…”
107.30 ₺ -
Çanakkale Savaşı Günlüğü
Osmanlı Genelkurmayının Yasaklattığı Kitap “Savaşın başından sonuna kadar karargâhımda bulunan bir emir subayım tarafından yazılan, Çanakkale Savaşları’nın dar kapsamlı bir özetini oluşturan ve Almanya’da yayınlanan bu kitap, Osmanlı Genel Karargâhı’nın isteği üzerine, Alman Yönetimi’nce toplatılmıştı.” Liman von Sanders Paşa, Osmanlı 5. Ordu Kumandanı Çanakkale Savaşı, Balkan Savaşı’nda çok ağır bir darbe yemiş olan bir ordunun ve milletin yeniden kendine gelişi, özgüvenine kavuşmasıdır. Yine bu savaş, İstiklal Harbi’ni yapan kadroları yetiştirmiştir. Kara, hava ve deniz savaş tekniklerinin çok yoğun kullanıldığı ilk savaş olarak da askerî tarihteki yerini çoktan almıştır. Çanakkale Savaşı’nın başından sonuna kadar Osmanlı 5. Ordu Kumandanı Liman von Sanders’in yanında emir subayı olarak görev alan Binbaşı Erich R. Prigge, savaş süresince gözlemlediği her şeyi günlüğüne yazmıştır. Savaş devam ederken, 1916 yılında Almanya’da basılan bu kitabın bir nüshası da Enver Paşa’ya gönderilmiş ve paşa da hemen Türkçeye çevrilmesini istemiştir. Hatta kitapta basılmak üzere imzalı bir fotoğrafını dahi göndermiştir. Daha sonra kitap, içerdiği detaylı stratejik bilgilerin deşifresinden dolayı Osmanlı Genel Karargâhı’nın isteği üzerine Almanya hükümeti tarafından hemen toplatılmıştır. 95 yıl önce Osmanlı Genel Karargâhı tarafından yasaklanıp toplattırılan bu günlük, 95 yıl sonra okuyucusuyla buluşuyor.
8.91 ₺ -
Çağrı Bey - Selçuklular’ın Kuruluş Hikayesi
Arka kapak tanıtım metni; Bundan yaklaşık 1000 yıl önce Asya'nın bozkırlarında Oğuzlar’ın Kınık Boyu’na mensup bir topluluk, yerleşebilecekleri yeni yurtlar bulmak ümidiyle bölgeden bölgeye sürüklenmekteydi. İlk bakıldığında hiç kimse, gelecekte dünyanın en büyük devletlerinden birini kuracaklarını hayal bile edemezdi. Ancak gelişen olaylar, devlet kurma fikrini akıllarına sokmuş, üstelik bu konudaki en büyük yardımcıları diğer bir Türk devleti olan Gazneliler olmuştu. İslâm’ın Horasan ve Mâverâünnehir coğrafyasındaki etkinliği, bu iki bölgenin her alanda daha da gelişmesine neden olmuştu. Bu hâkimiyet sürecinde Tâhîrîler, Saffârîler, Sâmânîler ve son olarak Gazneliler için önemli merkez durumuna gelen Horasan’ın yeni sahipleri Büyük Selçuklular Devleti olacaktı. Tuğrul ve Çağrı Bey kardeşler tarafından Horasan merkezli kurulan devlet, vakit kaybetmeden fetih faaliyetlerine başlamış ve özellikle batıya doğru hızlı bir şekilde genişlemişti. Devletin kurulmasından kısa süre sonra ulaşılan geniş sınırlara paralel olarak, ilim, kültür ve medeniyet sahasında da büyük ilerlemeler kat edilmişti. Ancak devletin her alanda göstermiş olduğu büyük gelişmeye rağmen, Selçuklular Tarihi ve medeniyeti günümüzde hak ettiği ilgiyi maalesef görememektedir. Cihan Piyadeoğlu, birinci elden kaynakları araştırarak Selçuklular'ın Kuruluş Hikayesi'ni yazdı. Selçuk Bey’in torunu Çağrı Bey üzerine Türkiye'de yapılmış en kapsamlı araştırma olan bu kitap, bir devlet hayali peşinde koşan bozkır savaşçılarını yakından tanımak isteyenler için başvuru kaynağı...
12.95 ₺ -
-
Kendimi Unutup Sana Ağladım
Kendini keşfe çıkma dönemidir gençlik, kendini bulma, bilme ve her ne olursa olsun kaybetmeme… Zamanın parçalanmaz bütünlüğü içinde ömürlerinin baharında olan bir grup genç, günün birinde hatalarıyla çarpışacaklarını düşünememişlerdi. Dünya ceplerinde dönerken adeta, gelecekte kuracakları yuvanın yanlışlıklar üzerine bina olacağına ihtimal vermemişlerdi ve bu yanlışlıkların, mutluluklarını gölgeleyeceğine… Ahmed Günbay Yıldız’ın Kendimi Unutup Sana Ağladım adlı romanı, yazarın 43. romanı. Yıllardır sağlam bir okuyucu kitlesi edinmiş olan yazar, bu yeni romanında da bilhassa gençlere yönelik bir hikâyeyle karşımıza çıkıyor ve yapılan yanlış tercihlerin hatta düşünülmeden söylenmiş bir sözün dahi gelecekteki hayatı gölgeleyebileceğine dair örnekler sunuyor. Kutup, üniversiteyi bitirdikten sonra kendine eş adayı olarak üç kızın adını zikreder: Dildar, Ezgi ve Yeliz… Kutup’un gönlü aslında Dildar’dan yana çarpmaktadır. Ne var ki diğer iki isim de ağzından çıkıvermiştir bir kere ve Kutup, Ezgi ile Yeliz’in, günün birinde yüzleşmek zorunda kalacağı iki hata olduğunun farkına varamamıştır…
185.00 ₺ -
Osmanlı Sufiliğine Bakışlar
Alanında otorite olarak kabul edilen Ahmet Yaşar Ocak bu kitabında yer alan makaleleriyle projeksiyonunu Osmanlı dönemindeki tasavvufî figürlere ve Osmanlı tarihinde önemli bir yer tutan sufî zümrelere çeviriyor. Bu kitapta serinin ilk kitabı olan "Türkiye Sosyal Tarihinde İslamın Macerası"ndaki genel perspektif çerçevesinden daha özele inen makaleler var. Selçuklu döneminde Balkanlar’da önemli bir Türkmen kolonizasyon hareketine öncülük etmiş olup, buralarda İslam’ın yayılmasında ciddi bir payı bulunan Sarı Saltık, 16. yüzyılda Osmanlı merkezî yönetimiyle ciddî ideolojik problemler yaşayan Melâmî hareketinin temsilcilerinden Bünyamin-i Ayâşî ve İsmail Ma‘şukî gibi isimler bu makalelerin konularından bazıları. Kitapta Fuat Köprülü’nün Ahmed-i Yesevî ve Yesevîlik’le ilgili çalışmalarından bu yana geçen zaman içinde, bu konunun yeniden akademik tarihçiliğin ilgi alanına girdiğini gösteren yeni tartışmaları, Türkiye tarihinde siyasal iktidar ve sufi çevre ilişkilerini sentetik bir yaklaşımla değerlendiren makaleler de var. Ahmet Yaşar Ocak ayrıca Osmanlı'da Sufi Çevreler, Kalenderiler ve Kalenderi Dervişler, Bektaşilik, Bayramî Melamîleri gibi konuların yanısıra Zaviyeler, Evliya Menakıbnamaleri gibi konulara farklı bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Türkiye'de her zaman tartışılan ama üzerinde çok şey bilinmeyen hususlara dair derinlemesine incelemeler bulunan mühim bir eser...
185.00 ₺ -
Tarihi Değiştiren Günler
Tarihi Değiştirenler Serisi tüm hızıyla devam ediyor… Serinin 9. Kitabı tarihte dönüm noktası olan günlere odaklanıyor… “O sırada Türkiye’de ne oluyordu?” bölümüyle de okurlara karşılaştırmalı tarih imkanı sağlıyor… Süveyş Krizi, Vietnam Sendromu, Neil Armstrong, Baas Partisi, Keşmir Sorunu, Kore Savaşı, Uzun Yürüyüş, Bağımsızlık Bildirgesi, Büyük Bunalım, New Deal, İran İslam Devrimi, Amerikan İç Savaşı, Cemal Abdül Nasır, 11 Eylül Saldırıları, Mahatma Ghandi, Başkan Kennedy, Kıbrıs Barış Harekâtı, Mehmet Ali Ağca, İnebahtı, Çernobil, Petrol Krizi, Normandiya Çıkartması, Saddam Hüseyin, Pearl Harbor Baskını, El Kaide, Everest, Apartheid, Gagarin, Perestroika, Başkan Mao, Konstantinopol, Waterloo, Küba Füze Krizi, Savaşların Anası, Afganistan'ın İşgali, Berlin Duvarı, Haçlı Seferi, Sivil İtaatsizlik, Tiananmen Olayları, Macar Ayaklanması, Prag Baharı, Nelson Mandela, Enosis, Politbüro, Klonlama, İnternet, Viyana Kuşatması, Filistin-İsrail Barışı, Napolyon, Soğuk Savaş, JFK, Albaylar Cuntası, Martin Luther King, Ekim Devrimi ve daha onlarcası... BU İSİMLER VE KAVRAMLAR HAYATIMIZA NASIL GİRDİ DERSİNİZ?
11.65 ₺ -
Ortaçağ Dünya Savaş Tarihi 1 500-1500
“Olağanüstü… Mükemmel yapılmış bir tarih araştırması ve en önemli savaşların ustalıkla hazırlanmış görselleri bir arada.” New York Times Birçok dile çevrilen, uzman tarihçiler tarafından hazırlanan, Türkiye'de ilk defa özel çizim renkli, üç boyutlu savaş haritalarıyla, illüstrasyonlarla tarihin bir araya geldiği DÜNYA SAVAŞ TARİHİ ile başlıyor... Dünya Savaş Tarihi 1: Ortaçağ (500–1500), ateşli silahların savaş meydanlarını ele geçirmesine değin Avrupa ve Ortadoğu’da hâkim muharebe yöntemlerini anlatıyor. Kitap, eldeki kısıtlı teknolojik imkânlarla savaş kazanabilmek için gerek duyulan eşsiz taktikleri inceleyip, savaş sanatında, bir bakıma ne kadar az şeyin değiştiğini gözler önüne seriyor. Kitap, ortaçağ savaşlarının belli başlı unsurlarını içeren beş bölümden oluşuyor: piyade, süvari, emir-komuta, kuşatmalar ve deniz savaşları. Her bölüm, dört büyük savaşı mercek altına alarak muharebe tarzlarının etkinliği, tehlikeleri ve doğasını sergiliyor. İlk bölümde, Casilinum (554), Arsuf (1191), Bannockburn (1314) ve Agincourt (1415) savaşları sahneye taşınarak hafif piyadenin askerî rolü değerlendiriliyor. Hafif piyade, okçu ve mızrakçıların kullanılış tarzları tartışılıp, teknolojik yeniliklerin ortaya çıkışı ‒ 15. yüzyılda top ve arkebüzün devreye girişi gibi ‒ ele alınıyor. İkinci bölüm, süvarinin önemini ve hücum kıtaları olarak oynadıkları rolü inceliyor ve disiplinli mızraklı piyade formasyonlarının oluşumu ve tüfeğin savaş meydanlarında gitgide önem kazanması karşısında nasıl güçten düştüğünü tarif ediyor. Niğbolu Savaşı’nın (1396) detaylı bir şekilde bu bölümde inceleniyor. Üçüncü bölüm, bambaşka doğalara sahip birliklerin savaş meydanında nasıl bir arada kullanıldığını, kumandanların muharebenin hararetli anlarında askerlerini nasıl yönettiğini ve çarpışmaların başlamasından önce orduyu doğru yerleştirmenin önemini enine boyuna irdeliyor. Yeniçeriler hakkında detaylı bilgiyi bu bölümde bulabilirsiniz. Dördüncü bölümde, İstanbul’un Fethi (1453) gibi klasik örneklerle birlikte, kuşatma savaşlarında serpilen özel teknik ve araç gereçlere bir göz atılıyor. Son bölüm, deniz savaşlarının önemini ele alıp, gemileri yüzer platformlar haline getirip topun deniz araçlarına taşınmasını sağlayan gelişmeye ışık tutuyor.
555.00 ₺ -
Kuranla Diriliş
Kur'an Kaynağı ilahi vahiy, dayanakları delil ve burhan, insanlığa sunduğu hedef dünya ve ahiret mutluluğu olan kitap'tır. "Alemlerin Rabbi" sıfatıyla Allah'ın sözüdür. O'nun, İnsanlardan yapmalarını istediklerini anlatır. Yaşadığımız alemde, görünmeyen gayb aleminin lisanıdır. Uhrevi alemlerin mukaddes haritasıdır. İslam medeniyetinin esasıdır, temelidir. Beşeriyete hem inanç ve fikir kitabı, hem ibadet ve ahlak kitabı, hem ahkam ve hikmet kitabı, bütün manevi ihtiyaçlarına merci olacak, çok kitapların özünü ihtiva eden mukaddes bir kütüphane hükmündedir. Okunmasından usanç gelmeyen, zamanın ilerlemesiyle aşınmayan, modası geçmeyen, akılları ve kalpleri fetheden hakiki mürşiddir. "kur'an'la Diriliş", vahye muhatap olan insana kur'an'a ait temel bilgileri sunan bir başucu kitabıdır.
5.14 ₺ -
Terapi - Kültürel Bir Eleştiri
İnsanın insanı pek az dinler hale geldiği bir dünyada, psikoterapi, eşsiz bir insani karşılaşma imkânı sunar. Terapi odası, zamanımızda, pek çok kişinin gerçekten işitildiği tek yer haline gelmiştir. Peki, terapi odası değer-bağımsız bir alan mıdır, yoksa bütün kuramlar gibi modern terapi kuramlarının da berisinde bir kültür ve ideoloji saklamakta mıdır? Terapi : Kültürel bir Eleştiri adlı bu kitabında Prof. Dr. Kemal Sayar, bir şifa yönteminin kültürel çözümlemesini yapıyor. Zamanımız 'psikolojik insan'ın yükselişine ve 'terapi kültürü'nün yaygınlaşmasına tanıklık ediyor. İnsanlar kendilerini, modern çağda giderek daha fazla terapi diliyle ifade ediyor. Modern terapiler, bireyselleşme ve özgürlüğe vurgu yaparken, insanı toplumsal ve kültürel bağlamından uzaklaştırıyor mu? Modern terapiler eliyle yalnızlaşma, katı bireycilik, yabancılaşma veya narsisizm gibi modernliğe mahsus bazı 'hastalıklar' çoğaltılıyor mu? Terapi, kimileyin çözümünü hedeflediği sorunları, kendi eliyle üretebilir mi? Elinizde tuttuğunuz kitap, hem bir modern çağ eleştirisi sunuyor, hem de bu sorulara cevap arıyor. Terapi: Kültürel Bir Eleştiri, psikoterapinin kendi içinden yükselen bir ses, bir eleştiri. Bireyi iyileştirmeye çalışırken, kendi içindeki açmazlara bakmayı başaramayan terapi yöntemlerine içeriden bir bakış. Prof. Dr. Kemal Sayar, insanın “kendisini tavaf eden hacı” olduğu bir zamanda, mesleki birikimini bir ayna misali psikoterapi kuramlarının üzerine tutuyor. İnsanın ilişki arayan bir varlık olduğunu söyleyerek, psikoterapi kuramlarındaki esaslı paradigma değişimine dikkatimizi çekiyor. Gündelik hayatı ve politikayı terapi odasının dışında bırakmayan, kültürel ve sosyal bağlama dikkat kesilen, ötekinin yüzünü bir çağrı olarak önemseyen, şiirsel ilhamlara açık bir psikoterapi öneriyor. 'Çağın terapi odası'nda kafası karışmış herkes için, yeni sorular sorduracak, insanı farklı ve derinlikli bir bakış açısıyla kavramamızı sağlayacak bir kitap. Şifa niyetine.
240.50 ₺ -
Milenyum Tarikatları
Jim Jones liderliğinde 918 Peoples Temple üyesi hep birlikte ölüme yürüdü. David Koresh’e inanan 80’in üzerinde Branch Davidian üyesi trajik bir şekilde ölümle buluştu. Avrupa ve Amerika kıtaları ortak bir trajediye mekân oldu ve güneşe tapan Solar Temple isimli kültün 74 üyesi, Kanada ve İsviçre’de aynı anda intihar etti. Bu kez sahnede Heaven’s Gate isimli tarikat vardı. Dünyaya teğet geçecek Halley kuyruklu yıldızının hemen ardında bulunan bir uzay gemisinin kendilerini alarak “Göklerin Krallığı”na taşıyacağına inanan 39 kişi intihar etti. Neredeyse tüm dünyaya hâkim olan modernizm hayatımıza pek çok yenilik getirmekle beraber insanoğlunun günlük yaşantısından pek çok şeyi de söküp aldı. Bunlardan biri de şüphe yok ki maneviyattı… Özellikle Batı'da insanlar modernizmin açtığı manevi boşluğu farklı yollarla doldurmaya çalıştı ve bu çabanın sonucunda, son derece makul ve iyi niyetli akımlardan inanılmaz inanç ve ibadet şekilleriyle karşımıza çıkan ve daha çok “kült” ismiyle anılan akımlara, kıyameti yaşamamak için intiharı tercih eden gruplara kadar uzanan bir yelpazede yeni dinî akımlar ortaya çıktı. Kimi Hint- Doğu kökenli kimi Hristiyanlık menşeli bu yeni dinî akımların profillerini, yapılarını, öğretilerini ve sebep oldukları trajik sonları ele alan Milenyum Tarikatları, insanoğlunun trajik arayışının psikolojik ve sosyal boyutlarını gözler önüne seriyor.
148.00 ₺ -
Dağın Ardına Bakmak
“Onlar dağın ardındakiler. Sözlerinden önce çığlıkları ulaşanlar. Kim oldukları, neye inandıkları bilinmiyor. Görünmez bir güç olarak oradan buraya etki ediyorlar. Adları telaffuz edilse de kim oldukları bilinmiyor. Hepsi buralı, hepsi bizden, binlerce silahlı kadın ve erkek. Dağı mesken tutmuş, hakikatin bildiğimizden farklı olduğunu iddia ediyorlar. Kendi yayınları, medyaları, sivil güçleri var. Neden dağa çıktılar, neden dağda yaşadılar, dönenler neden döndü ve kalanlar neden hâlâ orada? Bu soruların cevabını almak için önce doğduğum topraklara, yüzlerce evladını kaybetmiş komşu köylere, şehirlere, sonra çoğunluğu için daha büyük bir acı, bir sürgün olan Avrupa’ya gittim. Dağa çıkmış, çatışmalara katılmış, yakalanmış ya da teslim olmuş, cezaevinde yıllarını geçirmiş kişilerle konuştum. Ve dağın ardına duyduğum büyük merakla bir bayram günü Kandil’e gittim. Bir masal dağı olmayan, istersek ulaşmamız mümkün olan o dağın ardına bakmaya çalıştım. Anlatılanların içine girmeden sorunun anlaşılmasının ve dahi çözülmesinin mümkün olmadığını gördüm. Yaşananlar her ne idiyse, bu geçen yıllar boyunca Kürt, Türk her kim incindiyse ancak birbirimizi anlamakla iyileştirebiliriz yaralarımızı.”
10.28 ₺ -
Orada da Yıldızlar Kayar mı?
Ahmet Günbay Yıldız’ın yeni romanı, her istediğini elde edebilen, varlıklı bir ailenin kızı Leyla’nın; hayatın anlamını bulma yolculuğunda yaşadıklarını buluşturuyor okurla… Üniversite’den arkadaşı Çağrı’nın hayata dair tuttuğu notları Leyla ile paylaşmasıyla başlayan bu yolculuk; Çağrı’nın beklenmedik bir şekilde ortadan kayboluşu, akabinde Leyla’nın yaşadığı derin boşluk ve yaralarını sarma sürecinde hayatına giren yeni yüzlerle yaşadığı ilişkiler çerçevesinde devam ediyor. “Korkunç bir yağmura tutulmuştu Leyla… Hiç beklemediği anda kurduğu sarayı, acımasızca çökerten, hoyrat selleri oluşturan ve önüne gelen her şeyi yıkıp talan eden, o yağmurun azgın sellerinin önüne katılan eski malzemelerini seyrederken sarayını yeniden başka malzemelerle kurabilmenin çırpınışları içindeydi günlerdir…”
148.00 ₺