-
Serdengeçti Geldi Geçti
1955-1960 yılları arasında sabahtan öğlene kadar fakülteye gidiyor, öğleden sonraları hemen hemen her gün vaktimi Serdengeçti yazıhanesinde geçiriyordum. Oraya, çok çeşitli kişiler geliyordu. Bazen hiç bilmediğim, duymadığım, okumadığım konular konuşuluyor, tartışılıyordu. Osman Yüksel de çok nüktedan bir kimse idi. Nükteler, onda bir Akdeniz bereketiyle sıradaydı. Anlattıklarını yazıyordum. Doğrusu bu kitapta okuyacaklarınız ondan dinlediklerimdir. Osman Yüksel, Türkçü-Turancı düşünceler içinde yaşayan bir kimse idi. Şiddetli ölçüler içinde bir antikomünistti. Mücadeleci bir mizaca sahip olduğu için Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nin son sınıfında okurken fakülteden kovulmuş, sıkıyönetim mahkemesine verilmiş, tabutluklarda büyük çileler çekmişti. Bütün suçu, komünizme karşı olmak, Anafartalar’daki Adliye binası önünden Ulus Meydanı’na kadar komünizmi tel’in eden cümleler atarak yürümek, sonra Ulus Meydanı’nda İstiklal Marşımızı söyleyerek dağılan fakülteli arkadaşlarıyla birlikte olmaktı.
29.40 ₺ -
Gazi Mustafa Kemale Cevaplar
Milli Mücadele kumandanlarımızdan Kazım Karabekir'in en önemli iddialarını kaleme aldığı bu kitabı, ilk yayınlanma hikayesinden başlayarak tarihî bir vesika gibidir. Yayınlanması engellenen, ilk baskıları yakılan bu kitapta Karabekir, Mustafa Kemal Paşa hakkında radikal suçlamalarda bulunur. Gazi Mustafa Kemal'in Milli Mücadele için istekli olmadığını, Sultan Vahdettin'i başta tutmak için çalıştığını, O'nu Anadolu'ya gönderenin de İngilizler olduğunu yazar. Sonraki yıllarda cereyan eden birçok tartışmanın temelinde bu kitapta yazılan suçlamalar ve yorumlar vardır. Kitap, Karabekir'in yayınladığı belgeler sebebiyle sıradan bir hatıra kitabının ötesinde belgeli bir tarih metnine dönüşmüştür. Ne var ki ortaya atılan iddialar da yine kitabın içindeki bazı metinlerle kendini sorgulamamıza yol açar. Fevzi Paşa'nın Mustafa Kemal Paşa'yı tutuklamak üzere Karabekir'den yardım talep ettiği, Mustafa Kemal'in Fevzi Paşa'ya suikast girişimi, Mustafa Kemal ve çevresinin Bolşeviklik hevesleri gibi iddialara karşılık kitabın son kısmında Mustafa Kemal Atatürk'ün el yazısıyla bu kitaba düştüğü notları da yayınlıyoruz. Ayrıca tarihçi Enver Ziya Karal ile bir araya gelen Kazım Karabekir'in, Nutuk'ta yanlış yazılan kısımlara dair verdiği bilgilere karşılık, Karal'ın Karabekir'e yazdığı cevabı da kitapta okuyabiliyoruz.
26.60 ₺ -
Leyleğin Kanadında
Mehmet Akif vakt-i zamanında, ülkesinde gördüğü yanlışlıkların, kötü gidişatın önlenmesinde hata üzerine hata yapıldığına şahit olarak tüm Türk gençliğini temsil ettiğine inandığı Asım'ı bir kenara çeker ve ona şöyle nasihatte bulunur. “Bak Asım! Böyle kaba kuvvetle yani bilmeden öğrenmeden, ilme kucak açmadan vatana hizmet etmek mümkün değildir. Yolunuz ilim yolu olmalı. Şimdi Almanya'nın Berlin şehrinde, birtakım ilim adamları maddenin en küçük parçası olan atomu bölmeye çalışıyorlar. Atomu parçaladılar mı küçücük bir kömür parçasından sonu olmayan bir güç elde edeceklerdir. Şimdi sen ve arkadaşların eğer devletimize, milletimize hizmet etmek istiyorsanız, elinizi kavgadan çekeceksiniz. Kalkıp bir an önce Berlin'e gideceksiniz. Orada atom ilmini öğreneceksiniz ve vakit kaybetmeden Türkiye'ye döneceksiniz. Yani Avrupa ile aramızda bir köprü olacaksınız. Yalnız bu atom ilmini öğrenirken kendi kökünüzden, kendi değerlerinizden de kopmayacaksınız. Leyleğin Kanadında benim yeni gezi kitabım. Türk Cumhuriyetlerine gidip geldikten ve oradaki izlenimlerimi okurlarla paylaştıktan sonra Doğu ve Batı dünyasını daha çok yakından görmek, tanımak, yazmak istedim. Yani oralara da gitmek ihtiyacı duydum. Ve gittim de ve gördüm de ve yazdım da. Şimdi 30 civarında Doğu ve Batı dünyasına mensup devletleri gördükten sonra samimi kanaatim şudur: Türkiye'mizin kalkınması, çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşması için Batı dünyasından katiyen kopmamak kaydıyla yeni kurulan Türk Cumhuriyetleriyle siyasi, iktisadi ve kültür münasebetleri kurmamız şarttır. Eserimin her şeyden öte böylesi bir niyete rehberlik etmesi ve Asım gibi gençlere Batı dünyasını objektif bir şekilde tanıtması temennisiyle…
9.80 ₺ -
Karar Odası
Yüz yıldır Türkiye'yi yöneten ve deşifre edilmeyen gizli yapı: Karar Odası. Londra İktisat Okulundan İstanbul'a uzanan finansal ahtapotun Milli Mücadele'deki ve Cumhuriyet'in kurulmasından sonraki operasyonları. Amerikan petrol tröslerinin Mustafa Kemal Paşa ve Mehmet Akif'le yaptığı gizli plan. Ve yüz yıl sonra Sultanahmet'te işlenen garip bir suikast: öldürülen Sırp general Stefan Nikolic ve ardında bıraktığı karanlık ilişkiler. Soğuk Savaşın sona ermesiyle evrim geçiren iktidar gruplarına karşı Türkiye'nin başlattığı Sancak Operasyonu. Kripto siyasetçiler, sömürgeci işadamları, Irak ve Şam'da kurulan yeni örgütler, ekonomik operasyonlar ve elbette… Musul'u tekrar almak için başlatılan süreçte şehit düşen gizli kahramanlar. Teşkilat, Muhafız, Hanedan, Operasyonkitaplarının yazarı Selman Kayabaşı, Mustafa Kemal'den bugüne Amerikan ve İngiliz sömürge rekabetinin Türkiye'deki savaşını deşifre ediyor.
26.60 ₺ -
Azerbaycan Yüreğimde Bir Şahdamardır
Ay ve yıldızda buluştu kaderimiz. Elçibey'in deyimiyle "Bir millet, iki devletiz." Nice baskılara göğüs germiş. ahdine vefada noksan kabul etmemiş, yekdeğerinin sancısını yüreğinde hissetmiş bir bütünün parçalarıyız. Türk soyunun yaşaması uğruna canını ortaya koyan cengaverleriz. Biz Türk'üz Azeriyiz. Türkistan Türkistan ve Üsküp' ten Kosova'ya isimli eseriyle, bulunduğu coğrafyaların havasını ruhumuza taşıyan Yavuz Bülent Bakiler, Azerbaycan Yüreğimde Bir Şahdamardır' da bir yeniden diriliş destanını ve asimilasyon tehlikesine karşı direniş mücadelesinin öyküsüsnü kaleme alıyor. Klasik gezi ağırlıklı kitapların aksine yazar, gözlemlerini sadece anlık muhitle sınırlandırmayıp tarihi ve kültürel anekdotlara da yer vererek sizleri takvimler arası bir yolculuğa çıkmış oluyor.
35.00 ₺ -
Muhafız
Aselsan'daki gizli projede görev yapan Elektronik Mühendisi Semih Temiz, Sakarya'daki bir arazide intihar etmiş olarak bulunur. Bunun bir suikast olduğunu düşünen MİT, Affan Alkan'ı suikastı çözmekle görevlendirir. Affan Bey cinayetin izini sürerken Turgut Özal'ın bir araya getirdiği ve Rumeli'de bağımsız devletler kurmakla görevlendirdiği gizli bir ekibin varlığından haberdar olur. Teşkilat, Müslüman olan ilk Türk Hakanı Satuk Buğra Han, Oğuz Yabgusuna isyan edip Türk boylarına İslam'ı yayan Selçuk, Kudüs'ün fatihi Selahaddin Eyyubi, Kosova Devleti'ni kurduktan sonra hayatını kaybeden Muhsin Yazıcıoğlu gibi pek çok ismi yetiştiren gizli bir ekipten oluşmaktadır. Affan Bey; Kerkük'te başlayan, Kudüs'te devam eden ve İstanbul'da, Çemberlitaş'ın altına gizlenmiş mahzende son bulan iktidar savaşında tarihin bütün tezlerini alt üst edecek birçok gerçekle yüzleşecektir.
26.60 ₺ -
Sultan Abdülhamid: Kurtlar Sofrasında Savaş
Sultan 2. Abdülhamid, aleyhinde ve lehinde en çok konuşulan padişah olmuştur. Onun bu hâli, “Kızıl Sultan mı, Ulu Hakan mı?” esprisiyle formüle edilmiştir. Kesinlikle “Kızıl Sultan” değildir. Ululamak, Allah'a mahsus bir sıfattır. 2. Abdülhamid, sevap hanesi ağır basan ve bu sebepten saygıyla anılması gereken bir sultandır. Batılı gözlemcilere göre, 2. Abdülhamid olmasa idi, Osmanlı Devleti çok erkenden yıkılacağından Türkiye Cumhuriyeti olmazdı. Sultan, devlet ve ülkeyi yaşatmak uğrunda, muhalifleri Jön Türkler gibi katı bir rejim davası gütmemiş, şartlar neyi gerektiriyorsa onu yapmıştır. Hatta meşrutiyeti bile denemiş, kurtarmakta yaya kaldığını görünce, onu rafa kaldırmakta tereddüt etmemiştir. 2. Abdülhamid'in politikası 1908 Jön Türk İhtilaliyle etkisiz hale getirilip meşrutiyet ilan edilince Osmanlı Devleti bu uygulamaya on yıl (1908-1918) dayanabilmiş, sonunda yıkılmıştır. Elinizdeki kitap, Osmanlı Devleti'nin son yarım asrında 2. Abdülhamid'in yaşatmak ve kurtarmaktaki rolünü, şahsı ve politikasına bağlı olarak anlatmakta, tarihimizin bu zaman dilimindeki sis perdelerini aralayarak gerçekleri ortaya çıkarmaya çalışmaktadır.
14.00 ₺ -
Teşkilat
Onlar; Oğuz Kağan'dan bugüne kadar, Türk'ün devlet-i ebed müddet fikrini devam ettiren gizli teşkilatın liderleriydi... Kimi, Gök-Türk Devleti'ni; kimi, Selçuklu Beyliği'ni; kimi, Osmanlı İmparatorluğu'nu; kimi de Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmakla görevlendirildi. Nizamülmülk'ten İmam-ı Gazali'ye, Selçuk Bey'den Mevlana Celaleddin-i Rumi'ye, Osman Bey'den Dursun Fakih'e, Sultan Abdülhamit'ten Enver Paşa'ya ve Mustafa Kemal'den Turgut Özal'a kadar birçok isme; Teşkilat'ın gizli sancağı emanet edildi. Pakistan'da, Afganistan'da, Lübnan'da, Azerbaycan'da, Bosna'da; Osmanlı Devleti'nin bakiyesinde kurulan elliye yakın devletin harcında Onlar'ın gizli faaliyetleri vardı. Ve bugün; Türk'le Kürt'ü, Türk'le Fars'ı savaştırmak isteyen Kaos Düzeni'nin mimarları, hesap etmedikleri bir gerçekle yüzleşmeye başladı: Teşkilat'ın askerleri, yeni bir düzen için geri dönüyorlardı... Çam da bizim, kozalak da bizim! Teşkilat-ı Mahsusa, Osmanlı Devleti'nin son istihbarat teşkilatı idi. Kurulduğu günlerde, kabinedeki bakanların birçoğu ve üst düzey komutanların büyük bir kısmı dahi böyle bir örgütün varlığından haberdar olmamıştı. Örgütün, Trablusgarp'tan Hindistan'a kadar yüzlerce hücresi ve bu hücrelere kayıtlı binlerce ajanı vardı. Üyeleri arasında Mustafa Kemal, Enver Paşa, Celal Bayar, Eşref Kuşçubaşı, Kazım Karabekir, Fuat Balkan, Süleyman Askeri ve Fevzi Çakmak gibi birçok ünlü sima da bulunuyordu. Teşkilat-ı Mahsusa, Birinci Dünya Savaşı ve sonrasında yaptığı gizli çalışmalarla, elliden fazla devletin kurulmasını sağladı. Teşkilat'ın gizli hücreleri, aradan yüz yıl geçmesine rağmen henüz ortaya çıkarılamadı. Selman Kayabaşı, bu heyecan verici kitapta Kıbrıs'ta Türk Mukavemet Teşkilatı'nı kuran, Bosna Hersek'in bağımsızlığını kazanmasında büyük pay sahibi olan ve son olarak Kerkük'te ortaya çıkan Teşkilat'ın; Musul'dan Semerkand'a, Lübnan'dan Pakistan'a, Roma'dan Selanik'e ve Azerbaycan'dan Kafkasya'ya kadar, günümüzdeki faaliyetlerinin izini sürüyor. Tarih: "Mustafa Kemal, saltanatı yıkmak ve yerine Cumhuriyet rejimi kurmak istiyor. Şu halde nasıl olur da onu lider tayin ederiz Sultanım?" İstihbarat "Kurşunun hesabını üç kişi bilir: Bir kurşunu veren, bir kurşunu ateşleyen, bir de kurşunu yiyen..." Siyaset "Şehir'de şehir kanunu; it'le dalaşacağına, çalıyı dolaşacaksın. Dağ'da dağ kanunu; it'le dalaşacağına, it'le dolaşacaksın..." ve Aşk... "Galata göz gibi, Süleymaniye gönül gibi bakıyor Baba! Öyle ya, yüreğimde kor bir ateş, kor yüreğimde kör ateş; kör yüreğim kor ateş, kor yüreğim kör ateş..."
56.00 ₺ -
Operasyon
1912’den sonra Türkiye’yi Karar Odası yönetti. Lideri bir İngiliz’di. ve o gece, Karar Odası’na operasyon düzenlendi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bağımsız bir devlet olarak mı kuruldu, yoksa? Birinci Dünya Savaşı’nın galibi İngiltere, Türkiye’yi nasıl ve kimler aracılığıyla yönetiyordu? Sultan Abdülhamid devrilirken kurulan National Bank of Turkey (Türk Milli Bankası) hangi amaçla kurulmuştu? Bankanın genel müdürlüğüne, neden İngiltere’nin sömürge valiliğinde çalışan Sir Henry Babinton Smith atandı? Sultan Abdülhamid’i deviren İsmail Kemal, Esat Toptani, Emanuel Carasso ile National Bank of Turkey’in nasıl bir ekonomik ilişkisi vardı? 1908 Meşrutiyetinden hemen sonra Mezopotamya petrollerinin tamamı, Turkish Petroleum Company üzerinden nasıl bu bankaya ve İngilizler’e bırakılmıştı? Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra İngilizler, diğer sömürge eyaletlerinde olduğu gibi Türkiye için de aynı yönetim modelini mi kurdu? Karar Odası’nı nasıl oluşturuldu ve kimler bu yapının içinde yer aldı? 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül askeri operasyonları Karar Odası’nın projesi miydi? Millî yapının, Karar Odası’na sızdırdığı komutanlar, işadamları, akademisyenler, gazeteciler kimlerdi? Karar Odası, Cumhuriyet tarihinde hangi kritik operasyonları yaptı? Suikastlar, terör örgütleri, çeteler, mafya ve siyaset dünyası... Karar Odası, bir ülkeyi nasıl yönetiyordu? Milli yapı, Karar Odası’na ne zaman ve nasıl bir darbe vurdu? Millî yapıya uyanma emri ne zaman, kim tarafından verildi?
26.60 ₺