-
Siyah Pantolon
Siyah Pantolon hikayesi, Alişan Kapaklıkaya’nın bizzat yaşadığı ve milyonları derinden etkileyen duygulu anların başında gelmektedir. Anadolu’nun kendi halinde bir köyünde, birçoğumuzun hayatında var olan, yoklukla mücadele eden bir ailenin dramatik öyküsü… Zorluklar içinde büyümeye ve okumaya çalışan bir ailenin çocukları… Eve güçlükle alınan ve kardeşlerin sırayla giyebildiği bir pantolon… Ama gelin görün ki; o kardeşlerden biri, tam da siyah pantolonun sırası kendine geldiği gün cennete gidiyor. Eğitimci-Yazar Alişan Kapaklıkaya, sizleri bu kez duygu yüklü bir yolculuğa davet ediyor. Çocuk yaşta vefat eden kardeşi Rafet’in ve Siyah Pantolon’un hikayesini okurken kendinizi sorgulayacak;tüm sevdikleriniz için hayatınızda, en çok da yüreğinizdekocaman bir yer açacaksınız!
168.75 ₺ -
Yüreğime Dokunan Eller
Annemin beni eve hapsetmesiyle başladı esaretim, bazen başımı dışarı çıkarmak istediğimde babamın bakışları perdeliyordu hayallerimi. Büyüyüp okula başladığımda öğretmenim beynimi kelepçeledi, bir süre sonra da ‘elalem’ ordusu gönül gözümü kapatmaya çalıştı. Kendimi üzerine beton dökülmüş bir fidan gibi hissediyordum, üzeri örtülmüş sessiz, bırakılmış çaresiz. Ama ben beton duvarları yıkıp, kuşatılmışlıktan kurtulmak istiyordum. Etrafımı çevreleyen sınırların ötesine uzanıp, özgürlük denizinde yüzmek istiyordum. Gökyüzünde bulutlarla beraber süzülüp, esen rüzgarlarla birlikte dünyayı keşfetmek istiyordum. Beynimdeki masalı, yaşamımdaki efsaneye dönüştürmek istiyordum. Sence ben bunu başarabilecek miyim? Bu öykümün içinde sende varsın; üzüntülerin, mutlulukların, öfken, neşen, en önemlisi hayallerin. Geçmişin burada, haydi gel, geleceğimizi de beraber yazalım.
147.75 ₺ -
İçindeki Uyuyan Güzeli Uyandır
k doğar. Büyüdükçe kendini büyük zannedenlerin oturduğu tahtı sallamaya başlar. Minik güzelle baş edemeyen büyükler, öcü, cin ve dev gibi hayali canavarlarla onu uyutmak isterler. Minik güzel büyüdükçe gelenek, ayıp, disiplin, not korkusu gibi gözle görülmeyen silahlarla sindirilmeye çalışılır. Maalesef güzel doğanların büyük bir çoğunluğu daha gençlik çağına gelmeden uyur. Çünkü bizim eğitim adına verdiğimiz bilgilerin çoğu aslında onu uyutmak ve uykusunu derinleştirmekten başka bir işe yaramaz. Bu kitapta dünyaya muhteşem olarak geldikten sonra iyi niyetlerle uyutulan, içindeki güzelin uyuduğunu fark eden ve onu uyandırmak için çırpınan bir sevgi yolcusunun serüveni var. Eğer sen de içindeki güzeli uyandırmak istersen hadi gel arkadaş olalım. Bu kitabı okuyup arkadaşlığımızın tadına bakman amacıyla gözlerini dört dakika ödünç verirmisin? İçindeki güzel uyandırmayı beklerken sen hala neyi beklediğini hiç düşündün mü?
119.25 ₺ -
Kendimi Yaşamak İstiyorum
Merhaba, Şimdi sen bu kitabı eline alıp incelediğine göre ön kapaktaki başlık dikkatini çekmiş olmalı. Sen de artık kendini yaşamak istiyor musun? Başkalarının istediği ve beklediği gibi yaşamak seni de mi yoruyor? İnsanın istemediği bir hayatı yaşamak zorunda bırakılması ne zor değil mi? Kim bilir, senin içinde de ne fırtınalar kopuyordur. Dışarıdan görenler seni mutlu zannederken içindeki ateşin seni alev alev yaktığını nereden bilsinler, ruhunun derinliklerine gömdüğün sessiz çığlıkları nereden duysunlar? Aynı yollardan geçmiş birisi olarak sana kalbimi açıyor ve ellerimi uzatıyorum. Hadi gel, her şeye yeniden başlayalım. Elimizdeki malzeme sadece sevgi olsun! Çünkü sevgi her derde deva olan en güzel ilaçtır. Beni iyileştiren sevgi merhemini senin yaralarına da sürmek istiyorum. Buna müsaaden var mı
176.25 ₺ -
Asla Vazgeçmedim
Küçücük aklımı kurcalayan birçok soru vardı. Babama “Allah bize oturmaya gelir mi?” diye sorduğumda bana kızdı. Öğretmenime “Yağmur yerden havaya doğru yağsa gökyüzünde çiçek açar mı?” dedim, “Geri zekâlı! Otur yerine!” diye bağırdı. İmama “Sen peygamber olsaydın bize yine kızar mıydın?” diye sordum, “Estağfurullah.” deyip kulağımı çekti. Amcamın kızına “Ben okuyup büyük adam olacağım.” dediğimde “Salak, sen önce altını ıslatmayı bırak.” diyerek benimle dalga geçti. Okuyup bunlardan kurtulmak için ortaokula geldiğimde öğretmenim, bir savaşın tarihini ezberleyemediğim için “Saman kafalı, aptal, kuş beyinli!” diye hakaret etti. Hayaller kurdum: Çocukların gülüşüp oynaştığı, kimsenin kimseye hakaret etmediği, büyüklerin küçükleri ezmediği, herkesin birbirine sevgiyle baktığı, öğrencilerin okula gitmek için tatilin bitmesini beklediği… Ben kendimi işe yaramaz, kafası çalışmayan, pısırık, güvensiz, suçlu, korkak sanıyordum. Ta ki donarak ölmek üzere olduğum akşama kadar. Yeniden ayağa kalktım ve hayallerimden ASLA VAZGEÇMEDİM. Sonra ne mi oldu? Haydi gel, bu yolculuğa beraber devam edelim.
176.25 ₺ -
Sen Yanımda Ol Yeter
Kitap yazmak için odama kapandığım bir gün kendime eğitmen yaptığım kızım Zuhal yanıma geldi: “Baba, senin bir sözün var ya.” “Hangisi?” “Eğitim öğrenciye saygıyla başlar.” “Evet kızım.” “Ben de diyorum ki, yazarlık okuyucuya saygıyla başlar.” “Nasıl yavrum?” “Kitabının ilk sayfasında okuyucunun gözlerine dokunmak için izin iste.” Kızımdan aldığım o muhteşem ilhamla diyorum ki, eğer izin verirsen önce gözlerine dokunmak, sonra da yüreğine misafir olmak istiyorum. Müsaade var mı?
176.25 ₺ -
Kalbime Girmeden Beynimde İşin Ne
Derslere Nasıl Âşık Olabilirim? Hiç düşündün mü? Dersler senin düşmanın mı, yoksa dostun mu? Dersleri hor gören başarıyı zor görür Düşünceleri dayatmak insanları birbirinden uzaklaştırır, duyguları paylaşmak insanları birbirine yaklaştırır. Anne-baba ve öğretmenler mantıklarına uygun düşüncelerini çocuklarına dayatırlar. Oysa çocuklar duygularının peşinden koşarlar ve bütün çatışmalar bu yüzden çıkar. Benzinli arabaya ayran doldurduğunda onu çalıştırabilir misin? Bu, arabanın arızalı ya da ayranın bozuk olduğu anlamına gelmez; doğru yakıtı doğru yerde kullanmadığın anlamına gelir. Anne-baba ya da öğretmenin ‘çalış’ dediğinde içinden çalışmak gelmiyorsa; bu, onların yanlış konuştuğu veya beyninin arızalı olduğu anlamına gelmez. Şu anda eline alıp içinde ne olduğunu merak ettiğin bu kitap seninle dersler arasındaki buzları eritecek, derslere âşık olduktan sonra başarmana, hedefine ulaşmana ve parmakla gösterilmene destek olacaktır.
176.25 ₺ -
Sen Hiç Kendini Yaşadın mı
Biliyor musun bugün sende okunanların çoğu taa çocukluğundan itibaren sana yazılanlar, bugün sende görünenlerin çoğu küçüklüğünde ruhuna ekilenlerdir. “Bir tomurcuk gibiydim, ne zaman başımı toprağın üstüne çıkarıp filizlendiysem, bir çiçek olarak açmak istediysem kopardılar. Yeniden açmayı denedim, tekrar kopardılar. Adım Gül ama ben hayatımda hiç gülmedim. Kendimi yaprakları dökülmüş, dalları kırılmış bir ağaç gibi hissediyorum.” Koskoca bir delikanlı ya da genç kızken sınıfta arkadaşlarının önünde rencide edildin mi? Birine tepki göstermek isteyip de ayıp olur diye tepkini içine gömdün mü? Hakkını yiyenlere isyanını sadece dişlerini sıkacak kadar gösterebildiğin anlarda neler hissetmiştin? Aslında başarısızlık diye bir durum yoktur. Bizim başarısızlık sandığımız şey, öğretmenin dersi anlatma biçimi ile öğrencinin dersi öğrenme biçiminin uyuşmamasından kaynaklanan bir durumdur. “Babama ve kocama olan öfkem gözümü kör etmiş, içimdeki kor ateşin dumanı basiretimi örtmüş. Yaşanmamışlıklara olan hıncım aklımı sis perdesi gibi kapatmış. Korkak, pısırık, tedirgin, endişeli biri olarak yaşamışım bugüne kadar.” Bugüne kadar beynin seni kontrol etti. Şimdi sen beyninin kontrolünü eline alsan ve hayat otobüsünün direksiyonuna geçsen bundan sonra hayatında nasıl değişiklikler olacağını düşünebiliyor musun?
176.25 ₺ -
Sevgi Bahçesinin Bahçıvanı
SEVGİ BAHÇESİNİN BAHÇIVANI "Merhaba Bahçıvanım, Seninle ne zaman konuşsam, aklıma beni ilk bulduğun günler gelir. Okumaktan ve okuyanlardan nefret eden zavallı bir serseriydim. Anne-babamla sürekli kavga eder, ders çalışan öğrencilerden nefret eder, bana zayıf veren öğretmenlere kızardım. Mutsuzdum, yalnızdım, kimsesizdim. Ucunda hiçbir ışık görünmeyen kapkaranlık bir tünelde dolanıp duruyordum. Tek hedefim Türkiye'nin en güçlü kanun dışı adamı olmaktı. Bir gün sen çıktın karşıma. "Güzel bir çiçek olarak açmak için kendine uygun toprağı arayan kaliteli bir tomurcuk gibisin." dedin. Şaşırmıştım. Beni alıp yüreğine diktin, sevgi suyuyla suladın, güneş gibi ısıttın, samimiyet toprağında büyüttün. Elimi sımsıkı tutup bir makasçının, hızla uçuruma giden bir treni devirmeden kurtuluş istasyonuna çevirmesi gibi yönümü değiştirdin. Şimdi Eğitim Fakültesi üçüncü sınıftayım. Hedefim dünyanın en muhteşem öğretmeni, en güzel çiçekler yetiştiren bahçıvanı olmak. Karanlık tünellerin ucundaki ışık gibi parlıyorum. Annemin sana çok selamı var. Geçen akşam odasında ağlayarak sana dua ediyordu. Yüreğine sağlık Sevgili Bahçıvanım."
176.25 ₺ -
Bunları Kimseye Anlatamamıştım
BUNLARI KİMSEYE ANLATAMAMIŞTIM "Akşam oldu, güneş battı, bizim buralara karanlık çöktü. Herkes evine, yuvasına çekildi. Benim de üzerime karanlık çökmüştü. Yüreğim nasırlaşmış, beynim durmuştu. Okulun duvarları sanki üstüme yıkılıyor, evin havası ise beni boğuyordu. Annemle babama gıcıklık olsun diye ders çalışmıyordum. Herkesle kavga halindeydim. O gün sen geldin. Elimi tutup gözlerinle yüreğime "Merhaba" deyince üstüme çöken karanlık dağılmaya başladı, zihnim açıldı. İçimdeki hazineyi keşfettim. Kendimi fark ettim ve kendimle buluşup kucaklaştım. Her şey değişmeye başladı. Yüreğime bahar geldi. Evimize de bahar geldi. Derslerin beni başarıya götüren dostlar olduğunu anladım. Öğretmenlerimin benim için gösterdikleri çabayı daha iyi gördüm. Kısaca kendimle barıştım ve etrafımda kavga edecek kimse kalmadı. İçimde oluşturduğun aydınlık öyle güçlü ki onu örtebilecek hiçbir karanlık yok artık. Teşekkür ederim, bende zaten var olan beni bana tekrar hatırlattığın için."
176.25 ₺