-
-
Yusuflar Züleyhalar (Mahremiyet Okulu-1)
Kur`ân “Fuhşiyatın açığına da, gizlisine de yaklaşmayın” derken, insanın namusunu ve haysiyetini korumak için uyanık olması gerektiğini tavsiye ediyor. Genç kızlığa ve delikanlılığa adım atmış bir insan hislerini değil, aklını ve vicdanını dinlemeli. Özellikle Hz. Yusuf`un iffetini öğrenmeli, güzel bir kadınla veya bir erkekle tek başına kalsa bile “Allah`a sığınırım” deyip kendine çekidüzen vermeli. Çünkü bu zamanda her genç bir Yusuf`tur veya bir Züleyha`dır. Ya günaha çağırıyor veya çağrılıp zorlanıyor. Bunun için nerede olursa olsun Allah`ın kendisiyle birlikte olduğunu bilmeli ve öyle davranmalı. Mahremiyet Okulu Nedir? ahremiyet her ne kadar tesettür altında tutulması gereken, insanların ulu orta konuşmaktan “mahçubiyet” duyduğu bir kavram olsa da, aynı şeyi mahrem yaralarımız için söyleyemeyiz. Toplumun mahrem yaralarının üzerini ne kadar örtersek, yaralar o kadar derinleşir. Halbuki asıl “mahçubiyet” duyulması gereken konuşulması, çözülmesi gereken meselelerimizi ayıp kabul edip anlatamamak, öğrenmekten kaçmaktır. Mahremiyet Okulu`nun temel gayesi, toplumda “mahçubiyet” sebebi kabul edilen meselelerimizin, açıkça, rahatlıkla konuşulabileceği, bilmemekten değil asıl öğrenmemekten mahçup olunan bir zemin hazırlamak. Yıllarca aile üzerine araştırmalar yapan, kitaplar yazan, programlar hazırlayan İlahiyatçı Yazar Mehmet Paksu; Yusuflar Züleyhalar`da evlilik öncesinde aşk, nişan, nikah, flört meseleleri, evlilik korkuları; Mutsuz Evlilikler Boşanmalar`da evlilikte kavgalar, boşanma meseleleri, aile içi problemler; İhanetler Cinsel Sorunlar`da aldatmalar, cinsel sorunlar, ikinci evlilikler, internet ilişkileri, eşcinsellik gibi başlıklar altında toplumun anlatmaktan mahçup olduğu fakat öğrenilmesi şart olan yüzlerce mahrem soruya Kur`an ve hadisler ışığında cevaplar veriyor.
9.75 ₺ -
Musibetler Ne söyler? Dertte Derman Bulanlar
En büyük musibet ve dertler en büyüklere geldi. Onlar da bizim gibi insandılar. Onlar da bizim gibi dertlerle, tasalarla, eza ve cefalarla muzdarip oldular. Hatta en fazla onlar yaşadılar en büyük zorlukları. Ama onlar asla şikayet etmediler… Sabırla, metanetle ve şükürle karşıladılar. Allah`tan gelen her şeye razı oldular. Onlar dertte dermanı buldular… Tıpkı Hz. Muhammed`in (a.s.m.), Hz. Eyyûb`un (a.s.), Hz. Yûsuf`un (a.s.) yaşadıkları gibi. Onca kutlu sahabenin ve nice Allah dostlarının peşlerinden gittiği gibi. Eğer istersen, sen de her derdin içinde dermanı, her zahmetin içinde rahmeti görebilirsin. Manevi bir ameliyat yaşarsın. Görünüşte neşter keser, acıtır, zahmet ve sıkıntı verir… Fakat neşterin arkasındaki şefkatli kudret ve rahmet elini görebilirsen, şifayı yüreğinde hissedebilirsin. Bedenin yanarken, gönlün gül gülistan olur… Ve dertler küçülür, değişir, başka, yüksek bir anlam ifade eder, manasını bırakır ve gider. Bu kitapta insanlığın birer şeref levhası olan Allah dostlarının ibret dolu hayatlarıyla muhatap oldukça hayata ve hayatın içindeki olumsuzluklara karşı bakış açınız değişecek. Böylece mutluluk ve huzurun sesini duymak için yaşamın içinde musibetlerin ne söylediğine daha bir dikkat kesileceksiniz
7.50 ₺