-
Kudüs Ziyareti
Ben ne kadar bir şanslı bir çocukmuşum. Henüz 4. sınıf öğrencisi iken, önce Mekke’yi, sonra da Medine’yi görmek, Efendimiz’in (s.a.v.) yaşadığı yerleri görmek, kokusunu içime çekmek nasip olmuştu. Şimdi sırada Kudüs’ü görmek vardı… Ah Kudüs… Efendimiz’in (s.a.v.) Mirâc’a yükseldiği kutlu şehir… Şimdiyse acı ve gözyaşlarıyla dolu mahzun şehir... “Kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan, kendisine bazı ayetlerimizi göstermek için mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz ki O, her şeyi hakkıyla bilen ve hakkıyla görendir.” (İsrâ, 1)
56.00 ₺ -
Peygamber Şehri Medine
İşte, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) kabr-i şerifinin tam karşısında duruyordum. Ellerimi önümde bağlayarak, ona bol bol selam verdim ve çokça salavat getirdim. Birden sanki bana bir ilham geldi ve ağzımdan şu sözler dökülmeye başladı: “Efendim… Beni sana kavuşturan Allah’a çokça şükürler olsun. Seni çok özledim. Senin hasretinle yanıp tutuştum. İşte karşındayım… Seni çok seviyorum. Sonunda kavuşmak nasip oldu… Ne olur, tekrar rüyama gel… O güzel yüzünü tekrar göreyim Efendim… Gül kokulu Efendim…”
56.00 ₺ -
Mekkeye Gidiyoruz
Mağaranın üstünde büyükçe, düz bir kaya vardı. Babam oraya geçti. Kâbe’ye doğru dönüp, iki rekât namaz kıldı. Sonra yanımıza geldi. Elimden sıkıca tutup, beni Hira Mağarası’nın girişine kadar götürdü. Mağaranın içine girince, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) burada oturup, Cebrail (a.s.) ile olan sohbetini hayal ettim. Bir anda öylesine duygulandım ki, gözlerimden iki damla yaş aktı. Mağara, sanki gül kokuyor gibi geldi. Ben de o kokuyu doya doya ciğerlerime çektim…
56.00 ₺ -
Canım Peygamberim
Derin bir uykuya dalmışım. Rüyalar âlemindeydim. Büyük bir kalabalığın ortasındaydım. Derken, kalabalık kayboldu. Orada sadece ben kaldım. Birden büyük bir nur, etrafı kapladı. Sütten beyaz bir nurdu; bana doğru geliyordu. Sanki gökten iniyordu. Sonra etrafı mis gibi gül kokusu sardı. Tamamen yaklaştı. Evet, O’ydu bu! Allah’ım, şükürler olsun… Yanıma iyice yaklaştı. Ben, utancımdan kafamı eğdim. O, elini başıma sürdü. “Ümmetim…” dedi. Ah! Ne büyük bir mutluluktu bu! Sonra geriye dönüp, geldiği yöne doğru yürüdü. Ben ise onu hayran hayran izliyordum. Sonunda kayboldu... Fakat etraf çok güzel kokuyordu... Gül kokuyordu…
56.00 ₺