-
Bu Evde Mutlu Bir Aile Var
Penceresine bir çift kumru konmayan ev yoktur. Kumruların birbirlerine olan düşkünlüğü herkesi hayran bırakır. Birbirlerinden aldıkları sevgiyle, öyle güzel öterler ki keşke her evin camında bir kumru yuva yapsa diye düşünmeden edemez insan. Zaten onların yuvası o kadar basittir ki dal parçalarını bir araya getirerek mutluluğu yakalarlar. Eşlerine sadakatleri yine onların en belirgin özelliklerindendir. Bu muhabbeti yaşayan sadece kumrular değil tabii. Hiçten mutluluk üreten aileler hâlâ aramızda yaşar. Kumrular gibi muhabbeti daim olan ailelerin öyle güzel özellikleri olur ki onları gıptayla izlersiniz. Onlar, muhabbetlerine dedikodu ve gıybet karıştığında rahatsız olurlar. Onlar güzel şeyler konuşmak için vardır. Onlar, muhabbet etmek için illa çok güzel ortamlar, uygun zemin ve münasip zaman beklemezler. Bulundukları konum ve şart ne olursa olsun kelimelerden ışık yakarlar. Hem içlerini, hem dışlarını mutluluk ışıklarıyla aydınlatırlar. Onların sözleri ilaç gibidir. Cümleleri bala benzer. İşte bu yüzden kumru muhabbetinin tadına doyum olmaz. “Kumru Muhabbeti” tadında bir kitap. Okuyan ve uygulamaya koyabilen herkes kapılarına “Bu Evde Mutlu Bir Aile Var” yazısı yazabilecek kadar mutluluğu yudumlamışlardır. Ve bir de mutluluklarını şu şiir misali kağıda dökmüşlerdir: Pencerenin pervazında, Her sabah iki kumru öter. Muhabbet çaylarından, Buhar değil, mutluluk tüter. Yoldan geçenler, Kaşık seslerinde bile, Sevgi şarkıları duyar. Perdelerin mutlu raksına bakıp Derler ki: “Bu evde mutlu bir aile var!”
5.63 ₺ -
Şimdi Şeytanı Ağlatma Vakti
Şeytanların en mutlu olduğu an hangisidir? Hangi davranışlarımız şeytanı memnun eder, sevindirir? Peki ya meleklerin gıptayla alkışladığı anlarımız veya davranışlarımız? Bu soruların tek cevabı var: Kul olduğumuz, kulluğumuzu yerine getirdiğimiz anlar… Kulluğumuzun gereği olan dua ve niyaza sarıldığımız, Rabbimize sığındığımız vakitler. O halde ne duruyoruz? Şeytanı ağlatmaya, melekleri sevindirmeye var mısınız? Dua ettikçe Rabbimize yaklaşmaya, yaklaştıkça şeytanın şerrinden emin olmaya var mısınız? İşte şeytanı ağlatacak, melekleri sevindirecek 99 âyetin rehberliğinde 99 yakarış. Ne duruyoruz? Şimdi Şeytanı Ağlatmak Vakti.
9.00 ₺ -
Karanfil Secdesi
Ruhunda müthiş sarsıntılar vardı… Yoga ve meditasyonda derman aradı… Kazanma hırsı ile şans oyunlarının kuponlarına sarıldı… Reçeteler ve formüller, maddîFalın her türünden imdat istedi… Kâhinlerin en saçma öngörülerine mutlak gerçek olarak inandı… Kâbusları katlanarak büyüdü… Şair arkadaşını belki de rahmetli babaannesinin duası sayesinde tanıdı… Birkaç mısra silkeledi onu… Bir sabah babaannesinin yeşil seccadesinde gördüğü gölge, aydınlık bir dünyanın sırlarını fısıldadı ona… Su ile konuştu… Damla damla arınmanın yolunu bulmuştu…
6.00 ₺ -
Annem Yıldızları Sayamaz
Geri dönüyordu Sefa... Artık annesizliğin sefasını sürecekti evde. İhtiyar kadın huzurevinin cefasını çekerken... Şöyle ya da böyle görevini tamamlamıştı... Karataş Tepesine geldiğinde karanlık basmak üzereydi. Sonbaharın serin havası iyice çökmüştü. Arabanın farlarını açma zamanı gelmişti. Farı açar açmaz iki parlak noktayla karşılaştı. Kedi gözleri... Evdeki kedisini hatırladı. Bu zavallı kedi ne yapacaktı bu dağ başında... Arabasını durdurdu... Titreyen ve artık kendisine doğru yaklaşan tehlikeden kaçmaya bile kalkışmayan kedinin yanına doğru gitti. Kedi Sefa'nın yanına sokuldu. Sıcak bir insan bedeni bulmanın sevincini yaşıyor gibiydi. Sefa ellerine aldı kediyi ve çenesinin altını okşamaya başladı. Her kedinin çenesinin altının okşanmasından, kaşınmasından memnun olacağını biliyordu. Arabasına aldı... _ Yıldızları sayamadın mı yaramaz... Evine niye gitmedin... Ev ve yıldızları saymak lafı annesini hatırlattı. Bu sefer hançer gibi battı içine annesizlik. Mırıldandı: _ Annem yıldızları da sayamaz!.. İhtiyar kadın ağzıyla söylemişti yıldızları sayamayacağını.
5.25 ₺