-
İşaret Çocukları
Cahit Zarifoğlu'nun şiiri bunca anlaşılmaz, kapalı ya da zor anlaşılır bulunmasına rağmen, şimdiye kadar hiçbir aklı başında şiir okuyucusu (eleştirmen ya da okuyucu olarak) bu şiirleri reddetmek, yok saymak cesaretini gösterememiştir. -Rasim Özdenören- Cahit Zarifoğlu'na ait hangi metin olursa olsun, O'nun dünyasına, bir iklime geçer gibi girerseniz. Yeni bir iklime girmenin ne gibi etkileri oluyorsa, nasıl değiştiriyorsa insanı öylece değişirsiniz. -Alim Kahraman- Kendinden sonra yazmaya başlayan genç Müslüman şairlere, hangi özellikleriyle yol göstermiş olursa olsun, O'ndan sonrakiler, O'nda ders alınacak bir taraf bulacaklardır. Hem şiirin kendine mahsus kaliteleri bakımından, hem Müslüman bir şairin dünya hayatındaki temayülleri bakımından. -İsmet Özel- Cahit Zarifoğlu o hale gelmişti ki, kendi dünyası içinde bir şiir dili kurmuştu ve bunu çok iyi kullanırdı. Yani şiire, o anlatılmaz olana ait bir durum çıktığı zaman, bir algılama olduğu zaman, onu hemen anında şiire döküverirdi. -Erdem Bayazıt- Kanaatimce Cahit'in şiiri belli bir kalıp içerisinde hemen formüle edilebilecek, anlatılabilecek bir hüviyet taşımıyor. Cahit, eski tabirle şair-i maderzat, anadan doğma şair idi. -Akif İnan- Türkçe'de hem ahenge ulaşmak hem de duygu iletişimini sağlamanın belki de en çetin bir şairlik görevi olduğu günümüzde, bir de buna 'avucunda kor tutmayı' eklemişti. 'Hâl'ini iyiye doğru sürekli yüceltirken, 'şiir'ni de yeni 'hâl'ine uydurma savaşımında idi. -Prof. Dr. Hüseyin Hatemi- Ece Ayhan'a sordum, ona göre "Cahit Zarifoğlu" şiirde yapı sorunun en iyi kavramış bu konuda örnek gösterilebilecek sanatçılardan biri. Kolsuz Bir Hattat'ta da ayrıca belirtmiş bunu. -Cemal Süreya- Cahit Zarifoğlu'nun şiirini ve düzyazısını o uzaklık, ayrılık gayrılık içinde ancak kendi uzlet köşemden izleyebiliyordum. Kamplaşma havasında kendine yer bulamayacak bu ince şiir, kapalı ama mutlaka sanatkârca düzyazı, kendine özgü değerleri daima korurdu. -Selim İleri- Cahit Zarifoğlu'nun şiiri, bütün diğer yapıp ettiklerini de, hatta müstear adla yazdığı 'okuyucuya cevaplar'a varıncaya kadar bir çok şeyi aydınlatan veriler olarak alınabilir sanıyorum. Bu şiir, insanı çok yalın halinde kavrayan bir şiir. -Nâbi Avcı-
68.00 ₺ -
Menziller
Cahit Zarifoğlu'nun şiiri bunca anlaşılmaz, kapalı ya da zor anlaşılır bulunmasına rağmen, şimdiye kadar hiçbir aklı başında şiir okuyucusu (eleştirmen ya da okuyucu olarak) bu şiirleri reddetmek, yok saymak cesaretini gösterememiştir. -Rasim Özdenören- Cahit Zarifoğlu'na ait hangi metin olursa olsun, O'nun dünyasına, bir iklime geçer gibi girerseniz. Yeni bir iklime girmenin ne gibi etkileri oluyorsa, nasıl değiştiriyorsa insanı öylece değişirsiniz. -Alim Kahraman- Kendinden sonra yazmaya başlayan genç Müslüman şairlere, hangi özellikleriyle yol göstermiş olursa olsun, O'ndan sonrakiler, O'nda ders alınacak bir taraf bulacaklardır. Hem şiirin kendine mahsus kaliteleri bakımından, hem Müslüman bir şairin dünya hayatındaki temayülleri bakımından. -İsmet Özel- Cahit Zarifoğlu o hale gelmişti ki, kendi dünyası içinde bir şiir dili kurmuştu ve bunu çok iyi kullanırdı. Yani şiire, o anlatılmaz olana ait bir durum çıktığı zaman, bir algılama olduğu zaman, onu hemen anında şiire döküverirdi. -Erdem Bayazıt- Kanaatimce Cahit'in şiiri belli bir kalıp içerisinde hemen formüle edilebilecek, anlatılabilecek bir hüviyet taşımıyor. Cahit, eski tabirle şair-i maderzat, anadan doğma şair idi. -Akif İnan- Türkçe'de hem ahenge ulaşmak hem de duygu iletişimini sağlamanın belki de en çetin bir şairlik görevi olduğu günümüzde, bir de buna 'avucunda kor tutmayı' eklemişti. 'Hâl'ini iyiye doğru sürekli yüceltirken, 'şiir'ni de yeni 'hâl'ine uydurma savaşımında idi. -Prof. Dr. Hüseyin Hatemi- Ece Ayhan'a sordum, ona göre "Cahit Zarifoğlu" şiirde yapı sorunun en iyi kavramış bu konuda örnek gösterilebilecek sanatçılardan biri. Kolsuz Bir Hattat'ta da ayrıca belirtmiş bunu. -Cemal Süreya- Cahit Zarifoğlu'nun şiirini ve düzyazısını o uzaklık, ayrılık gayrılık içinde ancak kendi uzlet köşemden izleyebiliyordum. Kamplaşma havasında kendine yer bulamayacak bu ince şiir, kapalı ama mutlaka sanatkârca düzyazı, kendine özgü değerleri daima korurdu. -Selim İleri- Cahit Zarifoğlu'nun şiiri, bütün diğer yapıp ettiklerini de, hatta müstear adla yazdığı 'okuyucuya cevaplar'a varıncaya kadar bir çok şeyi aydınlatan veriler olarak alınabilir sanıyorum. Bu şiir, insanı çok yalın halinde kavrayan bir şiir. -Nâbi Avcı-
81.60 ₺ -
Korku ve Yakarış
Cahit Zarifoğlu'nun şiiri bunca anlaşılmaz, kapalı ya da zor anlaşılır bulunmasına rağmen, şimdiye kadar hiçbir aklı başında şiir okuyucusu (eleştirmen ya da okuyucu olarak) bu şiirleri reddetmek, yok saymak cesaretini gösterememiştir. -Rasim Özdenören- Cahit Zarifoğlu'na ait hangi metin olursa olsun, O'nun dünyasına, bir iklime geçer gibi girerseniz. Yeni bir iklime girmenin ne gibi etkileri oluyorsa, nasıl değiştiriyorsa insanı öylece değişirsiniz. -Alim Kahraman- Kendinden sonra yazmaya başlayan genç Müslüman şairlere, hangi özellikleriyle yol göstermiş olursa olsun, O'ndan sonrakiler, O'nda ders alınacak bir taraf bulacaklardır. Hem şiirin kendine mahsus kaliteleri bakımından, hem Müslüman bir şairin dünya hayatındaki temayülleri bakımından. -İsmet Özel- Cahit Zarifoğlu o hale gelmişti ki, kendi dünyası içinde bir şiir dili kurmuştu ve bunu çok iyi kullanırdı. Yani şiire, o anlatılmaz olana ait bir durum çıktığı zaman, bir algılama olduğu zaman, onu hemen anında şiire döküverirdi. -Erdem Bayazıt- Kanaatimce Cahit'in şiiri belli bir kalıp içerisinde hemen formüle edilebilecek, anlatılabilecek bir hüviyet taşımıyor. Cahit, eski tabirle şair-i maderzat, anadan doğma şair idi. -Akif İnan- Türkçe'de hem ahenge ulaşmak hem de duygu iletişimini sağlamanın belki de en çetin bir şairlik görevi olduğu günümüzde, bir de buna 'avucunda kor tutmayı' eklemişti. 'Hâl'ini iyiye doğru sürekli yüceltirken, 'şiir'ni de yeni 'hâl'ine uydurma savaşımında idi. -Prof. Dr. Hüseyin Hatemi-
81.60 ₺ -
Yedi Güzel Adam
Cahit Zarifoğlu'nun şiiri bunca anlaşılmaz, kapalı ya da zor anlaşılır bulunmasına rağmen, şimdiye kadar hiçbir aklı başında şiir okuyucusu (eleştirmen ya da okuyucu olarak) bu şiirleri reddetmek, yok saymak cesaretini gösterememiştir. -Rasim Özdenören Cahit Zarifoğlu'na ait hangi metin olursa olsun, O'nun dünyasına, bir iklime geçer gibi girerseniz. Yeni bir iklime girmenin ne gibi etkileri oluyorsa, nasıl değiştiriyorsa insanı öylece değişirsiniz. -Alim Kahraman Kendinden sonra yazmaya başlayan genç Müslüman şairlere, hangi özellikleriyle yol göstermiş olursa olsun, O'ndan sonrakiler, O'nda ders alınacak bir taraf bulacaklardır. Hem şiirin kendine mahsus kaliteleri bakımından, hem Müslüman bir şairin dünya hayatındaki temayülleri bakımından. -İsmet Özel Cahit Zarifoğlu o hale gelmişti ki, kendi dünyası içinde bir şiir dili kurmuştu ve bunu çok iyi kullanırdı. Yani şiire, o anlatılmaz olana ait bir durum çıktığı zaman, bir algılama olduğu zaman, onu hemen anında şiire döküverirdi. -Erdem Bayazıt Kanaatimce Cahit'in şiiri belli bir kalıp içerisinde hemen formüle edilebilecek, anlatılabilecek bir hüviyet taşımıyor. Cahit, eski tabirle şair-i maderzat, anadan doğma şair idi. -Akif İnan Türkçe'de hem ahenge ulaşmak hem de duygu iletişimini sağlamanın belki de en çetin bir şairlik görevi olduğu günümüzde, bir de buna 'avucunda kor tutmayı' eklemişti. 'Hâl'ini iyiye doğru sürekli yüceltirken, 'şiir'ni de yeni 'hâl'ine uydurma savaşımında idi. -Prof. Dr. Hüseyin Hatemi Ece Ayhan'a sordum, ona göre "Cahit Zarifoğlu" şiirde yapı sorunun en iyi kavramış bu konuda örnek gösterilebilecek sanatçılardan biri. Kolsuz Bir Hattat'ta da ayrıca belirtmiş bunu. -Cemal Süreya Cahit Zarifoğlu'nun şiirini ve düzyazısını o uzaklık, ayrılık gayrılık içinde ancak kendi uzlet köşemden izleyebiliyordum. Kamplaşma havasında kendine yer bulamayacak bu ince şiir, kapalı ama mutlaka sanatkârca düzyazı, kendine özgü değerleri daima korurdu. -Selim İleri Cahit Zarifoğlu'nun şiiri, bütün diğer yapıp ettiklerini de, hatta müstear adla yazdığı 'okuyucuya cevaplar'a varıncaya kadar bir çok şeyi aydınlatan veriler olarak alınabilir sanıyorum. Bu şiir, insanı çok yalın halinde kavrayan bir şiir. -Nâbi Avcı
81.60 ₺ -
Rilkenin Romanında Motifler
Şairin, Rilkeyle bağlantısının en belirgin örneği üniversiteden mezun olmak için hazırladığı bitirme tezidir.Tezin yazılış tarihi 1971 yılıdır. Zarifoğlu artık mezun olmak ister. Bunun için de bir bitirme çalışması yapmak zorunda kalır. Böylece Rilkeyle yakınlığını kullanır ve tezini bu Alman şairin bir eseri üzerine yazmaya karar verir.Zarifoğlunun, fikirlerini ve sanatını önemsediği bir şairin eserleriyle ilgili tez yazması şaşırtıcı değildir. Fakat ilginç olan o ki tezin konusu olarak kendisi gibi bir şair olan Rilkenin şiirlerini seçmez. Bunun yerine onun tek romanı olan Malte Laurids Briggenin Notlarına odaklanır. Bu seçimin asıl sebebi nedir? Bu soruya net bir cevap vermek ne yazık ki imkansız. Ancak görünen o ki Zarifoğlu bu romanı, Rilke, karakter Malte aracılığıyla bizzat kendisini anlattığı için seçmiştir.
74.80 ₺ -
Radyo Oyunları
Cahit Zarifoğlu'nun vefatından kısa bir süre önce el yazısıyla yazmış olduğu ve hiçbir yere göndermediği anlaşılan üç kısa oyununun adları Deve ile Uçuç Böceği, Cırcır Böceği ile Kaplumbağa, Vişne Reçelli Ekmek'tir. Zarifoğlu'nun radyo oyunları okunduğunda şiirinde kullandığı yansıtma yöntemini radyo oyunlarında da sürdürdüğü kolayca fark edilir. Cahit Zarifoğlu'nun şiirinde, hikâye, roman, günlük ve çocuk kitapları anlatılarında yansıtma yönteminin bilinçli bir tercih olduğu burada da tekrar edilebilir: Cahit Zarifoğlu'nun toplam edebiyatı, metafizik bağlamda bir iç gövdede doğar ve dışa açılır; şiiri, hikâyesi, günlük-roman anlatısı ve radyofonik oyunları da yansıtma yöntemine dayanır. Zarifoğlu, radyo oyununda gerekli olan dramatik dili, metinlere yalın biçimde yansıtır. Bu yönüyle, radyo oyunlarının dayandığı 'konuş ki seni seyredeyim' benzetmesine uygun metinlerdir radyo oyunları. Vişne Reçelli Ekmek ile beş bölümlük çocuk oyunu taslağı ve yetişkinler için tasarladığı Muzip Hancı ve Üç Çoban oyunu taslaklarının dışındaki bütün radyo oyunlarının kahramanları çoğunlukla hayvan tipleri ağırlıklıdır. Fantastik türde en gelişmiş radyo oyunu örneği ise Katıraslan'dır. Cahit Zarifoğlu'nun radyo oyunlarında tipler çocuk kitaplarındaki kahramanlara benzer ve yaşları büyük çocuklar gibi bakarlar dünyaya. Zarifoğlu'nun radyo oyunları zekice düzenlenmiş ve oyuna dinleyiciyi dahil eden sözel zekâ oyunlarıdır.
88.40 ₺ -
Okuyucularla
Cahit'in bu kitapta toplanan değerlendirmelerini okuyucu belki üç-beş saatte okuyup bitirecektir. Bu değerlendirmelerin yayınlandığı tarihteki aktüel süreç dikkate alınmazsa onların etkisi hakkında kesin bir fikir edinmek mümkün olmayabilir. Düşünülsün ki, her sayıda okuyuculara verilen cevaplar en az 1 ay boyunca aktüalitesini ve etkisini sürdürmektedir. Oradaki nüanslar üzerinde o değerlendirmelerle ilgili aktüel zamanı içinde şifahi yorumlar yapılmakta ve o cevaplar muhataplarını bir anlamda yoğurmaktadır. Buradaki muhatap yalnızca kendisine hitap edilen kimse değil; derginin bütün okuyucularıdır. Cahit genelde gerek genel olarak sanat üzerine gerekse kendi şiiri üzerine konuşma hususunda ketum davranırdı. Bu değerlendirmeler, bir bakıma Cahit'in poetikası olarak da ele alınabilir. Bu değerlendirmelerin üslubu Cahit'in kişiliğini de bir ölçüde yansıtır diyebilirim: Onun fikrini açıktan, cesaretle ve içinden geldiği gibi söylemesi; yerine göre pervasızlığı, fakat daima kendisi olarak kalma eğilimi... Ne var ki, bu eğilim asla zorlama ve yapay değildir. Şiirlerinde ve öteki yazılarında olduğu gibi bu değerlendirmelerinde de onu ne ise o olarak görürüz. Bu bakımdan bu değerlendirmelerin bir kitapta toplanması bize Cahit'i daha yakından tanıma imkânı verecektir. Cahit'i anlamamıza, hatta şiirine nüfuz etmemize katkı sağlayacaktır.
210.80 ₺ -
Romanlar
Lagman vilayetinin güney-batısındaki dağ yumaklarının arasındaki bu köyde doğacaktım. Hemen her dağlı gibi, iri iri kayaların, büyük sularla buluşmak üzere çırpınan suların yakınında, onların seslerini duyarak . - Büyük lagman suyu, taa aşağılarda, büyük şelaleyle, doğduğumuz dakikadan itibaren bize seslenmektedir. Emeklemeye başlar başlamaz kolaylıkla ucurumların kenarına doğru gidişimiz bundan.Analar can havliyle yetişip bizi içeri götürürken ağlayışımız da. Uçsuz bucaksız dar ve keskin vadiler, onların üzerine sarkmakta olan çelik gibi kayalarla döşeli uçurumlar işte bizim tabiatımız. Nil vadisi buharlarını yayarak alabildiğine bir genişlikle suyunu akıtır. Şehre yaklaştıkça ağzı genişler suyun. Ve yucağına dışarı çıkararak ve daha da genişleyerek denize kavuşur.Binlerce millik bir koşunun sonunda, Afrika suyunun tuzlu suyla kaynaşması, ancak tarihi bir dikkatle etrafına bakmasını bilenlerin duyabildği bir çığlık gibi duyulur.Bunun dışında her şey insanların çıkarıp yaydığı sıcak, çapraşık ilişkilerin bir hercümerci sayılır. Çocuklar doğar, insanlar azarlanır, kuşlar saçaklarda baygın durur, meydanların girişleri tıkanır, sokaklar insan kalabalığı altında ezilir...
142.80 ₺ -
Konuşmalar
Bir konuşma mı? Tam da zamanı... Doğrusu böyle bir şeye hiç gelemem. Çok uzun zamandır sadece yazmaktan başka edebiyatla hiçbir ilgim yok. Seyrek olarak, elime geçtikçe, dostlar yolladıkça bazı dergileri okuyorum. Ben zaten fazla düşünmem. Muayyen konularda, muayyen sorulara derli toplu, kuru ve sistemli karşılıklar verecek şekilde düşünmem. Onun için sorulu cevaplı bir konuşma yerine sohbet edelim, notlar alınır, sonra ben onları gözden geçiririm. Yarı sohbet, yarı röportaj, yarı düzyazı bir şey çıkar ortaya, yayınlarsınız onu.
129.20 ₺ -
Mektuplar
Cahit Zarifoğlu’nun bu kitapta yer alan mektupları daha çok Mavera dergisinin çıktığı yıllara aittir. Ve hemen hepsi bu dergiyle münasebeti olan kişilere yazılmıştır.bunlardan bir bölümü onun beraber yola çıktıkları yazar şairdostlarına bir bölümü de dergiye ürün gönderen yazar-şair adaylarına yazılmıştır. İçlerinde çok azı da ailesine yazdıklarıdır. Zarifoğlu’nun mektuplarında onun sanat edebiyat anlayışını da çok özel bir dille anlatılmış görürüz. Sanat ve edebiyata nasıl bakıyor, nasıl bakmamız gerektiğini söylüyor? Bu mektuplardan bütün bu soruların cevabını bulabiliyoruz. Bu bakımdan bu metinler tıpkı açık mektupları gibi onun poetik anlayışını da yansıtırlar ki asıl önemleri de belki burada aranmalıdır. Yine onun yazdıklarında kişiliğine ve dünya görüşüne dair ipuçları da yer alır. Bütün bunları birlikte düşündüğümüzde bu mektuplar onun şahsiyet ve sanat tutumunun anlaşılması konusunda bize önemli imkanlar sunmaktadır.
102.00 ₺ -
Zengin Hayaller Peşinde
Cahit Zarifoğlu şiirden hikâyeye, günlükten çocuk masallarına kadara birçok alanda at koşturmuş bir şairimizdir. Bununla beraber kalem oynattığı her alanın ön sırasında yer almıştır. Her zaman Zengin Hayâller Peşinde koşan merhum şairin, elinizde bulunan düşünce ve sanat yazıları, O'nun bilinen yönlerini daha bir zenginleştirirken, bilinmeyen yönelerini ve çok az tanıdığımız taraflarını da ortaya koymaktadır. Cahit Zarifoğlu'nun sanatın teorik yönü üzerine "düşünmekten değil ama, konuşmaktan" fazla hoşlanmadığı öne sürülür. Bu kitapta, O'nun sanat ve edebiyatın teorik yönüyle de ilgilendiğini, düşündüğünü görüyoruz.
129.20 ₺ -
Yürekdede İle Padişah
Eşeğini kaybeden Yürekdede, pazardan küçük bir deve satın alır. Her yıl çıktıkları yaylaya gitmek üzere hanımı Ayşe Nine ile yola çıkarlar. Az giderler, uz giderler, dere tepe düz giderler. Konakladıkları yerde atlılar çıkar karşılarına. Onları doyurmak için "bir güzel söz, bir sevgiye" aldığı deveciği keser Yürekdede. Padişahın atlıların arasında olduğunu fark edemezler. Saraya davet edilirler. Sonra ne oldu, dersiniz. "Yürekdede ile Padişah" kitabı bu mutlu sona adım adım yaklaştıracak sizi.
61.20 ₺ -
Yaşamak
Yeni Türkçe'deki hatıra türünün en yetkin örneklerinden biri olan Yaşamak, toplumsal olarak bir ışığa dönüştürmek istediğimiz acıya, bireysel bir dünyada aydınlık sağlamaktadır. Zarifoğlu, çevremizde gelişen olayların gözümüzü yorduğu ve bizim, hayatın bütünsel akışıyla olan bağlarımızı güçlükle koruduğumuz dönemde, o bağlara canlılık veren birkaç şairimizden biridir. Yaşamak, şiirindeki derinliğin yol açtığı açılım getiren ve şaire ait iç dünyanın zenginliğini gözler önüne seren bir eserdir. Şair, yaşamayı varlık ve oluşun özüne dokunan bir derinlik içinde algıladığı ve arka planındaki hikmetle anlaşarak yaşadığı için, aynı hikmetin onun anlatımında parıldaması pek tabiidir.
108.80 ₺ -
Şiirler
Cahit Zarifoğlu'na ait hangi metin olursa olsun, onun dünyasına bir iklime geçer gibi girersiniz. Yeni bir iklime girmenin ne gibi etkileri oluyorsa, nasıl değiştiriyorsa insanı öylece değişirsiniz. - Alim Karaman Türkçe'de hem hem âhenge ulaşmak, hem de duygu iletişimini sağlamanın belki de en çetin bir şairlik görevi olduğu günümüzde, bir de buna "avucunda kor tutmayı" eklemişti. "Hal"ini iyiye doğru sürekli yüceltirken, "şiir"ini de yeni "hal"ine uydurma savaşında idi. - Prof. Dr. Hüseyin Hatemi Cahit Zarifoğlu o hale gelmişti ki, kendi dünyası içinde bir şiir dili kurmuştu ve bunu çok iyi kullanırdı. Yani şiire, o anlatılmaz olana ait bir durum çıktığı zaman, bir algılama olduğu zaman onu hemen anında şiire döküverirdi. - Erdem Beyazıt -
238.00 ₺ -
Sütçü İmam
Nasılsa kendini kaybetmeyen birinin sesini duymaya başlıyorum. Belki de insan değil. Belki de o şehirde olup bitenleri, gelecek kuşakların iyi anlamaları için, yavaş yavaş ve bulandırmadan anlatan biri. Belki bir mantık, bir akıl. Ama hiçbir zaman tarih değil. Belki onunkine benzer bir dille, dinlememiz için peşine takılmış biri. Onunla istediğimiz an dar sokaklarda, meydanlarda, bulvarlarda karşılaşabiliriz. Bize Maraş'ın ilkin İngilizler, daha sonra da Fransızlar tarafından işgal edildiğini, şehir halkının nasıl tecavüze uğradığını, bunlardan en önemlisi olarak, ermeni devriyelerinin kadınlara nasıl ve niçin sataştığını ve Sütçü İmam'ın bunları nasıl tabancasıyla susturduğunu anlatacaktır.
68.00 ₺ -
Motorlu Kuş
Bir kırlangıca bazı yaratıklar tarafından bir küçük motor takılır. Kırlangıç çok sevinir buna. Zamanla kırlangıçlığını unutur. Kanatları güdükleşir, bedeni motoru etiyle kavrar. Motorun kuvvet levhasını gagalamaktan dolayı gagası özelliğini kaybeder. Günün birinde kırlangıç ölmesin diye son çare olarak motorun çıkarılmasına karar verilir. Kırlangıça motoru takanlar kimlerdi. Amaçları ne idi? Kırlangıç sonunda kurtulabildi mi? "Motorlu Kuş" bu serüveni anlatan ilginç bir kitap.
51.00 ₺ -
Küçük Şehzade
"Sarayın bahçesindeki fıskiyeli havuzun su sesleri dalga dalga meyve ağaçlarının üzerine dökülüyor. Koşmaktan yorulan çocuklar ağaç diplerine, gölgelere sığınmışlar. Kimi halıların üzerine başlarını koymuş çoktan uyumuşlar. Lalaları onların yüzlerine konan sinekleri ipek bir tülbentle kovalıyor. Ve kendi gözlerini kapamaya çalışan uykuya karşı direniyorlar."
51.00 ₺ -
Hikayeler
Cahit Zarifoğlu'nun Hikâyeleri, özellikle İns anlatısı, edebiyatımızda kendine özgü, özgün bir çizgidir. Sanatsal olgunun, anlatı türünde bu denli yoğun öne çıktığı nadirdir. Bu tatla okunabilen eser sayısı da sınırlıdır. Şiirin hemen yanıbaşında yer alan öyküleri de, şiiri gibi güç anlaşılır. Okundukça intibak edilen ve sevilen bir tarzı vardır.
102.00 ₺ -
Gülücük
Cahit Zarifoğlu büyük bir şairdir. Çocuklar için yazdığı ve "Gülücük" adını verdiği şiir kitabı çocukluk çağını anlatan en güzel şiirlerden oluşuyor. Güler yüzlü bir şairin çocuklarla oyun oynar gibi yazdığı sıcak, sımsıcak şiirlerini okudukça şiiri seveceksiniz. Çünkü Cahit Zarifoğlu çocuklara gülücüklerini sunuyor.
51.00 ₺ -
Çocuklarımızla Atlara Biniyorduk
Cahit Zarifoğlu'nun çocuk yazarlığı, psikolojik ve psikanalitik derinlik açısından yorumlandığında çocuğa yönelişi farklı düzlemlerde açıklanabilir. Ancak onun çocuk yazarlığının belirleyici göstergesi çocuk bakışıdır. Hangi yaşta olursa olsun her insanı çocuk kabul edebilen bir çocuk bakışına sahip olması, çocuk yazarlığının asıl eksenini oluşturur. Çocuk kitaplarında kullandığı iç sezgi, hayal gücünü bir çocuk dürbününe dönüştürür. Aktüel fantastik çocuk kitapları ve kısa sanat masallarının hemen hepsinde egemen olan psikolojik ve sinematografik anlatımı bu çocuk dürbünü ile sağlar. Çocuk kitaplarını okurken onların muhayyilenizde canlanması ve size sinema duygusu vermesinin nedeni de budur...
221.00 ₺ -
Bir Değirmendir Bu Dünya
Bir Değirmendir Bu Dünya, şiirlerinden, anı yazılarından ve hikâyelerinden tanıdığımız Zarifoğlu'nu başka bir açıdan tamamlamaktadır. O herkesin entel takıldığı bir zamanda çevresindeki meraklı insanlara, dostlarına, okuyucularına ilmihal okumayı tavsiye ediyordu. Namazların tadil-i erkân üzere kılınmasını, gece namazlarına kalkılmasını, hanımlara iyi davranılmasını, çocukları adam yerine koyarak karşımıza almamızı, yollarda zikirle yürümemizi telkin ediyordu. Daha doğrusu müslüman olarak iç dünyamızı zenginleştirmek, çağa donanımlı bir müslüman olarak yetişmemiz için elinden geleni yapıyordu. Hem çocuklar için yapıyordu, hem de büyükler için. Bu kitaptaki yazılara, kendi yatağında sessiz, sakin ve içten içe maveraî uğultularla akan bir nehrin zaman zaman coşup kabarması olarak da bakılabilir.
129.20 ₺ -
Ağaçkakanlar
Anne ve baba ağaçkakanlar yıllar sonra dünyaya gelen yavruları Upuy'u korumak için uğraşırken garip olayları yaşamak zorunda kaldılar. Upuy afacan bir çocuk gibi aklına ne geldiyse yaptı. Bir türlü söz dinlemedi. Cahit Zarifoğlu bu kitapla kendi çocukluğunun acı tatlı günlerini anlatmış oluyor dolaylı olarak. Her çocuğun yaşayabileceği bir çocukluğu usta anlatımıyla önümüze seriyor. Çocukluğunuzun filmini seyreder gibi "Ağaçkakanlar"ı okumanızı tavsiye ederiz.
51.00 ₺ -
Ağaç Okul
"Afganistan olayı sessiz kalınacak bir olay değil. Fakat bu biraz da mizaç işidir diyebilirim. Bir heyecan işi. Bir şairin binlerce kilometre uzaktan bir heyecanı duyması ise oldukça kolay. Ben ilgilendim, onda enteresan dinamikler yakaladım, zaman zaman şiirleştirdim bunu."
51.00 ₺