-
Anla Beni İlk Günkü Gibi
Her insan düşler kurar evlenmeden önce. Kimi pembe, kimi mavi düşler. Dinmeyen Nisan yağmurları, sona ermeyen ilkbaharlar, yazlar. İlkbaharların bağrında açan tomurcuk güller, papatyalar, yaseminler, gelincikler. Hayaller kurulur, beyaz gelinlikler giyilir. Beyaz atlı prens beklenir; mavi veya pembe düşlerin sonsuz ufuklarına uçmak için. Ne yazık ki kimi düşler uzun sürmez. Ansızın sonbahar geliverir. Kış rüzgarları pembe düşleri kavurmaya ve savurmaya başlar. Feryat figanlar ve ardından “Neden?” sorusu gelir. Şikayetlerin odağında ise hem “anlaşılamamak” vardır. Aslında mutluluğa giden yolda bir kırılma noktasıdır bu. “Eşim beni bir anlasa!” diye başlanır söze. Ve anlayış hep karşıdan beklenir. Eşlerin birbirini anlama çabası, evliliklerin motor gücüdür. Ve mutluluğun altın anahtarıdır “anlamak ve anlaşılmak.” İlk günkü gibi anlayışlı olmak. Bu anahtar elinizde.
6.00 ₺ -
Duy Beni Sevgili Eşim
“Sayın Gülay Atasoy`un evlilik üzerine yazdığı bu kitap, önemli bir ihtiyacı karşılıyor. Modernizmin getirdiği sorunlar aileyi kurban etti. Diğer taraftan geleneklerimizin sunduğu çözümler, yeni sorunlara cevap vermiyor. Yazarımız kültürümüzden aldığı motiflerle pratik çözümler sunuyor. Gelin, kayınvalide ilişkileri, elti ve görümce davranışları, ikinci evlilikler gibi konularda ustaca kalem oynatan yazarımızı kutlarım.” Prof. Dr. Nevzat Tahran “Gülay Atasoy Hanımefendi ailelerin problemlerini biliyor ve bu harika eseriyle, evlilere de yeni evleneceklere de pratik öneri ve çözümler sunuyor. Dili akıcı, okunması roman tadında olan bu etkileyici kitabı hararetle tavsiye ediyorum. İnanın çok yararlanacaksınız.“ Doç. Dr. Sefa Saygılı “Evlilik hem çok güzel hem de çok zor bir yaşam seçimidir. Evlenince iki insan arasındaki hikâye yeniden başlar. Çiftler genelde bunun farkında değildir. İşte bu kitap, yeniden başlayan bu hikâyeyi anlamlı hale getirecek ipuçları sunuyor. Hem gerçekçi davranıp evliliğin zorluklarına dikkat çekiyor hem de çift olmanın güzel yanlarını sunuyor.” Dr. Mustafa Ulusoy
5.25 ₺ -
Eşimi Seviyorum
Tartışmasız, gürültüsüz ve huzurlu bir aile ortamını kim istemez? Hepimizin hayalini ideal bir aile yuvasını kurmak süsler. Ama çoğu zaman yüreğimizi bunu başaramayacağımız korkusu sarar. Aile hayatımızın Cennet hayatından bir köşe olmasını nasıl temin edebiliriz? Mutlu bir aile için eşler birbirlerine karşı nasıl davranmalıdır? Aile içindeki tartışmları nasıl azaltabiliriz? Hepimizi yakından ilgilendiren bu soruların günlük hatyatımızdan bulabileceğimiz cevaplarını, bir de bu eserle hatırlamak istemez misiniz? İşte bu eser bu konuda yapılan bir araştırmanın ürünüdür.
6.00 ₺ -
Her Kadın Örtünmek İster
Örtünme isteği yaratılışın sesidir. Hem de içten gelen, dışa vuran en güçlü bir ses. Mini etekli bir bayanın farkında olmadan hep eteğini çekiştirip uzatmak istemesi, göbeği açık kızların badisiyle göbeğini kapatmaya çalışması, henüz tamamen sönmemiş olan fıtratın sesinden başka neyle izah edilebilir? Dine karşı olduğunu, tesettürü benimsemediğini söyleyen hanımlar bile zaman zaman içlerinde var olan gizli örtünme duygusunu susturamadıklarını bilerek ve bilmeyerek bu taleplerini dile getirmekteler. Günümüzde, kadının içindeki bu masum duygu menfi cereyanlarla yok edilmek isteniyor. Bu güçlü sesin kısılması için alınmadık önlem bırakılmıyor. Bazıları laikliği kullanıyor, bazıları Atatürkçülüğü… Sonuçta eller başlardaki örtüden aşağı inmiyor. Ne garip bir tecellidir ki bütün engellemelere rağmen örtünenlerin sayısı sürekli artıyor. Şimdi gelin hep birlikte kadın var oldukça susturulamayacak olan fıtratın bu sesine kulak verelim…
5.63 ₺ -
Liseli Kızlar
Liseli Kızlar... Aynı sınıfta birlikte okuyan genç kızların duygularına, arayışlarına, mutluluklarına, mutsuzluklarına, özentilerine, uçarılıklarına, yaramazlıklarına, isyanlarına, bunalımlarına, umutlarına, çoğu hüsranla biten aşklarına yer veren bir kitap. Liseli Kızlar ve onların yaşadıkları bizlere yabancı değil. Sermin, Gülay, Ayşenur, Sema, Selma, Ferda, Hatice, Sezer, Berna, Perihan, Nurten, Harika ve diğerleri bizleriz, yaşadıkları olaylarda bizim yaşadıklarımız. Emel Sayın"a benzeyen Aynur, Türkan Şoray"a benzeyen Ayşenur, yanlış yollarda sürüklenen Ferda, inancını yaşama mücadelesi veren Gülay, hoppa ama sevecen Sermin, inançsız ama dürüst Ayşenur, öğrencilerine anlayışlı olan öğretmenler, ideolojilerini dayatmaya çalışan öğretmenler.. Kısacası hepimizin hayatında yer alan tiplemeler. Liseli Kızlar"ı okurken, zaman zaman Hababam Sınıfı, zaman zaman Çalıkuşu okur gibi hissediyor insan. Hayatın içinden bir eser olduğu için, komiklikler de var, duygusal sahneler de.. Kimi yerde güleceksiniz, kimi yerde ağlamamak için kendinizi zor tutacaksınız.. Liseli Kızlar... Unutamayacağınız bir kitap..
9.00 ₺ -
Gerçeği Arayan Genç Kız
Genç kız saçlarını yoldu. Sonra feryad-ü figan eyledi. Bir çocuk gibi ümitsizce hıçkırdı. Hayatının baharı bir anda hazana döndü. O güzelim dünyasının yemyeşil ovalarında kar.. Dağlarında kış.. Sokaklarında rüzgar, fırtına ve bora.. O sokaklarda yalnız başına ölüm korkusuyla başbaşa, iç içe..Ilgıt ılgıt esen huzur yeli fırtınıya döndü. Saadet dolu günler yerini hazin bir firaka terk etti. Hasreti damla damla yudumladı. Gözyaşlarını ırmak ırmak akıttı. Elem ve kaderi yüreğinde yavaş yavaş hissetti. Ve bütün gücüyle isyan etti. "Niçin ölüyoruz? Madem ki ölecektik öyleyse dünyaya niçin geldik? Öldükten sonra acaba nereye gideceğiz? Ölüm nedir? Ölüm ötesi nasıl bir alemdir? Ah şu ölüm, ölüm. Neden, neden varsın? Nereden geldik nereye gidiyoruz? Her şeyden önemlisi bütün bu işleri kim yapıyor? Bu hayatın anlamı nedir? Çözmeliyim, çözmeliyim bu hayatın sırrını" Bu düşünceler zinciri kızı Atakent`deki Çelik apartmanının on numaralı dairesinin kapısına yöneltti. Zili çaldı. Sorular yumağı halindeki beynini adeta içeri attı. İşte bu genç kızın sorduğu sorulara verilen cevaplar elinizdeki bu kitabın oluşmasına vesile oldu.
5.25 ₺ -
Bir Sağanak Hayat
Hayat bir sağanak yamur damlası kadar kısa, bir serap kadar aldatıcı... Minicik damlalar halinde yağıyoruz. Sonra emekliyor, yürüyor, dağları aşıyoruz. Sonra dökülüyor ve ebed denizine karışıyoruz. Kitap sizi yaşanmış olayların ışığında duygu dolu bir tefekkür ziyafeti sunuyor. Okudukça ölümün korkulacak bir şey değil, aksine sevilecek bir hadise olduğunu göreceksiniz. Ölümün tatlı ve sevimli yüzü ile karşılaşacak, onu özler hale geleceksiniz.
4.50 ₺ -
Ölümün Güzel Yüzü
Ecel ağlarını kanser tümörleriyle ördü... O, ak güvercinlerin kanadına takılıp ebed semasına nazlı bir eda ile süzülüp gitti... Kanatlarından dökülen tüyler bizlere ayrılık yadigarı oldu... Gözlerimizde yaş kaldı... Yüreğimizde hasret... Ve biz ölümü yaşadık... Ölümün hiç de korkunç olmadığını gördük... Ölümün güzel yüzünü seyrettik.. Ağlarken güldük... Ayrılırken vuslat türküleri söyledik... Ölümü sevdik... Bediüzzaman`ın: "Sizlere müjde! Mevt, idam değil, hiçlik değil, fena değil, bir yer değiştirmektir" sözlerindeki hakikatin sırrına erdik...
5.63 ₺ -
Özgür Kızlar
Günümüzde özgürlük hakkında o kadar çok şey söyleniyor, yazılıyor ki. Uzun zamandır moda bir deyim özgürlük. Özgür düşünmek, özgür hayat yaşamak, kimseye hesap vermeden kendi bildiğine takılmak gibi pekçok sözler duyarız. Moda haline getirilen özgürlük, aslında düşünce özgürlüğü filan değildir. Daha çok kadınlarla ilgilidir. "Kadınlar özgür yaşamalı, özgür giyinmeli, anne-babalar kızlarını özgür bırakmalı." Özgürlük nedir gerçekten?.. Özgür yaşadıklarını söyleyenler özgür müdür?.. İşte bu kitap, özgür yaşadıklarını sananların gerçek hayat hikayelerini aktarıyor. Çoğu üzücü ama ibretli olaylar yaşamak durumunda kalmışlar. Özgür, bağımsız ve kuralsız yaşamak uğruna kaybedilenler, ödemek zorunda kalınan bedeller, çekilen acılar... Bu kitapta yazılanların hepsi gerçek. Yazar şahit olmadığı veya emin birisinin dilinden dinlemediği, hayal mahsulü hiçbir olayı kaleme almadı. Sadece şahısların ve ve yaşadıkları beldenin isimleri değiştirildi. Ben Özgür müyüm?.. Bu kitabı okudukça soracağınız sorulardan biri olacak.
7.50 ₺ -
Leyla Yalnız Kaldı
Leyla Yalnız Kaldı Gülay Atasoy Leyla Yalnız Kaldı, insanı başka diyarlara alıp götüren bir kitap. Gülay Atasoy bu yeni eserinde öyle hatıralara yer vermiş ki, İnsan bu hatıraların içinde kendini buluyor. Gülay Hanım, yakın çevresinden, kendisinden, ailesinden ve unutamadığı anılarından bahsediyor. Oturduğu evi, komşuları, çocukları, mahalledeki ilginç tipleri, karşıdaki mezarlığı, pencereden görülen İstanbul''u sanki oradaymışız gibi bizlere aktarırken tefekküre yönelten, ölümle bağlantı kuran olayları ele alıyor. Ama güzellikleri de gösteriyor. Kitapta yer alan hatıraların hemen hepsi acıyla, unutulmayacak derslerle dolu, yaşanmış olaylar. Sizler de çevrenizi, kendinizi bulacaksınız bu eserde. Çünkü anlatılanlar bizim hayatımız. Bu hatıralarda herkesin bir hikayesi var.
4.13 ₺ -
Örnek Anne Nasıl Olur ?
Aile bahçelerinde güller, sümbüller, yaseminler… Kırılmasından korkulan incecik dallar… Üzerine titrenen fidanlar… Ne yazık ki, günümüzde dalında kuruyor çoğu çiçekler… Deli poyrazlarla uzaklara sürükleniyor o minik tohumcuklar… Açmaya fırsat bulamadan koparılıyor nice fidanlar… Ve gözü yaşlı analar, yüreği yaralı babalar… Biz istedik ki, güller yanıp kül olmasın, sümbüller talan… Çiçekler solmasın, acı poyraz onları can evinden vurmasın. O çiçeklerin bahçıvanları “örnek bir bahçıvan” olsun. Başka ellere emanet etmesinler çiçeklerini… Kimselere güvenmesinler gözlerinin nurlarını… Kendi elleriyle sulasınlar, çapalasınlar, büyütsünler… Emek versinler, ter döksünler, yorulsunlar… Örnek olsunlar. Peki. “örnek anne nasıl olur?” Ya örnek baba? Bu kitapta, pek çok güzel örnek ve modelle karşılaşacaksınız.
5.63 ₺ -
Nasıl Örtündüler ?
Müslüman kadın, ehl-i dünya ile kıyaslanmayacak kadar özgürdür. (Gülay Pınarbaşı) İlk örtündüğüm günün huzurunu bir ömür boyu kaybetmedim. (Dr. Gülsen Ataseven) Ailem dindar olduğu halde, sinemayı bırakmama tepki gösterdiler. On sene benimle konuşmadılar. (Leyla Sayar) Örtüye karşı çıkanlara laf analatmak beni üzüyor. Biz ne kadar yumuşaksak, naziksek, onlar kadar sert ve kırıcı oluyor. (Afet Ilgaz) Bir kısmı bilmediğinden karşı çıkıyor. Zannediyorlar ki örtünenler, Türkiye'yi bölmek için örtünüyorlar. (Prof. Dr. Fatma Sevil Ozan) Başörtüsü yasağı uygulaması, buna sebebiyet verenlerin bir yüz karası olarak tarihe geçecektir. (Emine Erdoğan) Bugün dünyada şiddet varsa, madde ile ruhun ikilik halinde telakki edilmesinden dolayı vardır. (Ayşe Şasa) Kendisini aydın diye vasfeden oligarşiye karşı, memleket kendi aydınını yetiştirdi. (Aynur Mısıroğlu) Kadın örtünmeyi kendi istediği ve islami kimliği benimsediği için yapar. (Tülin Somuncu) Biz dinimizin gereği olarak örtünüyoruz. (Emine Şenlikoğlu) Eğer örtünmeseydim, kalbimin huzursuzluğundan dünya başıma zindan olurdu. (Mü'mine Güneş) Bence örtünmek Allah'ın kulluğuna girmektir. (Dr. Ayşegül Erdoğ) Artistlik, sadece sinema dünyasında değil. Zararlı ve kötü hayat, bir çoklarının evlerinde de mevcut...(Canan Ceylan) Örtü bana çok büyük saygınlık kazandırdı. (Sahnelerin Gülbanusu) Batı'da kadının durumu çok kötü. Kanada'da senede bir milyar dolar, sadece dövülen kadınların problemleri için harcanıyor. (Aişe Sancar) Osmanlı İmparatorluğunun son zamanlarında ortaya çıkıp Tanzimatla başlayan batılılaşma hareketinin ilk hedefi tesettür oldu. (Dr. Sevim Asımgil)
6.38 ₺