-
Abdülaziz
“Bizim yapamadığımızı siz yapın Efendim.” dedi. Arkasını dönüp, hiçbir şey söylemeden yürümeye başladı Gökalp. “Seni nerede bulabilirim?” diye sordu Abdülhamit. Usulca dönen Gökalp, “Güneş doğar, vakti gelince batar. Şüphesiz, batması doğmasına delildir.” dedi. Abdülhamit, bu gizemli adamın ne demek istediğini anladı. Tebessüm etti. Elindeki yüzüğe baktı. “Doğu ve Batı… Bir gün kudretli bir adam gelir de ikisini bir ederse…” diye mırıldandı. Bahçeye düşen eflatuni ışık şavkları, siyah zemin üzerinde iç içe geçmiş turkuaz renkli çift hilali mesh etti. Çiçek tarhları arasında yürüyen adam kısa zaman sonra gözden kayboldu. Hanedan’ın son demleri… Borç içindeki saltanat… Sonu gelmeyen taht kavgaları, türlü entrikalar… Dış mihrakların eliyle oynanan sayısız oyun; gizli örgütler, saltanat karşıtları, Masonlar… Dostun düşmana karıştığı zamanda yalnız bir sultanın devletin bekasını sağlama çabası… Her şeyden arda kalan hal olmuş bir padişah, kanlı bir gömlek… İmparatorluğun Son Akşamı, Yeniçeri ve Cem’in yazarı başarılı romancı Hakan Kağan’ın güçlü anlatımıyla; 32. Osmanlı padişahı ve 111. İslam halifesi Abdülaziz’in hal oluş hikâyesi dile geliyor.
6.17 ₺ -
İmparatorluğun Son Akşamı
Osmanlı’nın en sancılı yılları. İttihat ve Terakki’nin rejim karşıtı çalışmaları, ülkenin dört bir yanında alevlenen ayrılıkçı ayaklanmalar, Meşrutiyet’in ilanı, 31 Mart Olayı, Trablusgarp Savaşı, Babıâli Baskını, Balkanlarda kaybedilen topraklar ve Garbî Trakya Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşu, Teşkilat-ı Mahsusa’nın faaliyetleri ve Arabistan çöllerinde yaşanan amansız mücadeleler. Tüm dünyanın büyük bir savaşa sürüklendiği günlerde “devlet-i ebed müdet” için mücadele eden Kuşçubaşı Eşref ve arkadaşlarının soluk soluğa okunacak öyküsü. “Eşref Kuşçubaşı son dönem tarihimizde dikkati üzerine çeken, cıva gibi bir kahramandı. Hürriyet ateşinin Arapların içinde alevlenmesi amacıyla çalışmalar yaptı. Fakat çok geçmeden, rejim aleyhtarlığının, emperyalistlerin sinsi tahrikleriyle bölücülüğe dönüştüğünü fark etti. Bunlarla mücadele etmek için bir teşkilat kurdu. Miralay Rasim Bey, bu organizasyona Teşkilat-ı Mahsusa adını verdi. Yeni nesiller Eşref Kuşçubaşı’nı tanır ve onun gibi idealist olurlarsa, yeni Kuşçubaşılara kavuşabiliriz. Bunun için Eşref Bey’in hayatını bilmek çok önemlidir. Hakan Kağan konunun altından yüzünün akıyla kalkmış, Eşref Bey’i bize yakından tanıtmıştır. Bu toprağın çocuğu olarak kendisine teşekkür ediyor, yeni eserleriyle ilim ve irfan dünyamızı zenginleştirmesini diliyorum.”
8.91 ₺