-
Kabir Azabı Ve Şiddeti
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "İçine ölü gömüldüğü zaman kabir ona der ki: "Ey Ademoğlu! Yazık sana, beni ne kadar hesaptan çıkardın. Benim sıkıntı, karanlık, yalnızlık ve böcek yurdu olduğumu bilmiyor muydun? Yolun bana düştüğünde ayakların geri geri giderken beni ne kadar hesap dışı bıraktın." Eğer ölü iyi amel işlemiş biri ise onun adına kabre denir ki: "Peki, ya bu adam iyiliği emreden ve kötülükten alıkoyan biri ise o zaman ona karşı tutumun ne olur?" Kabir der ki, "O zaman ben onun için yeşil bir bahçe olurum, onun vücudu nurlanır ve ruhu Allah'a yücelir." Ubeyd İbni Umeyr el-Leysî (r.a.) der ki: "Kabir, içine giren herkese seslenerek der ki: "Ben karanlık ve yapayalnızlık yurduyum. Eğer hayatta iken Allah'a itaat halinde idiysen şimdi ben sana rahmet olurum. Eğer hayatta iken Allah'a karşı başkaldırdıysan bu gün ben senin için felâketim. Allah'a itaatkâr olarak bana gelen bir gün buradan memnun ayrılır. Allah'a karşı gelmiş biri olarak bana gelen biri ise bir gün buradan feryadu figan kopararak çıkar." Ubeydullah İbni Ubeyd İbni Ömer (r.a.) bir cenaze namazında der ki: "Duyduğuma göre Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurur: "Ölü mezara konulunca, kendisini toprağa verenlerin ayak seslerini duyar oturur, kendisi ile konuşacak hiç kimse yoktur. Yalnız kabir ona seslenir ve der ki: "Ey ademoğlu, yazıklar olsun sana! Dünyada benim hakkımda, darlığım hakkında, pis kokum hakkında, dehşetim ve kurtlarım hakkında korkunç şeyler duymadın mı? Benim için ne hazırlık yaptın?
35.00 ₺ -
Cennet ve Cennetlikler
Şimdi cennetlikleri düşün. Yüzlerinde mutluluk parıldar, tıpası mühürlü bir kaptan cennet suları içerler. Taşı ak inciden yapılmış çadırlarda, kırmızı yakut sedirlerde otururlar, yer yaygıları yeşil ipeklidendir, bal ve şarap akan ırmakların kenarlarına dizilmiş koltuklara kurulurlar, bu ırmak kenarları huriler ve hizmetçilerle dolup taşmış. Bunlar sanki yakut ve mercandır, daha önce onlara ne insan ne cin eli değmemiştir. Cennet makamlarında dolaşırlar içlerinden biri yürüyüşünde kırıtırsa eteklerini yetmiş bin gıiman taşır, giydikleri ak ipek elbiseleri gözleri kamaştırır, başlarında inci ve mercan taçlar vardır, alımlı, ağırbaşlı ve hoş kokuludurlar. İhtiyarlamaları, yıpranmaları söz konusu değildir. Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre, Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Cennette şöyle bir ses gelir: Ey cennetlikler! Sizlere öyle bir sıhhat veriyorum ki, ondan sonra ebediyen hasta olmayacaksınız. Ölümsüz bir hayat bulacaksınız. Ardında yaşlılık olmayan bir gençliğe ereceksiniz. Arkasından ümitsizlik gelmeyecek bir mutluluğa ulaşacaksınız." Yüce Allah'ın şu âyeti, bu gerçeği ifâde eder: "Cennetliklere: 'İşlediğiniz iyi ameller sayesinde nail olduğunuz cennet işte budur' diye seslenilir."
35.00 ₺ -
Cehennem ve Cehennemlikler
Yüce Allah (c.c.) Kur'ân'ın bir çok yerinde cehennemin korkunçluğu ile Kıyametin şiddetli sıkıntılarına büyük önem vermiştir. Öyle ki Allah Teâla'nın bu beyanatı aklı başında insanların kalplerine en büyük tesiri yapmış, âhiretin faydalı ve kalıcılığını; onun dışındaki her şeyin hiçliğine tercih etmiştir. Cehennemin nasıl bir yer olduğu konusuna gelince Allah cümlemizi bağış ve keremi ile oradan korusun. Hadiste bildirildiğine göre orası simsiyah ve karanlıktır, ışığı ve alevi yoktur. Cehennemin yedi kapısı vardır. Her kapının üzerinde yetmiş bin dağ vardır, her dağın üzerinde yetmiş bin dağ vardır, her dağın üzerinde yetmiş bin ateşten tepe vardır, her ateşli tepe üzerinde yetmiş bin ateş çukuru vardır. Her ateş çukurunda yetmiş bin ateş vadisi bulunur. Her vadide yetmiş bin ateşten köşk, her köşkte yetmiş bin ateş evi, her evde yetmiş bin yılan ile yetmiş bin akrep her akrebin yetmişbin kuyruğu vardır. Her kuyrukta yetmiş bin boğumu, her boğumda da yetmiş bin testi dolusu zehir bulunur. Kıyamet günü olunca cehennemin örtüsü açılır ve ondan insanlarla cinlerin sağından solundan, önünden, arkasından ve tepeleri üzerinden uçuşan bir takım çadırlar çıkar. İnsanlar ile cinler bu manzarayı görünce dizüstü çökerek hep birlikte: "Allah'ım bizi kurtar" diye çığlık atarlar. Müslim'in rivayet ettiğine göre, Peygamberimiz (s.a.v.) buyurur: "Kıyamet günü cehennem her birinden yetmiş bin meleğin tuttuğu yetmiş bin yedek ile çekilerek getirilir. Peygamberimiz şöyle buyuruyor: "Cennet Arş'ın sağında, cehennem de solunda kurulur. Mizan'ın iyilikler kefesi Arş'ın sağında, günahlar kefesiyse solunda bulunur. Böylece cennet iyilikler kefesi karşısına, cehennem de kötülükler kefesi karşısına düşer." İbn Abbas (r.a.) derdi ki; iyilikler ile günahlar iki kefesi ve bir dili olan bir Mizan'da tartılır. Kıyamet günü, Allah kulların amellerini tartmak isteyince onları maddeleştirir."
35.00 ₺