-
İnsan ve Tefekkür
İnsan hem kendini, hem de bu muhteşem alem sarayını temaşa ve tefekkür etmekle Allah'ı tanıyabilir. Önce kendisini düşünür ve menşei olan bir katre sudan ta son aldığı surete kadar geçirdiği bütün tavır ve safhalara hayalen nazar eder. Aleminde binlerce faaliyetin kaynaştığını hayretle görür. Her bir hissinin ve duygusunun ayrı bir vazifesi bulunduğunu idrak eder. Düşünme, inanma, sevme istidadında olan ruhuna, yazan el, konuşan dil, secde eden baş veren Rabb-i Hakimine nihayetsiz hamdü sena eder. Vücudunu bütün azalarıyla kim tanzim etmişse, ruhunu da bütün hissiyatı ve duygularıyla yine o tanzim etmiştir, diye hükmedip Sani-i Hakimin hikmetine hayran olur. Bütün kainatı ihata eden şu nizamın, ancak herşeyi bilen ve herşeye kadir olan bir Zat-ı Akdesin tanzimi ile olduğunu yakinen anlar. Sonra kainatta olan herşeyin bir itaat ve inkıyat içerisinde, bir emir ve idare tahtında vazife yaptıklarını görür. Bütün hayvanat ve nebatat nevilerinin ayrı ayrı vazifelerde hakimane istihdam edildiklerini, yeryüzündeki bütün dağların, denizlerin, fezadaki bütün sistemlerin Cenab-ı Hakkın emrine ve iradesine itaat ve inkıyat ettiklerini anlar.
4.13 ₺